Arnavutköy’de gezilecek yerler
Arnavutköy İstanbul’un Boğaz’a bakan, eskiden şirin bir boğaz köyü olan kendine özgü semtlerden biri. Beşiktaş ilçesine bağlı olan Arnavutköy, Kuruçeşme ve Bebek arasında konumlanıyor. Tarihi ve doğal güzellikleri ile ünlü ve sakin bir kaçış noktası sunuyor. Arnavutköy’de, boğazı süsleyen renkli tarihi köşkleri, sıcak mahalle kültürü, tarihi yapıları, sizi mest edecek sokakları ve enfes boğaz manzarasıyla keşif dolu bir gün geçirebilirsiniz.
Hadi gelin Arnavutköy’de gezilecek yerleri keşfetmeye başlayalım.
1. Arnavutköy sahili
Arnavutköy, İstanbul'un Boğaz kıyısında yer aldığı için sahil şeridi oldukça güzel ve popüler. Özellikle sabah veya akşam saatlerinde, boğazın muhteşem manzarası eşliğinde keyifli bir yürüyüş yapmak harika bir deneyim olabilir. Eğer fotoğraf çekmeyi seviyorsanız güneşin batışı sırasında, Arnavutköy sahilindeki renk cümbüşü size büyüleyici anlar sunar. Arnavutköy sahilinde sıkça balıkçı tekneleri görebilirsiniz. Sahildeki banklarda oturup gün batımına karşı içeceğinizi yudumlamanın size benzersiz bir keyif sunacağına da emin olabilirsiniz.
Arnavutköy’e gelmek için deniz yolu ile Eminönü, İstinye ve Çengelköy’den kalkan vapur seferleriyle ulaşım sağlayabilirsiniz. İETT ile gelmek için Arnavutköy durağından geçen 22, 22 RE, 25 E, 40, 40 T, 42 T toplu taşıma araçlarını kullanabilirsiniz.
2. Kazıklı Yol
Arnavutköy eskiden Rum ve Yahudilerin yaşadığı bir semtti. Onlardan bölgeye kalan miraslardan biri de dantel gibi işlenmiş, süslü, ahşaptan yapılmış, balkonunda oturmayı hayal edeceğiniz tarihi Rum yalıları. Sahilde yürürken pastel tonlarındaki bu renkli yalıların fotoğrafını çekmeden duramayacağınıza eminiz.
3. Arnavutköy Sokakları
Arnavutköy'ün sokakları, tarihi ve kültürel zenginliğin yanı sıra benzersiz bir atmosfer de sunuyor. Arnavut taşlarıyla döşeli dar sokakları, tarihi ahşap evleri ve Osmanlı döneminden kalma yapıları Arnavutköy sokaklarının en belirgin özellikleri. Sokaklar boyunca yürürken, Arnavutköy'ün tarihi mirası ve etkileyici mimarisi ile çevrili olduğunuzu hissedeceksiniz. Ayrıca yerel esnafın tezgahları, kafeler ve restoranlar, sokakların canlılığı ile sizi kendine çekecek. Bu sokaklarda gezerken geçmişle günümüzün güzelliklerini bir araya getiren büyüleyici bir İstanbul semti deneyimi yaşayacaksınız. Burada bol bol fotoğraf çekip, burada bulunan dükkanlardan kendinize ve sevdiklerinize hediyeler alarak anılarınızı ölümsüzleştirebilirsiniz.
4. Aya Strati Taksiarhi Rum Ortodoks Kilisesi
1896-1899 yılları arasında inşa edilmiş olan Aya Strati Taksiarhi Rum Ortodoks Kilisesi, 16. Yüzyılda Rumlar tarafından iyileştirici gücü olduğuna inanılan başmelek Mikail’e ithaf edilmiş. Bu nedenle semtin adına bir zamanlar ‘Melekler Köyü’ de denmiş. Aya Strati Taksiarhi Kilisesi, Arnavutköy’ün kökleri Büyük Konstantin dönemine uzanan en büyük kilisesi. 1677 yılında restore edilmiş, sonrasında yandığı için 1796 ve 1799 yıllarında yenilenmiş. Son olarak 1894 yılı depremleri nedeniyle yıkılmış. 1896-1899 yılları arasında yeniden inşa edilerek bugüne kadar ayakta kalmış. Birçok defa tahrip olup yeniden inşa edilen bu kilise Arnavutköy’ün en güzel yapılarından biri. 19. yüzyıl mimari özelliklerine sahip olan kilisenin batı ekseninde çan kulesi bulunuyor. Çan kulesinde Hz. İsa’nın ağzından “Bana gel” yazıyor. Semtin kültürel dokusuna değer katan kilise tüm ihtişamıyla boğazı süslüyor.
