Kilis’te gezilecek yerler

Kilis, tarihi zenginliği ve benzersiz kültürüyle Güneydoğu Anadolu'nun gizli kalmış bir hazinesi. Sınırları içinde barındırdığı tarihi yapıları ve leziz mutfağıyla da ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma camileri, tarihi hamamları ile bu kent sana inanılmaz keşifler sunabilir.

Tarihi ve dini mekanların yanı sıra Kilis'in sokakları da kendine özgü bir çekiciliğe sahip. Sokaklarında dolaşırken şehrin yerel yaşamını keşfedebilir, geleneksel el sanatlarıyla yapılmış ürünler satan dükkanlara göz atabilirsin. Hadi gel Kilis’i keşfetmeye Kilis’le ilgili merak edilen sorularla başlayalım.

Kilis nerede?

Kilis, Güneydoğu Anadolu'da yer alan ve Gaziantep’e bağlı bir ilçe iken 1995 yılında il statüsüne kavuştu.Kilis’in neyi meşhur?

Kilis ünlü tava kebabı, oruk, lahmacunu, ekşili malhıta gibi lezzetleri ile ünlü.

Kilis-Gaziantep arası kaç kilometre?

Kilis ile Gaziantep arası 57 kilometre. Yani yaklaşık 1 saat sürüyor.

1. Ravanda Kalesi

Ravanda Kalesi, Polateli ilçesine bağlı Belenözü köyü sınırlarında konumlanıyor. Yüksekçe, konik bir tepe üzerine kurulmuş olan bu kale, Afrin Çayı’nın doğusunda geniş bir görüş açısına sahip olduğu için oldukça stratejik bir öneme sahipti. Tepenin zirvesinde düz bir alan üzerine kurulu kale yapıları, zamana direnerek kısmen günümüze kadar ulaşmayı başardı. Yarı dairesel kuleler ve duvarlar, kaleyi koruyan unsurlar arasında. Kale içerisinde, doğu kısmında bulunan iki büyük su sarnıcı ve kuzeyde saray kalıntıları dikkat çekiyor.

Ravanda Kalesi’nin geçmişi, kazılar yerine yapılan detaylı araştırmalarla aydınlatıldı. Kale hakkında ulaşılan kesin bilgilere göre tarihi 11. yüzyıla ve o dönemde gerçekleşen Haçlı Seferleri'ne dayanıyor. Kale, Haçlı Seferleri sırasında İslami ve Latin kaynaklarında farklı isimlerle anıldığı görülüyor.

Tarihin farklı dönemlerinde bölgeye hakim olan devletler tarafından stratejik önemi dolayısıyla kullanıldı. 1097 yılından itibaren Ravanda Kalesi, sıkça anılan bir mekân haline geldi. Özellikle, Edessa (Urfa) Kontluğu’nun kurucusu ve Kudüs Haçlı Krallığı’nın ilk hükümdarı olan Baudouin de Boulogne ile adı öne çıkıyor. I. Haçlı Seferi sırasında, 1097 yılında, Hıristiyan ordularının Antakya’yı kuşatması esnasında kale, Selçukluların denetimine geçti.

Konum Linki

2. Kilis Müzesi

Kilis Müzesi, geçmişin izlerini taşıyan ve kültürel değerleri ön plana çıkaran etkileyici bir mekan olarak öne çıkıyor. Bir zamanlar sabun üretimi yapılan bu tarihi bina, Kilis'in otantik ev mimarisini gözler önüne seriyor. Müze, arkeolojik buluntular ve etnografik eserler olmak üzere iki ana bölümden oluşmakta ve Kilis'in yanı sıra çevre bölgelerin de geçmişine ışık tutuyor.

Müzenin birinci katında, arkeoloji meraklılarını cezbeden eserler yer alıyor. Bu koleksiyon, özellikle Güneydoğu Anadolu'nun önemli arkeolojik sit alanlarından biri olan Oylum Höyük'te yapılan kazılarda keşfedilen nesneleri barındırıyor. Taş devrinden kalma aletler, Mezopotamya'nın eski uygarlıklarına ait bulgular, Tunç Çağı'ndan Helenistik, Roma, Bizans ve İslami dönemlere kadar uzanan zaman dilimlerine ait eserler bu alanda sergileniyor.

İkinci katta ise Kilis'in ve çevresinin kültürel mirasını vurgulayan etnografik eserler bulunuyor. Mercidabık Savaşı ve Kilis'in tarihi yerleri, detaylı maketlerle ziyaretçilere sunuluyor, bu da bölgenin zengin kültürünü gözler önüne seriyor.

Konum Linki

3. Tarihi Kilis Evleri

Kilis'in benzersiz mimari ve kültürel zenginliklerini sergileyen Kilis evleri, kentin özgün yapısını gösteren önemli birer simge. Kirli beyaz renkli, yerel taş ocaklarından elde edilen malzeme ile örülen bu evler, özgünlükleri ve estetik yapılarıyla dikkat çekiyorlar. Evlerin tasarımı, geniş avluları ve içe dönük yaşam alanlarıyla, Kilis'in geleneksel yaşam biçimini yansıtıyor; dış dünyaya az sayıda pencere açılır, bu da özel yaşamın korunmasına önem verildiğini gösterir.

Mimari açıdan, bu yapılar genellikle tek katlı ve kerpiçten inşa edilmiş olup, daha çok kırsal alanlarda bulunurken, şehir merkezinde yer alanlar taştan yapılarak iki katlı olabiliyor. Bu taş evler, Kilis'in tarihi mahallelerinde ve sokaklarında yer alıyor, bölgenin geçmiş dönemlerdeki yaşam şeklini ve kültürel yapısını ziyaretçilere aktarıyor.

Kilis Evleri, şehrin tarihine ve kültürel dokusuna ışık tutan değerli yapılar olarak öne çıkıyor. Avlu, mutfak, odalar ve mağaralar gibi öğeleri içeren bu evler, Kilis'in kültürel mirasının korunması ve tanıtılması açısından büyük önem taşıyor.

Konum Linki

4. Talha Zübeyr Türbesi

İl merkezindeki Meşetlik Mahallesi'nde konumlanan Talha ve Zübeyr Türbesi, ziyaretçiler için hem tarihi hem de dini açıdan büyük öneme sahip bir mekan. Mimari açıdan basit bir yapıya sahip olan türbe, yakın zamanda onarım gördü. İç kısmında, betonla yeniden yapılandırılmış iki sanduka yer alır ve bu sandukalar, Hz. Zübeyr ve Hz. Talha'ya ait olduğu düşünülüyor. Hz. Zübeyr ve Hz. Talha, İslam tarihinin en önemli kişilikleri arasında yer alıyor. Her ikisi de cennet müjdesi alanlar arasında anıldığı için Müslümanlık dünyasında önem atfedilen kişiler.

