Sofya’da gezilecek yerler

Sofya, tarih ve kültürle dolu zengin mirasıyla öne çıkan, Bulgaristan'ın başkenti ve en büyük şehri. Avrupa'nın en eski şehirlerinden biri olan Sofya, her adımda geçmişin izlerini taşıyan etkileyici bir atmosfere sahip. Şehir, antik Roma İmparatorluğu'nun kalıntılarından, Bizans döneminden ve Osmanlı İmparatorluğu'nun etkilerinden esinlenmiş mimarisiyle dikkat çekiyor. Sofya'da gezilecek yerler arasında Aleksander Nevski Katedrali'nin görkemi, Ulusal Tarih Müzesi'nin zengin koleksiyonları ve Vitosha Dağı'nın eteğindeki doğal güzellikler yer alıyor.

Sofya'nın bohem havasını yansıtan bağımsız sanat galerileri, canlı pazarlar ve modern kafeler de şehirde keşfedilmeyi bekleyen birçok sürprizi sunuyor. Sofya'nın sokakları, eski ve yeni arasında benzersiz bir denge sunarak ziyaretçilere tarihi bir yolculuk ve çağdaş bir şehir deneyimi vadediyor.

Hadi gelin Sofya'da her biri kendi hikayesini anlatan birbirinden çeşitli mekanları hep birlikte keşfedelim. Ve ayrıca Sofya ile ilgili çokça sorulan sorulara da yanıt bulalım.

Sofya’da ne yenir?

Sofya’da yenilecek lezzetler arasında kahvaltıda baniçka ve boza, çay saatinde mekitsa, akşam ise ızgara yemeklerin yanında shopska salata yemelisiniz.

Sofya’dan ne alınır?

Sofya’dan alınacaklar arasında gül esanslı kozmetik ürünleri ve parfüm ve geleneksel motiflerle bezeli çömlek ürünleri hediye olarak alabilirsiniz.

Sofya nasıl bir şehir?

Sofya tarihi ve mimari değerlere sahip ve aynı zamanda geniş parkoları ve doğal güzellikleri ile ünlü bir şehir. Kültür ve doğa turizmi için Sofya’ya gitmenizi öneririz.

1. Aleksandr Nevski Katedrali

Sofya'nın en görkemli yapılarından biri olan Aleksandr Nevski Katedrali, Bulgaristan'ın başkentinin simgesi haline gelmeyi başardı. Adını Rus prensi Aleksandr Nevski'den alan katedral aynı zamanda Balkanlar’ın en büyük ikinci katedrali olma unvanını da taşıyor. Katedral neo-Bizans tarzında tasarlandı. Yapı altın kaplı kubbelere, renkli vitraylara, mermer sütunlara ve fresklere sahip olduğu için turistlerin dikkatini çekiyor. Katedralin içi, 45 metre yüksekliğindeki ana kubbenin altında, ışık ve renklerle dolu. Katedralde en büyüğü 12 ton ağırlığında 12 adet çan bulunuyor. Katedralin altında ise, Bulgar Ortodoks Kilisesi'nin en değerli ikonalarından oluşan bir müze yer alıyor. Aleksandr Nevski Katedrali, Sofya'nın en popüler turistik mekanlarından birisi ve her yıl binlerce ziyaretçi ağırlıyor. Katedral, hem dini hem de kültürel bir öneme sahip bir yer. Bulgaristan'ın tarihini ve kimliğini yansıttığı için önemli de bir yere sahip.

Konum Linki

2. Boyana Kilisesi

Boyana Kilisesi, Sofya’nın en güzel kiliseleri arasında yer alıyor. Bu kilise, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor ve özellikle 13. yüzyıldan kalma freskleriyle ünlü olduğu için birçok turist tarafından ziyaret ediliyor. Freskler, döneminin en iyi örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Freskler, duvarları ve tavanı süslüyor. İncil’den sahneler, azizler ve melekler canlı renklerle resmedilmiş. Her bir fresk, ince detayları ve canlı renkleriyle dikkat çekiyor. Boyana Kilisesi, Orta Çağ’ın son dönemlerinden kalan en iyi sanat eserlerinden biri olarak kabul ediliyor. Kilisenin mimarisi, Bulgar Rönesansı’nın bir örneği olması açısından önemli bir yerde duruyor. Üç bölümden oluşan kilisenin zaman içinde genişletilerek değiştirildiği biliniyor. Kilisenin etrafındaki bahçe, ziyaretçilere huzurlu bir mola verme fırsatı sunuyor. Boyana Kilisesi, zengin tarihi ve sanatsal değeriyle ziyaretçilerini büyülüyor.

Konum Linki

3. Sveta Nedelya Kilisesi

Sveta Nedelya Kilisesi, Sofya’nın kalbinde yer aldığı için sıkça ziyaret edilen noktalar arasında bulunuyor. Kilisenin içi, renkli vitrayları ve dikkat çekici ikonları ile göz alıcı bir mimari oluşturuyor. Kilisenin 10. yüzyıla kadar giden tarihi, bu detayı ile heyecan verici bir deneyim oluşturuyor. O tarihlerde Bizans’a ait bir şapel olan kilise, daha sonra yeniden dizayn edilerek genişletildi ve 19. yüzyıl sonunda günümüzdeki halini aldı. Sofya’nın dini incisi olarak görülen Sveta Nedelya Kilisesi, Bulgaristan’ın en önemli dini merkezleri arasında yer alıyor. Kilise, Bulgar Ortodoks Kilisesi’ne ait ve birçok önemli dini tören ve etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Kilisenin içinde, ziyaretçiler dikkat çekici bir ikona koleksiyonunu görebilirler. Bu ikonalar, Bulgaristan’ın dini sanatının en güzel örnekleri arasında bulunuyor. Kilisenin çevresi de ziyaretçilere çok seçenek sunabiliyor. Kilisenin hemen yanında, Sofya’nın en popüler alışveriş ve yeme-içme bölgelerinden biri bulunuyor. Ayrıca, kilisenin yakınında birçok müze ve galeri yer alıyor.

Konum Linki

4. Ulusal Doğa Tarihi Müzesi

Ulusal Doğal Tarih Müzesi, doğanın büyüleyici dünyasını keşfetmek için mükemmel bir yer. Müze, Bulgaristan’ın ve dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere doğal tarih hakkında bilgi veriyor. Müze, çeşitli hayvan türlerini, bitkileri ve mineralleri sergileyerek doğanın çeşitliliğini gözler önüne seriyor. Hayvanlar arasında kuşlar, memeliler, sürüngenler ve böcekler bulunuyor. Bitki koleksiyonu, Bulgaristan’ın zengin florasını temsil ediyor. Mineral koleksiyonu ise çeşitli taşları ve kristalleri içeriyor. Müze, ziyaretçilere doğanın karmaşıklığını ve güzelliğini anlamalarına yardımcı oluyor. Her bir sergi, ziyaretçilere doğanın nasıl işlediğini ve canlıların nasıl bir arada yaşadığını gösteriyor. Ayrıca, müze çevre koruma konusunda da bilinçlendirme yapıyor. Müzenin içinde ayrıca bir kütüphane ve bir konferans salonu bulunuyor. Kütüphane, doğal tarih hakkında geniş bir bilgi kaynağı sunuyor. Konferans salonu ise çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Müze, her yaştan ziyaretçi için eğitici ve eğlenceli bir deneyim sunuyor. Çocuklar için özel olarak tasarlanmış etkinlikler ve atölyeler bulunuyor. Bu etkinlikler, çocukların doğayı daha iyi anlamalarını ve ona daha çok değer vermesini sağlıyor. Ulusal Doğal Tarih Müzesi, doğayı keşfetmek ve öğrenmek için harika bir yer.

