Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı ziyaretçiye ev sahipliği yapan Antalya Türkiye’nin en önemli turizm şehrinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Mavi bayraklı masmavi plajları, her yaşam stiline ve bütçesine uygun otelleri, devasa tatil köyleri, uluslararası golf sahaları ve paha biçilmez tarihi hazineleriyle Antalya, keşfedilecek pek çok güzelliğe ev sahipliği yapıyor. Hakim olduğu ılıman iklim sebebi ile uzun bir deniz sezonuna sahip Antalya Toros Dağları’nın yemyeşil ormanlarını Akdeniz'in tertemiz sularıyla buluşturan bir tatil cenneti.
Yıl boyu pek çok uluslararası festivale ev sahipliği yapan Antalya’da tekne ve dalış turlarıyla Akdeniz’in birbirinden güzel koylarını ve etkileyici su altı zenginliklerini görebilir; doğa, tarih ve kültür gezileriyle ise binlerce yıllık antik kentleri gezebilir, çam ormanları ve milli parklarda doğanın keyfini çıkarmak için kamp yapabilirsin. Tüm bu güzelliklere sahip Antalya’yı anlatmaya geçmeden önce şehre gideceklerin bize en çok sorduğu soruları cevaplayarak yazımıza başlayalım.
Antalya’da ne yenir?
Antalya seyahatin sırasında meşhur Antalya piyazı, Antalya’ya özgü yapılan kabak tatlısı, domates civesi, ekşi tarhana çorbası, balık ekşilemesi ve filisli lapanın mutlaka tadına bakmalısın.
Antalya’nın en meşhur tatlısı nedir?
Tadanların asla vazgeçemediği, Antalya’ya özgü olan tahinli bal kabağı ve elmalı baklavanın mutlaka tadına bakmalısın.
Antalya’dan hediye olarak ne alınır?
Sevdiklerine ve kendine Antalya’dan keçiboynuzu pekmezi, el işi takılar, biblo, kilim ve deri ürünler alabilirsin.
Antalya denilince akla ilk olarak gelen ve şehrin tam ortasında yer alan Kaleiçi (Old Town); Arnavut kaldırımlı dar sokakları, ahşap ve taş mimarili tarihi Osmanlı konakları, Akdeniz koylarına tekne turlarının düzenlendiği küçük yat limanı, onlarca çeşit eğlence mekanı, hediyelik eşya dükkanları ve butik otelleriyle Antalya şehir merkezindeki en popüler turistik yer konumunda.
Yivli ve Kesik Minare, Hıdırlık Kulesi, Karatay Medresesi ve Şehzade Korkut Camii gibi pek çok tarihi hazineye de ev sahipliği yapan Kaleiçi her sene binlerce turiste ev sahipliği yapıyor. Güzel bir Akdeniz gecesi geçirmek, her yaşam stiline uygun restoranlarda Akdeniz veya dünya mutfağından yemekleri tatmak veya güzel bir kahve içmek için Kaleiçi’ne mutlaka uğramalısın.
Antalya tarih ve kültür gezilerinin en önemli adreslerinden biri olan Aspendos Antik Kenti, Antalya merkezine 46 kilometre uzaklıkta yer alıyor. M.Ö. 10. yüzyılda inşa edilmiş ve günümüze kadar özenle korunmuş antik kenti gezerken Roma dönemi mimarisinin en güzel örneklerine şahit olacaksın. Yaz aylarında klasik müzik festivalleri ve sanatsal etkinliklerine ev sahipliği yapan 20.000 kişilik Antik Aspendos Tiyatrosu’yla ünlü antik kent, iki tepe üzerine bölgeye hakim bir konumda yer alıyor. Döneminin en zengin kenti olan Aspendos Antik Kenti’nde tarihi Roma hamamları, agoralar, su kemerleri, akropol ve tapınaklar arasında tarihe yolculuğa çıkmaya hazır ol.
Açık olduğu saatler
Halk arasında Düdenbaşı Şelalesi olarak da bilinen Düden Şelalesi; merkeze 10 kilometre uzaklıktaki Kepez ilçesinde yer alıyor. Şelale, seyir terasları, ahşap yürüyüş yolları, kafeleri, restoranları ve çay bahçeleriyle özellikle yaz aylarında oldukça ilgi görüyor.
İki kola ayrılan Düden Şelalesi’nin suları 9 kilometre daha devam ederek Antalya'nın falezlerinden ve 40 metre yükseklikten Akdeniz'e dökülerek muhteşem bir manzara oluşturuyor. Aşağı Düden Şelalesi olarak bilinen bu bölge, Antalya'nın sevilen semtlerinden Lara’da oteller, restoranlar, yürüyüş ve bisiklet yolları arasında yer aldığı için her zaman hareketli. Gezi teknelerinin yakınına kadar giderek falezlerden dökülen bembeyaz suları yakından görmeni sağladığı Aşağı Düden Şelalesi ve Düden Şelalesi'ne Antalya gezinde mutlaka uğramayı, serin şelale havasında güzel bir gün geçirmeyi denemelisin.
Kendini başka diyarlara ışınlanmış gibi hissedeceğin Kurşunlu Şelalesi, Antalya merkeze 22 kilometre uzaklıkta yer alıyor. 1991 yılında tabiat parkı ilan edilen şelale 33 hektarlık geniş bir alana yayılıyor. Çevresini saran zengin bitki çeşitliliği ile her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapan, ağaçların arasından 18 metre yükseklikten dökülen bembeyaz sularıyla her mevsim büyüleneceğin güzellikler sunan ve sıcak yaz günlerinde serinleyebileceğin Kurşunlu Şelalesinde 7 tane minik şelaleye ve kaya göletine de sahip.
Sevdiklerinle güzel zamanlar geçireceğin Kurşunlu Şelalesinde doğa içerisinde uzun yürüyüşler yapabilir, şelale içerisinde bulunan restoranda kahveni yudumlayabilir veya yanına aldığın yiyecekler ile güzel bir piknik yapabilirsin.
Açık olduğu saatler
Antalya’nın güney sahilinde yer alan Olimpos Antik Kenti, Phaselis Antik Kenti’yle birlikte bölgedeki en büyük liman kentlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Her sene binlerce kişinin ziyaret ettiği, tarih ve kültür meraklılarının hayran kaldığı yerlerden olan Olimpos Antik Kenti, M.Ö. 300 yıllarında Helenistik dönemde inşa edildiği düşünülüyor.
Antik çağın en önemli ve büyük liman kentlerinden biri olan Olimpos Antik Kenti, Beydağları Milli Parkı içerisinde özenle korunuyor ve tarihi hazineleriyle tüm dünyanın ilgisini çekiyor. Antik kent gezinde Roma döneminde kesme taşlarla inşa edilmiş tapınaklar, agora, etkileyici bir Orta Çağ Kalesi, tanrılara adaklar adanan sunaklar ve antik liman gibi pek çok yeri keyifle gezebilirsin. Kemer'e 30 kilometre uzaklıktaki Olimpos Antik Kentini tam olarak gezmek ve doğanın tadını çıkarmak için Olimpos’un en güzel kamp alanları yazısına tıklayarak bu yazı orada geçirebilirsin.
Açık olduğu saatler
Hitit döneminde inşa edildiği düşünülen Perge Antik Kenti, Antalya merkeze 16 kilometre uzaklıkta bulunuyor. O dönemler Parha ismiyle bilinen Perge, Roma döneminde de Anadolu’daki en gelişmiş şehirlerden biriydi. Etkileyici heykelleri ve düzenli mimarisi ile ilgi çeken Perge, doğu-batı ve kuzey-güney yönlerinde planlanmış sütunlu caddeleri, M.S. 2. yüzyılda inşa edilmiş 15.000 kişilik devasa antik tiyatrosu, anıtsal çeşmeleri, Roma’nın antik hamamlar ve agoraları ile Antalya’nın en çok ziyaret edilen antik kentleri arasında.
Açık olduğu saatler
Antalya'da düzenlenen doğa gezileri ve rafting turlarının en popüler adreslerinden olan Manavgat Şelalesi, Antalya merkezine 76 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Yemyeşil ormanlar arasından, 5 metre yükseklikteki falezlerden akan, geniş bir alana yayılan şelalenin suyu kaynaklarındaki karstik yapı nedeniyle dumanlı ve köpüklü şekilde akıyor.
Çevresinde iyi düzenlenmiş yürüyüş yolları ve seyir terasları bulunan Manavgat Şelalesi'nde canlı balık restoranları, piknik alanları ve çay bahçeleri bulabilir; kano veya bot turlarının yanı sıra de rafting yaparak da eğlenceli zaman geçirebilirsin. Kolay bir rafting parkuruna sahip olan Manavgat Şelalesi, her yıl 1 milyondan fazla insan tarafından ziyaret ediliyor ve Türkiye'nin dünyada en bilinen şelalelerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Açık olduğu saatler
Antalya merkezine 61 kilometre uzaklıkta yer alan Olympos Teleferik, 10 dakika içinde Tahtalı Dağı’nda 2000 metre yüksekliğine kadar çıkıyor ve yeşil ile mavinin buluştuğu Akdeniz sahilini gözler önüne seriyor. Toros Dağları'nın en yüksek noktalarından olan Tahtalı Dağı'nda 2000 metreden fazla yüksekliğe kadar ulaşan Olympos Teleferik, her biri 80 kişilik özel kabinlere sahip. Olimpos Milli Parkı içindeki istasyonundan binebileceğin teleferikle dağ zirvesine ulaşırken Antalya’nın muhteşem doğasını keyifle izleyebilir, sarp kayalıklar ve çam ormanlarının üstünde unutulmaz bir yolculuk yapabilirsin.
Açık olduğu saatler
Antalya'da rafting, doğa yürüyüşü, kamp veya kaya tırmanma gibi doğa sporları denilince akla ilk gelen yerlerden olan Köprülü Kanyonu, Milli Parkı içerisinde şehir merkezine 85 kilometre uzaklıkta yer alıyor. 14 kilometre uzunluğuyla Türkiye'nin en uzun kanyonlarından olan Köprülü Kanyonu, yüksekliği 100 metreyi bulan sarp kaya duvarları ve etkileyici dar geçitleriyle tüm dünyadan doğa spor sevenlerin ilgisini çekiyor.
El değmemiş bakir doğasından dolayı 1973 yılında milli park ilan edilen Köprülü Kanyon, toplamda 366.000 dekar gibi büyük bir yeşil alana yayılıyor. Kanyon gezinde etkileyici Roma kemerleri, tarihi köprüler, kaleler ve antik kentler arasında unutulmaz bir yolculuk yapabilir, yaz sıcaklarında kaya göletlerinde buz gibi sularda da serinleyebilirsin.
Antalya'nın dünyaca ünlü bir plajı olan Kaputaş Plajı, güzelliği nedeni ile her sene binlerce kişiye ev sahipliği yapıyor. Etrafı kayalıklar ile çevrilmiş olan plaj, gizli bir koy içerisinde yer alıyor. Turkuaz renkli kristal berraklığındaki deniziyle yerli ve yabancı turistlerin gözdesi olan Kaputaş Plajı, aynı zamanda güzelliğinden dolayı gezi tekneleri ve yatların mola verdiği önemli duraklardan biri.
Antalya Yat Limanı’ndan hareket eden gezi tekneleriyle veya Kalkan ve Kaş arasında çalışan dolmuşlarla yaklaşık 10 dakikada Kaputaş Plajı’na ulaşabilir, hiçbir yapılaşma ve tesisin olmadığı bu ünlü plajda doyasıya yüzebilirsin. Yaz aylarında çok kalabalık olan plajı ilkbahar ve sonbahar aylarında ziyaret edebilir, daha sakin bir ortamda berrak denizde rengarenk balıklarla birlikte yüzerek Akdeniz’in tadını çıkarabilirsin.
Olimpos Dağı'nın sönmeyen ateşi olarak dünya çapında bir üne kavuşan Yanartaş (Chimera), Kemer ilçesinin güneydoğusunda çam ormanları ile çevrili bir yamaçta 2500 yıldır yanmaya devam ediyor. Deniz seviyesinden 180 metre yükseklikte yer alan ve bir yer altı doğal gaz kaynağından beslendiği için hiçbir zaman sönmeyen Yanartaş, hem gündüz hem de gece etkileyici manzaralar sunduğu için her yıl binlerce kişiye ev sahipliği yapıyor.