5. İzzetabad Kasrı
Günümüzde Bayraktar Holding’in merkezi olan İzzetabad Kasrı, tarih boyunca birkaç defa yıkılıp yeniden yapılmış ve farklı amaçlara hizmet etmiş. İlk olarak 7 Eylül 1797’de buraya gelen Sultan III. Selim, daha sonraları da sazlı sözlü mehtap sefalarına katılıp ağalara mızrak ve kurşun attırarak burada eğlenmiş. 1890 yılında yıkılarak yerine Çiftesaraylar’a eklenerek kasrın yerine ikiz ahşap köşkler yaptırılmış. Burası 1931 – 1944 yılları arasında Boğaziçi Lisesi adını alarak birçok öğrencinin yetiştiği bir okul olarak kullanılmış. 1944 yılından sonra burası yeniden tütün deposu olarak kullanılmış. III. Selim, II. Mahmud, Belgin Doruk, Recep Zühtü Soyak gibi birçok önemli isme ev sahipliği yapmış ve 1 Ağustos 1989’da arsayı satın alan Bayraktar ailesi tarafından 1992’de yeniden inşa edilerek Holding merkezi haline getirilmiş.
6. Robert Koleji
Osmanlı Devleti’nde 1863’den beri “Amerikan usulü” eğitim vermek üzere yola çıkmış Türkiye’nin en köklü ve prestijli liselerinden biri olan Robert Koleji, Arnavutköy tepelerinde dev bir araziye yayılmış durumda. İlk olarak 1863’te Bebek’te erkeklere eğitim vermek amacıyla kurulmuş. 1871 yılında Gedikpaşa’da Amerikan Kız Koleji açılmış. 1971 yılında Arnavutköy’deki yerinde Robert Koleji olarak karma eğitime başlanmış. Belki gezmek amaçlı görülmese de dışarıdan bakabilmek adına bilmenizi isteriz.
7. Tevfikiye Cami
Arnavutköy sahil yolunda Arnavutköy Polis Karakolu'nun yanında yer alan "Arnavutköy" ve "Akıntıburnu Camii" olarak da bilinen Tevfikiye Camii, geniş bir arsa içinde bulunuyor. Osmanlı döneminden kalma tarihi bir yapı olan bu camiyi Sultan II. Mahmud, oğlu Şehzade Tevfik adına yaptırmış. Yapımına 1832 yılında başlanmış ve 1838 yılında ibadete açılmış. Son dönemde kapsamlı bir restorasyondan geçerek Mayıs 2023 tarihinde kapıları ziyaretçilerine yeniden açılmış.
8. Akıntıburnu
Akıntıburnu, Arnavutköy sahilde denize doğru uzanan bir çıkıntıdır. Burada Karadeniz’den Marmara Denizi’ne doğru hızı saatte 12 deniz miline kadar ulaşabilen sürekli devam eden yüzey akıntısı var. Bu da deniz de girdapların oluşmasına neden olur ve denizciler için tehlikeli bir durum oluşturur.
Arnavutköy eskiden Rumların yaşadığı bir yerdi ve eski adı Rumca dilinde Mega Revma (Büyük Akıntı) idi. Eskiden beri özellikle sisli havalarda teknik arızası olan veya rotasını şaşıran gemiciler bu burnu görmez ve karaya çarpabiliyor. Akıntıburnu’nun sahil kısmında son dönemlerde çeşitli düzenlemeler yapıldı ve Ortaköy’den Bebek’e kadar harika bir yürüyüş yolu rotası ve balık tutmayı sevenler için rahatça olta atabilmelerine imkan veren bir alan oluştu. Burada bulunan deniz feneri de buraya ayrı bir güzellik katıyor.
