Londra’da gezilecek yerler

Birleşik Krallık'ın başkenti ve en büyük şehri olan Londra, Thames Nehri kıyısında yer alıyor. Dünyanın en çok turist çeken şehirlerinden biri olan Londra, aynı zamanda dünyanın en önemli finans, ticaret ve kültür merkezlerinden biri konumunda. Her köşesi yüzlerce yıllık binalarla süslü olan şehir, canlı sosyal hayatıyla da ünlü. Kaliteli restoranlardan kafelere, devasa tema parklarından alışveriş caddelerine kadar birçok olanağı Londra’da bulabilirsin.

Dünyanın en iyi ulaşım ağlarından birine sahip Londra’da bisiklet kiralayarak da birçok turistik noktaya kolayca ulaşmak mümkün. Heathrow ve Gatwick gibi birkaç uluslararası havalimanının hizmet verdiği Londra’da yılın her mevsimi keyifli bir gezi yapabilirsin. Londra’da görülmesi gereken yerlere geçmeden önce çok sorulan soruları senin için yanıtladık.

Londra’da kaç gün kalınır?

Londra’yı tam olarak gezmek, keyfini çıkarmak için en az bir haftanı ayırmanı öneriyoruz.

Londra’dan ne alınır?

Londra seyahatin sırasında sevdiklerine ve kendine İngiliz çayı ve çay seti, Harry Potter eşyaları, İngiltere’ye özgü atkı ve şemsiye alabilirsin.

Londra’ya hangi ayda gidilir?

Sonbahar ve kış aylarında soğuk ve yağışlı olan Londra’ya mayıs ve eylül arasındaki aylarda gitmeni öneriyoruz.

1. Buckingham Sarayı

Birleşik Krallık'ın başkenti Londra'nın en çok ziyaret edilen simgesel yapılarından biri olan Buckingham Sarayı, günümüzde de İngiliz kraliyet ailesinin resmi ikametgahı. İlk olarak 7. yüzyılda Buckingham Dükü'ne ait bir malikane olarak inşa edilen saray, 1762 yılında ise kraliyet ailesinin özel ikametgahı haline geldi. Buckingham Sarayı; Neoklasik mimari tarzını yansıtan zarif mimarisi, beyaz renkteki taşları ve büyüleyici detaylarıyla hemen dikkatini çekecek çarpıcı bir yapı. Saray, 775 odadan oluşuyor ve bu odalar arasında devlet odaları, balo salonu, mavi salon, yeşil salon ve beyaz salon gibi önemli yerler bulunuyor. Rengarenk çiçeklerle süslü 40 hektarlık geniş bir alanı kapsayan saray bahçeleri de keyifle gezebileceğin yerler arasında.

Her yıl devlet ziyafetleri, balolar, bahçe partileri ve resmi törenlere ev sahipliği yapan Buckingham Sarayı, Noel kutlamalarıyla da ünlü. Yaz aylarında halka ve turistlere açık olan Buckingham Sarayı’nda rehberli turlarla devlet odalarını gezebilir, Kraliçe Muhafız Alayı'nın nöbet değişimini izleyebilir ve sarayın bahçelerinde harika fotoğraflar çekebilirsin.

Konum Linki

2. Big Ben ve Parlamento Binası

Londra'nın en bilinen simgesel yapılarından biri de Westminster Sarayı'nın kuzey ucunda bulunan etkileyici bir saat kulesi olan Big Ben. 96 metre yüksekliğinde kule, dünyanın en ikonik yapılarından biri olarak kabul ediliyor. 1859 yılında yapılan ve ismini aldığı 13 ton ağırlığındaki Big Ben çanı günümüzde de çalıyor ve dünyanın en doğru saatlerinden biri olarak kabul ediliyor. Neogotik mimari tarzının benzersiz bir örneği olan Big Ben, demirden yapıldıktan sonra taşlarla kaplanmış, ayrıca kulenin dört yanında saat kadranları yer alıyor. 1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilen Big Ben, 2017 yılında da restore edildi.

Parlamento Binası ise günümüzde Birleşik Krallık Parlamentosu'nun evi ve Thames Nehri'nin kıyısında Neogotik mimari tarzıyla manzarayı tamamlayan etkileyici bir yapı. 1834 yılında inşa edilen bina, 1834 yılında çıkan yangında hasar gördükten sonra aslına uygun olarak yeniden inşa edildi. Etkileyici birçok heykel ve kule ile süslenen Parlamento Binası’nın en çarpıcı bölümü ise ünlü saat kulesi Big Ben. 1.100'den fazla odası bulunan Parlamento Binası’nın çarpıcı dekorasyonlara sahip iç bölümlerini rehberli turlarla gezebilirsin.

Konum Linki

3. Tower Bridge

Thames Nehri'nin üzerinde görülmeye değer bir manzara sunan Tower Bridge, hem tarihi önemi ve estetik güzelliğiyle ünlü. Etkileyici köprü, şehrin en önemli simgelerinden biri olarak gösteriliyor. İnşası 8 yıl sürdükten sonra 1886 yılında tamamlanarak açılan Tower Bridge, Victorian döneminin en önemli mühendislik başarılarından biri olarak kabul ediliyor. Viktorya dönemine özgü çarpıcı Gotik mimari tarzıyla hemen dikkat çeken köprü, granit ve çelikten yapılmış. İki büyük kuleden ve iki yatay yürüme yolundan oluşan Tower Bridge, nehirden geçen gemiler için açılıp kapanabilen bir bölüme de sahip.

244 metre uzunluk, 65 metre yükseklik ve 11.000 ton ağırlığındaki Tower Bridge, hem karayolu hem de demiryolu trafiği için kullanılıyor. İç bölümleri ve kuleleri halka açık olan köprünün devasa kulelerine çıkarak Thames Nehri'nin ve Londra’nın muhteşem manzarasının tadını çıkarabilirsin. Köprünün tarihi ve işleyişi hakkında bilgi alabileceğin müzeyi de ziyaret etmeyi unutma.

Konum Linki

4. London Eye

Londra'nın en bilinen simgelerinden biri de Thames Nehri'nin güney kıyısında yer alan devasa bir dönme dolap olan London Eye. Avrupa'nın en büyük dönme dolabı olmasıyla da ünlü London Eye, her yıl 3,5 milyon insanı kendine çeken çok önemli turistik cazibe merkezlerinden biri konumunda. 1999 yılında tamamlanan ve Milenyum kutlamaları için açılan London Eye; 135 metre yüksekliğe, 120 metre çapa ve Londra'nın 32 ilçesini temsil eden 25 kişilik 32 tane kapsüle sahip.

Bir dönüşü 30 dakikada tamamlanan London Eye kapsüllerden Londra ve Thames Nehri'nin en güzel panoramik manzarasını seyredebilirsin. Kapsülleri klimalı ve ısıtmalı olan dönme dolap, engelli ziyaretçilere de uygun olarak tasarlanmış.

Konum Linki

5. Tower of London

1078 yılında Norman Kralı I. William tarafından yaptırılan tarihi bir kale olan Tower of London, Thames Nehri'nin kuzey kıyısında görülmeye değer etkileyici bir manzara sunuyor. Yapı, yüzlerce yıl boyunca kraliyet sarayı, hapishane, darphane, mücevher hazinesi ve hayvanat bahçesi olarak hizmet vermiş. Kale, günümüzde milyonlarca turisti kendine çeken bir turistik merkez haline gelmiş durumda.

Beyaz Kule, Orta Kule ve İç Kale olarak üç ana bölümden oluşan Tower of London’da Beyaz Kule, kalenin en eski ve en merkezi bölümü. Orta Kule, kalenin en büyük bölümü olarak kraliyet konutları, hapishaneler ve darphane gibi birçok yapıya sahip. İç Kale bölümü ise kalenin en korunaklı bölümü ve mücevher hazinesi gibi önemli hazinelere ev sahipliği yapıyor.

Uzun tarihinde birçok kral ve kraliçenin ikamet ettiği kale, Sir Thomas More ve Anne Boleyn gibi birçok ünlü kişinin idamına da sahne olmuş. Bir dönem darphane olarak da kullanılan Tower of London, günümüzde ise tarih müzesi olarak hizmet veriyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve Yeomen Warders olarak bilinen geleneksel muhafızların hala görev yaptığı kalede tarihte unutulmaz bir yolculuğa çıkarak her köşede harika fotoğraflar çekebilirsin.

Konum Linki

6. British Museum

Dünyanın en eski ve en büyük ulusal müzelerinden biri olarak 1759 yılında halka açılan British Museum, ilk olarak hekim ve doğa bilimci Sir Hans Sloane'un geniş koleksiyonunu sergilemek için açıldı. İnsanlık tarihinin ve kültürünün her dönemini yansıtan 8 milyondan fazla esere ev sahipliği yapan British Museum’un geniş sergilerinde Antik Mısır, Yunan, Roma, Mezopotamya, Asya ve Afrika uygarlıklarına ait paha biçilmez pek çok eser yer alıyor.

British Museum, günümüzde dünyanın en önemli arkeoloji ve etnografya müzelerinden biri olarak kabul ediliyor. Müzenin en çok ziyaret edilen bölümleri arasında ise Antik Mısır, Antik Yunan ile Roma, Orta Doğu, Asya, Afrika, Ön Tarih ile Avrupa, Madeni Paralar ile Madalyalar, Baskılar ve Çizimler bölümleri bulunuyor. Yıl boyunca önemli etkinliklerin düzenlendiği müzede ilgini çeken sergiler, konserler, konferanslar ve atölyelere katılabilirsin. British Museum, çocuklar için de özel eğitim programları düzenliyor. Dünyanın en çok ziyaret edilen müzelerinden biri olarak her yıl 6 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlayan British Museum’da Rosetta Taşı gibi dünyaca ünlü eserleri yakından incelemeyi de unutma.

Konum Linki

7. Britanya Ulusal Galerisi

Dünyanın en önemli resim galerilerinden biri olarak 1838 yılında açılan Britanya Ulusal Galerisi, ilk başta 36 tablodan oluşan bir koleksiyona sahipken günümüzde 2.300'den fazla ünlü esere ev sahipliği yapıyor. 13. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar uzanan eserleriyle sanat tutkunlarını büyüleyen müzenin koleksiyonlarında ise Leonardo da Vinci, Vincent van Gogh, Claude Monet, Paul Cezanne ve Rembrandt van Rijn gibi dünyaca ünlü ressamların paha biçilmez eserlerini yakından görme şansı bulacaksın.

Müze, farklı dönemlere ve sanat akımlarına göre ayrılmış 52 odadan oluşuyor. Britanya Ulusal Galerisi’nin bölümleri arasında ise İtalyan Rönesansı, Hollanda Altın Çağı, Fransız Empresyonizmi, Post-Empresyonizm ve Yüzyıl Britanya Sanatı, özellikle çok ilgi görüyor. Müzede yıl boyunca sergiler, konserler, konferanslar, atölyeler ve çocuklar için özel eğitim programlarının düzenleniyor. Britanya Ulusal Galerisi, her sanat meraklısının Londra gezisinde mutlaka uğraması gereken yerler arasında.

Konum Linki

8. Londra St. Paul Katedrali

604 yılında Hristiyanlık inancının yayılması için çalışan Aziz Paul'a adanmış bir kilise olarak inşa edilen Londra St. Paul Katedrali, günümüzde şehrin en ikonik yapılarından biri olarak çok ziyaret ediliyor. Uzun tarihinde yangınlar ve yıkımlar sonucunda birkaç kez yeniden inşa edilen katedralin günümüzdeki hali ise 1708 yılında tamamlandı. İnşası 56 yıl süren ve İngiliz Barok mimarisinin en güzel örneklerinden olarak kabul edilen St. Paul Katedrali, aynı zamanda 365 metre yüksekliğindeki kubbesi ile Londra’nın en yüksek binası. Dış cephesi, Korint düzeninde sütunlar ve heykellerle süslenen St. Paul Katedrali, Anglikan mezhebinin en önemli kiliseleri arasında.

Kraliyet düğünleri, cenaze törenleri, önemli dini ve ulusal törenlerin düzenlendiği katedral, her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret ediliyor. Nelson Mandela ve Winston Churchill gibi önemli şahsiyetlerin mezar anıtlarını da görme şansı bulabileceğin St. Paul Katedrali’nin kulesinden ise Londra’nın panoramik fotoğraflarını çekebilirsin.

Konum Linki

9. Londra Westminster Manastırı

Londra’nın simgesel yapıların biri de 10. yüzyıldan kalma Benediktin manastır kilisesi Westminster Manastırı. 1066 yılından beri tüm İngiliz hükümdarlarının taç giyme törenlerine ev sahipliği yapan manastır, birçok kraliyet düğünü ve cenaze töreninin yapıldığı yer olmasıyla özel bir tarihi öneme sahip. Gotik mimari tarzının en güzel örneklerinden olan kilisenin inşası, 13. yüzyılda başladı ve 15. yüzyılda ancak tamamlanabildi. Heykeller ve vitray pencerelerle süslenmiş dış cephesi görülmeye değer güzellikte olan Westminster Manastırı’nın iç bölümleri ise tonozlu tavanlar, sütunlar ve heykellerle çok ilgi görüyor.

Tarihi ve mimari öneminin yanı sıra dini açıdan da Londra’nın önemli yerlerinden biri olan Westminster Manastırı, İngiliz monarşisinin ve Anglikan Kilisesi'nin simgelerinden biri olarak kabul ediliyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan manastır, Charles Darwin, Isaac Newton, William Shakespeare gibi önemli şahsiyetlerin anıt mezarlarına da ev sahipliği yapıypr. Kilisenin 68 metre yüksekliğindeki kulesinden ise Londra’nın muhteşem manzarasını izleyebilirsin.

Konum Linki

10. Londra Hyde Park

Londra'nın en büyük parklarından biri olarak 1400 hektarlık geniş bir yeşil alana yayılan Hyde Park, her yıl milyonlarca turistik kendine çeken gezilmeye değer bir yer. İlk olarak 1536 yılında VIII. Henry tarafından kraliyet avlanma alanı olan park, 1637 yılında halka açıldı. Hyde Park, o zamandan beri Londra'nın en popüler parkları arasında yer alıyor. 1851 yılında ilk Dünya Fuarı’nın düzenlendiği Hyde Park, günümüzde de birçok önemli etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Dünyanın en büyük şehir parkları arasında olan Hyde Park, yılda 10 milyondan fazla insan tarafından ziyaret ediliyor.

4000'den fazla ağaç ve 200'den fazla kuş türüne ev sahipliği yapan Hyde Park'ta ayrıca göl, ağaçlık alanlar, çiçek bahçeleri ve çimenlik bölümler var. Manzarayı tamamlayan Serpentine Gölü'nde tekne gezilerine çıkabilir veya Kensington Bahçeleri'ni gezerek Diana Çeşmesi'ni yakından görebilir, her köşede tablo güzelliğinde fotoğraflar çekebilirsin.

Her yaştan insan için birçok eğlence olanağı bulunan Hyde Park’ın ünlü Speaker's Corner alanında ise insanlar, özgürce fikirlerini dile getirebiliyorlar. Parkta çocuklar için oyun alanları, yetişkinler için spor alanları ve köpek parkı da bulabilirsin. Özellikle yaz aylarında konserler, festivaller ve açık hava sinemalarının düzenlendiği Hyde Park, kış aylarında ise buz pateni pisti olarak çok ilgi görüyor.

Konum Linki

11. Londra Trafalgar Meydanı

1805 yılında İngiliz Donanması'nın Trafalgar Savaşı'ndaki zaferini anmak için inşa edilen Trafalgar Meydanı, 1843 yılında tamamlanarak açıldı. 52 metre yüksekliğindeki Amiral Horatio Nelson'ın anısına yaptırılan görkemli Nelson Sütunu'nun etrafında uzanan geniş meydanın çevresi ise National Gallery, St. Martin-in-the-Fields Kilisesi ve Canada House gibi önemli turistik binalarla sarılı durumda. Londra'nın kalbi sayılan en önemli noktalarından olan Trafalgar Meydanı, uzun tarihinde birçok önemli tarihi olaya da ev sahipliği yaptı.

Nelson'un zaferlerini simgeleyen dört aslan heykelini yakından görebileceğin Trafalgar Meydanı’na 1940 yılında Winston Churchill'in heykeli de eklendi. Pek çok ünlü film ve dizinin çekildiği Trafalgar Meydanı, Londra’yı keşfetmeye başlamak için en ideal noktalar arasında.