Çıralı, Olimpos ve Adrasan gibi tatil beldelerine çok yakın olduğu için doğa yürüyüşlerinin değişmez adreslerinden biri haline gelen Yanartaş, antik çağlardan beri pek çok efsaneye de konu olduğu biliniyor. Olimpos Beydağları Milli Parkı sınırları içerisinde yer aldığı için sit alanı olarak korunan Yanartaş’ı Antalya gezinde mutlaka görmen gereken yerler arasında.
Akdeniz'in ünlü falezleri üzerinde, Akdeniz’e hakim bir konumda yer alan Karaalioğlu Parkı, 140.000 metrekarelik yeşil alanıyla Türkiye'nin en büyük şehir parklarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Doğu-batı yönünde denize paralel olarak ilerleyen yürüyüş yolları, kafeleri, çay bahçeleri ve hem Konyaaltı sahili hem de Bey Dağlarının panoramik manzaralarını izleyebileceğin seyir teraslarıyla çok sevilen bir gezi alanı olan Karaalioğlu Parkı, Antalya’nın bitki çeşidinin yansıtan onlarca peyzajlı bahçeye de ev sahipliği yapıyor. 1940'lı yıllarda inşa edilen ve Türkiye'nin en eski şehir parklarından biri konumunda olan Karaalioğlu Parkına Antalya seyahatin sırasında mutlaka uğramalısın.
Antalya’nın en ilginç müzelerinden biri olan ve her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapan Sandland Antalya Kum Heykel Müzesi, dünyaca ünlü Lara Plajında yer alıyor. Her yıl değişen temasıyla, metrelerce büyüklükte yüzlerce kumdan heykelin arasında unutulmaz bir gezi yapabileceğin açık hava müzesi, aynı zamanda dünyanın en büyük kum heykel alanlarından birine de ev sahipliği yapıyor.
Dünyanın pek çok ülkesinden gelen sanatçıların 10 bin ton nehir kumu kullanılarak tasarladığı kum heykeller, 10.000 m2 gibi geniş bir alanda sergileniyor. Heykellerin 3 haftadan fazla süren yapım aşamalarını da izleyebileceğin Sandland, dünyanın ilk ve tek 12 ay boyunca açık kum heykel müzesi olmasıyla da her mevsim keyifle ziyaret edebileceğin yerler arasında.
Açık olduğu saatler
Konyaaltı Plajına 5 dakikalık yürüme mesafesinde yer alan Antalya Aquarium, dünyanın en büyük akvaryum komplekslerinden biri. 40 tane tematik akvaryumunun yanı sıra dünyanın en büyük tünel akvaryumlarından biri olan 131 metre uzunluk ve 3 metre genişliğindeki tüneliyle de ilgi çeken Antalya Aquarium, her yıl binlerce yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyor.
Zehirli vatozlar ve piranalara kadar pek çok deniz canlısını bir arada görebileceğin akvaryum içerisinde kayak yapabileceğin bir kar parkı, dünyanın en zehirli ve vahşi tropik hayvanlarını görebileceğin Wild Park’ın yanında Antalya Aquarium içerisinde çok boyutlu sinema salonu, restoranlar, kafeler ve dondurmacılar gibi pek çok tesisi de hizmet veriyor.
Açık olduğu saatler
Antalya merkezinde Karaalioğlu Parkı'nın güney köşesinde, Kaleiçi Yat Limanı’na hakim bir noktaya inşa edilen Hıdırlık Kulesi’nin tarihi M.Ö. 2. yüzyıla kadar uzanıyor. Alt kısmı kare, üst kısmı ise silindir biçiminde inşa edilen kule, 14 metre yükseklikte bir Roma dönemi eseri. Roma imparatoru Hadrianus için yaptırıldığı düşünülen Hıdırlık Kulesi’nin içindeki merdivenlerden kulenin zirvesine çıkarak Antalya, yat limanı ve Kaleiçi'nin en güzel manzaralarını izleyebilirsin. Günümüze kadar gelen ve doğal yapısını koruyan Hıdırlık Kulesi, antik çağlarda deniz feneri ve gözetleme kulesi olarak kullanılmış, şimdi ise çevresini saran kafeler, restoranlar, barlar ve seyir teraslarıyla Antalya’nın en çok ziyaret edilen gezi alanlarından biri.
Türkiye'nin en büyük doğal mağaralarından biri olan Karain Mağarası Şehir merkezine 30 kilometre uzaklıkta, Antalya-Burdur yolu üzerinde yer alıyor. Milyonlarca yıl önce doğal yollarla oluşmuş ve ilk çağlardan beri yerleşim yeri olarak kullanılan Karain Mağarasında yapılan kazılarda ilk çağlara kadar uzanan kişisel eşyalar ve etkileyici mağara resimleri bulundu.
Tarihe yolculuk yapabileceğin Karain Mağarasını iyi düzenlenmiş yürüyüş yollarıyla keşfe çıkabilir, milyonlarca yılda oluşmuş devasa sarkıtlar, dikitler ve göletler arasında gezebilir; mağara duvarlarına kabartma yöntemi ile kazanmış Roma yazıtları ve binlerce yıllık yaşam odalarını inceleyebilirsin.
Açık olduğu saatler
Serik ilçesinin yer alan Aspendos Antik Kentinin en önemli yapısı olan Aspendos Antik Tiyatrosu, günümüze kadar varlığını sürdüren, antik çağın en büyük tiyatrolarından biri. M.Ö. 2. yüzyılda Romalılar tarafından inşa edilen ve dünyanın en iyi korunan antik tiyatrolarından biri olarak kabul edilen Aspendos Antik Tiyatrosu, klasik Roma mimari özelliklerini taşıyor.
Roma döneminde tiyatro gösterileri, kutlamalar ve dini ayinler için kullanılan 20.000 kişilik devasa tiyatro; kemerli köprüsü, taş kulisleri ve kesme taşlarla inşa edilmiş oturma alanlarıyla tüm dünyadan tarihseverleri Aspendos'a çekiyor. Günümüzde müzik dinletileri, senfoni konserleri, uluslararası sanatsal ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan Aspendos Antik Tiyatrosu’nun muhteşem atmosferinde etkinliklere katılabilir veya tiyatronun en üst basamaklarından muhteşem fotoğraflar çekebilirsin.
Açık olduğu saatler
1. Dünya Savaşında işgalcilerden kurtarılan eserlerin sergilenmesi için Kaleiçi Yivli Camii'nde açılan Antalya Müzesi, 1972 yılında Konyaaltı Caddesi'ndeki binasına taşındı. 30.000 m2 gibi geniş bir alana yayılan Antalya Müzesi, 14 sergi salonunda Pamfilya ve Pisidya bölgelerinde yapılan kazılarda çıkarılan binlerce tarihi esere ev sahipliği yapıyor.
Geniş bahçesinde Lidya lahitleri, Roma sütunları ve Helenistik dönemden kalan heykelleri görebileceğin bir açık hava bölümü de bulunan Antalya Müzesi, iyi düzenlenmiş koleksiyonlarıyla pek çok uluslararası ödül kazandı. Seni Anadolu tarihinde unutulmaz bir yolculuğa çıkacak Antalya Müzesinde tabiat tarihi, seramik eserler, imparatorlar, tanrılar ve mozaik salonu mutlaka görmeni önerdiğimiz yerler arasında.
Açık olduğu saatler
Antalya’nın en popüler turistik ilçesi Alanya'nın simgesi olan görkemli Alanya Kalesi, Akdeniz’e hakim bir tepede bütün ihtişamıyla yükseliyor. Deniz seviyesinden 250 yükseklikteki bir yarımadanın zirvesine kurulmuş kale, 10 hektar gibi geniş bir alana yayılıyor. 6,5 kilometre toplam uzunluğa sahip surlarıyla büyüleyici bir manzara sunan Alanya Kalesi, 13. yüzyılda Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad tarafından inşa ettirilmiş bir mimari şaheser. Denizden gelecek saldırılara karşı Akdeniz’e hakim bir noktaya inşa edilen kale, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde de kullanılmış, ayrıca uzun bir süre korsanların işgalinde kalmış.
83 kulesi, 140 burcu ve günümüze kadar bozulmadan kalmayı başarmış kilometrelerce uzanan surlarıyla yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerden biri olan Alanya Kalesi’nin iç bölümü ise Tophane, saray kompleksi, Süleymaniye Camii, çeşitli bedestenler ve tarihi Osmanlı evleri ile tam bir açık hava müzesi.
Açık olduğu saatler
400 metre yüksekliğindeki kaya duvarları arasından süzülen buz gibi suları ve zorlu yürüyüş parkurlarıyla mutlaka keşfetmen gereken yerlerden olan kanyon tam bir doğa harikası. Ahşap yürüyüş yollarıyla sarılı kanyonda dar geçitler, mağaralar ve kaya havuzları arasında gezdikten sonra onlarca endemik bitki türüyle süslü kır bahçelerinde bir mola verebilirsin.
Seyir teraslarından panoramik fotoğraflarını çekebileceğin Sapadere Kanyonunun ilkbahar ve yaz aylarında eriyen kar sularıyla beslenen balıkları tadabileceğin alabalık çiftliklerine de mutlaka uğramalısın. Yaz aylarında Sapadere Kanyonunu geziyorsan, binlerce yılda oluşan kaya havuzlarının buz gibi kar sularında yüzmeyi de unutma.
Açık olduğu saatler
Antalya Toros Dağları’ndan Fethiye sahillerine kadar uzanan Likya Yolu, Ege ve Akdeniz’i birbirine bağlayan tam 535 kilometre uzunluğunda dünyaca ünlü bir antik yol. Dünyanın en güzel 10 yürüyüş yolundan biri olarak gösterilen Likya Yolu, Teke Yarımadası antik kentlerini birbirine bağlayarak büyüleyici doğa manzaraları arasında ilerliyor ve tüm dünyadan doğa yürüyüşü tutkunlarını kendine çekiyor.
Antik çağlarda deve kervanları ve tüccarların kullandığı Likya Yolu’nun zengin bitki örtüsü ve vahşi yaşam zenginliği arasında Patara, Xanthos, Sidyma ve Letoon Antik Kenti, Faralya ve Dodurga Köyü gibi birçok tarihi yeri keşfedebilir; masmavi Akdeniz sahillerinin ve Toros Dağları'nın güzel manzaralarının fotoğraflarını çekebilirsin. İyi düzenlenmiş ve işaretlenmiş onlarca yürüyüş parkuru bulunan Likya Yolu’nda profesyonel rehberlerle birlikte günübirlik yürüyüş deneyimi ise mutlaka yapman gerekenler arasında. Likya yolu seyahati için bilmen gereken her şey yazısına tıklayarak bölge hakkında daha fazla biliye ulaşabilirsin.
2011 yılında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda ziyarete açılan Antalya Çocuk Müzesi, İstanbul ve İzmir’den sonra Türkiye'nin üçüncü oyuncak müzesi olarak karşımıza çıkıyor. Antalya’da çocuklu aileler için gezilebilecek en güzel yerlerden biri olan oyuncak müzesi, 3000’den fazla oyuncağın sergilendiği zengin koleksiyonlarıyla sadece çocuklara değil nostalji yaşamak isteyen yetişkinlere de hitap ediyor.
Yıllar boyunca değişen oyuncakları yakından görebileceğin Antalya Oyuncak Müzesinde sevilen çizgi film karakterleri Şirinler, Temel Reis, Red Kit ve masal kahramanı keloğlan gibi pek çok karakterin oyuncakları ve heykelleri de görülmeye değer güzellikte.
Açık olduğu saatler
Türkiye'nin turizme açılan ilk mağarası olmasıyla ünlü Damlataş Mağarası, Akdeniz'in sevilen plajlarından biri olan Damlataş Plajı'nın arka tarafında Alanya Kalesi'nin batı bölümünde yer alıyor.
50 metre uzunluğunda bir geçitle iç bölümlere bağlanan ve iyi bir şekilde aydınlatılan yürüyüş yollarıyla keşfe çıkabileceğin mağaranın nemli ve temiz havası astım gibi solunum yolu rahatsızlıklarına iyi geliyor. Astım hastaları 21 gün boyunca günde 4 saat mağarayı ziyaret ederek şifa buluyorlar ve bu amaçla binlerce kişi her yıl Damlataş Mağarası’nı ziyaret ediyor. 15.000 yılda oluşmuş büyüleyici sütunlar, sarkıtlar ve dikitler ile süslü Damlataş Mağarası’nı gezdikten sonra mavi Bayraklı Damlataş Plajı’nın masmavi sularına uğrayarak tüm yorgunluğunu giderebilirsin.
