Türkiye’nin kuzeyinde yer alan ve doğal güzellikleri ile ünlü bir bölge olan Karadeniz, aynı zamanda turistler için de birçok seçeneği beraberinde getiriyor. Yalnızca tarihi ve doğası ile değil, lezzetli yemekleri ile de ünlü olan bölgede hamsi balığı, mısır ekmeği, laz böreği gibi birçok lezzeti deneyimleyebilirsiniz.
Karadeniz’in muhteşem doğa manzaralarını, tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek için hadi gelin Karadeniz’de gezilecek yerler yolculuğuna çıkalım. Yazımızda önce Karadeniz’de gezilecek şehirlere gidecek, sonra da bu şehirlerde görmeden dönmemeniz gereken duraklara uğrayacağız.
Karadeniz Bölgesi’nin en önemli kenti olan Trabzon, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle öne çıkan bir kent olması ile ünlü. Kentte geçmişten günümüze ulaşmış birçok tarihi yapı bulunuyor. Zengin tarihine ek olarak nefes kesen doğal güzellikleri ile bilinen kentte gezilebilecek birçok yer bulunuyor. Bu noktada Trabzon her kesimden insanın görebileceği ilginç destinasyonlardan birisi olmayı başarıyor. Trabzon denilince Maçka ilçesinde bulunan 4. Yüzyılda Hz. Meryem için inşa edilmiş Sümela Manastırı akla ilk gelen yerler arasında bulunuyor. Buna ek olarak Ayasofya Camii, Uzungöl, Atatürk Köşkü, Trabzon Kalesi, Trabzon Müzesi gibi tarihi ve doğal güzellikler de kente gidildiğinde uğranması gereken ziyaret noktalarından yalnızca birkaçı. Tarihi ve doğal güzelliklerine ek olarak zengin mutfağı ile de ünlü olan bu şehirde hamsi tava, mıhlama (kuymak), mısır ekmeği gibi lezzetleri de tadabilirsiniz. Burayı ziyaret ettiğinizde Trabzon'un mistik atmosferini hissedebilir, doğanın tadını çıkarabilir ve zengin kültürel mirasıyla tanışabilirsiniz. Trabzon’da gezilecek yerler yazımızı okuyarak şehrin tüm keşif noktalarını keşfedebilirsiniz.
Karadeniz Bölgesi’nin en dikkat çeken kentlerinden birisi olan Samsun, aynı zamanda Kurtuluş Savaşı’nın da başladığı yer olarak kabul ediliyor. Özellikle Atatürk ve onunla ilgili birçok simgenin burada bulunması Samsun’u daha da ilgi çekici hale getiriyor. Samsun yalnızca Atatürk ve Kurtuluş Savaşı ile ünlü bir yer değil. Antik dönemde Amisos olarak bilinen Samsun, birçok medeniyete ev sahipliği yaptığı için aynı zamanda mitolojik birçok olayın da geçtiği bir yer. Bu nedenle yerli ve yabancı birçok turistin de ilgisini çeken kent, içerisindeki arkeolojik kalıntılar ve müzeler, ziyaretçilere bu zengin tarihi keşfetme fırsatı sunar. Tüm bunlara ek olarak doğal güzellikleri ile de öne çıkan kentte, gidilebilecek birçok doğal mekan bulunuyor. Bafra Delta Kuş Cenneti, kuş gözlemcileri için, Kızılırmak Deltası doğayı gözlemlemek için harika noktalar arasında yer alıyor. Yerleşim birimine geldiğinizde buranın ünlü yemeği olan Samsun pidesini denemeyi sakın unutmayın. Samsun, tarihi, doğal güzellikleri, kültürel etkinlikleri ve misafirperver insanlarıyla her yıl binlerce turisti ağırlayan bir şehir. Samsun'u ziyaret ederek Karadeniz'in büyüleyici atmosferini keşfedebilir, tarihi ve doğal güzellikleriyle tanışabilirsiniz. Samsun’da gezilecek yerler yazımızı okuyarak şehrin tüm keşif noktalarını keşfedebilirsiniz.
Rize, Türkiye'nin doğal güzellikleri, tarihi zenginlikleri ve benzersiz kültürü ile ünlü bir kenti. Rize denilince akla ilk gelen olgulardan birisi de çay ve çay bahçeleri olsa da kent doğal güzellikleri de öne çıkıyor. Karadeniz boyunca hakim olan serin ve bol yağışlı iklim nedeniyle dünyanın en ünlü çayları burada yetişiyor. Bu durum da zaman içerisinde Rize’de çay turizmini geliştirdi. Rize'yi ziyaret edenler, bu çay bahçelerine gelerek çayın nasıl yetiştirildiğini ve işlendiğini görebilir. Hatta bazı bahçelerde çay bölgeye has çay hasadı da yapabilirler. Doğa severler için Rize, doğal birçok güzellik ile dolu. Kaçkar Dağları, trekking ve dağcılık tutkunları için harika bir yer. Ayrıca Ayder Yaylası ve Palovit Şelalesi gibi doğal güzellikler de keşfedilmeyi bekliyor. Tarihi ve kültürel mirası da oldukça zengin olan Rize’de Rize Kalesi, şehrin tarihi dokusunu yansıtan önemli bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, Rize Müzesi ve Atatürk Evi gibi müzeler de ziyaretçilere şehrin geçmişini keşfetme fırsatı sunuyor. Rize’de gezilecek yerler yazımızı okuyarak şehrin tüm keşif noktalarını keşfedebilirsiniz.
Sinop doğal güzellikleri, tarihi zenginlikleri ve benzersiz kültürel dokusu ile dikkat çekiyor. Türkiye’nin en Kuzey ucu olarak bilinen kentte gezip görülebilecek birçok alan bulunuyor. Sinop’un en ünlü noktaları arasında konumlanan Sinop Kalesi, içerisinde tarihi bir cezaevini de barındırması nedeniyle her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. Kent merkezinde bulunan Sinop Arkeoloji Müzesi, şehrin antik döneme ait eserlerini ve bölgenin tarihini gösteren harika bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Sinop tarihi güzelliklerinin yanı sıra doğal ortamı ile de dikkat çekiyor. Karadeniz'in berrak sularına sahip güzel limanı ile ünlü olan kentte yer alan Hamsilos Koyu denizin keyfini çıkartmak için en fazla tercih edilen yerlerin başında geliyor. Karadeniz'in tek fiyordu olarak kabul edilen bu koy, sakin bir ortamda denizin tadını çıkarmak isteyenler için mükemmel bir seçenek sunuyor. Akgöl, Sarıkum ve İnceburun gibi doğal alanlar da kuş gözlemcileri ve doğa severler için cazip noktalar arasında yer alıyor. Sinop, tarihi, doğal güzellikleri ve sakin atmosferi ile ziyaretçilerini cezbediyor. Sinop, hem tarih ve kültür meraklıları hem de doğa tutkunları için mükemmel destinasyonlardan birisi olmaya devam ediyor. Sinop’ta gezilecek yerler yazımızı okuyarak şehrin tüm keşif noktalarını keşfedebilirsiniz.
Batı Karadeniz’de yer alan ve Bartın’ın ilçesi olan Amasra tarihi önemi ile öne çıkıyor. Kurtuluş Savaşı’nın başlangıç duraklarından birisi olan bu ilçe, Amasra Genelgesi’nin de yayınlandığı yer. Bu nedenle Amasra'da gezilecek yerler arasında ilk olarak Amasra Müzesi yer alıyor. Bu müze, bölgenin tarihini ve kültürünü yansıtan birçok eseri barındırmaktadır. Tarihi ve arkeolojik değerlere ilgi duyanlar için ideal bir durak olacaktır. Amasra Kalesi, Karadeniz'in en eski kalelerinden biridir ve Amasra'nın sembolüdür. Kale, şehrin en yüksek tepesinde yer alıyor. Plajları da oldukça ünlü olan kentte İnkumu ve Çakraz plajları, temiz denizi ve güzel kumsallarıyla ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Geziniz sırasında bir günü bu plajlara ayırabilir, güneşlenerek veya denize girerek keyifli bir zaman geçirebilirsiniz. Amasra’da geçmişe yolculuk yapmak için Çekiciler Çarşısı’na gidebilirsiniz. Tarihi dokusunu yansıtan dar sokakları ve eski evler burada da bulunuyor. Amasra, tarihi ve doğal güzellikleriyle Karadeniz'de gezilecek yerler arasında öne çıkan bir durak. Bu şirin kasabayı ziyaret ederek eşsiz atmosferini yaşayabilir ve unutulmaz anılar biriktirebilirsiniz. Amasra’da gezilecek yerler yazımızı okuyarak şehrin tüm keşif noktalarını keşfedebilirsiniz.
