Türkiye'nin en büyük adası ve Çanakkale’nin en turistik yeri olan Gökçeada, modern dünyanın kalabalığından uzakta dinlendirici bir tatil yapmak için ülkemizdeki en özel adreslerden biri.
El değmemiş doğal güzellikleri, kentsel sit alanı olarak koruma altına alınmış tarihi köyleri, sahil boyunca sıralanan balıkçı restoranları ve kaliteli butik otellerden aile pansiyonlarına kadar gelişmiş turizm olanaklarıyla Gökçeada, her yıl binlerce turisti ağırlıyor. Hem günübirlik geziler ve tekne turlarıyla keşfe çıkabileceğiniz hem de unutulmaz bir tatil yapabileceğiniz Gökçeada’da gezilecek yerleri bu yazımızda bulabilirsiniz. Gitmeden önce aklınızda oluşabilecek birkaç soruyu da kısaca yanıtlayalım:
Gökçeada’da kaç gün kalınır?
Gökçeada'nın tam anlamıyla tadını çıkarmak ve adanın farklı yerlerini keşfetmek için en az 3-4 gününüzü ayırmanızı öneriyoruz. Bu sürede hem doğal güzellikleri hem de tarihi ve kültürel yerleri tam olarak keşfedebilirsiniz.
Gökçeada’dan ne alınır?
Gökçeada’dan ada kurabiyesi, ada balı, keçi peyniri, şarap ve zeytinyağı alabilirsiniz.
Gökçeada’da ne yenir?
Adada tadına bakmadan dönmemeniz gereken birçok lezzet bulunuyor. Bunlar kuzu pirzola, oğlak kapama, oğlak tandır, ahtapot ızgara ve kuzu ciğerin tadına bakmadan dönmemenizi öneriyoruz.
Gökçeada ziyaretinizde arabaya ihtiyacınız var mı?
Adada gezilecek yerler merkezde olmadığı için araca ihtiyacınız olabilir. Köyleri, birbirinden güzel koy ve plajları gezmek için araç kiralama hizmetini linke tıklayarak alabilirsiniz.
Gökçeada'nın güney bölümünde yeşil ve mavinin birbirine karıştığı en özel yerlerden biri olan Laz Koyu, adanın en popüler turistik noktalarından biri konumunda. Gökçeada merkezinden yaklaşık 20 dakikalık bir yolculukta ulaşabileceğiniz koy; balık sürülerini bile görebileceğiniz berrak denizi, ince kumlu uzun sahili ve rüzgârlardan etkilenmeyen konumuyla çocuklu aileler için de ideal bir denize girme alanı.
Gökçeada’nın en güzel koylarından biri olarak gösterilen Laz Koyu’nda güneş şemsiyesi ve şezlong kiralayabileceğiniz, atıştırmalıkları alabileceğiniz bir tesis de hizmet veriyor. Çevresini saran doğal güzellikler arasında, huzurlu bir ortamda hem kamp ve piknik yapmak hem de doğa yürüyüşlere çıkmak için tercih edilen Laz Koyu’nu yaz aylarında her zaman bulabileceğiniz tekne turlarıyla da yakından görebilir ve masmavi denizin tadını çıkarabilirsiniz.
Gökçeada'nın en hareketli turistik noktalarından biri olan Kuzu Limanı, hem deniz manzaralı butik ve apart otelleri hem de altın kumlarla süslü büyüleyici plajıyla çok ilgi görüyor. Adada tertemiz denizinin tadını çıkarabileceğiniz en özel yerlerden olan Kuzu Limanı’nda şezlong ve güneş şemsiyesi kiralayabileceğiniz turistik tesislerden taze mevsimlik balıklar ve yöresel mezeler tadabileceğiniz restoranlara, yorgunluk atabileceğiniz kaliteli kafelere veya yüzlerce çeşit el yapımı hediyelik eşya alabileceğiniz dükkanlara kadar pek çok olanak da bulmanız mümkün. Gökçeada merkezine sadece 5 kilometre uzaklıkta yer alan Kuzu Limanı’nda hem günübirlik geziler hem de her bütçeye uygun Gökçeada otelleri seçeneklerinden birinde dinlendirici bir yaz tatili yapabilirsiniz.
Çevresi sarp kayalarla çevrili çok özel bir doğa cenneti olan Mavi Koy, Gökçeada’da mutlaka keşfetmeniz gereken yerler arasında. Zor bir kara ulaşımı olduğu için yaz aylarında bile oldukça sakin bir atmosfere sahip olan Mavi Koy, ismini de balık sürülerini bile net bir şekilde görebileceğiniz kristal berraklığındaki masmavi denizinden alıyor.
Yüzlerce balık çeşidine ev sahipliği yapan ve Gökçeada'da düzenlenen tekne turlarının ana merkezlerinden biri olan Mavi Koy’da ahtapotlar, yengeçler ve rengarenk balıklar arasında harika su altı fotoğrafları çekebilirsiniz. Büyüleyici deniz canlısı çeşitliliğiyle Türkiye'nin ilk su altı milli parkının da bir parçası olan koyun çevresinde ise binlerce yılda şekillenmiş ilginç kayalar üzerinden büyüleyici gün batımı manzaralarının tadını çıkarabilirsiniz.
