Mavi yolculuğun ilk adreslerinden olan Göcek, denizin ve ormanın iç içe olduğu, eşsiz koyları, rüzgarı ve tertemiz doğasıyla ruhunu dinlendirebileceğin bir güzelliğe sahip. Yaz tatilinin vazgeçilmez adreslerinden olan Göcek, muhteşem koyların yanı sıra tarihe yolculuk yapabileceğin ve tarihe ışık tutan değerlere sahip.
Yılın her mevsimi güzel olan Göcek’e gitmeyi düşünüyorsan bu yazı tam sana göre. Başlamadan önce Göcek hakkında en çok sorulan sorulara da göz atmanı öneriyoruz.
Göcek’te ne yenir?
Göcek seyahatin sırasında çökertme kebabı, zeytinyağlı enginar, silcan otu kavurması ve zeytinyağlı yemeklerin tadına bakmanı öneriyoruz.
Göcek’te kaç gün kalınır?
Göcek’i tam olarak gezmek ve keyfini çıkarmak için en az 4-5 gününü ayırmanı öneriyoruz.
Göcek-Kaş arası kaç kilometre?
Göcek ile kaş arası 313 kilometre. Yaklaşık olarak 4-5 saat sürüyor.
Görenleri hayran bırakacak bir güzelliğe sahip olan Göcek Marina, Türkiye’nin en güzel marinalarından biri olarak biliniyor. Göcek’in kalbinde yer alan marina kordon hattı boyunca Akdeniz’in doyumsuz lezzetlerini tadabileceğin restoranlar, cafe ve barlara sahip. Marinada premium markaların yanında yöreye özel markaların doğal ürünleri de bulunuyor.
Teknesi olan misafirler için marina 40-50 metre boyutlarındaki yatlara hizmet verebiliyor. Hatta 70 metreye kadar olan süperyatların yanaşması da mümkün. Oldukça lüks bir marina olan yatlara her saat bağlanma, elektrik, su ihtiyacı ile çevre dostu elektrikli araçlar ile ulaşım ve taşıma hizmeti de sağlanıyor.
Marina ofisi 8.00 - 20.00 saatleri arası hizmet veriyor
Göcek’in kalbi olarak bilinen Göcek çarşısı, Göcek sahiline oldukça yakın bir yerde yer alıyor. Göcek’e gelenlerin en çok ziyaret ettiği yerlerden olan bu çarşı hediyelik eşya, el yapımı ürünler, yöresel lezzetleri bulabileceğin çok geniş bir alana yayılıyor. Özellikle akşamları canlanan Göcek çarşısında sevdiklerinle güzel bir yemek yemeni öneriyoruz.
Efsanelere konu olmuş kaya mezarlarını ziyaret etmeye ne dersin? Göcek Kaya (Daedala Kaya Mezarları) Göcek’e yaklaşık 5 km mesafede İnlice Koyu’na giden yolda kalıyor. Kent merkezini tepeden gören denize hakim bir tepenin üstünde yer alan kaya mezarlarının olduğu yerde kalenin kalıntıları, kayadan oyulmuş merdiven kalıntıları ve eski ev temelleri bulunuyor. Bölgede karşılaşacağın her kalıntı bu uygarlığa dair görülebilecek en belirgin kalıntılar olarak biliniyor.
Ulaşılan kaynaklara göre bölgede Likyalıların hüküm sürdüğü düşünülüyor. Likyalılar, Fethiye ile Antalya arasındaki bölgede, dağlık ve ulaşılması zor yerlerde yaşayıp, bu sayede özgürlüklerini olabildiğince korumayı başardıkları biliniyor. Kendi dillerinde “ışık ülkesi” anlamına gelen Likya, zamanla kendi dillerini oluşturdukları da biliniyor.
Sıcak yaz günlerinde, Göcek merkezde denize girmek için akla ilk olarak Göcek D-Marin geliyor. Özel bir işletme tarafından yönetilen Göcek D-Marin hem sağladığı imkanlarla hem de şıklığı ile görenleri büyüleyecek bir güzelliğe sahip. Instagram’ı süsleyen fotoğraflarıyla adını duyuran işletme Mısır’dan getirilmiş özel kumları ile ziyaretçilerinin her anını unutulmaz kılmayı hedefliyor. Göcek D-Marin’de ormanın içerisine yerleştirilmiş konaklama yerleriyle doğanın kalbinde huzur dolu dakikalar yaşatıyor. Her türlü istek ve ihtiyaca cevap veren yerde, her zevke ve isteğe uygun kafe ve restoranlar yer alıyor.
