Iğdır Hakkında
Iğdır, Türkiye’de güneşin ilk doğduğu şehir olmasıyla tanınıyor, ayrıca bu güzel şehir; zengin tarihi yapısı, büyüleyici tuz dağları ve hareketli sınır kapılarıyla da ünlü. Iğdır aynı zamanda üç ülkeye sınırı olan dünyadaki ender şehirler arasında, Iğdır’ın Azerbaycan, Ermenistan ve İran ile sınır kapısı bulunuyor.
Iğdır’a 10 dakika uzaklıkta yer alan Melekli beldesinde halk, burada bulunan üzüm bağlarının Hz. Nuh’tan kaldığına inanıyor. Bu alanda taşlaşmış dinazor fosillerinin ve ilginç mağaraların yanı sıra ayı, kurt, boz tavşan ve kartal gibi pek çok vahşi hayvanı göreceğiniz zengin bir vahşi yaşam var. Iğdır, coğrafyasından dolayı doğa sporları, fotoğrafçılık ve dağ bisikletiyle uğraşanlar için ideal bir turizm destinasyonu.
Iğdır Ovası, yüksek dağların arasında yer alıyor ve sert soğuklardan korunuyor. Bu nedenle bu ovada, bölgede yetiştirilemeyen pek çok Akdeniz meyvesi yetişiyor. Doğal sera olan Iğdır ovası görülmeye değer bir yer. Iğdır’ın Tuzluca ilçesinde bulunan dev tuz dağlarının içine de bir gezi yapabilir ve kristal güzelliğindeki bembeyaz tuz mağaralarını görebilirsiniz.
Korhan yaylasında 1892 yılında bir göktaşının düşmesiyle meydana gelen, 35 metre derinliği ve 60 metre çapa sahip meteor çukuru da Iğdır’da en çok dikkat çeken yerler arasında. Doğal güzellikleriyle bilinen Iğdır’da görülmesi gereken bir yer olan Küp Gölü, yer altında akan suları gürültüsüyle tam anlamıyla büyüleyici bir tabiat harikası. Abbas Göl’de de tekne gezilerine balık avlama turlarına katılabilir, ayrıca göldeki adada yaşayan binlerce kuşun fotoğrafını çekebilirsiniz.
Iğdır’ın çarşıları çok zengin ve pek çok ilginç yöresel ürünle dolu. Bu güzel şehir, yüzyıllardan gelen kültürüne ve geleneklerine çok bağlı, bu bağlılık mutfak kültüründe de kendini gösteriyor. Nabat, katlet, zibilli pilavı ve ünlü patlıcan reçelini mutlaka denemelisiniz.