Yılın her mevsimi ayrı bir güzellik sunan Bolu, büyüleyici tabiat parkları, kış aylarında dola kayak merkezleri, dünyaca ünlü yöresel lezzetleri ve binlerce yıllık tarihi hazineleriyle her yıl binlerce kişiye ev sahipliği yapıyor.
El değmemiş doğal güzellikleri ile tüm dünyadan fotoğrafçılar ve kampçıları kendine çeken Bolu’yu hem rehberli doğa gezileri hem de tarihi ve kültür turlarıyla keşfe çıkabilirsin. Bolu’nun güzelliklerini anlatmaya geçemeden önce şehri ziyaret edecek olanların bize en çok sorduğu soruları senin için yanıtlayarak başlıyoruz.
Bolu’da ne yenir?
Türkiye’nin en lezzetli yemeklerini yapıldığı Bolu seyahatinde, Abant kebabı, Mengen pilavı, Yedigöller kebabı, ovmaç çorbası, kaldırık dolması ve dolubeyi tatlısının mutlaka tadına bakmalısın.
Bolu’dan ne alınır?
Güzel bir Bolu gezisi yaptıktan sonra şehirden şeker fasulyesi, köpük helvası, çam balı ve kolonyası ve Bolu dağ çiçeği kolonyasını mutlaka almalısın.
Bolu’ya ne zaman gidilir?
Bolu’yu tam olarak keşfetmek ve şehrin tadını çıkarmak için nisan ve ekim arasında olan ayları seçmeni öneriyoruz. Havaların ısınması ve doğanın uyanması ile şehrin en güzel zamanlarının bahar aylarında olduğunu söyleyebiliriz.
Türkiye'nin en bilinen tabiat parklarından ve doğaya kaçış alanlarından biri olan Gölcük Tabiat Parkı, Bolu merkezine sadece 13 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Yapay olarak tasarlanmış bir set gölü olan ve deniz seviyesinden 1217 metre yükseklikte bulunan Gölcük Gölü'nün etrafını saran tabiat parkı, kayın ve gürgen gibi onlarca çeşit ağacıyla muhteşem doğa manzaralarına sahip. Ahşap tasarımlı konuk evleri, kır bahçeleri, bungalov oteller, kamp alanları ve restoran gibi olanaklar bulabileceğiniz Gölcük Tabiat Parkı'nın çevresini saran yürüyüş parkurları ise tüm ülkeden doğa yürüyüşçülerinin ilgisini çekiyor.
Oldukça küçük olan Gölcük Gölü’nün çevresinde bisiklet turlarına çıkabilir, gölde kano gezileri ve balık avlama etkinliklerine katılabilirsin. Yılın her mevsimi fotoğraf safarilerinin düzenlendiği Gölcük Tabiat Parkı, özellikle kış aylarında sunduğu bembeyaz manzaralarıyla kartpostallardan çıkmış gibi görünüyor.
Bolu'nun ünlü doğal güzelliklerinden olan Abant Gölü yılın her dönemi misafirlerini ağırlıyor. Dört mevsim farklı güzelliğe sahip olan, her mevsim ayrı fotoğraf kareleri sunan göl şehir merkezine 34 kilometre uzaklıkta yer alıyor.Abant Dağı eteklerinde yer alan krater gölü olarak bilinen Abant Gölü, çevresini saran sarıçam, karaçam ve gürgen ağaçlarıyla doğa severlerin ülkemizde en çok ziyaret ettiği yerler arasında.
Yer altı suları ile beslendiği için her zaman temiz ve sağlıklı kalan sularıyla ünlü Abant Gölü, çevresini saran zengin bitki ve canlı çeşitliliği sayesinde 1988 yılında tabiat parkı ilan edildi. Tüm dünyadan kampçıların ve fotoğrafçıların ilgisini çeken tabiat parkı, karabatak, kaya kartalları kadar yüzlerce vahşi hayvanıyla da harika fotoğraflar sunuyor.
Abant Gölü ve Tabiat Parkı içerisinde balık restoranları, bungalov oteller, kamp alanları, piknik alanları ve doğa sporları merkezleri gibi her yaşam tipine ve her bütçeye göre konaklama seçenekleri bulunuyor.
Az rastlanır bir güzelliğe sahip olan Akyaka Travertenleri, Bolu’ya 10 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Büyüleyici manzarasıyla her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edilen Akkaya Travertenleri, 250 metre uzunluğundaki bembeyaz traverten teraslarıyla kendini bir kartpostal karesinde hissedeceksin.
Yılın her ayı ziyaretçilerini ağırlayan Akkaya travertenlerinin göletlerinde yaz aylarında yüzebilir, seyir teraslarından harika fotoğraflar çekebilir veya kır bahçelerinde yöresel yemekler eşliğinde manzaranın tadını çıkarabilirsin.
Bolu, büyüleyici doğal güzelliklerinin yanı sıra termal kaynaklarıyla da adından sık sık bahsettiriyor. Şehrin en ünlü kaplıcalarından biri olan Karacasu Kaplıcası, 44 derece sıcaklıktaki renksiz ve kokusuz şifalı sularıyla tüm dünyadan şifa arayan veya termal sularla dinlenmek isteyen binlerce kişiyi ağırlıyor.
Karacasu ilçesi içerisinde bulunan birçok kaplıca ve termal tesis dışında yemyeşil doğası ve oksijen seviyesi yüksek havasından dolayı da önemli bir sağlık turizmi merkezi haline gelmiş durumda. Birçok hastalığa iyi gelen Karacasu Kaplıcaları, Bolu’ya sadece 5 kilometre uzaklıkta yer alıyor.
Düzce Ovası ile Bolu Ovası’nı birbirinden ayıran 1577 metre yükseklikteki Bolu Dağı hem doğa sporu yapmak isteyenler hem de doğa ile iç içe olmak isteyenler tarafından çok tercih ediliyor.
Onlarca çeşit ağaç ve yaşam zenginliğiyle ülkemizin en özel yerlerinden biri olan Bolu Dağında kampçılık, kaya tırmanma, trekking veya dağcılık gibi onlarca spor yapabilir, rehberli doğa yürüyüşleriyle bölgeyi keşfe çıkabilirsin.
