Fransa’da gezilecek yerler

Fransa, gerçek bir turizm başkenti ve keşfedilecek pek çok güzelliğe sahip. Ülkenin tarihi, kültürel zenginliği, doğal güzellikleri ve gastronomi kültürü turistik olarak birçoğumuzu kendine çekiyor. Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise 21. büyük ülkesi olan Fransa’nın bir tarafı karlı dağlar, diğer tarafı ise Akdeniz ile çevrili. Bu nedenle ülke, hem yaz hem de kış tatilleri için çok tercih ediliyor. 

Cazibe merkezi olan Fransa’nın en çok ziyaret edilen turistik yerlerini bu yazıda bulabilirsin. Senin için önce görmen gereken önemli yerleri ve sonrasında gitmen gereken şehirleri sıraladık. Keşfe başlamadan önce ise çok sorulan bazı soruları yanıtladık.

En ünlü Fransa şehirleri hangileri?

Aşıklar Şehri Paris’in yanı sıra Fransız Rivierası’nda sıralanan Nice, Cannes ve  St. Tropez gibi lüks tatil yerleri ile gurme kent Lyon güzel Fransa şehirleri arasında.

Fransa’da ne yenir?

Soğan çorbası, kruvasan, ekler, makaron, krep, deniz ürünleri Fransa’nın popüler lezzetlerinden.

Fransa uçakla kaç saat sürüyor?

Türkiye’den Fransa arası uçuşlar ortalama 4 saat 12 dakika sürüyor. 

1. Eyfel Kulesi - Paris

Paris'in en bilinen simgesi ve dünyanın en ünlü yapılarından biri Eyfel Kulesi. 1889 yılında Dünya Fuarı için inşa edilen kule, 324 metre yüksekliğinde ve tepesindeki seyir alanından Paris’in en güzel panoramik manzaralarını sunuyor. Fransız mühendis Gustave Eiffel tarafından geçici olarak inşa edilen kule, çok ilgi görünce Paris'in kalıcı simgelerinden biri haline geldi. 18.000 demir parçadan oluşan Eyfel Kulesi’nin ağırlığı ise 7.300 ton. 

1.665 basamakla veya asansörle çıkılabilen üç farklı seyir alanı bulunan kulede romantik atmosferde Fransız yemekleri tadabileceğin bir restoran, bar ve hediyelik eşya dükkanı da bulunuyor. Geceleri büyüleyici ışık gösterilerinin düzenlendiği Eyfel Kulesi’nin çevresi de birbirinden güzel restoranlar, kafeler ve eğlence mekanlarıyla sarılı durumda. 

Konum Linki

2. Versay Sarayı - Paris

Paris’in en bilinen simgesel yapısı olan Versay Sarayı, 17. yüzyılda Fransa kraliyet ailesi için inşa edilen görkemli bir saray kompleksi. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan saray, barok mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. 67.000 metrekarelik bir alana yayılan Versay Sarayı 2.300 oda, 6.000'den fazla tablo ve 15.000 heykele sahip. Sarayın bahçeleri ise 800 hektarlık bir alana yayılıyor ve 300.000'den bitkiyle süslenmiş. Kral ve kraliçenin dairelerini gezebileceğin sarayın kraliyet bahçeleri de Fransız bahçe sanatının en güzel örneklerinden olarak görülmeye değer. 

Versay Sarayı'nda çocuklar için özel aktiviteler, şık bir kafe, restoran ve hediyelik eşya mağazası gibi olanaklar bulabilirsin. Rehberi turlarla da gezebileceğin sarayda Fransa kraliyet ailesinin görkemli yaşamına tanıklık edeceksin. Barok mimarisini yakından inceleyebileceğin Versay Sarayı’nın muhteşem bahçelerde ise harika fotoğraflar çekmeyi unutma. 

Konum Linki

3. Louvre Müzesi - Paris

Paris’te sanat ve tarihin buluştuğu en popüler yerlerden biri Louvre Müzesi. Dünyanın en büyük ve en çok ziyaret edilen müzelerinden olan Louvre Müzesi, 380.000 metrekarelik bir alana yayılıyor. Müzenin devasa koleksiyonları ise 7.500'den fazla sanat eseri ve tarihi esere ev sahipliği yapıyor. Uzun tarihi 12. yüzyıla kadar dayanan Louvre Müzesi, başlangıçta bir kale olarak inşa edilmişti. 16. yüzyılda kraliyet sarayı haline gelen yapı, Fransız Devrimi'nden sonra ise müzeye dönüştürüldü. 

Louvre Müzesi, dünyanın en zengin sanat koleksiyonlarından birine sahip olduğu için her yıl milyonlarca turisti kendine çekiyor. Antik Mısır, Antik Yunan, Antik Roma, Orta Çağ, Rönesans, Barok ve Modern Sanat gibi birçok farklı döneme ait eserleri müze koleksiyonlarında görebilirsin. Müzenin en ünlü eserleri ise Mona Lisa tablosu, Venus de Milo heykeli ve Hammurabi Kanunları.

Richelieu koleksiyonunda Fransız ve Avrupa sanatına ait eserleri inceleyebilirsin. Sully koleksiyonu ise Antik Mısır, Antik Yunan ve Antik Roma sanatına ait eserleriyle çok ilgi görüyor. Napoleon salonu, müzenin en büyük salonu olarak Napoleon'un imparatorluk dönemine ait eserleriyle dikkat çekiyor. 

Konum Linki

4. Notre Dame Katedrali - Paris

Paris'in başka bir görülmeye değer önemli simgesi olan Notre Dame Katedrali, 12. yüzyılda inşa edilen bir mimari şaheser. Gotik mimarinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilen katedral, 2019 yılında çıkan bir yangında büyük hasar gördükten sonra restore edildi. 19. yüzyılda Victor Hugo'nun "Notre Dame'ın Kamburu" romanı sayesinde dünya çapında bir üne kavuşan Notre Dame Katedrali, 96 metre yüksekliğindeki ana kulesiyle ünlü. 

Çarpıcı vitray pencereleri ve her köşesini süsleyen heykelleriyle de katedral ziyaretçileri büyülüyor. Dünyanın en büyük orglarından birini de yakından görebileceğin katedralin dini motiflerle süslü çarpıcı iç mekanlarını da gezerek fotoğraflar çekebilirsin.

Konum Linki

5. Zafer Takı - Paris

Paris'in en ikonik simgelerinden biri de Şanzelize Caddesi’nin (Champs-elysees) batı ucunda yer alan devasa anıt Zafer Takı. Napolyon Bonapart'ın zaferlerini kutlamak için 1806 yılında inşa edilmeye başlanan Zafer Takı'nın yapımı yaklaşık 15 yıl sürdü. 50 metre yüksekliğindeki anıt, 45 metre genişliğe sahip. Dört büyük sütun ve üç küçük kemerden oluşan Zafer Takı’nın üstünde ise etkileyici kabartmalar ve heykeller dikkat çekiyor. Anıtın tepesindeki teras ise sunduğu büyüleyici Paris manzaralarıyla ünlü. 

Dört bir yanındaki sütunlarda Napolyon'un zaferlerini anlatan kabartmaları inceleyebileceğin anıtta Fransız kahramanlarını ve mitolojik figürleri temsil eden heykeller de görülmeye değer güzellikte. Seyir terası halka açık olan Zafer Takı’nın seyir alanından Paris’in en güzel panoramik fotoğraflarını çekebilirsin. Çevresinde birçok kaliteli restoran, kafe ve mağazanın hizmet verdiği Zafer Takı’na 1, 2 ve 6. hatı Paris metrosu, otobüsler veya tramvaylar ile de rahatça ulaşmak mümkün.

Konum Linki

6. Pantheon - Paris

Paris'in Latin Mahallesi’nde yer alan anıt, Fransız ulusunun önemli şahsiyetlerinin gömüldüğü yer olmasıyla da ünlü. Aslında eski bir kilise olan Pantheon, 1791 yılında Fransız Devrimi sırasında ulusal bir anıta dönüştürüldü. 83 metre yükseklik ve 110 metre genişliğe sahip Pantheon, Neoklasik tarzda inşa edilmiş, ayrıca içi Fransız tarihini anlatan freskler ile süslü. Fransız ulusunun önemli şahsiyetlerini temsil eden heykeller de görülmeye değer güzellikte. 

Pantheon, aynı zamanda Fransa’nın önemli şahsiyetlerinin mezarlarının bulunduğu etkileyici bir kriptaya da ev sahipliği yapıyor. Pantheon, Fransız tarihi ve kültürünü merak edenlerin çok ilgisini çekebilecek önemli anıtsal yapılardan biri. Her yıl milyonlarca turisti kendine çeken ulusal anıta 10 numaralı metro hattı, otobüsler ve tramvaylarla kolayca ulaşabilirsin.

Konum Linki

7. Şanzelize Caddesi - Paris

Paris'in en ünlü caddelerinden biri olan Şanzelize Caddesi, Concorde Meydanı’ndan Zafer Takı’na kadar yaklaşık 1.6 kilometre boyunca ilerliyor. Cennet Bahçeleri anlamına gelen cadde boyunca lüks mağazalar, kafeler, restoranlar ve tiyatrolar hizmet veriyor. İlk olarak 17. yüzyılda yapılan ünlü Şanzelize Caddesi, o dönemlerde sadece kraliyet ailesinin ve soyluların yürüyüş yaptığı bir yerdi. Halka açıldıktan sonra şehrin en popüler gezi alanı haline gelen Şanzelize Caddesi, her yıl 14 Temmuz'da düzenlenen Fransız Ulusal Bayramı kutlamalarının da ana merkezi.

Geniş bir bulvar ve iki yanında ağaçlar bulunan bir yola sahip Şanzelize Caddesi boyunca birçok heykel ve anıt dikkat çekiyor. En ünlü anıt ise Napolyon Savaşları'nda ölen Fransız askerlerinin anısına yaptırılan görkemli Zafer Takı. Caddede alışveriş yapabilir, kafe ve restoranlarda oturabilir, tiyatroya gidebilir veya sadece yürüyüş yaparak büyüleyici atmosferin tadını çıkarabilirsin. Birçok müze ve sanat galerisini gezebileceğin Şanzelize Caddesi, aynı zamanda dünyanın en pahalı caddelerinden biri olmasıyla da ünlü.

Konum Linki

8. Mont Saint Michel Adası - Rennes

Fransa'nın büyüleyici kültürel miraslarından biri olan Mont Saint Michel, Normandiya bölgesinde yer alan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde girmiş bir ada. Gelgit adası, 8. yüzyılda inşa edilmiş görkemli manastırıyla milyonlarca insanı kendine çekiyor. Gotik mimari tarzında inşa edilen manastır, 78 metre yüksekliğindeki kulesinden sunduğu büyüleyici manzaralarıyla da ünlü. Adada birçok küçük ev, hediyelik eşya dükkanları, kafeler ve kaliteli restoranlar da bulunuyor. 

Adanın ana caddesi Grand Rue’de keyifli yürüyüşler yapabileceğin Mont Saint Michel gezinde adanın en yüksek noktası olan Merveilles’ten de muhteşem fotoğraflar çekebilirsin. Fransa'nın en önemli turistik yerlerinden biri olan Mont Saint Michel, tarihi atmosferde unutulmaz bir gün geçirmek için en ideal adreslerden biri. 

Konum Linki

9. Chambord Şatosu - Chambord

Muhteşem bir Rönesans şatosu olan Chambord Şatosu, Fransa'nın ünlü Loire Vadisi'nde yer alıyor. Rönesans mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilen şato, 16. yüzyılda Kral I. François tarafından yaptırıldı. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde de yer alan ve büyüleyici güzelliğiyle Fransa’nın simgesi haline gelen Chambord Şatosu; tarih, kültür ve mimari meraklılarının mutlaka yakından görmesi gereken mimari eserler arasında. 

1519 yılında yapımına başlanan ve 20 yılda inşa edilen devasa şato, 440 oda ve 365 bacaya sahip. Şatonun 77 metrelik kulesinden çarpıcı manzarayı izleyebilir veya 5.440 hektarlık bir alana yayılan bahçelerini de gezebilirsin. Her köşeyi süsleyen heykel, fresk ve goblenleri de incelemeni önerdiğim gezinde şatonun en yüksek noktası olan seyir kulesinden ise bölgenin panoramik fotoğraflarını çekebilirsin. Leonardo da Vinci tarafından tasarlanan çift sarmal merdiveni, kraliyet daireleri ve rengarenk çiçeklerle süslü bahçeleri ise şatonun en ilgi gören yerleri arasında. 

Konum Linki

10. Moulin Rouge - Paris

Paris'in en bilinen simgelerinden biri olan Moulin Rouge, şehrin en gözde kabarelerinden ve yapıldığı zamandan beri çok popüler. 1889 yılında inşa edilen ve kırmızı yel değirmeni ile bilinen Moulin Rouge, 850 kişilik kapasiteye sahip. etkileyici gösterilerin yanı sıra dünya mutfaklarından gurme akşam yemekleri de tadabileceğin kabarede her akşam ünlü French Cancan adlı gösteri düzenleniyor. 

Moulin Rouge; kırmızı kadife perdeler, altın varaklar ve avizelerle süslü dekorasyonuyla turistler arasında çok ilgi görüyor. Tüylerle süslenmiş kostümler giyen dansçılar ve canlı müzik eşliğinde unutulmaz bir gece yaşamak için Moulin Rouge kabarelerini mutlaka izlemelisin. 

Konum Linki

11. Disneyland - Paris

Paris'in yaklaşık 32 kilometre uzaklıktaki Disneyland Paris, Fransa’nın en popüler eğlence parklarından biri. Disneyland; 2 tema parkı, 7 tane otel ve Disney Köyü’nden oluşuyor. Farklı tematik bölgesinde her yaş grubu için onlarca eğlence sunan parkta Walt Disney Studios, Worlds of Marvel ve Toon Studio gibi bölümler özellikle çok ilgi görüyor. Mağazalar, restoranlar, barlar, sinema, bowling salonu ve gece kulübü gibi olanakları da Disneyland Paris içerisinde bulabilirsin.

Paris'in merkezinden her 10-15 dakikada bir kalkan ReR A tren hattı veya otobüsler ile Disneyland Paris'e kolayca ulaşabilirsin. Özellikle çocuklu ailelerin mutlaka uğramasını önerdiğim Disneyland Paris'te Disney Kalesi'ni gezebilir, Mickey Mouse ile tanışabilir ve Marvel kahramanlarıyla eğlenceli fotoğraflar çektirebilirsin.

Konum Linki

12. Grand Palais - Paris

Şanzelize Caddesi Büyük Sarayı olarak da bilinen Grand Palais, tarihi öneme sahip devasa bir sergi salonu ve müze kompleksi. Paris'in 8. bölgesinde Şanzelize Caddesi üzerinde hemen dikkat çeken Grand Palais, 1900 yılında düzenlenen Dünya Fuarı için inşa edildi. Beaux-Arts mimari tarzının güzel bir örneği olarak kabul edilen binasıyla ünlü olan Grand Palais, 2000 yılında ise tarihi bir anıt olarak kabul edildi.

2020 yılında yenilenen ana sergi salonunda önemli sergilere ev sahipliği yapan komplekste mücevher ve değerli taşlara adanmış kalıcı sergi salonu olan Joyaux, özellikle çok ilgi görüyor. Grand Palais'ın merkezi salonu olan Nave ise önemli etkinlikler ve gösteriler için kullanılıyor. Kubis Salonu ise 1903 yılında inşa edilen binanın en eski bölümlerinden biri. Grand Palais; resim, heykel, moda, fotoğrafçılık gibi farklı sanat dallarını kapsayan uluslararası çaptaki önemli sergileriyle de milyonlarca insanı kendine çekiyor. 

Konum Linki

13. Paris'in Kutsal Kalbi Bazilikası - Paris

Paris'in tarih ve kültür turlarıyla çok ziyaret edilen ikonik yapılarından biri de Montmartre semtinde yer alan Paris'in Kutsal Kalbi Bazilikası. 1875 yılında inşa edilen bir Roma Katolik kilisesi olan bazilika, beyaz kireç taşından inşa edilen çarpıcı bir mimariye sahip. Montmartre'nin tepesinde Paris manzarasına hakim bir noktada inşa edilen bazilika, Paris’in en güzel panoramik manzarasını sunduğu için de turistleri kendine çekiyor. 

Devaca kubbesi ve iki çan kulesiyle hemen dikkat çeken bazilikanın iç bölümleri ise etkileyici freskler ve mozaiklerle süslü. Romanesk-Bizans mimari tarzının güzel bir örneği olan Paris'in Kutsal Kalbi Bazilikası’nın duvarlarını süsleyen İsa'nın hayatını anlatan freskler ise görülmeye değer güzellikte. Meryem Ana'yı anlatan mozaikler ve İsa'nın Kutsal Kalbi'ne adanmış bir kriptayı da bazilika içinde inceleyebilirsin.

Etkileyici mimarisi ve Montmartre'nin tepesinden izleyebileceğin muhteşem Paris'in manzaraları için Paris'in Kutsal Kalbi Bazilikası’na mutlaka uğramalısın. 12. numaralı metro hattı, otobüs ve teleferik ile bazilikaya keyifli bir yolculukla tarihi yapıya gidebilirsin.

Konum Linki

14. Latin Mahallesi - Paris

Fransa’nın başkenti Paris'in kalbi olarak anılan Latin Mahallesi bölgesi, şehrin en eski ve en tarihi yerleşimlerinden. Sen Nehri'nin sol yakasında uzanan Latin Mahallesi, Sorbonne Üniversitesi’nden dolayı yoğun bir öğrenci nüfusuna da sahip. Yüzlerce yıllık evlerin süslediği dar sokakları, antikacıları, kitapçıları, kafeleri ve restoranlarıyla dikkat çeken Latin Mahallesi, günün her saati turistlerle çok hareketli.

Paris'in en ikonik simgelerinden Notre Dame Katedrali, Pantheon ve Luxembourg Bahçeleri gibi Paris’in pek çok turistik yerini gezebileceğin bölgede Orta Çağ'dan kalma birçok kilise ve manastırı da keşfe çıkabilirsin.Latin Mahallesi gezinde 13. yüzyılda kurularak dünyanın en eski ve en prestijli üniversitelerinden biri haline gelen Sorbonne Üniversitesi’ne de uğrayabilirsin. 1919 yılında kurulan tarihi kitapevi Shakespeare and Company ise bölgede gençlerin en çok uğradığı yerler arasında. 

4, 10 ve 11 nolu metro hatlarıyla kolayca ulaşabileceğin Latin Mahallesi’nin her köşede muhteşem fotoğraflar çekebilir veya yol üstü kafelerinde keyifli bir mola vererek otantik atmosferin tadını çıkarabilirsin. Sokak sanatçılarıyla da ünlü olan Latin Mahallesi, bohem bir ortamda yürüyüşlere çıkmak için ilk uğraman gereken adres. 

Konum Linki

15. Mont Saint Michel Manastırı - Normandiya

Fransa'nın Normandiya kıyılarından 1 kilometre uzakta bulunan bir adacık üzerinde kurulu olan Mont Saint Michel Manastırı, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan çok turistik bir tarihi yapı. Hem tarihi ve mimari önemi hem de eşsiz doğal güzelliğiyle bilinen manastır, turistlerin çok ilgisini çekiyor. 8. yüzyılda Aziz Aubert tarafından inşa edildiği düşünülen Mont Saint Michel Manastırı, yüzyıllar boyunca önemli bir hac yeri oldu. Fransız Devrimi sırasında manastır kapatılan ve hapishane olarak kullanılan manastır restore edildikten sonra 1874 yılında tekrar açıldı.

Romanesk ve Gotik mimari tarzlarının bir karışımını sunan Mont Saint Michel Manastırı’nın en dikkat çekici özelliği ise adanın tepesinde yer alan ve La Merveille olarak adlandırılan etkileyici kilise. Manastırın diğer önemli binaları arasında manastır binaları, yemekhane ve kütüphane bulunuyor. Normandiya kıyılarının ve Mont Saint Michel Körfezi'nin muhteşem manzarasını seyredebileceğin manastırın tarihi atmosferini koruyan iç mekanlarını da inceleyebilirsin. Normandiya bölgesindeki Avranches şehrine yakın olan manastıra arabayla, trenle veya otobüsle ulaşım sağlanabiliyor. Manastırın yakınında birçok restoran, kafe ve hediyelik eşya dükkanı da bulabilirsin. 