Açık olduğu saatler
M.Ö. 7. yüzyılda inşa edilen Phaselis Antik Kenti ve el değmemiş bir güzelliğe sahip Phaselis Koyu Antalya’da mutlaka görmen gereken yerler arasında.
Rodoslu denizciler tarafından inşa edildiği düşünülen Phaselis Antik Kenti, döneminin en büyük ticaret merkezi olup sahip olduğu 3 antik liman sebebiyle de her zaman hareketli olduğu biliniyor. Phaselis Antik Kentinde, Helenistik dönemde inşa edilen devasa tiyatro, çarpıcı Roma su kemerleri ve agora görenleri tarihe yolculuğa çıkarıyor.
Phaselis Koyu ise çam ormanlarının sardığı, Antalya’nın gizli doğa cennetlerinden biri. Issız bir koyda kalabalıklardan uzak denize girmek için antik kenti gezdikten sonra Phaselis Koyu’na mutlaka uğramalısın. Korunaklı yapısıyla bir zamanlar korsanlara ev sahipliği yapan Phaselis Koyu; berrak denizde dalış yapmak, çam ağaçları altında çadır kurmak, koy çevresinde doğa yürüyüşlerine çıkmak ve doğa fotoğrafları çekmek için Antalya’nın en güzel yerlerinden biri.
Açık olduğu saatler
Antalya merkezinde yer aldığı için kolayca ulaşabileceğin Konyaaltı Plajı, Konyaaltı varyantları ile Antalya Limanı arasında uzanan 7 kilometrelik büyüleyici bir plaj. İnce çakıllı 3 metre genişliğinde bir sahili olan mavi bayraklı Konyaaltı Plajı’nın çevresinde şezlong ve şemsiye kiralayabileceğin tesisler, yürüyüş ve bisiklet yolları, her bütçeye ve her yaşam stiline uygun restoran ve kafeler yer alıyor.
Sıcak suseverlerin bayılacağı Konyaaltı Plajı, çabuk derinleştiği için çocuklu ailelerin ve yüzme bilmeyenlerin dikkat etmesi gerekiyor. Gün boyu kano, deniz bisikleti ve uçurtma sörfü gibi pek çok su sporu yaparak eğlenebileceğin plajın üzerinde yamaç paraşütü yaparak da büyüleyici manzarayı kuş bakışı izleyebilirsin.
Antalya’da gezebileceğin en büyüleyici yerlerden olan Üçağız Köyü, Kekova Adası ve Simena (Kaleköy) arasında kalan gizli bir cennet. Arkeolojik sit alanı kapsamında korunan Üçağız Köyü; salaş balıkçı restoranlarının sıralandığı küçük limanı, asırlık evleri, el değmemiş doğal güzelliği, sakin ve huzurlu atmosferiyle hayatın durduğu tarihi bir sahil köyü. Bölgedeki ender doğal limanlardan biri olarak tekne ve yat turizmi konusunda gelişen Üçağız Köyü’nün çevresinde gezerek antik sur kalıntıları, tapınaklar, akropoller, aile lahitleri ve deniz üzerinde etkileyici bir manzara sunan antik duvarların harika fotoğraflarını çekebilirsin.
Alanya’da mutlaka görmen gereken yerlerden biri de Selçuklu dönemi eseri olan ve tarihe ışık tutan Kızıl Kule. 1226 yılında Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad tarafından inşa ettirilen Kızıl Kule, dikdörtgen şekliyle klasik Selçuklu mimarisini yansıtıyor. 12,5 metrelik surlarla çevrili 33 metre yükseklikteki kule, 5 kattan oluşuyor. Deniz kenarında saldırılara karşı koruma amacıyla tasarlanan kulenin 1. katında Alanya Etnografya Müzesi bulunuyor. Müzeyi gezdikten sonra Kızıl Kule’nin zirvesine çıkarak Alanya’yı izleyebilirsin.
Güzelliği ile ünlü olan Mısır kraliçesinin denize girdiği yer olarak bilinen Kleopatra plajı sadece Alanya’nın değil Antalya’nın da en gözde ve en önemli plajlarından biri olarak her sene binlerce yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyor. 2 kilometre sahil şeridine sahip olan plaj incecik altın sarısı kumlara, turkuaz rengi cam gibi bir denize sahip. Mavi bayrağa sahip olan Kleopatra Plajına girişler ücretsizken, şezlong ve şemsiye kiralayabileceğin işletmeler de bulunuyor.
Deniz seviyesinden 1150 metre yükseklikte, Güllük Dağı zirvelerinde kurulmuş Termessos Antik Kenti, dağ eteklerinde inşa edilmiş devasa antik tiyatrosu ile dünya çapında bir üne sahip. Anadolu'nun bilinen en eski halklarından olan Luvi ve Solym uygarlıkları tarafından inşa edildiği düşünülen antik kent, doğa yürüyüşleri için ideal olan Termessos Milli Parkı'nın içerisinde yer alıyor. Antalya tarih ve kültür turları ile keşfe çıkabileceğin Termessos Milli Parkı ve Termessos Antik Kenti’nde Güney Amerika’nın Maya ve İnka kentlerine benzer büyüleyici manzaralarla karşılaşacaksın. Birçok arkeolojik kazı çalışması yapılan antik kentte bulunan paha biçilmez tarihi eserler ise Antalya Müzesi'nde özel bir bölümde sergileniyor.
Açık olduğu saatler
Köprülü Kanyon Milli Parkı sınırları içerisinde yer alan Tazı Kanyonu 200 ile 400 metre yükseklikte bulunan kanyon, uçurumları ve yemyeşil manzarasıyla Antalya'nın mutlaka keşfetmesi gereken yerler arasında.
Doğal etkenlerle milyonlarca yılda oluşan Tazı Kanyonu, antik çağlarda Bilgelik Vadisi olarak biliniyordu. Köprülü Kanyon ve Selge Antik kenti ile keşfe çıkabileceğin kanyonu gezerken sarp kayalarda gezen dağ keçileri, vaşaklar, tilkiler, geyikler, kaya kartalları gibi pek çok vahşi hayvanla karşılaşabilir ve etkileyici doğa fotoğrafları çekebilirsin. Tazı Kanyonu, her mevsim sunduğu büyüleyici manzarasıyla fotoğraf safarileri, trekking ve dağcılık için de Antalya'da en çok ziyaret edilen yerler arasında.
Antalya'nın, tarihi kent bölgesini çevreleyen surların antik kapısı olan Hadrianus Kapısı, Antalya'nın tam ortasında yer alıyor ve Kaleiçi'ne bir giriş kapısı görevi görüyor. Halk arasında Mermer Kapı olarak da bilinen ve M.Ö. 130 yılında Roma İmparatorluğu tarafından yaptırılan 3 gözlü Hadrianus Kapısı, Korint tarzında devasa mermer sütunlarla inşa edilen etkileyici bir tarihi eser.
Antalya kartpostallarını süsleyen Hadrianus Kapısı, Atatürk Caddesi üzerindeki merkezi konumundan dolayı şehrde gezerken mutlaka karşına çıkacak.
Antalya'da yaz sıcaklarında doğaya kaçmak, tertemiz dağ havası ve doğal güzellikler eşliğinde piknik yapmak için en çok gidilen yer olan Geyikbayırı, Antalya merkeze 26 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Geyik Sivrisi olarak bilinen Tahtalı Dağı yamaçlarında yer alan Geyikbayırı; kamp yapmak, kaya tırmanma ve dağcılık için de Antalya'da en çok tercih edilen yerlerden. Sedir ve kızılçam ormanları arasından ilerleyen yürüyüş yolları ve mesire alanlarıyla şehir merkezine en yakın yeşil alanı olan Geyikbayırı'nda ahşap yayla evlerinin harika fotoğraflarını çekebilir ve lezzetli yörük yemeklerinin tadına bakabilirsin.
Antalya-Kemer Yolu üzerindeki küçük tatil beldesi Göynük’te yer alan ve Antalya merkezine 36 kilometre uzaklıktaki Göynük Kanyonu, 4,5 kilometre uzunluğuyla doğa gezileri, trekking, kaya tırmanma ve kampçılık için en çok tercih edilen yerlerinden. Antalya, Kemer ve Göynük otellerinin de turlar düzenlediği Göynük Kanyonu; iyi düzenlenmiş yürüyüş yolları, paintball sahaları, kamp alanları, kanyon üzerinde adrenalin dolu bir macera yaşayabileceğiniz tel köprüleri ile her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. Buz gibi sularında yaz aylarında serinleyebileceğiniz Göynük Kanyonu’nun devasa kanyon duvarları arasında jeep ve motosiklet turlarına da katılabilirsin.
Açık olduğu saatler
Antalya’nın dünyaca ünlü plajlarından biri olan Patara Plajı, 18 kilometre uzunluğundaki beyaz kumlu sahiliyle dünyanın en güzel plajları arasında gösteriliyor. Uluslararası birçok turizm dergisine kapak olan Patara Plajı, aynı zamanda Caretta Caretta deniz kaplumbağalarının yuvalama alanı olmasıyla da ayrı bir öneme sahip. 1. derece sit alanı olarak korunan ve hiçbir yapılaşmanın olmadığı plajda bembeyaz kum tepelerinde muhteşem gün batımı manzaralarını izlemek için yerli ve yabancı turistler yaz aylarında Patara’ya akın ediyor.
Avrupa’nın en büyük, Antalya’nın ilk ve tek selfie müzesini keşfetmeye ne dersin? Selfie Park 50’den fazla konsepte sahip, cıvıl cıvıl ve renkli odaları ile misafirlerinin güzel anılar biriktirmesine, sevdikleri ile güzel vakitler geçirmelerine zemin hazırlıyor.
Açık olduğu saatler
Antalya'nın en eski fabrikası olarak 1950 yılında inşa edilen İplik ve Pamuklu Dokuma Fabrikası’nın geniş alanında açılan Dokuma Park, şehir merkezindeki en büyük yeşil alanlardan biri. Çam ağaçları arasında iyi düzenlenmiş peyzajlı çiçek bahçeleri, yürüyüş parkurları, bisiklet yolları, çocuk oyun alanları, oyuncak müzesi, antika pazarı, el emeği çarşısı, mesire alanları ve çay bahçeleri ile süslü Dokuma Park, şehrin kalabalığından uzaklaşmak isteyenlerin ilk tercihleri arasında.
Yaz aylarında açık hava sinema gösterimlerinin düzenlendiği Dokuma Park’ta ramazan aylarında ise yöresel ürünler bulabileceğin fuarlar, gölge oyunları ve sema gösterileri gibi pek çok etkinlik düzenleniyor.
Açık olduğu saatler
Kaş le Ölüdeniz arasında yer alan Patara, hem dünyaca ünlü plajı, Caretta Caretta deniz kaplumbağaları hem de Patara Antik Kenti’yle turistlerin mutlaka uğradığı doğal güzelliklerden biri. Kaş ve Fethiye arasındaki gizemli Xanthos Vadisi üzerinde yer alan Patara, Likya döneminin en büyük ve önemli şehriydi. Çağın en büyük ticaret merkezi de olan Patara Antik Kenti, günümüzde iyi korunmuş tarihi hazineleriyle tüm dünyadan tarih ve arkeoloji meraklılarının kendine çekiyor.
Etkileyici Korinth Tapınağı, Vespasian Hamamı, antik kentin sütunlu caddeleri ve görkemli Patara limanı da keşfedeceğin diğer tarihi güzellikle arasında. Patara Antik Kenti’ni gezdikten sonra bembeyaz kumlarıyla ünlü Patara Plajı’nda bir mola verip tertemiz sularda yorgunluk atabilirsin. Antik kent hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak için 2020 yılının teması ilan edilen Patara Antik Kenti’ne dair her şey yazısına bir göz atmalısın.
Açık olduğu saatler
Antalya ile Konya arasında yer alan 1702 metre rakımlı Dipsiz Göl, büyüleyici doğal güzelliği ile fotoğraf safarilerinin değişmez adreslerinden. Antalya'nın yanı sıra Konya'dan da her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği Dipsiz Göl, 72 metre derinlikte ve özellikle bahar aylarında göl çevresinde açan rengarenk çiçekleri ile ünlü. Alabalık ve aynalı sazan bakımından çok zengin olan Dipsiz Göl’de olta balıkçılığı yapabilir veya küçük sandallarla yapılan balık turlarına katılabilir; oksijen seviyesi yüksek dağ havasında yılın bütün yorgunluğunu atabilirsin.