Konum Linki

12. Londra Piccadilly Circus

1819 yılında inşa edildiği zamandan beri Londra'nın en önemli kavşaklarından biri olan Piccadilly Circus, ismini ise yakın konumundaki Piccadilly Caddesi'nden alıyor. 3 caddeyi kesen dairesel bir meydanın ortasında ise 1893 yılında yaptırılmış olan Yunan mitolojisi aşk tanrısı Eros'u 20 metre yüksekliğindeki heykeli dikkat çekiyor. Piccadilly Circus; ev sahipliği yaptığı onlarca mağaza, restoran, kafe ve tiyatroyla turistlerin Londra’da mutlaka uğradığı yerler arasında.

1928 yılında ilk neon tabelaların kurulduğu Piccadilly Circus, yıl boyunca birçok önemli protesto ve kutlamaya da ev sahipliği yapıyor. Hem yol üstü kafelerinde mola vererek hareketli atmosferin tadını çıkarmak hem de şehrin turistik yerlerini keşfetmek için ideal bir adres olan Piccadilly Circus ile Londra’yı gezmeye başlayabilirsin.

Konum Linki

13. Windsor Kalesi

Londra tarihinin kalbi olan ünlü Windsor Kalesi, kraliyet ailesinin en eski ve en büyük ikametgahı olmasıyla ünlü. 900 yılı aşkın bir süredir kraliyet ailesinin evi olarak kullanılan tarihi kale, aynı zamanda dünyanın en büyük ve en etkileyici kale komplekslerinden biri olarak milyonlarca insan tarafından ziyaret ediliyor.

Londra'ya yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Berkshire kasabasında bulunan Windsor Kalesi; kraliyet daireleri, Kraliçe Mary'nin bebek evi, St. George Şapeli ve Eton Koleji gibi birçok ilgi çekici yapıya ev sahipliği yapıyor. Muhteşem manzaraları ve tarihi atmosferiyle seni tarihte unutulmaz bir yolculuğa çıkaracak olan Windsor Kalesi, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor. Rehberli turlarla gezebileceğin kalenin sanat eserleri ve tarihi hazinelerle süslü odalarının yanı sıra rengarenk çiçeklerle süslü bahçelerini de gezebilirsin.

Konum Linki

14. Kraliyet Botanik Bahçeleri

Dünyanın en büyük ve en çeşitli botanik koleksiyonlarına ev sahipliği yapan Kraliyet Botanik Bahçeleri’ne de Londra gezinde mutlaka uğramalısın. 121 hektarlık bir alana yayılan bu eşsiz bahçe, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne de girmiş durumda. 30.000'den fazla bitki türüne ev sahipliği yapan Kew Gardens, botanik bilimi ve araştırma alanında dünyaya öncülük ediyor. 1759 yılında kurulan ve nesli tükenmekte olan birçok bitki türüne ev sahipliği yapan botanik bahçesinin en çok ziyaret edilen yeri ise dünyanın en büyük serası olan Palmiye Evi.

Kew Gardens gezinde seralar, tropik bahçeler, ormanlık alanlar, göller ve daha birçok farklı bölümü keşfe çıkabilirsin. Ayrıca bahçede çocuklar için özel oyun alanları ve eğitim programları da düzenleniyor. Ormanlık alanlarında dinlendirici yürüyüşler yapabileceğin Kraliyet Botanik Bahçeleri’nin içerisindeki gölde ise yaz aylarında sandal gezilerine çıkarak tablo güzelliğinde fotoğraflar çekebilirsin. Tropik bitkiler arasında keyifli bir gün geçirebileceğin bahçelerde botanik bilimi hakkında bilgi alabilir, hediyelik eşya dükkanına uğrayabilir, kafeler ve restoranlarda mola vererek değişik lezzetler tadabilirsin.

Konum Linki

15. Londra Kraliyet Sanat Akademisi

Londra'da sanatın kalbinin attığı yerlerden biri olan Kraliyet Sanat Akademisi, Piccadilly semtinde 1768 yılından beri hizmet veriyor. Birleşik Krallık'ın en eski ve en prestijli sanat kurumlarından biri olan akademi; resim, heykel, gravür ve mimarlık gibi görsel sanatların gelişmesini teşvik etmek amacıyla kuruldu. Michelangelo, Rembrandt, Van Gogh, Monet ve Picasso gibi dünyaca ünlü sanatçıların eserlerinin yer aldığı akademi, dünyanın en önemli sanat koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapıyor.

Her yıl düzenlediği Summer Exhibition ile günümüz sanatçılarının eserlerine de yer veren Kraliyet Sanat Akademisi’nin ana salonu ise Michelangelo'nun "Tavan Resimleri"nden esinlenerek tasarlanmış. Rehberli özel turlarla gezebileceğin akademinin sanat eğitimleri ve atölyelerine de katılabilirsin.

Konum Linki

16. Thames Nehri

İngiltere'nin güneyinde bulunan ve Londra'nın içinden geçerek Kuzey Denizi'ne dökülen etkileyici Thames Nehri, tarih boyunca önemli bir ticaret ve ulaşım yolu oldu. Nehir, günümüzde ise çevresindeki turistik yerlerle milyonlarca insanı kendine çekiyor. 19. yüzyılda sanayileşmenin artmasıyla kirlenen Thames Nehri, 20. yüzyılda nehir temizlendikten sonra Londra'nın en önemli turistik yerlerinden biri haline geldi. 346 kilometre uzunluğunda olan nehirde 100'den fazla balık türü yaşıyor ve nehir üzerinde 200'den fazla köprü bulunuyor. Ayrıca nehir, 2012 Londra Olimpiyat Oyunları gibi birçok etkinliğin de ana merkezi konumunda.

Londra'nın en önemli su kaynağı olan Thames Nehri; turist tekneleri, ticari gemiler ve balıkçı tekneleriyle günün her saati çok hareketli. Feribotlarla da keşfe çıkabileceğin nehir gezisinde Tower Bridge, Parlamento Evi, Big Ben, London Eye ve Tate Modern gibi Londra'nın simgesel yapılarını yakından görme şansı bulabilirsin. Thames Nehri manzaralı restoranlarda ise keyifli bir mola vererek romantik akşam yemeklerinin tadını çıkarabilirsin.

Konum Linki

17. Shakespeare'in Globe Tiyatrosu

1599 yılında William Shakespeare ve oyuncuları tarafından inşa edilmiş efsanevi bir tiyatro olan Shakespeare'in Globe Tiyatrosu, Londra'nın Southwark semtinde Thames Nehri'nin hemen güney kıyısında bulunuyor. 1613 yılında çıkan bir yangında tahrip olan tiyatro; 1614, 1642 ve 1997 yılında da yeniden inşa edildi.

Ahşap ve sazdan inşa edilmiş açık hava tiyatrosu, üç katlı bir sahne binasına sahip. Tiyatro, Shakespeare'in oyunlarının ilk kez sahnelendiği yer olması bakımından sanat tarihinde büyük bir öneme sahip. Elizabeth Dönemi tiyatro örneklerinin en güzellerinden biri olarak kabul edilen 2.300 kişilik Shakespeare'in Globe Tiyatrosu’nda oyunlar hala geleneksel olarak gün ışığında ve mum ışığında sahneleniyor. Ayrıca oyunlarda Elizabeth Dönemi'ne ait kostümler ve sahne gereçleri kullanılıyor.

Konum Linki

18. Londra Tate Modern

Avrupa'nın en büyük modern sanat müzelerinden biri olarak 70.000'den fazla sanat eserine ev sahipliği yapan Tate Modern, her yıl 5 milyondan fazla kişi tarafından ziyaret ediliyor. Modern ve çağdaş sanat eserlerinin sergilendiği zengin koleksiyonlarıyla ünlü müze, 2000 yılında eski bir elektrik santralininin restore edilmesiyle tasarlanmış.

Tate Modern'in devasa koleksiyonunda Picasso, Matisse, Warhol ve Lichtenstein gibi dünyaca ünlü sanatçıların eserlerinin yanı sıra fotoğraf, heykel ve video sanatı gibi farklı sanat dallarına ait binlerce ünlü eserleri de yakından inceleme şansı bulabilirsin. Her yıl birçok geçici sergiye de sahipliği yapan müzede dünyanın farklı yerlerinden gelen sanatçıların eserleri de sanat tutkunlarına sunuluyor. Çocuklar ve yetişkinler için çeşitli eğitim programları ile etkinliklerin düzenlendiği müzede ayrıca sanatla ilgili atölyeler, kurslar ve konferanslara da katılabilirsin.

Konum Linki

19. Londra Tate Britain

Londra’nın çok ziyaret edilen müzelerinden biri de yılda 2 milyondan fazla insanı kendine çeken Tate Britain. Britanya sanatına ait 70.000'den fazla sanat eserinin sergilendiği müze, Birleşik Krallık'ın ulusal galerisi konumunda. Müze, ayrıca Britanya sanatının en geniş koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor.

1897 yılında kurulan Tate Britain, Portland taşı ve kırmızı tuğladan oluşmuş etkileyici binasının iç kısımları ise geniş ve açık galerilerle donatılmış. J. M. W. Turner, John Constable ve William Hogarth gibi dünyaca ünlü sanatçıların eserlerinin sergilendiği müzede resim, heykel ve gravür gibi farklı sanat dallarına ait eserler de görülmeye değer. Britanya sanatının farklı dönemlerine ayrılan koleksiyonlarıyla her sanat tutkununun keyifle gezebileceği Tate Britain, yıl boyunca düzenlenen eğitim programları, etkinlikler, sanatla ilgili atölyeler, kurslar ve konferanslarıyla da çok ilgi görüyor.

Konum Linki

20. Londra Kensington Sarayı

Londra’nın en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden Kensington Bahçeleri'nde yer alan Kensington Sarayı, 17. yüzyılda inşa edilmiş bir kraliyet yerleşimi. Saray, 18. yüzyılda genişletilmiş ve 19. yüzyılda Prens Albert tarafından yeniden düzenlenmiş görülmeye değer bir mimari şaheser. Kırmızı tuğladan inşa edilen 3 katlı sarayın ön cephesinde Korint sütunlar dikkat çekiyor. Sarayın arka cephesinde ise rengarenk çiçeklerle süslü bir bahçe ve tarihi bir avlu bulunuyor.

Günümüzde Birleşik Krallık'ın en önemli tarihi binalarından biri olarak kabul edilen Kensington Sarayı, 17. yüzyıldan beri kraliyet ailesinin resmi ikametgahı olarak kullanılıyor. Kraliçe Victoria, Prenses Diana ve Prens William ve Prenses Kate Middleton gibi birçok kraliyet ailesi üyesi bu sarayda doğup büyüdü. Bazı bölümleri halka açık olan turlarla gezilebilen ve 300'den fazla odaya sahip Kensington Sarayı'nda devlet odalarını, Kraliçe Victoria'nın giysilerini ve Prenses Diana'nın anıtsal sergisini gezebilirsin.

Konum Linki

21. Londra Doğa Tarihi Müzesi

1881 yılında kurulan Londra Doğa Tarihi Müzesi, 80 milyondan fazla esere ev sahipliği yapıyor. Müze, dünyanın en büyük doğa tarihi koleksiyonlarıyla her yıl milyonlarca insanı kendine çekiyor. Memeliler, kuşlar, balıklar, böceklere ayrılan Zooloji bölümü ve farklı çeşit bitkilerin yer aldığı Botanik bölümünü mutlaka görmeni önerdiğimiz müzede mineraller ile kayalara ayrılan Mineraloji bölümü, fosilleri inceleyebileceğin Paleontoloji bölümü ve yerkürenin tarihi ve jeolojisi ile ilgili eserler yer aldığı Jeoloji bölümü de çok ilgi görüyor.

Londra Doğa Tarihi Müzesi’nin en etkileyici sergileri arasında ise Tyrannosaurus rex fosili, Mavi Balina iskeleti ve birçok tarih öncesi büyük deniz canlısının iskeleti yer alıyor. Yıl boyunca Dinozorlar Galerisi, Balinalar Galerisi ve Böcekler Galerisi gibi her yıl yenilenen alıcı ve geçici sergileri de gezme şansı bulabileceğin Londra Doğa Tarihi Müzesi’nin atölyeler, kurslar ve konferansları da çok ilgi görüyor.

Konum Linki

22. Londra Bilim Müzesi

1857 yılında kurulan ve 300.000'den fazla esere ev sahipliği yapan Londra Bilim Müzesi (London Science Museum), dünyanın en büyük bilim müzelerinden biri olarak kabul ediliyor. Müze; ulaşım, haberleşme, tıp, uzay, zaman ölçümü ve matematik gibi farklı bölümlere sahip. Koleksiyonlarda ise telefonlar, radyolar, televizyonlar, bilgisayarlar, petrol, doğalgaz, nükleer enerji, insan anatomisi, hastalıklar, gezegenler, yıldızlar ve galaksiler gibi birçok alanda eseri yakından görme şansı bulabilirsin.

Çocuklar ve yetişkinler için çeşitli eğitim programları, etkinlikler, atölyeler, kurslar ile konferanslar da müzede sıkça düzenleniyor. Londra Bilim Müzesi’in en ilgi gören bölümleri ise Apollo 10 komuta modülü, IMAX sineması ve Wonderlab bilim merkezi. Hem çocuklu aileler hem de bilim ve teknoloji meraklılarının mutlaka uğraması gereken Londra Bilim Müzesi, şehir merkezinde turistik noktalara yakın bir konumda bulunuyor.

Konum Linki

23. Londra Henry VII’s Lady Chapel

1503 yılında VII. Henry tarafından yaptırılan ve Tudor mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilen Henry VII’s Lady Chapel, II. Henry ve VIII. Henry de dahil birçok önemli ismin anıt mezarına ev sahipliği yapıyor. Dikdörtgen planlı ve iki katlı olarak tasarlanan şapel, yelpaze tonozlu tavanı ve vitray pencerelerle hemen dikkat çekiyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde de yer alan Henry VII’s Lady Chapel; tarih, kültür ve inanç turlarının da değişmez adreslerinden biri haline gelmiş durumda.

Konum Linki

24. St James Park

Londra'nın kalbinde yeşil bir vaha olan St James Park, şehrin en popüler parklarından ve rekreasyon alanlarından biri. Buckingham Sarayı'nın hemen yanında uzanan park, 57 hektarlık geniş bir alana yayılıyor. Park, Londra’nın gürültü ve karmaşasından kaçmak isteyenlerin ilk uğradığı yerler arasında. 16. yüzyıldan beri halka açık olan St James Park, Tudor Hanedanlığı döneminde avlanma alanı olarak da kullanılıyordu.

Göl, çeşme, çiçek bahçeleri ve ağaçlık alanlar gibi birçok bölüme sahip olan parkın göletindeki ördekler, kuğular ve pelikanların harika fotoğraflarını çekebilirsin. Yıl boyunca konserler ve tiyatro oyunları gibi çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan St James Park’ta piknik yapabilir, yürüyüşe çıkabilir veya bisiklet kiralayarak doğal güzellikleri keşfe çıkabilirsin.

Parkın en önemli simgelerinden biri olan Buckingham Sarayı'nın yanı sıra Duke of York Anıtı, Crimean War Memorial ve Victoria Memorial gibi birçok anıtı da gezinde yakında görme şansı bulabilirsin. 300'den fazla kuş türüne de ev sahipliği yapan parkta çocuk oyun parkı ve köpek parkının yanı sıra keyifli bir mola vererek dinlenebileceğin kafe ve restoranlar da hizmet veriyor.

Konum Linki

25. Wellington Arch

Londra'nın en ikonik simgelerinden biri olan Wellington Arch, Hyde Park Corner'da hemen dikkatleri çekecek bir eser. 1825-1827 yılları arasında inşa edilen anıt, Napolyon Savaşları'nda zafer kazanan 1. Wellington Dükü'ne adanmış. Neoklasik tarzda inşa edilen anıt, 43 metre yüksekliğinde ve dört atlı Roma savaş arabası heykeliyle de süslü.

Dükü'nün bronz heykeli ile süslenmiş kaide bölümü, Korint sütunları ile frizlerle süslenmiş Ana Gövde ve anıtın tepesine ulaşmak için kullanılan bir merdiven içeren 3 bölüme sahip Wellington Arch, Londra'nın gücünü ve ihtişamını simgeleyen bir yapı. Anıtın içine girerek gezebilir ve Wellington Dükü'nün heykelini yakından görebilirsin. Anıtın tepesine çıkarak ise Hyde Park ve Londra şehir merkezinin muhteşem manzaralarını izleyebilirsin.

Konum Linki

26. Westminster Köprüsü

Thames Nehri'nin üzerinde uzanan başka bir simgesel yapı olan Westminster Köprüsü, Londra'nın en ikonik ve tarihi köprülerinden biri olarak görülmeye değer. 1862 yılında tamamlanan köprü, Parlamento Binası ve Big Ben'in muhteşem manzarasını sunduğu için milyonlarca turisti kendine çekiyor.