Konum Linki

16. Haussmann Bulvarı - Paris

Paris'te en ünlü ve ikonik gezi alanlarından biri olan Haussmann Bulvarı, 1850'de tasarlandı. Döneminde Paris'in modernleşmesi ve yeniden yapılanması planının önemli bir parçasını olan bulvar, günümüzde ise çok popüler bir turistik merkez. Yaklaşık 2 kilometre uzunluğa sahip olan Haussmann Bulvarı; geniş kaldırımlar, ağaç sıraları ve görkemli tarihi binalarla çevrili.

Haussmann tarzı mimarisini yansıtan 6-7 katlı simetrik binalar arasında yürüyüşlere çıkarak harika fotoğraflar çekebilirsin. Bulvar boyunca birçok ünlü mağaza, kafe, restoran ve otel de hizmet veriyor. Paris'in modern kimliğinin önemli bir sembolü olan Haussmann Bulvarı, aynı zamanda şehrin en önemli ticari caddelerinden biri. Bulvar, ayrıca Paris'in tarihi ve mimarisini keşfetmek için de ideal bir yer. Haussmann Bulvarı’nda alışveriş yapabilir, geleneksel Fransız mutfağını deneyebilir veya bir yol üstü kafesinde hareketli atmosferin tadını çıkarabilirsin.

Konum Linki

17. Charles de Gaulle Meydanı - Paris

Paris'in en büyük meydanı olan Charles de Gaulle Meydanı, aynı zamanda Avrupa'nın en büyük dönel kavşağı olmasıyla da ünlü. 1970 yılında eski adıyla olan Yıldız Meydanı değiştirilen Charles de Gaulle Meydanı, 12 ana caddenin kesiştiği noktada yer alıyor. Gösterişli meydan, şehrin en önemli simgelerinden biri haline gelmiş durumda. Meydanın ortasındaki Napolyon'un zaferlerini anmak için inşa edilen Zafer Takı, ilk uğraman gereken turistik yer. Zafer Takı'na 40 metrelik bir yeraltı tüneliyle de ulaşmak mümkün. 

Charles de Gaulle Meydanı etrafı ise lüks mağazalar, restoranlar ve kafelerle çevrili durumda. Dünyanın en ünlü caddelerinden biri olan Şanzelize Caddesi de Charles de Gaulle Meydanı'ndan başlıyor. Yıl boyunca birçok önemli sanat ve kültür etkinliklerine ev sahipliği yapan tarihi bir yapı olan Grand Palais ve dünyaca ünlü güzel sanatlar müzesi Petit Palais de meydanın en çok ziyaret edilen turistik yerleri arasında. Paris'te düzenlenen birçok festival ve etkinliğe ev sahipliği yapan Charles de Gaulle Meydanı, yıl boyunca canlı bir atmosfere sahip keşfedilmeye değer bir yer. Charles de Gaulle Meydanı'na metro, otobüs veya tramvay ile Paris’in her yerinden kolayca ulaşabilirsin. 

Konum Linki

18. Bastille Meydanı - Paris

Fransız Devrimi’nin sembolü olan Bastille Meydanı, Paris'in merkezinde bulunan tarihi bir gezi alanı. Fransız tarihinde önemli bir yere sahip olan meydan, 1370 yılında dış saldırılardan korumak için devasa bir kapı ve bastille adı verilen küçük bir burç alanına büyük bir kale inşa edilerek tasarlanmış. Bir zamanlar Voltaire gibi önemli isimlerin kaldığı bir hapishane olarak kullanılan kale, Bastille Hapishanesi olarak da biliniyor. 

14 Temmuz 1789'da Fransız Devrimi'nin ilk olaylarından biri olan Bastille Hapishanesi'nin basılması bu ünlü meydanda gerçekleşti. Bu olay devrimin önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Zaman içinde hapishane yıkıldıktan sonra ise tarihi meydan yeniden düzenlendi. Devrimi anmak için 1833 yılında meydana dikilen 46 metre yüksekliğindeki Temmuz Sütunu (Colonne de Juillet), meydanın ortasında hemen dikkat çekiyor. Sütunun tepesinde altın varaklı Özgürlük Genie Heykeli’ni de mutlaka yakından incelemelisin. 

1989 yılında açılan modern Bastille Operası, eski Bastille Hapishanesi'nin kalıntıları da meydanın çok ziyaret edilen yerleri arasında. Günümüzde popüler bir buluşma noktası ve çeşitli etkinliklerin ana merkezi olan Bastille Meydanı, 14 Temmuz Ulusal Bayramı kutlamalarıyla da binlerce insanı kendine çekiyor. 

Konum Linki

19. Promenade des Anglais - Nice

Fransızca "İngilizlerin Yürüyüş Yolu" anlamına gelen ve Nice şehrinin göz bebeği olan  Promenade des Anglais, Fransa'nın en ünlü sahil gezinti yerleri arasında. Akdeniz kıyısı boyunca uzanan muhteşem bulvar, nefes kesen Akdeniz manzaralarıyla milyonlarca turist tarafından ziyaret ediliyor. Yaklaşık 7 kilometre uzunluğundaki sahil yolu, bisiklet gezileri ve akşam yürüyüşleri yapmak için ülkenin en güzel yerleri arasında gösteriliyor. 

1820 yılında İngiliz aristokrasisinin kış tatili için Nice'i tercih etmesiyle birlikte inşa edile yol, zamanla Nice'in en önemli simgelerinden biri haline geldi. Akdeniz kıyısında, palmiye ağaçları altında uzanan bisiklet parkurunun çok popüler olduğu sahil yolunda bisiklet kiralayarak da gezebilirsin. Lüks markaların yer aldığı mağazalardan yerel hediyelik eşya satan dükkanlara kadar zengin alışveriş imkanını turistik yolda bulabilirsin. Akdeniz mutfağından dünya mutfaklarına kadar farklı seçenekler sunan sayısız restoran ve kafede yol boyunca hizmet veriyor. 

Konum Linki

20. Cimiez - Nice

Nice'in kuzeyinde yer alan turistik bir tepe olan Cimiez, şehrin geri kalanına kıyasla daha sakin ve huzurlu bir atmosfere sahip. Yemyeşil parkları, tarihi mekanları ve müzeleriyle ünlü Cimiez, turistlerin sıkça uğradığı yerler arasında. Matisse Müzesi ve Nice Modern Sanatlar Müzesi’ne ev sahipliği yapan Cimiez, aynı zamanda 14. yüzyıldan kalma bir Fransisken manastırı olan Cimiez Manastırı için de çok ziyaret ediliyor. 

Roma döneminden kalma bir amfi tiyatronun kalıntıları üzerine inşa edilen Cimiez Botanik Parkı ise çiçek bahçelerinin yanı sıra etkileyici heykel ve çeşmeleriyle de görülmeye değer güzellikte. 7 hektarlık bir alana yayılmış botanik bahçesi Parc Phoenix ise egzotik bitkiler arasında harika fotoğraflar çekmek isteyenler için ideal bir adres. Cimiez'e Nice'in şehir merkezinden otobüs veya tramvay ile kolayca ulaşabilirsin. Ayrıca bölgeye yürüyerek veya bisikletle de gitmek mümkün.

Konum Linki

21. Strazburg Büyük Adası - Grande Île

Strazburg şehrinin en turistik yerlerinden biri olan Strazburg Büyük Adası, Ill Nehri tarafından çevrili görülmeye değer bir yer. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ada; tarihi binaları, kanalları ve Arnavut kaldırımlı sokaklarıyla ünlü. Ada gezinde ilk uğraman gereken yer ise 12. yüzyıldan kalma etkileyici Strazburg Notre Dame Katedrali. Tarihi yapı, pembe kumtaşından yapılmış cephesi ve vitray pencereleri oldukça etkileyici bir mimariye sahip.

Renkli evleri ve kanallarıyla çok turistik bir bölge olan Petite France de muhteşem fotoğraflar çekmek için ideal bir adres. 18. yüzyıldan kalma ünlü Rohan Sarayı’na da ev sahipliği yapan Strazburg Büyük Adası’nda sarayın odalarını ve tarihi eserlerin sergilendiği müze bölümünü de gezebilirsin. 12. yüzyıldan beri yerleşim yeri olan ve Orta Çağ boyunca önemli bir ticaret merkezi olan Strazburg Büyük Adası’na Strazburg şehir merkezinden tramvay veya otobüs ile kolayca ulaşabilirsin.

Konum Linki

22. Lascaux Mağaraları - Dordogne

Tarih öncesi sanat eserleriyle dünya çapında bir üne kavuşan Lascaux Mağaraları, Fransa'nın güneybatısındaki Dordogne bölgesinde yer alıyor. Paleolitik dönemden kalma etkileyici mağara resimlerini yeraltı kompleksinde yakından görebilirsin. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde da yer alan mağaraların duvarlarında sıralanan 17.000'den fazla figür ve 600'den fazla hayvan çizimleri, dünyanın her yerinden tarih ve arkeoloji meraklılarını kendine çekiyor. 

Yaklaşık 17.000 yıl önce insanlar tarafından kullanılan Lascaux Mağaraları’nın duvarları; bizon, at, ren geyiği ve mamut gibi hayvanların yanı sıra insan figürleri ve soyut sembollerle süslenmiş.15.000 yıl önce terk edilen mağaralar, 1940 yılında şans eseri keşfedildi ve 1948 yılında halka açıldı. 250 metre uzunluğundaki Lascaux Mağaraları, yeraltı sularının aşındırması sonucu oluşmuş tabiat harikaları. Birçok farklı renk ve teknikte duvar resmini görebileceğin mağaralar, devasa sarkıtları ve soyut sembolleriyle de görülmeye değer güzellikte. 

Konum Linki

23. Orsay Müzesi -Paris

Paris'te Sen Nehri kıyısında çarpıcı bir manzara sunan Orsay Müzesi, 19. yüzyılın 2. yarısına ait sanat eserleriyle dünyanın en ünlü müzelerinden biri. empresyonizm ve Post-empresyonizm akımlarının en önemli eserlerini müzede inceleyebilirsin. Orsay Müzesi; heykel, fotoğraf ve mobilya gibi sanat eserlerini de içeren geniş bir koleksiyona sahip. eski bir tren garı binasının restore edilmesiyle açılan Orsay Müzesi’nde Van Gogh, Monet, Renoir, Cezanne, Degas gibi dünyaca ünlü ressamların eserleri de sergileniyor. 

Müzenin en ilgi gören eserleri ise Claude Monet-Gün Doğumu, Vincent van Gogh-Yıldızlı Gece, Pierre Auguste Renoir-Bal du Moulin de la Galette, Paul Cezanne-Saint-Victoire Dağı, edgar Degas-Küvet, edouard Manet-Olympia ve Gustave Courbet-Bonjour-Monsieur. İçerisinde şık bir kafe,restoran ve hediyelik eşya dükkanı bulunan Orsay Müzesi, sanat tutkunları ve 19. yüzyıl sanatı meraklılarının Fransa’da ilk uğraması gereken yerlerden. Orsay Müzesi'ne Paris metrosunun ReR C hattı, otobüs ve tramvayla kolayca ulaşabilirsin. 

Konum Linki

24. Paris 4. Bölge

Paris'in 4. bölgesi, şehrin tarihi ve merkezi olmasıyla turistleri kendine çekiyor. Marais olarak da bilinen bu bölge; Arnavut kaldırımlı sokakları, şirin butikleri, tarihi binaları, sanat galerileri ve canlı atmosferi ile hem turistlerin hem de Parislilerin gözde gezi alanları arasında. 14. yüzyıldan beri yerleşim yeri olan 4. Bölge, birçok tarihi yapıya ev sahipliği yapıyor. Bölgenin en popüler kısmı ise 17. ve 18. yüzyıllarda aristokratların yaşadığı Marais mahallesi.

Carnavalet Müzesi, Picasso Müzesi ve Avrupa Orta Çağ Müzesi gibi önemli müzeleri, Paris 4. Bölge’de gezme şansı bulabilirsin. Lüks butiklerden vintage mağazalara kadar birçok alışveriş seçeneği sunan bölgede her bütçeye uygun restoranlar, kafeler ve barlar da hizmet veriyor. Paris'in en pahalı yerlerinden olan 4. Bölge, Paris'in tarihi ve kültürel zenginliğini keşfetmek isteyenler için ideal bir yer.

Konum Linki

25. Saint Honore Caddesi - Paris

Paris'in 1. bölgesinde yer alan Saint Honore Caddesi, şehrin en ikonik caddelerinden biri olarak gezilmeye değer. Tarihi Saint Honore manastırlarından ismini olan cadde müzeler ve lüks butiklerin yanı sıra Jardin des Tuileries ve Saint Honore pazarlarıyla da çok ilgi görüyor. 

1,84 kilometre uzunluğa sahip olan Saint Honore Caddesi, Concorde Meydanı’ndan Rue Royale'e kadar uzanıyor. Her köşesi Haussmann mimari tarzında güzel binalarla çevrili olan cadde boyunca birçok şık mağaza, kafe, restoran ve otel hizmet veriyor. Paris'in modern kimliğinin bir parçası olan Saint Honore Caddesi, hem keyifli akşam yürüyüşleri yapmak hem de alışveriş yapmak için en güzel seçimlerden.

Konum Linki

26. Concorde Meydanı - Paris

Paris'in en büyük meydanı olan Concorde Meydanı, ünlü Şanzelize Caddesi’nin hemen yanı başında yer alıyor. İsmi Fransız Devrimi'nden sonra "Concorde" (Uyum) olarak değiştirilen meydan, sadece Fransa’nın değil, dünyanın da en güzel meydanlarından biri olarak kabul ediliyor. Meydan, Fransız Devrimi sırasında 1793'te Kral Louis XVI ve Kraliçe Marie Antoinette burada giyotinle idam edilmesi gibi birçok önemli olayla da biliniyor. 

Sekizgen şeklinde tasarlanan Concorde Meydanı’nın ortasında ise Mısır'dan getirilen 3.300 yıllık 23 metre yüksekliğinde bir dikilitaş bulunuyor. Meydanın etrafı da 18. yüzyıldan kalma heykeller ve çeşmelerle harika manzaralar sunuyor. Yol üstü kafelerinde tarihi atmosferinin tadını çıkarabileceğin Concorde Meydanı'nda müze ve sanat galerilerini de gezebilirsin. Uzun tarihinde birçok önemli filme ve romana konu olan Concorde Meydanı, Paris’i keşfetmeye başlamak için en güzel noktalar arasında. 

Konum Linki

27. Vieille Charite - Marsilya

Avrupa'nın en eski korunmuş fakirhanelerinden biri olan Vieille Charite, 17. yüzyıldan kalma bir bina. Turistik Marsilya şehrinde yer alan yapı, 1671'de tamamlandı. Fakirlerin ve hastaların rahat etmesi için inşa edilen Vieille Charite içerisinde hastane ve bir yetimhane bulunuyor. 20. yüzyılda restore edilen bina, günümüzde çok popüler bir müze kompleksi olarak kullanılıyor.

Barok tarzında inşa edilmiş etkileyici mimarisi ve ortasındaki geniş avlusuyla çarpıcı bir manzara sunan Vieille Charite, tarih ve mimari meraklılarının keyifle gezebileceği yerler arasında. Bina içindeki Akdeniz Arkeoloji Müzesi’nde ise tarihi eserleri inceleyebiirsin. Vieille Charite’nin şık kafe ve restoranında da yorgunluk atarak dinlenebilirsin.

Konum Linki

28. Galeries Lafayette - Paris

Paris'in dünyaca ünlü mağazası ve turistik noktası olan Galeries Lafayette, şehri gezen turistlerin mutlaka uğradığı yerler arasında. Haussmann Bulvarı'nda yer alan mağaza, 1893 yılında kuruldu. Lüks moda, kozmetik, ev eşyası ve gurme ürünler gibi geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Galeries Lafayette, 1912'de Avrupa'nın ilk yürüyen merdivenini kurulduğu mağaza olmasıyla da ünlü.

Art Nouveau mimari tarzında inşa edilen mağaza; kubbesi, vitray pencereleri ve demir işlerinin yanı sıra mağaza içindeki heykel bahçesiyle de çok ilgi görüyor. Teras katından Paris’in muhteşem manzarasını seyredebileceğin Galeries Lafayette, her yıl düzenlenen çeşitli etkinlikleriyle de binlerce insanı kendine çekiyor. Paris'te görülmesi gereken en önemli alışveriş merkezlerinden biri olan Galeries Lafayette, her yıl 10 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlıyor. 

Konum Linki

29. Calanques - Marsilya 

Marsilya'nın güneyinde yer alan kireç taşından oluşmuş bir kıyı şeridi olan Calanques, her doğa ve fotoğrafçılık tutkununun mutlaka keşfetmesi gereken yerlerden. Calanques Milli Parkı'nın bir parçası olan kıyı şeridi; derin fiyortlar, yüksek kayalıklar ve turkuaz renkli sularıyla dünya çapında üne sahip. Yaz aylarında tertemiz sularda doyasıya yüzebileceğin Calanques gezinde tekne turu, yürüyüş ve kaya tırmanışı gibi birçok aktiviteye katılarak da unutulmaz zamanlar geçirebilirsin.

Milyonlarca yıl önce jeolojik hareketler sonucu oluşan Calanques, tarih boyunca birçok farklı uygarlığa ev sahipliği yaptıktan sonra 1970'lerde milli park ilan edildi. 20 kilometre uzunluğundaki kıyı şeridi, birçok farklı büyüleyici koyuyla özellikle teknelerin en sevdiği mola noktaları arasında yer alıyor. 

Calanques'ın en yüksek noktası 394 metre yüksekliğindeki Cap Canaille’ye mutlaka uğramanı önerdiğim gezinde buradan özellikle gün batımlarında kartpostal güzelliğindeki muhteşem fotoğraflar çekebilirsin. Calanques Milli Parkı’nı bisiklet kiralayarak keşfe çıkabilir, kamp yapabilir ve el değmemiş güzellikleriyle ünlü Frioul Adaları’na günübirlik bir tekne gezisi yapabilirsin.

Konum Linki

30. Marsilya Doğa Tarihi Müzesi

Fransa'nın en çok ziyaret edilen doğa tarihi müzelerinden biri olan Marsilya Doğa Tarihi Müzesi, 1819 yılından beri hizmet veriyor. Müze; zooloji, botanik, jeoloji ve paleontoloji alanlarında geniş bir koleksiyona sahip olmasından dolayı her yıl 200.000'den fazla insanı kendine çekiyor. Müzenin en ilgi gören bölümü ise dünyanın en büyük deniz kabuğu koleksiyonu.

1 milyonun üzerinde fosil, bitki ve hayvan örneğinin sergilendiği müzedeki diğer önemli eserler arasında ise Afrika ile Asya'dan gelen büyük memelilerin iskeletleri, deniz canlılarının fosilleri ve Provence bölgesinin mineralleri bulunuyor. Müzede dünyanın biyoçeşitliliği, evrim, insan ile doğa ve Marsilya bölgesinin doğa tarihi gibi ilginç kalıcı sergileri gezebilirsin. 

Konum Linki

31. Massena Meydanı - Nice

Fransız Rivierası'nın en popüler şehri Nice'in kalbi olarak bilinen Massena Meydanı, canlı atmosferiyle keşfedilmeye değer yerlerden. İkonik birçok yapıya ev sahipliği yapan meydan, Jean Medecin Yolu ve Avenue Felix Faure'nin kesişim noktasında bulunuyor. Massena Meydanı’nın çevresi Promenade des Anglais, eski Şehir (Vieux Nice), Cours Saleya çiçek pazarı ve Mamac Modern Sanat Müzesi gibi turistik yerlerle çevrili.

Yaklaşık 24.000 metrekarelik geniş bir alana sahip Massena Meydanı’nın zemini siyah ve beyaz mermer döşemelerle kaplı. Meydanda ilk dikkatini çekecek eser ise güneş tanrısı Apollon'u tasvir eden Le Chariot du Soleil (Güneş Arabası) ve Massena Mareşali'nin heykeli. Geceleri ışık ve su gösterileri sunan iki büyük fıskiyenin de çok ilgi gördüğü Massena Meydanı’nın her köşesi ise palmiye ağaçları ve çiçeklerle çevrili.