Gökçeada'nın kuzey bölümünde uzanan ve çakıl taşlı bir sahile sahip olan Marmaros Plajı, adanın en sevilen ve ünlü plajlarından biri. Etkileyici bir doğa harikası olan Marmaros Şelalesi’ne yaklaşık 1 saatlik bir yürüyüş mesafesinde bulunan plajın tertemiz sularında tüm gün denizin ve güneşin tadını çıkarabilir; plajın çevresini saran zeytin ve çam ağaçları altında piknik yaparak yılın bütün yorgunluğunu atabilirsiniz. Çevresindeki yemyeşil ormanlarda donanımlı kamp alanlarına da ev sahipliği yapan Marmaros Plajı, Gökçeada’nın kuzey bölümünde Saros Körfezi manzaraları eşliğinde denize girebileceğiniz en güzel noktalardan biri.
Gökçeada'nın batı ucunda bulunan ve çok sevilen bir gezi alanı olan Gizli Liman’da hem ince kumlu uzun sahilde denizin tadını çıkarabilir hem de tekne gezilerine katılarak adanın 91 kilometrelik kıyı şeridini keşfe çıkabilirsiniz. Arkası çam ormanları önü ise masmavi deniz ile çevrili liman, Gökçeada'da büyüleyici gün batımı manzaralarını en güzel izleyebileceğiniz noktalardan biri olduğu için fotoğrafçılar tarafından da sıkça ziyaret ediliyor. Sahil kenarında sıralanan balık restoranlarında mevsimlik taze balıklar tadarak keyifli bir akşam geçirebileceğiniz Gizli Liman’ı keşfettikten sadece 3 kilometre uzaklıkta bulunan Uğurlu Köyü’ne de uğrayabilir, hem köylülerin ürettiği organik ürünleri alabilir hem de geleneksel Gökçeada köy yemeklerini tadabilirsiniz.
Gökçeada’nın en kuzeyindeki koy olan küçük Yıldız Koyu, binlerce yılda doğal yollarla şekillenmiş çarpıcı kaya oluşumları ve benzersiz su altı zenginlikleri ile mutlaka keşfetmenizi önerdiğimiz yerlerden biri. Mavi Koy ile birlikte Gökçeada Sualtı Milli Parkı'nın bir parçası ve zengin balık çeşitliliğiyle ünlü olan Yıldız Koyu’nda uzman dalgıçlarla birlikte tüplü veya tüpsüz dalışlar yaparak unutulmaz bir gün geçirebilirsiniz. Yıldız Koyu’nda Saros Körfezi manzaraları eşliğinde kayalar üzerinde güneşlenebilir ve özellikle gün batımlarında tablo güzelliğinde fotoğraflar çekebilirsiniz. Koyun çevresinde donanımlı kamp alanları, mevsimlik balıklar tadabileceğiniz küçük balık restoranları ve dinlenme tesisleri gibi olanaklar da bulmanız mümkün.
Adanın güney tarafında uzanan ve bölgenin en sakin denize girme noktalarından biri olan Gökçeada İncekum Plajı, ismini aldığı incecik kumlu sahiliyle kalabalıklardan uzakta doyasıya yüzmek için ideal bir adres. Gökçeada merkezinden yaklaşık 10 dakikalık bir yolculukla kolayca ulaşabileceğiniz plajda hiçbir tesis hizmet vermediği için gelirken yanınızda yiyecek ve içecek gibi ihtiyaçlarınızı getirmenizi öneririz. Yıl boyu sessiz ve huzurlu atmosferini korumayı başaran Gökçeada İncekum Plajı’nda çocuklarınızla sakin bir atmosferde eğlenceli bir deniz günü geçirebilir, doğa yürüyüşlerine çıkabilir ve birkaç gün kamp yaparak dinlendirici bir tatil yapabilirsiniz.
Gökçeada'nın en bilinen ve hareketli plajı olan Aydıncık Plajı, neredeyse 1,5 kilometreyi bulan altın renkli kumlarla süslü sahili ve gelişmiş turizm olanaklarıyla çok ilgi görüyor. Rüzgârlı havasıyla uçurtma sörfü, rüzgâr sörfü, deniz paraşütü, yelken ve kano gibi su sporları yapmak için adadaki en ideal yer olan Aydıncık Plajı’nda güneş şemsiyesi ve şezlong kiralayabileceğiniz turistik tesislerden kafelere, balık restoranlarından ve eğlence merkezlerine kadar pek çok olanak da bulmanız mümkün.
Bazı zamanlar dalgasız bir havuzu andıran denize, bazı zamanlarda ise su sporları yapmaya uygun rüzgârlı bir havaya sahip olan Aydıncık Plajı’nda çeşitli sörf okulları da hizmet veriyor. Gökçeada'nın önemli tabiat harikalarından olan Tuz Gölü'nün hemen yanı başında uzanan plajda denizin tadını çıkardıktan sonra doğa yürüyüşlerine çıkarak hem Tuz Gölü hem de Gökçeada Kaya Mezarı’nı keşfe çıkabilirsiniz.
Gökçeada merkezine sadece 4 kilometre uzaklıkta, Yıldız Koyu ve Mavi Koy’a kısa bir yürüyüş mesafesinde yer alan Kaleköy, adanın en hareketli turistik noktalarından biri. Gökçeada'nın deniz kenarındaki tek köyü olmasıyla ünlü olan ve yüzlerce yıl boyunca adanın ana limanına ev sahipliği yapan Kaleköy; kaliteli butik otelleri, apart otelleri ve pansiyonlarıyla adada tatil yapmak için en çok tercih edilen yerler arasında.
