Özellikle İstanbul ve civar illerde yaşayanların günübirlik deniz keyfi için tercih ettiği Büyükada nostaljik ve tarihi dokusuyla kültür turizmine de göz kırpıyor. Doğanın kalbinde kamp yapmak, ailece piknik keyfi sürmek isteyenlerin ve hafta sonlarını ya da bayram tatillerini değerlendirmek isteyenlerin de ilk tercihlerinden. Dilersen gel Büyükada’yı beraber keşfedelim.
Büyükada’ya ulaşım için motor, vapur ve deniz otobüsü seçeneklerinden sana en uygun olanı tercih edebilirsin.
Beşiktaş, Kabataş, Eminönü, Yeşilköy, Kadıköy ve Bostancı’dan Mavi Marmara turları düzenleniyor.
Kartal civarından da Prens Tur adaya seferler yapıyor.
Fiyat: Ada kartın yoksa tam 28,27 ₺
Ada kartlı 16,95 ₺
Öğrenci: 14,14 ₺
İDO’nun Kabataş – Yenikapı – Adalar yönünde hareket eden seferleriyle yolculuk edebilirsin.
Şehir hatları vapurlarıyla Avrupa Yakası’nda Eminönü’nden kalkan vapurlarla yaklaşık 1 saat 30 dakikalık bir yolculukla varabilirsin.
Anadolu Yakası’ndan ise Bostancı’dan 30 dakika, Kadıköy’den de 1 saat süren bir deniz turu yaparak adaya ulaşabilirsin.
İstanbul dışından gelenler: Öncelikle İstanbul Havalimanı’na inip ardından HAVAİST ya da otobüsle Kabataş’a gelip iskeleden ada turlarına katılabilirsin. Aradığın tarihlerde sana uygun bir İstanbul uçak bileti olup olmadığına göz at derim.
Sabiha Gökçen’den de HAVAŞ ya da otobüsle Bostancı’ya oradan da adaya varabilirsin. Kadıköy iskelesinden de adaya ulaşım mümkün.
Adada en güzel gün doğumu ve batımı manzaralarını yakalayabileceğin tepelerden birinde konumlanan Aya Yorgi Kilisesi Agios Georgios Rum Ortodoks Manastırı olarak da bilinir. 1751 senesinde inşa edilen kilise her sene pek çok Hristiyan için adeta bir hac noktası olarak kabul ediliyor. Her sene 23 Nisan’da ve 24 Eylül’de pek çok Hristiyan, Musevi ve Müslüman din gözetmeksizin dilek dilemek için Aya Yorgi’nin yokuşunu tırmanıyor.
Ortalama bir hızda 30 ile 35 dakika arası sürebilen yokuş biraz zorlu. Kiliseye giden yol boyunca renkli iplerin uzandığını görürsen şaşırma çünkü dilek dileyenlerin bir ritüeli. Ardından kiliseden bir çan ve anahtar alarak ritüeli sonlandırıyorlar. Dilekleri gerçekleştikten sonra bu çan ve anahtarı geri getirmek zorundalar.
“Aya Yorgi Kilisesi’ne çıkmadan önce bisikletle tur yapıyorsan bisikleti yokuşun başındaki park yerlerine bırakmalısın fakat bunun için de bisikletini kiraladığın yerden asma kilit almayı unutma ve park etmek ücretli olduğu için bozuk para bulundur. Ayrıca izdihama denk gelmek istemiyorsan 23 Nisan ve 24 Eylül tarihlerine plan yapma derim.”
Çalıkuşu romanının yazarı ünlü edebiyatçı Reşat Nuri Güntekin’in 1937 senesinden vefatına kadar yaşadığı evi de mutlaka görün derim. Üç katlı ve pembe panjurlu tarihi köşk her ne kadar bugün müzeye çevrilmemiş olsa da dışarıdan görebilirsin. Zira kızı Ela Güntekin bu evde halen yaşam sürüyor.
1898’de Fransız mimar Alexendre Vallaury ‘nin mimarlığını üstlendiği Rum Yetimhanesi aslında casino ve otel hizmeti vermek adına inşa edilmiş fakat dönemin Osmanlı yönetimi buna izin vermeyince binanın yönetimi Rum Patrikhanesi’ne devredilerek Rum hastanesindeki kimsesiz çocuklara tahsis edilmiş. 1964’e kadar yetimhane olarak kullanılan bina bugün terk edilmiş durumda. Bina epey yıpranmış ve yaşlı olduğu için sadece bahçesini ve dış cephesini ziyaret edebilirsin. Dünyadaki ilk çok katlı ahşap bina olarak da kayıtlara geçmiş.