Birçok kafe ve restoranın hizmet verdiği meydanda yemek yerken meydanın canlı atmosferinin tadını çıkarabilirsin. Şık mağaza ve butiklerde tatil alışverişleri de yapacağın Massena Meydanı, sokak sanatçıları performanslarıyla da çok hareketli. Yıl boyunca konserler, festivaller ve kutlamalara katılabilceğin Massena Meydanı, Nice'i ziyaret eden herkesin mutlaka görmesi gereken turistik noktalar arasında. 

Konum Linki

32. La Cite du Vin - Bordeaux

Şarap Şehri anlamına gelen La Cite du Vin, Bordeaux şehrinde bulunan ve şarap kültürüne adanmış interaktif bir müze. 2016 yılında açılan ve 13.300 metrekarelik alana yayılan müzede dünyanın farklı yerlerinden gelen şaraplar hakkında bilgi edinebilirsin. Kalıcı sergiler, şarap tarihi, coğrafyası, üretim süreci ve tadımı gibi konuların ele alındığı La Cite du Vin, Fransa’nın şarap bölgelerini ile üzüm çeşitlerini de tanıtıyor. Yıl boyunca çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan müzede yıl boyunca düzenlenen şarap tadımı kursları, atölyeler, konferanslar ve konserler gibi etkinliklere de katılabilirsin.

Dünyanın en büyük şarap müzesi olan ve 8.000'den fazla şarap şişesi bulunan La Cite du Vin'in binası da altın rengi ve kıvrımlı hatlarıyla oldukça dikkat çekici. Binanın tasarımı, şarabın akışkanlığını ve ruhunu simgelemek için özel olarak dizayn edilmiş. Tepesindeki seyir alanından panoramik Bordeaux şehrinin muhteşem manzaralarını izleyebileceğin La Cite du Vin, her yıl 300.000'den fazla ziyaretçiyi ağırlıyor.

Konum Linki

33. Nantes Botanik Bahçesi - Nantes

Turistik Nantes şehrinin merkezinde bulunan botanik bahçesi, 1807 yılında kuruldu ve yaklaşık 7 hektarlık bir alana yayılıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Loire Vadisi’nin bir parçası olan botanik bahçesi, doğal güzellikler içinde ruhunu dinlendirmek için ideal bir adres. Fransa'nın en eski botanik bahçelerinden biri olan Nantes Botanik Bahçesi, farklı temalara göre düzenlenmiş bölümleriyle çok ilgi görüyor.  

Fransız bahçesi, İngiliz bahçesi, Japon bahçesi, alpin bahçesi ve gül bahçesi gibi bölümleri arasında gezebileceğin botanik bahçesinde etkileyici seralar, arboretum ve çocuk bahçesi de bulunuyor. 10.000'den fazla bitki türünün bulunduğu Nantes Botanik Bahçesi, çocuklar ve yetişkinler için çeşitli eğitim programları ile etkinlikler de düzenliyor. Tropik bitkiler, kaktüsler, sukulentler, orman gülleri ve Japon akçaağaçlarının muhteşem fotoğraflarını çekebileceğin gezinde 200 yaşında ağaçları da yakından görebilirsin. 

Konum Linki

34. Ronchamp Şapeli - Notre Dame du Haut

Fransa'nın Ronchamp kasabasında bulunan bir Roma Katolik şapeli olan Ronchamp Şapeli, 19. yüzyılın en önemli mimari eserlerinden biri olarak kabul ediliyor. 1954 yılında tasarlanan şapel, betonarme ve çelikten inşa edilmiş etkileyici bir tasarıma sahip. Deniz kabuğuna benzetilen ilginç çatısıyla da ünlü şapelin güney ucunda ana altar, kuzey ucunda ise bir Meryem Ana heykeli bulunuyor. 

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunan Ronchamp Şapeli, birçok film ve dizide yer aldı. Şapel, birçok film ve dizide yer almış. Şapelin tasarımı ise birçok sembolik unsuru içeriyor. Beyaz badanalı duvarlar, saflığı ve kutsallığı temsil ederken ilginç çatı ise gökyüzüne yükselen bir dua olarak düşünülüyor. Ana altar, İsa'nın çarmıha gerilmesini temsil ediyor ve Meryem Ana heykeli ise inananlara umut ve şefaat sunuyor. 

Konum Linki

35. III. Alexandre Köprüsü - Paris

Paris'te Sen Nehri üzerinde çarpıcı manzara sunan simgesi III. Alexandre Köprüsü, şehrin en güzel ve ikonik köprülerinden biri olarak dikkat çekiyor. 1900 yılında Dünya Fuarı için inşa edilen köprü, ismini ise Çar III. Aleksandr'dan alıyor. İlginç köprü, ihtişamlı mimarisi ve zengin süslemeleriyle turistlerin çok ilgisini çekiyor. Fransa ve Rusya arasındaki dostluğu simgelemek için tasarlanan III. Alexandre Köprüsü, tek kemerli olarak çelikten inşa edilmiş.Köprünün kemerini süsleyen heykeller ise Fransız ve Rusya'nın ulusal kahramanları ile mitolojik figürleri temsil ediyor.

III. Alexandre Köprüsü’nün girişlerinde altın varaklı at heykelleri ve kanatlı zafer tanrıçası figürleri de görülmeye değer güzellikte. Akşamları ışıklandırılan köprü, bu saatlerde Paris’in en güzel gece manzaralarını sunuyor. Paris'in tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçası olan III. Alexandre Köprüsü’nden Sen Nehri ve Paris'in panoramik manzarasını seyretmeyi unutma. 

Konum Linki

36. Ressamlar Meydanı - Paris

Paris'in Montmartre bölgesinin kalbi olarak kabul edilen Ressamlar Meydanı, Paris gezilerinde mutlaka uğranması gereken yerler arasında. Meydan, ressamlar ve karikatüristler gibi sokak sanatçılarıyla dolu olmasıyla ünlü. 17. yüzyıldan beri bir pazar yeri olarak kullanılan meydan, 19. yüzyılda ise ressamlar ve sanatçılar için popüler bir buluşma noktası haline geldi. Günümüzde çok sevilen turistik bir merkez olan Ressamlar Meydanı; hareketli kafeleri, restoranları ve sanat galerileriyle çok ilgi görüyor. 

Ressamlar Meydanı’nın ortasında hemen dikkat çeken ikonik Sacre Ceur Bazilikası'na mutlaka uğramanı ve etkileyici iç mekanları gezmeni öneririm. Meydandaki sokak sanatçılarına portreni veya karikatürünüzü yaptırmayı da unutma. Yol üstü kafelerde keyifli bir mola vererek ise Sacre Ceur Bazilikası'nın manzarasının keyfini çıkararak yorgunluk atabilirsin. 

Konum Linki

37. Tuileries Bahçesi - Paris

Fransa'nın başkenti Paris'in kalbinde büyüleyici bir vahayı andıran Tuileries Bahçesi, şehrin en popüler parkları arasında. Louvre Müzesi'nin hemen yanında yer alan yemyeşil bahçe, birbirinden güzel heykelleri ve rengarenk çiçek bahçeleriyle görülmeye değer güzellikte. İlk olarak 16. yüzyılda kurulan Tuileries Bahçesi, uzun süre kraliyet ailesinin özel bahçesi olarak kullanıldı. Halka açıldıktan sonra ise bahçe, kısa sürede Paris'in en popüler parklarından biri haline geldi.

Fransız Devrimi döneminde Tuileries Bahçesi’ne eklenen birçok heykel ve çeşmeyi yakından görme şansı bulabileceğin gezinde farklı türden ağaçlar ve çiçekler arasında dinlendirici yürüyüşlere çıkarak harika fotoğraflar çekebilirsin. Çocuk oyun alanı ve kafelerin de hizmet verdiği Tuileries Bahçesi’nde bisiklet kiralayarak da güzel zaman geçirebilirsin.

Konum Linki

38. Lüksemburg Bahçeleri - Paris 

Paris'in kalbinde muhteşem bir manzara sunan Lüksemburg Bahçeleri, şehrin en popüler turistik noktalarından biri. 1612 yılında tasarlanan devasa bahçeler; etkileyici heykelleri, yemyeşil doğal güzellikleri ve huzurlu ortamlarıyla kalabalıklardan uzakta dinlenmek için ideal. 25 hektarlık geniş bir alana yayılan Lüksemburg Bahçesi’nde çiçek bahçelerinin yanı sıra çocuk oyun alanları ve etkileyici Medici Çeşmesi’ni de yakından görme şansı bulabilirsin.

Lüksemburg Bahçeleri’nde gezerken Fransız kraliçelerine, mitolojik figürlere, sanatçılara, azizelere adanmış 100'den fazla heykel ve anıtın da fotoğraflarını çekebilirsin. Yürüyüşle veya bisiklet kiralayarak keşfe çıkabileceğin Lüksemburg Bahçeleri, Paris kalabalığından bir süre uzaklaşarak yorgunluk atmak için tercih edebileceğin en güzel yerler arasında. 

Konum Linki

39. Petit Palais Müzesi - Paris

Paris'in 8. bölgesinde yer alan dünyaca ünlü sanat müzesi olan Petit Palais Müzesi, 1900 yılında bir hizmet veriyor. Şanzelize Caddesi’nin karşısında, Büyük Sarayı’nın hemen yanında yer alan müze, etkileyici mimarisiyle de hemen dikkatini çekecek. Yüzlerce yıllık geniş bir sanat koleksiyonu sunan Petit Palais Müzesi’nde resim, heykel, mobilya ve dekoratif sanat gibi farklı dallarda en ünlü eserleri inceleyebilirsin. Müzede Fransız sanatının yanı sıra İtalyan, Flaman ve Hollandalı sanat eserleri de yer alıyor.

Nicolas Poussin, Claude Monet, Edgar Degas ve Pierre-Auguste Renoir gibi Fransız ressamların eserleri, müzenin en ilgi gören sergileri arasında. Hollanda ve Flaman resim koleksiyonunda ise Rembrandt van Rijn, Frans Hals ve Peter Paul Rubens gibi ünlü ressamların eserleri yer alıyor. Müzede Sandro Botticelli, Titian ve Giovanni Battista Tiepolo gibi İtalyan ressamların yanı sıra Auguste Rodin, Jean-Baptiste Carpeaux ve Camille Claudel gibi heykeltıraşların eserlerini de yakından görme şansı bulacaksın. 

Konum Linki

40. Grevin Müzesi - Paris

Paris'in en çok ziyaretçi çeken müzelerinden biri olan Grevin Müzesi, geniş balmumu heykel koleksiyonuyla ünlü. 1882 yılında kurulan müze, aynı zamanda dünyanın en eski balmumu müzesi. 200'den fazla balmumu heykelini görebileceğin Grevin Müzesi, çok sayıda interaktif sergiye de ev sahipliği yapıyor. Fransız kraliyet ailesi, sanat, bilim, spor ve siyaset alanlarından önemli figürlerin yanı sıra sinema, televizyon ve edebiyat karakterlerinin balmumu heykellerini de müzede görebilirsin. Çocuklar için özel bölümleri olan müzenin hediyelik eşya dükkanı ve kitapçısına da mutlaka uğramalısın. 

Konum Linki

41. Lüksemburg Sarayı - Paris

Paris'in 6. bölgesinde bulunan etkileyici bir yapı olan Lüksemburg Sarayı, 1615 yılından kalma bir mimari şaheser. Uzun süre kraliyet ikametgahı olarak kullanılan saray, Fransız Devrimi'nden sonra ise senato binasına dönüştürüldü. Fransız Barok mimarisinin çarpıcı bir örneği olan Lüksemburg Sarayı’nın önünde ünlü Medici Çeşmesi ve geniş bir avlu bulunuyor. Sarayın iç kısmındaki birçok salon ve oda ise paha biçilmez sanat eseriyle süslü. Sarayın 25 hektarlık bahçesi de hem Parisliler ve turistler için çok popüler bir dinlenme ve eğlenme alanı.

Rehberli turlarla gezebileceğin Lüksemburg Sarayı’nda Fransız Senatosu'nun çalışma şeklini hakkında bilgiler alabilirsin. Çiçeklerle süslü bahçesinde piknik ve yürüyüş yapabileceğin sarayda çocuk oyun parkları, kafeler ve restoranlar gibi imkanlar da bulabilirsin.

Konum Linki

42. Pompidou Merkezi - Paris

Paris'in en önemli modern ve çağdaş sanat merkezlerinden biri olan Pompidou Merkezi, devasa bir sanat kompleksi. 1977 yılında açılan merkezde 21. yüzyıla ait paha biçilmez sanat eserlerini yakından görme şansı bulacaksın. Avrupa'nın en büyük modern sanat müzelerinden olan Pompidou Merkezi, etkileyici bir mimariye sahip binasıyla da hemen dikkat çekiyor. Müze; yıl boyunca geçici sergilere, konserlere, performanslara ve çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapıyor. 20. ve 21. yüzyılın en önemli sanat eserlerini yakından görebileceğin Pompidou Müzesi, sanat tutkunlarının Paris gezilerinde mutlaka uğradığı yerler arasında. 

Pompidou Merkezi koleksiyonlarında en ilgi gören eserler arasında ise Wassily Kandinsky-Beyaz Üzerine Siyah Çizgiler, Pablo Picasso-Les Demoiselles d'Avignon, Henri Matisse-La Danse, Marcel Duchamp-Çeşme, Yves Klein-Mavi Monokro ve Andy Warhol-Campbell's Soup Cans bulunuyor. 

Konum Linki

43. Carcassonne - Oksiitanya

Orta Çağ döneminden günümüze kalan muhteşem bir kalesi kompleksi olan Carcassonne,

Fransa'nın güneyindeki Oksiitanya bölgesinde yer alıyor. Bir kale şehir olarak inşa edilen Carcassonne, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde de yer alıyor. 3 kilometrelik surları ve 52 kulesiyle dikkat çeken kale, tarihi atmosferi ile milyonlarca turisti kendine çekiyor. 

İlk olarak M.Ö. 6. yüzyılda inşa edilen ve uzun süre Keltler tarafından kullanılan kale, uzun tarihinde Vizigotlar, Araplar ve Franklar tarafından da geliştirilmiş. La Cite (kale şehri) ve Ville Basse (aşağı şehir) gibi farklı bölümleri rehberli turlarla gezerek eşsiz bilgiler alabilirsin. Orta Çağ'ın en iyi korunmuş kale şehirlerinden biri olarak kabul edilen Carcassonne’nin içerisindeki 13. yüzyıldan kalma kiliseler, evler ve dükkanları da gezerek tarihte unutulmaz bir yolculuğa çıkabilirsin. Kale şehrin en yüksek noktası olan Carcassonne Kalesi’nin surlarından ise muhteşem bir manzara izleyerek kartpostal güzelliğinde fotoğraflar çekebilirsin. 

Kale içinde 11. yüzyıldan kalma Saint Nazaire Bazilikası, Carcassonne'nin tarihi hakkında bilgi veren Musee de la Cite ve 14. yüzyıldan kalma bir köprü olan Pont Vieux, mutlaka görmeni önerdiğim yerler arasında. Carcassonne'yi ziyaret ederek Orta Çağ'ın muhteşem atmosferini hissederek unutulmaz bir deneyim yaşayabilirsin.

Konum Linki

44. Fontainebleau Sarayı - Fontainebleau

Fransız kraliyet ailesinin muhteşem yazlık sarayı olan Fontainebleau Sarayı, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bir mimari şaheser. Fransa'nın İle-de-France bölgesinde yer alan saray, Fransız Rönesans mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Fontainebleau Sarayı, 800 yıllık tarihi boyunca 34 Fransa kralına ev sahipliği yapmasıyla da ünlü.

İlk olarak 12. yüzyılda inşa edilen saray, defalarca değiştirilerek geliştirildi. Birçok Fransa kralı ve kraliçesi tarafından yazlık olarak kullanılan Fontainebleau Sarayı, 40.000 metrekarelik geniş bir alana yayılıyor. 1.500'den fazla odaya sahip olan Fontainebleau Sarayı’nın bahçeleri ise Fransız bahçe sanatının en güzel örneklerinden olarak görülmeye değer. Rehberli turlarla sarayın birçok önemli sanat eseri ve antika mobilyayla süslü iç bölümlerini keyifle gezebilirsin. Sarayın ana avlusu olan Cour d'Honneur, Rönesans sanatı eserlerinin sergilendiği Galerie François, taht salonu ve saray şapeli ise en güzel fotoğrafları çekebileceğin yerler olarak öne çıkıyor. 

Konum Linki

45. Rodin Müzesi - Paris

Dünyaca ünlü Fransız heykeltıraş Auguste Rodin'in eserlerinin sergilendiği Rodin Müzesi de Fransa’nın en güzel müzelerinden biri olarak görülmeye değer. Rodin'in eski evi ve atölyesinde hizmet veren müze; heykeller, çizimler, mektuplar, fotoğraflar ve Rodin'in hayatına dair devasa bir koleksiyona sahip.  

Rodin Müzesi’nin en ilgi gören eserleri ise Düşünen Adam, Öpücük, Calais Burgazları, Cehennem Kapıları, Yürüyen Adam, Aphrodite ve Balzac Anıtı. Müzenin hediyelik eşya dükkanına uğrayarak da birbirinden güzel ürünler satın alabilirsin. Paris metrosunda 7 numaralı hattı ile ulaşabileceğin Rodin Müzesi'ne otobüs ve tramvayla da rahatça gitmen mümkün.

Konum Linki

46. Picasso Müzesi - Paris

Fransa’da her sanat tutkununun mutlaka uğradığı yerlerden biri de 3.000'den fazla Picasso eserine ev sahibi olan Picasso Müzesi. 1985'ten bu yana hizmet veren müze, Paris'in Marais bölgesinde yer alıyor. Resim, heykel, çizim ve seramik gibi farklı sanat dallarında eserleri inceleyebileceğin müze, Picasso'nun tüm sanatsal dönemlerini kapsayan çarpıcı bir koleksiyon sunuyor. 

Tarihi binasıyla da dikkat çeken Picasso Müzesi’nde Guernica, Les Demoiselles d'Avignon, Le Jeune Fille a la Mandoline, La Vie, Femme Assise dans un Fauteuil, Nature Morte a la Chandelier ve Tete de Femme gibi ünlü Picasso eserlerini yakından inceleyebilirsin. 20. yüzyıl sanatına meraklı olanlar için ideal bir adres olan Picasso Müzesi’ne Paris metrosu 1. hattı ile kısa sürede ulaşabilirsin.

Konum Linki

47. Orangerie Müzesi - Paris

Paris'in ünlü Tuileries Bahçesi'nde yer alan Orangerie Müzesi, Claude Monet'nin ünlü Nilüfer Serisi'nin yanı sıra önemli empresyonist ve post-empresyonist eserlerin de sergilendiği bir sanat müzesi. 1852 yılından kalma portakal bahçesinde yer alan ilginç binasıyla dikkat çeken müzenin ismi de portakal bahçesi anlamına geliyor. Claude Monet'nin ünlü Nilüfer Serisi'ne ev sahipliği yapan müzede aynı zamanda Renoir, Cezanne, Rousseau, Modigliani, Picasso gibi ünlü sanatçıların eserlerini de inceleyebilirsin.

20. yüzyıl sanatını yansıtan zengin koleksiyonunun yanı sıra Orangerie Müzesi, yıl boyunca geçici sergileri ve sanat etkinlikleriyle de çok ilgi görüyor. Müzenin en ilgi gören eserleri ise Claude Monet-Nilüfer Serisi, Pierre Auguste Renoir-Bal du moulin de la Galette, Paul Cezanne-Les Joueurs de cartes, Henri Rousseau-La Guerre, Amedeo Modigliani-Portrait de Jeanne Hebuterne ve Pablo Picasso-Jeune Fille devant un miroir. 

Orangerie Müzesi'ne Paris metrosu 1. ve 14. hatları, otobüsler veya tramvaylarla rahatça geçebilirsin. Müzenin kafesi ve hediyelik eşya dükkanına da mutlaka uğramanı öneririm. 

19. ve 20. yüzyıl sanatının ruhunu hissetmek isteyenler için Orangerie Müzesi, Paris’in en ideal yerlerinden biri. 

