Yunanistan’ın başkenti Atina, aynı zamanda Avrupa’nın en eski yerleşimlerinden biri. İsmini Yunan mitolojisindeki savaş tanrıçası Athena’dan alan şehrin nüfusu günümüzde 4 milyonun üzerinde. Tarihte uzunca bir süre Bizans ve Latinler tarafından yönetilen Atina 350 yıldan fazla Osmanlı egemenliğinde kaldı. 1834 yılında Yunanistan’ın başkenti olan şehir antik çağlardan kalan görkemli eserleriyle her yıl pek çok ziyaretçiyi çekiyor. Pire limanına yaklaşık 8 kilometre mesafede yer alan şehre bu liman üzerinden ve hava yoluyla gelen turistlerin sayısı ise her geçen yıl artıyor. 1800’lü yıllarda Atina çok daha küçük bir şehirken zamanla büyüdü. Özellikle 1950’li yıllardan itibaren hızlı bir gelişim sürecine giren başkent gitgide genişleyerek Pire Limanı ile birleşti.
Atina’da gezginlerin ilk duraklarından olan ve demokrasinin doğduğu yer olarak bilinen Akropolis, kelime karşılığı olarak ‘’yüksekteki şehir’’ anlamına geliyor. Çeşitli tarihi yapılardan meydana gelen Akropolis’e özellikle sabah erken saatlerde çıkarak buradan görünen enfes Atina manzarasını seyretmek hayli keyifli. Şehrin tarihi bölgesi Plaka ise özellikle akşama doğru hareketleniyor. Bölgede sokaklara yerleştirilen masa ve sandalyelere oturarak lezzetli mezeleri tadabilirsiniz. Atina’da ayrıca tarihi Yunan Parlamentosu şehrin adeta göbeğinde tüm görkemiyle yükseliyor. Devasa binanın önünde nöbet tutan askerlerle fotoğraf çektirmekse artık gelenekselleşmiş turistik aktivitelerden. Atina’da gezerken şehre Osmanlı hakimiyeti döneminden miras kalan bir camiye ev sahipliği yapan Monastiraki Meydanı’nı görmeyi ve etrafındaki mekanlarda oturarak bu güzel Avrupa kentinin keyfini çıkarmayı ihmal etmeyin.
Tarihi yerleri dolaştıktan sonra halen Atina’da geçireceğiniz zaman varsa, yolunuzu şehrin bit pazarı olarak bilinen Athens Flea Market’e düşürebilirsiniz. Çeşitli antika eşyaların satıldığı bu yerde küçük kafelerde oturarak bir şeyler atıştırmak hayli cazip. Şehri ziyaret eden turistlerin genellikle gezi planında bulunmayan Anafiotika bölgesi ise beyaz renkli tek katlı evleriyle Atina’nın bambaşka bir yüzüyle tanışmanızı sağlayabilir. Üstelik Atina’da sabah kahvaltısından akşam yemeğine tüm öğünler adeta bir şölen havasında geçiyor. Yunan balı ve ıspanaklı börek gibi ülkenin meşhur lezzetleriyle hazırlanan kahvaltı sayesinde geziniz için gerekli enerjiyi toplayabilirsiniz. Ayrıca taze Ege sebzeleri ile yapılan Yunan mutfağının enfes yemeklerini ve Yunan kahvesini tatmayı da bu göz kamaştıran Avrupa şehrinde ihmal etmeyin.