Sert rüzgârlardan korunan sahiliyle yat ve teknelerin önemli mola noktalarından biri haline gelen Kaleköy, ballık bolluğuna sahip deniziyle balık avlama turları ve sahilinde sıralanan salaş balık restoranlarıyla da insanları kendine çekiyor. Kaleköy Liman’ında düzenlenen saatlik ve günübirlik turlarla Gökçeada kıyılarını keşfe çıkabilir, tüplü ve tüpsüz dalış etkinliklerine katılarak ise muhteşem su altı fotoğrafları çekebilirsiniz. Sahil restoranları, yol üstü kafeleri, çay bahçeleri ve el sanat ürünleri alabileceğiniz hediyelik eşya dükkanlarıyla günübirlik bir gezi yapmak için de ideal bir adres olan Kaleköy, Gökçeada’da ilk uğramanız gereken yerlerden.
Gökçeada'da planı olarak kurulan köylerden biri olan Eşelik Köyü, baraj suları altında kalan Biga ilçesindeki Eşelek Köyü sakinlerinin yerleştirildiği, adanın en güzel köylerinden biri. Çevresi verimli arazilerle çevrili olduğu için bölgenin tarım merkezlerinden biri haline gelen Eşelek Köyü, hem yöresel lezzetler sunan restoranları hem de Gökçeada'nın en popüler plajlarından olan Aydınlık Plajı’na 5 dakikalık yürüyüş mesafesindeki güzel konumuyla tatiller için ideal bir adres. Küçük butik oteller ve aile pansiyonları gibi konaklama alternatifleri bulabileceğiniz, sessiz atmosferinde keyifli bir gezi veya yaz tatili yapabileceğiniz Eşelek Köyü, aynı zamanda uçurtma sörfü ve rüzgâr sörf gibi su sporları yapmak için Aydınlık Plajı’na gelen turistler tarafından da konaklamak için tercih ediliyor.
Eski Bademli Köyü’nün bulunduğu yüksek tepenin hemen altındaki düzlükte 1984 yılında kurulan Yeni Bademli Köyü, ev konforunda tatil yapabileceğiniz aile pansiyonları ile Gökçeada'da ailelerin konaklamak için en çok tercih edilen yerlerin başında geliyor. Giresun, Samsun ve Trabzon gibi şehirlerden gelen ailelerin yerleştiği köy, aynı zamanda verimli tarım alanlarıyla da ünlü.
Organik ürünlerle hazırlanan köy yemekleri tadabileceğiniz küçük restoranları, huzurlu atmosferin tadını çıkarabileceğiniz kır bahçelerinin yanı sıra hareketli turistik merkez Kaleköy ve Gökçeada Sualtı Milli Parkı’na kısa bir yürüyüş mesafesinde yer almasıyla da ilgi gören Yeni Bademli Köyü’nde hem denizin hem de el değmemiş doğal güzelliklerin tadını çıkarabilirsiniz. Köyün otantik çarşısında el yapımı hediyelik eşyalardan köyde yetiştirilen organik ürünlere kadar pek çok seçenek bularak güzel bir alışveriş de yapabilirsiniz.
Gökçeada'nın en sevilen gezi alanlarından biri olan Tepeköy, adanın günümüzde de sessiz ve huzurlu atmosferini koruyan tarihi Rum köylerinden biri. Köyde panoramik deniz manzaralarına hakim yüksek tepede uzanan ve ismini de 600 yıllık çınar ağaçlarından alan Çınaraltı ise güzel restoranları, kır bahçeleri ve yürüyüş parkurları ile Gökçeada’da tatil yapan yerli ve yabancı turistlerin mutlaka uğradığı yerlerden.
Saros Körfezi’nden Semadirek Adası’na kadar uzanan panoramik deniz manzaraları eşliğinde çayınızı yudumlayabileceğiniz Tepeköy Çınaraltı’nda organik ürünlerle hazırlanan kahvaltılar ve yöresel Gökçeada yemekleri tadarak güzel bir gün geçirebilirsiniz. Tepeköy gezinizde anıt niteliği taşıdığı için koruma altına alınan ve yaşları 175 ile 600 arasında değişen çınar ağaçlarını da yakından görmeyi unutmayın.
Tarihi ismi Panaghia olan Gökçeada'nın merkezi, adanın en fazla nüfus yoğunluğuna sahip ve turizm olanakları en gelişmiş yerlerinden biri. Çınarlı Mahallesi, Yeni Mahalle ve Fatih Mahallesi'nden oluşan merkezde bir zamanlar Rumlar ile Türkler bir arada yaşıyordu. Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda Rum döneminden kalan yüzlerce yıllık taş evler ve Aya Panayia Kilisesi gibi tarihi yapıların yanı sıra 1813 yılı yapımı Gökçeada Merkez Camii gibi etkileyici tarihi hazineleri de yakından görebilirsiniz.
Hareketli çarşıda Gökçeada’nın köylerinde yetiştirilen organik meyveler ve sebzelerin yanında kekik, adaçayı, zeytin ve zeytinyağı ürünleri alabilir; yüzlerce yıllık taş evlerin restore edilmesiyle hizmete açılan restoranlarda ise geleneksel Gökçeada yemekleri tadabilir veya bir yol üstü kafelerinde keyifli bir mola verip dibek kahvenizi yudumlayarak manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.Kahvenizi yudumlarken Gökçeada’da tatil yapmak için cezbedici sebepler yazımıza da göz atmanızı öneriyoruz.
