Kapadokya’yı görmek için 8 neden

Tüf kolonilerinin metrelerce yükselip, insanı şaşkına döndüren eşsiz benzersiz coğrafi yapısının yanı sıra, gittiğinde büyüleneceğin, gün doğumlarına gebe kalacağın, Türkiye’nin eşi benzeri olmayan bu doğa harikası yeri, yani Kapadokya’yı benimle keşfetmek ister misin?

Her yıl milyonlarca hem yerli hem de yabancı turistin uğrak noktası, her mevsim insanın içine ayrı işleyen görüntüsü ile, doğanın bizlere armağanı olan ‘’güzel atlar ülkesi’’ hiç telaşa düşmeden gezeceğin, şahane manzaralara ortak olacağın, en güzel anlarını yaşayacağın bir destinasyon. Eğer Kapadokya hakkında bir şeyler öğrenmek ister, ‘’Kapadokya’da neler yapılır?’’ diye merak edersen, bu yazı tam da kafandaki tüm sorulara cevap bulacağın türden. Yakın zamanda Kapadokya planın varsa ve tam olarak ne yapacağını, nereden başlayacağını bilmiyorsan işte Kapadokya’ya gitmen için 8 neden.

1- Keyifli Kapadokya bölgeleri

Kapadokya bir bölgenin adına verilen isim. Esasında Avanos, Çavuşin, Göreme, Gülşehir, Hacıbektaş, Uçhisar, Ürgüp gibi bölgelerden oluşuyor. Göreme Kapadokya’da konaklama ve bölgeyi keşif için güzel bir başlangıç noktası olacaktır. Göreme Açık Hava Müzesi ile geziye başlayabilir sonrasında ya yürüyerek ya da şahsi aracınla Uçhisar bölgesinİ keşfedebilirsin. Uçhisar Kalesi’nde muhteşem vadinin fotoğraflarını çekip, bütçen dahilinde ertesi gün gün doğumu zamanında sıcak balon turu yapabilirsin. Paşabağ Rahipler Vadisi’ni görüp sonrasında Avanos’a devam edebilir, burada nesilden nesile geçen çömlek atölyelerini görebilir, hatta bir çömlek yapmayı deneyebilirsin. Yerel Kapadokya bağlarında yetişen üzümlerden yapılan şarapları tadıp, gün batımını panoramik tepeden izleyebilirsin. Uçhisar’da peri bacalarını yakından inceleyebilir, burada yaşamış türlü türlü uygarlıkların izlerini sürebilirsin. Kapadokya’nın meşhur yer altı şehirlerini gezmeden Kapadokya’dan ayrılmak olmaz. Özellikle Derinkuyu Yer Altı Şehri’ni görmeli, sonrasında eşsiz Ihlara Vadisi’nde bir gezintiye çıkmalısın. Kapadokya’da yapılacak şeyler oldukça fazla, birkaç güne sığdırman pek doğru olmaz.

2-Hala gizemini koruyan yer altı şehirleri

Kapadokya tarihi ve coğrafi oluşumları nedeniyle oldukça gizemli. Buradaki yer altı şehirlerini de döneminde nasıl inşa edilmiş, kim yapmış, tam olarak hangi amaçla yapılmış, meçhul... Kapadokya’ya gittiğinde mutlaka hala gizemini koruyan yer altı şehirlerini keşfetmeni tavsiye ederim. En büyüğü olan Derinkuyu Yer Altı Şehri özellikle derin olması ve oldukça büyük olması nedeniyle görülmesi gereken yer altı şehirleri arasında ilk sırada yer almalı. Ziyaret edilebilen yerlerin 50 metre derinlikte, henüz gün yüzüne çıkmayan, ziyarete kapalı olan kısımların ise 85 metre derinliğinde olduğu biliniyor. 1963 yılında tesadüfen bulunan bu yer altı şehrini Hristiyanların Roma İmparatorluğu’ndan kaçma amacıyla inşa ettikleri söylense de net olarak hangi amaçla inşa edildiği bilinmiyor. Günümüzde 36 yer altı şehri olduğu biliniyor ve Derinkuyu yanında mutlaka gör dediklerim Kaymaklı, Özkonak, Mazı ve Tatlarin yer altı şehirleri. Dikkat, klostrofobin varsa biraz canın sıkılabilir, bazı bölgeler oldukça dar, karanlık ve alçak tavanlı.