15 hektar geniş bir alana yayılan, etrafı el değmemiş çam ormanlarıyla çevrili Çubuk Gölü, Bolu’nun Göynük ilçesine 11 kilometre uzaklıkta yer alıyor. 13 metre derinliğe sahip göl, sazan ve alabalıklarıyla ünlü olup çevresinde bulunan balık çiftlikleri, restoranlar ve kır bahçeleri ile her sene binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor.
İyi düzenlenmiş yürüyüş yollarıyla çevresini gezebileceğin Çubuk Gölünde film çekimleri için inşa edilen şirin yel değirmenlerinde de harika fotoğraflar çekebilirsin. Bahar ve yaz aylarında Çubuk Gölünde tekne ve sandallarla balık avlama turlara katılabilir veya iskelelere kurulmuş masalarda taze balıklar ve Bolu’nun yöresel mezelerinin tadına bakabilirsin.
18 hektar yeşil alana yayılan, doğaya uyumlu tasarlanmış konaklama tesisleri ile eko turizm alanında gelişmiş yerlerden olan Sünnet Gölü Tabiat Parkı, Göynük ilçesine 22 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Erenler Tepesi ile Korudağ arasında gizlenen tabiat parkı; masmavi Sünnet Gölünün çevresini saran yürüyüş parkurları, bisiklet yolları ve güzel fotoğraflar çekebileceğin ahşap seyir terasları ile çok fazla tercih ediliyor.
Çam ormanları arasında doğaya uyumlu tasarlanmış bungalov otelleri, kır bahçeleri ve mesire alanlarıyla doğanın huzurunun tadını çıkarmak için Bolu’da ilk uğraman gereken yerlerden biri olan Sünnet Gölü Tabiat Parkı’nda yaz aylarında kano gezileri de düzenleniyor. Bolu’nun en güzel kamp alanları yazısına tıklayarak da kamp yapabileceğin diğer yerleri öğrenebilirsin.
Ülkemizin en büyük yapay göllerinden biri olan Seben Gölü 8,5 kilometre uzunluğa ve 8 metre derinliği ile Abant Gölünden tam 4 kat daha büyük. Çevresinde bulunan çeşit ağaçla süslü mesire alanlarıyla sadece Bolu’dan değil, tüm Türkiye’den doğa severleri misafir eden göl, yaz aylarında kano ve bot turlarının yanı sıra balık avlama etkinliklerini de ev sahipliği yapıyor.
Gölün çevresinde sıralanan, yöreye özgü ahşap mimarili konaklama tesisleri de doğa tatilleri için ideal olan gölde özellikle gün batımında muhteşem manzaralara şahit olacaksın. Bolu merkezine 32 kilometre, Seben ilçesinde ise 20 kilometre uzaklıkta yer alan yapay göle mutlaka uğramanı öneriyoruz.
Yemyeşil yaylaları ile adını duyuran Bolu, yayla turizmiseverler tarafından da çok tercih ediliyor. Bolu’da bulunan Anadolu’ya özgü yılkı atları ile ünlü olan At Yaylası, ismini bu büyüleyici atlardan alıyor. Bolu'ya 10 kilometre uzaklıkta yer alan yayla, kolayca ulaşabilecek bir konumda yer aldığı için yaz aylarında hem Bolu halkı hem de turistler tarafından sıkça ziyaret ediliyor.
Deniz seviyesinden 1250 metre yükseklikte yer alan ve 7 tane yayladan oluşan At Yaylası, yüzlerce yıl boyunca Osmanlı sarayına at yetiştirmek için kullanıldığı da biliniyor. Günümüzde de at yetiştiriciliğinin yaygın olduğu bölge, endemik bitki türleri bakımından da oldukça zengin.
Yılkı atlarının fotoğraflarını çekmek isteyenler için fotoğraf safarilerinin düzenlendiği yayla, meyve ve kiraz bahçeleri arasında uzanan yürüyüş yollarıyla da çok ilgi görüyor.
Bolu'nun Mudurnu ilçesinde yer alan Sarot Termal Vadisi, onlarca kaliteli termal otel ve kaplıcaları ile Türkiye'nin sağlık turizmi bakımından en gelişmiş yerlerinden biri. Hem doğal güzelliği hem de şifalı termal sularından dolayı yüzlerce yıldır ziyaret edilen Sarot Kaplıcalarının sağlık tesislerinde uzman terapistlerden masaj hizmetleri alabilir, kaplıca havuzlarında şifa bulabilir veya tertemiz havasında çam ormanları arasında doğa yürüyüşlerine katılabilirsin.
Şehrin önemli kayak merkezi olan Esentepe Kayak Merkezi, Arkut Dağı eteklerinde kurulmuş kayak otelleri ve 1,5 kilometreden 5 kilometreye kadar uzanan etkileyici pistleri ile her yıl yerli ve yabancı turistleri ağırlıyor.
Pislerinin eğimi düşük olduğu için kayak sporuna yeni başlayanlar veya çocuklar için ideal olan Esentepe Kayak Merkezi, bahar aylarında ise doğa yürüyüşleri ve piknikler için tercih ediliyor. Çam ormanları arasında kayak ve snowboard yapmak, kar üstünde kurulan mangallarda sucuk ekmek keyfi yapmak ve harika kar fotoğraflar çekmek için kayak merkezine mutlaka uğramalısın.
Britanya İmparatorluğunun etkileyici mimari eserlerinden olan Keçi Kalesi, Bolu'nun Gerede ilçesine 5 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Tarihe tanıklık edebileceğin kaleye rehberli tarih ve kültür gezileri ile keşfe çıkabilir, Keçi Kalesinin iç bölümlerini gezebilir ve surlarından panoramik doğa manzaralarını çekebilirsin.
