Yozgat’ta gezilecek yerler

Yozgat, zengin tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve misafirperver insanları ile ziyaretçilerine güzel anlar yaşatıyor. Bu yazımızda, Yozgat'ın keşfedilmeyi bekleyen tarihi yerlerinden doğa harikalarına kadar en popüler duraklarını senin için listeledik. Yozgat'ın geleneksel mimarisinden, lezzetli yemeklerine, doğa yürüyüşlerinden, kültürel etkinliklerine kadar her detayıyla bu güzel şehri keşfetmeye hazır ol. Şehri keşfetmeye başlamadan önce Yozgat seyahatin öncesi ihtiyaç duyabileceğin birkaç soruyu senin için yanıtladık.

Yozgat seyahatinde ne yemelisin?

Yozgat seyahatin sırasında tandır kebabı, testi kebabı, ayva basması, arabaşı, mantı, bazlam, bulama çorbası, erişte, sütlü kabak ve patlıcan turşusu gibi lezzetlerin tadına bakmadan dönmemeni öneriyoruz.

Yozgat’ın en meşhur tatlısı nedir?

Yozgat denilince akla ilk olarak haside tatlısı gelir. Seyahatin sırasında bu tatlının tadına bakmadan dönmemeni öneriyoruz.

Yozgat’tan hediye olarak ne alınır?

Yozgat seyahatin sırasında sevdiklerine kesme taş ve mermerden yapılmış el yapımı ürünler, el yapımı halı ve kilim veya Yozgat’a özgü yöresel ürünleri alabilirsin.

1. Tavium Antik Kenti

Yozgat şehir merkezinden 40 kilometre uzaklıkta, Büyüknefes Köyü sınırları içerisinde yer alan Tavium Antik Kenti, Anadolu'nun en kadim yerleşim alanlarından birisi. Hitit, Frig, Galat, Roma, Bizans ve Selçuklu medeniyetlerinin izlerini taşıyan bu tarihi kent, Trokme kabilesinin başkenti ve önemli bir ticaret merkezi olarak dikkat çekiyor. Burada gezinirken karşılaşacağınız sütunlar, heykeller, mezar taşları, kitabeler, tapınaklar, hamamlar, surlar, kemerler ve kapılar, sanki tarih boyunca birçok medeniyetin tanığı olmuş gibi duruyor. Tavium Antik Kentinde adım adım gezinirken, zamanın derinliklerine bir yolculuk yapabilirsin. Buradaki her taşın, her parça toprağın ayrı bir öyküsü var ve bu öyküler, tarihin sessiz dilini dinlemek isteyenlere fısıldıyor. Tavium, seni adeta bir zaman makinesi içerisinde geçmişle buluşturuyor ve tarihin büyüsüne kapılmanı sağlıyor.

Yozgat'ın bu gizli mücevheri Tavium Antik Kenti, keşfedilmeyi bekleyen zengin bir tarihi dokuya sahip. Bu tarihi mirası yakından görmek ve unutulmaz bir deneyim yaşamak için Tavium'a bir ziyaret planlamak, tarih meraklıları için kaçırılmaması gereken bir fırsat. Tavium, seni hem geçmişin izlerine dokunmaya hem de tarihin büyüleyici atmosferinde kaybolmaya davet ediyor.

Konum Linki

2. Kerkenes Harabeleri

Kerkenes Harabeleri, tarihin tozlu sayfalarında kaybolmuş bir hazine. Kayıp Şehir Pteria olarak da bilinen bu yer, Anadolu’nun kalbinde, Sorgun ilçesinde yer alıyor. İç Anadolu’nun bu sessiz köşesinde, antik çağların gizemli hikayeleri yatıyor. Kerkenes Harabelerini ziyaret etmek, tarihle iç içe bir yolculuk demek. Burası, Hititlerden Perslere, Lidyalılardan Romalılara kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Her taşında, her duvarında farklı bir hikaye saklı. Bu antik şehir, geniş bir alana yayılmış durumda. Yürüyüş yolları, antik kalıntılar ve doğal güzelliklerle dolu. Her adımda, tarihin izlerini hissedebilirsin. Burada, antik çağların büyüsüne kapılabilirsin.

Kerkenes Harabeleri, aynı zamanda bir açık hava müzesi gibi. Burada, tarih öncesi dönemlere ait kalıntıları görebilir, antik çağların yaşam tarzını anlayabilirsin. Bu antik şehir, tarih meraklıları için kaçırılmayacak bir fırsat. Ayrıca, Kerkenes Harabelerinin çevresindeki doğal güzellikler de görülmeye değer. Burası, hem tarih hem de doğa tutkunları için ideal bir yer. Eğer tarihi yerleri ve doğayı seviyorsan, Kerkenes Harabeleri gitmen gereken yerlerin başında geliyor. Bu antik şehir, geçmişin gizemli dünyasına bir pencere açıyor. Bir sonraki tatil planında, Kerkenes Harabelerini ziyaret etmeyi düşün.

Konum Linki

3. Çamlık Milli Parkı

Çamlık Milli Parkı, Yozgat'ın en güzel doğa harikalarından biri. Bu park, doğa severler için mükemmel bir kaçış noktası. Yemyeşil çam ağaçlarıyla dolu olan park, huzur verici bir atmosfere sahip. Parka adım attığın anda, çam ağaçlarının taze kokusu karşılıyor seni. Bu koku, stresi azaltıyor ve zihni yeniliyor. Parkta yürüyüş yaparken, kuşların cıvıltısını duyabilirsin. Bu sesler, doğanın müziği gibi ve ruhu dinlendiriyor. Çamlık Milli Parkı'nda piknik yapabilirsin. Parkta birçok piknik alanı var ve bu alanlar, aileler ve arkadaşlar için ideal. Ayrıca parkta birçok doğa yolu bulunuyor. Bu yollar, doğa yürüyüşleri için mükemmel. Parkta birçok vahşi hayvan ve bitki türü yaşıyor. Bu canlıları gözlemlemek, doğanın ne kadar çeşitli ve güzel olduğunu hatırlatıyor. Ancak unutma ki bu canlılar koruma altında, bu yüzden onlara zarar vermemeliyiz.

Çamlık Milli Parkı, her mevsim güzel. İlkbaharda çiçekler açıyor ve park renk cümbüşüne dönüşüyor. Yazın, serin çam ağaçlarının gölgesinde dinlenebilirsin. Sonbaharda, yaprakların renk değiştirmesi parkı bir resim tablosuna dönüştürüyor. Kışın ise park, karla kaplı bir cennet oluyor. Çamlık Milli Parkı, doğayı ve huzuru seven herkes için mükemmel bir yer. Bu park, Yozgat'ın gizli cennetlerinden biri ve kesinlikle görülmesi gereken bir yer.

Konum Linki

4. Yozgat Sarıkaya Kaplıcaları

Yozgat Sarıkaya Kaplıcaları, Türkiye'nin en önemli sağlık turizmi merkezleri arasında yer alıyor. Sarıkaya, Yozgat'ın kuzeyinde yer alıyor ve kaplıcaları ile ünlü. Kaplıcalar, sıcak su kaynaklarından besleniyor ve bu suların sağlık üzerindeki etkileri biliniyor. Sarıkaya Kaplıcaları, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Kaplıcaların suyu, cilt hastalıklarından romatizmaya, birçok sağlık sorununa iyi geliyor. Ayrıca kaplıcaların suyu, doğal mineraller açısından zengin. Bu da suyun sağlık üzerindeki olumlu etkilerini artırıyor. Kaplıcaların yanı sıra Sarıkaya, doğal güzellikleri ile de dikkat çekiyor. Kaplıcaların çevresi, yeşil alanlar ve parklarla dolu. Bu alanlar, ziyaretçilere huzurlu bir ortam sunuyor. Ayrıca kaplıcaların çevresindeki restoranlarda, Yozgat'ın yerel lezzetlerini deneyebilirsin. Sarıkaya Kaplıcaları, konaklama imkanları ile de öne çıkıyor. Kaplıcaların çevresinde birçok otel ve pansiyon bulunuyor. Bu tesisler, ziyaretçilere konforlu bir konaklama deneyimi sunuyor.

Konum Linki

5. Sarıkaya Roma Hamamı

Sarıkaya Roma Hamamı, Roma İmparatorluğu döneminde 2. yüzyılda inşa edilmiş ve Anadolu’da Roma mimarisine ait korunmuş tek termal hamam. Hamamın jeotermal suyu, sağlık ve güzellik için birçok fayda sağlar. Hamamın efsanevi bir hikayesi de bulunuyor. Rivayete göre, Roma kralının kızı romatizma hastalığına yakalanmış ve hiçbir tedavi işe yaramamış. Kral, kızını son çare olarak bu sıcak suyun bulunduğu yere gönderir. Kız, burada arkadaşlarıyla çamurlara girer ve zamanla iyileşir. Kral, kızının şifa bulduğu bu yere mermerden bir havuz yaptırır ve kızının adını verir. Bu yüzden hamama Kral Kızı Hamamı da denir. Sarıkaya Roma Hamamı, günümüzde de ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunar. Hamamın batı cephesinde, 10 gözlü ve 2 katlı mermer, kemerli bir duvar görülür. Bu duvar, Korint düzeni dizilişine uygun yapıldı. Duvarın üzerinde boğa başlı kornet motifli süslemeler vardır. Hamamın kuzey ve güney uçlarında ise dairesel havuzlar bulunur. Sarıkaya Roma Hamamı, UNESCO

Dünya Miras Geçici Listesine alındığı için de önemli bir yer haline geldi. Bu hamam, tarihsel olarak önemli olmasının yanı sıra doğal suları ile şifa da dağıtıyor. Sarıkaya Roma Hamamına gelerek, Roma döneminden kalma bir eseri yakından görebilir, termal suyun ve çamurun faydalarından yararlanabilir ve efsanevi bir hikayenin parçası olabilirsin.

Konum Linki

6. Kazankaya Kanyonu

Kazankaya Kanyonu, Aydıncık ilçesine bağlı Kazankaya köyünden başlayıp Çorum’un İncesu köyünde bitiyor. Uzunluğu yaklaşık 10 kilometre ve içinden Çekerek Irmağı akıyor. Kanyonun her iki tarafında yükselen kayalar, doğanın muhteşem güzelliğini gösteriyor. Ama sadece doğal güzellik değil, aynı zamanda tarihi bir zenginlik de var burada. Kanyonun kayaları üzerinde, Hititlerden kalma duvar kalıntıları, merdiven basamakları, mağaralar ve tanrıça Kybele’nin kabartması görülebiliyor. Kybele, bereket ve bolluğun tanrıçası olarak biliniyor ve kanyona bakan bir niş içinde yer alıyor. Kanyonun güneyinde ise Alan Dağları, batısında ise Malbelen Tepesi bulunuyor. Bu tepelerde de eski yerleşim izleri ve mezarlıklar keşfedildi. Kazankaya Kanyonu, hem doğa hem de tarih tutkunları için harika bir yer. Burada yürüyüş yapabilir, piknik yapabilir, kamp kurabilir, kuş ve bitki çeşitliliğini görebilir, ırmağın serin sularında yüzebilirsin. Kazankaya Kanyonu, Yozgat’ın saklı cenneti ve mutlaka görülmesi gereken bir güzellik.

Konum Linki

7. Çapanoğlu Camii

Çapanoğlu Camii, Yozgat’ın en görkemli ve tarihi yapılarından birisi. Osmanlı döneminde Bozok Sancağı valisi Çapanoğlu Mustafa Bey tarafından 1779 yılında yaptırılan cami, Avrupa etkisindeki Türk barok mimarisinin Anadolu’daki nadir örneklerinden. Cami, iki bölümden oluşuyor. Bu bölümler iç cami ve dış cami şeklinde isimlendiriliyor. İç cami, kesme taştan yapılmış ve büyük bir kubbeyle örtülü. Dış cami ise iç caminin kuzeyine eklenmiş ve daha renkli ve süslü bir görünüme sahip. Caminin dört tarafı avlu duvarıyla çevrili ve avlunun doğu cephesinde Çapanoğlu Ailesi’nin türbesi bulunuyor. Türbede 18 sanduka bulunuyor. Çapanoğlu Camii’ni ziyaret ettiğinde, caminin içindeki kalem işi süslemelerine hayran kalacaksın. Mihrap, minber, kubbe ve duvarlarda akantus yaprakları, C ve S kıvrımları, deniz kabuğu motifleri, kıvrık dallar, yapraklar, çiçekler ve meyvelerle bezeli bir sanat eseri gibi duruyor. Caminin 54 penceresi, iç mekanı aydınlatıyor ve ferah bir hava veriyor. Caminin etrafındaki çarşıda ise Yozgat’ın yöresel lezzetlerini, el sanatlarını ve kültürünü keşfedebilirsin. Çapanoğlu Camii, Yozgat’ın simgesi haline gelen yapılar arasında yer alıyor.

