Yunanistan’ı kurtarmaya yönelik görüşmeler devam ederken, İtalya ve İspanya gibi ülkelerle ilgili sorunları Avrupa’nın ortak para birimi Euro’nun geleceğini tehlike altına mı atıyor? İşte bu sorunun cevabını almak için Grant Thorton önemli bir araştırma yaptı. Araştırmaya göre; Euro’nun temellerini atan Maastricht anlaşmasının 20. yılında, Euro kullanan ülkeler, yaşadıkları tüm sıkıntılara rağmen Euro’nun varlığını ve devamını destekliyor.
Mevcut ekonomik koşullar düşünüldüğünde, farklı koşullar altında olsa da, Euro’nun devam etmesini isteyen grup %92 ile Birlik Üyesi olup Euro kullanan ülkelerin neredeyse tamamı. Bunların %31’i devam etmesini ve yeni ülkelerin katılımıyla genişlemesini isterken, %24’ü devam etmesini fakat bazı ülkelerin Euro’dan çıkarılmasını istediğini belirtiyor. %37’lik bir diğer grup ise devam etmesi gerektiğini ama ileri bir tarihe kadar yeni ülke alınmaması gerektiğini ifade ediyor. Devem etmemesi gerektiğini belirtenler %5 ile çok ufak bir grup.
Sonuçlarda ilginç olan Yunanistan ve İspanya gibi krizin en çok vurduğu iki ülkenin Euro’nun devam etmesi ve hatta yeni üyeler ile genişlemesi gerektiğini düşünenler arasında başı çekmesi (Yunanistan %62, İspanya %53) Diğer taraftan, ekonomisi zorda olan bir diğer ülke İtalya’da ise %14’lük bir grup tek para birimi döneminin bitirilmesi yönünde görüş bildiriyor ve bu oranla İtalya, Euro’ya son verilmesi görüşünün çokluğu konusunda başı çekiyor. Fransa ve Almanya gibi son dönemlerde Avrupa’nın ekonomik ve politik adımlarında başı çeken iki ülkeden gelen cevaplarda hatırı sayılır bir Euro sempatisi göze çarpıyor (Fransa %95, Almanya %95)
Ülkelerinin tek para birimi sisteminden çıkarılması konusunda istekli hiçbir ülke yok gibi, İtalya’yı saymazsak tabi. Araştırmaya İtalya’dan katılan yöneticiler, Euro’ya son verilmesi görüşünde başı çektikleri gibi, ülkenizin çıkarılmasını ister misiniz sorusuna %16 ile en fazla evet cevabı veren ülke. Onun hemen ardından %8 ile İrlanda geliyor. Hayırlarda ise %100 ile Finlandiyalı katılımcılar başı çekerken, %98 ile Hollanda ve %96 ile Belçika, Euro’dan kopmayı neredeyse hiç istemeyen ülkeler olarak görünüyor.
Toplam durumu değerlendirmeleri istendiğinde, ülkelerinin Euro’ya katılmış olmasını çok olumlu (%21) veya olumlu (%50) bulduğunu belirtenlerin toplamı %71. Olumsuz (%14) veya çok olumsuz (%4) bulduğunu belirtenler ise %18.
En büyük pozitif etki Euro kullanan ülkeler ile ticaret gelişmesi iken, en büyük negatif etki maliyetlerin ve fiyatların artması
Euro kullanan tüm ülkelerin cevapları bir arada ele alındığında, en büyük pozitif etki %23 ile diğer Euro ülkeleri ile ticaretin gelişmesi olarak ortaya çıkıyor. Hemen ardından %15 ile kur farkı riskinin elimine edilmesi, %12 ile şeffaflık ve daha kolay fiyat kıyaslaması dikkati çekiyor. En büyük negatif etki ise %57 ile maliyet ve fiyatların artması gösterilirken, %12 ile daha fazla oyuncu girişi ile artan rekabet olarak ortaya çıkıyor.
Araştırmanın diğer bölümü ise Avrupa Birliği’ne üye olup Euro kullanmayan ülkeler ile gerçekleştirildi. Tek para birimi döneminin bitmesi gerektiğini düşünenler %13 ile, Euro kullanan gruptan 8 puan daha fazla. Euro’nun genişlemesi gerektiğini düşünenlerde ise %29 ile İsveç ve %26 ile Polonya başı çekiyor. Tek para birimi dönemi bitmeli görüşü ise İngiltere’de ve Polonya’da katılımcıların %14’ün oyunu alarak ön sıralarda görünüyor. Toplamda ortalamaya bakılacak olursa, Euro kullanmayan ülkelerin katılımcılarının %64’ü Euro’nun varlığını sürdürmesinden yana. Bu oran Euro kullananlarda %92 idi.
Türkiye ve Gürcistan üyelikte avantaj olduğunu düşünüyor
Avrupa Birliği’ne üye olmayan ülkelerde ise, üyeliğin şirketleri için büyük avantaj getireceğini düşünen ülkeler %44 ile Türkiye ve yine %44 ile Gürcistan. İsviçreli katılımcıların %48’i bir değişiklik olmayacağını düşünürken, %18’i büyük bir dezavantaj olacağı yönünde görüş bildiriyor. Türk katılımcılardan, üyeliğin dezavantaj yaratacağını düşünenlerin oranı %6.
En büyük avantaj ihracat imkanının artacak olması, dezavantaj ise Avrupa Birliği’nin getireceği ek yaptırımlar
Bu grubun katılımcıları açısından üyeliğin getireceği en büyük avantaj %55 ile ihracatın artacak olması iken en büyük dezavantaj kalemleri olarak %41 ile AB’nin getireceği ilave kanun ve yaptırımlar ve %26 ile artacak olan rekabet dile getiriliyor.
İsviçreli katılımcıların neredeyse tamamı, Türklerin ise yarıdan fazlası Euro’ya geçmek istemiyor.
İsviçreli katılımcıların %90’ı Euro’ya geçişi istemediğini belirtirken, Türkiye’de isteyenler %32 ve istemeyenler %62.Euro’ya geçişi istemeyenler olarak ise Türkiye’nin hemen ardından %44 ile Gürcistanlı katılımcılar geliyor.