Filipinler'de Yapılacaklar

Bu müze, Filipin halkının tarihi ve kültürünün korunmasına, aynı zamanda yabancılara tanıtılmasına büyük katkı sağlıyor. Filipinler Ulusal Müzesi, hem kültürel mirası hem de ülkenin doğal tarihini en iyi şekilde yansıtan müzelerden biri olmasıyla ünlü. 18. yüzyıldan kalma ünlü sanat sergileri burada sergileniyor. Rizal Park'ın yakınındaki merkezi konumu sayesinde de müzeye kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Asya'nın en büyük şehir parklarından biri olan Rizal Park, tarihi ve kültürel önemi ile ünlü Manila Koyu yakınlarında popüler bir alan. Rizal ismi ise 30 Aralık 1896'da idam edilen ve milli bir kahraman olan José Rizal'ın adından geliyor. Bu, İspanya'ya karşı devrimi başlatan oldukça önemli bir olaydı. Ayrıca 4 Temmuz 1946'da Amerika Birleşik Devletleri'nden bağımsızlığın ilan edildiği bir yer olmasıyla da yerli halk tarafından büyük ilgi görüyor. Rizal Park'ın yakınındaki Ulusal Müze ve kütüphaneyi de gezilecek yerler listenize ekleyebilirsiniz.

Star City, her yaştan insana hitap eden lüks bir eğlence parkı. Çocuklarınızla birlikte atlı karıncaya binebilir veya salıncakla Manila’ya çok yükseklerden bakabilirsiniz. Ya da biraz daha heyecan arıyorsanız, buranın en meşhur lunapark oyuncağı olan Blizzard adındaki hız trenini tercih edebilirsiniz.

Don Luis Rocha tarafından 1750'de lüks bir yazlık olarak inşa edilen bu saray şu anda Filipinler Cumhurbaşkanı'nın ikametgâhı ve iş yeri. Malacañang'ın en ünlü yerlerinden biri olan Kahramanlar Salonu'nu mutlaka ziyaret edin. Buna ek olarak, saray turunuzda Yemek Odası, Rizal Tören Salonu ve Büyük Merdiven’i görebilir ve tarihi hakkında bilgi alabilirsiniz.

Orijinal adıyla Museo Pambata, çocuklu ailelerin Filipinler'deki en sevdiği yerlerden biri. Çocuklar için düzenlenen eğlenceli ve eğitici programları İnternet üzerinden takip edebilirsiniz. Yıl boyunca müzede çocukların ilgisini çekebilecek sergiler oluyor. Burada hem bilgilendirici oyunlar hem de interaktif dersler de veriliyor. Ayrıca insan vücudunun nasıl işlediğini ve küreselleşmenin gezegeni nasıl etkilediğini gösteren çeşitli ilginç sunumlar da bulunuyor.

10 Aralık 1931'de kurulan Manila Büyükşehir Tiyatrosu, mimar Juan M. Arellano tarafından tasarlanmış bir art deco tarzı binada yer alıyor. Göz alıcı duvar oymalarına sahip Filpino mimarisinin ilginç bir parçası olan tiyatro, II. Dünya Savaşı sırasında tahrip edildikten sonra çatı ve bazı duvarlar restore edilmiş ve büyüleyici özgün tasarımı geri kazandırılmış. Tiyatro, zamanında bir boks ringinden bir konser mekanına kadar hemen hemen her şey olarak kullanıldı ve son zamanlarda genişleme için önemli yatırımlar yapıldı. Mimariye ilgi duyan herkesin bu ilginç Manila mimarisini görmesini tavsiye ediyoruz.

Doğaseverler için harika bir yer olan ve yanından nehir geçen Arroceros Orman Parkı, güzel yürüyüş yolları ve yemyeşil bitki örtüsü ile biliniyor. 1993'te geliştirilen kentsel orman, 5.4 hektardan fazla alan ile 10'dan fazla farklı kuş türü için bir yaşam alanı sağlıyor. Hem Manila Belediyesi hem de bazı vakıf ve dernekler tarafından yönetilen parkta bisiklet sürebilir, sabah yürüyüşleri yapabilir ya da fotoğraf makinenizi yanınıza alıp doğa fotoğrafları çekmeye gidebilirsiniz.

Quiapo Kilisesi, eski Quiapao bölgesinin kanallarında yetişen bir zambağın yerel bir türü olan Kiapo bitkisinden adını almış ve 1586 yılında kurulmuş. Yükselen kubbeler ve süslü zakkumlar içeren büyük, beyaz bir yapı olan Quiapo Kilisesi’ne hayran kalacaksınız. Yangınlar, depremler ve savaş nedeniyle zaman içerisinde birçok kez restore edildi. Kilise cemaatinin günden güne artan ihtiyaçlarını karşılamak için kilise topluluğu son zamanlarda etkinlik ve programları da artırıyor. Burada turistler tarafından en çok ilgi gören yapı, surların içinde bulunan görkemli İsa heykeli. Yıl boyunca binlerce dini amaçla gelen ziyaretçileri cezbediyor. Hafta boyunca kilisenin çevresindeki sokaklar, renkli meyvelerden oluşan el yapımı hediyelik eşyalar gibi hemen hemen her şeyi satan satıcılarla dolup taşıyor.

Her yaştan çocuklu aileler veya deniz yaşamı ile ilgilenen herkes için dört dörtlük bir alternatif olan Manila Okyanus Parkı, farklı türlerde köpekbalıklarına dokunmanıza izin veren sıra dışı bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Ayrıca, yüzlerce denizanası da dahil olmak üzere, okyanus yatağının ve deniz canlılarının eşsiz manzaralarını görebileceğiniz büyüleyici bir cam tabanlı tekne yolculuğuna çıkmanız mümkün. Okyanus Parkı’nı gezdikten sonra gününün yorgunluğunu atmak isterseniz eğer parkın içerisindeki birinci sınıf spa merkezine uğrayabilirsiniz.

Doğal güzelliği ile bambaşka bir deneyim yaşatan Taal Volkanı, tırmanış ve doğa sporlarıyla ilgilenenler için tam bir cennet. Taal Adası’nda bulunan Taal Volkanı, dünyadaki en küçük aktif yanardağı olma unvanına sahip ve şu ana kadar 33'ten fazla patlama meydana gelmiş. Yürüyüş turları sayesinde Taal Gölü'ne gidebilir ve dramatik yanardağı görebilen Tagatay sırtı boyunca yol alabilirsiniz. Makul fiyatlar karşılığında bu muhteşem bölgeye günübirlik geziler düzenleyen çok sayıda tur şirketi bulunuyor.