Hem Bolu halkının hem de çevre şehirlerden gelen tatilcilerin hafta sonu gezilerinde en sık ziyaret ettikleri yerlerden biri olan Esentepe Mesire Alanı, deniz seviyesinden 1300 metre yükseklikteki yer alıyor. Arkut Dağı eteklerinde, Esentepe Kayak Merkezinin yanı başında bulunan mesire alanı serin havası sayesinde yaz aylarında çok ilgi görüyor.
Çam ormanları ile çevrili yürüyüş yolları, mesire alanları, çocuk oyun parkları, mangal ve piknik alanları, ahşap köprüleri, ördek ve kazların süslediği güzel göletleri ile sevdiklerinle güzel vakitler geçirmek için ilk uğraman gereken yerler arasında.
Kartalkaya Kayak Merkezi yolu üzerinde, Bolu merkezine 20 kilometre uzaklıkta yer alan Sarıalan Yaylası, ismini, yaylayı saran sarı kır çiçeklerinden alıyor. Türkiye'nin yayla turizmi konusunda en popüler yerlerinden olan ve ahşap yayla evleri ile fotoğraf safarilerinin önemli adreslerinden biri haline gelen Sarıalan Yaylası; sapsarı çiçekleri ile süslü yürüyüş yolları, minik dereleri ve çam ormanları arasındaki bungalov evleri ile doğa ile iç içe tatil yapmak veya günübirlik bir geziye katılmak için ideal yerlerden. İstanbul'a sadece 2,5 saat uzaklıkta yer aldığı için yaz aylarında doğa severler tarafından sıkça ziyaret edilen Sarıalan Yaylası, doğa tatillerinin yanı sıra balayı tatiller için de tercih ediliyor.
Aladağ yaylalarıyla çevrili Aladağ Göleti, Bolu merkezine 30 kilometre uzaklıkta yer alıyor.Su sporları, doğa yürüyüşü, balıkçılık ve kampçılık gibi aktiviteler için Bolu'da en çok tercih edilen yerlerden olan gölet 8 hektarlık geniş bir alana yayılıyor.
Bakir doğası, çam ormanlarıyla süslü yürüyüş yolları, ahşap evleri ve zengin balık çeşitliliği ile yılın her mevsimi ziyaret edilen gölette sıcak yaz günlerinde kano, sandal ve tekne turları ile serinliğin keyfini çıkarabilirsin. Yayla turizmi konusunda da oldukça gelişmiş olan Aladağ Göletinde konaklama tesisleri, izcilik kampları, spor sahaları, mesire alanları ve kır kahveleri bulunuyor.
Aladağ Göleti çevresini saran park, Bolu’nun doğa sporları cenneti olarak karşımıza çıkıyor.
2011 yılında tabiat parkı ilan edilen Göksu Tabiat Parkında, kamp, yayla gezileri, bisiklet turları, dağcılık, kano gezileri, olta balıkçılığı, doğa yürüyüşü, yamaç paraşütü, yaban hayatı ve kuş gözlemciliği gibi yapılacak onlarca aktivite bulunuyor..
300'den fazla yaylası ile Türkiye'nin yayla turizm cenneti olan Bolu’da, Kızık Yaylasının yeri bir başka. Yayla Bolu’ya 25 kilometre uzaklıkta, Seben ilçesi yolu üzerinde yer alıyor.
Çivi kullanılmadan kenetleme ve birbirine geçme yöntemi ile inşa edilmiş yayla evleri ile ünlü olan Kızık Yaylası; huzurlu atmosferi, en sıcak yaz aylarında bile serin kalan havası ve tadabileceğin birbirinden güzel yöresel yayla yemekleriyle en çok ziyaret edilen Bolu yaylalarından biri.
Kapadokya’da görmeye alışığımız etkileyici kaya evlerinin benzerlerini, Bolu’ya 54 kilometre uzaklıktaki Seben ilçesinde de görebilirsin.
İlçe merkezinin yanı sıra Alpagut, Çeltikdere ve Solaklar gibi çeşitli köylerinde yer alan büyüleyici kaya evleri, erken Hristiyanlık döneminde inşa edilmiş ve Bizans dönemine kadar kullanılmış. Devasa kayalara oyularak yaşam alanı ve sığınak olarak kullanılan etkileyici kaya evlerinin bazıları günümüzde butik otel olarak da hizmet veriyor. Eşsiz taş mimariler ve otantik dekorasyonlar arasında konaklayabileceğin binlerce yıllık kaya evlerini rehberli turlarla da gezerek harika fotoğraflar çekebilirsin.
1922 yılında Sakarya Meydan Muharebesi sonrasında yaptırılan kale Bolu'ya 114 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Göynük ilçesinde yer alan ve şehrin simgelerinden biri haline gelen Göynük Zafer Kulesi, altıgen külahla örülü ve 3 katlı olarak bölgeye hakim yüksek bir tepeye inşa edilmiş durumda. Zafer Kulesi’nin zirvesine çıkarak Göynük’ün tarihi evleri ve doğal güzelliklerinin benzersiz fotoğraflarını çekebilir hem de bu etkileyici kulenin mimari özelliklerini inceleyebilirsin.
Bolu’nun en çok ziyaret edilen yerlerinden biri de Fatih Sultan Mehmet'in akıl hocası olan ve 1459 yılında vefat eden Akşemseddin’in türbesi. Göynük ilçesi merkezinde Gazi Süleyman Paşa Camii'nin avlusunda yer alan Akşemseddin Türbesi, özellikle bayramlar ve kutsal günlerde tamamen doluyor. 1464 yılında Fatih Sultan Mehmet'in emriyle yaptırılan ve klasik Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan, altıgen planlı ve kesme taşından inşa edilmiş türbenin ceviz ağacından yapılan ve ahşap işçiliği dikkat çeken sandukası da görülmeye değer güzellikte.
Bolu'nun Yeniçağa ilçesinde bulunan tektonik bir göl olan Yeniçağa Gölü, deniz seviyesinden 989 metre yükseklikteki tertemiz havası ve büyüleyici güzelliğiyle Bolu'nun gizli cennetlerinden biri. Kuzey Anadolu fay hattının etkisi ile oluşan 2,4 km2 genişliğindeki göl, aynı zamanda ev sahipliği yaptığı kuş çeşitliliği ile de biliniyor. Yeniçağa Gölü’nde gezerken balık kartallarından şah kartalı ve balıkçıllara kadar pek çok kuş türünü yakından görebilirsin.
