Roma’da gezilecek yerler

Roma, bir şehirden çok daha fazlası. Bir zamanlar dünya hâkimiyetini elinde tutan ve tarihin sayfalarında altın harflerle adını yazdıran bir imparatorluğun kalbinin attığı yer olarak biliniyor. Binlerce yıl boyunca medeniyete ev sahipliği yapan bu büyüleyici şehir, sadece taş duvarlar ve anıtlarla değil, aynı zamanda sokaklarının taşlarına kazınan yaşanmışlıkla da dolu.

Görkemli ve zamanın ötesinde bir şehir olan Roma, her yıl milyonlarca insan tarafından ziyaret ediliyor. Tek bir günde gezilemeyecek kadar çok eser barındıran kentin izlerini takip ederken hazırladığımız bu rehber sayesinde aradığınız yerleri kolayca bulabileceksiniz. Ayrıca Roma’da ne yenir, Roma’da nerede kalınır, Roma’da bir günde gezilecek yerler nereleridir gibi ipuçlarını da yazımızda bulabilirsiniz.

Hazırsanız, Roma’da gezilecek yerleri keşfetmeye başlayalım.

1. Kolezyum

Roma İmparatorluğu’nun en etkileyici yapılarından birisi olan Kolezyum, Vespasianus zamanında milattan sonra 72 yılında yapımına başlanıp, 8 yıl sonra oğlu Titus döneminde tamamlanabiliyor. Günümüzde hala Roma'nın sembolü olarak görülmekte olan Kolezyum aynı zamanda dünyanın en büyük amfi tiyatrosu olarak kabul ediliyor ve her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret ediliyor.

Kolezyum, genellikle gladyatör dövüşleri, hayvan avları ve diğer gösteriler için kullanıldı. Roma halkının keyifli zaman geçirmesi için büyük bir öneme sahipti. Bu nedenle Kolezyum gibi büyük bir yapı Roma’nın o dönem ihtiyaçları arasında görülüyordu. Kolezyum, dışarıdan bakıldığında büyük bir anıtsal görüntü sunuyor. Üç katlı ve elli bin kişilik oturma kapasitesine sahip olan amfi tiyatro, mermer ve taş malzemeler kullanılarak yapılan eserin içindeki koridorlar, etkinliklere katılan kişilerin kolayca oturdukları yerlere erişimini sağlıyor. Kolezyum her ne kadar günümüze ulaşmayı başarsa da yüzyıllar içerisinde gerçekleşen savaşlar ve doğal olaylar nedeniyle hasar gördü. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Kolezyum, Roma İmparatorluğu'nun büyüklüğünü yansıtan bir anıt olarak, tarih ve mimariye ilgi duyan herkes için hayranlık uyandıran bir yer olmaya devam ediyor.

Giriş ücreti

• 18 Euro

Açık olduğu saatler

• 09.00-16.30

Konum Linki

2. Roma Forumu

Antik Roma’nın merkezi olarak kabul edilen ve tüm İmparatorluğa ait kararların açıklandığı bir yer olan Roma Forumu, Roma'nın sosyal, politik ve ticari hayatının merkezi olan büyüleyici bir arkeolojik alanı temsil ediyor. Roma Forumu, Roma İmparatorluğu'nun kuruluşundan itibaren yaklaşık bin yıl boyunca kullanılan bir meydan ve toplantı alanı olarak biliniyor. İmparatorluk döneminde, Roma'nın en önemli siyasi, dini ve ticari etkinlikleri burada gerçekleşiyordu. Forum, antik Roma'nın kent yaşamının merkezi ve kalbi olarak kabul ediliyor. Bu büyüleyici alan, tapınaklar, anıtlar, bazilikalar ve diğer önemli yapılarla dolu.

Roma Forumu'nda, Julius Caesar, Augustus ve diğer Roma imparatorları tarafından inşa edilen birçok etkileyici yapıyı görmek mümkün. Kolezyum gibi UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde kendisine yer bulan Roma Forumu, antik imparatorluk zamanının gücünü ve haşmetini gözler önüne seriyor. Ek olarak arkeolojik kalıntılar, eski yapıların kalıntıları ve kazı çalışmaları, ziyaretçilere antik Roma'nın atmosferini deneyimleme fırsatı sunuyor. Roma Forumu, tarihe ilgi duyanlar, mimari hayranları ve antik medeniyetlere meraklı olanlar için kaçırılmaması gereken bir yer ve Roma’da gezilecek yerler listesinde yer alması gereken bir alan.

Giriş ücreti

• Kolezyum biletine dahil

Açık olduğu saatler

• 09.00-16.30

Konum Linki

3. Pantheon Tapınağı

Pantheon Tapınağı, Roma'nın en ünlü antik yapılarından biri ve dünyanın en iyi korunmuş antik tapınaklarından biri olarak kabul ediliyor. Tarihin her döneminde işlevsel bir şekilde kaldığı için sürekli bakım göre Pantheon, bu nedenle tüm Antik Roma dönemindeki eserler içerisinde en iyi şekilde korunan yapı olarak kalmayı başardı. Bu etkileyici yapının en dikkat çekici özelliklerinden biri kubbesi olarak biliniyor. Yapıldığı dönemde dünyanın en büyük kubbelerinden birisi olan bu yapı yaklaşık olarak 43 metre çapında olan bu kubbe, yüzyıllardır mühendisler ve mimarlar için bir ilham kaynağı olmayı sürdürüyor. Kubbe ortasındaki büyük bir açıklık sayesinde içeriyi aydınlatıyor. Bu da içeriye güneş ışığının ve yağmurun girmesini sağlıyor.

Bu olağanüstü mimari detay, binlerce yıl önceki zekânın ve becerinin bir kanıtı olarak görülüyor. Pantheon Tapınağının içi de kubbesi kadar büyüleyici bir ortam sunuyor. Büyük bir mermer zemin, heykeller ve sütunlarla süslenmiş duvarlar, ziyaretçilere antik Roma'nın ihtişamlı dönemini hatırlatıyor. Tapınak, Roma İmparatorluğu'nun en önemli dini ve kültürel merkezlerinden biri olarak kullanıldı. Roma tarihinde önemli bir yere sahip olan Pantheon, bugün halen daha ilk günkü ihtişamı ile ayakta durmaya devam ediyor.

Giriş ücreti

• 5 Euro

Açık olduğu saatler

• 09.00-18.30

Konum Linki

4. Circus Maximus

Antik Roma döneminden günümüze kalan ve bugün milyonlarca turisti ağırlayan önemli noktalardan birisi olan Circus Maximus, o dönem hipodrom ve kültürel aktivitelerin yapıldığı önemli bir nokta olarak önem kazandı. Circus Maximus, M.Ö. 6. yüzyılda inşa edildi. Roma İmparatorluğu döneminde birçok kez tadilat gören ve genişletilen bu yapı halkın eğlence ihtiyaçlarını karşılayan önemli bir yer olarak görülüyor. Burada gerçekleştirilen etkinlikler arasında at yarışları, dövüşler ve açık hava eğlenceleri bulunuyor. Circus Maximus, yaklaşık 250 bin kişiyi ağırlayabilecek büyüklükteydi ve uzunluğu yaklaşık 600 metreydi. İmparatorluk döneminde, hipodromun etrafında heykeller, anıtlar ve diğer süslemeler yer alıyordu. Ayrıca, sütunlar ve tribünlerle çevrili bir yarış pisti de mevcuttu.

Bugün, Circus Maximus, antik Roma'nın kalıntılarına ev sahipliği yapan bir yer haline geldi. Ziyaretçiler, hipodromun eski yapısını, tribünlerin kalıntılarını görebilir ve antik Roma'nın atmosferini deneyimleyebilir. Ayrıca, hipodromun yakınında bulunan ve tarihi ile ilgili bilgiler sunan bir ziyaretçi merkezi de mevcut. Roma’da gezilecek yerler arasına Circus Maximus’u mutlaka eklemelisiniz.

Giriş ücreti

• Yeşil alan kısmı ücretsiz

• İçeri giriş 5 euro

Açık olduğu saatler

• 09.30-16.30

• 09.30-19.00 (mart ve ekim ayları arasında)

• 09.30-14.00 (24 ve 31 aralıkta)

• Pazartesi günleri, 25 Aralık, 1 Ocak ve 1 Mayıs tarihlerinde kapalı

Konum Linki

5. Trevi Çeşmesi

En güzel İtalya şehirleri arasında Roma ilk sırada geliyor. İşte o nedenlerden biri de Trevi Çeşmesi. Roma’nın en ünlü yerlerinden birisi olan ve her yıl birçok turistin ilgisini çeken Trevi Çeşmesi ya da İtalyanca adı ile Fontana di Trevi, kentin Trevi semtinde bulunuyor. İtalyan mimar Nicola Salvi tarafından yapılan çeşme 18. yüzyıl içerisinde inşa edildi. Günümüz dünyasında Aşk Çeşmesi olarak da bilinen bu yer özellikle romantik anlar yaşamak isteyenlerin tercih ettiği bir nokta. Trevi Çeşmesi, büyüklüğü ve gösterişli tasarımıyla dikkat çekiyor. Çeşmenin merkezinde, deniz tanrısı Neptün'ün heykeli bulunuyor. Neptün, bir at arabasının üzerinde otururken, çeşmenin suyunu kontrol ediyor.

Çeşmenin etrafı, çeşitli mitolojik figürler ve süslemelerle dolu olması dikkat çekici unsurlar arasında yer alıyor. Mermer heykeller, kabartmalar ve sütunlar, çeşmeyi çevreleyen duvarları süsler. Çeşmenin suyu, Roma'nın antik su yollarından biri olan Acqua Virgio su kemeri üzerinden gelir. Trevi Çeşmesi denilince filmlere de konu olan dilek dileme olayı akıllara gelir. Geleneksel olarak, ziyaretçiler sağ elinde bir bozuk para tutar ve çeşmenin suyuna atar. Böylece kişi tekrar Roma'ya dönecek ve dileği gerçekleşecek. Çeşmenin gece ışıklandırması, romantik bir atmosfer yaratıyor. Özellikle yaz aylarında, çeşme çevresi turistlerle dolup taşıyor. Trevi Çeşmesi, aynı zamanda birçok film ve müzik videosuna da ilham kaynağı oldu. Ziyaretçiler, çeşmenin görkemini ve güzelliğini hayranlıkla izleyebilir, dileklerini dile getirebilir ve Roma'nın büyüleyici atmosferini deneyimleyebilir.

Konum Linki

6. Domitian Stadyumu

Roma’nın imparatorluk döneminde yaptırılan Domitian Stadyumu, milattan sonra ilk yüzyılın sonlarına doğru 80 yılında tamamlandı. İmparator Titus Flavius ​​Domitianus tarafından Roma halkına hediye olarak yaptırılan bu eşsiz yer antik Roma'nın önemli ve etkileyici yapıları arasında yer almayı sürdürüyor. İmparatorluk döneminde spor etkinliklerinin düzenlendiği ve seyircilerin keyifli zaman geçirdiği bir mekan olarak hizmet veren stadyum, İmparatorluğun ihtişamını ve gücünü yansıtan bir mimari şaheser olarak görülüyor. 275 metre uzunluğunda ve 106 metre genişliğindeki bu stadyum, yaklaşık 30 bin izleyiciyi ağırlayacak kapasitede olması ile o dönemin en büyük stadyumları arasında yer aldı. Çok çeşitli spor müsabakalarına ev sahipliği yapan Domitian Stadyumu, gladyatör dövüşleri, at yarışları ve gösterilerin düzenlendiği bir alandı.

Güncel fiyatlar

• 9 Euro

Açık olduğu saatler

• 10.00-18.15

Konum Linki

7. Domus Aurea

Roma’nın Jül Sezar’dan sonra en ünlü imparatoru olmayı başaran Nero tarafından yaptırılan ve yaklaşık olarak 2 kilometrekarelik bir alanı kaplayan Domus Aurea ya da Türkçe ismi ile Altın Saray, büyük Roma yangını sonrasında Esquiline Tepesi’nin eteklerinde aristokratların yanan evlerinin yerine yaptırıldı. Antik Roma’nın en lüks sarayı olarak görülen bu yerde 300’den fazla oda bulunuyordu. Odaların hiçbirinde uyumak için bölüm bulunmadığından genellikle eğlence için kullanıldığı düşüncesi ortaya çıktı. Nero’nun ölümü sonrasında bakım masraflarının altından kalkamayan gelen imparatorlar burayı gömmeye karar verdi. 15. yüzyıla kadar toprağın altında kalan ve unutulan bu yer tesadüf eseri Romalı bir gencin küçük bir delikten içeri düşmesi sonrasında keşfedildi ve o dönemdeki kent sanatçılarının ilgisini çekti. Domus Aurea, Roma İmparatorluğu'nun sanatsal ve mimari açıdan en önemli yapılarından birisi olarak görülüyor. İmparator Nero, bu sarayı kendisi için özel olarak inşa ettirdi. Sarayın içindeki dekorasyon ve sanat eserleri, dönemin en yetenekli sanatçıları tarafından tasarlandı. Uzun süre toprağın altında kaldığı için bazı bölümleri hasar gören Altın Saray, bugün ziyaretçilerine o günlerin ihtişamını yansıtmaya devam ediyor.

Güncel fiyatlar

• 19 Euro

Açık olduğu saatler

• 09.15-17.15

Konum Linki

8. Caracalla Banyoları

Antik Roma’nın en büyük kaplıcalarından birisi olan Caracalla Banyoları, Diocletianus Hamamlarından imparatorluğun ikinci büyük tesisi olarak biliniyor. Kolezyum gibi baba ve oğul yapısı olan banyolar, 206 yılında İmparator Septimius döneminde inşasına başlanmış, ancak 212 yılında oğlu Caracalla döneminde tamamlanmış bir yapı. 30 dönümlük bir alan üzerine inşa edilen bu eşsiz eser, Roma İmparatorluğu'nun sosyal ve kültürel hayatının önemli bir parçası olarak görülüyordu. Caracalla Banyoları, geniş bir alana yayılan büyük bir kompleks yapı olduğu için imparatorluğun en zengin ve güçlü kişileri buraya gelir, temizlenir, spor yapar ve dinlenirdi. Banyolar, sıcak ve soğuk su havuzları, terleme odaları, egzersiz alanları, masaj odaları ve dinlenme alanları gibi birçok bölümden oluşuyor. Roma İmparatorluğu'nun kültürel ve sanatsal mirasının önemli bir parçası olan Caracalla Banyoları, Roma'nın lüks yaşam tarzını ve yüksek teknolojiye sahip termal banyoların önemini gösteriyor. Mimarisi ve dekorasyonu oldukça etkileyici olan banyolar, sütunlar ve kemerler ile süslenmiş dış cephe, büyük tonozlu tavanlar, mermer süslemeler, mozaikler ve heykeller ile süslü bir mekan. Roma gezilerinizde Caracalla Banyolarını mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Güncel fiyatlar

• 10 Euro

Açık olduğu saatler

• 1 Ocak'tan 28 Şubat'a kadar: 9.30-16.30

• 1 - 26 Mart: 9.00-17.30

• 27 Mart'tan 31 Ağustos'a kadar: 9.00-19.15

• 1 Eylül - 30 Eylül: 09:00 - 19:00

• 1 Ekim'den Ekim ayının son Cumartesi gününe kadar: 09.00-18.30

• Ekim ayının son Pazar gününden 31 Aralık'a kadar: 09:00 - 16:30

Konum Linki

9. İspanyol Meydanı

İspanyol Meydanı, Roma, İtalya'nın en ünlü meydanlarından birisi. İtalyanca adı "Piazza di Spagna" olan bu meydan, İspanyol Merdivenleri'nin hemen yanı başında bulunması ile ünlü. Meydan kurulduğu dönem içerisinde Fransızların yoğun yaşamasından dolayı buraya öncelikle Fransız Meydanı adı verildi. Ancak daha sonra meydana açılan İspanyol Büyükelçiliği sebebiyle burasının adı da İspanyol Meydanı olarak değişti ve günümüze kadar böyle geldi. Meydanın ortasında yer alan çeşme ve heykeller, ziyaretçileri etkileyen güzellikler arasında yer alıyor. Burada dolaşırken, Roma'nın tarihini ve kültürünü hissedebilirsiniz. Meydan aynı zamanda moda ve alışveriş tutkunları için de cazip bir nokta. Ünlü markaların mağazalarını burada bulabilirsiniz. Ayrıca, İspanyol Merdivenleri de meydana yakın bir yerde konumlanıyor. Bu merdivenler, Roma'nın en ünlü merdivenleri arasında sayılıyor ve ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. İspanyol Meydanı, her mevsim ziyaret edilebilen bir alan olması ile öne çıkıyor. Bu keyifli atmosferi yaşamak için Roma uçak bileti bakmaya başlamalısınız.

