Mısır’da gezilecek yerler
Mısır mimari detayları, dev piramitleri, kendine özgü mistik ambiyansı, sıcak çöl kumlarının gölgesinde yer alan antik tapınakları ile her sene milyonlarca turiste ev sahipliği yapıyor. Mısır seyahatin sırasında canlı mercan resifleriyle meşhur koyları, eski firavun mezarlarını ve gizemli uygarlıkların bıraktığı izleri keşfedebilir, geçmişe yolculuk edebilirsin.
Mısır seyahatine çıkmadan önce Mısır ile ilgili bize en çok sorulan birkaç soruyu senin için yanıtladık.
Mısır’a hangi ayda gidilir?
Yaz aylarında sıcaklığın 40 derece üzerine çıktığı Mısır’da rahat gezebilmek ve keyfini çıkarmak için ekim ile şubat ayları arasında kalan zamanı seçmeni öneriyoruz.
Mısır’ın para birimi nedir?
Mısır para birimi olarak Mısır lirasını kullanıyor.Mısır lirasının kısaltması ise EGP.
Mısır seyahati kaç gün olmalı?
Mısır’ı tam olarak gezmek ve keyfini çıkarmak için en az 4-5 gününü ayırmanı öneriyoruz.
1. Kahire Müzesi
Mısır’ın kültürel anlamda en önemli destinasyonlarından biri olan Kahire Müzesi, kent merkezinde konumlanıyor. Orta Doğu coğrafyasının bilinen en eski müzeleri arasında gösterilen Kahire Müzesi, çok ciddi bir Firavun koleksiyonuna sahip.
Marcel Dourgenon adlı bir Fransız mimarın çabalarıyla tasarlanan müze, 1902 senesinden bu yana aktif. Kuruluş döneminde ayrıca UNESCO ve Mısır Hükümeti’nin girişimleri de etkili olmuş. Mısır kültürünü ve tarihini en kapsamlı şekilde ele alan Kahire Müzesi’nde 120 binden fazla eser bulunuyor. Büyük mezarlar ve kedi mumyaları, müzenin en ilgi çeken bölümlerini oluşturuyor.
Kişi başı 200 Mısır lirası
Açık olduğu saatler
Her gün 09.00 ile 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
2. Karnak Tapınağı
Amon Tapınağı olarak da bilinen Karnak Tapınağı, özellikle de mimarisindeki işçilikle dikkat çekiyor. Hayranlık duygusu yaratan tarihi tapınak, tam anlamıyla emeğin ve becerinin en etkileyici birleşimi olarak öne çıkıyor. Turistik bir yer olmasından dolayı tapınağın çevresinde çok sayıda konaklama seçeneği söz konusu.
Senusret döneminde inşasına başlanan yapı, Batlamyus döneminde tamamlanabilmiş. Adını bağlı olduğu Karnak Köyü’nden alan tapınak, Luksor şehrinde yer alıyor. Şapel ve sütunlardan oluşan bu büyük kompleks, aynı zamanda dünyanın en geniş Antik dini yapısı olarak geçiyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan tapınakta binlerce adak taşı ile beraber 450 kadar heykel ve 10 sfenks çıkarılmış. Karnak Tapınağının belli bölümlerinde hala aktif şekilde kazılar devam ediyor.
Kişi başı 100 Mısır lirası
Açık olduğu saatler
Her gün 06.00 ile 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
3. Basamaklı Piramit
Firavun Djoser adına bir mezar olarak inşa edilen Basamaklı Piramit, yaklaşık 2 bin yıllık bir geçmişe sahip. Firavun Djoer, bölge halkı adına kurtarıcı bir kral niteliğinde. Bu nedenle de söz konusu yapı büyük bir özenle korunuyor. Sakkara şehrinde bulunan yapı, ülkenin en köklü taş piramitleri arasında. İmhotep tarafından inşa edilen Basamaklı Piramit, Mısır’ın piramit geleneğinin başlamasında etkili olmuş.
Ülkedeki geleneklere göre değerli şahıslar mastaba ismi verilen dikdörtgen mezarlara yerleştiriliyor. Basamaklı Piramit yapı itibarıyla en başta mastaba formunda inşa edilse de daha sonradan çok daha görkemli bir yapıya doğru evirilmiş. Krala ait mezar odası hemen giriş bölümünde ziyaretçileri karşılıyor. Granit taştan yapılan mezara ulaşırken, hemen koridorda eski krallara ait isimleri görebilirsin. Basamaklı Piramit, toplamda 37 dönümlük bir alanın odağında bulunuyor.
Kişi başı 100 EGP
Öğrenciler 50 EGP
Açık olduğu saatler
Her gün 08.00 ile 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
4. Ras Muhammad Ulusal Parkı
Ras Muhammed Ulusal Parkı, Şarm El-Şeyh bölgesinde yer alıyor. Burası esasen Sina Yarımadası’nın da güney tarafına tekabül ediyor. Turistler kadar yerel halkın da ilgi gösterdiği bu devasa milli park, aynı zamanda Süveyş Körfezi’ne de son derece yakın. Ras Muhammed Millî Parkı içerisinde en sevilen aktivitenin tüplü dalış olduğunu belirtelim.
1000’in üzerinde balık türünü tüplü dalışla beraber sen de keşfedebilirsin. Bunun için park içerisinde yer alan gezi teknelerine dahil olabilirsin. Özel konumu sayesinde deniz ve kara turizmine aynı anda hizmet sunan Ras Muhammed Millî Parkı, özenle korunmuş mercan resiflerine sahip. 1983 senesinden bu yana popülerliğini koruyan bu özel park, toplamda 480 kilometrekarelik bir alana yayılıyor. Sharm El-Sheikh'te görmen gereken tüm yerler için, Sharm El-Sheikh'te (Şarm El-Şeyh) gezilecek yerler yazısına tıklayarak rotanı oluşturabilirsin.
5. Keops Piramidi
Mısır denildiği zaman pek çoğumuzun zihninde oluşan ilk kare elbette o meşhur piramitler oluyor. Bu piramitlerden en büyüğü olan Keops Piramidi, öncelikli olarak görmen gereken yerler arasında. Giza Nekropolü’nde yer alan bu özel yapı, Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri durumunda. Üzerine sayısız tez oluşturulsa da Mısır piramitlerinin tasarımındaki gizem ve mimari detaylar hala tam anlamıyla çözülebilmiş değil.