24 saat açık
Göcek seyahatin sırasında görmeni önerdiğimiz tarihe yolculuk yapabileceğin yerlerden biri de Gemile Adası. Diğer adı Aziz Nicholas olarak bilinen Gemile Adasının tarihi 4. Yüzyıla kadar uzanıyor. Ada üzerinde 4 adet kilise kalıntısı, mezar yapıları ve Orta Çağ yerleşimine ait kalıntılar bulunuyor. Sivil mimariye ait yapılar, konut ve sarnıç kalıntılarının bir kısmı su altında da gözlemlenebilir durumda. Bulunan kalıntılarda adanın, 5-7. yüzyıllar arasında yerleşimin olduğu ve 7. yüzyılda Arap akınları sonrası terk edildiği düşünülmekte.
Likyalıların yerleşim yerlerinden biri olan Tlos Antik Kenti, Fethiye’ye yaklaşık olarak 42 km uzaklıkta, Yaka Köyü sınırları içerisinde yer alıyor. Bölgenin en yüksek dağları olan Akdağlar’ın yamaçlarında başlayan, geçmişi milattan öncesine dayanan önemli bir antik şehir olarak biliniyor.
Tarihi M.Ö. 2000 yıllarına kadar uzanan Tlos, Roma ve Bizans dönemlerinde de önemini korudu. Birçok tarihi yapı buluna Tlos Antik Kentinde akropol, tiyatro, agora (pazar yeri), mezarlar, hamamlar, tapınaklar ve surlar yer alıyor. Tlos'un en yüksek noktasında bulunan akropol, antik kentin savunma amaçlı inşa edilmiş yeri olup, muhteşem bir manzaraya sahip olduğunu söyleyebiliriz. Tlos Antik Kenti yeşillikler içerisinde görenleri hayran bırakacak doğal bir güzelliğe sahip.
60 TL
MüzeKart ile ücretsiz.
Açık olduğu saatler
Haftanın her günü 08.30-18.00
Şair Ovidius’un anlattığı hikayeye göre hamile Tanrıça Leto, ikiz çocukları olan Artemis ve Apollon’u Delos’ta doğurur. Daha sonra Xanthos Nehri'nin denize ulaştığı yere gelip, nehir boyunca Leto Tapınağının bugünkü bulunduğu yere kadar yürür. Efsanede çocuklarını yıkamak isteyen fakat yerli halk tarafından engellenen tanrıça, yöre halkını, kurbağaya çevirir. İşte Letoon Ören yerinin kuruluşu bu mitolojiye dayanır.
Letoon ören yerinde uzun süredir yapılan kazılarda ele geçen verilere göre ilk yerleşim MÖ 7.yüzyıla kadar uzanıyor. Buradaki kalıntılar ve ele geçen kitabeler Letoon’un Likya döneminde politik ve dini bir merkez olduğunu gösteriyor. Antik kentte yan yana dizilmiş 3 tapınak bulunuyor. Bunlardan en batıdaki İyon düzeninde Ana Tanrıça Leto’ya aittir. Daha küçük olan ve ortada bulunan tapınak Artemis’e en doğudaki tapınak ise Tanrı Apollon’a ithaf edildiği biliniyor.
Tapınağın ortasında bulunan ve Apollon Mozaiği olarak bilinen mozaik, tahribata açık olması nedeniyle Fethiye Arkeoloji Müzesi'ne taşınmış olup, şimdilerde müzede sergileniyor. Likçe, Aramice ve Grekçe olarak yazılmış olan kitabe Likya dilinin anlaşılmasında büyük rol oynamıştır. Ören yeri içerisinde yer alan stoa ve Helenistik dönem tiyatrosu bize göre görülmesi gereken yerler arasında yer alıyor.