Kuş gözlem kulelerinde özellikle göç döneminde harika fotoğraflar çekebileceğin Yeniçağa Gölü, zengin balık çeşitliliğinden dolayı olta balıkçılığı ve tekneyle balık avcılığı turları da düzenleniyor. Yaz aylarında yelken, kano ve uçurtma sörfü gibi pek çok su sporu ile de eğlenebileceğin Yeniçağa Gölü, Bolu'nun her zaman sakin ve huzurlu olan doğa cennetlerinden biri.
Tabiat parkları ile ünlü Bolu’da keyifle gezebileceğin ve onlarca çeşit doğa sporu yapabileceğiniz başka bir yeşil alan da 2248 hektar alana sahip ve 2014 yılında tabiat parkı ilan edilerek koruma altına alınan Ayıkayası Tabiat Parkı. Her yıl 100.000’e yakın kişinin ziyaret ettiği tabiat parkı, zengin bitki çeşitliliği popüler doğa gezi alanlarından biri.
Kayın, sarıçam, göknar ve çam ormanı gibi pek çok farklı orman türü arasında uzanan iyi düzenlenmiş yürüyüş parkurları, bisiklet yolları ve mesire alanlarının bulunan parkta her mevsim temiz havada yılın yorgunluğunu atabilirsin. Kır bahçesi, büfe, mescit ve lavabo gibi olanaklar bulabileceğiniz tabiat parkı, donanımlı kamp alanlarıyla da çok ilgi görüyor.
Avlusunda Fatih Sultan Mehmet'in akıl hocası Akşemseddin’in türbesinin de bulunduğu Gazi Süleyman Paşa Camii, Bolu'nun en bilinen tarihi camilerinden biri. 1331 ile 1335 yılları arasında tek şerefeli, tek minareli, tek kubbeli olarak inşa edilen ve Göynük ilçesi merkezinde Akşemseddin Caddesi üzerinde yer alan cami, bahçesindeki asırlık çınarlarıyla harika bir manzara sunuyor. Dini bayramlarda yüzlerce kişinin ziyaret ettiği Gazi Süleyman Paşa Camii ve Akşemseddin Türbesi, klasik Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerini görmek ve çınar ağaçları altında dinlenmek için ziyaret edilmeye değer yerler arasında.
Bolu merkezine 10 kilometre uzaklıkta çevredeki tarlaları sulamak amacıyla inşa edilen, 5 hektarlık büyük bir alanı kapsayan Gölköy Baraj Gölü, çam ormanlarıyla çevrili mesire alanlarıyla özellikle hafta sonları Bolu halkı ve turistler tarafından ziyaret ediliyor.
Ulaşımın kolay olduğu baraj gölünde zengin balık çeşitliliğinden dolayı tekne ve sandallarla düzenlenen balık avlama turlarına da katılarak güzel zaman geçirebilirsin. Mesire alanları, yürüyüş parkurları ve bisiklet yolları ile yaz aylarında piknik yapmak isteyen ailelerle dolan gölde sıcak yaz günlerinde yüzebilir veya olta balıkçılığı yaparak huzurlu bir gün geçirebilirsin.
Bolu'nun Seben ilçesinde bulunan ve Türkiye'nin ilk fosil ormanı olan Seben Fosil Ormanı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girme adayı doğa harikalarından biri. Seben ilçesine 16 kilometre uzaklıkta, Hoçaş Köyü sınırlarında yer alan bu benzersiz orman, 2005 yılından beri 1. derece doğal sit alanı olarak korunuyor. Taşlaşmış ağaç gövdeleri ile etkileyici bir manzara sunan Seben Fosil Ormanı, eko turizm açısından da Bolu’nun ilgi çeken noktalarından biri. Erozyon sonucu ortaya çıkan 20’ye yakın fosil ağaç, özel çitlerle korunuyor. Türkiye'de başka hiçbir yerde göremeyeceğin fosil ormanına Bolu gezinde mutlaka uğramanı öneriyoruz.
Bolu merkezden kısa bir yürüyüşle ulaşabileceğin Taşhan, Osmanlı döneminden kalan etkileyici mimari eserlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
1750 yılında Yıldırım Beyazıt Camii'nin hemen yanında inşa edilen ve klasik Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak gösterilen, 2 katlı Taşhan’ın içerisinde 30 tane dükkan ve açık bir avlu bulunuyor. Günümüzde hediyelik eşya dükkanları ve el sanatı atölyeleri ile Bolu’nun önemli alışveriş noktalarından biri olmayı sürdüren Taşhan’ı ziyaret ederek hem kesme taşlarla inşa edilmiş mimari güzelliği inceleyebilir hem de geleneksel Osmanlı ve Türk el sanatları ürünleri satın alabilirsin.
Bolu’nun tarihi ve kültürünü keşfetmek için gidebileceğin en güzel yerlerden olan Bolu Kent Müzesi, şehrin tarihini anlatan binlerce çeşit eşya, belge, fotoğraf, kartpostal ve dijital yayınıyla çok zengin koleksiyonlara ev sahipliği yapıyor. Bolu ve çevresinde yapılan kazılarda elde edilen arkeolojik eserlerin ve tarihi objelerin de sergilendiği Bolu Kent Müzesi, 500 metrekarelik bir alanda 2018 yılında beri ziyaretçilerini ağırlıyor.
Açık olduğu saatler
Bolu merkezinde Büyükcami Mahallesinde yer alan ve Yıldırım Beyazıt tarafından 1382 yılında yaptırılan Yıldırım Beyazıt Camii, Büyük Camii olarak da biliniyor. Hem Bolu'nun simgelerinden hem de en eski tarihi yapılarından biri olarak görülmeye değer caminin yanında bir medrese ve kütüphanede yer alıyor. İlk olarak ahşap şekilde inşa edilen Bolu Yıldırım Beyazıt Camii, 1800’lü yıllarda çıkan bir yangından zarar görüyor ve 1899 yılında aslına uygun olarak yeniden kesme taşlarla inşa ediliyor. Tek kubbeli ve geleneksel Osmanlı mimarisiyle dikkat çeken cami Bolu seyahatin sırasında mutlaka uğrmanı önerdiğimiz yerler arasında.