Karadeniz’in en güzel ilçelerinden birisi olan, tarihi evleri ve sokakları ile ünlü Safranbolu, keşfedilmeyi bekleyen en özel yerler arasında bulunuyor. Osmanlı dönemine ait mimari özellikleriyle dikkat çeken Safranbolu evleri, görenleri kendisine hayran bırakıyor. Muhteşem mimarisi ve arkasında bıraktığı kültürel mirası ile bu evleri günümüzde pek çok turist görmek için ilçeye geliyor. Taş yapıları, ahşap süslemeleri ve güzel avlularıyla Safranbolu evleri, adeta açık hava müzesini andırıyor. Bu evlerin en ünlüleri arasında Kaymakamlar Gezi Evi, Cinci Hanı ve Hamamı, İzzet Mehmet Paşa Camii ve Köprülü Mehmet Paşa Camii yer alıyor. Safranbolu sadece evleri ile değil sunduğu lezzetlerle de ön plana çıkıyor. İlçenin de adını aldığı safran bitkisi burada yetiştiriliyor ve birçok yemeğin içerisine katılıyor. Safranbolu'ya gitmek için en uygun zamanlar bahar ve yaz aylarıdır. Bu dönemlerde ilçenin doğal güzellikleri daha da etkileyici oluyor ve açık hava etkinlikleri düzenleniyor. Yerleşim birimini ziyarete gittiğinizde Safranbolu Kent Tarihi Müzesi, Safranbolu Saat Kulesi, Bulak Mağarası ve Hıdırlık Tepesi’ne uğramayı sakın unutmayın. Safranbolu’da gezilecek yerler yazımızı okuyarak şehrin tüm keşif noktalarını keşfedebilirsiniz.
Karadeniz’in güzel kıyılarına ev sahipliği yapan Ordu tarih boyunca farklı kültürleri harmanlamış ve bugün ülkemizin turizm noktalarından biri olarak bu tarihi yaşatmaya devam etmiş kültürel bir kent. Perşembe Yaylası, Boztepe, Ulugöl, Yason Burnu, Ünye, Bolaman gibi tarihi ve doğal güzellikleri bünyesinde barındıran Ordu’da ayrıca cami, hamam, köprü, şadırvan gibi birçok değerli mimari yapı da yer alıyor. Sadece tarihi ve doğal güzellikleri ile değil, birçok lezzeti ile görülecek yerlerden biri olan Ordu’da fındık yemenizi ve teleferiğe binerek panoramik bir Ordu manzarasına şahitlik etmenizi öneririz. Ordu’da gezilecek yerler yazımızı okuyarak şehrin tüm keşif noktalarını keşfedebilirsiniz.
Fındık ve pide denilince akla ilk gelen yer Giresun oluyor. Karadeniz’in bu güzel kenti sadece fındık ile değil tarihi ve doğal güzellikleri de bilinmeye değer nitelikte. Kümbet Yaylası, Tirebolu ve Giresun Kalesi, Giresun Adası, Karagöl Yaylalarının yanı sıra tarihi camilere, müzelere, anıt mezarlara ev sahipliği yapan Giresun’un Karadeniz rotanızda mutlaka olmasını öneriyoruz. Giresun’da gezilecek yerler yazımızı okuyarak şehrin tüm keşif noktalarını keşfedebilirsiniz.
Yeşile ve oksijene doymaya hazırsanız sizi Artvin’e bekleriz. Türkiye’nin cennet köşelerinden biri olan Artvin gölleri, yaylaları, şelaleleri ile tam bir doğa harikası. Kamp yapmak isteyenlerin de çokça gittiği Artvin Karagöl Sahara Milli Parkı, Cehennem Deresi Kanyonu, Macahel Yaylası, Şavşat ilçesi ile mutlaka görülmeye değer. Artvin’de gezilecek yerler yazımızı okuyarak şehrin tüm keşif noktalarını keşfedebilirsiniz.
Karadeniz gezilerinize eklemenizi istediğimiz bir başka şehrimiz ise Gümüşhane. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde de adı geçen Gümüşhane’de Tomara Şelalesi, Karaca Mağarası, Santa Harabeleri, Altınpınar Limni Gölü Tabiat Parkı, Örümcek Ormanı Tabiatı Koruma Alanı gibi oldukça orijinal doğal alanlara tanık olabilirsiniz.
İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlere de yakın bir konumda yer alan Karadeniz kenti Zonguldak, hafta sonu tatilleri için de güzel bir rota oluyor. Kapuz plajı, Gökgöl mağarası, Cehennemağzı mağaraları, Varagel tüneli, Kozlu sahilleri gibi birçok güzelliğe ev sahipliği yapan Zonguldak’ta kamp yapmak için de birçok yer bulunuyor.
Tarihi çarşısı, kalesi ve Kelkit’in doğal güzellikleriyle ünlü Tokat aynı zamanda kebabıyla da dillere destan. Hıdırlık Köprüsü, Taşhan, Ballıca mağarası, Tokat kalesi, Niksar kalesi, saat kulesi, Atatürk Müzesi, Kaz Gölü gibi unutulmaz güzellikte doğal ve tarihi keşifler yapabilirsiniz
İstanbul ve Ankara’dan çokça hafta sonu misafiri ağırlayan Bolu en çok sonbahar aylarında ilgi görüyor. Muhteşem sonbahar manzaralarının yer aldığı Bolu ayrıca kamp sevdalıların da uğrak noktalarından biri. Mudurnu, Göynük gibi harika ilçelerinin yanı sıra Yedigöller Milli Parkı, Gölcük, Abant, Kartalkaya ile kış ve yaz tatilleri için de ayrı güzellikler sunan Bolu, doğa tatili için ülkemizin vazgeçilmez duraklarından biri. Bolu’da gezilecek yerler yazımızı okuyarak şehrin tüm keşif noktalarını keşfedebilirsiniz
Gelin şimdi de Karadeniz’de görmenizi istediğimiz, hem tarihi hem de doğal güzellikleri ile tekrar tekrar gelmek isteyeceğiniz o benzersiz duraklara uğrayalım.
Karadeniz’in simge duraklarından birisi olan ve doğası ile insanı kendisine hayran bırakan Ayder Yaylası, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde ziyaretçilerini bekliyor. Ayder Yaylası, 1350 metre yükseklikte bulunuyor. Çam ormanlarıyla kaplı ve yemyeşil doğası, serin havası ve berrak sularıyla birçok kişiye güzel anlar sunuyor. Yaylada ilk olarak ziyaret edilecek alan adını yayladan alan Ayder Şelalesi. Bu şelale, yüksekten dökülen sularıyla görsel bir şölen sunuyor. Şelalenin hemen yanı başında bulunan piknik alanında dinlenebilir ve doğa ile bütünleşerek harika bir gün geçirebilirsiniz. Yaylada doğa yürüyüşleri, trekking ve bisiklet turları yapabilir ve doğayı keşfedebilirsiniz. Yayla ve çevresinde bulunan restoranlarda yöresel lezzetleri deneyerek, damak zevkinizi zenginleştirme fırsatınız da bulunuyor. Buraya gelerek Doğu Karadeniz’in o eşsiz havasını soluyabilir ve deneyimleyebilirsiniz.