Konum Linki

10. Aziz Petrus Meydanı

Roma şehri içerisinde yer alan ayrı bir ülke konumunda olan Vatikan’da da görülmeye değer birçok yer bulunuyor. Bunlar içerisinde en ünlü nokta zaman zaman ayinlerinde yapıldığı Aziz Petrus Meydanı. St. Peter Bazilikasının hemen önünde yer alan meydan, Roma'nın Borgo semtinin batısında bulunan Vatikan Şehri'nin tam kalbinde bulunuyor. Aziz Petrus Meydanı, tarihi ve dini önemiyle dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri cezbeden bir yer olarak öne çıkıyor. Meydanın ortasında, antik Mısır'dan getirilen bir dikilitaş olan Obelisk dikkat çekiyor. Obelisk, 25.5 metre yüksekliğinde olup, üzerindeki işlemeler ile göz alıcı bir güzellikle karşınıza çıkıyor. Meydanın etrafında, heykellerle süslenmiş kolonatlar yer alır. Bu kolonatlar, meydanı çevreleyen iki kollu bir yapı oluşturur ve ziyaretçilere görsel bir şölen sunar. Aziz Petrus Meydanı, Katolik Kilisesi'nin önemli dini törenlerine ev sahipliği yapar. Papa'nın seçildiği konklavlar, burada gerçekleştirilir. Bu olay gerçekleştiğinde binlerce kişi bu olayı izlemek için meydana akın eder ve bu tarihi anlara tanıklık etmeye çalışır. Roma’ya geldiğinizde Vatikan’daki Aziz Petrus Meydanı’na ve çevresindeki tarihi mekanlara uğramayı sakın unutmayın.

Açık olduğu saatler

• Yaz Dönemi 07.00-19.00

• Kış Dönemi 07.00-18.30

Konum Linki

11. Aziz Petrus Bazilikası

Aziz Petrus Bazilikası, Vatikan şehrinde bulunan ve Hristiyanlığın en önemli kiliselerinden birisi olarak görülüyor. Hz. İsa’nın havarilerinden birisi olan ve aynı zamanda ilk Papa unvanını alan Aziz Petrus anısına yapıldı ve ona adandı. Bazilika, Roma'nın siluetindeki en etkileyici yapılarından biri olarak öne çıkıyor. Aziz Petrus Bazilikası, 23 bin metrekarelik bir alana yayılmış ve 60 bin kişilik bir kapasiteye sahip oldukça büyük bir mekan olarak biliniyor. İhtişamlı kubbesi ve görkemli iç mekanıyla ziyaretçilerini büyülerken, mermer zeminli geniş bir iç mekan da birçok kişinin ilgisini çekiyor. Bazilika, mermer zeminli geniş bir iç mekana sahip ve 11 şapel, 45 sunak ve birçok değerli sanat eserine ev sahipliği yapıyor. Bazilikanın içinde yer alan Michelangelo'nun ünlü "Pieta" heykeli, ziyaretçilerin dikkatini çeken önemli bir eser. Ayrıca, bazilikanın çeşitli bölümlerinde bulunan freskler, mozaikler ve heykeller de sanatseverler için dikkat çekici özellik haline gelebiliyor. Aziz Petrus Bazilikasının önünde geniş bir meydan olan Aziz Petrus Meydanı yer alıyor. Bazilika, Katolik Kilisesi'nin en önemli dini törenlerine ev sahipliği yapması ile ünlü bir yer. Papa'nın seçildiği konklavlar burada gerçekleştiriliyor ve binlerce kişi bu olayı izlemek için meydana akın ediyor.

Açık olduğu saatler

• Yaz Dönemi 07:00 –19:00

• Kış Dönemi 07:00 –18:00

Konum Linki

12. Vatikan Müzeleri

Vatikan Müzeleri, Vatikan Şehrinde bulunan ve dünyanın en ünlü müzelerinden birisi olan etkileyici mekanlar olarak biliniyor. Bu müzelerde Katolik Kilisesi ve papalık tarafından yüzyıllar boyunca biriktirilen muazzam koleksiyonlar sergileniyor. Roma'nın en ünlü heykellerinden ve Rönesans sanatının en önemli başyapıtlarından bazılarını içeriyor. Müzelerde vakit geçirmeyi seven ve tarihin önemli dönemlerine tanıklık etmek isteyen kişiler bu mekanlara akın ediyor. Sergilenen eserler arasında antik Roma dönemine ait heykeller, freskler, mozaikler, tablolar ve değerli el yazmaları bulunuyor. Bunların arasında Michelangelo'nun ünlü Sistine Şapeli tavan freski ve Rafael'in Odaları freskleri de yer alıyor. Vatikan Müzelerinin en ünlü bölümlerinden biri olan Sistine Şapeli, ziyaretçileri büyüleyen bir güzelliğe sahip olduğu için önemli duraklar arasında yer alıyor. Bu muhteşem şapelde, Michelangelo'nun yaratıcılığını yansıtan eşsiz freskler yer alıyor. Müzelerin diğer önemli bölümleri arasında Pio Clementino Müzesi, Gregorius Müzesi, Etnografya Müzesi ve Mısır Müzesi bulunuyor.

Güncel fiyatlar

• 17 Euro

• Her ayın son pazar günü 14.00’e kadar ücretsiz.

Açık olduğu saatler

• 08.30–18.30

• Pazar günleri kapalı

Konum Linki

13. Sistine Şapeli

Vatikan Müzeler’nin içerisinde yer alan Sistine Şapeli, Vatikan Şehrindeki en önemli mekanlar arasında sayılıyor. Şapelin adı, 1477 ile 1480 yılları arasında inşa ettiren Papa Sixtus IV'ten geliyor. Sistine Şapeli, Rönesans döneminin en önemli eserlerinden biri olarak kabul ediliyor. Şapelin en ünlü özelliği, Michelangelo'nun tavan freskleri ve Son Yargı tablosunun burada bulunması. Michelangelo, 1508 ile 1512 yılları arasında tavanı boyamak için büyük bir emek harcadı. Tavan freskleri, İncil'in hikayelerini ve dini figürleri canlı renklerle ve detaylarla betimliyor ve görenleri adeta büyülüyor. Bu eserler, yaratıcılığı ve ustalığıyla dünya çapında ün kazandı. Sistine Şapeli'nin iç mekanı da son derece dikkat çekici özelliklere sahip. Şapeldeki duvarlar, önemli dini sahneleri ve figürleri içeren fresklerle süslendiği için birçok turistin görmek istediği bir yer haline dönüştü. Ayrıca, şapelin zeminindeki mozaikler ve değerli sanat eserleri de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Mekan, Katolik Kilisesi'nin önemli dini törenlerine ev sahipliği yapması dolayısıyla da önem kazanıyor. Ayrıca, şapelde özel ayinler ve müzik performansları düzenleniyor. Sistine Şapeli, ziyaretçilerine büyüleyici bir deneyim sunuyor. Şapelin tarihi ve sanatsal önemi, Michelangelo'nun freskleri ve etkileyici atmosferiyle her yıl milyonlarca turisti cezbediyor.

Güncel fiyatlar

• Vatikan Müzeleri için alınan bilete dahil.

Açık olduğu saatler

• 09.00-16.00

Konum Linki

14. Borghese Galerisi

Roma’ya gittiğinizde birçok dönemin sanat anlayışına da bakabilirsiniz. Sanat anlayışlarını inceleyebileceğiniz yerlerden birisi de Borghese Galerisi, içerisinde birçok ünlü eseri barındırıyor. Bernini’nin ünlü heykelleri Persephone’nin Kaçırılışı, Davud Heykeli, Apollon ve Daphne, Aeneas ve Ankhises burada sergileniyor. Bunun yanı sıra ünlü İtalyan ressam Caravaggio’nun bazı eserleri de Borghese Galerisi içerisinde meraklısına kapılarını açıyor. Galeride Canova ve Raphael gibi sanatçıların eserlerini de görebilirsiniz. Galerideki eserler arasında antik heykeller, heykeller, resimler ve mobilyalar bulunuyor.

Güncel fiyatlar

• 27 Euro

Açık olduğu saatler

• 09.00-19.00

• Pazartesi günleri kapalı

Konum Linki

15. Villa Farnesina

Villa Farnesina, Roma'nın Trastevere bölgesinde bulunan ve Rönesans döneminde inşa edilmiş önemli bir yer olarak biliniyor. O dönemki Papa’nın bankeri olan Sienalı Agostino Chigi, bu villanın inşası için önemli bir yatırım yaptı. Günümüz dünyasında sanat faaliyetleri için kullanılan Villa Farnesina, bu açıdan önemli yerlerin başında geliyor. İç mekanları, Rönesans döneminin ünlü ressamı Raphael tarafından süslendi. Özellikle "Galatea'nın Zaferi" ve " Cupid ve Psyche " gibi yapıtlar, ziyaretçileri bugün dahi büyülüyor. Villa Farnesina, Rönesans döneminin büyüleyici bir örneği olarak kabul ediliyor. Tarihi ve sanatsal değeriyle Roma'daki turistlerin ve sanatseverlerin ilgisini çeken önemli bir mekan olması da burayı ilgi çekici kılıyor. Villa Farnesina'yı ziyaret ederek, Rönesans döneminin büyüleyici atmosferini deneyimleyebilir ve Raphael'in eşsiz eserlerini keşfedebilirsiniz.

Güncel fiyatlar

• 12 Euro

Açık olduğu saatler

• 09.00-14.00

• Ayın ikinci Pazar günü sabah 9'dan akşam 5'e kadar

• Pazar günleri kapalı

Konum Linki

16. MAXXI Ulusal Müzesi

Roma’da yalnızca antik çağ ve orta çağ eserlerini değil modern sanat eserlerini de gözlemleyebileceğiniz bir mekan olan MAXXI Ulusal Müzesi, İtalyan Kültürel Miras Bakanlığı tarafından oluşturuldu. MAXXI, 21. yüzyıl sanatı ve mimarisine odaklanan ulusal bir müze olması ile öne çıkıyor. Müze binası, ünlü mimar Zaha Hadid tarafından tasarlandı. Modern ve çağdaş bir tarza sahip olan bina, dikkat çekici bir mimari şaheser olarak görülüyor. Müzede, çağdaş sanat eserlerinin yanı sıra mimari projeler, enstalasyonlar ve performans sanatı gibi farklı disiplinlerden eserler de yer alıyor. MAXXI Ulusal Müzesi, çeşitli sergiler, etkinlikler ve etkinliklerle dolu bir programı ziyaretçileri ile buluşturuyor. Bu sayede ziyaretçiler, sanatın farklı alanlarına dair geniş bir perspektif kazanabiliyor. Müzenin içinde ve dışında geniş alanlar bulunuyor. Ziyaretçiler, sergileri gezerken ve müzenin çevresinde dolaşırken sanat ve mimarinin keyfini çıkarabilirler. Ayrıca, müzenin restoranı ve kitabevi gibi olanakları da misafirlerin ilgisine sunuluyor. MAXXI Ulusal Müzesi, sanatseverler, mimarlık meraklıları ve kültür tutkunları için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir mekan. İtalya'nın çağdaş sanat ve mimari sahnesini keşfetmek isteyen herkes için ilham verici bir deneyim sunuyor.

Güncel fiyatlar

• 12 Euro

Açık olduğu saatler

• 11.00-19.00

• Pazartesi günü kapalı

Konum Linki

17. Galleria Nazionale d'Arte Antica

Barberini Sarayı'ndaki Ulusal Antik Sanat Galerisi, Roma’nın önemli mekanları arasında yer alıyor. Roma'nın en önemli eski tablo koleksiyonuna ev sahipliği yapmakta olan ve genellikle 1800'den önceki eserleri içeren galeri, Palazzo Barberini ve Palazzo Corsini olmak üzere iki farklı mekanda misafirlerini ağırlıyor. Barberini Sarayı, 17. yüzyılda inşa edilen ve Barberini ailesine ait olan bir saray. Sarayın içinde, koleksiyoner ve entelektüel Francesco Barberini tarafından toplanan 60 bin ciltlik bir kitap ve 10 bin el yazması bulunuyor. Bu etkileyici saray, tarih ve mimari açısından İtalyan tarihinde önemli bir yere sahip. Ulusal Antik Sanat Galerisi, ziyaretçilere Roma'nın zengin sanat tarihini keşfetme fırsatı sunuyor. Galerideki eserler arasında Raffaello, Caravaggio, Bernini ve Titian gibi ünlü sanatçıların eserleri bulunuyor. Ayrıca, galerinin içindeki güzel freskler ve heykeller de dikkat çekici bir başka detay.

Güncel fiyatlar

• 13 Euro

Açık olduğu saatler

• 10.00-19.00

• Pazartesi kapalı

Konum Linki

18. Kapitolin Müzesi

Kapitolin Müzesi, gezi durağınız Roma’da gitmeniz gereken müzelerden birisi. Kentin yedi tepesinden birisi olan Capitol Tepesi üzerinde yer alan ve muhteşem bir koleksiyona ev sahipliği yapan mekan, antik Roma dönemine ait birçok eseri misafirleri ile buluşturuyor. Dünyanın ilk müzesi olarak kabul edilen ve 1734 yılında kurulan müze, Roma'nın tarihini ve sanatını keşfetme fırsatı sunuyor. Müzelerin koleksiyonunda, heykeller, freskler, mozaikler, antik Roma paraları ve diğer arkeolojik buluntular gibi çeşitli eserler bulunuyor. Kapitolin Müzesi'nin en ünlü eserlerinden biri, Roma'nın sembolü haline gelmiş olan "Capitoline Venüsü" ve "Marcus Aurelius Heykeli" de yer alıyor. Bu eserler, antik Roma sanatının en iyi örnekleri arasında konumlanıyor. Kapitolin Müzesi, Michelangelo tarafından tasarlanan ve Roma'nın en önemli meydanlarından biri olan Piazza del Campidoglio'ya bakan bir bina içinde bulunuyor. Bu da ziyaretçilere muhteşem bir manzara sunduğu anlamına geliyor.

Güncel fiyatlar

• 17 Euro

Açık olduğu saatler

• 09.30-19.30

Konum Linki

19. Mortemartini Santrali Müzesi

Montemartini Santrali Müzesi, eski bir elektrik santralinin müzeye çevrilmesi ile ortaya çıktı. 1997 yılında "Makineler ve Tanrılar" adlı bir sergiyle hayata geçirilen müzede antik döneme ait birçok eser sergileniyor. Daha önce depolarda tutulan ve sergilenemeyen eserlerin bu elektrik santrali içerisindeki galerilerde ilgilisi ile buluşması gerçekleşiyor. Montemartini Santrali Müzesi, eserlerin sergilendiği mekanın kendisiyle de dikkat çekiyor. Kullanıldığı dönemde aktif olan paneller ve şalterler halen daha yerinde duruyor ve geçmiş ile geleceğin bir arada sunumu yapılıyor. Müzede meraklısına sergilenen eserler arasında Yunan ve Roma tanrı ve tanrıçalarının heykelleri, büstleri ve frizleri bulunuyor. Montemartini Santrali Müzesi, sanat ve tarih meraklıları için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer. Burada, antik döneme ait sanat eserlerini keşfedebilir ve Roma'nın zengin kültürel mirasını yakından görebilirsiniz.

Güncel fiyatlar

• 7,5 Euro

Açık olduğu saatler

• 09.00-19.00

Konum Linki

20. Palazzo Altemps

Palazzo Altemps, Roma, İtalya'da bulunan Museo Nazionale Romano'nun bir parçası olan tarihi bir saray. Bu görkemli yapı, Rönesans dönemine ait birçok sanat eserini ve antik eserleri barındırıyor. Bu tarihi saray, ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunuyor. İçerisindeki galeriler, antik Roma dönemine ait değerli heykeller, mozaikler ve diğer arkeolojik eserlerle dolu bir yer. Sarayın çeşitli odalarında, ünlü eserler arasında "Ludovisi Sarcophagus" ve "Boncompagni Ludovisi Throne" gibi önemli eserler sergileniyor. Ayrıca, sarayın zarif avluları ve bahçeleri de keşfedilmeye değer mekanlar arasında yer alıyor. Palazzo Altemps, antik Roma dönemine ait sanatsal ve kültürel mirası keşfetmek isteyen ziyaretçiler için ideal bir yer olarak öne çıkıyor. Sarayın içindeki kütüphane, önemli bir koleksiyona sahip ve araştırmacılar ve sanatseverler için büyük bir ilgi odağı olmaya devam ediyor. Palazzo Altemps, Roma'nın zengin tarihini ve sanatını keşfetmek isteyen herkese ilham verici bir deneyim sunuyor. Bu görkemli saray, benzersiz eserleri ve etkileyici atmosferiyle ziyaretçileri büyülüyor.