Konum Linki

8. Akdağmadeni Muşalikalesi

Akdağmadeni Muşalikalesi, Yozgat’ın tarihi ve kültürel zenginlikleri arasında yer alıyor. Bu kale, 13. yüzyılda Selçuklu Sultanı Gıyaseddin Keykavus’un emirlerinden Necmeddin Bahramşah tarafından yaptırıldı. Bu nedenle Behramşah Kalesi olarak da anılıyor. Kale, köyün kuzeyinde yüksek bir tepe üzerinde yer alıyor ve etrafı kesme taş ve moloz taş duvarlarla çevrili olması ile biliniyor. Kalede üç adet burç ve iki adet türbe bulunuyor. Türbeler, Muşali - Muşallimoğlu Ali Çelebi ve oğlu Mahmut Çelebi’ye ait. Türbelerin içinde ve dışında mezar taşları ve kitabeler bulunuyor. Kale ve türbeler, Selçuklu mimarisinin özelliklerini yansıtıyor. Akdağmadeni Muşalikalesi’ni ziyaret edersen, hem tarihi bir atmosferde gezinebilir hem de muhteşem manzaraların keyfini çıkarabilirsin. Kale, köyün ve çevrenin panoramik görüntüsünü sunuyor. Kaleye çıkmak için yürüyebilir veya araçla gidebilirsin.

Konum Linki

9. Yozgat Saat Kulesi

Yozgat’ın merkezinde, Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Yozgat Saat Kulesi, 1908 yılında Yozgatlı Şakir Usta tarafından yapıldı. Yedi katlı ve tek balkonlu bir yapı. Sarı köfeden kesme taşlarla inşa edilmiş. Her cephesinde birer saat var. Saatlerin üzerinde Fransız imalatçıların isimleri yazıyor. Her saat başında çalan çanlar, şehrin her tarafından duyuluyor. Çanın ağırlığı 250 kilogram olduğu da söyleniyor. Yozgat Saat Kulesi, Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyor. Kemerli pencereleri, ince işçiliği ve süslemeleriyle dikkat çekiyor. Kulenin giriş katı, eskiden muvakkithane olarak kullanılıyordu. Muvakkithane, namaz vakitlerini belirleyen bir yer. Kulenin kendisi de yangın gözetleme kulesi olarak da kullanıldığı biliniyor. Yozgat Saat Kulesini ziyaret ettiğinde, hem tarihi hem de mimariyi yakından görme şansın oluyor. Yozgat’ın simgesi olan bu kule, sana unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Konum Linki

10. Yozgat Müzesi

Yozgat Müzesi, Yozgat’ın merkezinde bulunan tarihi bir konak. Bu konak 1871 yılında yapılmış ve uzun yıllar konut, okul ve depo olarak kullanıldı. 1979 yılında devlet tarafından satın alınan konak, büyük bir onarım sonrasında 1985 yılında müze olarak açıldı. Müzede hem arkeolojik hem de etnografik eserler sergileniyor. Müzenin alt katında, Yozgat ve çevresindeki antik kentlerden getirilen eserler bulunuyor. Bu eserler arasında, Hitit, Frig, Roma, Bizans ve Selçuklu dönemlerine ait heykeller, lahitler, sikkeler, mühürler ve yazıtlar var. Müzenin üst katında ise, Yozgat’ın geleneksel yaşamını ve kültürünü yansıtan eserler yer alıyor. Bu eserler arasında, el yazması kitaplar, yöresel kıyafetler, halılar, kilimler, mutfak eşyaları, ahşap eşyalar, silahlar ve tekke malzemeleri bulunuyor. Müzenin en ilgi çekici bölümlerinden biri de, üst kat holünde sergilenen Aynalı Körük adlı at arabası. Bu araba, Yozgat’ın eski belediye başkanlarından Salim Korkmaz tarafından müzeye bağışlandı. Müzenin diğer bölümlerinde ise, 19. yüzyıla ait bir gelin odası, bir org, bir gramofon, bir kâbe örtüsü parçası ve 19. yüzyıl resim sanatının örnekleri görülebilir.

Konum Linki

11. Gedikhasanlı Şakir Efendi Türbesi

Gedikhasanlı Şakir Efendi Türbesi, Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Gedikhasanlı Köyünde bulunan tarihi ve manevi bir mekan. Burası, 19. yüzyılda yaşamış ünlü bir alim ve eğitimci olan Mehmet Şakir Suntay’ın (Gedikhasanlı Şakir Efendi) kabrinin bulunduğu yer olarak biliniyor. Şakir Efendi, Kayseri’nin Cami-i Kebir Mahallesi’nden gelip Yozgat’a yerleşmiş bir aileden geliyor. 1853 yılında Yozgat’ta doğan ve Osmanpaşa Medresesi’nde başladığı eğitimini Kayseri’de tamamlayan Gedikhasanlı Şakir Efendi, Yozgat’a döndükten sonra Demirli Medresede hem Osmanlı hem de Cumhuriyet döneminde müderrislik yaptığı için kent kültüründe önemli bir yere sahip olur. Nakşibendi tarikatına mensup olan Şakir Efendi, Yozgat ve Osmanpaşa’da sayısız öğrenci yetiştirir. Arapça, hadis, tefsir gibi din ilimlerinde uzman olan Şakir Efendi, devletten maaş almayı reddeder ve köyüne çekilerek imam-hatiplik yapar. Ömrünün son yıllarında iki gözünü kaybeden Şakir Efendi 1937 yılında vefat eder. Gedikhasanlı Şakir Efendi Türbesi, Şakir Efendi’nin sevenleri tarafından ziyaretgâh olarak yaptırıldı. Türbe, beyaz mermerden yapılmış küçük bir yapı olduğu için dikkat çekiyor. Türbenin üzerinde Şakir Efendi’nin hayatını anlatan bir kitabe bulunur. Türbenin yanında da Şakir Efendi’nin ailesinin mezarları yer alıyor. Yozgat’ta ziyaret edilecekler listene bu türbeyi mutlaka eklemelisin.

Konum Linki

12. Yozgat Bilal Şahin Külliyesi

Yozgat Bilal Şahin Külliyesi, Yozgat'ın en görkemli ve modern yapılarından biri. Kent Park Mevkiinde bulunan külliye, iş adamı Bilal Şahin tarafından 2010 yılında yapımına başlandı ve 2013 yılında açılışı yapıldı. Külliye içinde birçok hizmet binası, cami, kuran kursu, okuma salonu, şadırvan, saat kulesi ve misafirhane bulunuyor. Külliye, hem dini hem de kültürel faaliyetlere ev sahipliği yapıyor. Külliyenin en dikkat çeken yapısı, 1500 kişilik Bilal Şahin Camii. İbadet yeri, kesme taştan inşa edildi ve klasik Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyor. Caminin içi de oldukça ihtişamlı. Duvarlarında ve kubbesinde Kuran ayetleri ve tezhipler yer alıyor. Caminin yanında, 100 öğrencilik hafız kuran kursu ve Naciye Afet Şahin kuran kursu da hizmet veriyor. Külliyenin bahçesinde, Bilal Şahin Külliyesi Şadırvanı ve Saat Kulesi göze çarpıyor. Şadırvan, abdest almak isteyenler için tasarlandı. Saat kulesi ise, külliyenin simgesi haline geldi. Saat kulesinin tepesinde, Yozgat'ın manzarasını seyredebileceğiniz bir seyir noktası bulunuyor.

Konum Linki

13. Bozok Yaylası

Bozok Yaylası, Yozgat’ın doğal güzellikleriyle dolu bir bölgesi olması ile öne çıkıyor. Burası, Kızılırmak’ın kolları olan Delice Irmağı ve Çorum Suyu’nun yarattığı vadilerle çevrili, hafif dalgalı düzlüklerden oluşuyor. Doğuda Akdağlar’a dayanan yayla, 1200-1400 metre yükseklikte yer alıyor. Kuzeybatıya doğru alçalan yayla, Kızılırmak ovasına uzanıyor. Bozok Yaylası’na gittiğinde, temiz dağ havasını ciğerlerine doldurabilir, zengin bitki örtüsünü görebilir, renkli çiçeklerin arasında yürüyüş yapabilirsin. Yaylada, Cehirlik, Kadıpınarı, Şebekpınarı, Yahyasaray ve Hisarbeyli gibi birçok köy var. Bu köylerde, misafirperver insanlarla tanışabilir, yöresel lezzetleri tadabilir, kültürel mirası keşfedebilirsin. Yaylada, tarihi kemer köprüler, eski camiler, kervansaraylar, kaleler ve höyükler gibi pek çok tarihi eser de bulunuyor. Bozok Yaylası, hem doğa hem de kültür tutkunları için harika bir seçenek. Burada, huzurlu ve keyifli bir tatil geçirebilir, unutulmaz anılar biriktirebilirsin.

Konum Linki

14. Çeşka Yeraltı Şehri

Çeşka Yeraltı Şehri, Yozgat’ta gizemli ve ilgi çekici bir yer. Bu şehir, yaklaşık 3 kilometre uzaklıktaki Kirazlı Göletinin kuzeyinde, yüksek bir tepenin üzerinde bulunuyor. Burası, Bizans döneminden kalma izler taşıyan, üç ayrı girişi olan bir yeraltı şehri. Şehrin içinde, nişler, galeriler, odalar ve kaya mezarları görebilirsin. Bu şehir, tarihi ve kültürel bir miras olarak korunuyor. Çeşka Yeraltı Şehrini gezmek için, sürünerek girebileceğin kuzeydeki girişi kullanabilirsin. Buradan, dikdörtgen bir odaya ulaşabilir ve sonra geniş bir salona çıkabilirsin. Salonun etrafında, iki büyük oda, iki küçük oda ve iki galeri var. Bu mekânlar, tonoz şeklindeki tavanlar ve irili ufaklı nişler ile süslü. Burada, eski zamanların havasını soluyabilir ve hayal gücünü kullanabilirsin. Çeşka Yeraltı Şehrini ziyaret etmek, Yozgat’ta yapabileceğin en ilginç aktivitelerden biri. Bu şehir, hem tarih meraklıları hem de macera arayanlar için ideal bir yer. Burada, geçmişin izlerini takip edebilir ve kendini farklı bir dünyada hissedebilirsin.

Konum Linki

15. Sorgun Karakız ve Kazankaya Hitit Heykel Atölyeleri

Sorgun Karakız ve Kazankaya Hitit Heykel Atölyeleri, Sorgun ilçesinde bulunan tarihi ve kültürel miras olarak görülüyor. Bu atölyelerde, Hititler tarafından bazalt taşlarından yapılmış heykeller, su sarnıçları ve diğer eserler görülebilir. Bu eserler, Hitit sanatının ve medeniyetinin izlerini taşıyor. Karakız Belediyesinin yakınında, bir aslan heykelinin bulunduğu kayalık alanda, yarı işlenmiş bazalt taşlar dikkat çekiyor. Bu taşlar, Hititlerin burada heykel yapmak için kullandıkları malzemelerdir. Bazı taşlar üzerinde, Hitit yazısı ve sembolleri de görülebilir. Kazankaya Mevkii’nde ise, 2 metre çapında oyulmuş bir su sarnıcı bulunuyor. Bu sarnıç, Hititlerin su ihtiyacını karşılamak için yaptıkları bir yapı olması ile öne çıkıyor. Sarnıcın yanında, yine yarı işlenmiş bazalt taşlar bulunuyor. Bu taşlar, Hititlerin burada da heykel yapmaya devam ettiklerini gösteriyor. Sorgun Karakız ve Kazankaya Hitit Heykel Atölyeleri, Hitit kültürüne meraklı olanlar için harika bir gezi noktası. Burada, Hititlerin yaşam tarzı, sanatı ve inançları hakkında bilgi edinmek mümkün.