Hem Antalya merkezine hem de Lara otelleri ve Kundu oteller bölgesine yakın olan Terracity AVM, Antalya'nın en sevilen ve popüler alışveriş merkezleri arasında. Fener Mahallesi’nde Tekelioğlu Caddesi üzerinde yer alan, içerisinde birçok mağaza, onlarca restoran ve kafenin hizmet verdiği Terracity AVM, yerli ve yabancı turistlerin alışveriş yapmak için Antalya’da ilk uğradığı yerler arasında. Bazı dönemler moda gösterileri, dans yarışmaları, konserler ve çocuklara özel etkinliklerin de düzenlendiği Terracity AVM'de hem etkinliklere katılabilir hem de keyifli bir tatil alışveriş yapabilirsin.
13. yüzyıl Selçuklu dönemi eseri olan Yivli Minare, Selçuklu Sultanı 1. Alaaddin Keykubat'ın Antalya’da yaptırdığı en önemli tarihi simgelerden biri, Kesme taş, tuğla ve turkuaz renkli çinilerle inşa edilen Yivli Minare, 38 metre yükseklikte ve 90 basamaklı bir merdivenle zirvesine çıkılabiliyor. Antalya'nın ortasında, tarihi Kaleiçi'nin girişinde yer alan Yivli Minare, muhteşem Akdeniz ve Kaleiçi manzarasından dolayı şehrin en çok fotoğraflanan yerlerinden biri. 1230 yılında inşa edilen minarenin muhteşem çinilerini inceledikten sonra hemen yanındaki 6 kubbeli tarihi camiyi de ziyaret etmelisin.
Konyaaltı Plajı’na sadece 10 dakika yürüyüş mesafesindeki Sakıp Sabancı Bulvarı üzerinde yer alan Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi, Antalya'nın en ünlü etkinlik alanlarından biri. Atatürk Kültür Merkezi’nin yanı başında yer alan kongre kompleksi, 15000 kişilik açık hava etkinlik alanı ve 2400 kişilik kapalı alanıyla yıl boyunca pek çok önemli fuar ve etkinliğe ev sahipliği yapıyor.
Altın Portakal Film Festivali ödül törenlerinin ve Antalya Kitap Fuarı’nda düzenlendiği Cam Piramit, Antalya merkezindeki en büyük yeşil alanlardan biri olan Falez Park içinde yer alıyor ve çevresinde yürüyüş parkurları, bisiklet yolları, spor sahaları, süs havuzları, kır bahçeleri ile çevrili. Hem tamamen camlardan inşa edilmiş piramidin harika fotoğraflarını çekmek hem de etkinliklere katılmak için Cam Piramit’e uğrayabilirsin.
Antalya ile Kemer arasında, şehir merkezine 14 kilometre uzaklıkta yer alan Topçam, Antalya’nın en sevilen mesire alanlarından biri. İnce çakıllı Topcam Plajı, denize sıfır kayalar üstündeki yemyeşil mesire alanı, içinde piknik yapabileceğin deniz manzaralı mağaraları, çam ormanları arasındaki kamp alanlarıyla ünlü Topçam, özellikle yaz aylarında kalabalık. İlkbahar ve sonbahar aylarında kızılçam ağaçları altında dinlenmek, mağaraları gezmek ve falezlerden harika fotoğraflar çekmek için de Topçam’a uğrayabilirsin.
Akdeniz’in en ünlü koylarından biri olan Sazak Koyu, arkası Adrasan çam ormanları, önü ise masmavi Akdeniz ile çevrili yeşil ve mavinin buluştuğu bir cennet. Antalya dalış turları ve tekne gezilerinin bir numaralı adresi olan Sazak Koyu, iki sarp kaya arasına sıkışmış küçük kumsalı ve romantik gün batımı manzaraları ile Balayı Koyu olarak da biliniyor. Deniz kaplumbağaları, rengarenk balıklar ve ahtapotlarla birlikte yüzebileceğin berrak sularıyla ünlü Sazak Koyu’nda deniz gözlüğü veya şnorkelle yüzerken bile Akdeniz’in su altı zenginliklerini yakından görebilirsin.
Olimpos Dağı olarak da bilinen Tahtalı Dağı, Antalya’da doğa sporları yapmak için gidilebilecek en güzel yerlerden biri. Beydağları'nın en yüksek zirvelerinden birine sahip olan Tahtalı Dağı, aynı zamanda 2.375 metre yüksekliğiyle bölgenin en yüksek noktalarından. Asırlık sedir, çam, çınar ve ardıç ağaçlarıyla süslü dağ etekleri, yaz aylarında bile buz gibi havasıyla doğa yürüyüşleri için ideal. Muhteşem panoramik Akdeniz ve doğa manzaraları eşliğinde yamaç paraşütü, kamp, dağcılık, kaya tırmanma ve dağ bisikleti gezileri gibi pek çok etkinliğin düzenlendiği Tahtalı Dağı, yaz sıcaklarından da güzel bir kaçış noktası.
Kuzdere Yaylası gibi yemyeşil dağ yaylaları, küçük göletler, dereler, şelaleler, yer altı su kaynakları ve Gedelma Kalesi gibi tarihi hazinelerle sevilen bir gezi alanı olan Tahtalı Dağı’na Olympos Teleferik ile de kolayca ulaşarak temiz dağ havasında manzarayı izleyebilir ya da Likya Yolu’nun da bir parçası olan dağı her zorluk derecesine uygun yürüyüş yollarıyla keşfe çıkabilirsin.
Akdeniz’in en ünlü koylarından biri olan ve Antalya gezinde mutlaka görmen gereken Ceneviz Koyu, yat ve teknelerin en önemli mola noktalarından biri. Beydağları Milli Parkı sınırı içinde yer alan ve 1. derece sit alanı olarak korunan Ceneviz Koyu, turkuaz renkli tertemiz deniziyle görenleri büyülüyor. Musa Dağı’nın etkileyici manzaraları eşliğinde yüzebileceğin koy, ismini 11. ile 15. yüzyıllar arasında Akdeniz'de ticaret yapan Cenevizlilerden alıyor.
Çevresinde doğayla iç içe kamp alanları da bulabileceğin Ceneviz Koyu’nun ise siyah çamurunun cilt rahatsızlıklarına faydalı olduğu düşünülüyor. Koyun başka bir önemli özelliği de Akdeniz fokları ve Caretta Caretta deniz kaplumbağalarının yaşam alanı olması. Ceneviz Koyu’nun berrak sularında yüzerken şirin Akdeniz fokları ve deniz kaplumbağaları ile karşılaşarak harika su altı fotoğrafları çekebilirsin.
Antalya; mavi bayraklı plajları, sıcak havası ve her zaman güneşli olması ile ünlü bir şehir olsa da kış aylarında muhteşem deniz manzaraları eşliğinde kayak yapmanda mümkün. Toros Dağları'nın Beydağları bölümünde yer alan Saklıkent Kayak Merkezi, Akdeniz Bölgesi'ndeki en büyük ve en popüler kayak merkezi konumunda.
Kar kalınlığının kış aylarında 100-200 cm, zirvede ise 4 metreyi bulduğu kayak merkezinde dünya standartlarında 4 kilometrelik kayak, snowboard ve kızak pistleri, telesiyejlerle birlikte 900 metrelik bir baby lift de hizmet veriyor. Şehir merkezinden toplu taşıma veya turlarla bir saat içinde rahatlıkla ulaşabileceğin Saklıkent Kayak Merkezi’nde ilkbahar ve sonbahar aylarında doğa yürüyüşleri yapabilir; kış aylarında ise her yaş grubu için kayak eğitimler alarak büyüleyici doğa manzaraları eşliğinde Antalya'da kayak yapmanın tadını çıkarabilirsin. Dağın kuzey yamacında inşa edilen kayak otelleri ve dağ evleriyle kış sezonunda çok hareketli olan Saklıkent Kayak Merkezi hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için Saklıkent kayak merkezi rehberi yazısına tıkla!
Antalya'ya 57 kilometre uzaklıktaki Serik ilçesinin Akçapınar Köyü’nde yer alan Uçansu Şelalesi, deniz seviyesinden 400 metre yükseklikte sarp kayalar arasından dökülen bembeyaz sularıyla, her mevsim doğaseverler tarafından ziyaret ediliyor. Toros Dağları eteklerinde yer alan ve güzelliği ile saklı cennet olarak bilinen Uçansu Şelalesinin güzelliğini görmek için çok uzak şehirlerden bile şelaleye gelenler oluyor. En sıcak günlerde bile 15 dereceyi geçmeyen serin havasıyla Antalya’nın yaz aylarındaki değişmez adreslerinden biri haline gelen Uçansu Şelalesinin buz gibi kaya göletlerinde de serinleyebilirsin
Türkiye'de doğa sporları denilince ilk akla gelen yerlerden biri olan Güver Uçurumu, el değmemiş doğal güzelliğinden dolayı koruma altına alınan Düzlerçamı Milli Parkı sınırları içerisinde yer alıyor. Hem doğaseverlerin hem de 1 milyon yılda oluşmuş muhteşem kayaları görmek isteyenlerin mutlaka uğraması önerdiğimiz 115 metre yükseklikteki Güver Uçurumunun sarp duvarlar arasında ise kar sularının erimesiyle oluşan masmavi bir akarsu akıyor.
Tamamen doğal yollarla rüzgar ve yağmurların kayaları aşındırmasıyla oluşan 2 kilometre uzunluğundaki Güver Uçurumunun akarsuyunda isterseniz yaz aylarında kanoyla da gezebilir, zengin bitki çeşitliliği ve vahşi yaşam güzelliği ile ünlü bölgenin muhteşem harika fotoğraflarını çekebilirsin.
Serik ilçesinin yer alan Aspendos Antik Kentinin en önemli yapısı olan Aspendos Antik Tiyatrosu, günümüze kadar varlığını sürdüren, antik çağın en büyük tiyatrolarından biri. M.Ö. 2. yüzyılda Romalılar tarafından inşa edilen ve dünyanın en iyi korunan antik tiyatrolarından biri olarak kabul edilen Aspendos Antik Tiyatrosu, klasik Roma mimari özelliklerini taşıyor.
Roma döneminde tiyatro gösterileri, kutlamalar ve dini ayinler için kullanılan 20.000 kişilik devasa tiyatro; kemerli köprüsü, taş kulisleri ve kesme taşlarla inşa edilmiş oturma alanlarıyla tüm dünyadan tarihseverleri Aspendos'a çekiyor. Günümüzde müzik dinletileri, senfoni konserleri, uluslararası sanatsal ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan Aspendos Antik Tiyatrosu’nun muhteşem atmosferinde etkinliklere katılabilir veya tiyatronun en üst basamaklarından muhteşem fotoğraflar çekebilirsin.
Açık olduğu saatler
Türkiye'nin en güzel mağaralarından biri olarak gösterilen ve Antalya gezinde mutlaka ziyaret etmenizi önerdiğimiz Dim Mağarası, Alanya merkezine 11 kilometre uzaklıkta, deniz seviyesinden 232 metre yükseklikteki bir dağ yamacında yer alıyor. Bölgenin manzarasına hakim yüksek bir noktada konumlanan Dim Mağarası; 4 ayrı bölümden oluşurken 60 metre uzunluğa ve 15 metre genişliğe sahip.
Binlerce yılda oluşmuş büyüleyici sütunları ve sarkıtları ile eşsiz bir manzaraya sahip mağaranın içi yürüyüş yollarıyla düzenlenmiş ve özel olarak aydınlatılıyor. İlginç fotoğraflar çekebileceğin mağaranın dibinde 200 m2 büyüklüğünde küçük bir de gölet bulunuyor.
Açık olduğu saatler
Kaş ile Kalkan arasındaki sahil şeridinde yer alan dünyaca ünlü Mavi Mağara, 1972 yılında keşfedildiğinden beri büyüleyici güzelliğiyle insanları kendine çekiyor. Bir zamanlar Akdeniz foklarının yaşam alanı olan Mavi Mağara, 50 metre uzunluğu ve 40 metre genişliği ile günümüzde gezi teknelerinin en sık uğradığı yer konumunda.