Güncel fiyatlar

• 10 Euro

Açık olduğu saatler

• 09.30-19.30

• Pazartesi kapalı

Konum Linki

21. Navona Meydanı

Navona Meydanı, Roma’da bulunan en önemli yerlerden birisi olarak biliniyor. Domatianus Stadyumu olarak bilinen yerin alanına yapılmış ve buranın açık alanını oluşturmuş. 1. Yüzyıl içerisinde yapılan Navona Meydanı, döneminin en önemli yerlerinden birisi haline geldi. Antik Romalılar, buraya agones yarışmalarını izlemek için gelirlerdi ve bu nedenle "Circus Agonalis" olarak bilinirdi. Navona Meydanı her daim büyüleyici bir yer olmayı başardı. Meydanın ortasında, Bernini'ye ait ünlü Dört Nehir Çeşmesi’nin bulunması da meydanı ciddi anlamda etkileyici kılıyor. Bu çeşme, dört kıtayı temsil eden dört nehir tanrısını tasvir eder. Bu nehirler Nil, Ganges, Tiber ve Rio de la Plata olarak biliniyor. Çeşmenin detayları ve heykelleri görenleri hayrete düşürüyor. Meydanın etrafında, tarihi binalar ve kafe ve restoranlarla dolu dar sokaklar bulunuyor. Bu sokaklarda dolaşırken, Roma'nın tarihini ve kültürünü hissedebilirsiniz. Navona Meydanı aynı zamanda sokak sanatçıları, müzisyenler ve satıcılar için bir buluşma noktası olduğu için canlı atmosferiyle ziyaretçileri etkiliyor. Navona Meydanı, gece ve gündüz ziyaret edilebilen bir yer. Gündüzleri çevredeki kafelerde oturabilir veya tarihi binaları keşfedebilirsiniz. Gece ise meydanın aydınlatmasıyla romantik bir atmosfer oluşur. Meydanın etrafındaki restoranlarda lezzetli İtalyan yemeklerinin tadını çıkarabilirsiniz. Tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dolu olan bu meydan, Roma'nın ruhunu ve güzelliğini yansıtıyor.

Konum Linki

22. Capitol Tepesi

Roma’nın yedi tepesi arasında en yüksek olan Capitol Tepesi, Roma Forumu ile Campus Martius arasında kalan noktada yer alıyor. Capitol Tepesi birçok antik yapıyı barındırsa da bunların bazıları etrafında Ortaçağ döneminde yapılan eserlerle örtülmüş vaziyette bulunuyor. Antik Roma'nın politik ve dini merkezi olan tepenin zirvesinde, Marcus Aurelius Heykelinin yer aldığı Capitoline Meydanı bulunuyor. Bu meydan, Roma İmparatorluğu'nun en önemli tapınaklarından biri olan Jüpiter Tapınağına ev sahipliği yaptı. Roma'nın en eski müzelerinden biri olan ve kent tarihi hakkında bilgi veren Kapitolin Müzesi de burada yer alıyor. Müzeler, Roma İmparatorluğu dönemine ait birçok değerli eseri içinde barındırması açısından oldukça önemli. Antik heykeller, Roma dönemine ait mozaikler, freskler ve diğer sanat eserleri, ziyaretçilerin antik Roma'nın sanatsal zenginliğini keşfetmelerini sağlıyor. Capitol Tepesi Ortaçağ ile birlikte eski görkemini ve ihtişamını yitirmiş ve terk edilmiş. Ancak Yeniçağ ile birlikte ünlü sanatçı Michelangelo buraya çıkılabilmesi için merdiven tasarlamış ve bugün dahi oraya çıkarken bu yolu kullanıyoruz. Capitol Tepesi, Roma tarihine ve kültürüne ilgi duyan herkes için mutlaka görülmeye değer bir yer olmaya devam ediyor.

Konum Linki

23. Piazza Venezia

Piazza Venezia, Roma'nın en merkezi bir noktasında yer alan bir meydanı. Via dei Fori Imperiali ve Via del Corso gibi birçok ana yolun kesiştiği noktada konumlanan meydan bu açıdan da önemli bir yere oturuyor. Bu özelliği nedeniyle kentin en çok turist ağırlayan bölgeleri arasında yer alıyor. Piazza Venezia, o dönem farklı bir devlet olan Venedik’in büyükelçiliğinin bulunduğu bölge olması nedeniyle bu isim ile anılmaya başladı. Piazza Venezia, tarihi ve mimari açıdan büyüleyici bir alan. İhtişamlı mimarisi, karmaşık freskleri ve zengin tarihi ile biliniyor. Meydanın etrafında, birçok turistik cazibe merkezi bulunuyor. Roma Forumu ve Capitol Tepesi gibi önemli turistik yerlere yakın olması, Piazza Venezia'yı ziyaretçiler için ideal bir başlangıç noktası haline getiriyor. Piazza Venezia, Roma'nın kalbinde yer aldığı için ulaşım açısından da oldukça uygun bir konum bulunuyor. Birçok otobüs hattı ve tramvay hattı meydana ulaşım için kullanılabilir. Ayrıca, meydana yakın bir konumda bulunan Roma Termini Tren İstasyonu, şehir içi ve şehirlerarası seyahatler için kolaylık sağlar.

Konum Linki

24. Campo de' Fiori

Roma meydanları ile ünlü bir kent. Campo de' Fiori de Roma'nın en ünlü meydanları arasında sayılıyor. İtalyanca adıyla "Campo de' Fiori", Türkçede "Çiçekler Meydanı" anlamına geliyor. Bu meydan, Piazza Navona'nın güneyinde, Parione ve Regola semtlerinin arasında konumlanıyor. Meydanın tarihi, Orta Çağa kadar uzanıyor. O dönemde, meydanın etrafında çiçekçiler ve baharat satıcıları bulunurdu. Günümüzde ise meydan, ünlü bir pazar yeri olarak biliniyor. Her sabah erken saatlerde açılan pazarda, taze meyve, sebze, çiçekler ve diğer yerel ürünler satılıyor. Bu renkli ve canlı pazar, yerli halkın ve turistlerin ilgisini çekiyor. Campo de' Fiori'nin merkezinde, Giordano Bruno anıtı gidenlerin dikkatini çekiyor. 16. yüzyılda yaşamış olan bilim insanı Giordano Bruno, o dönem engizisyon mahkemesi tarafından suçlu bulunmuş ve bu meydanda idam edilmiş. Bruno’nun anısını yaşatmak için de buraya onun anıt dikilmiş. Ayrıca, meydanın çevresindeki dar sokaklarda gezintiye çıkabilir ve geleneksel İtalyan lezzetlerini deneyimleyebilirsiniz.

Konum Linki

25. Popolo Meydanı

Popolo Meydanı, Roma’nın bir başka cazibe merkezi olan ünlü meydanlarından birisi. Sözlük anlamı “Halk Meydanı” olarak biliniyor. Meydanın tarihi, popüler bir turistik yer olan Santa Maria del Popolo Kilisesine dayanıyor. Meydanın ortasında yer alan bu kilise, meydana adını veren kavak (populus) ağaçlarından esinlenerek inşa edildi. Popolo Meydanı, Roma kenti için tarihi ve kültürel açıdan büyük bir öneme sahip yer. Ayrıca, meydanın yakınında bulunan Villa Borghese Parkı'na da bir yürüyüş yapabilir ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Popolo Meydanı, ulaşım açısından da oldukça uygun bir konumda yer alıyor. Birçok otobüs hattı ve tramvay hattı meydana ulaşım sağlıyor. Ayrıca, meydana yakın bir konumda bulunan Roma Termini Tren İstasyonu, şehir içi ve şehirlerarası seyahatler için kullanılabilir. Popolo Meydanı, Roma'nın tarihini ve kültürünü keşfetmek isteyen ziyaretçiler için ideal bir nokta. Eşsiz mimarisi, tarihi yapıları ve canlı atmosferiyle Popolo Meydanı, unutulmaz bir deneyim yaşamanızı sağlıyor.

Konum Linki

26. Rotonda Meydanı

Roma’nın en ünlü noktalarından birisi olan Pantheon’un önünde bulunan meydanın adı olan Rotonda Meydanı, adını Pantheon'un gayri resmi adı olan Santa Maria Rotonda Kilisesinden alıyor. Roma’nın geçmişine yönelik önemli bir yere sahip olan meydan, milyonlarca turist tarafından ziyaret ediliyor. Meydanın merkezinde, Fontana del Pantheon adı verilen bir çeşme bulunuyor. Bu çeşmenin üzerinde ise Mısır obeliski (dikilitaş) yer alıyor. Çeşme ve obelisk, meydanın en dikkat çekici özellikleri arasında bulunuyor.Piazza della Rotonda, turistlerin ve yerli halkın sıkça ziyaret ettiği bir noktalar arasında bulunuyor. Her gün birçok turist, Pantheon'un önünde bu meydanda buluşup meydanın canlılığı ve güzelliğini hissediyor. Piazza della Rotonda, Roma'nın tarihini ve kültürünü hissetmek isteyen herkes için mutlaka görülmesi gereken bir yer. Tarihi yapıları, çeşmesi ve etkileyici atmosferiyle bu meydan, unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Konum Linki

27. Palatino Tepesi

Roma şehri de İstanbul gibi yedi tepeden oluşuyor. Palatino Tepesi de bu yerlerden birisi olarak kabul ediliyor. Roma mitolojisinde de önemli bir yere sahip olan bu tepe kenti kuran Romulus ve Romus kardeşlerin bir kurt tarafından kurtarılarak beslendiği yer olarak da biliniyor. İki kardeşi evlat edinen çoban da kardeşleri bu tepede bulduğu da anlatılan hikayeler arasında yer alıyor. Palatino, zengin ve krallıkla ilişkilendirilen Romalı aristokratların konutlarına ev sahipliği yaptı. Roma İmparatorluğu'nun en eski yerleşim bölgelerinden biri olarak kabul edilen ve M.Ö. 10. yüzyılda yerleşilmeye başlanan tepede, zamanla imparatorluk sarayları, villalar ve bahçeler inşa ediliyor. Bu yapılar, Roma İmparatorluğu'nun gücünü ve ihtişamını yansıtan göz alıcı mimari örnekleri olarak karşımıza çıkıyor. Tepede bulunan yapılar arasında Domus Augustana, Domus Flavia ve Palatino Müzesi gibi önemli yapılar bulunuyor. Bu yapılar, ziyaretçilere antik Roma'nın lüks yaşamını ve ihtişamını daha yakından inceleme fırsatı sunuyor. Palatino tepesi Roma'nın tarihi ve kültürel mirasını keşfetmek isteyenler için popüler bir turistik mekan. Ziyaretçiler, tepede dolaşabilir, antik kalıntıları inceleyebilir ve Roma İmparatorluğu'nun büyüleyici geçmişine bir yolculuk yapabilirler.

Konum Linki

28. Dört Nehir Çeşmesi

Dört Nehir Çeşmesi, Roma'nın en ünlü ve etkileyici çeşmeleri arasında yer alıyor. İtalyanca adıyla "Fontana dei Quattro Fiumi" olarak bilinen bu çeşme, Roma'nın Piazza Navona meydanında meraklısı ile buluşuyor. Çeşme, ünlü heykeltıraş ve Barok mimarisinin liderlerinden Gian Lorenzo Bernini tarafından 1648-1651 yılları arasında tasarlandı. Dört Nehir Çeşmesi, Amerika, Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarında konumlanan dört büyük ırmağı temsil eden dört heykelden oluşuyor. Bu heykeller, Rio de la Plata, Nil, Ganj ve Tuna nehirlerini simgeliyor. Çeşmenin merkezinde, bu dört heykelin üzerinde yer alan bir obelisk (dikilitaş) yer alıyor. Obeliskin Roma döneminden kalma bir yapı olması, çeşmeye tarihi ve estetik değer katması nedeniyle ayrı bir önemi bulunuyor. Çeşmenin heykelleri ve süslemeleri oldukça detaylı ve etkileyici. Her heykel, temsil ettiği nehrin karakteristik özelliklerini yansıtıyor. Çeşmenin büyüklüğü ve gösterişli tasarımı, ziyaretçileri etkiliyor. Dört Nehir Çeşmesi, turistlerin ve yerli halkın sıkça ziyaret ettiği bir noktalar arasında bulunuyor. Piazza Navona meydanının merkezinde yer aldığı için çeşme, meydanın canlılığını ve güzelliğini tamamlıyor. Ziyaretçiler, çeşmenin etrafında dolaşabilir, heykelleri inceleyebilir ve çeşmenin tarihi ve sanatsal önemini keşfedebilir. Dört Nehir Çeşmesi, Roma'nın tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçası. Ziyaretçiler, çeşmenin büyüleyici güzelliğini ve Bernini'nin ustalığını hayranlıkla izleyebilir.

Konum Linki

29. Barcaccia Çeşmesi

Roma, meydanları ve tarihi eserleri ile olduğu kadar çeşmeleri ile de ünlü bir kent. Barcaccia Çeşmesi de bu noktalar arasında yer alıyor. İspanyol Meydanı’nda bulunan ünlü İspanyol Merdivenleri’nin hemen yanı başında yer alan bu çeşme barok tarzında inşa edildi. 1627 yılında Papa Urban VIII tarafından Pietro Bernini'ye yaptırıldı. Barcaccia Çeşmesi, adını "barca" kelimesinden alıyor. Çünkü çeşme bir teknenin şeklini andırıyor. Çeşmenin tasarımında, batık bir teknenin su çıkışı şeklinde bir motif kullanılmış. Bu tasarım, çeşmeye benzersiz bir görünüm kazandırıyor. Batık gemi görünümü verilmesinin nedeni olarak ise 1598 yılında Tiber Nehri’nin taşması sonucunda meydanın sular altında kalması gösteriliyor. Çeşmenin etrafı, çeşitli süslemeler ve kabartmalarla dolu. Çeşmenin suyu, günümüzde hala akıyor ve ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Ziyaretçiler, çeşmenin etrafında dolaşabilir, heykelleri inceleyebilir ve çeşmenin güzelliğini çıplak gözle görebilir. Barcaccia Çeşmesi, Roma'nın turistik cazibe merkezlerinden birisi olarak biliniyor. Her yıl binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor. Çeşmenin bulunduğu Piazza di Spagna, alışveriş olanakları ve restoranlarıyla da ünlü bir nokta. Ziyaretçiler, çeşmenin yanında dinlenip çevreyi keşfetme şansına da sahip.

Konum Linki

30. Kaplumbağa Çeşmesi

Fontana delle Tartarughe, Türkçe’ye Kaplumbağa Çeşmesi olarak çevriliyor. Roma’nın en fazla ilgi gören çeşmeleri arasında bulunuyor. 1580-1588 yılları arasında yapılan çeşmeye bugünkü adını veren bronz kaplumbağalar 1658 yılında yapılan çalışma sonucunda eklendi. Bu zarif çeşme, Piazza Mattei'de yer alır ve Gian Lorenzo Bernini ve Francesco Borromini gibi dönemin ünlü sanatçılarından esinlenerek inşa edildi. Fontana delle Tartarughe, adını çeşmenin dört genç deniz kızı figürünün taşıdığı dört deniz kaplumbağasından alıyor. Kaplumbağalar, çeşmenin suyunun serinliğini ve hareketini sembolize eder ve bu, çeşmenin etkileyici bir görsel öğesi haline gelir. Çeşme, tarihi ve romantizmi bir araya getiren bir anıt olarak görülüyor. Roma'nın sokaklarında dolaşırken Fontana delle Tartarughe'yi keşfetmek, ziyaretçilere hem tarihi bir eser hem de romantik bir hikaye sunabilir. Çeşme, dönemin genç aşıklarının, aşıklarını suyun serinliği ve kaplumbağaların zarafetiyle etkilemek amacıyla tasarlandığı bir yer olarak ünlü. Günümüzde, bu çeşme, ziyaretçilere sakin bir mola vermek ve Roma'nın tarihi ve sanatsal güzelliklerini daha derinlemesine keşfetmek için harika bir fırsat sunabilir. Fontana delle Tartarughe'nin zarafeti, Roma'nın romantik havasını yansıtıyor ve ziyaretçilere bu büyülü şehrin çekici özünü yakalama fırsatı veriyor.

Konum Linki

31. Via del Corso

Via del Corso, Roma'nın kalbinde yer alan ünlü ve antik bir cadde olarak biliniyor. Bu muhteşem yol, tarihi ve kültürel zenginliği ile büyüleyici bir yolculuk sunuyor. Her gün binlerce yerli ve turist, antik caddeyi keşfetmek için buraya geliyor. Caddenin genel durumu dar sokaklar ve dar kaldırımlar ile tarif edilebilir. Yapıldığı dönemde 10 metrelik genişlik büyük olarak görülse de günümüz dünyasında yalnızca iki şerit anlamına geliyor ve ciddi anlamda dar bir cadde görünümü kazandırıyor. Cadde boyunca yürüdüğünüzde tarihi yapılara, lüks mağazalara ve lezzetli restoranlara rastlayabilirsiniz. Via del Corso, moda tutkunlarının ve alışveriş yapmak isteyenlerin vazgeçilmez bir destinasyonlarından birisi olarak öne çıkıyor. Dünyaca ünlü markaların mağazaları burada bulunuyor ve bu özellik sayesinde cadde son moda ürünleri keşfetmek için ideal bir yer haline geliyor. Ancak bu cadde sadece alışverişle sınırlı değil. Tarihi yapılara ve güzelliklere de ev sahipliği yapıyor. İhtişamlı binaların arasında dolaşırken, Piazza di Spagna'ya, Piazza del Popolo'ya ve Roma'nın diğer ünlü meydanlarına kolayca ulaşabilirsiniz. Akşam saatlerinde Via del Corso, canlı bir atmosfere bürünüyor. Restoranlar ve kafeler geleneksel İtalyan yemekleri sunması ile caddede romantik bir akşam yemeği yiyebiliyorsunuz.