Konum Linki

16. Osmanpaşa Türbesi

Yozgat’ın merkez ilçesine bağlı Osmanpaşa Beldesi’nde, tarihi ve manevi değeri yüksek bir türbe bulunuyor. Bu türbe, Osmanpaşa Camisinin yanında yer alıyor ve Emirci Sultan olarak bilinen Osmanpaşa’nın mezarını barındırıyor. Emirci Sultan, 13. yüzyılda yaşamış ve Hoca Ahmet Yesevi’nin halifelerinden biri olmuş bir mutasavvıf. Efsaneye göre, Çin’de bir ejderhayı öldürdüğü için Emir-i Çin lakabını aldı ve Anadolu’ya tekrar gelerek burada İslam’ı yayılmasına katkı sağladı. Osmanpaşa Beldesine yerleşen ve buraya ismini veren derviş burada vefat etti. Türbesi, 1239 veya 1240 yıllarında yapıldı ve içinde Emirci Sultan’ın yanı sıra diğer bazı dervişlerin de sandukaları bulunuyor. Osmanpaşa (Emirci Sultan) Türbesi, Yozgat’ın önemli kültür miraslarından biri. Türbe, kare planlı ve kubbeli bir yapı. Dış cephesi sade, iç mekanı ise ahşap süslemelerle bezenmiş. Türbenin giriş kapısı üzerinde, Emirci Sultan’ın hayatını anlatan bir kitabe var. Türbenin yanında, Osmanpaşa Camisi ve bir de çeşme var. Bu çeşmenin suyu, Emirci Sultan’ın kerametleri ile şifa dağıttığına inanılıyor. Osmanpaşa (Emirci Sultan) Türbesi, Yozgat’a gelen ziyaretçilerin mutlaka görmesi gereken bir yer. Burada, Emirci Sultan’ın ruhaniyetini hissedebilir, türbenin tarihi dokusunu ve mimarisini inceleyebilir, camide namaz kılabilir ve çeşmeden su içebilirsin.

Konum Linki

17. Cehirlik Yaylası

Cehirlik Yaylası, Yozgat'ın en güzel yerlerinden biri. Yozgat-Boğazkale yolu üzerinde, şehre sadece 2 kilometre uzaklıkta. Burası lalelerin ve efsanelerin yaylası. İlkbaharda kırmızı kırmızı açan yabani laleler, yaylaya muhteşem bir görüntü veriyor. Bugün Laleler Ülkesi olarak anılan Hollanda’ya lale soğanlarının buradan götürüldüğü de söyleniyor. Cehirlik Yaylası, hem doğal güzelliği hem de kültürel zenginliğiyle görülmeye değer bir yer. Buraya gelip laleleri koklayabilir ve doğanın tadını çıkartabilirsin.

Konum Linki

18. Yusuf Karslıoğlu Konağı

Yozgat'ın tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek isteyenler için Yusuf Karslıoğlu Konağı kaçırılmaması gereken bir yer. Bu konak, 1883 yılında inşa edildi ve 1929-1936 yılları arasında Yozgat Belediye Başkanlığı yapan Yusuf Karslıoğlu tarafından satın alındı. O zamandan beri Karslıoğlu Konağı olarak anılıyor. Konak, Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri. İnce ahşap işçiliği, tavan dekorasyonu ve süslemeleri göz kamaştırıyor. Konakta sekizgen bir sofa ve her köşesinde bir oda var. Güney-batı köşesindeki oda, önemli konuklar için ayrılmış. Bu odanın tavanı diğerlerinden daha güzel işlenmiş. Konakta kalan en önemli konuk ise Mustafa Kemal Atatürk. Atatürk, 1934 yılında Yozgat'a ilk geldiğinde bu konakta kaldı. Konak, Atatürk'ün kaldığı odayı da koruyarak bir anıt niteliği taşıyor. Yapı, daha sonra Vali Konağı ve Arkeoloji Müzesi olarak da kullanıldı. Günümüzde ise İl Özel İdaresine tahsis edildi ve müze olarak kent kimliğini yansıtıyor. Yozgat'ın tarihine, kültürüne ve sanatına tanıklık etmiş bir yapı olan Yusuf Karslıoğlu Konağı, Yozgat'a gelen herkesin mutlaka görmesi gereken bir yer.

Konum Linki

19. Yozgat Askerlik Şubesi

Yozgat Askerlik Şubesi, günümüzde her ne kadar resmi bir kurum tarafından kullanılsa da kentin tarihi ve kültürel mirasına da tanıklık eden bir bina olması ile öne çıkıyor. Binanın mimarisi, dönemin Osmanlı-Türk tarzını yansıtıyor. Binanın önünde, Atatürk'ün Yozgat'a gelişini anlatan ve üzerinde "Yozgat, Türkiye'nin en güzel şehirlerinden biridir" sözü yazılı bir anıt yer alıyor. Yozgat Askerlik Şubesinin içini göremesen de dışarıdan güzelliğini keşfedebilirsin. Yozgat merkezinde yapacağın gezilerde binanın önünden geçip, bu harika eseri gözlemleyebilirsin.

Konum Linki

20. Akdağmadeni Kilisesi

Yozgat’ın tarihi ve kültürel bir güzelliğini görmek istersen, Akdağmadeni ilçesinde bulunan kiliseyi kesinlikle ziyaret etmelisin. Bu kilise 1862 yılında yapıldı ve koruma altına alınmış. Ön cephesi kesme taş, diğer cepheleri kesme mermer taşlardan yapıldığı ziyaret sırasında görülebiliyor. Yuvarlak kemerli giriş kapısının üzerinde Grekçe kitabeler var. Kilisenin içi dikdörtgen planlı ve taş döşemeli. Sekiz adet yuvarlak sütun kiliseyi üç eşit parçaya bölüyor. Sıva üzerinde renkli haç ve geometrik süslemeler görebilirsin. Kilisenin mimarisi ve atmosferi seni büyüleyebilir. Akdağmadeni Kilisesi, Yozgat'ın en önemli kültür miraslarından biri. Burası hem inanç turizmi hem de tarih turizmi için ideal bir yer. Kiliseyi gezerken hem geçmişe yolculuk yapabilirsin hem de farklı bir kültürü tanıyabilme şansına sahip olabilirsin. Kilise, Akdağmadeni'nin doğal güzellikleriyle de uyum içinde.

Konum Linki

21. Akdağmadeni Eski Cezaevi - Tiftik Han

Akdağmadeni Eski Cezaevi, iki katlı, dikdörtgen planlı ve mermer kesme taşla inşa edilmiş bir bina olması ile öne çıkıyor. Ön ve arka olmak üzere iki girişi bulunuyor. Ön girişin kapısında profilden bir aslan kabartması ve Maşallah ve Subhanallah yazıları dikkat çekiyor. Kapının üzerinde de üçgen alınlık ve çiçek motifleri yer alıyor. Binanın içinde revaklı bir avlu ve odalar bulunuyor. Üst katta bir odanın kapısında 1316 (Hicri) tarihi yazılıdır. Binanın çatısı ise tamamen kiremitle kaplı. Akdağmadeni Eski Cezaevi, eskiden hapishane olarak kullanıldı. Burada birçok siyasi mahkum ve suçlu bulundu. Akdağmadeni Eski Cezaevi, günümüzde restorasyon edilerek Akdağmadeni İlçe Halk Kütüphanesi olarak hizmet veriyor. Burada birçok kitap, dergi ve gazete bulabilirsin. Ayrıca binanın tarihi ve kültürel değerini anlatan panolar ve fotoğraflar da görebilirsin. Akdağmadeni Eski Cezaevi - Tiftik Han, hem eğitim hem de eğlence amaçlı ziyaret edebileceğin bir yer.

Konum Linki

22. Şefaatli Tren İstasyonu Binası

Şefaatli Tren İstasyonu Binası, ilin halen daha kullanılmakta olan bir binası ve tarihi bir alanı. Şefaatli ilçesinde yer alan ve 1925 yılında hizmete giren binanın mimarisi, Osmanlı döneminin izlerini taşıyor. Binanın bodrum, zemin ve bir katı bulunuyor. Doğu ve batıda iki kapısı, bekleme salonu ve gar şefliği bölümleri bulunuyor. Pencereler sivri kemerli ve dikdörtgen şeklinde olması da dikkat çekiyor. O dönem yapılarında sıkça görülen kiremit kaplı çatı bu binada da bulunuyor. Şefaatli Tren İstasyonu Binası, bugün hala aktif olarak kullanıldığı için gezilip görülebilecek yerler arasında bulunuyor. İlk olarak Bağdat-İstanbul seferi için kullanılmaya başlanan istasyon günümüzde Yerköy, Kayseri, Ankara, Kars, Van gibi şehirlere giden tren hatlarına ev sahipliği yapıyor. İstasyon binasını gezip fotoğraf çekebilir, Binanın içinde ve dışında, tarihi ve kültürel değerleri anlatan panoları görebilirsin. Bu panoları okuyarak, binanın ve tren yollarının geçmişi hakkında bilgi edinebilirsin. Şefaatli Tren İstasyonu Binası, Yozgat'ı ziyaret edenlerin mutlaka görmesi gereken bir yer. Burası, hem tarihi hem de doğal güzellikleri bir arada sunuyor. İstasyon binasının yanında, yeşil bir park ve çeşitli ağaçlar var. Parkta dinlenip, manzaranın keyfini çıkarabilirsin.

Konum Linki

23. Paşaköy Kasabası Tokmak Hasan Paşa Camii

Paşaköy Kasabası, Yozgat’ın Şefaatli ilçesine bağlı tarihi ve kültürel bir yer olarak biliniyor. Kasabanın en önemli eserlerinden biri de Tokmak Hasan Paşa Camii. Bu ibadethane, 1773 yılında Çapanoğlu Süleyman Bey’in yanında bulunan Tokmak Hasan Paşa tarafından yaptırıldı. Cami, yığma taş örgü sistemiyle inşa edildi ve tek katlı ve kırma çatılı bir yapı olması ile öne çıktı. Kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı olan caminin altta ve üstte pencere sıraları yer alıyor. Duvarlar sıva üzerine badanalı. Caminin minaresi ise sonradan eklenen spiralli ve tek şerefeli bir yapıya sahip. Camiye girdiğinde, mihraba doğru ilerledikçe kalınlaşan ve devşirme taş kaideler üzerine oturan sekiz adet serbest, dört adet yalancı ayak görebilirsin. Bu ayaklar, ahşap kirişler üzerine ahşap kaplama tavanı taşıyor. Ayakların üstleri, antik sütun başlıklarını andıran oymalarla süslü. Mihrap, duvar cephesinden dışa doğru taşın dikdörtgen bir pano içinde yer alıyor. Mihrap, duvar içine gömülen bir niş şeklinde yapılmış. Caminin içindeki kimi süslemelerin 1965 yılında yapılan ufak çaplı restorasyonla eklendiği biliniyor. Tokmak Hasan Paşa Camii, 2005 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tescil edilerek koruma altına alındı. Cami, hem tarihi hem de mimari açıdan ilgi çekici bir eser. Paşaköy Kasabasına gittiğinde, bu camiyi mutlaka ziyaret etmelisin.

Konum Linki

24. Akdağmadeni Kadıpınarı Yaylası

Akdağmadeni Kadıpınarı Yaylası, Akdağmadeni ilçesine sadece 2 kilometre uzaklıkta, Akdağ Ormanlarının içinde yer alıyor. Buraya geldiğinde, çam, meşe ve diğer ağaçların oluşturduğu zengin bir bitki örtüsü seni karşılıyor. Temiz ve soğuk suların aktığı, çeşitli av hayvanlarının yaşadığı bu bölge, doğa severler için harika bir seçenek. Akdağmadeni Kadıpınarı Yaylası'nda yapabileceğin birçok aktivite var. Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün yönettiği Orman İçi Dinlenme Tesisleri'nde konaklayabilir, yürüyüş, piknik, kamp yapabilir, bisiklete binebilir, balık tutabilirsin. Ayrıca, bölgede bulunan Geyik Üretim Çiftliğini de ziyaret edebilir, geyikleri yakından görebilirsin. Akdağmadeni Kadıpınarı Yaylası, hem yaz hem de kış mevsiminde görülmeye değer bir yer. Yazın serin ve taze bir havada dinlenebilir, kışın ise karın keyfini çıkarabilirsin. Bu yayla, hem doğal hem de kültürel bir miras. Burada, Yozgat'ın tarihini, kültürünü, yemeklerini ve insanlarını tanıyabilir, unutulmaz bir deneyim yaşayabilirsin.

