Her ne kadar denize kıyısı olmasa da hem şehir merkezinin dışında hem de komşu şehirlerde yer alan turistik destinasyonlar sayesinde Ankara, çok sayıda tatil opsiyonuna sahip. Özellikle plaj tatili ve kayak tatili konsepti için popüler yerlere epey yakın sayılan Ankara, tatil severlere keyifli rotalar sunuyor.
Özellikle İç Anadolu’nun ciddi bir kısmına, Batı Karadeniz’e ve Marmara’nın güneydoğu bölümüne yakın olan başkentte, yılın her mevsiminde yepyeni bir yer keşfetmek mümkün. Safranbolu’dan Abant’a, Yedigöller’den Kartalkaya’ya Ankara’ya yakın olan en popüler tatil yerlerini gelin birlikte keşfedelim.
Türkiye’nin en yoğun turizm destinasyonları arasında olan Kapadokya tarih, kültür ve doğanın kesişimi konusunda örnek bir yer. Buraya Ankara’dan tatil için geldiğinde kaya otellerin keyfini sürebilir, peribacalarını keşfedebilir ya da balon turlarına dahil olabilirsin. Aynı zamanda Kapadokya’nın dünyaca ünlü şaraplarının tadına bakabilirsin. Kapadokya özelinde en çok görülen yerlerin başında Avanos, Ihlara Vadisi, Göreme ve Ürgüp geliyor. Gezilecek mekanları tek bir güne sığdırılamayacak kadar fazla olan Kapadokya genel olarak Kırşehir, Kayseri, Nevşehir, Niğde ve Aksaray gibi şehirlerde bulunuyor.
Hem yaz hem de kış aylarında rahatlıkla ziyaret edilebilen Kapadokya, dünyanın her bölgesinden gelen turistlerle dikkat çekiyor. Yıllar önce kül ve lavların meydana getirdiği yumuşak tabakalar, rüzgar ya da yağmur tarafından aşındırıldığı için buranın sembolü olarak kabul gören peri bacaları oluşmaya başlamış. Kapadokya ve Ankara arasında yaklaşık 3.5 saatlik bir sürüş mesafesi bulunuyor. “Güzel Atlar Diyarı” şeklinde bilinen bu çok özel bölgenin coğrafi oluşumu, yaklaşık 60 milyon yıl öncesine uzanıyor. Peri bacaları dışında yeraltı şehirlerini, kaleleri, vadileri ve muhteşem müzeleri ziyaret edebilirsin. Güvercinlik Vadisi, Ihlara Vadisi ve Aşk Vadisi, Kapadokya’nın en sevilen vadileri arasında.
Kış aylarında bembeyaz bir kar örtüsüyle kaplanan ve çok özel bir görüntü sunan Kapadokya’nın müzeleri arasında; Zelve Açık Hava Müzesi, Göreme Müzesi, Nevşehir Müzesi, Güray Müze, Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi ile Ürgüp Müzesi’ni sıralamak mümkün. Yeraltı şehirleri içerisinde ise Özkonak Yeraltı Şehri, Mazı Yeraltı Şehri, Derinkuyu Yeraltı Şehri ve Tatlarin Yeraltı Şehri’nden söz edebiliriz. Milli parklar statüsünde bulunan ve UNESCO tarafından onurlandırılan Kapadokya’da görmen gereken tüm yerler için Kapadokya’da gezilecek yerler yazısına tıkla!
Başkente yakın tatil yerleri içerisinde her daim kendine yer bulan Abant, aynı adı taşıyan gölüyle meşhur. Nitekim şehre gelenlerin karşılaştıkları konaklama seçenekleri de genellikle gölün çevresinde bulunuyor. Abant Gölü, şehir merkezine yaklaşık 35 km uzaklıkta. Ankara’ya ise 225 km uzaklıkta olan Abant Gölü, 1350 metrelik bir yükseklikte yer alıyor. 125 hektarlık bir alanı kaplayan göl; spor, dinlenme, piknik ya da eğlence odaklı aktivitelere elverişli. Abant Gölü aynı zamanda kamp ve karavan tutkunlarının da favori mekanları arasında.
Bir tür heyelan set gölü olan Abant Gölü, eşine nadir rastlanabilen bir manzaraya sahip. Bu nedenle doğa fotoğrafçılığına meraklı olanlar da senenin farklı zamanlarında göl ve çevresinde fotoğraf turları organize ediyor. Karadeniz’in en romantik yerlerinden biri olan Abant, sonbahar döneminde düşen yapraklar sayesinde çok özel bir atmosfer sunuyor. Göl çevresinde başta bungalov tarzı evler ve küçük pansiyonlar olmak üzere farklı bütçelere hitap eden konaklama seçenekleri ile karşılaşabilirsin.