60 TL
MüzeKart ile ücretsiz
Açık olduğu saatler
Haftanın her günü 08.30-17.30
Tarihe yolculuk etmeye hazır mısın? Antik Dönemde Karmylassos (Levissi) olarak adlandırılan Kayaköy Örenyerinin geçmişi MÖ 3000’lere kadar dayanıyor. Osmanlı İmparatorluğunun izlerine de rastlanan Kayaköy’de Rumlar tarafından yapılmış evler bulunuyor. 350-400 konut bulunan Kayaköy’de ,evlerin arasına serpiştirilmiş çok sayıda şapel, iki büyük kilise, bir okul binası ve bir gümrük binası da ziyaret açık. Fethiye’nin 8 kilometre güneyinde bulunan Kayaköy, sahip olduğu değerlerden dolayı UNESCO tarafından “Dünya Dostluk ve Barış Köyü” olarak adlandırılıyor.
60 TL
MüzeKart ile ücretsiz.
Açık olduğu saatler
Haftanın her günü 08.30-18.30
Likyalılar zamanından tarihi kalıntılar bulunan bölgede, koyun sularının altında tarihi hamam kalıntılarına rastlanıyor. Koy ise adını, Kleopatra'nın yaptırdığı söylenen bu hamamdan alıyor. Yeşilin ve mavinin en güzel tonlarını içinde barındıran Kleopatra Koyu, Göcek koyları denilince akla ilk gelen çam ve zeytin ağaçlarına, Kleopatra Koyunda da rastlanıyor. Günübirlik tekne turlarıyla koya gelebileceğin gibi kendi teknenle de gelebilirsin. Her yıl binlerce turisti ağırlayan koyda aynı zamanda Bizans manastırına ait batık antik bölgenin izlerine de rastlanıyor. Bölgedeki suyun şifalı olduğuna ait bir inanışın bulunuyor. Bakalım sen bu sularda şifa bulacak mısın?
Xanthos, Likya ve Roma akropollerinden oluşan, günümüzde Eşen Çayı kenarında olan ve bölgeye hakim bir tepe üzerinde kurulmuş kent olarak biliniyor. Şehrin ilk temelleri M.Ö. 1200’lere dayandığı tahmin ediliyor. Doğal bir yamaç üzerine inşa edilen ve muhteşem manzarasıyla dikkat çeken tiyatro yaklaşık olarak 8.000 ila 10.000 kişiyi ağırlayabilecek kapasiteye sahip. Likya bölgesinin en önemli ve en büyük tiyatrolarından biri olarak kabul edilen Xanthos Antik Tiyatrosu, o dönemdeki kültürel etkinlikler, tiyatro gösterileri ve diğer etkinlikler için kullanılıyor. Antik tiyatronun mimarisi ve yapımındaki detaylar, antik dönemin mühendislik ve mimari yeteneklerinin en güzel örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Her yıl binlerce yerli ve yabancı ziyaretçi ağırlayan Xanthos Antik Tiyatrosu UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.
70 TL
MüzeKart ile ücretsiz.
Açık olduğu saatler
Haftanın her günü 08.00-17.00
Geçmişi M.Ö 3. yüzyıla kadar uzanan Telmessos Antik Kenti, kaya mezarları ile her yıl binlerce yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyor. Antik kentin içerisinde bulunan ve bölgenin en önemli yapılarından biri olarak kabul edilen kaya mezarları kentin en önemli yapısı olarak biliniyor. Dağ içerisine yapılmış mezarlar son derece gösterişli olup, Telmessos’un mimari özelliğini ortaya koyan yapılar olduğunu söyleyebiliriz. Kent içerisinde bulunan 20 basamak ve 5000 kişilik tiyatro tüm ihtişamı ile yerini alıyor. Tiyatro, yapılan restorasyonlar ile varlığını sürdürmeye devam etmekte ve her yıl tarih meraklıları tarafından ziyaret edilmekte.
60 TL
MüzeKart ile ücretsiz.
Açık olduğu saatler
Haftanın her günü 08.30-18.30
1500 yıllık tarihi geçmişe sahip olan Afkule Manastırı, Kayaköy’de yer alıyor. Rodos Adasına karşı büyüleyici bir manzarası olan Afkule Manastırı köklü bir geçmişe sahip. Manastırın günümüzde bir kısmı yıkılmış olsa da tarihi dokusunu hala koruduğunu söyleyebiliriz. Kayaköy ziyaretin sırasında Afkule Manastırına da uğramanı öneriyoruz.
Sana bir sonraki rota önerimiz ise Dalaman. Dalaman’da gezilecek yerler için yazıya tıkla!