Tarihi 1860 yılına kadar uzanan, 3 katlı ve 27 odalı Armutçular Konağı, Türkiye'de Barok mimari ile inşa edilmiş tek konak olarak karşımıza çıkıyor. Tarih severlerin yanı sıra mimari meraklılarının da ilgisini çeken konak, tamamen ahşap malzemeler kullanılarak inşa edilmiş. 2006 yılında Turizm Bakanlığı tarafından satın alınarak ziyarete açılan ve günümüzde butik otel olarak da hizmet veren Armutçular Konağı’nın 19. yüzyıl dekorasyonlu iç odalarını gezebilir ve etkileyici dış mimarisinin fotoğraflarını çekebilirsin.
Tabiat parkları açısından adeta bir cennet olan Bolu'da şehir merkezine yakın bir konumda bulunan Beşpınarlar Tabiat Parkı, en sık ziyaret edilen doğal alanlardan biri. Tabiat parkının içerisinde eğlenceli parkuru olan bir macera ormanı, çocuk oyun parkları, mesire alanları, yürüyüş ve bisiklet yolları bulunuyor. Gelişmiş turizm olanakları ve çocuklara sunduğu eğlencelerle ünlü Beşpınarlar Tabiat Parkı, Bolu gezilerinde çocuklu ailelerin de keyifli zaman geçirmek için ziyaret edebileceği yerler arasında bulunuyor.
1981 yılında ziyarete açılan Bolu Müzesi 15.000’den fazla tarihi eseri ile Bolu merkezinde yer alıyor.
Zengin koleksiyonlarını inceleyebileceğin Bolu Müzesi, arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği iki ayrı koleksiyonu bulunurken müzenin bahçesinde büyük boyutlu taş eserlerin sergilendiği açık bir hava müzesi mevcut.
Cilalı Taş Devri’nden Eski Tunç Çağı’na, Urartu ve Likya döneminden Bizans ve Osmanlı dönemlerine kadar uzanan paha biçilmez tarihi hazineler, altın ve gümüş sikkeler, heykeller ve mezar stellerinin sergilendiği müzede Emeviler ve Artuklulara ait İslam kültürünü yansıtan sikke örnekleri de çok ilgi görüyor.
Açık olduğu saatler
Bolu'ya 50 kilometre uzaklıkta yer alan turistik ilçe Mudurnu, sadece Bolu’nun değil Türkiye'nin de sevilen yerlerinden biri. Huzurlu atmosferiyle sakin bilinen Mudurnu, el değmemiş doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi hazineleri ile de insanları kendine çekiyor. Yüzlerce yıllık iyi korunmuş konaklar ve camilerle toplamda 173 tane tarihi yapısıyla tam bir açık olan müzesi olan Mudurnu sokakları, tarihi atmosferinden dolayı UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine alındı.
1890 yapımı Mudurnu Saat Kulesi, Osman Bey Camii, Kanuni Sultan Süleyman Camii, 1374 yılında yapılan ve Türkiye'nin en eski camilerinden biri olan Yıldırım Beyazıt Camii gibi pek çok tarihi hazinesi bulunan Mudurnu'da bir heyelan set gölü olan ve bitki zenginliği ile ünlü Sülüklü Göl de en çok ziyaret edilen yerler arasında. Gastronomi meraklılarının yöresel lezzetleri içinde sıkça ziyaret ettiği Mudurnu'da 600 yıllık Ahilik geleneğinin etkilerini hala görebilirsin. Bölge hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak ve gezmen gereken yerlerin detayları için Mudurnu’da gezilecek yerler yazısına tıkla!
Bolu'nun Mudurnu ilçesine bağlı Tavşansuyu Köyü sınırları içerisinde yer alan bir heyelan set gölü olan Sülüklü Göl’ün çevresi koruma altına alınarak 2011 yılında tabiat parkı ilan edildi. 809 hektarlık bir alanı kapsayan gölün büyüleyici manzaraları eşliğinde rehberli doğa yürüyüşleri, bisiklet gezileri, fotoğraf safarileri ve kamp yapabilirsin.
Endemik bitki türleriyle de bilinen Sülüklü Göl Tabiat Parkı, aynı zamanda göldeki sazan, alabalık, gümüş ve mercan balıklarının bolluğundan dolayı çok sevilen bir balıkçılık alanı. İstanbul, Bursa ve Bolu gibi pek çok büyük şehirden günübirlik turların düzenlendiği tabiat parkında özellikle ilkbahar ve sonbaharda yeşilin her tonunu görebilir; balık avlama turlarına katılabilir, 13 yürüyüş parkurunda gölü gezebilir ve donanımlı kamp alanlarında çadırınızı kurarak keyifli günler geçirebilirsin.
Bolu’ya 42 kilometre uzaklıktaki küçük Dörtdivan ilçesi, hem yüzlerce yıllık tarihi mekanları hem de Kartalkaya Kayak Merkezi için ziyaret ediliyor. İlçe merkezine sadece 29 kilometre uzaklıkta yer alan ve Türkiye'nin en önemli kış turizm merkezlerinden biri olan Kartalkaya Kayak Merkezi’nin yanı sıra dini ve tarihi öneme sahip Kırklar Türbesi, Himmet Dede Türbesi, etkileyici bir Osmanlı dönemi yapısı olan Köroğlu Konağı, geleneksel Dörtdivan evlerine de ev sahipliği yapan Dörtdivan’da kayak yaptıktan sonra tarihi güzellikleri keşfe çıkabilirsin.