Siz de hafta içi veya hafta sonu Ortaköy’den başlayarak Bebek’e kadar uzun sahil şeridi boyunca keyifli bir yürüyüş yapabilir, ara ara sahildeki banklarda oturarak balık tutanların oltalarındaki balıkları sayabilir, Akıntı Burnu’na vardığınızda burada bulunan kafelerde oturup deniz fenerine karşı çayınızı yudumlayabilirsiniz.
9. Ayazma Parkı
Kendisi küçük ama manzarası şahane olan Ayazma Parkı bir mahalle parkı olup, içerisinde çocukların eğlenebileceği çocuk alanları mevcut. Boğaz manzarasına karşı konumlanan banklarında huzurlu bir şekilde oturup eşsiz manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
10. Arnavutköy Sosyal Tesisleri
Tarihi dokusu, eşsiz güzellikteki boğaz manzarası, sahile inen daracık sokaklarıyla İstanbul’un en güzel semtlerinden biri olan Arnavutköy’ün sahil kısmında bulunan Arnavutköy Sosyal Tesisleri ziyaretçilerine keyif dolu anlar yaşatıyor. Arnavutköy’ün semt dokusuyla bütünleşen mimari yapısı ve lezzetli yemekleri, harika boğaz manzarası ile Arnavutköy Sosyal Tesisleri’ni, sevdiklerinize rahat ve şık bir ortamda keyifli saatler geçirmek için tercih edebilirsiniz.
Arnavutköy’ün sokaklarında gezip, sahilinde güzel bir yürüyüş yaptıktan sonra Arnavutköy Sosyal Tesisleri’nin kafeteryasında boğaza karşı lezzetli bir kahvaltı edebilir, kahvenizi yudumlayabilir veya dondurma keyfi yapabilirsiniz. Öğle ve akşam saatlerinde tercih edeceksiniz restoran bölümünde meltem rüzgarları eşliğinde menüdeki lezzetli yemeklerden deneyebilirsiniz.
Fiyatlar
-
₺₺
Açık olduğu saatler
-
Her gün 08.30-23.00
Kampanyalar
11. Halet Çambel Yalısı
Boğazın en eski tarihli yalılarından biri olan Halet Çambel Yalısı 1820-1830 yılları arasında inşa edilmiş. Burası tarih boyunca birçok aileye ev sahipliği yapmış. Son olarak 1930’lu yılların başında Prof. Dr. Halet Çambel ve ailesi tarafından kullanılmaya başlanmış. Prof. Dr. Halet Çambel ve Ağa Han Mimarlık Ödüllü eşi Nail Çakırhan bu yalıda uzun yıllar yaşamışlar. 2004 yılında bu yalıyı Boğaziçi Üniversitesi’ne bağışlamışlar. Yalının kendisi gibi bahçesi de çok görkemli ve geniş bir bahçe. Bahçede 335 tane ağaç bulunuyor. Bahçenin dikkat çeken bir diğer yanı ise bahçede Fars asıllı bahçe tasarımı özelliklerinden biri olan “serdap” (serinleme alanı) bulunması. Yalıyla beraber bahçesinin de günümüze kadar korunabilmesi yalıyı daha da özel kılıyor.
Boğaziçi Üniversitesi yalıyı orijinal dokusundan uzaklaştırmadan restore ederek "Halet Çambel ve Nail Çakırhan Arkeoloji ve Geleneksel Mimarlık Araştırmaları Merkezi"ne dönüştürmek için çalışmalarını yürütüyor.
12. Arnavutköy İskelesi
Arnavutköy’e deniz yoluyla ulaşım sağlayanların ilk ayak bastığı yer olan Arnavutköy İskelesi, denizin üstünde salınan naif bir salıncak gibi ziyaretçilerini karşılıyor. Arnavutköy İskelesi’nin ilk yeri Polis Karakolu’nun yanındaymış. 1890 yılında büyük bir tadilat geçirmiş ve 1894 yılında sadece kadın yolcuları için ayrı bir bölme bile yapılmış. 1980 yılında sahil yolu kıyı boyunca uzanan yalıların önünden geçecek şekilde düzenlenince mevcut iskele çok geride kaldığı için yıktırılmış ve yerine 1988 yılında yeni yapılan bu kazıklı yolda yenisi inşa edilmiş. O zamandan beri iskele şu andaki yerinde hizmet vermeye devam ediyor.
