Avrupa Yakası, hem hareketli atmosferi hem de tarihi hazineleriyle keşfedilmeye değer. Devasa plazalar ve alışveriş merkezlerinin sıralandığı bölge, aynı zamanda Bizans ile Osmanlı dönemlerinden kalan birçok önemli saray, cami ve tarihi yapıyla da dikkat çekiyor. Şehrin en hareketli caddelerinden tarihi meydanlara, devasa saraylardan ünlü müzelere kadar birçok turistik yeri Avrupa Yakası’nda gezebilirsin. 

Hadi gel, Avrupa Yakası’nın en güzel yerlerini beraber keşfedelim.

1. Topkapı Sarayı

Marmara denizden önce Topkapı Sarayı

İstanbul'un tarihi yarımadasında yer alan başka bir tarihi hazinemiz de Topkapı Sarayı. Osmanlı İmparatorluğu'nun yaklaşık 400 yıl boyunca idare merkezi olan Topkapı Sarayı, 15. yüzyılda Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmesinden kısa bir süre sonra inşa edildi. Görkemli saray, 700.000 metrekarelik geniş bir alanı kapsıyor ve dört ana avlu ile birçok küçük yapıdan oluşuyor. Topkapı Sarayı, sadece Osmanlı padişahlarının ikametgahı değil, aynı zamanda devletin yönetim merkezi, hazine ve eğitim kurumu olarak da kullanılıyordu. Bu nedenle sarayın içinde Hazine, Harem, Divan Meydanı ve kutsal emanetlerin sergilendiği özel bölümler bulunuyor.

Günümüzde müze olarak hizmet veren Topkapı Sarayı, Osmanlı İmparatorluğu'nun zengin tarihini ve kültürel mirasını keşfetme fırsatı veriyor. Sarayın içindeki Hazine Dairesi’nde padişahların değerli mücevherleri, tahtları ve diğer zenginliklerini sergilerken, Harem bölümü ise sultanın ailesinin yaşadığı ve günlük hayatın geçtiği alanları gözler önüne seriyor. Sarayın muhteşem bahçeleri de İstanbul Boğazı ve Haliç manzaralarıyla eşsiz bir deneyim yaşatıyor. Topkapı Sarayı; büyüleyici mimari yapı ve içerisinde görebileceğin sanat eserleri ile İstanbul'un en önemli turistik mekanlarından biri olarak her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlıyor.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Giriş 150 TL 

  • Harem Dairesi 80 TL 

  • Aya İrini Müzesi 90 TL 

  • MüzeKart ile ücretsiz. (Harem Dairesi ve Aya İrini Müzesi hariç)

Açık olduğu saatler

  • Salı günleri hariç her gün 09.00-18.00 saatleri arasında ziyarete açık.

2. Ayasofya Camii

İstanbul'daki Ayasofya'nın güzel manzarası

İstanbul'un tarihi yarımadasında yer alan en önemli yapılardan biri olan Ayasofya Camii, dünyanın en önemli mimari yapılarından biri olarak kabul edilen bir şaheser. İlk olarak 537 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından kilise olarak inşa edilen Ayasofya, o dönemin en büyük ve en görkemli yapısıydı. Bizans İmparatorluğu'nun dini merkezi olan Ayasofya, 1453 yılında İstanbul'un Osmanlılar tarafından fethedilmesi ile camiye dönüştürüldü. Bu dönüşümle birlikte Ayasofya’ya İslami unsurlar, minareler, mihrap ve minber gibi yapılar eklendi.

Ayasofya'nın mimarisi, Bizans ve Osmanlı dönemlerinin izlerini bir arada sunuyor. Yapının ana kubbesi, 31 metre çapında ve zeminden yaklaşık 56 metre yükseklikle döneminde inşa edilmiş en büyük kubbelerden biri. İç mekan ise göz kamaştırıcı mozaikler, mermer sütunlar ve geniş pencerelerle süslenmiş. Hristiyanlık ve İslam sanatının iç içe geçtiği eşsiz dekorasyon, tarih boyunca farklı kültürlerin ve dinlerin nasıl bir arada yaşadığını gösteriyor. Ayasofya'nın içindeki mozaiklerde de Hristiyan ikonografisinin yanı sıra Osmanlı dönemi hat sanatının örneklerini de görebilirsin.

1935 yılında müzeye dönüştürülen Ayasofya, 2020 yılında tekrar cami statüsü kazandı. Günümüzde ibadete açık bir cami olarak hizmet veren Ayasofya, milyonlarca turist tarafından ziyaret ediliyor. Ayasofya, mimarisi vetarihi değeriyle UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor. İstanbul'un kültürel zenginliğini yansıtan en önemli sembollerden biri olarak mutlaka görmeni önerdiğim Ayasofya'nın büyüleyici atmosferinde İstanbul'un binlerce yıllık geçmişine tanıklık edebilirsin. Ayasofya Camii hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için Ayasofya Camii hakkında keşfetmen gereken her şey yazısına göz atabilirsin.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Camii kısmı ücretsiz

  • Yabancı ziyaretçiler için üst kat 25 Euro, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için 850 TL

Açık olduğu saatler

  • Her gün 09.00-18.00 saatleri arasında ziyarete açık.

3. Dolmabahçe Sarayı

Boğaz'dan Dolmabahçe Sarayı manzarası

Beşiktaş ilçesinde büyüleyici bir manzara sunan Dolmabahçe Sarayı, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde inşa edilmiş simgesel bir yapı. Sultan Abdülmecid tarafından 1843-1856 yılları arasında yaptırılan saray, Batı mimarisinin etkisiyle Barok, Rokoko ve Neoklasik stillerinin Osmanlı mimarisiyle harmanlanmasıyla inşa edilmiş. Boğaz kıyısındaki yükselen saray, 45.000 metrekarelik bir alanı kaplayarak 285 oda, 46 salon, 6 hamam ve 68 tuvaletten oluşuyor. Kullanılan mermer, kristal ve altın süslemeler ise Dolmabahçe Sarayı’nın ihtişamını ve zenginliğini gözler önüne seriyor.

Dolmabahçe Sarayı, Osmanlı İmparatorluğu'nun modernleşme sürecinin bir simgesi olarak kabul ediliyor. Sarayın iç dekorasyonu Avrupa'dan getirilen mobilyalar, kristal avizeler ve sanat eserleriyle süslü. Dünyanın en büyük kristal avizesi ise Muayede Salonu'nda yer alıyor. Bu görkemli avize, İngiltere Kraliçesi Victoria tarafından hediye edildi ve 4,5 ton ağırlığında. Sarayın merdivenleri, kristal korkuluklarla süslenmiş ve bu tarz lüks detaylar, sarayın zarafetini yansıtıyor. 

Günümüzde müze ve devlet konukevi olarak kullanılan Dolmabahçe Sarayı, yerli ve yabancı turistlerin çok ilgisini çekiyor. Sarayın etkileyici bahçeleri, tarihi atmosferini koruyan iç mekanları ve çarpıcı İstanbul Boğazı manzarası, unutulmaz bir deneyim yaşamak isteyenler için ideal. Sarayı gezerken Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde saray yaşamının nasıl olduğunu ve modernleşme çabalarını da yakından görebilirsin. 

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Selamlık ve Harem: 300 TL 

  • Selamlık: 150 TL 

  • Harem: 200 TL 

  • Resim Müzesi: 80 TL 

  • 12 Yaş Altı Çocuklar: Ücretsiz 

  • Müzekart ve Museum Pass Sahipleri: Ücretsiz

Açık olduğu saatler

  • Pazartesi hariç her gün 09.00-17.00 saatleri arasında ziyarete açık.

4. Galata Kulesi

Galata Kulesi ve Karaköy semtinin görünümü

Beyoğlu ilçesinin Galata semtinde yükselen Galata Kulesi, İstanbul’un en ikonik yapılarından biri. 1348 yılında Cenevizliler tarafından inşa edilen kule, o zamanlar İsa Kulesi olarak biliniyordu. 63 metre yüksekliğindeki Galata Kulesi, döneminin en yüksek yapılarından biri olarak İstanbul'un savunması amacıyla kullanılmış. Orta Çağ'ın mimarlık harikalarından biri olarak kabul edilen Galata Kulesi, kalın taş duvarları ve konik çatısıyla hemen dikkat çekiyor.

Galata Kulesi, 17. yüzyılda ünlü Türk havacısı Hezarfen Ahmed Çelebi'nin yaptığı uçuş denemesiyle de tarihe geçti. Hezarfen, Galata Kulesi'nden Üsküdar'a kadar uçmayı başararak dünya tarihindeki ilk uçuşlardan birini gerçekleştirdi. Kule, döneminde yangın gözetlemek amacıyla da kullanılmış ve İstanbul'daki yangınların kontrol altına alınmasında önemli bir rol oynamış. 1960'lı yıllarda restore edilen Galata Kulesi, günümüzde bir müze ve turistik cazibe merkezi olarak milyonlarca insanı kendine çekiyor.

Galata Kulesi'nin tepesinden İstanbul'un panoramik manzarasını izleyebilirsin. Buradan Haliç, İstanbul Boğazı, tarihi yarımada ve daha birçok önemli yapıyı görerek İstanbul’un en güzel fotoğraflarını çekebilirsin. İstanbul'un simgelerinden biri olan Galata Kulesi, şehrin tarihi ve kültürel zenginliğini yansıtan önemli bir sembol olarak görülmeye değer. Galata Kulesi hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için Galata Kulesi gezi rehberi yazısına göz atmalısın.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Giriş 650 TL 

  • 18 yaş altı çocukların yanında anne ve babaları olmadan ziyaret gerçekleştirmesi yasak

  • MüzeKart ile ücretsiz

Açık olduğu saatler

  • Her gün 08.30-23.00 saatleri arasında ziyarete açık.

5. Sultanahmet Camii

Sultan Ahmet camii iç mekan görünümü

İstanbul'un en ikonik yapılarından biri olan Sultanahmet Camii, tarihi yarımadanın kalbinde yer alıyor. 1609-1616 yılları arasında Sultan I. Ahmed tarafından yaptırılan şaheser, mavi çinileriyle ünlü ve tarihte Mavi Camii olarak da anılıyor. Altı minaresiyle dikkat çeken Sultanahmet Camii, Osmanlı klasik mimarisinin etkileyici bir örneği ve Ayasofya ile birlikte İstanbul siluetinin en önemli parçaları arasında.

Caminin iç mekanı, 20.000'den fazla İznik çinisiyle kaplı ve bu çiniler, mavi, yeşil ve beyaz tonlarında çeşitli desenlerle süslenmiş. Caminin geniş avlusu ve zarif kubbeleri de etkileyici bir atmosfer yaratıyor. Sultanahmet Meydanına bakan cami, aynı zamanda Bizans döneminden kalan Hipodrom ve Alman Çeşmesi gibi tarihi yapılarla çevrili. Sultanahmet Camii, hem turistler hem de Müslümanlar için büyük bir çekim merkezi, aynı zamanda İstanbul'un kültürel ve dini yaşamında önemli bir yere sahip. Sultanahmet Camii ziyaret bilgileri yazısına tıklayarak cami hakkında daha fazla bilgiye sahip olabilirsin.

Konum Linki

6. Sultanahmet Meydanı

Sultanahmet meydanın da gezen insanlar

İstanbul’da tarihi yarımadasının merkezinde yer alan Sultanahmet Meydanı, İstanbul'un zengin geçmişine tanıklık eden önemli bir turistik alan. Bizans döneminde Hipodrom olarak bilinen geniş meydan, Konstantinopolis'in en büyük sosyal ve sportif etkinliklerinin merkezi olarak at yarışları, gladyatör dövüşlerine ev sahipliği yapıyordu. Meydanın ortasındaki Dikilitaş, Yılanlı Sütun ve Örme Dikilitaş gibi tarihi yapılar, bu dönemin izlerini günümüze taşıyor.

Osmanlı döneminde de önemini koruyan Sultanahmet Meydanı, çevresindeki Sultanahmet Camii, Ayasofya, Alman Çeşmesi, Türk ve İslam Eserleri Müzesi gibi yapılarla birlikte İstanbul'un kültürel kalbi konumunda. Sultanahmet Meydanı; geniş yeşil alanları, dinlenme yerleri ve yürüyüş yollarıyla tarihi atmosferi tam olarak hissetme fırsatı veriyor. Meydan çevresinde hizmet veren restoranlarda da geleneksel Osmanlı ve Türk mutfaklarından yemekler tadarak yorgunluk atabilirsin. Sultanahmet Meydanı, şehrin en önemli turistik ve kültürel bölgelerinden biri olarak Avrupa Yakası’nı keşfetmeye başlamak için ideal bir nokta.

Konum Linki

7. Kapalıçarşı

Kapalı çarşı iç görünümü

Dünyanın en büyük ve en eski kapalı çarşılarından biri olarak İstanbul'un kalbinde yer alan Kapalıçarşı, tarihi ve kültürel bir hazine. 15. yüzyılda Fatih Sultan Mehmet'in emriyle inşa edilmeye başlanan çarşı, Osmanlı döneminde ticaret merkezi olarak büyük bir öneme sahipti. Kapalıçarşı, tarihi boyunca birçok kez genişletildi ve yenilendi. Günümüzde yaklaşık 30 bin metrekarelik bir alanı kaplayan Kapalıçarşı, 4000’e yakın dükkana ev sahipliği yapıyor. Kapalıçarşı, günümüzde de İstanbul'un ticaret hayatının kalbinin attığı en önemli yerlerden biri olmaya devam ediyor.