Konum Linki

48. Cluny Müzesi - Paris

Orta Çağ dünyasına unutulmaz bir yolculuk yapmak için Paris'inLatin Mahallesi’nde yer alan Cluny Müzesi’ne uğrayabilirsin. Müze, Orta Çağ Avrupa sanatı ve tarihi eserlerinin sergilendiği devasa bir koleksiyona sahip. 5. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar uzanan eserleri sunan Cluny Müzesi, Orta Çağ sanatına ve tarihine meraklı olanların ilk uğraması gereken yerlerden. Heykeller, vitraylar, el yazmaları, tekstil ürünleri ve metal işleri gibi eserlerin yanı sıra müzede Orta Çağ Avrupa günlük yaşamı hakkında bilgiler de edinebilirsin.

15. yüzyıldan The Lady and the Unicorn, 12. yüzyıldan The Virgin of the Pillar, 13. yüzyıldan kalma vitraylar, 14. yüzyıldan el yazmaları ise Cluny Müzesi’nin en ilgi gören eserleri arasında. Hediyelik eşya dükkanında Orta Çağ temalı ürünler bulabileceğin Cluny Müzesi, tarih ve kültür meraklıları için adeta bir cennet. Cluny Müzesi'ne Paris metrosunun 4. ve 10. hatlarıyla kısa sürede ulaşabilirsin. 

Konum Linki

49. Carnavalet Müzesi - Paris

Paris'in Marais bölgesinde bulunan Carnavalet Müzesi, şehrin tarihi ve kültürüne adanmış benzersiz koleksiyonlarıyla çok ilgi görüyor. 16. yüzyıldan kalma binasıyla da dikkat çeken müzenin sergilerinde Paris'in geçmişini yansıtan resimler, heykeller, mobilyalar, arkeolojik bulgular ve günlük yaşamdan objeler yer alıyor. Roma döneminden günümüze uzanan Paris tarihini mükemmel bir şekilde yansıtan Carnavalet Müzesi, yıl boyunca birçok etkinliğe de ev sahipliği yapıyor.  

Müzede mutlaka görmen gereken eserler ise Victor Hugo'nun ünlü ölüm maskesi, 13. yüzyıldan kalma el yazması kitaplar, Paris'in 1789'daki devrim öncesi planları, 18. yüzyıldan kalma bir hapishane modeli ve 19. yüzyılın sonlarından zarif elbiseler. Paris metrosunun 1. ve 14. hatlarıyla kolayca ulaşabileceğin Carnavalet Müzesi, Paris hakkında daha fazla bilgi almak isteyen kültür meraklılarının mutlaka uğraması gereken yerler arasında. 

Konum Linki

50. Guimet Müzesi - Paris

Asya sanatının en önemli koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan Guimet Müzesi de başkent Paris’in en çok ziyaret edilen müzeleri arasında. 1889 yılında açılan müzenin koleksiyonlarında Hindistan, Çin, Japonya, Kore, Kamboçya, Myanmar ve diğer Asya ülkelerinden gelen birçok paha biçilmez eser bulunuyor. Sergilerde etkileyici heykeller, resimler, seramikler, tekstil ürünleri ve daha birçok sanat eserini yakından görebilirsin.

11. yüzyıldan kalma ünlü Çin heykeli Bodhisattva Avalokitesvara, 18. yüzyıldan kalma Japon paravanı, Angkor Wat Tapınağı'ndan getirilen Apsara Heykeli, 18. yüzyıldan hanedan portreleri ve İpek Yolu'ndan getirilen tekstil ürünleri, müzede mutlaka görmen gereken eserler arasında. Guimet Müzesi’nde rehberlerden Asya'nın zengin ve çeşitli kültürüne dair eşsiz bilgiler de alabilirsin.

Konum Linki

51. Asterix Parkı -Oise

Çocuklu aileler için ideal bir gezi alanı olan Asterix Parkı, Picardie bölgesinin Oise kentinde bulunuyor. Asterix ve Oburiks çizgi roman serisinden esinlenerek tasarlanmış tema parkında Galya atmosferini tam anlamıyla yaşayabilirsin. 1989 yılında açılan Asterix Parkı, 50 hektarlık geniş bir alana yayılıyor. M.Ö. 50 yılından bir Galya köyü, Roma kampı, Viking gemisi ve korsan gemisi gibi birçok farklı temalı alanlarda unutulmaz anlar yaşayabilirsin. Roller coasterlar, su kaydırakları ve daha birçok eğlenceli bölümü olan Asterix Parkı'nda yıl boyunca gösteriler ve konserler gibi birçok etkinlik de düzenleniyor.

Galya evlerini gezebileceğin, Asterix ve Oburiks ile tanışabileceğin tema parkında Galya mutfağından ilginç lezzetler de deneyebilirsin. Roma kampında Roma lejyonerlerini görebilir, Roma hamamlarında rahatlayabilir, Viking gemisine binebilir ve korsan gemisinde heyecanlı bir macera yaşayabilirsin. Her yaştan insan için eğlenceler sunan Asterix Parkı’na Paris'ten tren ve otobüsle kolayca ulaşılabiliyor.

Konum Linki

52. Terreaux Meydanı - Lyon

Lyon şehrinin merkezinde bulunan görkemli Terreaux Meydanı, şehrin en önemli buluşma noktalarından biri. 18. yüzyıldan kalma bir çeşmesi ve her köşesini süsleyen heykelleriyle dikkat çeken meydan, Lyon şehrini keşfetmeye başlamak için ideal bir yer. Rhone Nehri, Saone Nehri, Loire Nehri ve Garonne Nehri'ni temsil eden heykelleri mutlaka görmeni önerdiğim meydanda Lyon Güzel Sanatlar Müzesi ve Lyon Belediye Binası gibi tarihi yapıları da inceleyebilirsin.

Her tarafında birçok kaliteli kafe ve restoranın bulunduğu Terreaux Meydanı’nda Fransız mutfağının en sevilen yemeklerini tadarak yorgunluk atabilirsin. Yıl boyunca konserler, festivaller ve kutlamalara katılabileceğin Terreaux Meydanı; tarihi atmosferi, güzel binaları ve canlı atmosferi ile keyifli bir gezi alanı.

Konum Linki

53. Rohan Sarayı - Strazburg

Fransa'nın Strazburg şehrinin en önemli simgesi olan Rohan Sarayı, 18. yüzyıldan günümüze kalan bir mimari şaheser. İlk olarak 1732 yılında yapılan büyüleyici Rohan Sarayı, üç katlı olarak U şeklinde inşa edilmiş. Barok ve Neoklasik mimari unsurlarını bir arada görebileceğin saray, 19. yüzyılda restore edildikten sonra günümüzde üç tane müzeye ev sahipliği yapıyor. Saray içinde hizmet veren Strazburg Arkeoloji Müzesi, M.Ö. 6000'den 20. yüzyıla kadar uzanan geniş bir koleksiyona sahip. 

Strazburg Dekoratif Sanatlar Müzesi’nde ise 18. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar uzanan mobilya, seramik ve cam objelerden oluşan koleksiyonu inceleyebilirsin. Son müze olan Strazburg Güzel Sanatlar Müzesi, 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar uzanan bir resim ve heykel koleksiyonuyla sanat tutkunlarının keyifle gezebileceği yerler arasında. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan "Strazburg Büyük Adası"nın bir parçası olan Rohan Sarayı’nın birçok film ve dizide yer alan odalarını rehberli turlarla gezebilir, sanat eserleri ve antikalar arasında muhteşem fotoğraflar çekebilirsin.

Konum Linki

54. Palais Longchamp - Marsilya

Fransızca "Uzun Saray" anlamına gelen Palais Longchamp, Marsilya şehrinde bulunan ve 19. yüzyıldan kalma etkileyici bir anıt. İki sarayın birleşiminden oluşan Palais Longchamp içindeki Su Sarayı bölümü, şehrin su ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiş ve çarpıcı Longchamp Çeşmesi'ne ev sahipliği yapıyor. Güzel Sanatlar Sarayı ise binlerce eserlik bir koleksiyonu olan Marsilya Güzel Sanatlar Müzesi’yle insanları kendine çekiyor. 

1839 yılında şehrin su ihtiyacını karşılamak için inşa edilen Palais Longchamp’a su ise şehrin kuzeyindeki Durance Nehri'nden bir kanalla taşınıyor. 30 yıllık bir sürede tamamlanabilen saray, Rönesans ve Barok tarzı mimarisiyle dikkat çekiyor. Korint sütunları ve heykellerle süslü dış cephesiyle ünlü Su Sarayı, yapının en etkileyici kısmı olarak görülmeye değer. 

Sade bir tasarıma sahip Marsilya Güzel Sanatlar Müzesi’nin sergilerinde ise 16. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar uzanan bir resim ve heykel koleksiyonunu inceleyebilirsin. Koleksiyon; Rembrandt, Rubens ve Van Gogh gibi sanatçıların eserlerine de yer veriyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Marsilya eski kent bölgesinin en çok ziyaret edilen yeri olan Palais Longchamp, büyüleyici güzelliğiyle birçok filme de konu oldu. 

Konum Linki

55. Fabre Müzesi - Montpellier

Fransa'nın Montpellier şehrinde yer alan en önemli müzelerinden biri olan ünlü Fabre Müzesi, 1825 yılından beri hizmet veriyor. Devasa bir sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapan müzede 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar uzanan resim, heykel, çizim ve gravür gibi dallarda Avrupa sanatının önemli eserleri sergileniyor.

Fransız Resim Sanatı bölümünde Nicolas Poussin, Jean-Honore Fragonard, François Boucher ve Gustave Courbet gibi Fransız ressamların eserlerini inceleyebilirsin. Avrupa Resim Sanatı bölümü ise Peter Paul Rubens, el Greco, Francisco Goya ve Diego Velazquez gibi Avrupa ressamların önemli eserlerine ev sahipliği yapıyor. 

Heykel ve gravür bölümünde de Auguste Rodin, Jean-Antoine Houdon ve Albrecht Dürer gibi sanatçıların heykelleri ile gravürlerini inceleme şansı bulacaksın. Fabre Müzesi’nde atölye çalışmaları, eğitim programları, kütüphane ve kafe gibi birçok olanak bulman mümkün. Montpellier şehir merkezine çok yakın bir konumda olan müzeye tramvay, otobüs, taksi veya yürüyerek rahatça ulaşılabilirsin.

Konum Linki

56. Fourviere Tepesi - Lyon

Lyon şehrinin en önemli simgelerinden biri olan Fourviere Tepesi, Sen Nehri'nin batı yakasında yer alıyor ve Lyon’un en güzel panoramik manzaralarını sunuyor. Fourviere Tepesi gezinde 19. yüzyılda inşa edilen görkemli Notre Dame de Fourviere Bazilikası’nı gezebilir ve bazilikanın içini süsleyen çarpıcı mozaiklerini inceleyebilirsin. 1892 yılında inşa edilen Fourviere Kulesi ise Lyon’un en yüksek yapısı. Kuleye çıkarak Lyon'un 360 derecelik manzarasını seyrederek şehrin en güzel fotoğraflarını çekebilirsin.

Lyon'un tarihi ve arkeolojisi ile ilgili eserlerin sergilendiği Fourviere Müzesi’nin yanı sıra 

M.S. 1. yüzyılda inşa edilen ve günümüzde hala konserler veya tiyatro oyunlarına ev sahipliği yapan Lyon Roma Tiyatrosu da Fourviere Tepesi'nde mutlaka uğramanı önerdiğim yerler arasında. Fourviere Tepesi'ne Lyon'un şehir merkezinden füniküler ile keyifli bir yolculukla çıkabilir veya otobüs ile taksilerden faydalanabilirsin. 

Konum Linki

57. Nantes Adası Makinesi

Nantes şehrinin en önemli turistik yerlerinden biri olan Nantes Adası Makinesi, ülkenin en ilginç tema parkları arasında. Parkta dev boyutlarda hareketli makineler arasında unutulmaz bir gün geçirebilirsin. Makineler, Jules Verne ve Leonardo da Vinci gibi figürlerden ilham alarak tasarlanmasıyla da çok ilgi görüyor.

Parkın en ikonik figürü olan dev fil makinesi Grand elephant, 12 metre yüksekliğinde ve 48 ton ağırlığında. Metal fil, hortumuyla su püskürtebiliyor ve turistleri sırtında gezdiriyor. Devasa atlıkarınca ise 30 metre çapında ve 25 farklı deniz canlısı figürüne sahip. Bitkiler ve hayvanlar temalı bir makine bahçesi olan Le Jardin des Plantes’de muhteşem fotoğraflar çekebileceğin parkta dev salyangozlar, örümcekler ve böcekler gibi makineleri de yakından görebilirsin.

Her 15 dakikada bir kanatlarını çırparak gökyüzüne yükselen makine heronların çok ilgi gördüğü parkta çocuk oyun alanlarından kafe, restoran ve hediyelik eşya dükkanına kadar olanaklar bulman mümkün. Parka şehir merkezinden tramvay veya otobüs ile ulaşılabilirsin.

Konum Linki

58. Lyon Güzel Sanatlar Müzesi

1803 yılında kurulan Lyon Güzel Sanatlar Müzesi, Fransa'nın en eski sanat müzelerinden biri konumunda. 70.000'den fazla sanat eserinin sergilendiği müze, 7.000 metrekarelik alanı ve 70 galerisiyle Louvre Müzesi'nden sonra Fransa'nın en büyük güzel sanatlar müzesi konumunda. Antik Mısır, Yunan-Roma eserleri, Orta Çağ, Rönesans sanatı, 18. yüzyıl Fransız sanatı, 20. yüzyıl Avrupa sanatı ve empresyonist-Post-empresyonist eserlerini müzede keyifle inceleyebilirsin. 

Lyon Güzel Sanatlar Müzesi’nin en ilgi çeken eserleri arasında ise Nicolas Poussin’in “Tanrı'nın Meleği Hagar'a Görünüyor”, Rembrandt van Rijn'in "İki Yaşlı Adamın Portresi", Edgar Degas'ın "Dansçılar Sınıfı", Claude Monet'nin "Lyon'da Fourviere Tepesi" ve Paul Cezanne'ın "Bathers" tabloları bulunuyor. Lyon şehir merkezine yakın bir konumda hizmet veren Lyon Güzel Sanatlar Müzesi’ne metro, tramvay veya otobüs ile kolayca gidebilirsin.

Konum Linki

59. Vieux Lyon

Lyon şehrinin tarihi eski kent bölgesi olarak bilinen Vieux Lyon, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor ve turistlerin çok ilgisini çekiyor. 15. ve 16. yüzyıllarda önemli bir ticaret merkezi olan Vieux Lyon, şehrin tarihi dokusunu yansıtan binaların içinden geçen gizli geçitleriyle de ünlü. Keşfe çıkabileceğin labirentlerle dolu olan Vieux Lyon, her köşesinde çarpıcı manzaralar sunuyor. 

12. yüzyıldan kalma Gotik mimarili St. Jean Katedrali’ni yakından görebileceğin bölgede Rönesans ve Barok mimari tarzında birçok güzel yapıyı da inceleme şansı bulacaksın. Fourviere Tepes’nde Lyon’un en güzel panoramik manzaralarını izleyebilir, Notre-Dame de Fourviere Bazilikası ve Fourviere Kulesi gibi önemli yapıların iç bölümlerini de bölgede gezebilirsin.Avrupa'nın en iyi korunmuş tarihi bölgelerinden olan  Vieux Lyon, tarih ve kültür meraklılarının da unutulmaz zamanlar geçirebileceği yerler arasında.

Konum Linki

60. Kammerzell Evi - Colmar

Fransa'nın Colmar şehrinin en önemli turistik yerlerinden olan Kammerzell evi, 15. yüzyıldan günümüze kalan bir mimari eser. Kendine özgü ahşap mimarisi ve renkli pencereleri ile dikkat çeken tarihi ev, 1427 yılında inşa edildikten sonra uzun süre yönetim binası olarak kullanıldı. Günümüzde şık bir restoran ve müze olarak hizmet veren Kammerzell evi, dış cephesini süsleyen Rönesans ve Gotik tarzda oymalarıyla görülmeye değer güzellikte. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bir bölgede bulunan Kammerzell evi’nin çevresi de birbirinden güzel tarihi evlerle sarılı durumda. 

Konum Linki

61. Marsilya Katedrali

19. yüzyılda inşa edilen katedral Marsilya Katedrali, şehrin en önemli dini yapılarından biri olarak çok ziyaret ediliyor. 1852 yılında Fransa İmparatoru III. Napolyon tarafından başlatılan ve 21 yılda tamamlanabilen görkemli katedral, Bizans ve Roma Revival tarzı mimarisi ile dikkat çekiyor. Dış cephesi, Hz. İsa ve azizlerin heykelleriyle süslü olan Marsilya Katedrali’nin iç bölümleri ise etkileyici mozaikler ve fresklerle süslenmiş.

Fransa'nın en büyük katedrallerinden biri olmasıyla da ünlü olan Marsilya Katedrali, 3.000 kişilik çok geniş iç mekanlara sahip. 70 metrelik ana kubbesinden Marsilya’nın muhteşem manzaralarını izleyebileceğin Marsilya Katedrali’ni rehberli turlarla da keyifle gezerek bilgi alabilirsin.

Konum Linki

62. La Petite France - Strazburg

Küçük Fransa olarak bilinen La Petite France, Strazburg şehrinde bulunan tarihi ve turistik bir semt. Ill Nehri'nin kanalları ile bölünen semt, 16. ve 17. yüzyıllardan kalma yarı ahşap evler ile dolu. Renkli evleri, dar sokakları ve romantik atmosferiyle ünlü olan La Petite France, Strazburg'un en popüler turistik yerlerinden biri olarak turistlerin ilgisini çekiyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bir semt, birçok film ve dizide de yer aldı.

İlk olarak 12. yüzyılda kurulan La Petite France, Orta Çağ'da balıkçı ve dericilerin yaşadığı bir yerdi. II. Dünya Savaşı sırasında büyük hasar gördükten sonra restore edilen semt, günümüzde ise çok önemli bir turistik merkez haline geldi. Üç köprüden oluşan ve şehrin büyüleyici manzarasını tamamlayan Ponts Couverts ile keşfe başlayabileceğin La Petite France, 15. yüzyıldan kalma ve ahşap oymalaryla dikkat çeken bir ev olan Maison Kammerzell ile de turistlerin çok ilgisini çekiyor. 

Modern ve çağdaş sanat eserlerinin sergilendiği Strazburg Modern ve Çağdaş Sanat Müzesi’nin zengin koleksiyonlarını mutlaka incelemelisin. 17. yüzyıldan kalma su kemerleri olan Barrage Vauban da semtin çok ziyaret edilen yerleri arasında. Tekne turları ile şehrin romantik atmosferini yansıtan kanalları keşfe çıkarak muhteşem fotoğraflar da çekebilirsin. Strazburg şehir merkezine yakın bir konumda olan La Petite France semtine tramvayla, otobüsle veya yürüyerek rahatça gidebilirsin. 

Konum Linki

63. Fondation Bemberg Binası - Toulouse

Fransa'nın Toulouse şehrinin simgelerinden biri olan Fondation Bemberg Binası, 16. yüzyıldan kalma etkileyici bir yapı. Hotel d'Assezat olarak da bilinen bina, günümüzde bir müze olarak hizmet veriyor. İlk olarak 1555 yılında şehrinin zengin bir tüccarı için inşa edilen bina, Toulouse Rönesans mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. 1996 yılında müzeye dönüştürülerek halka açılan Fondation Bemberg Binası, hem çarpıcı mimarisi hem de zengin koleksiyonlarıyla dikkat çekiyor. Dış cephesinde Rönesans tarzı heykeller ve süslemeler bulunan binanın içi ise fresklerle süslenmiş.

Binanın müzesinde ise Avrupa sanatının önemli eserlerinden oluşan bir koleksiyonu görme şansı bulacaksın. Bu çarpıcı koleksiyonda İtalyan Rönesansı, Flaman Rönesansı ve Fransız Barok sanatına ait eserler yer alıyor. Rembrandt, Rubens, Van Dyck, Boucher ve Fragonard gibi önemli sanatçıların eserleri ise müzenin en ilgi çeken bölümleri. Fransa'nın en önemli ve özel müzelerinden biri olarak kabul edilen Fondation Bemberg Binası, yıl boyunca düzenlenen konserler ve konferanslarla da çok ilgi görüyor. 

