Atina’da gezilecek yerler

Atina, binlerce yıl öncesinden günümüze uzanan zengin tarihi ve kültürel dokusuyla büyüleyici bir şehir. Antik Yunan uygarlığının başkenti olarak bilinen Atina, her bir köşesinde mitolojinin ve tarihin nefes aldığı bir açık hava müzesi niteliğinde. Akropolis'in yüksekten göz kamaştırıcı ihtişamı, Parthenon'un zarafeti, Plaka'nın geleneksel mimarisi ve tarihi dokusuyla kent seni etkileyecek. Atina, sadece antik değerleriyle değil, aynı zamanda modern yaşam tarzıyla da büyüleyici bir yer. Atina yazısına geçmeden önce şehri gezmeye gidecekler için birkaç önemli soruya yanıt verelim.

Atina’yı gezmek için kaç gün gerekli? 

Atina’yı tam olarak keşfetmek, tarihe yolculuk yapmak ve güzel lezzetleri denemek için 4 gün sana yetecektir.

Atina’da ne yenilir?

Birçok lezzeti içerisinde barındıran Atina’ya yolun düşerse souvlaki, patlıcan musakka, gyros ve kokoretsinin tadına bakmanı öneriyoruz. Atina’da ne yenir sorusunun tam cevabı için Atina’da ne yenilir ne içilir yazısına göz atmayı unutma!

Atina’nın para birimi nedir?

Atina para birimi olarak Euro kullanıyor. Harcamalarını kredi kartıyla da yapabilirsin. Ancak kurdan etkilenmemek için Türkiye’den gitmeden önce döviz almanı öneriyoruz.

1. Akropolis

Akropolis, Yunanistan'ın başkenti Atina'nın en ünlü ve en görkemli simgesi konumda. Antik Yunan uygarlığının merkezi olan bu yüksek kayalık tepede, binlerce yıllık tarihi eserler ve tapınaklar bulunuyor. Akropolis, Yunanca "yüksek şehir" anlamına geliyor ve burası hem dini hem de siyasi bir öneme sahip. Akropolis'in en önemli yapısı, tanrıça Athena'ya adanmış olan Parthenon tapınağı. Bu tapınak, Dor mimarisinin en güzel örneklerinden biri ve heykeltraş Phidias'ın muhteşem eserleriyle süslü. Parthenon, zaman içinde bir kilise, bir cami ve bir cephanelik olarak da kullanıldığı biliniyor. Akropolis'in diğer önemli yapıları arasında Erechtheion, Athena Nike Tapınağı, Propylaia ve Dionysos Tiyatrosu sayılabilir. Akropolis, Atina'nın her yerinden görülebilen ve şehrin manzarasını sunan bir yer. Akropolis, Atina'ya gelen herkesin görmesi gereken bir alan. Bu tarihi ve kültürel mirası keşfetmek istiyorsan, Akropolis'i mutlaka listenin başına koy.

Konum Linki

2. Athena Nike Tapınağı

Akropolis, içerisindeki yapıların en küçüğü ve en eskilerinden biri olan Athena Nike Tapınağı, Atina'nın koruyucu tanrıçası Athena'ya ve zafer tanrıçası Nike'a adandığı için inşa edildiği biliniyor. Tapınağın adı, Yunanca "zafer getiren Athena" anlamına geliyor. Tapınağın yapımı MÖ 425 yılı civarında tamamlandı. Tapınağın mimarı Kallikrates, aynı zamanda Parthenon'un da mimarı olması ile öne çıkıyor. Tapınak, İyon düzeninde inşa edilmiş ve beyaz Pentelikon mermerinden yapılmış. Yapı, kısa taraflarında dörder sütun içeren bir amfiprostil plana sahip. Bu da ön ve arka tarafında sütunlar olduğunu ancak yan taraflarında bulunmadığını gösteriyor. Sütunlar tek parça taştan yapılmış ve başlıklarında volüt adı verilen kıvrımlı süslemeler bulunuyor. Tapınak, Akropolis'in güneybatı köşesinde, yüksek bir uçurumun kenarında yer alıyor. Buradan Atina körfezine ve çevredeki dağlara harika bir manzara sunuyor. Yapı, Pers Savaşları sırasında Atina'nın kazandığı zaferleri kutlamak için yapıldı.

Tapınağın frizinde bu savaşlardan sahneler işlendiği ve etrafına bronzdan yapılmış parmaklıklar yerleştirildiği görülebilir. Bu parmaklıkların üzerindeki kabartmalarda, kanatlı zafer tanrıçası Nike'ın çeşitli halleri gösteriliyor. Bunlardan en ünlüsü, kayığını bağlamakta olan Nike figürü. Athena Nike Tapınağı, Atina'nın tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçası. Bu küçük ve zarif yapı, antik Yunan sanatının ve mimarisinin incisi olarak kabul ediliyor. Tapınağı ziyaret ettiğinde hem Atina'nın geçmişine hem de bugününe tanıklık edebilirsin.

Konum Linki

3. Akropolis Müzesi

Akropolis Müzesi, Atina'nın en önemli kültürel simgelerinden birisi. Bu müze, antik Yunan uygarlığının sanat ve mimari eserlerini sergileniyor. Müzenin en dikkat çeken bölümü, Parthenon Tapınağı'nın frizlerini, metoplarını ve pedimentlerini gösteren üçüncü katta yer alıyor. Burada, Parthenon'un orijinal boyutlarında bir galeri bulunuyor. Bu galeride, Parthenon'un tüm heykelleri görebilirsin. Akropolis Müzesi, aynı zamanda, Akropolis'in diğer önemli yapılarının da eserlerini barındırıyor. Erekhtheion Tapınağı'nın ünlü Karyatidleri, müzenin yer alıyor. Bu heykeller, tapınağın sütunlarını temsil eden zarif kadın figürleri olması nedeniyle öne çıkıyor. Ayrıca, Athena Nike Tapınağı'nın rölyefleri, Propylaia'nın frizleri ve Akropolis'in en eski tapınağı olan Athena Polias Tapınağı'nın kalıntılarını da müzede görebilme şansına sahipsin. Akropolis Müzesi, Atina'yı ziyaret eden herkesin görmesi gereken bir yer. Bu müze, hem antik hem de modern sanatın harika bir örneği.

Konum Linki

4. Plaka

Atina’nın en kendine has yeri Plaka mahallesi, arnavut kaldırımlı taş sokakları ve rengarenk evleri ile bir film setini andırıyor. İstanbul’un Karaköy’ü konumunda gösterebileceğimiz Plaka’da modern cafeler, sanat girişimleri, yerel topluluklar, turistler, sokak sanatçıları ve harika bir atmosfer seni bekliyor. Gündüzü ve gecesi ayrı güzel Plaka’yı Atina’yı yaşamak için mutlaka listene almalısın.

Konum Linki

5. Propilon

Akropolis, Yunanistan'ın kalbinde, tarih ve kültürün birleştiği bir yer. Propilon, bu muhteşem yapıların en önemlilerinden biri ve M.Ö 423 yılında inşa edildi. İhtişamı ve zarafetiyle, ziyaretçileri büyüleyen bir yapı. Propilon, Akropolis'in ana girişi olarak kabul ediliyor. İlk adımını attığında, tarih ve mitoloji seni sarmaya başlıyor. Antik dünyanın en önemli yapılarından biri olan bu kapı, Akropolis'e giden yolu belirliyor. Propilon, mükemmel bir mimariye sahip. İnşa edildiği dönemin sanat ve zanaatının bir örnekleri arasında yer alıyor. Her taşında, her detayında emek ve ustalık olan bu kapı, antik dünyanın en önemli anıtlarından birisi olarak kabul ediliyor. Propilon'dan geçerken, Akropolis'in diğer yapılarını da görebilirsin. Bunlar arasında Parthenon, Erechtheion, Athena Nike Tapınağı sayılabilir. Yapıyı ziyaret etmek, tarihin tozlu sayfalarında bir yolculuğa çıkmak anlamına geliyor. Her adımda, antik dünyanın büyüsünü keşfedebilirsin. Propilon, Akropolis'in en önemli yapılarından birisi.

Konum Linki

6. Atina Ulusal Arkeoloji Müzesi

Atina Ulusal Arkeoloji Müzesi, Atina’da bulunan bir müze. Antik Yunan uygarlığının en önemli ve en zengin koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapıyor. Müze, dünyanın en büyük ve en önemli arkeoloji müzelerinden biri olarak kabul ediliyor. Müze, antik Yunan sanatının en iyi örneklerini sergiliyor. Bu eserler, M.Ö. 7. yüzyıldan Bizans dönemine kadar uzanan bir dönemi kapsıyor. Müzenin koleksiyonunda heykeller, vazolar, silahlar, takılar ve daha pek çok eser bulunuyor. Müzenin en önemli eserlerinden biri, Poseidon veya Zeus olarak bilinen büyük bronz heykel. Bu heykel, denizin dibinden çıkarılan bir batıktan alındı. Heykelin etkileyici boyutları ve detayları, antik Yunan heykeltraşlığının ustalığını gösteriyor. Müze ayrıca, antik Yunanistan’ın günlük yaşamına dair birçok eser de sergiliyor. Bu eserler arasında ev eşyaları, oyuncaklar, takılar ve hatta antik Yunan giysileri bulunuyor. Bu eserler, antik Yunan toplumunun nasıl yaşadığına dair değerli bilgiler sunuyor. Müze, ziyaretçilerine antik Yunan uygarlığının zengin tarihini ve kültürünü keşfetme fırsatı sunuyor.

Konum Linki

7. Dionysos Tiyatrosu

Dionysos Tiyatrosu, Atina’nın en eski ve en ünlü tiyatrosu. Akropolis’in eteklerinde, şarap tanrısı Dionysos’a adanmış bir tapınağın yanında yer alıyor. Burası, antik Yunan tiyatrosunun doğduğu ve geliştiği yer. Burada, Sofokles, Euripides, Aristofanes gibi büyük yazarların eserleri ilk kez sahnelendi. Burada, binlerce seyirci, trajedi ve komedi oyunlarını izledi. Burada, tiyatro sanatının kuralları ve biçimleri belirlendi. Dionysos Tiyatrosu, MÖ 6. yüzyılda basit bir ahşap yapı olarak inşa edildi. Daha sonra, MÖ 4. yüzyılda, mermerden yapılmış kalıcı bir yapı haline geldi.

Tiyatro, yarım daire şeklinde bir oturma alanı, bir sahne ve bir arka duvardan oluşuyordu. Oturma alanı, 17 bin kişiye kadar alabiliyordu. Sahne, oyuncuların ve koronun performans sergilediği yerdi. Arka duvar, sahnenin arkasında dekor olarak kullanılıyordu. Dionysos Tiyatrosu, zamanla çeşitli değişikliklere uğradı. Roma döneminde, tiyatro daha da büyütüldü ve bazı süslemeler eklendi. Orta çağda, tiyatro harap oldu ve taşları başka yapılar için kullanıldı. 19. yüzyılda, tiyatro kazılarla ortaya çıkarıldı ve kısmen restore edildi. Bugün, tiyatro, hem bir tarihi anıt hem de bir kültürel mekan olarak ziyaret edilebiliyor. Yaz aylarında, burada çeşitli tiyatro ve müzik etkinlikleri düzenleniyor.

Konum Linki

8. Sokrates’in Hapishanesi

Sokrates'in Hapishanesi, tarih ve felsefeye ilgi duyuyorsan kesinlikle görmen gereken bir yer. Sokrates'in son günlerini geçirdiği bu yer, onun düşüncelerini ve felsefesini daha iyi anlamana yardımcı olabiliyor. Hapishane, tarihi Akropolis'in gölgesinde yer alıyor. Sokrates'in hücresine girerken, onun neden 'bilmediğini bilen' olarak anıldığını daha iyi anlayabilirsin. Hücrenin sade ve mütevazı olması, Sokrates'in bilgelik ve ahlaki değerlere verdiği önemi yansıtıyor. Sokrates'in Hapishanesi'ni ziyaret etmek, sadece tarihi bir deneyim değil, aynı zamanda bir öz-refleksiyon süreci. Sokrates'in 'kendini bil' öğretisi, ziyaretçilere kendi hayatları ve değerleri üzerinde düşünme fırsatı sunuyor. Sokrates'in Hapishanesi, Atina'yı ziyaret ediyorsan görmen ve o sürece tanıklık etmen için eşsiz bir yer. Hem tarihi hem de felsefi bir deneyim sunan bu yer, senin için unutulmaz bir deneyim yaşatabilir. Hapishaneye giriş tamamen ücretsiz ve 24 saat boyunca açık. Kendini tarih sahnesinde hissedeceğin bu şehri keşfe çıkmak için Atina uçak bileti linkine tıklayarak bavulunu hazırlamaya başlayabilirsin.

Konum Linki

9. Herodes Atticus Odeonu

Herodes Atticus Odeonu, Atina Akropolisi’nin güneybatı yamacında yer alan taştan yapılmış bir Roma tiyatrosu. MS 161 yılında Herodes Atticus tarafından Romalı eşi Aspasia Annia Regilla’nın anısına inşa edildiği biliniyor. Üç katlı taş bir ön duvarı ve Lübnan sediri ağacından yapılmış ahşap bir çatısı olan bir yapıydı. 5 bin kişilik kapasitesiyle genellikle müzik konserleri için kullanıldı. MS 267 yılında Heruliler tarafından yıkılıp harabeye dönüşene kadar ayakta kalmayı başardı. 1950 yılında Pentelik mermeri kullanılarak seyirci tribünleri ve sahne yenilendi.

O zamandan beri Mayıs-Ekim ayları arasında düzenlenen Atina Festivali’nin ana mekanı olarak hizmet veriyor. Bu festivalde birçok ünlü Yunanlı ve uluslararası sanatçı performans sergiledi. Maria Callas, Frank Sinatra, Luciano Pavarotti, Sting, Yanni ve Nana Mouskouri gibi isimler burada sahne aldı. Ayrıca 1973 yılında Miss Universe güzellik yarışması da burada düzenledi. Herodes Atticus Odeonu, antik ve modern kültürün buluştuğu, tarihi ve estetik değeri yüksek bir yapı. Atina’ya gittiğinizde burayı kesinlikle görmelisin. Akropolis’in arka planında görünen bu tiyatro, gece ışıklandırıldığında daha da etkileyici bir görüntü sunuyor. Burada bir konser izlemek senin için unutulmaz bir deneyim olabilir.

Konum Linki

10. Parthenon Tapınağı

Parthenon Tapınağı, Atina’nın en görkemli ve tarihi yapılarından birisi olarak biliniyor. Akropolis’in tepesinde yer alan bu tapınak, Antik Yunan uygarlığının ve mimarisinin en önemli simgeleri arasında yer alıyor. Tapınak, savaş ve bilgelik tanrıçası Athena’ya adanmak amacıyla inşa edildi. Athena, aynı zamanda Atina şehrinin koruyucu tanrıçası olduğu için kentin tarihinde önemli bir yer tutuyor. Tapınağın adı da Athena’nın bir sıfatı olan Partenos’tan gelir. Parthenos, bakire anlamında kullanılıyor. Parthenon Tapınağı, MÖ 5. yüzyılda eski bir tapınağın yerine inşa edildi. Tapınağın mimarları Iktinos ve Kallikrates olarak biliniyor. Tapınağın içinde, fildişi ve altın kullanılarak yapılmış devasa bir Athena heykeli bulunur. Bu heykel, ünlü heykeltıraş Fidias tarafından yapıldı. Dor düzeninde bir Parthenon Tapınağının bu nedenle sütunlarının basit ve zarif şekilde yapıldı. Tapınağın kısa kenarlarında sekiz, uzun kenarlarında ise on yedi sütun yer alıyor. Tapınağın dış cephesinde, mitolojik sahneleri anlatan kabartmalar ve heykeller bulunur. Bu kabartma ve heykeller, Yunan sanatının en yüksek noktası olarak kabul edilir. Tapınağın mimarları, optik yanılsamaları önlemek için tapınağı ideal oranlara göre tasarlanarak inşa edildikleri yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıktı. Osmanlılar döneminde bir dönem ibadethane olarak kullanılan ancak daha sonra silah deposu görevi gören tapınak, 1687 yılında Venedikliler tarafından bombalandı ve büyük hasar gördü.