Hz. Zübeyr, Hz. Muhammed'in halası Safiye'nin oğlu ve Hz. Ebubekir'in damadı olarak bilinirken, Hz. Talha, Hz. Zübeyr'in teyzesinin oğlu ve aynı zamanda Hz. Muhammed'in başka bir halasının oğlu olarak tanınıyor. İçerideki iki sanduka, sahabeleri anmak amacıyla konumlandırıldığı görülebiliyor. Ancak türbenin gerçekten Hz. Zübeyr ve Hz. Talha'ya ait olduğuna dair net bir bilgi mevcut değil. Buna rağmen, yerel halk ve ziyaretçiler bu mekanın onlara ait olduğuna dair güçlü bir inanca sahip.

Konum Linki

5. Şeyh Muhammed Bedevi Türbesi

Kilis'teki Şeyh Muhammed Bedevi Türbesi, geçmişin izlerini taşıyan önemli bir yapı. 14. yüzyılın ortalarında kurulduğu tahmin edilen bu türbe, Şeyh Muhammed Rittali ve Şeyh Muhammed Arabi olarak da tanınıyor. Yapı, kare bir plana sahip olup, dört köşede yer alan kemerler ve üzerini örten sivri bir kubbe ile karakterize edilmiş. Doğuda ve batıda birer pencere, güneyde ise iki pencere bulunuyor.

Türbenin içinde yeşil bir örtü ile kaplanmış bir tahta sanduka yer alıyor. Sandukanın üstünde doğrudan kimliği belirten bir yazıt yok. Ancak Evliya Çelebi'nin Seyahatname isimli eserinde geçen bahse göre bu sanduka, Şeyh Muhammed Arabi ve Rıttal ismiyle tanınan ünlü bir sahabenin mezarı. Bu kişi, Hz. Ömer döneminde Ebu Ubeyde Bin Cerrah liderliğindeki İslam ordusunun bir parçası olarak bölgeye gelerek, 639 yılında burada şehit oldu.

Konum Linki

6. Ulu Camii

Kilis merkezde konumlanan Kilis Ulu Camii, bölgenin en kıdemli ve en büyük mabedi olarak tanınmakta. Hacı Gümüş Mahallesi'nde yer alan bu cami, benzersiz mimarisiyle göz dolduruyor. Osmanlı zamanında yaşanan onarım ve düzenlemelerin ardından bile, caminin asıl mimari dokusu muhafaza edilmiş.

Bu caminin ilk yapıldığı tarih net olarak bilinmese de, 1388'de Abdullah'ın oğlu Hacı Halil tarafından tekrar inşa edildiği kayıtlarda yer alıyor. 1912 ve 1924 yıllarında onarımlar gerçekleştirilmiş ve bu dönemlerde de caminin orijinal yapısı korunarak gelmiş. Mimari açıdan bakıldığında, cami kıble doğrultusunda uzanan dikdörtgen bir plana sahip ve mihrap bölümü özelinde kubbeli bir yapıyı barındırıyor. Kubbenin doğu ve batı kısımları, çapraz tonozlarla desteklenmiş. Son cemaat yerinin olmadığı bu yapıda, mihrap önündeki kubbe 7.30 metre çapında ve iki sahın boyunca uzanmaktadır. İç mekanda bulunan süslemeler, özellikle harime açılan kapı, bu kapının iki yanında konumlanan mihrabiyeler ve mihrap bölgesinde yoğunlaşmış durumda. Bu estetik detaylar, caminin görsel ve mimari cazibesini pekiştiriyor.

Konum Linki

7. Şurahbil Bin Hasene Türbe ve Zaviyesi

Kilis'te, Karataş Tepesi'nin Demirciler Mahallesi'nde yer alan Şurahbil Bin Hasene Türbe ve Zaviyesi, binlerce yıl öncesine dayanan tarihî bir mirası temsil ediyor. Bu kompleks, bir mescid, zaviye ve türbeden oluşuyor ve kare bir avlu içerisinde konumlanıyor. Avlunun çevresi ise mutfak, kiler ve hücrelerle çevrili. Yapının dış bölümlerinde moloz taş, iç kısımlarında ise düzgün kesme taş kullanıldığı görülebiliyor.

Mescid, avlunun güneydoğu köşesinde bulunuyor ve içinde Hz. Şurahbil'e atfedilen bir sanduka yer alıyor. Mihrap alanı basit ve derin bir yapıya sahip, düzgün kesme taşlardan inşa edilen bir kubbe ile örtülü. Hz. Şurahbil, Hz. Muhammed'in sahabelerinden ve savaşlarda önemli rol oynayan kumandanlardan. 1902'de Sultan II. Abdülhamit'in talimatıyla onarılan bu yapıya 1960'ta minaresi eklendi ve 1975'te zaviye bölümü yenilendi. Bu çalışmalar, yapının korunmasını ve gelecek kuşaklara aktarılmasını sağladı.

Konum Linki

8. Oylum Höyük

Oylum Höyük, Kilis'in doğusunda, hem Fırat Vadisi ile Amik Ovası'nı hem de Kuzey Suriye ile Anadolu Platosu'nu birleştiren eşsiz bir lokasyonda yer alıyor. Bu özel konum, zaman içinde hem orduların hem de kervanların sıklıkla ziyaret ettiği bir durak haline gelmesine katkı sağladı.

Bu tarihî yığın, geniş bir alanı kaplıyor ve iki farklı yükseklikte; kuzeyde 22 metre ve güneyde 37 metre ile kendini gösteriyor. Buralarda, özellikle batı ve doğu taraflarında, köy evlerine rastlamak mümkün. Geç Kalkolitik Çağ'dan itibaren aralıksız insan yerleşimine sahne olan Oylum Höyük'ün, yaklaşık 5.500 yıllık bir geçmişe sahip olduğu biliniyor. 1987'den bu yana sürdürülen kazı çalışmaları, bu alandan çıkarılan birbirinden değerli arkeolojik eserler Kilis Müzesi'nde sergilenmeye devam ediyor.

Konum Linki

9. Eski Hamam

Kilis Eski Hamam, tarih ve mimarlık açısından büyük bir değer taşıyor. Eğimli bir konumda yer alması sebebiyle geçmiş zamanlarda yağmur sularının getirdiği taş, kum ve toprak ile dolup alt kısımları örtülmüş. Ancak daha sonra yapılan kazılar sayesinde yeniden gün yüzüne çıkarılmış ve "eski hamam" olarak adlandırılmış. Kapısının dönemin mimarlık harikalarından biri olduğu düşünülüyor. Üzerindeki kitabede 1562 yılında, Sultan Süleyman'ın hüküm sürdüğü zamanlarda, Emir Kasım Oğlu Emir Canbolat tarafından inşa edildiği belirtiliyor. Bu detay hamamın zengin tarihini ve önemini ortaya koyuyor.

2010 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün restorasyon çalışmalarıyla yeniden canlandırılan bu yapı, Kilis'in kültür turizmine önemli katkılar sağlıyor. Mimari güzelliği, tarihi ve yenilenme süreci ziyaretçilere eşsiz bir keşif imkanı sunuyor.