Keops Piramidi’nin M.Ö. 2560 senesinde tamamlandığı düşünülüyor. Toplamda 138 metrelik uzunluğa sahip olan bu görkemli yapı, hem mühendislik hem de matematik açısından dahice bir tasarıma sahip. Geometrik detaylarıyla hayranlık duygusu yaratan Keops Piramidi, “Büyük Piramit” adıyla da biliniyor. Toplamda iki ayrı girişin olduğu piramit, 5 milyon tonluk bir kütleye sahip.
Kişi başı 120 EGP
Açık olduğu saatler
Her gün 08.00 ile 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
6. Kefren Piramidi
Kefren Piramidi de tıpkı Keops Piramidi gibi başkent Kahire’de yer alıyor. Kefren Piramidi aynı zamanda ülkenin en büyük ikinci piramidi durumunda. Yapım tarihinin M.Ö. 2540 olduğu tahmin ediliyor. Firavun Khafre’yi onurlandırmak adına yapılan piramit, tarihi kaynaklarda “Chephren” olarak geçiyor.
Piramidin zirvesinde yer alan orijinal dış kaplama taşları bugüne dek başarılı bir şekilde ulaşabilmiş. Bu kaplamalara zarar verilmemesi adına Khafre’nin mezarının yer aldığı alana çıkmak yasak. Bu mezar tam olarak zirve noktasında konumlanıyor. Giza Platosu adlı bölgeye inşa edilen bu heybetli yapı, 136 metrelik bir yüksekliğe sahip. Keops ve Mikerinos piramitleri de aynı plato içerisinde bulunuyor.
Kişi başı 100 EGP
Açık olduğu saatler
Her gün 08.00 ile 16.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
7. Mikerinos Piramidi
Aynı platoda yer alan bir diğer piramit ise Mikerinos Piramidi. Giza Piramitleri olarak adlandırılan piramitlerin en küçüğü olan Mikerinos Piramidi, yaklaşık 62 metrelik bir uzunluğa sahip. Büyük piramitlerin güneyinde konumlanan bu yapı, orijinal kaplamalarını ne yazık ki koruyamamış. Yapımı M.Ö. 2510 tarihinde tamamlanmış olan Mikerinos Piramidi, 4’üncü Hanedan Mısır Firavunu olarak tanınan Mikerinos için yapılmış. Kompleks; vadi tapınağı, geçit, morg tapınağı, kral piramidi, kraliçe piramidi, mezar odası gibi özel bölümlerden oluşuyor.
Firavunun beklenenden erken ölmesi nedeniyle piramidin bazı bölümlerinin yarım kaldığı görülüyor. Firavunun halefi olan Shepseskaf’ın çabalarıyla tamamlanan piramit, granit bloklarıyla öne çıkıyor. Diğer piramitlerde olduğu gibi buranın da yaşamlarını platoda sürdüren binlerce işçinin emeğiyle inşa edildiği düşünülüyor.
8. Gize Sfenksi
Ülkedeki pek çok popüler ve tarihi destinasyon gibi Gize Sfenksi de Kahire’de yer alıyor. Kireç taşından yapılan sfenks, firavun yüz görünümü ile ilgi uyandırıyor. Gövde bölümü şahini andıran Gize Sfenksi’nin bundan 4500 sene önce inşa edildiği tahmin ediliyor.
Antik Mısır’ın gizemini bünyesinde barındıran yapı, Büyük Piramid’e oldukça yakın. Khafre’de yer alan mezar kompleksinin bir parçası olarak kabul gören Gize Sfenksi, yaklaşık 20 metrelik bir yüksekliğe sahip. Tek parça taş inşası açısından bakıldığında dünyada Gize Sfenksi’nden daha büyük bir örnek bulunmuyor.
Kişi başı 160 Mısır lirası
Açık olduğu saatler
Her gün 08.00 ile 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
9. Krallar Vadisi
İhtişamıyla ve etkileyici manzaralarıyla adının hakkını fazlasıyla veren Krallar Vadisi, Luksor kentinde yer alıyor. Şehrin batı tarafında kalan vadi, kimi kaynaklarda Firavunlar Vadisi ismiyle de anılıyor.
18’inci Hanedanlık dönemlerinde özellikle hükümdarlara yönelik çok sayıda mezarın bu vadi içerisinde yer aldığı görülüyor. Vadinin böyle bir isimle anılması, tamamen bundan kaynaklı. Antik Thebes şehrinin olmazsa olmaz parçalarından biri olan Krallar Vadisi’ne gömülen ilk hükümdar, 1. Thutmose olmuş. Günümüzde Krallar Vadisi içerisinde toplamda 60’tan fazla kabir yer alıyor.
10. Kayıtbay Kalesi
Kayıtbay Kalesinin, İskenderiye Fenerinin kalıntıları ile yapıldığı düşünülüyor. İskenderiye Fenerinin, Dünyanın 7 Harikası’ndan biri olarak seçildiğini hemen anımsayalım. 15’inci yüzyıldan bugüne ulaşan Kayıtbay Kalesinin inşasında Memlük Sultanı Kayıtbay’ın imzası görülüyor.
O dönem İskenderiye’yi savunmak amacıyla inşa edilen bu güçlü kale, İngilizlerin saldırıları sonucunda ciddi bir zarar görmüş. Kalenin sahili bütünüyle görmesi, burayı daha da ayrıcalıklı kılıyor. 1984 senesinde gerçekleşen geniş restorasyon çalışmaları sayesinde Kayıtbay Kalesi turizme açılmış durumda.
Kampanyalar
11. Kahire Mehmet Ali Paşa Camii
Başkent sınırları içindeki Kahire Mehmet Ali Paşa Camii, ülkedeki en yüksek minarelere sahip. Bu nedenle Kahire’de pek çok noktadan bu camiyi görmek mümkün. Adından da anlaşılacağı gibi caminin yapımında Mehmet Ali Paşa’nın imzasından söz etmek mümkün. Bu arada caminin şehir içerisinde değil, doğrudan bir kalenin içerisinde yer aldığını belirtelim.