1998 senesinden bu yana tabiat parkı statüsünde olan Abant Gölü hem flora hem de fauna açısından epey zengin. Tabiat parkında çobanpüskülü, kavak, ardıç, söğüt, meşe, alıç, kuşburnu, çilek, sarımsak gibi ağaç ve bitki türleri dikkat çekiyor. Aynı adı taşıyan dağların üstünde yer alan krater gölünün kenarlarında su samurlarının yaşadığını görebilirsin. Bu arada ormanlık alanlarda kaya kartalı, baykuş, alakabak, saka, ağaçkakan, bülbül ve yaban kazlarına tanıklık edebilirsin.
Karadeniz’in batı bölümünün en yüksek noktası olarak bilinen Ilgaz Dağları, özellikle kış tatili konusunda ülkemizin en popüler durakları arasında. Hem Çankırı hem de Kastamonu’da sınırları olan Ilgaz Dağları, 2587 metrelik bir yüksekliğe sahip. Ilgaz Dağları’nın bu denli popüler olmasında aynı ismi taşıyan devasa milli parkın ve kayak merkezinin rolü büyük. Uluslararası Kayak Federasyonu tarafından tescil edilen Ilgaz Dağı Kayak Merkezi, Erciyes, Erzurum ve Uludağ gibi yerlerle rekabet etmeyi başarıyor. Kış tatili için kayak merkezine geldiğinde kayak dışında snowboard ve kızak gibi etkinlikleri de deneyimleyebilirsin. Ayrıca kayak konusunda acemiysen, burada yer alan eğitmenlerden hızlı bir şekilde ders alabilirsin. Ilgaz Dağları, başkente yaklaşık 210 km uzaklıkta.
Doğa severlerin uğrak yeri olan Ilgaz Dağları Milli Parkı, kapsamlı kamp alanları ve uzun yürüyüş rotaları ile keyifli sürprizle vadediyor. Milli parktaki ormanlık alanda köknardan sarıçama kadar akla gelebilecek pek çok bitki ve ağaç türü yer alıyor. 1976 senesinde milli park olarak ilan edilen turistik bölge, Kastamonu şehir merkezine 41 km uzaklıkta. Yaban hayatı gözlemciliği, botanik gezisi, fotoğrafçılık, dağ bisikleti, doğa yürüyüşü ve kuş gözlemciliği gibi aktivitelerle keyifli bir şekilde vakit geçirebilirsin.
Bartın sınırları içerisinde olan İnkumu, plaj tatili konusunda Ankaralıların öncelikli tercihleri arasında yer alıyor. Bartın’ın en meşhur sahil beldeleri arasında gösterilen İnkumu, şehir merkezine 9 km uzaklıkta. Burası, hem tertemiz doğası ve havası hem de uzun plajıyla biliniyor. Belediyeye ait bir plaj olan İnkumu Plajı, arkada uzanan heybetli dağlar nedeniyle ilginç bir manzaraya sahip.
Karadeniz’de mavi ve yeşilin uyumuna örnek teşkil eden İnkumu Plajı, Ankara’ya yaklaşık 270 km uzaklıkta. Başkente en yakın plajlardan biri olduğu için popülerliğini koruyan İnkumu Plajı, genel olarak sakin ve büyük dalgalardan uzak. Bu durum, Karadeniz için pek de alışılmış bir durum değil. Bu arada Bartın’da İnkumu haricinde Güzelcehisar Plajı, Hatipler Plajı ya da Mugada Plajı gibi alternatifleri de değerlendirebilirsin. Tuz oranı diğer plajlara kıyasla oldukça düşük olan İnkumu Plajı'nda şezlong ve şemsiyeler ücretli olarak kiralanıyor.
Bolu’nun kuzey tarafında konumlanan Yedigöller, aynı zamanda Düzce ve Zonguldak gibi şehirlere de epey yakın. Bolu’da tıpkı Abant Gölü gibi popüler bir tatil durağı olan Yedigöller, adından da anlaşılacağı üzere tabiat harikası olan yedi gölü bir araya getiriyor. Bu göllerin isimlerini Deringöl, Seringöl, İncegöl, Sazlıgöl, Büyükgöl, Nazlıgöl, Küçükgöl şeklinde sıralayabiliriz.