244 metre uzunluğunda ve 26 metre genişliğinde olan 7 kemerli köprü, yaya ve araç trafiğine açık. Akşamları özel olarak aydınlatılan ve Londra'nın ilk demir köprüsü olan Westminster Köprüsü, 2. Dünya Savaşı sırasında bombalandı ve onarıldı. Her yıl 1 milyonun üzerinde turist tarafından ziyaret edilen Westminster Köprüsü üzerinden muhteşem gün batımı manzaraları izleyebilirsin.

Konum Linki

27. Kraliyet Opera Binası (Royal Opera House)

Covent Garden bölgesinde bulunan Kraliyet Opera Binası, 1732'den beri Londra’da opera ve bale sanatının kalbinin attığı çok ünlü bir mekan. 2.256 kişilik seyirci kapasitesiyle dünyanın en prestijli opera binalarından biri olarak kabul edilen Royal Opera House, her yıl dünyaca ünlü sanatçıları ve prodüksiyonları ağırlıyor.

İlk olarak 1732 yılında inşa edilen ve uzun tarihinde birçok kez yenilenen opera binası, II. Dünya Savaşı'ndan sonra yeniden inşa edilen ilk büyük sanatsal kurum olmasıyla da ünlü. Kraliyet Opera Binası da Neoklasik tarzda inşa edilmiş etkileyici bir mimarisiyle hemen dikkat çekiyor. Binanın ana salonu ise kırmızı kadife koltuklar, altın varak süslemeler ve kristal avizeler ile donatılmış. Yıl boyunca opera ve balenin yanı sıra konserler gibi etkinliklere de ev sahipliği yapan Kraliyet Opera Binası’nı özel turlarla gezebilirsin. Her yıl 350'den fazla performansın gerçekleştirildiği operada ilgini çeken etkinliğe katılarak da güzel zaman geçirebilirsin.

Konum Linki

28. Londra Ronnie Scott's Jazz Club

Londra'nın Soho semtinde bulunan Ronnie Scott's Jazz Club, şehirde caz müziğin kalbinin attığı yer olmasıyla ünlü. 1959 yılından beri caz müziğin efsanelerini ve yıldızlarını ağırlayan eğlence mekanı, dünyanın da en ikonik caz mekanlarından biri olarak kabul ediliyor. Kendine özgü atmosferi, mükemmel akustiği ve geniş içecek seçenekleriyle bilinen Ronnie Scott's Jazz Club’da unutulmaz bir caz gecesi yaşayabilirsin.

Eğlence mekanlarıyla dolu Soho semtindeki tarihi bir binada yer alan Ronnie Scott's Jazz Club, uzun tarihinde Miles Davis, Ella Fitzgerald, John Coltrane ve Dizzy Gillespie gibi efsanevi caz müzisyenlerini ağırladı. Kulüp, günümüzde de her yıl 300'den fazla canlı caz performansına ev sahipliği yapıyor.

Konum Linki

29. Grosvenor Meydanı

Londra'nın en zarif meydanlarından biri olan Grosvenor Meydanı, lüks mağazalarıyla ünlü Mayfair semtinde yer alıyor. 1720'lerde inşa edilen meydan; geniş yeşil alanları, tarihi binaları ve lüks mağazaları ile etkileyici bir atmosfere sahip. Oxford Caddesi'ne yürüyüş mesafesinde bulunan Grosvenor Meydanı, Grosvenor House Hotel ve US Embassy gibi önemli yapılara da ev sahipliği yapıyor.

Duke of Wellington'ın ilginç bir heykelinin bulunduğu meydan, uzun tarihinde birçok önemli olaya şahit olmuş, ayrıca birçok film ve dizide de yer almış. Her yıl birbirinden güzel festival ve etkinliklerin yapıldığı Grosvenor Meydanı’nın lüks mağazaları ve restoranlarında da güzel zaman geçirebilirsin.

Konum Linki

30. Berkeley Meydanı

Londra'nın en güzel ve en canlı meydanlarından biri olan Berkeley Meydanı, Mayfair semtinde bulunuyor. İlk olarak 1730'larda inşa edilen bu meydan; lüks mağazaları, yol üstü kafeleri ve popüler restoranlarıyla turistlerin sıkça ziyaret ettiği yerler arasında. Lord Byron'ın heykeli gibi birçok anıta ev sahipliği yapan meydan, fotoğraf çekmekten hoşlananların da keşfetmesi gereken yerler arasında.

Piccadilly ve Bond Street kesişiminde yer alan meydan, Londra’nın en eski buluşma noktalarından biri konumunda. The Ritz Hotel ve The Berkeley Hotel gibi ikonik yapılara ev sahipliği yapan Berkeley Meydanı'nda keyifli bir yürüyüşe çıkarak tarihi binaları inceleyebilir, lüks mağazalarda alışveriş yapabilir ve restoranlarda gurme yemekler tadarak yorgunluk atabilirsin.

Konum Linki

31. Bond Street

Dünyanın en lüks ve prestijli alışveriş caddelerinden biri olan Bond Street, Londra'nın Mayfair semtinde yer alıyor. 18. yüzyıldan beri lüks mağazalara ve butiklere ev sahipliği yapan Bond Street'te dünyaca ünlü markaların yanında özel tasarımcıların satıldığı butik mağazaları da gezebilirsin. 1.5 kilometrelik uzunluğa sahip olan Bond Street, Old Bond Street ile New Bond Street olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Butikler, mücevher ve saat mağazalarının yanında sokakta bulunan Harrods ve Selfridges gibi dünyaca ünlü mağazaları da gezebilirsin. Pahalı restoranlar ve kafeler ile dolu olan Bond Street, Londra’nın ünlülerin ve sosyete üyelerin de en sevdiği yerler arasında.

Konum Linki

32. Leicester Meydanı

Londra'nın en canlı ve popüler meydanlarından olan Leicester Meydanı, West End bölgesinde yer alıyor. 17. yüzyıldan beri şehrin önemli bir buluşma noktası olan Leicester Meydanı; turistler, yerel halk ve sokak sanatçılarıyla gün boyu çok hareketli. Sadece yayalara ayrılan meydanın ortasındaki William Shakespeare'in heykeli, görülmeye değer güzellikte. Her köşesinde restoranlar, kafeler, barlar ve mağazalar bulunan Leicester Meydanı, devasa sinema salonlarıyla da ünlü.

Sokak sanatçıları ve canlı müzik performansları izleyebileceğin Leicester Meydanı'nda yol üstü kafelerinde yorgunluk atabilir veya geceleri her tarza uygun eğlence mekanlarında doyasıya eğlenebilirsin.

Konum Linki

33. Aziz Katherina Rıhtımları

Tower Bridge'in hemen yanında uzanan Aziz Katherina Rıhtımları, şehrin en tarihi ve güzel bölgelerinden biri. 12. yüzyıldan kalma rıhtımlar; Arnavut kaldırımlı sokakları, tarihi binaları ve güzel manzarasıyla turistleri büyülüyor. Thames Nehri'nin muhteşem manzarasını sunan lüks restoranlar, kafeler ve barlara ev sahipliği yapan Aziz Katherina Rıhtımları’nda romantik akşam yemeklerinin tadını çıkarabilirsin. Nehir kenarında uzanan yürüyüş yolları ve tarihi binalarıyla keyifle gezebileceğin tarihi bölgede her köşede harika fotoğraflar çekebilirsin.

Konum Linki

34. Brick Lane

Londra'nın en renkli sokaklarından biri olan Brick Lane, Tower Hamlets semtinde yer alıyor. Her tarafı vintage mağazaları, sanat galerileri, pazar alanları ve kaliteli restoranlarla sarılı olan Brick Lane, her yıl milyonlarca turisti kendine çekiyor. Yüzlerce yıllık tarihi binalarının yanı sıra sokak sanatı ve grafitileriyle de ünlü olan Brick Lane, eğlence zaman geçirmek için ideal bir adres. Sokakta dünya mutfaklarından lezzetler sunan restoranlar, özellikle gastronomi meraklılarının çok ilgisini çekiyor.

Londra’nın en popüler pazarlarından biri olan Brick Lane Market’e de uğrayabileceğin Brick Lane gezinde vintage giyim ve aksesuar mağazalarında ise keyifli bir tatil alışverişi yapabilirsin. Sokakta birbirinden güzel yol üstü kafelerinde dinlenmeyi ve sokak müzisyenlerini dinlemeyi de unutma.

Konum Linki

35. Londra Köprüsü

Londra’nın tarihi simgelerinden biri olan ve Thames Nehri'nin üzerinde bulunan Londra Köprüsü, Southwark ve City of London semtlerini birbirine bağlıyor. İlk olarak Romalılar tarafından M.S. 43 yılında inşa edilen köprü, yüzyıllar boyunca şehrin en önemli ulaşım noktalarından biri oldu. Günümüzdeki hali 1973 yılında tamamlanan Londra Köprüsü,

244 metre uzunluğa ve 30 metre genişliğe sahip. Beş kemer ve iki kuleli tarihi köprü; yayalar, araçlar ve bisikletliler tarafından kullanılıyor.

Londra'nın en popüler turistik mekanlarından biri haline gelen Londra Köprüsü'nde yürüyüş yapabilir ve Thames Nehri'nin muhteşem manzarasının keyfini çıkarabilirsin. Köprü kulelerinden de etkileyici panoramik manzaraların fotoğraflarını çekmeniz mümkün. Southwark Katedrali'ni ve Borough Market gibi turistik noktalara oldukça yakın olan Londra Köprüsü, 2000 yılından fazla süredir ayakta olan görülmeye değer bir mimari eser.

Konum Linki

36. Londra Mayfair

Londra'nın en zengin ve prestijli bölgelerinden biri olan Mayfair, hem mağaza hem de restoranlarıyla binlerce insanın ziyaret ettiği turistik bir yer. Her köşesi lüks mağazalar, gurme restoranlar, lüks oteller ve tarihi binalar ile dolu olan Mayfair, şehrin en elit ve seçkin semtleri arasında yer alıyor. West End bölgesinde şehrin merkezine yakın bir konumda uzanan Mayfair, etkileyici anıtların bulunduğu Grosvenor Meydanı ve Berkeley Meydanı gibi ünlü meydanlara da ev sahipliği yapıyor.

Bond Street ve Oxford Street gibi dünyaca ünlü alışveriş caddelerine kısa bir yürüyüş mesafesindeki Mayfair, ilk olarak 17. yüzyılda aristokratlar ve zenginler için inşa edildi. Birçok ünlü ve zengin insanın evlerinin bulunduğu Mayfair, benzersiz atmosferiyle Londra’nın görülmeye değer köşelerinden biri konumunda.

Konum Linki

37. Oxford Caddesi

Londra'nın en popüler alışveriş caddelerinden biri olan Oxford Caddesi, aynı zamanda Avrupa'nın en büyük alışveriş caddelerinden biri olarak da görülmeye değer. Yaklaşık 2,5 kilometre uzunluğundaki caddenin üzerinde her bütçeye uygun mağazalar, butikler, restoranlar ve kafeler bulabilirsin. Şehrin ortasında uzanan ve canlı müzik performanslarıyla da çok hareketli olan Oxford Caddesi, hem alışveriş yapmak hem de yol üstü kafelerinde Londra atmosferinin tadını çıkarmak için ideal bir adres. Regent Street ve Bond Street gibi diğer popüler alışveriş caddelerini kolayca ulaşabileceğin Oxford Caddesi’nde dinlenmek için ise Hyde Park’a uğrayabilirsin.

İlk mağazaların 18. yüzyılda açıldığı Oxford Caddesi’nde John Lewis ve Debenhams gibi dünyaca ünlü mağazaları da gezme şansı bulacaksın. Her yıl 300 milyondan fazla insanın uğradığı ünlü caddenin şık restoranlarında ise dünya mutfaklarından gurme yemekler tatmayı unutma.

Konum Linki

38. Alton Towers

Londra’nın en popüler tema parklarından biri diğeri de 50’den fazla farklı eğlenceli bölüme sahip olan Alton Towers. Staffordshire'da bulunan ve her yaş için unutulmaz bir gün deneyimi yaşatan tema parkta The Smiler, Wicker Man, Nemesis ve Oblivion gibi bölümlerin yanı sıra çocuklar için de özel eğlenceli alanlar bulunuyor. 1980 yılında açılan ve yaklaşık 400 dönümlük bir arazi üzerine kurulu olan Alton Towers, her yıl 3 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlıyor. Korku tünellerinden devasa roller costerlara kadar birçok bölümde doyasıya eğlenebileceğin tema parkında şık kafeler ve restoranlarda da yorgunluk atabilirsin. Alton Towers tema parkına Londra Euston istasyonundan kalkan trenler ile Stoke-on-Trent istasyonundan kısa sürede ulaşabilirsin.

Konum Linki

39. Londra Soho

17. yüzyıldan günümüze uzanan bir eğlence merkezi ve semt olan Soho, Londra'nın West End bölgesinde güzel bir konumda yer alıyor. Göçmenleriyle şehrin en kozmopolit bölgelerinden biri olan Soho’da 17. ve 18. yüzyıllardan kalma tarihi binalarla süslü labirenti andıran dar sokaklarda unutulmaz bir yürüyüş yapabilirsin. Alt katları mağaza, kafe, bar ve restoran olarak hizmet veren tarihi binaların yanı sıra tiyatroları ve canlı müzik mekanlarıyla da Londra’nın en hareketli yerlerinden olan Soho’da hem harika fotoğraflar çekebilir hem de dünya mutfaklarından yemekler tadabilir veya eğlence mekanlarında yorgunluk atabilirsin. Soho gezinde Avrupa'nın da en işlek caddelerinden biri olan ünlü Oxford Street’e de uğramayı unutma.

Konum Linki

40. Londra Notting Hill

Karayiplerden gelen göçmenlerle 19. yüzyılda yerleşim yeri olarak kurulan Notting Hill, Londra'nın batısında yer alıyor ve hareketli atmosferiyle günümüzde çok sevilen turistik yerler arasında. Her köşesinde karşına çıkacak 19. yüzyıldan kalma Viktorya dönemi evleriyle ünlü olan Notting Hill’de renkli ve pastel tonlarda boyanmış tarihi evler arasında keyifli bir gün geçirebilirsin. Her yıl ağustos ayında düzenlenen ve Avrupa'nın en büyük sokak festivallerinden biri olan dünyaca ünlü Notting Hill Karnavalı’yla da binlerce insanı kendine çeken semt, ayrıca Avrupa'nın en büyük antika pazarlarından olan Portobello Road Pazarı için de çok ziyaret ediliyor.

Pek çok ünlü müzisyen, yazar ve sanatçının yaşadığı Notting Hill’de antika pazarında birbirinden ilginç ürünler alabilir, sokak kafelerinde keyifli bir mola vererek hareketli atmosferin tadını çıkarabilir veya yıl boyu düzenlenen sokak eğlencelerine katılarak gezinin bütün yorgunluğunu atabilirsin.

Konum Linki

41. Sea Life Londra Akvaryumu

Londra'nın ünlü County Hall binasının zemin katında hizmet veren Sea Life Londra Akvaryumu, Avrupa'nın en büyük akvaryumları arasında yer alıyor. 2 milyondan fazla deniz canlısına ev sahipliği yapan Sea Life Akvaryumu, her yıl milyonlarca turisti kendine çekiyor. 14 temalı bölüme ayrılan akvaryumda köpek balıkları, penguenler, vatozlar, deniz kaplumbağaları ve daha birçok deniz canlısını yakından görebilirsin. Akvaryumda ayrıca çocuklar için özel oyun alanları ve eğitim programları da düzenleniyor.

1997 yılında açılan akvaryumun en ilgi çeken deniz canlıları ise Pasifik Okyanusu'ndan getirilen köpekbalıkları ve Güney Afrika'dan getirilen penguenler. Yıl boyunca her yaştan insan için etkinlikleriyle ilgi gören Sea Life Londra Akvaryumu, çocuklu ailelerin de Londra’da ilk uğraması gereken yerler arasında.

Konum Linki

42. Old Royal Naval College

Londra'nın Greenwich semtinde Thames Nehri'nin kıyısında çarpıcı bir manzara sunan Old Royal Naval College, 17. yüzyıldan kalma devasa bir kompleks. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde de yer alan ve bir zamanlar Kraliyet Donanması'nın eğitim merkezi olarak kullanılan binalar, günümüzde ise Greenwich Üniversitesi'nin ana kampüsü olarak hizmet veriyor.

İnşasına 1696 yılında Kral II. Charles tarafından başlanan ve 1712 yılında tamamlanan Old Royal Naval College, Barok mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Binanın ana cephesi Thames Nehri'ne bakan bina, etkileyici manzarasıyla tekne turlarıyla da sıkça ziyaret ediliyor. Binanın önündeki 2. Kral George II Heykeli de dikkat çeken yerler arasında.