Benzersiz bir alışveriş deneyimi sunan Kapalıçarşı’da altın gümüş takılar, değerli taşlar, halılar, tekstil ürünleri, antikalar, baharatlar ve daha pek çok ürünü bir arada bulmak mümkün. Dükkanlar geleneksel el sanatlarının zarif örneklerini sergileyerek, İstanbul'un zengin kültürel mirasını da yansıtıyor. Çarşıda dolaşırken Osmanlı dönemine ait mimari detaylar ve süslemelerle bezeli hanlar ve bedestenler arasında kaybolabilirsin. Kapalıçarşı, sadece alışveriş için değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel bir gezi rotası olarak da büyük ilgi görüyor. Çarşının labirentvari sokaklarında dolaşırken, her köşe başında yeni bir keşif yaparak harika fotoğraflar çekebilirsin. Ayrıca çarşının tarihi atmosferinde düzenlenen çeşitli etkinlikler ve festivaller de İstanbul'un kültürel yaşamını canlandırıyor. Kapalıçarşı, İstanbul'un tarihi dokusunu ve kültürel zenginliklerini keşfetmek isteyen herkesin ilk uğraması gereken yerlerden biri.

Konum Linki

Yazar Notu: Kapalıçarşı’da geleneksel Türk kahvehaneleri, lokantaları ve çay evlerine uğrayarak hem yorgunluk atabilir hem de tarihi atmosferin tadını doyasıya çıkabilirsin.

8. Mısır Çarşısı

Mısır çarşısı iç görünümü

Avrupa Yakası’nın tarihi Eminönü semtinde yer alan Mısır Çarşısı, şehrin en eski ve en ünlü kapalı çarşılarından biri. Çarşı, 1660 yılında Sultan IV. Mehmet'in annesi Hatice Turhan Sultan tarafından Yeni Camii Külliyesi'ne gelir sağlamak amacıyla inşa ettirildi. Mısır Çarşısı, adını o dönemde Mısır'dan getirilen ve burada satılan baharatlardan alıyor, ayrıca Osmanlı döneminde Baharat Çarşısı olarak biliniyordu. L şeklinde tasarlanan ve 86 dükkandan oluşan Mısır Çarşısı, Osmanlı mimarisinin zarif örneklerinden biri olarak tarihi dokusu ve canlı atmosferiyle hala eşsiz bir alışveriş deneyimi sunuyor.

Mısır Çarşısı, zengin ürün çeşitliliğiyle ünlü ve burada özellikle baharatlar, kuruyemişler, lokumlar, şifalı otlar, kuru meyveler ve doğal ürünler alabilirsin. Çarşıya adım atar atmaz rengarenk baharat tezgahlarının ve hoş kokuların arasında adeta bir lezzet yolculuğuna çıkacaksın. Ayrıca Mısır Çarşısı'nda geleneksel Türk kahvesi, çay çeşitleri, bal, sabun ve hediyelik eşyalar alabileceğin dükkanlar da bulunuyor. Tarihi atmosferiyle alışverişi keyifli hale getiren çarşı, yerli halkın yanı sıra yabancı turistlerin de çok ilgisini çekiyor. 

Mısır Çarşısı, İstanbul'un sosyal ve kültürel yaşamının da önemli bir parçası. Çarşının çevresinde yer alan tarihi yapılar, camiler ve Eminönü Meydanı, İstanbul’un zengin kültürel mirası keşfetme imkanı veriyor. Yeni Camii'nin hemen yanında bulunan Mısır Çarşısı’ndan aynı zamanda Haliç ve Galata Kulesi’nin güzel manzaralarını da izleyebilirsin. İstanbul'un tarihi ve kültürel dokusunu tam anlamıyla yaşamak için Mısır Çarşısı’na uğrayabilirsin.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Ücretsiz 

Açık olduğu saatler

  • Haftanın her günü 08.00-19.30 saatleri arasında açık.

Yazar Notu: Mısır Çarşısı’ndaki bazı dükkanlar pazar günleri kapalı olabiliyor.

9. Yerebatan Sarnıcı

Yeraltı Sarnıcı - 6. Yüzyılda İmparator Justinianus tarafından inşa edilen yeraltı su rezervuarı

Fatih ilçesinin Sultanahmet semtinde yer alan Yerebatan Sarnıcı, Bizans döneminden kalma en büyük kapalı sarnıçlardan biri ve şehrin önemli simgelerinden. 6. yüzyılda I. Justinianus tarafından yaptırılan sarnıç, şehrin su ihtiyacını karşılamak amacıyla inşa edilmiş. 138 metre uzunluğunda ve 64 metre genişliğindeki Yerebatan Sarnıcı, toplamda 9.800 metrekarelik alanı kapsıyor ve yaklaşık 100.000 ton su depolama kapasitesine sahip. İçindeki 336 sütunla dikkat çeken sarnıçtaki bu sütunların her biri 9 metre yüksekliğinde ve düzenli aralıklarla dizilmiş. Yerebatan adı ise sarnıcın devasa görünümü ve yerin altında gizli bir su sarayı gibi durmasından geliyor.

Yerebatan Sarnıcı’nın benzersiz mimarisi, binlerce insanı kendine çekiyor. Sarnıcın içindeki sütunlar, çeşitli antik yapılardan toplanarak yeniden kullanılmış, bu da sarnıcın mimari zenginliğini yükseltiyor. Yerebatan Sarnıcı’nın en ilginç özelliklerinden biri de iki sütunun kaidesinde bulunan Medusa başları. Bu başlar, sütunların tabanında ters ve yan şekilde yerleştirilmiş, ayrıca mitolojik hikayeleri ile gizemli havalarıyla hemen dikkat çekiyorlar. Sarnıcın içinde dolaşırken loş ışıklandırma ve suyun yansımasıyla oluşan mistik atmosferde benzersiz bir deneyim yaşayabilirsin. 

Günümüzde müze olarak hizmet veren Yerebatan Sarnıcı, İstanbul'un en popüler turistik mekanlarından biri. Sarnıcın içinde yürüyüş yaparak, bu mühendislik harikasını yakından keşfetme fırsatı bulabilirsin. Sarnıcın içindeki su üzerinde gezinti yapılabilen yürüyüş yolları da hem tarihi dokuyu hissetmek hem de eşsiz fotoğraflar çekmek için çok uygun. 

Konum Linki

Giriş ücreti

  • 09.00-18.30 saatleri arasında ücretlendirme: Yerli ziyaretçi: 200 TL, yabancı ziyaretçi 800 TL, öğrenci 50 TL 

  • 19.30-23.50 saatleri arasında ücretlendirme: Yerli ziyaretçi: 350 TL, yabancı ziyaretçi 1.300 TL, öğrenci 150 TL

Açık olduğu saatler

  • Haftanın her günü 09.00-23.50 saatleri arasında ziyarete açık.

Yazar Notu: Yerebatan Sarnıcı’nda bazı dönemler düzenlenen kültürel etkinlikler ve konserlere katılarak da tarihi mekanın atmosferinde unutulmaz anlar yaşayabilirsin.

10. İstanbul Arkeoloji Müzeleri

İstanbul Arkeoloji Müzeleri dış bina görünümü

Türkiye'nin ve dünyanın en önemli arkeolojik koleksiyonlarına ev sahipliği yapan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, prestijli bir müze kompleksi. Sultanahmet semtinde yer alan kompleks, 19. yüzyılın sonlarında Osman Hamdi Bey'in öncülüğünde kurulan Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi’nden oluşuyor. Arkeoloji Müzesi, antik dünyaya ait binlerce eseri barındırırken, Eski Şark Eserleri Müzesi ise Mezopotamya, Anadolu, Mısır ve Levant uygarlıklarına ait eserlerle dikkat çekiyor. Çinili Köşk Müzesi de Selçuklu ile Osmanlı dönemine ait çini ve seramik eserlerin sergilendiği etkileyici bir yapı.

Müzelerin en dikkat çekici koleksiyonlarından biri ise Büyük İskender Lahdi olarak bilinen ve Sidon Kral Nekropolis'inden çıkarılan görkemli lahit. Ayrıca İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde dünyanın en eski yazılı anlaşması olan Kadeş Anlaşması'nın kil tabletine de görebilirsin. Bu eşsiz eserler, sana antik dünyanın siyasi ve kültürel zenginliklerine dair derinlemesine bir bakış sunacak. Müze kompleksinde ayrıca Roma, Bizans, Osmanlı dönemlerine ait heykeller, mozaikler, sikkeler ve diğer arkeolojik buluntular da sergileniyor.

İstanbul Arkeoloji Müzeleri, sadece sergilediği eserlerle değil, aynı zamanda mimari yapısıyla da ilgi görüyor. Neo Klasik tarzda inşa edilen ana müze binası, Osman Hamdi Bey'in sanatsal vizyonunu yansıtan zarif detaylarla süslenmiş. Müzenin bahçesinde yer alan heykeller ve antik kalıntılar ise ziyaretçilere açık hava müzesi deneyimi yaşatıyor. İstanbul Arkeoloji Müzeleri, tarihi zenginlikleri ve kültürel mirası koruma konusundaki öncü rolü ile yerli ve yabancı turistlerin çok ilgisini çekiyor.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Giriş ücreti 340 TL 

  • MüzeKart ile ücretsiz

Açık olduğu saatler

  • Haftanın her günü 09.00-21.00 saatleri arasında ziyarete açık.

Yazar Notu: Müzelerde düzenlenen çeşitli sergiler, seminerler, eğitim programları, arkeoloji ve sanat tarihine ilgi duyan herkese hitap ediyor.

 

11. Taksim Meydanı

İstanbul, Türkiye Taksim üzerinde bir yaz günü Retro tramvay

Beyoğlu ilçesinde yer alan Taksim Meydanı, İstanbul’un en önemli ve en ünlü turistik noktaları arasında. Meydan, adını Osmanlı döneminde burada yer alan su dağıtım merkezi olan Maksem’den alır. Günümüzde ise Taksim Meydanı, İstanbul'un modern yüzünü temsil eden, kültürel ve sosyal etkinliklerin merkezi olan çok popüler bir gezi alanı. Meydanın ortasında yer alan Cumhuriyet Anıtı, 1928 yılında İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica tarafından yapıldı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ile Kurtuluş Savaşı'nı simgeliyor.

Taksim Meydanı, İstanbul'un en hareketli ve canlı bölgelerinden biri. Meydanın çevresinde pek çok otel, restoran, kafe, mağaza ve eğlence mekanı hizmet veriyor. Meydandan başlayarak Galata Kulesi'ne kadar uzanan ünlü İstiklal Caddesi ise her gün binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor. Caddede tarihi tramvay hattı boyunca yürüyüş yaparken hem alışveriş yapabilir hem de tarihi binaları inceleyebilirsin. 

Taksim Meydanı, aynı zamanda önemli kültürel etkinliklerin ve kutlamaların da yapıldığı bir merkez. Yılbaşı kutlamaları, konserler, mitingler ve çeşitli festivaller, meydanın sosyal yaşamının vazgeçilmez bir parçası. Meydana yakın konumda yer alan Gezi Parkı ise şehir hayatının yoğunluğundan bir an olsun uzaklaşmak isteyenler için yeşil bir kaçış noktası. Taksim Meydanı, tarihi ve modern unsurları bir araya getiren, İstanbul'un dinamik ve kozmopolit yapısını en iyi şekilde yansıtan yerlerden biri olarak keşfedilmeye değer.

Konum Linki

12. Süleymaniye Camii

Süleymaniye Camii havadan görünümü

Avrupa Yakası’nın tarihi Fatih ilçesinin simgelerinden olan Süleymaniye Camii, Osmanlı İmparatorluğu'nun en önemli mimari şaheserlerinden biri. Süleymaniye Camii, 1550-1557 yılları arasında Kanuni Sultan Süleyman'ın emriyle, ünlü Osmanlı mimarı Mimar Sinan tarafından inşa edildi. Cami, Mimar Sinan'ın kalfalık dönemi eseri olarak biliniyor ve mimarlık tarihinin en önemli yapılarından biri olarak kabul ediliyor. Süleymaniye Camii, aynı zamanda Haliç'e hakim manzarasıyla da dikkat çekiyor.

Caminin mimari özellikleri ise Osmanlı sanatının zirvesini yansıtıyor. Süleymaniye Camii; ferah iç mekanı, anıtsal kubbesi ve zarif minareleriyle göz kamaştırıyor. İç mekanda kullanılan çini süslemeler, İznik çinilerinin en güzel örnekleri arasında. Caminin ana kubbesi, 53 metre yüksekliğe ve 27,5 metre çapa sahip, bu da camiye büyük bir dayanıklılık katıyor. Süleymaniye Külliyesi'nin bir parçası olan cami medrese, hastane, hamam, kervansaray ve imaret gibi önemli yapılara da ev sahipliği yapıyor.

Süleymaniye Camii, sadece mimari güzellikleriyle değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel önemiyle de dikkat çekiyor. Kanuni Sultan Süleyman ve eşi Hürrem Sultan'ın türbeleri burada yer alıyor ve çok ziyaret ediliyor. Ayrıca Mimar Sinan'ın kendi türbesini de cami kompleksinde ziyaret edebilirsin. Süleymaniye Camii, İstanbul'un dini ve sosyal hayat merkezi olarak hem haklın hem de turistlerin çok ilgi gösterdiği tarihi biri hazinemiz. Süleymaniye Camii hakkında çok daha fazla detaya linkteki yazıdan ulaşabilirsin.