Konum Linki

64. Place de la Bourse - Bordeaux

Fransa'nın Bordeaux şehrinin en önemli meydanlarından olan 18. yüzyıl yapımı Place de la Bourse, Borsa Binası ve Neptün Çeşmesi gibi önemli yapılara ev sahipliği yapıyor. 1730 yılında Kral XV. Louis tarafından yaptırılan meydan, Fransız Devrimi sırasında da birçok önemli olaya sahne olmuş. Meydanın ortasında ünlü Neptün Çeşmesi bulunuyor ve çeşmenin etrafındaki Üç Graces Heykeli görülmeye değer güzellikte. Borsa Binası, Hotel de la Marine ve Hotel de Ville gibi önemli yapıları da meydanı gezerken yakından görebilirsin.  Çevresinde birçok kafe, restoran ve mağazanın hizmet verdiği Place de la Bourse, büyüleyici güzelliğiyle UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne de girdi.

Konum Linki

65. Lille Büyük Meydanı

Lille şehrinin kalbinde yer alan Büyük Meydan (Lille Grand Place), tarihi ve hareketli bir turistik merkez. Meydan, şehrin ticaret merkezi olması nedeniyle yüzyıllar boyunca önemli bir konuma sahip oldu. 1269 yılında bir pazar yeri olan Büyük Meydan, günümüzde ise çok popüler bir turistik gezi alanı. 1845 yılında eklenen Deesse Sütunu ile dikkat çeken Lille Büyük Meydanı’nın çevresindeki etkileyici binalar da 17. ve 18. yüzyıllardan kalma Flaman mimarileriyle ilgi görüyor. 

17. yüzyılda inşa edilen tarihi borsa binası Vieille Bourse (eski Borsa), günümüzde kitapçılar ve antikacılar ile çok hareketli. Lille Büyük Meydanı’na bakan bir konumda bulunan Lille Belediye Sarayı ise günümüzde şehrin idari merkezi olarak hizmet veriyor. Meydanın çevresindeki caddelerde mağazalar, restoranlar ve kafelerle bulabilirsin. Cuma ve pazar günleri kurulan pazarda ise yerel ürünlerden taze yiyeceklere kadar çeşitli ürünler satın alabilirsin.

Konum Linki

66. Lille Kalesi - Lille 

Lille şehrinin mutlaka görülmesi gereken en önemli simgesel yapılarından biri olan Lille Kalesi, 12. yüzyıldan beri çarpıcı bir manzara sunuyor. Yüzyıllar boyunca şehrin savunmasında önemli rol oynayan kale, günümüzde ise müze ve turistik merkez olarak hizmet veriyor. Uzun tarihinde Flamanlar, Burgonyalılar, İspanyollar ve Fransızlar tarafından kontrol edilen Lille Kalesi, I. ve II. Dünya Savaşı'nda da önemli rol üstlendi. 

Avrupa'nın en büyük tuğla kalelerinden biri olan Lille Kalesi’nin iç bölümleri; geniş avlular, tüneller ve odalardan oluşuyor. Surlarından Lille şehrinin muhteşem manzaralarını izleyebileceğin görkemli kale, harika fotoğraflar çekmek isteyenlerin ilk uğraması gereken yerlerden. 

Lille Kalesi’nin içinde hizmet veren müzeye uğrayarak kalenin tarihi ve şehrin geçmişine dair eserleri inceleyebilirsin. Kalenin altında bulunan tüneller de turistlere açık durumda. Lille Kalesi’nin ana girişi olan Porte de Paris isee yapının en etkileyici mimariye sahip bölümü olarak yakından görülmeye değer. Rehberli turla gezebileceğin Lille Kalesi'nin surlarında ve askeri tünellerinde yürüyüşler yaparak tarihte bir yolculuk yapabilirsin. 

Konum Linki

67. Grand-Riviere - Martinique

 Fransa'nın Martinique adasında bulunan turistik bir kasaba olan Grand-Riviere, adanın kuzeydoğu kıyısında Atlantik Okyanusu'nun büyüleyici manzaralarını sunuyor. Yaklaşık 8.000 kişilik bir nüfusa sahip Grand-Riviere; güzel plajları, yemyeşil yağmur ormanları ve renkli balıkçı tekneleriyle ünlü. Şirin kasaba, aynı zamanda rom ve muz üretimiyle de tanınıyor. 

Martinique'deki en güzel plajlardan biri olarak kabul eden Grand-Riviere Plajı’nda beyaz kumlu sahilin ve turkuaz suların tadını tüm gün çıkarabilirsin. Plaj çevresinde de birçok otel, restoran, kafe ve eğlence mekanı hizmet veriyor. Kasabanın başka bir önemli turistik yeri olan La Maison du Cacao ise kakao yetiştirme ve çikolata yapımının tarihine adanmış etkileyici koleksiyona sahip bir müze. 

Yüzlerce farklı kelebek türüne ev sahipliği yapan kelebek bahçesi, yemyeşil botanik bahçesi Le Domaine de Fonds Saint-Jacque ve turistik rom damıtımevi Rhumerie Saint-James de kasabada ne çok ziyaret edilen turistik noktalar arasında. Grand-Riviere, aynı zamanda her yıl düzenlenen bir balıkçı tekne festivaline ev sahipliği yapmasıyla çok ilgi görüyor. Grand-Riviere'e Martinique Aime Cesaire Uluslararası Havaalanı'ndan arabayla veya otobüsle Paris’ten yaklaşık 2 saatte ulaşabilirsin.

Konum Linki

68. Balata Botanik Bahçesi - Nice

Turistik Nice şehrinin en çok turist çeken yerlerinden biri de 1980 yılında açılan Balata Botanik Bahçesi. 10 hektarlık bir alana yayılan botanik bahçesi, 5.000'den fazla bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Akdeniz'in muhteşem manzaraları eşliğinde keyifle gezebileceğin Balata Botanik Bahçesi, deniz seviyesinden 180 metre yükseklikte bir tepede yer alıyor. 

Farklı coğrafyalara ait bitkilerin yetiştirildiği çeşitli bölümlere ayrılan Balata’da 3.000'den fazla kaktüs türü bulunan kaktüs bahçesi, geleneksel Japon tarzında tasarlanmış Japon bahçesi, 1.000'den fazla gül türü bulunan gül bahçesi ve tropik bitkiler bahçesi gibi bölümleri keşfe çıkabilirsin. Avrupa'nın en önemli botanik bahçelerinden biri olarak kabul edilen Balata Botanik Bahçesi, Nice şehir merkezine sadece 8 kilometre uzaklıkta. Bahçeye otobüs veya taksi ile kısa sürede ulaşmak mümkün.

Konum Linki

69. Fransa Midi Kanalı

Güney Fransa'da bulunan 240 kilometre uzunluğundaki Midi Kanalı, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan görülmeye değer bir yapı. 17. yüzyılda inşa edilen kanal, Atlantik Okyanusu'nu Akdeniz'e bağlıyor. 1681 yılında tamamlanan kanalın 63 tüneli ve 328 köprüsü bulunuyor. Kanaldaki 328 köprüden en etkileyici olanı ise Orb Vadisi'ni aşan Orb Köprüsü. Bu köprüde yürüyüşlere çıkarak her köşede muhteşem fotoğraflar çekmen mümkün. Midi Kanalı’nda tekne gezilerine çıkarak ise kıyıda sıralanan Beziers, Carcassonne, Castelnaudary ve Toulouse gibi tarihi şehirleri keşfedebilirsin. 

Midi Kanalı boyunca uzanan üzüm bağları, tarlalar ve ormanlar da kartpostal güzelliğinde manzaralarıyla turistlerin çok ilgisini çekiyor. Tekne turlarının yanı sıra bisikletle veya yürüyerek da Midi Kanalı boyunca gezintiler yaparak keyifli anlar yaşayabilirsin. 17. yüzyılda inşa edilmiş en büyük mühendislik projelerinden biri olarak kabul edilen Midi  Kanalı, her yıl 1 milyondan fazla turist tarafından ziyaret ediliyor.

Konum Linki

70. Haut Koenigsbourg Şatosu - Alsace

Fransa'nın doğusundaki Alsace'de bulunan görkemli bir Orta Çağ kalesi olan Haut Koenigsbourg Şatosu, Vosges Dağları’nın zirvesinde benzersiz bir manzaraya sahip. Zengin tarihinin yanı sıra çarpıcı mimarisiyle de ünlü şatoya yıl boyunca rehberli turlar düzenleniyor. Orta Çağ boyunca bölgesindeki önemli yapılardan biri olan Haut Koenigsbourg Şatosu, uzun tarihinde birçok kez aslına uygun olarak restore edilmiş.

Sağlam surları, devasa kuleleri, avlusu ve tarihi binalarıyla dikkat çeken Haut-Koenigsbourg Şatosu, tipik bir Orta Çağ kalesini andırıyor. Zaman içinde Rönesans ve Neo-Romanesk tarzlarında bölümler de eklenen şatonun içerisinde ise silahlar, zırhlar, mobilyalar ve günlük yaşam araçları gibi tarihi eserler sergileniyor. 

Vosges Dağları’nın zirvesinde konumuyla muhteşem manzarayı seyretmek tablo güzelliğinde fotoğraflar çekebileceğin şatonun iç bölümlerini gezerek Orta Çağ tarihi ve yaşamı hakkında ilginç bilgiler alabilirsin. Haut Koenigsbourg Şatosu; yıl boyunca çeşitli etkinlikler, gösteriler ve festivallere de ev sahipliği yapıyor.

Konum Linki

71. Beynac Kalesi - Dordogne

Fransa'nın Dordogne bölgesinde Dordogne Nehri'nin kıyısında inşa edilen Beynac Kalesi, görkemli bir Orta Çağ kalesi. 12. yüzyılda inşa edilen bu kale, hem bulunduğu konumdan sunduğu etkileyici manzarası hem de zamana meydan okuyan çarpıcı mimarisiyle ünlü. Beynac baronları tarafından inşa edilen kale, yüzyıllar boyunca bölgedeki en önemli yapılardan biriydi. 

Dikey kayalıklara oyulan Beynac Kalesi, kayalarla bütünleşik bir şekilde inşa edilmiş ilginç bir yapı. Güçlü surları, kuleleri, avlusu ve Orta Çağ binaları arasında unutulmaz bir gezi yaparak harika fotoğraflar çekebilirsin. Kalenin en dikkat çekici özelliği ise Dordogne Nehri'ne bakan ve nehrin muhteşem manzarasını sunan teras katı. Beynac Kalesi’nin içi Orta Çağ yaşamına ait çeşitli objeler ve mobilyalar ile dekore edilmiş. Kalenin avlusunda ise Orta Çağ kostümleri giyerek fotoğraf çekme ve okçuluk gibi çeşitli aktiviteler yaparak fotoğraflar çekebilirsin. 

Konum Linki

72. Etretat Kayalıkları - Normandiya

Fransa'nın Normandiya bölgesinde bulunan ve Manş Denizi kıyılarında uzanan bir falez hattı olan etretat Kayalıkları, etkileyici manzarasıyla fotoğrafçıları kendine çekiyor. Beyaz tebeşir kayalıkları ile ünlü olan bölge, doğal güzelliği ve jeolojik önemiyle keşfedilmeye değer güzellikte. 100 metreye kadar yüksekliğe ulaşan falezlerin en ünlü olanları ise "Aiguille Creuse" (Delikli İğne) ve "Arche" (Kemer). Seyir alanlarından bu benzersiz falezlerin muhteşem fotoğraflarını çekebilirsin. Devasa falezler, birçok deniz kuşuna da ev sahipliği yapıyor. 

Falezlerin tepesinde uzanan patikalarda doğa yürüyüşleri yapabilir veya falezleri denizden görmeni sağlayacak tekne turlarına katılabilirsin. Falezlerin eteklerinde bulunan plajlarda ise yaz aylarında tertemiz denizin ve güneşin tadını çıkarabilirsin. Çarpıcı güzellikleriyle birçok ressam ve yazara ilham kaynağı olan etretat Kayalıkları’nın çevresindeki kasabalarda da birçok restoran, kafe, sanat galerisi ve müze hizmet veriyor.

Konum Linki

73. Stanislas Meydanı - Nancy

Fransa'nın Nancy şehrinde bulunan araç trafiğine kapalı geniş Stanislas Meydanı, UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilmiş turistik bir yer. Çevresindeki mimari yapılarla ünlü olan Stanislas Meydanı, 1755 yılında inşa edildi. Fransız klasik mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilen meydanın ortasında, Stanislas Leszczynski'nin bir heykeli bulunuyor. 

Meydanın çevresinde ise Hotel de Ville (Belediye Binası), Palais des Ducs de Lorraine (Lorraine Dükleri Sarayı) ve Musee des Beaux-Arts (Güzel Sanatlar Müzesi) gibi birçok etkileyici bina sıralanıyor. Stanislas Meydanı, ayrıca birçok heykel ve çeşme ile süslenmiş durumda. 18. yüzyıldan kalma birçok tarihi binalar arasında keyifli yürüyüşler yapabileceğin meydanın seyir alanlarından da Nancy şehrinin panoramik manzarasını seyredebilirsin. Pek çok kafe ve restoranın hizmet verdiği Stanislas Meydanı, yaz aylarında da konserler ve eğlenceli etkinliklere ev sahipliği yapıyor.

Konum Linki

74. Pilatus Kumulları - Bordeaux

Fransa'nın güneybatısındaki Bordeaux şehri yakın konumda bulunan Pilatus Kumulları, Avrupa'nın en yüksek kumulu olan La Grande Dune du Pilat'ı da kapsamasından dolayı çok ilgi görüyor. 107 metre yüksekliğe ve 500 metre genişliğe sahip devasa kumulların yaklaşık 6000 yıl önce oluştuğu biliniyor. Binlerce yıl boyunca rüzgar ve deniz tarafından şekillendirilen Pilatus Kumulları, birçok nadir bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapıyor. 

Kumullarda doğa yürüyüşleri yapabilir veya kumullardan aşağıya kumda kayma etkinlikleriyle eğlenebilirsin. Atlantik Okyanusu'nun ve Arcachon Körfezi'nin muhteşem manzarasını seyredebileceğin bölgede yamaç paraşütü yaparak da benzersiz manzarayı kuş bakışı izleyebilirsin. Bordeaux şehrine yaklaşık 60 kilometre uzaklıktaki Pilatus Kumulları’na arabayla, trenle veya otobüsle kolayca ulaşabilirsin.

Konum Linki

75. Calanques Ulusal Parkı - Marsilya

Güney Fransa'nın Akdeniz kıyılarında yer alan Calanques Ulusal Parkı, kireç taşından oluşumları ve turkuaz sularıyla ülkenin keşfedilmeye değer güzellikleri arasında. Park, ayrıca çok sayıda yürüyüş parkuruna ve kaya tırmanışı rotalarına ev sahipliği yaptığı için de çok popüler. 2012 yılında kurulan milli park, 85 kilometrekarelik kara ve 43 kilometrekarelik deniz alanını kapsıyor. 

Calanques Ulusal Parkı’nın en ünlü özelliği ise Calanques olarak bilinen dar ve derin fiyortlar. Milyonlarca yıllık jeolojik aktivitenin sonucu oluşan devasa fiyortlar, muhteşem fotoğraflar çekmek istiyorsan mutlaka görmen gereken tabiat harikaları. Birçok deniz kuşu türünün de evi olan Calanques Ulusal Parkı, Fransa’da düzenlenen kuş gözlem turlarının popüler adresleri arasında. 

Her seviyeye uygun birçok yürüyüş parkuruyla keşfe çıkabileceğini milli parkta görkemli fiyortları yakından görmek için ise tekne turlarına katılabilirsin. Bölgede doyasıya yüzebileceğin ve dalışlar yapabileceğin birçok güzel koy da sıralanıyor. Park, aynı zamanda her zorluk derecesine sahip kaya tırmanışı alanıyla da tam bir doğa sporları cenneti konumunda. Marsilya'ya oldukça yakın olan Calanques Ulusal Parkı’na arabayla veya otobüsle kolayca ulaşabilirsin.

Konum Linki

76. Su Aynası - Miroir d'eau-Bordeaux

Fransa'nın Bordeaux şehrinin en turistik yerlerinden biri olan Su Aynası, ünlü peyzaj sanatçısı Michel Corajoud tarafından tasarlanan benzersiz bir yansıtıcı havuz. Garonne Nehri'ne bakan ilginç havuz, 18. yüzyıldan kalma büyük bir meydan olan Place de la Bourse'un hemen karşısında yer alıyor. 3.450 metrekarelik geniş bir alanı kapsayan havuz, dünyanın en büyük yansıtma havuzlarından biri olarak çok ilgi görüyor. 

İnce bir su tabakasıyla kaplanmış, yaklaşık 2 santimetre derinliğinde granit levhalardan yapılmış olan Su Aynası, güneşli günlerde çevredeki binaların ve gökyüzünün aynaya benzer bir yansımasını yaratıyor. Her 15 dakikada bir su pompalayıp filtreleyen havuz, böylece büyüleyici bir sis etkisi yaratıyor. Su Aynası, Bordeaux'da sanatsal tasarımı canlandırıcı bir kentsel alanla birleştiren eşsiz bir simge yapı olarak kabul ediliyor. Sadece nisan ayından ekim ayına kadar çalışan Su Aynası’na bu dönemde Fransa’da bulunursan mutlaka uğramanı, yansıma ve sis efektlerinin keyfini çıkarmanı öneririm.

Konum Linki

77. Versay Sarayı Aynalı Salonu - Paris

Versay Sarayı'nın içinde bulunan ve sarayın en görkemli mekanlarından biri olarak bilinen tarihi Aynalı Salonu, mutlaka görülmesi gereken özel bir bölüm. 17. yüzyılda yaptırılan salon, ihtişamlı dekorasyonu ve devasa aynaları ile ünlü. 73 metre uzunluğunda ve 12 metre genişliğindeki salonun her iki uzun kenarında 17 büyük ayna sıralanıyor. Aynaların karşısına ise 17 adet pencere yerleştirilmiş. Aynalar, salonun karşılıklı duvarlarını kapsayarak sonsuz bir görüntü yaratıyor. Salonun tavanı, ünlü sanatçı Charles Le Brun tarafından yapılan alegorik resimlerle süslenmiş. Zeminler ise Fransız bahçelerini tasvir eden renkli mermerlerle görülmeye değer güzellikte. 

Versay Sarayı Aynalı Salonu, Avrupa Barok mimarisinin en önemli örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Bir zamanlar diplomatik görüşmeler ve törenler için kullanılan salon, 1919 yılında I. Dünya Savaşı'nı sona erdiren Versay Antlaşması’nın imzalandığı yer olmasıyla da ünlü. 

Konum Linki

78. Croisette Bulvarı - Cannes

Cannes şehrinin en turistik gezi alanlarından olan Croisette Bulvarı, Akdeniz kıyılarında eşsiz manzaralar karşısında uzanıyor. Palmiyelerle çevrili lüks mağazalar, restoranlar ve otellerle ünlü olan bulvar, yaklaşık 2 kilometre uzunluğunda. İlk olarak 19. yüzyılda inşa edilen Croisette Bulvarı, günümüzde Cannes Film Festivali'nin merkezi haline gelmiş durumda. 

Lüks mağazaları ve butikleriyle ünlü olan Croisette Bulvarı üzerinde birçok gurme restoran ve kafe de hizmet veriyor. Bulvarı süsleyen tarihi binaları inceleyebileceğin gezinde tertemiz plajlarda ise denizin ve güneşin tadını çıkarabilirsin. Özellikle gün batımlarında bulvarda dinlendirici yürüyüşlere çıkarak çarpıcı Akdeniz manzarasını izlemeyi de unutma.

Konum Linki

79. Marsilya Eski Liman

 Marsilya'nın kalbinde yer alan tarihiLe Vieux Port, 6. yüzyıldan beri kullanılıyor. Şehrin en önemli simgelerinden biri olan ve turistleri kendine çeken Le Vieux Port; balıkçı tekneleri, yatlar ve turist gemilerle harika manzaralar sunuyor. Keyifli akşam yürüyüşleri yapabileceğin limanında balıkçı teknelerini ve yatların da harika fotoğraflarını çekebilirsin.

Deniz manzaralı kafeler veya gurme restoranlarda keyifli bir mola vererek çarpıcı liman manzarasının tadını çıkarabilirsin. Tekne gezilerine de çıkabileceğin Le Vieux Port’ta Marsilya koylarını keşfe çıkarak dalışlar yapabilirsin. Marsilya'nın merkezinden Le Vieux Port’a metro, otobüs veya tramvay ile kolayca ulaşabilirsin.