Rus-Bolşevik siyasi tarihinin büyük isimlerinden Lev Troçki’nin Stalin ile yollarının ayrılmasının ardından sürgüne gönderilerek önce Kazakistan’a ardından da İstanbul’a yerleşmiş. Troçki’nin İhanete Uğrayan Devrim ve Sürekli Devrim gibi kült eserlerini yarattığı ve 4,5 sene konakladığı evi Büyükada sınırları içinde. Müze olarak kullanılmasa da tarihi bir önemi olan bu yapıyı dışarıdan görmen mümkün.
Ülkemizin ilk çağdaş kent müzesi olarak kabul edilen adalar müzesi özellikle çocuklu ailelerin uğraması gereken adreslerden. Konsept olarak adaların nasıl oluştuğuna ve ada yaşamına dair pek çok unsur sergiye çıkarılmış. 400 yıllık zırhlı balık olarak bilinen deniz canlısının kafatasını yakından inceleme imkanı da mevcut.
“Ada merkezinden 30 dakikalık bir yürüme mesafesinde yer alıyor. Bisiklet kiralayarak daha hızlı ve keyifli şekilde ulaşabilirsin. Bisiklet kiraladığın yerden asma kilit almayı unutmazsan müze girişinde bisikletini park edebilirsin.”
Açık olduğu saatler: pazartesi günleri hariç 09.30-17.30 saatlerinde açık.
1923’te inşa edilen saat kulesi adanın simgeleşmiş yapıtlarından ve buluşma noktalarından biri haline gelmiş. Vapurdan iner inmez iskelenin karşısında yer alan meydanda en lüks otlel, kafe ve restoranlar sıralanıyor.
Bugün otel ve restoran olarak hizmet veren Splendid Palace aslında Kazım Paşa tarafından dönemin meşhur Avrupa mimarisinden esinle tasarlanmış. Mustafa Kemal Atatürk’ün vals yaptığı fotoğraf bu otelde çekilmiş. 1920’lerin ruhunu yansıtan art-nouveau tasarımıyla çoğu Yeşilçam filmine ev sahipliği yapan bu oteli hemen gözün bir yerlerden ısıracak.
Fakat otelde konaklamayanların ziyaretçi olarak kabul edilme konusu biraz sorunlu. Geri çevirmeseler de buna pek gönüllü oldukları söylenemez. Ama otelin kafesine uğrayın derim. Özel gün ve gecelerinizde ya da konaklama için Splendid Palace Hotel’i tercih edebilirsin.
Adada konforlu ve tarihi bir köşkte kalma deneyimi istiyorum diyorsan Anastasia Meziki Hotel oldukça popüler bir alternatif olabilir çünkü Dudaktan Kalbe gibi dizilerin ve reklamların aranan adreslerinden Meziki Hotel’de bütçene uygun bir oda tercih edebilirsin.
Bu tarihi oteller haricinde pek çok apart ve pansiyon seçeneği mevcut, hafta sonu tatili ya da bayram tatili için plan yapıyorsan Büyükada otelleri arasından bütçene ve beklentilerine en uygunu olanı tercih edebilirsin.
II. Abdülhamid tarafından 1895 senesinde yaptırılan Hamidiye Camii büyük çaplı bir restorasyondan sonra ibadete açılmış.
Atatürk’ün sık sık uğradığı Anadolu Kulübü de mutlaka görülmesi gereken noktalardan. Atatürk’ün yaşlılık dönemine rastlayan 1936 senesinde denizden rahatça çıkabilmesi adına bir asansör inşa edilmiş. Bugün o asansör halka açılmasa da ziyaretçiler için ayrı bir asansör bulunuyor. Ayrıca kulübe üye olmayan ziyaretçileri içeri alma konusunda da biraz katılar diyebilirim.
Ada sınırlarında yelken ve sörf deneyimi yaşayabileceğini de belirtmemde fayda var. Çocuklu aileler özellikle 7 ile 15 yaş arası çocukları için yelkencilik fırsatı yaratırken bir yandan da kendileri de çeşitli yetişkin su sporları dersleri alabilirler.
Orman Genel Müdürlüğü’ne bağlı beş katlı yangın kulesinin bulunduğu tepe adanın en yüksek rakımlı tepeliklerinden. Aya Yorgi Kilisesi’ne giderken sağa saparsan yolun Adakule’ye çıkar. Burada Heybeliada ve Rum Yetimhanesi manzarasını panoramik olarak görmek mümkün.
