Dünyanın en çok izlenen motor sporu Formula 1, dokuz yıl sonra yeniden Türkiye’de. Pandemi sebebiyle seyircisiz düzenlenmesine karar verilen yarışa az kaldı. İstanbul’da gerçekleşecek etkinliğe heyecanla yaklaşırken senin için en popüler Formula 1 pistlerini yazıyorum. Belki önümüzdeki senelerde, yeniden seyirciler kabul edildiğinde gitmek istersin diye bu listeyi bir yere kaydetmeni öneririm.

İçindekiler

Türkiye Grand Prix – İstanbul Park

İstanbul Park

Listeye ülkemizden başlayalım. İstanbul Park pisti F1 pilotlarını heyecanlandıran pistlerden biri. 2005 yılında ilk yarışın düzenlendiği pistteki 8. virajın ünü tüm F1 severler tarafından biliniyor. Bu viraj hem uzunluğu hem de yüksek G kuvvetine maruz bırakması sebebiyle pilotlar için zorlayıcı oluyor. Bu pistin araba yarışları tarihinde nadir görülen bir özelliği de var. Diğer pistlerin aksine burada araçlar ters yönde ilerliyorlar. 

F1 ile tanınsa da pek çok motor sporuna ev sahipliği yapan İstanbul Park, 2011 yılından sonra ekonomik sebeplerle F1 Grand Prix takviminden çıktı. 2020 yılında pandemi sebebiyle organizasyonu düzenleyebilecek pist bulmak zorlaştı ve İstanbul Park InterCity yönetimi F1 için başvuruda bulunarak krizi fırsata çevirdi. 5,3 km uzunluğundaki pistte yarışı izlemek için önce bilet satışı yapılsa da maalesef pandemi kuralları sebebiyle seyircili yarış iptal edildi. Umuyorum ki sonraki senelerde İstanbul’da yarışı izleyebiliriz.

Uçak Bileti

Monako Grand Prix - Circuit de Monaco

Monaco Grand Prix

1950 yılında F1 listesine girdiğinden beri aynı kalan Monaco pisti, şehrin dar sokaklarının trafiğe kapatılmasıyla oluşuyor. Neredeyse her pilotun hayali burada podyuma çıkmak. Benim de favori pistim olan Monaco’nun çoğu virajı geçişi imkânsız hale getiriyor. Bu durum sıralama yarışlarının önemini arttırıyor. Kıyı şeridinde ve şehir içinde konumlanması sebebiyle yarışı teknelerden ve evlerinden takip edenleri görebilirsin.

Ayrıca dar yolları da araçların olması gerekenden çok daha yavaş gitmesine yol açıyor. Öyle ki araçların hızı 50 km’ye kadar düşebiliyor. Bu kadar yavaş gidilen tek pist burası. Avantajı da tüm yarışın çok daha net izlenebiliyor olması. Yeterince paran veya arada tanıdıkların varsa yarış sonrası tekne partilerine katılarak takımların yönetim kadroları ve pilotlarla eğlenmen de mümkün tabii :)

Britanya Grand Prix – Silverstone

Silverstone

Tarihteki ilk Formula 1 yarışının yapıldığı pist Silverstone. Takımlar için ayrı bir yere sahip olan bu pistte yarış olan hafta sonları festival tadında geçer. Monako’nun aksine burada geçişler ve sıralama değişiklikleri sıklıkla görülüyor. Silverstone bir yarış pistinde olabilecek neredeyse tüm teknik özelliklere aynı anda sahip. Bu özellikleri burada yarışı izlemeyi daha keyifli hale getiriyor.

