Kınalıada’da gezilecek yerler
İstanbul'un adaları, şehrin kalabalığından kaçmak isteyenler için adeta birer sığınak. Bu adalardan biri de Kınalıada. Eşsiz deniz manzarası, tarihi dokusu ve sakin atmosferi ile Kınalıada, adeta bir tatil cenneti. Kınalıada, Prens Adaları’nın dördüncü en büyük adası ancak bir ucundan diğer ucuna yürümek sadece 30 dakika sürüyor.
Kınalıada’nın tarihte birçok ismi olmuş. Port, Proty, Akoni, Akonidis tarihteki eski isimlerinin bazıları. Şimdiki adını ise sahip olduğu bitki örtüsü makilerin uzaktan görünüşü kızıl renkli olmasından dolayı almış. Kınalıada İstanbul’a yakın olması nedeniyle tarihte sürgün adası olarak da sıkça kullanılmış. Adaya Bostancı, Kadıköy, Eminönü, Kabataş ve Karaköy’den kalkan vapur ve motorlarla keyifli bir deniz yolculuğu sonucunda ulaşabilirsiniz. Sefer sıklıkları yaz-kış veya hafta içi-hafta sonuna göre değişiklik gösteriyor. Gelin, Kınalıada'nın gezilecek ve keşfedilecek yerlerine birlikte göz atalım.
1. Ada Merkezi
Kınalıada’nın merkezi küçük ve sevimli dükkanlara, restoranlara ve kafelere sahip. Burada dolaşarak yerel lezzetleri tadabilir, hediyelik eşyalar alabilirsiniz. Kınalıada'yı keşfetmek için ada merkezinden bisiklet kiralayabilir veya yürüyüş yapabilirsiniz. Ada oldukça küçük olduğu için her yeri kolayca gezebilirsiniz. Sokak aralarında dolaşırken geleneksel ahşap evlerin güzelliklerine tanık olabilir, evlerin önünde ve sokaklarda bol bol fotoğraf çekebilir, yerel yaşamı yakından gözlemleyebilirsiniz.
2. Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi
Kınalıada’da bulunan Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi, adanın tarihi ve kültürel yapısını zenginleştiren yapılardan biri. Burası adalarda bulunan ilk ve tek Ermeni kilisesi. Bu kilise, adada bulunan Ermeni cemaatinin dini ihtiyaçlarını karşılaması için inşa ediliyor. Adanın merkezinde bulunan bu kilisenin görkemli bir dış cephesi bulunuyor. 1857’de inşa edilen kilise kurucusu Aydınlatan Aziz Gregory’e ithaf edilmiş. Kilise Patrik Hagop III. Tarafından ibadete açılmış. Kilise bugünkü halini yeniden inşa edildiği 1988 yılında alıyor. Kilisenin Mihrab Perdesi Trabzon’daki Aziz Auxent Ermeni Kilisesi’nden alınmış.
3. Kınalıada Panayia Rum Ortodoks Kilisesi
Kınalıada Panayia Rum Ortodoks Kilisesi’si Tanrı’nın Kutsal Anası’nın doğumuna ithaf edilmiş. Üç geçitli bir bazilika şeklinde olan kilisenin güneyindeki avludan girilen bölümde bir narteks bulunuyor. Bu nartekste Bakire Meryem’in doğumunu simgeleyen gümüşle kaplı bir ikona bulunuyor. Bizanslı tarihçilere göre İmparator V.Leon 813-820 yılları arasında bu manastırda yaşamış. Bu kilisenin temelleri kazınırken temelinden birçok antik kalıntı çıkmış. Bu kalıntılar 6. yüzyıla ait sütunun başları olup kilisenin bahçesinde sergileniyor. Kazılarda ayrıca zeytinyağı yapılan aletler, şamdanlar ve mermer kalıntılar bulunmuş. Kınalıada Panayia Rum Ortoks Kilisesi, hem adanın hem de dini hayatın bir parçası olarak tarihi ve kültürel anlamda önemli bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Eğer adayı ziyaret ediyorsanız ve tarihi, kültürel ve dini yapılara merakınız varsa bu kiliseyi de ziyaret listenize mutlaka ekleyin.
4. Hristos Tepesi ve Hristos Manastırı
Kınalıada’da bulunan Hristos tepesi, adanın en yüksek noktalarından biri ve adanın güneybatısında yer alır. Tepenin zirvesine ulaştığınızda sizi adanın panoramik manzarası karşılar. Buradan göz alıcı bir manzara eşliğinde Marmara Denizi’nin muhteşem görüntüsü, adaların ve şehir sahilinin silueti tam olarak görsel bir şölen sunar. Özellikle gün batımı saatlerinde Hristos tepesinde bulunmak size unutulmaz bir deneyim sunacak.