Tapınağın heykellerinin bir kısmı da 19. yüzyılda İngiliz Lord Elgin tarafından alındı ve Londra’daki British Museum’a götürüldü. Bu heykellere Elgin Mermerleri deniyor. Yunanistan, bu heykellerin geri verilmesi için uzun süredir mücadele etse de henüz sonuç alamadı. Parthenon Tapınağı, günümüzde UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alıyor. Atina’nın en önemli yapıları arasında bulunan Parthenon Tapınağını kesinlikle ziyaret etmeli ve o dönemin dini anlayışını gözlemlemelisin.

Konum Linki

11. Poseidon Tapınağı

Poseidon Tapınağı, Atina’nın güneyinde, Sounion Burnunda yer alan antik bir tarihi mekan. Tapınak, deniz tanrısı Poseidon'a adanmak amacıyla MÖ 5. yüzyılda inşa edildi. Tapınak, Dor mimarisinin tipik özelliklerini taşır ve 16 sütundan oluşur. Tapınağın en önemli özelliği, denize bakan muhteşem konumu. Atina'daki Poseidon Tapınağı, hem tarihi hem de doğal güzelliği ile ziyaretçileri etkiler. Tapınaktan, Ege Denizi'nin ve Atina'nın panoramik manzarasını görebilir, gün batımının büyüleyici renklerini izleyebilir ve eski Yunan uygarlığının izlerini hissedebilirsin. Tapınak, aynı zamanda mitolojik ve edebi bir öneme de sahip olduğu için sık ziyaret edilen noktalar arasında bulunuyor. Yapı, Homeros'un İlyada destanında ve Sofokles'in Kral Oidipus oyununda bahsedilir. Tapınağın sütunlarına, ünlü şairlerin ve gezginlerin yazdığı yazıtlar kazındığı için de birçok kişi buraya ilgi gösterebiliyor. Poseidon Tapınağı, Yunanistan'ın en önemli tarihi ve turistik mekanları arasında yer alıyor. Tapınağı ziyaret ederek, hem kültürel hem de doğal bir mirası tanıma fırsatı bulabilirsin.

Konum Linki

12. Roma Agorası

Atina’daki Roma Agorası, Akropolis’in batısında ve Antik Agora’nın doğusunda yer alan bir yer. Roma döneminde inşa edilen agora, açık pazar yeri olarak kullanıldı ve Atina’nın ticari merkezi oldu. Agora, ilk Roma imparatoru Augustus tarafından başlatıldı ve daha sonra İmparator Hadrian tarafından genişletildi. Agora, 100 metrekarelik bir avluya sahip ve ana girişi batı kısmında bulunuyor. Bu girişin yanında, saati ve hava durumunu gösteren ünlü Rüzgar Kulesi yer alıyor. Rüzgar Kulesi, sekizgen şeklinde olup üzerinde sekiz farklı rüzgar tanrısının kabartması var. Bu kule, aynı zamanda bir su saati ve güneş saati olarak da işlev gördüğü için önemli bir yere sahip. Agoranın doğu tarafında, dükkanlar ve tuvaletler yer alıyor. Tuvaletler, antik çağda toplumsal bir aktivite olarak görüldüğü için oldukça büyük ve geniş olacak şekilde inşa edildiği görülüyor.

Agoranın kuzey tarafında ise, bir çeşme ve Fethiye Camii bulunuyor. Fethiye Camii, 17. yüzyılda Osmanlılar tarafından inşa edilmiş ve günümüzde sergi salonu olarak kullanılıyor. Agoranın güney tarafında ise, Athena Archegetis Kapısı ve Doğu Propilon adı verilen iki giriş kapısı var. Bu kapılar, agorayı Antik Agora’ya bağlıyor. Atina’daki Roma Agorası, Yunanistan’ın tarihi ve kültürel zenginliğini yansıtan bir yer olduğu için önemli bir yere sahip. Agorayı ziyaret ettiğinde antik çağın atmosferini hissedebilir ve Roma mimarisinin güzelliklerini görebilirsin.

Konum Linki

13. Pnyx Tepesi

Pnyx Tepesi, Atina tarihinde önemli yere sahip olan noktalardan birisi. Pnyx Tepesi, Akropolis’in batısında, Thissio mahallesinin yakınında yer alır. Buradan, Parthenon Tapınağı’nın muhteşem manzarası da izlenebiliyor. Pnyx Tepesi, antik Yunan demokrasisinin doğduğu ve vatandaşların siyasi kararlar aldığı yer olarak biliniyor. Tepenin üzerinde, konuşmacıların halka seslendiği büyük bir taş platform bulunur. Bu platform, demokrasinin sembolü olarak kabul edilir. Tepenin etrafında, antik dönemden kalma duvarlar, tapınaklar ve anıtlar görülebilir. Bunlardan en ünlüsü, M.Ö. 5. yüzyılda inşa edilen Poseidon Tapınağı. Pnyx Tepesi, Atina’nın kültürel mirasını ve demokratik geleneğini yansıtan bir yer. Burası, hem tarih meraklıları hem de doğa severler için ideal bir ziyaret noktası olabiliyor. Atina’yı ve Akropolis’i ziyaret ettiğinde tepeye kesinlikle uğramalı ve demokrasinin ilk kıvılcımlarının çakıldığı yeri görmelisin.

Konum Linki

14. Antik Agora

Atina Agora’sı, antik Yunanistan’ın kalbi sayılan bir arkeolojik sit alanı. Agora, antik Atina’nın merkez noktası olarak ticaret, siyaset, din, spor ve kültür gibi pek çok faaliyetin gerçekleştiği bir yer. Kelime anlamı olarak “toplanmak ve konuşmak” demek olan agora, aynı zamanda ünlü filozof Sokrates’in de yaşadığı ve öğrencileriyle tartıştığı bir mekan olduğundan kent için oldukça değerli bir yerde konumlanıyor. İçerisinde Hepaistos Tapınağı, Stoa Poikile, Metroon, Tolos gibi bölümleri barındıran bu eşsiz yeri mutlaka görmelisin. Atina Agora’sı, antik Yunan medeniyetinin izlerini taşıyan bir alan. Burada, tarihin tanıklığına, sanatın güzelliğine ve felsefenin derinliğine şahit olabilirsin.

Konum Linki

15. Hephaistos Tapınağı

Hephaistos Tapınağı, Atina’nın kalbinde, tarihi Agora’nın merkezinde yer alıyor. Antik Yunan döneminden kalma bu tapınak, Demircilik ve ateşler tanrısı olarak Hephaistos adına inşa edilmiş ve zamanın tanıklığını yapıyor. Tapınak, Dor tarzı mimari özelliklere sahip ve bu da onu bir sanat eseri yapıyor. Hephaistos Tapınağı, tarih boyunca birçok değişikliğe uğradı. MS 7. yüzyılda bir kiliseye dönüştürülen tapınak, 19. yüzyılda Avrupalılar ve Yunanlar için bir mezarlık oldu. Tapınağın etrafında yürürken, antik dünyanın büyüsünü hissedebilirsin. Yüksek sütunları, zarif heykelleri ve detaylı kabartmaları ile Hephaistos Tapınağı, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Tapınak, gün batımında özellikle etkileyici bir görünüme sahip. Güneşin son ışıkları, mermer sütunları altın bir ışıltıyla aydınlatıyor. Hephaistos Tapınağı, tarih severler ve fotoğrafçılar için ideal bir durak. Her köşesi, Yunan tarihini ve kültürünü anlatan bir hikaye barındırıyor. Tapınağı ziyaret etmek, antik Yunan uygarlığının kalbine bir yolculuk demek.

Konum Linki

16. Attalos Stoası

Attalos Stoası, Atina’nın Antik Agora’sında bulunan, iki katlı ve sütunlu bir yapı. MÖ 2. yüzyılda Bergama Kralı II. Attalos tarafından Atina’ya bir hediye olarak yaptırıldığı biliniyor. Attalos, Atina’da filozof Carneades’ten eğitim alıp bu şehre hayran kaldığı için bu yapıyı kente hediye etti. Stoası, Atina demokrasisi ile ilgili eserlerin sergilendiği Antik Agora Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor. Attalos Stoası’nın bir diğer önemi ise, 2003 yılında Avrupa Birliği’ne üye olan 10 ülkenin anlaşması burada imzalanması. Attalos Stoası, zemin katta dükkanların, üst katta ise gezinti yerlerinin bulunduğu bir yapıda inşa edildi. Burada, Atinalılar alışveriş yapar, sohbet eder, fikir alışverişinde bulunur ve siyasi kararlar alırlardı.

Stoanın içinde, Atina demokrasisi ile ilgili eserlerin sergilendiği Antik Agora Müzesi'ni ziyaret edebilirsin. Burada, antik Yunan kültürüne ait heykeller, madeni paralar, yazıtlar, vazolar, maskeler, silahlar ve günlük eşyalar görebilir, jüri seçiminde kullanılan kleroterion gibi ilginç aletlerle de karşılaşabilirsin.Attalos Stoası, sadece bir tarihi yapı değil, aynı zamanda bir kültür merkezi olarak biliniyor. Stoa içerisinde, hem antik Yunan medeniyetinin izlerini takip edebilir, hem de modern Avrupa'nın oluşumuna tanıklık edebilirsin.

Konum Linki

17. Hadrianus Kemeri

Atina, antik çağlardan beri kültür, sanat ve felsefenin merkezi olan bir şehir. Bu kentte gezilecek pek çok tarihi ve mimari eser bulunuyor. Bunlardan biri de Hadrianus Kemeri. Hadrianus Kemeri, Roma İmparatoru Hadrianus'un Atina'ya yaptığı katkıları anmak için MS 132 yılında inşa edilmiş bir anıt olarak biliniyor. Beyaz mermerden yapılmış olan kemer, Akropolis'in güneydoğusunda, Olympieion tapınağının yakınında yer alıyor. Hadrianus Kemeri, iki katlı ve iki yüzlü bir yapıya sahip. Üst katında, her iki yüzünde de Hadrianus'un heykeli bulunuyor. Alt katında ise, her iki yüzünde de farklı yazıtlar mevcut. Bir yüzünde, "Bu, Hadrianus'un kurduğu şehirdir, eski değil" yazıyor. Bu yazıt, Hadrianus'un Atina'yı yeniden inşa ettiğini ve geliştirdiğinin göstergesi olarak düşünülüyor. Diğer yüzünde ise, "Bu, Theseus'un kurduğu şehirdir" yazmakta. Bu yazıt ise, Atina'nın antik kökenlerine ve mitolojik kurucusu Theseus'a atıfta bulunduğu düşüncesini güçlendiriyor.

Hadrianus Kemeri, Atina'nın hem eski hem de yeni yüzünü simgeleyen bir yapı olması dolayısıyla kent için önemli bir yere sahip. Roma İmparatoru Hadrianus, Atina'ya büyük bir saygı duyuyordu ve şehri kültürel ve dini bir merkez haline getirmek için çaba gösterdi. Hadrianus, Atina'ya pek çok bina, tapınak, kütüphane, hamam ve su yolu yaptırdı. Hadrianus Kemeri, Atina ziyaretinde mutlaka görmen gereken bir anıt. Bu kemer, hem tarihi hem de mimari açıdan ilgi çekici olmasının yanı sıra, Atina'nın geçmişini ve bugününü bir arada sunan bir mekan.

Konum Linki

18. Areios Pagos Tepesi

Atina’nın en güzel manzaralarından biri Arios Pagos Tepesinden görülebilir. Bu kayalık tepe, Akropolis’in yanında yükseliyor ve antik Yunan tarihinde önemli bir rol oynuyor. Burası, ilk demokratik mahkeme olan Areopagus Konseyi’nin toplandığı yer olarak biliniyor. Ayrıca, Hristiyanlığın ilk vaazını veren Aziz Pavlus da burada konuştuğu tarih kayıtlarında yer alıyor. Arios Pagos Tepesine çıkmak için, Akropolis Müzesi’nin yanındaki merdivenleri takip edebilirsin. Merdivenler oldukça dik ve kaygan olduğu için dikkatli olman gerekir. Tepenin üzerinde, eski mahkeme salonunun kalıntıları, Aziz Pavlus’un vaaz verdiği kürsü ve birkaç antik yazıt görebilirsin. Ancak, asıl cazibe, Atina’nın nefes kesen panoramik görüntüsü. Buradan, Akropolis, Likavitos Tepesi, Filopappos Tepesi, Atina Körfezi ve hatta Pire Limanını rahatlıkla izleyebilirsin. Arios Pagos Tepesi, gün batımı izlemek için de harika bir yerler arasında bulunuyor. Güneş, Akropolis’i altın bir ışıkla aydınlatırken, gökyüzü kırmızı, pembe ve mor renklere bürünür. Bu, fotoğraf çekmek veya romantik bir an yaşamak için mükemmel bir an olabilir.

Konum Linki

19. Dionysiou Areopagitou Caddesi

Dionysiou Areopagitou Caddesi, Atina’nın en güzel ve tarihi caddeleri arasında sayılıyor. Akropolis’in güney yamacında yer alan bu caddede, yaya olarak gezilebilir ve birçok ilgi çekici yeri görebilirsin. Cadde, adını Hıristiyanlığa geçen ilk Atinalı olan Areopagite Dionysius’tan alması da buraya ayrı bir önem atfediyor. Caddenin başında, Yunan kültür ve bilim bakanı Melina Mercouri’nin büstü bulunur. Yol boyunca, antik Dionysos Tiyatrosu, Akropolis Müzesi, Herodes Atticus Odeonu gibi önemli arkeolojik alanlar ve anıtlar görülür. Ayrıca, neoklasik mimarinin örneklerini sunan şık binalar ve evler de caddenin güney tarafında yer alır. Caddenin sonunda, Philopappos Tepesi’ne ulaşılır. Buradan, Atina’nın muhteşem manzarasını seyredebilir, Apostolos Pavlos Caddesi’ne devam edebilir veya Akropolis’e çıkabilirsin. Caddenin etrafında, kafeler, restoranlar, kitapçılar ve hediyelik eşya dükkanları da bulunur Dionysiou Areopagitou Caddesi, Atina’nın kültürel ve tarihi mirasını yansıtan bir cadde olarak, ziyaretçiler için kaçırılmaması gereken bir yer. Bu cadde, hem antik hem de modern Yunanistan’ın ruhunu hissettiren bir atmosfere sahip olması açısından kent kimliğinde önemli yer işgal ediyor.

Konum Linki

20. Panathenaic Stadyumu

Panathenaic Stadyumu, Atina’nın en eski ve en önemli spor tesislerinden biri. Bu stadyum, Antik Yunanistan’da her dört yılda bir düzenlenen Panathenaia festivalinin merkeziydi. Festivalde, atletizm, müzik, şiir ve dini törenler gibi çeşitli etkinlikler yapılırdı. Stadyum, MÖ 329 yılında mermerden yapılmış ve 50 bin kişiye kadar alabiliyordu. Panathenaic Stadyumu, modern Olimpiyat Oyunlarının da doğum yeri sayılır. 1896 yılında, ilk modern Olimpiyatlar burada gerçekleştirildi. Olimpiyat meşalesi, her oyunun başlangıcında buradan yakılır ve dünyanın dört bir yanındaki şehirlere taşınır. Stadyum, günümüzde de spor ve kültür etkinliklerine ev sahipliği yapıyor. Panathenaic Stadyumu, Atina’nın simgelerinden biri olarak ziyaretçileri büyülemeye devam ediyor. Stadyumun zarif mimarisi, tarihi atmosferi ve muhteşem manzarası, insanı geçmişe götürür. Stadyumda bir müze de bulunuyor. Burada, Olimpiyat tarihine ait posterler, madalyalar, fenerler ve diğer eşyalar sergileniyor. Panathenaic Stadyumu, Atina’ya geldiğinde mutlaka uğraman gereken yerler arasında bulunuyor.