Konum Linki

13. Eyüp Sultan Camii

Eyüp sultan camii havadan görünümü

Eyüp ilçesinin en çok ziyaret edilen yerlerinden olan Eyüp Sultan Camii, hem dini hem de tarihi açıdan büyük öneme sahip. Cami, Hz. Muhammed'in sancaktarı ve sahabesi Ebu Eyyub el-Ensari'nin (Eyüp Sultan) türbesinin bulunduğu yerde inşa edilmiş. 1458 yılında İstanbul'un fethinden 5 yıl sonra Fatih Sultan Mehmet'in emriyle yaptırılan Eyüp Sultan Camii, İstanbul'da inşa edilen ilk Osmanlı camilerinden biri. Cami, Eyüp Sultan'ın türbesiyle birlikte Müslümanlar için kutsal kabul ediliyor ve özellikle Ramazan ayında yüzlerce insanla doluyor.

Eyüp Sultan Camii’nin mimari özellikleri, Osmanlı klasik döneminin zarif ve sade mimarisini yansıtıyor.  1766'daki büyük İstanbul depreminde zarar gören cami, Sultan III. Selim döneminde yeniden yapıldı. Eyüp Sultan Camii, geniş ve ferah bir avluya açılan ana giriş kapısıyla hemen dikkat çekiyor. İç mekanda yer alan süslemeler ise detaylı hat sanatı ve çini işçilikleriyle göz kamaştırıyor. Caminin mihrabı, minberi ve kürsüsü de klasik Osmanlı mimarisinin inceliklerini taşıyor. Caminin yanında bulunan Eyüp Sultan Türbesi’nin de duvarları çiniler ve hat sanatıyla süslenmiş.

Eyüp Sultan Camii; çarşısı, mezarlık ve sosyal yapılarla bir külliye olarak hizmet veriyordu. Eyüp Sultan Mezarlığı, Osmanlı döneminin günümüze kadar pek çok ünlü şahsiyetinin defnedildiği bir yer olarak ziyaret edilmeye değer. Eyüp Sultan Camii,  tarihi dokusu ve dini öneminin yanı sıra İstanbul'un manevi atmosferini hissetmek isteyenler için de vazgeçilmez bir durak.

Konum Linki

14. Eminönü

Eminönü tarihi balıkçısı ve süleymaniye cami görünümü

Fatih ilçesinin önemli yerlerinden biri de ticaret semti olan tarihi Eminönü. İstanbul'un en eski yerleşim alanlarından olan Eminönü, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde de önemli bir ticaret merkeziydi. Tarihi yarımadanın kalbinde bulunan semt, Haliç'in kıyısında güzel bir konumda yer alıyor. Eminönü, İstanbul'un fethinden sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun en önemli ticaret merkezlerinden biri haline geldi ve otantik atmosferini günümüze kadar korumayı başardı.

Eminönü'nün en dikkat çeken yapılarından biri ise 17. yüzyılda inşa edilen Yeni Camii. Caminin hemen yanında yer alan Mısır Çarşısı da İstanbul'un en eski kapalı çarşılarından biri olarak baharatları, kuruyemişleri, lokumları ve çeşitli hediyelik eşyalarıyla çok ünlü. Eminönü Meydanı ise deniz ulaşımının merkezi olan Eminönü İskelesi'ne ev sahipliği yapıyor. Ayrıca Galata Köprüsü'nün başlangıç ​​noktası da olan Eminönü; balıkçılar, çarpıcı İstanbul Boğazı ve Haliç manzaraları için de çok ziyaret ediliyor. 

Eminönü, sadece tarihi ve turistik mekanlarıyla değil, aynı zamanda hareketli sokakları ve ticaret hayatıyla da biliniyor. Semtin dar sokakları, hanları, pasajları ve dükkanları, her gün binlerce kişiyi alışveriş için kendine çekiyor. Özellikle Mahmutpaşa Yokuşu ve Tahtakale’de yüzlerce ürünü bir arada bulabilirsin. Eminönü’nde dolaşırken çeşitli sokak lezzetlerin tadını çıkarabilir veya restoranlarda geleneksel Osmanlı mutfağından yemekler tadabilirsin. Eminönü'nün canlı atmosferi, İstanbul'un hem geçmiş hem de günümüz yaşamını keşfetmek isteyenler için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Konum Linki

15. Sarayburnu

İstanbul'un eski kentinin panoramik görüntüsü. sarayburnu

Tarihi yarımadanın doğu ucunda yer alan Sarayburnu, şehrin en ikonik manzaralarını izlemek için ilk uğraman gereken yer. İstanbul Boğazı'nın girişinde Haliç ve Marmara Denizi'nin birleştiği noktada bulunan Sarayburnu, İstanbul'un en eski yerleşim alanlarından biri. Bizans ve Osmanlı dönemlerinde stratejik bir konuma sahip olan bölge, Topkapı Sarayı'nın inşa edildiği yer olmasıyla da dikkat çekiyor. İsmini Osmanlı padişahlarının ikamet ettiği Topkapı Sarayı'ndan alan Sarayburnu, tarih boyunca hem askeri hem de sivil amaçlarla kullanılmış.

Sarayburnu'nun doğal güzellikleri ve tarihi yapıları, hem İstanbullular hem de turistleri kendine çekiyor. Sarayburnu; yemyeşil parkları, tarihi anıtları ve muhteşem İstanbul Boğazı manzarasıyla ünlü. Gülhane Parkı, Sarayburnu’nun en bilinen parklarından biri ve Osmanlı döneminde sarayın dış bahçesi olarak kullanılıyordu. Parkın içindeki yürüyüş yolları, çiçek bahçeleri ve piknik alanlarında doğayla ile iç içe yorgunluk atabilirsin. Ayrıca Sarayburnu'ndan İstanbul Boğazı ve tarihi yarımadaya izleyerek İstanbul'un eşsiz güzelliklerinin tadını çıkarabilirsin.

Sarayburnu, İstanbul'un kültürel ve tarihi zenginliklerini keşfetmek isteyenler için de önemli bir başlangıç noktası. Topkapı Sarayı, Ayasofya, Sultanahmet Camii, Yerebatan Sarnıcı gibi tarihi ve turistik mekanların yakınındaki Sarayburnu, İstanbul'un derin tarihini keşfetme fırsatı sunuyor. Sarayburnu, hem tarihi önemi hem de doğal güzellikleri ile İstanbul'un en önemli ve ziyaret edilmesi gereken bölgelerinden biri.

Konum Linki

16. Beyazıt Meydanı

Beyazıt Meydanı

Beyazıt Meydanı, İstanbul'un en önemli kültürel ve tarihi yerlerinden biri. Osmanlı döneminde İmparatorluk Meydanı olarak bilinen alan, 16. yüzyılda II. Bayezid'in emriyle inşa edilen Beyazıt Camii ve Külliyesi ile ünlü. Meydan, Bizans döneminde önemli bir ticaret merkeziydi ve Osmanlı döneminde devlet törenleri ile padişahların halkla buluşma etkinlikleri bu meydanda düzenleniyordu. Günümüzde ise Beyazıt Meydanı, İstanbul Üniversitesi'nin ana kampüsüne ev sahipliği yapıyor, ayrıca çevresindeki tarihi yapılarla birlikte şehrin kültürel ve akademik hayatının merkezleri arasında.

Beyazıt Meydanı'nın etrafında yer alan tarihi yapılar, meydanın zengin kültürel mirasını gözler önüne seriyor. Meydanın en önemli yapılarından biri olan Beyazıt Camii, 1501-1506 yılları arasında inşa edilmiş ve klasik Osmanlı mimarisinin güzel bir örneği. Caminin geniş avlusu, zarif mermer sütunları ve kubbeli yapısıyla dikkat çekiyor. Ayrıca İstanbul Üniversitesi'nin tarihi ana kapısı da Beyazıt Meydanı'nda yer alıyor ve mimari zarafetiyle göz kamaştırıyor. Meydanın bir diğer önemli yapısı ise Osmanlı döneminde inşa edilen ve günümüzde İstanbul Üniversitesi kütüphanesi olarak hizmet veren Bayezid Külliyesi.

Beyazıt Meydanı, sadece tarihi yapıları ile değil, aynı zamanda canlı ve hareketli atmosferiyle de ilgi görüyor. Meydan, Kapalıçarşı'ya yakınlığı nedeniyle alışveriş yapmak isteyenler için de ideal bir başlangıç noktası. Ayrıca Beyazıt Meydanı’nın çevresinde bulunan kafeler, restoranlar ve kitapçılar, hem öğrenciler hem de turistler arasında popüler buluşma yerleri.

Konum Linki

17. Beyazıt Kulesi

Beyazıt Kulesi görünümü

İstanbul'un tarihi yarımadasında Beyazıt Meydanı'nda hemen yer alan Beyazıt Kulesi, şehrin simgesel yapılarından. 1828 yılında Sultan II. Mahmud döneminde inşa edilen kule, yangınları gözetleme amacıyla yapılmış. Zamanla İstanbul Üniversitesi kampüsü içinde kalan Beyazıt Kulesi, günümüzde şehrin panoramik manzarasını izlemek için ideal bir nokta. Beyazıt Kulesi, toplam 85 metre yüksekliğinde ve 180 basamaklı bir merdivenle zirvesine ulaşılabiliyor.

Beyazıt Kulesi'nin mimari yapısı, Osmanlı mimarisi ve batı mimarisinden izlerini taşıyor. Kulenin üç ana bölümü, İstanbul'un dört bir yanını kuş bakışı görmeye olanak tanıyor. Bu özellikleri sayesinde Beyazıt Kulesi, yalnızca bir yangın gözetleme kulesi olmaktan çıkarak çok popüler bir seyir terası ve tarihi bir anıt haline geldi. Beyazıt Kulesi, İstanbul'un kültürel mirasında da önemli bir yere sahip. Şehrin tarihi ve mimari açıdan geniş bir bakış açılarına sahip olan kule, aynı zamanda İstanbul'un modern manzaralarını da izlenebileceği nadir yerlerden biri. 

Konum Linki

18. Nuruosmaniye Camii

Nuruosmaniye Camii görünümü

18. yüzyılda inşa edilen en önemli dini yapılarından olan Nuruosmaniye Camii, 1748-1755 yılları arasında Sultan I. Mahmud'un emriyle inşasına başlanan bir şaheser. Sultan III. Osman döneminde tamamlanan Nuruosmaniye Camii, Osmanlı klasik mimarisinden Barok tarzına geçişin önemli bir örneği olarak kabul ediliyor. Ünlü mimarlar tarafından tasarlanan cami, dönemin mimari yeniliklerini yansıtan zarif detaylarıyla hemen dikkat çekiyor. İstanbul'un tarihi yarımadasında Kapalıçarşı'nın hemen yanında yer alan Nuruosmaniye Camii, hem mimari güzelliği hem de tarihi önemiyle görülmeye değer.

Nuruosmaniye Camii'nin iç ile dış mimarisi, zengin süslemeleri ve ince işçiliğiyle büyüleyici görünüyor. Caminin geniş avlusu, mermer sütunlarla çevrili, avluya açılan revaklı girişler ise zarif kemerlerle süslenmiş. İç mekanda da Barok tarzının etkileri belirgin bir şekilde görülüyor. Yüksek kubbesi, büyük pencereleri ve zarif hat sanatlarıyla da ünlü cami, aydınlık ve ferah bir atmosfere sahip. Mihrabın ve minberin detaylı taş işçiliği, Osmanlı sanatının ince zevkini yansıtıyor. Ayrıca caminin iç mekanında yer alan çini süslemeler ve kalem işleri de dönemin sanat anlayışını gözler önüne seriyor.

Nuruosmaniye Camii, sadece bir ibadet mekanı olmanın ötesinde, İstanbul'un kültürel ve sosyal yaşamında da önemli bir rol oynuyor. Caminin çevresinde yer alan kütüphane, medrese ve çeşme gibi yapılar, Osmanlı döneminde eğitim ile sosyal hizmetlerin yürütüldüğü önemli merkezlerdi. Günümüzde de cami, hem yerli halk hem de turistler için önemli bir ziyaret noktası. Tarihi dokusu ve mimari güzellikleriyle hemen dikkat çeken Nuruosmaniye Camii, İstanbul'un geçmişin izlerini günümüze taşıyan hazinelerimizden biri.

Konum Linki

19. Sirkeci Tren Garı

Sirkeci Tren Garı görünümü

İstanbul'un tarihi yarımadasında yer alan simgesel Sirkeci Tren Garı, 1890 yılında hizmete giren tarihi bir yapı. Gar, ünlü Orient Express'in Avrupa'dan Asya'ya uzanan yolculuğunun son durağı olarak uzun yıllar boyunca hizmet verdi. Neoklasik ve oryantalist tarzın etkileyici bir birleşimini yansıtan garın cephesi de Osmanlı mimarisinin zarif detayları ve geleneksel motifleriyle süslenmiş. Yolcularını ihtişamlı bir atmosferle karşılayan Sirkeci Garı, bugün de İstanbul'un kültürel mirasının önemli bir parçası olarak varlığını sürdürüyor.

Sirkeci Tren Garı sadece bir ulaşım merkezi olmanın ötesinde, aynı zamanda bir kültür ve sanat mekanı olarak da dikkat çekiyor. Garın içinde yer alan çeşitli sergi alanları ve müzeler, tarihi yolculuklar hakkında bilgiler sunuyor. Otantik gar atmosferinde düzenlenen konserler, kültürel etkinlikler ve sanat sergileri de Sirkeci Garı'nı kültürel açıdan hareketlendiriyor. 