Konum Linki

43. Paddington

Londra'nın batısında yer alan Paddington; hareketli atmosferi, tarihi yapıları ve güzel parklarıyla çok ziyaret edilen turistik bir bölge. Paddington İstasyonu ve Paddington Kanalı’yla da çok ilgi gören Paddington, ilk olarak 19. yüzyılda bir sanayi bölgesi olarak gelişti. Paddington İstasyonu'nun 1838'de açılmasıyla Londra'nın önemli bir ulaşım merkezi haline geldi. 19. yüzyıldan kalma tarihi bir tren istasyonu olan Paddington İstasyonu’nu gezinde yakından görebilirsin. 18. yüzyıldan kalma Paddington Kanalı’nın çevresinde yürüyüşler de yapabileceğin gezinde kanalda tekne turuna çıkarak da güzel zaman geçirebilirsin.

Paddington Kanalı'nın batı ucunda yer alan ve renkli evleriyle tablo güzelliğinde fotoğraflar çekebileceğin Little Venice, Paddington'un merkezi parkı olan Paddington Green ve tarihi St Mary's Hastanesi de bölgede çok ziyaret edilen yerler arasında. Birbirinden güzel pek çok kafe ve restoranların hizmet verdiği Paddington, hem fotoğraf çekmek hem de güzel bir gün geçirmek için ideal adreslerden biri.

Konum Linki

44. Baker Street

Londra'nın Marylebone semtinde yer alan gizemli Baker Street, Sherlock Holmes'un evi 221B ile ün kazanmış, tarihi ve çok hareketli bir cadde. Her köşesi 18. yüzyıldan günümüze kalan binalar, mağazaları, kaliteli restoranlar ve kafelerle sarılı olan cadde, turistlerin Londra’da mutlaka uğradığı yerler arasında. Yazar Sir Arthur Conan Doyle'ın Sherlock Holmes hikayelerinde Holmes ve arkadaşı Dr. Watson, 221B Baker Street adresinde yaşamasından dolayı Baker Street, dünyanın en ünlü caddelerinden biri haline geldi. Sokakta Sherlock Holmes hayranlarının sıkça ziyaret ettiği Sherlock Holmes Müzesi, yüzlerce balmumu heykelini yakından görebileceğin Madame Tussauds Müzesi, Londra'nın en büyük parklarından olan The Regent's Park ve dünyanın en eski hayvanat bahçelerinden Londra Hayvanat Bahçesi’ni gezme şansı bulacaksın.

Her köşesinde harika fotoğraflar çekebileceğin sokaktaki yol üstü kafelerinde de keyifli molalar vererek 18. yüzyıl tarihi atmosferinin tadını çıkarabilirsin. Baker Street üzerinde hizmet veren mağazarlarda ise dünyanın en iyi markalarını bularak tatil alışverişleri yapabilirsin. Caddede her yıl düzenlenen Sherlock Holmes Festivali’ne katılarak da unutulmaz anlar yaşayabilirsin.

Konum Linki

45. Windsor

Londra'nın hemen batısında yer alan Windsor kasabası, tarihi önemli ve güzelliğiyle günübirlik gezilerin en sevilen adresleri arasında. Thames Nehri'nin kıyısında uzanan Windsor, Birleşik Krallık Kraliyet Ailesi'nin resmi ikametgahı olan Windsor Kalesi'ne ev sahipliği yapmasıyla da ünlü. Windsor Kalesi'nin yanı sıra Eton Koleji, Long Walk, Windsor Great Park gibi birçok tarihi ve turistik yeri de gezinde yakından görebilirsin. Her köşesi tarihi binalar, Arnavut kaldırımlı sokaklar, butik mağazalar, restoranlar ve kafelerle sarılı olan Windsor, güzel bir gün geçirmek için ideal bir adres.

Long Walk ve Windsor Great Park'ta keyifli yürüyüşlere çıkabileceğin Windsor’da dünyanın en büyük ve en eski kalelerinden olan Windsor Kalesi’nin iç bölümlerini rehberli turlarla gezebilirsin. Londra Paddington ve Waterloo istasyonlarından kalkan trenler veya otobüslerle Windsor’a kısa sürede ulaşmak mümkün.

Konum Linki

46. Stonehenge

Londra'nın her yıl milyonlarca insanı kendine çeken en özel yerlerinden biri de Stonehenge. M.Ö. 3000 civarında inşa edildiği tahmin edilen tarih öncesi bir anıt olan Stonehenge, dikey olarak yerleştirilmiş devasa taşlardan oluşan bir daire. Bu taşların nasıl taşındığı ve ne amaçla inşa edildiği ise hala tam olarak bilinmiyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Stonehenge'in tarihi ve inşası hakkında ilginç bilgi edinebilir, gizemli devasa taşların etrafında dolaşarak ilginç fotoğraflar çekebilirsin.

Stonehenge'in taşlarının toplam ağırlığı 30 tonun üzerinde ve bu taşların 200 kilometreden fazla uzaktan getirildiği tahmin ediliyor. Ayrıca Stonehenge'in bir güneş saati, bir tapınak veya bir mezarlık olarak kullanıldığı da tahminler arasında. Stonehenge'e Londra Waterloo veya Paddington istasyonlarından kalkan trenler veya otobüslerle Londra’dan yaklaşık 1 saat içinde ulaşabilirsin.

Konum Linki

47. Carnaby Caddesi

Londra'nın moda merkezi olan ünlü Carnaby Caddesi, turistik Soho semtinde mutlaka uğraman gereken yerler arasında. 1960'lı yıllardan beri şehrin moda ve trendlerin öncüsü olan ikonik Carnaby Caddesi; renkli binaları, özgün butikleri, dünyaca ünlü markaları, kafeleri ve kaliteli restoranlar ile keşfedilmeye değer yerler arasında.

17. yüzyıldan beri varlığını sürdüren cadde, 1960'larda "Swinging London" akımının merkezlerinden de biriydi. Caddenin başka bir ilginç özelliği de binaların her yıl farklı temalara göre dekore ediliyor olması. Sokak sanatçıları ve canlı müzik performansları ile keyifli bir atmosfere sahip olan Carnaby Caddesi'nde birbirinden güzel tasarımcı butiklerini gezerek alışveriş yapabilir, restoranlarda lezzetli yemekler tadabilir veya sokak sanatçılarını ve canlı müzik performanslarını izleyerek güzel zaman geçirebilirsin. Piccadilly Circus veya Oxford Circus istasyonlarından moda caddesine 5 dakikalık kısa bir yürüyüşle ulaşabilirsin.

Konum Linki

48. Sky Garden

Londra’nın en popüler turistik yerlerinden biri de Walkie Talkie olarak bilinen 20 Fenchurch Street gökdeleninin en üst katında yer alan Sky Garden. 2015 yılında açılan Sky Garden, 360 derecelik panoramik şehir manzarası sunmasıyla milyonlarca turisti kendine çekiyor. Halka açık olan bahçede çeşitli bitki türleri, çarpıcı bir gölet ve seyir terasları bulunuyor.

Etkileyici Londra manzaraları eşliğinde dünya mutfaklarından yemekler tadabileceğin restoranlar ve şık kafelerin de hizmet verdiği Sky Garden, Avrupa'nın da en yüksek halka açık bahçesi olmasıyla ünlü. Michelin yıldızı ödüllü The Fenchurch isimli restoran için de çok ziyaret edilen Sky Garden, her yıl düzenlenen eğlenceli etkinlikleriyle de Londra’nın en popüler turistik yerlerinden biri.

Konum Linki

49. Richmond Park

Londra'nın şehrin en büyük parklarından biri olan Richmond Park, 2.500 dönümlük geniş bir alana yayılıyor. Etkileyici yeşil alanları, tarihi binaları, gölleri, özgürce gezen geyikleri ve etkinlik imkanlarıyla ünlü park, doğayla iç içe keyifli vakit geçirmek için tercih edilebilir. Yürüyüş yapmak, bisiklete binmek, at safarilerine çıkmak, piknik ve balık tutmak için de çok ziyaret edilen Richmond Park, Londra’nın keşfedilmeye değer yerleri arasında. 17. yüzyıldan beri kraliyet parkı olarak kullanılan park, günümüzde de Londra içinde bir vahayı andırıyor.

Tarihi Pembroke Lodge ve White Lodge gibi ünlü binaları yakından görebileceğin parkta büyüleyici Serpentine Gölü'nde ise tekne turuna çıkabilirsin. Parkta yaşayan geyik sürülerinin harika fotoğraflarını çekmek için yeşil alanlarda yürüyüşlere de çıkabilirsin. Kafe ve restoranlarında yorgunluk atabileceğin Richmond Park, yaz aylarında ise Richmond Park Half Marathon gibi birçok güzel etkinliğe ev sahipliği yapıyor.

Konum Linki

50. Royal Docks

Londra'nın tarihi liman bölgesi olan Royal Docks, 19. yüzyıldan günümüze kalan dünyanın en büyük kapalı liman bölgelerinden biri. Liman, günümüzde tarihi ve modern mimarisiyle dikkat çeken canlı bir kültür ve sanat merkezine dönüşmüş durumda. Royal Docks, içerisinde hizmet veren müzeler, galeriler, restoranlar, barlar, mağazalar ve çeşitli etkinlik alanlarıyla her yaştan insanı kendine çekiyor.

250 dönümlük bir alana yayılan Royal Docks, fuarlar ve etkinliklerin yanı sıra Dickens Müzesi için de çok ziyaret ediliyor. Her zevke uygun bar ve eğlence mekanlarının hizmet verdiği Royal Docks mağazalarında ise yöresel ürünlerden dünyaca ünlü markalara kadar birçok seçeneği bir arada bulabilirsin.

Konum Linki

51. Kraliçe Elizabeth Olimpiyat Parkı

Londra'nın spor cenneti olan ve Stratford semtinde yer alan Kraliçe Elizabeth Olimpiyat Parkı (Queen Elizabeth Olympic Park), 2012 Yaz Olimpiyatları ve Paralimpik Oyunları için özel olarak inşa edildi. Şehrin en önemli spor komplekslerinden biri olarak 560 dönümlük bir alana yayılan parkta spor tesisleri, park alanları, sanat eserleri ve etkinlik alanları bulunuyor.

Her yıl milyonlarca spor tutkununu kendine çeken Kraliçe Elizabeth Olimpiyat Parkı içerisindeki Londra Aquatics Centre'da yüzebilir veya su sporları yapabilirsin. Lee Valley Velopark'ta ise bisiklete binebilir veya bisiklet yarışları izleyebilirsin. Londra'nın panoramik manzaralarının fotoğraflarını çekebileceğin seyir alanları, kafeler ve restoranlar gibi olanakları da parkta bulabilirsin. Yıl boyunca spor etkinliklerinin yanı sıra konserlere, festivallere ve diğer etkinliklere ev sahipliği yapan Kraliçe Elizabeth Olimpiyat Parkı'na hem spor yapabilir hem de etkinliklerle eğlenebilirsin.

Konum Linki

52. Greenwich Kraliyet Gözlemevi

Londra'nın Greenwich semtinde yer alan 17. yüzyıldan kalma tarihi bir yapı olan Greenwich Kraliyet Gözlemevi, tarih boyunca astronomi, zaman ve navigasyon gibi alanlarda önemli bir rol oynadı. Gözlemevi, günümüzde çok popüler bir turistik merkez olarak hizmet veriyor. 1675 yılında Kral II. Charles tarafından kurulan gözlemevinin kuruluş amacı, denizciler için daha doğru bir boylam ölçümü yöntemi geliştirmekti. Ayrıca gözlemevinin ilk müdürü da ünlü astronom Sir Isaac Newton.

Greenwich Mean Time (GMT) olarak bilinen ve dünyanın en yaygın kullanılan zaman standardı olan Greenwich Ortalama Saati’nin belirlendiği yer olan gözlemevi, aynı zamanda sıfır meridyen olarak kabul edilen Greenwich Meridyen de belirleyen yer olmasıyla özel bir öneme sahip.

Greenwich Kraliyet Gözlemevi gezinde 17. yüzyıldan kalan en eski bina olan Flamsteed House, sıfır meridyenin geçtiği Meridian Courtyard, 1851 yılında inşa edilen dünyanın en eski halka açık saati Shepherd Gate Clock, 19. yüzyılın en büyük teleskoplarından Great Equatorial Telescope ve astronomi merkezi, mutlaka uğraman gereken yerler arasında. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve her yıl düzenlenen Greenwich Müzik Festivali'ne ev sahipliği yapıyor.

Konum Linki

53. The Harry Potter Shop at Platform 9 ¾

Londra’da Harry Potter hayranlarının mutlaka uğradığı yerlerden biri olan The Harry Potter Shop at Platform 9 ¾, King's Cross St. Pancras tren istasyonuna kısa bir yürüyüş mesafesinde güzel bir konumda bulunuyor. 2012 yılında açılan ve büyücülük dünyasından ilham alan ilginç mağazada Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nun tüm objelerini bulabilirsin. Mağazada Hogwarts atkıları, cüppeleri, asaları ve kitaplara kadar tüm Hogwarts gereçlerini inceleyebilirsin. Ayrıca Harry Potter temalı tişörtler, kupalar, anahtarlıklar, figürler ve daha birçok hediyelik eşya da satın alabilirsin. Etkileyici dekorasyonlarıyla da çok ilgi gören mağaza, çocuklu ailelerin de en sevdiği yerler arasında.

Konum Linki

54. Greenwich Yaya Tüneli

Londra'nın gizemli yeraltı dünyasını keşfetmek istiyorsan, şehrin tarihi Greenwich semtinde yer alan Greenwich Yaya Tüneli’ne mutlaka uğramalısın. Thames Nehri'nin altından geçerek Kuzey Greenwich'i Isle of Dogs'a bağlayan 370 metrelik tünel, 1902 yılında açıldığı zamandan beri Londra'nın en gizemli ve ilgi çekici yerlerinden biri olarak milyonlarca insanı kendine çekiyor.

4 metre yüksekliğinde olan ve yapımı 3 yıl süren tünel, hem yaya hem de bisiklet trafiğine açık. Karanlık ve nemli bir atmosfere sahip olan tünelde ayrıca, garip sesler ve görüntüler görüldüğüne dair anlatılan hikayeler de efsaneye dönüşmüş durumda. 24 saat açık olan Greenwich Yaya Tüneli’ni ziyaret etmek için en uygun zamanlar ise sabah erken veya akşam geç saatleri. Bu saatlerde tünel çok daha sakin ve karanlık oluyor.

Konum Linki

55. Londra Britanya Kütüphanesi

Dünyanın en büyük kütüphanelerinden biri olan ve 1753 yılında kurulan Britanya Kütüphanesi, 70 milyondan fazla esere ev sahipliği yapıyor. Kütüphane araştırmacılar, öğrenciler ve kitap tutkunlarının şehirde mutlaka uğradığı yerler arasında. İlk olarak British Museum'un bir parçası olarak kurulan kütüphane, dünyanın en geniş ve kapsamlı koleksiyonlarından birine sahip olmasıyla ünlü. Basılı kitaplar, el yazmaları, dergiler, gazeteler, ses ile müzik kayıtları, videolar, patentler, veritabanları, haritalar, mühürler ve çizimler gibi birçok farklı formatta eseri kütüphane arşivlerinde bulman mümkün.

İçerisinde okuma salonları, bilgisayar laboratuvarları, mikrofilm okuyucular, fotokopi makineleri ve tarayıcılar gibi pek çok bölüm olan kütüphane ayrıca, online erişim imkanı sunan devasa bir veritabanı da bulunuyor. Ücretsiz olan ve kimlik belgesi göstererek girebileceğin Britanya Kütüphanesi, Londra'nın Euston bölgesinde yer alıyor. Kütüphaneye metro, otobüs veya taksi ile kolayca ulaşabilirsin. 643 kilometrelik toplam raf uzunluğuyla ünlü olan kütüphanede Magna Carta gibi paha biçilmez belgeleri de yakından görebilirsin.

Konum Linki

56. Londra ArcelorMittal Orbit

Queen Elizabeth Olimpiyat Parkı'nda manzarayı tamamlayan ArcelorMittal Orbit, 114.5 metre yüksekliğiyle şehrin en dikkat çekici yapılarından biri olarak görülmeye değer. 2012 Londra Olimpiyat Oyunları için inşa edilen devasa heykelin yapımında 2000 ton çelik kullanıldı. Kırmızı ile beyaz renkli olan heykel, ikiye bükülmüş ve birbirine kenetlenen 15.000 parça çelik borudan oluşuyor. Heykelin tepesine asansörle çıkarak ise Londra'nın muhteşem panoramik manzaralarını izleyebilirsin. Birleşik Krallık'taki en yüksek heykeli de olan ArcelorMittal Orbit heykelinin seyir alanı, 20 kilometrelik görüş alanına sahip.

