Tamamının bir “açık hava müzesi” edasında olduğu, şehir merkezine 109 km; yani 1 saat 42 dakikalık sürüş mesafesinde yer alan Bergama, İzmir’in en turistik ilçelerinden biri. Tıpkı Selçuk Efes gibi arkeoloji sevenlerin uğrak noktalarından biri haline gelen ilçe, İzmir’in ilk, Türkiye’nin ise 13. “UNESCO Dünya Mirası” olma unvanına sahip. Dünyanın en dik tiyatrosuna sahip olmasıyla da öne çıkan Bergama’da her yıl düzenlenen Uluslararası Bergama Festivali de yüzlerce yerli ve yabancı turistin ilgisini çekiyor. İstanbul’dan 421 km, Ankara’dan 662 km, Antalya’dan 506 km, Bursa’dan 267 km ve Balıkesir’in Ayvalık ilçesinden ise sadece 63 km uzaklıkta konumlanan Bergama’ya Türkiye’nin hemen hemen her noktasından otobüsle ulaşım mümkün.
Geçmişten bugüne Hitit, Roma, Yunan, Selçuklu, Bizans, Osmanlı, Anadolu Selçuklu ve daha pek çok medeniyete kucak açmış olan Bergama’yı özel kılan bir başka detay da İlk Çağ’da Bergama Krallığı’nın merkezi olması. Antik dönemdeki adı Pergamon olan ilçede yapılan kazı çalışmalarından çıkarılan eserlerin bir kısmının Almanya’nın başkenti Berlin’deki Pergamon Museum’da sergilendiğini de söylemekte fayda var.
2014 senesinde UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne adını yazdırmayı başaran, Bergama’da hem köy yaşantısı ve doğayla iç içe huzurlu bir tatili hem de tarih, kültür, sanat ve dahasının bir arada olduğu dolu dolu bir turu aynı anda deneyimleyebilirsiniz. Yunancada “yüksek kent” anlamına gelen ve Bergama’nın sembolü olan Akropol ile turunuza başlayabilir, ardından tıp ve sağlık tanrısı Aesculapius adına yaptırılan Asklepion’u ziyaret edebilirsiniz. Tabii bu denli arkeolojik eser ve yapıyı gördükten sonra daha detaylı bilgi almak üzere yönünüzü Bergama Müzesi’ne çevirebilirsiniz. Yaz aylarının inanılmaz sıcak ve kurak geçtiği Bergama’yı ziyaret etmek için en uygun dönem eylül, ekim, nisan ve mayıs ayları.