3- İlginç Kapadokya müzeleri

Kapadokya tam bir müzeler cenneti. Ama aralarında bir tanesi var ki oldukça ilginç. Kapadokya Saç Müzesi’nden bahsediyorum. Hikayesi ise oldukça enteresan. Bu bölgede yaşayan Avanoslu çömlek sanatçısı Galip Bey, Fransız bir turiste aşık oluyor ve kadın ülkesine dönmek zorunda kalınca, kendisinden bir hatıra olarak saçlarından bir tutam kesip, aşık olduğu adama veriyor. Gel zaman, git zaman kadınlar bu aşktan  ve hikayeden etkilenerek kendi saçlarından birer tutam verip, çömlekçi Galip Bey’in duvarlarını süslüyor. 1998 yılında Guiness Rekorlar Kitabı’na giren bu müzede günümüzde sayamayacağımız kadar saç tutamı, dünyanın farklı yerlerinden kadınlara ait olarak duvarlarda. Üzgünüm, bu müzede erkek saçına ve fotoğraf çekmeye yer yok. Bu müze haricinde gezebileceğin diğer ilginç ve muhteşem müzeler: Güray Müze, Vaftizci Yahya Kilisesi, Göreme Açık Müzesi, Zelve Açık Hava Müzesi.

4- Birbirinden şahane Kapadokya vadileri

Coğrafi özellikleri nedeniyle yıllar içerisinde oluşan peribacalarının oluşturduğu birbirinden güzel vadileri dolaşmak, günün her saati sana sunduğu manzaralarda kaybolmak isteyebilirsin. Kapadokya’da yürüyerek, trekking yaparak keşfedebileceğin vadiler olduğu gibi, araç kiralama hizmetinden ya da bölgede yer alan turlardan birine katılarak araba ile vadileri keşfe çıkabilirsin. Ihlara Vadisi, Güvercinlik Vadisi, Paşabağı Vadisi, Zemi Vadisi ve Aşk Vadisi özellikle önereceklerim arasında. Telaşa kapılmadan, özellikle gün doğumu veya batımı saatlerine yakın bu vadilerde vakit geçirebilir, birbirinden şahane fotoğrafları ‘’altın saatler’’ aralığında yakalayabilirsin.

5-Macera dolu balon turları

Kapadokya’da aktivite denilince ilk akla gelen gün doğumu veya batımı saatlerinde sıcak balonlara binip, o muhteşem vadileri tepeden izlemek olmalı.  Sezonuna göre değişen fiyatları biraz pahalı olsa da balona binmek hayatta bir defa yapacağın ve ‘’ölümsüz anlar’’ listene ekleyeceğin bir etkinlik olacaktır. Sezonunda 250 EUR, sezon dışı 100-150 EUR civarında balon turları.

6- Kapadokya manzaralı teraslarda sunulan eşsiz kahvaltı

Son yıllarda özellikle yabancı turistlerin rağbet gösterdiği, o meşhur ‘’Instagram’’ pozlarının türlü türlü verildiği terasların çoğu mağara otellerin hizmeti çerçevesinde eşsiz Kapadokya manzaralarına karşı kahvaltı hizmeti vermekte. ‘’Lüks’’ kategorisinde değerlendirilebilecek bu hizmet görselliği yanında tüm midelere de hitap edecek cinsten. Eğer balon turu yapmayı düşünmüyorsan bir tek kuş sütünün eksik olduğu bu ziyafet teraslarını alternatif bir sabah manzarası mekanı olarak değerlendirebilirsin. Günün her saati hizmet veren bu yerlerde gün doğumuna karşı kahvaltı yapabilirsin.

7- Otantik konaklama deneyimi sunan mağara oteller

Kim istemez yüzyıllar önce kendiliğinden oluşan bu doğa üstü yapıların içerisinde bir gece de olsa konaklamayı! Burada tarihi bir taş konakta uyanabilir ya da peri bacalarının doğal dokusuna çok yakın olarak inşa edilen ‘’mağara’’ konseptli otellerde güne merhaba diyebilirsin. Yazın oldukça serin olan, kışın ise otellerin ısıtma sistemi nedeniyle oldukça sıcak ve mistik bir ortam sunan bu oteller her zevke hitap eden olanaklarla hizmet veriyor. Her bütçeye uygun olan Ürgüp mağara otelleri arasından hem zevkine hem de bütçene uygun olanı seçip, bu deneyimin bir parçası neden olmayasın?