Konum Linki

5. Sosyalist Sanat Müzesi

Sosyalist Sanat Müzesi, tarih ve sanat severler için benzersiz bir deneyim sunabilir. Burası, sosyalist dönemin sanatsal eserlerini sergilediği için özellikle bu döneme ilgi duyanların gidebileceği bir yer. Müze, geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Heykeller, resimler, afişler ve diğer sanat eserleri bu koleksiyonun bir parçası olduğu için birçok kişinin ilgisini çekebiliyor. İçeride bulunan sanatsal eserler dönemin sanatçılarının bakış açısını ve yaratıcılığını göstermesi açısından da oldukça önemli. Ziyaretçiler, sosyalist dönemin mirasını keşfederken kendilerini tarihin içinde bulabilir.

Konum Linki

6. Bulgaristan Arkeoloji Müzesi

Sofya’nın en önemli ziyaret noktalarından birisi olan Bulgaristan Arkeoloji müzesi, ülkenin en eski müzelerinden birisi olması sebebiyle çok fazla ziyaretçi tarafından görülüyor. 1892 yılında kurulan ve o günden bu yana kapılarını kapatmayan müze aynı zamanda eski bir cami olan eşsiz bir mekanda hizmet veriyor. Yaklaşık olarak 55 bin civarında eser bulunan müzede ilgi çekici pek çok detay bulunuyor. Taş Devri'nden Orta Çağ'a kadar uzanan geniş bir koleksiyona sahip olan bu yerde Bulgaristan’ın farklı bölgelerinden elde edilen tarihi birçok detay sergileniyor. Ülkenin çeşitli noktalarından bulunan altın, gümüş, bronz, cam, seramik, madeni para, takı, silah, heykel, mozaik ve mezar taşı ilgililerin meraklarına sunuluyor. Müzede en ilgi çeken eserleri arasında 4. yüzyıldan kalma Panagyurishte Altın Hazinesi, 3. yüzyıldan kalma Valçitran Altın Hazinesi, 5. yüzyıldan kalma Kazanlak Mezarı'ndan alınan duvar resimleri ve 7. yüzyıldan kalma Preslav Altın Hazinesi sayılabilir. Bulgaristan Arkeoloji Müzesi, ziyaretçilerine Bulgaristan'ın zengin ve çeşitli tarihi mirasını tanıma fırsatı sunuyor.

Konum Linki

7. Aslanlı Köprü

Sofya, tarih boyunca birçok farklı kültür ve medeniyete ev sahipliği yaptı. Bu çeşitlilik, şehrin mimarisinde ve özellikle Aslanlı Köprü’de görülüyor. Köprünün, 19. yüzyılda inşa edildiği ve o zamandan beri iyi bir şekilde korunmuş olduğu biliniyor. Köprünün taş yapısı, tarihinin derinliklerini yansıtıyor. Dolayısıyla Aslanlı Köprü, tarih severler için mükemmel bir durak. Köprünün adı, köprüyü süsleyen dört aslan heykelinden geliyor. Bu heykeller, köprünün her iki tarafında yer alıyor ve geçmişin izlerini taşıyorlar. Aslan figürleri, güç ve cesareti temsil ettiği için önem kazanıyor. Köprü, nehir üzerinde zarif bir şekilde yükseliyor ve yaya trafiğine açık. Köprünün üzerinden geçerken, etraftaki tarihi binalar ve yeşil alanlar görülebilir ve köprüden harika fotoğraflar çekilebilir. Köprüyü ziyaret etmek, Sofya’nın tarihini ve kültürünü daha yakından tanıma fırsatı sunuyor. Aslanlı Köprü, sadece bir geçiş noktası değil, aynı zamanda Sofya’nın tarihini ve kültürünü anlatan bir anıt. Sonuç olarak, Aslanlı Köprü, Sofya’yı ziyaret eden herkesin görmesi gereken bir yer. Tarihi önemi ve estetik güzelliği, onu unutulmaz kılan nedenler arasında yer alıyor.

Konum Linki

8. Kartal Köprüsü

Sofya'nın en eski ve en güzel köprülerinden biri olan Kartal Köprüsü, şehrin merkezinde Vitosha Dağı'nın eteklerinde yer alıyor. Köprünün adı, üzerinde bulunan dört kartal heykelinden geliyor. Bu heykeller, Bulgaristan'ın bağımsızlığını sembolize ediyor. Köprü, 1891 yılında inşa edildi. Neoklasik tarzda tasarlanan yapı Sofya'nın en önemli tarihi ve kültürel yerlerine yakın olması ile dikkat çekiyor. Köprünün yakınında, Bulgaristan Ulusal Tiyatrosu, Bulgaristan Ulusal Galerisi, Sofya Üniversitesi, Sofya Katedrali, Aleksandr Nevski Katedrali, Sofya Sinagogu ve Sofya Arkeoloji Müzesi gibi yerler bulunur. Köprü, aynı zamanda birçok festival ve etkinliğe de ev sahipliği yapıyor. Özellikle her yıl mayıs ayında, köprü üzerinde geleneksel Bulgar dansları ve müzikleri sergilenir. Ayrıca, her yıl ocak ayında, köprü üzerinde buz heykelleri yarışması düzenlenir. Kartal Köprüsü, Sofya'nın simgelerinden birisi ve şehri ziyaret eden herkesin görmesi gereken bir yer. Köprü, hem tarihi hem de estetik açıdan etkileyici olmasının yanı sıra Sofya'nın ruhunu yansıtması açısından da oldukça önemli bir yere sahip.

Konum Linki

9. Ulusal Sanat Galerisi

Sofya’da yer alan Ulusal Sanat Galerisi, sanatseverler için kaçırılmaması gereken bir durak. Galeri, Bulgaristan’ın en büyük ve en kapsamlı sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Galeri, 19. ve 20. yüzyıllara ait Bulgar sanatının en iyi örneklerini sergiliyor. Bu eserler arasında resim, heykel, grafik sanatlar ve fotoğraf gibi çeşitli disiplinlerden örnekler bulunuyor. Galeri, Bulgar sanatının gelişimini ve dönüşümünü gözler önüne seriyor. Galeri, tarihi bir binada yer alıyor. Bu bina, önceden bir saray olarak kullanılıyordu ve mimari açıdan da büyüleyici olan galeride, tarihi atmosfer hissedilebilir. Binanın içinde dolaşırken, sanat eserlerinin yanı sıra mimari detayları da hayranlıkla izlenebilir. Galeri, düzenli olarak geçici sergiler de düzenliyor. Bu sergiler, yerel ve uluslararası sanatçıların eserlerini sergiliyor. Bu sayede, ziyaretçiler farklı sanat akımları ve sanatçılar hakkında bilgi edinebilirler. Ulusal Sanat Galerisi, sanatseverler için mükemmel bir deneyim sunuyor.

Konum Linki

10. Dragalevski Manastırı

Vitoşa Dağı’nın yakınlarında yer alan Dragalevski Manastırı, ziyaretçilerine huzur ve dinginlik sunuyor. Manastır, tarihi ve dini önemi nedeniyle yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Manastır, 14. yüzyılda inşa edilmiş olsa da zaman içinde birçok kez restore edildi. İçerisindeki freskler ve ikonalar, Ortodoks sanatının güzel örneklerini sergiliyor. Manastırın içindeki kilise, ziyaretçilerin sessiz bir anı yaşamasına olanak sağlıyor. Manastırın çevresi, doğa severler için ideal bir yer. Ormanlık alanlar ve yürüyüş yolları, ziyaretçilere doğayla iç içe olma fırsatı sunuyor. Ayrıca, manastırın konumu, Sofya'nın panoramik manzarasını da ziyaretçilerle buluşturuyor. Dragalevski Manastırı, tarih ve doğanın mükemmel birleşimini misafirlerin beğenisine sunuyor. Ziyaretçiler, manastırın huzurlu atmosferinde dinlenirken, Sofya'nın tarihini ve kültürünü daha yakından tanıma fırsatı bulabiliyor. Bu nedenle, Bulgaristan'a yapılan bir seyahatte Dragalevski Manastırı'nı ziyaret etmek, unutulmaz bir deneyim olabilir.