Deniz altındaki mağara dehlizlerinden çıkan mavi ışıktan ismini alan Mavi Mağara’da özellikle geceleri berrak sularda mavi bir ışık eşliğinde unutulmaz bir yüzme deneyimi yaşayabilirsin. Şnorkelli, tüplü ve tüpsüz dalışlar da yapabileceğin mağara, mavi ışıklarıyla su altı güzelliklerini daha iyi görmeni sağlıyor. Kaputaş Plajı’na oldukça yakın olan Mavi Mağara’da yüzdükten sonra Kaputaş Plajı’na uğrayabilir ve bu ünlü plajın turkuaz sularının da keyfini çıkarabilirsin.
Simena (Kaleköy), Kekova Adası'nın hemen karşısındaki yarımada yer alan ve 1. derece sit alanı olarak korunan, Akdeniz’in en güzel tarihi köylerinden biri. Binlerce yıllık Simena Kalesinin çevresini süsleyen taş evleriyle büyüleyici bir manzaraya sahip olan Simena, günümüzde küçük bir balıkçı köyü ve Antalya’nın yeni keşfedilen gizli cennetlerinden biri.
Simena Kalesi surlarına çıkarak harika panoramik fotoğraflar çekebileceğin sahil köyünün her yerinde karşınıza Roma dönemi lahitleri, tarihi harabeler ve etkileyici kaya mezarları çıkacak.
Antalya Kaleiçi’nde hem tarihi güzellikleri gezebilir hem de Mermerli Plajında denizin tadını çıkarabilirsin. Antalya'nın Osmanlı konakları ile süslü tarihi bölgesi Kaleiçi’nde yat limanının hemen karşısında yer alan Mermerli Plajı; çakıl taşlı minik sahili, kayalar üzerindeki iskelelerde yer alan güneşlenme terasları ve falezler üstündeki şık restoranı ile Antalya'nın merkezinde denize girebileceğin en güzel plajlarda biri. Özellikle gün batımında falez manzaraları eşliğinde keyifle yüzebileceğin Mermerli Plajı’nın restoranında ise taze deniz ürünlerinden dünya mutfaklarına kadar pek çok lezzetin tadını çıkarabilirsin.
Antalya’ya düzenlenen tarih ve kültür gezilerinin değişmez adreslerinden olan Side Antik Kenti, Side merkezinde yer alıyor. Eşsiz bir gün batımı manzarasına sahip olan antik kent kartpostal güzelliğindeki manzaralarıyla turizm dergilerinin kapağını süslüyor.
Geç Hitit Dönemi’ne inşa edildiği tahmin edilen ve antik çağlarda bölgenin önemli deniz ticaret merkezlerinden biri olan Side Antik Kenti, dönemimin en zengin kentleri arasındaydı. Lidya ve Pers egemenliğinde de kalan antik kentin pek çok parçası Side merkezine yayılmış durumda.
Açık olduğu saatler
Selçuklu döneminde Antalya'da inşa edilen önemli tarihi eserlerden biri olarak gösterilen Antalya Karatay Medresesi, şehrin tarihi semti Kaleiçi'nde kolayca ulaşılabilecek bir noktada yer alıyor. 1250 yılında Celaleddin Karatay tarafından inşa edilen etkileyici medrese; otantik işlemeleri, Selçuklu motifleri ile süslü minaresi ve el işi taş oymalarıyla süslü taç kapısıyla günümüze kadar sağlam kalmayı başarmış. Antalya merkezindeki en ilgi çekici Selçuklu mimari örneklerinden birini görmek için Kaleiçi'nin dar sokaklarından birinde bulunan Karatay Medresesini mutlaka ziyaret etmeni öneriyoruz.
2012 yılında ziyarete açılan Cüceler Mağarası, Sapadere Kanyonu’nun yamaçlarında yer alan binlerce yıllık bir doğa harikası. Akdeniz Bölgesi’nde sık görülen karstik yapılardan biri olan Cüceler Mağarası, Osmanlı döneminde yerleşim yeri olarak da kullanılmış. Rehberli turlarla keşfe çıkabileceğin mağaranın içi iyi aydınlatılmış ve mağara içerisinde bulunan yürüyüş yolları ise mağaranın zeminine kadar inme fırsatı sunuyor. 6 farklı bölümden oluşan mağarada binlerce yıllık sarkıtlar, dikitler ve mağara göletleri seni cezbedecek güzellikte.
Açık olduğu saatler
Antalya merkezindeki en hareketli caddelerinden biri olan Atatürk Caddesi üzerinde, Karaalioğlu Parkı ve Kaleiçi'nin hemen yanında güzel bir konumda yer alan Antalya Atatürk Evi ve Müzesi, 11 Mart 1930 yıllarında Atatürk'ün Antalya’ya yaptığı ziyaret sırasında kaldığı tarihi Osmanlı konağında hizmet veriyor. Merkezi konumundan dolayı şehri gezerken mutlaka karşına çıkacak olan bu etkileyici müzede Atatürk’ün kaldığı oda ve kişisel eşyaları, Atatürk’ün gezi sırasında çekilen fotoğrafları, dönem mobilyaları ile süslü odalar, silah ve para koleksiyonları gibi pek çok tarihi hazineyi inceleyebilirsin.
Demre ilçesinde yer alan Noel Baba Kilisesi (Aziz Nikolaos Kilisesi), Hristiyanlar için kutsal kabul edilen önemli bir hac alanı. Tüm dünyanın Noel Baba olarak tanıdığı Aziz Nikolaos, uzun süre Demre’nin Myra Antik Kenti’nde piskoposluk yaptı. Yoksullara ve çocuklara yaptığı yardımlarla ünle kavuşan Aziz Nikolaos anısına halk tarafından inşa edilmiş bu küçük kilise, günümüzde her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor. Aralık ayında Noel kutlamaları ve mayıs ayında Noel Baba Şenlikleri’ne de ev sahipliği yapan Noel Baba Kilisesi’nin içi ise etkileyici süslemelerle görülmeye değer güzellikte.
Açık olduğu saatler
Myra Antik Kenti, Noel Baba’nın evi olarak bilinen Demre'nin, dağ eteklerine kadar uzanan kalıntılarıyla çok ilgi görüyor. Bizans döneminde inşa edilen Aziz Nikolaos Kilisesi (Noel Baba Kilisesi) ile Hristiyanlar için önemli bir hac noktası da olan Myra Antik Kenti’nde büyük kesme taşlara oyulmuş insan yüzleri, mistik figürler ve heykeller arasında tarihe yolculuk yapabilir ve özellikle gün batımında uçurum kenarındaki kaya mezarlarının güzel fotoğraflarını çekebilirsin.
Açık olduğu saatler
Antalya ve Alanya tekne gezilerinin en önemli mola noktalarından biri olan Fosforlu Mağara, Türkiye'nin sayılı doğa harikalarından biri olarak kabul ediliyor. Kendine özgü jeolojik yapısı ile dikkat çeken Fosforlu Mağara, kayalar arasından sızan ve denize fosforlu bir renk veren ışığıyla ünlü. Özellikle geceleri daha net görebileceğin bu fosforlu ışıklar eşliğinde doyasıya yüzebilir veya dalış turlarına katılabilirsin. Akşam gezileriyle de uğrayabileceğin, fosforlu ve berrak sulara kendini bırakabileceğin Fosforlu Mağara’da benzersiz fotoğraflar çekebilirsin.
Side Antik Kenti’ne kısa bir yürüyüş mesafesinde yer alan ve Roma dönemi mimarili bir hamam kompleksi içerisinde hizmet veren Side Müzesi, zengin koleksiyonlarıyla 1962 yılında kapılarını açtı. Geç Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden binlerce tarihi eseri görebileceğin zengin koleksiyonlara sahip müze, özellikle M.S. 2. yüzyıla ait bir bereket simgesi olan Üç güzeller Heykeli ile ünlü.
Müzenin iyi düzenlenmiş koleksiyonlarında Roma dönemi lahitleri, mozaik parçaları, heykeller, Selçuklu dönemi yazıtları, Geç Hitit döneminden bazalt sütun başları arasında tarihte bir yolculuğa çıkabilirsin.
Antalya’nın Manavgat ilçesine 25 kilometre uzaklıkta yer alan Alabalık Vadisi, Manavgat Nehri'nin aktığı yemyeşil doğal güzellikler arasında kurulan alabalık çiftlikleri ile ünlü bir turistik alan. Nehir kenarında kurulmuş masalar ve iskelelerde taze alabalıklar ve günlük Akdeniz mezelerinin tadını çıkarabileceğin Alabalık Vadisi, aynı zamanda olta balıkçılığı yapmak, sandalla balık avlama turlarına katılmak ve doğa yürüyüşlerine çıkmak için de eşi bulunmaz bir yer. Balık seviyorsan hem temiz havanın ve doğal güzelliklerin hem de taze alabalıkların tadını çıkarmak için Alabalık Vadisi'ne Antalya’dan 1,5 saatlik bir yolculukla kolayca gidebilirsin.
1 kilometre uzunluğundaki ince kumlu ve altın renkli sahilinden ismini alan İncekum Plajı, Akdeniz’in en güzel plajlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Çevresi ise tatil köyleri, butik oteller, su sporları ve dalış merkezleri ile çevrili İncekum Plajına Antalya'dan 2 saatlik bir yolculukla ulaşabilirsin. Alanya'nın otelleri ile ünlü Avsallar beldesinde bulunan İncekum Plajının çevresinde restoranlar, kafeler, yürüyüş yolları, şezlong ve şemsiye kiralayabileceğin tesisleriyle de hizmet veriyor. Kendine özgü ince kumuyla ünlü plaj, özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerle tıklım tıklım doluyor.
Olimpos Milli Parkı olarak da bilinen Beydağları Milli Parkı, Antalya-Kemer Yolu üzerindeki Sarısu bölgesinden başlayarak Akdeniz'e paralel olarak kilometrelerce uzanıyor. 69.000 hektardan fazla bir alana yayılan ve 1972 yılında milli park ilan edilen Beydağları Milli Parkı, çarpıcı deniz manzaraları eşliğinde kızılçam, zeytin, sakız ve defne ağaçları arasında doğa yürüyüşleri yapmak için Antalya’daki en ideal yerlerden. 700’den faza bitki türüne ev sahipliği yapan milli park, şah kartalı, kurt, yaban keçisi ve vaşak gibi 70’den fazla farklı türden vahşi hayvanıyla da fotoğraf safarileri için en çok gidilen yerler arasında.
Beydağları Milli Parkı gezinizde 9.000 yıllık Beldibi Mağarası’nı gezebilir, park sınırları içinde yer alan Olimpos Antik Kenti, Phaselis Antik Kenti ve Idyros Antik Kenti gibi Likya döneminin en önemli kentlerinde yürüyüş yapabilirsin. Çam ormanlarıyla sarılı ıssız koylarıyla kalabalıklardan uzak denizin tadını çıkarmak için de gidebileceğin Beydağları Milli Parkı’nın kıyı şeridini tekne gezileri ile de keşfe çıkabilirsin.
Antalya’da çocuklu ailelerin keyifle gezebileceği en güzel yerlerden biri de geniş bir alanda hizmet veren Antalya Hayvanat Bahçesi. Uluslararası standartlarda tasarlanmış barınakları ile 1989 yılından beri hizmet veren Antalya Hayvanat Bahçesi, birçok kez Türkiye'nin en iyi hayvanat bahçesi seçildi. İçerisinde geyik, zebra, kanguru, aslan, puma ve kaplan gibi yüzlerce vahşi hayvanı görebileceğin hayvanat bahçesinde aynı zamanda hayvan tedavileri ve bakımları da yapılıyor. Doğa ve hayvan sevgisini anlatmak için çocuklara özel eğitimler verilen ve eğlenceli okul gezilerinin düzenlendiği Antalya Hayvanat Bahçesini mutlaka görmeni öneriyoruz.
Açık olduğu saatler
Köprülü Kanyon Milli Parkı'nın tam ortasında bulunan Selge Antik Kenti, dağ yamaçlarında çarpıcı manzaralar oluşturuyor. Köprüçay Nehri’nde rafting yapan turistlerin mutlaka uğradığı antik kent, iyi düzenlenmiş yürüyüş yollarıyla son yıllarda çok popüler bir gezi noktası haline geldi. Köprüçay Nehri kıyısında kurulan ve çevresi akarsularla çevrili Selge Antik Kentine ulaşım için Roma döneminde inşa edilen köprüler, bugün hala ayakta ve muhteşem manzaralar sunuyorlar. Roma su kemerleri ve tarlaları sulamak için geliştirilen teras sistemi de antik kentte mutlaka görmen gereken yerler arasında.
