İran petrol endüstrisinin kalbinin attığı kenttir. Dünyanın en büyük petrol rafinerilerinden birine ev sahipliği yapmaktadır. Basra Körfezi kıyısındaki Şattülarap Deltası’nda, denizden 53 km. içeride yer alan şehir, bulunduğu ada ile aynı adı taşımaktadır. Kuruluş tarihi 1047 yılına dayanan kent, yüzyıllar boyunca Osmanlı idaresinde kaldıktan sonra, 1847 yılında İran ile yapılan Erzurum Antlaşması sonucunda İran’a bağlanmıştır. Topraklarının içerdiği tuz nedeniyle tarıma elverişli olmayan Abadan, kurulduğu ilk yıllarda tuz ve hasır ticareti ile öne çıkmıştır. Burada yapılan hasırlar ‘Abadani’ adıyla ün kazanmıştır. Günümüzde şehir, dünyanın en önemli petrol rezervlerine ve rafinerilerine sahiptir. Bu nedenle İran ekonomisinin en güçlü şehirleri arasında üst sıralarda yer alır. Yaygın petrol boru hatları nedeniyle çok önemli bir dağıtım üssüdür.
Ayrıca, tuzdan arındırılarak elverişli hale getirilen topraklarda oluşturulan hurmalık alanları, kırsal bölgedeki halkın geçim kaynağıdır. Petrol endüstrisi öncesi sıradan bir kasaba görünümünde olan kent, 1909 yılında yabancı yatırımcıların kenti keşfetmesi ve petrol yatırımları yapması sonucunda çehresini önemli ölçüde değiştirmiştir. O yıllarda, İngiliz-İran ortaklığında oluşturulan Anglo-Persian Oil Company, adaya büyük bir arıtma tesisi kurmuştur. Zaman içinde genişleyen ve daha da büyüyen rafineriler, 1973 yılında İran tarafından devralınmıştır. Şehir, artış hızı yüksek rafineri kapasitesine sahiptir. Ayrıca çeşitli bölgelerden çıkarılan ham petrol, Abadan’daki arıtma tesislerine aktarılarak işlendikten sonra bu kentten dağıtılmaktadır. Petrol tesisleri, İran-Irak savaşı sırasında büyük ölçüde zarar görmesine rağmen kısa zamanda onarılarak yeniden faaliyete geçirilmiştir. Abadan, çöl iklimi etkisindedir. Abadan Uluslararası Havaalanı, kent merkezine 12 km. uzaklıktadır.