Karadeniz denilince akla gelen belki de ilk yerlerden birisi Trabzon’da bulunan doğa harikası Uzungöl. Deniz seviyesinden 1090 metre yükseklikte yer alan bu eşsiz yer iki dağın arasında oluşan yapısı ile dikkat çekiyor. Yalnızca Uzungöl değil, etrafını saran dağlar ve ormanlar da ziyaretçilere eşsiz bir manzara sunuyor. Uzungöl’e gittiğinizde etrafındaki yürüyüş yollarını kullanarak tur atabilme şansınız bulunuyor. Uzungöl çevresindeki yaylalar ile de keşfedilmeye değer doğasını sizinle paylaşıyor. Haldizen Yaylası, Şekersu Yaylası ve Garester Yaylası gibi yaylalar, doğanın tadını çıkarmak isteyenler için son derece ideal. Bu yaylalarda temiz havanın keyfini çıkarabilir, doğal güzelliklerin içinde yürüyüş yapabilirsiniz. Uzungöl aynı zamanda tarihi ve kültürel mirasıyla da dikkat çeker. Uzungöl Camii, bölgenin en önemli dini yapılarından birisi. Ek olarak, Uzungöl çevresindeki köylerde yerel yaşamı ve gelenekleri keşfedebilirsiniz. Doğal güzellikleri, yaylaları ve tarihi yapılarıyla ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunan Uzungöl, Karadeniz’de yapacağınız gezide uğramanız gereken duraklar arasında yer alıyor.
Yine Karadeniz’in simge duraklarından birisi olan Sümela Manastırı, özellikle dini açıdan birçok turisti buraya çekiyor. Trabzon'un Maçka ilçesinde, Altındere Vadisi Milli Parkı’nın içinde yer alan bu tarihi ve dini alan, 4. yüzyılda inşa edilmiş ve günümüze kadar da çok fazla bozulmaya uğramadan gelmiş. Tam adı Panagia Sumela olan manastır Meryem Ana'ya adanarak inşa edilmiş. Yunanca'da "siyah" anlamına gelen "melas" kelimesinden türetilen Sümela ismini alarak bugün bölgeye de bu ismi vermiş. Sümela Manastırı, dik ve tepelik bir alana inşa edildiği için ulaşımı zor bir yerde bulunuyor. Ancak bu özelliği manastıra etkileyici bir güzellik de katıyor. Manastır içerisinde kiliseler, şapeller, mutfaklar, hücreler ve kütüphane gibi birçok yapı bulunuyor. Ayrıca, fresklerle süslenmiş duvarlar ve tavanlar, manastırın sanatsal değerini artırıyor. Manastırın ziyaretçilere açık olan ve olmayan bölümleri bulunuyor. Açık bölümlerini gezerken, tarihin derinliklerine yolculuk yapabilirsiniz. Sümela Manastırı'nın içindeki yapıları keşfedebilir, tarihi atmosferini hissedebilir ve manastırın mistik havasına kapılabilirsiniz. Ayrıca, manastırın terasından muhteşem bir manzara eşliğinde Karadeniz'in doğal güzelliklerini seyretme şansınız da bulunuyor.
Karadeniz, yapısı ve iklimi nedeniyle birçok doğal güzellik barındırıyor. Bunlar arasında yer alan Fırtına Vadisi de bu özellikleri ile öne çıkıyor. Rize’nin bir başka doğal güzelliği olan bu vadi Karadeniz sahilinden başlayıp iç kısımlara doğru ayrılıp Kaçkar Dağları'nın kuzey yamaçlarına kadar uzanıyor. Fırtına Vadisi, muhteşem dağ manzaraları, yeşil vadiler, akarsular ve tarihi köyleri ile ünlü bir yer. Vadiyi saran yüksek dağlar buranın en dikkat çekici özellikleri arasında yer alıyor. Yemyeşil çay bahçeleri, ormanlar ve dere kenarları vadideki doğal güzelliği tamamlar. Trekking ve doğa yürüyüşü sevenler için Fırtına Vadisi, keşfedilecek birçok parkur sunar. Buraya adını da veren Fırtına Deresi, vadi boyunca akar. Berrak suları ile balıkçılık ve su sporları için ideal olan bu akarsu, vadinin her mevsim yeşil kalmasını sağlar. Fırtına Vadisi çevresinde yer alan geleneksel köylerde eski evler dikkat çeker. Bölgesel özellikler dolayısıyla ahşaptan yapılmış olan bu evler aynı zamanda konaklama ihtiyacını da karşılıyor. Fırtına Vadisi, Karadeniz'in doğal güzelliklerini, tarihi ve kültürel dokuyu bir araya getiren büyüleyici bir alan olarak biliniyor. Karadeniz gezilerinde mutlaka gidilmesi ve keşfedilmesi gereken yerler arasında bulunuyor.
Bolu’nun doğal güzellikleri arasında yer alan Yedigöller Milli Parkı, Adını yedi adet doğal gölden alan ve bu göller çevresindeki yemyeşil ormanlarla misafirlerini büyüleyen parkta, birçok aktivite yapabilirsiniz. Yedigöller Milli Parkı, hemen her mevsim ziyaretçilerine büyüleyici deneyimler sunması ile ünlü. Bahar ve yaz aylarında park, rengarenk çiçeklerle kaplanır, temiz hava ve temiz su kaynaklarına sahip bir cennete dönüşür. Sonbaharda Yedigöller Milli Parkı, muhteşem renkli yaprakları ile büyüleyici bir manzaraya dönüşür. Özellikle yaprakların dökülmesi ile adeta tablolardan fırlamış görüntü sunan park romantik anlar yaşamanıza da olanak tanıyor. Kışın ise milli parkın beyaz örtüsü altında buz pateni yapabilir ve karın tadını çıkarabilirsiniz. Yürüyüş tutkunları ve doğa severler için ideal olan parkta birçok parkur bulunuyor. Yürüyüş parkurları, göl kenarlarına ve tepelere götürürken, kuş sesleri ve hafif rüzgarın şarkısı size eşlik edebilir. Günübirlik aktiviteler için de uygun olan bir Yedigöller Milli Parkı, özellikle piknik alanları ile birçok kişiyi buraya çekiyor.
Kurtuluş Savaşı’nın en önemli mekanlarından birisi olan ve milli mücadelenin ilk fitilinin ateşleneceği Samsun’a Atatürk ve silah arkadaşlarını götüren Bandırma Vapuru, müze haline getirilerek kentte sergileniyor. Müze içerisinde, Bandırma Vapuru'nun tarihi ve bağımsızlık mücadelesindeki rolü hakkında bilgilere erişim sağlayabilirsiniz. Ayrıca, Atatürk'ün yatak odasının sergilendiği bir bölüm de dikkat çekiyor. Bu bölümde, Atatürk ve silah arkadaşlarının zorlu günlerini hatırlatan eşyalar ve belgeler yer alıyor. Bandırma Vapuru ve Müzesi, tarihi ve kültürel değeriyle ziyaretçilerini adeta büyülüyor ve zaman yolculuğuna çıkarıyor. Ziyaretçiler, geminin içinde dolaşarak Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesine tanıklık edebilir ve o döneme ait önemli detayları keşfedebilirler. Ayrıca, müzenin çevresindeki tarihi ve turistik yerleri de gezmek için fırsat bulabilirsiniz. Bandırma Vapuru ve Müzesi, Karadeniz bölgesindeki tarihi ve kültürel mirası keşfetmek isteyen herkes için mutlaka görülmesi gereken bir yer. Bu benzersiz müze, Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesinin önemli bir parçasını temsil etmektedir ve ziyaretçilere tarihi bir yolculuk sunuyor.
Giresun’un sembolü ve tarihi zenginliklerinden biri olan Giresun Kalesi, burayı ziyaret edenleri tarihi bir yolculuğa çıkarıyor. Kent merkezine oldukça yakın konumda bulunan kale şehrin hemen her dönemine şahitlik etmiş. Milattan önce 2 binli yıllarına kadar uzanan kale doğal kayalıkların üzerinde yükseliyor. Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorlukları döneminde çeşitli onarımlar gören ve günümüze kadar ulaşmayı başaran bu eşsiz yer günümüzde ziyaretçilerin akınına uğruyor. Kale, denizden gelebilecek saldırılara karşı stratejik bir avantaj sunan yüksek bir konumda bulunuyor ve bu nedenle geçmişte çokça kullanılan bir yapıya sahip. Kale içinde dolaşırken, tarihi surlar, kuleler ve kalenin içindeki yapıları görebilirsiniz. Ayrıca, kaleye tırmanarak eşsiz Karadeniz manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Giresun Kalesi, Karadeniz'in tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek isteyen ziyaretçiler için mutlaka görülmesi gereken bir yer arasında bulunuyor.