Gökçeada'nın en güzel Rum köyü olarak gösterilen Zeytinliköy, gezinizde mutlaka görmenizi önerdiğimiz yerler arasında. Sessiz ve huzurlu atmosferinin yanı sıra köy, asırlık çınar ağaçları altında kahvenizi yudumlayabileceğiniz küçük kahvehaneleri ve Rumlardan kalan tarihi taş mimarili evleriyle de çok ilgi görüyor. Arnavut kaldırımlı dar sokaklarında keyifle gezebileceğiniz ve harika fotoğraflar çekebileceğiniz Zeytinliköy’de günümüzde sadece 50 civarı hane yaşıyor.
Yaz aylarında düzenlenen doğa yürüyüşleri ve fotoğrafçılık safarilerinin vazgeçilmez adreslerinden biri haline gelen Zeytinliköy’de Gökçeada'nın en eski kilisesi olan Agios Georgios Kilisesi’ni gezebilir, küçük lokantalarda yöresel ada yemekleri tadabilir veya akşamları tarihi meyhanelerde canlı müzik eşliğinde eğlenceli zaman geçirebilirsiniz. Küçük butik oteller ve aile pansiyonlarının da hizmet verdiği köyün ismini aldığı zeytin bahçelerinden gezmeyi ve organik zeytinyağı ile yapılan ürünleri satın almayı da unutmayın.
Büyüleyici doğal güzellikleriyle ünlü Gökçeada'nın en çok ziyaret edilen tabiat harikası olan Tuz Gölü, adanın güney bölümündeki en popüler plajlardan biri olan Aydıncık Plajı’na kısa bir yürüyüş mesafesinde. 1 kilometre genişliğe ve yaklaşık 1 metre derinliğe sahip küçük göl; bembeyaz manzarası, 80'den fazla kuş türü ve ev sahipliği yaptığı sevimli flamingolarla görülmeye değer bir manzara sunuyor.
Fotoğraf çekmekten hoşlananların Gökçeada’da ilk uğraması gereken yerlerden biri olan ve hem rehberli doğa yürüyüşleri hem de minibüslerle kolaylıkla ulaşabileceğiniz Gökçeada Tuz Gölü, binlerce yılda rüzgârlar tarafından yığılan kum tepeleri ile doğal yollarla oluşmuş. Ada halkının tuz ihtiyacını da karşılayan ve kar yağmış gibi görünen bembeyaz manzarasıyla dikkat çeken göl, Çanakkale’de düzenlenen kuş gözlem turlarının da önemli mola noktalarından biri. Tuzu ve siyah çamurunun cilt rahatsızlıklarına iyi geldiği bilinen Gökçeada Tuz Gölü, yılın her dönemi şifa arayan insanlar tarafından da ziyaret ediyor.
Gökçeada’da her doğa tutkununun mutlaka görmesini önerdiğimiz büyüleyici bir doğa harikası olan Marmaros Şelalesi, aynı zamanda çok zengin bir tatlı su kaynağı. Yılın her mevsimi düzenlenen trekking turları ve fotoğrafçılık gezilerinin ana merkezi olan etkileyici şelale, çevresini saran endemik bitki türleri ile tropik bir cenneti andırıyor. Halk arasında Marmaros Büyük Şelale olarak da bilinen doğa harikası, binlerce yılda rüzgârlar ve sularla şekillenmiş 40 metrelik sarp kayalar arasından dökülen bembeyaz sularıyla harika fotoğraflar çekme fırsatı sunuyor. Marmaros Şelalesi; iyi düzenlenmiş trekking parkurları, kaya tırmanma ve donanımlı kamp alanlarıyla Gökçeada’da doğanın içinde zaman geçirmek için gidebileceğiniz en özel noktalardan biri.
Türkiye'nin en ilginç milli parklarından biri olan ve Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı tarafından 1999 yılında kurulan Gökçeada Sualtı Milli Parkı, Kuzu Limanı ile Kaleköy arasındaki kıyı şeridinde geniş bir alanı kapsıyor. Hem dalış meraklıları hem de deniz tutkunlarının mutlaka keşfe çıkmasını önerdiğimiz milli park, aynı zamanda Türkiye'nin ilk ve tek su altı milli parkı olmasıyla da dikkat çekiyor. Büyüleyici Yıldız Koyu ve Mavi Koy’u da kapsayan Gökçeada Sualtı Milli Parkı, binlerce yılda oluşmuş çarpıcı mağaraların yanı sıra yunuslardan Akdeniz fokları ve deniz kaplumbağalarına kadar 180’den fazla canlı türü ile Gökçeada’nın tüplü ve tüpsüz dalış turlarının ana merkezlerinden biri.
Su altındaki hiçbir yaşayan organizmanın çıkarılmasına izin verilmeyen ve uzmanlarla birlikte dalışlar yapabileceğiniz Gökçeada Sualtı Milli Parkı’nda kristal berraklığındaki denizde rengarenk balık sürüleriyle yüzebilir ve muhteşem su altı fotoğrafları çekebilirsiniz. Pek çok deniz canlısının üreme ve yumurtlama alanı olan milli parka mayıs ve haziran aylarında giderseniz, bölgeye uğrayan kaşalot balinalarını da görme şansı bulabilirsiniz.