1848 senesinde yapımı tamamlanan cami, Salah al-Din al-Ayyubi Kalesi’nde yer alıyor. Camiye adı verilen Mehmet Ali Paşa’nın türbesi de ana giriş kapısının güney bölümünde bulunuyor. Caminin tasarımı, mimar Yousif Boushnak’a ait. Caminin geniş avlusunda, yaşadığı dönemde Mehmet Ali Paşa’ya verilen bakır bir saati görebilirsin.
12. Nil Nehri
Dünyanın en uzun nehirleri arasında olan Nil Nehri, ziyaretçilerine eşsiz manzaralar sunuyor. Normal koşullarda Nil Nehri’ni ziyaret etmek ücretsiz ancak dilersen belli turlara dahil olarak da nehirdeki aktivitelerden yararlanabilirsin.
Turistik bir nehir olmasından dolayı çevresinde sayısız işletme söz konusu. Toplamda 6853 km uzunluğa sahip olan Nil Nehri’nin üç temel kolu bulunuyor. Pek çok canlı türüne de ev sahipliği yapan bu doğa harikası, vahşi yaşamı ve kendine has atmosferiyle milyonlarca ziyaretçiyi buraya çekiyor. Nil Nehri’ni ziyaret ettiğinde, nehrin içerisinde şirin bir ada olan Muz Adası’na da uğramalısın.
13. Kahire Kalesi
Başkentte yer alan Kahire Kalesi, Orta Çağ atmosferini yansıtan detaylara sahip. Görkemli bir avunma kalesi olan Kahire Kalesi, stratejik açıdan değerli bir konumda bulunuyor. Panoramik bir manzara sunan kalenin inşasında Sultan Salah el-Din el-Ayyubi’nin imzası bulunuyor.
1184 senesinde tamamlandığı düşünülen kaleye zamanla çeşitli cami ve anıtlar eklenmiş. Kalede yer alan ve Al-Nasir Muhabbet tarafından yaptırılan cami, yaklaşık 300 sene sonra buraya dahil edilmiş. Burada yer alan iki caminin haricinde bir de küçük bir askeri müzeyle karşılaşabilirsin. Başkentin simgelerinden olan kalenin yerden yüksekliği 75 metre civarında.
Kişi başı 50 EGP
Öğrenci 25 EGP
Açık olduğu saatler
Her gün 09.00 ile 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
14. Montaza Sarayı
Yapımı 1892 senesinde tamamlanan Montaza Sarayı, Mısır’da gezilecek yerler listesinde kendine her zaman yer bulabiliyor. Yapımında Abbasi Hilmi Paşa’nın rol aldığı görkemli yapı, İskenderiye’de konumlanıyor.
Akdeniz kıyılarına selam veren Montaza Sarayı, özellikle de büyük bahçeleriyle öne çıkıyor. Hem İtalyan Rönesans mimarisinden hem de geleneksel Türk mimarisinden izler barındıran yapı, toplamda 150 dönümlük bir alanda inşa edilmiş. Uzun süre Kral Faruk’un konakladığı Montaza Sarayı, çevresindeki deniz ve yeşil alanlarla beraber harika bir yürüyüş rotası da oluşturuyor.
15. Sina Dağı
Ülkenin turistik şehirlerinden biri olan Şarm El- Şeyh’te yer alan Sina Dağı, aynı adı taşıyan yarımadaya son derece yakın. Akabe Körfezi’ne de komşu durumda olan bu efsane dağın yerden yüksekliği 2285 metre.
Jabal Mousa Dağı olarak da bilinen Sina Dağı, aynı zamanda dinler tarihinde de ciddi bir yere sahip. Zira Yunan bir Ortodoks ibadethanesi olarak dikkat çeken St. Catherine ManastırI, tam olarak Sina Dağı’nın karşısında bulunuyor. Dağın adı Kur’an kadar Tevrat’ta da sık sık geçiyor. Öte yandan Yahudi inancına göre Tanrı’nın Hz. Musa’ya göründüğü dağın Sina Dağı olduğuna ve 10 Emir’i burada verdiğine inanılıyor. Dağı keşfetmek adına Deve Yolu adı verilen rotayı takip edebilirsin.
16. Hatşepsut Tapınağı
Yukarı Mısır olarak ifade edilen bölgedeki Luksor şehrinde yer alan Hatşepsut Tapınağı, M.Ö. 1458’de yaşamını yitiren 18’inci Hanedan Firavunu Hatşepsut için oluşturulmuş. Bu etkileyici mezar tapınağı, Nil Nehri’nin hemen batı bölümünde yer alıyor. Deyrü’l Bahri’de bulunan kayalıklara komşu durumunda olan Hatşepsut Tapınağı, Antik Mısır’ın en değerli anıtları arasında yer alıyor.
Bu arada Hatshepsut’un Mısır’ın ilk kadın firavunu olduğunu belirtelim. Günümüzde bile tapınak ve çevresindeki arkeolojik kazılar devam ediyor. Yakın zaman önce bu kazılar esnasında kraliçe heykellerine rastlandı. Heykellerde kraliçe, Firavun sakalları ile tasvir ediliyordu. Kraliçenin kimi güçlerini Tanrı’dan aldığına vurgu yapmak adına bu tip tasvirlerin yapıldığı düşünülüyor.
17. Tahrir Meydanı
Kahire’de bulunan Tahrir Meydanı, dünya tarihinin en eski meydanlarından biri olarak ön plana çıkıyor. Meydanın orijinal adı Tahrir değil ancak zamanla “kurtuluş” manasına gelen sözcük, bu meydanın adı olarak anılmaya başlamış. Tahrir Meydanı genel olarak Mısır halkının kurtuluşunun ve direnişinin bir sembolü olarak kabul ediliyor. Bu açıdan manevi değeri bölge halkı için bir hayli fazla.
Geçmişteki ismi İsmailiye Meydanı olan Tahrir Meydanı, 11 Şubat 1946 tarihinde önemli bir direnişe ev sahipliği yapmış. 1952 ve 1946 yıllarındaki direnişlerde pek çok Mısırlı eylemci hayatını kaybetmiş. Karga ya da Firavun temsilleri, o dönem meydana yerleştirilmiş. Her iki figürün de Mısır’da milliyetçiliğin önemli sembolleri olduğunu belirtelim. Bu arada Tahrir Meydanı, 2011 yılındaki olaylarda da merkez niteliğindeydi.
