Silifke sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda tarihi zenginlikleriyle de büyüleyici bir destinasyon. Antik çağlara uzanan ve pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan bu antik kent Toros Dağları'nın eteğinde, doğanın zenginliğiyle çevrili bir yer olarak biliniyor. Silifke’nin taş sokaklarında dolaşırken Roma İmparatorluğu'nun izlerine, Bizans döneminden kalıntılara ve Osmanlının tarihi dokusuna tanıklık edebilirsin. Hadi gel Silifke’de gezilecek yerleri birlikte keşfedelim ve merak edilen sorulara yanıtlar bulalım.
Silifke nerede?
Silifke Mersin’e bağlı bir ilçe. Toros Dağları ile Akdeniz arasında yer alıyor.
Silifke neyi ile meşhur?
Silifke’nin yoğurdu, ayranı, keşkeği ve yüksük çorbası meşhur.
Silifke’de deniz var mı?
Silifke'de deniz bulunuyor. Öne çıkan plajlar arasında ise Yeşilovacık koyu yer alıyor.
Silifke Kalesi antik dönemden günümüze kadar, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Tarihe yolculuk yapabileceğiniz kalede birçok medeniyetin izleri de bulunuyor. Silifke Kalesi, Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilse de Bizans İmparatorluğu ve Selçuklu dönemlerinde kale üzerinde değişiklikler yapılıyor.
Kale, Silifke'nin yüksek bir tepesinde konumlandığı için şehre hâkim bir konumda bulunuyor. Kalenin strateji konumundan dolayı hüküm süren medeniyetlerin kaleyi, şehri savunma amaçlı kullandıkları biliniyor. Kalenin içerisinde yer alan yapılar arasında kuleler, sarnıçlar ve tapınak kalıntıları ve Bizans dönemine ait bir kilise bulunuyor. Bu yapılar, ziyaretçilere tarih öncesinden günümüze kadar uzanan farklı medeniyetlerin mimari örnekleri gözlemleme fırsatı sunuyor.
Yeşilin en güzel tonuyla süslenmiş geniş bir kanyon olan Cennet-Cehennem Çukuru yeraltı deresinin yol açtığı erozyon sonucu tavan çökmesiyle oluşuyor. Efsanelere göre ise bu çukurların tanrıların mücadeleleri ve doğanın güçleriyle oluştuğu söyleniyor. Çukur aynı zamanda mitolojik veya mistik özelliğe de sahip. Girişi 70 metre olan Cennet Mağarasına ulaşmak için 450 tane merdiven inmeniz gerekiyor.
Cennet Çukurunun hemen yanında yer alan Cehennem Çukuru adını kayalıklar, dik yamaçları ve sürükleyici atmosferinden alıyor. Cehennem Çukurunda, kırmızı renkte yüksek kayalıklar ve derin vadiler bulunuyor. Bu doğal oluşumlar, adeta cehennemi tasvir ediyor. İçerisine inmenin özel ekipmanlarla sağlandığı çukura, yukarıdan izlemek isteyenler içinde geniş bir seyir terası bulunuyor.
290 TL
Cumhuriyetin ilk yıllarında Mustafa Kemal Atatürk’ün bağımsızlık mücadelesi sırasında Silifke ziyaretinde bu evde konakladığı biliniyor. Silifke'nin tarihinde önemli bir yapı olarak yer alıyor. Tarihi bir konak olarak öne çıkan Silifke Atatürk Evi geleneksel Türk mimarisinin özelliklerini taşıyor. Klasik Türk mimarisinde görülen ahşap işçiliği, geniş avlu ve özenle dekore edilmiş odalara Silifke Atatürk Evinde de rastlanıyor.
Atatürk'ün konakladığı oda da ise onun dönemine ait eşyalar ve anılarda bulunuyor. Günümüzde müze olarak varlığını sürdüren yapıda, Atatürk'ün Silifke ziyaretine dair belgeler, fotoğraflar ve kişisel eşyaları sergileniyor. Müze, Atatürk'ün yaşamına ve dönemine dair önemli bilgiler sunarken, aynı zamanda ziyaretçilerine Cumhuriyetin nasıl zor koşullar altında kurulduğunu gösteriyor.
Ücretsiz
Cennet-Cehennem Mağaralarının 600 metre kuzeybatısında yer alan mağaranın astım hastalarına iyi geldiğine inanılan ve efsanelere konu olan havası nedeniyle özellikle solunum sorunlarına çare arayanlar tarafından ziyaret ediliyor. Oluşumu, üçüncü jeolojik döneme kadar uzanan mağaranın içine demir bir merdiven yardımı ile inilebiliyor.
