Eski Kıta boyunca seyahat etmek ve yeni yerler görmek her zaman güzeldir. Bununla birlikte yazılı olmayan bazı kurallara dikkat ederek seyahatinizi çok daha keyifli ve eğlenceli hale getirmeniz mümkün. Rotasını Avrupa’nın tarihi şehirlerine ve kasabalarına çevirmek isteyenler, daha rahat bir seyahat için bu önerilere göz atmadan yola koyulmayın.
Yurtdışında seyahat ederken her türlü duruma karşın yanınızda pasaportunuzu bulundurun. Paspartunuz ülke dışındayken kimliğinizin yerini alır. Özellikle polis kontrollerine denk gelmeniz halinde büyük önem taşır. Ülkeden çıkarılmanıza sebep olacak sorunlarla karşılaşmamak için mutlaka pasaportunuzu yanınızda bulundurun.
Gittiğiniz ülkede ihtiyaçlarınızı karşılayabilmek için yanınızda döviz bulundurmalısınız. Özellikle de havaalanından konaklayacağınız yere gidebilmek için yanınızda nakit döviz bulundurmalısınız. Bunun için yanınızda taksi tutarınca bir miktar döviz bulundurarak seyahat edin çünkü havaalanında düşük kurdan bozuyorlar. Para bozdurmak için şehir merkezlerindeki döviz ofislerini tercih edin. Ayrıca bankadaki TL’lerinizi hesabınızdan da gideceğiniz ülkenin dövizine dönüştürmelisiniz.
Yurtdışında artık çoğu noktada nakit kullanımı revaçta değil, kart ile ödeme yapan yerlerde sorun yaşamak istemiyorsanız kredi kartınızı mutlaka yurtdışı kullanımına açın. Çağrı merkezlerini ya da mobil uygulamaları kullanarak talimat verebilirsiniz.
Yurtdışında internet kullanmaya el verişli bir telefon hattınız yoksa çevrimdışı harita kullanmak hayatınızı kurtarabilir. Gideceğiniz şehir ya da şehirlerin haritasını telefonunuza indirip gitmek istediğiniz yerleri işaretlerseniz oldukça pratik hale gelir.
Gittiğiniz ülke özellikle de sağlık konusunda biraz riskli, bulaş riski yüksek hastalıklara açık bir ülkeyse mutlaka seyahat sağlık sigortası yaptırmalısınız.
Telefon, tablet ve bilgisayarınızı şarj edebilmek için gittiğiniz ülkenin priz girişleri bizdekinden farklı olabilir. Öyleyse mutlaka yanınızda priz dönüştürücü bulundurun.
İster İtalya’nın tarihi şehirlerinde isterseniz Fransa veya İspanya’nın dağ köylerinde olsun gideceğiniz yerde sıklıkla kullanılan kelimelerin bazılarını öğrenmeniz seyahatiniz süresince işinizi tahmin ettiğinizden çok daha fazla kolaylaştırabilir.
Çek Cumhuriyeti veya Yunanistan gibi kullanılan dilin son derece farklı olduğu bir ülkenin yolunu tutacaksanız en azından basit selamlaşmaların karşılığını öğrenmeniz alışveriş sırasında pazarlık gibi konularda yardımınıza yetişecektir.
Eğer bu iş tahmin ettiğinizden çok daha zor geliyorsa da endişelenmeyin. Google Translate benzeri siteler ve mobil uygulamalar sayesinde seyahat ettiğiniz ülkede çok daha rahat bir şekilde iletişim kurabilirsiniz.
Avrupa'da gideceğiniz ülkenin diline ait temel cümle kalıplarının yanında ülkede geçerli olan genel davranış ve kurallarla ilgili fikir sahibi olmanız da seyahat sırasında fazlasıyla işinize yarayacak. Örneğin Fransa’da para hakkında konuşmak pek hoş karşılanmıyor veya İngiltere’de insanlara çok fazla yaklaşmak rahatsız edici olarak kabul edilebiliyor. Özellikle ilk defa yurtdışına çıkacaksanız bu kurallara daha fazla özen göstermelisiniz
Eğer Avrupa'da küçük bir kasabaya veya toplu taşıma sistemi çok gelişmeyen bir şehre yolculuk yapıyorsanız en iyisi havalimanından araç kiralamak ve seyahatiniz boyunca bu araçtan yararlanmak olabilir.
Ancak Paris, Londra veya Madrid gibi büyük ve gelişmiş şehirlerden birine seyahat ediyorsanız araç kiralamadan önce toplu taşıma seçeneklerini değerlendirmenizde yarar var. Bu sayede şehir içinde seyahat ederken zaman kazanabilir ve ekonomi yapabilirsiniz. Üstelik bu şehirlerde görülmesi gereken neredeyse tüm önemli yerlere ve yapılara metro ile kolayca ulaşarak otopark ve benzin gibi ekstra masraflardan da kurtulabilirsiniz.
Eski Kıta'da seyahat ederken en fazla para harcanan şeylerden biri de yemek. Eğer Avrupa turuna balayı gibi özel bir tatil için çıkmadıysanız lüks restoranlar yerine sokak ve caddelerde bulabileceğiniz leziz ve ekonomik tatları tercih edin. Böylece hem seyahat ettiğiniz şehrin yerel tatlarını daha yakından tanıyabilir hem de ekonomi yapabilirsiniz. Örneğin Amsterdam'da tadı donut’a benzeyen ve ''oliebollen'' olarak anılan leziz hamurlu atıştırmalıklar bulabilirsiniz. Malta'da ise içi peynirle doldurulan nefis pastizzi’ler yiyebilirsiniz.