Hristos tepesinin yanı sıra tepenin eteklerinde yer alan Hristos Manastırı da burada dikkat çeker. Hristos manastırının ilk inşa tarihi 867 yılı olarak biliniyor. 18. yüzyıldan sonra kullanılmayıp harabeye dönen manastırın kalıntılarının yanına 19. yüzyılda bir kilise de yapılıyor. Günümüzde ilk manastırdan geriye sadece dört tane kemerli su sarnıcı görebiliyoruz. Bu manastır adanın dini hayatına katkıda bulunur ve tarihi geçmişi oldukça eskilere dayanır. Hristos manastırı XX. yüzyılda bir süre yetimhane olarak kullanılmış. I.Dünya Savaşı sırasında askeri bir karargâh olarak işlev görmüş ve 1917’de Rus Devrimi’nde ise Beyaz Ruslara ev sahipliği yapmış. Ayrıca İmparator V. Leo buraya gömülmüş, Romen Diyojen ise hayatının sonuna kadar buraya hapsedilmiş. Manastırın etrafında sessiz ve sakin bir atmosfer hakim. Manastırın tarihi dokusunu keşfedebilir ve etrafındaki doğal güzellikleri doyasıya yaşayabilirsiniz.
5. Kınalıada plajları
Tabii ki adalar denilince akla ilk gelen şeylerden biri de plajlar. Kınalıada'nın temiz ve berrak denizi, sakin plajları tatilcilerin gözdesi haline gelmiş huzurlu bir yer olduğunu söyleyebiliriz. Sahilde güneşlenip denize girerek, adanın huzurlu atmosferinin tadını çıkarabilirsiniz. Kınalıada plajları, sığ denizi ile özellikle çocuklu aileler tarafından tercih ediliyor. Kumluk Plajı, Teos Plajı, Ülker Halk Plajı, İskele Halk Plajı, Noya Beach Kınalıada’da denizin ve güneşin keyfini çıkarabileceğiniz plajlardan bazıları.
Ulaşım
İskeleden kalkan ücretsiz teknelerle veya yürüyerek 20 dakikada gidebilirsiniz.
6. Kınalıada İskele Halk Plajı
Kınalıada iskelesinde indiğiniz anda sağ ve sol tarafında yer alan plajları da keşfedebilirsiniz. Buraya yiyecek ve içeceklerinizle gelebilirsiniz. Dilerseniz buradaki restoranlarda yemek yiyebilirsiniz. Kınalıada otelleri ile hafta sonu tatil molaları da organize etmek hem yaz hem de bahar aylarında iyi bir seçenek olacak.
7. Dönüşüm Manastırı
Kınalıada Dönüşüm Manastırı adanın doğu kıyısında bulunan, Bizans dönemine kadar uzanan tarihi bir manastır olarak karşımıza çıkıyor. Adanın tarihi, kültürel ve dini mirasının bir parçası olan Dönüşüm Manastırı, Manastır Tepesinde konumlanıyor. Dönüşüm Manastırı, burada daha önce bulunan Bizansa ait bir manastırın kalıntıları üzerine inşa ediliyor. Türklerin fethinden sonra manastır kaderine terk ediliyor ve yavaş yavaş yıkılmaya başlıyor ancak 1720’li yıllarda Sakızadalı Yunan tüccarlar tarafından yenileniyor. Bu tüccarlar Bizans katholikonunun yerine yeni bir kilise inşa ettiriyor ve yanına Aziz Paraskevi’ye adanmış bir şapel ekliyorlar. Birinci Dünya Savaşı bitiminde buraya Rus mülteciler yerleştiriliyor. Dönüşüm Manastırı, tarihi boyunca pek çok onarım işlemi görmesine rağmen tarihi dokusu ve ruhu korunmaya çalışılmış.
Ziyaret saatleri
-
Cuma günleri 09.00 12.30 saatleri arasında ziyaret açık
8. Kınalıada Camii
Kınalıada Camii'nin tarihi hikayesi 1950’de başlar. Ada halkının Kınalıada’da bir caminin yapılması talebi üzerine Adnan Menderes döneminde yeniden restore edilen Karaköy Meydanı’ndaki cami yıkılmak istenmemiş, bunun yerine sökülerek deniz yoluyla adaya taşınmasına karar verilmiş. Fakat gemiye yüklenen Karaköy Camii'nin parçaları bir süre yol aldıktan sonra geminin yan yatması ile boğaza gömülür. Bu olaydan birkaç yıl sonra Kınalıada’ya cami yapımı projesi yeniden gündeme gelir. Mimar Başar Acarlı tarafından modern soyut bir mimariye sahip bir cami inşa edilir. Kınalıada Camii, mimarisi bakımından Türkiye’de görebileceğimiz en özgün mimariye sahip cami olduğunu söyleyebiliriz. Kınalıada Camii’ne kubbe yerine ışık içeriye daha fazla girebilsin diye birbirinin üstüne binen parçalardan oluşan üçgen yapılı bir tavan yapılır. Minaresi de klasik yapılı minarelerden farklı olup adeta anıt şeklindedir. Camlarının renkli olması da camiye ayrı bir özgünlük katıyor. Kınalıada’nın tek camisi olana Kınalıada Camii farklı mimari yapısıyla hem yerli hem yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekmeyi başarıyor.
Adalar keşfine Burgazada ile devam etmek isteyenler için Burgazada’da gezilecek yerler yazımız sizi bekliyor.