Konum Linki

32. Via Sacra

Via Sacra, aynı zamanda Kutsal Yol olarak da bilinen ünlü bir cadde. Roma'nın önemli noktalarından birisi olan antik Roma Forumu'nda ilerleyen yolun da başlangıcı olarak kabul edilir. Bu cadde, Roma İmparatorluğu'nun zirvesinde, antik Roma'nın en önemli yollarından biriydi. Günümüzde hala büyüleyici bir atmosfer sunması ile ünlü bir yer olmaya devam ediyor. Şu anda, Via Sacra boyunca yürüdüğünüzde, antik Roma'nın ihtişamını hissedebilirsiniz. Her adım, tarihle iç içe geçmiş gibi hissettirebilir. Yol boyunca tarihi kalıntılar, tapınaklar, sütunlar ve anıtlar sizi karşılar. Roma İmparatorluğu'nun büyük zaferleri ve önemli olayları bu cadde üzerinde kutlandı, ve bu nedenle her taş bir hikaye anlatır. Via Sacra'nın sonunda, Roma Forumu'nun zirvesinde bulunan Capitoline Tepesine ulaşabilirsiniz. Burada, Roma'nın eşsiz manzaralarından birini görmek mümkün. Ayrıca, Michelangelo'nun tasarladığı Capitolino Müzesi'ni ziyaret edebilir ve antik Roma dönemine ait nadir eserleri keşfedebilirsiniz. Bu cadde, tarih ve kültür tutkunları için bir hazine değeri taşıyor. Via Sacra, antik Roma'nın büyüklüğünü ve ihtişamını hissetmek isteyen herkes için unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Konum Linki

33. Via Appia Antica

Antik Roma yolları arasında yer alan Via Appia Antica, Roma İmparatorluğu'nun en ünlü yollarından biri olarak kabul ediliyor. Bu yol, milattan önce 312 yılında Roma’da politikacı olan Appius Claudius Caecus tarafından inşa edildi ve Roma'yı güneye, özellikle Apulia (bugünkü Puglia) bölgesine bağlamak amacıyla kullanıldı. Via Appia, Roma'nın merkezinden başlayarak güneye doğru uzanır. Yol, antik dönemde önemli bir ticaret ve askeri yol olarak da işlev gördü. Günümüzde Via Appia Antica, tarihi dokusunu koruyan ve muhteşem manzaralar sunan bir turistik destinasyonların başında geliyor. Bu yol boyunca yürürken, antik Roma dönemine ait kalıntıları, lahitleri ve anıtları görmek mümkün. Aynı zamanda, sakin çevresi ve eski çam ağaçları ile çevrili olması, burayı rahatlatıcı bir doğa yürüyüşü ya da bisiklet turu yapmak için mükemmel bir yer haline getiriyor. Via Appia Antica'nın tarihi, doğal güzellikleri ve kültürel zenginliği, ziyaretçiler için büyüleyici bir deneyim sunabilir. Antik Roma döneminin izlerini sürmek ve doğanın tadını çıkarmak isteyenler için bu yol, unutulmaz bir konum olarak öne çıkıyor.

Konum Linki

34. Fabricius Köprüsü

Pons Fabricius ya da Türkçe ismi ile Fabricius Köprüsü, Roma'ın ortasından geçen Tiber Nehrinin bir kısmını geçmek için kullanılan antik bir köprünün adı. Bu köprü, milattan önce 62 yılında inşa edildi. Köprü günümüzde hala ayakta duran en eski Roma köprülerinden biri olarak biliniyor. Bu nedenle dünyanın en eski 10 köprüsü arasında yer alıyor. Köprünün inşa edilmesi, Romalı bir eğitimci ve politikacı olan tarafından finanse edildi. Bu nedenle köprünün adı Fabricius Köprüsü olarak kaldı. Köprü, Tiber Nehri'nin iki yakasını birbirine bağlamak için önemli bir işlev gördü ve Roma'nın tarihinde birçok olaya tanıklık etti. Fabricius Köprüsü, Roma mimarisinin ve mühendislik becerilerinin bir örneklerinden birisi olarak gösteriliyor. Taş yapısı ve zarif kemerleri, antik Roma dönemine ait mühendislik ustalığını sergiliyor. Günümüzde hala kullanılan bir yaya köprüsü olarak hizmet veren köprü, turistlerin ve tarih meraklılarının ziyaret ettiği önemli bir tarihi eser. Köprünün tarihi atmosferi ve nehri geçerken sunulan muhteşem manzaralar, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Konum Linki

35. Milvian Köprüsü

Milvian Köprüsü (Ponte Milvio), Roma'da Tiber Nehri üzerinde yer alan tarihi bir köprü. Roma'nın en ünlü antik köprülerinden birisi olan Milvian Köprüsü, M.Ö. 109 yılında inşa edildi ve birçok önemli tarihi olaya ve savaşa tanıklık etti. Milvian Köprüsü Savaşı yapının en ünlü tarihi olayı olarak gösteriliyor. M.S. 312 yılında Roma İmparatoru Constantine ve Maxentius arasındaki bu savaş Roma tarihinde de önemli bir yere sahip. savaş, Roma İmparatorluğu'nun geleceğini belirleyen kritik bir an olarak kabul edilir. Constantine, bu savaşın ardından zafer kazandığını iddia ederek Hristiyanlığı kabul ettiğini ve Hristiyanlığı Roma İmparatorluğu'nda yaymaya başladığını söyledi. Bu nedenle Milvian Köprüsü Savaşı, Hristiyanlık tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak biliniyor. Milvian Köprüsü, Roma İmparatorluğu'nun çeşitli dönemlerine ait mimari özellikleri taşıyan bir yapı olması ile öne çıkıyor. Günümüzde köprü yaya trafiğine açık. Ziyaretçiler, tarihi önemi, nehri geçerken sunulan muhteşem manzaraları ve köprüye yakın çevresinde bulunan kafe ve restoranları keşfetmek için bu bölgeye gelirler.

Konum Linki

36. Sant'Angelo Kalesi

Kutsal Melek Kalesi, Roma'da bulunan turistik bir mekan. Bu kale, Adriano Parkı içerisinde yer alan silindirik bir yapı olan Kutsal Melek Kalesi, 64 metre çapında ve 48 metre yüksekliğinde inşa edildi. Kaleyi çevreleyen surlar, kaleyi korumak amacıyla yapıldı. Kalenin bir başka önemi ise, Fatih Sultan Mehmed’in oğlu Cem Sultan’ın da bir süre burada tutulmasından geliyor. Kutsal Melek Kalesi, tarihi ve mimari açıdan büyük bir öneme sahip bir yer. Roma döneminde inşa edilen kale, zarif detayları ve etkileyici yapısıyla dikkat çekiyor. Kalede bulunan melek heykelleri, kaleye özgü bir simge haline geldi. Kale içerisinde gezinirken, ziyaretçiler birçok tarihi ve sanatsal eseri görebilir. Ayrıca, kalede bulunan müze ve galerilerde önemli sanat eserlerini keşfedebilirsiniz. Kutsal Melek Kalesi'nin bahçeleri de ziyaretçiler için büyüleyici bir yer. Bahçelerde yürüyüş yapabilir, çeşitli bitki türlerini keşfedebilir ve tarihi heykelleri görebilirsiniz. Kutsal Melek Kalesi, Roma'nın turistik cazibe merkezleri arasında bulunuyor. Tarihi ve sanatsal değeriyle ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunuyor. Bu kaleyi ziyaret ederek, Roma'nın zengin kültürel mirasını keşfedebilir ve güzel sanat eserlerini yakından görebilirsiniz.

Güncel fiyatlar

• 14 Euro

Açık olduğu saatler

• 09.00-19.30

Konum Linki

37. Sant'Angelo Köprüsü

Ponte Sant'Angelo, Roma'da Tiber Nehri üzerinde bulunan tarihi bir köprüler arasında yer alıyor. Bu köprü, antik Roma döneminden beri varlığını sürdürüyor ve günümüze kadar birçok farklı isimle anıldı. Ancak en yaygın kullanılan adı, Papa ı. Gregory döneminde hem kale hem de köprünün üzerinde meleğin belirdiği efsanesi nedeniyle bugün kullanılan ismi aldı. Köprünün tarihi, 2. yüzyılda Roma İmparatoru Hadrian tarafından inşa edilmesi ile başladı. İlk olarak askeri amaçlarla kullanılan köprü, zamanla dini bir öneme sahip oldu ve Papalık döneminde kiliseleri ve Vatikan'ı şehirle bağlamak için kullanıldı. Ponte Sant'Angelo'nun en dikkat çekici özelliği, üzerinde bulunan melek heykelleri. Köprü, tam 10 adet büyüleyici melek heykeliyle süsleniyor. Bu heykeller, Roma'nın farklı dönemlerinde tanrıların ve İsa'nın sembolleri olarak kullanıldı. Ponte Sant'Angelo, tarih boyunca savaşlara, sel felaketlerine ve depremlere karşı dirençli kaldı. Günümüzde sadece yaya trafiğine açık olan bu köprü, turistlerin ve tarih meraklılarının ziyaret ettiği önemli bir tarihi anıt olması burayı eşsiz bir yer haline getiriyor. Ayrıca, köprü üzerinden Tiber Nehri'nde muhteşem manzaraları gözlemlemek de mümkün.

Giriş ücreti

• 17,5 Euro

Açık olduğu saatler

• 09.00-19.00

• Ekim-Mart aylarında 09.00-14.00

Konum Linki

38. Trastevere

Roma’nın en hareketli mahallesi Trastevere bohem, sanat, estetik ve keyfi bir arada sunan yaşam dolu bir yer. Roma’da gezilecek yerlerin birçoğu burada konumlanıyor. Ayrıca her daim hareketli sokakları ve sokak sanatçılarının olduğu dakikalar hiç bitmiyor. Meydanın ortasında Santa Maria çeşmesi etrafında yer alan cafelerde Roma’yı doyasıya yaşayabilirsiniz. Trastevere fotoğraf çekmek için de en fotojenik noktalardan biri.

Konum Linki

39. Santa Maria Maggiore Bazilikası

Santa Maria Maggiore Bazilikası, Roma'nın en önemli ve en görkemli kiliselerinden birisi olarak biliniyor. 4. yüzyılda inşa edilmeye başlanmış ve zaman içinde birçok ek yapı ve süslemelerle zenginleştirilerek yapımı bin yıldan fazla sürdü. Bazilika, Roma'da dört büyük papalık bazilikasından biri ve Meryem Ana'ya adandı. Santa Maria Maggiore Bazilikasının en dikkat çeken özelliği, iç mekanındaki mozaik süslemeleri ve barok tarzdaki tavan freskleriyle ünlü olması. Bu mozaikler ve resimler, Hristiyanlık tarihinden sahneleri anlatır ve ziyaretçilere görsel bir şölen sunuyor. Ayrıca, bazilikanın içerisinde Meryem Ana'ya adanmış birçok değerli eser ve ikon bulunuyor. Bunların en ünlüsü, "Salus Populi Romani" olarak bilinen ve Roma halkının koruyucusu olarak kabul edilen Meryem Ana ikonu. Bazilika aynı zamanda Roma'daki birçok papa ve önemli dini figürün mezarının bulunduğu yer. Santa Maria Maggiore Bazilikasının dışı da oldukça etkileyici. Özellikle gece, aydınlatıldığında, gösterişli cepheleri ve kubbesi muhteşem bir manzara sunar.

Açık olduğu saatler

• Pazartesi 08:30 - 12:30. 14:30 - 18:00

• Salı 08:30 - 12:30. 14:30 - 18:00

• Çarşamba 08:30 - 12:30. 14:30 - 18:00

• Perşembe 08:30 - 12:30. 14:30 - 18:00

• Cuma. 08:30 - 12:30. 14:30 - 18:00

• Cumartesi 08:30 - 12:30. 14:30 - 18:00

• Pazar 09:00 - 13:00. 15:00 - 18:00

Konum Linki

40. Santa Maria in Trastevere Kilisesi

Santa Maria in Trastevere Kilisesi, Roma'nın tarihi Trastevere bölgesinde yer alan güzel bir kilise. Bu kilise, Roma'nın en eski Hristiyan kiliselerinden biri olarak kabul edilir ve Roma'daki dört büyük papalık bazilikasından biri olan Santa Maria Maggiore Bazilikasının ardından gelir. Kilisenin kökenleri, M.S. 3. yüzyıla kadar uzanır. Hristiyanlığın erken dönemlerinde bir ibadet yeri olarak kullanılan bu yapı, zaman içinde farklı dönemlerde restore edilmiş ve genişletildi. Kilisenin dikkat çeken özelliklerinden biri, 12. yüzyılda inşa edilen mozaikle süslü apsisi ve tavan freskleri. Bu mozaikler, İsa'nın doğuşunu ve Meryem Ana'yı anlatıyor. Santa Maria in Trastevere Kilisesi, zarif barok cephesi, Romanesk çan kulesi ve iç mekanındaki zengin süslemeleri ile dikkat çekiyor. Kilise, özellikle gece aydınlatıldığında, Trastevere bölgesinin sembolü haline geldi. Kilisenin yakınında ayrıca birçok restoran, kafe ve dükkan bulunuyor. Bu da ziyaretçilere rahat bir şekilde dinlenme ve çevreyi keşfetme fırsatı sunuyor.

Açık olduğu saatler

• 07.30-20.30

Konum Linki

41. Santa Maria Sopra Minerva Kilisesi

Santa Maria sopra Minerva Kilisesi, Roma'da bulunan tarihi bir kilise. Bu kilise, Roma'nın en önemli bazilikalarından biri olan Pantheon'un hemen yakınında yer alıyor. Adını, kilisenin yapıldığı alanın üzerinde bulunan antik Roma tanrıçası Minerva'ya atfen aldı. Santa Maria sopra Minerva, Gotik ve Rönesans tarzlarının harmanlandığı etkileyici bir yapı olması ile öne çıkıyor. Kilisenin cephesi oldukça sade olsa da iç mekanı göz kamaştırıcı. Michelangelo, Fra Angelico ve diğer ünlü sanatçılar tarafından yapılan eserlerle süslü olması da bir başka detay. Kilisenin en önemli özelliklerinden biri, Michelangelo tarafından tasarlanan Hristiyan teolojisinin büyük sembolü olan Çarmıhı Taşıyan İsa heykeli. Ayrıca, Bernini'nin "Elefantino" adı verilen ve üzerinde bir mürşit taşıyan devasa bir fil heykeli de kilisenin önünde dikkat çeker. Ayrıca, Dominiken tarikatının merkezi olarak kabul edilir ve Dominiken rahipleri tarafından işletilir.

Açık olduğu saatler

• 11.00-13.00 ile 15.00-19.00

Konum Linki

42. Santa Maria degli Angeli e dei Martiri Kilisesi

Santa Maria degli Angeli e dei Martiri Kilisesi, Roma'nın merkezinde, Roma Terimleri (Baths of Diocletian) kalıntıları üzerinde yer alan bir kilise. Kilise, Roma'daki en büyük ve en etkileyici barok kiliselerden biri olarak kabul ediliyor ve Meryem Ana'ya adandığı biliniyor. Kilisenin tarihi, 16. yüzyılın sonlarında Papa III. Pius tarafından inşa ettirildi. Kilise rönesans dönemi sanatçısı Michelangelo tarafından tasarlandı. Kilisenin özel bir özelliği, Roma Terimlerinin antik kalıntıları üzerine inşa edilmiş olması. Bu kalıntılar, kilisenin iç mekanında gözle görülür bir şekilde korunmuş ve sergilenmiş. Kilisenin iç mekanı, barok süslemeleri, muhteşem freskleri ve etkileyici tavanı ile ünlüdür. Santa Maria degli Angeli e dei Martiri Kilisesi, tarihi ve sanatsal önemi ile Roma'da önemli bir turistik cazibe merkezi olarak öne çıkıyor. Kilise ayrıca Piazza della Repubblica gibi çevresindeki önemli meydanlara ve diğer tarihi yerlere de yakın bir konumda bulunuyor. Bu da ziyaretçilere şehrin tarihini ve güzelliklerini keşfetme fırsatı sunuyor.

