Siz de seyahat planları yaparken sosyal medyadan etkilenenlerden misiniz? Öyleyse aramıza hoş geldiniz... Fotoğraflardan ya da paylaşımlardan etkilenip rota belirleyenler, tatile çıkma planı yokken bir anda paylaşımları görüp bir yerlere gidenler... Yalnız değilsiniz...
Önce Facebook ile başladı, ardından Twitter ve bir fotoğraf video paylaşım programı olan Instagram modasından sonra seyahat etmek, seyahat fotoğrafları paylaşmak trend oldu. Hatta farkına varmadan biz de bu çılgınlığın peşine takılıp bir yerlere gitmek istiyor, hiç gitme planları yokken seyahat rotası oluşturuyor ve o meşhur fotoğrafları ya da selfie pozlarını çekiyoruz.
Akıllı telefonlar artık hemen herkesin elinde. Akıllı telefonu olan pek çok kişi de Facebook, Instagram gibi sosyal medya hesaplarını yüklüyor ve sonrasında canlı yayınlar, videolar ve fotoğraflarıyla kimin ne yaptığını hemen anında öğreniyor. Birkaç farklı kitle var. Birinci kitle sürekli gezip tozup yediğini içtiğini giydiğini paylaşanlar... Bir diğer kitle bunları izleyip sürekli iç geçiren dedikodusunu yapan ünlülülerin hepsini yakından takip edenler. Bir diğer kitle ise ara sıra sosyal medyayı girip ucundan da olsa popüler kültürün etkisinden uzaklaşmamak isteyenler. Onlar da en azından konu açıldığında yorumda bulunma fırsatını kaçırmak istemiyorlar...
Aslında sosyal medyanın giyimden kuşama hatta seyahat trendlerine kadar pek çok şeyimizi etkilediği bir gerçek. İster istemez biz de tıpkı kılık kıyafet modası gibi gezilecek yerlerin de etkisinde kalıyoruz. Örneğin tüm kış Doğu Ekspresi modası vardı. Trende çekilmiş fotoğraflar o kadar ünlü oldu ki bir anda herkes bu trene binip Kars'a gitmek istedi. Tren bileti bulmak mümkün olmadı. Oysa ki Kars şehri de o tren güzergahı da hep var.
Gaziantep, Hatay gibi şehirlere gurme turu modası başladı. Bol yemekli, biraz gezmeli bu turlara da ilgi çok fazla oldu. Yakın şehirler Edirne, Eskişehir, Bursa gibi kentlere de hafta sonu gezileri yapıldı. Şimdi malum yaz geldi ve Alaçatı, Çeşme, Bodrum fotoğraflarını art arda göreceğiz.
Döviz bu kadar pahalı olunca bu yıl Yunan adalarının cazibesi bitti. 1 Euro 5,5'i geçince Yunan adalarında bir dondurma bir suya ister istemez Türk parasıyla 25-30 TL arası bir ödeme yapmanız gerekecek. Bu yüzden geçtiğimiz yıllardaki yurt dışı seyahatlerinin yerini sanırım bu yıl yurt içindeki mekanlar alacak.
Sosyal medya seyahat trendimizi belirlediği gibi hiç hesapta yokken tatile çıkma istediği de uyandırmıyor mu? Kaçımız buna hayır diyebiliriz. Eğer sıkı bir sosyal medya kullanıcıysanız bu paylaşımlardan etkilenip seyahat programı yapmamanız mümkün değil. Telefonu elimize her aldığımızda “Ayşe şuraya gitmiş, Arda'nın fotoğraf çektiği yer şahane, Merve de amma gezdi” gibi yorumlar yapmıyoruz desek yalan olur. Belki içten içe bir kıskançlık da doğuyor. Böylece kendimizi ya bilet satın alırken ya da otel rezervasyonu yaparken buluyoruz. Bakalım bu moda daha ne kadar devam edecek.