Konum Linki

25. Sorgun Salih Paşa Camii

Yozgat, Sorgun'da bulunan ve tarihi bir miras olarak kabul edilen Sorgun Salih Paşa Camisi, 1813'te Salih Paşa'nın emriyle inşa edildi. Bu görkemli yapı, Sorgun Çayı'nın yanında, yeşil bir alan içinde bulunmaktadır. Cami, 1955'te, batı duvarı dışında kalan kısımlarının orjinaline sadık kalınarak yeniden inşa edildi. Restorasyondan sonra, cami kare bir taban üzerine kurulu, iki minareye sahip ve kubbeli bir yapı olarak ortaya çıktı. İç mekanın sade ve aydınlık atmosferi dikkat çekici özellikleri arasında bulunuyor. Ayrıca, caminin mihrap ve minberi son restorasyon sırasında güncellendi. Duvarları, iki kat halinde düzenlenmiş pencerelerle aydınlatılan cami, betonarme büyük yuvarlak kemerler üzerine oturtulmuş bir merkezi kubbeye sahip. Sorgun Salih Paşa Camii, hem dini ibadetler hem de gezintiler için ziyaretçilere açık bir yer. Caminin çevresinde, Sorgun Çayı boyunca keyifli yürüyüşler yapabilir ve doğanın seslerini dinleyebilirsin. Ayrıca, caminin yakınlarında Sorgun Karakız ve Kazankaya Hitit Heykel Atölyeleri gibi tarihi ve doğal alanları da keşfedebilme şansın da bulunuyor.

Konum Linki

26. İstanbulluoğlu Camii

İstanbulluoğlu Camii, Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinin merkezinde yer alan tarihi bir yapı. Bu yapı önceden kilise olarak hizmet veriyordu. Ancak daha sonra yapılan değişikliklerle birlikte camiye çevrildi. 1907 yılında Osmanlı döneminde Rumlar tarafından Hagios Georgios Kilisesi olarak inşa edildi. Kesme taştan yapılmış olan kilise, dikdörtgen planlı ve üç nefli olması ile biliniyordu. Girişte yuvarlak kemerli bir narteks camiye dönüştürülürken kapatıldı. Narteksin üstünde de bir çan kulesi yer alıyordu ama camiye çevrilirken o da minareye dönüştürüldü. İçerisi tonozlu bir tavanla örtülü ve arka cephede üç bölümlü bir apsis var. Apsisin ortasında da bir mihrap yer alıyor. Akdağmadeni İstanbulluoğlu Camii, hem kilise hem de cami olarak kullanılmış bir yapı olmasıyla ilginç bir örnek. Hem Hristiyan hem de Müslüman kültürünün izlerini taşıyor. Bu yüzden inanç turizmi ve kültür turizmi açısından önemli bir yer. Burayı ziyaret edersen, hem tarihi hem de mimari açıdan birçok şey öğrenebilirsin. Akdağmadeni İstanbulluoğlu Camii, Yozgat’ın görülmeye değer yerlerinden biri. Eğer Yozgat’a yolun düşerse, burayı mutlaka ziyaret etmelisin.

Konum Linki

27. Çadırhöyük ve Peyniryemez Köyü

Çadırhöyük, Yozgat'ın Sorgun ilçesinde tarihi ve kültürel bir zenginliğe sahip bir yer. Burası, Esenli - Gelingüllü Baraj Havzasında, yaklaşık 32 metre yükseklikte ve 220 metre çapında bir höyük. Höyük, farklı medeniyetlerin izlerini taşıyor. Burada yapılan kazılarda, Kalkolitik, İlk Tunç Çağı, Proto-Hitit, Hitit İmparatorluk Çağı, Frig, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait eserler bulunuyor. Haç, bronz iğne, ağırlık, ağırşak, pişmiş toprak kap, işlenmiş kemik gibi çeşitli objeler, buranın geçmişte nasıl bir yaşam sürdüğünü gösteriyor. Çadırhöyük, 1926 yılında Von der Osten tarafından keşfedildi. Daha sonra 1993 yılında Chicago Üniversitesi adına Dr. Ronald L.Gorny tarafından yeniden incelendi. Burada 1999 yılında başlatılan kazı çalışmaları o tarihten bu yana devam ediyor. Burası, hem arkeoloji meraklıları hem de doğa severler için ilgi çekici bir yer. Höyüğün etrafında, baraj gölü, yeşil alanlar ve köy evleri bulunuyor. Burada, hem tarihi dokuya hem de doğal güzelliğe tanık olabilirsiniz. Çadırhöyük, Peyniryemez Köyünün yakınlarında yer alıyor. Yozgat'a yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta olan Buraya, yerleşim biriminde köy halkının misafirperverliğinden de yararlanabilirsin. Burası, hem tarih hem de kültür turizmi için ideal bir yer. Çadırhöyük ve Peyniryemez Köyü, Yozgat'ın saklı bir cenneti.

Konum Linki

28. Nizamoğlu Konağı

Nizamoğlu Konağı, Yozgat'ın tarihi ve kültürel mirasını yansıtan bir yapı olması ile öne çıkıyor. 1871 yılında yapılan bu konak, iki katlı, kırma çatılı ve bahçeli bir yer olarak biliniyor. Bir tarafı sokağa bakan ve Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan konakta birçok oda, sofa, eyvan, mutfak, kiler ve yüklük bulunuyor. Odaların bazıları ahşap işçiliği ve duvar resimleriyle süslendiği görülebiliyor. Nizamoğlu Konağı, uzun yıllar konut olarak kullanıldı. Daha sonra Kız Sanat Okulu ve Tekel Deposu olarak hizmet vermiştir. 1979 yılında kamulaştırılan konak, 1985 yılında müze olarak açıldı. Müzede hem etnografik hem de arkeolojik eserler bulunuyor. Etnografik eserler, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait giyim, mutfak, tekke, sancak gibi eşyalardan oluşuyor. Arkeolojik eserler ise Yozgat'ın çeşitli yerlerinden getirilen taş, bronz, seramik ve porselenler şeklinde sıralanabilir. Nizamoğlu Konağı, Yozgat’ın geçmişini anlamak için ziyaret edebileceğin duraklardan olabilir. Konak, Yozgat'ın geçmişini, kültürünü ve yaşam tarzını gözler önüne serdiği için kent kimliğinde önemli bir yere sahip. Konakta gezinirken hem tarihe hem de sanata tanıklık edebilirsin.

Konum Linki

29. Çandır Şah Sultan Hatun Türbesi

Çandır Şah Sultan Hatun Türbesi, Yozgat'ın Çandır ilçesinde bulunan tarihi ve mimari bir eser. Bu türbe, Dulkadirli Beyliğinin hükümdarı Alaüddevle Bey'in oğlu Şahruh Bey'in karısı Şah Sultan Hatun'un anısına yaptırıldı. 1492 yılında vefat eden Sultan Hatun için 1499-1500 yılları arasında türbenin yapıldı. Türbe, Anadolu'daki eyvanlı türbeler içinde en önemli örneği oluşturması açısından dikkat çekiyor. Sekizgen gövdeli ve piramidal çatılı bir yapıya sahip olan türbenin altında mezar odası bulunuyor. Buraya üç basamaklı bir merdivenle iniliyor. Mezar odası içinde Şah Sultan Hatun'un lahdinin üzerinde tarih ve dua yazılı. Lahdin sağ yanında Kelime-i Şehadet, sol yanında "Hazihi meşhe-i merhumete ve mağfirete Şah Sultan binti Şahsuvar Beg", ayakucunda da "Senete hamse ve tis’a mie (905/1499-1500)" ifadeleri yer alıyor. Türbenin gövde kısmına giriş kapısı mezar odası kısmının kapısının tam üstüne rastlıyor. Kapı çerçevesi mermer profilli ve sivri kemerli görülebilir. Kapının üzerinde beş sıralı mukarnaslar ve katmerli çiçek motifleri yer alıyor. Türbenin önünde derin bir eyvan bulunur. Eyvanın beşik tonozu sivri kemer şeklindedir. Türbenin içinde kubbeye geçişte üçgen pandantifler kullanılmış. Kubbenin ortasında armut veya damla şeklinde sarkıtılmış kilit taşı dikkat çekiyor. Çandır Şah Sultan Hatun Türbesi, Yozgat'ın tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçası. Türbe, hem Şah Sultan Hatun'un hem de Dulkadirli Beyliği'nin hatırasını yaşatmaya devam ediyor. Türbe, mimari özellikleri ve işçiliğiyle de dikkat çekiyor.

Konum Linki

30. Tuzla Köprüsü

Tuzla Köprüsü, Yozgat’ın Yerköy ilçesine bağlı Sekili beldesinde, Delice Irmağı üzerinde yer alan tarihi bir köprü. Tarih olarak 13. yüzyılda yaptırıldığı tarihçiler tarafından düşünülüyor. Köprü, ortadaki en yüksek olmak üzere, ırmak kenarlarına doğru daha küçük dört adet sivri kemerli açıklıktan oluşuyor. Tamamı kesme taştan inşa edilen köprünün üstte yine düzgün kesme taştan her iki yanda korkulukları bulunuyor. Yozgat’ın kültürel mirasının önemli bir parçası olan Tuzla Köprüsü, hem tarihi hem de doğal güzelliği ile ziyaretçileri cezbetmeye devam ediyor. Köprüyü gezerken, altından geçen ırmağın serin ve berrak sularını, yeşil ağaçların gölgesini, kuş seslerini ve köprünün mimarisini hayranlıkla izleyebilirsin. Köprü, aynı zamanda fotoğraf tutkunları için de harika bir manzara sunuyor. Köprünün etrafında piknik yapabilir, balık tutabilir, doğa yürüyüşü yapabilir veya bisiklete binebilirsin. Yozgat’ta gezilecek yerler listene bu harika yeri kesinlikle eklemelisin.

Konum Linki

31. Şeyh Hacı Ahmet Efendi Camii

Yozgat'ın tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek isteyenler için Şeyh Hacı Ahmet Efendi Camii mutlaka görülmesi gereken bir yer. Bu cami, 1859 yılında Şeyh Hacı Ahmet Efendi tarafından yaptırıldı ve kitabesi de kendisi tarafından yazıldı. Cami, Taşköprü Mahallesi, Şeyhzade Caddesi üzerinde bulunuyor. Camiye girdiğinizde ilk dikkat çeken nokta, harimin içindeki ahşap süslemeler olabilir. Mihrap, minber ve yanlarındaki oymalar, caminin 1990'lardaki tamiratı sırasında yapıldı. Mihrap alınlığında, saray hattatlarından Abdülkadir el-Şükri'nin yazdığı İhlas Suresi ve pencereler üzerindeki boşlukta, iki sıra şerit halinde devam eden Esmaül Hüsna ve Fetih Sureleri göz kamaştırıyor. Harimin tavanı da kasetleme tekniğiyle yapılmış ve üst kafesleriyle de zarif bir görünüm kazandı. Caminin kuzeyinde, önü balkon gibi kuzeye doğru çıkıntı yapan bir mahfil yer alıyor. Mahfilin kuzey duvarında da altı tane oda bulunuyor.

Bu odalar Şeyh Hacı Ahmet Efendi'nin talebelerinin ibadet ettiği yerler olarak biliniyor. Caminin doğu ve batı olmak üzere iki kapısı yer alıyor. Doğudaki kapıdan türbe önündeki boşluğa, kuzeybatıdaki yuvarlak kemerli kapıdan da hareme giriliyor. Caminin yanında bir de türbe bulunuyor. Bu türbede, sarı kesme taştan inşa edildi. Kare planlı türbenin üzeri kubbeyle örtülü. Türbe içinde Şeyh Hacı Ahmet Efendi ile birlikte iki oğlu ve torunu yatıyor. Şeyh Hacı Ahmet Efendi, Yozgat'ın manevi büyüklerinden biri olarak kabul ediliyor. Türbe, ziyaretçilerin dua ettiği ve hayır dileklerde bulunduğu bir yer olması ile öne çıkıyor. Şeyh Hacı Ahmet Efendi Camii, Yozgat'ın hem mimari hem de dini açıdan önemli bir eseri. Bu camiyi görmek, Yozgat'ın tarihine ve kültürüne tanıklık etmek anlamına geliyor.

