Şii kökenli bir İslam devleti olan İran'da yerel halkı, Farslar, Azeriler, Kürtler, Türkmenler ve Arap göçmenler oluşturuyor. Dinin toplum hayatında çok büyük bir etkisinin olduğu İran’da nüfusun büyük bir bölümü Müslüman ve Şii mezhebine bağlı, Sünniler ise azınlıkta. Zerdüştlüğün yüzlerce yıl boyunca en yaygın din olduğu ülkede Zerdüştler, artık azınlık olsalar da hala aktif olarak geleneklerini yaşatmaya devam ediyorlar.
Bölgenin en kalabalık ülkelerinden biri olan İran'ın yöresel kültürü, İslam öncesi ve İslam kültürünün bir karışımını sunuyor. Fars, Orta Asya, Andronovo ve İslam kültürlerinin bir birleşiminin yaşandığı İran’da binlerce yıllık gelenekler hala devam ediyor, aynı zamanda İslami yaşam tarzı da çok yaygın.
Binlerce yıllık medreseler, devasa camiler, tarihi eserler ve birbirinden ilginç yerel bayramları ile dünyanın her yerinde tarih ve kültür meraklılarının ilgisini çeken İran’da Farsçanın yanı sıra farklı etnik kökenlerden dolayı Azerice, Kürtçe, Arapça ve Türkmence de çeşitli bölgelerde yaygın olarak konuşuluyor.
Erkekler için bir kıyafet zorunluluğunun bulunmadığı ülkede kadınların başlarına tülbent veya eşarp ile kapatmaları gerekiyor. Şehrin sokaklarında erkekleri batı tarzı kıyafetlerden yöresel Arap ve Kürt giysilerine kadar pek çok kıyafetle görebilirsiniz. Alkol satışının yasak olduğu ülkede restoran, kafe ve toplu taşıma araçlarında erkekler ile kadınlar için ayrı bölümler bulunuyor.
İran’da okuma yazma oranı bir hayli yüksek. Dünya standartlarında birçok üniversitesi olan ülkede, üniversitelerde özellikle teknik ve mühendislik eğitimlerine önem veriliyor. Fars, Türk ve Arap mutfaklarının bir birleşimi olan İran yöresel mutfağında safran gibi dünyada az bulunan baharatlar bolca kullanılıyor. Kebap, döner, et yemekleri, hamurlu ve şerbetli tatlıların sofraları süslediği ülkede fast food tarzı batı restoranları ise çok az sayıda.