Konum Linki

11. Aziz Paraskeva Kilisesi

Sofya'nın kalbinde, tarih ve kültürün birleştiği bir yer var. Aziz Paraskeva Kilisesi, bu şehrin en önemli simgelerinden biri ve ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunuyor. Bu eşsiz yer, Bizans döneminden kalma bir yapı ve içerisinde dini sanatın en güzel örneklerini görebilme şansı sunduğu için pek çok turist tarafından ziyaret ediliyor. Duvarları süsleyen freskler, ziyaretçileri adeta büyülüyor. Kilisenin içerisine adım atıldığında, huzur ve dinginlik hissi misafirleri sarabiliyor. İçerideki mumların loş ışığı, etrafı gizemli bir atmosfer oluşturuyor. Bu da ziyaretçilere adeta mistik bir deneyim yaşatıyor. Aziz Paraskeva Kilisesi, aynı zamanda bir ibadet yeri olduğu için ziyaret saatlerinde ibadet eden birçok kişi görülebilir. Burada düzenlenen ayinlere katılınarak, unutulmaz anılar edinilebilir. Kilisenin etkileyici mimarisi ve spiritüel atmosferi, ziyaretçileri derinden etkiliyor. Kilisenin dışı da, içi kadar etkileyici. Yüksek kubbesi ve zarif minareleri ile göz dolduruyor. Ayrıca, kilisenin çevresindeki yeşil alanlar, ziyaretçilere huzurlu bir mola imkanı sunuyor. Hem tarihi hem de kültürel açıdan büyük bir öneme sahip olan bu kilise, Sofya'nın en önemli simgelerinden biri. Bu nedenle, Sofya'ya gelen her turistin bu kiliseyi ziyaret etmesi önerilir.

Konum Linki

12. Ulusal Kültür Sarayı

Sofya’da, tarihi, kültürel ve sanatsal zenginlikleri keşfedilebilecek alanlardan olan Ulusal Kültür Sarayı, Bulgar devletinin 1300. kuruluş yıldönümü olan 1981 yılında açıldı. Balkanlar'ın en büyük kongre merkezi olmayı başaran bu yerde, bir konser salonu, tiyatro, sinema, sergi alanı ve kütüphane bulunuyor. Ulusal Kültür Sarayı, modern mimarisi ve heybetli görünümüyle dikkat çekiyor. Sarayın içinde, farklı boyutlarda 15 salon var. Bu salonlarda, ulusal ve uluslararası düzeyde birçok etkinlik düzenleniyor. Bu etkinlikler arasında müzik, dans, tiyatro, opera, bale, sinema, edebiyat, bilim ve spor gibi pek çok dalda yapılan gösteriler yer alıyor. Kültür sarayı, aynı zamanda bir sanat galerisi olarak da işlev görüyor. Sarayın duvarları, Bulgar ve yabancı sanatçıların eserleriyle süslü. Sarayın alt katında ise, geçici sergiler için bir alan var. Burada, çeşitli temalar ve akımlar üzerine sanat eserleri sergileniyor. Saray, Sofya'nın simgelerinden biri haline gelmeyi başardı. Bu saray, hem kültürel hem de sosyal bir merkez olarak hizmet veriyor. Sofya'ya gelen ziyaretçilerin, bu sarayı görmesi tavsiye ediliyor.

Konum Linki

13. Azize Sofya Kilisesi

İlk olarak 537 yılında Bizans İmparatoru Justinianus tarafından bir Ortodoks kilisesi olarak inşa edilen bu harika yapı yüzyıllar boyunca birçok kez el değiştirdi ve farklı dinlere ev sahipliği yaptı. Özellikle Osmanlı döneminde camiye dönüştürülmesi ve Bulgar Krallığı döneminde tekrar kilise olarak hizmet vermeye başlaması oldukça önemli bir detay. Azize Sofya'nın içerisine girildiğinde, ziyaretçileri muhteşem bir iç mekan karşılıyor. Yüksek kubbesi, renkli mermer sütunları ve zengin mozaikleri ile göz kamaştırır. Kubbenin altında, altın yaldızlı İsa ve Meryem mozaikleri bulunur. Bu mozaikler, kilisenin tarihini ve sanatsal değerini yansıtır. Azize Sofya'nın dışı da içi kadar etkileyicidir. Geniş avlusu, yeşil alanları ve çeşitli heykelleri ile ziyaretçilerine huzurlu bir ortam sunar. Kilise, tarihi ve kültürel zenginliği ile her yıl milyonlarca turisti ağırlar. Bu muhteşem yapıyı ziyaret etmek, Sofya'da geçirilecek bir günün en önemli etkinliklerinden birisi olabilir.

Konum Linki

14. Banyabaşı Camii - Kadı Seyfullah Efendi Camii

Banyabaşı Camii - Kadı Seyfullah Efendi Camii, Sofya’nın merkezinde bulunan ve Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan bir cami. Mimar Sinan tarafından 16. yüzyılda inşa edilen caminin bânisi olan Kadı Seyfullah Efendi ve Molla Efendi’nin türbeleri, Osmanlı-Rus savaşı sırasında yıkıldı. Yapı, Sofya’da ibadete açık olan tek cami ve Avrupa’nın en eski camilerinden biri olarak kabul edilir. Kare planlı ve merkezi kubbeli bir yapıya sahip olan bu eşsiz yerde kubbe, sekizgen bir kasnak üzerine oturur ve dört yarım kubbe ile desteklenir. Caminin içi, kalem işi süslemeler, çiniler ve hat levhaları ile bezeli olması da dikkat çeker. Mihrap ve minber, mermerden yapıldı. Minare, caminin kuzeybatı köşesinde ve tek şerefeli olacak şekilde inşa edildiği görülebilir. Caminin avlusunda, bir şadırvan ve bir saat kulesi bulunur. Cami, tarihi boyunca birçok onarım görmüştür. 1858 yılında meydana gelen şiddetli bir depremde cami hasar görmüş ve minare alemi yıkılmıştır. 1882 ve 1904 yıllarında, Bulgaristan Prensi Aleksandr ve Sultan Abdülhamid’in katkılarıyla cami kısmen onarıldı. 1915-1917 yıllarında, Osmanlı hükümeti tarafından camiye 15.000 lira ayrılmış ve caminin minaresi, minberi ve kubbeleri tamir edildi. 1983 yılında, Bulgaristan Ulusal Kültür Anıtları Enstitüsü tarafından caminin dış cephesi restore edilerek yeniden ibadete açıldı. Banyabaşı Camii - Kadı Seyfullah Efendi Camii, Sofya’nın en önemli kültür miraslarından birisi.

Konum Linki

15. Ivan Vazov Ulusal Tiyatrosu

Sofya'nın kalbinde yer alan Ivan Vazov Ulusal Tiyatrosu, ülkenin en büyük ve en eski tiyatro salonudur. 1907 yılında açılan bu muhteşem yapı, Bulgaristan'ın en önemli yazarlarından biri olan Ivan Vazov'un adını taşıyor. Tiyatro, neoklasik tarzda inşa edilmiştir ve görkemli bir görünüme sahip bir yer. Mermer sütunlar, geniş merdivenler ve heykellerle süslü olan bu yapı, ziyaretçilerine adeta bir sanat eseri sunuyor. İç mekanı ise zarif bir şekilde dekore edilmiş ve her bir detayı incelikle düşünüldüğü görülebiliyor. Tiyatro, birçok farklı türde oyun ve performansa ev sahipliği yapıyor. Klasik Bulgar oyunlarından modern yapıtlara, müzikallerden bale gösterilerine kadar birçok farklı etkinlik burada sahneleniyor. Her bir performans, izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunuyor. Ivan Vazov Ulusal Tiyatrosu, aynı zamanda birçok festival ve etkinliğe de ev sahipliği yapar. Bu etkinlikler, tiyatronun canlı ve dinamik atmosferini daha da artırıyor. Tiyatro, hem yerel halkın hem de turistlerin uğrak noktalarından birisi. Ivan Vazov Ulusal Tiyatrosu, Sofya'nın kültürel yaşamının kalbi olarak nitelendiriliyor. Bu nedenle Sofya gezisinde burada bir etkinliğe katılmak ve tiyatronun atmosferini hissetmek harika deneyim sunabilir. Sofya uçak bileti ile tarih ve kültür dolu bir yolculuğun planını yapmaya başlayabilirsiniz.