Bugün hala aktif olarak kullanılan Sirkeci Tren Garı, Marmaray projesi ile modern ulaşım ağının bir parçası haline gelmiş durumda. Hem şehir içi hem de şehirler arası yolculuklar için önemli bir aktarma noktası olan gar, İstanbul'un Avrupa ve Asya yakaları arasındaki bağlantıyı sağlıyor. Sirkeci Tren Garı, İstanbul'un zengin tarihini ve kültürel mirasını yansıtan, geçmiş ile bugünü buluşturan bir yapı olarak görülmeye değer.

Konum Linki

20. Şerefiye Sarnıcı

Şerefiye Sarnıcı'ndan (Theodosius Sarnıcı) İç Mimari Detayı

İstanbul’un tarihi yarımadasında yer alan Şerefiye Sarnıcı, Bizans İmparatorluğu dönemine ait önemli bir su yapısı. İmparator II. Theodosius tarafından 428-443 yılları arasında inşa edilen sarnıç, Bizans'ın su ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılmış ve İstanbul'un yer altı su depolama sistemlerinin en etkileyici örneklerinden. İstanbul'un en eski sarnıçlarından biri olan Şerefiye Sarnıcı, 45 sütunla destekleniyor, 25 metreye 40 metre boyutlarında ve toplamda 1600 metrekarelik bir alanı kapsıyor.

Günümüzde Şerefiye Sarnıcı, tarihi dokusunu koruyarak modern bir müze ve etkinlik alanı olarak hizmet veriyor. Restore edilerek ziyarete açılan sarnıç, etkileyici sütunları ve suyun yansıttığı mistik atmosferi ile benzersiz bir deneyim sunuyor. Sarnıcın içindeki ışıklandırma ve projeksiyon gösterileri de tarih ve sanatın harmanlandığı etkileyici atmosferi tamamlıyor. Bizans döneminin mühendislik harikası olan Şerefiye Sarnıcı’na uğrayarak hem tarihe tanıklık edebilir hem de modern sanat eserleri ve etkinliklerle güzel zaman geçirebilirsin.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Yerli: 80 TL

  • Yabancı: 500 TL

  • Öğrenci: 30

  • 65+ ücretsiz

  • Engelli ve engelli refakatçi kartı olanlara ücretsiz

Açık olduğu saatler

  • Haftanın her günü 09.00-19.00.

21. Kariye Camii

 Kariye Camii dış görünümü

Eski adıyla Kariye Kilisesi (Chora Kilisesi), Bizans dönemine ait önemli bir dini ve sanatsal yapı. 4. yüzyılda inşa edilen Kariye Camii, İstanbul'un Edirnekapı semtinde yer alıyor. 11. yüzyılda büyük bir restorasyon geçiren kilise, 14. yüzyılda ise bugünkü görkemli halini almış. Kariye, Bizans sanatının en güzel mozaik ve fresk örneklerine ev sahipliği yapmasıyla dikkat çekiyor. Osmanlı döneminde camiye dönüştürülen yapı, 1945 yılında müzeye çevrildi ve günümüzde tekrar cami olarak kullanılıyor.

Kariye Camii'nin iç mekanında bulunan mozaik ve freskler, Bizans sanatının en yüksek seviyesine ulaşmış örnekler olarak kabul ediliyor. İncil ve İsa'nın hayatından sahneleri betimleyen bu eserler, ayrıntılı canlı kompozisyonlarıyla dikkat çekiyor. Kariye Camii, İstanbul'un tarihi dokusunu ve Bizans sanatını keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir durak. Yapının mimari detayları ve iç mekan süslemeleri, sana adeta bir zaman yolculuğu yaşatacak. Şehrin yoğun ve hareketli yaşamının ortasında bulunan Kariye'nin sakin ve huzurlu atmosferi, farklı bir İstanbul deneyimi yaşatıyor. Kariye, hem bir ibadet yeri hem de bir sanat galerisi olarak, İstanbul'un çok kültürlü ve zengin geçmişinin önemli bir parçası.

Konum Linki

22. Nişantaşı

nişantaşı akşam vaktinde semtte bulunan restaurant kafeler

Avrupa Yakası’nın Şişli ilçesinin en popüler yerlerinden biri olan Nişantaşı, lüks alışveriş ve yaşam tarzıyla ünlü bir semt. Osmanlı döneminde II. Mahmud'un kurduğu sokak, zamanla İstanbul'un en prestijli yerlerinden biri haline geldi. Semt, adını II. Mahmud'un nişan yüzüğünden alıyor ve bugün İstanbul’un modern yüzünü en iyi yansıtan yerlerden. Özellikle Abdi İpekçi Caddesi, Teşvikiye Caddesi ve Valikonağı Caddesi gibi ana bölgeler; şık mağazalar, kafeler, restoranlar ve sanat galerileriyle dolu.

Nişantaşı'nın mimari dokusu ise tarihi ve modern yapıların güzel hoş bir dengesine sahip. Osmanlı döneminden kalma saraylar, Art Nouveau tarzında inşa edilmiş binalar ve Cumhuriyet dönemi mimarisinin güzel örneklerini semtin sokaklarında yan yana görebilirsin. Özellikle Teşvikiye Camii, semtin tarihi dokusuna katkıda bulunan önemli yapılardan biri olarak görülmeye değer. Ayrıca Nişantaşı'nda yer alan Maçka Parkı da şehrin ortasında yemyeşil bir vaha ve yoğun tempodan bir süre uzaklaşmak için ideal bir dinlenme alanı.

Nişantaşı, İstanbul'un kültürel ve sosyal hayat merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor. Yıl boyunca düzenlenen moda haftaları, sanat sergileri, konserler ve diğer etkinlikler, İstanbul’un dinamik ruhunu yansıtıyor. Ünlü markaların mağazaları ve butikleri de Nişantaşı'nı alışveriş tutkunları için çok popüler bir yer haline getiriyor. Şık kafeler ve restoranlarda ise dünya mutfağından seçkin örnekler tadabilir,  akşamları eğlence mekanlarında güzel zaman geçirebilirsin.

Konum Linki

23. Bebek

Bebek Sahilde deniz manzarasında dinlenen insanlar

Beşiktaş ilçesinde yer alan Bebek, Boğaziçi bölgesindeki en ilgi çekici ve popüler semtlerden biri. Osmanlı İmparatorluğu döneminde önemli bir yerleşim yeri olan Bebek, günümüzde de İstanbul'un en gözde ve elit semtlerinden biri. Bebek; büyüleyici İstanbul Boğazı manzarası, şık kafeleri, restoranları ve butik mağazalarıyla günün her saati çok hareketli.

Bebek'in sahil şeridi yürüyüş yaparak, bisiklete binerek veya sadece deniz kenarına yürüyerek manzaranın tadını doyasıya çıkarabilirsin. Bebek semtinin her köşesinde yemyeşil parklar, yürüyüş yolları, koşu parkurları ve çocuk oyun alanları gibi olanaklar bulmak mümkün. İstanbul'un en iyi kahvaltı ve brunch mekanları da Bebek’te hizmet veriyor, bu nedenle semt hafta sonu gezilerinin de en sevilen adresleri arasında. Bebek, aynı zamanda kültürel etkinlikler ve sosyal hayat açısından da çok zengin. Yaz aylarında düzenlenen açık hava konserleri, sanatsal etkinlikler ve festivaller, semtin hareketli atmosferini yansıtıyor. Bebek'te bulunan Boğaziçi Üniversitesi de öğrencileri ve akademisyenleriyle semtin canlı sosyal hayatına renk katıyor. Bebek’in yat limanları, semtin denizcilik kültürünü yansıtıyor ve boğazda tekne turları yapmak için popüler başlangıç ​​noktaları. Bebek, hem tarihi ve doğal güzellikleri hem de modern yaşam tarzıyla İstanbul'un en özel semtlerinden biri olarak keşfedilmeye değer.

Konum Linki

İpucu: ENUYGUN’da erken alınan biletler için özel fiyatlar bulunuyor. Bir sonraki sene için tatilini ocak ayı sonuna kadar planlarsan uçak biletini çok daha uygun alabileceğini unutma! Seyahatinin ilk adımı olan İstanbul uçak bileti almak için tıkla.

24. İstiklal Caddesi

İstiklal caddesi gezen insanlar ve retro tramvay

Beyoğlu ilçesinin en hareketli yeri olan İstiklal Caddesi, tarihi ve kültürel zenginliklerle dolu. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Cadde-i Kebir adıyla bilinen cadde, Cumhuriyetin ilanıyla birlikte İstiklal Caddesi adını aldı. 1,4 kilometrelik İstiklal Caddesi, Taksim Meydanı'ndan başlayarak Tünel Meydanı'na kadar uzanıyor. Her gün binlerce yerli ve yabancı turist ağırlayan İstiklal Caddesi, aynı zamanda İstanbul'un modernleşmesinin de bir sembolü olarak kabul ediliyor.

İstiklal Caddesi’nin üzerinde birçok tarihi bina, kilise, sinagog ve cami var. Özellikle Galatasaray Lisesi, Çiçek Pasajı ve Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi gibi önemli yapılar, İstiklal Caddesi'nin tarihi zenginliğini ortaya çıkarıyor. Ayrıca cadde üzerinde yer alan sanat galerileri, sinemalar, tiyatrolar ve müzeler de kültürel etkinlikler açısından büyük bir zenginlik sunuyor. İstiklal Caddesi, aynı zamanda alışveriş ve yeme içme olanaklarıyla da oldukça popüler. 

Caddenin iki yanında sıralanmış olan mağazalar, kitapçılar, kafeler, restoranlar ve sokak satıcıları, geniş bir yelpaze sunuyor. Özellikle ünlü markaların mağazaları ve butik dükkanlar, alışveriş tutkunları için ideal adresler. Caddenin ortasından geçen tarihi tramvay ise İstiklal Caddesi’nin nostaljik atmosferini tamamlıyor. Günün her saati çok hareketli olan İstiklal Caddesi, İstanbul'un enerjisini ve kozmopolit atmosferini yaşamak isteyenlerin ilk uğraması gereken yerlerden.

Konum Linki

25. Balat

Balat renkli evler

Fatih ilçesinin en güzel yerlerinden olan Balat, tarihi ve kültürel zenginliklerle dolu bir semt. Haliç kıyısında bulunan Balat, Osmanlı döneminde özellikle Yahudi topluluğunun yoğun olarak yaşadığı bir bölgeydi. Semt, günümüzde ise İstanbul'un en otantik ve karakteristik yerlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Balat’ın dar ve tarih kokan sokaklarında Osmanlı ile Bizans mimarisinin izlerini taşıyan tarihi evler ve yapılarla karşılaşacaksın.

Balat'ın mimari dokusu; cumbalı renkli evleri, tarihi sinagogları ve kiliseleriyle süslü. Semtin en bilinen yapılarından biri ise 19. yüzyılda inşa edilen ve görkemli mimarisiyle hemen dikkat çeken Fener Rum Patrikhanesi. Yine Balat'ın simgelerinden olan Ahrida Sinagogu, İstanbul'un en eski sinagoglarından biri ve Yahudi kültüründen izler taşıyor. Balat'ın sokaklarında dolaşırken bu tarihi yapıların yanı sıra restore edilmiş eski evlerle de karşılaşabilirsin. Bu evler, semtin tarihiyle iç içe geçmiş modern tasarımlarıyla Balat'a kendine özgü bir atmosfer katıyor.

Balat, aynı zamanda sanat galerileri, kafeler, antikacılar ve butik dükkanlarla dolu çok canlı bir semt. Özellikle genç şirketler tarafından tercih edilen Balat, İstanbul'un yaratıcı ve bohem yaşam tarzını yansıtıyor. Ayrıca semtin sokakları, fotoğrafçılar için her köşede harika kareler yakalama fırsatı veriyor. Balat Pazarı’nda ise hem İstanbullular hem de turistlerin ilgisini çeken el yapımı ürünler, antikalar ve lezzetli yiyecekler alabilirsin. Balat, tarihi dokusu, kültürel çalışmaları ve modern yaşamıyla İstanbul'un en ilgi çekici semtlerinden biri olarak gezilmeye değer.

Konum Linki

26. Ortaköy Camii

Gün batımında Boğaz Köprüsü ve Ortaköy Camii, İstanbul

Avrupa Yakası simgelerinden biri de Beşiktaş’ta Boğaziçi'nin kıyısında yer alan ve mimarisiyle göz kamaştıran Ortaköy Camii. Asıl adı Büyük Mecidiye Camii olan yapı, 1854 yılında Sultan Abdülmecid tarafından yaptırıldı. Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde inşa edilen Ortaköy Camii, Batı tarzı Neo Barok mimarisiyle dikkat çekiyor ve İstanbul Boğazı'nın muhteşem manzaralarını sunduğu için kartpostalları süslüyor.

Ortaköy Camii’nin mimari özellikleri ise hem dış hem de iç mekanlarda büyük bir zarafet ve detaycılığa sahip. Dış cephesi, beyaz taşlarla kaplı olan cami, ince işçilikli detayları ve zarif minareleriyle dikkat çekiyor. İç mekanda ise büyük pencerelerle aydınlatılan cami, kalem ve hat sanatı örnekleriyle de görülmeye değer. Ayrıca caminin mihrabı ve minberi de mermerden yapılmış detaylı işçilikleriyle dikkat çekiyor.

Ortaköy Camii, sadece dini bir yapı olmanın ötesinde, sosyal ve kültürel bir buluşma noktası olarak da önemli bir rol oynuyor. Caminin hemen yanında yer alan Ortaköy Meydanı, hem halkın hem de turistlerin çok ilgi gösterdiği bir yer. Ortaköy; İstanbul Boğazı manzaralı kafeleri, şık restoranları ve el işi ürünlerinin satıldığı tezgahlarıyla günün her saati çok hareketli. 