Konum Linki

21. Olimpos Zeus Tapınağı

Atina, antik Yunan uygarlığının merkezi ve günümüzde de Yunanistan’ın başkenti olan tarihi bir şehir. Atina’nın en önemli arkeolojik alanlarından biri, Olimpos tanrılarının en büyüğü Zeus’a adanmış olan Olimpos Zeus Tapınağı. Bu tapınak, antik dünyanın en büyük ve en görkemli tapınaklarından biri olarak tasarlandı. Ancak, inşası çok uzun süren ve tamamlandıktan kısa bir süre sonra da yağmalanan tapınak yıkıldı. Bugün, tapınağın sadece 16 devasa sütunu görülebiliyor. Bu sütunlar, Atina’nın silüetinde göz alıcı bir manzara oluşturuyor.

Olimpos Zeus Tapınağı, Atina’nın en etkileyici ve en önemli anıtlarından biri olarak kabul ediliyor. Bu tapınak, antik Yunan mimarisinin ve heykeltraşlığının en yüksek örneklerinden birini sunuyor. Tapınağı ziyaret ederek, Zeus’un gücüne ve ihtişamına hayran kalabilir, antik Yunan uygarlığının izlerini takip edebilir ve Atina’nın tarihine tanık olabilirsin.

Konum Linki

22. Anafiotika

Anafiotika, Atina’nın tarihi merkezinde, Akropolis’in eteklerinde yer alan küçük bir mahalle. Adını, 19. yüzyılda buraya yerleşen Anafi adasından gelen işçilerden alan mahalle sakinleri kendi adalarının mimarisini taklit ederek, beyaz badanalı küçük evler, dar sokaklar ve renkli çiçeklerle süslü avlular inşa etti. Bugün Anafiotika, Atina’nın en güzel ve sakin yerleri arasında gösteriliyor. Burada yürüyüş yaparken, Ege Denizi’ni andıran bir atmosferle karşılaşırsın. Mahallenin girişinde, küçük bir kilise olan Agios Georgios Anafiotika’yı ziyaret edebilirsin. Buradan, şehrin panoramik manzarasını seyredebilirsin. Anafiotika, aynı zamanda birçok sanatçıya da ilham veren bir yer. Burada, duvarlara resmedilmiş çeşitli sanat eserleri, grafitiler ve afişler görebilirsin. Anafiotika, Atina’nın gürültüsünden uzaklaşmak ve kendini başka bir dünyada hissetmek istiyorsan, mutlaka görmen gereken bir yerleşim yeri. Burası, hem tarihi hem de kültürel bir zenginliğe sahip olması ile ünlü. Anafiotika’yı keşfederken, kendinizi bir zaman yolculuğuna çıkmış gibi hissedebilirsin.

Konum Linki

23. Atina Rüzgar Kulesi

Atina Rüzgar Kulesi, Roma Agorası’nda yer alan sekizgen bir yapı. Antik çağda bir meteoroloji istasyonu olarak kullanılıyor. Sekiz farklı rüzgar tanrısının heykelleri, kuleyi süslüyor. Ayrıca güneş ve su saatleri de var. Kule, tarihi ve mimari açıdan çok ilginç. Atina Rüzgar Kulesi, hem kültürel hem de bilimsel bir miras. Farklı medeniyetlerin izlerini taşıyor. Osmanlı döneminde bir tekke olarak kullandığı biliniyor. Bu nedenle duvarlarında Türkçe yazılar da var. Kule, aynı zamanda bir sanat eseri. Mermerden yapılmış sekizgen şekli ve frizleri çok etkileyici. Roma Agorası’na geldiğinde Atina Rüzgar Kulesini de mutlaka görmelisin.

Konum Linki

24. Zappeion

Atina'nın merkezinde yer alan Zappeion, şehrin tarihi ve kültürel dokusunu yansıtan önemli bir yapı. 19. yüzyılın sonlarında inşa edilen bu muhteşem bina, mimari zarafeti ve tarihi önemiyle ziyaretçilerini etkiliyor. Zappeion, Olimpiyat Oyunları'na ev sahipliği yapmış ve çeşitli uluslararası etkinliklere ev sahipliği yaptı. Geniş bahçeleri ve heykellerle süslenmiş avlusuyla göz kamaştıran bir atmosfere sahip olan bu yapı, sadece tarihi bir simge olmanın ötesinde, Atina'nın modern yaşamında da önemli bir rol oynuyor. Zappeion'un iç mekanı, zarif detayları ve büyüleyici mimarisiyle ziyaretçilerini büyülüyor. Yüksek tavanlı salonları, büyük pencereleri ve süslü avizeleriyle adeta bir sanat eseri gibi. Burada düzenlenen etkinlikler, ziyaretçilere unutulmaz anılar yaşatıyor. Tarihi ve kültürel mirasa sahip çıkan Zappeion, Atina'nın önemli cazibe merkezleri arasında yer alıyor. Ziyaret ettiğinde bu muhteşem yapının büyüleyici atmosferinde geçmişle bugünü buluşturan bir deneyim yaşayabilirsin.

Konum Linki

25. Ulusal Bahçeler

Atina'da bulunan Ulusal Bahçeler, şehrin kalabalığından uzaklaşıp doğanın keyfini çıkarabileceğin harika bir kaçış noktası. Bu muhteşem bahçeler, renkli çiçekleri, yeşillikleri ve tarihi dokusuyla ziyaretçilerini büyülüyor. Bahçelerde yürüyüş yapabilir, gölet kenarında dinlenebilir ve tarihi eserleri keşfedebilirsin. Ağaçlar arasında gezinirken kuş cıvıltıları eşliğinde huzur bulabilirsin. Ayrıca, bahçelerde yer alan antik kalıntılar ve heykeller, ziyaretinize tarihi bir dokunuş katıyor. Ulusal Bahçeler içinde yer alan kafe ve dinlenme alanları, ziyaretçilere rahat bir mola verme imkanı sunuyor. Burada oturup çevrenin keyfini çıkarırken, şehrin gürültüsünden uzaklaşıp huzurlu bir atmosferde vakit geçirebilirsin. Atina'nın tarihi ve kültürel dokusunu yansıtan bu harika bahçeler, ziyaretçilere doğayla iç içe unutulmaz bir deneyim sunuyor. Burada geçirdiğin zaman, şehrin kalbinde doğayla buluşmanın keyfini yaşamanı sağlıyor. Ulusal Bahçeler tamamen ücretsiz bir şekilde ziyaret edilebiliyor.

Konum Linki

26. Lycabettus Tepesi

Atina'nın göz alıcı manzarasına hakim olan Lycabettus Tepesi, şehrin en etkileyici doğal güzellikleri arasında bulunuyor. Bu y tepenin zirvesine çıktığında, seni karşılayan manzara büyüleyici olabilir. Tepenin zirvesine ulaşmak için yürümek zorundasın. Bu çıkış deneyimi sırasında etrafını saran doğanın güzelliği ve şehrin panoramik manzarası seni kendine hayran bırakacak. Gün batımı ya da gece ışıkları altında bu manzarayı izlemek ise tam anlamıyla büyüleyici bir deneyim sunabilir. Lycabettus Tepesinin zirvesinde yer alan küçük kilise, tarihi dokusuyla dikkat çeker. Buradan şehri seyretmek, ziyaretçilere adeta bir masal dünyasına adım atmış hissi verebilir. Tepenin eteklerinde bulunan restoranlar ve kafeler, ziyaretçilere dinlenme ve keyifli vakit geçirme imkanı sunar. Bu mekanlar, geleneksel lezzetlerin tadını çıkarırken aynı zamanda muhteşem manzaranın keyfini çıkarmanı sağlar. Lycabettus Tepesi, Atina'nın turistik cazibe merkezlerinden birisi ve ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor. Bu doğal güzellik, şehrin kalbinde doğayla iç içe olma fırsatı vermesinin yanı sıra Atina'nın büyüleyici manzarasını keşfetmek isteyen herkes için vazgeçilmez bir durak haline gelmesi ile öne çıkıyor.

Konum Linki

27. Filopappou Tepesi

Atina'nın tarihi merkezinde bulunan Filopappou Tepesi, antik dönemden günümüze uzanan büyüleyici bir tarih ve doğa harikası olarak görülüyor. Bu tepenin zirvesindeki manzara sadece şehrin değil, aynı zamanda tarihin derinliklerine yolculuk yapmana olanak tanır. Tepenin eteklerinde yer alan Filopappou Anıtı, antik Roma döneminde yaşamış olan Gaius Julius Antiochus Filopappos'un anısına yapıldı. Anıtın tarihi ve mimari güzelliği, ziyaretçileri etkileyen önemli bir simge haline geldi. Tepenin yeşilliklerle kaplı yollarında yürürken antik çağlardan kalma tarihi kalıntılarla karşılaşabilirsin. Bu kalıntılar, Atina'nın geçmişine dair önemli ipuçları sunar ve tarihe meraklı gezginler için keşfedilmeyi bekleyen bir hazine gibi görülür. Filopappou Tepesi'nin zirvesine ulaştığında, gün batımı saatlerinde buraya çıkarak Atina'nın eşsiz gün batımı manzarasını izleyebilir ve unutulmaz bir deneyim yaşayabilirsin. Filopappou Tepesi, tarihi, doğal güzelliği ve manzarasıyla ziyaretçilerine harika anlar vadeder. Bu eşsiz mekan, Atina'nın ruhunu ve tarihini keşfetmek isteyen herkes için vazgeçilmez bir durak haline geldi.

Konum Linki

28. Monastiraki Meydanı

Atina'nın kalbinde yer alan Monastiraki Meydanı, tarihi dokusu ve canlı atmosferiyle ziyaretçilerini kendine hayran bırakan bir cazibe merkezi. Bu meydan, antik ve modernin buluştuğu bir noktada konumlanması ve tarihi yapıları, renkli pazarları ve canlı sokak hayatıyla ünlü olması nedeniyle öne çıkıyor. Meydanın ortasında yükselen, antik Roma dönemine ait olan Hadrian Kütüphanesi, ziyaretçilerin dikkatini çeken önemli bir simgeler arasında yer alıyor. Monastiraki Meydanı, tarihi eserlerin yanı sıra her Pazar günü kurulan ünlü bit pazarıyla da bilinir. Bu renkli pazarda el işi ürünler, antika eşyalar, yerel ürünler ve daha birçok şey bulabilirsin. Ziyaretçiler, burada alışveriş yaparken aynı zamanda Atina'nın günlük hayatına da tanıklık edebilir. Meydanın çevresindeki daracık sokaklarda dolaşırken, geleneksel el sanatlarıyla uğraşan atölyeler ve butik mağazalarla karşılaşabilirsin. Bu sokaklar, ziyaretçilere alışverişin yanı sıra yerel kültürü ve sanatı keşfetme fırsatı sunar. Ayrıca, meydanın etrafında yer alan geleneksel taverna ve kafeler, ziyaretçilere yöresel lezzetleri tatma ve dinlenme fırsatını beraberinde getirir. Monastiraki Meydanı, tarihi, kültürel ve ticari açıdan zengin bir deneyim sunan, Atina'nın en canlı ve renkli noktaları arasında sayılabilir. Burayı ziyaret ettiğinde, şehrin kalbinin atışını hisseder ve unutulmaz anılarla ayrılabilirsin. Atina seyahatin sırasında sevdiklerine alabileceğin hediyeler için Atina’dan neler hediye alınabilir yazısına göz atmanı öneriyoruz.

Konum Linki

29. Stavros Niarchos Vakfı Kültür Merkezi

Atina'nın Kallithea bölgesinde yer alan Stavros Niarchos Vakfı Kültür Merkezi (SNFCC), Yunanistan'ın en önemli kültürel ve sanatsal mekanları arasında yer alıyor. 2016 yılında açılan merkez, Yunan Ulusal Kütüphanesi ve Yunan Ulusal Operasına ev sahipliği yapması nedeniyle öne çıkıyor. SNFCC, İtalyan mimar Renzo Piano tarafından tasarlanmış ve çevresel sürdürülebilirlik için sayısız ödül kazandı. Bina, geniş saçaklı çatısı, doğal ışıkla aydınlatılmış iç mekanları ve çevreleyen parkı ile dikkat çekiyor. SNFCC'nin ana binası, Yunanistan Ulusal Kütüphanesini bünyesinde barındırıyor. Kütüphane, 19. yüzyıldan kalma bir binanın yerine inşa edildi ve zengin bir koleksiyona sahip. Koleksiyonda, el yazmaları, kitaplar, haritalar, müzik kayıtları ve diğer tarihi belgeler bulunuyor. Kütüphane, ziyaretçilere araştırma, okuma ve kültürel etkinliklere katılma imkanı sunuyor. Kütüphanede, çocuk kütüphanesi, araştırma merkezi, konser salonu ve diğer tesisler bulunuyor. SNFCC'nin diğer binası, Yunan Ulusal Operası tarafından kullanılıyor. Opera binası da ana yer gibi 19. yüzyıldan kalma bir binanın yerine inşa edildi. Opera, geleneksel opera ve bale gösterilerinin yanı sıra, modern performanslara da ev sahipliği yapıyor. Operada, 450 kişilik bir salon ve 1.400 kişilik bir salon bulunuyor. SNFCC'nin çevresinde, 210 bin metrekarelik bir alan kaplayan Stavros Niarchos Parkı bulunuyor. Park, Atina'nın en büyük parkları arasında yer alıyor ve ziyaretçilere dinlenme, yürüyüş ve bisiklete binme imkanı sunuyor.

Konum Linki

30. Bizans ve Hıristiyan Müzesi

Bizans ve Hıristiyan Müzesi, Atina'nın en önemli kültür merkezleri arasında bulunuyor. Müze, Bizans dönemi sanatı ve Hristiyanlıkla ilgili eserleriyle ziyaretçilerini adeta büyülüyor. 3. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar uzanan döneme ait ikonalar, freskler, el yazmaları ve diğer dini eserlerin yanı sıra takılar, seramikler ve tekstil örnekleri de müzede sergileniyor. Müzenin koleksiyonları, zengin ve çeşitlidir ve ziyaretçilere Orta Çağ dönemi sanatını keşfetme fırsatı sunar. Ayrıca müze, düzenlediği geçici sergiler ve eğitici etkinliklerle ziyaretçilere benzersiz bir deneyim yaşatıyor. Bizans ve Hıristiyan Müzesi, Atina'da tarih ve sanat tutkunları için mutlaka görülmesi gereken bir destinasyon.

Konum Linki

31. Atina Metropolitan Katedrali

Atina Metropolitan Katedrali, Atina'nın merkezinde yer alan etkileyici bir dini yapı. 1842 yılında inşa edilen katedral, Bizans ve Rönesans tarzlarının etkileyici bir karışımını sunması açısından oldukça önemli bir yere sahip. Yüksek kubbesi, mozaik işçiliği ve görkemli iç dekorasyonuyla dikkat çeken katedralin içinde, dini törenlerin yanı sıra ziyaretçilerin de ziyaret edebileceği çeşitli ikonalar ve dini eserler bulunuyor. Metropolitan Katedrali, Yunanistan Ortodoks Kilisesi'nin merkezi konumunda ve dini etkinliklerin yanı sıra ziyaretçilere mistik bir atmosfer sunduğu için birçok kişi tarafından ziyaret ediliyor. Katedralin çevresi aynı zamanda canlı bir nokta, çevresindeki sokaklar, kafeler ve mağazalar ile ziyaretçilere keyifli bir gezi imkanı sunuyor. Atina'yı ziyaret ettiğinde Atina Metropolitan Katedrali, hem dini hem de mimari açıdan büyüleyici bir durak olup, şehrin tarihi ve kültürel dokusunu keşfetme şansı sunabilir.