Saros Körfezi girişinde, balık geçiş bölgesinde yer alan, benzersiz bir su altı zenginliğine sahip olduğun için Türkiye'nin ilk ve tek su altı milli parkına da ev sahipliği yapan Gökçeada'da en sevilen aktivite de tüplü ve tüpsüz dalışlar yapmak. Gökçeada merkezinde Barbaros Caddesi üzerinde hizmet veren dalış merkezinde uzmanlardan kısa eğitimler alarak benzersiz deniz manzaraları ve nadir görülen deniz canlıları arasında Gökçeada Sualtı Milli Parkı’nda dalışlar yaparak unutulmaz bir deniz günü yaşayabilirsiniz. Kaleköy Limanı’ndan hareket eden teknelerde düzenlenen dalış etkinlikleri, özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin çok ilgisini çekiyor.
Gökçeada'nın en ünlü simgesel doğa harikalarından biri olan ve adanın büyüleyici manzarasına tamamlayan Peynir Kayalıkları, Kuzu Limanı’nın yanındaki Kaşkaval Burnu’nda görülmeye değer bir manzara sunuyor. Her fotoğraf ve doğa tutkununun mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri olan, binlerce yılda sert dalgalar ve rüzgârlarda şekillenen Peynir Kayalıkları, üst üste dizilen beyaz peynir parçalarını andırıyor ve ismini de buradan alıyor.
Gökçeada çevresinde düzenlenen tekne turlarının da en sevilen mola noktalarından biri haline gelen ve sanki insan eliyle özenle yapılmış gibi görünen Peynir Kayalıkları’nın özellikle gün doğumu ve gün batımlarında muhteşem fotoğraflarını çekebilir, berrak denizde benzersiz kaya manzaraları eşliğinde kendinizi masmavi sulara bırakarak unutulmaz bir yüzme deneyimi yaşayabilirsiniz.
Gökçeada'nın başka bir keşfedilmeye değer Rum köyü olan Dereköy, adanın batı bölümünde çok güzel bir konumda yer alıyor. Bir zamanlar Gökçeada'nın en kalabalık köyü olan ve Türkler ile Rumların bir arada yaşadığı Dereköy, dar sokaklarında sıralanmış yüzlerce yıllık taş evleri ve otantik atmosferiyle büyülü bir manzaraya sahip.
Ünlü Osmanlı denizcisi Piri Reis'in 16. yüzyılda konakladığı yerlerden biri olmasıyla da ünlü olan Dereköy’de günümüzde yaklaşık 150 hane yaşıyor. Rum döneminden kalan tarihi kiliseleri, birbirinden güzel taş evleri ve çam ağaçları içinde uzanan yürüyüş yollarıyla günübirlik gezilerin en sevilen adreslerinden biri haline gelen Dereköy, organik ürünlerle hazırlanan köy kahvaltıları ve geleneksel Gökçeada lezzetleri tatmak isteyen gastronomi meraklıları tarafından da sıkça ziyaret ediliyor.
Her köşesi birbirinden güzel plajlarla çevrili olan Gökçeada'da keyifli bir deniz günü yaşayabileceğini sevilen plajlardan biri de en sıcak yaz aylarında bile serin kalan sularıyla ünlü Uğurlu Plajı. İnce kumlu uzun sahiliyle dikkat çeken plaja adanın en güzel köylerinden olan Uğurlu Köyü’nden kısa bir yürüyüşle, ada merkezinden ise 30 dakikalık bir minibüs yolculuğuyla kolayca ulaşabilirsiniz.
Gökçeada'nın batı bölümünde yer alan Uğurlu Plajı, aynı zamanda adada en güzel gün batımı manzaraları sunan yerlerinden biri olduğu için yılın her mevsimi fotoğrafçıları da kendine çekiyor. Gökçeada'nın en popüler kamp alanlarına ev sahipliği yapan ve 80 metreyi bulan sahil genişliğiyle Gökçeada'nın en büyük plajı olan Uğurlu Plajı’nda denizin tadını çıkardıktan sonra Uğurlu Köyü’ne uğrayarak otantik atmosferini koruyan köyü keşfe çıkabilir ve geleneksel köy yemekleri tadabilirsiniz.
Gökçeada'nın ilk iskanlı köyü olmasıyla bilinen ve 1960'lı yıllarda Trabzon'daki Şahinkaya Köyü halkının yerleştirilmesi için kurulan Şahinkaya Köyü, ismini de Trabzon'daki eski köyden alıyor. Zamanla göç veren köy, günümüzde terkedilmiş evlerinin yanı sıra sessiz ve huzurlu atmosferiyle de doğa yürüyüşlerinin sevilen adreslerinden biri haline gelmiş durumda. Günümüzde sadece 5 ailenin yaşadığı Şahinkaya Köyü’nde büyük şehirlerin kalabalıklarından uzakta yılın yorgunluğunu atabilir, tertemiz havada trekking turlarına katılabilir ve harika fotoğraflar çekebilirsiniz.
Kapıkaya Plajı ile Uğurlu Plajı arasında yer alan ve adanın güney bölümünde uzanan Yuvalı Plajı; adalet, sağlık ve milli eğitim bakanlıklarının turistik tesislerine ev sahipliği yaptığı için oldukça hareketli. Adalet Bakanlığı dışındaki tesislerden halkın da faydalanabildiği Yuvalı Plajı; gelişmiş turizm olanakları, tertemiz denizi ve ince kumlu sahiliyle keyifli bir gün geçirmek için gidebileceğiniz en güzel yerler arasında. Berrak sularında şnorkelli dalışlar yapabileceğiniz plajda mevsimlik deniz ürünleri tadabileceğiniz restoranlar, kafeler ve sahil bahçeleri gibi olanaklar da bulabilirsiniz.