Açık olduğu saatler

• 10.00-13.00 ile 16.00-19.00

Konum Linki

43. Sant'Ignazio Bazilikası

Sant'Ignazio Bazilikası veya İgnazio Loyola Bazilikası Roma kentinin rağbet gören kiliseleri arasında yer alıyor. Bu bazilika, Cizvitlerin kurucusu Loyolalı Aziz Ignatius adanarak inşa edildi. Kilise, 1626'da inşa edilmeye başlandı ve 1722'de tamamlandı. Bazilika, Barok tarzının güzel örneklerinden biri ve iç mekanı özellikle dikkat çekici. Sant'Ignazio Bazilikasının iç mekanı, yanıltıcı bir perspektif olarak bilinen bir optik illüzyon tekniği kullanılarak süslendi. Tavanı, birçok figür ve süslemelerle bezenmiş gibi görünen, aslında düz bir tavanın üzerine resmedilmiş gibi görünen büyük bir fresk ile kaplı. Bu illüzyon, ziyaretçilere mekanın daha büyük ve daha yüksek olduğu hissini veriyor. Ayrıca, bazilikanın içinde Aziz Ignatius Loyola'nın mezarı da bulunuyor. Bu kilise, Roma'daki önemli turistik ve dini yerlerden biri olarak biliniyor. Hem dini hem de sanatsal açıdan büyük bir değere sahip bir yer.

Açık olduğu saatler

• 09.00-23.30

Konum Linki

44. Santa Maria del Popolo Kilisesi

Santa Maria del Popolo Kilisesi, Roma’da bulunan tarihi önemi olan kiliselerin başında geliyor. Kilise, Piazza del Popolo'nun (Halk Meydanı) hemen yanında yer alıyor. Bu da şehrin en ünlü kiliselerinden birisi olmasını sağlıyor. Bu kilise, Rönesans ve Barok dönemlerine ait birçok sanat eserine ev sahipliği yapıyor. Santa Maria del Popolo Kilisesi'nin tarihi kökenleri oldukça eski bir döneme dayanıyor. 13. yüzyılda, inşa edilmeye başlandı. Daha sonra, Rönesans ve Barok dönemlerinde bir dizi önemli sanatçı tarafından yeniden inşa edilmiş ve süslendi. Kilisenin içindeki en önemli sanat eserlerinden biri, Caravaggio'nun (Michelangelo Merisi da Caravaggio) ünlü Aziz Paulus'un Dine Dönmesi adlı tablosu. Ayrıca, Raphael'in öğrencisi Giulio Romano'nun mezarı ve birçok diğer Rönesans ve Barok dönemi sanatçısının eserleri kilisenin içinde bulunuyor. Santa Maria del Popolo Kilisesi, tarihi ve sanatsal açıdan zengin bir geçmişe sahip olması nedeniyle Roma'daki turistler ve sanatseverler için popüler bir durak noktası haline geldi. Kilisenin zengin sanat koleksiyonu ve tarihi detayları, ziyaretçilere büyüleyici bir deneyim sunuyor.

Açık olduğu saatler

• 07.30-19.00

Konum Linki

45. San Pietro in Vincoli

San Pietro in Vincoli, İtalyanca'da "Zincirlerle Aziz Petrus" anlamına gelir. Bu kilise, Aziz Petrus'in zincirlere vurulduğuna inanılan iki ayrı zinciri barındırma ile ünlü bir yer. Bu zincirler, Aziz Petrus'in hem Kudüs hem de Roma'da hapsedildiği ve bu kilisenin yapımına ilham veren olaylara atıfta bulunur. San Pietro in Vincoli Kilisesinin en ünlü öğesi olan Michelangelo tarafından yapılan "Moses" adlı büyük heykel görenleri etkilemeye devam ediyor. Bu heykel, San Pietro in Vincoli Kilisesinde bulunan Papa ıı. Julius için Michelangelo tarafından yapıldı. Heykel, Aziz Petrus'ın zincire vurulduğu olayın anısına kilisede bulunur. Kilise, Bizans tarzında inşa edildi ve daha sonra yeniden elden geçti. Mimarlarının başında Giuliano da Sangallo ve Domenico Fontana gibi ünlü isimler bulunuyor. Kilisenin iç mekanı da dikkat çekici ve önemli sanat eserlerine ev sahipliği yapıyor. San Pietro in Vincoli, Roma şehrinin tarihi ve kültürel zenginliğine katkıda bulunan önemli bir dini mekan olarak bilinir. Kilise, hem dini hem de sanatsal açıdan önem taşıyan birçok ziyaretçiyi cezbediyor.

Açık olduğu saatler

• 08.00-12.30 ile 15.00-18.00

Konum Linki

46. San Clemente Bazilikası

San Clemente Bazilikası, Roma’nın en ünlü yerlerinden birisi. Bu kilise, üç farklı seviyeden oluşan ve tarihi derinliğiyle ünlü olan benzersiz bir yapı. En üstten yer alan kısım en son yaptırılan alan olarak biliniyor. Üst seviyede bulunan günümüz kilisesi, 12. yüzyılda inşa edildi. Bu kilise, çeşitli Rönesans dönemi sanatçılarının eserlerine ev sahipliği yapıyor. İkinci seviyede ise, 4. yüzyılın sonlarına tarihlenen bir erken Hristiyan kilisesini temsil ediyor. Bu seviyede, Hristiyan inancına yönelik freskler ve mozaikler bulunuyor. En alt katmanda da yer alan kalıntılar, MS 1. yüzyılın sonlarına tarihlenen bir Mithraik tapınağını ve Roma'nın erken dönemlerine ait diğer yapıların izlerini içerir. Bu alan, antik Roma döneminin tarihini ve yaşam tarzını incelemek için önemli. San Clemente Bazilikasının bu üç seviyesi, geçmiş dönemlerin katmanlarını açığa çıkarır ve ziyaretçilere tarih, sanat ve dini mirasın birleştiği özel bir deneyim sunar. Kilisenin derin tarihi, arkeolojik önemi ve sanatsal değeri nedeniyle turistler ve tarih meraklıları için popüler bir ziyaret noktası olarak öne çıkıyor.

Açık olduğu saatler

• 09.00-12.00 ile 14.00-17.30

Konum Linki

47. Santo Stefano Rotondo Kilisesi

Santo Stefano Rotondo Kilisesi, Roma’da görülmeye değer alanlar arasında kendisine yer buluyor. Bu kilise, ilk Hıristiyan şehidi Aziz Stephen ve Macaristan’ın kutsanmış ilk kralı I. Stephen’a adandı. Santo Stefano Rotondo Kilisesi, özellikle döneminin erken Hıristiyan dönemi mimarisi ve tasarımı açısından önemli bir yere sahip. Kilisenin en dikkat çekici özelliği, yuvarlak bir plana sahip olması. Bu nedenle kiliseye "Rotondo" (yuvarlak) adının verilmesi gerçekleşti. İç mekanda bulunan sütunlar ve freskler, kilisenin tarihi ve sanatsal önemini vurgular. Kilise, Hristiyan şehitlerin anısına ithaf edilmiş olup, döneminin Hristiyan şehitlerinin yaşam öykülerini anlatan fresklerle süslü hale getirildi. Kilise içindeki freskler, döneminin azizlerinin maruz kaldığı işkenceleri ve ölümleri anlatır. Kilisenin içindeki tarihi detaylar ve erken Hristiyanlık dönemine ait özellikleri, kilisenin özgün bir atmosferine katkıda bulunur.

Açık olduğu saatler

• 08.30-19.30

Konum Linki

48. San Luigi dei Francesi Kilisesi

San Luigi dei Francesi Kilisesi İtalya’nın önemli bir Katolik kilisesi olması ile öne çıkıyor. Kilise, Fransız topluluğuna hizmet etmek amacıyla inşa edildi ve bu süreçte Fransız Kralı XI. Louis (Kutsal Louis olarak da bilinir) tarafından finanse edildi. Kilisenin tam adı "San Luigi dei Francesi - Chiesa Nazionale di San Luigi" olarak biliniyor. Kilise, Rönesans döneminin etkileyici bir eseri olarak bilinir. İtalyan Rönesansının ünlü sanatçılarından Caravaggio'nun üç önemli tablosunu içeren Contarelli Şapeli ile ünlü bir kilise. Bu tablolar, Caravaggio'nun döneminin sanatında yeni bir stil ve düalizmi tanıttığı eserler olarak biliniyor. Bu tablolar arasında en fazla ilgi gören, Aziz Matthew'ın İlhami isimli eser. San Luigi dei Francesi Kilisesi aynı zamanda barok dönemden kalma birçok diğer sanat eseri ve süslemelerle de dikkat çekiyor. Kilisenin iç mekanı, zengin dekorasyonu ve tarihi eserleriyle kaplı. Kilise, Roma'nın tarihi merkezinde, Piazza Navona yakınında bulunur ve turistlerin ve sanat severlerin ilgisini çeken bir mekan olması dolayısıyla ziyaret edilir. San Luigi dei Francesi Kilisesi, hem dini hem de sanatsal açıdan önemli bir anıt olarak bilinir.

Açık olduğu saatler

• 09.30-12.45 ile 14.30-18.30

Konum Linki

49. San Giuseppe a Capo le Case Kilisesi

San Giuseppe a Capo le Case Kilisesi, Roma’da bulunan ve Aydınlanma Çağında yapılan Katolik kilisesi. Kilisenin tarihi 17. yüzyılın başlarına tarihlenir. Barok tarzda inşa edilen yapının tam adı "San Giuseppe a Capo le Case - Cappella di San Giuseppe Calasanzio" olarak biliniyor. Aziz Joseph Calasanzio'nun anısına adanmış ve inşa edilmiş. Kilisenin içi, zengin dekorasyonları ve sanatsal süslemeleriyle dikkat çekiyor. Özellikle tavan freskleri ve yüksek kalitedeki Rönesans ve Barok dönemi sanat eserleri, ziyaretçilere görsel bir şölen sunuyor. Kilise aynı zamanda 18. yüzyılın ünlü ressamı Giovanni Battista Speranza'nın eserlerini içeriyor. San Giuseppe a Capo le Case Kilisesi, Roma şehrinin tarihi merkezinde yer alıyor. Şehirdeki dini ve kültürel zenginliği keşfetmek isteyen ziyaretçiler için ilgi çekici bir nokta olması açısından da önemli bir yer haline geldi. Kilisenin Barok mimarisi ve zengin sanat koleksiyonu, sanatseverler ve tarih meraklıları için önemli bir durak noktaları arasında bulunuyor.

Açık olduğu saatler

• 08.00-10.00 ile 16.00-19.00

Konum Linki

50. San Giuseppe alla Lungara Kilisesi

San Giuseppe alla Lungara Kilisesi, Roma'nın Trastevere semtinde konumlanan ve kent için önemli bir turistik nokta olan kiliseler arasında yer alıyor. Kilise, Via della Lungara üzerinde yer aldığı için bu isimle anılıyor. Clement XII papalığı döneminde 1734 yılında inşa edildi. Kilisenin tasarımı Ludovico Rusconi Sassi tarafından yapıldı. 19. yüzyılda restore edilen kilise, çöken kubbesi yeniden inşa edilerek bugünkü halini aldı. San Giuseppe alla Lungara Kilisesi, Roma'nın tarihi ve kültürel mirasına önemli bir katkı sağlıyor. Kilisenin dış cephesi oldukça etkileyici ve göz alıcı detaylarla süslü. İç mekanında ise dikkat çeken bir tavan freski bulunuyor. Bu freski Filippo Frigiotti tarafından yapıldı. Kilise, Trastevere bölgesinde bulunan diğer tarihi ve turistik yerlere yakın konumda yer alıyor. San Giuseppe alla Lungara Kilisesi, Roma'nın zengin tarihini ve sanatını keşfetmek isteyen ziyaretçiler için önemli bir durak noktası haline geldi. Kilisenin sakin atmosferi ve etkileyici mimarisi, ziyaretçilere huzurlu bir deneyim sunuyor.

Açık olduğu saatler

• 06.30-12.30 ile 16.30-19.30

Konum Linki

51. San Giuseppe al Trionfale Kilisesi

San Giuseppe al Trionfale Kilisesi, Roma'da bulunan ve Vatikan'ın hemen kuzeyinde yer alan 20. yüzyılın başlarında inşa edilmiş bir bazilika. Kilise, Aziz Yusuf'a adanarak inşa edildi. San Giuseppe al Trionfale Kilisesi, Roma'nın dini ve kültürel mirasına önemli bir katkı sağlıyor. Kilisenin mimarisi etkileyici ve göz alıcı olması ile öne çıkıyor. İç mekanında dikkat çeken detaylar bulunuyor. Kilisenin tavanında yer alan freskler, ziyaretçileri büyüleyici bir sanat eseriyle karşılıyor. San Giuseppe al Trionfale Kilisesi, Roma'nın zengin tarihini ve sanatını keşfetmek isteyen ziyaretçiler için önemli bir durak noktası haline geldi. Kilisenin sakin atmosferi ve etkileyici mimarisi ile birlikte ziyaretçiler aradıkları huzuru burada bulabilirler.

Açık olduğu saatler

• 07.00-12.30 ile 16.30-19.00

Konum Linki

52. Basilica di San Saba

Basilica di San Saba, Roma, İtalya'da bulunan tarihi bir bazilika. Bu benzersiz yapı, Piccolo Aventino olarak bilinen bölgede yer alıyor ve Aventine Tepesi ile Caelian Tepesine de oldukça yakın. Bazilika, Roma'nın zengin tarihine ve kültürel mirasına önemli bir katkı sağlıyor. Basilica di San Saba, Roma'nın en eski kiliselerinden biri olarak biliniyor. İnşası 5. yüzyılda başlamış ve 9. yüzyılda tamamlandı. Kilise, Roma İmparatorluğu döneminden kalma Aurelian Surları'na yakın bir konumda bulunuyor. Bu tarihi yapı, dikkat çekici mimarisi ve sanatsal detaylarıyla ünlü. Bazilikanın iç mekanında, fresklerle süslenmiş tavanlar ve duvarlar bulunur. Ayrıca, bazilikanın dış cephesi de etkileyici bir şekilde dekore edilmiş. Eğer Roma'yı ziyaret ediyorsanız, Basilica di San Saba'yı listenize eklemek isteyebilirsiniz. Bu benzersiz yapı, Roma'nın tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek isteyen ziyaretçiler için önemli bir durak noktası haline geldi.

Açık olduğu saatler

• 10.00-12.00 ile 16.00-18.00

Konum Linki

53. Villa Borghese

Villa Borghese, Roma'da bulunan büyüleyici bir turistik mekan. Villa Borghese, Pincian Tepesi'nde yer alan ve 80 hektarlık bir alanı kaplayan bir bahçe. Bu bahçe, Roma'nın en büyük şehir parklarından biri ve ziyaretçilere doğal güzellikler ve kültürel zenginlikler sunar. Bahçe, 17. yüzyılda Borghese ailesi tarafından oluşturulmuştur. Borghese ailesinin, bu muhteşem bahçeyi Roma'nın kalbindeki bir cennet olarak tasarladığı söyleniyor. Villa Borghese, tarihi binalar, müzeler ve çekici noktalarla dolu bir yer. Park, Galleria Borghese adlı bir müzeye de ev sahipliği yapıyor. Bu müze, önemli bir sanat koleksiyonuna ve Rönesans ve Barok dönemlerine ait birçok ünlü sanat eserine sahip. Michelangelo, Caravaggio, Raphael ve Bernini gibi ünlü sanatçıların eserlerini burada görebilirsiniz. Bahçede ayrıca bir göl, çeşmeler, heykeller ve güzel yeşil çayırlar bulunuyor. Ziyaretçiler, bu güzel doğal alanlarda yürüyüş yapabilir, piknik yapabilir veya sadece dinlenebilirler. Villa Borghese, şehir hayatından kaçmak ve doğanın tadını çıkarmak isteyenler için mükemmel bir mekan. Ayrıca, Villa Borghese'nin yakınında İspanyol Merdivenleri ve Piazza del Popolo gibi önemli turistik yerler bulunuyor. Bu nedenle, Villa Borghese'yi ziyaret ederken çevredeki diğer turistik mekanları da keşfetme fırsatınız olabilir. Villa Borghese, Roma'nın en güzel ve etkileyici turistik mekanları arasında yer alıyor. Doğal güzellikleri, tarihi binaları ve sanat eserleriyle ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor. Eğer Roma'yı ziyaret ediyorsanız, Villa Borghese'yi listenize ekleyebilirsiniz.

Açık olduğu saatler

• 09.00-19.00

Konum Linki

54. Villa Ada

Villa Ada, Roma'nın en büyük parklarından birisi ve 180 hektarlık bir alanı ile dikkat çekiyor. Villa Doria Pamphili'den sonra şehirdeki ikinci en büyük parkı olması ile öne çıkıyor. Villa Ada'nın tarihi, 19. yüzyılda Savoia ailesine aitti. Daha sonra park halka açılmış ve popüler bir rekreasyon alanı haline geldi. Parkta yürüyüş yapabilir, bisiklete binebilir veya piknik yapabilirsiniz. Ayrıca, gölde kürek çekebilir veya tekne gezintisi yapabilirsiniz. Villa Ada'nın doğal güzellikleri, geniş yeşil alanları ve göz alıcı manzaralarıyla ziyaretçilere huzurlu bir ortam sunar. Burada dinlenebilir, doğayla iç içe vakit geçirebilirsiniz. Parkta ayrıca çeşitli spor etkinlikleri de yapılıyor. Tenis kortları, futbol sahaları ve koşu parkurları gibi spor olanakları da mevcut. Villa Ada, aynı zamanda çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Konserler, festivaller ve diğer kültürel etkinlikler burada düzenleniyor. Roma’ya gittiğinizde yeşil alanlarını da merak ederseniz Villa Ada bu anlamda gidebileceğiniz bir yer.