18. El Ezher Camii
Müslüman hükümdarların tarihteki fazlalığı sayesinde Mısır içerisinde pek çok cami ile karşılaşabilirsin. Bu camilerden biri olan El Ezher Camii, Kahire sınırları içinde bulunuyor. Mısır camileri içerisinde özellikle turistik açıdan özel bir popülerliğe sahip olan El Ezher Camii, Fatımiler tarafından inşa edilmiş.
Kitabesine göre 970 senesinde inşa edilen dini mekan, uzun yıllar boyunca eğitimi ve ibadeti bir arada götürmüş. Başlangıç yıllarında Şii eğitim vermek amacıyla inşa edilen cami, sonraki yıllarda Sünni eğitime yönelmiş. Mermer kaplamalı özel avlusu ve büyük yapıdaki iki medreseyi yakından incelemek adına El Ezher Camii’ni ziyaret edebilirsin.
19. Aziz Katerina Manastırı
Mısır’da pek çok yapı UNESCO Dünya Mirası Listesi ile onurlandırılmış. 548’de inşa edilen Aziz Katerina Manastırı da bu yapılardan biri. Ülkenin tarihi ve kültürel değerleri arasında bulunan Aziz Katerina Manastırı, inşa edildiği çağı pek çok açıdan yansıtan detaylara sahip.
2002’de tescil edilen Aziz Katerina Manastırı, tam olarak Şarm El Şeyh Eyaleti içerisinde bulunuyor. Eyaletin en güçlü simgeleri arasında olan manastır, Sina Dağına da komşu durumunda.
20. Tolunoğulları Camii
Kahire şehrindeki Tolunoğulları Camii, yüz ölçümü açısından en büyük camiler arasında gösteriliyor. 879 senesinde yaptırılan caminin büyük avlusu genellikle ziyaretçilerin dikkatini çeken ilk bölüm oluyor. Cemaatin ana camisi olan Tolunoğulları Camii’nin yapımında Abbasi Mısır Valisi Ahmed bin Tolun’un adını görüyoruz. Hatta camiyi yaptırdıktan sonra Ahmed bin Tolun, halifelikten bağımsızlığını ilan etmiş.
Cemaat namazları için nadiren de olsa kullanılan caminin orijinal mimarisi büyük ölçüde korunuyor. Buraya geldiğinde özellikle minare kısmındaki sarmal taş detaylarını inceleyebilirsin. Tarihi camide genel itibarıyla Abbasi’nin mimari izlerine rastlamak mümkün.
21. Luksor Tapınağı
Ülkenin en eski tapınakları arasında olan Luksor Tapınağı, Nil Nehri’nin doğu bölümünde konumlanıyor. Teb kentinin merkezinde olan tarihi tapınak; firavunlara yönelik olarak inşa edilmiş. Luksor Tapınağının hemen giriş kısmında başı insan, gövdesi aslan şeklinde ilginç sfenkslere şahitlik edebilirsin.
Tapınağın iç bölümleri genel olarak büyük sütunlardan duvar oymalarından ya da çeşitli resimlerden oluşuyor. Akşam saatlerinde tapınak ışıklandırıldığı için ziyaretçiler genellikle akşam saatlerini tercih ediyor. Bu saatlerde sen de büyüleyici bir ambiyansla beraber gizemli tapınağı adım adım keşfedebilirsin. Luksor Tapınağının, Karnak Tapınağı ile beraber Mısır’da en çok ziyaret edilen tapınak olduğunu ifade edebiliriz.
22. Abu Simbel Tapınakları
Mısır’a geldiğinde ülkenin pek çok noktasında turistik olarak ziyaret edebileceğin tapınaklarla karşılaşman son derece doğal. Bu tapınaklardan biri olan Abu Simbel Tapınakları, Antik bir yapı olarak değer görüyor. II. Ramses ve eşinin onuruna inşa edilen Abu Simbel Tapınakları, Nil Nehri’ne bakıyor.
Bölgede yer alan Asvan Barajı'nın inşası sürerken pek çok tapınağın sular altında kalması gündeme gelmiş. UNESCO’nun girişimleri ile beraber tapınaklar özel bir teknikle parçalara ayrılmış ve tepe noktalarına taşınmış. Abu Simbel Tapınakları da bu projenin bir parçası olarak günümüze dek korunabilmiş. Yapımı M.Ö. 1264 olan Abu Simbel Tapınakları, Antik Mısır kültürünü fazlasıyla yansıtan bir destinasyon.
23. Sharm El Sheikh
Sina Yarımadası’nın hemen güney kısmında yer alan Sharm El Sheikh, aynı zamanda Kızıldeniz’e de komşu durumunda. Popüler ve oldukça temiz kumsalları dışında mercan kayalarıyla da büyük bir ilgi gören Sharm El Sheikh, Mısır turizminde ciddi bir öneme sahip.
Bu arada Sharm El Sheikh içerisinde müthiş dalış noktalarının bulunması, profesyonel dalgıçların bile burayı tercih etmesini sağlıyor. Sharm El Sheikh’e geldiğinde Eski Pazar ve Na’ama Bay plajı haricinde Al Sahaba Camii ve Abdüsselâm Camii gibi turistik yerlere uğrayabilirsin. Doğal bir koy olan Sharm El Sheikh’in etrafında çok sayıda konaklama seçeneği, alışveriş mekanı ve restoran söz konusu.
24. Hurghada Büyük Akvaryumu
Kızıldeniz’in hemen kıyı kısmında bulunan Hurghada, bilhassa şık kahve dükkanları ve yerel pazarları ile dikkat çekiyor. Bu tatil beldesi, deniziyle meşhur olduğu için yaz aylarında yoğun bir kalabalığa ev sahipliği yapıyor. Beldenin en turistik bölgelerinden biri olan Hurghada Büyük Akvaryumu, aynı zamanda büyük bir su parkıyla beraber hizmet veriyor.