Konum Linki

32. Şebekpınarı Yaylası

Şebekpınarı Yaylası, Yozgat'ın Aydıncık ilçesine bağlı bir doğa harikası. Eymir yolu üzerinde, Daşlı Dağların eteğinde yer alan yayla, 1700 metre yükseklikteki Gezbel Tepesi'nde bulunuyor. Burası yıllardır piknik alanı olarak kullanılıyor. Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından "Şebek Orman İçi Dinlenme Yeri" olarak ilan edilmiş. Çevre düzenlemesi, oturma alanları ve yağmur barınağı gibi tesisler yapılmış. Yaylanın adını veren Şebekpınarı'ndan akan suların şifalı olduğu da halk tarafından söyleniyor. Şebekpınarı Yaylasına geldiğinde, yeşilin her tonunu görebilirsin. Çam ağaçları, çiçekler, otlar ve yabani meyveler yaylayı süslüyor. Temiz havayı ciğerlerine doldurabilir, kuş seslerini dinleyebilir, rüzgarın esintisini hissedebilirsin. Yaylada yürüyüş yapabilir, bisiklete binebilir, at binip doğayla iç içe olabilirsin. Yaylada kamp yapabilir, çadır kurabilir, ateş başında sohbet edebilirsin. Ek olarak fotoğraf çekebilir, güzel anılar biriktirebilme şansına da sahipsin. Şebekpınarı Yaylası, hem yazın hem de kışın ziyaret edilebilecek bir yer. Yazın serinlemek, kışın karın keyfini çıkarmak için ideal bir mekan. Yaylada kar yağdığında, kartopu oynayabilir, kızak kayabilir, kardan adam yapabilirsin. Yaylada her mevsim ayrı bir güzellik sunuyor. Yayla, Yozgat'ın saklı cennetlerinden birisi olarak görülüyor. Doğanın kucağında huzur bulmak, stresten uzaklaşmak, eğlenmek ve dinlenmek için harika bir seçenek.

Konum Linki

33. Büyüknefes Köyü Çeşmesi

Yozgat’ın hemen her noktasında tarihi birçok alan bulunuyor. Büyüknefes Köyü Çeşmesi de bu yerler arasında bulunuyor. Devşirme taş bloklar, düzgün kesme taş ve kaba yonu taştan yapılan çeşmenin yalak kısmı da kesme taş ile inşa edildi. Doğu batı doğrultusunda uzanan yapı, çeşme kısmının bulunduğu bölümde üçgen alınlıklı bir nokta yer alıyor. Bu noktanın üzerinde, kanatları yarı açık, pençeleri cepheden ve ayrıntılı verilmiş tüyleri çizgisel betimlenmiş bir şahin veya kartal figürü bulunuyor. Bu figürün üzerinde de bir rozet kabartma olarak yapıldığı biliniyor. Bu nokta antik dönemden kalma bir eser olması ile öne çıkıyor. Çeşmenin üzerinde Arapça hayrat ve 1942 yazısı bulunuyor. Bu yazı, çeşmenin son onarım tarihini göstermesi açısından oldukça önemli. Çeşmenin yanında renkli mermer bir arşitrav bloğu da göze çarpıyor. Bu blok da antik döneme ait. Çeşmenin beden duvarı üzerinde ise H.1259 tarihi görülen Arapça bir kitabe olan devşirme bir taş blok daha bulunuyor. Bu kitabe, çeşmenin kim tarafından yaptırıldığını da anlatıyor. Büyüknefes Köyü Çeşmesi, yanında bulunan Tavium Antik Kenti’ne ait bazı parçalar, çeşmenin tarihi değerini yükselttiği için bu yapı günümüzde önemli bir yere sahip olabiliyor. Yozgat gezinde burayı ziyaret etmen birçok kültürü bir arada görmeni sağlayabilir.

Konum Linki

34. Çekerek Şehitler Anıtı

Çekerek Şehitler Anıtı, Çekerek ilçesinde bulunan önemli tarihi eserler arasında yer alıyor. Bu anıt, Kurtuluş Savaşı sırasında Aynacıoğulları isyanını bastırmak için görev yapan Binbaşı Ali Galip Bey ve altı subay arkadaşının şehit edildiği yerde dikildi. Anıt, üçgen şeklinde yeşil bir saha içinde yükselen yedi adet bloktan oluşuyor. Blokların üzerinde şehit subayların isimleri yazılı. Anıtın etrafı kısa demir korkuluklarla çevrili. Anıt, 1989 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tescil edilerek koruma altına alındı. Çekerek Şehitler Anıtı, ilçenin Cumhuriyet Meydanı’nda yer alıyor. Burası, ilçenin en hareketli ve canlı noktası olduğu için anıta da ilginin yüksek olmasını sağlıyor.

Konum Linki

35. Başçavuş Camii

Başçavuş Camii, 1800-1801 yıllarında Çapanoğlu Süleyman Bey’in Başçavuşu Halil Ağa tarafından yaptırıldı. Cami, kareye yakın dikdörtgen planlı, taş ve tuğla karışımı bir yapı ve üzeri kırma çatı ile örtülü olacak şekilde inşa edildi. Caminin kuzeybatısında, yuvarlak gövdeli bir minaresi var. Caminin avlusunda, Halil Ağa’nın sarı taştan yapılmış mezarı ve bir çeşme bulunuyor. Camiye girdiğinde, seni ahşap işçiliği ve kalem işi süslemeleri karşılar. Harim, düz tavanlı ve iki sıralı pencerelerle aydınlatılır. Mihrap, yarım yuvarlak nişli ve alınlığı vitray pencere ile süslü. Minber, ahşap ve zarif bir şekilde işlendiği görülebiliyor. Caminin mahfili, son cemaat yerinin üzerine doğru uzanıyor. Mahfilin yanları, güneye doğru uzanan bir galeri oluşturuyor. Galeri, ince sütunlarla destekleniyor ve bağdadi kemerlerle birleştiriliyor. Galeride, saray, çadır, çeşme ve mezar resimleri görülüyor. Tavan, kare çerçeve içinde ve ortada geniş bir daire şeklinde süslü olacak şekilde tasarlandığı da görülebiliyor. Başçavuş Camii, geç devir ahşap camilerinden güzel bir örnek olması ile öne çıkıyor. Cami, Çapanoğulları döneminin mimari ve sanat anlayışını yansıtıyor.

Konum Linki

36. Akçakale

Akçakale, Yozgat'ın Kadışehri ilçesine bağlı bir köy. Burası, tarihi ve doğal güzellikleriyle görülmeye değer bir yer. Akçakale'nin en ünlü yeri, köyün kuzeyindeki kayalık bir tepede bulunan Şeminel Gazi Türbesi. Bu türbe, İslamiyetin önemli alperenlerinden biri olan Şeminel Gazi'ye ait. Türbenin yanında, yer altı su kaynağına ulaşan ve merdivenlerle inilen bir mağara da var. Bu mağara, eski çağlardan beri askeri amaçlı kullanıldı. Türbe ve mağara, yöre halkı tarafından ziyaret ediliyor ve saygı duyuluyor.

Akçakale, sadece türbe ve mağara ile değil, aynı zamanda doğasıyla da ilgi çekiyor. Köy, yeşillikler içinde, temiz havası ve suyu olan bir yer. Köyde, meyve bahçeleri, sebze tarlaları, hayvan çiftlikleri ve arıcılık yapılıyor. Köyde, misafirperver insanlar yaşıyor. Onlarla sohbet ederek, köyün kültürünü ve geleneklerini öğrenebilirsin. Akçakale, hem tarihini hem de doğasını keşfetmek isteyenler için harika bir seçenek.

Konum Linki

37. Fatih Camii (Rum Ortadoks Kilisesi)

Yozgat'ın merkezinde, tarihi ve kültürel bir değer olan Fatih Camii (Rum Ortadoks Kilisesi), görülmeye değer bir yapı. Bu cami, aslında 19. yüzyılda Rumlar tarafından kilise olarak inşa edildi. Ancak 1996 yılında camiye dönüştürülen yapının mimarisi, Rum sanatının özelliklerini taşıyor. Caminin içi, üç nefli ve beşik tonozlu. Caminin doğusunda, yuvarlak bir apsis var. Apsisin yanlarında, küçük odalar bulunuyor. Caminin batısında, U şeklinde bir mahfil var. Mahfilin altında, üç bölümlü bir narteks var. Narteksin önü, camekanla kapatılmış. Narteksin kuzeybatısında, çan kulesi var. Caminin güney cephede, mermerden bir mihrap nişi var. Caminin içi ve dışı, sade ve zarif. Caminin duvarlarında, kemerli pencereler var. Caminin kubbesi, kırma çatıyla örtülü. Fatih Camii, Yozgat'ın tarihine tanıklık eden bir yapı. Bu cami, hem Ermeni hem de Türk kültürünün izlerini taşıyor. Bu cami, hem ibadet hem de eğitim yeri. Caminin yanında, bir de medrese var. Medrese, 19. yüzyıldan beri faaliyet gösteren bir kurum. Bu cami, hem sanatsal hem de manevi bir güzelliğe sahip. Bu camiyi ziyaret ederek, Yozgat'ın geçmişini ve bugününü görebilirsin.

Konum Linki

38. Çapanoğlu Çifte Hamamı (Çarşı Hamamı)

Yozgat’ın merkezinde, Çapanoğlu Camii’nin yakınında bulunan Çapanoğlu Çifte Hamamı aynı zamanda Çarşı Hamamı olarak da biliniyor. Osmanlı döneminin izlerini taşıyan tarihi bir yapı olan bu hamam, 18. yüzyılda Çapanoğlu ailesi tarafından yaptırıldı. Erkekler ve kadınlar için ayrı bölümleri olan hamam, “L” şeklinde bir plana sahip. Hamamın duvarları moloz taştan, kubbeleri ise tuğladan yapıldığı biliniyor. Hamamın içinde soyunmalık, ılıklık, sıcaklık, havlat ve su deposu gibi bölümler bulunuyor. Hamamın mimarisi, haçvari dört eyvanlı ve köşe hücreli plan tipine giriyor. Çapanoğlu Çifte Hamamı, günümüzde de faaliyet gösteren bir hamamlar arasında yer alıyor. Buraya gelerek, Osmanlı kültürünün bir parçası olan hamam geleneğini yaşayabilirsin. Hamamda, geleneksel peştemal, kese, sabun ve havlu gibi malzemeler kullanılıyor. Hamamda, sıcak suyun altında rahatlayabilir, kese ile cildini temizleyebilir, masaj yaptırabilir ve havluda dinlenebilirsin. Hamamda, hem bedenen hem de ruhen arınabilir, stresini atabilir ve sağlığına kavuşabilirsin.

Konum Linki

39. Akdağmadeni Eski Askerlik Şubesi

Akdağmadeni Eski Askerlik Şubesi, kentin kültürel mirasını yansıtan bir yapılar arasında yer alıyor. Bu binayı ziyaret ederek hem geçmişe bir yolculuk yapabilir hem de Akdağmadeni'nin güzelliklerini keşfedebilirsin. Akdağmadeni Eski Askerlik Şubesi, dikdörtgen planlı ve iki katlı bir yapı. Zemin kata köşeli mermer sütunlu revaktan giriliyor. Revakın üstü üst kat giriş balkonunu oluşturuyor. Balkon üzerindeki ahşap tavanı iki adet yuvarlak ahşap sütun tutuyor. Sütunlar arasında ince tahta çıtalardan yapılmış üç kemer ve iki sarkıt bulunuyor. Girişin karşısında bulunan odada bir şömine yer alıyor. Üst kat kapısı düz, kapı üzerinde iki yuvarlak kemerli pencere, kapının iki yanında da birer büyük pencere bulunuyor. Bu pencerelerden Akdağmadeni'nin manzarasını seyredebilme şansın bulunuyor. Eski Askerlik Şubesi binası, Akdağmadeni Belediyesi tarafından restore edilmiş ve Konuk Evi olarak kullanılıyor. Burada hem tarihi bir atmosferde dinlenebilir hem de Akdağmadeni'nin lezzetli yemeklerini tadabilirsin. Akdağmadeni Eski Askerlik Şubesi, Akdağmadeni'nin merkezinde yer aldığı için kolayca ulaşılabilecek noktada bulunuyor. Buradan Akdağmadeni'nin diğer tarihi ve doğal güzelliklerine kolayca ulaşabilirsin.