Konum Linki

27. Belgrad Ormanı

Belgrad ormanı iç görünümü

İstanbul'un en ünlü tabiat cennetlerinden biri olan ve Sarıyer ilçesinde bulunan Belgrad Ormanı, şehirdeki en önemli doğal kaçış alanlarından. Karadeniz'e yakın bir konumda uzanan orman, yaklaşık 5.500 hektarlık bir alanı kapsıyor. Adını Kanuni Sultan Süleyman döneminde Belgrad'dan gelen Sırp kökenli halktan alan Belgrad Ormanı, tarihi ve doğal güzellikleriyle keyifli bir gezi deneyimi yaşatıyor.

Ormanın içindeki yürüyüş ve koşu parkurları, spor yapmayı sevenler için ideal bir ortama sahip. Özellikle 6 kilometrelik Neşet Suyu parkuru, koşucular ve yürüyüşçüler arasında çok popüler. Belgrad Ormanı'nda piknik alanları, göletler ve barajları da dikkat çekici. Kirazlıbent ve Büyük Bent gibi tarihi su bentleri, özellikle Osmanlı dönemindeki mühendislik becerilerini yansıtıyor. Belgrad Ormanı, aynı zamanda biyolojik zenginliğiyle çeşitli ağaç türleri, bitkiler ve hayvanlara ev sahipliği yapıyor. Meşe, kayın, gürgen ve kestane ağaçları arasında keyifli yürüyüşlere çıkabileceğin orman, kuş gözlemciliği için de ideal. 

Konum Linki

Yazar Notu: Dört mevsim doğanın bütün güzelliklerini sunan Belgrad Ormanı’nı kış aylarında karla kaplandığında da mutlaka görmeni öneririm.

28. Atatürk Arboretumu

İstanbul'un Sarıyer ilçesinde Atatürk Arboretumu

Sarıyer’in başka bir önemli doğa alanı da botanik meraklıları için adeta bir cennet olan Atatürk Arboretumu. 1949 yılında kurulan arboretum, yaklaşık 296 hektarlık bir alana yayılıyor. Atatürk Arboretumu, hem bilimsel araştırmalar için önemli bir merkez hem de keyifli bir doğa gezisi alanı. Dünyanın her köşesinden yaklaşık 2.000 farklı bitkiye ev sahipliği yapan arboretumda çeşitli ağaçlar, çalılar, süs bitkileri ve su bitkilerini yakından görebilirsin. 

Özellikle sonbahar aylarında Atatürk Arboretumu, rengarenk yapraklar ve çiçeklerle büyüleyici doğa manzaraları sunduğu için çok ziyaret ediliyor. Arboretumuda yer alan üç büyük gölet ise su bitkileri ve su kuşları için doğal yaşam alanları oluşturuyor. Ayrıca göletlerin çevresindeki yürüyüş yolları ve köprülerde bölgenin bütün güzelliğini izleyerek harika fotoğraflar çekebilirsin.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Hafta içi öğrenciler 6 TL, yetişkinler 17 TL

  • Hafta sonu fiyatlar öğrenci 17 TL, yetişkin 45 TL

Açık olduğu saatler

  • Her gün 08.00-18.00 saatleri arasında ziyarete açık.

Yazar Notu: Atatürk Arboretumu'nda yıl boyunca doğa tutkunlarına yönelik rehberli turlar ve atölye çalışmaları düzenleniyor. Bu etkinliklere katılarak bitki bilimi ve ekoloji hakkında ilginç bilgiler alabilirsin.

29. Gülhane Parkı

gülhane parkında yer alan büyük uzun ağaçlar

Fatih ilçesinin en çok ziyaret edilen yerlerinden biri de tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü Gülhane Parkı. Park adını Osmanlı döneminde sarayın dış bahçesi olarak kullanılmasından alıyor. Gülhane, kelimesini, gül bahçesi anlamında ve park, pek çok çiçek ve gül ile süslü. Özellikle bahar aylarında rengarenk lalelerle kaplanan park, çarpıcı manzaralarıyla yerli ve yabancı turistleri kendine çekiyor. 

Tarihi yarımadanın kalbinde bulunan Gülhane Parkı, aynı zamanda İstanbul'un en eski parklarından biri. 1912 yılında II. Mahmud döneminde yeniden düzenlenen parkın içindeki Gülhane Kasrı, Osmanlı padişahlarının dinlenme yeri olarak kullanılmış ve günümüzde müze olarak hizmet veriyor. Ayrıca Tanzimat Fermanı'nın burada okunmuş olması da parkın tarihi önemini artırıyor. 

Günümüzde Gülhane Parkı, İstanbul halkının dinlenme ve eğlenme yeri olarak hala çok popüler. Parkın içindeki yürüyüş yolları, oyun alanları, kafeler ve bahçeler, keyifli bir gün geçirmek için ideal. Tarihi bir atmosferde doğayla iç içe zaman geçirebileceğin Gülhane Parkı, İstanbul'un hem tarihi hem de doğal güzelliklerini bir arada yaşamak isteyenler için vazgeçilmez bir yer.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Ücretsiz 

Açık olduğu saatler

  • Gülhane Parkı 24 saat açık

  • İstanbul Arkeoloji Müzeleri: 09.00-18.30 (Pazartesi günleri kapalı) 

  • Çini Köşkü: 09.00-17.00 (Pazartesi günleri kapalı) 

  • Fetih-i İstanbul Panorama Müzesi: 09.00-18.00 (Pazartesi günleri kapalı).

30. Rumeli Hisarı

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile Rumelihisari, İstanbul

Avrupa Yakası’nda mutlaka uğraman gereken yerlerden biri de İstanbul’un simgelerinden biri olan Rumeli Hisarı. Hisar, Fatih Sultan Mehmet tarafından 1452 yılında İstanbul'un fethi hazırlıkları kapsamında inşa edildi. Rumeli Hisarı, İstanbul Boğazı'nın en dar noktasında yer alıyor ve Karadeniz'den gemilerin geçişini kontrol altına alıyor. İnşası sadece dört ay gibi kısa bir sürede tamamlanan Rumeli Hisarı, Osmanlı mimarisinin ve askeri mühendisliğinin en güzel örneklerinden biri olarak görülmeye değer.

Tarihi boyunca önemli askeri ve siyasi bir rol oynayan Rumeli Hisarı, fetih sonrası dönemde de önemini korudu. Hisarın içinde yer alan üç ana kule; Saruca Paşa, Halil Paşa ve Zağanos Paşa gibi önemli komutanların adlarını taşıyor. Hisarın içerisindeki cami, kışla ve diğer yapılar ise askeri garnizonun ihtiyacını karşılamak üzere özenle tasarlanmış. 

Günümüzde Rumeli Hisarı, İstanbul'un en popüler turistik mekanlarından biri. 20. yüzyıl ortalarında restore edilen hisar, 1960 yılından bu yana ise müze olarak hizmet veriyor. Rumeli Hisarı’nın güçlü surlarından İstanbul Boğazı’nın muhteşem manzarasını seyrederek yorgunluk atabilirsin. Hem tarihi dokusuyla hem de zamanında eşsiz manzaralarla ünlü olan Rumeli Hisarı, İstanbul'un zengin tarihini ve doğal güzelliklerini keşfetmek isteyenler için mutlaka görülmesi gereken bir yer.

Konum Linki

31. Fatih Camii

fatih cami dış görünümü

İstanbul'un en güzel camilerinden biri olan Fatih Camii’ni de Avrupa Yakası gezinde yakından görebilirsin. Osmanlı İmparatorluğu'nun mimari mirasının önemli bir parçası olan Fatih Camii, 1463-1470 yılları arasında İstanbul'un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırıldı. Cami, adını da bu büyük Osmanlı padişahından alıyor. 

Fatih Camii, klasik Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan geniş avlusu, yüksek kubbesi ve zarif minareleriyle hemen dikkat çekiyor. III. Mustafa döneminde yenilenen cami, sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda geniş bir külliyenin de merkezi. Caminin çevresinde medrese, kütüphane, hamam, hastane, imaret ve türbeler gibi birçok yapı var. Bu külliye, Osmanlı döneminde bir eğitim merkez olarak hizmet veriyordu. Fatih Sultan Mehmet'in türbesi de cami avlusunda yer  alıyor ve her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. Fatih Camii ve Külliyesi, İstanbul'un Osmanlı dönemini yansıtan en önemli yapılardan biri olarak değerli kültürel mirasımızdan.

Konum Linki

32. Yeni Camii

deniz manzarası arkasında bulunan yeni camii

İstanbul'un tarihi yarımadasındaki Eminönü semtinde yer alan Yeni Camii, önemli bir Osmanlı dönemi eseri. Yapımına 1597 yılında Sultan III. Murad'ın eşi Safiye Sultan'ın emriyle başlanan cami, uzun zaman sonra 1663 yılında Sultan IV. Mehmet döneminde tamamlandı. Cami ismini de bu uzun yapım sürecinden alıyor. İstanbul'un en önemli ticaret merkezlerinden birinde Galata Köprüsü'nün hemen yanında yer alan Yeni Camii, hem denizden hem de karadan çarpıcı bir manzara sunuyor.

Yeni Camii, klasik Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan görkemli bir yapı. Mermer bölümler, geniş avlular, zarif minareler ve dikkat çekici kubbeleriyle ünlü cami, zengin bir mimari çeşitliliğe sahip. İç mekanında kullanılan İznik çinileri ve kalem işleri ise camiye ayrı bir estetik değer katıyor. Cami, dua ve ibadet için geniş bir alanlar sunarken, aynı zamanda Osmanlı sanatının inceliklerini de gözler önüne seriyor.

Yeni Camii, aynı zamanda geniş bir külliyenin de merkezi konumda. Külliyenin içerisinde Hünkar Kasrı, sebil, çeşme, türbe, han, hamam ve dükkanlar var. Bu yapıların etrafında ise çok canlı bir ticaret ortamı ve sosyal yaşam gelişmiş. Özellikle Mısır Çarşısı, caminin hemen yanında yer alıyor ve İstanbul’un günümüzde de en önemli ticaret merkezlerinden biri olarak keşfedilmeye değer.

Konum Linki

Yazar Notu: Yeni Camii’nin avlusunda bulunan III. Mehmet'in annesi Safiye Sultan'ın türbesi de özellikle dini bayramlar ve kutsal günlerce binlerce insan tarafından ziyaret ediliyor.

33. Pierre Loti Tepesi

Pierre Loti Tepesi nde bulunan manzaraya karşı restaurant

Avrupa Yakası’nda Eyüp ilçesinde, Haliç'e bakan eşsiz manzarasıyla ünlü Pierre Loti Tepesi, hem yerli hem de yabancı turistlerin sıkça ziyaret ettiği bir yer. Adını 19. yüzyılda İstanbul'a aşık olan Fransız yazar Pierre Loti'den alan tepe, tarihi dokusu ve huzurlu atmosferiyle adeta geçmişe keyifli bir yolculuk yaptırıyor. Pierre Loti Tepesi'nin en önemli özelliklerinden biri ise sunduğu panoramik Haliç manzarası. Özellikle gün batımlarında buradan kartpostal güzelliğinde benzersiz fotoğraflar çekebilirsin. Tepeye ulaşmak için kullanılan teleferik de İstanbul’u farklı açılardan görmeye olanak tanıyor. Pierre Loti Tepesi’nin çevresindeki tarihi çay bahçeleri ve kafelerde keyifli bir mola vererek nostaljik atmosferin tadını çıkarabilirsin.

Pierre Loti Tepesi, sadece bir seyir noktası değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel bir merkez. Eyüp Sultan Camii ve Türbesi'ne yakın konumdaki tepede ziyaretçiler çoğu zaman bu dini ve tarihi yerleri de ziyaret ediyorlar. Tepeye çıkan yol boyunca ise Osmanlı dönemine ait mezar taşları ve türbeleriyle karşılaşmak mümkün. Bu tarihi mezarlık, İstanbul'un zengin geçmişine dair önemli ipuçları veriyor. 

Konum Linki

34. Emirgan Korusu

Emirgan Korusu renkli çiçekler görünümü

Sarıyer ilçesinde, İstanbul Boğazı kıyısında uzanan Emirgan Korusu, yemyeşil ve tarihi bir park. 19. yüzyılda Osmanlı padişahı Abdülaziz tarafından Mısır Valisi Khedive İsmail Paşa'ya hediye edilen koru, 47 hektarlık geniş bir alana yayılıyor. Emirgan Korusu; tarihi köşkleri, zengin bitki örtüsü ve muhteşem İstanbul Boğazı manzarasıyla eşsiz bir gezi deneyimi yaşatıyor. Özellikle bahar aylarında düzenlenen Lale Festivali ile renkli ve canlı bir atmosfere bürünen Emirgan Korusu, İstanbul'un en sevilen rekreasyon alanlarından biri.

Emirgan Korusu, ev sahipliği yaptığı Sarı Köşk, Pembe Köşk ve Beyaz Köşk için de çok ziyaret ediliyor.  Bu köşkler, 19. yüzyıl Osmanlı mimarisinin zarif örnekleri olarak günümüzde şık restoranlar ve kafeler olarak hizmet veriyorlar. Sarı Köşk, boğaz manzarasına karşı kahvaltı yapmak isteyenlerin ilk uğradığı yer, Pembe Köşk ile Beyaz Köşk ise özel etkinlikler ve düğünler için kullanılıyor. Köşklerin etrafındaki çiçekli bahçeler de doğanın içinde keyifli bir yürüyüş yaparak huzurlu ortamda dinlenmek için ideal yerler.