Döneminin en büyük ve güçlü kenti olan Selge’de M.S. 2. yüzyıla tarihlenen antik tiyatro, ozanların toplanma alanı olan oditoryum, antik tapınaklar ve pazar yeri de görülmeye değer güzellikteki yerlerden. Selge gezinizde antik tiyatronun en yüksek noktasından panoramik Köprülü Kanyon Milli Parkı fotoğrafları çekmeyi de unutma.
Antalya merkezindeki tarihi simgelerden ve halkın buluşma noktalarından biri olan Antalya Saat Kulesi, Kale Kapısı mevkiinde tarihi Kaleiçi’nin hemen girişinde yer alıyor. 1901 yılında padişah II. Abdülhamid için inşa ettirilen Antalya Saat Kulesi, 14 metre yüksekliği ve kare planlı mimarisiyle dikkat çekiyor. Dört tarafında saatlerin bulunduğu Antalya Saat Kulesi, bozulmadan kalmış mimarisiyle görülmeye değer güzellikte. Çevresi alışveriş çarşıları, mağazalar, restoranlar ve nostaljik tramvay ile oldukça hareketli olan Antalya Saat Kulesi’nin önünde fotoğraf çekmeyi unutma.
60.000 hektardan büyük yeşil bir alana yayılan Termessos Güllük Dağı Milli Parkı, büyüleyici doğa manzaralarının yanı sıra binlerce yıllık antik kentleriyle de Antalya’nın önemli gezi alanlarından biri. Anadolu'nun en eski yerli halklarından olan Luvi ve Solym'lerin inşa ettiği Termessos Antik Kenti, dünyanın en iyi korunmuş antik kentlerinden biri olarak milli parkın en çok ilgi çeken yeri konumunda.
Kızılçam ormanları ve maki bitki örtüsüyle süslü onlarca yürüyüş parkuruyla sarılı Termessos Güllük Dağı Milli Parkı, aynı zamanda nesli tükenmekte olan Alageyik gibi pek çok vahşi canlıyla da doğa tutkunlarını kendine çekiyor. Rehberli turlara katılarak veya kendi başınıza milli parkın doğal güzelliklerini keşfe çıkabilir; yemyeşil vadiler, sarp kanyonlar, masmavi akarsular ve buz gibi sularında yüzebileceğin dağ gölleri arasında güzel bir gün geçirebilirsin.
Açık olduğu saatler
Gün batımında sunduğu muhteşem manzarasıyla uluslararası turizm dergilerinin kapaklarını süsleyen ve sadece Antalya'nın değil Türkiye'nin de en bilinen simgesel yapılarından biri olan Side Apollon Tapınağı, belde merkezinde yarımadada denize hakim bir konumda yükseliyor. M.S. 150 yıllarında inşa edilen, müzik, uyum ve ışık tanrısı Apollon’a adanmış bu etkileyici tapınaktan günümüzde sadece 3 tane devasa sütunu ayakta kalmayı başarmış durumda. Sütunların üstünde yer alan Roma kabartmaları ise seni büyüleyecek güzellikte. Her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği özellikle ve gün batımında fotoğraf çektirmek için sıraya girdiği Side Apollon Tapınağı’nı Antalya gezinde mutlaka yakından görmelisin.
Antalya ve Muğla arasında yer alan Xanthos Antik Kenti, antik ismi Xanthos Nehri olan Eşen Çayı kenarında bölgeye hakim iki tepenin üzerinde yükseliyor. Hem Likya hem de Roma akropolü bulunan Xanthos Antik Kenti, Türkiye'nin UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan antik kentinden biri olmasından dolayı büyük bir öneme sahip. M.Ö. 8. yüzyılda inşa edildiği düşünülen Xanthos, Likya Birliği'nin yönetim merkezi ve başkentiydi. Halkının Truva savaşına katıldığı bilinen antik kent, döneminin en demokratik kenti olarak da biliniyor. Dağ yamacına inşa edilmiş devasa antik tiyatrosuyla üne kavuşan Xanthos Antik Kenti’nde hem bu antik tiyatronun hem de tepeler boyunca uzanan pek çok tarihi eserin harika fotoğraflarını çekebilirsin.
Açık olduğu saatler
Akdeniz sahillerindeki en güzel koylardan biri olarak gösterilen Fırnaz Koyu, yat ve teknelerin en çok uğradığı büyüleyici koylardan biri. Turkuaz suları ve şifalı çamurlarıyla ünlü olan Fırnaz Koyu, Kalkan’a sadece 4 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Oldukça küçük bir koy olmasına rağmen bakir doğası, muhteşem manzarası ve zengin balık çeşitliliğiyle en sevilen koylardan biri haline gelen Fırnaz Koyu’nda yüzerken bile altınızdan geçen balık sürülerini izleyebilirsin. Şifalı çamurunun cilt rahatsızlıklarına iyi geldiği bilinen koyda doyasıya yüzdükten sonra çamur banyosunu mutlaka denemelisin.
Seni her yaştan insanın eğlencenin doruklarına çıkacağı bir yere götürüyoruz. Sayısız su kaydırağı, çeşitli aktiviteler ve botla yüzebileceğiniz geniş havuzlar ile tam bir eğlence merkezi olan Aqua Land, Antalya’da mutlaka görmen gereken yerler arasında.
Açık olduğu saatler
Antalya'nın tam ortasında, Kaleiçi’ne sadece 5 dakika yürüyüş mesafesinde yer alan Murat Paşa Camii, Osmanlı sadrazamı Kuyucu Murat Paşa tarafından 1570 yılında inşa ettirmiş etkileyici bir tarihi yapı. İçerisinde hem Osmanlı dönemini hem de Selçuklu dönemini yansıtan kaligrafi sanatının en güzel örneklerini görebileceğin Murat Paşa Camii, devşirme malzemeler kullanılarak inşa edilmiş etkileyici Türk-İslam mimari eserlerinden biri. Yüzlerce yıldır hizmet vermeye devam eden cami, özellikle kutsal günlerde ve bayramlarda tamamen doluyor. Geniş avlusunda asırlık çınar ağaçları altında dinlenebileceğin Murat Paşa Camii, Antalya merkezindeki mutlaka görülmesi gereken tarihi yapılardan biri.
Selçuklu Sultanı 1. Alaaddin Keykubat’ın Akdeniz Bölgesi’nde inşa ettirdiği başka bir mimari şaheser olan Alara Kalesi, 1232 yılından beri bölgeye hakim bir tepede yükseliyor. Önemli ticaret yollarının yanında yer alan ve kervanların güvenliğini sağlamak amacıyla gözlem kulesi olarak inşa edilen Alara Kalesi, Alanya merkezine sadece 37 kilometre uzaklıkta. Bizans dönemine ait eski bir kale kalıntılarını da görebileceğiniz bölgede Alara Kalesi’nin sarp kayaların üzerine yükselen etkileyici manzarasının fotoğraflarını çekebilir veya kale surlarına çıkarak panoramik Akdeniz ve Alanya manzaraları izleyebilirsin.
Alanya Yarımadası kıyılarında, deniz kenarındaki sarp bir yamaçta yer alan Aşıklar Mağarası, pek çok antik efsaneye konu olmuş çok ilgi gören bir gezi alanı. Tekne gezilerinin mola noktalarından biri olan mağaraya kayalara tırmanarak girilebilir, deniz seviyesinden 15 metre yükseklikte bulunan 75 metre uzunluğundaki mağarayı keşfe çıkabilirsin. Antik çağlarda deniz korsanlarının hazinelerini ve esirleri sakladığı Aşıklar Mağarası, ismini de buradan alıyor. Antalya ve Alanya tekne turlarıyla gezebileceğin Aşıklar Mağarası’na tırmandıktan sonra kayalardan masmavi sulara atlayarak serinleyebilirsin.
Antalya'nın Finike ilçesinde Arif Köyü sınırları içerisinde yer alan ve yemyeşil çam ormanlarıyla sarılı bir tepede inşa edilen Arykanda Antik Kenti, Geç Bakır Çağı ve Erken Bronz Çağı’na kadar uzanan yerleşimlerin bulunduğu etkileyici bir tarihi hazine. 1 kilometre uzunluğundaki zorlu yamaçlar aşılarak ulaşılabilen antik kent, bu nedenle doğa gezileri için de tercih ediliyor.
Likya Birliği şehri olan ve daha sonra Roma egemenliğine giren Arykanda Antik Kenti, 1838 yılında bir İngiliz gezgin tarafından şans eseri keşfedildi. Antik tapınaklar, 20 basamaklı devasa tiyatro, agora, meclis, sur duvarları ve Roma hamamlarıyla etkileyici bir manzaraya sahip antik kent, görülmeye değer güzellikte. Yer aldığı vadinin panoramik manzaralarını sunduğu için doğa fotoğrafçılarının da sıkça uğradığı Arykanda Antik Kenti’ni rehberli turlarla da keşfe çıkabilirsin.
Antalya'nın Kemer ilçesi yakınlarında yer alan ve batan bir Fransız gemisinin bulunduğu Paris Batığı, dünyanın en iyi dalış noktalarından biri olarak gösteriliyor. 1917 yılında Osmanlı donanması tarafından batırılan Fransız gemisine ait batık, Kemer Yat Limanı’ndan sadece 1,5 kilometre uzaklıkta.
Pek çok uluslararası dergi tarafından dünyanın en iyi 100 batığı arasında gösterilen ve Antalya dalış turlarından en popüler dalış noktası olan Paris Batığında profesyonel dalgıçlar ile tüplü dalış yapabilir ve su altında unutulmaz bir yolculuk yapabilirsin. Büyülü atmosferiyle seni hemen etkileyecek olan Paris Batığında yosun tutmuş gemi kalıntıları ve çeşit çeşit balıklar arasında muhteşem fotoğraflar da çekebilirsin. Hem Antalya Yat Limanı hem de Kemer Yat Limanı’nda Paris Batığına düzenlenen dalış turları bulabilirsin.
Alanya merkezinde İsmet Hilmi Balcı Caddesi üzerinde, Damlataş Plajı’na kısa bir yürüyüş mesafesinde yer alan Alanya Arkeoloji Müzesi, hem Antalya çevresindeki antik kentlerde yapılan kazılarda elde edilen tarihi eserleri hem de Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nden getirilen Tunç Çağı’ndan Lidya dönemine uzanan tarihi eserleri için ziyaret ediliyor. Fenike dilinde yazılmış taş yazıtlar, müzenin en eski tarihi eseri olarak görülmeye değer güzellikte.
Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinden onlarca eserin sergilendiği müzenin Türk-İslam koleksiyonunda ise Selçuklu ve Osmanlı döneminden silahlar, takılar, el yazmaları, yörük kilimleri ve Alanya'nın tarihini yansıtan eşyaları inceleyebilirsin.
Açık olduğu saatler
Antalya'nın Kepez ilçesinde, şehir merkezine yarım saat sürüş mesafesinde yer alan Antalya Kent Ormanı, panoramik Antalya ve Akdeniz manzaraları sunduğu için çok popüler. Antalya girişinde ziyaretçileri karşılayan devasa Atatürk heykeli ve yapay şelaleleri ile ünlü Antalya Kent Ormanının çam, sedir ve çınar ağaçlarıyla süslü yürüyüş yolları veya mesire alanlarında doğayla baş başa keyifli zaman geçirebilirsin.
Antalya Kent Ormanı içinde yer alan macera parkı ise paintball sahası, survivor parkuru, at binicilik merkezi, çocuklar için zipline ve labirentler, canlı müzik dinleyebileceğin kır bahçeleri, gün boyu aileler için düzenlenen animasyon şovları ve eğlenceli oyun alanlarıyla hem doğanın tadını çıkarmak hem de macera dolu bir gün geçirmek için kesinlikle uğraman gereken bir yer.
1993 ile 1995 yılları arasında restore edilerek müzeye dönüştürülen iki katlı klasik bir Osmanlı konağında hizmet veren Suna ve İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi, 19. yüzyıl Antalya yaşamını gözler önüne seriyor. Yöresel ürünlerle bir etnografya müzesi olarak düzenlenen müzenin bahçesinde bulunan, 1863 yılında inşa edilmiş tarihi Aya Yorgi Kilisesi de ziyarete açık.
Çeşitli dönemlere ait yöresel kıyafetler giymiş balmumu heykellerinden 19. yüzyıl mobilyaları, duvar süslemeleri ve ev eşyalarına kadar büyüleyici bir koleksiyona sahip olan müze, Antalya'nın tarihi semti Kaleiçi'nde Kocatepe Sokak üzerinde ziyaret edilebilir. Suna ve İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi’ni gezdikten sonra yabancı turistlerin Kaleiçi'nde en çok ziyaret ettiği yerlerden biri olan Aya Yorgi Kilisesi’ne de uğrayabilir ve kilisenin benzersiz iç dekorasyonlarını inceleyebilirsin.