Konum Linki

43. Hamidiye Saatli Çeşmesi

Yozgat'ın merkezinde, Çapanoğlu Camisinin yanında, göz alıcı bir yapı duruyor. Bu yapının adı Hamidiye Saatli Çeşmesi. Adından da anlaşılacağı gibi, hem bir çeşme hem de bir saat kulesi. Ama sadece bu kadar değil. Hamidiye Saatli Çeşmesi, II. Abdülhamit'in tahta çıkışının 25. yılında, 1900 yılında yaptırıldı. Beyaz kesme taştan yapılmış olan çeşmenin üzerinde, döneminin en güzel süslemeleri yer alıyor. Saatin üstünde, güneş sembolleri, saatin altında, Osmanlı arması, çapraz kılıçlar, flamalar, terazi ve ay yıldızlar görüyorsun. Çeşmenin altında ise beş adet musluk ve lüle bulunuyor. Buradan akan su, hem serinletiyor hem de susuzluğunu gideriyor. Hamidiye Saatli Çeşmesi, Yozgat'ın simgelerinden biri. Burayı ziyaret edenler, hem tarihe hem de sanata tanıklık ediyor. Çeşmenin yanında, Çapanoğlu Camii de bulunuyor. Hamidiye Saatli Çeşmesi ve Çapanoğlu Camii, Yozgat'ın kültür ve tarih zenginliğini gösteriyor. Bu iki yapı, Yozgat’ın tarihi ve kültürel mirasları arasında bulunuyor.

Konum Linki

44. Yozgat Lisesi

Yozgat Lisesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun eğitim modernizasyonu sonucunda inşa edilen tarihi bir bina. 1895 yılında îdâdi olarak başlanan yapımı, maddi imkânsızlıklar nedeniyle II. Abdülhamid döneminde tamamlanabildi. Kesme sarı taş kullanılarak iki katlı olarak yapılan binanın, güney cephesinde cumbalı bir giriş kapısı bulunuyor. Kapının üzerinde altı satırlık bir kitabe bulunur, ancak silindiği için okunabilecek durumda değil. Binanın çatısı ise kiremit ile örtülü. Binanın pencereleri yuvarlak kemerli ve taş çerçeveli. Demir şebekeli pencereler, binaya hem estetik hem de güvenlik sağlıyor. Binanın kuzey cephesinde üç adet çıkma bulunuyor. Bunlardan ortadaki yarım ay şeklinde olacak şekilde inşa edildiği görülebiliyor. Çıkmalarda da yuvarlak kemerli pencereler bulunuyor. Binanın batı ve doğu cephelerinde de çıkma ve giriş kapıları yer alıyor. Binanın bodrum katı da kullanılıyor. Yozgat Lisesi, 1924 yılında Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile ortaokul, 1933 yılında ise lise olarak hizmet vermeye başlandı. Binanın mimari ve üslup özellikleri, Osmanlı döneminde eğitim kurumları için tasarlanan binaların tipik örnekleri arasında yer alıyor. Binanın zaman içinde yaşadığı değişim ve tadilatlar, tarihi süreci yansıtıyor. Yozgat Lisesi, hem eğitim hem de kültür açısından Yozgat’ın önemli bir simgesi haline geldi.

Konum Linki

45. Çapanoğulları Aile Türbesi

Çapanoğulları Aile Türbesi, 18. yüzyılda Bozok sancağında etkili olan Çapanoğulları ailesinin kurucusu olan Çapanoğlu Ahmed Paşa’nın mezarını barındırıyor. Ayrıca ailenin diğer üyelerinin de mezarları burada bulunuyor. Türbe, Yozgat şehir merkezinde, Çapanoğlu Camii’nin yanında yer alıyor. Türbe, klasik Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşır. Kare planlı ve tek kubbeli bir yapı olarak biliniyor. Dış cephesi kesme taştan, kubbesi ise tuğladan yapıldığı görülebiliyor. Türbenin girişi, kuzey cephesinde, üzerinde kitabesi bulunan bir kapı ile sağlanıyor. Kapının yanlarında ikişer pencere bulunuyor. Diğer cephelerde de pencereler yer alıyor. Pencereler, kemerli ve dikdörtgen şeklinde ve türbenin içi, duvarlarda ve kubbede yer alan kalem işi süslemelerle bezeli. Türbenin içinde, Çapanoğlu Ahmed Paşa’nın mermerden yapılmış sandukası ve diğer aile üyelerinin ahşap sandukaları bulunuyor. Sandukaların üzerinde, aile üyelerinin hayatları ve ölüm tarihleri hakkında bilgiler veren kitabeler yer alıyor. Çapanoğulları Aile Türbesi, Yozgat’ın tarihine tanıklık eden bir eser olması açısından oldukça önemli. Türbe, ziyaretçilerine, hem tarihi hem de estetik bir deneyim sunabiliyor.

Konum Linki

46. Çandır Şahruh Bey Mescidi

Çandır Şahruh Bey Mescidi, Yozgat’ın Çandır ilçesinde bulunan tarihi bir yapı. Dulkadiroğulları Beyliği’nin son büyük hükümdarı Alauddevle Bozkurd Bey’in oğlu Şahruh Bey tarafından iki minareli olarak yaptırıldı. Ancak günümüzde sadece batıdaki minaresi ayaktadır. Mescidin yerine ise yeni bir cami inşa edildi. Minarenin kare kaideli ve yuvarlak gövdeli olduğunu görebilirsin. Minarenin çatı hizasından yükselen kısmı, çok kısa bir gövdeye sahip ve şerefeye kadar olan kısmı tuğladan yapıldığı görülebilir. Silme şeklindeki taş bilezikle yuvarlak kısa gövdeden iki sıra halinde silmeyle şerefe altlığına geçiyor. Şerefe korkulukları ve pabuçluk, çokgen düzgün kesme taştan örülü olacak şekilde inşa edildiği de biliniyor. Minare, diğer Dulkadiroğulları minarelerinde olduğu gibi oldukça kısa. Minare, çokgen gövdeli petekten sonra, klasik konik külahla son buluyor. Çandır Şahruh Bey Mescidi, Yozgat’ın önemli noktalarından birisi olduğu için gezilecek yerler listene kesinlikle eklemen gereken bir yer.

Konum Linki

47. Çayıralan Çerkez Bey Türbesi

Çayıralan Çerkez Bey Türbesi, Yozgat'ın Çayıralan ilçesinde bulunan tarihi ve mimari bir eser. Bu türbe, 16. yüzyılda Bozok'ta tımar sahibi ve Kırşehir Sancak Beyi olan Çerkez Bey'e ait. Çerkez Bey, bugünkü Çayıralan'ın çiftliğini kurmuş ve burada ölmüş. Türbe, Çerkez Bey'in anısına 1587-1588 yıllarında yaptırıldı. Türbe, Kümbetli Caminin güneydoğusunda ve aynı avlu içerisinde yer alıyor. Kare kaide üzerine sekizgen planlı, içten kubbeli, dıştan sivri külahlı bir yapı. Türbenin önünde eyvan şeklinde bir girişi var. Eyvanın doğu duvarında türbenin yapım tarihini gösteren bir kitabe bulunuyor. Eyvanın içinde iki yan tarafta birer taş merdivenle sanduka katına çıkılıyor. Sanduka katında Çerkez Bey'in mezarı yer alıyor. Mezar odasına dört basamaklı bir merdivenle iniliyor. Mezar odası kare planlıdır ve üzeri aynalı tonozla örtülü. Mezar odasının üzerinde yuvarlak yüksek bir kubbe var. Kubbe, sekizgen gövdeye geçiş profiliyle bağlanıyor. Gövde üzerinde farklı renkte taşlarla süslemeler yapılmış. Mezar odasının her yönde birer küçük penceresi yer alıyor. Gövde üzerinde ise üç yanda birer büyük pencere bulunuyor. Pencereler, sivri kemerli nişlerle çerçevelenmiş. Türbe, Osmanlı döneminin kümbet mimarisinin örnekleri arasında gösteriliyor. Türbe, 2005 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tescil edilerek koruma altına alındı. Türbe, benzerlerinden günümüze kadar gelen sayılı yapılardan. Türbeyi ziyaret ederek Çerkez Bey'in hayatı ve eserleri hakkında bilgi edinebilme şansına sahipsin.

Konum Linki

48. Saraykent Yılan Boynu Tepesi

Saraykent Yılan Boynu Tepesi, ilin tarihi güzelliklerinden birisi olarak görülebilir. İlçe merkezinin yakınında, doğal kayalık tepelerin arasında yer alan bu yerleşim yeri, farklı dönemlere ait izler taşıyor. Erken ve Orta Tunç, Demir Çağı (Frig Dönemi) ve Roma dönemlerinde iskan gören bu tepe, arkeolojik açıdan önemli bir potansiyele sahip. Yılan Boynu Tepesi’ne ulaşmak için yeni açılan yoldan ilerleyerek ulaşabilirsin. Tepenin etrafında yemyeşil bir manzara var. Tepenin üzerine çıktığında, karşına eski taş duvarlar, temeller, sarnıçlar, mezarlar ve seramik parçaları çıkıyor. Bu kalıntılar, buranın geçmişte nasıl bir yaşam alanı olduğunu anlatıyor. Burada bir zamanlar evler, tapınaklar, kaleler, hamamlar, çarşılar ve daha birçok yapı yer alıyordu. Yılan Boynu Tepesi’nde gezinirken, mimari detaylara dikkat edebilirsin. Bazı duvarlarda, Frig dönemine ait kabartmalar, yazıtlar ve motifler görebilirsin. Bunlar, buranın Frig kültürü ile bağlantılı olduğunu gösteriyor. Bazı yapıların planları, Roma dönemine ait mimari özellikler taşıyor. Bunlar, buranın Roma İmparatorluğu’nun sınırları içinde kaldığını ve Roma etkisinde kaldığını gösteriyor. Bazı seramik parçaları ise, Tunç Çağı’na ait desenler ve renkler içeriyor. Bunlar, buranın çok eski bir tarihe sahip olduğunu ve farklı kültürlerin izlerini taşıdığını gösteriyor.

Konum Linki

49. Hayri İnal Konağı

Yozgat'ın merkezinde, tarihi ve kültürel bir miras olan Hayri İnal Konağı, seni Osmanlı döneminin sivil mimarisine götürecek. Bu konak, 1979 yılında korunması gerekli eski eserler kapsamına alındı ve 2007 yılında restore edilerek belediye konuk evi olarak hizmet vermeye başladı. Burada konaklayarak, hem Yozgat'ın yöresel lezzetlerini tatma hem de konakta bulunan eşyaları, süslemeleri ve motifleri inceleme fırsatı bulabilirsin. Hayri İnal Konağı, bodrum kat hariç iki katlı bir yapı olarak biliniyor. Bodrum kat taş, alt ve üst kat ahşap çerçeveler arası helik taş dolgu olarak inşa edildi. Birinci ve ikinci kat yükseklikleri ve duvar köşeleri ahşap silmeli olacak şekilde inşa edildi. Güney cephesi boydan boya çıkmalı olup, ikinci kat ahşap balkonlu, balkon demir şebekeli ve korkuluklu. Balkon ağaç konsollar üzerine bindirildi. Binaya giriş güney cepheden gerçekleşiyor. Kapı ahşap olup çift kanatlı olacak şekilde tasarlandı. Birinci kat pencereleri ahşap çerçeveli, dikdörtgen şekilli ve demir şebekeli. İkinci kat balkon pencereleri birinci kat balkon pencerelerinin aynısı. Doğu cephesi boydan boya çıkmalı. Çatıda çıkmalar üzerinde çatı sundurmaları mevcut. Çatı alaturka kiremit döşemeli. Kuzey cephesi ikinci katta iki cumbalı olup, cumbalar ahşap konsollar üzerine bindirilmiş. Cümle kapısı taş çerçeveli, yuvarlak kemerli olup kapı kanadı ahşap. Bu kapı üzerinde rozet motifleri yer alıyor. Cümle kapısı abidevi bir durum arz ediyor. Kapı üzerinde alaturka kiremit örtülü. Batı tarafında taş çerçeveli düz kemerli ahşap kanatlı bir giriş kısmı var. Ayrıca ahşap konsollar üzerine oturtulmuş cumba mevcut. Duvar yüzeyleri tatlı kireç sıvalı. Hayri İnal Konağı, Yozgat'ın tarihine, kültürüne ve yaşam tarzına tanıklık eden bir eser. Burada geçireceğin zaman, sana unutulmaz bir deneyim sunacak.