Karadeniz'in doğal güzellikleri ve tarihi zenginlikleriyle dolu bir bölge olduğunu biliyoruz. Bu cennet coğrafyada keşfedilmeyi bekleyen birçok gizli hazine var, ve Hamsiköy, bu hazinelerden birisi. Karadeniz’in doğasını ve sakinliğini gözlerinizle görecek, ruhunuzla hissedeceğiniz yer Hamsiköy olabilir. Hamsiköy'ün en büyük çekiciliği, yeşilin tüm tonlarıyla kaplı tepeleri ve sizi kendisine hayran bırakan doğası. Doğa yürüyüşleri ve trekking için harika bir yer olan Hamsiköy, çevresindeki ormanlar ve dağlar arasında keşfe çıkmak isteyenlere cenneti vaad ediyor. Hamsiköy'de ayrıca geleneksel Karadeniz mutfağının lezzetlerini deneyebileceğiniz yerel restoranlar bulunur. Hamsiköy'de taze deniz ürünleri, mısır ekmeği, hamsi tava ve diğer yöresel lezzetler, damak tadınızı şımartacak. Yerleşim biriminde bulunan evleri görebilir ve farklı bir mimari ile tanışabilirsiniz. Geleneksel ahşap evler, bölgenin tarihini ve mimarisini keşfetmek isteyenler için ilgi çekici olabilir. Hamsiköy, doğanın tadını çıkarabileceğiniz, yerel kültürü deneyimleyebileceğiniz ve huzurlu bir atmosferde dinlenebileceğiniz bir Karadeniz cenneti olarak biliniyor ve mutlaka Karadeniz gezilerinde listenizde yer alması gerekiyor.
Artvin’in Borçka ilçesinde yer alan ve adını da buradan alan Borçka Karagöl Tabiat Parkı, doğa meraklılarını kendisine çekiyor. Doğanın el işçiliği ile şekillendirdiği bu muhteşem yer, hem yerel halk hem de doğa tutkunları için vazgeçilmez bir alan. Karagöl, yemyeşil çam ağaçları ile çevrili olup, sakin ve huzurlu bir atmosfer sunar. Gölün suları, berraklığıyla gökyüzünün yansımalarını mükemmel bir şekilde yansıtır. Gölün çevresinde yürüyüş yapabilir, piknik yapabilir ve manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Ek olarak sandalla gölün üzerinde tur atabilir ve suların o dinlendirici etkisini üzerinizde hissedebilirsiniz. Borçka Karagöl Tabiat Parkı, özellikle doğa fotoğrafçıları için bir cazibe merkezidir. Gölün etrafındaki doğal güzellikler ve gölün kendisi, fotoğrafçılar için muhteşem kareler sunar. Sabahın erken saatlerinde veya gün batımında buraya gelerek büyüleyici manzaraları yakalayabilirsiniz. Doğanın insanlara bir hediyesi olan Borçka Karagöl Tabiat Parkı, her mevsim ziyaret edilebilecek bir yer. Sükûnetini hissetmek ve unutulmaz anılar biriktirmek istiyorsanız buraya kesinlikle gelmelisiniz.
Tekkeköy, Karadeniz Bölgesi'nde gezilecek yerler arasında önemli bir konuma sahip. Samsun’a bağlı ilçede tarihi mekanları, doğal yerleri ve kültürü birebir gözlemleyebilirsiniz. Tekkeköy denilince akla ilk gelen yerlerden birisi de burada bulunan mağaralar. Bu mağaralar, Karadeniz'in en eski insan yerleşimlerinden biri olarak biliniyor. Arkeoloji vadisi olarak da adlandırılan Tekkeköy Mağaraları, milattan önce 10 bin ila 60 bin yılları arasına uzanan bir tarihe sahip. Mağaraları ziyaret ederek, insanlık tarihine yolculuk yapabilir ve bu antik yerleşim yerinin mistik atmosferini deneyimleyebilirsiniz. Tekkeköy’de ayrıca Karadeniz’in taş gövdeli tek yel değirmeni de yer alıyor. Tekkeköy Yel Değirmeni olarak bilinen bu yer 1860'lı yıllarda inşa edilmiş. Çırakman köyü'nde ikamet eden Rumlar tarafından inşa edilen bu değirmen bugün kapılarını meraklı ziyaretçilerine açıyor. Tekkeköy, mağaraları, tarihi ve kültürü ile Karadeniz'de gezilecek yerler arasında öne çıkan bir destinasyon. Burayı ziyaret ederek Karadeniz gezinizi daha da renklendirebilme şansınız bulunuyor.
Karadeniz’in en güzel kentlerinden birisi olan Sinop’ta bulunan ve aktif olduğu dönemlerde Nazım Hikmet başta olmak üzere pek çok sanatçı ve edebiyatçının hapis yattığı Sinop Cezaevi, günümüzde müze olarak kullanılıyor ve kapılarını ziyaretçilerine açıyor. 1887 yılında inşa edilen bu tarihi cezaevi, Türk Cezaevi Sistemi'nin evrimini anlamak ve cezaevi koşullarının değişimini gözlemlemek için eşsiz bir fırsat sunuyor. Ziyaretçiler, hapishane hücreleri ve mahkumların yaşam koşulları hakkında bilgi sahibi olabilir, cezaevi ile ilgili ilginç hikayeler ve anıları da öğrenebilirler. Müze, sadece cezaevi tarihine değil, aynı zamanda Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesi sırasında önemli bir rol oynayan Sinop'un tarihine de ışık tutar. Sinop Cezaevi, Türkiye’nin ilk yıllarında birçok ünlü ismi ağırladığı için ismi halk kitleleri tarafından bilinen bir yer haline geldi. Bu isimler arasında Sabahattin Ali, Burhan Felek, Ruhi Su, Refik Halit Karay gibi edebiyat ve sanat dünyasının temsilcileri yer alıyor. Sinop Cezaevi Müzesi, tarihi ve kültürel bir yolculuk yapmak isteyenler için vazgeçilmez bir durak olup, ziyaretçilere Karadeniz'in derinliklerinde benzersiz bir deneyim yaşatıyor. Tarihi bir cezaevinin içinde dolaşırken, bu müze sizi hem etkileyecek hem de düşündürecek. Sinop'a yaptığınız seyahatin tadını çıkarmak için bu müzeyi ziyaret etmeyi unutmayın.