Türkiye'nin tek su altı müzesi olan ve 2015 yılında ziyarete açılan Side Sualtı Müzesi, her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. Meksika’da bulunan müzeden sonra dünyanın en büyük ikinci su altı müzesi olmasıyla ünlü Side Sualtı Müzesi'nin zengin koleksiyonları, rengarenk onlarca çeşit balık eşliğinde dalışlar yapılarak gezilebiliyor. Müzede 177 tane etkileyici heykel, batık gemiler, antik hazineler, top mermileri, sikkeler, çeşitli batıklardan çıkarılan birbirinden ilginç eserler arasında yüzebilir ve benzersiz fotoğraflar çekebilirsin.
Antalya merkezine 18 kilometre uzaklıkta, Aspendos ve Perge antik kentleri arasında yer alan Sillyon Antik Kenti, yüksek bir tepe üzerine bölgeye hakim bir konumda yer alıyor. Pamfilya bölgesinin başkentliğini yapmış bu etkileyici antik kent, döneminde dünyanın en zengin ve güzel şehirlerinden biriydi. Antalya'ya en yakın antik kentlerden biri olarak yerli ve yabancı turistler tarafından sıkça ziyaret edilen Sillyon Antik Kenti’nde dağ eteklerinde yer alan 8.000 kişilik antik tiyatro, agora, ev kalıntıları, kuleler ve kale harabeleri arasında gezebilir; Selçuklu Camii ve Bizans Kilisesi gibi kent alanında sonradan yapılmış tarihi yapıları görebilirsin.
Antalya’nın Demre ilçesine 6 kilometre uzaklıktaki Soura Antik Kentinin Apollon’un kehanet merkezlerinden biri olduğu düşünülmekte. Çayağzı’ndaki Andriake Harabelerinin üzerinde ve Kaş’a giden yolda bulunan antik kent hakkında maalesef ki çok fazla bilgi yok. Şehirde akropol ve doğu tarafındaki mezarları görebilmek mümkün. Soura’ya gitmişken görmen gereken bir diğer yer de yakınlarındaki Trabenda Antik Kenti. Çok keyifli bir gün geçirmek için bu iki antik kenti gezerek tarihte bir yolculuğa çıkabilirsin.
Antalya’nın doğal güzellikleri dendiğinde akla gelen ilk yerlerden biri de Manavgat Nehri’ndeki Oymapınar Gölü. Tekne turları, dağ gezileri ve rafting için ideal bir lokasyon olan Oymapınar Gölü, piknik yapmak isteyenlerin de ilk tercihleri olup, gölün çevresinde konaklama yapabileceğin doğa içerisinde yerlerde bulunuyor.
Aydınkent ilçesine yaklaşık 10 kilometre, Ürünlü Köyü’ne ise 5 kilometre uzaklıktaki Altınbeşik Mağarası Milli Parkı Antalya seyahatinde en keyif alacağın yerlerden. Türkiye’nin en büyük yeraltı gölü olarak da tanımlanan park, içindeki sarkıt ve dikitlerle her gören kişinin hayran kalacağı bir güzellikte. Dünyanın en büyük 3. yeraltı gölü olan Altınbeşik Mağarası Milli Parkı, ismini üstündeki tepeden alıyor. 1994’te milli park ilan edilen Altınbeşik, Antalya seyahatinin en keyifli duraklarından biri olmak için keşfedilmeyi bekliyor.
Açık olduğu saatler
Kumluca ilçesine 2,5 kilometre uzaklıktaki bir tepenin yamaçlarına kurulmuş Rhodiapolis Antik Kenti, isminden dolayı Rodos dönemine ait olduğu düşünülse de bulgular kentin tarihinin daha önceye dayandığını gösteriyor. Avusturyalı arkeologlar tarafından keşfedilen kent, Opramoas Anıt Mezarı ile ünlü adını duyuruyor. Anıt mezarın bu kadar ünlü olmasının nedeni ise yazıtın Anadolu’nun en uzun Antik Yunanca yazıtı olma özelliğine sahip olması. Klasik dönemden Bizans dönemine dek kalıntıların görülebildiği Rhodiapolis Antik Kenti, Antalya gezinde seni tarihte yolculuğa çıkaracak duraklardan yalnızca biri olacak.
Neolitik dönemden bugüne pek çok uygarlığın gelişimine ayna tutan Elmalı, Türkiye’nin arkeolojik açıdan en önemli müzelerinden Elmalı Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor. Eski Hükümet Konağına kurulmuş müze, 11 adet teşhir salonu ile ziyaretçilerine farklı bir deneyim yaşatıyor. 2011 yılında açılan müzede kalkolitik döneme ait Bağbaşı eserleri, Karataş Semayük mezar alanında bulunmuş mezarlar ve Kızılbel ve Bayındır Tümülüsleri kazılarında çıkarılan eserler mutlaka görülmesi gerekenler arasında.
Açık olduğu saatler
Antalya merkezine 133 kilometre uzaklıktaki Alanya, her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turisti misafir eden otelleri, dünyaca ünlü plajları, hareketli eğlence hayatı, doğal güzellikleri ve tarihi hazineleriyle Türkiye’nin ünlü tatil cennetlerinden biri. Deniz kenarında 5 yıldızlı otellerden balayı tatilleri için ideal butik otellere kadar her yaşam tarzına hitap eden Alanya’da altın renkli kumlarıyla ünlü Kleopatra, Damlataş ve İncekum Plajları ise mavi bayraklı en popüler plajlar arasında.
Alanya Kalesi’nden panoramik Akdeniz manzaraları izleyebileceğin ilçenin simgelerinden olan Kızıl Kule, Tarihi Alanya Tersanesi, Damlataş Mağarası ve Dim Mağarası’nı da çeşitli turlarla veya yürüyüşlerle keşfe çıkabilirsin. Alanya’da tarihi evleriyle ünlü kale bölgesinde yer alan Tophane’de harika fotoğraflar çekebilir, Arkaik dönemden Osmanlı dönemine uzanan hazineleri görmek için Alanya Arkeoloji Müzesi’ne uğrayabilir veya turkuaz koylarda yüzmek ve dalış yapmak için Alanya Yat Limanı’ndan her saat hareket eden gezi tekneleriyle turlara çıkabilirsin.
Arkasını yemyeşil çam ormanları, önü ise masmavi Akdeniz ile çevrili Kemer; ince kumlu mavi bayraklı plajları ve kaliteli otelleriyle tüm dünyadan denizin tadını çıkarmak isteyenlerin akınına uğruyor. Antalya merkezde sadece 43 kilometre uzaklıkta bulunan Kemer’e minibüslerin ve taksilerin yanı sıra Kaleiçi Marina’dan hareket eden feribotla da keyifle ulaşabilirsin. Hem Kemer merkezinde hem de Göynük, Kiriş, Çamyuva ve Tekirova gibi Kemer’e bağlı sahil beldelerinde turizm olanakları çok gelmiş durumda. Bu bölgede 5 yıldızlı tatil köylerinden çam ağaçları arasına inşa edilmiş bungalov evlere ve onlarca çeşit eğlence mekanına kadar pek çok tesis hizmet veriyor.
Kemer merkezindeki Ay Işığı Plajı, hem gün boyu deniz ve güneşin tadını çıkarmak hem de akşam yürüyüşleri yapmak için ilk gitmeniz gereken yer. Kemer barlar sokağında ise onlarca çeşit canlı müzik mekanı bulabilir veya ilçenin çarşısında keyifli alışverişler yapabilirsin. İlçe merkezine kısa bir yürüyüş mesafesindeki yat limanından kalkan gezi tekneleriyle Olimpos, Çıralı, Adrasan ve Tekirova koylarında yüzebilir, Olimpos Teleferik ile Akdeniz'i kuş bakışı izleyebilir; doğa ve tarih gezileri ile Olympos Antik Kenti, Phaselis Antik Kenti, Göynük Kanyonu ve Beydağları Milli Parkı'nı keşfe çıkabilirsin.
Kendine özgü bohem atmosferiyle hem Antalya’nın hem de Türkiye’nin en sevilen dünyaca ünlü tatil cennetlerinden olan Kaş, hareketli ilçe merkezi ve masmavi plajlarının yanı sıra onlarca medeniyetten izler taşıyan büyüleyici antik kentleriyle de görülmeye değer bir yer. Antalya’ya 188 kilometre uzaklıkta Andifili Sahili’nde bulunan Kaş; dağ yamaçlarına inşa edilmiş butik ve villa otelleri, sahil boyunca sıralanan balık restoranları, eğlenceli kafeleri ve barları ile her sene binlerce turiste ev sahipliği yapıyor. Özellikle Çukurbağ Yarımadası; kaliteli otelleri, tertemiz plajları, restoranları ve plaj kulüpleriyle Kaş’ın kalbi konumunda. Kartpostal güzelliğindeki Kaş sahil şeridi, çok sayıda gizli koya ve dalış noktasına ev sahipliği yaptığı için ülkemizin en önemli tekne ve yat gezi noktaları arasında.
Likya dönemi antik kentlerinden Antiphellos’un kalıntıları üzerine kurulan Kaş’ın her yerinde farklı bir tarihi hazine görebilirsin. Belde merkezindeki Aslanlı Lahit, dağ eteklerine yayılmış Likya lahitleri, kaya mezarları, Kaş Limanı yakınındaki antik kent surları ve antik tiyatro gezinde mutlaka karşına çıkacak tarihi eserler arasında.
Antalya'nın Serik ilçesine bağlı Belek, 17 kilometre uzunluğundaki mavi bayraklı plajları, uluslararası standartlardaki golf sahaları, yüzlerce kişilik devasa tatil köyleri, büyüleyici güzelliği ve gelişmiş turizm olanaklarıyla her yıl dünyanın pek çok ülkesinden yüz binlerce tatilciyi misafir ediyor. Arkası çam ormanları, önü ise turkuaz Akdeniz ve ince kumlu kumsallarla çevrili belde, Antalya’ya sadece 40 kilometre uzaklıkta yer alıyor.
Belek ve Kadriye isimli iki köyden oluşan Belek, uluslararası golf ve tenis turnuvalarının yanı sıra 50’den fazla futbol sahasıyla da dünyanın her yerinden futbol kulüplerini kamp için misafir ediyor. Hem çocuklu aileler hem de balayı tatilleri için pek çok olan sunulan Belek’te yelkenden uçurtma sörfü ve deniz paraşütüne kadar onlarca su sporu yapabilir, at safarilerine çıkabilir, tekne ve dalış turlarına katılarak Akdeniz’in en güzel koylarında dalışlar yapabilirsin.
Kaş ilçesine bağlı küçük bir belde olan Kalkan, bakir doğal güzelliği ve masmavi koylarıyla Antalya ve Kaş’a göre daha sakin bir ortamda tatil yapmak isteyenlerin ilk tercihleri arasında. Akdeniz’deki en iyi korunmuş koylarına sahip Kalkan’ın yamaçları, panoramik deniz manzaraları sunan kaliteli butik otelleri, balayı otelleri ve restoranlarla çevrili. Arnavut kaldırımlı dar sokaklarını taş mimarili Osmanlı evlerinin süslediği Kalkan’ın merkezi; balık restoranları, çarşıları ve eğlence mekanlarıyla yaz aylarında oldukça hareketli.
1 saat içinde yürüyerek her yerini gezebileceğiniz Kalkan’da özellikle Kışla, Kalamar ve Kalkan Koyları mutlaka görmen gereken yerler arasında. Yamaçlarda yapılan doğa yürüyüşleri ve bisiklet gezileriyle yeşil ve mavinin buluştuğu Kalkan koylarının muhteşem manzaralarını izlemeli, Kalkan Koyu ve Kalamar Koyu arasında sıralanan balık restoranlarında taze mevsim balıkları ve Akdeniz mezelerinin tadına bakmadan Kalkan’dan ayrılmamalısın.
Antalya’ya 89 kilometre uzaklıkta, Musa Dağı eteklerinde çam ormanları arasında yer alan Adrasan, tertemiz sahili ile ünlü. Antalya’dan minibüslerle 1,5 saat içinde gidebileceğin Adrasan, 2 kilometre uzunluğunda ince kumlu plaja sahip. Sit alanı olarak korunan bölge hem günübirlik hem de kamp yapmak isteyenler tarafından tercih ediliyor. Büyük otellerin olmadığı beldede ağaç evler, bungalovlar ve kamp alanlarında doğaya iç içe konaklayabilirsin.