Abant Gölü’ne 80 km uzaklıkta olan Yedigöller, resmi olarak milli park statüsünde. Batı Karadeniz’de tatil yapmak adına en uygun yerlerden olan Yedigöller; tabloları andıran doğası, kamp alanları, uzun yürüyüş parkurları ve ekolojik zenginliğiyle ziyaretçilerini fazlasıyla memnun ediyor. 1965 senesinde resmi olarak milli park ilan edilen bu etkileyici destinasyon, tam olarak Mengen ve Yığılca adı verilen ilçelerde yer alıyor. Alabalıklarıyla meşhur heyelan göllerini de içine alan milli park, toplamda 2020 hektarlık bir alana yayılıyor.
Bolu’nun bir ilçesi olan Göynük, hem mimari yapısı hem de tarihi kimliği ile turistik ziyaretlerin merkezinde. Osmanlı kasabalarını anımsatan bir atmosferi bulunan ilçe, SİT alanı olarak ilan edilmiş. Başkentin 220 km uzağında olmasına rağmen özellikle hafta sonlarında hem günlük hem de konaklamalı ziyaretler için tercih edilen Göynük, Sünnet Gölü gibi bir tabiat güzelliğini bünyesinde barındırıyor. Bu alanda kurulan ve organik ürünlerin ağırlıkta olduğu halk pazarında keyifli bir alışveriş yapabilirsin.
Zafer Kulesi, Gazi Süleyman Paşa Hamamı, Çubuk Gölü gibi yerler de Göynük içerisinde yerli ve yabancı ziyaretçilerin en uğrak yerleri. Ahşap evlerin yanında çeşmeleri, türbeleri, hamamları ve çeşmeleriyle bilinen Göynük, Anadolu’da Türk yaşam tarzını yansıtan bir açık hava müzesi olarak tanımlanıyor. Bu arada tıpkı Perşembe, Seferihisar ya da Gökçeada gibi burası da “Yavaş Şehir” kategorisinde yer alıyor.
Batı Karadeniz tarafında güzel bir sahil kasabası arıyorsan yönünü Akçakoca’ya doğru çevirebilirsin. Ankara üzerinden 270 km’lik bir yolculuk neticesinde ulaşabileceğin ilçe, toplamda 35 km’yi bulan muazzam bir sahil şeridine sahip. Bahar ve yaz aylarında Ankaralılar için genellikle bir hafta sonu kaçamağı olarak değerlendirilen Akçakoca, eskimeyen evleri ve devasa şelaleleri ile çok popüler.
Zengin bitki örtüsü sayesinde denizin yoğun ormanlık alanlarla bir araya geldiği Akçakoca, Düzce şehrine bağlı. Buradaki turistik girişimler genel itibarıyla 1950’li yıllardan sonra başlıyor. Batı Karadeniz’in plaj tatili ihtiyacını önemli oranda üstlenen ilçede en önemli plaj Karaburun Plajı. Ayrıca Kurugöl Kanyonu, Fakıllı Mağarası ve Aktaş Şelalesi gibi doğal yerleri gezmek de mümkün. Çınar Caddesi ve Çuhallı Çarşısına yakın yerlerde daha fazla konaklama seçeneği bulabilirsin.
Ankara gibi bir yerde yaşayıp da Safranbolu’yu ziyaret etmemek olmaz. Ankara’ya en yakın tatil yerlerinden olan Safranbolu, Karabük ilçesine bağlı. 2.5 saatlik bir yolculuğun ardından ulaşabileceğin ilçe, merkeze 9 km uzaklıkta. “Safranbolu Evleri” adlı yapılarıyla dünyaya yayılmış bir üne sahip olan Safranbolu, aynı zamanda Osmanlı kültüründen de güçlü izler barındırıyor. Bugün Kent Tarihi Müzesi olarak kullanılan Hükümet Konağı dışında Cinci Han, Cam Teras, Tokatlı Kanyonu, Yemeniciler Çarşısı gibi yerleri en az 2 günlük bir geziyle keşfedebilirsin.
Anadolu’nun pek çok noktasında iki katlı ahşap evlerin geleneksel olarak korunduğunu görüyoruz. Fakat günümüzde artık bir ikon haline gelmiş olan Safranbolu evlerine apayrı bir vurgu yapmak gerekiyor. Geçirdiği kapsamlı restorasyondan sonra turizme kazandırılan konaklar, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunuyor. Bugün ilçede restorasyon süreci tamamlanmış ve turizme kazandırılmış yaklaşık 800 tane Safranbolu evi yer alıyor. Osmanlı kent mimarisinin en başarılı örnekleri arasında olan İlçe, yaklaşık 50 sene önce kentsel SİT alanı olarak ilan edilmiş.