Bolu merkezine 65 kilometre uzaklıkta yer alan Kıbrıscık ilçesi, muhteşem Köroğlu Dağları manzaraları ve Yazıca Yaylası gibi ünlü yaylalarıyla özellikle yaz aylarında Türkiye'nin her yerinden gelen tatilciler tarafından ziyaret ediliyor. İlçe, aynı zamanda lezzetli pirinçleri ile yapılan yöresel yemekleri ile gastronomi meraklılarının da ilgisini çekiyor.
Kıbrıscık ilçesi sınırlarında yer alan Karagöl Milli Parkı içerisindeki turistik tesisler, bungalov ve doğa otelleri ise yılın her mevsimi doğa tatilleri için tercih edilen yerler arasında. Belen, Karaköy, Kökez, Bölücekkaya, Deveören ve Karadoğan gibi yemyeşil yaylalarıyla yayla turizmi konusunda oldukça gelişen Kıbrıscık’ta yaz aylarında düzenlenen yayla şenliklerine katılarak da eğlenebilirsin.
Bolu merkezine 114 kilometre uzaklıkta yer alan tarihi Göynük ilçesi, M.Ö. 8. yüzyıl Bitinya Krallığı’na kadar uzanan zengin tarihi ile Bolu'da düzenlenen tarihi ve kültür gezilerinin popüler adreslerinden biri. İlçe merkezindeki Osmanlı dönemi atmosferini koruyan konaklardan dolayı kentsel sit alanı ilan edilerek koruma altına alınan Göynük, doğal güzellikleriyle de Bolu’nun sık ziyaret edilen turistik ilçelerinden biri.
Sünnet Gölü ve Çubuk Gölü’ne ev sahipliği yapan ilçe, aynı zamanda bölgeye hakim bir tepede yükselen ve 1924 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk dönem eserlerinden olan Göynük Zafer Kulesi ile de ünlü. Dağ yamaçlarına yayılmış yüzlerce yıllık Osmanlı evleri ile tam bir açık hava müzesi olan Göynük, Bolu'nun önemli tarihi hazinelerinden olan Akşemseddin Türbesi, Gazi Süleyman Paşa Camii, Tabak Dede ve Ömer Sıkkın türbeleri için de ziyaret ediliyor.
Bolu'nun hem doğal hem de tarihi güzellikleri ile ünlü ilçesi Gerede, şehir merkezine 52 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Şimdilerde adını deri üretimi ile duyuran ilçe, binlerce yıllık tarihi boyunca Bitinya, Frigya, Lidya. Pers, Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğuna da ev sahipliği yaptığı biliniyor.
Çam ormanlarıyla sarılı yaylalarından dolayı yaz aylarının değişmez adreslerinden olan Gerede, Arkut Dağı Kayak Merkezi sayesinde kış aylarında kayak yapabileceğin ve kar manzaralarının fotoğraflarını çekebileceğin yerler arasında. Tarihe yolculuk yapabileceğin, doğa ile bütünleşebileceğin ve ruhunu dinlendireceğin Gerede’ye en az 1 gününü ayırmalısın.
Bolu'da keşfedebileceğin başka bir el değmemiş doğa harikası da Mudurnu merkezine 30 kilometre uzaklıkta yer alan Karamurat Gölü. Üç tarafı dağlarla çevrili olan ve doğal sit alanı olarak korunan küçük bir göl olan Karamurat Gölü, dip kaynak suları ve vadilerden akan sularla besleniyor. Çevresinde hiçbir turistik tesis ve yapılaşmanın bulunmadığı, bakir güzelliğini korumayı başarmış ender yerlerden biri olan göl, aynı zamanda onlarca çeşit su kuşu ve zengin balık çeşitliliği ile de ilgi çekiyor. Karamurat Gölü’nü şehir kalabalığından uzakta piknik yapmak veya balık avlamak için ziyaret edebilirsin.
Bolu'nun tarihi ilçesi Mudurnu'da ziyaret edebileceğin başka bir önemli Osmanlı dönemi yapısı olan Yıldırım Beyazıt Hamamı (Orta Hamam), Bolu’nun simgesi olarak karşımıza çıkıyor.
Yıldırım Beyazıt Camisi'nin hemen karşısında yer alan ve 1382 yılında kesme taşlarla kubbeli ve piramit mimarili olarak inşa edilen hamamda geleneksel Selçuklu ve Osmanlı dönemi mimari etkilerini görebilirsin. Sıcak ve soğuk bölümleriyle yüzlerce yıldır hizmet vermeye devam eden Yıldırım Beyazıt Hamamı’nda hem tarihi atmosferde sıcak suların tadını çıkarabilir hem de günümüze kadar ayakta kalmış taş mimariyi inceleyebilirsin.
Bolu merkezine yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta yer alan Değirmenözü, Sarıalan, Gölcük, Ardıçtepe ve Üstyaya yaylalarının birleşiminden oluşan Aladağ yaylaları, Türkiye'nin yayla turizmi konusunda en ilgi gören noktaları arasında. Aladağ Göleti çevresini saran yemyeşil yaylalarda ilkbahar ve sonbahar aylarında yeşilin her tonunu görebilir, kış aylarında ise muhteşem kar manzaraları eşliğinde unutulmaz bir kış gezisi yapabilirsiniz. Bungalov oteller, doğa otelleri ve dağ köşkleri gibi konaklama tesisleri de bulabileceğiniz Aladağ yaylalarında ahşap mimarili klasik yayla evlerinde de kalabilirsiniz.
Bolu’nun Dörtdivan ilçesinde Kartalkaya Kayak Merkezi yolu üzerinde yer alan Köroğlu Şelalesi, Bolu'nun keşfedilmesi gereken gizli cennetlerinden biri. Küçük bir şelale olmasına rağmen etkileyici kaya oluşumları, yemyeşil doğal güzellikleri arasında dökülen sularıyla harika bir manzara sunan Köroğlu Şelalesi’nin buz gibi göletinde yaz aylarında serinleyebilirsin. Sessiz ve huzurlu atmosferi ile her mevsim keyifli bir doğa kaçamağı sunan Köroğlu Şelalesi’nde özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında benzersiz doğa fotoğrafları yakalayacağına eminiz.