Hem rehberli trekking turları hem de fotoğrafçılık gezileriyle keşfe çıkabileceğiniz Gökçeada’nın tarihi Rum köyleri, her biri kentsel sit alanı olarak koruma altına alınmış görülmeye değer yerler. Eski Bademli, Zeytinliköy, Tepeköy, Dereköy gibi bir zamanlar çoğunlukla Rumların yaşadığı ve günümüzde terk edilmiş olan huzurlu köylerde iki katlı ahşap ve taş mimarili evler arasında Gökçeada gezinizin en güzel fotoğraflarını çekebilirsiniz.
Rumların köylerde yaşadığı dönemden kalan tarihi kiliseler, devasa çamaşırhaneler ve birbirinden güzel taş evleri yakından görebileceğiniz gezinizde seyir alanlarında da panoramik doğa ve deniz manzaralarına şahit olabilirsiniz. Günümüzde az sayıda hanenin yaşadığı köyler, asırlık çınar ağaçları altında sunulan organik ürünlerle hazırlanan hafta sonu kahvaltılarıyla da çok ilgi görüyor. Bazı taş evlerin butik otel ve pansiyon olarak hizmet verdiği Gökçeada Rum köylerinin otantik atmosferinde isterseniz birkaç gün konaklayabilir veya bisiklet kiralayarak bu huzurlu köyleri keyifle gezebilirsiniz.
Kendine özgü zengin bir tarihe ve kültüre sahip olan Gökçeada’yı tanımak için 2017 yılında hizmete açılan Gökçeada Kent Müzesi'ne mutlaka uğramanızı öneririz. Tarihi Kentler Birliği tarafından 2018 yılında en iyi kent müzesi seçilen ve geniş koleksiyonları ile sizi büyüleyecek olan Gökçeada Kent Müzesi'nde bir dönem Rumlar ve Türklerin birlikte yaşadığı adanın tarihi, kültürü, gelenekleri, mutfağı, el sanatı ürünleri ve yüzlerce yıllık gündelik eşyalarını inceleyebilirsiniz. Gökçeada tarihini anlatan metinler ve fotoğraflardan el yapımı maket gemilere kadar pek çok objeyi görme şansı bulabilirsiniz.
Çalışma saatleri
Giriş ücreti
Gökçeada'nın en güzel manzaraya sahip köyü olmasından dolayı adayı gezen yerli ve yabancı turistlerin mutlaka ziyaret ettiği Bademli Köyü, Yeni Bademli kurulduktan sonra Eski Bademli Köyü olarak anılıyor. Gökçeada'nın kentsel sit alanı olarak koruma altına alınmış dört köyünden biri olan Eski Bademli Köyü’nü gezerken hemen karşısındaki Semadirek Adası’nın büyüleyici manzaraları eşliğinde gün batımlarında kartpostal güzelliğinde manzaralar izleyebilirsiniz.
Büyüleyici Saros Körfezi ve ada manzaraları eşliğinde romantik akşam yemekleri tatmak için de Gökçeada'da ilk uğramanız gereken yer olan Eski Bademli Köyü, ismini de her yerde karşınıza çıkacak badem ağaçlarından alıyor. Organik ürünlerle hazırlanan kahvaltılar tadabileceğiniz kır bahçelerinin yanı sıra Rum aileler tarafından işletilen kafeler ve meyhanelerin de hizmet verdiği Eski Bademli Köyü’nün çarşında el yapımı hediyelik eşyalar alarak keyifli bir tatil alışverişi de yapabilirsiniz.
Gökçeada'nın en büyük Rum köyü ve kentsel sit alanı olarak korunan dört köyünden biri olan Dereköy'de en çok ziyaret edilen tarihi yerlerden Aya Marina Kilisesi, hem Gökçeada'ya gezen yabancı turistlerin hem de tarih ve kültür meraklılarının ilgisini çeken bir tarihi hazine. Onlarca taş mimarili tarihi evin süslediği köyde büyüleyici bir manzara sunan kilise, 19. yüzyılda Rum ustalar tarafından inşa edilmiş etkileyici tasarımıyla dikkat çekiyor.
Rumların adayı terk etmesinden sonra kaderine terk edilen ve son yıllarda aslına uygun olarak restore edildikten sonra tekrar ziyarete açılan Rum Ortodoks kilisesi; dikdörtgen planlı taş mimarisi, iç bölümlerini süsleyen birbirinden ilginç dini motifleri ve çarpıcı dekorasyonlarıyla sanat meraklılarının da keyifle gezebileceği Gökçeada’nın tarihi kiliselerinden biri.
Gökçeada'nın en çok ziyaret edilen tarihi hazinelerinden biri olan Yeni Bademli Höyük, adanın en hareketli turistik noktalarından Kaleköy’e kısa bir yürüyüş mesafesinde güzel bir konumda yer alıyor. Adanın en eski yerleşim alanlarından olan ve tarihi M.Ö. 3000'li yıllara uzanan höyükte 1960'lı yıllardan beri yapılan arkeolojik kazı çalışmalarında pek çok paha biçilmez eser bulundu.