Bartın’a bağlı olan tarihi ve doğal güzellikleri ile ünlü Amasra ilçesinde yer alan Amasra Kalesi, tarih tutkunları için büyüleyici bir cazibe merkezi olarak öne çıkıyor. Amasra Kalesi, Antik Roma dönemine kadar uzanan köklü bir tarihe sahiptir. Kale, şehri çevreleyen iki yarımada üzerine inşa edildi. Konumu sayesinde, kale hem deniz hem de kara saldırılarına karşı önemli bir savunma üssü olarak birçok devlet tarafından kullanıldı. Kaledeki surlar, kuleler ve diğer mimari detaylar, tarihi dönemlere ait izler taşır ve ziyaretçilere geçmişe yolculuk yapma fırsatı sunar. Amasra Kalesi'nin en etkileyici özelliklerinden biri, kale surlarından açılan muhteşem deniz manzarasıdır. Kaleye tırmandığınızda, Karadeniz'in mavi suları ve çevresindeki doğal güzelliklerin panoramik bir görünümünü elde edersiniz. Bu manzara, ziyaretçilere huzur verici anlar sunar ve fotoğrafçılar için eşsiz kareler sunar. Tarihi mekan aynı zamanda yıl boyunca çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapar. Konserler, tiyatro gösterileri ve diğer kültürel etkinlikler kalede düzenlenir, böylece ziyaretçilere yerel kültürün tadını çıkarma fırsatı sunar. Kale, tarihi güzellikleri ve kültürel zenginlikleri bir araya getiren bu büyüleyici bir durak olarak Karadeniz'de gezilmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Kastamonu, Türkiye'nin Karadeniz bölgesinde tarihi dokusu ve muhteşem doğal güzellikleriyle öne çıkan şehirlerden birisi olarak biliniyor. Kentte ve çevresinde keşfedilmeyi bekleyen birçok güzellik arasında Kastamonu Kalesi de ön plana çıkıyor. Kale, milattan sonra 12. Yüzyıl içerisinde Komnenoslar tarafından yapıldı. Kale, çevresindeki surlarla çevrili olup şehrin yüksek bir tepesinde yer alır. Bu konumu, kaleye çıkan ziyaretçilere muhteşem bir manzara sunar. Kale duvarlarının üstünden Kastamonu'nun eski sokaklarını, tarihi evlerini ve Karadeniz'in sonsuz mavisini görmek mümkün. Bu nedenle Kastamonu Kalesi, sadece tarihi bir yapı değil, aynı zamanda unutulmaz manzaralar sunan bir gözlem noktası olarak öne çıkar. Kalenin içerisinde yapacağınız gezilerde zindanlara, kaçış tünellerine ve sarnıçlara rastlayacaksınız. Kastamonu Kalesi, ziyaretçilere tarih, kültür ve muhteşem manzaralar sunan bu büyüleyici şehrin merkezinde yer aldığından, Kastamonu'yu ziyaret edenler için mutlaka görülmesi gereken önemli bir cazibe merkezlerinden birisi.
Karadeniz'in doğal hazinelerinden biri olan ve Kastamonu ile Bartın il sınırları içerisinde bulunan Küre Dağları Milli Parkı, doğa severlerin gözdesi olan muhteşem bir bölge. Milli Parkı, ziyaretçilerine nefes kesen manzaralar, yürüyüş rotaları ve doğa ile iç içe bir deneyim sunar. Milli parkın en etkileyici özelliklerinden biri, yeşilin her tonunu yakalayabileceğiniz ormanı. Küre Dağları'nın eteklerinde yer alan bu ormanlar, birbirinden farklı bitki örtüsü ve endemik bitkilerle dolu olması ile öne çıkıyor. Özellikle Doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için ideal olan milli park, birçok yürüyüş rotasına sahip olduğu için yoğun ilgi görüyor. Yürüyüş rotalarında birçok endemik türle karşılaşma şansınız da bulunuyor. Dolayısıyla doğayı keşfetme şansı size sunuluyor. Küre Dağları Milli Parkı, aynı zamanda zengin bir fauna çeşitliliğine ev sahipliği yapar. Milli parkta yaşayan hayvanlar arasında boz ayı, kurt, vaşak, yaban domuzu ve çeşitli kuş türleri bulunur. Doğa severler, doğal yaşamı gözlemlemek için milli parkta bulunan gözlem noktalarını ziyaret edebilir ve nadir görülen hayvanları gözlemleme şansını yakalayabilir. Milli Park, doğa tutkunlarının ve macera severlerin uğrak noktaları arasında yer alıyor.
Karadeniz'in büyülü doğasında yer alan Ladik Gölü, kendine özgü atmosferi ve göz alıcı manzaralarıyla ziyaretçilerini etkileyen bir yer. Samsun’un Ladik ilçesinde yer alan göl adını da buradan alıyor. Doğaya kaçmak isteyen ve huzurlu bir yer arayan kişilere güzel bir imkan sunan göl, fotoğraf tutkunlarının da uğrak mekanları arasında bulunuyor. Ladik Gölü denildiğinde akla gelen ilk nokta suyun üzerinde yüzen adalar olabilir. Gölün çevresinde yer alan yeşil tepeler ve dağlar da gölün sakin sularına yansıyarak büyüleyici bir görüntü oluşturur. Gölün etrafında yürüyüş yapmak veya bisiklet sürmek için pek çok güzergah bulunur ve bu rotalar ziyaretçilere göl manzarasından keyif alma fırsatı sunar. Ayrıca gölün çevresinde piknik alanları da bulunur, bu da ziyaretçilere doğayla iç içe bir dinlenme ve eğlence imkanı sağlar. Gece Balıkçılı, Yeşil Düdükçün, Küçük Ak Balıkçıl, Alabalıkçıl, Yeşilbaş, Uzun Bacak, Kara Leylek, Kız Kuşu, Karabaş Martı gibi pek çok türe de ev sahipliği yapan Ladik Gölü, kuş gözlemciliği için de uygun alan sunar. Ladik Gölü aynı zamanda tarihi bir öneme de sahip bir yer olması ile de ünlü. Göl çevresinde yer alan kale kalıntıları ziyaretçilere geçmişe bir yolculuk imkanı da sunar.
Boyabat Kalesi, Karadeniz bölgesinde tarihi ve stratejik bir öneme sahip olan etkileyici bir yapı. Sinop’un Boyabat ilçesinde bulunan kale oldukça yüksek bir yere inşa edilmiş. Kalede geç Roma ve erken Bizans dönemine ait kalıntılara rastlansa da tipik bir Osmanlı kalesi özelliği taşıyor. Köklü geçmişi ve görkemli yapısıyla Boyabat Kalesi, yüksekte olmasının avantajı ile ziyaretçilerine tarihi bir yolculuk ve büyüleyici manzaralar sunuyor. Kale, yüksek bir tepe üzerine inşa edildiği için çevresindeki vadileri ve şehri kuşbakışı olarak gözlemleme imkanını ziyaretçileri ile buluşturuyor. Kaleye tırmandığınızda, unutulmaz bir panoramik manzara karşınıza çıkıyor. Ayrıca kale duvarları üzerinde yürüyüş yaparak, tarihi atmosferi hissedebilir ve etrafı keşfedebilirsiniz. Boyabat Kalesi, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ön plana çıkan bir yerdir. Köklü geçmişi, etkileyici manzaraları ve düzenlenen etkinlikleriyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim yaşatır. Tarihi atmosferi solumak ve daha fazla bilgi edinmek isteyen herkes Boyabat Kalesi’ni ziyaret edebilir.
Tarihi ve kültürel olarak hem Karadeniz’de hem de Türkiye’de önemli bir yerleşim birimi olan Safranbolu’da yer alan Safranbolu Tarihi Çarşısı, gezip görülebilecek en güzel noktalardan birisi. Safranbolu Tarihi Çarşı, geleneksel el sanatları ve zanaatkarlıkla da ünlüdür. Çarşıda pek çok el yapımı ürün, hediyelik eşya ve el işi ürünleri bulabilirsiniz. Bakır işlemeler, ahşap oymacılık, seramik ve dokuma gibi el sanatları, ziyaretçilere alışveriş yapma ve yerel kültüre tanıklık etme imkanı sunar. Çarşıdaki dükkânlarda yerel ürünlerden yapılmış çeşitli hediyelik eşyaları bulabilir ve sevdiklerinize özgün bir hediye seçme imkanı elde edebilirsiniz. Safranbolu Tarihi Çarşı'nın sokakları, kendine özgü bir atmosfer sunar. Taş döşeli sokaklar, tarihi yapılar ve geleneksel çeşmeler ile çevrili olan çarşıda dolaşırken, geçmişe yolculuk yapıyormuş hissine kapılabilirsiniz.
Trabzon’da batı mimarisinin en önemli temsilcilerinden birisi olan Atatürk Köşkü, 19. Yüzyılın başlarında Konstantin Kabayanidis tarafından yazlık olarak yaptırıldı. 1924 yılında Atatürk’ün Trabzon gezisinde kalması için düzenlenen iç mimarisi ilerleyen yıllarda Gazi’nin Trabzon gezilerinde kendisine tahsis edildi. İlk geldiği zaman burada dinlenen ancak konaklamayan Atatürk, 1930 yılında yeniden ile gezi amacıyla geldiğinde köşkte konakladı ve oldukça memnun kaldığını ifade etti. Son kez 1937 yılında Trabzon’a gelen Atatürk bu sefer köşkte daha uzun kaldı ve burayı Türk halkına armağan ettiğini duyurdu. Atatürk’ün vefatı sonrasında 1943 yılında Trabzon’daki bu yapı Atatürk Köşkü olarak düzenlendi ve o günden bu yana da ziyaretçilerini ağırlıyor. Atatürk Köşkü içerisinde Paşa’nın o dönem kullandığı eşyaları ve kaldığı oda aynı o dönemdeymiş gibi korunuyor ve meraklı ziyaretçilere gösteriliyor. Trabzon Atatürk Köşkü, tarihi ve kültürel bir değer olarak Trabzon şehri için büyük bir öneme sahip olduğu için hem yerli hem de yabancı turist tarafından sıklıkla ziyaret ediliyor. Bu sayede ziyaretçiler Türkiye'nin tarihini ve Atatürk'ün hayatını daha yakından tanıma fırsatı bulabiliyor.