Konum Linki

16. Ulusal Opera ve Bale Binası

Sofya'nın merkezinde, tarihi ve kültürel bir simge olan Ulusal Opera ve Bale Binası bulunuyor. Yapı, 1953 yılında opera binası olarak hizmete açıldı ve o günden bu yana burada harika konserler veriliyor. Binanın mimarisi, neo-klasik ve neo-barok tarzlarını yansıtıyor. Binanın içi, mermer, ahşap, altın ve kristal malzemelerle süslü. Sahnesi, 750 kişilik bir kapasiteye sahip ve dünyanın en iyi akustik sistemlerinden birisi olması ile öne çıkıyor. Ulusal Opera ve Bale Binası, Bulgaristan'ın en önemli sanat kurumlarından birisi. Burada, hem klasik hem de modern opera ve bale eserleri sahneleniyor. Ulusal Opera ve Bale Binası, Sofya'yı ziyaret eden herkes için görülmesi gereken bir yerdir. Burada, hem gözlere hem de kulaklara hitap eden muhteşem bir sanat deneyimi yaşanabilir.

Konum Linki

17. Sveti Georgi Kilisesi

Sofya'nın kalbinde, tarih ve kültürün birleştiği bir yer olan Sveti George Kilisesi, kentin en eski yapılarından biri ve kesinlikle görülmesi gereken bir alan. Kilisenin dışı sade ve alçakgönüllü olması içeride görülen fresklere kadar ziyaretçilerin üzerinde herhangi bir etki oluşturmayabilir. Ancak içeri girildiğinde ve göz alıcı fresklerle karşılaşıldığında etki bir üst seviyeye çıkabiliyor. Bu freskler, Bizans dönemine ait ve hala canlı renklerini koruyor. Kilisenin içindeki atmosfer, huzur ve dinginlik hissi veriyor. Sveti George Kilisesi, Roma döneminden kalma bir yapı. Bu nedenle, kilisenin altında bir sergi alanı bulunuyor. Burada, kilisenin tarihini ve Sofya'nın geçmişini anlatan eserler sergileniyor. Kilise, her yıl binlerce turisti ağırlıyor. Ziyaretçiler, kilisenin tarihi ve sanatsal değerini takdir ediyor. Ayrıca, kilisenin bulunduğu bölge, Sofya'nın en popüler turistik bölgelerinden biri. Burada, çeşitli restoranlar, kafeler ve dükkanlar bulunuyor. Aziz George Rotunda Kilisesi, Sofya'nın tarihini ve kültürünü keşfetmek isteyen herkes için mükemmel bir durak.

Konum Linki

18. Kiril ve Metodi Milli Kütüphanesi

Sofya'da konumlanan Kiril ve Metodi Milli Kütüphanesi, ülkenin en büyük ve en eski kütüphanesi. 1878 yılında kurulan bu kütüphane, Bulgaristan'ın kültürel ve bilimsel mirasını koruyor ve yayıyor. Kütüphane, adını Slav halklarının Hristiyanlaştırılmasında önemli rol oynayan Kiril ve Metodi kardeşlerden alıyor. Bu iki kardeş, 9. yüzyılda Glagolitik alfabeyi oluşturarak Slav dillerinin yazılı hale gelmesini sağladılar. Kütüphanenin içinde, Bulgaristan'ın tarihine ışık tutan birçok değerli eser bulunuyor. Bunlar arasında nadir kitaplar, el yazmaları, haritalar ve diğer tarihi belgeler yer alıyor. Kütüphane ayrıca, Bulgaristan'ın en büyük süreli yayın koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Kiril ve Metodi Milli Kütüphanesi, ziyaretçilerine sadece kitap okuma olanağı sunmuyor, aynı zamanda çeşitli etkinliklere de ev sahipliği yapıyor. Bu etkinlikler arasında konferanslar, seminerler, sergiler ve kültürel etkinlikler bulunuyor. Kütüphanenin mimarisi de oldukça etkileyici. Neo-Rönesans tarzında inşa edilmiş olan bu bina, zarif detayları ve büyüleyici atmosferi ile ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. Kiril ve Metodi Milli Kütüphanesi, her yaştan insanın keyif alabileceği bir yer. Burası, bilgiye değer veren, tarihe ilgi duyan ve yeni şeyler öğrenmeyi seven herkes için bir cennet. Kütüphaneyi ziyaret etmek, Bulgaristan'ın zengin kültürel ve tarihi mirasını keşfetmek için harika bir fırsat.

Konum Linki

19. Pancharevo Gölü

Sofya'nın hemen dışında, doğa ile kucaklaşmak isteyenlere özel bir alan Pancharevo Gölü bulunuyor. Bu göl, doğa severler ve açık hava etkinlikleri meraklıları için mükemmel bir kaçış noktası olabiliyor. Göl, çevresindeki ormanlarla çevrili ve bu da onu yürüyüş ve piknik yapmak için ideal bir yer yapıyor. Gölde balık tutulabiliyor. Özellikle alabalık için popüler bir yer olan göl, yüzme ve kano gibi su sporlarının da yapılabildiği bir alan olması sebebiyle sıkça ziyaret ediliyor. Göl, aynı zamanda bir kuş cenneti. Çeşitli kuş türlerini gözlemlemek için mükemmel bir yer. Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında, göçmen kuşların uçuşu izlenebiliyor. Pancharevo Gölü, doğa severler ve spor meraklıları için mükemmel bir destinasyon. Gölün güzelliği ve çevresindeki olanaklar, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Konum Linki

20. Sveti Nikolay Mirlikiyski

Sveti Nikolay Mirlikiyski Kilisesi, Sofya'nın en önemli turistik yerlerinden biri. Rus Ortodoks Kilisesi olarak bilinen bu yapı, ziyaretçilerine nefes kesici bir deneyim sunuyor. Kilisenin dışı, altın kubbeli ve yeşil çatılı olması dikkat çekiyor. İçerisi ise çarpıcı freskler ve ikonlarla süslü. Kilisenin içindeki sanat eserleri, ziyaretçilerin hayranlıkla izlediği detaylar arasında yer alıyor. Kilisenin etrafında yer alan parkta yürüyüş yapılabilir ve bu sayede kilisenin muhteşem mimarisi dışarıdan da gözlemlenebilir. Kilise, tüm yıl boyunca ziyaretçilere açık olsa da özellikle Paskalya ve Noel gibi dini bayramlarda, kilisenin içindeki ayinlere katılmak ayrı bir deneyim olabilir. Bu dönemlerde kilise, yerel halk ve turistlerle dolup taşar. Sveti Nikolay Mirlikiyski Kilisesi, Sofya'nın tarihini ve kültürünü yansıtan bir simge. Bu kiliseyi ziyaret etmek, Sofya'daki gezinin en unutulmaz anlarından biri olabilir.

Konum Linki

21. Kara Camii

Sofya'da tarih ve kültürün birleştiği yerde, Kara Camii bulunuyor. Bu tarihi yapı, Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma ve Sofya'nın en eski camilerinden biri. Kara Camii, adını koyu renkli taşlarından alıyor. Bu taşlar, caminin dış cephesine eşsiz bir görünüm kazandırıyor. Caminin içi de dışı kadar etkileyici. İç mekan, zarif süslemeler ve karmaşık desenlerle dolu. Her ne kadar cami olarak tasarlanıp yüzyıllarca bu amaçla kullanılsa da Bulgaristan’ın özgürlüğünü kazanmasının ardından yapılan restorasyon çalışmaları sonrasında kiliseye dönüştürüldü. Günümüzde Bulgar Ortodoks Kilisesi olarak hizmet veren bu yer görülmeye değer bir alan olabilir.