Türkiye’de kış turizmi denildiği zaman akla gelen birkaç yer arasında bulunan Erciyes Kayak Merkezi, 4 bin metreye yakın bir zirveye sahip. Kayseri’de şehir merkezinin 26 km güney tarafında bulunan kayak merkezine hem Türkiye’nin farklı şehirlerinden hem de Avrupa’dan çok sayıda turist geliyor. Ankara’ya 330 km sürüş mesafesi olan Erciyes Kayak Merkezi, konaklamalı kış tatili için uygun koşullara sahip. Kayak merkezinin olduğu alanda her seviyeye uygun kayak pistleri, çocuk oyun alanları, restoranlar ve oteller bulunuyor.
Pistlerde snowboard, kızak ve kayak gibi sporlara yönelebilirsin. Ülkemizin en büyük beşinci dağı olan Erciyes Dağı’nın sönmüş bir volkan olduğunu anımsatalım. Bu heybetli dağın ev sahipliği yaptığı kayak merkezi, “Türkiye’nin Alpleri” ismiyle de anılıyor. Hem acemi hem de profesyonel kayakçıları ağırlayan Erciyes Kayak Merkezi, kasım ve mayıs ayları arasında aktif. Bu arada pistte belli alanlar, gece kayağı yapmak isteyenler için ışıklandırılmış. Dağı bahar ve yaz aylarında ziyaret etmek isteyenler tırmanış, doğa fotoğrafçılığı, yürüyüş, parasailing gibi aktivitelere yöneliyor. 4 ayrı giriş kapısı olan merkezde kar kalınlığı 100 cm’e kadar çıkabiliyor.
Ankara’ya yakın bir diğer popüler tatil yeri olan Kartalkaya, tıpkı Erciyes gibi kış aylarında ilgi görüyor. Ankara’ya yaklaşık 190 km uzaklıkta olan Kartalkaya, resmi olarak Bolu’ya bağlı. İstanbul ve Ankara’dan gelen kayak severlerin ağırlıkta olduğu Kartalkaya Kayak Merkezi, Bolu merkeze 28 km uzaklıkta. Tam olarak Köroğlu Dağlarında bulunan merkezin çevresinde çok sayıda otel mevcut.
Hem snowboard ve kayak konusundaki yeteneklerini geliştirmek hem de stresini atabileceğin adrenalin yüklü bir tatil deneyimine sahip olmak için Kartalkaya’yı değerlendirebilirsin. 2200 metreye ulaşan yükseklikteki pistler, evrensel standartlara uygun şekilde tasarlanmış. Burada kayak ve snowboard sezonu aralık ayı içerisinde başlıyor ve mart ayının sonuna dek devam ediyor. Kış ve doğa sporlarına ev sahipliği yapan bu merkez; Sarıalan Yaylası, Seben Gölü ve Kökez Tabiat Koruma Alanı gibi yerlere de epey yakın.
Karadeniz’in en sevilen şehirlerinden Bartın’ın turistik ilçesi Bartın, sanatçı Barış Akarsu özdeşleşmiş bir yer. Güzelliğiyle Fatih Sultan Mehmet’i dahi etkilemiş olan Bartın, başkentte yaşayanlar için ideal bir tatil noktası. Tam olarak Batı Karadeniz bölgesinde konumlanan ilçe, hem denizi hem de tertemiz doğası ile beğeni topluyor. Karadeniz kıyılarının en gözde turistik duraklarından olan Amasra, 3 bin yıllık bir tarihe sahip. Tarihte Sesamos ve Amastris adlarıyla tanınan Amasra’da bugüne kadar ulaşabilmiş eserler genellikle Cenova dönemine ait.
İlçede UNESCO tarafından onurlandırılan Amasra Kalesi başta olmak üzere birçok etkileyici yeri yakından görme şansı bulabilirsin. Fakat yaz aylarında Amasra’yı ziyaret edenler genellikle plaj tatiline odaklanıyor. Bu konuda özellikle de Çakraz Plajı’na ayrı bir vurgu yapmak gerekiyor. Ankara üzerinden yaklaşık 3.5 saatlik bir yolculukla ulaşılabilen plajın çevresinde yerli ve yabancı turistlerin değerlendirebileceği oteller bulunuyor. Tertemiz deniziyle büyük ilgi gören Çakraz Plajı, denize hasret olan Ankaralılar için cennet gibi bir kaçış noktası. Plaj her ne kadar çok büyük olmasa da yeme içme mekanları, kamp alanları, ücretsiz duş ve soyunma kabinleri ile popülerliğini koruyor. Amasra’da görmen gereken tüm yerler için Amasra’da gezilecek yerler yazısına tıkla!
Sana bir sonraki rota önerimiz doğa ile iç içe olabileceğin kamp deneyimini yaşaman. Ankara’nın en güzel kamp alanları yazısına tıklayarak rotanı oluşturabilirsin