Türkiye'nin en önemli doğal yaşam alanlarından birisi olan Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti, Samsun’un Bafra ilçe sınırlarında yer alıyor. Türkiye'nin orta ve doğu bölgelerinden geçerek Karadeniz’e dökülen Kızılırmak Nehri'nin denize karıştığı noktada bulunan bu alan, kuş gözlemcileri ve doğa severler için büyüleyici bir yer olmaya devam ediyor. Kızılırmak Deltası, zengin bitki örtüsü ve çeşitli ekosistemleriyle dikkat çekiyor. Bölgede sazlıklar, bataklıklar, tuzcul göller ve lagünler gibi farklı sulak alanlar bulunuyor. Bu çeşitlilik, farklı kuş türlerinin burada barınmasına ve üremesine olanak sağlıyor. Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti, göçmen kuşların önemli bir durak noktası olarak karşımıza çıkıyor. İlkbahar ve sonbahar aylarında binlerce kuş, buraya uğramadan önce veya sonra uzun göç yolculuklarına devam etmeden önce burada dinlenir ve beslenir. Sazlıklar, bataklıklar ve sulak alanlar, bu kuşlara mükemmel bir yaşam alanı sunar. Kızılırmak Deltası'na her yıl bin 100’den fazla kuş uğruyor ve bunların 460 türü yaz aylarını Türkiye’de geçiriyor. Kuş türleri arasında flamingolar, pelikanlar, martılar, balıkçıllar, ördekler, yaban ördekleri, leylekler ve diğer su kuşları gibi birçok farklı tür bulunur. Ayrıca, delta aynı zamanda bazı nadir ve tehdit altındaki türlerin de yaşam alanı olarak da biliniyor. Karadeniz gezilerinizde eğer kuş gözlemciliğine merakınız varsa Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’ne mutlaka uğramalısınız.
Türkiye’nin ve Karadeniz’in saklı cennetlerinden birisi olan Kabaceviz Şelalesi, Samsun’un Çarşamba ilçesinde ziyaretçilerini bekliyor. Doğal ve huzurlu bir ortamıyla ziyaretçilere görsel bir şölen sunan Kabaceviz Şelalesi, doğa severler ve fotoğraf tutkunları için özellikle son dönemde popüler bir lokasyon olmayı başardı. Şelalenin adı, yakınlarda yer alan Kabaceviz Köyü’nden geliyor. Şelale, etkileyici bir su kütlesiyle yüksek bir kayalıktan serbest düşüş yaparak aşağıya doğru akar. Bu düşüş, suyun hızla hareket ettiği ve güçlü bir şekilde aşağıya doğru aşağıya aktığı muhteşem bir manzara oluşturduğu için birçok kişiyi etkilemeye devam ediyor. Kabaceviz Şelalesi'nin etrafında birkaç piknik alanı bulunur. Ziyaretçiler, şelalenin etkileyici manzarasının tadını çıkarırken, aynı zamanda aileleri ve arkadaşlarıyla piknik yapabilirler. Doğal güzelliklerin yanı sıra temiz havası ve sakin atmosferiyle Kabaceviz Şelalesi, ziyaretçilere dinlendirici bir kaçış sunabilir. Kabaceviz Şelalesi aynı zamanda yürüyüş ve doğa yürüyüşü için de harika bir seçenek oluşturuyor. Şelalenin çevresindeki doğal patikalar, ziyaretçilere şelalenin yakınındaki ormanlık alanları keşfetme fırsatı sunuyor. Yürüyüş yaparken, kuş sesleri ve doğanın sesleri eşliğinde huzur dolu bir deneyim yaşayabilirsiniz.
Türkiye’nin ve dünyanın en kaliteli çaylarından birisini üreten Rize’de yer alan ve meraklılarına kapılarını açan Rize Botanik Çay Bahçeleri, kent merkezinde doğayla buluşma imkanı sunuyor. Sırtını Karadeniz'e dayayan çay bahçeleri, yeşil tepelerin üzerinde düzenli bir şekilde sıralanmış çay tarlalarıyla kaplı olan bu eşsiz yerde ziyaretçiler çayın nasıl üretildiğini yakından gözlemleyebilir. Ziyaretçiler, tarlalarda çalışan işçilerin çay toplama ve işleme sürecini izleyebilir ve çay yapraklarının nasıl işlendiğini öğrenebilirler. Ayrıca, çay evlerinde çay demleme ritüelini deneyimleyebilir ve taze çayın tadını çıkarabilirler. Rize Botanik Çay Bahçeleri, aynı zamanda çayla ilgili eğlenceli etkinliklerin de düzenlendiği bir yer olarak da biliniyor. Çay festivali gibi etkinlikler, ziyaretçilere çayla ilgili gelenekleri ve kültürü daha yakından tanıma fırsatı sunar. Ayrıca, çay satın alabileceğiniz çay dükkanları ve hediyelik eşya mağazaları da bulunuyor. Karadeniz gezisinde Rize’ye uğradığınızda bu harika mekana mutlaka gitmelisiniz.
Karagöl-Sahara Milli Parkı, Türkiye'nin Doğu Karadeniz bölgesinde bulunan ve Artvin iline bağlı olan bir doğal güzellik ve her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği bir alan. Muhteşem dağ manzaraları, kristal berraklığındaki gölleri ve zengin biyolojik çeşitliliği ile ünlü olan bu harika yer doğa severler ve macera arayanlar için vazgeçilmez bir lokasyon olmaya devam ediyor. Park, iki bölümden oluşuyor. İlk bölüm Karagöl alanı olarak biliniyor. Bu alan, milli parkın en dikkat çeken özelliklerinden birisi. Göz alıcı güzellikteki bu göl, çevresindeki yüksek dağların yansımasıyla büyüleyici bir manzara sunuyor. Gölün sakinliği ve doğal güzelliği, ziyaretçilerin huzur bulmasını sağlıyor. Sahara bölümünde ise, göz alıcı güzellikteki yüksek dağlar büyüleyici bir manzara sunuyor. Ladin ve Göknar ağaçlarının çevresinde dolaşabilir ve kendinizi doğanın kucağına bırakabilirsiniz. Ek olarak Reşat Deresi kıyısında Sahara Pancar Şenlikleri de düzenleniyor. Bu dönemi yakalarsanız kültürel aktiviteyi de gözlemleme şansına sahip olabilirsiniz. Ender güzelliği ile Karagöl-Sahara Milli Parkı, sizi doğa ile kucaklaşmaya çağırıyor.
Çamburnu Tabiat Parkı, Trabzon’un Sürmene ilçesinde yer alan doğa harikası olarak biliniyor. Tabiat parkı, doğa severler, tertemiz havayı solumak isteyenler ve macera arayanlar için mükemmel bir kaçış noktası olabiliyor. Çamburnu Tabiat Parkı, mavi ile yeşilin birleştiği noktada yer aldığı için oldukça değerli. Parkın dik ve yemyeşil tepelerle kaplı olan kıyı şeridi en bilinen özelliği olarak karşımıza çıkıyor. Bu tepeler, doğa yürüyüşçüleri ve fotoğrafçılar için mükemmel bir zemin sunar. Tepelerin doruklarından açılan manzaralar, deniz ve doğanın muhteşem uyumunu sergiler. Parkta kamp yapma, piknik yapma ve doğa yürüyüşleri gibi aktiviteler oldukça popüler. Doğanın tadını çıkarmak isteyenler için bu tür etkinlikler ideal. Çamburnu Tabiat Parkı, aileler, arkadaş grupları ve doğaseverler için unutulmaz anılar biriktirme fırsatı sunuyor. Tabiat parkı içerisinde yer alan Çamburnu Plajı, yaz aylarında denize girmek isteyenlere farklı bir seçenek sunuyor.