Heykel, Londra'nın geçmişi, bugünü ve geleceği arasındaki bağlantıyı temsil ediyor. ArcelorMittal Orbit heykelinin iki bükülmüş çelik borusu ise bir araya gelerek bir alev şeklini oluşturuyor. Bu alev ise Londra'nın olimpiyat ruhunu, şehrin yenilikçi ve yaratıcı karakterini temsile ediyor. ArcelorMittal Orbit, halka açıktır ve ücretli olarak ziyaret edilebilir. Heykelin tepesine asansörle çıkılabilir. Heykelin tepesinden Londra'nın panoramik manzarası görülebilir.

Konum Linki

57. Millennium Köprüsü

Thames Nehri'nin üzerinde hemen dikkat çeken Millennium Köprüsü, Londra'nın en modern ve ikonik köprülerinden biri olarak çok ziyaret ediliyor. 2000 yılında açılan ve yayalara özel bir asma köprü olan Millennium Köprüsü, Bankside ile City of London bölgelerini birbirine bağlıyor. 325 metre uzunluğunda ve 4 metre genişliğindeki köprü, çelik ile alüminyumdan yapılmış.

İnşası 1996 yılında başlandıktan sonra 2000 yılında tamamlanan Millennium Köprüsü'nün inşası ise 200 milyon sterline mal oldu. Londra'nın en önemli simgelerinden biri haline gelerek birçok film ve dizide yer alan köprü, turistlerin fotoğraf çekmek için sıkça ziyaret ettiği yerler arasında. Seyir alanlarından Thames Nehri'nin ve Londra'nın muhteşem manzaralarını izleyebileceğin köprü, Londra'nın en uzun yaya köprüsü ve her gün ortalama 200.000 kişiye hizmet veriyor.

Konum Linki

58. The Shard Emirates

Avrupa Birliği'nin en yüksek binası ve şehrin ikonik simgelerinden biri olan The Shard Emirates, Londra gezinde mutlaka uğraman gereken yerler arasında. 2012 yılında açılan 95 katlı gökdelen, yaklaşık 309 metre yüksekliğe sahip. Muhteşem manzarası, lüks restoranları ve gözlem güvertesi ile ünlü The Shard Emirates, hem turistlerin hem de halkın sıkça ziyaret ettiği yerler arasında.

The Shard Emirates’in dış cephesi, güneş ışığını yansıtan ve farklı ışık oyunları yaratan 11.000 parça camdan yapılmış. Seyir alanından Londra'nın 360 derecelik panoramik manzaralarını izleyebileceğin gökdelenin Aqua Shard, Oblix ve Hutong gibi Michelin yıldızlı restoranlarında ise çarpıcı manzaralar eşliğinde romantik akşam yemekleri tadabilirsin. Gökdelen içinde hizmet veren devasa alışveriş merkezinde de binlerce ürünü bir arada bularak keyifli bir tatil alışverişi yapabilirsin.

Konum Linki

59. Greenwich Parkı

Londra'nın tarihi tepesi olarak ünlenen Greenwich Parkı, ismini andığı turistik Greenwich semtinde yer alıyor. Şehrin en güzel ve tarihi parklarından biri olan park, 70 hektarlık geniş bir alana yayılıyor. Greenwich Gözlemevi’nin yanı sıra park; Kraliyet Donanması Koleji, Ulusal Denizcilik Müzesi ve Kraliçe'nin Evi gibi tarihi binalara da ev sahipliği yapıyor. Greenwich Parkı içerisindeki geniş yeşil alanları, yürüyüş ve bisiklet yolları, piknik alanları ve çocuk oyun alanlarında doğayla iç içe keyifli zaman geçirebilirsin.

Londra'nın en güzel ve tarihi parklarından biri olarak turistleri de kendine çeken Greenwich Parkı’nda Greenwich Meridian Hattı'nı görebilir ve dünyanın sıfır noktası hakkında bilgi alabilirsin. Rengarenk çiçeklerle süslü bahçelerinde kalabalıklardan uzakta yorgunluk atabileceğin parkta her yıl düzenlenen Greenwich Park Run gibi spor aktivitelerine katılarak da güzel zaman geçirebilirsin.

Konum Linki

60. Golders Hill Parkı

Londra'nın muhteşem panoramik manzaralarını sunan Golders Hill Parkı da keşfetmeye de yerlerden biri. Barnet semtinde yer alan park, 32 hektarlık geniş bir yeşil alana yayılıyor. El değmemiş güzellikler içinde huzurlu atmosferin tadını çıkarabileceğin Golders Hill Parkı, Londra'nın en güzel ve sakin parklarından biri olarak gösteriliyor. Yürüyüş yapmak ve bisikletle gezmekten piknik ve spor yapmaya kadar birçok olanağı parkta bulmanız mümkün. Spor sahaları ve tenis kortlarının bulunduğu Golders Hill Parkı, özellikle hafta sonları çok hareketli.

Seyir alanlarından Londra'nın en güzel panoramik manzaralarını seyredebileceğin parkta ailelere ise geniş oyun alanları sunuluyor. Sessiz kafe ve restoranlarında keyifli molalar vererek yemek yiyebileceğiniz Golders Hill Parkı, özellikle yaz aylarında birbirinden güzel konserlere de ev sahipliği yapıyor. 1907 yılında açılan ve 18. yüzyıldan kalma Golders Hill House gibi tarihi bir binaları görebileceğin gezinde her yıl düzenlenen Golders Green Festivali’ne de katılabilirsin.

Konum Linki

61. Londra Hayvanat Bahçesi

Dünyanın en eski bilimsel hayvanat bahçesi olan ve ünlü Regent's Park içerisinde yer alan Londra Hayvanat Bahçesi, 1828 yılından beri hizmet veriyor. 755 farklı hayvan türüne ev sahipliği yapan Londra Hayvanat Bahçesi, çocuklu ailelerin de sıkça ziyaret ettiği yerler arasında. Bahçede doğal ortamlarına yakın geniş alanlarda yaşayan goriller, filler, aslanlar, kaplanlar, zebralar, zürafalar ve daha birçok hayvan türünü yakından görebilirsin. Çocuklar için özel oyun alanları ve eğitim programları da sunan Londra Hayvanat Bahçesi, nesli tükenmekte olan birçok hayvan türüne de ev sahipliği yapıyor. Dünyanın ilk bilimsel hayvanat bahçesi olmasıyla da ünlü Londra Hayvanat Bahçesi’nde hediyelik eşya dükkanı, kafe ve restoran gibi olanaklar da bulabilirsin.

Konum Linki

62. Covent Garden

Londra'nın tarihi ve eğlenceli bölgelerinden biri olan Covent Garden, tarihi ve modern bileşenlerin harmanlandığı canlı bir atmosfere sahip. West End bölgesinde yer alan Covent Garden, 17. yüzyıldan beri sokak sanatçıları, tarihi binalar, mağazalar, kafeler ve restoranlarıyla insanları kendini çekmeye devam ediyor. Tarihi binalar arasında yürüyüşe çıkabileceğiniz Covent Garden’de devasa alışveriş merkezlerine de uğrayarak alışveriş yapabilirsin.

St. Paul Kilisesi ve Kraliyet Opera Evi gibi tarihi binaları da yakından görebileceğin bölgede yüzlerce yıllık pazar yerlerinde ise birbirinden ilginç ürünler bulabilirsin. Birçok sanat merkezinin bulunduğu bölgede tiyatro ve müzikal gibi çeşitli gösterileri izleyerek de doyasıya eğlenebilirsin.

Konum Linki

63. Londra Çin Mahallesi

Londra'nın Soho semtinde yer alan başka bir sevilen gezi alanı da Çin Mahallesi. Şehrin en eski ve en büyük Çin topluluklarına ev sahipliği yapan mahalle, renkli ve hareketli bir atmosfere sahip. Otantik Çin mutfağı yemekleri sunan restoranlar, geleneksel ürünler satan dükkanlar, tapınaklar ve parklar ile hem gastronomi meraklıları hem de kültürel bir deneyim arayanlar için Çin Mahallesi, ideal bir adres.

Avrupa'nın en eski ve en büyük Çin yerleşimlerinden biri olan mahalle, özellikle otantik Çin mutfağı sunan restoranları için çok ziyaret ediliyor. Mahallede Çin kültürünü yansıtan yüzlerce süs eşyasını da bir arada bulabilirsin. Çin tapınakları ve Çin tarzı tasarlanmış parklarını da keşfe çıkmanı önerdiğim Londra Çin Mahallesi’nde yaklaşık 10.000 Çinli yaşıyor. Ayrıca mahalle, Çin Yeni Yılı düzenlenen festivalle de binlerce turisti kendine çekiyor.

Konum Linki

64. Borough Market

1000 yılından beri şehrin en eski ve en büyük gıda pazarlarından biri olan Borough Market, Londra'nın Southwark semtinde yer alıyor. Dünyanın en iyi gıda pazarı seçilen Borough Market, her yıl 5 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlıyor. Taze ürünler, lezzetli sokak yemekleri, gurme ürünler ve el yapımı ürünler sunan 100'den fazla tezgaha sahip pazarda benzersiz atmosferde ilginç lezzetler deneyerek güzel zaman geçirebilirsin.

Londra Köprüsü'ne oldukça yakın olan pazarda gurme ürünler ve el yapımı süs eşyaları da satın alabilirsin. Her köşesi şık kafe ve restoranlarla sarılı olan Borough Market’te keyifli bir geziye çıkarak tarihi atmosferin tadını çıkarabilir, taze ürünler satın alabilir veya lezzetli sokak yemeklerini deneyebilirsin. Yıl boyunca birçok festival, konser ve etkinliğin düzenlendiği Borough Market, canlı atmosferiyle günün her saati çok hareketli.

Konum Linki

65. Mercato Mayfair

Londra'da gurme lezzetler tadabileceğin başka bir popüler yer de Mayfair semtinde yer alan Mercato Mayfair. Şehrin en yeni ve en gözde İtalyan pazarlarından biri olan Mercato Mayfair, 2022 yılında açıldı. Taze İtalyan ürünler, gurme yiyecekler, el yapımı ürünler ve İtalyan sokak lezzetleri sunan 40'tan fazla tezgahı gezebileceğin pazarda İtalyanın en sevilen lezzetlerini bir arada bulabilirsin. Grosvenor Square üzerinde bulunan ve modern atmosferiyle de dikkat çeken Mercato Mayfair, otantik İtalyan lezzetlerini çarpıcı bir ortamda deneyerek yorgunluk atmak için en ideal adreslerden biri. İtalyan sokak lezzetlerinin yanı sıra bölgede birbirinden güzel kafeler ve restoranları da bulabilirsin. Grosvenor Square'in tarihi atmosferinde keyifli bir yürüyüş yaparak muhteşem fotoğraflar çekmeyi de unutma.

Konum Linki

66. Whitehall Gardens 

Londra'nın en merkezi ve en güzel parklarından biri de Westminster semtinde yer alan Whitehall Gardens. Thames Nehri'nin kıyısında Trafalgar Meydanı'na yakın bir konumda bulunan park; tarihi atmosferi, yemyeşil alanları ve etkileyici heykelleriyle çok huzurlu bir atmosfere sahip.

1875 yılında açılan Whitehall Gardens içerisinde Nelson Mandela, Winston Churchill ve Mahatma Gandhi gibi önemli şahsiyetlerin heykellerini yakından görebilirsin. Her yıl düzenlenen çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan parkın seyir alanlarında ise Thames Nehri'nin muhteşem manzaralarını izleyebilirsin. Şık kafe ve restoranlarıyla da ilgi gören Whitehall Gardens, kalabalıktan uzakta dinlenmek ve doğayla iç içe zaman geçirmek için tercih edebileceğin yerler arasında. Westminster ve Embankment istasyonlarından kısa bir yürüyüşle ulaşabileceğin Whitehall Gardens, bisikletle keyifli geziler yapmak için de sıkça ziyaret ediliyor.

Konum Linki

67. Charles Dickens Müzesi

Londra'nın en çok ziyaret edilen müzelerinden biri de Bloomsbury semtinde yer alan ünlü Charles Dickens Müzesi. 19. yüzyılın en önemli İngiliz yazarlarından biri olan Charles Dickens'ın evini ve çalışma odasını müzede gezebilirsin. 1837'den 1839'a kadar Dickens'ın evinin restore edilmesiyle hizmete başlayan müze, yazarın eserlerini ve hayatını yakından tanımak isteyenlerin ilk uğraması gereken yerlerden.

48 Doughty Caddesi'nde yer alan müze, Charles Dickens'ın ünlü Oliver Twist ve Nicholas Nickleby gibi eserlerinin yazıldığı yer olmasıyla da ünlü. Dickens'ın çalışma odası, mobilyaları, kişisel eşyaları ve el yazmalarının sergilendiği koleksiyonlarda Dickens'ın hayatı ve eserleri hakkında çeşitli bilgiler veriliyor. Müzedeki hediyelik eşya dükkanında ise Dickens eserlerini yansıtan ilginç ürünler satın alabilirsin. 1925 yılında açılan Charles Dickens Müzesi’nin çalışma odası, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almasıyla da ünlü. Her yıl binlerce edebiyat tutkununu kendine çeken Charles Dickens Müzesi’nde her yıl düzenlenen çeşitli etkinlikler ve atölyelere de katılabilirsin.

Konum Linki

68. Londra Camden Town

18. yüzyıldan beri bir pazar yeri olarak kullanılan ve Londra'nın kuzeyinde yer alan Camden Town, zamanla ulaşım olanakları artarak gelişti ve 20. yüzyılda alternatif kültür ve sanat merkezi olarak üne kavuştu. 18. yüzyıldan kalma tarihi binaların yanı sıra modern binalarla da her köşesinde çarpıcı manzaralar sunan bölge, ayrıca Regent's Kanalı boyunca sıralanan restoranları, kafeleri ve sanat merkezleriyle de milyonlarca insanı kendine çekiyor. Yöresel ürünler alabileceğin pazarlar, mağazalar, barlar ve eğlence mekanlarıyla günün her saati çok hareketli olan Camden Town; canlı müzik, alternatif kültür ve moda ürünleriyle hem eğlenmek hem de alışveriş yapmak için Londra’da gidebileceğin en güzel yerler arasında.

Konum Linki

69. Londra Portobello Road Market

18. yüzyıldan beri kurulan ve dünyanın en büyük antika pazarlarından biri olan Portobello Road Market, ilk başlarda sadece sebze ve meyve satılan küçük bir pazarken zaman içinde antika ve ikinci el eşyalarla büyük bir üne kavuştu. Portobello Road adlı cadde boyunca uzanan 1.000'den fazla tezgahlarıyla çok canlı ve hareketli bir atmosfere sahip olan antika pazarı, birçok film ve diziye de ev sahipliği yaptı. Binlerce çeşit ürün arasında keyifli bir tatil alışverişi yapabileceğin ve Londra ruhunu hissedebileceğin Portobello Road Market, fotoğraf çekmekten hoşlananların da ilk uğraması gereken yerler arasında. Yol üstü kafelerinden sokak lezzetlerine kadar birçok yemek ve içecek seçeneği bulabileceğin antika pazarı, Londra'nın en popüler turistik yerleri arasında.

Konum Linki

70. Londra Harrods

1834 yılında Charles Henry Harrod tarafından kurulan ünlü Harrods mağazası, Londra’nın simgelerinden biri haline gelmiş durumda. 100.000 metrekarelik geniş alanıyla Londra'nın en büyük mağazalarından olan Harrods, Viktorya dönemi tarzında inşa edilmiş heykellerle süslü binasıyla da hemen dikkat çekiyor. Lüks ve pahalı ürünleriyle bilinen mağazada giyim, kozmetik, mücevher, ev eşyası ve gıda gibi birçok kategoride yüzlerce ürünü bir arada bulmak mümkün. Her yıl milyonlarca insanı kendine çeken ve dünyanın en ünlü mağazalarından biri olarak kabul edilen Harrods’a da Londra gezin sırasında uğrayabilirsin.

Konum Linki

71. Londra Selfridge

Londra’nın başka bir ünlü mağazası olan Selfridges, 1909 yılında küçük bir dükkan olan kuruldu ve zaman içinde büyüyerek Londra'nın en büyük mağazalarından biri haline geldi. Yedi katlı olan ve 50.000 metrekarelik bir alana yayılan mağazanın binası, Art Deco mimari tarzı ve her köşesini süsleyen etkileyici heykelleriyle dikkat çekiyor. Giyim ve kozmetikten mücevherlere kadar birçok farklı ürünü bir arada bulabileceğin Selfridge mağazasında 4.000'den fazla personel çalışıyor ve mağaza her yıl yaklaşık 20 milyondan fazla insanı kendine çekiyor.