Konum Linki

10. Çalık Camii

Çalık Camii, Kilis şehrinin tarihi dokusunu ve kültürel zenginliğini sergileyen dikkat çekici bir yapı. Hacı Ali Bin Mehmet Ağa'nın emriyle inşa edilen bu cami, şehrin geçmişine ışık tutması açısından kent için oldukça önemli. Avlusu üç kapılı bir girişe sahip olup, içerisinde bir minare, medrese hücreleri, taş süslemeli bir kuyu ve Hacı Ali'nin oğlu Çalık Mehmet Ağa ile onun eşinin mezarlarının bulunduğu rivayet ediliyor.

Bu caminin mimarisi, Kilis'in tarihini ve estetiğini yansıtan nitelikler taşıyor. Camiyi ziyaret ettiğinde tek mekânlı ve iki kubbeli yapı, altı açık ve bir kapalı sütun üzerine kurulu, altı sivri kemerli, ahşap tavanlı, dikdörtgen şeklinde tasarlandığı görülebilirsin. Birçok Osmanlı dönemi camisinde olduğu gibi burada da bulunan son cemaat alanında ise üç kemerli bir yapıya yer alıyor ve bunlar bağımsız taş sütunlar üzerine oturuyor. Minare, çinileri zamanla dökülmüş olsa da, süslemeleriyle göz alıcı olmaya devam ediyor. Siyah ve sarı taşların dikkatli bir sıralama içinde kullanılması, sekizgen ve zigzag desenleriyle minare, caminin en gösterişli bölümü olarak öne çıkıyor.

Konum Linki

11. Tekke Camii

Kilis’te bulunan camiler içerisinde ayrı bir yere sahip olan Tekke Camii, halk arasında Tekye ismi ile de anılıyor. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin fikirlerini savunan bir yönetici olan Canbolat Bey, bu hayranlığını göstermek amacıyla onun adına bu camiyi inşa ettirdi. Osmanlı sanatıyla entegre olan yerel teknik uygulamaları taşıyan cami, teknik özellikleri ve görünümü ile yöresindeki diğer camilerden ayrıldığı için farklı bir yere oturuyor.

Caminin kuzey yönü ve buradaki cümle kapısı, kapının doğusundaki ve batısındaki pencereler, pencere alınlıklarındaki çiniler, çörtenler ve çörtenlerin altındaki rozetler, ustalıkla sanatı birleştiren uygulamalar olarak öne çıkıyor. Yapının diğer üç cephesinde altlı üstlü pencereler bulunuyor. Bu pencerelerin tümü düz atkılı ve dikdörtgen olup, pervazları siyah, sarı renkli mermer ile destekleniyor.

Tekke Camisi’nin iç mekanda en dikkat çekici alanları ise mihrabı ve minberi. Mihrap kısmında kullanılan taşlar özenli ve düzenli olacak şekilde işlenmiş. Bu işlemeler bazı tarihçilere göre caminin kaç yılında yapıldığını da gösteriyor. Minber ise, dokuz basamaklı olacak şekilde inşa edilmiş. Minber yapılırken farklı renkte taşlar kullanılmış. Tekke Camisi, Mevlana adına yaptırılması açısından oldukça önemli bir yerde bulunuyor.

Konum Linki

12. Cüneyne Cami

Bu cami Kilis’in fethi sırasında burada şehit düşen sahabelerinin bulunduğu yere inşa edildi. Bu nedenle “küçük cennet” anlamına gelen Cüneyne ismi ile anılıyor. Cüneyne Camii, çok eski olduğu için birçok kez tamirat gördü. Her tamir zamanında farklı değişikliklere uğrayan cami, özgün yapısını korumayı başaramadı. Ancak buna karşın caminin minaresi ilk yapıldığı dönemlerden kalma olması burayı halen daha ilgi çekici bir yer haline getiriyor.

Kare kaidenin üzerinde yükselen minarenin köşe kısımları eğimli olacak şekilde yapılmış. Gövde kısmı ise çokgen planlı ve kalın olması ile biliniyor. Minare kısmının tek şerefesi bulunuyor. Şerefenin korkuluk kısımları farklı camilerde olduğu gibi süslü değil. Ancak şerefenin alt kısmında o dönemin anlayışı olan mukarnaslar bulunuyor.

Konum Linki

13. Paşa Hamamı

Kilis, camileri ile olduğu kadar hamamları ile de meşhur bir yer. Özellikle Paşa Hamamı bu noktada en meşhur alanlar arasında yer alıyor. Oldukça eski bir tarihe sahip olan Paşa Hamamı, 1560 yılında Kilis’in emiri olan Canbolat tarafından yaptırıldı. Cephesi, üç pencere ile süslenmiş ve bu pencerelerin üstünde, sarı ve siyah taşların sıvanarak üst üste iç içe geçmesi, manzarayı daha da güzelleştiriyor.

Hamamın soğukluğuna açılan bu pencereler, içerideki sıcak havayı bunaltıcı olmaktan çıkartıyor. Hamamın kapısının üstündeki kitabe taşı, hamamın tarihini ve kim tarafından yaptırıldığını anlatıyor. Buna göre hamam 1560 yılında inşa edildi. Paşa Hamamı’nın mimari kısmında pek çok dikkat çekici detay bulunuyor. Bunlar arasında sarı ve siyah taş ile inşa edilen ana yapı, binaya estetik açıdan değer katıyor.

Konum Linki

14. Hacı Derviş Camii

Kilis’in merkezinde bulunan özgün mimarisi ile dikkat çeken Hacı Derviş Camii, Abdullah oğlu Hacı Mustafa tarafından yaptırıldı. Klasik dikdörtgen plana sahip olan caminin bir dönem depo olarak kullanıldığı biliniyor. Üçer eyvanla genişletilmiş ve çapraz tonozlarla örtülü bir yapıya sahip olan ibadethanenin minaresi batı kısmında bulunuyor. Minarenin kaidesi diğer camilerde olduğu gibi kare ve köşeleri de pahlı. Tek sahınlı harimi bulunan cami bu özelliği ile Kilis’in en özgün camileri arasında yer alıyor. Güney yönlü uzanan son cemaat kısmının da üç kemerli ve tonozla örtülü olduğu biliniyor.

Konum Linki

15. Hoca Hamamı

Kilis’in tarihi hamamları arasında yer alan Hoca Hamamı, kente birçok eser kazandıran ve Kanuni Sultan Süleyman döneminde burayı idare eden Canbolat Bey tarafından 1545 yılında yaptırıldı. Klasik Osmanlı mimari özelliklerini barındıran hamam, kare planlı olacak şekilde inşa edildi. Ortasında büyük bir kubbesi bulunan yapının sıcaklık, soğukluk ve soyunma gibi üç bölümü bulunuyor. Orta mekanda ise beş büyük kubbe yer alıyor ve eyvanlar beşik tonozla örtülü. Köşelerde ise kubbeyle örtülü hal hücreleri bulunuyor.