Konum Linki

80. Fransa Gerardmer Gölü - Vosges

Fransa'nın Vosges bölgesinde bulunan bir buzul gölü olan Gerardmer Gölü, Gerardmer kasabasının yakın bir konumda yer alıyor. Vosges Dağları’nın en büyük doğal gölü olan Gerardmer Gölü, 116 hektarlık bir alanı kapsıyor ve ortalama 17 metre derinliğinde. Yaz aylarında cam berraklığındaki tertemiz sularında yüzebileceğin gölde sandal veya kano gezileri de yapabilirsin. Göl kenarında ise yürüyüşlere çıkarak veya bisiklete binerek huzurlu atmosferin tadını çıkarabilirsin.

Gerardmer Gölü kenarında hizmet veren restoranlar, taze balık seçenekleriyle ülkenin her yerinden insanları kendine çekiyor. Göl, kış aylarında ise buz pateni pistine çevriliyor. Colmar'dan araba, tren ve otobüsle kolayca ulaşabileceğin Gerardmer Gölü, doğa tutkunlarının keyifli zaman geçirebileceği en özel turistik yerler arasında. 

Konum Linki

81. Bourget Gölü - Savoie

Savoie bölgesindeki Jura Dağları'nın güney ucunda yer alan Bourget Gölü, Fransa'nın en büyük doğal gölü konumunda. Uzunluğu 18 kilometre, genişliği ise 1,6 kilometre olan gölün ortalama derinliği maksimum 145 metre. 19.000 yıl önce büyük buzulların geri çekilmesiyle oluşan Bourget Gölü, benzersiz ekosistemiyle Fransa'nın doğal mirası olarak kabul ediliyor. 

Yüzlerce balık ve kuş türlerine ev sahipliği yapan Bourget Gölü, kuşların göç yolları üzerinde önemli bir dinlenme alanı olmasıyla da ilgi görüyor. Yaz aylarında gölün tertemiz sularında yüzebilir, tekneyle gezebilir veya balık tutabilirsin. Bourget Gölü kıyısında uzanan yürüyüş parkurları ve bisiklet yolları ise bölgenin güzelliklerini keşfetmek için ideal.

Konum Linki

82. Gaube Gölü - Pireneler

Fransa'nın güneybatısındaki Pireneler Dağları'nda bulunan bir buzul gölü olan Gaube Gölü,

Gavarnie buzulunun eteklerinde benzersiz bir manzara sunuyor. Deniz seviyesinden 1.776 metre yükseklikte bulunan göl, 17 hektarlık alanı kapsıyor. Gavarnie-Gedre köyünden yürüyerek veya teleferikle ulaşabileceğin Gaube Gölü'ne yürüyüş yaklaşık 2 saat sürüyor.

Teleferikle ise 15 dakikada gölün yanına ulaşabilirsin. Çok sevilen bir doğa yürüyüşü rotası olan Gaube Gölü'nün kenarında yürüyüş yapabilir veya sıcak günlerce tertemiz sulara kendini bırakarak keyifle yüzebilirsin. Piknik yapmak ve tablo güzelliğinde fotoğraflar çekmek için de çok ziyaret edilen gölü rehberli turlarla da gezebilirsin.

Konum Linki

83. Fransa Papalık Sarayı - Avignon

Fransa'nın güneydoğusundaki turistik şehir Avignon’da bulunan tarihi Papalık Sarayı, 14. yüzyılda Papa VII. Clemens tarafından yaptırılmış bir mimari eser. 70 yıl boyunca Papalık makamının merkezi olarak kullanılan etkileyici saray, Avrupa'nın en büyük Gotik binalarından ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor.

Gotik mimari tarzında inşa edilen Papalık Sarayı, eski Saray ve Yeni Saray olarakiki ana bölümden oluşuyor. Eski Saray, 13. yüzyıldan kalma bir kale üzerine inşa edilmiş.

Yeni Saray ise 14. yüzyılda yapıya eklenmiş. Rehberli turlarla avlu, oda, salon ve kilise gibi bölümlerini keşfe çıkabileceğin Papalık Sarayı'nın tepesindeki seyir alanından Avignon şehrinin muhteşem manzaralarını izleyebilirsin.

Konum Linki

84. Angers Şatosu - Angers

Turistik Loire Vadisi'ndeki Angers şehrinin en önemli simgesi olan Angers Şatosu, 9. yüzyıldan günümüze kalan bir mimari şaheser. 13. yüzyılda genişletilen şato, Maine Nehri'nin kıyısında büyüleyici bir manzara sunuyor. Uzun tarihinde birçok önemli olaya tanıklık eden şatoda Jeanne d'Arc da hapis tutuldu. Masif bir kale kompleksi olan Angers Şatosu, 17 görkemli kule ile çevrili. Şatonun içinde ise birçok tarihi oda, salon ve şapel bulunuyor. Angers Şatosu’nun en önemli özelliği ise 14. yüzyıldan kalma Apocalypse Tapestry adlı ünlü duvar halısı.

Angers Şatosu’nun surlarında yürüyüş yapabilir, rehberlerle otantik dekorasyonlu odaları ve salonları gezebilirsin. Şatonun çiçeklerle süslü geniş bahçesi de piknik yapmak için çok ziyaret ediliyor. Angers Şatosu’nun yakınındaki Angers Katedrali ve Terra Botanica gibi birçok turistik yeri de gezinde keşfe çıkabilirsin.

Konum Linki

85. Dieppe Müzesi - Dieppe

Fransa'nın Normandiya bölgesindeki Dieppe şehrinin en çok ziyaret edilen yeri olan Dieppe Müzesi, 1833 yılında kuruldu. Tarih ve sanatına adanan geniş bir koleksiyona sahip müze, Normandiya bölgesi kültürü hakkında bilgi almak için de ideal bir adres. Arkeoloji, etnografya, güzel sanatlar ve denizcilik koleksiyonlarını müzede keyifle gezebilirsin. Koleksiyonlarda bölgenin tarihine ait eserler ve dünyanın farklı yerlerinden getirilen etnografik eserlerin yanı sıra Fransız sanatçıların eserlerini de inceleyebilirsin. Müzede şehrin denizcilik geçmişine ait objeler de sergileniyor. Dieppe Müzesi’nin hediyelik eşya dükkanında da birbirinden güzel ürünler satın alabilirsin.

Konum Linki

86. Aigues-Mortes Kuleleri ve Sur Kaleleri

Aigues-Mortes kasabasının surlarla çevrili tarihi merkezini oluşturan Aigues-Mortes Kuleleri ve Sur Kaleleri, muhteşem fotoğraflar çekmek için güzel yerler arasında. 13. yüzyılda yaptırılan surlar, Orta Çağ'dan kalma en iyi korunmuş şehir surları arasında yer alıyor. Haçlı Seferleri için üs olarak kullanılan kaleler, yüzyıllar boyunca önemli bir ticaret merkezi de oldu. 16 kule ve 10 kapıdan oluşan yapının en yüksek kulesi ise 33 metre yüksekliğindeki Constance Kulesi.

Sur boyunca yürüyüş yapabileceğin gezinde kulelerden de şehrin tarihi binalarla süslü büyüleyici manzarasının fotoğraflarını çekebilirsin. Şehrin dar sokaklarında keyifli yürüyüşlere çıkarak ise yerel pazarlarda alışveriş yapabilirsin. Gastronomi meraklıları için de ideal olan bölgede Fransız mutfağının bilinmeyen geleneksel yemeklerini tadabilirsin.

Konum Linki

87. Fransa Murol Şatosu - Auvergne

Fransa'nın Auvergne-Rhone-Alpes bölgesindeki etkileyici bir yapı olan Murol Şatosu, 12. yüzyılda bir kale olarak inşa edildi. Şato, günümüzde Auvergne'deki en iyi korunmuş tarihi hazinelerden biri olarak kabul ediliyor. Zaman içinde terk edilen şato, aslına uygun olarak restore edildikten sonra ise turizme kazandırıldı. Volkanik bir kayanın üzerinde bulunan bir tepede yer alan Murol Şatosu, muhteşem bir manzaraya sahip. Üç katlı ve avlulu olarak tasarlanan şatonun duvarları ise volkanik taşlardan yapılmış.

Murol Şatosu surlarında yürüyüş yapabilir, antikalarla süslü odaları gezebilir veya çiçeklerle süslü avluda yorgunluk atabilirsin. Murol Şatosu’nun tepesindeki seyir alanında ise Murol köyünün ve Auvergne bölgesinin benzersiz panoramik manzaralarını seyredebilirsin.

Konum Linki

88. Foix Kalesi - Ariege

 Fransa'nın Ariege bölgesinde bulunan Foix Kalesi, 10. yüzyılda inşa edilmiş bir mimari şaheser. Pireneler'deki en önemli kalelerden olan Foix Kalesi, uzun süre Fransız kraliyet ailesinin mülkü oldu ve bir dönem hapishane olarak kullanıldı. Bölgeye hakim yüksek bir tepede çarpıcı bir manzara sunan Foix Kalesi; Yukarı Kale, Orta Kale ve Aşağı Kale olarak üç bölümden oluşuyor. 

Taştan yapılmış dış mimarisi ve görkemli kuleleriyle dikkat çeken kalenin surlarında keyifli yürüyüşler yapabilirsin. İç bölümlerini de rehberlerle gezebileceğin Foix Kalesi, bulunduğu konumdan sunduğu büyüleyici Pireneler manzaraları için de turistler tarafından çok ziyaret ediliyor. 

Konum Linki

89. Nimes Arenası

Fransa'nın önemli tarihi hazinelerinden biri de M.S. 1. yüzyılda inşa edilen ve Roma İmparatorluğu'nun en iyi korunmuş amfi tiyatrolarından biri olan Nimes Arenası. Uzun süre gladyatör dövüşleri ve vahşi hayvan avları için kullanılan arena, zamanla bir kaleye dönüştürülmüş. 21.000 kişilik bir kapasiteye sahip olan arena, üç katmandan oluşuyor. Oturma alanları mermerden yapılan Nimes Arenası’nın sahnesi ise ahşap ve tuğladan tasarlanmış. Çarpıcı Roma dönemi mimarisini inceleyebileceğin arena Nimes şehrinin çarpıcı manzarasını da seyredebilirsin.

Konum Linki

90. Auvergne Bölgesi

Auvergne, Fransa'nın orta-güney bölümünde yer alan tarihi bir bölge olan Auvergne; volkanik dağları, yemyeşil vadileri, berrak gölleri ve tarihi kasabalarıyla çok ilgi görüyor. Yıl boyunca yürüyüş, bisiklet, kamp ve balıkçılık gibi açık hava etkinliklerinin düzenlendiği Auvergne bölgesi, doğa tutkunları için de adeta bir cennet. 

Auvergne'nin en yüksek dağı ve sönmüş bir volkan olan Puy de Dome’den muhteşem panoramik manzaraları izleyerek bölgeyi keşfetmeye başlayabilirsin. Avrupa'nın en büyük tema parklarından biri olan ve volkanlara adanan Vulcania da unutulmaz anlar geçirebileceğin turistik yerler arasına. Auvergne'deki en popüler kayak merkezi Le Lioran’da keyifli bir kış tatili de yapabilirsin. 

Auvergne'nin başkenti ve canlı bir öğrenci şehri olan Clermont-Ferrand, tarihi kasaba Aurillac, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Puy en Velay de bölgenin çok ziyaret edilen yerleri arasında. Auvergne'e Paris ve Lyon'dan direkt uçuşlar ile Clermont-Ferrand Auvergne Havalimanı'ndan ulaşabilirsin. Ayrıca bölgeye tren ve otobüsler de ulaşım hizmeti veriyor.

Konum Linki

91. Albi Tarn Bölgesi

Tarn Nehri'nin kıyısında yer alan Albi, Fransa'nın başka bir gizli güzelliği. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Sainte Cecile Katedrali'ne ev sahipliği yapması ile ünlü olan şehir, sevilen turistik destinasyonlar arasında. 13. yüzyıldan kalan ve tuğladan yapılan Sainte Cecile Katedrali, büyüleyici mimarisiyle her yıl binlerce insanı kendine çekiyor. 13. yüzyıldan kalma bir piskoposluk sarayı olan Palais de la Berbie’nin yanı sıra saray içindeki Toulouse-Lautrec Müzesi'nin zengin koleksiyonlarını da inceleyebilirsin. Tarn Nehri üzerindeki 11. yüzyıldan kalma köprüLe Pont Vieux (Eski Köprü), fotoğraf çekmekten hoşlananların ilk uğraması gereken yerlerden.

Çeşitli bitki ve çiçek türlerinin sergilendiği l'Albigeoi Botanik Bahçesi’nde de keyifli yürüyüşler yapabileceğin Albi Tarn bölgesinde Roquefort peyniri, Cassoulet ve Fricassee de poulet gibi yöresel lezzetleri de denemeyi unutma. Albi'ye Paris ve Toulouse'dan direkt uçuşlar ile Toulouse-Blagnac Havalimanı'ndan veya tren ve otobüsle ulaşabilirsin.

Konum Linki

92. Jura Bölgesi

Fransa'nın doğusunda yer alan Jura bölgesi, ismini görkemli Jura Dağları'ndan alıyor. Jura; yemyeşil ormanları, gölleri, şelaleleri ve tarihi kasabalarıyla çok etkileyici bir destinasyon. Doğa yürüyüşçüleri ve bisikletçiler için çok popüler bir rota olan Jura’da bölgedeki en büyük göl olan Chalain Gölü, ilk uğraman gereken yer. Yaz günlerinde tertemiz göl sularında yüzebilir, balık tutabilir ve tekne gezileri yaparak güzel zaman geçirebilirsin. Jura'nın en yüksek şelalesi olan Herisson Şelaleleri de yürüyüşler yapmak ve fotoğraflar çekmek için en güzel noktalar arasında. 

Tuz madenleri ve tuzla ilgili müzeleriyle ünlü bir kasaba olan Salins les Bains, lezzetli şaraplarıyla ünlü Arbois, Orta Çağ'dan kalma bir kale ve şarap bölgesi olan Chateau Chalon da Jura’nın en popüler turistik yerlerinden. Jura'da her bütçeye uygun oteller, pansiyonlar, kamp alanları ve kiralık tatil evleri gibi konaklama seçenekleri bulabilirsin.

Konum Linki

93. Rochefort en Terre

Fransa'nın kuzeybatısındaki Morbihan şehrine bağlı Rochefort en Terre köyü, Fransa'nın en güzel köylerinden seçilmiş keşfedilmeye değer bir yer. 11. yüzyılda kurulan köy, Orta Çağ'da da önemli bir ticaret merkeziydi. Yarı ahşap evleri ve dar sokaklarıyla ünlü köyün her köşesinde tablo güzelliğinde fotoğraflar çekebilirsin. Köyün en önemli binası ise 12. yüzyıldan kalma bir yapı olan Saint Jean Baptiste Kilisesi. Köyde ayrıca 15. yüzyıldan kalma şato ve 18. yüzyıldan kalma malikaneyi de gezebilirsin.

Rochefort en Terre’nin dar sokaklarında keyifli yürüyüşlere çıkabilir veya yerel sanatçıların ve zanaatkârların eserlerini satın alabileceğin dükkanlara uğrayabilirsin. Gastronomi meraklılarının da ilgisini çeken köyde geleneksel Fransız mutfağından yemekler tadarak da yorgunluk atabilirsin. 

Konum Linki

94. Bellecour Meydanı - Lyon

Avrupa'nın en büyük meydanlarından biri olan Bellecour Meydanı, turistik Lyon şehrinin en çok ziyaret edilen turistik noktaları arasında. 17. yüzyılda yapıldığından beri çok ilgi gören devasa meydan, her köşesini süsleyen heykeller ve tarihi binalarla insanları kendine çekiyor. Bellecour Meydanı’nın ortasındaki 1825 yılında inşa edilen Kral XIV. Louis Heykeli, meydandaki en güzel heykellerden biri olarak yakından görülmeye değer. Meydanın güneyinde yer alan Guggenheim Müzesi ise modern ve çağdaş sanat eserlerinin sergilendiği çarpıcı bir koleksiyona sahip.

Birçok ünlü mağaza, kafe ve gurme restoranın hizmet verdiği Bellecour Meydanı’nda kahveni yudumlayarak sokak sanatçılarını izleyip yorgunluk atabilirsin. Meydan yıl boyunca birbirinden güzel kültürel ve sanatsal etkinliğe de ev sahipliği yapıyor. 

Konum Linki

95. Jules Verne Müzesi - Nantes

Fransız yazar Jules Verne'ye adanmış bir müze olan Jules Verne Müzesi, Nantes şehrinin en çok ziyaret edilen müzelerinden biri. 1978'de Verne'nin doğumunun 150. yıldönümünü kutlamak için açılan müzenin zengin koleksiyonlarında Jules Verne'in el yazmaları, mektupları, fotoğrafları ve ilk baskı kitapları gibi kişisel eşyalarını inceleyebilirsin. Müzede ayrıca Jules Verne'in kitaplarından esinlenen resimler, heykeller ve diğer sanat eserleri de çok ilgi görüyor. Jules Verne'in hayatını ve eserlerini anlatan multimedya sunumlarını da keyifle izleyebilirsin. Jules Verne'in hayranları ve bilim kurgu edebiyatına ilgi duyanların ilk uğraması gereken yerlerden olan Jules Verne Müzesi, Nantes merkezine de yürüyüş mesafesinde. 

Konum Linki

96. Pommeraye Pasajı - Nantes

Nantes şehrinin en ünlü simgelerinden biri olan Pommeraye Pasajı, 19. yüzyıldan kalma bir yapı. 1843 yılında inşa edildiğinden beri pasaj, şehrin en popüler turistik yerleri arasında. Tavanı doğal ışık almasını sağlayan camdan yapılan pasajın mermer zemini, heykelleri ve freskleri de görülmeye değer güzellikte. Onlarca ünlü mağazanın hizmet verdiği Pommeraye Pasajı, şık kafeleri ve kaliteli restoranları için de turistler tarafından sıkça ziyaret ediliyor.   Şehrin tarihi ve mimarisini keşfetmek için ideal bir adres olan Pommeraye Pasajı’nda keyifli bir tatil alışverişi yapabilir, kahve içerek dinlenebilir veya otantik atmosferde Fransız yemekleri tadabilirsin.

Konum Linki

97. Paris La Defense

 Paris'in batısında yer alan La Defense, Avrupa'nın en büyük iş merkezlerine ev sahipliği yapan modern bir bölge. 1958 yılında La Defense de Paris (Paris'in Savunması) adıyla kurulan bölge, zamanla şehrin en büyük finansal merkezi haline geldi. Bölgenin en ikonik yapısı ise 1989 yılında inşa edilen 324 metre yüksekliğindeki etkileyici kemer. Her köşesi modern gökdelenler, modern ofis binaları, alışveriş merkezleri ve geniş meydanlarla çevrili olan La Defense, birçok gurme restorana da ev sahipliği yapıyor. 

Bölgede gezerken pek çok modern heykel ve sanat eserlerini de yakından görme şansı bulacaksın. La Defense, modern mimariye ve hareketli finans hayatına ilgi duyanlar için ideal bir gezi alanı. La Defense'e metro, RER, otobüs veya tramvay ile kolayca ulaşabilirsin.

Konum Linki

98. Boulogne Ormanı

Paris'in batısında yer alan Boulogne Ormanı, şehrin en büyük parkı konumunda. 845 hektarlık geniş bir alanı kapsayan orman, yüzyıllar boyunca Fransız krallarının avlanma alanı olarak kullanıldıktan sonra 1850'lerde halka açıldı. II. Dünya Savaşı sırasında Alman ordusu tarafından işgal edilen orman, savaş sonrası ise yenilendi. Günümüzde Boulogne Ormanı, hem turistler Paris halkı için çok popüler bir dinlenme ve eğlence alanı konumunda. Ormanda göller, göletler, dereler, adalar ve spor alanlarında çarpıcı doğal güzellikler arasında keyifli zaman geçirebilirsin. Boulogne Ormanı’ndaki hayvanat bahçesi, botanik bahçesi ve hipodrom gibi bölümleri de gezebilirsin. 

Yürüyüş, bisiklet, koşu ve piknik yapmak için Paris’teki en ideal yerlerden olan Boulogne Ormanı'nda mutlaka uğramanı önerdiğim yerler ise ormanın en büyük gölü olan Longchamp Göleti, Fransız tarzında tasarlanmış botanik bahçesi Jardin Albert Kahn, 1930'lara adanmış müze Musee des Annees ve 18. yüzyıldan kalma Bagatelle Kalesi bulunuyor.