Kızıldeniz’in derinliklerini ve gizemini konforlu bir açıdan rahat rahat incelemek istersen, Hurghada Büyük Akvaryumu tam da sana göre bir aktivite. Hurghada Büyük Akvaryumu toplamda 3500 metreküplük bir akvaryuma sahip. 100’den fazla türün yer aldığı akvaryumda toplamda 1200’ün üzerinde su altı canlısı ziyaretçilerle buluşuyor. Bu devasa akvaryumda tematik olarak ayrılmış 24 ayrı galeri bulunuyor.
25. Dahab
Sina Yarımadası’nın en çok sevilen sahil kasabalarından biri olan Dahab, rengârenk mercanları ve tertemiz sularıyla ilgi görüyor. Şnorkel ve dalış gibi aktiviteler için elverişli bir ortam sunan Dahab’ın merkezi olan Masbat’ta vakit geçirebilirsin. Aynı zamanda kamp, rüzgar sörfü, kitesörf, kamp ya da paraşüt gibi aktivitelerin de yapıldığı belde, dünyanın en tehlikeli dalış alanı olarak kabul edilen Mavi Delik’i de bünyesinde barındırıyor. Bu arada mart ve haziran ayları arasındaki dönem, çöl gezisi yapmak adına ideal dönemler.
26. Marsa Alam
Mısır’ın doğal güzellikleri arasında yer alan Marsa Alam, aynı zamanda canlı deniz yaşamı ve tarihi destinasyonları ile hayranlık uyandırıyor. Dalış tutkunlarının uğrak mekanlarından biri olan Marsa Alam, sayısız aktivite vadediyor. Bölgeye geldiğinde yunuslardan deniz ineklerine kadar pek çok türle karşılaşabilirsin.
Öte yandan dalış merkezlerinde oldukça makul dalış turlarına dahil olabilirsin. Marsa Alam’a gelen ziyaretçilerin yöneldiği bir diğer aktivite ise çöl safari turları. Bu arada Marsa Alam’ın tarihi yerleri arasında Kom Ombo tapınakları, Edfu tapınakları ve Asvan Barajını ön plana çıkarabiliriz. 2000’lerin başına dek ufak bir balıkçı kasabası iken turistik düzeyde müthiş bir çıkış yakalayan Kom Ombo, yakaladığı büyüme ivmesine rağmen kasaba ruhunu korumayı başarıyor.
27. Tiran Adası
Mısır içerisinde yer alan ufak adalardan biri olan Tiran Adası, hem keyifli bir yaz tatili hem de Kızıldeniz’in merkezde olduğu enfes manzaralar vadediyor. Mercan resiflerinin yoğunlukta olduğu adada dalış yapmak oldukça popüler bir etkinlik. Dalış yapan ekiplere katılman durumunda oldukça ilginç gemi enkazlarına ya da rengarenk balık türlerine, kaplumbağalara tanıklık edebilirsin.
Burası esasen Mısır ile Arabistan arasında tartışmalı bir bölge olarak kabul ediliyor. Bu krizden dolayı karaya çıkmak yasak. Hem doğa hem de macera severleri bir araya getiren Tiran Adası, resmi olarak Şarm El Şeyh sınırları içerisinde yer alıyor.
28. Philae Tapınağı
Yine bir Mısır tapınağı ile karşındayız. Asvan şehrine gelenlerin görebileceği Philae Tapınağı, İsis’i onurlandırmak adına inşa edilmiş. İsis, bilindiği üzere Antik Mısır’ın en önemli tanrıçalarından biri olarak kabul görüyor. Geçmişi 2 bin yıldan fazla olan Philae Tapınağı, zaman içerisinde farklı uygarlıkların ortak mirasına sahne olmuş.
Tapınak, bölgedeki Asvan Barajı inşa edilirken ne yazık ki tarih boyunca görmediği zararı görmüş. Yok olma düzeyine gelen tapınak, yine UNESCO’nun girişimleri sayesinde Agilkia Adası adı verilen güvenli bir yere taşınmış. Tapınağın duvarlarında İsis haricinde Horus ve Harpokrates gibi mitolojik açıdan değerli figürler kendine yer buluyor. Hristiyanlar, Bizans döneminde burayı adeta bir mabet olarak değerlendirmiş. Tapınağın derinlerine doğru ilerledikçe ne kadar farklı kültürlere ev sahipliği yaptığı daha iyi anlaşılıyor.
29. Magic Lake (Sihirli Göl)
Dilimize “Sihirli Göl” olarak da çevirebileceğimiz Magic Lake, buraya gelen yüzbinlerce turiste tuz banyosu yapma fırsatı sunuyor. Gölde yer alan tuzun düzeyi, deniz suyuna kıyasla epey fazla. Bu durum, buradaki çılgın tuz banyolarını olanaklı kılıyor.
Tam olarak Ras Muhammed Milli Parkı içerisinde konumlanan Magic Lake, suyun kaldırma kuvvetini başka boyuta çıkarıyor. Normal bir denizde ya da okyanusta yer alan tuz seviyesinin yaklaşık 2 katı tuz düzeyi ile karşılaşmak mümkün. Bu da benzersiz bir deneyimi beraberinde getiriyor. Tuzun fazla olması nedeniyle hemen hemen hiçbir deniz canlısı gölde yaşamıyor.
30. Ras Um Sid
Çevresinde sayısız konaklama seçeneği bulunan bir plaj arıyorsan sana Ras Um Sid’e yönelebilirsin. Mısır’ın en turistik plajlarından biri olan Ras Um Sid, Şarm El-Şeyh’in güney bölümünde konumlanıyor. Eşsiz görüntüsü ve berrak sularından dolayı burası “Altın Plaj” adıyla da anılıyor.
Sina Yarımadası içerisinde bulunan Ras Um Sid’e geldiğinde sahiden de altın renginde olan pasparlak kumları keyfini sürebilirsin. Çim sandalyelerin ve gölgeliklerin alan boyunca sıralandığı plaj, bölgedeki diğer plajlara kıyasla oldukça geniş. Mercan ya da taş kalıntılarının olmadığı deniz, genel olarak sığ bir yapıda. Tekne kiralama olanaklarının da mümkün olduğu Ras Um Sid içerisinde aynı zamanda çok sayıda plaj restoranı söz konusu.
31. Naama Bay
Turistik bölge Şarm El-Şeyh içerisinde bulunan Naama Bay, doğal bir koy olarak tanımlanıyor. Tam anlamıyla Akabe Körfezi’nin ucunda bulunması ve Kızıldeniz gibi muazzam manzaralar sunan bir denize bağlanması, koyu daha da cazip kılıyor.
