İçinde gül özü ve gül esansı bulunan birçok ürünün Isparta’da üretilen güllerden olduğunu biliyor muydunuz? Türkiye’deki en güzel güllerin yetiştiği şehir olarak bilinen Isparta, gül cenneti olarak adını hem ülkemizde hem de dünyada duyuruyor. Bulunduğu konum dolayısıyla bereketli topraklara sahip olan Isparta aynı zamanda asırlar boyunca birçok medeniyete de ev sahipliği yapmış.
Her yıl resimleriyle sosyal medyayı kasıp kavuran, kartpostaldan çıkmışçasına manzaralara sahip olan güzelliği ile kendine hayran bırakan Isparta birbirinden güzel yerler ile gelen ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. Hazırsanız Isparta’da gezilecek yerler yazımıza başlayalım.
Gezilecek yerlere başlamadan önce Isparta’ya gezmeye gidecek kişilerin en çok merak ettiği birkaç konuya kısaca değinelim;
Isparta’da ne yenir?
Birbirinden farklı güzelliklere sahip bu şehre geldiğinizde Tatar mantısı, sazan dolması, şalgam, aşı, bakla borani, yufka ekmeği, bakla bakla borani, yalvaç keşkeğini mutlaka denemelisiniz. Aynı zamanda gülleriyle meşhur olan bu şehirden dönerken gül çayı ve gül lokumundan da mutlaka almalısınız.
Isparta neyi ile meşhur?
Şimdilerde adını lavanta bahçeleri ile ünlü olan bu şehrin asıl simgesinin gül olduğunu söyleyebiliriz. Şehri ziyaret ettiğinizde gül sabunu ve gül kolonyasını mutlaka denemelisiniz.
Isparta’ya hangi ayda gidilir?
Isparta’nın en güzel zamanları bize göre lavanta sezonu. Lavanta köyünün en güzel zamanları olan haziran ve temmuz ayları içerisinde Isparta seyahatinizi gerçekleştirebilirsiniz.
Her sene milyonlarca Instagram hesabına konuk olan Lavanta Köyü uçsuz bucaksız lavanta tarlalarının uzandığı büyüleyici bir manzaraya sahip. Şehir merkezine 47 kilometre uzaklıkta bulunan köyde Türkiye’deki lavanta üretiminin yaklaşık olarak %93’ü karşılanıyor. Büyüleyici fotoğraflar çekebileceğiniz bu köyde yürüyüş veya kamp yapabilir, bisiklet sürebilirsiniz. Köyde lavantadan üretilen birçok lezzeti deneyebilir, güzelliğinize güzellik katacak ürünleri deneyebilirsiniz. Isparta’yı keşfetmek için Isparta otelleri arasından size uygun otel tercihi için linke tıklayabilirsiniz.
Biyolojik çeşitliliğiyle uluslararası yere sahip olan gölde tam olarak 225 farklı kuş çeşidi bulunurken gölde aynı zamanda doğal içme suyu havzası da bulunuyor. Eğirdir Gölü, doğa severler, kuş gözlemcileri, fotoğrafçılar ve macera severler için keşfedilmeyi bekleyen güzelliklerle dolu bir doğal cennet olarak karşımıza çıkıyor. Doğanın tadını çıkarmak ve sakinliğin keyfini sürmek için harika bir seçenek olan göl, çevresi sessiz ve sakin atmosferiyle ruhunuzun dinleneceğine inanıyoruz. Kalabalık şehir hayatından uzaklaşmak sevdiklerinizle birlikte şehir hayatının stresinden arınmak isteyenler için Eğirdir Gölü mükemmel bir destinasyon olabilir. Gölün suyu son derece temiz olduğu için doğa tutkunları ve kuş gözlemcileri için aynı zamanda mükemmel bir kamp noktası olarak biliniyor. Yedi renkli göl olarak bilinen gölün çevresinde yeme içme hizmeti ve konaklama yapabileceğiniz tesisler de bulunuyor.
Her yıl yaz aylarında binlerce yerli ve yabancı turist tarafından tercih edilen plaj Türkiye’nin en büyük 4. gölü olan Eğirdir’in Bedre köyünde yer alıyor. Doğa severlerin kamp yaptığı koy 1500 metre uzunluğunda bir sahil şeridine sahip. Plajda soyunma kabini, şezlong, şemsiye, büfe ve kamp alanları mevcut.
Giriş ücreti
0-6 yaş ücretsiz
Kişi başı 25 TL
Tuvalet 2 TL
Bize göre en güzel zamanının sonbahar olduğu kuşların göç mevsiminde uğradıkları, etrafında farklı ağaçların oluşturduğu ormanlarla çevrili göl, sonbahar aylarında rengarenk bir görünüme bürünüyor. Milli park kategorisine dahil edilen göl zengin flora yapısı ve yaban hayatın çeşitliliğiyle de şehirde görülmesi gereken yerlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Şehirdeki diğer göllere göre daha sığ yapıda olan gölde; kamp, trekking, doğa fotoğrafçılığı ve kuş gözlemciliği yapabilirsiniz. Park içerisinde bulunan yürüyüş yollarında elma ağaçları içerisinde yürüyüş yapabilir doğanın keyfini sonuna kadar çıkarabilirsiniz.