Ege Bölgesi’ndeki önemli Erken Tunç Çağı dönemi yerleşim yerlerinden biri olduğu düşünülen ve yaklaşık 15.600 metrekarelik bir alanı kapsayan Yeni Bademli Höyük, dikdörtgen planlı olarak moloz ve kesme taşlarla inşa edilmiş yaşam alanlarıyla görülmeye değer tarihi manzaraya sahip. Tüm dünyadan arkeoloji meraklılarının ilgisini çeken ve bulunduğu konumdan panoramik fotoğraflar da çekebileceğiniz Yeni Bademli Höyük, sizi Erken Tunç Çağı dönemine unutulmaz bir yolculuğa çıkaracak.
Gökçeada'nın en çok ziyaret edilen tarihi köyü olan Dereköy'de mutlaka uğramanızı önerdiğimiz yerlerden biri de kesme ve moloz taşlarla dikdörtgen planlı olarak inşa edilen yüzlerce yıllık Tarihi Rum Çamaşırhanesi. Rum döneminde adada kullanılan en büyük çamaşırhane olan ve sağlam mimarisiyle günümüze kadar sağlam ulaşmayı başaran devasa yapı, güzel taş mimarisi ve otantik atmosferiyle turistlerin de çok ilgisini çekiyor. Dereköy’ün tarihi Rum evleri ve kiliselerini gezerken Tarihi Rum Çamaşırhanesi’ne de uğramayı unutmayın.
Gökçeada’dan sadece 25 kilometre uzaklıkta, adanın en batı ucundaki yerleşim olan Uğurlu Köyü; yaz aylarında yüzlerce insanı kendine çeken Uğurlu Plajı, huzurlu atmosferi ve gelişmiş turizm olanakları için çok ziyaret ediliyor. Hem günübirlik geziler hem de dinlendirici bir tatil yapabileceğiniz köyde her bütçeye uygun butik oteller ve aile pansiyonları bulmanız mümkün.
Büyüleyici gün batımı ve deniz manzaralarına şahit olabileceğiniz Uğurlu Köyü’nde balıkçı sandallarının bağlandığı küçük limanda harika fotoğraflar çekebilir, sahil kenarında sıralanan salaş balıkçı restoranlarında ise mevsimlik balıklar tadarak keyifli bir akşam geçirebilirsiniz. Onlarca çeşit organik ürünle hazırlanan köy kahvaltıları ve geleneksel Ege lezzetleri için gastronomi meraklıları tarafından da sıkça ziyaret edilen Uğurlu Köyü’nde balık avlama turlarına ve doğa gezilerine çıkarak modern dünyadan uzakta dinlendirici bir gün de geçirebilirsiniz.
Gökçeada'nın merkezindeki hareketli mahallelerden Fatih Mahallesi'nde yer alan Metropolitan Kilisesi, ilçeyi gezerken kısa bir yürüyüşle kolayca ulaşabileceğiniz tarihi hazinelerden biri. Adada pek çok örneğini görebileceğiniz klasik Rum dönemi Ortodoks kiliselerinden biri olan ve hemen yanı başındaki Fatih Camii ile birlikte çarpıcı bir manzara sunan Metropolitan Kilisesi, kesme ve moloz taşlarla dikdörtgen planlı olarak inşa edilmiş. Rumların Gökçeada'da yaptığı ilgi çekici kiliselerden biri olan ve dini motiflerle süslü iç dekorasyonlarıyla yabancı turistlerin de sıkça ziyaret ettiği tarihi kilisede güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.
Gökçeada'nın en sakin ve huzurlu plajlarından biri olan Kapıkaya Plajı, adanın güney bölümünde kalabalıklardan uzakta güzel bir deniz günü yaşamak için ideal noktalardan biri. Hiçbir tesis ve yapılaşmanın bulunmadığı bakir plajda balık sürüleriyle birlikte yüzeceğiniz kristal berraklığındaki denizde ve kum çakıl karışımı uzun sahilde yılın yorgunluğunu atabilir, akşam yürüyüşlerine çıkarak büyüleyici gün batımı manzaraları izleyebilirsiniz. Gökçeada merkezine sadece 18 kilometre uzaklıkta yer alan ve çoğunlukla ada halkının kullandığı plaja bisiklet kiralayarak veya minibüslerle kolayca ulaşabilir, plajın arkasındaki çam ormanlarında ise piknik yaparak dinlendirici bir gün geçirebilirsiniz.
Giriş ücreti
Gezinizde görebileceğiniz başka bir etkileyici kilise de Gökçeada'nın tarihi kalbi olan Dereköy’ün merkezinde yer alan ve 1800 yıllarda inşa edilen Koimesis Tis Theotokos Kilisesi. Dikdörtgen planlı olarak tasarlanan ve kiremit bir çatı ile tamamlanan tarihi kilise, adada Rum ustalar tarafından inşa edilmiş ve günümüze kadar sağlam kalmış en güzel tarihi yapılarından biri olarak gösteriliyor. Tarih ve kültür meraklarını yansıtan mimari tutkunlarının da ilgisini çeken Koimesis Tis Theotokos Kilisesi’nin çarpıcı iç süslemelerini de inceleyebilirsiniz.