Açık olduğu saatler

• 24 saat açık

Konum Linki

55. Appian Yolu Bölgesel Parkı

Appian Yolu Bölgesel Parkı, Antik Roma dönemine ait tarihi Appian Yolu'nun bir bölümünde yer alıyor. Bu yol, Roma İmparatorluğu'nun en önemli kara yollarından biriydi ve Roma'nın dışına uzanarak birçok önemli şehre bağlanıyordu. Park, doğal güzellikleri, tarihi kalıntıları ve arkeolojik alanlarıyla ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunuyor. Appian Yolu boyunca yürüyüş yapabilir ve antik Roma dönemine ait kalıntıları keşfedebilirsiniz. Parkta ayrıca bisiklet turları düzenleniyor. Bisiklet kiralayarak Appian Yolu boyunca keyifli bir tur yapabilir ve çevredeki doğal güzellikleri keşfedebilirsiniz. Appian Yolu Bölgesel Parkı, doğal yaşamın korunması ve çevrenin sürdürülebilirliği için önemli bir rol oynuyor. Parkta birçok bitki ve hayvan türü bulunur ve doğal yaşamın korunması için çeşitli önlemler alınıyor. Parkın yakınında, antik Roma dönemine ait diğer önemli turistik mekanlar da bulunuyor. Bunlar arasında antik mezarlar, villalar ve Roma İmparatorluğu'nun dönemine ait diğer kalıntılar yer alır. Bu nedenle, Appian Yolu Bölgesel Parkı'nı ziyaret ederken çevredeki diğer tarihi mekanları da keşfetme fırsatınız olabilir. Parkta piknik alanları ve dinlenme noktaları da bulunur. Burada dinlenebilir, doğanın tadını çıkarabilir ve güzel manzaralar eşliğinde keyifli bir zaman geçirebilirsiniz.

Açık olduğu saatler

• 09.30-18.00

Konum Linki

56. Villa Doria Pamphili

Villa Doria Pamphili, Roma'nın en büyük ve en güzel parkı olması ile öne çıkıyor. Villa Doria Pamphili, Roma'nın Monteverde bölgesinde bulunan 17. yüzyıla ait bir villa. Park, Gianicolo tepesinde yer alıyor. Via Aurelia'nın başladığı antik Roma surlarının dışında, Porta San Pancrazio yakınında konumlanıyor. Villa Doria Pamphili, 180 hektarlık bir alanı kaplıyor ve ziyaretçilere geniş yeşil alanlar, göz alıcı manzaralar ve tarihi yapılar sunuyor. Villa Doria Pamphili'nin tarihi, Pamphili ailesine ait. Villa, ailenin ikametgahı olarak kullanıldı ve sonrasında halka açıldı. Parkta yürüyüş yapabilir, bisiklete binebilir veya piknik yapabilirsiniz. Ayrıca, gölde kürek çekebilir veya tekne gezintisi yapabilirsiniz. Villa Doria Pamphili'nin büyüleyici bahçeleri, çeşitli bitki türleri ve tarihi heykellerle süslenmiştir. Burada doğanın tadını çıkarabilir ve huzurlu bir ortamda dinlenebilirsiniz. Parkta ayrıca çeşitli spor etkinlikleri de yapılıyor. Tenis kortları, futbol sahaları ve koşu parkurları gibi spor olanakları da mevcut. Villa Doria Pamphili, aynı zamanda çeşitli etkinliklere de ev sahipliği yapıyor. Konserler, festivaller ve diğer kültürel etkinlikler burada düzenleniyor.

Açık olduğu saatler

• 24 saat açık

Konum Linki

57. Orto Botanico di Roma

Orto Botanico di Roma, Roma'nın kalbinde yer alan ve doğal güzellikleriyle ünlü olan bir botanik bahçesi. Orto Botanico di Roma, Roma La Sapienza Üniversitesi tarafından işletilen bir yer. Bahçe, 12 hektarlık bir alana yayılmıştır ve çeşitli bitki türlerini barındırıyor. Burada, tropikal bitkilerden yerel bitkilere kadar geniş bir bitki çeşitliliği görebilirsiniz. Ayrıca, bahçede bulunan seralarda nadir bitki türlerini de keşfedebilirsiniz. Orto Botanico di Roma, sadece bitkilerin sergilendiği bir yer değil. Aynı zamanda doğal yaşamın korunması ve çevrenin sürdürülebilirliği için önemli bir rol oynuyor. Bahçede yapılan araştırmalar ve eğitim faaliyetleri, bitki çeşitliliğinin korunması ve doğal yaşamın anlaşılması için önemli bir katkı sağlıyor. Bahçede yürüyüş yaparken, göz alıcı manzaraların ve huzurlu atmosferin keyfini çıkarabilirsiniz. Yeşil alanlar, çiçeklerle süslü patikalar ve şirin banklar, ziyaretçilere dinlenme ve rahatlama imkanı sunuyor. Orto Botanico di Roma'nın yakınında bulunan Largo Cristina di Svezia, Roma'nın tarihi ve kültürel mirasına da ev sahipliği yapıyor. Bu nedenle, botanik bahçesini ziyaret ederken çevredeki diğer turistik mekanları da keşfetme fırsatınız olabilir. Orto Botanico di Roma, doğal güzellikleri, bitki çeşitliliği ve huzurlu atmosferiyle ziyaretçilere benzersiz bir turistik bir ortam hazırlıyor.

Güncel fiyatlar

• 5 Euro

Açık olduğu saatler

• 09.00-18.30

Konum Linki

58. Porta San Paolo

Roma, tarihi ve kültürel zenginliğiyle ünlü bir şehir ve bu şehirde keşfedilecek pek çok turistik yer bulunuyor. Porta San Paolo, Roma'nın tarihi Aurelian Surları'ndaki önemli kapılardan birisi. Bu benzersiz yapı, ziyaretçilerine Roma'nın zengin geçmişini keşfetme fırsatı sunuyor. Porta San Paolo, Roma'nın güneyinde, Ostiense semtinde yer alıyor. Bu antik kapı, 3. yüzyılda inşa edilen Aurelian Surlarının bir parçası. Bu surlar, Roma İmparatoru Aurelian tarafından inşa edilmiş ve Roma şehrini savunmak amacıyla kullanıldı. Porta San Paolo, surların güneydeki giriş noktalarından birisi ve tarih severler için büyük bir ilgi odağı haline geldi. Porta San Paolo'nun kendine özgü bir mimarisi var. İki büyük kule ve aralarında yer alan büyük bir geçit ile dikkat çekiyor. Bu kapı, Roma İmparatorluğu döneminde önemli bir geçit noktası oldu ve şehrin dışarıya açılan kapısı olarak işlev gördü. Bugün bile, Porta San Paolo'nun etkileyici yapısı, ziyaretçilere antik Roma'nın büyüsünü hissettiriyor. Porta San Paolo, aynı zamanda içerisinde bulunan Via Ostiense Müzesi ile de ünlü. Bu müze, Roma'nın tarihini ve kültürünü ziyaretçilere daha yakından tanıtmak amacıyla kuruldu. Porta San Paolo, tarih severler ve Roma'nın zengin geçmişini keşfetmek isteyenler için önemli bir durak.

Konum Linki

59. Porta Pia

Porta Pia, Roma'nın tarihi noktalarından birisi olan Aurelian Surları'ndaki önemli kapıları arasında yer alıyor. Bu benzersiz yapı, ziyaretçilere Roma'nın zengin geçmişini keşfetme fırsatı sunuyor. Porta Pia, Roma'nın kuzeyinde, Aurelian Surlarının bir parçası olarak yer alıyor. Bu kapı, Papa Pius IV'ün şehre yaptığı bir iyileştirme projesi olarak inşa edildi. Adını da ondan alıyor. Porta Pia, Roma'nın tarihi merkezinin kenarında bulunuyor ve Aurelian Surları'ndaki kemerli bir giriş, aynı zamanda Via Nomentana'nın başlangıcında yer alıyor. Bu tarihi kapı, mimari açıdan etkileyici bir yapıya sahip olması ile ünlü. İki büyük kule ve aralarında yer alan büyük bir geçit ile dikkat çekiyor. Porta Pia, Roma İmparatorluğu döneminde önemli bir geçit noktası olmayı başardı. Şehrin dışarıya açılan kapısı olarak işlev gördü. Bugün bile, Porta Pia'nın etkileyici yapısı, ziyaretçilere antik Roma'nın büyüsünü hissettirir. Porta Pia'yı ziyaret ettiğinizde, Roma'nın tarihini ve kültürünü daha yakından tanıma fırsatı bulabilirsiniz. Bu tarihi kapı, Roma'nın zengin geçmişine bir yolculuk yapma imkanı sunabilir.

Konum Linki

60. Porta Maggiore

Porta Maggiore, Roma'nın gezilecek ve görülecek alanlarından olan Aurelian Surları'ndaki önemli kapıları arasında bulunuyor. Kapı milattan sonra 52 yılında inşa edildi. Porta Maggiore, Roma'nın doğusunda, Aurelian Surlarının bir parçası olarak yer alıyor. Bu kapı, antik Roma döneminde inşa edilen ve hala iyi korunmuş olan Aurelian Surları'ndaki doğu kapılarından birisi olması ile öne çıkıyor. Porta Maggiore'dan iki antik yol geçiyor. Bunlardan ilki Via Praenestina, ikincisi ise Via Labicana olarak biliniyor. Via Praenestina, antik Praeneste şehrine giden doğu yolu olarak kullanıldı. Porta Maggiore'nin kendine özgü bir mimarisi var. İki büyük kule ve aralarında yer alan büyük bir geçit ile dikkat çekiyor. Bu kapı, Roma İmparatorluğu döneminde önemli bir geçit noktası oldu ve şehrin dışarıya açılan kapısı olarak işlev gördü. Porta Maggiore, Roma'nın tarihi ve arkeolojik zenginliklerini keşfetmek isteyenler için önemli bir durak. Bu tarihi mekan, Roma İmparatorluğu'nun görkemli dönemini yansıtan bir anıt. Porta Maggiore'nin yakınında, Roma'nın diğer tarihi yapıları ve turistik mekanları bulunuyor. Bu bölgeleri keşfederek Roma'nın zengin kültürel mirasını daha yakından tanıyabilirsiniz. Ayrıca, Porta Maggiore'nin yakınında bulunan restoranlarda Roma mutfağının lezzetlerini deneyebilir ve alışveriş yapabilirsiniz.

Konum Linki

61. Porta Portese

Porta Portese, Roma'nın tarihi ve kültürel zenginliklerinden biri olan Trastevere semtinde bulunan antik bir şehir kapılarından birisi. Porta Portese, Via Portuense'nin sonunda Via Porta Portese ile buluştuğu noktada yer alıyor. Tiber Nehri'nin güney kenarında, Roma'nın Rione Trastevere semtinin güney kenarında bulunuyor. Porta Portese, Roma'nın en büyük açık hava ucuzluk pazarı olan Porta Portese Pazarına ev sahipliği yapıyor.

Her pazar sabahı kurulan Porta Portese’de antika eşyalar, kıyafetler satılıyor. Porta Portrese’nin yakınında yer alan Roma'nın diğer tarihi ve turistik yerlerini de keşfedebilirsiniz. Trastevere semti, dar sokakları, tarihi binaları ve canlı atmosferiyle ünlü bir lokasyon. Burada yerel restoranlarda Roma mutfağının lezzetlerini deneyebilir ve geleneksel İtalyan atmosferinin tadını çıkarabilirsiniz.

Konum Linki

62. Porta San Giovanni

Roma’da birçok kapı gibi Porta San Giovanni de Aurelian Suları’nda yer alıyor. Yakınında bulunan Archbasilica of Saint John Lateran'a ithafen bu ismi aldı. 16. Yüzyılda yapılan bu yapının açılışı 1574 yılında gerçekleşti. Porta San Giovanni'nin kendine özgü bir mimarisi birçok turisti etkilemeye devam ediyor. Surların bir parçası olarak inşa edilen bu kapı, askeri bir yapı olmaktan ziyade, büyük bir asil villaya giriş kapısı gibi görünmesi ile ünlü. Porta San Giovanni, San Gimignano'nun surlu şehrin üç ana girişinden birisi. Şehrin güney kesiminde yer alır ve Via S. Giovanni'ye açılıyor. Bu kapı, ziyaretçilere San Gimignano'nun tarihi ve kültürel mirasını keşfetme fırsatı sunuyor.

Konum Linki

63. Porta San Sebastiano

Porta San Sebastiano, Aurelian Surlarındaki en iyi korunmuş kapılardan biri ve aynı zamanda en büyük şehir kapıları arasında yer alıyor. Porta San Sebastiano, Roma İmparatorluğu döneminde inşa edildi ve sonraki yıllarda restore edildi. Kapı, Aurelian Surlarının bir parçası olarak hizmet verdi ve Roma'nın dışarıya açılan bir geçit noktası durumunda oldu . İmparator Honorius tarafından 5. yüzyılda yeniden inşa edilen Porta San Sebastiano, günümüzde Aurelian Surlarının bir müzesine ev sahipliği yapıyor. Porta San Sebastiano'nun kendine özgü bir mimarisi bulunuyor. Büyük ve etkileyici bir yapı olan bu kapı, Roma İmparatorluğu'nun görkemli dönemini yansıtan bir örnekler arasında yer alıyor. Kapının üzerindeki detaylar ve süslemeler, o dönemin sanatsal ve mimari tarzını yansıtıyor. Kapının hemen yanında bulunan müze, Aurelian Surlarının tarihini ve yapım sürecini anlatan bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Ziyaretçiler, surların yapımında kullanılan malzemeleri, surların savunma amaçlı nasıl kullanıldığını ve Roma'nın tarihindeki önemini daha yakından keşfedebilirler. Porta San Sebastiano'nun yakınında, Roma'nın diğer tarihi ve turistik yerlerini keşfedebilirsiniz. Roma'nın ünlü anıtlarından bazıları, Colosseum, Pantheon ve Roma Forumu gibi yerler kapıya oldukça yakın. Ayrıca, yakındaki San Sebastiano Katakombu'nu da ziyaret edebilir ve Roma'nın dini ve kültürel mirasını daha yakından deneyimleyebilirsiniz.

Konum Linki

64. Via Condotti

Via Condotti, Roma'nın en ünlü ve lüks alışveriş caddelerinden birisi. Bu tarihi cadde, moda tutkunları ve alışveriş severler için bir cennet olabilir. Via Condotti, ünlü İspanyol Merdivenlerinden başlıyor. Bu cadde, Roma'nın tarihi geçmişine de sahip bir bölgesi. Antik Roma döneminde, Via Condotti, Via Flaminia adı verilen antik bir yolun bir parçasıydı ve Tiber Nehrini geçerek Pincio Tepesine ulaşmayı sağlıyordu. Via Condotti, moda dünyasının en ünlü markalarının mağazalarına ev sahipliği yapıyor. Bugün bilinen ve dünyaca ünlü kişilere kıyafetleri tasarlayan birçok markanın butikleri burada bulunuyor. Bu nedenle, Via Condotti, lüks alışveriş yapmak isteyenler için ideal bir yer. Cadde, vitrinleriyle ünlüdür ve insanlar burada dolaşırken keyifli bir alışveriş deneyimi yaşayabilirler. Via Condotti, sadece alışveriş için değil, aynı zamanda tarihi ve mimari açıdan da ilgi çekici olabilir. Cadde boyunca yürürken, tarihi binaların güzelliklerini keşfedebilirsiniz. Bazı binalar, Roma İmparatorluğu döneminden kalma tarihi yapılarla süslü. Bu yapılar, Roma'nın zengin tarihini yansıtan detaylarla dolu olduğunu da söyleyebiliriz. Cadde, sadece alışveriş için değil, aynı zamanda keyifli bir yürüyüş deneyimi sunuyor. Taş döşeli yolları ve zarif dükkânlarıyla büyüleyici bir atmosfere sahip. İnsanlar burada dolaşırken, moda dünyasının nabzını tutabilir ve Roma'nın sokaklarında gezinmenin keyfini çıkarabilirsiniz.

Konum Linki

65. Via Veneto

Via Veneto, Roma'nın en ünlü ve prestijli caddelerinden birisi. Via Veneto, hem tarihi hem de kültürel açıdan zengin bir geçmişe sahip. Cadde aynı zamanda birçok turistik ve eğlence mekanına ev sahipliği yapıyor. Via Veneto, Roma'nın merkezi bir konumunda bulunuyor. Ünlü Piazza Barberini'den başlıyor. Antik Roma döneminde, Via Veneto, Via Salaria adı verilen antik bir yolun bir parçasıydı ve şehrin dış bölgelerine doğru uzanıyordu. Ancak, Via Veneto'nun gerçek ünü, 1960'lı yıllarda "La Dolce Vita" adlı ünlü İtalyan filmiyle başladı. Film, Via Veneto'yu dünya çapında ünlü bir mekan haline getirdi ve burası, ünlülerin ve sanatçıların uğrak noktası haline geldi. Via Veneto, tarihi ve kültürel açıdan da önemli bir yere sahip. Cadde boyunca yürürken, birçok tarihi yapı ve anıtı keşfedebilirsiniz. Özellikle, Santa Maria della Concezione dei Cappuccini Kilisesi ve meşhur Capuchin Katakombu, Via Veneto'nun önemli turistik noktalarından birisi. Bu kilise ve katakomb, ziyaretçilere Roma'nın dini ve kültürel mirasını keşfetme fırsatı sunuyor.