Emirgan Korusu, sadece tarihi ve mimari güzellikleriyle değil, aynı zamanda doğa zenginliğiyle de dikkat çekiyor. Çam, köknar, meşe, kestane ve çınar gibi pek çok ağaç türü arasında dinlendirici yürüyüşler yapabilir; koru içindeki göletler ve küçük şelaleleri keşfederek harika fotoğraflar çekebilirsin. Emirgan Korusu, şehir hayatının stresinden uzaklaşmak ve doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için mükemmel bir kaçış noktası.

Konum Linki

35. Aya İrini Kilisesi

Aya İrini Topkapı Sarayı'nın dış avlusunda bulunan bir Rum Doğu Ortodoks kilisesi.

Topkapı Sarayı'nın birinci avlusunda yer alan Aya İrini Kilisesi, Bizans döneminden kalma önemli bir tarihi yapı olarak görülmeye değer. Kilise, 4. yüzyılda Roma İmparatoru I. Konstantin tarafından inşa ettirilmiş ve İstanbul'un en eski kiliselerinden biri olarak kabul ediliyor. Adı "Kutsal Barış" anlamına gelen Aya İrini, Bizans İmparatorluğu'nda Hristiyanlık mirasını yansıtan önemli bir dini merkezdi. İstanbul'un fethi sonrasında camiye dönüştürülmeyen nadir Bizans yapılarından biri olan Aya İrini, bu özelliğiyle de dikkat çekiyor.

Aya İrini Kilisesi'nin mimari yapısı, erken Bizans mimarisinin özelliklerini taşıyor. Kilise; merkezi kubbesi, apsisi ve geniş naosu ile klasik bir bazilika planına sahip. İç mekanda dikkat çeken unsurlardan biri ise ikonoklazm dönemine ait olan ve günümüze kadar korunan haç motifi. Bu haç, ikonoklazm döneminde ikonaların yasaklanmasının bir sembolü olarak kiliseye yerleştirilmiş. Kilisenin iç mekanında freskler ve mozaikler gibi süslemeler olsa da kilise sade tasarımıyla ziyaretçileri büyülüyor. Aya İrini Kilisesi, İstanbul'un kültürel ve tarihi yaşamında önemli bir yere sahip. Müze olarak hizmet veren kilise, yerli ve yabancı turistlerin çok ilgisini çekiyor.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Yerli ziyaretçi 60 TL 

  • Yabancı ziyaretçi 300 TL 

  • İndirimli bilet 25 TL

Açık olduğu saatler

  • Her gün 09.00-18.00 saatleri arasında ziyarete açık.

36. Yıldız Sarayı

Yıldız Sarayı görünümü

Beşiktaş ilçesinde, İstanbul Boğazı kıyısında uzanan Yıldız Sarayı, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde inşa edilen görkemli bir saray kompleksi. Yapımına Sultan III. Selim döneminde başlanan sarayın bugünkü ihtişamına kavuşması ise Sultan II. Abdülhamid döneminde oldu. Yıldız Sarayı, Sultan II. Abdülhamid'in 1876-1909 yılları arasında ikamet ettiği ana saray ve bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetim merkeziydi. Sarayın adı ise bulunduğu Yıldız Tepesi'nden geliyor ve buradan İstanbul Boğazı'nın muhteşem manzarasını izleyebilirsin.

Yıldız Sarayı, geniş bir alana yayılıyor ve içinde çeşitli yapılar ile bahçeler var. Saray kompleksinin en önemli yapılarından biri olan Yıldız Şale Köşkü ise Avrupa saraylarını andıran mimarisi ve iç dekorasyonuyla hemen dikkat çekiyor. Ayrıca Malta Köşkü, Çit Kasrı ve Yıldız Sarayı Tiyatrosu gibi farklı yapılar da saray kompleksinin önemli parçaları. Sarayın içinde yer alan Yıldız Sarayı Tiyatrosu ise dönemin önemli kültürel etkinliklerine ev sahipliği yapmış ve dönemin sanat hayatında önemli bir rol oynamış görülmeye değer bir yer.

Günümüzde Yıldız Sarayı, müze olarak ziyaretçilere açık ve İstanbul'un zengin kültürel mirasını keşfetmek isteyenler için harika bir yer. Saray kompleksinde yer alan çeşitli yapılar, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemine tarihi bir yolculuk yaşatıyor. Sarayın geniş bahçeleri ve parkları ise doğa ile iç içe huzurlu bir ortama sahip ve özellikle hafta sonları İstanbullular için popüler bir kaçış noktaları. Yıldız Sarayı, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle İstanbul'un keşfedilmeye değer önemli mekanlarından.

Konum Linki

Yazar Notu: Yıldız Sarayı, 2023 yılından beri restorasyon çalışmaları nedeniyle ziyarete kapalı. Restorasyon çalışmalarının ne zaman tamamlanacağı ve sarayın tekrar ziyarete açılacağı tarihi henüz belli değil.

37. Türk ve İslam Eserleri Müzesi

türk islam eserleri müzesi giriş kapısı görünümü

Sultanahmet Meydanı'nda gezerken ilk uğraman gereken yerlerden biri de zengin bir kültürel mirasa ev sahipliği yapan Türk ve İslam Eserleri Müzesi. 1914 yılında kurulan müze, ülkenin ilk Türk ve İslam eserleri müzesi olma özelliğine sahip. Müze, Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde 16. yüzyılda inşa edilen Pargalı İbrahim Paşa Sarayı'nda hizmet veriyor. Saray, Kanuni Sultan Süleyman döneminin önemli vezirlerinden Pargalı İbrahim Paşa'ya ait ve Osmanlı mimarisinin görkemli örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.

Müze ise İslam medeniyetinin farklı dönemlerine ve coğrafyalarına ait zengin bir koleksiyona sahip. Koleksiyonda İslam dünyasının çeşitli bölgelerinden getirilen nadir el yazmaları, hat sanatı örnekleri, halılar, kilimler ile ahşap, taş ve seramik eserleri inceleyebilirsin. Özellikle halı koleksiyonu, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait nadir örneklerle dünya çapında ünlü. Bu eserler, İslam sanatı ile kültürünün zenginliğini ve çeşitliliğini gözler önüne seriyor. Müze, aynı zamanda İslam coğrafyasının sosyal ve kültürel hayatını yansıtan etnografik eserlerle de dikkat çekiyor.

Türk ve İslam Eserleri Müzesi, ziyaretçilerine sadece görsel bir ziyafet sunmuyor, aynı zamanda çeşitli kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapıyor. Müze içinde düzenlenen sergiler, konferanslar ve atölye çalışmaları, İslam tarihi ile sanatına dair derinlemesine bilgi edinme fırsatı veriyor. İslam Eserleri Müzesi, İstanbul'un zengin tarihini ve kültürel mirasını keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir yer.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Yabancı ziyaretçi 17 Euro

  • 65 Yaş Üstü: Ücretsiz 

  • Müzekart ve Museum Pass Sahipleri: Ücretsiz

Açık olduğu saatler

  • Her gün 09.00-19.30 saatleri arasında ziyarete açık.

İpucu: En iyi otel fiyatlarını tek bir yerde görmek, seçeceğin otel hakkında bilgi almak ve saniyeler içinde rezervasyon yapmak için ENUYGUN'da İstanbul otelleri araştırmasına başlayabilirsin.

38. Rahmi M. Koç Müzesi

Rahmi Koç Müzesi iç mekanında bulunan klasik araçlar

Beyoğlu ilçesinde, Haliç kıyısında yer alan Rahmi M. Koç Müzesi, Türkiye'nin ilk ve en kapsamlı sanayi müzelerinden biri olarak çok ilgi görüyor. 1994 yılında açılan müze, iş insanı ve koleksiyoncu Rahmi M. Koç'un girişimiyle kuruldu. Müze, Hasköy'deki tarihi Lengerhane binası ve Haliç Tersanesi gibi sanayi mirası niteliğinde olan yapılarda hizmet veriyor. Bu binalar, müzeye tarihi bir atmosfer kazandırmanın yanı sıra İstanbul'un sanayi geçmişine de ışık tutuyor.

Müzenin koleksiyonu; sanayi, ulaşım, iletişim ve endüstri alanlarında geniş bir yelpazeye yayılmış. Buhar makineleri, eski arabalar, uçaklar, trenler, deniz araçları ve bilimsel aletler gibi pek çok farklı objeyle sanayi ile teknolojinin tarihsel gelişimini görebilirsin. Özellikle çocuklar ile gençler için hazırlanmış interaktif sergiler ve deneyim alanları, müzeyi eğlenceli bir hale getiriyor. Müzedeki nostaljik tren ve denizaltı turları ise tarihle iç içe keyifli bir yolculuk yapma imkanı veriyor.

Rahmi M. Koç Müzesi, sadece zengin koleksiyonuyla değil, aynı zamanda düzenlediği etkinlikler ve eğitim programlarıyla da dikkat çekiyor. Müzede yıl boyunca çeşitli sergiler, atölye çalışmaları, konferanslar ve özel etkinliklere katılabilirsin. Bu etkinliklerle sanayi, teknoloji ve bilim alanlarında daha fazla bilgi edinebilirsin. 

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Yetişkin: 200 TL 

  • Öğrenci: 100 TL 

  • 65 Yaş Üstü: Ücretsiz 

Açık olduğu saatler

  • Pazar günleri hariç haftanın her günü 10.00-18.00 (Son bilet satışları 17.00'de)

Yazar Notu: Müze, Haliç kıyısındaki güzel konumuyla muhteşem bir İstanbul Boğazı manzarası eşliğinde keyifli vakit geçirme fırsatı da sunuyor.

39. Miniatürk

Miniatürk iç mekan görünümü

Haliç kıyısında güzel bir konumda yer alan Miniatürk, Türkiye'nin önemli tarihi ve kültürel eserlerinin minyatür modellerini sergilendiği bir açık hava müzesi. 2003 yılında açılan müzede Türkiye'nin en ünlü simgesel 135 eserini, 1/25 nedeniyle modeller olarak görebilirsin. Ayasofya, Sultanahmet Camii, Topkapı Sarayı gibi İstanbul'un ünlü yapılarının yanı sıra Efes Antik Kenti ve Nemrut Dağı gibi diğer yerleri de Miniatürk'te inceleyebilirsin. Miniatürk gezinde Türkiye'nin zengin tarihini ve kültürel mirasını kısa bir yürüyüşle keşfedebilirsin.

Miniatürk, tarihi ve kültürel eserlerin sergilendiği geniş alanların yanında çocuklara interaktif deneyimler de sunuyor. Parkın içinde yer alan Miniatürk treni, minyatür eserler arasında tur atarken çocuklara bilgi de veriyor. Ayrıca sesli rehberler ve bilgi panoları sayesinde her bir eserin tarihi hakkında detaylı bilgi edinmek mümkün. Çocuklar için oyun parkları ve çeşitli etkinlik alanları da sağlayan Miniatürk, aileler için de çok keyifli. Parkın hediyelik eşya mağazasına uğrayarak birbirinden güzel hediyelikler alabilirsin. Miniatürk, turistler arasında da İstanbul'un en güzel turistik merkezlerinden biri olarak çok popüler.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Tam Bilet 190 TL

  • İndirimli Bilet. (Öğrenci, Öğretmen, Asker, Polis) 70 TL 

  • Yabancı Bilet 620 TL

Açık olduğu saatler

  • Her gün 09.00-19.00 saatleri arasında ziyarete açık.

40. Beşiktaş Deniz Müzesi

İstanbul Deniz Müzesi iç görünümü

Beşiktaş ilçesinin önemli müzelerinden biri de Türkiye'nin denizcilik envanterine ait bir koleksiyona ev sahipliği yapan Beşiktaş Deniz Müzesi. 1897 yılında kurulan müze, Türkiye'nin en büyük denizcilik müzesi olma özelliğine sahip. Osmanlı İmparatorluğu'ndan günümüze uzanan zengin bir koleksiyona sahip müzenin en dikkat çekici parçaları arasında Osmanlı padişahlarının saltanat kayıkları, denizcilik aletleri, haritalar ve çeşitli gemi modelleri var. Bu eşsiz koleksiyon, Türkiye'nin denizcilik tarihini ve kültürel mirasını merak edenler için büyük bir hazine.

Müzenin modern sergi alanları ve interaktif bölümleri ise keyifli olduğu kadar eğitici bir deneyim yaşatmayı amaçlıyor. Müze binası, 2013 yılında yenilenmiş ve çağdaş müzecilik anlayışına uygun şekilde yeniden düzenlenmiş. Müzede denizcilik tarihine dair bilgi edinirken, aynı zamanda interaktif ekranlar ve multimedya sunumları sayesinde daha etkileşimli bir keşif yapma fırsatı bulacaksın. Müzenin bahçesinde yer alan açık hava sergileri ve büyük gemi modelleri de görülmeye değer güzellikte. Eğitim programları, atölye çalışmaları ve özel sergilerle de ilgi gören Beşiktaş Deniz Müzesi, hem tarih meraklıları hem de aileler için ideal.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Tam: 60 TL

  • Öğrenci: 30 TL

  • 65 Yaş Üstü: Ücretsiz 

  • Müzekart ve Museum Pass Sahipleri: Ücretsiz

Açık olduğu saatler

  • Her gün 09.00-17.00 saatleri arasında ziyarete açık.