Bolu merkezinde İzzet Baysal Caddesi üzerinde yer alan ve 1499 yılı yapımı etkileyici bir Osmanlı dönemi eseri olan Kadı Camii, şehir merkezinden kolayca ulaşabileceğin tarihi eserler arasında. Kesme taşlarla düz ahşap tavanlı olarak inşa edilen, dikdörtgen pencereleri ve taş söveli olarak tasarlamış Osmanlı dönemi mimari eserlerinden biri olan Bolu Kadı Camii, hem huzurlu atmosferi hem de geleneksel mimarisiyle ilgi görüyor.
1915 yılında inşa edilen, tarihi bir binada hizmet veren Mehmet Yücetürk Sanat Merkezi, yıl boyu düzenlenen geçici ve kalıcı sergiler, söyleşiler, etkinlikler ve atölyelerin yanı sıra her yaş grubu için verilen piyano, resim, bağlama, minyatür ve tiyatro gibi onlarca kursuyla Bolu'nun en hareketli sanat merkezlerinden biri. Hem tarihi binasını gezebileceğin hem de sergilerini inceleyebileceğin sanat merkezinin etkinlik takvimini kontrol ederek workshop ve atölye çalışmalarına da katılabilirsin.
Mudurnu ilçe merkezine 5 kilometre uzaklıkta Gürçam Köyü sınırları içerisinde yer alan Babas Kaplıcası bölgedeki en ilgi gören termal tesislere ev sahipliği yapıyor.
40 derecelik şifalı sularıyla ünlü Babas Kaplıcalarının diyabet ve metabolizma hastalıkları başta olmak üzere pek çok rahatsızlığa iyi gelen suları, yılın her dönemi şifa arayan insanları kendine çekiyor. Günübirlik ve haftalık konaklamalar yapabileceğin termal otellerin hizmet verdiği bölgede kapılıca havuzlarında yılın bütün yorgunluğunu atabilirsin.
Bolu'da ziyaret edebileceğin başka bir etkileyici cami de 1750 yılında yapıldığı tahmin edilen ve şehir merkezinde Belediye Meydanında yer alan Saraçhane Camii. 16 yüzyılda Mimar Sinan tarafından yapıldığı düşünülen ve daha sonra Silahtar Mustafa Ağa tarafından 1750 yılında yenilenen Saraçhane Camii, dikdörtgen planlı mimarisiyle oldukça sade bir tasarıma sahip. Etkileyici taş süslemelerinin yanı sıra ahşap vitray pencereleri ve çarpıcı iç dekorasyonları ile dikkat çeken cami, yüzlerce yıldır hizmet vermeye devam ediyor.
Bolu merkezinde kolayca ziyaret edebileceğin Osmanlı dönemi mimari eserlerinden biri olan Tabaklar Hamamı, etkileyici bir 16. yüzyıl mimari eseri. Kubbeli Osmanlı hamam mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak ilgi çeken ve moloz taşlar kullanılarak inşa edilen hamamda kadın, erkek, soğukluk ve sıcaklık bölümleri bulunuyor. Günümüzde hala kullanılmaya devam eden tarihi hamamın etkileyici tarihi atmosferde sıcak sularda Bolu gezinin yorgunluğunu atabilirsin. Tabaklar Hamamı, ismini de verdiği Tabaklar Mahallesi üzerinde yer alıyor ve toplu taşıma araçları ile kolayca ulaşılabilir bir konumda.
Abant Gölü Milli Parkı içerisinde yer alan ve ahşap mimarili bir konakta hizmet veren Abant Tabiat Müzesi; Abant Tabiat Parkı'nda yaşayan hayvanlar, endemik bitki türleri, büyüleyici doğa fotoğrafları ve klasik Bolu evleri minyatürleri ile süslü koleksiyonlarıyla ziyaret edilmeye değer yerlerden arasında. Donarak veya kazada hayatını kaybeden hayvanların doldurarak sergilendiği müzede Abant Gölü çevresinde yaşayan geyik, karaca ve çakal gibi pek çok vahşi hayvanın yanı sıra onlarca çeşit kuş türünü de yakından görebilirsin.
Yedigöller Milli Parkı'nın en güzel manzarasını görmek için Kapankaya Manzara Seyir Terasına mutlaka uğramalısın. Doğa fotoğrafçılarının yanı sıra yerli ve yabancı turistlerin de mutlaka uğradığı yerlerden olan seyir terası, göl ve doğa manzaralarına hakim yüksek bir tepede yer alıyor. Çam ormanları arasında gizlenen Kapankaya Manzara Seyir Terasında tertemiz havanın tadını çıkarabilir, Yedigöller Tabiat Parkı'nın göller ve yemyeşil ormanlardan oluşan muhteşem manzaralarının fotoğraflarını çekebilirsin.
Her yaştan insana hitap eden ama en çok çocukların seveceği Masal Park, çocukların hayal dünyasını ve yeteneklerini geliştirmek, yetişkinlere farklı bir mekan alternatifi sunmak için Bolu’da hizmet veriyor. Yerli ve yabancı birçok masal ve halk kahramanının heykeli bulunan park 14 bin 370 metrekare alana yayılıyor. Birçok farklı aktivitenin yapıldığı parkta çocuklar için sinema günleri düzenlenirken, sinema seansları yaz aylarında ise açık havada yapılıyor.
Yeni nesle milli, manevi ve kültürel değerleri aktarmak ve geliştirmek ve müzelerin önemini anlatmak ve farkındalık oluşturulması için Bolu Eğitim Tarihi Müzesi kuruldu. Müzede arşiv değeri taşıyan; evrak, belge, yayın, kitap, dergi, rehber, broşür, katalog, fotoğraf, video film, film şeridi, eğitim araç ve gereçleri, özellikle geçmiş yıllara ait ders kitapları ve eğitim materyalleri bulunuyor. Sende hem kendin hem de çocuğun için müzeye uğrayarak tarihe ışık tutan belgelere göz atabilirsin.