Konum Linki

66. San Callisto Katakombu

San Callisto Katakombu, Roma'nın tarihi bir anıtı olan Roma Katakombu'larının bir parçası. Bu benzersiz yer, Via Appia Antica'da yer alıyor ve 2. ila 4. yüzyıllar arasında birçok papanın mezarlarını içeren Papa Kriptosu'nu barındırmasıyla ünlü. San Callisto Katakombu, Roma'nın güneyinde, Via Appia Antica üzerinde yer alıyor. Bu katakomb, Roma İmparatorluğu döneminde Hristiyanların yeraltı mezarlıkları olarak kullanıldı. San Callisto Katakombu, adını 3. yüzyılda Papa Callixtus I tarafından yeniden düzenlenmesinden aldı. San Callisto Katakombu, Papa Kriptosu olarak da bilinen bir bölgeye ev sahipliği yapıyor. Bu bölge, 2. ila 4. yüzyıllar arasında birçok papanın mezarlarını içeriyor. Papa Kriptosu, Hristiyanlık tarihinde büyük bir öneme sahip ve ziyaretçilere bu döneme ait birçok tarihi detayı keşfetme fırsatı sunuyor. San Callisto Katakombu, etkileyici bir mimariye sahip. Yeraltında uzanan koridorlar, mezar odaları ve şapelcikler, ziyaretçilere antik Roma dönemine ait bir atmosfer sunuyor. Duvarlarda bulunan freskler ve mozaikler, dönemin sanatsal ve dini mirasını yansıtıyor.

Güncel fiyatlar

• 10 Euro

Açık olduğu saatler

• 09.30-12.00 ile 14.00-17.00

Konum Linki

67. Santa Domitilla Katakombu

Santa Domitilla Katakombu, Roma'nın tarihi bir anıtı olan Katakombu Domitilla'nın bir parçası olarak biliniyor. Bu benzersiz yer, Domitilla ailesinin adını taşıyor. Katakomb, Hristiyanlar için yeraltı bir mezarlık olarak kullanıldı ve Roma İmparatorluğu döneminde inşa edildi. Santa Domitilla Katakombu, Roma'nın güneyinde, Appia Antica'nın 2 kilometre güneyinde yer alıyor. Katakomb, 16 metreden daha derinlerde bulunuyor ve 15 kilometrelik bir alanda konumlanıyor. Santa Domitilla Katakombu, etkileyici bir mimariye sahip. Yer altında uzanan koridorlar, mezar odaları ve şapelcikler, ziyaretçilere antik Roma dönemine ait bir atmosfer sunuyor. Duvarlarda bulunan freskler ve mozaikler, dönemin sanatsal ve dini mirasını yansıtıyor. Bu freskler ve mozaikler, Hristiyan inancının sembolleri ve sahneleri yer alıyor. Santa Domitilla Katakombu, Roma'nın tarihi ve dini mirasını keşfetmek isteyen ziyaretçiler için önemli bir turistik nokta.

Güncel fiyatlar

• 10 Euro

Açık olduğu saatler

• 09.00-12.00 ile 14.00-17.00

Konum Linki

68. Priscilla Katakombu

Priscilla Katakombu, Roma'nın tarihi bir anıtı olan Via Salaria'da bulunan bir arkeolojik alan ve müze. Bu benzersiz yer, Roma İmparatorluğu döneminde bir taş ocağı olarak kullanılan bir alanda yer alıyor. Priscilla Katakombu, 2. yüzyılın sonlarından 4. yüzyılın sonlarına kadar Hristiyan defineleri için kullanıldı. Priscilla Katakombu, Roma'nın Via Salaria caddesinde yer alıyor. Bu katakomb, Roma İmparatorluğu döneminde bir taş ocağı olarak kullanılan bir alanda inşa edildi. Hristiyanlar, bu yeraltı mezarlığını kullanarak sevdiklerini defnetti. Priscilla Katakombu, etkileyici bir mimariye sahip. Priscilla Katakombu’nun yer altında uzanan koridorlarında birçok öğe misafirlerin ilgisini çekebiliyor. Bu yerler Roma dönemini ve sonrasını çok iyi bir şekilde yansıtıyor. Duvarlarda yer alan freskler ise bugün dahi etkileyiciliğini korumaya devam ediyor. Freskler ve mozaikler, Hristiyan inancının sembolleri ve sahneleri yer alıyor. Priscilla Katakombu, Roma'nın tarihi ve dini mirasını keşfetmek isteyen ziyaretçiler için önemli bir turistik nokta olarak değerlendirilebilir. Bu benzersiz yer, antik Roma dönemine ait izleri koruyarak, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunabilir.

Güncel fiyatlar

• 10 Euro

Açık olduğu saatler

• 09.00-12.00 ile 14.00-17.00

Konum Linki

69. San Sebastiano Katakombu

San Sebastiano Katakombu, Roma'nın Via Appia Antica'da yer alan bir hypogeum mezarlığı olarak biliniyor. Bu benzersiz turistik mekan, Ardeatino Mahallesinde konumlanıyor. İlk dört katı neredeyse tamamen tahrip olmuş durumda.. San Sebastiano Katakombu, Roma'nın Via Appia Antica Yolu üzerinde yer alıyor. Bu katakomb, Roma İmparatorluğu döneminde inşa edildi. Via Appia Antica, antik Roma döneminin önemli yollar arasında yer alıyor ve bu yol boyunca birçok tarihi yapı ve mezarlık bulunuyor. Katakomb diğer mezarlar gibi yer altında bulunan odalar ve şapellerden oluşuyor. İç mimarisi ile etkileyici bir hava oluşturan San Sebastino, ziyaret eden herkesi büyülemeye devam ediyor.

Güncel fiyatlar

• 10 Euro

Açık olduğu saatler

• 10.00-17.00

Konum Linki

70. San Pancrazio Katakombu

San Pancrazio Katakombu, Roma'nın tarihi bir anıtı olan Via Aurelia'da bulunan bir katakomb. Bu eşsiz yer, Roma İmparatorluğu döneminde Hristiyanlar tarafından kullanılan bir mezarlık olarak inşa edildi. San Pancrazio Katakombu, ölülerin gömülmesi, yas tutulması ve gizlice litürjilerin kutlanması için kullanıldı. San Pancrazio Katakombu, Roma'nın Via Aurelia caddesinde yer alıyor. Bu katakomplar, Roma İmparatorluğu döneminde Hristiyanların zulüm gördüğü bir dönemde inşa edildi. İlk olarak 2. yüzyılda kullanılmaya başlanmış ve 4. yüzyıla kadar aktif bir şekilde kullanıldı.

Açık olduğu saatler

• 09.30-12 ile 16.30-18.00

Konum Linki

71. Ostia Antik Kenti

Ostia Antik Kenti, İtalya'nın Roma şehrine yakın bir konumda bulunan tarihi bir yerleşim alanı. Bu antik kent, Roma İmparatorluğu döneminde önemli bir liman kenti olarak hizmet verdi. Ostia Antik Kenti, ziyaretçilere Roma İmparatorluğu'nun günlük yaşamına ve tarihine dair benzersiz bir bakış sunabiliyor. Parco Archeologico di Ostia Antica, antik kentin en önemli turistik noktalarından birisi. Bu arkeolojik parkta, antik Roma dönemine ait kalıntıları keşfedebilir ve Roma İmparatorluğu'nun günlük yaşamına dair birçok detayı görebilirsiniz. Castello di Giulio II, antik kentin kalesi olarak geçiyor. Bu yapı 15. yüzyılda inşa edildiği için Roma dönemi eserleri arasında yer almıyor. Kaledeki müze, ziyaretçilere Ostia Antik Kentinin tarihini ve kültürünü daha yakından tanıma fırsatı yer alıyor. Cattedrale Di S. Aurea, Ostia Antik Kentinde yer alan bir katedral. Kentin içerisinde bulunan bu katedral, Roma dönemine ait bir kilise kalıntısı. Tarihi ve mimari açıdan ilgi çekici olan bu yapıyı ziyaret ederek geçmişe yolculuk yapabilirsiniz. Terme di Nettuno, Ostia Antik Kentinde bulunan bu antik hamam kompleksinin ismi. Roma döneminin önemli yapıları arasında yer alıyor. Burada antik Roma'nın hamam kültürünü ve mimarisini keşfedebilirsiniz.

Güncel fiyatlar

• 20 Euro

Açık olduğu saatler

• 08.30 – 16.30 (25 Ekim – 28 (veya 29) Şubat, son giriş 15.30)

• 08.30 – 17.15 (1 Mart – 31 Mart, son giriş 16.15)

• 8.30 – 19.00 (1 Nisan – 30 Eylül, son giriş 18.00)

• 08.30 - 18.30 (1 Ekim - 24 Ekim, son giriş 17.30'da)

• Pazartesi günleri kapalı

• 25 Aralık’ta kapalı

Konum Linki

72. Hadrianus’un Villası

Hadrian Villası, İtalya'nın Tivoli şehrinde bulunan büyük bir Roma arkeolojik kompleks. MS 320 ve 330 yıllarında Roma İmparatoru Hadrianus tarafından inşa ettirildi. Bu villa, Hadrianus'un yazlık ikametgahı olarak kullanılmış ve aynı zamanda birçok mimari ve kültürel öğeyi bir araya getiren bir kompleks olarak tasarlanmış bir yer. Hadrian Villası, ziyaretçilere Roma İmparatorluğu'nun zengin tarihine ve mimarisine dair benzersiz bir bakış sunuyor. Villa Adriana olarak da bilinen bu antik kompleks, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor ve büyüleyici bir turistik cazibe merkezi olarak kabul ediliyor. Villa, geniş bir alanda konumlanıyor ve birçok farklı yapıdan oluşuyor. Büyük termal banyolar bu bölümlerden birisi. Villanın en etkileyici yapılarından biri olan Büyük Termal Banyolar, Roma hamam kültürünün en iyi örnekleri arasında bulunuyor. Bu banyolar, ziyaretçilere antik Roma'nın lüks ve rahatlık anlayışını deneyimleme fırsatı sunar. Villa'nın merkezinde yer alan Canopus, antik Mısır'ın Nil Nehri'ni temsil eden bir su kanalı. Bu etkileyici yapının etrafında sütunlar ve heykeller bulunur ve ziyaretçilere egzotik bir atmosfer ile misafirlerini karşılar. Villanın içinde yer alan Teatro Marittimo, Hadrianus'un özel bir düşünme ve dinlenme alanı olarak kullanıldı. Bu yuvarlak yapı, su kanallarıyla çevrili ve sakin bir ortamda huzurlu bir zaman geçirmek için ideal bir mekan. Villanın açık hava alanlarından biri olan Pecile, geniş bir avlu ve çeşitli heykellerle süslü bir alanı olarak dikkat çekiyor. Bu alan, ziyaretçilere açık havada dolaşma ve dinlenme imkanı için ideal bir alan.

Güncel fiyatlar

• 12 Euro

Açık olduğu saatler

• 18 Eylül-1 Ekim 2023 8:15-19:00. (son giriş 17:45)

• 2-28 Ekim 2023 8:15-18:30 (son giriş 17:15)

• 29 Ekim 2023-28 Ocak 2024 8:15-17:00. (son giriş 15:45)

• 29 Ocak-25 Şubat 2024 8.15-17.30 (son giriş 16.15)

• 26 Şubat-30 Mart 2024 8:15-18:30 (son giriş 17:15)

• 31 Mart-15 Eylül 2024 8:15-19:30 (son giriş 18:15)

Konum Linki

73. Corsini Sarayı

Corsini Sarayı, Roma'da bulunan önemli bir geç barok bir saray olarak öne çıkıyor. 1730-1740 yılları arasında Corsini ailesi için inşa edilen bu saray, önceki yapıya dayanan Ferdinando Fuga tarafından tasarlandı. Corsini Sarayı, tarihi ve sanatsal önemiyle ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunuyor. Corsini Sarayı'nın mimarisi ve iç mekanları, göz alıcı detaylarla dikkat çekiyor. Sarayın dış cephesi, zarif bir şekilde süslenmiş ve dikkat çekici bir görünüm sunuyor. İç mekanlarda ise değerli mobilyalar, freskler ve sanat eserleriyle dolu odalar bulunuyor. Sarayın ziyaretçilere açık olan bölümlerinde, Corsini ailesine ait koleksiyonlardan bazıları sergileniyor. Corsini Sarayı bazı bölümlerden oluşuyor. Bu bölümler arasında şunlar bulunuyor:

Sarayın Bahçeleri: Corsini Sarayı'nın etkileyici bahçeleri, ziyaretçilere huzurlu bir atmosfer sunuyor. Bu bahçelerde yürüyüş yapabilir, çeşitli bitki türlerini keşfedebilir ve dinlenme alanlarında keyifli vakit geçirebilirsiniz.

Sanat Galerisi: Corsini Sarayı'nda bulunan sanat galerisi, önemli ressamların eserlerini barındırıyor. Rönesans ve barok dönemlerine ait tabloları görebilir ve sanat tarihine dair bilgi edinebilirsiniz.

Tarihi Odalar: Corsini Sarayı'nın tarihi odaları, ziyaretçilere geçmişe yolculuk yapma fırsatını misafirleri ile buluşturuyor. Bu odalarda dönemin mobilyalarını, dekorasyonunu ve yaşam tarzını yakından gözlemleyebilirsiniz.

Sergi Salonları: Corsini Sarayı'nda düzenlenen geçici sergiler, farklı sanat eserlerini ve kültürel etkinlikleri ziyaretçilerle buluşturuyor. Bu sergiler, sanatseverler için ilgi çekici bir deneyim sunuyor.

Güncel fiyatlar

• 13 Euro

Açık olduğu saatler

• 08.30-19.30

Konum Linki

74. Villa Medici

Villa Medici, Roma'da bulunan bir tarihi yapı. Bu turistik mekan, ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunuyor. İtalyan Rönesans tarzında inşa edilen bu yapı, mimari açıdan büyüleyici detayları ile misafirlerine harika anlar sunuyor. Sarayın içinde dolaşırken, tarihi mobilyalar, değerli sanat eserleri ve fresklerle süslenmiş birçok oda görebilirsiniz. Bu odalarda geçmişe yolculuk yapma fırsatı bulacak ve Roma'nın zengin tarihine tanıklık edebilirsiniz. Villa Medici'nin bahçeleri de görülmeye değer bir yer. Bu bahçelerde yürüyüş yapabilir, çeşitli bitki türlerini keşfedebilir ve dinlenme alanlarında keyifli vakit geçirebilirsiniz. Bahçelerde bulunan heykeller ve süslemeler, görsel bir şölen sunar. Sarayın açık hava alanlarından biri olan avlu, etkileyici bir atmosfere sahip. Burada bulunan heykeller ve süslemeler, ziyaretçilere tarihi bir hava oluşturuyor. Villa Medici, Roma'nın tarihi ve kültürel mirasına dair önemli bir parça olarak görülüyor. Bu sarayı ziyaret ederek, Roma İmparatorluğu'nun zengin tarihine ve sanatına dair benzersiz bir deneyim yaşayabilirsiniz.

Güncel fiyatlar

• 14 Euro

Açık olduğu saatler

• 10.00-19.00

Konum Linki

75. Villa Torlonia

Villa Torlonia, Roma'nın Nomentana semtinde bulunan halka açık bir mekan. Bu turistik mekan, ziyaretçilere tarihi ve doğal güzellikler sunabiliyor. Villa Torlonia, aynı zamanda Roma'nın merkezine yakın bir konumda yer alıyor ve tarihi bir villa olarak da biliniyor. Bu villa, 19. yüzyılda Torlonia ailesi tarafından inşa edildi. İtalyan Rönesans tarzında tasarlanmış olan villa, zarif mimarisiyle dikkat çekiyor. Villanın anıtsal girişi Via Nomentana üzerinde bulunuyor ve İon sütunları üzerinde yer alıyor. Bu giriş, zaman zaman ziyaretçileri etkileyebiliyor. Bu şekilde Villa Torlonia'nın büyüleyici atmosferine giriş yapmanızı sağlıyor. Villa Torlonia'nın bahçeleri, doğal güzellikleriyle ünlü. Bu bahçelerde yürüyüş yapabilir, çeşitli bitki türlerini keşfedebilir ve dinlenme alanlarında keyifli vakit geçirebilirsiniz. Bahçelerde bulunan heykeller ve süslemeler, görsel bir şölen sunuyor. Villanın içinde dolaşırken, tarihi mobilyalar ve sanat eserleriyle süslenmiş odaları göreceksiniz. Bu odalarda geçmişe yolculuk yapma fırsatı bulacak ve Villa Torlonia'nın zengin tarihine tanıklık edeceksiniz. Villanın içindeki sergiler, ziyaretçilere sanatsal bir dönemi görme zevkini sunuyor. Villa Torlonia'nın bir diğer önemli yapısı ise Casino Nobile adlı yer. Bu yapı, villanın ana binası olarak görülüyor ve etkileyici bir mimariye sahip bir mekan olması ile öne çıkıyor. Casino Nobile'de bulunan odaları gezebilir ve tarihi atmosferi hissedebilirsiniz. Villa Torlonia, aynı zamanda Mussolini döneminde önemli bir rol oynadı. Mussolini'nin yönetimi sırasında bu villa, İtalyan Faşizmi'nin merkezi haline geldi. Villa Torlonia'da Mussolini'nin ofisini ve diğer önemli mekanları görebilirsiniz.