41. Masumiyet Müzesi

Masumiyet Müzesi iç görünümü

Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk'un aynı adlı romanından esinlenerek kurulan Masumiyet Müzesi, Çukurcuma semtinde yer alan benzersiz bir müze. 2012 yılında ziyarete açılan Masumiyet Müzesi, hem edebi hem de kültürel bir deneyim yaşatıyor. Romanın başkahramanı Kemal'in aşkını ve saplantısını anlatan hikaye boyunca topladığı binlerce objenin sergilendiği müze, seni 1970'ler ve 1980'lerin İstanbul'una nostaljik bir yolculuğa çıkaracak. Müzedeki her nesne, romanın belirli bir sahnesiyle ilişkilendirilmiş ve ziyaretçilerin kitabı daha derinlemesine anlamalarına yardımcı oluyor. Masumiyet Müzesi, edebiyat ve müzeciliğin özgün bir birleşimi olarak dikkat çekiyor.

Müze, yalnızca bir romanın izlerini sürmekle kalmıyor, aynı zamanda o dönemin İstanbul'una dair geniş bir sosyal ve kültürel panorama sunuyor. Müzenin dört katında yer alan sergilerde eski fotoğraflar, günlük yaşamda kullanılan eşyalar, giysiler ve hatta dönemden sigara paketleri gibi detaylar var. Bu objeler, romanın atmosferini ve karakterlerin dünyasını hissettirme amacı taşıyor. Masumiyet Müzesi, edebi bir eserin somut bir mekanda nasıl hayat bulabileceğini gösteren nadir örneklerden gibi olarak gezilmeye değer. 

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Tam: 160 TL 

  • İndirimli: 80 TL (Öğrenci, 65 yaş üstü ve engelli ziyaretçiler) 

  • Müzekart ve Museum Pass Sahipleri: Ücretsiz

Açık olduğu saatler

  • Pazartesi günleri hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında ziyarete açık.

42. Pera Müzesi

Bristol Oteli’nin binasında bulunan Pera Müzesi görünümü

İstanbul'un önemli kültür ve sanat merkezi olan Pera Müzesi, 2005 yılında açıldı ve kısa bir süre içinde şehrin önemli sanat merkezlerinden biri haline geldi. Müze, İstiklal Caddesi'nin hemen yanında, Beyoğlu'nda yer alıyor. 19.yüzyıl sonlarına doğru inşa edilen tarihi bir binada hizmet veren Pera Müzesi, mimarisiyle de etkileyici bir atmosfere sahip. Müze, geniş koleksiyonları ve uluslararası sergileri ile çok ilgi görüyor. Suna ve İnan Kıraç Vakfı Koleksiyonu'na ev sahipliği yapan müzede Osman Hamdi Bey'in ünlü "Kaplumbağa Terbiyecisi" eseri gibi önemli yapıtlar da sergileniyor. Müzede ayrıca Anadolu ağırlık olarak Kütahya çinileri gibi özel tematik sergileri de gezebilirsin. Bu zengin koleksiyonlar, ziyaretçilere Osmanlı ve Anadolu medeniyetlerine dair geniş bir bakış açısı sunuyor.

Pera Müzesi, sadece kalıcı koleksiyonlarıyla değil, aynı zamanda geçici sergileri ve etkinlikleriyle de dikkat çekiyor. Uluslararası sanatçılar ve küratörler tarafından düzenlenen sergiler, İstanbul'un sanat takviminde önemli bir yer tutuyor. Müzede ayrıca film gösterimleri, atölye çalışmaları, söyleşiler ve konserler gibi çeşitli etkinliklerle de sanat dolu zamanlar geçirebilirsin. 

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Yetişkin: 80 TL 

  • Öğrenci: 40 TL 

  • 65 Yaş Üstü: Ücretsiz 

  • Müzekart ve Museum Pass Sahipleri: Ücretsiz 

  • Cuma Günleri 18.00-22.00 Saatleri Arası: Herkes için ücretsiz

Açık olduğu saatler

  • Pazartesi günleri hariç haftanın her günü 12.00-18.00 saatleri arasında ziyarete açık.

43. İstanbul Modern Sanat Müzesi

İstanbul Modern Sanat Müzesi dış görünümü

Türkiye'nin çağdaş sanat sahnelerinde bir olan  İstanbul Modern Sanat Müzesi, 2004 yılında açıldı ve İstanbul Boğazı kıyısında Karaköy'de hizmet veriyor. Türkiye'nin gelişmekte olan modern ve çağdaş sanatına katkıda bulunarak uluslararası bir platform oluşturan İstanbul Modern, aynı zamanda Türkiye'nin ilk modern sanat müzesi.

Müzenin koleksiyonlarında resim, heykel, video, fotoğraf ve enstalasyon gibi çeşitli disiplinlerden yapıtlar sergileniyor. İstanbul Modern, aynı zamanda uluslararası sanatçıların eserleriyle küresel sanat dünyası ile Türkiye arasında bir köprü de oluşturuyor. Bu kapsamda düzenlenen geçici sergiler, sanat tutkunlarına farklı perspektifler kazandırıyor.  İstanbul Modern Sanat Müzesi, sadece sergileriyle değil, aynı zamanda eğitim programları ve kültürel etkinliklerle de dikkat çekiyor. Müze bünyesinde düzenlenen atölye çalışmaları, seminerler, film gösterimleri ve konferanslar, her yaştan insanın modern sanatla buluşmasını sağlıyor.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Tam: 230 TL 

  • Öğrenci, öğretmen, 65+: 150 TL 

  • Genç Salı kapsamında 18-25 yaş arası ziyaretçilere 10.00-14.00 arası ücretsiz. 

  • Sizin Perşembeniz kapsamında her perşembe 10.00-14.00 saatleri arası tüm ziyaretçilere ücretsiz.

Açık olduğu saatler

  • Pazartesi günleri hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında ziyarete açık.

44. Karaköy

Karaköy karaköy palas ön cephe görünümü

İstanbul'un en eski ve tarihi semtlerinden biri olan Karaköy, Avrupa Yakası'nda Beyoğlu ilçesine bağlı tarihi bir semt. İstanbul Boğazı'nın güneyinde Haliç'in ağzında yer alan Karaköy, ticaretin ve kültürel faaliyetlerin merkezi konumunda. Karaköy; tarihi yapıları, limanları, camileri ve sinagoglarıyla şehrin çok kültürlü yapısını yansıtıyor. Semt, aynı zamanda tarihi dokusuyla olduğu kadar modern binalarıyla da dikkat çekiyor.

İstanbul'un en hareketli ve popüler semtlerinden biri olan Karaköy; restoranlar, kafeler, sanat galerileri ve butik dükkanlarıyla hem halkın hem de turistlerin sıkça uğradığı yerlerden. Karaköy'den Tophane'ye uzanan tarihi hanlar ve pasajlar da alışveriş tutkunları için keşfedilmeyi bekleyen hazineler. Ayrıca semtte İstanbul Modern Sanat Müzesi, gibi şehrin önemli sanat müzelerini de gezme şansı bulacaksın. 

Karaköy'de tarihi binaların restore edilerek modern işletmelere dönüştürülmesi, semtin çekiciliğini yükselti. Özellikle gençler ve sanat tutkunları için bir cazibe merkezi haline gelen Karaköy, hareketli gece hayatıyla da ünlü. Çeşitli barlar, gece kulüpleri ve müzik mekanları, Karaköy'ü İstanbul'un en dinamik semtlerinden biri haline getirmiş durumda. Tarihi ve kültürel mirasını koruyarak, modern yaşamın ayak uyduran Karaköy, İstanbul'un ruhunu en iyi şekilde yansıtan semtlerden biri olarak keşfedilmeye değer.

Konum Linki

45. Kilyos

kilyoz sahili güneşli yaz günü güneşlenip dinlenen ve temiiz denizde yüzen insanlar

Sarıyer ilçesine bağlı olan Kilyos, doğayla iç içe bir sahil kasabası olarak yaz aylarının sevilen adreslerinden. Karadeniz kıyısında uzanan Kilyos, özellikle yaz aylarında İstanbul'un kalabalığından kaçmak isteyenlerin en gözde mekanlarından. Kilyos plajları, geniş kumsalları ve tertemiz denizi ile Akdeniz sahillerini aratmıyor. Kilyos’ta birçok halka açık plajın yanı sıra özel plaj kulüpleri de çeşitli hizmetler sunar. Kilyos'un doğal güzellikleri yalnızca kumlu sahilleriyle sınırlı değil, sahilin çevresini ormanlık alanlar ve yürüyüş parkurları da hem doğa tutkunları hem de piknik yapmak isteyenler için harika bir ortam sunuyor.

Kilyos, tarihi ve kültürel zenginlikler açısından da çok ilgi çekici. Bölgede yer alan Kilyos Kalesi, Cenevizliler döneminden kalma ve denizden gelebilecek saldırılara karşı bir savunma noktası olarak inşa edilmiş. Kilyos'un merkezindeki şirin balıkçı köyü atmosferi de huzurlu bir günübirlik gezi deneyimi yaşatıyor. Karadeniz manzaralı restoranlarda taze balıklar ve yöresel mezeler tatma fırsatı bulabilirsin. Kilyos, hem doğayla baş başa kalmak isteyenler hem de tarihi ve kültürel keşifler yapmak isteyenler için İstanbul'un saklı kalmış cennet köşelerinden.

Konum Linki

 

46. Küçükçekmece Gölü

 Küçükçekmece Gölü havadan görünümü

Marmara Denizi'ne yakın bir konumda bulunan Küçükçekmece Gölü, Küçükçekmece ve Avcılar ilçeleri arasında uzanan şehrin en büyük göllerinden biri. Önemli bir ekosistem olan göl, tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yaptığı için arkeolojik kalıntılarıyla da dikkat çekiyor. Göle adını veren Küçükçekmece ilçesi ise hızla gelişen bir yerleşim alanı. 

Küçükçekmece Gölü, özellikle kuş gözlemciliği ve doğa yürüyüşleri için ideal bir ortama sahip. Göl, birçok kuş türünün göç yolu üzerinde bulunuyor ve bu nedenle yılın belirli dönemlerinde kuş gözlemcileri için çok ziyaret ediliyor. Ayrıca Küçükçekmece Gölü çevresinde yer alan parklar ve yürüyüş yolları da doğa tutkunları için huzurlu bir ortam sunuyor. Gölün etrafındaki yeşil alanlarda piknik yapabilir, bisiklete binebilir veya sadece doğayla iç içe vakit geçirerek yorgunluk atabilirsin. Küçükçekmece Gölü, hem doğal zenginlikleri hem de sunduğu rekreasyon olanakları ile İstanbul'un kalabalığından bir süre uzaklaşmak için harika bir adres.

Konum Linki

47. Büyükçekmece Gölü

 Günümüzde büyük ölçüde kurumuş olan İstanbul Büyükçekmece Gölü ve çevresinin görünümü

Büyükçekmece ilçesinden adını alan geniş bir rekreasyon alanı olan Büyükçekmece Gölü’ne uğrayarak da Marmara Denizi'ne kıyısında keyifli bir gün geçirebilirsin. İstanbul'un önemli doğal su kaynaklarından biri olan gölün çevresindeki park alanları da özellikle hafta sonları çok ilgi görüyor. Büyükçekmece Gölü Parkı, doğayla iç içe bir gün geçirmek isteyenler için huzurlu bir kaçış noktası.

Büyükçekmece Gölü Parkı’nda geniş yeşil alanları, yürüyüş ve bisiklet yolları, çocuk oyun alanları ve piknik alanları gibi olanaklar bulabilirsin. Özellikle hafta sonları ve tatil günlerinde ailelerin sıkça uğradığı park, doğa yürüyüşleri ve spor yapmak için de uygun. Parkın içinde yer alan seyir noktalarında ise göl manzarasının tadını çıkararak harika fotoğraflar çekebilirsin. 

Konum Linki

Yazar Notu: Büyükçekmece Gölü Parkı, çeşitli etkinliklere ve festivallere de ev sahipliği yapıyor. Yıl boyunca düzenlenen kültürel etkinlikler, konserler ve spor müsabakalarıyla güzel zaman geçirebilirsin.

48. Divan Yolu

İstanbul’un tarihi yarımadasında uzanan Divan Yolu, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden günümüze uzanan köklü bir geçmişe sahip. Bu cadde, Roma döneminde imparatorların tören yolu olarak kullanılıyordu. Osmanlı döneminde ise yol, padişahların Topkapı Sarayı'ndan Divan-ı Hümayun'a (İmparatorluk Divanı) giderken kullandıkları önemli bir güzergah oldu. Divan Yolu, İstanbul’un kalbi olan Sultanahmet Meydanı’ndan başlayarak Beyazıt Meydanı’na kadar uzanıyor ve bu güzergahta birçok tarihi eser ile önemli yapı sıralanıyor. Caddenin her iki yanında sıralanan camiler, medreseler, türbeler ve çeşmeler, Osmanlı mimarisinin zarif örnekleri olarak görülmeye değer. 

Divan Yolu, günümüzde de İstanbul’un en hareketli ve canlı caddelerinden biri. Tarihi dokusunu koruyarak modern yaşamla iç içe geçen cadde, aynı zamanda yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken birçok mağaza, restoran ve kafeye de ev sahipliği yapıyor. Divan Yolu boyunca yürüyerek Sultanahmet Camii, Ayasofya, Çemberlitaş Hamamı, Kapalıçarşı gibi İstanbul’un tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfedebilirsin.