Astım Mağarası, sadece solunum yolu hastalıklarına iyi gelmesiyle değil, aynı zamanda tarih ve inanç açısından da bölgedeki ilgi çekici yerler arasında bulunuyor. Bölge halkı arasında mağaranın mucizevi güçlere sahip olduğuna dair pek çok efsane ve hikâye dolaşıyor. Mağaranın tarih boyunca farklı dönemlerde çeşitli kültürler tarafından keşfedildiği ve şifalı olduğuna inanıldığı da biliniyor.
290 TL
Silifke Taşköprü’nün, Roma İmparatorluğu döneminde inşa edildiği biliniyor. Tipik Roma mimarisinin izlerini taşıyan köprü büyük ve sağlam taş bloklardan inşa edilmiş olup, köprü mimarisindeki zarafet ve estetik günümüzde bile ziyaretçilerini büyülüyor. Antik çağlardan günümüze gelen köprü pek çok medeniyetin etkisi altında kalmış ve aynı zamanda çeşitli restorasyon çalışmaları da görmüştür.
Köprünün ilk yapılma amacı Göksu Nehri üzerinde geçişi kolaylaştırmaktı. Zaman içerisinde ise köprü sadece ulaşımı kolaylaştırmakla kalmayıp aynı zamanda stratejik bir önemde kazandı. Silifke Taşköprü’nün stratejik konumundan dolayı İmparatorluklar döneminde ticaret yollarını kontrol etmek ve savunma stratejilerini güçlendirmek amacıyla da kullanıldı.
Göksu Nehri üzerinde bir kuğu gibi duran Silifke Taşköprü günümüzde hem tarih meraklıları hem de doğal güzellikleri görmek isteyen ziyaretçiler tarafından sık sık ziyaret ediliyor. Nehir üzerindeki muazzam görüntüsü, fotoğraf tutkunlarını büyülemekte ve ziyaretçilere bölgenin tarihî atmosferini hissettirmekte.
Silifke denilince akla ilk gelen güzelliklerinden biri olan Narlıkuyu sakin koyları, antik kentleri ve doğal güzellikleriyle adından sık sık bahsettiriyor. Narlıkuyu, berrak suları, doğal ve tarihi güzellikleriyle Silifke’yi ziyaret edenlerin mutlaka uğradıkları koylardan biri olarak biliniyor. Narlıkuyu'nun sahil şeridi, kumlu plajları, mağaraları ve doğal güzellikleriyle tanınıyor. Narlıkuyu, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda Antik Roma dönemine ait olan Corycus Antik Kentiyle de tarih severler tarafından sık sık ziyaret ediliyor.
Silifke merkezi 4 kilometre uzaklıkta bulunan Ayatekla kilisesi de ilçenin kültürel değerlerinden. St. Paul’un (Aziz Pavlus) vaazlarından etkilenen 17 yaşındaki Aya Tekla kendini Hristiyanlık dinine adar ve Silifke’ye gelerek bugün Meryemlik denilen yerdeki mağara kilisede yaşamını sürdürmeye başlar. Bu hikaye ile birlikte günümüzde de ziyaretçilerini dini ve mimari olarak etkilemeyi sürdürüyor.
Haftanın her günü 09.00-17.00
Turkuaz rengi denizi ile görenleri kendine hayran bırakan Yapraklı Koyun çevresi kayalarla çevrili olduğu için adeta doğal bir havuz gibi görünüyor. Yazın sıcak günlerinde koyun buz gibi sularına girerek gün boyu keyif yapabilirsin. Koyun çevresinde istek ve ihtiyaçlarını karşılayabileceğin tesisler de bulunuyor.
Ücretsiz
2 şezlong + şemsiye 500 TL
Silifke Müzesi, Neolitik Dönemden başlayarak MÖ 1200 yılları Arkaik, Grek, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserler sergileniyor. Kapılarını 2 Ağustos 1973 yılında açan müzede arkeolojik ve etnografik eserler sergileniyor.
1975-1976 yıllarında Roma Dönemi Hamam yapısına ait mozaik tabanının korunmasıyla Narlıkuyu Mozaik Müzesi ortaya çıkıyor. Narlıkuyu Mozaik Müzesi, Poimenious’un Hamamı ve bu hamamdan geriye kalan havuz bölümündeki taban mozaiğinin sergilendiği bir müze olarak biliniyor. Orta Çağ’daki ismi Porto Calamie olan Narlıkuyu, antik çağ ve Hristiyanlık dönemlerinde Cennet Cehennem Obruklarına gezi ve tapınmaya gelenler için bir deniz kapısı görevi görüyordu. Ne yazık ki günümüze su yalağı ile yıkanma bölümündeki taban mozaiği gelebildi.