Konum Linki

22. Serdika Antik Kalesi

Sofya'da Antik Serdica Arkeolojik Kompleksi, tarih severler için cennet olarak kabul ediliyor. Kentin tarihi merkezinde yer alan bu bölge, Roma İmparatorluğu döneminden kalma birçok yapıyı barındırıyor. Antik Serdica, her ne kadar Traklar döneminden kalsa da Romalılar zamanında tam bir şehir statüsüne kavuşuyor. Bu şehir, modern Sofya'nın temelini oluşturması açısından oldukça önemli bir yere oturuyor. Kompleks, antik Roma dönemine ait kalıntıları sergiliyor. Bu kalıntılar arasında duvarlar, kapılar ve sokaklar bulunuyor. Kompleks, ziyaretçilere antik dünyanın bir parçasını deneyimleme fırsatı sunuyor. Burada, Roma dönemine ait birçok eseri görebilirsiniz. Bu eserler arasında mozaikler, heykeller ve diğer sanat eserleri bulunuyor. Antik Serdica, tarih ve kültür meraklıları için mükemmel bir yer. Burada, antik dünyanın güzelliklerini keşfedebilir ve Roma dönemine ait birçok eseri görebilirsiniz. Bu yer, tarih ve kültür meraklıları için kaçırılmaması gereken bir yer.

Konum Linki

23. Dünya ve İnsanlık Ulusal Müzesi

Sofya’da bulunan en ilginç müzelerden birisi de Dünya ve İnsanlık Ulusal Müzesi. Bu müze, 1986 yılında kuruldu ve ertesi yıl ziyaretçilere açıldı. Dünya ve İnsanlık Ulusal Müzesi, dünyanın dört bir yanından gelen mineral ve kayalardan oluşan geniş bir koleksiyona sahip olması ile ünlü bir yer. Müzede, yaklaşık 5.500 metrekarelik bir alanda 20 binden fazla mineral örneği sergileniyor. Bu örnekler, renk, şekil, parlaklık, boyut ve nadirlik açısından büyük bir çeşitlilik gösterir. Müzede ayrıca, Bulgaristan'ın doğal mirasını ve mineral kaynaklarını tanıtan sergiler de bulunuyor. Burada ayrıca bitkiler, meteorlar, hayvan fosilleri ve kayaçlar da görülmeye değer.

Konum Linki

24. St. Petka Kilisesi

St. Petka Kilisesi, Sofya’nın merkezinde, TZUM alt geçidinin hemen yanında bulunan tarihi bir kilise. Kilisehalkının koruyucu azizi olan St. Petka’ya ithaf edildiği için bu isimle anılıyor. Antik Roma yapılarının üzerine inşa edilen küçük tek nefli bir yapı olan kilisenin hastalara ve zor durumda olanlara şifa dağıttığına inanılan Aziz Petka’nın ismini alması Bulgar halkı için de oldukça önemli. Kilise, küçük ve basit bir yapı olduğu için dışarıdan bakıldığında, sadece bir çatı ve bir çan kulesi görülür. Kilisenin içi ise, 14. yüzyıldan kalma duvar resimleriyle süslü. Duvar resimleri, Hristiyanlık inancının önemli sahnelerini ve kutsal kişilerini tasvir eder. Kilisenin en ilgi çekici özelliklerinden birisi de, Bulgar milli kahramanı Vasil Levski’nin burada gömülü olduğu iddiası. Vasil Levski, 19. yüzyılda Osmanlı yönetimine karşı bağımsızlık mücadelesi veren bir kişi. Kilisenin duvarında, onun anısına bir plaket bulunur. St. Petka Kilisesi, Sofya’nın en eski ve en değerli kültürel miraslarından birisi olması nedeniyle öne çıkıyor. Bu kilise, hem tarihi hem de dini açıdan ziyaretçiler için ilgi çekici bir yer. Sofya’da ziyaret edilebilecek güzel noktalar arasında yer alıyor. Kilise 24 saat boyunca açık ve sürekli ziyaret edilebilir.

Konum Linki

25. Ulusal Etnoloji Müzesi

Sofya'nın kalbinde, tarih ve kültür meraklıları için bir cennet olan Ulusal Etnoloji Müzesi bulunuyor. Bu müze, Bulgaristan'ın zengin kültürel mirasını sergileyen bir yer. Müze, geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Koleksiyon Bulgaristan'ın tarihini ve etnografisini anlatan binlerce eserden oluşuyor. Eserler arasında geleneksel kıyafetler, takılar, seramikler, dokumalar ve hatta tarihi ev eşyaları bulunuyor. Müze, Bulgaristan'ın zengin tarihini ve kültürünü keşfetmek isteyen herkes için mükemmel bir durak. Ziyaretçiler, Bulgaristan'ın çeşitli bölgelerinden gelen eserler aracılığıyla ülkenin kültürel çeşitliliğini deneyimleyebilirler. Sofya'daki Ulusal Etnoloji Müzesi, Bulgaristan'ın tarihini ve kültürünü keşfetmek isteyen herkes için kaçırılmaması gereken bir yer.

Konum Linki

26. Boyana Şelalesi

Boyana Şelalesi, Bulgaristan'ın başkenti Sofya'nın hemen dışında, Vitosha Dağı'nda yer alıyor. Şelale, 25 metre yüksekliği ile bu dağın en büyük akarsuyu olma özelliği taşıyor. Buraya ulaşmak için, Boyana Kilisesi'nden başlayan ve ormanın içinden geçen bir patika izlenir. Yürüyüş, doğa severler için idealdir. Patika boyunca, çeşitli bitki ve hayvan türlerini gözlemleme fırsatı bulunur. Şelaleye varıldığında, ziyaretçileri büyüleyici bir manzara karşılar. Suyun yüksekten dökülüşü ve çevredeki doğanın güzelliği, misafirler için huzur verici bir atmosfer oluşturabilir. Şelale, özellikle ilkbahar ve yaz aylarında popüler bir destinasyonlar arasında yer alır. Bu dönemlerde, suyun akışı daha güçlüdür ve çevredeki bitki örtüsü daha canlı bir şekilde gözlemlenebilir. Boyana Şelalesi, fotoğrafçılar için de mükemmel bir konum sunar. Şelalenin etkileyici görüntüsü ve çevredeki doğanın güzelliği, harika fotoğraflar çekmek için ideal bir kompozisyon oluşturur. Ayrıca, şelale çevresindeki piknik alanları, ziyaretçilere doğa ile iç içe olma ve rahatlama fırsatı sunar. Boyana Şelalesi, doğa severler, yürüyüşçüler ve fotoğrafçılar için mükemmel bir fırsat olabilir. Şelalenin güzelliği ve çevredeki doğanın huzur verici atmosferi, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar.

Konum Linki

27. Borisova Gradina Parkı

Borisova Gradina Parkı, Sofya'nın kalbinde yer alır. Bu park, doğa severler ve spor tutkunları için ideal bir alan. Adını Bulgar Çarı III. Boris’ten alan parkta yeşil alanlar, çeşitli bitki türleri ve geniş yürüyüş yolları bulunuyor. Park, her yaştan insan için birçok aktivite sunabiliyor. Sofya’nın en ünlü parkı olan bu eşsiz yerde huzurlu anlar geçirilebilir ve tüm gün gezi dolayısıyla oluşan yorgunluk atılabilir. Parkın içinde bir bulunan gölün etrafında yürüyüş yapılabilir, kuğular ve ördekler de izlenebilir. Park, ayrıca çeşitli spor etkinliklerine de ev sahipliği yapar. Tenis kortları, futbol sahaları ve koşu parkurları bulunur. Bu da burayı spor yapmayı sevenler için ideal bir yer haline getiriyor. Borisova Gradina Parkı, Sofya'nın en büyük ve en güzel parklarından birisi. Doğayı, sporu ve tarihi bir arada yaşamak isteyen herkes için mükemmel bir yer. Sofya ziyaretinde mutlaka Borisova Gradina Parkı'nı ziyaret edilmeli. Park 24 saat boyunca açık ve dilendiği zaman ziyaret edilebilir.