Konum Linki

72. Londra Regent's Park

1811 yılında Kraliçe Charlotte'un oğlu için inşa edilmiş bir kraliyet parkı olan 166 hektarlık Regent's Park, 1841 yılında halka açıldığından beri Londra’nın en sevilen rekreasyon alanlarından biri konumunda. Etkileyici peyzaj tasarımıyla ünlü olan Regent's Park içerisinde geniş çimenlikler, göletler, kanallar, heykeller ve anıtlar yer alıyor. Parkın en çok ziyaret edilen yerlerinden biri ise 1828 yılında kurulan Londra Hayvanat Bahçesi.

210 hektarlık alanıyla Londra'nın en popüler parklarından biri olarak her yıl milyonlarca insanı kendine çeken Regent's Park’ta yürüyüşe çıkabilir, bisikletle gezebilir, piknik yapabilir, yüzlerce kuş türünün fotoğraflarını çekebilir, gölette sandal turuna çıkabilir veya hayvanat bahçesini ziyaret edebilirsin.

Konum Linki

73. Londra Victoria ve Albert Müzesi

1852 yılında Kraliçe Victoria ile Prens Albert tarafından kurulan Victoria ve Albert Müzesi, dünyanın en büyük dekoratif sanat ile tasarım müzelerinden biri konumunda. 5.000 yıllık geniş bir zamana uzanan etkileyici bir koleksiyona ev sahipliği yapan müzenin farklı mimari tarzlarda inşa edilmiş yapılardan oluşan binası da görülmeye değer güzellikte. En eski kısmı, 1899 yılında tamamlanan Romanesk tarzda bir yapı olan binanın diğer bölümleri ise 20. yüzyılda inşa edilmiş.

Müzenin devasa koleksiyonunda mobilya, seramik, tekstil, mücevher ve moda gibi farklı sanat dallarına ait eserleri inceleyebilirsin. Müzede Leonardo da Vinci, Michelangelo ve Raphael gibi dünyaca ünlü sanatçıların ünlü eserlerini de yakından görebilirsin. Her yıl pek çok geçici sergiyle ilgi gören Victoria ve Albert Müzesi’nde dünyanın farklı yerlerinden gelen sanat eserleri de bulunuyor. 7 milyondan fazla sanat eseri olan ve her yıl 3 milyondan fazla kişi tarafından ziyaret edilen Victoria ve Albert Müzesi, sanat tutkunlarının mutlaka uğraması gereken yerler arasında.

Konum Linki

74. Londra Zindanı

1974 yılında açılan bir korku müzesi olan Londra Zindanı (London Dungeon), Londra'nın karanlık tarihi ve efsanelerine adanan benzersiz bir koleksiyona sahip. Southwark'ta yer alan ve sadece yetişkinler için tasarlanan müze, ziyaretçilere Londra'nın geçmişinin en korkunç anlarına götüren bir deneyim yaşatacak interaktif sergiler ve özel efektler sunuyor.

Müzede Londra'nın en korkunç seri katillerinden biri olan Jack the Ripper, 1605 yılında Parlamento Binası'nı havaya uçurmaya teşebbüs eden Guy Fawkes, 16. yüzyılda İngiltere Kraliçesi olan ve Protestanları yakarak öldüren I. Mary gibi bölümleri çok ilgi görüyor. Londra Zindanı, yıl boyunca Cadılar Bayramı özel etkinlikleri ve korku temalı gecelere de ev sahipliği yapıyor.

Konum Linki

75. Londra Sherlock Holmes Müzesi

Londra’da gezebileceğin başka bir ilginç müze de 1990 yılında kurulan Sherlock Holmes Müzesi. Sir Arthur Conan Doyle'ın yarattığı ünlü kurgusal dedektifi Sherlock Holmes'a adanan ve Baker Street'te yer alan müze, her yıl 300.000’den fazla Sherlock Holmes hayranını kendine çekiyor. Sherlock Holmes'un hikayelerinde geçen birçok nesne ve belgenin sergilendiği müze koleksiyonlarında Sherlock Holmes'un piposu, şapkası ve büyütecini yakından görebilisin. Müzede Sherlock Holmes'un çalışma odası ve oturma odasını da gezebilirsin. Sherlock Holmes'un Dünyası ve Sherlock Holmes'un Vakaları gibi kalıcı sergilerinin yanı sıra geçici sergileriyle de ilgi gören Sherlock Holmes Müzesi, dünyanın ilk Sherlock Holmes müzesi olmasıyla da ünlü.

Konum Linki

76. Londra Stamford Bridge Stadyumu

1877 yılında inşa edilen ve 1905 yılından beri Chelsea Futbol Kulübü'nün ana stadyumu olan Stamford Bridge Stadyumu da spor tutkunlarının Londra’da keyifle mutlaka uğraması gereken yerler arasında. 41.837 kişilik oturma kapasitesine sahip ve Matthew Harding Tribünü, Shed End, East Stand, West Stand isimli 4 bölüme sahip. Stadyumda futbolun yanı sıra rugby ve diğer etkinlikler de düzenleniyor.

Avrupa'nın en coşkulu tribünlerinden biri olarak kabul edilen ve 1945 yılında II. Dünya Savaşı'nda bombalandıktan sonra tekrar inşa edilen Stamford Bridge Stadyumu’nda Chelsea Futbol Kulübü'nün Premier Lig ve diğer turnuva maçlarının yanında FA Cup ve UEFA Şampiyonlar Ligi maçlarını da izleyebilirsin. İçerisinde bir müze ve mağaza bulunan stadyumu rehberli turlarla da gezebilirsin.

Konum Linki

77. Londra Emirates Stadyumu

2006 yılında inşa edilen ve Arsenal Futbol Kulübü'nün ana stadyumu olan Emirates Stadyumu, 60.704 kişilik oturma kapasitesiyle Avrupa’nın en büyük ve en modern stadyumlarından biri. Spor meraklıları tarafından yıl boyu düzenlenen rehberli turlarla ziyaret edilen stadyumun içerisinde bir müze ile mağaza da var. Emirates Stadyumu’nda Arsenal Futbol Kulübü'nün Premier Lig ve diğer turnuvaların yanı sıra FA Cup ve UEFA Şampiyonlar Ligi maçları da oynanıyor.

Konum Linki

78. Londra Twickenham Stadyumu

1909 yılında inşa edilen ve İngiltere Ragbi Birliği'nin ana stadyumu olan Twickenham Stadyumu, Londra’nın turistler tarafından sık ziyaret edilen turistik noktaları arasında yer alıyor. 82.000 kişilik oturma kapasitesine ve dört tribüne sahip olan stadyumda ragbinin yanı sıra rugby ligi, Amerikan futbolu, konserler ve diğer etkinlikler de düzenleniyor.

İngiltere Milli Ragbi Takımı'nın maçlarına ev sahipliği yapan Twickenham Stadyumu, her yıl Six Nations Şampiyonası ve Rugby Dünya Kupası gibi önemli ragbi turnuvalarıyla da spor tutkunlarını kendine çekiyor. Rehberli turlarla gezebileceğin stadyumun müzesi ve mağazasına da uğrayabilirsin.

Konum Linki

79. Kraliyet Muhafızları Müzesi

Londra'nın kalbi sayılan Whitehall'da yer alan The Household Cavalry, 1661 yılında kurulan ve Birleşik Krallık'ın en prestijli askeri birliklerinden biri. Kraliçe'nin resmi muhafızları olarak görev yapan bu birliğin ana görevi, Kraliçe'yi ve kraliyet ailesini korumak. Geleneksel giysileriyle Buckingham Sarayı, Windsor Kalesi ve Holyroodhouse Sarayı'nda nöbet tutan bu birliğe adanan The Household Cavalry Müzesi de turistler arasında çok ilgi görüyor. Müzenin ilginç koleksiyonlarında birliğin tarihi, üniforması ve ekipmanları hakkında bilgi edinebilir, ayrıca muhafızların ünlü nöbet değişimi törenlerini izleyebilirsin.

Konum Linki

80. Brompton Mezarlığı

Kensington ile Chelsea semtleri arasında yer alan Brompton Mezarlığı, 1840 yılında açılan ve Viktorya Dönemi'ne ait en önemli mezarlıklar arasında. 35 hektarlık geniş bir alana yayılan mezarlık hem etkileyici anıt mezarları hem de yemyeşil ağaçlar ve çiçekli bahçeleriyle çok sık ziyaret ediliyor. 200.000'den fazla mezar barındıran ve Viktorya Dönemi'ne ait mimariye sahip birçok anıtı görebileceğin mezarlıkta birçok ünlü yazarlar, bilim insanları, sanatçılar ve politikacının anıt mezarı bulunuyor.

Viktorya Dönemi mimarisinin güzel bir örneği olan Brompton Mezarlığı Şapeli ve 1889 yılında inşa edilen Birleşik Krallık'taki ilk krematoryumu West London Crematorium’un yanı sıra Oscar Wilde, William Makepeace Thackeray, Lord Tennyson, Isambard Kingdom Brunel ve Michael Faraday gibi birçok ünlü kişinin anıt mezarını da ziyaret edebilirsin.

Konum Linki

81. Bunhill Fields Abney Parkı

Hackney semtinde yer alan ve 1840 yılında halka açılan Bunhill Fields Abney Parkı, Londra’nın en sevilen parkları arasında. 32 hektarlık bir alana yayılan parkın içerisinde farklı türden ağaçlar, çiçek bahçeleri, göletler ve tarihi mezar anıtları sıralanıyor. Ünlü yazar, bilim insanı, sanatçı ve politikacı da dahil olmak üzere yüzlerce yıllık 200.000'den fazla mezar anıtı için de park çok ziyaret ediliyor. Parkta ayrıca yürüyüş yolları, çocuk oyun alanları, kafeler ve restoranlar da bulabilirsin. Parkın en çok ziyaret edilen anıtları arasında ise Robinson Crusoe'nun yazarı Daniel Defoe ve şair ressam William Blake’nin anıt mezarları yer alıyor.

Sevimli ördekler ve kuğular gibi birçok su kuşuna ev sahipliği yapan göleti çevresinde keyifli yürüyüşler yapabileceğin Bunhill Fields Abney Parkı’nda şehrin kalabalığından uzakta yorgunluk atabilirsin.

Konum Linki

82. William Wallace Anıtı

Londra'nın Smithfield semtinde yer alan etkileyici William Wallace Anıtı, 13. yüzyılda İngiliz işgaline karşı İskoç bağımsızlık mücadelesinin lideri olan William Wallace'a adanmış görülmeye değer bir eser. 1869 yılında tamamlanan ve İskoçya'nın ulusal kahramanına saygı duruşu niteliği taşıyan anıt, bronzdan 4.5 metre yüksekliğinde tasarlanmış. Anıtta Wallace, savaşçı kıyafetiyle ve elinde bir kılıçla tasvir ediliyor. Heykelin kaidesi ise Wallace'ın hayatını ve İskoç bağımsızlık mücadelesini anlatan kabartmalarla süslenmiş.

Wallace'ın idam edildiği yerin yakınında inşa edilen anıtın kaidesindeki kabartmalar ise Wallace'ın Stirling Köprüsü Savaşı'ndaki zaferini ve Bannockburn Savaşı'ndaki kahramanlığını tasvir ediyor. Her yıl 11 Eylül'de İskoç Bağımsızlık Günü'nde törenlere ev sahipliği yapan William Wallace Anıtı'nı da Londra gezinde ziyaret edebilirsin.

Konum Linki

83. Büyük Londra Yangını Anıtı

City of London semtinde yer alan ve 1666 yılında şehri tahrip eden Büyük Londra Yangını'nı anmak için inşa edilen Büyük Londra Yangını Anıtı, 61 metre yüksekliğinde ve şehrin en yüksek anıtı olmasıyla ünlü. Dor sütun şeklinde Portland taşı ile inşa edilen anıtın tepesinde, bir alev topu tutan bir ejderha heykeli bulunuyor. Anıtın kaidesinde ise yangını anlatan ve şehrin yeniden inşasını anlatan bir yazıt var.

Londra'nın tarihindeki en önemli olaylardan biri olan Büyük Londra Yangını ve şehrin küllerinden yeniden doğuşunu simgeleyen Büyük Londra Yangını Anıtı’na Monument metro istasyonunda inerek 5 dakikalık kısa bir yürüyüşle ulaşabilirsin.

Konum Linki

84. Hampton Court Sarayı

Londra'nın en güzel tarihi hazinelerinden biri olan Hampton Court Sarayı, Tudor ve Barok mimariye sahip görülmeye değer bir mimari şaheser. Thames Nehri'nin kıyısında manzarayı tamamlayan saray, 16. yüzyılda Kardinal Thomas Wolsey tarafından inşa edildi. Etkileyici saray, VIII. Henry tarafından ele geçirildikten sonra da birçok önemli tarihi olaya ev sahipliği yaptı.

2 hektarlık bir alana yayılan ve 1.000'den fazla odası olan Hampton Court Sarayı; Büyük Salon, Kraliyet Mutfakları ve Tudor Tenis Kortu gibi birçok farklı yapıya sahip. Dünyanın en güzel bahçelerinden biri olarak kabul edilen saray bahçelerinde keyifli yürüyüşlere çıkarak harika fotoğraflar çekebilirsin. Gezinde ayrıca sarayın içindeki müzede sergilenen Henry VIII'in eşleri ve diğer tarihi figürlerin portrelerini içeren sanat koleksiyonunu da inceleyebilirsin.

Konum Linki

85. Churchill Savaş Odaları

Londra'nın Westminster semtinde yer alan Churchill Savaş Odaları, II. Dünya Savaşı sırasında Winston Churchill ile kabinesinin savaş planlarını yaptığı ve operasyonları yönettiği sığınak olarak ünlü. Churchill War Rooms, tarih meraklılarının Londra’da mutlaka görmesini önerdiğim yerler arasında. Kabine, harita ve telefon odası gibi bölümlerini gidebileceğin sığınak, 1984 yılında açıldı. Müzede savaş sırasında kullanılan birçok tarihi obje ve belgeyi de inceleme şansı bulacaksın. Her yıl 200.000'den fazla ziyaretçiyi ağırlayan Londra'nın Savaş Odaları’nı rehberli turlarla gezerek de II. Dünya Savaşı sırasında Londra’da yaşananlar hakkında bilgi alabilirsin.

Konum Linki

86. Neal's Yard

Londra'nın gizli cenneti olan ve Covent Garden semtinde gizlenen Neal's Yard, keşfedilmeye değer yerler arasında. Semt, rengarenk evleri, butik dükkanları ve kafeleri ile şehrin karmaşasından uzakta dinlenmek isteyenler için ideal bir adres. 19. yüzyılda inşa edilmiş evleri, tarihi atmosferi ve bohem tarzı ile insanları kendine çeken semt, pastel renkli evlerle çevrili Arnavut kaldırımlı sokaklarıyla da ünlü.

Neal's Yard; butik dükkanlar, kafeleri ve restoranlarıyla samimi bir atmosfere sahip. Hem alışveriş yapabileceğin hem de harika fotoğraflar çekebileceğin Neal's Yard, doğal ürünler satıldığı sağlık ürünleri mağazaları için de binlerce insanı kendine çekiyor. 1970'lerde bohem bir sanatçı ve zanaatkar topluluğunun merkezi haline gelen Neal's Yard, birçok film ve dizide de yer aldı.

Konum Linki

87. Shoreditch

Londra'nın Hackney semtinde yer alan Shoreditch, şehrin en trend ve hipster bölgelerinden biri olarak gençleri kendine çekiyor. Eski fabrikalar ve depolardan dönüştürülmüş modern binaları, vintage mağazaları, sanat galerileri, kafeleri ve barlarıyla ünlü Shoreditch, son yıllarda Londra'nın en popüler semtlerinden biri haline geldi.

Sokak sanatı ve grafitileriyle dikkat çeken semt, birçok bağımsız tasarımcı markasına ve vintage mağazaya da ev sahipliği yapıyor. Shoreditch, güzel kafeleri ve barlarıyla hareketli gece hayatıyla da ünlü. Boxpark Shoreditch gibi konteyner alışveriş merkezlerini gezebileceğin semtte Londra’nın en popüler caddelerinden Shoreditch High Street’e de mutlaka uğramalısın. Her pazar kurulan renkli çiçek pazarı da turistler arasında çok seviliyor. Londra'nın en ikonik semtlerinden biri olan Shoreditch, 19. yüzyılda tekstil endüstrisinin merkeziydi ve günümüzde 20. yüzyılda sanatsal bir bohem bölgesi olarak keşfedilmeye değer bir yer.