Konum Linki

49. Yeniçeriler Caddesi

Tarihi Divan Yolu ile kesişen Yeniçeriler Caddesi, Beyazıt Meydanı’ndan başlayarak Aksaray’a kadar uzanan tarihi öneme sahip bir cadde. Adını Osmanlı İmparatorluğu’nun ünlü askeri birliği olan Yeniçerilerden alan cadde, Osmanlı döneminde Yeniçeri Ocağı’na ev sahipliği yapıyordu. Yeniçeriler Caddesi boyunca yürürken İstanbul Üniversitesi’nin tarihi kapısından geçebilir ve Beyazıt Kulesi’ni yakından görebilirsin. Ayrıca cadde üzerinde yer alan Beyazıt Camii ve Kapalıçarşı gibi tarihi yapıları gezerek de İstanbul’un zengin mirasını keşfe çıkabilirsin. Divan Yolu ve Yeniçeriler Caddesi, tarihi atmosferi soluyarak İstanbul’un geçmişine unutulmaz bir yolculuk yapmak isteyen herkesin mutlaka uğraması gereken yerler arasında.

Konum Linki

50. İBB Arkeoloji Parkı

İstanbul'un tarihi eserlerinin göz önünde seren İBB Arkeoloji Parkı, önemli bir kültürel mekan. Sultanahmet'e yakın bir konumda yer alan park, Osmanlı dönemlerine ait kalıntılara ev sahipliği yapıyor. Park, İstanbul'un uzun tarihini koruma altına almak amacıyla kurulmuş. İstanbul'un kalbinde modern çağın içinde saklı kalmış tarihi hazineleri keşfetmek için İBB Arkeoloji Parkı, adeta bir açık hava müzesi olarak hizmet veriyor. Parkın içindeki kalıntılar arasında Bizans sarayına ait mozaikler, sarnıçlar ve çeşitli yapılar var. Bu yapılar, İstanbul'un tarihi süreçleri içerisinde inanılmaz değişimleri yansıtıyor. Parka bulunan bilgilendirme tabelaları ve rehberlik hizmetleri sayesinde kalıntıların hikayelerini de öğrenebilirsin.

İBB Arkeoloji Parkı, sadece tarihi değil, aynı zamanda yeşil alanlarıyla da görüntülere huzurlu bir ortam sunuyor. Park, tarih tutkunlarının yanı sıra İstanbul halkının da dinlenmek ve doğayla iç içe zaman geçirmek için tercih ettiği yerler arasında. Çeşitli kültürel etkinlikler ve sergilere ev sahipliği de yapan İBB Arkeoloji Parkı, İstanbul'un kültürel hayatına da katkıda bulunuyor.

Konum Linki

51. Ataköy Sahili

Bakırköy ilçesine bağlı Ataköy semtinde yer alan sahil, şehrin en gözde turistik bölgelerinden biri. Marmara Denizi kıyısında uzanan Ataköy sahili, hem İstanbullular hem de turistler için popüler bir dinlenme ve eğlence alanı. Ataköy sahili; geniş yürüyüş yolları, bisiklet parkurları ve yemyeşil park alanlarıyla dikkat çekiyor. Sahil şeridi, özellikle hafta sonları ve güzel havalarda piknik yapmak, spor yapmak veya deniz manzarasının tadını çıkarmak isteyenlerle doluyor.

Ataköy sahilinin en önemli özelliklerinden biri de modern bir yat limanı olan Ataköy Marina. Marina, lüks yatların demirlediği, deniz tutkunları için vazgeçilmez bir nokta. Aynı zamanda sahil boyunca çeşitli kafe ve restoranlar de ziyaretçilere deniz kenarında keyifli vakit geçirme imkanı veriyor. Deniz ürünlerinden dünya mutfağına kadar geniş bir yelpazede lezzetler bulabileceğin Ataköy restoranlarında gün batımında da muhteşem manzaralar eşliğinde romantik akşam yemekleri tadabilirsin. Ataköy sahilinde düzenlenen festivaller, konserler ve spor etkinlikleri idse bölgenin hareketli  atmosferini tamamlıyor. 

Konum Linki

52. Arnavutköy

arnavutköy'deki eski binalar

Boğaziçi kıyısında yer alan tarihi ve şirin Arnavutköy ve simgelerinden olan balıkçı barınağı, tarihi dokusu ve güzel manzaralarıyla ünlü. Barınak, İstanbul Boğazı'nın mavi sularına açılan küçük teknelerin ve balıkçı kayıklarının demirlediği huzurlu bir liman. Günün her saatinde hareketli olan barınakta balıkçıların günlük avlarını hazırlarken oluşturdukları canlı atmosferi izleyerek harika fotoğraflar çekebilirsin. Arnavutköy Balıkçı Barınağı, aynı zamanda hem profesyonel balıkçılar hem de amatör denizciler için önemli bir merkez.

Balıkçı barınağının çevresi ise Arnavutköy'ün tarihi dokusunu yansıtan taş binalar ve sahil boyunca sıralanan renkli balık restoranlarıyla sarılı. Bu restoranlarda taze deniz ürünlerini büyüleyici İstanbul Boğazı manzarası eşliğinde tadarak  güzel anlar yaşayabilirsin. Özellikle akşam saatlerinde ve gün batımında boğazın muhteşem manzarası eşliğinde balık tatmak isteyenler için burası ideal bir adres. Barınağın yakınında bulunan kafeler ve çay bahçelerinde de keyifli bir mola vererek gezinin yorgunluğunu atabilirsin.

Konum Linki

53. Bakırköy

İstanbul'un Avrupa yakasında bulunan Ataköy sahil şeridinden görünüm.

Marmara Denizi'ne kıyısında uzanan Bakırköy sahili, popüler bir dinlenme ve eğlence alanı. Sahil, hem İstanbullular hem de turistler tarafından yoğun ilgi görüyor. Bakırköy'ün merkezine yakın konumda bulunan sahil; geniş yürüyüş yolları, bisiklet parkurları ve yeşil alanlarıyla dikkat çekiyor. Sahil boyunca uzanan parklar ve dinlenme alanları da özellikle sonları ailelerinin keyifli vakit geçirdiği yerler arasında. Bakırköy sahili çevresindeki kafeler ve restoranlarda da denizin tadını çıkararak yorgunluk atabilirsin.

Bakırköy sahili, aynı zamanda spor ve aktivite meraklıları için de pek çok olanak sunuyor. Yürüyüş yolları ve bisiklet parkurlarının yanı sıra sahil boyunca açık hava spor aletleri ve fitness alanları bulunuyor. Sahil, balık tutma alanlarıyla amatör balıkçılar ve deniz tutkunlarının da en sevdiği yerler arasında. Bakırköy sahilinde yaz aylarında yapılan etkinlikler ve festivallere katılarak da güzel zaman geçirebilirsin.

Konum Linki

54. Garipçe

Garipçe havadan görünümü

İstanbul'un Sarıyer ilçesine bağlı küçük bir köy olan Garipçe, boğazın kıyısındaki yer alan ve doğal güzellikleriyle öne çıkan bir gezi alanı. Garipçe, doğal güzelliklerinin yanında doğa manzaralarıyla da ilgi görüyor. Garipçe'nin dar sokaklarında yürüyüş yaparken eski evlerin ve şirin balıkçı teknelerinin arasında nostaljik bir yürüyüş yapabilirsin. Bu özellikleriyle Garipçe, İstanbul'un saklı kalmış güzelliklerinden biri.

Garipçe Kalesi, köyün en dikkat çekici tarihi yapılarından biri. Osmanlı döneminde inşa edilen kale, boğazın savunması için inşa edilmiş. Kalesinin surlarından büyüleyici deniz ve doğa manzaralarına şahit olacaksın. Köyün sahilinde yer alan balık restoranları da taze ve lezzetli deniz ürünleriyle gastronomi meraklıları için ideal yerler. Garipçe'nin sıcak atmosferi ve doğal güzellikleri şehrin kalabalığından uzaklaşarak yorgunluk atmak için ideal. Özellikle hafta sonları ve tatil günlerinde İstanbul'dan bir süre uzaklaşıp huzurlu dolu bir gün geçirmek isteyenler için Garipçe’ye uğrayabilirsin.

Konum Linki

55. İstinye

İstinye  sahil akşam görünümü

Sarıyer ilçesinde yer alan İstinye ve sahili, Boğaziçi'nin en güzel manzaralarını izleyebileceği  popüler bir dinlenme ve eğlence alanı. İstanbul'un yoğun hayatından uzaklaşıp rahatlamak isteyenler için keyifli bir kaçış noktası olan sahil boyunca yürüyüş parkuru, bisiklet parkurları ve parklar bulabilirsin. İstinye sahili, özellikle sonları ailelerinin ve arkadaş gruplarının piknik yapmak, yürüyüşe çıkmak veya sadece deniz manzarasının tadını çıkarmak için tercih ettiği bir yerlerin başında geliyor. Deniz manzaralı şık restoran ve kafelerde de dünya mutfaklarından yemekler tadarak da güzel zaman geçirebilirsin.

İstinye, tarihi ve modern binaların bir arada bulunduğu manzarasıyla da dikkat çekiyor. İstinye'nin sahil kesiminde yer alan iskele, hem nostaljik bir havaya sahip hem de bölgenin en popüler marinasına ev sahipliği yapıyor. Burada lüks yatlar ve teknelerle birlikte balıkçı teknelerinin de fotoğraflarını çekebilirsin. İskelede yürüyüş yaparak, balık tutabilir veya İstanbul Boğazı'nın muhteşem manzarasını izleyebilirsin. Ayrıca  İstinye sahilinde özellikle yaz aylarında düzenlenen çeşitli etkinlikler ve festivallere katılarak da güzel zaman geçirebilirsin.

Konum Linki

56. Silivri

silivri dalga kıran akşam vakti havadan görünümü

İstanbul'un batı yakasında yer alan Silivri, Marmara Denizi kıyısında tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor. Tarihi M.Ö. 7. yüzyıla kadar uzanan Silivri, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde de önemli bir yerleşim merkeziydi. Özellikle Osmanlı döneminde İstanbul'a yakınlığı nedeniyle tarım ve ticaret merkezi olarak öne çıkan Silivri, günümüzde ise geniş kumsalları, tarihi yapıları ve modern yaşam alanlarıyla dikkat çekiyor.

Silivri'nin tarihi yapıları ve kültürel mirası, ilçenin zengin geçmişine ışık tutuyor. Silivri Kalesi, Bizans döneminden kalma önemli bir tarihi yapı ve ilçenin simgelerinden biri. Ayrıca Osmanlı döneminden günümüzde hala ayakta duran Mimar Sinan'ın eseri Kısa Köprü ve Kurşunlu Han da Silivri’nin ilgi çeken diğer tarihi yapılar arasında. İlçede yer alan tarihi camiler, hamamlar ve çeşmeleri keşfederek de Silivri'nin tarihi dokusunu görebilirsin. Silivri'nin tarihi çarşısı, geleneksel dükkanları ve pazarları ise hem alışveriş hem de kültürel bir gezi deneyimi sunuyor..

Silivri, doğal güzellikleri ve modern yaşam olanaklarıyla da dikkat çekiyor. Marmara Denizi'ne kıyısı olan ilçenin geniş ve temiz plajları yaz aylarında özellikle İstanbullular için popüler kaçış noktaları. Silivri'nin sahil şeridi; yürüyüş yolları, parklar, kafeler ve restoranlarıyla ziyaretçilere keyifli vakit geçirme imkanı sunuyor. Ayrıca Silivri'nin çevresinde bulunan doğal alanlar da piknik ve doğa yürüyüşleri için ideal mekanlar.

Konum Linki

57. Çatalca

Çilingoz Plajı çatalca

İstanbul'un batısında yer alan Çatalca, Marmara Denizi'ne kıyısında uzanıyor ve Trakya'nın giriş kapısı konumunda. Çatalca, İstanbul'un en büyük alana sahip ilçelerinden biri ve yemyeşil ormanlarla şehir hayatından kaçmak isteyenler için ideal bir adres. Çatalca'nın kuzeyindeki köyleri de keşfe çıkarak geleneksel köy hayatını yakından görebilirsin. Çatalca, tarihi dokusuyla çok zengin bir ilçe. Bölge, Osmanlı İmparatorluğu'ndan kalma birçok tarihi eserine ev sahipliği yapıyor. Özellikle Kanuni Sultan Süleyman'ın Ferhat Paşa Camii ve Bizans dönemine ait su kemerleri, ilçenin en önemli tarihi mirasları arasında. İnceğiz Mağaraları ise bölgenin doğal güzelliklerini gözler önüne seriyor.

Tarım alanları konusunda da çok zengin olan Çatalca’nın pazarlarında taze ve organik ürünler alabilir veya el sanatı ürünlerini inceleyebilirsin. Çatalca, hem doğal güzellikleri hem de kültürel ve ekonomik olanaklarıyla öne çıkan İstanbul'un keşfedilmeye değer yerlerinden biri. 

Konum Linki

Avrupa Yakası’nı bitirdikten sonra sana önerimiz şehrin diğer yakasını keşfetmen. Anadolu Yakası’nda gezilecek yerler linkine tıklayarak rotanı oluşturabilirsin.


ipekincir
İpek İncir
594 Yazı
Marmara Üniversitesi Reklam bölümünde yüksek lisans yaptı. Eğitimini tamamlamak için bir süre Londra’ya gitti. Otomotiv, sağlık, turizm sektörü gibi birçok farklı alanda içerik üretti. Şimdi ise Enuygun ekibinin bir parçası olarak seyahat yazıları yazıyor.
Yorum Yap
Yorumlar
Bu yazı için henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorumu yapan sen ol.
Uzman Yazarlar

10 milyondan fazla kullanıcı, seyahatini Enuygun’la planlıyor!

Hemen İndir

App Store'dan

indirin

Google Play

'DEN ALIN

AppGallery

ile KEŞFEDİN