Artvin’in Murgul ilçesinde yer alan Başköy yerleşim biriminde bulunan ve görenleri kendisine hayran bırakan Delikli Kaya Şelalesi, tam bir doğa harikası. Kendine has bir özelliği olan kayalıkların içinden akan berrak ve serin sularıyla ünlü olan şelale büyük bir kaya oluğundan aşağı doğru akması nedeniyle bu ismi aldı. Doğu Karadeniz Bölgesi'nin en güzel şelalelerinden biri olan ve çevresinin de yemyeşil ormanla kaplı olması dolayısıyla birçok kişi tarafından ziyaret edilen bu harika yer, özellikle yaz aylarında birçok kişiyi ağırlıyor. Şelalenin hemen altında yer alan havuzda yüzebilir ve yazın o bunaltıcı sıcağından kurtulabilirsiniz. Delikli Kaya Şelalesi'ne ulaşmak için bazı zorlu yolları aşmanız gerekebilir, ancak bu şelalenin güzelliğine ulaşmak için çekilen zahmete değer. Şelale, Karadeniz'in serinletici iklimine sahip olduğu için yaz aylarında sıcaklıktan kaçmak isteyenler için ideal bir kaçış noktası olabilir. Son dönemlerde hem yerli hem de yabancı turistler tarafından görülmek istenen bu doğa harikasını kesinlikle listenize eklemelisiniz.
Trabzon’da hem tarihi hem de kültürel gezi noktalarından birisi olan Sürmene, burayı keşfedenlere özel anlar yaşatıyor. Trabzon ve Karadeniz’in ünlü bir yerleşim birimi olan Sürmene’de gezilecek ve görülecek birçok nokta bulunuyor. Sürmene'de gezilecek yerler arasında ilk olarak Sürmene Kalesi yer alıyor. Bu tarihi kale, bölgenin geçmişini yansıtan bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Kaleye yapacağınız ziyaretlerde tarihi atmosferi hissederken aynı zamanda muhteşem manzaraya da göz atabilirsiniz. Sürmene'nin bir diğer önemli noktası Osmanlı dönemine ait Memişoğlu Konağı. Konağı ziyaret ederken Osmanlı dönemine ait geleneksel mimariyi yakından görebilirsiniz. Sürmene, aynı zamanda ünlü Sürmene bıçağıyla da tanınır. Bıçakçılık geleneği ve el sanatlarıyla ünlü olan ilçede, bıçak atölyelerini ziyaret edebilir ve bu geleneksel el sanatının inceliklerini öğrenebilirsiniz. Sürmene bir güne sığmayacak kadar geniş bir gezi imkanı sunuyor. Tarihi ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim yaşarken, el işçiliğini inceleyerek kendinizi farklı bir anın içerisinde bulabilirsiniz.
Tomara Şelalesi, doğanın büyüsünü ve coşkusunu keşfetmek isteyenler için muhteşem bir doğal harika olarak karşımıza çıkıyor. Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde bulunan Tomara Şelalesi, 40 ayrı kaynaktan çıkan suların 15 metre yükseklikten döküldüğü bir yer. Tomara Şelalesi, Kelkit Çayının bir kolu olan Tomara Çayının vadisinde konumlanıyor. Şelalenin bulunduğu alan, yemyeşil ormanlar ve gürül gürül akan sularıyla birçok kişiyi adeta büyülüyor. Şelale, adını çevrede yetişen tek yıllık Tomara (kaldirik) bitkisinden alıyor. Tomara bitkisi, şelalenin çevresindeki ormanlarda bol miktarda bulunuyor. Şelalenin etrafında dolaşırken, kendinizi suyun serinletici melodisi ile huzurlu bir dünyada bulursunuz. Suyun bulanık mavisi, güneşin yansımalarıyla daha da büyülenir ve bu anın tadını çıkarırken, tüm stres ve gündelik kaygılardan arınmış hissedersiniz. Etrafı saran ormanlar, doğa yürüyüşleri ve piknik için mükemmel bir ortam sunar. Tomara Şelalesi, sadece doğa severler için değil, aynı zamanda içsel huzur ve dinginlik arayanlar için de bir sığınak. Burada, modern dünyanın telaşından uzaklaşıp, doğanın büyüleyici güzelliğiyle yeniden bağlantı kurma fırsatı bulabilirsiniz.
Giresun'un Dereli ilçesinde yer alan Kuzalan Tabiat Parkı, doğanın tüm güzelliklerini ziyaretçileri ile paylaşıyor. 482 hektarlık park içerisinde şelale, traverten, mağara, anıt ağaçlar ve tarihi değirmenler gibi zengin doğal ve tarihi değerler yer alıyor. Park ile aynı ismi alan Kuzalan Şelalesi, ziyaretçiler tarafından en fazla görülmek istenen alanlar arasında bulunuyor. Taşpınar Deresi üzerinde yer alan şelale görenleri adeta büyülüyor. Travertenler ise, yine parkın içinden geçen Taşpınar Deresi'nin oluşturduğu doğal oluşumlar olarak karşımıza çıkıyor. Kuzalan Tabiat Parkı, her yıl yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret ediliyor. Park, doğaseverler, tarih meraklıları ve kültür turizmi tutkunları için ideal bir destinasyon haline geldi.
Giresun Adası, sessiz sedasız, muhteşem güzellikleriyle, sakinliğiyle ve tarihiyle büyüleyici bir ortam sunuyor. Giresun'un merkezinde, Gedikkaya'nın 1,6 kilometre açığında bulunan ada tarihi alanları ve doğası ile ziyaretçilerine muhteşem bir deneyim sunuyor. Adanın üzerinde, MÖ 6. yüzyıldan kalma bir kale kalıntısı bulunuyor. Kalenin Pontus Rum Krallığı döneminde inşa edildiği tarihçiler tarafından düşünülüyor. Ancak ada yalnızca bu dönemde değil, ilerleyen dönemlerde de kültürel miras biriktirmeye devam etti. Bizans ve Osmanlı dönemlerinde ada üzerinde yerleşim vardı ve bu dönemlerden kalma bazı kalıntılara da rastlamak mümkün. Giresun Adası, günümüzde de önemli bir turizm merkezi haline geldi. Ada, yemyeşil ormanları, tertemiz denizi ve tarihi yapıları ile ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor. Bu yapı, tarihin dokusunu taşıyan bir açık hava müzesi gibi görülebilir. Bu sakin adada, huzurlu bir atmosferde rahatlayabilir, denizin melodisini dinleyebilir ve stressiz bir tatilin tadını çıkarabilirsiniz.
Mahperi Hatun Kervansarayı, o dönem için önemli ticaret yollarından birisi olan Tokat’ın Pazar ilçesine Anadolu Selçuklu hükümdarı I. Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılan önemli bir eser. I. Alaeddin Keykubad'ın birinci eşi Mahperi Hatun tarafından yaptırılan kervansaray, dönem içerisinde ticaret yapanlar için önemli bir durak noktası olmayı başardı. Kervansaray, dikdörtgen planlı ve iki katlı bir yapıda karşımıza çıkıyor. Giriş kapısı, kuzey cephesinde yer alıyor. Kapının üzerinde Selçuklu motifleri ile süslenmiş bir taç kapı bulunuyor. Kervansarayın iç mekânı, büyük bir avlu ve bu avlunun etrafında yer alan odalardan oluşuyor. Avlunun ortasında bir şadırvan bulunmaktadır. Kervansarayın üst katında yolcuların dinlenmesi için odalar yer alıyor. Selçuklu mimarisinin önemli eserlerinden birisi olan kervansaray, tamamen kesme taştan yapılmış. İç mekanlarda ise, o dönemin yansıması olarak ahşap kullanılmış. Kervansaray, Selçuklu motifleri ile süslenmiş olup, dönemin mimari özelliklerini en iyi şekilde yansıtıyor. Günümüzde restorasyon süreci geçirerek o günkü görünümüne yenilenmiş bir şekilde kavuşma imkanı buldu.