Konum Linki

28. Vrana Sarayı

Vrana Sarayı, 19. yüzyılın sonunda Bulgaristan Prensi Ferdinand tarafından yaptırıldı. Saray, hem klasik hem de modern mimari özellikleri bir arada sunması açısından kent tarihinde önemli bir yere sahip. Sarayın bahçesi, çeşitli bitki ve hayvan türlerine ev sahipliği yapıyor. Saray, aynı zamanda bir müze olarak da hizmet veriyor. Sarayda, Bulgaristan tarihi ve kültürü ile ilgili pek çok eser sergileniyor. Saray, ziyaretçilerine hem görsel hem de kültürel bir zenginlik sunduğu için sıkça ziyaretçi ağırlıyor. Vrana Sarayı, Bulgaristan'ın en önemli tarihi ve kültürel miraslarından birisi. Saray, hem yerli hem de yabancı turistler tarafından ilgi gördüğü söylenebilir. Saray, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim yaşatmanın yanı sıra tarihi anlar da sunabiliyor.

Konum Linki

29. Sofya Şehir Bahçesi

Sofya Şehir Bahçesi, Bulgaristan'ın kalbinde yer alır. Sofya'nın en eski parkı olma özelliği taşıyan tarihi ve kültürel zenginliklerle çevrili bir yeşil cennet. Bahçe, huzur ve sakinlik arayanlar için ideal bir kaçış noktası olabiliyor. Bahçede yürürken, çeşitli ağaç ve çiçek türlerini görebilirsiniz. Her biri, bahçenin kendine özgü atmosferine katkıda bulunur. Bahar aylarında, çiçeklerin açmasıyla birlikte bahçe, renkli bir tabloya dönüşür. Kış aylarında ise karla kaplı ağaçlar, bahçeye büyülü bir hava katar. Bahçenin merkezinde yer alan büyük çeşme, ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken noktalardan birisi. Su sesi, bahçenin huzurlu atmosferini daha da pekiştirir. Sofya Şehir Bahçesi, hem yerel halkın hem de turistlerin uğrak noktası haline geldi. Burası, kitap okumak, piknik yapmak veya sadece doğanın tadını çıkarmak için ideal bir yer. Ayrıca çocuklar için oyun alanları ve spor yapmak isteyenler için spor alanları da bulunması da bir avantaj olarak görülüyor. Bahçe, Sofya'nın hareketli yaşamından bir mola vermek isteyenler için mükemmel bir sığınak olabilir.

Konum Linki

30. Ariana Gölü

Ariana Gölü, Sofya’nın merkezinde yer alan bir yapay göl. Burası, 1898 yılında Sofya’nın su ihtiyacını karşılamak için inşa edildi ancak günümüzde farklı amaçlara hizmet ediyor ve turizm amacıyla kullanılıyor. Göle inşa edildiği dönemlerde resmi olarak bir isim konulmadı. Halk da yakınlarında yer alan içki fabrikasının adı olan Ariana ile anmaya başlayınca böylece bu isim ile bütünleşti. Göl, şehrin en güzel parklarından biri olan Borisova Gradina’nın içinde bulunuyor. Gölün çevresinde yürüyüş yolları, bisiklet yolları, çocuk oyun alanları, spor alanları ve kafeler var. Gölün üzerinde küçük teknelerle gezinti yapmak da mümkün olduğu için turistler için buraya gelmek keyifli bir aktiviteye dönüşüyor. Göl, yaz aylarında serinlemek, kış aylarında ise buz pateni yapmak için ideal bir yer olabiliyor. Ariana Gölü, Sofya’nın tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerini bir arada sunan bir mekan. Göl, hem yerli hem de yabancı turistler tarafından sıkça ziyaret edildiği için günümüzde önemli turizm durakları arasında yer alıyor.

Konum Linki

31. Ulusal Askeri Tarih Müzesi

Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da bulunan Ulusal Askeri Tarih Müzesi, ülkenin askeri tarihini ve kültürünü tanımak için harika bir yer. Bu müze, Bulgaristan'ın kuruluşundan günümüze kadar olan dönemleri kapsayan zengin bir koleksiyona sahip. Müzede, silahlar, üniformalar, madalyalar, bayraklar, haritalar, fotoğraflar, belgeler ve diğer eşyalar sergileniyor. Ayrıca, müzenin açık havadaki bölümünde, tanklar, uçaklar, helikopterler, toplar ve roketler gibi çeşitli askeri araçlar görülebilir. Ulusal Askeri Tarih Müzesi, hem yetişkinler hem de çocuklar için ilgi çekici ve eğitici bir deneyim sunuyor. Müzede, Bulgaristan'ın tarihi olaylarına, kahramanlarına ve liderlerine tanıklık edilebilir, askeri teknolojinin gelişimini izlenebilir ve ülkenin savunma ve güvenlik politikalarını öğrenilebilir.

Konum Linki

32. Tarihi Sofya Central Market Hall

Sofya Central Market Hall, Bulgaristan'ın başkenti Sofya'nın kalbinde yer alıyor. Bu tarihi pazar yeri, 1911 yılında açıldı ve o zamandan beri şehrin en önemli ticaret merkezlerinden biri oldu. Pazar yeri, geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. Burada taze meyve ve sebzeler, et ve balık, peynir ve süt ürünleri, baharatlar ve daha fazlası bulunabiliyor. Ayrıca, bir dizi restoran ve kafe de bulunuyor. Böylece alışverişten sonra bir mola verip lezzetli bir öğle yemeği de yenebilir. Pazar, mimarisiyle de dikkat çekiyor. Neo-Rönesans tarzında inşa edilmiş olan bu yapı, zarif bir görünüme sahip. İçeride, yüksek tavanlar ve geniş koridorlar, alışveriş deneyimini keyifli ve rahat hale getiriyor. Sofya Central Market Hall, yerel halk ve turistler arasında popüler bir yer. Burası, Sofya'nın canlı atmosferini deneyimlemek için harika bir yer. Ayrıca, pazarda satılan ürünlerin çeşitliliği ve kalitesi, burayı bir gurme cenneti haline getiriyor. Burası, kesinlikle Sofya ziyaretlerinin bir parçası olmalı.

Konum Linki

33. Sofya Rila Manastırı

Sofya, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü. Ancak Sofya'nın dışında, Rila Manastırı gibi görkemli yerler de var. Rila Manastırı, Bulgaristan'ın en önemli turistik yerlerinden biri. Manastır, Rila Dağları'nın eteklerinde, Sofya'nın güneyinde yer alıyor. Manastırın etrafı, doğanın muhteşem güzelliğiyle çevrili. Rila Manastırı, 10. yüzyılda Aziz Ivan Rilski tarafından kuruldu. Manastır, Orta Çağ'dan kalma bir dini ve kültürel merkez. Manastırın içinde, dikkat çeken freskler ve ikonalar bulunuyor. Manastırın ana kilisesi, "Azizlerin Doğuşu" adını taşıyor. Kilisenin içinde, 19. yüzyıldan kalma değerli ikonalar ve freskler var. Kilisenin dışında, manastırın etrafını çevreleyen 300 hücre bulunuyor. Bu hücreler, bir zamanlar rahiplerin yaşadığı yerler. Rila Manastırı, aynı zamanda bir müze. Müzede, Orta Çağ'dan kalma dini eserler ve sanat eserleri sergileniyor. Müzede, Aziz Ivan Rilski'nin mezarı da bulunuyor. Rila Manastırı'na gelen ziyaretçiler, manastırın etkileyici mimarisi ve tarihi atmosferi karşısında hayranlık duyuyor. Manastır, ziyaretçilere huzur ve dinginlik hissi veriyor. Rila Manastırı, Bulgaristan'ın en önemli turistik yerlerinden biri. Manastır, tarih ve kültür meraklıları için kaçırılmaması gereken bir yer.