Korunaklı Adrasan Koyu, antik çağlardan beri teknelerin duraklarından biri olmuş ve günümüzde berrak sularda rengarenk balıklarla birlikte dalış yapmak isteyenler veya Adrasan Koyu’nun manzarası eşliğinde doyasıya yüzmek isteyenler tarafında ziyaret ediliyor. Beldenin arkasında yükselen Musa Dağı, iyi düzenlenmiş yürüyüş parkurlarıyla doğa yürüyüşleri, kaya tırmanma ve dağcılık gibi sporlar için ana merkez konumunda.
Antalya merkezine 141 kilometre uzaklıkta yer alan Demre, Akdeniz sahilinde kalabalıklardan uzak huzurlu bir tatil yapmak isteyenler için ideal bir yer. Temizliği sayesinde balıkları yüzerken görebileceğin berrak denizi ile ünlü, şık butik otelleri ve balık restoranlarının yanı sıra Demre, M.Ö. 5. yüzyıla kadar uzanan tarihinden kalan pek çok paha biçilemez tarihi eseriyle de insanları kendine çekiyor. Demre’nin simgesi haline gelen Noel Baba Kilisesi (Aziz Nikolaos Kilisesi), Hristiyanlar tarafından hac bölgesi olarak da ziyaret ediliyor. Noel Baba’nın piskoposluk yaptığı Myra Antik Kenti ise her yıl düzenlenen Noel Baba Şenlikleri ve devasa antik tiyatrosuyla görülmeye değer güzellikte.
Antalya-Kaş Yolu üzerinde yer alan Olimpos, her yıl binlerce yerli ve yabancı genç turisti misafir ediyor. Çam ormanları ile sarılı bu antik bölge, doğayla uyumlu bir şekilde tasarlanmış ağaç evler, bungalov oteller ve kamp alanlarıyla hem doğal güzelliklerin hem de tertemiz denizin tadını çıkarmak isteyenlerin Türkiye'deki ilk tercihleri arasında. Çok eski bir Likya uygarlığı yerleşimi olan Olimpos beldesinin hemen yanında bulunan görkemli Olimpos Antik Kenti de Antalya’nın en çok gezilen tarihi noktalarından biri.
Olimpos Koyu, iki tarafı ağaçlarıyla çevrili küçük bir koy ve güzelliğinden dolayı yaz aylarında tıklım tıklım doluyor. Hiçbir yapay aydınlatmanın bulunmadığı Olimpos Koyu’nda geceleri sahilde oturabilir ve bütün yıldızları seyredebilirsin. Geceleri plajda yakılan ateş etrafında şarkı söyleyip eğlenebileceğin Olimpos'ta pek çok canlı müzik mekanı, restoran ve kafe de hizmet veriyor. Antalya doğa yürüyüşlerinde değişmez adreslerinden biri olan beldede Phaselis Antik Kenti, Olimpos Antik Kenti, Yanartaş, Çıralı ve Likya Yolu’nda düzenlenen yürüyüşlerde büyüleyici manzaralar şahit olabilirsin.
Antalya’ya 165 kilometre, Kaş'a ise sadece 35 kilometre uzaklıktaki Kekova, batık şehir olarak da biliniyor. Sahilinde bulunan su altı kalıntıları ile dünya çapında bir üne sahip Kekova’ya, Antalya’dan kalkan tekneler ile kolayca ulaşım sağlayabilirsin. Bölge, tepe yamaçlarına dizilmiş tarihi evleri, cam berraklığındaki denizi ve sahilindeki antik kent kalıntılarıyla yerli ve yabancı turistleri büyülüyor. Antalya’nın incilerinden biri olan Kekova’da M.S. 100 yıllarında yaşanan deprem ve tsunami ile denizin altına gömülen antik kentin kalıntıları koruma altında olduğu için bölgede yüzmeye izin verilmiyor. Ancak oldukça yakınından geçen tekne turları sayesinde antik kenti görmen mümkün. Dilersen Kekova'da yüzmek için Tersane Koyu'nu tercih edebilirsin.
Antalya ve Kaş tekne gezilerinin en önemli adreslerinden biri olan Kekova Adası, yüzlerce yıl küçük bir balıkçı köyü olarak yaşamını sürdürdü, günümüzde ise gelişmiş turizm olanaklarıyla sakin bir tatil arayanların Antalya’da en sevdiği tatil cennetlerinden biri konumunda.
Antalya'ya sadece 2 kilometre uzaklıkta yer alan, tertemiz denizi ve çam ormanları ile çevrili sahili ile ünlü tatil beldesi Tekirova, 3,5 kilometre uzunluğundaki ince kumlu sahilinin kenarında sıralanan 5 yıldızlı oteller ve tatil köyleri ile Antalya'nın önemli tatil cennetlerinden biri. Mavi bayraklı Tekirova Plajı, sığ denizi ve zengin su sporu olanaklarıyla çok popüler. Berrak denizi ve yürüyüş rotalarıyla Antalya ve Kemer tekne turlarının mola noktalarından biri olan Tekirova’nın restoranlar, barlar ve kafelerin sıralandığı sahilinde muhteşem Akdeniz manzaraları eşliğinde romantik akşam yemekleri tadabilir, doğa ile iç içe kurulmuş turistik tesislerde güzel bir yaz tatili yapabilirsin.
Antalya merkezine 80 kilometre uzaklıkta Olimpos ve Adrasan'a komşu olan Çıralı, doğa tatilleri için Antalya'da en çok tercih edilen yerlerden. 3 kilometreden uzun sahili, çam ve meyve ağaçlarıyla süslü doğasıyla 1. derece sit alanı olarak korunan ve Beydağları Milli Parkı’nın bir parçası olan Çıralı, yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerle oldukça hareketli. Çıralı sahilde koruma altına alınan deniz kaplumbağaları yuvalarını görebilir, doğa yürüyüşü ve bisiklet parkurlarında çam ormanları arasında keyifli bir gün geçirebilirsin. Doğaya uyumlu inşa edilmiş bungalovlar, ağaç evler, doğa otelleri ve kamp alanlarıyla bozulmadan kalmayı başarmış tatil cennetlerinden biri olan Çıralı’da yaz aylarında denizin tadını çıkarabilir, diğer mevsimlerde ise doğa gezilerine katılabilirsin.
Kundu’da konumlanmış Ters Ev Aksiyon Parkı her yıl binlerce yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyor. 2015 yılında kapılarını açan Ters Ev o günden beri 400 bini aşkın misafiri ağırladığı tahmin ediliyor. Her şeyin ters olmasıyla adını duyuran ev instagram fotoğraflarının olmazsa olmazlarından. Yenilenen dekorasyonu sayesinde gidenlerin tekrar uğradığı Ters Ev, Antalya’da mutlaka uğraman gereken yerler arasında.
Açık olduğu saatler
Milli park statüsünde olan yarımada Küçükburun üzerine kurulmuş Folklorik Yörük Parkı tescilli bir alan. Temalı park ve Açıkhava konsept müze temalarında hizmet veren Folklorik Yörük Parkı, doğal ve yöresel yiyecekler tatmak isteyenler için ideal bir lokasyon. Burada yöresel yiyecek tadarken yöresel müzikler dinlemende mümkün. Alanda yörük kültürünü yansıtan otantik atmosferin yanı sıra geniş bir orman da bulunuyor.
Açık olduğu saatler
Antalya tatilini unutulmaz anılarla doldurmak isteyenlerin rotasını çevirmesi gereken eşsiz yerlerden biri de Gazipaşa’daki Koru Sahili Doğal Havuzlar Koyu. İlginç oluşumlu kayaları ve doyasıya yüzebileceğin havuzlarıyla seyahatini keyiflendirecek bu koy; mayıs, haziran ve eylül aylarında eşsiz anılarına arka plan olacak.
6.818 metre uzunluğuyla Türkiye’nin en uzun üçüncü mağarası olma özelliğine sahip Tilkiler Mağarası, Oymapınar Barajı’nın sondaj çalışmaları esnasında keşfedilmiş. Aktif bir mağara olan Tilkiler’de ilkbahar aylarında su seviyesi artmakta. Mağaranın bir bölümü kireçtaşı iken diğer bölümü ise konglomeradır. Mağarada ilk incelemeler 1976 yılında ikinci inceleme ise 2003 yılında yapılıyor. İki araştırma arasında giriş kısmındaki konglomera bölümlerinde aşınmadan kaynaklı değişiklikler fark edilirken, mağaranın birkaç kilometre içerisinde kum kaplı zemine yıllar önce araştırmacıların kumdan yaptığı dört kale sağlam halde bulundu.
Antalya'nın Akdeniz sahil şeridini sararak kilometrelerce devam eden devasa falezleri üzerinde muhteşem deniz manzarası karşısında yer alan Falez Park, şehrin en popüler yeşil alanlarından biri. Aşağı Düden Şelalesine, Lara otellerine, alışveriş merkezlerine ve mağazalara sadece 5 dakikalık yürüyüş mesafesinde yer alan Falez Park, Antalya merkezine kadar ilerliyor. Sahile paralel ilerleyen yürüyüş parkurları, bisiklet yolları, özel peyzajlı çiçek bahçeleri, kafeleri ve restoranlarıyla akşam yürüyüşleri için ideal olan parkta Akdeniz'in en güzel panoramik fotoğraflarını da çekebilirsin.
Türkiye'nin Likya Yolu’ndan sonraki en uzun ikinci yürüyüş yolu olan Aziz Paul Yolu, Antalya'ya 10 kilometre uzaklıktaki Perge Antik Kenti’nden başlıyor ve Eğirdir Gölü’nü geçerek Isparta'nın Yalvaç ilçesine kadar 500 kilometre boyunca ilerliyor. Yolun tamamını yürümek yaklaşık 30 gün sürüyor ve yol boyunca pek çok antik kent sıralanıyor. Likya Yolu’na göre çok daha zorlu bir parkura sahip olan Aziz Paul Yolu boyunca antik Roma kentler, büyüleyici doğa manzaraları, dağ gölleri ve sarp uçurumlar arasında güzel bir macera yaşayabilirsin. Tamamını olmasa bile belirli bir bölümünü rehberli doğa yürüyüşleri ile keşfedebileceğin Aziz Paul Yolu, tüm dünyadan gelen doğa yürüyüşçülerinin de çok sevdiği yerlerden biri.
5 milyon yaşında olduğu düşünülen Yalan Dünya Mağarası, 4 kilometre uzunluğuyla Türkiye'nin en uzun mağaralarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Antalya'nın Gazipaşa ilçesine sadece 7 kilometre uzaklıkta yer alan Yalan Dünya Mağarası’nın sadece 450 metresi ışıklandırılarak ziyaret açılmış durumda.
Her mevsim 28 derecede sabit kalan mağara havasının başta astım olmak üzere pek çok solunum yolu rahatsızlığına iyi geldiği biliniyor. Yalan Dünya Mağarası, ayrıca dünyada sadece burada yaşayan yarasa türü ile de ünlü. Her yıl 20 binden fazla insan tarafından ziyaret edilen Yalan Dünya Mağarası’nda milyonlarca yılda doğal yollarla oluşmuş sarkıtlar, dikitler ve göletler arasında gezebilir, profesyonel mağaracılarla birlikte tünelleri keşfe çıkabilirsin.
Çocuklu ailelerin mutlaka gezmesini önerdiğimiz Antalya Masal Parkı, Kepez ilçesinde 5000 m2 bir alana yayılan, zengin olanaklara sahip bir tesis. Park; mantar evler ve masal kahramanlarının heykelleriyle süslü masal adası, çocuk oyun alanları, açık ve kapalı yüzme havuzları, sinema salonu, yürüyüş yolları ile çevrili göletler, kır bahçeleri ve restoranları ile hem çocuklar için eğlenceli bir oyun alanı hem de güzel bir gezi alanı olarak hizmet veriyor. Parkta belirli dönemlerde festivaller ve etkinlikler düzenleniyor. Parkın etkinlik takvimini takip etmelisin.
Sana bir sonraki rota önerimiz ise gülleri ve güzelliği ile adını duyuran Isparta. Isparta’da gezilecek yerler yazısına tıklayarak bu muhteşem şehri keşfetmeye başlayabilirsin.