Güncel fiyatlar

• 7,5 Euro

Açık olduğu saatler

• 09.00-19.00

Konum Linki

76. Palazzo Barberini

Palazzo Barberini, Roma'da bulunan 17. yüzyıla ait bir saray. Bu saray, Rione Trevi'deki Piazza Barberini'de yer alıyor ve Galleria Nazionale d'Arte Antica'ya ev sahipliği yapıyor. Palazzo Barberini, 1627 yılında inşa edilmeye başlandı ve 1633 yılında açıldı. Bu saray, Barok mimari tarzıyla dikkat çeker ve Carlo Maderno, Francesco Borromini ve Gian Lorenzo Bernini gibi ünlü mimarlar tarafından tasarlandı. Sarayın sahibi Barberini ailesi, bu nedenle ismini bu aileden aldı. Palazzo Barberini, Barberini ailesinin gücünü ve zenginliğini yansıtan etkileyici bir yapı olarak öne çıkıyor. Galleria Nazionale d'Arte Antica, Roma'daki eski resimlerin ana ulusal koleksiyonunu barındırıyor. Ziyaretçiler, bu galeride birçok önemli sanat eserini keşfedebilir ve ünlü ressamların eserlerini yakından görebilir. Palazzo Barberini'nin içinde dolaşırken, zarif süslemelerle bezenmiş odaları ve tarihi mobilyaları göreceksiniz. Bu odalar, sarayın geçmişine ve Barberini ailesinin yaşam tarzına dair bir izlenim sunuyor. Sarayın dışında, Piazza Barberini'de bulunan heykeller ve çeşmeler de dikkat çekici detaylar olarak göze çarpıyor. Özellikle Bernini tarafından tasarlanan Triton Çeşmesi, ziyaretçilerin ilgisini çeken yapılar arasında bulunuyor. Palazzo Barberini, Roma'nın turistik cazibe merkezlerinden biri ve tarihi ve sanatsal değeriyle ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunmaya devam ediyor.

Güncel fiyatlar

• 13 Euro

Açık olduğu saatler

• 10.00-19.00

Konum Linki

77. Quirinal Sarayı

Quirinal Sarayı, Roma, İtalya'da bulunan tarihi bir yapıdır. Bu saray, 30 Papa, 4 kral ve 12 cumhurbaşkanına ev sahipliği yapması ile ünlü bir yer. Aynı zamanda dünyanın en büyük dokuzuncu sarayı olarak da biliniyor. Quirinal Sarayı, Roma'nın merkezinde, Quirinal Tepes'nde konumlanıyor. Saray, tarihi ve mimari açıdan büyük bir öneme sahip bir yer. İtalyan Rönesans tarzında inşa edilmiş olan Quirinal Sarayı, zarif detayları ve etkileyici yapısıyla dikkat çeker. Quirinal Sarayı, 16. yüzyılda inşa edilmeye başlandı. Saray, zamanla genişletilmiş ve değiştirildiği için büyük bir kompleks halini aldı. Bu nedenle, farklı mimari stillerin birleşimiyle oluşan benzersiz bir yapı olarak da öne çıkıyor. Sarayın içinde, ziyaretçiler birçok tarihi ve sanatsal eseri görebilir. Özellikle, sarayın içinde bulunan resim galerisi ve müze, önemli sanat eserlerine ev sahipliği yapıyor. Quirinal Sarayı'nın bahçeleri de ziyaretçiler için büyüleyici bir nokta. Bahçelerde yürüyüş yapabilir, çeşitli bitki türlerini keşfedebilir ve tarihi heykelleri görebilirsiniz.

Güncel fiyatlar

• 1,5 Euro

Açık olduğu saatler

• 09.30-16.00

Konum Linki

78. Torre delle Milizie

Torre delle Milizie, Roma’nın önemli tarihi alanları arasında yer alıyor. Bu kule, Trajan Forumları'nın güneybatısında ve Aziz Thomas Aquinas Üniversitesi veya Angelicum'un doğusunda yer alıyor. Torre delle Milizie, Roma'nın en eski orta çağ kulelerinden birisi ve 51 metre yüksekliğiyle şehrin çoğundan görebiliyor. Kule, tarihi ve mimari açıdan büyük bir öneme sahip. Bu kule, Roma İmparatorluğu’ndan sonra savunma amaçlı inşa edildi. İtalyan Rönesans tarzında yapılmış olan kule, etkileyici görünümü ile eşsiz anlar yaşamanızı sağlıyor. Kulenin içinde, ziyaretçiler Roma'nın tarihini ve kültürünü keşfedebilecekleri birçok sergi ve galeri bulunuyor. Ayrıca, kuleye çıkarak muhteşem bir manzara eşliğinde Roma'nın panoramik görünümünü gözlemleyebilirsiniz. Torre delle Milizie'nin çevresinde, restoranlar, kafeler ve mağazalar gibi birçok turistik mekan yer alıyor. Bu nedenle, burada dinlenip alışveriş yapabilirsiniz. Torre delle Milizie, Roma seyahatinizde mutlaka görmeniz gereken yerlerden birisi ve listenizde bulunması gereken noktalardan.

Açık olduğu saatler

• 09.00-17.00

Konum Linki

79. Santa Severa Kalesi

Santa Severa Kalesi, İtalya'nın Roma’da bulunan önemli tarihi ve kültürel alanlardan birisi. Bu kale, deniz manzaralı bir burunda yer alan etkileyici bir dikdörtgen orta çağ kalesi olarak biliniyor. Kale, ziyaretçilere tarihi ve mimari açıdan büyük bir öneme sahip olan bir deneyim sunabiliyor. Santa Severa Kalesi, Roma'nın kuzeyindeki Tyrrhenian kıyısında konumlanıyor. İtalyan Rönesans döneminin de izlerini taşıyan kale, zarif detayları ve etkileyici yapısıyla dikkat çekiyor. Kalede bulunan Sarazen Kulesi'nden deniz manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz. Santa Severa Kalesi'ni ziyaret ederken, kale içinde birçok tarihi ve sanatsal eseri keşfedebilirsiniz. Ayrıca, kalede bulunan müze ve galerilerde önemli sanat eserlerini görebilirsiniz. Kale bahçeleri de ziyaretçiler için büyüleyici bir yer. Burada yürüyüş yapabilir, çeşitli bitki türlerini keşfedebilir ve tarihi heykelleri görebilirsiniz. Santa Severa Kalesi, Lazio bölgesinin en etkileyici yerleri arasında bulunuyor. Tarihi ve mimari değeriyle ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunuyor. Bu kaleyi ziyaret ederek, geçmişin büyüsüne kapılabilir ve güzel sanat eserlerini yakından görebilirsiniz.

Güncel fiyatlar

• 8 Euro

Açık olduğu saatler

• 09.00-18.00

Konum Linki

80. San Lorenzo Mahallesi

San Lorenzo Mahallesi, Roma'nın turistik ve canlı semtlerinden birisi olması ile öne çıkıyor. Bu mahalle, tarihi ve kültürel açıdan zengin bir geçmişe sahip ve birçok turistik cazibe merkezine ev sahipliği yapıyor. San Lorenzo Mahallesi, Roma İmparatorluğu döneminden kalma tarihi yapılarıyla ünlü bir yer. Burada yer alan bazilikalar, kiliseler ve antik kalıntılar, Roma'nın zengin tarihini yansıtıyor. Mahalledeki en önemli tarihi yapılar arasında San Lorenzo Fuori le Mura Bazilikası ve San Lorenzo in Damaso Kilisesi bulunuyor. Bu yapılar, Roma'nın dini ve kültürel mirasını keşfetmek isteyen ziyaretçiler için ideal bir durak nokta. San Lorenzo Mahallesi, gençlerin ve sanatseverlerin sıkça ziyaret ettiği bir bölge olması da burayı cazibe merkezi haline getiriyor. Mahalledeki sokaklar, renkli grafiti ve sanat eserleriyle süslü. Burada birçok sanat galerisi, tiyatro ve konser mekanı yer alıyor. San Lorenzo Mahallesi, aynı zamanda gece hayatıyla da ünlü. Birçok bar, restoran ve gece kulübü, ziyaretçilere eğlenceli bir zaman geçirmenizi sağlıyor. San Lorenzo Mahallesi, birçok etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Mahallede düzenlenen sokak festivalleri, konserler ve sanat etkinlikleri, ziyaretçilere keyifli bir zaman geçirme fırsatı sunuyor. Ayrıca, mahalledeki parklar ve yeşil alanlar, piknik yapmak veya dinlenmek için ideal alanlar oluşturuyor.

Konum Linki

81. Janiculum Tepesi

Janiculum Tepesi, Roma'nın en ünlü turistik yerlerinden birisi olarak görülüyor. Bu tepenin tarihi ve manzarası, ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunuyor. Bu nedenle Roma’nın Balkonu olarak da anılmayı başardı. Janiculum Tepesi, kentin en yüksek tepesi olmasına rağmen yedi tepesinden birisi olarak anılmıyor. Tepenin bir diğer ismi ise Gianicolo Tepesi olarak biliniyor. Şehrin tarihi yapıları, kubbeli kiliseleri ve antik kalıntıları, Janiculum Tepesi'nden izlemek mümkün. Tepenin üstündeki meydan genellikle çok kalabalık değil. Ancak tepe Roma'nın merkezinden biraz uzak ve en yüksek noktasına ulaşmak biraz zaman alabilir. Ancak bu çaba, muhteşem manzarayı gördüğünüzde kesinlikle değerini bulacağından emin olabilirsiniz. Janiculum Tepesi, Ebedi Şehir'in en güzel manzaralarından bazılarına sahip. Tepenin zirvesinde, Guiseppe Garibaldi ve eşi Anita'nın heykellerini görebilirsiniz. Garibaldi, İtalya'nın birleşmesinde önemli bir rol oynamış bir kahraman ve heykeli, ziyaretçilere tarihi bir anıt sunuyor. Janiculum Tepes'nde yürüyüş yaparken, tepenin etrafındaki güzel parkları keşfedebilirsiniz. Burada dinlenebilir, piknik yapabilir ve Roma'nın güzel havasının tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca, tepenin eteklerinde bulunan Trastevere semtini ziyaret edebilir ve bu bölgenin canlı atmosferini deneyimleyebilirsiniz.

Konum Linki

82. Tiber Adası

Tiber Adası, Roma'nın merkezinde bulunan ve Tiber Nehri'nin tam ortasında yer alan bir turistik bir yer. Bu adada yer alan tarihi ve kültürel yapılar, ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunabiliyor. Tiber Adası, Roma'nın en ilginç ve romantik bölgelerinden birisi olarak biliniyor. Bu ada, Tiber Nehrinin üzerinde yer alır ve sadece 270 metrelik bir alana sahip. Adanın etrafında dolaşırken, tarihi yapıları ve nefes kesen manzaraları keşfedebilirsiniz. Tiber Adası, Roma'nın en eski köprülerinden biri olan Fabricius Köprüsü ile bağlantılı. Bu köprü, MÖ 62 yılında inşa edildi ve hala işlevsel bir şekilde hizmet veriyor. Köprüyü geçerek adaya ulaşabilir ve burada tarihi yapıları keşfedebilirsiniz. Adada yer alan en önemli yapılar arasında San Bartolomeo all'Isola Bazilikası bulunuyor. Bu bazilika, 10. yüzyılda inşa edildi ve Roma'nın en eski kiliselerinden birisi. İçerisindeki freskler ve heykeller, ziyaretçilere tarihi bir atmosfer sunuyor. Adada düzenlenen etkinlikler de ziyaretçilerin ilgisini çekebiliyor. Özellikle yaz aylarında, Tiber Adası'nda konserler, sergiler ve festivaller düzenleniyor. Bu etkinliklere katılarak, Roma'nın kültürel yaşamına tanıklık edebilirsiniz.

Konum Linki

83. Müzik Parkı

Müzik Parkı, Roma'nın müzikseverler için bir cennet olan bir müzik kompleksi, kentin modern mimarileri arasında bulunuyor. Bu benzersiz turistik mekan, üç konser salonu ve bir açık hava tiyatrosu ile birlikte bir park alanında yer alıyor. İtalyan mimar Renzo Piano tarafından tasarlandı ve akustikler için Jürgen Reinhold of Müller-BBM, açık alanlar için ise Franco Zagari peyzaj mimarı olarak görev aldı. Bu müzik kompleksi, sofistike bir müzik mimarisi ve olağanüstü bir kentsel yenileme projesi olarak kabul ediliyor. Konser salonları, mükemmel akustikleri ve modern tasarımlarıyla dikkat çekiyor. Renzo Piano'nun ustalıkla tasarladığı bu mekan, müzikseverlere unutulmaz deneyimler sunuyor. Müzik Parkı'nın etkileyici mimarisi ve çevresindeki park alanı, ziyaretçilerin keyifli zaman geçirmesini sağlıyor. Parkta yürüyüş yapabilir, dinlenebilir ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca, açık hava tiyatrosunda düzenlenen etkinliklere katılabilir ve unutulmaz bir müzik performansı deneyimi yaşayabilirsiniz. Müzik Parkı, Roma'nın kültürel ve sanatsal hayatının önemli bir parçası olarak görülüyor. Burada düzenlenen konserler, festivaller ve diğer etkinlikler, müzikseverlere çeşitli sanatsal aktivite imkanı sunuyor. Bu mekan, dünyaca ünlü sanatçıların performanslarına ev sahipliği yapar ve müzikseverlerin kalplerini fethediyor.

Konum Linki

84. Termini

Roma’da gezilecek yerler arasında direkt Termini olmasa da kentin tren istasyon ve merkez ulaşım noktası burası. Kısacası Termini’ye Roma’dayken her zaman yolunuz çıkacak. Roma’da nerede kalınır sorusunun da bu anlamda ilk cevabı Termini olacak. Roma otelleri içinde uygun ve ekonomik seçenekler Termini’de yer alıyor. Eğer ortalama üstü oteller tercih etmek isterseniz Termini’yi önermeyiz. Bu bölge görece daha ortalama ve altı standartlara sahip.

Konum Linki

85. Palazzo Massimo alle Colonne

Palazzo Massimo alle Colonne, Roma'da bulunan bir Rönesans dönemi sarayı olarak öne çıkıyor. Bu tarihi yapı, Corso Vittorio Emanuele II'de yer alıyor. Palazzo Massimo alle Colonne, mimari açıdan etkileyici bir yapıya sahip. İtalyan Rönesans tarzında inşa edilmiş ve zarif detaylarıyla dikkat çekiyor. Sarayın içinde, ziyaretçileri büyüleyen birçok oda bulunuyor. Bu odalarda, tarihi mobilyalar, değerli sanat eserleri ve freskler sergileniyor. Ziyaretçiler, sarayın iç mekanlarında dolaşırken geçmişe yolculuk yapma fırsatı bulabilir. Palazzo Massimo alle Colonne'nin bahçeleri de görülmeye değer. Bu bahçelerde yürüyüş yapabilir, çeşitli bitki türlerini keşfedebilir ve dinlenme alanlarında keyifli vakit geçirebilirsiniz. Sarayın açık hava alanlarından biri olan avlu, etkileyici bir atmosfere sahip. Burada bulunan heykeller ve süslemeler, ziyaretçilere görsel bir şölen sunuyor. Palazzo Massimo alle Colonne, Roma'nın tarihi ve kültürel mirasına dair önemli bir parça. Bu sarayı ziyaret ederek, Roma İmparatorluğu'nun zengin tarihine ve sanatına dair benzersiz bir deneyim yaşayabilirsiniz. Palazzo Massimo alle Colonne, Roma'nın turistik cazibe merkezlerinden biri ve ziyaretçilere tarihi ve sanatsal bir yolculuk sunar. Bu benzersiz yapıyı keşfetmek için zaman ayırabilirsiniz.

Konum Linki

Roma’ya gitmişken İtalya'nın ünlü şehirlerini keşfetmeye devam etmeye ne dersiniz? Venedik’te gezilecek yerler ile rotanı mimarinin en güzel örneklerini günümüze taşıyan Venedik’e çevirebilirsin.