Konum Linki

50. Şefaatli Koşa Köprüsü

Yozgat’ın Şefaatli ilçesinde Aksu Irmağı üzerinde bulunan Koşa Köprüsü, tarihi ve mimari özellikleriyle dikkat çeken bir yapı. Köprü, yaya yolu ile birlikte 7,40 metre genişlikte, 35,20 metre uzunluğunda ve 5,20 metre yüksekliğinde olacak şekilde inşa edildiği görülebiliyor. Üç gözlü olan köprünün güney kısmındaki üçüncü göz, 1965-1970 yılları arasında betonarme olarak yapılmış. Koşa Köprüsü, Şefaatli ilçesinin simgesi haline geldi. Köprü, hem ulaşım hem de turizm açısından önemli bir rol oynadığı yadsınamaz bir gerçek. Köprüyü ziyaret ettiğinde aynı zamanda Aksu Irmağı’nın serin sularında yüzebilir, piknik yapabilir, balık tutabilir veya doğanın güzelliğini seyredebilirsin. Köprü, aynı zamanda fotoğraf tutkunları için de harika bir manzara sunuyor. Köprünün üzerinden geçerken, tarihin izlerini hissedebilir, köprünün sağlam yapısına hayran kalabilirsin.

Konum Linki

51. Saray Çapanoğlu Camii

Saray Çapanoğlu Camii, Yozgat’ın Yerköy ilçesinde yer alıyor. Cami, 18. yüzyılda Çapanoğulları ailesinden Kapucu Başı Çapanoğlu Ahmet Paşa tarafından yaptırıldı. Caminin kitabesi olmasa da, şamdanlardaki kitabelerden caminin yapım tarihi ve yaptıranı öğrenilebilir. Cami, üç sahınlı bir harimden oluşur. Harimi ayıran ahşap sütunlar, caminin iç mekanına sıcak bir hava katıyor. Mihrap, çokgen gövdeli bir niş şeklinde ve güney-kuzey ekseninden doğuya kaymış vaziyette. Minber ise basit bir ahşap işçiliği gösteriyor. Caminin kuzeyinde, önü balkon gibi çıkmış bir mahfil bulunuyor. Buradan caminin içini daha iyi görebilirsin. Caminin duvarlarında sekiz adet pencere bulunuyor. Bu pencereler, dıştan içe doğru genişleyerek camiye daha fazla ışık sağlıyor. Caminin içindeki tek süsleme, ahşap süsleme olarak biliniyor. Eskiden duvarlarda kalem işi süslemeler de vardı ancak zamanla kayboldu. Camiye, mihrap ekseninde yer alan yuvarlak kemerli bir kapıdan giriliyor. Bu kapının üzerinde, caminin yapımına katkıda bulunan ustaların isimleri yazılı. Caminin batısında ise 1957 yılında eklenmiş bir minare yer alıyor. Minare, caminin tarihi dokusuna pek uyduğu söylenemez. Saray Çapanoğlu Camii, Yozgat’ın kültür ve tarih mirasının önemli bir parçası olarak görülebilir. Cami, 2001 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tescil edilerek koruma altına alındı. Camiyi ziyaret ederek, Çapanoğulları ailesinin ve Yozgat’ın geçmişine tanıklık edebilirsin.

Konum Linki

52. Miralay Şerif Bey Konağı

Yozgat'ın tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek isteyenler için Miralay Şerif Bey Konağı kaçırılmaması gereken bir yer. Bu konak, 1890'lı yıllarda Yozgat'ta alay komutanı olarak görev yapan Miralay Şerif Bey tarafından yaptırıldı. Üç katlı, taş ve ahşap bir yapı olan konak, Osmanlı mimarisinin güzel bir örneği olarak görülüyor. Konak, aynı zamanda Atatürk'ün Yozgat'a geldiğinde kaldığı yer olması da buraya ayrı bir önem kazandırıyor. Bu nedenle, konakta Atatürk'ün anılarıyla ilgili birçok eşya ve fotoğraf bulunuyor. Konak, şu anda Sakarya İlkokulu olarak kullanılıyor. Ancak, konak 1979 yılında korunması gerekli kültür varlığı olarak ilan edildi. Bu sayede, konak hem eğitim hem de turizm amaçlı hizmet verebiliyor. Konak, Yozgat'ın tarihine, kültürüne ve doğasına tanıklık etmiş bir yapı. Konak, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Konak, Yozgat'ın diğer gezilecek yerleriyle de kolayca ulaşılabilir bir konumda olması da burayı öne çıkartıyor. Konak, Yozgat'ı ziyaret ettiğin zaman görmen gereken noktalar arasında yer alıyor.

Konum Linki

53. Kayyımzade Camii

Yozgat'ın tarihi ve kültürel miraslarından biri olan Kayyımzade Camii, Köseoğlu Mahallesinde bulunuyor. Bu cami, 1804 yılında Cevheri Ali Efendi tarafından yaptırılmış. Caminin harime giriş kapısı üzerinde bir kitabesi var. Kitabede caminin yapım tarihini ve yaptıran kişiyi gösteren yazılar yazılı. Caminin adı da Kayyımzade ailesinden gelen medrese hocalarına ithafen verildi. Kayyımzade Camii, boyuna dikdörtgen planlı ve düz tavanlı bir harime sahip. Harimin güneyinde yarım silindirik mihrap, yanında ahşap minber ve vaiz kürsüsü yer alıyor. Harimin kuzeyinde ise son cemaat yeri ve minare bulunuyor. Minare, kare kaideli ve çokgen gövdeli. Minareye son cemaat yerinin kuzeybatı köşesindeki kapıdan çıkılıyor. Caminin içinde alçıdan vitray pencereler, mihrap ve pencere alınlıklarındaki kalem işi süslemeler, ahşap bir pano üzerine yazılmış isimler ve barok kartuşlar dikkat çekiyor. Caminin renkleri de pastel tonlarda ve sıcak. Cami, hem ibadet hem de dinlenme yeri olarak kullanılıyor. Caminin avlusunda ağaçlar, çiçekler ve çeşmeler var. Caminin etrafında da eski evler, çarşılar ve tarihi yapılar görülebilir. Kayyımzade Camii, Yozgat'ın en eski ve en güzel camilerinden biri. Bu camiyi ziyaret ederek hem tarihe hem de kültüre tanıklık edebilirsin.

Konum Linki

54. Cumhuriyet İlkokulu

Cumhuriyet İlkokulu, Yozgat'ın merkezinde yer alıyor. Bu bina, 1923 yılında Cumhuriyet'in ilanından sonra Atatürk'ün emriyle Cumhuriyet İlkokulu olarak inşa edildi. Binanın mimarı, İtalyan asıllı Giulio Mongeri olarak biliniyor. Binanın dış cephesi, neo-klasik tarzda tasarlandı. Binanın içinde ise Atatürk'ün Yozgat ziyaretlerinde kaldığı oda, Cumhuriyet İlkokulunun ilk mezunlarının fotoğrafları, eski sınıf odaları, müzik salonu, kütüphane ve konferans salonu gibi bölümler bulunuyor. Binanın önünde, Atatürk'ün heykeli ve Cumhuriyet Meydanı yer alıyor. Meydanda, Cumhuriyet Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı gibi önemli günlerde törenler ve kutlamalar düzenleniyor. Cumhuriyet İlkokulu, Yozgat'ın simgesi ve gururu olan bir yapı. Bu bina, Cumhuriyet'in kuruluşunu, Atatürk'ün izlerini, eğitimin önemini ve kültürel mirası yansıtıyor.

Konum Linki

55. Nakıpzade Camii

Nakıpzade Camii, Yozgat'ın tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçası. Bu cami, 19. yüzyılda Osmanlı padişahı II. Mahmut'un ikinci eşi Hoşyar Kadın tarafından yaptırıldı. Hoşyar Kadın, iki kızını da erken yaşta kaybetmiş ve onların anısına bu camiyi ve yanındaki medreseyi inşa ettirdi. Caminin kitabesinde bu acı hikaye ve camiyi yapan usta Ziya'nın adı yazılı. Nakıpzade Camii, Köseoğlu Mahallesinde yer alır ve dikdörtgen planlı, düz tavanlı bir harime sahip. Harimin güney duvarında beşgen şeklinde renkli taşlardan yapılmış bir mihrap ve yanında ahşap kafes oyma tekniğiyle süslenmiş bir minber bulunuyor. Harimin doğu duvarında ise vaaz vermek için kullanılan balkonumsu bir kürsü yer alıyor. Harimin kuzeyinde ise camekanla kaplı çift katlı bir son cemaat yeri ve şerefeli bir minare bulunuyor. Caminin içindeki en dikkat çekici süslemeler, minberin korkulukları, kürsünün parmaklıkları ve duvarlardaki selvi motifleri ve silmeleri olarak sıralanabilir. Caminin mimari özellikleri, tarihi değeri ve duygusal hikayesi, ziyaretçileri etkiliyor. Caminin iki vakfiyesi de caminin bakımı ve tamiri için oynadığı için önemli bir yere sahip.

Konum Linki

56. Cevahir Ali Efendi Camii

Cevahir Ali Efendi Camii, 18. yüzyılda Osmanlı ahşap mimarisinin Anadolu’daki nadir örneklerinden biri olarak inşa edildi. Caminin yapımında Çapanoğlu Süleyman Bey’in vekilharcı Hacı Ahmet Ağa’nın rolü oldukça büyük. Caminin adı da onun adına yaptıran Cevahir (Cevheri) Ali Efendiden geliyor. Camii, Aşağıçatak Mahallesinde, eski Yozgat-Sungurlu yolu üzerinde, yoldan biraz aşağıda yer alır. Camiiye girişte, batı ve doğu yönlerinde yuvarlak kemerli ufak kapılar bulunuyor. Bu kapılardan avluya inerken, sarı kesme taştan yapılmış duvarlarla çevrili bir alanla karşılaşılabilir. Avlunun kuzeyinde, kare kaide üzerine oturan, armudi topuklu, çokgen gövdeli, beyaz taştan yapılmış bir minare göze çarpar. Minarenin kuzey dibinde, Cevheri Ali Efendi’nin kendisi için yaptırdığı ama kardeşi Hacı Osman Ağa’nın gömüldüğü bir mezar da bulunur. Avludan caminin içine geçtiğimizde, dikdörtgen planlı, düz tavanlı bir harim bizi karşılar. Harim, her duvarda ikişer tane, dıştan içe doğru genişleyen dikdörtgen pencerelerle aydınlatılır. Güney duvarının ekseninde, yuvarlak silindirik gövdeli bir mihrap vardır. Mihrabın batısında, ahşap bir minber bulunur. Harimin kuzeyindeki mahfil, son cemaat yerinin üzerine doğru uzanarak, dıştan çift katlı bir görünüm kazandırır. Mahfil, ince uzun yedi sütunçe üzerine oturan bir galeri şeklindedir. Mahfilin orta kısmı, balkon gibi güneye doğru çıkıntı yapar. Mahfile, harimin kuzeybatı köşesindeki merdivenlerle çıkılır. Cevahir Ali Efendi Camii, Yozgat’ı geldiğinde mutlaka görmen gereken bir eser.

Konum Linki

57. Şeyh Necdi Mescidi

Şeyh Necdi Mescidi, Yozgat'ın Nohutlu Mahallesinde yer alan tarihi ve kültürel anlamda kente değer katan bir ibadethane. Yapının kitabesi olmadığı için ne zaman ve kim tarafından yapıldığı kesin olarak bilinmese de 1908 yılında düzenlenen bir vakıf belgesine göre, caminin banisi Konyalı Şeyh El Hac Salih Sabri Dede Efendi bin Hasan olduğu öğrenilebiliyor. Cami, eski bir Mevlevi dergahı olarak da kullanıldı. Son şeyhi olan Şeyh Necdi'nin ismiyle anıldığı için de bu ad verildi. Cami, uzun bir süre halk kütüphanesi olarak da hizmet verdi ve daha sonra ibadethane olarak kullanılmaya başlandı. Şeyh Necdi Mescidi, enine dikdörtgen planlı, düz tavanlı ve kırma çatılı bir yapılı olması ile dikkat çekiyor. Bu özelliği ile klasik kubbeli cami mimarisinden ayrılıyor. Güneyde silindirik gövdeli bir mihrap ve yeni ahşaptan yapılmış bir minber bulunuyor. Eskiden Mevlevihane olarak kullanıldığı söylenen yapıda, kapatılmış bir sundurma da bulunuyor.