Konum Linki

88. Somerset Evi

18. yüzyıldan kalma tarihi bir bina olan Somerset Evi, Londra'nın en önemli kültürel merkezlerinden biri. Strand semtinde yer alan ve Neoklasik tarzda inşa edilmiş bina, Thames Nehri'nin kıyısındaki güzel konumuyla Londra’nın en ikonik simgelerinden biri haline gelmiş durumda. Somerset Evi, günümüzde Courtauld Sanat Enstitüsü, Kraliyet Cemiyeti ve Denizcilik Müzesi gibi önemli kurumlara ev sahipliği yapıyor. Empresyonist ve Post-Empresyonist sanat eserlerinin yanı sıra Somerset Evi, Kraliyet Cemiyeti'nin tarihi koleksiyonları ve Denizcilik Müzesi'nin denizcilik tarihiyle ilgili eserlerine de ev sahipliği yapıyor.

Tarih, sanat ve denizcilik hakkında bilgiler veren turlar ile eğitim programlarının da çok ilgi gördüğü Somerset Evi’nin bulunduğu konumdan Thames Nehri'nin büyüleyici manzaralarının da tadını çıkarabilirsin.

Konum Linki

89. Guildhall Sanat Galerisi

Londra'nın City of London bölgesinde yer alan başka bir önemli sanat merkezi de Guildhall Sanat Galerisi (Guildhall Art Gallery). 1886 yılında açılan ve şehrin en eski sanat galerilerinden biri olan Guildhall, 17. yüzyıldan günümüze kadar uzanan geniş bir sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Geniş koleksiyonda portreler, manzaralar, deniz resimleri ve natürmortlar gibi çeşitli türlerde eserleri inceleyebilirsin.

John Constable, William Hogarth ve Joshua Reynolds gibi ünlü sanatçıların eserleri yer aldığı sergilerde genç sanatçılara da yer veriliyor. Her yıl düzenlediği geçici sergiler, sanat eğitimleri, atölye ve söyleşilerle de çok ilgi gören galeride rehberli özel turlara da katılarak sanat eserlerini keşfe çıkabilirsin.

Konum Linki

90. William Morris Galerisi

Londra'da sanat ve el sanatı tutkunlarının en önemli buluşma noktası olan William Morris Galerisi (William Morris Gallery), Walthamstow semtinde yer alıyor. Müze, 19. yüzyılın önde gelen sanatçılarından ve tasarımcılarından biri olan William Morris'in yaşamı ile eserlerine adanmış. Sergilerde ise Morris'in mobilya, kumaş, duvar kağıdı ve vitray gibi alanlarda tasarladığı eserlerin yanı sıra tablolar, çizimler ve el yazmaları gibi kişisel eşyalarını da inceleyebilirsin.

Sanat ve tasarım felsefesi hakkında bilgi edinmek için ideal bir yer olan William Morris Galerisi’nde yıl boyu düzenlenen eğitim programlarına ve atölyelere de katılabilirsin. Morris'in eski evi olan Kelmscott House içinde 1954 yılında açılan galeride Dante Gabriel Rossetti ve Edward Burne-Jones gibi ünlü tasarımcıların eserlerini de yakından görebilirsin.

Konum Linki

91. Barbican Merkezi (Barbican Centre)

1982 yılında açılan ve Avrupa'nın en büyük gösteri sanatları merkezlerinden biri olan Barbican, City of London bölgesinde güzel bir konumda bulunuyor. Konser salonu, tiyatro, sinema salonu, sanat galerisi ve kütüphane gibi birçok farklı bölümü bulunan merkezin ana salonu ise 2.000 kişilik. Her yıl klasik müzik, opera, bale, tiyatro ve dans gibi birçok farklı türde etkinliğin düzenlendiği Barbican Merkezi, Londra'nın en önemli kültürel ve sanatsal merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor. 2 hektarlık bir alana yayılan ve her yıl 2 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlayan Barbican Merkezi’nde hem rehberli turlarla gezebilir hem de ilgini çeken etkinlikleri büyüleyici atmosferde izleyebilirsin.

Konum Linki

92. Londra Kyoto Bahçesi

1991 yılında açılan ve Londra’nın en huzurlu parklarından biri olan Kyoto Bahçesi, Kensington semtinde yer alıyor. Holland Park'ın içinde bulunan ve geleneksel Japon bahçesi tasarımına göre inşa edilen Kyoto Bahçesi’nde gölet, şelale, köprü, fener ve çeşitli Japon bitkileri bulunuyor. Şehrin karmaşasından uzakta huzur bulmak için ideal bir adres olan Kyoto Bahçesi, Japon kültürü ve geleneklerini tanımak isteyenler için de çeşitli olanaklar sunuyor.

Gölet, şelale ve köprülerinde tablo güzelliğinde fotoğraflar çekebileceğin Kyoto Bahçesi, her yıl düzenlenen Japonya Festivali'ne de ev sahipliği yapıyor. Tasarımı Kyoto'daki ünlü Ryoan-ji Tapınağı'ndan esinlenilen Kyoto Bahçesi, aynı zamanda Kyoto şehri ile Londra arasında kurulan kardeş şehir bağının da bir sembolü.

Konum Linki

93. Thames Barrier Park

Thames Nehri'nin muhteşem manzaralarının tadını çıkarmak için çok popüler Thames Barrier Park’a da uğrayabilirsin. Nehir kıyısında uzanan ve 1995 yılında açılan park, 7 hektarlık bir alana yayılıyor. Parkta yeşil alanlar, yürüyüş ve bisiklet yolları, piknik alanları, oyun alanları ve Thames Nehri'nin seyir terasları gibi bölümlerde güzel zaman geçirebilirsin. Her yıl düzenlenen Thames Barrier Open Day etkinliğine ev sahipliği yapan Thames Barrier Park’ın kafe ve restoranlarında ise büyüleyici Thames Nehri manzaraları eşliğinde gezinin bütün yorgunluğunu atabilirsin.

Konum Linki

94. Brown Hart Bahçeleri

Londra'nın gizli doğa cennetlerinden biri de Mayfair semtinde yer alan Brown Hart Bahçeleri. 10.000 metrekarelik geniş bir yeşil alana yayılan bahçeler, şehrin karmaşasından uzakta dinlenme fırsatını turistlere sunuyor. Her mevsim doğanın bütün tonlarını bir arada görebileceğin rengarenk çiçek bahçeleri arasında harika fotoğraflar çekebilirsin. 1980 yılında halka açılan ve 200'den fazla farklı bitki türünü görebileceğin Brown Hart Bahçeleri, her yıl düzenlenen Chelsea Flower Show ile de binlerce insanı kendine çekiyor. Her gün düzenlenen yoga ve meditasyon etkinliklerine de katılabileceğin Brown Hart Bahçeleri'ne Bond Street veya Green Park metro istasyonlarında inerek 10 dakikalık yürüyüşle kolayca ulaşabilirsin.

Konum Linki

95. Hampstead Heath

Londra'nın yemyeşil vahalarından biri de Camden ve Barnet semtleri arasında yer alan Hampstead Heath. Park, şehrin en geniş ve en popüler parklarından biri olarak 320 hektarlık bir alana yayılıyor. Göller, ormanlık alanlar, çimenlikler, tarihi binalar bulunan Hampstead Heath, yürüyüşlerden bisiklet gezilerine kadar birçok etkinlik ile doğanın tadını çıkarmak için ideal bir adres.

Yaz aylarında tertemiz gölünde doyasıya yüzebileceğin Hampstead Heath, piknik yapmak için de Londra’da en çok gidilen yerler arasında. Parliament Hill'den Londra'nın panoramik manzarasını seyredebilir veya yıl boyunca düzenlenen konserler ve tiyatro gösterileri gibi etkinliklerle eğlenebilirsin. Her zevke uygun kafeler ve restoranların da hizmet verdiği Hampstead Heath, uzun tarihinde birçok romana, filme ve TV dizisine de konu olmuş görülmeye değer bir yer.

Konum Linki

96. Dulwich Parkı

Londra'nın Southwark semtinde yer alan Dulwich Parkı, şehrin en güzel ve sakin parkları arasında. 30.85 hektarlık bir alana yayılan parkın içinde geniş yeşil alanları, gölleri, tarihi binaları, oyun alanları, kafeler ve restoranlar gibi olanaklar bulabilirsin. Yürüyüş, bisiklet, piknik, balık tutma, kürek çekme ve kano gibi çeşitli aktivitelerle güzel zaman geçirebileceğin Dulwich Parkı, yaz aylarının değişmez adreslerinden biri haline gelmiş durumda.

Dulwich Park Gallery'de sanatsal eserlerini inceleyebileceğin parkta göçmen kuşları gözlemlemek ve fotoğraf çekmek için ise Heronry Pond'a uğrayabilirsin. Parkın geniş ormanlık alanlarında tertemiz havada yürüyüşlere ve bisiklet gezilerine çıkarak yorgunluk atabilirsin. Ayrıca parkta düzenlenen konserlere, tiyatrolara ve diğer etkinliklere katılarak da güzel zaman geçirebilirsin. 1890 yılında halka açıldığından beri çok popüler olan Dulwich Parkı, her yıl düzenlenen Dulwich Festivali ile de binlerce insanı kendine çekiyor.

Konum Linki

97. Thorpe Park

Avrupa'nın en heyecan verici tema parklarından biri olarak gösterilen Thorpe Park, Londra'nın güneybatısındaki Surrey semtinde yer alıyor. Tema parkta her yaştan ziyaretçi için 30'dan fazla heyecan verici oyun alanı ve canlı gösteriler bulunuyor. 1979 yılında açılan ve 500 dönümlük bir arazi üzerine kurulan Thorpe Park, her yıl 2 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlıyor.

The Swarm, Colossus, Stealth ve Nemesis Inferno gibi bölümlerinin çok ilgi gördüğü tema parkta çocuklar için özel bir alan olan CBeebies Land de görülmeye değer güzellikte. İçerisinde farklı tarzlarda restoranlar ve kafelerin hizmet verdiği Thorpe Park’ın devasa mağazasında da birbirinden güzel hediyelik eşyalar alabilirsin.

Konum Linki

98. Walthamstow Pazarı

Yaklaşık 1 kilometre uzunluğuyla ünlü Walthamstow Pazarı, sadece Londra’nın değil Avrupa'nın da en uzun pazarlarından biri olarak ünlü. Londra'nın Walthamstow semtinde yer alan pazarda taze ürünler, tekstil ürünleri, ev eşyaları, el sanatları ve sokak yemekleri gibi geniş bir seçenek yelpazesi bulabilirsin. Samimi ve canlı bir atmosfere sahip olan Walthamstow Pazarı'nda hem keyifli bir alışveriş yapabilir hem de lezzetli sokak yemekleri deneyebilirsin.

18. yüzyıldan beri faaliyette olan ve her yıl 1 milyondan fazla ziyaretçi ağırlayan Walthamstow Pazarı, birçok kez Londra'nın en iyi pazarı da seçildi. Pazarda her yıl düzenlenen çeşitli festivaller ve etkinliklere katılarak da canlı atmosferin tadını çıkarabilirsin.

Konum Linki

99. Columbia Road Flower Market

Londra'nın Hackney semtinde yer alan Columbia Road Flower Market, şehrin en popüler ve en renkli pazarlarından biri olarak turistlerin çok ilgisini çekiyor. Her pazar günü kurulan tezgahlarda rengarenk çiçekler, saksı bitkileri, bahçe aksesuarları ve el sanatları ürünleri bulman mümkün. Columbia Road üzerin her pazar günü 08.00 ile 13.00 saatleri arasında açık olan pazar yeri, Londra’nın en popüler ve en renkli pazarlarından biri olarak fotoğraf çekmekten hoşlananların da mutlaka uğraması gereken yerler arasında. Columbia Road'un tarihi evlerini ve binalarını da keşfedebileceğin gezinde 1869 yılından beri faaliyet gösteren çiçek pazarın festivalleri ve etkinliklerine katılarak da güzel zaman geçirebilirsin.

Konum Linki

100. Serpentine Galerisi

Londra'nın Kensington Gardens bölgesinde yer alan Serpentine Galerisi, modern ve çağdaş sanatın önde gelen sergi alanlarından biri. 1970 yılında kurulan galeriler, Serpentine Gallery ve Serpentine Sackler Gallery olarak iki ana sergi alanından oluşuyor. 1805 yılında inşa edilen bir çay köşkü olan Serpentine House'da da gezebileceğin müze, etkileyici yer alır geçici sergilere de ev sahipliği yapıyor.

Sergilerde ise resim, heykel, enstalasyon, video sanatı ve performans gibi farklı sanat dallarında dünyaca ünlü sanatçıların eserlerini inceleyebilirsin.

2013 yılında Zaha Hadid tarafından tasarlanan modern bir binasıyla da ünlü Serpentine Galeri, Londra’da sanatın kalbinin attığı yerlerden biri olarak görülmeye değer. Galerinin mağazasından da sanat eserleri, kitaplar ve hediyelik eşya satın alabilirsin. Her yıl çeşitli etkinliklere ve festivallere de ev sahipliği yapan Serpentine Galeri’nin geniş bahçesinde de piknik yaparak dinlenebilirsin.

Konum Linki

101. The Wallace Collection

Londra'nın Marylebone bölgesinde yer alan The Wallace Collection, 18. ve 19. yüzyıllara ait Avrupa sanat eserlerinin önemli bir koleksiyonuna ev sahipliği yapan önemli bir sanat müzesi. 1897 yılında halka açılan müze, ücretsiz giriş imkanıyla da sanat tutkunlarını kendine çekiyor. Müzenin sergileri resim, heykel, mobilya, silah ve zırh gibi farklı sanat dallarını kapsıyor. Ayrıca müze; Rembrandt, Frans Hals, Nicolas Poussin, Jean-Honore Fragonard ve François Boucher gibi dünyaca ünlü sanatçıların eserlerine de ev sahipliği yapıyor. 18. yüzyıl Fransız ressamlarının eserlerinin sergilendiği galerinin çok ilgi gördüğü müzede Fransız mobilyaları ve porselenleri ile süslenmiş etkileyici salonu da mutlaka yakından görmeni öneririm.Heykeller ve çeşmelerle süslenmiş güzel bir avlusunda harika fotoğraflar çekebileceğin müzede Avrupa'nın en önemli zırh koleksiyonlarını da inceleyebilirsin.

Konum Linki

102. Saatchi Galerisi

Londra'nın Chelsea bölgesinde yer alan Saatchi Galerisi, modern ve çağdaş sanat alanında şehirdeki önde gelen sergi alanları arasında. 1985 yılında Charles Saatchi tarafından açılan galeri, her yıl dünyaca ünlü sanatçıların eserlerini Londra'ya getiriyor. Saatchi Galerisi’nin koleksiyonlarında resim, heykel, enstalasyon, video sanatı ve performans gibi farklı sanat dallarından eserleri inceleyebilirsin.

Genellikle üç ayda bir sergiler değişiyor ve her sergiye özel bir katalog hazırlanıyor. Damien Hirst, Tracey Emin, Jeff Koons ve KAWS gibi dünyaca ünlü sanatçıların eserleri de Londra'da ilk kez Saatchi Galerisi’nde sergilendi. İkonik binasının yanı sıra geniş sergi alanları, kütüphaneye, kafe ve hediyelik eşya mağazasına da ev sahipliği yapan galeri, her modern sanat meraklısının uğraması gereken yerler arasında.

Konum Linki

103. Londra Madame Tussauds Müzesi

1835 yılında Marie Tussaud tarafından kurulan ve Londra'da Baker Street'te yer alan Madame Tussauds Müzesi, dünyanın en popüler balmumu heykel müzelerinden biri olarak keşfedilmeye değer. Kraliyet aileleri, politikacılar, film yıldızları, sporcular ve müzisyenler gibi birçok ünlü kişinin balmumu heykelini yakından görebileceğin müzede tarihsel figürlerin ve bilim insanlarının da balmumu heykelleri sergileniyor.

250'den fazla balmumu heykeli bulunan müze, her yıl yaklaşık 2 milyondan fazla insan tarafından ziyaret ediliyor. Kraliyet Ailesi Galerisi, Film Yıldızları Galerisi ve Müzik Yıldızları Galerisi gibi kalıcı sergilerin yanı sıra temaları her yıl değişen geçici sergileri de Madame Tussauds Müzesi’nde gezme şansı bulacaksın.

Konum Linki

104. Cirque Le Soir

Londra’da doyasıya eğlenmek için gidilebilecek en güzel yerlerden biri de Mayfair'de bulunan Cirque Le Soir. Akrobasi gösterileri, sıradışı kostümler ve nefes kesici performanslarla etkileyici bir eğlence merkezi olan Cirque Le Soir, benzersiz lüks ortamıyla da dikkat çekiyor. Ünlü DJ'lerin performanslarını sergilediği eğlence mekanı, 2003 yılında açıldığından beri dünyanın en prestijli gece kulüplerinden biri olarak kabul ediliyor. Londra’nın turistik noktalarına oldukça yakın olan Cirque Le Soir’e hem taksi hem de toplu taşıma araçlarıyla kısa sürede ulaşman mümkün.