Konum Linki

34. Rila Yedi Göller

Rila Yedi Göller, Sofya’nın yakınlarındaki Rila Dağları'nda yer alıyor. Göller, adını aldığı dağın eteklerinde, birbirine bağlı bir dizi gölden oluştuğu için bu isimle anılıyor. Her biri kendine özgü bir güzelliğe sahip ve birlikte doğa severler için cenneti oluşturur. Rila Yedi Göller, doğa severler ve fotoğrafçılar için mükemmel bir destinasyon olmaya devam ediyor. Göllerin çevresindeki yürüyüş parkurları, ziyaretçilere muhteşem manzaralar sunar. Göller, yıl boyunca çeşitli faaliyetlere ev sahipliği yapar. Yaz aylarında yürüyüş, kamp ve piknik yapılabilir. Kış aylarında ise göller, karla kaplı dağların eteklerinde mükemmel bir manzara sunması ile ünlü. Rila Yedi Göller, doğanın en güzel yüzlerinden birini sunar. Bu göller, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim yaşatır. Bu nedenle Sofya gezisi sırasında buraya kesinlikle uğramak gerekiyor.

Konum Linki

35. Vitosha Bulvarı

Vitosha Bulvarı, Bulgaristan'ın en ünlü caddelerinden birisi ve dünyanın en pahalı alışveriş caddeleri arasında yer alıyor. Vitosha Bulvarı, lüks butikler, restoranlar ve kafelerle doludur. Ayrıca, bu cadde Sofya'nın en önemli turistik yerlerine ev sahipliği yapması ile ünlü bir yer. Vitosha Bulvarı, adını Sofya'nın güneyinde yer alan ünlü Vitosha Dağı'ndan alır. Bu cadde, şehrin merkezindeki NDK Meydanı'ndan başlar ve Sofya'nın en eski ve en büyük parkı olan Borisova Gradina'ya kadar uzanır. Vitosha Bulvarı'nda yürürken, çeşitli mimari stillere sahip birçok tarihi bina görülebilir. Bunlar arasında, neo-Rönesans tarzında inşa edilmiş olan ve şimdi Sofya Belediye Binası olarak hizmet veren eski Türk Bankası binası bulunur. Vitosha Bulvarı, aynı zamanda Sofya'nın en canlı gece hayatına ev sahipliği yaptığı için sıkça ziyaret edilen bir yer. Burada, her zevke uygun birçok bar ve gece kulübü bulunabiliyor. Ayrıca, bu cadde üzerinde birçok otel ve pansiyon da yer alıyor. Vitosha Bulvarı, Sofya'nın ruhunu yansıttığı için kentte önemli bir yere sahip. Burası, hem yerel halkın hem de turistlerin keyifli bir yürüyüş yapabileceği, alışveriş yapabileceği ve lezzetli bir yemek yiyebileceği bir alan.

Konum Linki

36. Sofya Sinagogu

Sofya Sinagogu, kentin merkezinde yer alan görkemli bir yapı. Avrupa’nın en büyük Sefarad sinagogu olan bu binanın yaklaşık yüz yıllık bir tarihi bulunuyor. 1903 yılında inşaatına başlanan sinagog, 1909 yılında tamamlandı ve ibadete açıldı. O zamandan bu yana açık olan sinagogun mimari tarzı İspanyol, Mağribi ve Bizans etkilerini yansıtır. Sinagogun içindeki pirinç avize, şamdan ve diğer süslemeler Viyana’dan getirildiği için önemli bir detay oluşturur. Sinagogun ağırlığı 2200 kilogramdan fazla olan avizesi, Avrupa’nın en büyük avizesi olarak bilinir. Sofya Sinagogu, İkinci Dünya Savaşı sırasında ülkeyi işgal eden Alman birlikleri tarafından zarara uğratıldı. Sinagoga bomba düşmüş, ancak patlamamış olması sebebiyle ayakta kalmayı başardı. Sinagogun kütüphanesi ise bu esnada yandı ve çok değerli İbranice eserler kayboldu. Savaştan sonra sinagog uzun süre restore edilmedi. 2000’li yıllarda başlatılan bir bağış kampanyası ile ibadet alanı eski ihtişamına kavuşturuldu. Sinagogun ikinci katında, savaş dönemini anlatan bir müze de bulunması da burayı önemli bir yer haline getiriyor. Sofya Sinagogu, Bulgaristan’daki Yahudi cemaatinin önemli bir simgelerinden. Sinagog, 1170 kişilik bir ibadet alanına sahip. Sinagogun akustiği oldukça güzel ve bazen konserlere ev sahipliği yapması ile öne çıkıyor.

Konum Linki

37. Red Flat Sofia

Red Falt Sofia, Sofya'nın merkezinde yer alan bir müze. Burada Komünizm döneminde yaşayan sıradan bir Bulgar ailesinin gündelik yaşamını görebileceğiniz ve tüm eşyalarını bulabileceğiniz bir ortam oluşturulmuş. İçerideki eşyalar tamamen Sovyetler Birliği’nin Bulgaristan üzerindeki etkisini hissettiren dönemlerden kalma olduğu için özellikle o zamana ait dokuyu hissetmek isteyenlere özel bir alan sunabiliyor. İçerideki eşyalara dokunmanıza ve hatta koltuklara oturmanıza dahi izin veriliyor olması da müzenin ilgi çekici noktaları arasında sayılabilir. Sofya'nın en önemli simgelerinden birisi olmayı başaran Red Flat, Vasil Levski'nin heykeli ve kentin en büyük parkı olan Borisova Gradina Parkı’nın yakınlarında olmasının da avantajını bulunduruyor. Red Falt Sofia, Sofya'nın tarihi ve kültürel mirasını yansıtan bir yapı. Bu binanın ziyaret edilerek, Bulgaristan'ın siyasi ve sosyal tarihine tanıklık edilebilir. Ayrıca, binanın içinde, Sofya Belediyesi'nin düzenlediği sergileri, konserleri ve festivaller de görülebilir.

Konum Linki

38. Slaveykov Meydanı

Kentin merkezinde yer alan ve birçok etkinliğin yapıldığı alan olarak bilinen Slaveykov Meydanı,adını ünlü Bulgar yazarı Petko ve oğlu Pencho Slaveykov’dan alır. Meydan, kitap severlerin sıkça gittiği bir yer. Çünkü burası, açık hava kitap pazarının bulunduğu nadir alanlar arasında yer alıyor. Burası, genellikle yerel halk ve turistler tarafından ziyaret edilir. Herkesin ilgisini çeken birçok eski ve yeni kitap bulunur. Kitapların yanı sıra, dergiler, haritalar, gravürler ve hatta eski gramofon plakları da satılır. Meydanın ortasında, Petko ve Pencho Slaveykov’un bir bankta oturduğu bir heykel bulunur. Heykel, insanların fotoğraf çekmek için sık sık durduğu popüler bir noktalar arasında yer alıyor. Slaveykov Meydanı, Sofya’nın en hareketli ve canlı bölgelerinden birisi. Meydanın etrafında birçok kafe, restoran ve dükkan bulunur. Burası, yerel halkın ve turistlerin sosyalleştiği, kitap okuduğu ve kahve içtiği bir yer olması ile öne çıkar. Meydan, aynı zamanda birçok kültürel ve sanatsal etkinliğe ev sahipliği yapar. Yıl boyunca çeşitli kitap fuarları, imza günleri ve okuma etkinlikleri düzenlenir. Slaveykov Meydanı, Sofya ziyaretlerinde uğranılması gereken noktalardan birisi olmaya devam ediyor.Sofya otelleritercihinizi merkez noktalardan yaparak şehri kolayca keşfedebilirsiniz.