8- Kiliseler izinde tarihe yolculuk

Kapadokya bir dönem Hristiyanlığın merkezi konumunda olduğu için o dönemde inşa edilen kilise oldukça fazla. Özellikle Göreme bölgesindeki kiliseler birbirinden farklı hikayelere sahip. Çarıklı Kilisesi, Tokalı Kilisesi, Yılanlı Kilise, Elmalı Kilisesi, Barbara Kilisesi ve Karanlık Kilise mutlaka görülecek Kapadokya kiliseleri listende olmalı. Bunlar haricinde diğer bölgelerde yer alan Kırkdamaltı Kilisesi, St. George Kilisesi, Selime Manastırı, Cavuşin Kilisesi görülecek diğer dini yapılar arasında.  Göreme Açık Hava Müzesi’nde bulunan Yılanlı ve Karanlık Kilise’ye ayrı bir parantez açmak istiyorum. 8. ve 13. yüzyılda inşa edildiği düşünülen bu kiliseler içeriye girdiğinde adeta büyüleyici motifleri ile başını döndürecek türden. Rengarenk fresklere sahip olması vekilisenin çok az ışık alması Karanlık Kilise’de  tüm eserlerin iyi durumda olmasını sağlamış. Kiliseye girdiğinde duvarlara ve tavana bakmaktan kendini alamayacaksın.

Kapadokya’ya nasıl gidilir?

Kapadokya bölgesi Nevşehir ilimize bağlı. Kara yolu ve hava yolu ile Nevşehir’e kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Nevşehir Havalimanı’nı kullanarak Türkiye’nin birçok büyük şehrinden buraya ulaşım sağlayabilirsiniz. Bunun yanı sıra Kayseri iline yakın olması sebebiyle Kapadokya’ya gelmek için Kayseri Havalimanı’nı da kullanabilirsin.

Kara yolu ile gelmek istersen Türkiye’nin hemen hemen her şehrinden bölgeye direkt otobüs olduğu gibi, şahsi aracınla da bölgeye kolaylıkla ulaşabilirsin. Nevşehir-Kayseri arası 80 km, Ankara-Nevşehir arası 295 km, İstanbul-Nevşehir arası ise 725 km mesafede.

Kapadokya’ya ne zaman gidilir?

Kapadokya ziyaretçileri için her mevsim ayrı güzellikler sunuyor. İklim ve gezebilme açısından bahar ayları en ideal mevsimken, son yıllarda kış mevsiminde de gelip, karlar altında o büyüleyici Kapadokya manzarasını görmek isteyen ziyaretçi sayısı oldukça fazla.

Kapadokya ne kadar sürede gezilir?

Bana kalırsa bölgeyi hakkı ile gezmek en az 4-5 gününü alacaktır. Eğer vaktin yoksa 3 gün ayırarak bölgeyi genel hatları ile dolu dolu yaşayabilirsin.

Kapadokya’da nerede kalınır?

Kapadokya her bütçeye uygun konaklama seçenekleri ile her ziyaretçiye hitap eden bir konaklama ağına sahip. Dilersen lüks bir deneyim yaşayarak hem Kapadokya’nın hem de tesislerin sunduğu hizmetlerin keyfini sürdürebilir, dilersen butik otellerde kalıp, sadece bölgeyi keşfetme amaçlı bir tatil yapabilirsin. Çok düşük bir bütçeye sahipsen daha düşük bütçeli otel veya pansiyonlarda da kalabilirsin. Önerim gitmişken Kapadokya’nın doğa temasına uyumlu olarak inşa edilen ‘’mağara otel’’ konseptinde olan tamamı taştan yapılmış otantik ve mistik bir otelde kalman olacaktır. Konaklama bölgesi olarak da Göreme oldukça iyi bir seçenek. Kapadokya otelleri arasından bütçene uygun bir tanesini seçebilir, tam da istediğin özelliklerde bir tatil yapabilirsin.