Paris'te Mutlaka Görmem Gereken Yerler Nereler

Paris'te Mutlaka Görmemiz Gereken Yerler

Paris

2000 yıllık tarihi geçmişi ile herkesin kendinden bir şeyler bulduğu zarif, Âşıklar şehri Paris! Gidilmesi gerekenler listesinde her zaman en üst sıralardadır. Unutulmaz anıları yaşamanızı vaat eden şehirde, gezilip görülecek birçok yer var. Cafeleri, Kuruvasan’ı, ekmekleri, pastaları, şarapları ile bir başka dünya.

Eiffel Kulesi

Fransız Devrimi'nin 100. yıl kutlamaları çerçevesinde düzenlenen Paris fuarının giriş kapısı olarak 1887 ile 1889 yılları arasında Gustave Eiffel'in firması tarafından, inşa edilmiştir. Yapıldığı dönemde dünyanın en çirkin demir yığını, binası olarak adlandırılan bu çelik kule, bugün hem Paris’in simgesi olmuş, hem de yılda 6 milyon ziyaretçiyi kendisine çeken dünyanın en çok bilinen ikonlarından biri haline gelmiştir.

Louvre Müzesi

Paris’te bir yangın çıksa, ilk kurtarılması gereken şüphesiz Louvre Müzesidir. Paris’in sanat konusunda gururudur. Şüphesiz dünyanın en meşhur resmi olan Leonardo Da Vinci’nin “Mona Lisa” tablosu burada sizi bekliyor. Belki size fısıldayacağı bir sırrı vardır !

Notre Dame Katedrali

Fransız gotik mimarisinin baş yapıtlarından olan Katedral, Meryem Ana’ya ithafen 1345 yılında tamamlanarak açılmıştır. Meryem Ana heykeli, Kuzey-Güney Gül Bahçeleri görülmesi gereken noktalarıdır. Katedralin ünlü 13 ton ağırlığındaki “Emmanuel” çanı gökyüzüne uzanan görkemli kulesinde bulunmaktadır. Kambur bir adam görürseniz Victor Hugo’ya selam söylemeyi unutmayın.

Champs Elysées (Şanzelize)

Adını Yunan mitolojisinde cennet olarak gösterilen Elysion ovalarından almıştır. Paris'in en güzel caddesi olarak bilinir. Cadde, yukarı doğru çıkarsanız sizi Zafer Takı'na, aşağı doğru inerseniz Concorde Meydanı'na çıkarır. Daha ilerde ise Jardin des Tuileries ve Louvre Müzesi vardır. Birçok gösterinin yapıldığı bu cadde adeta Paris'in kalbidir.

Moulin Rouge (Kırmızı Değirmen)

Gece eğlencesini sevenlerin çok iyi bildiği dünyanın en meşhur gece kulübüdür. Özel bir işletme olmasına rağmen ünü tüm dünyaya yayılmıştır. Birçok ünlü sanatçıya ev sahipliği yapmış olan tarihi mekan, ünlü can-can dansı, erotik şovları ile yetişkinlere yönelik gösterilerine 1889 yılından beri devam etmektedir. Edith Piaf’ın sesi hala duyulabiliyormuş.

Versailles Sarayı

72 yıl boyunca krallık yapmış XIV. Louis tarafından av köşkünden bugünkü görkemli görünümüne dönüşen Versailles Sarayı, Avrupanın en ihtişamlı saraylarından biridir. O dönemin “asil” inancına göre, saraya tuvalet yapılmamıştır. Bu sebeple bu saray için tarih boyunca “bir başka kokar” denilmiştir. Hayranlık uyandıran mimarisi, aynalar galerisi, şapeli ve bahçe peyzajı ile muhakkak görülmesi gereken müzedir. Kim bilir belki 1. Dünya savaşı barış anlaşmasına siz de tanıklık edersiniz.

Montmartre Tepesi (Ressamlar Tepesi)

130 metre yüksekliği ile Paris’in en yüksek noktası olan tepeden, şehre yukarıdan bakabileceğiniz ikinci noktadır. Montmarte gezi treni ile gidebileceğiniz bu yer aynı zamanda Moulin Rouge kulübünü de içinde barındırmakta. Günümüzde de bir çok ressamın mekânı olan tepe Pablo Picasso, Salvador Dali, Claude Monet, Vincent van Gogh ve Amedeo Modigliani gibi dünyaca ünlü ressamlara ev sahipliği yapmıştır. Siz de portrenizi çizdirirken geleceğin Pablo Picasso’suna poz veriyor olabilirsiniz!

Seine Nehri (Sen Nehri)

Bir şehri bu şekilde tam ortadan ikiye ayıran başka bir nehir var mıdır bilinmez. Paris’e hayat veren yaşam kaynağıdır. Genişliği ve derinliği sebebi ile yaklaşık 370 km denize mesafesine rağmen, deniz yolu ticaretini mümkün kılmıştır. 35 köprü ile şehrin iki yakası birleşir. Yat limanı, adacıkları, Saint Martin Kanalı, yapay plajları ve gezi yolları ile saatlerce gezmeye devam edebilirsiniz. Özgürlük heykelinin bir boy küçüğünün bu nehir üzerinde olduğunu biliyor muydunuz?

Paris DisneyLand (Euro Disney)

Düşler dünyasındaki krallığın, gerçek dünyamızdaki görünür halidir. 7’den 70’e herkesi kendine çeken eğlence dünyası. Dünyada bulunan 6 Disney World’den biridir. Paris Disneyland, Paris’e 40 km mesafede bulunmakta olup; tren ile yaklaşık 10 dakikada rahatlıkla ulaşılabiliyor. Park genel olarak Disneypark, Disney Studios ve Village olarak 3 bölgeden oluşmakta. Uyuyan güzel’i uyandırmayı sakın unutmayın!