Nil Nehri’nin 200 km batısında yer alan Kharga, Batı Çölü’nün içinde yer alan bir vahada kurulu. Kharga Mısır vahaları arasında en moderlerinden birisi. Çağdaş mimariyle kurulan bu çöl şehrinde hemen her ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz ve kendinizi çölün ortasında gibi değil sıradan bir şehirde gibi hissedersiniz. Kent palmiye, akasya ve hünnap ağaçlarıyla çevrili.
Kharga tam anlamıyla çöl ikliminin etkisi altında bulunuyor. Aralık, ocak ve şubat aylarında sıcaklık nispeten düşük olsa da yıl boyu ortalama 3 derecenin üzerinde ölçülüyor. Öğlen saatlerinde aşırı sıcaklar yaşanırken gece saatlerinde sıcaklık ani düşüşler gösterebiliyor. Tüm yıl boyunca sadece eylül ayında nadiren çok düşük miktarda yağış alan şehir bunun dışında tamamen kurak kalıyor. Şehirde bulunduğunuz sürece cildinizi güneş ve çöl kumundan koruyacak giysiler giymeye dikkat etmelisiniz.
Kuzeyden güneye doğru Orta Mısır ile Sudan’ı birbirine bağlayan ve geçmiş zamanlarda altın, baharat, buğday, hayvan gibi malların nakliye ve ticareti için kullanılan karavan yolu günümüzde hâlâ ulaşıma açık. Özellikle maceraperestler tarafından çöl yolculuğunu deneyimlemek isteyenlerce sıkça kullanılan bir güzergâh.
Şehir merkezinin 2 km kuzeyinde yer alan Hibis Tapınağı M.Ö. 400 ile 600’lü yıllar arasında kurulmuş olan ve gayet iyi korunan büyük bir tarihi miras. Aynı şekilde M.S. 3 ilâ 7. Yüzyılda oluşturulduğu tahmin edilen The El Bagawat Hıristiyan Mezarlığı ise görülmesi gereken bir başka antik kalıntı. Kent ve çevresindeki arkeolojik çalışmalar hâlâ devam ediyor. Tarih meraklıları için Kharga gerçekten çok zengin bir arşive sahip. Bilgili tercüman ve rehberler geziyi daha anlamlı hâle getirir.
Şehri Kızıl Deniz’e ve Nil Nehri’ne bağlayan bir demiryolu bulunuyor. Çevre vahalara otobüslerle gitmek mümkün. Havalimanı ise şehir merkezine yaklaşık 8 km uzaklıkta yer alıyor.