Türkiye’nin gizli kalmış cennetlerden biri olan kanyon 1989 yılında Milli Park olarak ilan ediliyor. Yürüyüş yolları, temiz havası ve eşsiz manzarası ile doğa ile iç içe muhteşem bir gün geçireceğinize inanıyoruz. Kanyonda sevdikleriniz ile piknik yapabilir, trekking ve yürüyüş yapabilir veya sadece muhteşem manzaranın keyfini sürebilirsiniz. Özellikle botanik severlerin dikkatini çeken kanyon bitki çeşitliliği bakımından çok zengin bir yapıya sahip.
Roma medeniyetinden kalıntılar bulunan ve kutsal alan olarak kabul edilmiş olan mağaranın içi 765 metre uzunluğunda. Mağaranın içinde aydınlatma bulunması ve asma köprüler ile desteklenmesi sayesinde kolay bir gezme deneyimi sunuyor.
Göğüs hastalığına sahip olanların çok fazla tercih ettiği 1840 metre yüksekliğe konumlanmış olan park mavi sedir ormanlarından başka karaçam, köknar, ardıç, meşe, söğüt, köknar gibi birçok ağaç cinsini içinde barındırıyor. Temiz havası ile ünlü olan bu yer 550 hektarlık bir alanda faaliyet veriyor. Parkta dağ evleri, kamp yerleri ve piknik alanları yer alıyor. Parkta sevdikleriniz ile birlikte hazır getirdiğiniz yiyeceklerle piknik yapabilir veya restoran bölümünden yiyecek ve içecek gibi ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz.
Açık olduğu saatler
09.00-19.00
Eğirdir’de yar alan ada merkeze 1 kilometre uzaklıkta olup bölgenin popüler turizm noktalarından biri olarak her yıl yerli ve yabancı birçok turist tarafından tercih ediliyor. Konaklama seçeneği de olan bölgede özellikle balık restoranları adanın vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.
1989 yılında enerji üretimi için hayata geçirilen göl Aksu Çayı üzerinde yer alıyor. Enerji üretiminin yanı sıra bölgede sulama ihtiyacını da yanıt veren göl Isparta-Burdur sınırları içerisinde yer alıyor. Barajın görenleri kendine hayran bırakacak bir manzaraya sahip olduğunu söyleyebiliriz. Gün batımında güzel fotoğraflar çekildikten sonra baraj çevresinde bulunan balıkçılarda güzel bir akşam yemeği yiyebilirsiniz.
Van ve Tuz gölünden sonra üçüncü büyük göl olan Beyşehir, Konya ile Isparta arasında yer alıp İç Anadolu Bölgesinin su ihtiyacını karşılamada önemli bir rol oynuyor. Göl tektonik kökenli olup bir çukurun sularla dolması sonucu meydana gelip, tarım alanlarının sulanmasında da gölün suyu kullanılıyor. Bölge balıkçılık alanında popüler olup kontrollü avlanmaya izin veriliyor. Beyşehir Gölü Milli parkında dağa tırmanma ve su sporları deneyimi yaşayabilirsiniz.
Giriş ücreti
40 TL
İsmini bulunduğu köyden alan Yaka Kanyonunun derinliği 30-100 metre arası olup genişliği ise 2-2,5 metre arasında değişiyor. Kanyon zengin bitki örtüsü, kuş türleri ve rengarenk kelebekleri ile ziyaretçilerini kendine hayran bırakacak güzellikte. Bu doğa harikası yere Isparta ziyaretiniz sırasında mutlaka uğramanızı öneriyoruz.
Eğirdir ve Yeşilada arasında yer Can Ada 1933 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün Eğirdir ziyareti sırasında Belediye encümenleri kararıyla Mustafa Kemal Atatürk’e hediye ediliyor. Ada, Atatürk’ün vefatından sonra Eğirdir Belediyesine devrediliyor. Kamp ve karavan severlerin gözdesi durumunda olan ada aynı zamanda piknik severler tarafından da çok fazla tercih ediliyor.
Türkiye’nin en soğuk suyuna ve en uzun geçidi unvanına sahip Pınargözü mağarasının bugüne kadar 16 kilometrelik kısmına girilebildi. Avrupa’nın da en uzun mağarası olarak kabul edilen Pınargözü Mağarasının 16 kilometreden daha uzun olduğu tahmin ediliyor. Mağaranın içindeki su aynı zamanda Çaydere Ormanlarının içine dökülüyor. Mağaranın içine girenleri kendine hayran bırakacak güzellikte şelaleler, damlataş havuzları ve gölcükler bulunuyor.