Hoca Ramazan Şeyh Gökçe tarafından tamir ettirildiği için Hoca Hamamı ismi ile anılan bu yer, 2010 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyon çalışması geçirdi. Hamam bugün Kilislilerin ve buraya gelenlerin uğrak noktalarından birisi haline geldi.

Konum Linki

16. Tabakhane Camii

Tabakhane Camii, Kilis’in tarihi ve kültürel zenginliklerinden biri. Hurufat Defterleri kayıtlarında “Bağhane Camii, Şeyh Gökçe Camii Şerifi, Şeyh Gökçe Ferdi Camii, Debbağhane Camii” adlarıyla geçiyor. Ancak minaresi dışında tüm özelliklerini yitirdi. Minare, düzgün kesme taşlardan yapılmış ve kaidesi kare planlı. Köşeleri pahlı ve tek şerefeli. Minarenin gövdesinin ortasında friz bulunuyor. Şeref altı üç sıra mukarnas ve mukarnasların alt ve üst kısımlarında işlemeli silmeler var.

Onaltıgen olan gövdede araklı olarak sıralanmış sekiz tane çini ve çini olmayan yüzeylerde çam ağacına benzer motifler bulunuyor. Şerefe korkulukları ajur tekniğiyle işlenmiş motiflerle süslenmiş. Yuvarlak olan peteğin silmeleri ile külahın dört yüzüne yerleştirilen birer tane çini dikkat çekiyor.

Konum Linki

17. Kadı Camii

Kilis’in en fazla restorasyon ve tamirat gören camileri arasında yer alan Kadı Camii, Kara Kadı isimli bir kişi tarafından yaptırıldığı için bu şekilde de anılıyor. Caminin iç özelliklerinde iki adet mihrap olduğunu görebilirsin. Biri harimin güney tarafındaki duvarda, diğeri batısına eklenen bölümde yer alıyor ve iki mihrap da oldukça etkileyici bir mimariye sahip. Minber kısmı ise onarım gördüğü sırada yapıldığı araştırmalar sonucunda tespit edildi. Yapının dört cephesinde de yağmur sularını tahliye eden toplam 18 tane “çörten” bulunması, yapının zaman içerisinde temelinin bozulmasına müsade etmemiş.

Kadı Camii, son cemaat yeri barındırıyor. Bu alanda kemerler, yapının kuzey köşelerindeki birer gömme ayakla ve ortadaki yedi tane dikdörtgen yığma ayağa biniyor. Bu da klasik Osmanlı mimari özelliklerinin burada kullanıldığını gösteriyor. Son cemaat yerini örten çapraz tonozlar, kuzeyde ayakların tablaları, güneyde de konsollar üzerine oturuyor. Harim kısmı da iki sahana bölünmüş ve onarım sırasında yapılan müdahalelerle doğu batı yönünde büyültülerek genişletilmiş. Harimin doğusunda ve batısında oluşturulan bu yeni bölüm günümüzde mahfil olarak kullanılmış. Caminin avlusunun kuzeydoğusunda yer alan minare, düzgün kesme taşlardan yapıldığı görülebiliyor. Minarenin peteği yuvarlak, korkulukları yalın, şerefe altı mukarnaslarla doldurulmuş.

Konum Linki

18. Hasan Attar Camii

Hasan Attar Camii, Kilis’in tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçası. Bu cami, Hurufat defterlerine göre Attar Hasan tarafından yaptırıldı. Caminin batıdan girişi olan avlusunda, sonradan yenilenen iki hücre, bir eyvan, abdest muslukları ve helalar yer alıyor. Tek sahınlı kıbleye paralel uzanan çapraz tonozlarla örtülü küçük bir mescit olan yapıya, sonradan son cemaat yeri eklendi.

Minare harimin batı yönündeki duvarında olup dikdörtgen kaideli ve kaidenin üst kısmı pahlı olacak şekilde inşa edildiği görülebiliyor. Düzgün kesme taştan yapılan minarenin kapısı harime açılıyor. Kısa ve silindirik gövdeye sahip olan minarenin külahı taştan yapılmış ve konik şekil verilmiş. Şerefenin altında profilli silmeler kullanılmış. Silmelerin üzerinde şerit biçiminde uzanan motifler yer alıyor. Şerefenin altındaki bu yelpaze biçimindeki motifler caminin tek ve en önemli süsleri olarak öne çıkıyor.

Konum Linki

19. Tarihi Hükümet Konağı

Günümüzde Kilis Valilik binası olarak kullanılan Tarihi Hükümet Konağı, kentin tarihinde önemli bir yere sahip. Cumhuriyetin ilk yıllarında inşa edilen bu yapı, klasik Kilis mimari özelliklerini taşıması bakımdan dikkat çekici. 1924 yılında Kilis Kaymakamı Talat Bey döneminde inşasına başlanan bu bina, 1925 yılında tamamlandı. Halepli Hacı Ahmet Bey tarafından çizilen planı, o dönem için oldukça özgün bulundu. Yapı alanının ve cephesinin giriş aksı eksenin gösterdiği simetrik düzen, dönemi yansıtıyor.

Tarihi bina, 1925-1995 yılları arasında Hükümet Konağı olarak, 1995-2013 yılları arasında ise Adliye binası olarak hizmet verdi. 2012 yılında başlayan rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri 2013 yılında tamamlanmış ve hemen ardından restorasyon uygulandı. Bina, özgün haline sadık kalınarak onarılmış ve 15 Mayıs 2015 tarihinde Kilis Valiliği olarak yeniden açıldı.

Konum Linki

20. Şeyh Hilal Camii

Şeyh Hilal Camii, Kilis’in görkemli tarihini yansıtan bir eser olarak dikkat çekiyor. 1631'de Şeyh Hilal'in emriyle inşa edilen bu yapı, adını buradan alırken, 1937'de Şeyh Ahmet'in mülkiyetine geçmesiyle “Şeyh Ahmet Camisi” olarak da biliniyor. Yapının dikkat çekici özelliği, sadece bir minareye sahip olması ve bu minarenin 1643'te eklenmiş olması.

Minarenin güney tarafındaki kapı üzerinde yer alan ve biraz yıpranmış sekiz kollu yıldız figürüne sahip çini pano, göz alıcı bir detay olarak ön plana çıkıyor. Yıldız figüründe yer alan bitkisel desenlerle süslü beşgen ve daire motifleri, siyah, kahverengi, yeşil, açık ve koyu mavi tonlarındaki çinilerle canlandırılmış. Cami, bu benzersiz çini süslemesiyle Kilis’in mimari mirasına zarif bir dokunuş katıyor.

Konum Linki

21. Aidesim Mozaikli Bazilikası

Aidesim Mozaikli Bazilikası, Kilis'in Oylum Höyük yakınlarında tarihle sanatın kesiştiği müstesna bir noktada bulunuyor. İlk olarak 1999 yılında bir bölümü gün yüzüne çıkarılan, ardından 2004 ve 2006'da neredeyse tamamen ortaya çıkartılan bu eser, Milattan Sonra 6. yüzyıla ait erken hıristiyanlık döneminin izlerini taşıyor.