İngiltere’nin hava durumu her mevsim yağmurlu olabiliyor! Yağmurlu havalarsa bazı pilotların yüzünü güldürüp bazılarını üzebiliyor. Britanya Grand Prix’in düzenlediği hafta sonunda tüm takımlar hava durumuna normal zamandan daha çok dikkat etmek zorundalar. Yakın zamanda tümüyle yenilenen pistin geleceği hala belirsiz. Harcanan parayı çıkaramazsa organizasyondan vazgeçileceği düşünülüyor. Vazgeçilirse pek çok seyirci ve pilotun üzüleceğine eminim…

İtalya Grand Prix - Autodromo Nazionale di Monza

Monza

Formula 1 pistlerinin en uzunlarından biri olan Monza, Milano’nun 20 km yukarısında konumlanıyor. Motor sporu etkinliklerinin düzenlediği en eski pistlerden biri olan Monza’da ilk yarış 1921 yılında yapıldı. 1980 yılındaki yenileme dışında her sene yarışılan pist, efsanevi Ferrari takımının “mabedi” olarak biliniyor. Bu yüzden burada Ferrari pilotlarının podyumları muhteşem bir coşkuyla kutlanıyor. Ayrıca burası en hızlı pist olarak da kayıtlara geçmiş. 2020 yılında düzenlenen yarışta Mercedes’ten Lewis Hamilton F1 tarihinin en hızlı turu rekorunu burada kırdı.

Pistin çoğunluğu düzlükten oluştuğu için motor gücü burada çok önemli. 1969 yılında pistin parçası olmaktan çıkarılan oval bölümde yarışmaksa oldukça tehlikeliydi, çıkarıldığı için memnunum. Eğer bir gün İtalya Grand Prix’i izlemek için buraya gelmeye karar verirsen Milano’da konaklayarak gün içerisinde tren, taksi veya özel araçla yarış alanına gelebileceğin hatırlatmak isterim.

Belçika Grand Prix – Spa-Francorchamps

Spa F1

Formula 1’in en uzun pisti olan Spa-Francorchamps, en heyecanlı yarışların yaşandığı yer. Valon Bölgesi’nin Stavalot beldesinde bulunan pistte ilk yarış 1925 yılında düzenlenmiş. En eski pistlerden biri olan Spa’nın şekli ve teknik özellikleri yıllar içerisinde değiştirilip geliştirilmiş. Kalkış hızının önemli olduğu pistteki yarışlarda pilotlar tüm yeteneklerini sergileyebiliyor. Özellikle “Eau Rouge” hem en can alıcı hem de sıralamaya en çok etki eden viraj. Burası motor sporlarındaki en önemli ve ikonik viraj olarak görülüyor.

Kamp alanı barındıran az sayıda pistten biri burası. Belçika uçak bileti ve vizesini alarak kolaylıkla organizasyonun yapıldığı hafta sonunda buraya bir ziyaret düzenleyebilirsin. Yalnızca kamp alanında konaklamayı düşünürsen sürekli değişebilen hava koşullarını da dikkate alman gerekiyor. Çoğunlukla yalnızca Spa ismiyle anılan pistteki F1 yarışlarını en çok kazanan pilot ise efsanevi Michael Schumacher.


setenaygokdag
Setenay Gökdağ
43 Yazı
Antalya doğumlu yazar, Marmara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun oldu. Lise yıllarından itibaren medyanın çeşitli alanlarında metin yazarı ve editör olarak çalıştı. Okuma, yazma ve seyahat etme tutkularını tek amaç altında birleştirmek adına, Enuygun’da seyahat yazıları yazmaya başladı. Şu anda da Turist Rehberliği bölümünde eğitim alarak seyahat yazılarına farklı bir gözle bakmayı hedefliyor. Boş bulduğu her an yollara çıkmayı, otostop çekerek seyahat etmeyi ve kamp yapmayı çok seviyor.
Yorum Yap
Yorumlar
Bu yazı için henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorumu yapan sen ol.
Uzman Yazarlar

10 milyondan fazla kullanıcı, seyahatini Enuygun’la planlıyor!

Hemen İndir

App Store'dan

indirin

Google Play

'DEN ALIN

AppGallery

ile KEŞFEDİN