Konum Linki

99. La Ramee Eğlence Merkezi

Fransa'nın güneydoğusundaki Montpellier şehrinde bulunan La Ramee Eğlence Merkezi, Avrupa'nın en büyük eğlence merkezlerinden biri olarak her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlıyor. 1989 yılında kurulan ve 100 hektarlık bir alanı kapsayan eğlence merkezinde lunapark, su parkı, akvaryum, bowling salonu ve sinema salonu da dahil olmak üzere birçok eğlence seçeneği bulabilirsin. Merkezde ayrıca birçok şık kafe, restoran ve mağaza da hizmet veriyor. Montpellier şehrinin en turistik yerlerinden biri olan La Ramee Eğlence Merkezi, her yaştan insan için eğlenceli bir gün geçirmek için ideal bir adres. Lunaparkında devasa roller coasterlara binebileceğin eğlence merkezinin su parkında ise sıcak günlerde doyasıya yüzebilir ve kaydıraklarda eğlenebilirsin.

Konum Linki

100. Chateau d'If - Marsilya

Marsilya kentinin açıklarında bulunan Frioul Takımadaları'nın en küçüğü olan Chateau d'If Adası, Monte Cristo Kontu Adası olarak da biliniyor. 16. yüzyılda inşa edilen kalesiyle ünlü olan küçük adadaki etkileyici kale, bir dönem hapishane olarak kullanış ve en ünlü mahkumu ise Alexandre Dumas'ın romanı Monte Cristo Kontu'nda ölümsüzleştirdiği Edmond Dantes. 1524 yılında Kral I. François tarafından inşa edilen kale, çarpıcı manzarasıyla fotoğrafçıları da kendine çekiyor.

Rehberli turlarla gezebileceğin adada tarihi bir anıt olarak kabul edilen kaleyi ve Edmond Dantes'in hücresini gezebilirsin. Adada ayrıca bir müze ve şık bir kafe de hizmet veriyor. Chateau d'If'e Marsilya Eski Limanı'ndan her gün hareket eden feribotlarla kolayca ulaşılabilirsin.

Konum Linki

101. Les Halles - Paris

Paris'in 1. bölgesinde bulunan Les Halles, şehrin hareketli bölgelerinden biri konumunda. Geçmişte şehrin merkezi pazar alanı olarak Les Halles, günümüzde ise modern bir alışveriş merkezi, restoranlar, sinemalar ve kafeleriyle turistleri kendine çekiyor. 

1960'larda ise hijyenik koşulların yetersizliği nedeniyle pazar alanı kapatıldıktan sonra 1970'li yıllarda turistik bir merkeze dönüştürülen Les Hallesü Avrupa'nın en büyük şehir içi alışveriş merkezlerinden biri olan Westfield Forum des Halles için de çok ziyaret ediliyor. Alışveriş merkezinde 150'den fazla mağaza, restoran ve sinema bulunuyor. 4 hektarlık yeşil alana sahip Nelson Mandela Parkı ile modern ve klasik filmler odaklanan sanat merkezi Forum des Images de bölgede en çok ziyaret edilen yerler arasında. Les Halles; sokak sanatçıları, festivaller ve çeşitli etkinliklerle gün boyu hareketli keşfedilmeye değer yerler arasında. 

Konum Linki

102. Fransa Pierre Bölgesi

Fransa'nın güneydoğu köşesinde yer alan Pierre, Akdeniz kıyısında bulunan çok turistik bir bölge. Muhteşem Akdeniz manzaraları, ılıman iklimi ve turistik noktalarıyla ünlü Pierre bölgesi, ülkenin en popüler turistik destinasyonları arasında. Fransa'nın en güneşli bölgelerinden olan Pierre, Avrupa'nın en yüksek dağlarından biri olan Mont Blanc ile kış turizm açısından da zengin olanaklara sahip. Bölge, ayrıca parfüm ve zeytinyağı üretimiyle de dünyaca ünlü.

Fransız Alplerinin kalbinde yer alan Pierre bölgesi; yürüyüş, bisiklet, kayak ve snowboard gibi açık hava etkinlikleri için pek çok imkanı turistlere sunuyor. Pierre bölgesinin güney kıyıları ise Fransız Rivierası’nın bir parçası olarak olarak birbirinden güzel plajlara, lüks tatil köylerine ve turistik kasabalara ev sahipliği yapıyor. 

Pierre bölgesine Fransa’nın her yerinden uçak, tren veya arabayla ulaşılabirsin. Bölgeye Nice Cote d'Azur Havalimanı, Marsilya Provence Havalimanı ve Toulon-Hyeeres Havalimanı hizmet veriyor. Ayrıca Pierre bölgesine Paris, Lyon ve Avrupa'nın diğer şehirlerinden de tren seferleri düzenleniyor.

Konum Linki

103. Verdon Kanyonu - Provence

Fransa gezinde Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise en büyük ikinci kanyonu olan Verdon Kanyonu’nu da keşfe çıkabilirsin.Yaklaşık 25 kilometre uzunluğa ve 700 metre derinliğe sahip kanyon, Verdon Nehri'nin milyonlarca yıllık aşınması sonucu oluşmuş. Her köşesinde benzersiz doğa manzaraları izleyebileceğin kanyon, Verdon Nehri'nin turkuaz renkli sularıyla tablo güzelliğinde bir manzara sunuyor. Her yıl binlerce doğa tutkununu kendine çeken Verdon Kanyonu, yüzlerce bitki ve kuş türüne de ev sahipliği yapıyor.

Yıl boyunca kaya tırmanışı, rafting, kano ve doğa yürüyüşü gibi birçok aktiviteye katılabileceğin Verdon Kanyonu’nda Verdon Nehri'nin oluşturduğu baraj gölünde de kanoyla gezebilir veya doyasıya yüzebilirsin. Nehir kenarında uzanan yürüyüş yollarıyla keşfe çıkabileceğin Verdon Kanyonu’nun girişindeki şirin Castellane kasabasına uğrayarak temel ihtiyaçlarını alabilirsin. Kanyonu gezmek için en ideal zamanlar ise doğanın her tonunu bir arada görebileceğin ilkbahar ve sonbahar ayları. Bölgede konaklama için birçok doğa oteli, pansiyon ve kamp alanı da bulunuyor.

Konum Linki

104. Chamonix Mont Blanc Kayak Merkezi - Mont Blanc

Fransız Alplerinin eteklerinde yer alan Chamonix Mont Blanc Kayak Merkezi, 4.810 metreyle Avrupa'nın en yüksek dağı olan Mont Blanc'da hizmet veren çok popüler bir kayak merkezi. Nefes kesici manzaraları, etkileyici kayak pistleri, doğa yürüyüşü parkurları ve çeşitli aktivite imkanları ile Chamonix-Mont-Blanc, her yıl milyonlarca insanı kendine çekiyor.

Dünyanın en eski kayak merkezlerinden olan Chamonix Mont Blanc, kayakçılar ve snowboardçular için her zorluk derecesinde pistlere sahip. Bölgede kaya tırmanış, trekking, yamaç paraşütü ve rafting gibi birçok aktiviteye katılarak unutulmaz bir kış tatili yapabilirsin. Büyüleyici Alp muhteşem manzaralar eşliğinde hizmet veren restoran ve kafelerde de yılın bütün yorgunluğunu atabilirsin.

Teleferikle 3.842 ile 2.525 metre yüksekliğindeki seyir alanlarına ulaşabilir ve en güzel fotoğraflarını burada çekebilirsin. Buzul tırmanışı ve kayak yapmak için ideal bir nokta olan Mer de Glace de bölgenin en ilgi gören yerleri arasında. Alplerin tarihi ve kültürü hakkında bilgi edinmek için Alpin Müzesi’ne uğrayabilirsin. Otobüs ve tren seferlerinin düzenlendiği kayak merkezi, kış aylarında kayak yapmak, yaz aylarında ise doğa yürüyüşler gibi aktiviteler için çok ziyaret ediliyor. 

Konum Linki

105. Dordogne Vadisi

Fransa'nın güneybatısında yer alan Dordogne Vadisi tarih öncesi mağara resimleri, Orta Çağ kaleleri, yemyeşil vadiler ve lezzetli mutfağı ile UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor. Hem tarih ve kültür hem de doğa tutkunları için ideal olan vadiyi rehberlerle birlikte de keşfe çıkabilirsin. Tarih öncesi mağara resimleri ile ünlü bir mağara kompleksi olan Lascaux Mağaraları, gezinde ilk uğraman gereken yer. Orta Çağ'dan kalma bir köy olan Beynac et Cazena ise aynı zamanda muhteşem manzaralara şatosuyla da çok ilgi görüyor. 

Bir uçurumun kenarına inşa edilmiş bir kasaba ve önemli bir hac yeri olan Rocamadour, yeni kültürler keşfetmek için ideal bir adres. Orta Çağ atmosferini yaşayabileceğin Sarlat la Caneda ve Fransız bahçesi sanatının en güzel örneklerini görebileceğin Jardins de Marqueyssac da unutulmaz anlar geçirebileceğin yerler arasında. 

Konum Linki

106. Loire Vadisi

Şatolar Vadisi olarak da bilinen Loire Vadisi, Fransa'nın orta kısmında yer alıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne giren etkileyici vadi, nehir kıyısında çarpıcı manzaralar sunan Rönesans ve Orta Çağ'dan kalma birçok şatosuyla ünlü. Tarihi kasabalar, köyler, üzüm bağları ve şarap imalathaneleri keşfetme şansı bulabileceğin Loire Vadisi, her yıl milyonlarca turisti kendine çekiyor. Loire Vadisi, aynı zamanda huzurlu atmosferi, zengin mutfağı ve muhteşem manzaralarıyla da unutulmaz bir gezi deneyimi yaşatıyor.

Rönesans mimarisinin en güzel örneklerinden ve Avrupa'nın en büyük şatolarından biri olan Chambord Şatosu’nu mutlaka keşfetmeni önerdiğim vadide Kadınların Şatosu olarak da bilinen Chenonceau Şatosu’nda da harika fotoğraflar çekebilirsin. Tenten çizgi romanlarına konu olan büyüleyici Cheverny Şatosu ve Leonardo da Vinci'nin son yıllarını geçirdiği Amboise Şatosu da Loire Vadisi’nin en çok ziyaret edilen yerleri arasında. 

Fransız krallarının taç giydiği gösterişli bir kale olan Chinon Kalesi de tarih meraklılarının uğrayabileceği tarihi yapılardan biri. Fotoğraf çekmekten hoşlanıyorsan dünyaca ünlü teraslı bahçelerinden olan Villandry Bahçeleri’ni de keşfe çıkabilirsin. Gastronomi turizmi açısından oldukça popüler olan Loire Vadisi, geleneksel Fransız yemekleri tadabileceğin restoranlardan şarap tadımlarına katılabileceğin üzüm bağlarına kadar birçok olanak da bulabilirsin. Bisiklet, yürüyüş, kano ve tekne turları gibi birçok aktivitenin düzenlendiği Loire Vadisi, tarih ve doğa sevenler için mutlaka görülmesi gereken bir destinasyon.

Konum Linki

107. Camargue

Fransa'nın güneydoğusunda uzanan Camargue, Vahşi Batı'nın Fransız versiyonu olarak çok ilginç bir gezi alanı. Akdeniz kıyısında uzanan bölge, Amerika’yı andıran geniş kum alanlarının yanı sıra pembe flamingoları, özgürce koşan bembeyaz atları ve ilginç kültürü ile keşfedilmeye değer. Rhone Nehri'nin deltasını kapsayan Camargue, Avrupa'nın en önemli sulak alanlarından biri olarak kabul ediliyor. UNESCO Biyosfer Rezervi olarak da koruma altına alınan Camargue, doğa ve fotoğrafçılık tutkunlarının ilk uğraması gereken yerlerden.

Yıl boyunca kuş gözlemciliği, bisiklet gezileri, fotoğraf safarileri ve doğa yürüyüşlerinin düzenlendiği Camargue gezine bölgenin başkenti olarak Saintes-Maries-de-la-Mer kentiyle başlayabilirsin. Orta Çağ'dan kalma surlarla çevrili kasaba Aigues-Mortes ve Avrupa'nın en büyük tuz bataklığı olan Salin-de-Giraud de harika fotoğraflar çekebileceğin yerler arasında. Flamingolar ve diğer yüzlerce kuş türünü izlemek için ise Pont de Gau Ornitolojik Parkı’na uğrayabilirsin. At safarilerinin düzenlendiği çiftliklerin bulunduğu Manade’de ise rehberli safarilere çıkarak unutulmaz anlar yaşayabilirsin.

Konum Linki

108. Korsika

Fransa'nın en bilinen turistik adalarından olan Korsika, Akdeniz'in vahşi doğa cenneti olarak ünlü. Korsika; harika manzaralar sunan dağlık alanları, el değmemiş plajları, turkuaz renkli denizi, tarihi kasabaları ve lezzetli mutfağı ile ünlü. Korsika'nın başkenti ve Napolyon Bonapart'ın doğduğu şehir olarak ünlü Ajaccio ile adayı keşfe başlayabilirsin. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan milli park Calanques de Piana ise adanın büyüleyici doğal güzelliklerini görmek için en ideal adres. 

Bir uçurumun kenarında kurulmuş tarihi bir şehir olan Bonifacio, fotoğrafçıların mutlaka uğramasını önerdiğim yerler arasında. Denizin ve güneşin tadını çıkarmak için Korsika'nın güneyinde yer alan ve turkuaz renkli denizi ile ünlü bir takımada olan İles Lavezzi’ye tekneyle geçebilirsin. Dalışlar yapmak ve doğa yürüyüşlerine çıkmak için ise Scandola Doğa Koruma Alanı’na gidebilir; bisiklet gezilerinden kampçılığa kadar birçok etkinlik yapabilirsin.

Marsilya, Nice veya Toulon limanlarından feribotla kolayca ulaşabileceğin Korsika'ya aynı zamanda Ajaccio ve Bastia şehirlerinden direkt uçuşlar da düzenleniyor. İlkbahar, yaz ve sonbahar aylarında tabiatın bütün renk tonlarını görebileceğin Korsika'ya denizin tadını çıkarmak için ise haziran, temmuz ve ağustos aylarında gidebilirsin.

Konum Linki

109. Fransız Alpleri

Muhteşem manzaralar görmek ve heyecan verici etkinlikler yaşamak istiyorsan Fransız Alplerini de mutlaka keşfetmeni öneririm. Avrupa'nın en yüksek dağ silsilesi olan Alplerin Fransa'da kalan bölümü, Mont Blanc zirvesi ile Avrupa'nın en yüksek dağına da ev sahipliği yapıyor. Büyüleyici dağ manzaraları sunan doğa yürüyüşü parkurlarıyla çok ilgi gören Fransız Alpleri, devasa kayak merkezleriyle de milyonlarca insanı kendine çekiyor. Tarihi kasabaları gezebileceğin bölgedeki restoranlar ise geleneksel Fransız mutfağıyla gastronomi meraklılarını kendine çekiyor. 

Mont Blanc'ın eteklerinde yer alan ve kayak merkeziyle ünlü bir kasaba olan Chamonix, gezinde ilk uğraman gereken yer. Fransa'nın en temiz gölü olarak bilinen Annecy Gölü de turkuaz renkli sularıyla hem piknik yapmak hem de yüzmek isteyenler için ideal bir adres. Fransız Alplerinin en büyük şehri Grenoble, dünyaca ünlü kayak merkezi Val d'Isere ve tarihi bir spa kasabası olan Aix-les-Bains de Fransız Alplerinin en turistik yerleri konumunda.

Fransız Alplerine Lyon, Cenevre veya Grenoble'dan araba, otobüs ve trenle kolayca ulaşabilirsin. Ayrıca bölgeye pek çok Fransız şehrinden uçak seferleri de düzenleniyor. Kayak, snowboard, doğa yürüyüşü, bisiklet, rafting ve yamaç paraşütü gibi birçok aktiviteye katılabileceğin Fransız Alpleri, yılın her mevsimi başka bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor.

Konum Linki

110. Bretonya

Fransa'nın kuzeybatısında, Manş Denizi ve Atlantik Okyanusu arasında yer alan Bretonya, büyüleyici doğal güzelliğiyle keşfedilmeye değer bir yer. Vahşi yaşam güzelliği, eşsiz kültürü, tarihi liman şehirleri, lezzetli deniz ürünleri ve geleneksel festivalleri ile ünlü Bretonya, her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiği bir yer. Gelgit adası üzerine kurulu bir manastır olan Mont Saint-Michel’i mutlaka görmeni önerdiğim bölgede tarihi bir liman şehri Saint-Malo’da da sahil restoranlarında taze deniz ürünleri tadabilirsin.

Muhteşem plajlarda denizi ve güneşin tadını çıkarmak için ilk adresin ise Dinard kasabası olmalı. Geleneksel Breton mimarisiyle harika fotoğraflar çekme fırsatı sunan Quimper şehrini de gezebileceğin bölgede devasa dikilitaşlarıyla ünlü Carnac ise her tarih ve arkeoloji meraklısının uğraması gereken yerlerden. 

Paris, Rennes veya Nantes'den araba, tren, otobüs ve uçak seferleriyle ulaşabileceğin Bretonya, özellikle ilkbahar, yaz ve sonbahar aylarında büyüleyici güzelliklerini sunuyor. Doğa yürüyüşleri, bisiklet, denizcilik, balık tutma ve sörf gibi birçok aktiviteye katılabileceğin Bretonya gezinde her bütçeye uygun otel ve pansiyon da bulabilirsin.

Konum Linki

111. Sen Nehri

Fransa'nın kuzeybatısında bulunan Sen Nehri, ülkenin en uzun 2. nehri konumunda. Paris'in içinden geçerek her köşesinde çarpıcı manzaralar sunan Sen Nehri, 777 kilometre uzunluğa sahip. Burgonya'dan doğan ve Manş Denizi'ne dökülen nehir, Paris'i ikiye bölüyor. Nehir boyunca ise birçok köprü, ada ve tarihi yapı sıralanıyor. Su taşımacılığı, turistik geziler ve eğlence amaçlı kullanılan Sen Nehri, Paris'in simgelerinden biri olarak keşfedilmeye değer. 

Tekne turlarına çıkarak en güzel manzaralarını ve Sen Nehri kenarında sıralanan tarihi yapıları yakından görebilirsin. Nehir kenarındaki kafelerde veya restoranlarda ise keyifli bir mola vererek büyüleyici manzaranın tadını çıkarabilirsin. Sen Nehri kenarında uzanan bisiklet yollarında da bisiklet kiralayarak unutulmaz geziler yapmayı unutma. 

Konum Linki

112. Rhone Nehri

Cenevre Gölü'nden doğarak turistik Lyon, Avignon ve Marsilya şehirlerinden geçip Akdeniz'e dökülen Rhone Nehri, büyüleyici manzaralar oluşturarak 812 kilometre boyunca devam ediyor. Nehir, Fransa'nın en uzun 2. nehri ve en önemli su kaynakları arasında. Rhone Nehri, önemli bir ulaşım ve ticaret yolu olmasının yanı sıra su sporları ve tekne gezileriyle de çok popüler. Rhone Nehri gezinde Roma döneminden kalma bir su kemeri olan Pont du Gard, 14. yüzyıldan kalma Avignon Papalık Sarayı ve UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Lyon Eski Şehir gibi turistik yerleri keşfe çıkabilirsin.

Şarap üretimi ile ünlü olan Rhone Vadisi’ne de uğrayarak birçok şarap imalathanesini gezebilir ve şarap tadımlarına katılabilirsin. Rhone Nehri boyunca birçok bisiklet yolu var ve bisiklet kiralayarak nehir çevresindeki güzellikleri keyifle gezebilirsin. Rhone Nehri etrafında uzanan yürüyüş parkurlarında da kartpostal güzelliğinde muhteşem fotoğraflar çekebilirsin. Fransa'nın en önemli ve güzel nehirlerinden biri olan Rhone Nehri; doğal güzelliği, tarihi mekanları ve çeşitli aktivite seçenekleriyle her yıl milyonlarca turisti kendine çekiyor. 