Her yıl binlerce kamp ve çadır tatili severin ilk ziyaret noktalarından biri olan park, yaz aylarında serinlemek isteyenlerin ilk adresi iken kış aylarında ise Dedegöl Dağına yakınlığından dolayı kayak yapmak için çok fazla tercih ediliyor. Alanda 8 adet bungalov ev, sosyal tesis ve çadır kurma üniteleri bulunuyor.
Giriş ücreti
60 TL
Davraz Dağı 2635 metre yüksekliğe sahip olup Eğirdir ve Kovada Göllerinin etrafını sarıyor. 1995 yılından beri turizm yapılan dağda kayak yapmanın yanı sıra birçok doğa sporu yapma imkanı sunuyor. Isparta merkeze 25 kilometre uzaklıkta bulunan merkez kış aylarında birçok turist tarafından ziyaret ediliyor.
Antik çağdan beri varlığını sürdüren kasabanın eski ismi Parlais olup şehir merkezine 35 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Kasabanın ünlü olmasının nedeni ise M.Ö. 1. yüzyıldan itibaren para basılan yer olması. Roma İmparatorluğu hakimiyetinde de kalan Parlais’te Roma köprüsü ve dönemden kalma 2 adet kaya mezarlığı bulunuyor. Osmanlı döneminden kalan eserler arasında ise bir hamam, iki çeşme günümüze kadar varlığını sürdürüyor.
Mağaraya girişin bir ağızdan yapıldığı, orta bölümlerden itibaren damlataş, sarkıt ve dikitlerin olduğu bir alan ziyaretçilerini karşılıyor. Uzunluğu 244 metre olan mağarada Roma Medeniyeti döneminden kalma kalıntılara rastlanıyor.
Manevi olarak kendinizi huzurlu hissedeceğiniz caminin tarihi kesin olarak bilinmese de, eski bir geçmişe sahip olduğu düşünülüyor. Geleneksel Türk mimarisini yansıtan cami, ahşap ve taş işçiliğiyle dikkat çekerken, zarif minaresi ve sade iç dekorasyonuyla Barla'nın manevi huzuru yüksek yerlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Ziyaretçilerini kendine hayran bırakacak bir manzaraya sahip olan tepeden bakıldığında Eğirdir Gölü, Yeşil ve Can Adaları manzarasına sahip olan seyir terasını Isparta seyahatinizde mutlaka uğramanızı öneriyoruz. Akpınar Köyünden başlayarak seyir terasına gitmek isterseniz yol üstünde olan Prostanna Antik kentini görme şansını da bulabilirsiniz.
Giriş ücreti
Ücretsiz
Gölcük Gölünün kıyısında; kızılçam, karaçam, meşe, sedir, akasya ve diğer bitkiler ile tavşan, tilki, sincap kaplumbağa gibi canlı türlerinin yaşadığı doğa harikası yerin etrafında 150-300 metre arası volkanik küllü tepeler bulunuyor. Volkanik olaylar sonucunda meydana gelen Gölcük Krater Gölü etrafında sevdiklerinizle birlikte piknik yapabilir, doğa yürüyüşü yaparak çevreyi keşfedebilir veya restoran kısmında bir şeyler yiyip içebilirsiniz.
Açık olduğu saatler
Haftanın her günü 08.00-22.00
Giriş ücreti
Araba 60 TL
Motor 40 TL
Bünyesinde bungalov ev, çadır ve sosyal tesis olan Başpınar Tabiat Parkı yaz aylarında kamp severler tarafından tercih ediliyorken kış aylarında ise kayak turizmi için tercih ediliyor. Parkta doğa yürüyüşü yapabilir, ekipman kiralayarak balık tutabilirsiniz. Ruhunuzu dinlendirebileceğinize inandığımız Başpınar Tabiat Parkına Isparta seyahatiniz sırasında uğramanızı öneriyoruz.
Giriş ücreti
Araba 60 TL
Çadır 90 TL
Bungalov tek odalı 500 TL
Bungalov iki odalı 1000 TL
Belli dönemlerde yasal sınırlar içerisinde balık tutulmasına izin veriliyor.
Yaklaşık olarak 3 bin metre yüksekliğe sahip olan Dedegöl Dağı orta Torosların en yüksek dağı olarak biliniyor. Yılın büyük kısmı karlı olan dağ özellikle kış aylarında kayak yapmak isteyenlerin ilk tercihleri arasında yer alıyor. Dedegöl Dağında kayak yapabileceğiniz gibi tırmanma, trekking gibi aktivitelerde yapabilirsiniz.
Doğu Roma ve Genç Roma dönemine ait seramik parçaları olan mağara İnönü tepesinin yamacında yer alıyor. Eski dönemden kalan iskelet kalıntıların bulunması burada bir yaşamanın olduğunu bizlere gösteriyor. Mağara günümüzde doğal güzelliğiyle ünlü 227 metre uzunluğunda sarkıt, dikit ve sütunlar ile görenleri kendine hayran bırakıyor.
Isparta’ya çok yakın bir konumda yer alan Salda Gölü’nü ziyaret etmek isterseniz bilgi almak için linke tıklayabilirsiniz.