13. Art House By Sedef Gali
Tasarımcı Sedef Gali’nin özel sanat etkinliklerine, sergilere, workshoplara ev sahipliği yapan atölyesi Art House, Arnavutköy’de sanatseverlerin buluştuğu bir yer. Burada düzenlenen etkinlikleri takip ederek siz de sanatın eşsiz dünyasının büyüsüne ortak olabilirsiniz.
14. Ayvazpaşazade Yalısı
Arnavutköy’ün en sevilen yanlarından biri de sahiline dizilmiş görkemli köşklerinin olması. Bunlardan birinin de 20. yüzyılın başlarında inşa edilen, Arnavutköy Kuruçeşme Caddesi üzerinde yer alan, Arnavutköy’ün en büyük yalısı olan Ayvazpaşazade yalısı olduğunu söyleyebiliriz. Ayvazpaşazade yalısının ilk sahibinin Ermeni bir banker olduğu söyleniyor. Bahçesinde para basım yeri ve suyla beraber çalışan bir asansör olduğu da söylenenler arasında. 1915 yılında Giritli Ali Vafi tarafından alınıyor. 1919 yılında yanıyor ve 1980 yılında aslına uygun olarak yeniden inşa ediliyor. Arkasında ise Ali Vafi Korusu bulunuyor. Günümüzde bu yalı kiralanarak kullanılabiliyor.
15. Aykut Barka Deprem Parkı
Adını deprem bilimci Aykut Barka’dan alan Aykut Barka Deprem Parkı, deprem olması durumunda toplanılacak alan olarak yapılmış. 18.000 metrekarelik geniş bir alana yayılan parkta helikopter pisti, jeneratör, sahra hastanesi, 350 tonluk su deposu, basketbol ve tenis kortu, iki adet çocuk parkı ve otopark, kafe ve tuvalet bulunuyor. Günün her saati sevdiklerinizle gelip burada piknik keyfi, uzun yürüyüşler veya spor alanlarında spor yapabilirsiniz.
16. Arnavutköy Profitis İlias Rum Ortodoks Kilisesi ve Ayazması
Profitis İlias Rum Ortodoks Kilisesi, 1871 yılında Mimar Paschalis tarafından inşa edilmiş. 19. yüzyıl tarihli, Hz. İlyas’a adanmış bir şapel. Bir de ayazması bulunuyor. “Profitis İlias Ayazması” olarak bilinen bu ayazma “Büyük Ayazma” olarak da biliniyor. Bizans döneminden bugüne kadar var olan su kaynağına sahip olan bu ayazmanın şifalı suyu hem yaz hem de kış aylarında berrak, soğuk olarak akıyor. Ayrıca kilisenin çevresinde Michael Stavrou (1880) ve eşi Fotini Stavrou (1881), Nikolaos Alexiadis ve eşi Mariora, Michael Tobakoğlu (1882) ve eşi Maria Tobakoğlu'na ait üç aile mezarı yer alıyor.
17. Arnavutköy Profitis İlias Rum Ortodoks Mezarlığı
Kilisenin yanında bulunan, kısaca Arnavutköy Rum Mezarlığı da denen Rum mezarı. Mezarlığa hala gömü kabul ediliyor. Burada Konstantinos Mousouros Paşa’ya ait bir aile kabristanı bulunuyor. Türkçe adı ile Kostaki Musurus Paşa, Dante’nin ‘İlahi Komedya’sını Türkçe ve Yunancaya çeviren Osmanlı diplomatıdır.
Arnavutköy gezinize çok yakın bir konumda yer alan Bebek’i de dahil edebilirsiniz.Bebek’te gezilecek yerleriçin yazımıza göz atabilirsiniz. Tüm boğaz hattını keşfetmek için şehir içi ulaşımı tercih edebilir ya da ENUYGUN’danaraç kiralamahizmeti alabilirsiniz.