MüzeKart ile ücretsiz.
Açık olduğu saatler
Pazartesi günleri kapalı
Diğer günler 09.00-17.00
Silifke’nin mavi bayraklı koylarından biri olan Boğsak Koyu sığ, dalgasız ve tertemiz bir denize sahip. Çevresindeki otellerde konaklayabilir, kendi malzemelerinle kamp yapabilir veya günübirlik buraya gelebilirsin. Kamplardan bahsetmişken Mersin’in en iyi kamp alanları yazımızı da tam bu noktada okumadan geçme deriz.
Sakin, huzurlu ve sessiz bir tatil yapmak isteyenlerin ilk tercihi olan bu saklı koy, yarımada ve adacıktan oluşuyor. Kleopatra Koyunun tam kalbinde konumlanan ada, plajları ve sahilleriyle her sene binlerce turiste ev sahipliği yapıyor. Çam ağaçlarıyla bezenmiş yollardan geçerek cam gibi berrak denizin tadını çıkarabilirsin.
Aynı zamanda Tisan Adası’nın tarihi ilk çağlara dayanıyor. Antik Yunan tanrılarından aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit’e adanmış Aphrodisias Antik Kenti ada sınırları içerisinde yer alıyor. Yarımadada Tisan Aphrodisyas adı altında çok sayıda antik kent bulunuyor. Tisan Adası hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için linkteki yazımızı da okumanı tavsiye ediyoruz.
Olba Krallığının merkezi ve önemli bir ticaret şehri olarak kurulmuş olan antik kenti geçmişi Helenistik döneme kadar uzanıyor. Kazı alanında MÖ 193-211 yılları arasında Septimus Severus zamanından kalma, su kemeri, çeşme binası, evler, mezarlar ve tiyatro bulunuyor.
Vadi üzerinde 150 m uzunluğunda ve 25 m yüksekliğinde dört kemerli ve iki katlı bir su kemeri bulunuyor. Su kemerinin korunması ve çevrenin gözetlenmesi için kuleler de inşa edilmiş. Çeşmenin yanında bulunan tiyatro binası ve sahnenin bir bölümü ise günümüze dek gelebilen nadir kalıntılardan..
40 TL
MüzeKart ile ücretsiz
Silifke’nin 29 km doğusunda Cambazlı Köyü sınırlarında yer alan kilisenin MS 5. yüzyılın ikinci yarısında inşa edildiği biliniyor. Günümüze kadar bozulmadan gelen kiliseye Silifke ziyaretin sırasında uğramanı öneriyoruz.
Akdeniz'in güzellikleriyle çevrili olan bu delta, Göksu Nehir sularının Akdeniz'e ulaştığı noktada geniş bir alanda konumlanıyor. Göksu Deltası göçmen kuş türlerinin yaşam alanı olduğu için doğa severler tarafından gözlem noktası olarak biliniyor.
Zengin bir biyoçeşitliliğe ev sahipliği yapan delta, kuş göçleri sırasında pek çok kuş türü buraya uğrar. Neredeyse tüm kuş çeşitlerini görebileceğin deltada flamingolar, martılar, ördekler ve diğer su kuşlarıyla delta alanında karşılaşabilirsin. Göksu Deltası’ndaki biyolojik çeşitliliği korumak amacıyla bölgede, doğa koruma projeleri ve bilinçlendirme çalışmaları da yürütülüyor. Tüm bu güzellikleri keşfedebileceğiniz Göksu Deltasına bir gününüzü ayırmanı öneriyoruz.
Helenistik, Roma ve Bizans dönemine ait birçok yapı ve eserin bulunduğu antik kentin geçmişi M.Ö 3. yüzyıla kadar dayanıyor. Antik kentin içerisinde bazilika, kaya mezarları ve sarnıçlar bulunuyor. Kesme taştan yapılan bu yapılar arasında çeşitli günlük yaşama ait çeşitli eşyalar bulunuyor.
60 TL
Müze Kart ile ücretsiz
Açık olduğu saatler
Haftanın her günü 08.30-17.00.
Denizi ve doğal güzellikleriyle ünlü Mersin’e gitmeden önce Mersin’de gezilecek yerler yazısını okuyarak rotanı oluşturabilirsin.