Genellikle Ege Bölgesi’nde görmeye alışık olduğumuz kaya mezarlarına Karadeniz’de de rastlayabiliyoruz. Amasya’nın Harşena Dağı'nın güney eteklerinde yer alan Pontus Kralları Kaya Mezarları, Anadolu’nun en görkemli yapıları arasında yer alıyor. Helenistik Dönemi en güzel yansıtan motifleri ile karşımıza çıkan kaya mezarlarının MÖ 302 yılında kurulan Pontus Krallığı'nın ilk yedi kralına ait olduğu biliniyor. En büyük mezar, M.Ö 185 yılında Kral Farnakes için yaptırıldı. Kaya mezarları, dönemin mimari özelliklerini yansıtıyor. Mezarlar, düz bir kaya yüzeyine oyularak oluşturulmuş olup, cepheleri süslemelerle bezenmiştir. Her bir mezarın konumu, dağların yamacına oyulmuş ve denizin üzerinde yükselir gibi görünür. Bu, sadece görsel olarak etkileyici bir manzara sunmakla kalmaz, aynı zamanda mezarların ruhani bir atmosfer içinde olduğu hissini veriyor. Mezarların iç mekânları ise oldukça sade olması ile öne çıkıyor. Pontus Kralları Kaya Mezarları, günümüzde UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alıyor. Mezarlar, Amasya'nın en önemli tarihi ve kültürel mirasları arasında yer alıyor. Pontus Kralları Kaya Mezarları, tarih, mitoloji, ve doğanın mükemmel bir uyumunun bir örneği.
Karadeniz Bölgesi’nde çokça bulunan kuş cennetlerinden birisi olan Yedi Kuğular Kuş Cenneti, doğa ve kuş meraklılarını ağırlıyor. Amasya'nın Suluova ilçesinde bulunan bu eşsiz yer, 1989 yılında SİT alanı olarak ilan edilerek koruma altına alındı. Kuş cenneti, Yedikır Barajı'nın etrafında yer alıyor. Barajın oluşturduğu sığ sular, kuşlar için önemli bir yaşam alanı oluşturuyor. Kuş cennetinde 100'den fazla kuş türü gözlemlenebiliyor. Bu kuş türleri arasında kuğu, kaz, ördek, angıt, turna, karabatak, martı, balıkçıl ve sakarca gibi türler burada yaşamlarının bir kısmını sürdürüyor. Kuş cennetinde, kuş gözlemi yapabilmek için özel olarak tasarlanmış birçok kule bulunuyor. Ayrıca kuş türlerine daha yakından bakabilmek için çeşitli yürüyüş yolları da alan içerisinde bulunuyor. Yedi Kuğular Kuş Cenneti’ni özel kılan detay ise akpelikanların Türkiye’de üreme yaptığı iki alandan birisi olması. Yedi Kuğular Kuş Cenneti, sadece doğa severler için değil, aynı zamanda fotoğrafçılar için de bir hazine sunuyor. Sabahın erken saatlerinde veya gün batımında, bu doğal güzelliklerin büyüsünü yakalamak için mükemmel anlara tanık olabilirsiniz. Amasya’ya gerçekleştireceğiniz ziyarette doğa ve ekosistem meraklısıysanız kuş cennetine gelerek, doğal yaşamı gözlemleyebilirsiniz.
Karadeniz Bölgesi’nin en etkileyici alanlarından birisi olan Abant Gölü, mevsim fark etmeksizin misafirlerine kapılarını açıyor. Bolu’daki Abant Tabiat Parkı içerisinde yer alan bu eşsiz göl, muhteşem doğal güzellikleri, berrak suyu ve etkileyici manzarasıyla ziyaretçilerine harika bir ortam sunuyor. Bolu Dağları'nın eteklerinde yer alan Abant Gölü, çevresini saran ormanlarla çevrili olması da buraya ayrı bir anlam katıyor. Ormanlık alan içerisinde çam, köknar, kayın ve meşe ağaçları yer alıyor. Bu sayede Abant Gölü'nün etrafında yürüyüş yapabilir, doğanın tadını çıkarabilir ve kuş sesleri eşliğinde huzurlu bir atmosferde vakit geçirebilirsiniz. Gölün çevresindeki Abant Tabiat Parkı, piknik alanları, yürüyüş parkurları ve konaklama imkanlarıyla ziyaretçilere geniş bir yelpaze sunuyor. Abant Gölü, kuş gözlemi için de eşsiz bir alan olarak öne çıkıyor. Göl çevresindeki sulak alanlar ve ormanlık bölgeler, birçok kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Özellikle göç dönemlerinde burada birçok kuş türünü gözlemleme fırsatı bulabilirsiniz. Tüm bunlara ek olarak göl üzerinde kayıkla dolaşabilir, kano ya da deniz bisikleti kiralayarak harika anlar yaşayabilirsiniz.
Samsun’da yer alan Çarşamba ilçesi, tarihi ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Tarihi ve kültürel alanda da çok gelişmiş bir geçmişe sahip olan Çarşamba’nın tarihi, antik dönemlere kadar uzanıyor. Bu geçmişe bağlı nedenlerle birçok tarihi esere ev sahipliği yaptığı da söylenebilir. İlçenin en önemli tarihi yapılarından biri, Kökçeli Mezarlığı'nda bulunan tarihi camii. Bu camii, Hicri 595 yılında inşa edilmiş ve duvarları balta ile çıkarılmış kalın ve uzun kalaslardan yapıldığı için de işçiliği oldukça iyi yapılar arasında yer alıyor. Çarşamba ilçesi aynı zamanda doğal güzellikleriyle de ünlü bir ilçe. Yerleşim birimi sahil şeridi, muhteşem plajları ve temiz deniziyle son dönemlerde tatilcilerin ilgisini çekiyor. Ayrıca, ilçenin iç kesimlerinde yer alan ormanlık alanlar ve yaylalar da doğa severler için ideal bir gezi alanı olarak karşımıza çıkıyor. Burada yürüyüş, piknik gibi aktiviteler yapabilir ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Karadeniz'de gezilecek yerler arasında önemli bir yere sahip olan Çarşamba’yı mutlaka gezi listenize almalısınız.
Bayburt’un Aydıntepe ilçesinde yer alan ve 1996 yılında tesadüfen keşfedilen yeraltı şehri, tarihi uzun yıllara dayanan bir yerleşim birimi olarak karşımıza çıkıyor. Bulunduğu tarihten günümüze kadar yapılan çalışmalarda bin 200 metre uzunluğunda koridor ve oda ortaya çıkartıldı. Yeraltı şehrinin en önemli özelliği herhangi bir yapı malzemesi kullanılmadan yapılmış olması. Ana kayanın oyularak odalar ve koridorların açıldığı yapılan araştırmalar sonucunda tespit edildi. Şehrin girişi, bir taş kapıyla kapatılmış. Kapının arkasından başlayan koridorlar, çeşitli odalara ve bölümler bulunuyor. Bu bölümler arasında depo, mutfak, yaşam alanı, ibadet yeri ve savunma alanları yer alıyor. Şehrin tarihçesinin araştırmalar sonucunda milattan önce 6. Yüzyıla kadar uzandığı tespit edildi. Şehir, yalnızca yapıldığı dönemde değil, Roma, Bizans ve Selçuklu dönemlerinde de kullanılmış ve sürekli olarak genişletilmiş. Karadeniz’in geçmişine ışık tutan bu harika yer keşfedilmeyi bekliyor. Bu nedenle bölgeye yapacağınız gezilerde mutlaka buraya uğramalısınız. Bu yer altı kompleksi, sizi tarihin derinliklerine götürürken aynı zamanda yerel yaşamın tarihi hakkında da ilginç bilgiler sunabilir.
Rotanızı en uygun Karadeniz sahil otelleri ile planlamak için linke tıklayarak dilediğiniz oteli seçebilirsiniz.