Konum Linki

32. Benaki Müzesi

Atina'nın merkezinde, Koumbari Sokağı ve Vasilissis Sofias Caddesi'nin köşesinde yer alan Benaki Müzesi, Yunanistan'ın en büyük ve en önemli müzelerinden birisi. Antonis Benakis tarafından kurulan müze 1930 yılında açıldı. Burada tarih öncesi olarak tanımlanan dönemlere ait eserlerden günümüze kadar gelen sanat eserlerine yer veriliyor. Ayrıca müzede geniş bir Asya sanat koleksiyonu da bulunuyor. Müze, altı farklı binadan oluşuyor. Ana bina, 19. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş neoklasik bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Bu binada, antik Yunan ve Roma eserleri, Bizans ve Osmanlı dönemi eserleri, modern Yunan sanat eserleri ve seramik, cam, mücevher gibi dekoratif sanat eserleri sergileniyor. Müzenin bir diğer önemli binası ise 18. yüzyıldan kalma bir Osmanlı konağı. Bu binada, İslami sanat koleksiyonu yer alıyor. Koleksiyonda, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'dan gelen tekstiller, halılar, seramikler, camlar ve maden eşyalar bulunuyor. Müzede ayrıca, Benakis Ailesi'nin özel koleksiyonundan eserler de sergileniyor. Bu koleksiyonda, Konstantinos Volanakis, Nikolaos Gyzis, Georgios Iakovidis gibi ünlü Yunan ressamların eserlerinin yanı sıra, 18. ve 19. yüzyıllardan kalma mobilyalar, halılar ve diğer dekoratif sanat eserler kendisine yer buluyor. Müze, Yunanistan'ın zengin kültürel tarihini ve sanatını yansıtan, görülmeye değer bir koleksiyonu ile dikkat çekiyor.

Konum Linki

33. Lysicrates Anıtı

Atina'nın Plaka bölgesinde, antik Yunanistan'ın zafer anıtlarından biri olan Lysicrates Anıtı, ziyaretçilerini tarihin derinliklerine götürüyor. MÖ 335-334 yıllarında inşa edilen bu anıt, küçük boyutuna rağmen etkileyici bir yapıya sahip. Anıt, bir dairesel yapıya sahip olup, göz alıcı bir frizle dekore edildi. Dönemin zaferlerini kutlamak amacıyla kullanılan bu yapı, antik dönemin mimari zarafetini günümüze yansıtıyor. Plaka bölgesinin tarihi atmosferinde yürüyüş yaparken bu anıtı ziyaret etmek, sana antik Yunanistan'ın ihtişamlı geçmişine bir pencere açabilir. Lysicrates Anıtı, tarih ve mimari tutkunları için unutulmaz bir deneyim sunmaya devam ediyor.

Konum Linki

34. Atina Akademisi

Atina, antik çağlardan beri dünyanın en önemli kültür merkezlerinden biri olmayı başardı. Atina Akademisi, şehrin en önemli kültürel simgelerinden arasında yer alıyor. 18 Mart 1926 tarihinde kurulan akademi, Yunanistan'ın ulusal akademisi ve en yüksek araştırma enstitüsü olarak kabul ediliyor. Akademinin kökeni ise burada önemli bir detay olarak karşımıza çıkıyor. Akademi, antik çağda Platon tarafından kurulan Platon Akademisi'ne dayanıyor ve kaliteli bir altyapıya sahip. Akademi binası, Neoklasik bir tarzda inşa edildi ve kentin önemli noktalarından birisi. Binanın cephesinde, Platon ve Sokrates'in heykelleri yer alıyor. Akademinin iç mekanı ise, lüks ve ihtişamıyla dikkat çekiyor. Yapı, Yunan kültürünün ve biliminin gelişimine önemli katkılarda bulunduğu için önemli bir yere sahip. Akademide, felsefe, tarih, dilbilim, edebiyat, bilim ve sanat alanlarında araştırmalar yapılıyor. Burası ayrıca, uluslararası düzeyde önemli bir kültür merkezi olarak da görev yapıyor. Atina Akademisi, Atina'yı ziyaret ettiğinde görmen ve antik dönemleri hissetmen gereken alanlar arasında bulunuyor.

Konum Linki

35. Yunanistan Ulusal Kütüphanesi

Atina'da bulunan Yunanistan Ulusal Kütüphanesi, ülkenin en büyük ve önemli mekanlarından. 19. yüzyılda kurulan bu muhteşem yapı, antik ve modern kültürü bir araya getiren benzersiz bir yer. Klasik mimari tarzıyla dikkat çeken kütüphane, ziyaretçilerine tarihi bir yolculuk vaat etmesi ile öne çıkıyor. Kütüphanenin içinde 750 binden fazla kitap bulunuyor. Eserler arasında nadir el yazmaları ve haritalar da koleksiyonun önemli bir parçasını oluşturuyor. Burayı ziyaret ettiğinde okuma salonlarında huzur bulabilir ve araştırmalar yapabilirsin. Ayrıca, kütüphanenin düzenlediği sergiler, konferanslar ve etkinliklerle kültürel bir deneyim yaşama şansına da sahipsin. Yunanistan Ulusal Kütüphanesi, tarih ve edebiyat tutkunları için vazgeçilmez bir durak olarak öne çıkıyor. Atina'yı ziyaret eden herkesin bu tarihi ve kültürel mirası keşfetmesini tavsiye ediliyor. Burada geçireceğin vakit, sadece bilgi dolu değil, aynı zamanda unutulmaz olacak.

Konum Linki

36. Kerameikos Antik Bölgesi

Kerameikos Antik Bölgesi, ziyaretçilere antik Yunan medeniyetinin izlerini keşfetme fırsatı sunuyor. Bu tarihi bölge, antik çağda mezarlık ve seramik atölyeleri ile ünlüydü. Günümüzde ise ziyaretçiler, antik surlar, mezar anıtları ve arkeolojik kalıntılar arasında dolaşarak geçmişe yolculuk yapıyor. Kerameikos, antik dönemde Atina'nın surlarla çevrili şehir merkezinin batı tarafında yer alıyordu. Burası aynı zamanda "Kerameikos Çömlekçileri" olarak bilinen zanaatkarların bulunduğu bir bölgeydi. Antik Yunan mitolojisine göre, Kerameikos aynı zamanda tanrıların ve kahramanların mezarlarını barındırıyordu. Bu antik bölgede yürürken tarihin derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkabilir ve antik Yunan kültürü hakkında bilgi edinebilirsin. Aynı zamanda, bölgenin huzurlu atmosferi ve etkileyici manzaraları da unutulmaz bir deneyim sunması da önemli bir detay. Kerameikos antik bölgesi, tarih tutkunları ve arkeoloji meraklıları için adeta bir açık hava müzesi niteliğinde.

Konum Linki

37. Ulusal Çağdaş Sanat Müzesi

Atina, tarihi ve kültürel zenginliğiyle ünlü bir şehir. Burada gezilecek çok yer var, ama sanatseverler için en ilgi çekici olanı Ulusal Çağdaş Sanat Müzesi. Bu müze, 2000 yılında kuruldu ve 2016 yılında yeni binasına taşındı. Müze, Yunanistan'ın ve dünyanın önde gelen çağdaş sanatçılarının eserlerini sergiliyor. Müzede, resim, heykel, fotoğraf, video, enstalasyon, performans ve dijital sanat gibi farklı disiplinlerden örnekler bulunuyor. Müze, sanatın toplumsal ve siyasal bağlamını da göz önüne alarak, eleştirel ve yaratıcı bir bakış açısı sunuyor. Müze, aynı zamanda eğitim ve araştırma faaliyetleri de yürütüyor. Müzede, çocuklar ve yetişkinler için atölye çalışmaları, seminerler, konferanslar, film gösterimleri ve konserler gibi etkinlikler düzenleniyor. Müze, Atina'nın merkezinde, eski Fix bira fabrikasının bulunduğu yerde yer alıyor. Müze, çağdaş sanatın en güzel örneklerini görmek ve yeni deneyimler yaşamak istediğinde harika bir seçenek olabiliyor.

Konum Linki

38. Goulandris Müzesi

Bu müze, Atina’nın Pangrati semtinde, 2019 yılında açılmış bir modern sanat müzesi. Müze, ünlü armatör Basil Goulandris ve eşi Elise Karadontis’in hayatları boyunca topladıkları sanat eserlerini sergiliyor. Bu koleksiyon, 3 milyar dolar değerinde olduğu tahmin edilen, dünyaca ünlü ressamların tablolarını, heykellerini ve diğer sanat objelerini içeriyor. Müze, beş katlı bir binada yer alıyor. Zemin katta, müzenin tarihi, misyonu ve koleksiyonu hakkında bilgi veren bir giriş salonu bulunuyor. Birinci katta, 19. ve 20. yüzyılın önde gelen Avrupalı ressamlarının eserleri sergileniyor. Bu eserler arasında Monet, Renoir, Van Gogh, Picasso, Matisse, Dali, Chagall, Klee, Miró, Kandinsky ve Bacon gibi isimlerin tabloları bulunuyor. İkinci katta, Yunan modern sanatının öncüleri olan Gyzis, Parthenis, Maleas, Hadjikyriakos-Ghikas, Moralis, Tsarouchis, Fassianos ve diğerlerinin eserleri yer alıyor. Üçüncü katta, çağdaş Yunan sanatçılarının ve uluslararası sanatçıların eserleri bulunuyor. Dördüncü katta ise, geçici sergiler, konferanslar, atölyeler ve diğer etkinlikler için çok amaçlı bir salon konumlanıyor.

Konum Linki

39. Atina’nın Birinci Mezarlığı

Atina’nın Birinci Mezarlığı, kentin en önemli noktaları arasında yer alıyor. Bu mezarlık, 19. yüzyılın sonlarında kurulmuş ve Atina’nın en önemli kültürel miraslarından biri haline gelmiş bir yer. Burada, Yunanistan’ın bağımsızlık savaşı, siyaset, sanat, edebiyat ve bilim alanlarında önemli katkıları olan birçok kişi yatıyor. Ayrıca, mezarlıkta birçok heykel, anıt, çeşme ve bahçe de bulunuyor. Atina’nın Birinci Mezarlığı, ziyaretçilerine hem tarihi hem de estetik bir deneyim sunması açısından önemli bir yere sahip. Mezarlıkta yürüyerek, Yunanistan’ın geçmişine tanıklık edebilir, ünlü kişilerin hayat hikayelerini öğrenebilir ve sanatsal eserleri hayranlıkla izleyebilirsin. Mezarlık, aynı zamanda sakin ve huzurlu bir atmosfere sahip olması ile öne çıkıyor. Bu nedenle burada doğanın güzelliğini, kuş seslerini ve çiçek kokularını hissedebilirsin. Atina’nın Birinci Mezarlığı, Atina’nın merkezinde, Akropolis’in yakınında yer alıyor. Bu sayede gitmek istediğin diğer tarihi noktalara da kolaylıkla ulaşabilirsin. Burada, Yunanistan’ın tarihini, kültürünü ve sanatını yakından tanıyabilir, ölüm ve yaşam arasındaki bağı hissedebilir ve kendinizi farklı bir dünyada bulabilirsin.

Konum Linki

40. Ellinikon Deneyim Merkezi

Ellinikon Deneyim Merkezi, eski Atina Uluslararası Havalimanı’nın yerine kurulmuş, 70 dönümlük bir yeşil alan. Parkta 500’den fazla ağaç ve 55 bin bitki bulunur. Ayrıca parkın içinde bir de Experience Centre adında bir ziyaretçi merkezi bulunuyor. Burada, The Ellinikon projesinin detaylarını öğrenebilir, sanal gerçeklik deneyimleri yaşayabilir ve parkın tarihi hakkında bilgi alabilirsin. Ellinikon Deneyim Merkezi, Atina’nın merkezine yakın bir konumda olmasına rağmen, sakin ve huzurlu bir ortam sunar. Parkta arkadaşlarınızla veya ailenizle vakit geçirebilir, piknik yapabilir, spor yapabilir veya kitap okuyabilirsin. Parkta çocuklar için de eğlenceli aktiviteler mevcut. Ellinikon Deneyim Merkezi, Atina’nın yeni cazibe merkezleri arasında yer alıyor.

Konum Linki

41. Dafni Manastırı

Atina'nın batısında yer alan ve Bizans dönemine ait harika bir manastır olan Dafni Manastırı, ziyaretçilerine eşsiz bir tarihi deneyim sunuyor. Bu manastır, 11. yüzyılda inşa edilmiş olup, Bizans İmparatorluğu'nun dini ve kültürel mirasının bir parçası olarak görülüyor. Manastırın muhteşem mozaikleri oldukça dikkat çekici. Bu mozaikler, Bizans sanatının en güzel örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Dafni Manastırı, mimari zarafeti ve tarihi önemiyle 1990 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor. Manastırın sakin atmosferinde dolaşarak, geçmişe yolculuk yapma fırsatı bulabilirsin. Manastırın bahçeleri ise doğanın huzur verici güzelliğiyle çevrili ve bu nedenle birçok kişiyi kendisine çekiyor. Dafni Manastırı, ziyaretçilere Bizans döneminin mistik atmosferini deneyimleme fırsatı sunmakla kalmayıp aynı zamanda tarihi ve sanatsal bir şölen sunuyor.

Konum Linki

42. Kaisariani Manastırı

Atina’nın kalabalık ve gürültülü sokaklarından uzaklaşmak isteyenler için Kaisariani Manastırı mükemmel bir seçim. Bu manastır, İmittos Dağı’nın kuzey yamacında, şehre yaklaşık 10 km uzaklıkta yer alıyor. Kaisariani Manastırı, Bizans döneminde 11. yüzyılda kurulmuş. Manastırın kilisesi, bu döneme ait orijinal freskler, ikonalar ve ahşap oymalarla süslü. Kilisenin yanında, manastırın eski yaşamını yansıtan bir müze var. Burada, rahiplerin kullandığı eşyalar, kitaplar, el yazmaları ve sanat eserleri sergileniyor. Manastırın bahçesi ise, zeytin ağaçları, çiçekler ve şifalı bitkilerle dolu. Bahçede ayrıca, bir çeşme, bir fırın, bir değirmen ve bir hamam bulunuyor. Manastırın çevresi, doğa severler için harika bir fırsat sunuyor. Hymettus Dağı, yürüyüş, bisiklet ve piknik yapmak için ideal. Dağın tepesinden, Atina’nın muhteşem manzarasını seyredebilirsiniz. Dağın eteklerinde, antik çağlardan kalma bir Afrodit Tapınağı ve iki küçük kilise görebilirsiniz. Kaisariani Manastırı, Atina’nın tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerini bir arada sunan bir yer. Burası, hem ruhunu hem de bedenini dinlendirebileceğin huzur ve sakinlik dolu bir vaha.

Konum Linki

43. Hadrian Kütüphanesi

Roma İmparatoru Hadrianus tarafından MS: 132 yılında kurulan ve onun adını taşıyan muhteşem Hadrian Kütüphanesi, Akropolis’in kuzeyinde Monastiraki semtinde yer alıyor. Kütüphane, tipik bir Roma forumu mimari tarzını yansıtıyor. Korint düzenine sahip bir tek girişe, uzun kenarlarında çıkıntılı nişlere sahip yüksek bir çevreye, sütunlarla çevrili bir iç avluya ve ortasında dekoratif dikdörtgen bir havuza sahipti. Kütüphanenin doğu tarafında, papirüs rulolarının tutulduğu bölüm yer alıyordu. Burada, Yunan ve Latin edebiyatının klasiklerinin yanı sıra, Hadrianus’un seyahatleri, hukuki belgeler, astronomi ve matematik ile ilgili metinler de yer alıyordu. Bitişik salonlar okuma odası olarak kullanılıyor ve köşeler konferans salonları olarak hizmet verdiği biliniyor. Hadrian Kütüphanesi, tarih boyunca pek çok saldırıya uğradı ve hasar gördü. Ancak, kütüphanenin bir kısmı restore edildi ve bugün ziyaretçilere açık. Kütüphaneyi gezerken, antik dünyanın bilgelik ve güzellik dolu atmosferini hissedebilirsin.