Seben ilçesinde bulunan Kizik Yaylası, Abant Gölü Milli Parkı sınırları içerisinde yer alıp Bolu şehir merkezine yaklaşık 45 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Sevdiklerinle doğa içerisinde güzel zamanlar geçirmek için tercih edeceğin yaylanın çevresi yemyeşil ormanlarla kaplı olup piknik, doğa yürüyüşü ve kamp yapmak isteyenlerin ilk tercihleri arasında yer alıyor. Abant Gölü'nün muhteşem manzaralarını göreceğin yaylaya mutlaka uğramanı öneriyoruz.
Elmalık Köyü sınırları içinde yer alan türbe Bolu şehir merkezine 13 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Kendi adı ile anılan bir tepe üzerinde, ormanlık alan içinde bulunan türbe M. 1524 tarihinde vefat eden Hayrettin-i Tokadi’ye ait mezar demir kafes içerisinde bulunuyor. Mezar taşları mermerden yapılmış olup huzuru ve maneviyatı hissetmek için Bolu seyahatinde uğraman gereken yerler arasında.
Merkeze yakın bir konumda yer alan yeşillikler ve güzelliklerle dolu bu park şehrin gürültüsünden ve karmaşasından uzaklaşarak dinlenmek için uğrayacağın yerler arasında. Park içerisinde her yaştan insana hitap edecek yürüyüş parkurları, piknik alanları, bisiklet alanı, tenis ve basket kortu ile çocuk oyun alanları bulunuyor. Bolu Belediyesi tarafından yenilenme çalışması geçiren parkın içerisinde doğalı ile birebir benzeyen yapay gölet bulunuyor.
Ülkemizin tescillenen ilk tabiat parklarından olan Samandere Şelalesi Tabiat Anıtı, çavlan, çağlayan ve cadı kazanı gibi ilginç jeolojik özellikler ve yer yer anıt ağaçların da var olduğu zengin ve bakir bitki örtüsüne sahip. 500 metre dere boyunca, anıt ağaçlar, üç adet şelale ve bir de “Cadı Kazanı” adı verilen derin bölüm tescilli olup, ağaçların arasından şiddetle akan sular, beyaz köpükler halinde dökülerek cadı kazanı içinde bulunan derin kayalıkların arasından geçiyor. Şelalenin arkasındaki kayanın içinde, doğal olarak oluşan mağara ile bir ara kaybolan sular biraz ilerden tekrar ortaya çıkarak akışını sürdürüyor. Muhteşem bir güzellik sunan Samandere Şelalesi Türkiye’de mutlaka görmen gereken yerler arasında.
Açık olduğu saatler
Bolu’nun Mudurnu ilçesinde 700 yıldır devam eden Ahilik geleneğini ve kültürünü tanıtmak amacıyla kurulan Ahilik Müzesi, 2019 yılında ziyarete açıldı. Osmanlı ticaret kültürünün önemli bir parçası olan Ahiler ile ilgili belgeler, Osmanlı dönemi el sanatı ürünleri ve Ahilik Dergahının kurucusu Ahi Evran ile ilgili bilgilerin bulunduğu ilginç koleksiyonlara ev sahipliği yapan Ahiler Müzesi, 19. yüzyıl sonunda inşa edilmiş ve kentsel sit alanı içinde korunan tarihi Arasta içinde ziyaret edilebilir.
Her yaştan insanın eğlenceli zamanlar geçireceği Bolu Lunaparkı içerisinde her yaştan ziyaretçiye hitap edecek aktivite bulunuyor. Çarpışan arabalar, dönme dolap, balerin, langırt ve gondol gibi eğlence araçlarının bulunduğu lunaparkta küçük çocuklar için atlı karınca ve minik salıncaklarda bulunuyor.
Bolu seyahatin sırasında uğramanı önerdiğimiz yerlerden biri de Çamyayla. Bolu merkeze 7 kilometre uzaklıkta bulunan Çamyayla doğa içerişinde güzel zamanlar geçirmek, trekking ve kamp yapmak için Bolulular tarafından sık sık tercih ediliyor. Özellikle doğaseverlerin mutlaka görmesini önerdiğimiz Çamyayla’nın etrafını çam ormanları ile çevrili olup ziyaretçilerine muhteşem güzellikler sunuyor.
Bolu'da 1804’te yapılan ve bugün iş merkezi olarak kullanılmaya devam eden Yukarı Taşhan'da, bulunan türbe ilgi odağı olmuş durumda. Kişinin yaşadığı dönemde Taşhan’ın esnaflarından olduğu ve ‘’Eskici Baba’’ olarak anıldığı biliniyor. Zata bu lakabın takılmasında ise eskiyen ayakkabıları tamir etmesi neden olmuş. Her sene binlerce meraklı turiste ev sahipliği yapan türbeye uğramanı öneriyoruz.
Bolu merkeze 5 kilometre uzaklıkta bulunan Karaçayır’a merkezden kalkan toplu taşıma araçları ile ulaşman mümkün. Karaçay’ın etrafı çam ormanlarıyla çevrili olup, piknik, doğa yürüyüşleri ve kamp yapmak için uğrayabileceğin yerler arasında. Bölgede bulunan Gülezler konağı ve Karaçayır Cami mutlaka görmen gereken yerler arasında. Cami 18. yüzyıl eseri iken konak ise 19. yüzyılda yapılmış olup günümüzde müze olarak hizmet veriyor.
Mudurnu’ya bağlı olan Örencik, Bolu seyahatin sırasında mutlaka uğraman gereken yerler arasında. Etrafı yemyeşil ağaçlarla çevrili olan Örencik’te kendini başka diyarlara ışınlanmış olarak bulacaksın. Doğal güzellikleri nedeniyle her sene binlerce kişiye ev sahipliği yapan Örencik kamp ve doğa yürüyüşü için çok tercih ediliyor.
Sana bir sonraki rota önerimiz özellikle bahar aylarında gezmeye doyamayacağın Eskişehir. Eskişehir’de gezmen gereken yeleri öğrenmek için Eskişehir’de gezilecek yerler yazısına tıkla!