Şeyh Necdi Mescidi, Yozgat'ın kültürel ve tarihi mirasının önemli bir parçası olarak görülüyor. Çok eski zamanlardan günümüze ulaşan sayılı eserlerinden birisi olması da bu anlamda oldukça önemli. Camiyi ziyaret ederek, hem mimari hem de manevi bir atmosfer yaşayabilme şansın var. Caminin çevresinde, yer alan ve kentin kimliğine önemli bir yerler olan noktaları da ziyaret edebilirsin. Dolayısıyla Şeh Necdi Meclisi bu anlamda senin ziyaret ihtiyaçlarını karşılayacak önemli bir yer.

Konum Linki

58. Çınçınlı Sultan Hanı

Yozgat'ın Saraykent ilçesinde bulunan Çınçınlı Sultan Hanı, Anadolu'nun en eski ve en büyük Selçuklu hanlarından birisiydi. 13. yüzyılda inşa edilen bu han, İpek Yolu üzerinde ticaret yapan kervanlara hizmet verdiği biliniyor. Günümüzde oldukça harap durumda olan han o dönem içerisinde yapılan klasik planı temsil ediyor. Hanın duvarlarına ait kaplamalar söküldüğü için yapı zamanla tahribata dayanamayıp incelmeye başladı. Harç ve moloz taş kullanılarak balıksırtı denilen bir modelle duvarların inşa edildiği yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkartıldı. Çınçınlı Sultan Hanı aynı zamanda Eski Han olarak da anılıyor. Bu hanı ziyaret ederek, Selçuklu dönemine bir yolculuk yapabilirsin ve o dönem yapılmış eserlerden birisini inceleme fırsatı bulabilirsin.

59. Tekke Arap Dede Camii

Yozgat'ın merkezinde, Tekke Mahallesi'nde bulunan Tekke Arap Dede Camii, tarihi ve mimari özellikleriyle dikkat çeken bir ibadet yeri. Caminin ne zaman ve kim tarafından yapıldığı kitabesi olmadığı için kesin olarak bilinmiyor. Ancak caminin 1842 yılında bir vakfiyesinin olduğu ve daha önceki tarihlerde de mezar taşlarının bulunduğu bilgisi mevcut. Caminin adı, burada yaşamış olan Arap Dede adlı bir zat-ı muhteremden geliyor. Camii, kareye yakın dikdörtgen planlı, düz tavanlı ve sıvalı bir yapı şeklinde inşa edilmiş. Harim kısmı, güneyde yarım silindirik mihrap, batıda ahşap minber ve kuzeyde balkon şeklinde bir mahfil ile donatıldığı görülebiliyor. Caminin pencereleri, duvarlarda simetrik olarak tasarlanmış. Caminin kuzeybatı köşesinde, sarı kesme taştan yapılan, kare kaideli ve yuvarlak gövdeli bir minare yükseliyor. Minareye, son cemaat yerinin kuzeybatı köşesindeki kapıdan çıkılıyor. Camii, çift katlı, camekânla kapalı, çok küçük bir son cemaat yerine sahip. Son cemaat yerinin önünde ve doğusunda, caminin etrafını çeviren duvarın içinde, küçük bir hazire bulunuyor. Hazirede, caminin tarihine ışık tutan eski mezar taşları görülebiliyor. Caminin çatısı, kırma çatılı ve oluklu kiremit örtülü. Tekke Arap Dede Camii, Yozgat’a geldiğinde gezilecek yerler arasında bulunuyor. Burayı listene kesinlikle almalısın.

Konum Linki

60. Muteber Divanlıoğlu Konağı

Yozgat'ın tarihi ve kültürel mirasını yansıtan konaklardan biri de Muteber Divanlıoğlu Konağı. İki katlı olarak inşa edilmiş olan bu konak, taş ve ahşap malzemelerle yapılmış. Bahçe içinde bir müştemilat ve gölgelik de bulunuyor. Bu konakta, zemin katta girişin sağında ve solunda bahçeye bakan iki oda, sol kısımda da bir mutfak var. Zemin kattan birinci kata ahşap bir merdivenle çıkılıyor. Birinci katta ise solda ve sağda birer oda ve bu odaların arasında cumba ile birleştirilmiş, tavanı ahşap süslemeli bir sofa var. Odalarda ahşap kapaklı yüklükler ve şerbetlikler de mevcut. Muteber Divanlıoğlu Konağı, geçmişin izlerini taşıyan, sıcak ve samimi bir atmosfere sahip bir konak. Burayı ziyaret ederek, Yozgat'ın yerel mimarisini ve yaşam tarzını yakından tanıyabilirsin.

Konum Linki

61. Çekereksu Hanı

Çekereksu Hanı, Yozgat'ın Kadışehri ilçesinde, tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan bir Selçuklu eseri. 13. yüzyılda Valide Sultan Melike Mahperi Hatun tarafından yaptırıldı. Adını, yanından akan Çekerek Nehri'nden alıyor. Bu han, Anadolu'da Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden birisi. Çekereksu Hanı, iki bölümden oluşuyordu. Birinci bölüm, kuzeyde yer alan ve hayvanların barındığı ahır bölümü olarak biliniyordu. Bu bölüm, kuzey-güney doğrultusunda uzanan ve beşik tonozlarla örtülü 14 odadan meydana gelmektedir. Odaların duvarlarında, hayvanların bağlandığı halkalar bulunuyordu. İkinci bölüm, güneyde yer alan ve yolcuların konakladığı kışlık bölümü olarak öne çıktığı biliniyor. Çekereksu Hanı, moloz taş ve kireç harcından yığma olarak inşa edildi. Yapının dış cephesi, sade ve sağlam bir görünüme sahip. Bu hanı Yozgat gezinde görebilirsin.

Konum Linki

62. Karabıyık Köprüsü

Karabıyık Köprüsü, Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesinde bulunan tarihi bir eserdir. 18. yüzyılda inşa edildi ve Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyor. Köprü, Kanak Çayı üzerinde yer alıyor ve 12 kemerli bir yapı olması ile dikkat çekiyor. Köprü, günümüzde hala kullanılıyor ve bölgenin önemli bir ulaşım ve turizm noktası olarak biliniyor. Karabıyık Köprüsü, doğal güzellikleri ve tarihi dokusu ile ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunabiliyor. Köprünün etrafında, yeşilin ve mavinin her tonunu görebilir, kuş seslerini dinleyebilir, temiz havayı soluyabilirsin. Karabıyık Köprüsü, Yozgat’ın gizli bir köşelerinden birisi. Bu köprüyü görmek, hem tarihe hem de doğaya dokunmak anlamına gelebilir. Eğer siz de bu eşsiz güzelliği yaşamak istersen, Karabıyık Köprüsü’nü mutlaka ziyaret etmelisin.

Konum Linki

63. Kayyumzade Konağı

Kayyumzade Konağı, Yozgat'ın tarihi ve kültürel mirasını yansıtan bir konak. Burası Osmanlıların son dönemlerinde burada yaşayan Ermeni bir aile tarafından inşa edildi. Daha sonraki yıllarda farklı sahipleri olan konakta ünlü gazeteci Taha Akyol’un da çocukluğunu geçirdiği biliniyor. Konakta günümüzde el sanatları ve müzikal alanda eğitim veriliyor. Kayyumzade Konağı, Yozgat'ın merkezinde, Cumhuriyet Meydanına yakın bir konumda bulunuyor. Yozgat’a geldiğinde buraya uğrayabilir ve harika enstantaneler yakalayabilirsin.

Konum Linki

64. Sorgun Garipler Köyü Kilisesi

Yozgat’ın önemli noktalarından birisi olan Sorgun Garipler Köyü Kilisesi, ilin kültürel ve dini açıdan önemli bir yeri olarak görülüyor. Bu kilise, dikdörtgen planlı, narteksli ve üç nefli bir yapı olması ile öne çıkıyor. Doğu-batı doğrultusunda uzanıyor ve bir ucunda yarım daire şeklinde bir apsis bulunuyor. Kilisenin çatısı kısmen yıkılmış olsa da, duvarları sağlam duruyor. Köşelerde, pencerelerde, kemer ve kapılarda kesme taş, diğer kısımlarda ise moloz taş kullanıldı. Kilisenin batı tarafında, girişin olduğu yerde, narteks adı verilen bir bölüm yer alıyor. Narteks, kiliseye girenlerin ayakkabılarını çıkardıkları ve dua ettikleri bir alan olarak biliniyor. Kilisenin yapım tarihi kesin olarak bilinmese de 18. veya 19. yüzyılda inşa edildiği tahmin ediliyor. Kilise, bir dönem cami ve sonra okul olarak kullanıldı. Bu nedenle, kilisenin içinde ve dışında bazı değişiklikler yapıldı. Bu esnada narteksin üzerine bir minare eklendiği, apsisin içine bir mihrap oyulduğu, duvarlara sıva atıldığı ve bazı pencereler kapatıldığı görülebiliyor. Kilisenin içinde, Hristiyanlıkla ilgili bazı izler de görülebilir. Apsisin kemerinde, haç şeklinde bir süsleme, duvarlarda, fresk kalıntıları ve narteksin kuzey duvarında, bir melek figürü bulunuyor. Sorgun Garipler Köyü Kilisesi, Yozgat’ta görülebilecek alanlar arasında bulunuyor.

Konum Linki

65. Musa Ağa Camii

Musa Ağa Camii, kent merkezinde yer alan tarihi bir ibadethane. Cami, 1800 yılında Çapanoğlu Süleyman Bey'in harem kethüdası Musa Ağa tarafından yaptırıldı. Caminin adı da bu nedenle Musa Ağa Camii olarak anılıyor. Caminin doğu, kuzey ve batısında mezarlığı var. Musa Ağa'nın mezarı da caminin doğusunda yer alıyor. Cami, dikdörtgen planlı ve düz tavanlı olacak şekilde inşa edildi. Güneyde, eksende silindirik bir mihrap ve yanında ahşap bir minber bulunuyor. Minberin korkulukları kafes oyma tekniği ile süslenmiş. Mihrabın sağ ve solunda iki bakır şamdan duruyor. Güneydoğuda ise vaiz kürsüsü konumlanıyor. Kürsünün korkulukları da kafes oyma tekniği ile yapıldığı görülebiliyor. Caminin son cemaat yeri, kuzeyde yer alıyor. Son cemaat yerinin kuzeydoğusunda, kare kaideli ve çokgen gövdeli bir minare yükseliyor. Minarenin şerefesi, kubbe ve kandillerle süslü. Caminin süslemeleri, geometrik motifler ve sülüs yazılarla yapıldı. Caminin iç ve dış duvarlarında başka bir süsleme yoktur. Caminin tam karşısında ise bir çeşme kalıntısı görülüyor. Musa Ağa Camii, Yozgat'ın kültürel mirasının önemli bir parçası. Cami, hem ibadet hem de ziyaret için açık. Camiyi ziyaret ettiğinde Osmanlı döneminin mimari ve sanat eserlerini yakından görebilme şansına sahipsin.

Konum Linki

66. Yahyasaray Sırıklı Yaylası

Yozgat'taki Yahyasaray Sırıklı Yaylası, Bozok Platosunun güneyinde yer alan bir doğal alan. Yayla, doğal güzellikleri, temiz havası, tarihi ve kültürel zenginliği ile ziyaretçilerini büyülüyor. Yaylada, yılın her mevsimi farklı aktiviteler yapabilir, doğanın tadını çıkarabilirsin. Yahyasaray Sırıklı Yaylası'nda yapabileceğiniz aktiviteler arasında, doğa yürüyüşü, bisiklet, atv, piknik, fotoğrafçılık, balık tutma, mantar toplama, kamp ateşi, yıldız seyri gibi seçenekler bulunuyor. Yaylanın çevresinde, tarihi ve kültürel öneme sahip yerler de ziyaret edebilirsin. Bu yerler, yaylanın tarihini, kültürünü ve doğasını yansıtıyor. Yahyasaray Sırıklı Yaylası, sakin, huzurlu ve doğal bir tatil arıyorsan bunun için ideal bir yer. Yaylada, hem dinlenebilir, hem eğlenebilir, hem de yeni şeyler öğrenebilirsin.

Konum Linki

{insightBoxStart}İpucu:Bu rota için araç kiralamak iyi bir fikir! Ekonomik, lüks, aile boyu araçları günlük, haftalık, aylık veya uzun dönem kiralayabilirsin. ENUYGUN’un avantajlıaraç kiralamaseçenekleri için tıkla!