Bu tarihi yapının inşasında siyah bazalt ve kireçtaşı gibi malzemeler tercih edilmiş. İç alan, üç bölgeye ayıran iki sıra sütun ile zenginleştirilmiş ve ana girişi batı tarafından sağlanmış. Yapılan kazılarda, Roma ve Orta Çağ'a ait paralar, sütun tabanları ve birçok arkeolojik eser keşfedilmiş. Ancak bazilikanın en büyüleyici yönü, zeminini süsleyen mozaikler. Kırmızı, beyaz, kahverengi, gri ve siyah taşlarla oluşturulan bitkisel ve geometrik motifler, Erken Bizans Dönemi'nin sanatsal özelliklerini yansıtıyor. Bu mozaikler, 2015'te koruma altına alınmış ve 2017'de restorasyon çalışmaları tamamlandı.

Konum Linki

22. İbşir Paşa Kasteli

Kilis’in pek çok noktasında zamanında suyun aktığı kasteller bulunuyor. İbşir Paşa Kasteli de bunlar arasında yer alıyor. Osmanlıların Kilis’e hakim olduğu dönemlerde inşa edilen kastel, iki kemerli yapıya sahip. Hemen üzerine ise yumurta şeklinde iki minik kubbe yer alıyor. Bu kubbeler, adeta bir yüzük kaşı gibi kastelin üzerine yerleştirilmiş. Kastelin ayna taşının üstüne yerleştirilmiş muhteşem ve kalın bir süsle çerçevelenmiş taşa dört satır halinde kitabe yazılmış. Bu yazılı taş, kastelin tarihi ve mimari önemini vurguluyor ve İbşir Paşa Kasteli hakkında bilgi veriyor.

Kastelin tarihine gelecek olursak, 1654 yılında devrin yöneticisi Sadrazam Mustafa Paşa tarafından yaptırıldığı üzerindeki kitabede yer alıyor. Uzun yıllar boyunca suyun aktığı bir yer olsa da son zamanlarda bu özelliğini kaybettiği için sadece bir anıt olma özelliğini barındırıyor.

Konum Linki

23. Hindioğlu Camii

1664 yılında Kilis’i yöneten Kör Hüseyin tarafından yaptırılan ve bugün halen daha ayakta duran Hindioğlu Camii, Kilis’in en güzel mimari eserleri arasında sayılıyor. Yapısal olarak iki girişe sahip olan bir avlusu bulunan caminin doğu ve kuzey kısımlarında medrese eğitimi için hücreler bulunuyor. Cami son cemaat yeri ile birlikte dikdörtgen planlı ve üzeri ahşap örtülü, kiremitli, kırma bir çatıyla kaplı. Caminin sağında bulunan hücrenin altında Selçuklu mimarisi özelliği ile yapılmış kubbeli bir türbenin sadece alt kısmı (cenazelik kısmı) kaldığı tespit edildi. Bu türbenin Şeyh Osman Çelebi adlı kişiye ait olduğu da biliniyor.

İç kısım detaylarında ise, mihrabın dikkat çekici özellikleri bulunuyor. Mihrap kısmında sivri kemerli ve niş üzerine oturan süslemesiz konsollar mimari anlamda pek çok kişinin ilgisini çekiyor. Minberin taht kısmı, duvara çakılmış iki konsol üzerinde olup; sonradan yapılmış. Kısa gövdeli ve silindirik olan minaresi, düzgün kesme taşlardan yapılmış. Şerefesi dört küçük sütun üzerine oturmuş olup; şerefe altı mukarnaslarla doldurulmuş.

Konum Linki

24. Pirlioğlu Camii

Pirlioğlu Camii, eski Kilis yerleşiminin tam merkezinde yer alıyor. Avlusu, üç farklı yönden erişilebilir olup içinde çeşme, bilezikli bir kuyu, abdesthane muslukları ve hücreler bulunuyor. Cami, neredeyse kare planlı olup son cemaat yerinde üç kemer gözü ve serbest ayaklara dayanan beşik tonozlarla örtülmüş. Ek olarak, sonradan eklenen minaresi caminin kuzeybatı köşesinde konumlanıyor. Merkezde bir kubbenin yer aldığı kare planlı bir iç mekana sahip olan caminin bu kubbesi dört sütun üzerine oturtulmuş ve tromplar kullanılarak geçiş sağlanmış.

Kubbenin iç yüzeyi ise geometrik ve bitkisel motiflerle süslü. Mihrap nişi mermerden yapılmış olup kabartma bitkisel motiflerle bezeli. Minber ise ahşap işçiliğinin özenle yapılmış bir örneği olarak karşımıza çıkıyor.

Konum Linki

25. Resul Osman Mesire Alanı

Resul Osman Mesire Alanı, Kilis’in doğal güzelliklerini ve manzarasını keşfetmek için mükemmel bir seçenek sunuyor. Hem Kilisli vatandaşlar hem de şehre gelen turistler için farklı deneyimleri bir araya getiriyor. Sosyal tesislerinde, Kilis’e kuşbakışı bakarak manzaranın tadını çıkarabilir ve keyifli zamanlar geçirebilirsin. Bu alan, birçok aktivite imkanı bulunuyor. Yürüyüş ve bisiklet yolları, çocuk parkı, amfi tiyatro ve spor aletleri gibi çeşitli olanaklar mevcut. Bu özellikler, Resul Osman Mesire Alanı’nı hem eğlenceli hem de dinlendirici bir mekan haline getiriyor.

Alanın doğal atmosferi, ziyaretçilere huzur veriyor. Yeşilin tonlarına karışan gökyüzünün mavi rengi, etkileyici bir manzara oluşturuyor. Bu manzara eşliğinde geçirilen zaman, ziyaretçilere unutulmaz anılar kazandırıyor.

Konum Linki

26. Muallak Camii

Muallak Camii, ya da diğer adıyla Hasan Bey Camii, Kilis’in Meşhetlik Mahallesi’nde bulunuyor. Caminin inşası, 16. yüzyılın son çeyreğinde, Kilis’te muhassıl olarak görev yapan Şamlı Türk olan Tanrıverdi Hasan Bey tarafından gerçekleştirildi. Bu sebeple, cami Hasan Bey Camii olarak da anılıyor. Beşik örtüsü gibi kemerlerin üzerinde havada asılı gibi görünen bir yapıya sahip olduğu için yerel halk tarafından "muallak", yani havada asılı duran anlamına gelen bir isim de verilmiş.