Konum Linki

44. Kutsal Havariler Kilisesi

Atina’daki Kutsal Havariler Kilisesi, Yunanistan’ın başkentinin tarihi ve kültürel zenginliğini yansıtan bir yapı. Bu kilise, 10. yüzyılın sonlarında Bizans döneminde inşa edildi ve Atina Agorası’nın güneybatısında yer alıyor. Kilisenin mimarisi, dört sütunlu bir haç planı ve ortasında bir kubbe ile Atina tipi olarak adlandırılan bir stil gösteriyor. Kilisenin duvarları, kırmızı tuğlalar ve geometrik desenlerle süslü. Kilisenin içinde ise, 17. yüzyıldan kalma freskler, vaftizci Yahya, melekler ve havarilerin resimleri görülebilir. Kutsal Havariler Kilisesi, Atina’nın en eski ve en iyi korunmuş Bizans kiliselerinden biri. Kilise, Hristiyanlık tarihinde önemli bir yere sahip olan havarilerin adını taşıyor. Havariler, İsa’nın seçtiği ve onun öğretilerini yaymaya çalışan on iki kişi olarak biliniyor. Kilisenin neden bu ismi aldığı ve neden bu bölgeye inşa edildiği ise bir gizem olarak kaldı. Kilise, hem Bizans sanatının hem de Hristiyanlık geleneğinin güzel bir örneği. Yapı, aynı zamanda antik Agora’nın yanında bulunduğu için, Atina’nın geçmişine tanıklık eden bir konuma sahip. Dolayısıyla Kutsal Havariler Kilisesini diğer gezi alanları ile birlikte görebilme şansına sahipsin.

Konum Linki

45. Panagia Kapnikarea Kilisesi

Atina'nın en eski ve en güzel kiliselerinden biri Panagia Kapnikarea Kilisesi. Bu kilise, Bizans döneminde 11. yüzyılda inşa edilmiş ve adını kapı önünde tütün satan bir kadından alıyor. Kilisenin mimarisi, Bizans sanatının tipik özelliklerini yansıtan da antik dönemlerde Athena veya Demeter’e yapıldığı düşünülen bir tapınağın üzerine inşa edildi. Kilisenin içi, freskler, ikonlar ve altın süslemelerle dolu. Kilisenin önünde, Atina'nın en işlek caddesi olan Ermou Caddesine bakan küçük bir avlu var. Burada, kilisenin huzurunu ve güzelliğini hissedebilir, bir mum yakabilir veya dua edebilirsin. Panagia Kapnikarea Kilisesi, Atina'nın tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçası. Bu kiliseyi ziyaret etmek, Atina'nın geçmişine ve ruhuna dokunmak demek.

Konum Linki

46. Venizelos Konağı

Plaka mahallesinde yer alan Venizelos Konağı, Yunanistan'da ayakta kalan en eski evleri arasında bulunuyor. Osmanlı döneminde inşa edilen ve Venizelos ailesine ait olan bu konak, Atina'nın en zengin ve en güçlü ailelerinden biri ve aynı zamanda devlet yönetiminde söz sahibi olan Venizelos ailesine ait. Ailenin en ünlü üyesi, Aziz Philothei, bir rahibe ve şehit. Konak, onun hayatını ve mirasını anlatan bir müze olarak hizmet veriyor. Venizelos Konağı, Osmanlı kentsel mimarisinin tipik bir örneği. Cumbalı pencereleri, ahşap tavanları, renkli duvar süslemeleri ve geleneksel mobilyaları ile dikkat çekiyor. Konakta, ailenin günlük yaşamına, dini törenlerine, eğitimine ve kültürüne tanık olabilirsin. Ayrıca, konakta düzenli olarak gerçekleşen sergiler, atölyeler, konserler ve etkinliklere katılma şansın da bulunuyor. Venizelos Konağı, Atina'nın en ilginç ve en az bilinen yerlerinden birisi. Burayı ziyaret ederek, şehrin tarihine ve kültürüne farklı bir bakış açısı kazanabilirsin.

Konum Linki

47. Nümizmatik Müzesi

Atina’daki Nümizmatik Müzesi, madeni para koleksiyonu tutkunları için kaçırılmaması gereken bir yer. Müze, 1838 yılında kurulmuş ve dünyanın en büyük antik ve modern madeni para koleksiyonuna sahip. Müzede, Yunanistan’ın tarihini, kültürünü ve sanatını yansıtan yaklaşık 600 bin madeni para, madalya, mühür, takı ve diğer nesneler sergileniyor. Bu da dünyanın en geniş koleksiyonunun burada olduğu anlamına geliyor. Müzenin binası da görülmeye değer. Eski bir malikane olan binanın mimarı Ernst Ziller, Atina’daki birçok neoklasik yapıya imza atmış bir Alman asıllı Yunan. Müzenin bahçesi ise, yeşillikler içinde dinlenmek ve kafeteryasında bir şeyler içmek için ideal bir mekan olması da burayı cazip kılıyor. Müze, Ulusal Bahçenin karşısında ve Parlamento Binasına yürüme mesafesinde bulunuyor. Atina’daki Nümizmatik Müzesi, sadece madeni paraların değil, aynı zamanda Yunanistan’ın zengin mirasının da tanıklığını yapıyor. Bu müzeyi ziyaret ederek, Yunanistan’ın geçmişine ve bugününe ışık tutan bir deneyim yaşayabilme şansına sahipsin.

Konum Linki

48. Eleusis Arkeolojik Alanı

Eleusis Arkeolojik Alanı, Atina’nın 24 km batısında, Elefsina’da bulunuyor. Bu alan, Antik Yunanistan’da Demeter ve Persephone kültünün merkeziydi. Demeter, bereket ve tarım tanrıçası, Persephone ise onun kızı ve yeraltı dünyasının kraliçesiydi. Bu tanrıçaların hikayesi, mevsimlerin değişimini ve insan ruhunun ölümden sonra yeniden doğuşunu simgeler. Eleusis’te, her yıl gizli ayinler düzenlenirdi. Bu ayinlere katılanlar, tanrıçaların sırlarını öğrenir ve ölümsüzlüğe kavuşurdu. Bu ayinler, Antik Yunanistan’ın en önemli dini törenleriydi. Eleusis’te, M.Ö. 7. yüzyıldan Roma İmparatorluğu dönemine kadar çeşitli uygarlıklar yaşadı. Bu nedenle, arkeolojik alan, farklı tarihi dönemlere ait çok sayıda eser barındırır. Eleusis Arkeolojik Alanı’na gittiğinde, öncelikle Eleusis Müzesi’ni ziyaret edebilirsin. Bu müzede, arkeolojik alanın tarihini anlatan panolar, Demeter ve Persephone kültüne ait heykeller, kabartmalar, çanak çömlekler, sikke ve takılar, ayinlerde kullanılan eşyalar ve daha birçok ilginç buluntu görebilme şansına sahipsin. Müzeden çıktıktan sonra, arkeolojik alanı gezmen daha iyi bir tercih olabilir. Burada, Demeter Tapınağı, Telesterion, Kallichoron Kuyusu, Ploutonion, Propylaia, Roma Agorası, Bizans Kilisesi ve daha birçok yapı kalıntısı göreceksin. Bu yapıların bazıları, oldukça iyi korunmuş durumda, bazıları ise harabe halinde. Arkeolojik alanın etrafında, yeşil bir doğa ve deniz manzarası seni bekliyor. Eleusis Arkeolojik Alanı, Antik Yunanistan’ın gizemli ve büyüleyici atmosferini yaşamak istersen için harika bir seçenek. Bu alan, hem tarihi hem de kültürel açıdan çok zengin ve değerli.

Konum Linki

49. Belediye Galerisi

Atina Belediye Galerisi, 2010 yılında kuruldu ve Yunan sanatının gelişimine katkıda bulunan sanatçıların eserlerini sergiliyor. Galeri, Koumoundourou Meydanı’ndaki neoklasik bir binada yer alıyor. Burası, şehrin merkezine yakın ve kolayca ulaşılabilir bir konumda. Atina Belediye Galerisini ziyaret ettiğinde, yaklaşık 3 bin parçadan oluşan bir koleksiyonla karşılaşırsın. Bu koleksiyonda, resim, heykel, gravür, fotoğraf, çizim ve diğer sanat formları bulunuyor. Galeri, hem kalıcı hem de geçici sergilere ev sahipliği yapıyor. Kalıcı sergilerde, Yunanistan’ın modern tarihini yansıtan sanatçıların eserleri görülebilir. Geçici sergilerde ise, farklı ülkelerden ve dönemlerden gelen sanatçıların eserleri tanıtılıyor. Atina Belediye Galerisi, sadece bir sanat müzesi değil, aynı zamanda bir kültür merkezi. Burada, sanatseverler için çeşitli etkinlikler, atölyeler, konferanslar, seminerler ve konserler düzenleniyor. Galeri, sanat eğitimi ve araştırması için de bir kaynak sunuyor. Galerinin kütüphanesi, arşivi ve yayınları, sanat tarihi ve eleştirisi ile ilgilenenler için değerli bilgiler içeriyor. Müzeyi ücretsiz olarak gezebilirsin.

Konum Linki

50. Dora Stratou Tiyatrosu

Atina’nın en güzel yerlerinden biri olan Philopappou Tepesinde bulunan Dora Stratou Tiyatrosu, Yunan dans ve müziğinin canlı bir müzesi gibi hizmet veriyor. Bu tiyatro, 1953 yılından beri geleneksel Yunan kostümleri, aksesuarları ve enstrümanlarıyla birlikte Yunanistan’ın farklı bölgelerinden dans gösterileri sunması ile ünlü. Dora Stratou Tiyatrosu, sadece bir eğlence yeri değil, aynı zamanda bir kültür kurumu olarak işlev görüyor. Tiyatro, yıl boyunca dans dersleri, konferanslar ve araştırma programları düzenler. Ayrıca, Yunan danslarının korunması ve tanıtılması için çalışan bir derneğe de ev sahipliği yapar. Tiyatro, Yunan Kültür Bakanlığı, Ulusal Turizm Örgütü ve Atina Belediyesi tarafından desteklenen bir kamu yararı kuruluşu olması da burayı değerli kılar. Dora Stratou Tiyatrosu’nu ziyaret etmek, Atina’da unutulmaz bir deneyim olabilir. Tiyatro, Temmuz ortasından Eylül ortasına kadar her hafta perşembeden pazara kadar gösteriler düzenlendiği için bu tarihlerde gösteriler yakalayabilirsin.

Konum Linki

51. Keramikos Arkeoloji Müzesi

Atina’nın tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek isteyenler için Keramikos Arkeoloji Müzesi kaçırılmaması gereken bir yer. Bu müze, antik Yunan uygarlığının en önemli mezarlıklarından biri olan Keramikos’ta bulunuyor. Burada, MÖ 8. yüzyıla kadar uzanan bir döneme ait cenaze sütunları, vazolar, heykeller, silahlar, takılar ve diğer eşyalar sergileniyor. Müzenin en dikkat çekici eserleri arasında antik çağda kullanılan çeşitli seramik ve vazoların bulunduğu koleksiyon yer alıyor. Müzede sergilenen mezar taşları ve heykeller de ilgini cezbedebilecek eserler arasında bulunuyor. Bu eserler, antik Yunan döneminin sanat anlayışını ve toplumsal yapılanmasını anlamak için önemli birer kaynak olabiliyor. Keramikos Arkeoloji Müzesi, Atina'nın tarihî dokusunu ziyaretçilere en etkileyici şekilde sunan müzelerden birisi olarak kabul ediliyor. Antik döneme ait bu zengin mirası keşfetmek için Atina otelleri linkine tıklayarak yolculuk için hazırlanmanı öneriyoruz.

Konum Linki

52. Agios Dimitrios Loumbardiaris Kilisesi

Agios Dimitrios Loumbardiaris Kilisesi, Atina’nın en güzel ve gizli yerlerinden biri. Akropol’ün altında, Philopappos Tepesi’nin eteğinde, ormanlık bir alanda bulunuyor. Kilisenin tarihi 9. yüzyıla kadar uzanıyor. Eski kalıntılar kullanılarak inşa edilmiş, tek nefli, kemerli bir bazilika olduğu yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıktı. Kilisenin adı, “Bombardıman” anlamına gelen “Loumbardiaris” lakabından geliyor. Bu lakap, 1658 yılında yaşanan bir olaydan kaynaklanıyor. Aziz Dimitrios Günü’nün arifesinde, Atina’nın Osmanlı komutanı, ertesi gün kiliseye ve cemaatine ateş etmek için Propylaea’dan toplar kursa da planı, gece yarısı barut deposuna yıldırım çarpması sonucunda suya düştü. Bu olayda komutan, ailesi ve birkaç Osmanlı askeri öldü ve günümüzde kullanılan bu ismi aldı. Kilise, Bizans döneminden beri birkaç küçük tadilat gördü. En son 1955-1957 yılları arasında büyük bir restorasyon yapıldı. Bu proje kapsamında, Akropol çevresinde yaya yolları inşa edildi. Ayrıca kilisenin dışına yeniden kullanılan mermer ve seramikler eklendi. 1960’ların başına kadar kilisenin dış avlusu ve bahçeleri üzerinde de çalışmalar yapıldı. Bu tadilat sırasında iç duvar resimleri kaldırıldı ve 1732 yılına tarihlenen nadir freskler ve yazıtlar bulundu. Kilise, Atina’da görmen gereken ibadethaneler arasında yer alıyor. Burayı kesinlikle Atina’da gezilecek yerler listene eklemelisin.

Konum Linki

53.Diomidis Botanik Bahçesi

Atina’nın merkezinde, beton binaların arasında bir yeşil cennet bulunuyor. Bu, Diomidis Botanik Bahçesi, Yunanistan’ın eski başbakanı Aleksandros Diomidis’in eşi Julia’nın adını taşıyan bir park. Diomidis çifti, servetlerinin bir kısmını bu bahçeyi kurmak için bağışladılar. 1952 yılında açılan bahçe, dünyanın dört bir yanından 2.500’den fazla bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Diomidis Botanik Bahçesini ziyaret etmek, doğayla iç içe olmak ve ekosistemin nadir türlerini keşfetmek için harika bir fırsat sunuyor. Bahçede yürüyüş yaparken, palmiyeler, bambular, orkideler, kaktüsler, gül çeşitleri ve daha birçok bitkiyle karşılaşabilirsin. Bahçenin içinde bir de küçük bir göl yer alıyor. Burada su kuşlarını, kaplumbağaları ve balıkları görebilirsin. Bahçenin bir köşesinde ise, Diomidis çiftinin mezarları bulunuyor. Diomidis Botanik Bahçesi, Atina’nın gürültüsünden ve kalabalığından uzaklaşmak isteyenler için ideal bir yer.

Konum Linki

54. Atina Ulusal Gözlemevi

Atina Ulusal Gözlemevi, 1842 yılında kurulmuş olan Yunanistan’ın ilk ve en büyük gözlemevi. Burada, gökyüzünü incelemek için kullanılan çeşitli teleskoplar, aletler ve arşivler bulunuyor. Gözlemevinin mimarı, Danimarkalı Theophil Hansen. Hansen, Atina’da pek çok önemli binanın da tasarımcısı. Gözlemevinin kubbesi, Akropolis’teki Parthenon tapınağına benziyor. Bu da, antik ve modern mimarinin uyumunu gösteriyor. Atina Ulusal Gözlemevi, hem bilimsel hem de kültürel bir merkez. Burada, gökbilimciler, araştırmacılar ve öğrenciler çalışıyor. Ayrıca, ziyaretçiler de gözlemevini gezebiliyor. Gözlemevinde, düzenli olarak sergiler, konferanslar, atölyeler ve gözlem etkinlikleri yapılıyor. Bu etkinlikler, gökyüzüne ve evrene olan merakı artırıyor. Atina Ulusal Gözlemevi, Atina’nın en güzel manzaralarından birine sahip. Buradan, Akropolis’i, Likavitos Tepesi’ni, Pire Limanı’nı ve Atina’nın tüm silüetini görebiliyorsun. Özellikle gün batımı ve gece saatlerinde, burası büyüleyici bir görüntü sunuyor.