2000 yılında Bulgaristan'dan göç eden Türkler için inşa edilen ve Gökçeada'da kurulan son köy olan Şirinköy, adanın sessiz ve huzurlu gezi alanlarından biri olarak ilgi görüyor. Günümüzde yaklaşık 150 tane hanenin yaşadığı köy, Gökçeada'da denize girmek için en güzel yerlerden olan Gizli Liman ve Yuvalı Plajı’na kısa bir yürüyüş mesafesinde olduğu için günübirlik gezilerin yanı sıra tatil yapmak için de tercih ediliyor. 4 odalı ve otantik dekorasyonlu köy evlerinin kiralandığı Şirinköy’ün kır restoranları da hafta sonu kahvaltıları ve yöresel ada yemekleriyle çok ilgi görüyor. Şirinköy’ün sakin atmosferinde hem yorgunluk atabilir hem de Gökçeada’nın güney plajlarının tadını çıkarabilirsiniz.
Gökçeada merkezinde Çınarlı Mahallesi'nde kurulan hareketli Gökçeada pazarı, hem güzel bir tatil alışverişi yapmak hem de yürüyüşe çıkarak ilginç fotoğraflar çekmek için mutlaka uğramanız gereken yerlerden. Gökçeada köylerinde üretilen organik zeytin ve zeytinyağı ürünlerinin yanı sıra adanın ünü kekik balları, keçi peynirleri, tarhanalar ve salçalar gibi yüzlerce ev yapımı ürünü de pazarda bulursanız. Rum dönemi lezzetlerinden olan domates ve karadut reçellerini de alabileceğiniz Gökçeada pazarında el emeği göz nuru el sanatı ürünleri, takılar ve rengarenk yöresel giysileri de inceleyebilirsiniz. Bademli kurabiye, kekik ve adaçayı ise pazarda turistlerin en çok aldığı sevilen ürünler arasında.
Gökçeada'nın koruma altına alınmış tarihi Rum köylerinden biri olan Zeytinliköy’ü gezerken uğramanız gereken önemli bir tarihi yapı da adanın en büyük ve en eski kilisesi olan Agios Georgios Kilisesi. Adada yaşanan yıkıcı depremde büyük bölümü hasar gördükten sonra aslına uygun olarak yenilenen ve 2016 yılında tekrar ibadete açılan etkileyici kilisede Rum ustaların çarpıcı taş işçiliklerini yakından görme şansı bulacaksınız. İç mekanlarını süsleyen dini süslemeler, duvar resimleri ve dekorasyonlarla görülmeye değer bir atmosfere sahip olan Agios Georgios Kilisesi, Gökçeada'nın en güzel Rum dönemi yapılarından biri olduğu için çok ilgi çekiyor.
Tarih ve kültür meraklıları tarafından çok ziyaret edilen Gökçeada Kaya Mezarı, adanın güney bölümünde denize hakim bir konumda yer alan gizemli bir antik mezar. Devasa bir kayanın içine oyulmuş iki antik mezardan oluşan anıtsal yapı, ıssız bir alanda çarpıcı bir manzara oluşturuyor. Tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmeyen ama Roma döneminde inşa edildiği tahmin edilen Gökçeada Kaya Mezarı, bahar ile yaz aylarında düzenlenen doğa yürüyüşleri ve tarih turlarının da en sevilen mola alanlarından biri. Büyüleyici panoramik deniz manzaraları eşliğinde yakından görebileceğiniz antik mezarların bulunduğu alandan harika fotoğraflar çekebilirsiniz.
Gökçeada'nın eski limanı ve en popüler turistik noktalarından olan Kaleköy'de kartpostal güzelliğinde bir manzara sunan deniz feneri, akşam yürüyüşlerinin sevilen duraklarından biri. Taş bir iskele ucunda yükselen fenerin çevresinde olta balıkçılığı yapabileceğiniz alanlar da bulabilirsiniz. Küçük balıkçı sandallarının sıralandığı Kaleköy Limanı’nın gün bakımlarında muhteşem fotoğraflarını çekebileceğiniz deniz fenerinin çevresinde ise Gökçeada gezinizden sonra mola verebileceğiniz çay bahçeleri, dondurmacılar, hediyelik eşya dükkanları ve balık restoranları da hizmet veriyor.
Rumların yaşadığı döneminden kalan tarihi kiliselerin yanı sıra Osmanlı döneminde inşa edilen etkileyici camilere de ev sahipliği yapan Gökçeada'da ziyaret edebileceğiniz en güzel yapılardan biri de Gökçeada Merkez Camii. 1813 yılında inşa edildiği düşünülen ve klasik Osmanlı mimari özelliklerini yansıtan tarihi cami, çarpıcı dini süslemeleri ve huzurlu atmosferiyle günümüzde de hizmet vermeye devam ediyor. Gökçeada’nın ilk camisi olmasıyla da ünlü olan Gökçeada Merkez Camii, hem tarih hem mimari meraklılarının ilgisini çekecek tarihi yapılardan biri.
Gökçeada'nın merkezinden kısa bir yürüyüşle ulaşabileceğiniz Çınarlı Mahallesi’ndeki yer alan etkileyici Aya Panayia Kilisesi, Gökçeada’da Rumlar tarafından inşa edilmiş önemli kiliselerden biri. 1835 yılında yapıldığı düşünülen kilise, aslına uygun olarak restore edildikten sonra günümüzde de hizmet vermeye devam ediyor. Çarpıcı dini motiflerle süslü iç mekanlarını da görme şansı bulabileceğiniz Aya Panayia Kilisesi’ni rehberli turlarla da ziyaret edebilir, kilisenin mistik atmosferinde mola vererek harika fotoğraflar çekebilirsiniz.
Gökçeada'da gezilecek yerler içeriğimiz sona erdi. Dilerseniz Çanakkale'de gezilecek yerler içeriğimizi de okuyabilirsiniz.