Caminin iki katı bulunuyor; alt katında dükkanlar ve eşya ya da mal saklamak için mahzen ya da depo gibi alanlar mevcut, üst kat ise ibadet alanı olarak ayrılmış. Doğu tarafında bulunan küçük bir bahçede kuyu, hücre, abdest almak için musluklar ve tuvalet yer alıyor. İkinci katta yer alan ana ibadet alanı, kuzeydoğu ve batı olmak üzere iki kapıya sahip. Kuzeydoğudaki kapı sade, batıdaki kapı ise minarenin kaidesinin altında yer alıyor ve yüksek, sivri kemerli yapısıyla dikkat çekici bir giriş sağlıyor.

Caminin son cemaat yeri bulunmuyor ve ibadet alanına basık kemerli bir kapıdan giriliyor. Bu kapının üzerinde ve her iki yanında dikdörtgen şeklinde düz çerçeveli pencereler var. İçeri doğru, kıble yönünde uzanan ibadet alanı tek sahınlı ve mihrabın önündeki alan küçük bir kubbe ile örtülü. Bu kubbenin ağırlığı, köşelerde yer alan sivri kemerler aracılığıyla yerlere aktarılıyor. Kubbenin altındaki alan ise çapraz ve beşik tonozlarla kaplı. Mihrap, sivri kemerli bir niş şeklinde ve etrafı ince bir çerçeveyle çevrili olmasına rağmen oldukça basit bir tasarıma sahip. Yanlarında lamba asılması için konsollar bulunuyor. Mihrabın üst kısmında vazo şeklinde bir kabartma ve daha yukarısında öküz gözü pencere yer alıyor. Mihrabın sol tarafındaki minber sonradan eklenmiş.

Konum Linki

27. Neşet Efendi Konağı

Neşet Efendi Konağı, 1925-1927 yılları arasında Kilis eşrafından Neşet Efendi tarafından yaptırılan bu konak, geleneksel Kilis konut mimarisini yansıtıyor. Neşet Efendi, Halep’te yaşayan yakın dostu Cabirizade Nuri Bey’in evinin planından esinlenerek, “Mimar’us Sultan” lakabı ile anılan Halepli Mimar Hacı Ahmet’e bu konağı yaptırdı. Hacı Ahmet Bey aynı zamanda Tarihi Hükümet Konağı’nı da planlayan kişi.

Konağın yapı taşı, bodrum ile birlikte iki katlı olacak şekilde tasarlanmış. Alt kat; altı oda, bir salon, mutfak, banyo ve tuvalet içeriyor. Kilis'in ünlü Kesmelik taşları kullanılarak kagir bir şekilde inşa edildi. Yapı, çatı altına yerleştirilen yassı demirlerle desteklendi ve bu nedenle geniş bir çatıya ihtiyaç duydu.

İç duvarların sıvaları, Kilis'te bulunan kireç ve kendirlerle hazırlanan malzemelerle ve sabun sıva yöntemiyle kaplandı. Yapının mermer ve fayansları İtalya'dan getirildi. Birinci kattaki odalar ve büyük salon fayans, kırmızı ve beyaz İtalyan mermerleriyle; mutfak ve banyo ise Gaziantep mermeriyle kaplandı. Merdivenler de Gaziantep mermerinden yapıldı.

Binanın su ihtiyacı, içinde bulunan biri dahil olmak üzere iki kuyu sayesinde karşılandı. Kuzey tarafı demir parmaklıklarla çevrili ve hem kuzeyde hem de güneyde havuzlar ve çiçek bahçeleri bulunuyor. Bahçe, Mersin'den getirilen çiçekler ve ender çam ağaçlarıyla bezeli. 1930'lar ve 1940'lar boyunca konak, Türkiye ve Suriye sınırındaki valilerin görüşmelerine ev sahipliği yapan Neşet Efendi Konağı, restore edilerek, görülmeye değer bir hazine gibi Kilis’te yükselmeye devam ediyor.

Konum Linki

28. Salih Efendi Sokak

Salih Efendi Sokak, Kilis'in geçmişini bugüne taşıyor. Bu sokak, 1907'de Kilis Belediye Başkanı olarak görev yapmış Muhlis Efendi'nin babası, Müftü Salih Efendi'nin adını taşıyor. Kilis'in Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalma mimari harikalarına ev sahipliği yapan bu sokak, eski yapılarıyla göz dolduruyor. Duvarları eski taşlarla örülmüş, ahşap pencere ve kapılara sahip bu evler; içlerindeki süs havuzları, mevsime göre düzenlenmiş bölümleriyle dikkat çekiyor.

2010 ve 2011 yıllarında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın gerçekleştirdiği restorasyon ve sağlamlaştırma çalışmalarıyla Salih Efendi Sokak, ziyaretçilere Kilis'in tarihini ve mimarisini keşfetme imkanı sunan çekici bir hale geldi. Restorasyon sonrası, bu sokak hem yerli hem de yabancı turistler için Kilis'in tarihi yaşantısını deneyimleyebilecekleri bir rota olmayı başardı. Kilis'in tarihini ve kültürünü yakından tanımak isteyen herkes için Salih Efendi Sokak, görülmesi gereken önemli bir yer. Sokak boyunca yürürken, şehrin kültürel atmosferini hissetmek mümkün.

Konum Linki

29. Mevlevihane

Kilis'in geçmişinin izlerini taşıyan Mevlevihane, ziyaretçilerine benzersiz bir tecrübe sağlıyor. Canbolat Paşa'nın Kilis Sancak Beyliği zamanında, 1535 ile 1553 yılları arasında inşa edildiği kabul ediliyor. Bu bina, beyaz ve sarımsı kesme taşlardan meydana gelmiş ve bu özelliğiyle yerel halk arasında "Ak Tekke" adıyla anılıyor.

Mevlevihane'nin en çok ilgi çeken yanı semahanesidir. Kare şeklinde planlanmış ve ana bölümü yüksek bir kubbeyle kaplanmış Semahane, düzenli beyaz ve sarımsı kesme taşlardan oluşturulmuş. Semahane, 21 pencere ve çatı pencereleriyle aydınlık, havadar bir alan sunuyor. Kubbesi, onikigen yüksek bir kasnak üzerinde duruyor ve bu kasnağın her yüzünde yuvarlak kemerli pencereler yer alıyor. Mevlevihane'nin mihrabı da büyük bir hayranlık uyandırıyor. Sivri kemerli mihrap, koyu mavi, açık yeşil, sarı ve koyu yeşil renklerle boyanmış ve mukarnaslarla süslenmiş. Mukarnasların sonunda ise palmet, dal ve yaprak motifleriyle zenginleştirilmiş bitkisel bir süsleme bandı bulunmakta. Mevlevihane, Kilis'in tarihini ve kültürünü temsil eden önemli bir yapı. Hem tarihi kıymeti hem de mimari detaylarıyla ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatıyor.