Konum Linki

55. Marina Zeas (Paşalimanı)

Marina Zeas (Paşalimanı), Atina’nın en güzel süperyat marinalarından biri. Antik çağlardan beri önemli bir liman olan Marina Zeas, Atina devletinin üç sıralı gemilerinin inşa edildiği bir askeri üs olarak kullanılıyordu. Limanın etrafında hala antik duvarların kalıntılarını görebilirsiniz. Yunanistan Denizcilik Müzesi de Marina Zeas’ta bulunuyor. 2004 Olimpiyat Oyunları için yenilenen Marina Zeas, bugün Pire bölgesinin en popüler buluşma noktası ve Atinalılar için de sevilen bir destinasyon. Limanın çevresinde çok sayıda restoran, bar, kafe ve mağaza var. Ayrıca gezilecek yerler de mevcut. Buraya geldiğinizde, Pire Arkeoloji Müzesi, Pire Belediye Galerisi ve Paşalimanı Kilisesini ziyaret edebilirsin.

Konum Linki

56. Herakleidon Müzesi

Atina’nın tarihi Thissio semtinde, Akropolis, Antik Agora ve Hephaistos Tapınağının yanında yer alıyor. Müzenin kurucuları Paul ve Anna-Belinda Firos, 2004 yılında sanat ve bilim tutkularını paylaşmak için bu kültürel kurumu hayata geçirdiler. Müze, iki binadan oluşuyor. Bir binada, eski Yunanlıların bilim, sanat ve teknoloji alanındaki başarılarını anlatan “EUREKA, Eski Yunanlıların Bilimi, Sanatı ve Teknolojisi” adlı bir sergi bulunuyor. Bu sergide, eski Yunan matematiği, astronomisi, fizik, mühendislik, mimari, müzik, sanat ve oyunlar gibi konuları interaktif bir şekilde öğrenebilirsin. Diğer binada ise, dünyaca ünlü sanatçıların eserlerini görebilirsin. Müze, daha önce M.C. Escher, Victor Vasarely, Carol Wax, Constantin Xenakis, Adolf Luther, Francesco Scavullo, Toulouse-Lautrec, Edgar Degas, Edvard Munch, Sol LeWitt ve diğerlerinin sanatını sergiledi. Şu anda, müzede, soyut geometrik sanatın öncülerinden biri olan Sol LeWitt’in “Çizgi ve Renk” adlı sergisi devam ediyor. Herakleidon Müzesi’ni ziyaret ettiğinde, eski Yunan uygarlığının ve modern sanatın güzelliğini keşfedeceksin. Atina’ya geldiğinde burayı kesinlikle atlamamalısın.

Konum Linki

57. Areopagite Aziz Dionysius Katolik Katedrali

Atina’nın merkezinde, Panepistimiou Caddesi ile Omirou Sokağı’nın kesiştiği yerde, görkemli bir yapı göze çarpıyor. Bu, Areopagite Aziz Dionysius Katolik Katedrali, Atina’nın en önemli Roma Katolik kilisesi. Katedral, Havarilerden biri olan Aziz Pavlus’un öğrencisi olan Aziz Dionysius’a adanmış. Aziz Dionysius, Atina’nın eski yargıçlarından biriydi ve Areopagus adlı bir tepede toplanan bir konseye üyeydi. Aziz Pavlus, bu tepede Atinalılara Tanrı’nın sözünü duyurdu ve Dionysius’u dine döndürdü. Katedralin tarihi 19. yüzyıla dayanıyor. 1853 yılında, Yunanistan Kralı Otto, Roma Katoliklerine bir kilise inşa etme izni verdi. Kral Otto, kendisi de bir Roma Katolikti ve Yunanistan’ın ilk anayasasında, Roma Katoliklerinin özgürce ibadet etmelerini sağlayan bir madde ekletti. Katedralin mimarı, ünlü Alman mimar Leo von Klenze olarak biliniyor. Katedralin mimari tarzı, Neo-Rönesans olarak tanımlanabilir. Katedralin cephesi, iki katlı ve altı sütunlu ve süslü yapısı ile dikkat çekiyor. Katedralin duvarları ve tavanı, freskler ve mozaiklerle bezeli. Katedralin en dikkat çekici özelliği, vitray pencereleri. Bu pencereler, Aziz Dionysius ve diğer azizlerin hayatından sahneler gösteriyor. Katedralin ana sunağı, mermerden yapılmış ve üzerinde bir haç, bir kadeh ve bir ekmek sembolü bulunuyor.

Konum Linki

58. Atina Savaş Müzesi

Atina Savaş Müzesi, Yunanistan’ın başkenti Atina’da bulunan ve Yunanistan Silahlı Kuvvetleri tarafından yönetilen bir müze olarak öne çıkıyor. Müze, 1975 yılında kuruldu ve Yunanistan’ın savaş tarihini anlatan çeşitli eserler sergileniyor. Binada, Antik Çin’den günümüze kadar uzanan silahlar, kıyafetler, madalyalar, fotoğraflar, belgeler ve modeller gibi çok sayıda parça bulunuyor.

Konum Linki

59. Helenik Motor Müzesi

Atina’da bulunan ve otomobilin evrimine adanmış bir müze. Müzede 19. ve 20. yüzyıldan 110’dan fazla araba sergileniyor. Müzenin sahibi Theodore Charagionis Vakfı’dır ve Mart 2011’de açıldı. Müze, mimari ve tasarım açısından benzersiz bir binanın üç üst katında yer alıyor. Müzeye girdiğinizde, bir spiral rampa seni farklı dönemlerden otomobillerin olduğu katlara götürüyor. Burada hem klasik hem de modern araçları yakından görebilirsin. Müzede Ferrari, Bugatti, Rolls Royce, Mercedes, Jaguar, Porsche gibi ünlü markaların modelleri sergileniyor. Ayrıca, Yunanistan’da üretilen bazı nadir araçlar da müzede yer alıyor. Burası, sadece otomobil severler için değil, aynı zamanda eğitim ve eğlence için de ideal bir yer. Müzede bir Formula 1 simülatörü, bir yol güvenliği eğitim programı ve bir amfitiyatro bulunuyor.

Konum Linki

60. Agia İrini Kilisesi

Atina’nın merkezinde, Monastiraki meydanına yakın bir yerde Agia İrini Kilisesi bulunuyor. Bu kilise, 1846 yılında eski bir kilisenin kalıntıları üzerine inşa edildi ve kısa bir süre Atina’nın katedrali olarak hizmet verdi. Bizans mimarisinin güzel bir örneği olan bu kilise, üç nefli bir narteks, bir kubbe ve iki çan kulesine sahip. İçinde, Pavlus’un Areopagus’ta ve İsa’nın Kudüs’te vaaz verdiğini gösteren iki büyük duvar resmi dikkat çekiyor. Agia İrini Kilisesi, Yunanistan’ın bağımsızlık savaşında önemli bir rol oynamış olan Theodoros Kolokotronis’in cenaze törenine de ev sahipliği yaptı. 1862 yılında yeni bir katedralin yapılmasıyla, Agia İrini Kilisesi’nin önemi azaldı ama yine de tarihi bir değer taşımaya devam etti. 1972 yılında Kültür Bakanlığı tarafından özel bir anıt ilan edildi ve 1995 yılında Bizans Eserleri Dairesi tarafından restorasyon süreci tamamlandı. Agia İrini Kilisesi, Makedonya’nın Azize İrini’sine adanmış ve 5 Mayıs’ta kutlanıyor. Kiliseyi ziyaret etmek isteyenler, Atina’nın her yerinden kolayca ulaşabilirler. Kilisenin yanındaki meydanda ise, günün her saati canlı olan birçok kafe ve restoran bulunuyor.

Konum Linki

61. Panagia Gorgoepikoos Kilisesi

Atina’nın merkezinde, Büyük Metropoliten Katedrali’nin yanında yer alıyor. Küçük Metropoliten olarak da bilinen bu kilise, 12. yüzyılda inşa edildi ve Bizans mimarisinin en güzel örneklerinden birisi olarak kabul ediliyor. Kilisenin adı, burada bulunan mucizevi Meryem Ana ikonasından geliyor. Gorgoepikoos, Yunanca’da “istekleri çabucak yerine getiren” anlamına gelir. Kilise, aynı zamanda Aziz Eleutherios’a da adandı. Kilisenin en ilginç özelliği, tamamen eski binalardan alınmış mermer parçaları ve taşlarla yapılmış olması. Kilisenin duvarlarında, klasik dönemden, Roma dönemine ve Orta çağ Bizans dönemine kadar uzanan 90’dan fazla kabartma bulunuyor. Bu kabartmalar, farklı temaları ve detaylı teknikleriyle ziyaretçileri ve uzmanları büyülüyor. Kilise, Yunan Bağımsızlık Savaşı’ndan sonra terk edilmiş ve 1841’den 1863’e kadar şehrin halk kütüphanesi olarak kullanılmış. Daha sonra yeniden kilise olarak açılmış ve önce Kurtarıcı İsa’ya, sonra da Aziz Eleutherios’a adanmış. Panagia Gorgoepikoos Kilisesi, Atina’nın tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçaları arasında bulunuyor. Bu küçük ama etkileyici kiliseyi ziyaret etmek, Atina’nın Bizans geçmişini keşfetmek için harika bir fırsat sunabiliyor.

Konum Linki

62. Thorikos Arkeolojik Alanı

Thorikos, Atina’nın güneyinde, Lavrion limanına yakın bir yerde bulunan antik bir yerleşim alanı olarak biliniyor. Burası, Yunanistan’ın bilinen en eski tiyatrosunu, gümüş madenlerini ve Demir Çağına ait bir evi görebileceğin tarihi bir bölge. Thorikos, MÖ 3. bin yıldan itibaren insanların yaşadığı bir yerdi. Burada, Miken, Klasik, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait izler bulunur. Thorikos’un en önemli yapısı, MÖ 5. yüzyılda inşa edilen ve 21 sıra koltuklu olan tiyatrosu. Bu tiyatro, deniz manzaralı bir tepede yer alır. Günümüzde halen daha ayakta olan tiyatro bazı kültürel etkinliklere ev sahipliği yapması ile ünlü bir yer. Tiyatronun yanında, antik gümüş madenlerinin girişlerini görebilirsin. Bu madenler, Atina’nın zenginliğinin ve gücünün kaynağıydı. Madenlerde çalışan kölelerin yaşadığı yerler de burada bulunuyor. Thorikos’ta ayrıca, MÖ 10. ila 9. yüzyıllara ait bir Demir Çağı evi de keşfedilmesi ile ilgiyi üzerine çekmeyi başardı. Bu ev, Atina’daki en eski evlerden birisi ve Anadolu’da da sıklıkla gördüğümüz kerpiç duvarlara sahip. Evin içinde, tahıl öğütmek için değirmen taşları bulundu. Bu ev, o dönemdeki insanların yaşam tarzı hakkında ipuçları veriyor. Thorikos Arkeolojik Alanı, Yunan tarihinin farklı dönemlerine tanıklık etmiş bir yer olduğu için mutlaka görmen gereken yerler arasında bulunuyor. Antik kenti 24 saat boyunca ücretsiz şekilde gezebilirsin.

Konum Linki

63. Maraton Tümülüsü

Marathon Tümülüsü, Yunanistan’ın Marathon ovasında bulunan iki tarihi mezar höyüğü olarak biliniyor. Bu höyüklere “Soros” da denir. Birisi, MÖ. 490 yılında Marathon Savaşı’nda hayatını kaybeden 192 Atinalı askerin küllerini barındırır. Diğeri ise aynı savaşta ölen Plataialıların cesetlerini içerir. Bu höyükler, Atinalıların Perslere karşı kazandıkları zaferi anmak için dikilen bir zafer sütunuyla birlikte, Marathon Savaşı’nın yapıldığı ovayı domine eder. Marathon Tümülüsü, Ege Tunç Çağı’nın en önemli mezar komplekslerinden biri olarak kabul edilir. Çünkü bu höyükler, büyük olasılıkla geniş bir höyük mezarlığının parçası ve boyutları ve inşa şekilleriyle dikkat çeker. Ayrıca, tek kişilik basit sandukalardan yan girişli ve çok sayıda mezar kalıntısı içeren geniş, karmaşık yapılar gibi farklı türde mezarları da bünyesinde barındırır. Kullanım süreleri ise Orta Tunç Çağı’nın başından Geç Tunç Çağı’nın sonuna kadar uzanır. Höyüklerden ikisi çok iyi durumda korundu Marathon Tümülüsü, ziyaretçilere antik Yunan tarihi ve kültürü hakkında bilgi veren ve etkileyici bir manzara sunan eşsiz bir yerler arasında bulunuyor. Antik çağı merak ediyorsan burayı kesinlikle ziyaret etmelisin.

Konum Linki

64. Brauron Arkeoloji Müzesi

Brauron Arkeoloji Müzesi, Atina’nın güneydoğusunda, Markopoulo Mesogeias bölgesinde yer alıyor. Müze, yakındaki Artemis Tapınağında ve çevresindeki Mesogia bölgesinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan çok çeşitli eserleri sergilemek için 1962 yılında inşa edildi. Kazılar, arkeolog Ioannes Papadimitriou ve restorasyon mimarı Profesör Charalambos Bouras’ın gözetiminde 1945 ve 1962 yılları arasında gerçekleştirildi. Müze 2009 yılında yenilenmiş ve sergilenen eserler yeniden düzenlendi. Müze beş salon, bir avlu ve bir bahçeden oluşuyor. Burada, erken Tunç Çağı’ndan Roma dönemine kadar uzanan muhteşem eserler bulabilirsin. Sergilenen eserlerin çoğu, antik çağda Attika’nın en önemli ibadet yerlerinden biri olan Artemis Tapınağından geliyor. Özellikle, küçük bir kızı temsil eden ve “ayı” (arktoi) olarak adlandırılan bir heykel dikkat çekici olabiliyor. Müzenin koleksiyonu ayrıca Merinda bölgesinden de eserleri görebilirsin.

Konum Linki

65. Amphiareion

Amphiareion, Atina’nın kuzeydoğusunda, Oropos köyünün altı kilometre güneydoğusunda bulunan bir antik tapınak. Burası, kahraman Amphiaraos’a adanmış kutsal alanlar arasında yer alıyor. Amphiaraos, yedi kişilik bir grupla Thebai’ye saldıran bir kahramandı. Ancak bu saldırının felaketle sonuçlanacağını önceden gördüğü için katılmak istememişti. Bazı mitlere göre, yeryüzü açılarak onun arabasını yuttu ve onu yeraltı tanrısı yaptı. Amphiareion, MÖ 5. yüzyılın sonlarında kurulduğu biliniyor. Buraya gelen ziyaretçiler, Amphiaraos’un rüya yoluyla verdikleri kehanetleri almak ve şifa bulmak için gelirlerdi. Tapınak, birçok tanrı ve tanrıçaya, özellikle de şifa verenlere adanmıştı. Amphiareion, antik çağda çok ünlü bir yerdi. Buraya, Yunanistan, Anadolu ve İtalya’dan birçok kişi gelirdi. Burada, beş yılda bir düzenlenen Amphiareia adlı bir festival bulunuyordu. Bu festivalde, atletizm, at yarışı ve müzik yarışmaları yapılırdı. Kent, Hristiyanlığın yayılmasıyla birlikte önemini yitirdi ve terk edildi. 1884-1929 yılları arasında yapılan kazılarda, tapınağın kalıntıları ortaya çıkarıldı. Bugün, bu yer, antik Yunan dünyasının büyüsünü keşfetmek için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Konum Linki

66. Vorres Müzesi

Vorres Müzesi, Atina’nın yakınlarında yer alan Paiania kentinde bulunuyor. Burası, hem halk hem de çağdaş sanatın 4000 yıllık bir panoramasını sunuyor. Müze iki bölümden oluşuyor. Bu bölümler Pyrgi ve Galeri şeklinde tanımlanabilir. Pyrgi, 19. yüzyılın başlarına ait iki geleneksel köy evi ve bir ahırın kalıntılarını içeriyor. Burada Yunan kültürünün ve yaşam tarzının farklı yönlerini görebilirsin. Galeride ise 20. yüzyılın ikinci yarısını kapsayan çağdaş Yunan sanatının en önemli koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapıyor. Burada heykel, enstalasyon ve resim gibi sanat eserlerini inceleyebilirsin. Ayrıca müzenin bünyesinde Yunan ressam J. Spyropoulos’un eserlerine adanmış bir kanat da bulunuyor. Müzenin en büyüleyici özelliklerinden biri de 50 yıllık tarihe sahip kuru taş duvarlarla çevrili avlular ve gizli bahçeleri. Burada doğanın güzelliğini ve huzurunu yaşayabilirsin. Vorres Müzesi, Atina’nın gürültüsünden uzakta, sanat ve tarih tutkunları için saklı bir cennet olarak görülüyor.