2011 senesinde Devlet Parkı statüsü kazanan Büyükada Tabiat Parkı doğa yürüyüşü, piknik ve bisiklet sürmek isteyenler için uygun bir atmosfere sahip. Çeşme, tuvalet ve büfenin yanı sıra piknikten sonra top oynayabileceğin oyun sahaları da yer alıyor.
Parktan denize girmek de mümkün. Ayrıca ada merkezindeki otel ve pansiyonlardan ziyade kamp ve doğa tatili arıyorsan park içinde bulunan bungalovlarda da konaklayabilirsin. Büyükada Tabiat Parkı ücretli.
Giriş ücretleri: Kişi başı 12 ₺
Adanın en büyük ve en çok ilgi gören parklarından Dilburnu Parkı denize girebileceğin koyları ve mesire alanlarıyla ziyaretçi akınına uğruyor. Çocuk parkları, oyun alanları ile de ailelerin tercih ettiği piknik alanlarından.
Giriş ücretleri: Kişi başı 12 ₺
İstanbul merkezinden denize girmek için günübirlik ziyaretçilerin büyük ilgi gösterdiği Yörükali Plajı’nda konaklama imkanları da mevcut. Ayrıca Büyükada iskelesinden plaja ait teknelerle kolayca ulaşım sağlayabilirsin. Tekneler ücretsiz olsa da plaja girişler ücretli. Hafta sonları aşırı kalabalık oluyor, fırsatın varsa mutlaka hafta içini tercih edin.
Giriş ücretleri: Hafta içi 120 ₺ Hafta sonu 140 ₺
Ada iskelesinden yine ücretsiz tekne turlarıyla rahatlıkla ulaşabileceğin Viranbağ Plajı adanın en temiz kumsal ve deniz alanlarından. Hafta sonu için plan yapıyorsan mutlaka canlı müzik performanslarını takip et derim.
Büyükada’nın arka kısımlarında kaldığından ötürü ulaşımı diğer plajlara göre biraz daha zorlu. Dolayısıyla nispeten daha sakin ve temiz kalmış bir plaj. Ada iskelesinden motorla yaklaşık 20-25 dakika içinde plaja varabilirsin. Duş, soyunma kabini, büfe ve restoran gibi tesisler de mevcut.
Giriş ücretleri: Hafta içi 100 ₺ Hafta sonları 120 ₺
“Plaja damsız girilmiyor ve aile plajı kategorisinde bulunuyor. Denizi taşlık ve yer yer yosunlu. Deniz ayakkabısı bulundurabilirsin.”
Büyükada iskelesinden 10 dakikalık bir tekne turuyla Prenses Koyu’na ulaşabilirsin. Kumlu denizi ve plajıyla özellikle çocuklu ailelerin ilk tercihlerinden. Ayrıca deniz keyfine ek olarak pek çok etkinlik ve müzikli eğlence de düzenleniyor. Plaja girişler ücretli.
Ben özellikle aile plajı arıyorum, çocuklarım için ya da yüze konusunda kendime güvenemediğim için fazla derinleşmeyen bir deniz tercih ediyorum dersen Nakibey tam sana göre. Plaja damsız girilmesine de müsaade edilmiyor, denizi de oldukça sığ.
Giriş ücretleri: Hafta içi 140 ₺ Hafta sonları ve bayramlarda 180 ₺ (0-7 yaş için %50 indirim mevcut.)
Büyükada’nın en uzun plajı. Eskibağ Oteli’nin işletmesi altındaki plaja yürüyebileceğin gibi ücretsiz tekne seferlerini de tercih edebilirsin. Plaj yakınlarından kamp ve mesire alanları da bulunuyor. Kamp konaklamasının mümkün olduğunu da belirtmekte fayda var.
Giriş ücretleri: Hafta içi 120 ₺ Pazar günleri ve bayramlarda 150 ₺ (0-7 yaş ücretsiz, 7-12 yaş indirimli.)
Ayrıca Aya Nikola Plajı ve Kartal Belediyesi’ne bağlı halk plajı da ada civarında deniz keyfi yapabileceğin adreslerden.
İstanbul kartın geçerli olduğu belediye otobüsleri mevcut. Motorlu araç kullanımına kapalı. Elektrikli otobüsler kullanılıyor. Bu otobüsler için uzun kuyruklar beklemeyi göze almanda fayda var. Bisiklet en popüler ada içi ulaşım yolu. Bisiklet kiralama noktalarından bisikletinizi kiralarken frenleri kontrol edin ve asma kilit istemeyi unutmayın.
Ayrıca adanın plajlarına Büyükada iskelesinden kalkan ücretsiz tekne ve motorlarla ulaşabilirsin.