Konum Linki

39. Alexander Nevsky Crypt İkon Müzesi

Alexander Nevsky Crypt İkon Müzesi, sanat ve tarih meraklıları için kaçırılmaması gereken bir yer. Bu müze, Ortodoks ikon sanatının en güzel örneklerini sergiliyor. Müze, Alexander Nevsky Katedrali'nin altında yer alıyor. Bu katedral, Bulgaristan'ın en büyük ve en etkileyici dini yapılarından biri. Müzeye girildiğinde, tarihi ve dini atmosfer misafirleri kendisine çekebiliyor. Müze, 4. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar olan döneme ait ikonları sergiliyor. Bu ikonlar, Bizans ve Bulgar sanatının en iyi örneklerini temsil ediyor. Müzede ayrıca çeşitli dini nesneler ve el yazmaları da bulunuyor. Müze, düzenli olarak geçici sergiler de düzenliyor. Bu sergiler, farklı dönemlere ve sanat akımlarına ait eserleri sergiliyor. Bu sayede, ziyaretçiler farklı dönemlerin sanatını keşfedebilirler. Alexander Nevsky Crypt İkon Müzesi, sanat ve tarih meraklıları için mükemmel bir deneyim sunuyor.

Konum Linki

40. Serdika Amfitiyatrosu

Serdika Amfitiyatrosu, Sofya'nın merkezi noktasında yer alıyor. Bu tarihi yapı, Roma İmparatorluğu dönemine ait ve o zamanlarda Serdika olarak bilinen şehrin önemli bir parçasıydı. Amfitiyatro zaman içerisinde toprağın altında kaldığı için varlığı bilinmiyordu. 2005 yılında otel inşaatı sırasında ortaya çıkan tiyatro o dönemden bu yana bu yapının içerisinde yer alıyor. Amfitiyatro, bir zamanlar gladyatör dövüşlerine, hayvan avlarına ve diğer halka açık gösterilere ev sahipliği yaptığı biliniyor. Şimdi ise ziyaretçilerine, geçmişin bu canlı sahnesini deneyimleme fırsatı sunuyor. Yapının orijinal taş oturma sıralarının bir kısmı hala görülebiliyor. Sahne alanı, ise bir kısmı ile halen daha ziyaretçileri etkilemeye devam ediyor. Serdika Amfitiyatrosu, tarih severler için kaçırılmaması gereken bir durak. Burası, Roma dönemine ait bir yapıyı, neredeyse dokunulabilir bir şekilde deneyimleme fırsatı sunuyor. Ayrıca, amfitiyatronun etkileyici mimarisi ve ihtişamı, her ziyaretçiyi büyülüyor.

Konum Linki

41. Yablanski Evi

Yablanski Evi, Bulgaristan'ın tarihi ve kültürel zenginliklerinden biri. Bu ev, mimari bir başyapıt ve aynı zamanda bir sanat eseri olarak görülüyor. Yablanski Evi, 20. yüzyılın başlarında inşa edildi ve o zamandan beri ziyaretçilerini büyülüyor. Bu yer uzun yıllar boyunca Çin Konsolosluğu olarak kullanıldı. Ancak sosyalist yönetim gidince ev tekrar sahiplerine verildi ve onlar da bir bankaya sattı. Yıllar içerisinde çok el değiştirdiği için bakımsız kalan ve yıkılma durumuna gelen ev 2011 yılında restore edildi ve turizme kazandırıldı. Evin içinde, ziyaretçiler karmaşık ahşap oymalar, zarif duvar resimleri ve dikkat çekici bir merdivenle karşılaşıyor. Her bir detay, ustaların elinden çıktığı için evin her köşesine sanatsal bir dokunuş katıyor. Yablanski Evi, günümüzde bir müze olarak hizmet veriyor. Evin içinde, ziyaretçiler Bulgaristan'ın tarihini ve kültürünü yansıtan bir dizi eser bulabilir. Bu eserler, Bulgaristan'ın zengin tarihini ve kültürünü anlamak için mükemmel bir fırsat sunuyor. Evin dışı da içi kadar etkileyici. Bahçesi, çeşitli yerel bitkilerle dolu ve ziyaretçilere huzurlu bir sığınak sunuyor. Ayrıca, evin çatısından, şehrin panoramik manzarasını görebilirsiniz. Yablanski Evi, her yıl binlerce turisti ağırlıyor. Ziyaretçiler, evin tarihi ve kültürel önemini, zarif mimarisini ve huzurlu atmosferini takdir ediyor. Bu ev, Bulgaristan'ın en değerli tarihi ve kültürel miraslarından biri olarak kabul ediliyor.

Konum Linki

42. Sırmacıyev Evi

Sırmacıyev Evi, Sofya'nın tarihi ve kültürel bir simgesi olarak görülüyor. Bu ev, Bulgaristan'ın başkentinde yaşayan ve çalışan ünlü bir avukat ve diplomat olan Haralampi Sırmacıyev için 1903 yılında inşa edilir. Evin mimarı, Avusturyalı Friedrich Grünanger. Bu mimar aynı zamanda Sofya'daki Kraliyet Sarayı gibi birçok önemli yapının da tasarımcısı olması nedeniyle kent için önemli bir yere sahip. Sırmacıyev Evi, Viyana İmparatorluk Baroku tarzında zarif ve gösterişli bir yapı. Evin cephesi, kuleleri, çatısı ve bahçesi dikkat çeker. Evin içi de zengin bir şekilde dekore edilir. Evin duvarlarında, Sırmacıyev ailesinin portreleri, tabloları ve eşyaları bulunur. Sırmacıyev Evi, sadece bir aile evi değil, aynı zamanda bir tarih sahnesi olarak da biliniyor.

Bu evde, ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk de yaşar ve çalışır. Atatürk, 1913-1915 yılları arasında Sofya'da Osmanlı askeri ataşesi olarak görev yaptığı süre zarfında, Sırmacıyev Evi'nde kaldığı oda, onun küçük bir müzesi haline gelir. Bu oda, hala orijinal halini korur ve Atatürk'ün kullandığı eşyaları sergiler. Sırmacıyev Evi, 1916 yılında Osmanlı İmparatorluğu tarafından satın alınır ve Türkiye'nin Sofya Büyükelçiliği binası olarak kullanılmaya başlanır. Evin önünde, Atatürk'ün heykeli ve Türk bayrağı bulunur. Evin arkasında ise, Sırmacıyev ailesinin mezarları yer alır. Sırmacıyev Evi, Sofya'nın en güzel ve en anlamlı yerlerinden birisi. Bu evi ziyaret edenler, hem Bulgar hem de Türk kültürünü ve tarihini yakından tanıma fırsatı bulur.

Konum Linki

43. Sofya Hayvanat Bahçesi

Sofya Hayvanat Bahçesi, kentin en eski eğlence mekanları arasında yer alıyor. 1888 yılında o dönemki Çar tarafından açıklan bu büyüleyici yer, doğa severler ve aileler için mükemmel bir kaçış noktası olmayı başardı. Bahçe, çeşitli hayvan türlerini barındırıyor. Ziyaretçiler, egzotik kuşlar, maymunlar, kaplanlar ve daha pek çok hayvanı gözlemleme fırsatı buluyorlar. Bahçe, hayvanları doğal yaşam alanlarına yakın koşullarda tutma çabasıyla biliniyor. Bu, hayvanların sağlıklı ve mutlu kalmasını sağlıyor. Ayrıca, ziyaretçilere hayvanların doğal davranışlarını gözlemleme fırsatı sunuyor. Sofya Hayvanat Bahçesi’nde geçirilen bir gün, hem eğitici hem de eğlenceli olabilir. Çocuklar, hayvanları besleme ve onlar hakkında daha fazla bilgi edinme fırsatı bulabilirler. Bahçe, yıl boyunca çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Bu etkinlikler, hayvanları koruma ve doğayı koruma konularında farkındalığı artırmayı amaçlıyor. Ziyaretçiler, bu etkinliklere katılarak hem eğlenebilir hem de önemli bir amaç için katkıda bulunabilirler.

Konum Linki

Sofya’dayken Bulgaristan’ı tamamen keşfetmek isterseniz Bulgaristan’da gezilecek yerler yazımıza da mutlaka göz atın.