Konum Linki

30. Tarihi Akcurun Caddesi

Akcurun Caddesi, Kilis'in keşfedilmeyi bekleyen turistik noktalarından bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Bu bölge, eski cadde, sokaklar, camiler ve Kilis Müzesi gibi tarihi zenginliklerle dolu. "Curun" kelimesi Kilis yerel dilinde "yalak" veya "havuz" gibi anlamlara geliyor ve bu da cadde isminin arka planını açıklıyor. Cadde ve çevresindeki yapılar mimari ve tarihi açıdan büyük bir öneme sahip. Buradaki sokaklar ve binalar, bölgenin zengin kültürünü ve geçmişini ziyaretçilere sunuyor. Kilis Müzesi ise, bölgenin tarihine ve kültürel mirasına dair detayları meraklılarına aktarıyor.

Caddenin bir diğer önemli özelliği, üzerinde yer alan ve yaklaşık 250 yıllık geçmişe sahip olan anıt çınar ağacı. Hacı İlyas Mahallesi'ndeki bu ağaç, on yıl önce anıt ağaç olarak tescillendi ve bölgenin bir simgesi haline geldi.

Konum Linki

31. Akcurun Camii

Kilis'in Hacı İlyas Mahallesi'nde bulunan Akcurun Camii, ismini içindeki beyaz taş havuzdan alıyor. "Curun" kelimesi Kilis ağzında "havuz" demek ve cami bu özelliğiyle adlandırılmış. Caminin tasarımı ilgi çekiyor. Dikdörtgen şeklindeki yapısı, çapraz tonozlarla kaplı son cemaat alanı ve tek bölümlü ana salonuyla dikkat çekiyor. Ana salona, son cemaat alanından alçak kemerli bir kapıyla geçilir ve bu kapının her iki yanında üç adet dikdörtgen pencere yer alıyor.

Mihrabı basit ve gösterişsiz olan caminin, mihrabın sağında mermerden oluşturulmuş bir minber bulunuyor. Avlunun kuzeybatısında yer alan minarenin dikdörtgen tabanı ve pahlı üst köşeleri mevcut. Minarenin alt kısmı ve gövdesi arasındaki sekizgen bölümde iki adet sekizgen hat yer alıyor. Minarenin gövdesi üzerinde bir adet kuşak yer almakta ve şerefe altı zengin mukarnas işçiliği ile süslenmiş.

Konum Linki

32. Kurdağa Kasteli

Kilis'in öne çıkan yapılarından biri de, 1635 yılında yaptırılan Kurdağa Kasteli. Kilis'in en eski kastellerinden biri olarak kabul edilen bu yapı, tek girişli mimarisi, düzgün kesilmiş taşlarıyla çevrelenmiş estetik ön yüzü ve moloz taşlarla örülü arka yüzü ile göz dolduruyor. Bu iki farklı yüzeyin birleşimi, yapıya özgün bir tarihi karakter kazandırıyor. Yapının ön cephesinde yer alan sivri kemerli derin bir niş, iki yanında su almak için kullanılan sivri nişler barındırıyor. Bu detay, Kurdağa Kasteli'ni diğerlerinden ayıran özgün bir özellik. Ayrıca, hayvanların su ihtiyacını karşılamak üzere tasarlanmış ayrı bir su deposu da bulunuyor.

Kastelin bugünkü görünümüne kavuşması, yapımından sonra eklenen üç yandan açık, kubbe ile örtülmüş bir sundurma ile mümkün olmuş. Kurdağa Kasteli kendine has mimarisi ve tarihi dokusuyla, şehrin kültürel mirasını zenginleştiren bu yapı, Kilis'in tarihi ve kültürel zenginliğini gözler önüne seriyor.

Konum Linki

33. Kilis Sinagogu

Kilis'in tarih sahnesinde yer alan Kilis sinagogu, şehrin kültürel ve tarihi dokusunun canlı bir parçasını oluşturuyor. 1960’lara dek cemaatin bu bölgedeki varlığının izlerini taşıyan sinagog, o dönemden kalma hikayeleri ve anıları koruyor. Kilisli yahudilerin geleneksel ve muhafazakar bir yaşam sürdükleri, ticaret gibi alanlarda etkili oldukları biliniyor. Ayrıca, Milli Mücadele döneminde Türk halkının yanında yer alarak mücadeleye destek verdikleri kaydedilmişti.

Konum Linki

34. Şeyh Mansur Türbesi

Kilis'teki Şeyh Mansur Türbesi, ak taşlarla inşa edilmiş ve zarif bir sivri kubbe ile taçlandırılmış etkileyici bir yapı. Bu türbe, kuzeye bakan bir kapıya ve kıble yönünde iki, doğu ve batı yönlerinde ise birer pencereye sahip. Kubbesinin zirvesinde, gökyüzüne doğru yükselen bir bayrak alemi yer alıyor.

Türbede yatan kişinin kimliği hakkında net bir bilgi bulunmamakla birlikte, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde burada Hz. Muhammed'in çeşnigirbaşısı (yemek işleri ile ilgilenen) olan Şeyh Muhammed Simati'nin olduğuna dair bir inanış olduğu aktarılıyor. Hz. Peygamber'in sofrasını hazırladığı için "Simati" lakabıyla anılan bu şahsiyetin, Hz. Ebubekir'in halifeliği döneminde şehit düştüğü ve Hz. Peygamber'den gelen sahabelere hizmet verdiği söyleniyor.

Konum Linki

35. Alacacı Camii

Alacacı ya da yerel olarak Katran Camii adıyla tanınan, Kilis’in merkezinde konumlanan bu tarihi cami, 1460'ta Hacı Yusuf Ramazanoğlu Emir Nasreddin tarafından inşa edildi. Başlangıçta Küçük Camii olarak adlandırılan bu eser, zamanla bir dizi restorasyondan geçirerek günümüze kadar ulaşmayı başardı. Katran Camii, benzersiz tarihi ve mimarisiyle ön plana çıkıyor..

Kilis'in kültürel ve tarihi mirasının ayrılmaz bir parçası olan bu yapı, hem yerel halkın hem de turistlerin ilgisini çekiyor. Bu haliyle de kentin sembollerinden biri haline gelmeyi başardı. Mimarisi ve geçmişiyle ziyaretçilerine benzersiz bir keşif sunan Katran Camii, Kilis'in tarihine ve kültürüne dair derinlemesine bilgi sahibi olmak isteyenler için ideal bir durak olmaya devam ediyor.

Konum Linki

36. Salih Ağa Kasteli

Kilis'in Tabakhane Mahallesi'nde bulunan Salih Ağa Kasteli, 1855 yılında hayırsever Salih Ağa tarafından yaptırıldı. Sundurmalı bir yapıya sahip olan kastel, yol kotundan biraz aşağıda konumlanmış ve bir ana girişi ile iki yan girişi bulunuyor. Sivri kemerler ayaklara bindirilmiş olup, bu özelliğiyle kasteli gösterişli hale getiriyor.

İlezi bölgesinin beş ayrı kaynağından su almasıyla tanınan kastelin o dönem için şehrin önemli su kaynaklarından birisi olduğu biliniyor. Bu durum, kastelin tarihsel sürecini ve zaman içindeki değişimini belirgin şekilde gözler önüne seriyor. Mimari açıdan incelendiğinde, kastelin dört köşeli ve yola göre alçak bir yapıda olduğu göze çarpıyor. Dört girişi ise oval şekilde tasarlandığı ise net bir şekilde görülebiliyor.