Koy çevresinde sayısız restoran, alışveriş mekanı ve otel olduğu için Naama Bay, bölgeye gelen turistler için merkez durumunda. Koyda yer alan deniz, dalgadan ve rüzgardan son derece uzak. Koyda yüzdüğünde ilginç mercan resiflerini daha yakından inceleme olanağı bulabilirsin. Mercan resifleri sayesinde denizin dibinde 100’ün üzerinde farklı balık türü söz konusu.
32. Gawhara Kahire
Bijou Sarayı olarak da bilinen Gawhara Kahire, Muhammed Ali Camii’nin hemen güney kısmında konumlanıyor. Günümüzde müze olarak kullanılan saray, başkent sınırları içerisinde bulunuyor. Orijinal bir mimari tasarıma sahip olması sayesinde milyonlarca turisti kendine çeken Gawhara Kahire’nin 1814 senesinde inşa edildiği biliniyor. İnşa aşaması 3 sene süren saray, Muhammed Ali’nin emri neticesinde oluşturulmuş.
O dönem pek çok önemli toplantı ve törene ev sahipliği yapan saray, zaman içerisinde çıkan yangınlardan dolayı epey hasar almış. Yapılan son restorasyon çalışmaları sayesinde tarihi saray, etkileyici bir müzeye dönüştürülmüş durumda. İki katlı müzede, taht odası, bahçe, salon, kraliyet suiti gibi alanlar söz konusu. Fransız Kralı Louis Philippe tarafından hediye edilen değerli avize dışında İtalya kralından gelen yaldızlı taht, müzenin en ilginç figürlerini oluşturuyor.
Kişi başı 50 EGP
Açık olduğu saatler
Her gün 08.00 ile 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
33. Kahire Kulesi
Kahire Kulesi ya da burada yaygın şekilde söylenen biçimiyle Cairo Tower, Zamalek Adasının merkezinde yer alıyor. Başkent Kahire’nin sembollerinden olan kuleye çıkarak şehri geniş bir açıdan izleme şansı edinebilirsin. Yapımına 1956 senesinde başlanan kulenin tamamlanması 5 sene sürmüş. 6 milyon Sterlin harcanarak tamamlanan bu ihtişamlı kule, başkentin pek çok yerinden görülüyor.
Kuleye dair son restorasyon projesi, 2008 senesine ait. Bu yenileme çalışmalarında ziyaretçiler için bir asansör eklenmişti. Na’oum Shobaib isimli bir mühendisin girişimleri ile inşa edilen Kahire Kulesi, nilüfer çiçeği formunda tasarlanmış. Nilüfer çiçeğinin Eski Mısır için oldukça kıymetli bir sembol olduğunu bu vesileyle belirtelim. Bu arada beton ve demirden oluşturulan Cairo Tower’ın yerden yüksekliği tam olarak 184 metre.
34. Medinet Habu
3’üncü Ramses’in bulunduğu mezara ev sahipliği yapan tapınak, günümüzde Medinet Habu adıyla anılıyor. Luksor kentinin batı bölümünde konumlanan Medinet Habu, oldukça iyi korunmuş durumda. Mısır tapınaklarında görülen pek çok özelliği burada gözlemlemek mümkün.
Amon’un ortaya çıktığı ilk yer olduğu düşünülen Medinet Habu’nun inşası, bizzat 3’üncü Ramses tarafından gerçekleştirilmiş. İlk dönemlerde yapının ön tarafına ayrıca bir kraliyet sarayı da eklenmiş. Rahiplere dair konutlar da hemen tapınağın iki yanında bulunuyor. Dolayısıyla III. Ramses’in uzun süre burada yaşadığı düşünülüyor. Medinet Habu’nun giriş kısmında nehre bağlanan küçük bir kanal olsa da zamanla burası çöl tarafından yutulmuş.
35. El-Hakim Camii
İslami anıtları ile ön plana çıkan Mısır’da tarihe meydan okuyan pek çok cami bulabilirsin. Ülkenin en eski camilerinden biri olan El-Hakim Camii, bu kıymetli yapılardan sadece bir tanesi. Başkent Kahire’de bulunan tarihi dini mekân, aynı zamanda ülkenin en büyük ikinci camisi olarak anılıyor. En büyük cami ise Tulun Camii. El-Hakim’in babası olan el-Aziz bi-Allah tarafından inşa edilen caminin 989 senesinden bugüne ulaştığı düşünülüyor.
Çok büyük bir yapı olmasından dolayı tarih içerisinde ibadet dışındaki amaçlar için de tercih edilmiş. Silah deposu, ahır, hapishane, yiyecek deposu, bunlardan sadece bazıları. Kare formuyla dikkat çeken caminin minareleri, İskenderiye Fenerinden ilham almış.
36. Red Pyramid
“Red Pyramid” ya da Türkçe adıyla Kırmızı Piramit, Firavun Snefru tarafından inşa edilmiş. Aynı zamanda “Parlak Piramit” ismiylede anılan bu özel yapı Dhashur bölgesinde yer alıyor. Günümüze kadar sağlam şekilde gelebilen Kırmızı Piramitin kireçtaşları kırmızı ve pembe tonlarına yakın. Adının “Kırmızı Piramit” olarak anılması tamamen bu özelliğinden kaynaklı.
341 metre yüksekliği olan piramidin giriş bölümü kuzey tarafında. İki ayrı yeraltı geçidi olan gizemli yapının altyapısı beyaz kireçtaşından oluşuyor. Bu malzeme, çöküşü engellemek adına tercih edilmiş. 43 derecelik açıya sahip olan Red Pyramid, 80 metrelik tüneliyle biliniyor. Yapımı toplamda 17 sene süren piramit, yapısal açıdan Keops Piramidi’nin de öncüsü olarak değerlendiriliyor.
37. Ramesseum
Luksor şehrinin sınırları içerisinde yer alan Ramesseum, II. Ramses’in yer aldığı bir anıt tapınağı olarak geçiyor. Nil Nehri’ne de yakın bir konumda olan Ramesseum, 1829 senesinde keşfedilebilmiş. Jean-François Champollion’un çabalarıyla keşfedilen yapı, “Dünya Mirası Sit Alanı” olarak geçiyor.