Konum Linki

67. Averof Müzesi

Averof Müzesi, Atina'da bulunan bir savaş gemisi müzesi. Bu müze, 20. yüzyılın başlarında inşa edilen ve Balkan Savaşları ile I. Dünya Savaşı'nda kullanılan Averof adlı zırhlı kruvazörü sergiliyor. Averof, Yunan donanmasının en güçlü ve en prestijli gemisi olarak kabul ediliyor. Müze, 1984 yılında açılmış ve o zamandan beri ziyaretçilere geminin tarihini, teknolojisini ve yaşam koşullarını anlatıyor. Averof Müzesi'ni ziyaret ettiğinde, geminin dört güvertesini gezebilir ve çeşitli bölümlerini görebilirsin. Bunlar arasında komuta köprüsü, silah odası, mutfak, yemekhane, yatak odaları, hastane, makine dairesi, ambarlar ve daha fazlası bulunuyor. Ayrıca, geminin orijinal eşyaları, fotoğrafları, belgeleri, modelleri ve ödülleri de sergilenmesi de buraya ayrı bir önem kazandırıyor. Müze, geminin savaşlarda nasıl rol oynadığını ve nasıl zaferlere katkıda bulunduğunu gösteren video gösterimleri de sunuyor. Averof Müzesi, hem tarih meraklıları hem de denizcilik tutkunları için ilgi çekici bir yer. Müze, Atina'nın liman kenti Pire'de, Trokadero Limanı'nda demirli duruyor. Eğer sen de deniz tarihine meraklıysan bu müzeye gitmelisin.

Konum Linki

68. Merkez Bankası Sanat Koleksiyonu

Atina Merkez Bankası Sanat Koleksiyonu, ülkenin ekonomi tarihini yansıtan bir alan. Bu koleksiyon, 19. yüzyıldan günümüze kadar uzanan yaklaşık 2000 eserden oluşuyor. Bu eserler arasında resim, heykel, gravür, fotoğraf, madalya, para ve banknot gibi çeşitli sanat türleri bulunuyor. Koleksiyon, Yunanistan'ın kültürel mirasını, sosyal değişimini ve sanatsal gelişimini göstermesi açısından oldukça önemli. Atina Merkez Bankası Sanat Koleksiyonu, ziyaretçilere hem sanat hem de ekonomi açısından ilginç ve eğitici bir deneyim sunuyor. Koleksiyon, farklı dönemlerdeki sanatçıların bakış açılarını, yaratıcılıklarını ve ifade biçimlerini ortaya koyuyor. Ayrıca, koleksiyon, Yunanistan'ın ekonomik tarihini, para biriminin evrimini, bankacılık sisteminin gelişimini ve uluslararası ilişkilerini anlatıyor. Burayı tamamen ücretsiz bir şekilde gezebilirsin.

Konum Linki

69. Yunan Kostüm Tarihi Müzesi

Yunan Kostüm Tarihi Müzesi, Yunanistan’ın geleneksel kıyafetlerini görmeni sağlayan bir sergi alanı. Atina’nın en güzel semtlerinden birisi olan Kolonaki’de 1988 yılında açıldı. Burada, Yunan kültürünün farklı bölgelerinden ve dönemlerinden gelen kostümleri görebilirsin. Müzede, kadın ve erkek kıyafetleri, başlıklar, ayakkabılar, takılar, aksesuarlar ve hatta bebek kıyafetleri bulunuyor. Müzenin koleksiyonu, 16. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar uzanıyor. Müzede, kostümlerin yanı sıra, fotoğraflar, çizimler, maketler ve videolar da sergileniyor. Bu sayede, kostümlerin nasıl giyildiğini, hangi amaçlarla kullanıldığını ve hangi ritüellerle ilgili olduğunu öğrenebilirsin. Müze, Yunan geleneksel kostümünün zenginliğini, çeşitliliğini ve estetiğini gösteriyor. Müze, Yunan kültürünün ve tarihinin önemli bir parçası ve Yunanistan’a geldiğinde burayı ziyaret ederek, Yunan halkının yaşam tarzını, geleneklerini ve kimliğini daha iyi anlayabilirsin.

Konum Linki

70. Lalaounis Takı Müzesi

Lalaounis Takı Müzesi, Atina’nın en ilginç ve güzel müzelerinden biri. Bu müze, ünlü Yunan mücevher tasarımcısı Ilias Lalaounis’in eserlerini sergiliyor. Müze, Akropolis’in eteklerinde, eski bir atölyenin içinde yer alıyor. Müzeye girdiğinizde, Lalaounis’in yaratıcılığını ve sanatını görebilirsiniz. Müzede, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren 4 binden fazla mücevher parçası bulunuyor. Bu parçalar, farklı kültürlerden, tarihten ve doğadan ilham alıyor. Müzede, altın, gümüş, bronz, taş, cam, ahşap, fildişi gibi malzemelerle yapılmış kolye, küpe, bilezik, yüzük, broş, toka gibi takılar görebilirsin. Ayrıca, müzede, Lalaounis’in tasarım sürecini, atölyesini, araçlarını ve tekniklerini anlatan bir bölüm de var. Müzede, mücevher yapımı atölyeleri, eğitim programları, geçici sergiler, konferanslar, seminerler gibi etkinlikler de düzenleniyor.

Konum Linki

71. Yunan Halk Sanatları Müzesi

Yunan Halk Sanatları Müzesi, Atina’nın en fazla ziyaretçi çeken alanları arasında yer alıyor. Bu müze, Yunanistan'ın geleneksel kültürünü ve sanatını sergileyen birçok esere ev sahipliği yapıyor. Müzede, el işleri, kostümler, takılar, seramikler, dokumalar, halılar, resimler, heykeller ve daha fazlası gibi farklı kategorilerde yaklaşık 20 bin parça bulunur. Müze, 1918 yılında kurulsa da şimdiki binasına 1973 yılında taşındı. Müzenin binası, 19. yüzyılda inşa edilmiş ve neoklasik mimari tarzında tasarlandı. Müze, ziyaretçilerine Yunan halk sanatının zenginliğini ve çeşitliliğini göstermek için düzenli olarak geçici sergiler, atölyeler, konferanslar ve etkinlikler düzenlemesi ile de ünlü. Yunan Halk Sanatları Müzesi, Yunanistan'ın kültürel mirasını tanımak ve takdir etmek için harika bir yer. Bu müzeyi ziyaret ederek, Yunan halk sanatının tarihini, estetiğini ve anlamını keşfedebilirsin.

Konum Linki

72. Agia Marina Kilisesi

Agia Marina Kilisesi, Yunanistan'ın başkenti Atina'da bulunan tarihi ve güzel bir kilise. Kilisenin adı, Hristiyanlığın ilk yüzyıllarında yaşamış ve inancı uğruna öldürülmüş olan Agia Marina adlı bir azizeye ithaf edildi. Kilise, dört nefli bir bazilika şeklinde inşa edildi ve etkileyici bir kubbesi bulunuyor. Kilisenin mimari tarzı Bizans etkileri taşıyor. Kilisenin içi, 1930'larda Graikos ve Kandris adlı ünlü ressamlar tarafından yapılmış fresklerle süslü. Freskler, dönemin Art Nouveau akımına göndermeler içeriyor. Kilisenin duvarlarında, Agia Marina'nın hayatını anlatan sahneler, İsa'nın çarmıha gerilişi, Meryem Ana'nın göğe yükselişi gibi dini temalar yer alıyor. Kilisenin içinde ayrıca, Agia Marina'nın kemiklerinin bir parçasını barındıran gümüş bir tabut da bulunuyor.

Konum Linki

73. Maraton Arkeoloji Müzesi

Atina Maratonu Arkeoloji Müzesi, dünyanın en eski ve en prestijli maraton yarışının başladığı yer olan Maraton kasabasında bulunuyor. Bu müze, Antik Yunan uygarlığının tarihini, kültürünü ve sanatını gözler önüne seriyor. Müzede, M.Ö 490 yılında Perslere karşı kazanılan ünlü Maraton Savaşı'na ait eserler, heykeller, silahlar, sikke koleksiyonları ve çeşitli buluntular yer alıyor. Ayrıca, maraton yarışının kökenine ve gelişimine dair ilginç bilgiler de sunuluyor. Atina Maratonu Arkeoloji Müzesi, tarih tutkunları için kaçırılmayacak bir fırsat. Müzeyi ziyaret ederek, Antik Yunan'ın görkemli mirasına tanıklık edebilir, maratonun anlamını ve önemini daha iyi anlayabilir ve bu eşsiz deneyimi yaşayabilirsin.

Konum Linki

74. Canellopoulos Müzesi

Canellopoulos Müzesi, Atina’nın tarihi Plaka semtinde, Akropolis’in kuzey yamacında yer alan bir antik eserler müzesi olarak geçiyor. 1976 yılında kurulan müze, Paul ve Alexandra Canellopoulos’un 1923 yılından itibaren oluşturdukları ve 1972 yılında Yunan devletine bağışladıkları koleksiyon sergileniyor. Koleksiyonda, yaklaşık altı bin yıllık bir tarih sürecini kapsayan, Neolitik Çağ’dan 19. yüzyıla kadar uzanan, Prehistorik, Antik Yunan, Bizans ve sonrası dönemlere ait yaklaşık 6500 eser bulunuyor. Koleksiyondaki eserler arasında, 390-380 yılları arasına tarihlenen bir Lucanian kırmızı figürlü çan biçimli kadeh, 17. yüzyılın sonlarında yapılmış bir Üçlü’nün Tapınması tasvirli bir triptik yaprağı, M.Ö. 480 yılı civarında yazıtlı bir bronz kazan, 4. yüzyıla ait bir Roma İmparatoru portresi, 16. yüzyılda yapılmış gümüş ve bronzdan bir kadeh, 4. yüzyıla ait bir mezar anıtından bir aslan, 18. yüzyılda yapılmış ahşap oymalı bir triptik, 2. yüzyıla ait bir kadın heykelinin başı, 10. veya 11. yüzyıla ait Bakire’nin büstü şeklinde bir küpe, M.Ö. 4. yüzyıla ait altın bilezikler, 11. yüzyıla ait Hagia Sophia’nın Ekdikoi’sinden bir kurşun boğa, M.Ö. 1300-1200 yılları arasına tarihlenen psi-tipi bir heykelcik, M.Ö. 3. veya 2. yüzyıla ait bir geminin koçbaşı, 11. yüzyıla ait niello kakmalı bir altın bilezik gibi önemli eserler bulunuyor. Ortak bir girişi paylaşan iki binada yer alan müze, Theorias sokağında konumlanıyor. Kronolojik olarak daha eski olan bina, 1894 yılında Michaleas ailesinin konutu olarak inşa edilmiş bir neoklasik köşk. Canellopoulos Müzesi, Atina’da görmen gereken yerler arasında bulunuyor.

Konum Linki

75. Kiklad Sanat Müzesi

Atina'nın merkezinde, Kiklad Sanat Müzesi, antik Yunan'ın en gizemli ve büyüleyici kültürlerinden birini keşfetmek için eşsiz bir fırsat sunuyor. Müze, 1986 yılında Nikolaos Goulandris tarafından kurulmuş olup, Kiklad Uygarlığına ait 3 binden fazla eseri sergileniyor. Kiklad Uygarlığı, Ege Denizi'nin Kiklad Adalarında MÖ 3 binden MÖ 2 bine kadar süren bir kültürdü. Bu uygarlık, kendine özgü seramikleri, heykelleri ve diğer sanat eserleri ile tanınıyor. Müze, Kiklad Uygarlığının tüm dönemlerini kapsayan kapsamlı bir koleksiyona sahip. En göze çarpan eserler arasında, çıplak, soyut insan figürlerini tasvir eden ünlü Kiklad heykelleri yer alıyor. Bu heykeller, genellikle sade ve zarif hatları ile karakterize ediliyor. Müzede ayrıca, Kiklad Uygarlığının günlük yaşamına dair izler veren eserler de bulunuyor. Bu eserler arasında, kaplar, vazolar, mücevherler ve diğer eşyalar yer alıyor. Kiklad Sanat Müzesi, Atina'yı ziyaret ettiğinde gitmen gereken bir yer. Çünkü müze, antik Yunan'ın bu eşsiz ve gizemli kültürünü keşfetmek için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Konum Linki

76. İslam Sanatları Müzesi

Atina’daki İslam Sanatları Müzesi, İslam kültürünün zenginliğini ve çeşitliliğini gözler önüne seren bir müze. Müze, 2004 yılında kuruldu ve Antonis Benakis’in özel koleksiyonundan oluşuyor. Müzede, 7. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar uzanan bir zaman diliminde, İslam dünyasının farklı bölgelerinden toplanmış 12 binden fazla eser sergileniyor. Bu eserler arasında seramik, altın işçiliği, dokumacılık, ahşap oymacılığı, cam ve sedef işlemeciliği gibi el sanatları, yazma eserler, silahlar, takılar, halılar, kumaşlar ve mobilyalar yer alıyor. Müzede ayrıca, Bursa, İznik ve Kütahya’dan gelen Osmanlı dönemi eserleri de ilgi çekiyor. Burası, Atina’nın tarihi merkezinde, Kerameikos semtinde, neoklasik bir binada yer alıyor. Müze binası, 19. yüzyılda inşa edildi ve 1966 yılında Benakis ailesi tarafından müze kurmak için bağışlandı. Müze, Yunanistan’da Yunan medeniyeti dışında bir medeniyeti tanıtan iki müzeden birisi olması da buraya ayrı bir anlam yüklüyor. Müze, İslam sanatının güzelliğini, inceliğini ve sanatsal değerini gösteriyor. Müze, aynı zamanda, İslam kültürünün Yunan kültürüyle olan etkileşimini ve ortak noktalarını da vurgulaması açısından önemli bir yere sahip.

Konum Linki

77. İllüzyon Müzesi

Atina’daki İllüzyon Müzesi, seni sıra dışı bir etkinliğe davet ediyor. Burada gördüğün her şey seni şaşırtacak, eğlendirecek ve düşündürecek. Optik illüzyonların, algının ve insan beyninin gizemli dünyasına dalıp, gerçeklikle oyun oynayabilirsin. Müze, üç kattan oluşuyor ve 60’dan fazla interaktif sergi sunuyor. Her biri sana farklı bir deneyim yaşatacak illüzyon odalarını keşfedebilir, fotoğraf çekebilir, bulmacaları çözebilir ve hologramlarla oynayabilirsin. Tavanda yürüyebileceğin Ters Oda, sonsuzluk hissi veren Ayna Oda, dönen bir tünelde yürümeye çalıştığınız Girdap Tüneli, müzenin en popüler bölümlerinden bazıları. Müze, sadece eğlence değil, aynı zamanda eğitim de sunuyor. İllüzyonların nasıl çalıştığını, görme ve beyin arasındaki ilişkiyi, algı ve yanılsama ilkelerini öğrenebilirsin. Müze, hem çocuklar hem de yetişkinler için uygun bir yer.

Konum Linki

78. Yunanistan Yahudi Müzesi

Atina'nın merkezinde, tarihi bir binada, Yunanistan Yahudi Müzesi yer alıyor. Bu müze, Yunanistan'daki Yahudi toplumunun binlerce yıllık tarihini, kültürünü ve mirasını anlatıyor. Müzede, Yahudi gelenekleri, bayramları, dini nesneleri, sanat eserleri, kostümleri ve el sanatları sergileniyor. Ayrıca, Yunanistan'daki Yahudilerin yaşadığı zorluklar, özellikle de Nazi işgali ve soykırım dönemindeki acılar da gözler önüne seriliyor. Müze, Yahudi toplumunun Atina ve diğer şehirlerdeki yaşamını, katkılarını ve etkilerini de gösteriyor. Yunanistan Yahudi Müzesi, ziyaretçilerine hem bilgilendirici hem de duygusal bir deneyim sunuyor. Müzeyi gezerken, Yunanistan'ın zengin ve çeşitli Yahudi tarihini keşfedebilir, Yahudi kültürünün güzelliğini ve zenginliğini görebilir, Yahudi halkının karşılaştığı zorluklara ve direnişine tanık olabilirsin.