Konum Linki

105. Londra Diana Anıtı

Prenses Diana'nın ölümünün 10. yıl dönümü olan 2007 yılında açılan Londra Diana Anıtı, inşası 3 yıl sürmüş ve 3 milyon sterline mal olmuş görülmeye değer bir eser. Kensington Bahçeleri'nde yer alan anıt, farklı temalarda üç çeşmeden oluşuyor. Bu çeşmeler, aynı zamanda Prenses Diana'nın hayatının üç önemli yönünü temsil ediyor. Prenses Diana'nın çocukluk bölümünü temsil eden 1. çeşmede çocukların oynayabileceği bir alan bulunuyor. 2. çeşme, Prenses Diana'nın hayırseverlik özelliklerine odaklanıyor ve 3. çeşme ise Prenses Diana'nın anısını temsil ediyor. Prenses Diana'nın anısına yapılan dünyadaki en etkileyici anıtlardan biri olan Diana Anıtı, her yıl milyonlarca insan tarafından ziyaret ediliyor. Prenses Diana'nın en sevdiği çiçekler olan 544 tane beyaz gül ile süslü anıtta harika fotoğraflar çekebilirsin.

Konum Linki

106. Londra Wembley Stadyumu

Londra’nın simgesel yerlerinden biri olan Wembley Stadyumu, ilk olarak 1923 yılında inşa edildi ve 2003 yılında yıkıldıktan sonra 2007 yılında tekrar açıldı. İngiltere'nin en büyük ve milli stadyumu olan 90.000 kişi kapasiteli Wembley Stadyumu, Avrupa'nın Camp Nou'dan sonraki en büyük stadyumu olmasıyla da ünlü.

Yıl boyunca futbolun yanı sıra rugby, konser ve diğer etkinliklere de ev sahipliği yapan stadyumda İngiltere milli takımının maçları, FA Cup finali ve EFL Cup finali gibi önemli futbol etkinliği düzenleniyor. 7 defa UEFA Şampiyonlar Ligi finali ve 1 defa FIFA Dünya Kupası finaline ev sahipliği yapan Wembley Stadyumu’nu ve müzesini rehberli turlarla gezebilirsin. Devasa stadyumda düzenlenen spor etkinliklerine veya konserlere katılarak da unutulmaz anlar yaşayabilirsin.

Konum Linki

107. Londra Lord's Cricket Ground

1814 yılında inşa edilen ve dünyanın en eski kriket sahası olan Lord's Cricket Ground da spor meraklılarının Londra gezilerinde uğrayabileceği yerler arasında. 30.000 kişilik oturma kapasitesine sahip olan saha, kriketin yanı sıra konserler ve diğer sanatsal etkinliklere de ev sahipliği yapıyor. One Day Internationals (ODI'ler) ve Twenty20 Internationals (T20I'ler) gibi önemli kriket maçlarının yanında kriket sahası, dünya kupalarıyla da binlerce insanı kendine çekiyor. Dünyanın en prestijli kriket sahalarından biri olarak kabul edilen Lord's Cricket Ground’u rehberli turlarla gezebilir veya spor müsabakaları izleyerek eğlenebilirsin.

Konum Linki

108. Britanya Savaşı Anıtı

Westminster semtindeki Whitehall Gardens içerisinde yer alan ünlü Britanya Savaşı Anıtı, 1940-1941 yılları arasında gerçekleşen Britanya Savaşı'nda hayatını kaybeden Kraliyet Hava Kuvvetleri (RAF) pilotlarının anısına inşa edildi. Portland taşı ve bronzdan yapılan 23 metre yüksekliğindeki anıt, bir kanatlı figür ve bir sütunla süslenmiş. Kanatlı figür, zaferi ve özgürlüğü temsil ediyor, sütunun üzerinde ise Britanya Savaşı'nda hayatını kaybeden pilotların isimleri yer alıyor. Her köşesinde savaş sırasında kullanılan uçakların heykelleriyle de çarpıcı bir manzara sunan Britanya Savaşı Anıtı, her yıl 10 Temmuz'da Britanya Savaşı Günü'nde törenlere de ev sahipliği yapıyor.

Konum Linki

109. Michael Faraday Anıtı

Southwark semtinde Waterloo Köprüsü'nün kuzey ucunda yükselen Michael Faraday Anıtı, elektrik ve manyetizma alanındaki çalışmalarıyla tanınan 19. yüzyıl İngiliz bilim insanı Michael Faraday'a adanmış görülmeye değer bir eser. 1862 yılında tamamlandıktan sonra Faraday'ın ölümünün birinci yıldönümünde açılan anıt, bronzdan yapılmış ve 2.5 metre yüksekliğinde.

Faraday'ın elinde mıknatıs ve elektrik bobini tutarken tasvir edildiği heykelin kaidesi ise Faraday'ın elektrik ve manyetizma alanındaki keşiflerini anlatan kabartmalarla süslenmiş. Anıtın etrafında ise Faraday'ın çalışmalarının önemini anlatan bir dizi yazı yer alıyor. Michael Faraday Anıtı'na Waterloo metro istasyonundan yürüyerek kolayca ulaşabilirsin.

Konum Linki

110. Londra Ulaşım Müzesi

Covent Garden semtinde yer alan Londra Ulaşım Müzesi, şehrin etkileyici ulaşım geçmişine adanmış ilginç bir müze. Tarihi otobüslerden trenler, gemiler ve uçaklara kadar her türlü ulaşım aracının sergilendiği müze, aynı zamanda interaktif sergileri, tarihi araçları ve sürükleyici deneyimleri ile her yaştan insana eğlenceli bir gün geçirme fırsatı sunuyor.

Londra Ulaşım Müzesi’nin en çok ziyaret edilen bölümü ise 1863 yılında açılan dünyanın en eski metro hattı olan Metropolitan Line'ın bir kısmı. Londra'nın geçmişinden kalma birçok tarihi otobüs ile tramvaylar, Thames Nehri'nde yüzyıllar boyunca kullanılan gemilerin devasa modelleri ve Concorde'dan Spitfire'a kadar birçok tarihi uçağı da müzede görebilirsin. 1972 yılında açılan müzede 200.000'den fazla obje bulunuyor. Londra'nın ulaşım ağını deneyimleyebilecekleri birçok simülatör ve interaktif deneyimler de yaşayabileceğin Londra Ulaşım Müzesi, çocuklu ailelerin ilk uğraması gereken yerler arasında.

Konum Linki

111. Electric Avenue

Londra'nın Brixton semtinde yer alan ve 19. yüzyılda inşa edilen Electric Avenue, ülkedeki elektrikle aydınlatılan ilk cadde olmasıyla ünlü. Cadde, günümüzde Afrika, Karayipler, Güney Amerika mutfağı sunan restoranları, canlı müzik mekanları ve renkli mağazaları ile Londra'nın en hareketli bölgeleri arasında.

1882 yılında elektrikle aydınlatılan cadde, renkli evleri ve tarihi atmosferi ile hemen dikkat çekiyor. Gastronomi meraklıları için dünya mutfaklarından birçok lezzet sunan cadde, aynı zamanda her zevke uygun eğlence mekanlarıyla da çok ilgi görüyor. Renkli tarihi evlerin harika fotoğraflarını çekebileceğin gezide ünlü Brixton Market’e uğrayarak alışveriş de yapabilirsin. Birçok film ve dizide yer alan cadde, Afro-Karayip göçmenler için önemli bir yerleşim merkezi olarak geniş bir kültürel yelpazeye sahip.

Konum Linki

112. Chelsea Botanik Bahçesi

Londra'nın ünlü Chelsea semtinde yer alan Chelsea Botanik Bahçesi (Chelsea Physic Garden), 1673 yılında kurulmasıyla Birleşik Krallık'ın en eski botanik bahçesi olma özelliğine sahip. Her doğa tutkununun keşfetmesi gereken bahçe, 4 hektarlık bir alana yayılıyor ve 5.000'den fazla bitki türüne ev sahipliği yapıyor.

Rehberli turlara katılarak tropik ve subtropik bitki seralarını gezebilir, bahçenin kafesinde ve restoranında organik ürünlerle hazırlanan yemekler tadabilirsin. Hediyelik eşya dükkanında bitki ve bahçıvanlıkla ilgili ürünler bulabileceğin Chelsea Botanik Bahçesi’nde dünyanın en eski sedir ağaçlarından birini de yakından görme şansı bulacaksın. Botanik bahçesi, yıl boyunca birçok fuar, festival ve atölyeye de ev sahipliği yapıyor. Sloane Square veya South Kensington istasyonlarında inerek 10 dakikalık bir yürüyüşle Chelsea Botanik Bahçesi’ne ulaşabilirsin.

Konum Linki

113. Norbury Hall Park

Londra'nın kalabalığı ve gürültüsünden uzakta dinlendirici zaman geçirmek için Croydon semtinde yer alan Norbury Hall Park da güzel bir adres. Doğayla iç içe vakit geçirebileceğin 13 hektarlık geniş bir alana yayılan park; yeşil alanları, yürüyüş ile bisiklet yolları, piknik alanları, oyun alanları ve 18. yüzyıldan kalma tarihi malikanesiyle keyifli bir gün yaşatıyor. Bisiklet kiralayarak keyifle keşfe çıkabileceğin Norbury Hall Park içerisindeki sevimli örneklerin de fotoğraflarını çekebilirsin. Her yıl düzenlenen çeşitli etkinliklerin ana merkezi olan Norbury Hall Park, özellikle bahar ve yaz aylarında kır bahçeleriyle de ailelerin sıkça ziyaret ettiği yerler arasında.

Konum Linki

114. Garden Museum

1673 yılında inşa edilmiş bir kilisede yer alan Garden Museum, bahçıvanlık tarihi ve sanatına adanmış ilginç bir müze. 4.000'den fazla eserden oluşan etkileyici bir koleksiyona ev sahipliği yapan müze, botanik tarihi hakkında bilgi almak isteyenler için ideal bir yer. Her yıl düzenlenen çeşitli bahçıvanlık etkinliklerine ev sahipliği yapan Garden Museum, her yaş için düzenlenen atölyeleri ve kurslarıyla da çok ilgi görüyor. Garden Museum gezinde 17. yüzyıldan kalma herbaryumu da dahil olmak üzere önemli botanik koleksiyonlarını gezerek her köşede kartpostal güzelliğinde fotoğraflar çekebilirsin.

Konum Linki

115. Kidzania Londra

Londra'nın popüler Westfield Stratford City alışveriş merkezinin içinde bulunan Kidzania, çocuklar için tasarlanmış ünlü bir tema parkı. Gerçek bir şehir ortamını taklit eden Kidzania'da çocuklara farklı meslekleri deneyimleme ve yetişkinlerin dünyasını keşfetme fırsatı veriliyor. Özellikle 4-14 yaş arası çocuklar için ideal olan Kidzania’nın interaktif bölümleri, aynı zamanda çocukların becerilerini geliştirmelerine de yardımcı oluyor. 20'den fazla ülkede şubeleri bulunan Kidzania’nın Londra şubesi ise 2006 yılında açıldı.

Parkta çocuklar farklı mesleklerin kostümlerini giyip, o mesleğin görevlerini yerine getirebiliyor. Bu meslek grupları arasında ise doktor, hemşire, itfaiyede itfaiyeci, polis, kasiyer ve hatta fırıncı bile bulunuyor. Çocukların para kazanıp harcayabildikleri gerçek bir dünyayı taklit eden Kidzania, şehrin en ilginç tema parklarından biri olarak çocukların çok ilgisini çekiyor.

Konum Linki

116. Legoland Windsor

Londra'ya yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta bulunan Legoland Windsor, her yaştan Lego hayranlarının mutlaka uğraması gereken bir yer. 150 dönümlük bir arazi üzerine kurulu parkta Lego temalı heyecan verici oyuncaklar, su kaydırakları, canlı gösteriler ve daha birçok eğlenceli aktivite ziyaretçilere sunuluyor.

Miniland'da 40'dan fazla ülkeden 50'den fazla ünlü simgesel yapının Lego versiyonlarını görebileceğin parkta Lego Driving School'da legodan yapılmış arabaları da sürebilirsin. Lego roller coasterdan Ninjago gibi temalı alanlarına kadar birçok eğlenceli bölümü olan Legoland Windsor, çocuklu ailelerin sıkça uğradığı yerler arasında. Mağazalarında Lego setleri ve hediyelik eşyalar satın alabileceğiniz parkın yapımında 55 milyondan fazla Lego tuğlası kullanılmış.

Konum Linki

117. Chessington World of Adventures Resort

Londra'nın güneybatısındaki Surrey'de bulunan Chessington World of Adventures Resort, her yaştan ziyaretçi için 40'dan fazla heyecan verici bölümüyle çok ilgi gören bir tema parkı. Parkın içerisinde çocuklar için oyun alanlarından sürüş pistleri, su kaydırağı ve 1.000'den fazla hayvanın bulunduğu bir hayvanat bahçesine kadar birçok bölüm bulunuyor.

Devasa bir kompleks olan tema parkındaki CBeebies Land'de ise 4 ile 12 yaş arası çocuklara özel eğlenceler ve eğitimler düzenleniyor. Dünya mutfaklarından yemekler tadabileceğiniz restoran ve kafelerin bulunduğu tema parkın su parkında ise yaz aylarında doyasıya eğlenebilirsin. İlk olarak 1931 yılında açılan ve 128 dönümlük bir arazi üzerine kurulan tema parkı, her yıl 2 milyondan fazla insanı kendine çekiyor.

Konum Linki

118. Chelsea Fine Food Market

Gastronomi meraklılarını Londra'da mutlaka uğraması gereken yerlerden biri de ünlü Chelsea Fine Food Market. Şehrin en seçkin ve en lezzetli gurme pazarlarından olan Chelsea Fine Food Market, tam bir gurme merkezi konumunda. Taze ürünler, gurme yiyecekler, el yapımı ürünler ve sokak lezzetleri sunan 40'tan fazla tezgaha sahip pazarda her damak tadına hitap eden lezzerler bulabilirsin.

1988 yılından beri kurulan Chelsea Fine Food Market, Londra'nın en iyi gurme pazarı olarak kabul ediliyor ve her yıl 1 milyondan fazla ziyaretçi ağırlıyor. Her yıl düzenlenen çeşitli festivaller ve etkinlikleriyle de çok ilgi gören pazarda hem gurme ürünler satın alabilir hem de farklı yöresel lezzetler deneyebilirsin.

Konum Linki

119. Stables Market

Londra'da alışveriş yapmak için gidilebilecek en özel yerlerden biri de Camden Town semtinde yer alan Stables Market. 1970'lerden beri faaliyet gösteren tarihi pazarda antika ürünler, vintage kıyafetler, el yapımı ürünler ve sanat eserleri satılan 100'den fazla tezgah hizmet veriyor. Şehrin en ilgi gören pazarlarından olan Stables Market, eşsiz ve özgün ürünler bulmak için Londra’daki en ideal yer.

Bohem atmosferi ve birbirinden güzel kafeleriyle de çok ilgi gören Stables Market, hem alışveriş yapmak hem de harika fotoğraflar çekmek için mutlaka uğramanı önerdiğim yerler arasında. Sokak sanatçıları ve canlı müzik performanslarıyla gençleri kendine çeken Stables Market, eğlence festivalleriyle de şehrin keşfedilmeye değer yerlerinden biri konumunda.

Konum Linki

120. Hayward Galerisi

Londra'nın Southbank Centre'da yer alan Hayward Galerisi, modern ve çağdaş sanatın önemli sergi alanlarıyla dikkat çekiyor. 1968 yılında açılan galeri, her yıl dünyaca ünlü sanatçıların eserlerini Londra'ya getiren ve farklı disiplinleri içeren sergilere ev sahipliği yapıyor. Resim, heykel, enstalasyon, video sanatı ve performans gibi farklı sanat dallarında eserleri müzenin koleksiyonlarında inceleyebilirsin. Sergiler, genellikle altı ayda bir değişir ve her sergiye özel bir katalog hazırlanıyor.

Andy Warhol, David Hockney, Damien Hirst ve Yayoi Kusama gibi dünyaca ünlü sanatçıların eserleri de Hayward Galerisi’nde sergilendi.

Brutalist mimari tarzının güzel bir örneği olan binasıyla da ünlü Hayward Galerisi; üç katlı bir sergi alanı, kütüphane, kafe ve mağaza gibi bölümlere sahip. Galerinin seyir terasından da Thames Nehri ve Londra'nın panoramik manzarasını seyrederek harika fotoğraflar çekebilirsin.

Konum Linki

Sana bir sonraki rota önerimiz güzelliği ile adından sık sık bahsettiren Amsterdam. Amsterdam’da gezilecek yerler için tıkla!