Konum Linki

37. Ruhizade Konağı

Ruhizade Konağı, Kilis'in geçmiş zamanın yankılarını taşıyan ve kim tarafından inşa edildiği kesin olarak bilinmeyen, fakat şehrin simgelerinden biri haline gelen tarihi bir yapı. Konak, restorasyon süreci geçirdikten sonra 2016 yılında halk eğitim merkezi olarak hizmet vermeye başladı. Bu konağın mimarisi, Kilis'in kültürel derinliğini ve tarihini ziyaretçilere açık bir kitap gibi sunuyor. Yenileme işlemleri, binanın özgün niteliklerini ön planda tutarak yürütüldü. Böylece konağın tarihi dokusu korunarak günümüze aktarıldı.

Konum Linki

38. Altın Dede Türbesi

Altın Dede Türbesi, Kilis'te keşfedilmeyi bekleyen mistik ve çekici tarihi yapılar arasında yer alıyor. Yapılış tarihi ve kimin tarafından yapıldığı konusunda net bilgilere sahip olunmaması, bu tarihi yer hakkındaki merakı daha da artırıyor. Türbe hakkında herhangi bir yazıtın olmaması, onun geçmişi ve öyküsü hakkında daha fazla soru işareti yaratıyor. Kilis, binlerce yıl boyunca birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehir olarak, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla dikkat çekiyor. Altın Dede Türbesi de bu mirasın önemli bir parçası olarak kabul ediliyor.

Konum Linki

39. Hisar Çamlığı Tabiat Parkı

Hisar Çamlığı Tabiat Parkı, Kilis'in kalbinde doğanın kucağında bir cennet olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Doğa tutkunlarının yürüyüş yaparak enerji depoladığı, ailelerin ve dost gruplarının hafta sonları keyifli piknikler düzenlediği bu alana 2011 yılında tabiat parkı unvanı verilmiş. 16,128 hektarlık geniş bir alana yayılan park, bitki ve hayvan çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Kelebeklerden sürüngenlere, çeşitli kuş türlerine kadar birçok canlıya ev sahipliği yapıyor. Parkın sunduğu olanaklar arasında çam ağaçları altında yürüyüş yolları, mangal ve piknik alanları, çocuklar için oyun parkları, ibadet edilebilecek mescitler, su ihtiyacını karşılayacak çeşmeler, yiyecek ve içecek temin edebileceğiniz büfe ve restoranlar, kapalı çardaklar yer alıyor. Park içerisindeki kır lokantasında lezzetli yemeklerin tadını çıkarabilirsin.

Kamp yapmayı sevenler için de uygun bir alan sunan Hisar Çamlığı, doğayla iç içe, huzurlu bir tatil arayışında olan herkes için mükemmel bir seçenek. Doğa yürüyüşlerinden, pikniklere, dinlendirici bir kamp deneyiminden, lezzetli yemekler eşliğinde doğa manzarasının keyfine varmaya kadar pek çok aktiviteyi bir arada sunuyor.

Konum Linki

40. Fellah Kasteli

Tarih öncesi dönemlerden itibaren birçok medeniyete ev sahipliği yapan Kilis’te yer alan Fellah Kasteli, bir zamanlar kentin önemli su kaynaklarından birisi oldu. Kilis'in tarih sahnesindeki parıltılı taşlarından biri olan kastel, Ebulula Mahallesi'nin Mercidabık Caddesi ile Tokatlı Reşit Sokağı'nın kesiştiği noktada yer alıyor. "Fellah" terimi, tarımla uğraşanları ifade eder.

Fellah Kasteli, 1643 yılında inşa edilmiş olup, yazılı kaynakların aktardığına göre, belediye tarafından gerçekleştirilen yol çalışmaları sırasında orijinal yerinden taşınarak özgünlüğünü kaybetti. Yapı, dikdörtgen bir plan üzerine kurulu ve sundurmalı bir tasarıma sahip. Yalnızca tek bir yönü kullanıma açık. Musluklar ise, yapı önünde, yol seviyesinden birkaç basamak aşağıda, bir niş içine yerleştirilmiş. Bu tarihi kastel, Hasan Ağa'nın emriyle inşa edilmiş ve üzerinde biri yapımını diğeri ise onarımını belgeleyen iki adet yazıt bulunuyor.

Kastelin beslendiği su kaynağı, hala akışını sürdürüyor ve bu su Kurdağa Kasteli'nden temin ediyor. Bu özellikleriyle Fellah Kasteli, Kilis'in tarihi dokusuna ışık tutan ve geçmişten günümüze uzanan bir köprü görevi gören değerli bir yapı olarak görülebilir.

Konum Linki

41. Murtaza Ağa Camii

Murtaza Ağa Camii, minaresi ile dikkat çeken Kilis’in tarihi ve kültürü için oldukça önemli olan bir yapı. 1661 yılında inşa ettirildiği bilinen cami, o dönem Kilis’in yöneticisi olan Murtaza Ağa tarafından yaptırıldı. Mimari anlamda dikkat çekici güzelliği bulunan ve günümüze kadar ulaşan minaresi düzgün kesme taştan imal edilmiş. Kare planlı olan minarenin köşeleri o dönemin mimari anlayışı olan pahlı olmuş. Klasik silindirik gövdeye sahip olan minarenin tek şerefesi bulunuyor. Bu şerefelerin alt kısmında ise yine o dönem sıklıkla kullanılan mukarnas tekniği kullanılmış.

Murtaza Ağa Camii’nin tarihi ve mimari özellikleri, diğer Kilis camilerinden ayırt ediliyor. Bu cami, Kilis’in tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçasını oluşturuyor. Cami, Şeyh Abdullah Mahallesi Murtaza Caddesi’nde konumlanıyor ve bu sayede kolaylıkla bulunabilir.

Konum Linki

42. Ahmet Bey Konağı

Kilis’in tarihi dokusunu yansıtan Ahmet Bey Konağı, bu şehrin eşsiz güzelliklerinden biri. Bu konak, Kilis eşrafından Ahmet Bey’e ait ve yöresel kesme taştan yapılmış. İki cephesi sokağa bakan bu yapı, avluya kemerli bir kapıdan giriliyor. Avlunun batı ucunda tek parça taştan oluşmuş bir kuyu bulunuyor ve bu kuyu, konağın dikkati çeken önemli bir ayrıntısı. Klasik bir avlusu olan konağın bu alanına kemerli bir kapı aracılığıyla giriliyor. Buna ek olarak bu avlunun batı kanadında oyulmuş bir su kuyusu da bulunuyor.

Konum Linki

Kilis’teyken Gaziantep’i keşfetmeyk istersen Gaziantep’te gezilecek yerler rehberin linkte hazır!