Yukarı Mısır bölgesindeki Teb Nekropolü’nde konumlanan anıt tapınağı, oturan II. Ramse heykeli ile meşhur. Toplamda 17 metreyi bulan heykelin bazı bölümleri ne yazık ki iyi korunamamış. Ortodoks inancı referans alınarak oluşturulan tapınak, hipostil salonları ve kutsal alan dışında 2 ayrı odaya sahip. Hipostil salonlarındaki pek çok sütun orijinal halleriyle duruyor. Bazı Yunan tarihçiler bu tapınağı, “Osymandias Mezarı” şeklinde adlandırıyor.
38. City Star
Kahire’de ziyaret edebileceğin City Star, sadece başkentin değil aynı zamanda tüm Mısır’ın en büyük alışveriş merkezlerinden biri durumunda. Heliopolis içerisinde yer alan AVM, içerisinde 700’e yakın lüks mağazaya ev sahipliği yapıyor. Yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrayan City Star, dünyanın en büyük alışveriş merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Alışveriş merkezinin yemek katında Mısır’ın yeme içme kültüründen pek çok seçenek bulabilirsin. Ayrıca global fast food markaları da burada temsil ediliyor. Ayrıca Miki Parkı ve Sihirli Galaksi başta olmak üzere çocuklar için pek çok özel alan söz konusu. Bu arada sinema salonları ile beraber pek çok bankanın ATM’si de City Star bünyesinde mevcut.
39. Al Mina Camii
Hurghada isimli şehirde yer alan Al Mina Camii, burada bulunan tarihi camiler içerisine turistik değere sahip olan tek cami durumunda. Aktif olarak kullanılan tarihi dini mekanın en dikkat çekici yönü, her cephesinde değişik mermerlerin kullanılmış olması.
Bu bölümlerin her biri geleneksel motiflerle renklendirilmiş. Al Mina Caminin iç bölümünde de yoğun şekilde işlemelere rastlamak mümkün. Turizme yakın zaman önce açılan cami, marinanın hemen yanında konumlanıyor. Bu arada caminin 40 metreyi aşan minareleri gece saatlerinde LED ışıklarla aydınlatılıyor.
40. Soho Meydanı Dans Eden Çeşme
Mısır’da gezmeye değer yerlerden biri olan Soho Square Dancing Fountain için Şarm El-Şeyh bölgesine gitmelisin. “Soho Meydanı - Dans Eden Çeşme” olarak çevirebileceğimiz bu keyifli destinasyon, her daim turistlerle dolu. Özel yürüme alanları ve süs havuzları dışında yaratıcı fotoğraf çekme bölümleri ve ışıklı hayvan figürleri, burayı son derece eğlenceli kılıyor.
Süs havuzları özellikle de akşam saatlerinde özel ışık şovları ile renklendiriliyor. Özel su jetlerinin yer alması, bu tip şovların daha kolay şekilde gerçekleşmesini sağlıyor. Meydan ve çeşme çevresinde çok sayıda butik kahve dükkanı ve restoran söz konusu. Bu arada bazı akşamlarda Soho Square Dancing Fountain içerisinde canlı müzik yapıldığını da belirtelim.
41. Nabq Doğa Koruma Alanı
Orijinal adı “Nabq Nature Reserve” olan Nabq Doğa Koruma Alanı, Şarm El-Şeyh’de yer alıyor. Şehrin kuzeyinde konumlanan koruma alanı, toplamda 600 km’ye yakın bir sahil şeridini kapsıyor. Dahab ve Wadi Adawi bölgelerine de yakın konumda olan Nabq Doğa Koruma Alanı, tam olarak Akabe Körfezinin kıyılarında bulunuyor.
Kehribar dağları ile beraber altın kumsalları ve mercan resifleri burayı daha çekici kılıyor. Şehir merkezine 35 km uzaklıkta olan Nabq Doğa Koruma Alanı, 1992 senesinde doğal bir rezerv olarak tescil edilmiş. Koruma alanında toplamda 134 bitki türü bulunuyor. Daha da ilginci bu bitki türlerinin 86 tanesi, sadece buraya özgü türler.
42. Kral Tut Müzesi
Şarm El-Şeyh içerisinde yer alan King Tut Museum, Naama Bay’a sadece yürüme uzaklığında. Tam olarak Genena MALL isimli AVM’nin zemin katında bulunan müze, sene içerisinde çok sayıda ziyaretçiyi ağırlıyor. İsmini son hükümdar olarak bilinen Tutankhamun’dan almış olan bu özel müzeyi dolaşmak adına en az 2 saatini ayırmalısın.
Müze toplamda 4 temel bölümden meydana geliyor. Şehrin merkezinde olan Kral Tut Müzesi’nde toplamda 135 parça sergileniyor. Bu parçaların tamamı Mısır uygarlığına ait. Papirüslerden mumyalara mücevherlerden silahlara çok sayıda figürü yakından incelemek adına Kral Tut Müzesi’ni değerlendirmelisin.
Kişi başı 60 Mısır lirası
Açık olduğu saatler
Pazartesi hariç 09.00 ile 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
43. Pompey Sütunu
İskenderiye bölgesinde yer alan Pompey Sütunu, granit bir yapıdan oluşuyor. Görüntüsü ile ziyaretçilerini etkilemeyi başaran Pompey Sütunu, bugüne ulaşmayı başaran nadir Roma kalıntısından biri olarak kabul ediliyor.
Toplamda 25 metrelik bir yüksekliğe sahip olan ihtişamlı yapı, M.S. 292 senesine ait. Dönemin imparatoru Diocletianus’a adanan sütun, tam olarak Kom el-Dekka adı verilen mevkide yer alıyor. Korint stile sahip bir başlığı bulunan Pompey Sütunu’nun altında Serapis’e ait tapınak kalıntılarının olduğu düşünülüyor.
44. Simon Mağara Kilisesi
Simon Mağara Kilisesi Orta Doğu coğrafyasının en büyük kilisesi olarak biliniyor. Kilise duvarlarında kayaların üzerine oyulan kelimelerin görüldüğü eşsiz resimler hemen göze çarpıyor. Bu arada kiliseye giden yolda çok sayıda çöp toplayıcısı ile karşılaşabilirsin.