Konum Linki

79. Benaki Oyuncak Müzesi

Atina’nın en güzel neoklasik konaklarından birinde yer alan Benaki Oyuncak Müzesi, oyuncakların tarihini ve kültürünü keşfetmek isteyenler için harika bir yer. Müze, ünlü koleksiyoncu Maria Argyriadi’nin bağışladığı binlerce oyuncak ve oyun içeriyor. Bu oyuncaklar, Yunanistan ve dünyanın farklı bölgelerinden geliyor ve antik çağlardan günümüze kadar uzanıyor. Müze, oyuncakların nasıl yapıldığını, nasıl oynandığını, nasıl değiştiğini ve nasıl anlam kazandığını gösteren tematik bölümlere ayrılmış vaziyette. Burada ahşap, metal, kumaş, kağıt, seramik ve plastikten yapılmış çeşitli oyuncaklar görebilirsin. Bebekler, hayvanlar, arabalar, trenler, uçaklar, gemiler, askerler, kuklalar, maskeler, müzik aletleri, yap-bozlar, tahta oyunları ve daha fazlası seni bekliyor. Müze, sadece çocuklar için değil, büyükler için de eğlenceli ve eğitici bir deneyim sunuyor. Oyuncaklar, insanların hayal gücünü, yaratıcılığını, duygularını ve değerlerini yansıtıyor. Ayrıca, oyuncaklar, farklı zamanlarda ve yerlerde yaşayan insanların günlük yaşamlarına, geleneklerine, inançlarına ve sanatlarına da ışık tutuyor.

Konum Linki

80. Atina Planetaryumu

Atina Planetaryumu, Yunanistan’ın başkenti Atina’da bulunan ve uzayı keşfetmek isteyenler için harika bir yer. Planetaryum, 25 metre çapında dev bir kubbe ile donatılmış ve ziyaretçilere yıldızların, gezegenlerin ve galaksilerin muhteşem görüntülerini sunuyor. Planetaryum, aynı zamanda çeşitli bilimsel ve kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapıyor. Burada, uzayla ilgili belgeselleri izleyebilir, uzay araştırmalarının tarihini öğrenebilir, uzay teknolojileriyle ilgili sergileri gezebilir ve uzay bilimcileriyle tanışabilirsin. Planetaryum, hem çocuklar hem de yetişkinler için eğlenceli ve eğitici bir deneyim sunuyor. Atina Planetaryumu, şehir merkezine yaklaşık 5 km uzaklıkta, Andrea Syngrou Bulvarı üzerinde yer alıyor.

Konum Linki

81. Atina Şehir Müzesi

Atina Şehir Müzesi, Yunanistan’ın başkentinin tarihini ve kültürünü tanımak isteyenler için harika bir seçenek. Müze, 19. ve 20. yüzyıllarda Atina’da yaşamış zengin ve orta sınıf ailelerin evlerini, eşyalarını, sanat eserlerini ve belgelerini sergiliyor. Müzede ayrıca Atina’nın kuruluşundan bugüne kadar geçirdiği değişimleri anlatan bir kronoloji de bulunuyor. Müze, iki binada hizmet veriyor. Birinci bina, eski bir saray olan ve 1836’da inşa edilen Stamatios Dekozis-Vouros Evi’nden oluşuyor. Burada, Atina’nın ilk kralı Otto’nun yaşadığı döneme ait eşyalar, resimler, gravürler ve heykelleri görebilirsin. İkinci bina ise, 1904’te yapılmış olan ve Atina’nın en güzel neoklasik binalarından biri olan Antonis Benakis Evi. Burada, 19. ve 20. yüzyıllarda Atina’nın sosyal, ekonomik ve siyasi hayatına tanıklık eden objeler, kostümler, fotoğraflar ve mektuplar meraklısına sunuluyor. Atina Şehir Müzesi, Atina’nın geçmişini ve bugününü anlamak için eşsiz bir fırsatı beraberinde getiriyor. Müzeyi ziyaret ettiğinde, Atina’nın nasıl bir şehir olduğunu, hangi olaylardan etkilendiğini, hangi kişilerin iz bıraktığını ve hangi geleneklerin yaşatıldığını rahatlıkla öğrenme şansına sahipsin.

Konum Linki

82. Atina Olimpiyat Müzesi

Atina Olimpiyat Müzesi, Olimpiyat Oyunları'na adanmış benzersiz bir yer. Atina'daki bu müze, antik dönemden modern zamana kadar uzanan Olimpiyat Oyunları'nın tarihini ve ruhunu ziyaretçilere aktarması ile ünlü. Bina, 2004 Yaz Olimpiyatları'nın yapıldığı Atina'da, Akropolis Dağı'nın yamacında yer alıyor. Geniş ve modern bir yapıya sahip olan müze, içerisinde birçok etkileyici sergi barındırıyor. Burada antik döneme ait heykellerden, Olimpiyat meşalesine kadar birçok önemli eseri görme fırsatı bulabilirsin. Ayrıca, interaktif ekranlar ve simülasyonlar aracılığıyla Olimpiyat Oyunları'nın heyecanını ve atmosferini deneyimleme şansına da sahipsin. Atina Olimpiyat Müzesi, spor tutkunları ve tarih meraklıları için mutlaka görülmesi gereken bir mekan.

Konum Linki

83. Frissiras Müzesi

Frissiras Müzesi, Atina’nın tarihi Plaka semtinde yer alan bir sanat noktası olarak biliniyor. Müze, çağdaş Yunan ve Avrupa resim sanatına adandı. Müzenin kurucusu Vlassis Frissiras, avukatlık mesleğinden elde ettiği gelirle binlerce resim koleksiyonu oluşturdu ve 2000 yılında, bu koleksiyonu halka açmak için Frissiras Müzesini kurdu. Frissiras Müzesi, iki ayrı binada faaliyet gösteriyor. Birinci bina, 19. yüzyıldan kalma neoklasik bir yapı olması ile öne çıkıyor. Burada, müzenin kalıcı koleksiyonu sergileniyor. Kalıcı koleksiyon, 20. ve 21. yüzyılın önde gelen Yunan ve Avrupa ressamlarının eserlerini içeriyor. Bu eserler, insan figürü, dönüşüm, beden, kimlik, iletişim gibi temalar etrafında düzenlendi. İkinci bina ise, 20. yüzyılın başında inşa edilmiş bir yapı. Burada, müzenin geçici sergileri yer alıyor. Geçici sergiler, çağdaş sanatın farklı akımlarını, yöntemlerini ve eğilimlerini yansıtan eserlerden oluşuyor. Ayrıca, müze, sanatçılar, küratörler, eleştirmenler ve izleyiciler arasında diyalog kurmayı amaçlayan çeşitli etkinlikler de düzenleniyor.

Konum Linki

84. Halk Enstrümanları Müzesi

Yunan Halk Müzik Aletleri Müzesi, Atina’nın tarihi Plaka semtinde, 19. yüzyıldan kalma bir binada yer alıyor. Müze, Yunanistan’ın zengin müzik kültürünü ve çeşitliliğini gözler önüne seriyor. Müzenin koleksiyonunda, 18. yüzyıldan günümüze kadar kullanılan 1200’den fazla müzik aleti bulunuyor. Bu aletler, Yunanistan’ın farklı bölgelerinden, adalarından ve komşu ülkelerden geliyor. Müze, ünlü müzikolog Fivos Anoianakis tarafından kuruldu ve 1978 yılında devlete bağışlandı. Müze, ziyaretçilerine, Yunan halk müziğinin tarihini, gelişimini ve özelliklerini anlatıyor. Müzenin sergileri, müzik aletlerinin sınıflandırılmasına, yapımına ve çalınma şekillerine göre düzenlenmiş. Müze, ayrıca, müzik aletlerinin seslerini duyabileceğin ve müzik örneklerini dinleyebileceğiniz bir ses arşivi de sunuyor. Müze, Yunan halk müziğinin zenginliğini ve güzelliğini keşfetmek istersen bunun için harika bir yer.

Konum Linki

85. Maraton Gölü

Atina'nın kuzeydoğusunda, tarihi bir bölgede yer alan Maraton Gölü, Yunanistan'ın en güzel göllerinden birisi. Bu göl, antik çağda Pers ordusunu yenilgiye uğratan ünlü Maraton Savaşının yapıldığı yere oldukça yakın. Gölün yakınlarında, savaşın anısına dikilmiş bir anıt ve bir müze bulunur. Bu yerler, tarih meraklıları için ilgi çekici olabiliyor. Maraton Gölü, aynı zamanda doğa severler için de harika bir yer. Göl, çeşitli kuş türlerine ev sahipliği yapar ve göz alıcı manzaralar sunuyor. Gölün kıyısında, piknik yapabileceğiniz veya bisiklete binebileceğiniz yeşil alanlar bulunuyor. Gölde yüzmek yasak olsa da, yakındaki plajlarda denize girebilirsin. Maraton Gölü, Atina'ya yaklaşık 40 km uzaklıkta ve kolayca ulaşılabilir.

Konum Linki

86. Alex Mylona Müzesi

Alex Mylona Müzesi, Atina’nın tarihi Thissio bölgesinde yer alan ve kentin çağdaş sanat müzelerinden birisi. Müze, 2004 yılında kurulmuş ve Yunan modernist hareketinin öncülerinden biri olan Atinalı heykeltıraş Alex Mylona’nın adını taşıyor. Müze, üç katlı bir galeride Mylona’nın soyut bronz, mermer, demir ve bakır heykellerini sergiliyor. Ayrıca, çağdaş sanat sergileri, performanslar ve atölye çalışmalarına da ev sahipliği yapıyor. Müzenin çatı terasından Akropolis’in muhteşem manzarasını yakalamayı unutma. Mylona’nın kızı Eleni de ilgi çekici bir sanatçı ve avangart fotoğrafçılık ve dijital enstalasyonlarla ün kazandı. Alex Mylona Müzesi, Atina’nın kültürel zenginliğini keşfetmek istersen harika bir seçenek olabilir. Çağdaş sanatın büyüleyici dünyasına dalıp Mylona’nın yaratıcılığına hayran kalabilirsin.

Konum Linki

87. Yunan Çocuk Sanatı Müzesi

Atina’ya gelen herkes Akropolis’i ziyaret eder ama çocuklar için daha ilginç bir yer var: Yunan Çocuk Sanatı Müzesi. Bu müze, 1987 yılında kurulmuş ve çocukların yaratıcılığını ve sanatsal ifadesini desteklemek için çalışıyor. Müzede, 5-14 yaş arası çocukların yaptığı resimler, heykeller, maskeler, kostümler, kuklalar ve daha birçok şey sergileniyor. Çocuklar, müzeyi gezerken hem Yunan kültürünü hem de farklı ülkelerden gelen çocukların bakış açılarını öğrenebilirler. Ayrıca, müzede çeşitli atölye ve eğitim programları da düzenleniyor. Çocuklar, kendi sanat eserlerini yapabilir, mitoloji hikayelerini dinleyebilir, çömlekçilik yapabilir, vazo süsleyebilir, maske yapabilir ve daha birçok etkinliğe katılabilirler. Müze, çocukların hem eğlenmesini hem de öğrenmesini sağlıyor. Müze, Plaka semtinde, Akropolis’in hemen altında yer alıyor.

Konum Linki

88. Geleneksel Çömlekçilik Müzesi

Geleneksel Çömlekçilik Müzesi, 1987 yılında Betty Psaropoulou tarafından kurulan ve geleneksel Yunan çömlekçiliğini araştıran, koruyan ve tanıtan bir kurum. Müze, 1875 yılında inşa edilmiş neoklasik bir binada yer alıyor. Müzede, 16. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar Yunan çömlekçiliğinin tüm yönlerini gösteren 3 binden fazla seramik eser bulunuyor. Ayrıca, çömlek yapımının aşamalarını, kullanılan malzemeleri ve teknikleri anlatan sesli ve görsel kaynaklar da mevcut. Müzede, ziyaretçiler çömlek yapımını deneyimleyebilecekleri atölye ve seminerler de düzenleniyor. Müze, Yunan kültürünün ve tarihinin önemli bir parçası olan çömlekçilik sanatını yaşatıyor ve gelecek nesillere aktarıyor.

Konum Linki

89. Epigrafi Müzesi

Epigrafi Müzesi, Ulusal Arkeoloji Müzesi’nin güney kısmında, ayrı bir girişten ulaşabileceğin bir bölüm. Burada 14 binden fazla yazıt görebilirsin. Bu yazıtlar, antik Yunan toplumunun siyasi, sosyal, dini ve kültürel hayatına ışık tutması açısından ayrı bir öneme sahip. Ayrıca, antik Yunan alfabesinin gelişimini, farklı yazı stillerini ve dilbilimsel özellikleri de inceleyebilirsin. Epigrafi Müzesi, antik Yunan tarihine ilgi duyanlar için kaçırılmaması gereken bir yer. Burada, antik Yunanlıların nasıl yaşadıklarını, neye inandıklarını, nasıl iletişim kurduklarını ve nasıl anıtlar bıraktıklarını görebilme şansına sahipsin. Epigrafi Müzesi, sadece yazıtların değil, aynı zamanda antik Yunan kültürünün de tanığı olarak biliniyor. Epigrafi Müzesi, Atina’da görülmesi gereken müzelerden birisi. Burada, antik Yunan uygarlığının izlerini takip edebilir, yazının tarihine tanıklık edebilir ve kültürel bir zenginlik yaşayabilirsin.

Konum Linki

90. Alekos Fassianos Müzesi

Alekos Fassianos Müzesi, Yunan ressam Alekos Fassianos'un eserlerini sergileyen bir sanat müzesi. Burası, Atina'nın merkezinde, Akropolis'in yakınında yer alıyor. Müze, 2018 yılında Fassianos'un hayatı boyunca yaptığı 200'den fazla resim, çizim ve baskıyı bağışlamasıyla kuruldu. Müze, sanatseverlere Fassianos'un renkli, mitolojik ve lirik tarzını tanıma fırsatı sunuyor. Müzede düzenli olarak geçici sergiler, atölyeler, konferanslar ve etkinlikler de düzenleniyor. Fassianos'un sanatını ve kişiliğini yansıtan müze sıcak ve davetkar bir atmosfere sahip. Alekos Fassianos Müzesi, Yunan sanatının en önemli temsilcilerinden birinin eserlerini görmek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir yer. Müze, sana Fassianos'un hayal gücü, duygusu ve mizahıyla dolu bir dünyaya girmene izin veriyor.

Konum Linki

Bonus: Pire Arkeoloji Müzesi

Pire Arkeoloji Müzesi, Yunanistan’ın en önemli kültürel hazinelerinden biri. Müze, 1935 yılında açıldı. Bu müzede, antik Pire kentinin ve Atina’nın denizcilik tarihini yansıtan birçok eser görebilirsin. Bronz heykeller, seramikler, sikke koleksiyonları, gemi modelleri, silahlar ve zırhlar, müzenin zengin koleksiyonunu oluşturuyor. Müzede ayrıca, Pire’de doğan ünlü ressam El Greco’nun eserlerine de yer veriliyor. Pire Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret etmek, Yunanistan’ın antik ve modern kültürünü tanımak için harika bir fırsat. Müzede gördüğün eserler, Pire’nin nasıl bir ticaret ve sanat merkezi olduğunu anlatıyor. Müzeden çıktığında, Pire’nin diğer güzelliklerini de keşfedebilirsin. Limanda yelkenli tekneleri ve yatları izleyebilir, deniz ürünleri yiyebilir, kafelerde ve barlarda vakit geçirebilirsin. Pire, Atina’ya 12 kilometrelik bir başka şehir olmasına rağmen Atina’dayken mutlaka uğra deriz.

Konum Linki

Sana bir sonraki rota önerimiz Makedonya. Makedonya’da gezilecek yerler yazısına tıklayarak rotanı oluşturabilirsin.