Her yıl yüzbinlerce Hristiyan’ın hac yaptığı Simon Mağara Kilisesi, zor doğası nedeniyle genellikle Mısırlı rehberler eşliğinde geziliyor. Manshiyat Nasser Mokattam’ın tepe noktalarında yer alan bu ilginç kilise, Zabbaleen tarafından kurulmuş. Zabbaleen’in de eski bir çöp toplayıcısı olduğu biliniyor. Genellikle Kipti adı verilen topluluğun geldiği bu devasa kompleks, çok geniş bir oturma alanına sahip.
45. Ölüler Şehri
Kahire’de bulunan Ölüler Şehri, büyük bir nekropol bölgesi. Mokattam isimli dağın hemen eteklerine kurulan bu devasa mezarlık, klasik mezarlıkların çok dışında. Son derece estetik biçimde tasarlanan mezar anıtları, ziyaret etmeye fazlasıyla değer.
Toplamda 4 kilometrekarelik bir alanı kaplayan Ölüler Şehri, Kahire Kalesi’ni de gören bir konumda bulunuyor. Bu arada Ölüler Şehri’nin UNESCO tarafından da onurlandırıldığını hemen belirtelim. Din alimlerinden sufilere, bekçilerden mezar kazıcılarına pek çok kişinin mezarı burada yer alıyor.
46. İmam Şafi Türbesi
Yine Kahire’de yer alan İmam Şafi Türbesi, 1211 senesinden günümüze ulaşan yapılardan biri. Adından da anlaşılacağı gibi önemli bir figür olan İmam Şafi için yapılan bu türbe, mimari özellikleriyle de hayranlık uyandırıyor. Özellikle Sünni mezhebi için manevi açıdan önemli bir yere sahip olan İmam Şafi Türbesi, her sene yüzbinlerce Sünni tarafından ziyaret ediliyor.
Sünni mezhebinin kurucusu İmam Şafi’nin mezarının bulunduğu türbe, Al-Nasır Salah al-Din al-Ayyubi tarafından yaptırılmış. Genişliği 15 metre, yüksekliği ise 20 metre olan İmam Şafi Türbesi’nde üç ayrı mihrap bulunuyor. Aynı zamanda Kurafe kabristanlığında bulunan türbede hem İmam Şafi hem de annesi yer alıyor.
47. Old Town
Alışveriş için AVM’den ziyade daha geleneksel bir yeri tercih etmek istersen Old Town ya da Old Market olarak bilinen bu tarihi pazar bölgesini notların arasına almalısın. Şarm El-Şeyh kentinin güney kısmında bulunan pazar, özellikle de hediyelik eşya dükkanları ile öne çıkıyor. Mısır’dan dönerken sevdiklerine yöresel bir hediye almak istersen bu pazara mutlaka uğramalısın.
Hem kaliteli hem de ucuz hediyelik eşyaların tezgahlarda kendine yer bulması, buraya olan ilgiyi daha da artırıyor. Üstelik pazarlık yapmak burada son derece olağan karşılanıyor. Otantik pazarda ev dekorasyonunda antikalara kadar aklına gelebilecek pek çok ürüne ulaşabilirsin.
48. El Dahar
Downtown ya da bir başka deyişle El Dahar, Mısır’ın geleneksel dokusunu en çok yansıtan bölgelerden biri. Otantik çarşısı ve oldukça eski olduğunu hemen anlayabileceğin limanı, buraya gelir gelmez seni karşılayan yerler arasında.
El Dahar’ın görece daha modern ve yeni kısmı ise Sakkala adı verilen alan. Burada mağazalar, kafeler ve konaklama seçenekleri de görece artıyor. El Dahar’a gelen turistlerin en yoğun şekilde vakit geçirdikleri yer ise Sahl Hasheesh. Beyaz kumların öne çıktığı sahiller, bu durumun en önemli nedeni sayılıyor. Kızıldeniz Eyaleti’nde yer alan El Dahar, yöreye özgü hediyelik eşyalara ulaşmak adına da son derece iyi bir seçim.
49. İskenderiye Kütüphanesi
Dünyanın bilinen en köklü kütüphanelerinden biri olarak öne çıkan İskenderiye Kütüphanesi, özgü mimarisi ve geniş koleksiyonu ile fark yaratıyor. Mısır halk sanatı koleksiyonu sayesinde yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken kütüphane, ücretsiz dolaşılabilen bir bilim müzesi de mevcut.
Antik dünyanın en sağlam bilgi kaynaklarından olan İskenderiye Kütüphanesinin açılışı, M.Ö. 4’üncü yüzyıla tekabül ediyor. Platon, Heredot gibi büyük isimlerin el yazması eserlerine de ev sahipliği yapan kütüphanede yüzbinlerce papirüs parşömeni yer alıyor. İskenderiye Kütüphanesinde bugün Asur, Babil, Mısır, Yahudi ya da Zerdüşt metinlere rastlamak olası.
Her gün 10.00 ile 19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
50. St. Mark’s Kıpti Ortodoks Katedrali
Başkentin nemli dini mekanlarından biri olan St. Mark’s Kıpti Ortodoks Katedrali, eski Mısır halkı tarafından inşa edilmiş. Katedralin yapımında emeği olan halk, “Kıpti” adıyla anılıyor. Katedralin arazisi Jawhar isimli bir köylü tarafından bağışlanmış. Aziz Mark Evangelist’in onuruna yapılan St. Mark’s Kıpti Ortodoks Katedrali, aynı zamanda Afrika’nın en geniş katedrali durumunda. Fakat sanılanın aksine St. Mark’s Kıpti Ortodoks Katedrali o kadar da eski bir dini mekan değil.
1963 senesinde inşa edilen katedral, büyüklüğü ve mimari ihtişamı sayesinde ciddi bir popülerlik kazanmış. Yapım aşamasında Anba Louis Kilisesinden yola çıkarılarak tasarlanan St. Mark’s Kıpti Ortodoks Katedrali, aynı anda toplamda 5 bin kişiyi ağırlayabiliyor.
Sana bir sonraki rota önerimiz ise Fas. Fas’ta gezilecek yerleri öğrenmek için yazıya tıkla!