Konum Linki

113. Paris

Fransa’nın başkenti ve en turistik şehir olan Paris, Aşıklar Şehri olarak da biliyor. Büyüleyici romantik atmosferi ve lezzetli mutfağıyla ünlü şehir, her yıl milyonlarca turisti kendine çekiyor. Paris’i ikiye bölen Sen Nehri’nde düzenlenen tekne gezileriyle şehrin birçok tarihi yapısını kolayca yakından görebilirsin. Nehir kenarında uzanan yürüyüş ve bisiklet yolları da Paris’i keşfetmek için çok uygun. Şehrin en bilinen simgesi olan Eyfel Kulesi’ne uğramanı önerdiğim gezinde Notre Dame Katedrali, Louvre Müzesi ve Versay Sarayı gibi dünyaca ünlü yerleri de yakından görebilirsin.

Şanzelize Caddesi’nde alışveriş yapabileceğin Paris’te ikonik ZaferTakı’nın fotoğraflarını da çekebilirsin. Fransız ulusal kahramanlarının gömüldüğü anıt mezar Pantheon da şehrin en turistik yerleri arasında. Hareketli Latin Mahallesi ve birbirinden güzel bulvarları da Paris gezinde keyifle keşfe çıkabilirsin. Michelin yıldızlı birçok restoranın hizmet verdiği Paris’in ünlü yol üstü kafelerinde ise kahveni yudumlayarak benzersiz atmosferin tadını çıkarabilirsin.

Paris’te konaklama için her bütçeye uygun oteller, pansiyonlar, apart daireler ve hosteller arasından seçim yapabilirsin. Paris'e Türkiye'den direkt uçuşlarla gitmek mümkün. Ayrıca şehre Avrupa'nın diğer şehirlerinden tren ve otobüs seferleri de düzenleniyor. 

Konum Linki

114. Colmar

Fransa'nın Alsace bölgesinde bulunan Colmar kasabası, şarap başkenti olarak da biliniyor. Vosges Dağları'nın eteklerindeki Alsace Ovası'nda yer alan kasabanın içinden geçen Lauch Nehri de her köşede büyüleyici manzaralar sunuyor. Fransa'nın en romantik kasabası seçilen Colmar, birçok ünlü şarap imalathanesi ve üzüm bağına ev sahipliği yapıyor. Kasabada rehberli gezilerle üzüm bağları arasında unutulmaz geziler yapabilir veya şarap tadımlarına katılabilirsin.

Arnavut kaldırımlı sokakları, renkli evleri ve kanalları ile turistlerin ilgisini çeken Colmar'da mutlaka uğraman gereken yerler ise Orta Çağ ve Rönesans sanat eserlerinin sergilendiği Unterlinden Müzesi. Alsace bölgesinin folkloruna ve sanatına adanmış Hansi Müzesi de ilginç koleksiyonlarıyla ziyaret edilmeye değer. 

Renkli evlerin kanallar boyunca sıralandığı Petite Venise bölgesinde harika fotoğraflar çekebileceğin gezinde kanallarından dolayı küçük Venedik olarak bilinen La Petite Venise bölgesini de keşfe çıkabilirsin. Uluslararası Alsace Şarap Fuarı ve Colmar Müzik Festivali gibi etkinliklerin de düzenlendiği şirin kasaba, kaliteli restoranlarıyla gastronomi meraklılarının da keyifle gezebileceği yerler arasında. 

Konum Linki

115. Fransız Rivierası

Fransa’nın her yıl milyonlarca turistin akın ettiği en popüler bölümü de ünlü Fransız Rivierası. Akdeniz kıyısında yer alan Fransız Rivierası; lüks tatil beldeleri, eğlence mekanları ve tarihi kasabaları ve muhteşem plajlarıyla çok ilgi görüyor. Nice, Cannes, Saint Tropez, Monaco gibi turistik şehirlere ev sahipliği yapan Fransız Rivierası, hareketli gece hayatı ve eğlence mekanlarıyla ünlü.

Yıl boyu Akdeniz ikliminin hakim olduğu bölgede turkuaz renkli denize sahip plajlarda Akdeniz’in ve güneşin tadını çıkarabilirsin. Gurme mutfağı ve ünlü şaraplarıyla ünlü olan Fransız Rivierası, gastronomi meraklılarına hitap eden birçok ünlü restoranıyla da ilgi görüyor. 

Fransız Rivierası'nın başkenti ve en büyük şehri olan Nice ve film festivaliyle ünlü Cannes, bölgede ilk uğraman gereken yerler arasında. Fransa’nın en pahalı yerlerinden olan Saint Tropez ise hareketli gece hayatıyla insanları kendine çekiyor. Tepelerinden panoramik manzaralar sunan Eze ve tarihi liman şehri Antibes de Fransız Rivierası'nın görülmeye değer yerleri arasında. Doğa yürüyüşleri, bisiklet gezileri ve yat turları gibi birçok aktiviteye katılabileceğin bölgede Akdeniz manzaralı lüks otellerde de konaklayabilirsin.

Konum Linki

116. Lyon

Fransa’nın turistik şehirlerinden biri olan Lyon, hem tarihi atmosferi hem de zengin gastronomi olanaklarıyla ünlü. Ülkenin 3. büyük şehri olan Lyon, aynı zamanda Rhone-Alpes bölgesinin de başkenti. Fransa’nın gastronomi merkezi olarak bilinen şehir, birçok Michelin yıldızlı restorana ev sahipliği yapıyor. Rhone ve Saone nehirlerinin kesiştiği harika bir noktada kurulan Lyon, Romalılarda İtalyanlara kadar birçok kültürden izler taşıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Lyon eski kent bölgesiyle şehir keşfe başlayabilirsin. Rönesans ve Barok mimarili tarihi evlerle süslü olan eski kent bölgesi, aynı zamanda kaliteli kafeleri ve restoranlarıyla da turistleri kendine çekiyor. 

Her yıl düzenlenen Lyon Işık Festivali ile binlerce turistin akın ettiği şehirde ilk uğraman gereken yer ise 19. yüzyılda inşa edilen ve şehrin panoramik manzarasını sunan Fourviere Bazilikası. Lyon'un en büyük meydanı olan 17. yüzyıl yapımı Bellecour Meydanı ise kafe ve restoranlarıyla her zaman hareketli. Bilim ve teknolojiye adanan Confluences Müzesi’ni de gezebileceğin Lyon’da sinematografın mucidi olan Lumiere kardeşlerin evinde hizmet veren Lumiere Müzesi’ne de uğramanı öneririm.

Konum Linki

117. Nice

Fransız Rivierası’nda yer alan Nice şehri, ülkenin en popüler turistik destinasyonlarından biri. Akdeniz kıyısında uzanan Nice; muhteşem plajları, turkuaz renkli denizi, güneşli havası ve lüks atmosferiyle dünyanın her yerinden insanları kendine çekiyor. Lüks oteller, restoranlar ve butiklerle dolu Nice, tarihi ve kültürel açıdan da çok zengin.

Şehrin en eski ve en güzel semtlerinden eski Kent (Vieux Nice) dar sokaklarını süsleyen tarihi binaları ve renkli evleriyle ilk uğraman gereken yer. Nice'in en ünlü caddesi olan Promenade des Anglais ise 7 kilometrelik sahil şeridinde sıralanan oteller, restoranlar, kafeler ve eğlence mekanlarıyla turistlerin mutlaka gezdiği yerler arasında. Şehrin panoramik manzarasını seyredebileceğin Castle Tepesi Parkı’nda ise Nice’in muhteşem fotoğraflarını çekebilirsin. Nice gezinde Matisse Müzesi ve Marc Chagall Müzesi’nin çağdaş sanat koleksiyonlarına da göz atmayı unutma.

Lezzetli Fransız mutfağı yemekleri tadabileceğin birçok restoranın hizmet verdiği Nice, aynı zamanda hareketli kafe ve barlarıyla da ünlü. Sahil yolunda çarpıcı gün batımı manzaraları eşliğinde yürüyüşlere çıkabileceğin Nice şehrinde ultra lüks otellerden daha ekonomik otellere kadar çeşitli alternatifler de bulabilirsin.

Konum Linki

118. Marsilya

Akdeniz kıyısındaki muhteşem bir liman şehri olan Marsilya, Avrupa'nın 4. limanı ve en eski şehirlerinden biri olarak keşfedilmeye değer. M.Ö. 6. yüzyılda kurulan Marsilya; zengin kültürü, kozmopolit nüfusu, canlı gece hayatı ve lezzetli mutfağıyla turistlerin çok ilgisini çekiyor. Marsilya'nın kalbi olan en eski yerleşim bölgesi eski Liman ile şehri keşfe çıkabilirsin. Tarihi binalar, dar sokakları, balıkçı tekneleri ve canlı atmosferi ile ünlü eski liman, şehrin en turistik yerleri arasında. Marsilya'nın en ikonik yapılarından Notre Dame de la Garde Kilisesi’ni de gezinde mutlaka yakından görmelisin.

Onlarca kafe ve restoranın hizmet verdiği Vieux-Por semtinde güzel zaman geçirebilir veya Marsilya’dan feribotla ulaşabileceğin tarihin Chateau d'If adasının güzelliklerini keşfe çıkabilirsin. Akdeniz kültürüne adanmış eserlerin sergilendiği Mucem Müzesi de ilgi gören yerler arasında. Turkuaz renkli denizin ve el değmemiş tabiat güzelliklerin tadını çıkarabileceğin Calanques Milli Parkı de Marsilya’nın görülmeye değer önemli turistik yerleri arasında. 

Konum Linki

119. Bordeaux

Fransa'nın güneybatısında yer alan Bordeaux ülkenin en büyük şarap üretim merkezlerinden biri. Önemli bir liman şehri de olan Bordeaux, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan üzüm bağları ve şatolarıyla her yıl milyonlarca turisti ağırlıyor. Garonne Nehri'nin kıyısında yer alan şehir; tarihi merkezi, müzeleri ve canlı kültürüyle keyifli bir gezi deneyimi yaşatıyor.

Bordeaux gezinde rehberli turlarla şehrin en ünlü şarap bölgeleri olan Saint-Emilion ve Pomerol’de büyüleyici üzüm bağlarını gezerek şarap tadımlarına katılabilirsin. Üzüm bağları arasında gizlenen yüzlerce yıllık şatoların da muhteşem fotoğraflarını çekmeyi unutma. Gotik ve Rönesans tarzı binalarla dolu tarihi kent merkezinde ise Pey Berland Kulesi ve 18. yüzyıldan kalma meydan Place de la Bourse gibi turistik yerleri yakından görebilirsin. 

Sanat ve kültür meraklıları ise Bordeaux Güzel Sanatlar Müzesi ve La Cite du Vin gibi dünyaca ünlü müzelerin koleksiyonlarını keyifle inceleyebilirler. Fransa'nın en güzel şehirlerinden biri olarak kabul edilen Bordeaux, birbirinden güzel şarap evleri ve kafeleriyle de unutulmaz zamanlar geçirebileceğin en özel destinasyonlardan biri.

Konum Linki

120. Lille

Belçika sınırına yakın bir Fransız şehri olan Lille, Flaman ve Fransız kültürlerinin eşsiz bir birleşimini sunuyor. Kendine özgü tarihi ve kültürüyle ünlü olan Lille, her yıl milyonlarca turisti kendine çeken turistik bir şehir. Fransa’nın 4. büyük şehri olan Lille, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Grand Place ve tarihi binalarıyla mimari meraklarının da uğraması gereken yerlerden. Pek çok müze, sanat galerisi ve tiyatrosuyla canlı bir kültürel hayata sahip olan Lille, aynı zamanda kaliteli restoranlarıyla da çok ilgi görüyor. 

Flaman ve Fransız mimarisinin izlerini taşıyan binalarla çevrili Lille’in kalbi Grand Place ile şehri gezmeye başlayabilirsin. Avrupa'nın en önemli güzel sanatlar müzelerinden biri olan Lille Güzel Sanatlar Müzesi’nde ise Rubens, Rembrandt ve Van Gogh gibi ünlü ressamların eserlerini inceleyebilirsin. 19. yüzyıldan kalma bir sanat merkezi Palais des Beaux-Arts ise hem etkileyici binası hem de yıl boyu düzenlenen etkinlikleriyle turistleri kendine çekiyor. 

Lille'in en eski ve en güzel semtlerinden olan Vieux-Lille’in dar sokaklarını süsleyen tarihi binalar arasında keyifli yürüyüşler yaparak yol üstü kafelerinde yorgunluk atabilirsin. 17. yüzyıldan kalma bir kale olan Citadelle’nin surlarından ise Lille’nin en güzel panoramik fotoğraflarını çekebilirsin. Tarihi bir binada hizmet veren Le Triposta Kültür Merkezi’ne uğrayarak da konserler ve sanat etkinlikleriyle güzel zaman geçirebilirsin.

Konum Linki

121. Strazburg

Fransa'nın Almanya sınırında yer alan turistik şehri Strazburg, aynı zamanda Grand est bölgesinin de başkenti. Ren Nehri'nin kıyısında, büyüleyici manzaralar eşliğinde keşfe çıkabileceğin Strazburg, Avrupa Parlamentosu'nun evi olmasıyla biliniyor. Şehir; tarihi kent merkezi, ilginç kanalları, gotik katedrali ve hareketli Noel pazarı ile her yıl milyonlarca turistin ilgisini çekiyor.

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan tarihi merkeziyle keşfe başlayabileceğin Strazburg’da dar sokakları süsleyen ahşap evler ve kanallar arasında masalsı atmosferin tadını çıkarabilirsin. Gezinde 12. yüzyıldan kalma etkileyici bir Gotik mimari şaheseri olan Notre Dame Katedrali’ne de mutlaka uğramanı öneririm. Avrupa'nın en eski ve en büyük Noel pazarlarından olan Strazburg Noel Pazarı’nda ise birbirinden ilginç ürünler alarak etkinliklere katılıp eğlenebilirsin.

Tarihi merkezin en güzel semtlerinden biri olan Petite France, 18. yüzyıldan kalan ve günümüzde bir müze olarak kullanılan Rohan Sarayı’nı da rehberli turlarla gezebilirsin. Ren Nehri üzerinde bulunan ve Strazburg’un çarpıcı manzaralarını sunan Barrage Vauban ise fotoğraf çekmekten hoşlananların mutlaka uğraması gereken yerler arasında. 

Konum Linki

122. Montpellier

Akdeniz kıyısında yer alan ve Herault bölgesinin başkenti olan Montpellier, çok canlı ve turistik bir şehir. Geniş plajlarıyla yaz aylarının değişmez adreslerinden biri haline gelen Montpellier, kaliteli otelleri ve restoranlarıyla da çok ilgi görüyor. Montpellier, aynı zamanda önemli bir üniversite şehri olarak yıl boyunca birçok festivale ve etkinliğe ev sahipliği yapıyor.

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Montpellier tarihi merkezi; Orta Çağ'dan kalma binaları, dar sokakları ve meydanlarıyla tarihi atmosferi hissetmek için ideal bir adres. 18. yüzyıldan kalma binalarla çevrili şehir merkezi Place de la Comedie de turistlerin mutlaka uğradığı yerler arasında. Muhteşem panoramik fotoğraflar çekebileceğin 18. yüzyıldan kalma Peyrou Su Kemeri’ne uğrayabileceğin Montpellier gezinde Avrupa'nın en önemli güzel sanatlar müzelerinden biri olan Fabre Müzesi’nde Rubens, Rembrandt ve Van Gogh gibi ustaların eserlerini de yakından görebilirsin.

15. yüzyıldan botanik bahçesi olan Jardin des Plantes, doğa tutkunlarının Strazburg gezilerinde ilk uğraması gereken yerler arasında. Lage de l'espiguette, Plage du Grand Travers ve Plage de Villeneuve-les-Maguelone gibi popüler plajlarda ise yaz aylarında masmavi Akdeniz sularının tadını çıkarabilirsin. Montpellier Danse Festivali, Montpellier Film Festivali ve Les Hivernales du Jazz Festivali gibi dünyaca ünlü etkinliklere katılarak da Strazburg gezinde güzel zaman geçirebilirsin.

Konum Linki

123. Rennes

Tarih ve modern hayatın buluştuğu etkileyici bir şehir olan Rennes, Fransa'nın kuzeybatısındaki Bretagne bölgesinin başkenti. Ren Nehri'nin kıyısında uzanan şehir, özellikle UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve Orta Çağ'dan kalma binalarla süslü eski kenti ile turistlerin çok ilgisini çekiyor. 18. yüzyıldan kalma şehir meydanı Place des Lices ile keşfe başlayabileceğin Rennes’te meydandaki simgesel Rennes Opera Binası ve Rennes Katedrali gibi önemli yapıları da gezebilirsin. Özellikle 12. yüzyıldan kalma Rennes Katedrali, Gotik tarzda inşa edilmiş mimarisi, süslemeleri ve vitray pencereleriyle görülmeye değer güzellikte. 

17. yüzyıldan kalan ve günümüzde müze olarak kullanılan Brittany Parlamento Sarayı da şehrin en çok ziyaret edilen yerleri arasında. Rennes'in ünlü botanik bahçesi, Jardin des Plantes de Rennes, 18. yüzyıldan beri birçok farklı türden bitki ve ağacıyla doğa tutkunlarını kendine çekiyor. Avrupa'nın en önemli güzel sanatlar müzelerinden Rennes Güzel Sanatlar Müzesi’nin etkileyici koleksiyonlarını görebileceğin gezinde Rennes Trans Musicales, Rennes Yağlı Güreşleri ve Rennes Film Festivali gibi popüler etkinliklere katılarak da güzel zaman geçirebilirsin.

Konum Linki

124. Reims

Tarihi önemi, kültürel zenginliği ve dünyaca ünlü şampanyalarıyla öne çıkan başka bir turistik Fransa şehri de Reims. Roma döneminden beri yerleşim yeri olan Reims, Fransız krallarının taç giyme törenlerinin yapıldığı yer olmasıyla ünlü. 2. Dünya Savaşı sırasında büyük ölçüde tahrip olduktan sonra yeniden inşa edilen günümüzde Reims; müze, tiyatro ve sanat galerileriyle çok canlı bir kültürel hayata sahip.

Şehirde ilk uğraman gereken yer ise UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Reims Katedrali. Gotik mimarinin en güzel örneklerinden biri olan katedralin dini motiflerle süslü etkileyici iç mekanlarını da gezebilirsin. Şampanya üretimiyle ünlü Champagne bölgesinin başkenti olan Reims’in çevresinde çok sayıda şampanya üretim tesisi bulunuyor. Rehberli turlarla bu tesisleri gezerek şampanya üretim sürecini görebilir ve şampanya tadımı yapabilirsin. Çok sayıda şampanya markasına sahip olan şehirde hediye olarak da çeşit çeşit şampanyalar alabilirsin.

Konum Linki

125. Grenoble

Fransa Alplerin kalbinde yer alan büyüleyici şehir Grenoble, Alplerin başkenti olarak biliniyor. Tarihi ve kültür zenginlikleriyle öne çıkan şehrin uzun tarihi ise M.Ö. 1. yüzyıla kadar uzanıyor. 19. yüzyılda Avrupa’nın en önemli kış sporları merkezi haline gelen Grenoble'da yıl boyunca birçok uluslararası yarışma ve Grenoble Caz Festivali gibi etkinlikler düzenleniyor.

Alpler hakkındaki arkeoloji, tarih ve güzel sanatlar eserlerinin sergilendiği Grenoble Müzesi'’ne uğrayarak gezine başlayabilirsin. Tepede muhteşem bir manzara sunan Bastille Kalesi, tarihi eski Şehir bölgesi, Avrupa’nın en temiz gölü olan Annecy Gölü, Vercors Milli Parkı ve Chartreuse Dağları da Grenoble’da en çok ziyaret edilen turistik yerler arasında. Alplerin eteğinde yer alan Grenoble’da dağlarda düzenlenen yürüyüşlere katılabilir veya bisiklet gezilerine çıkarak kartpostal gibi manzaralar izleyebilirsin. Şehrin yakınında hizmet veren çok sayıdaki kayak pistinde ise kayaktan snowboarda kadar çeşitli kış sporları yaparak unutulmaz bir kış tatili yapabilirsin. 

Paris ve diğer Fransız şehirlerinden tren, uçak araba ve otobüsle Grenoble şehrine kolayca ulaşabilirsin. Şehir içinde ise tramvay ve otobüs gibi toplu taşıma araçları kullanılıyor. Her bütçeye uygun konaklama seçenekleri seçenekleri bulabileceğin şehirde çok sayıda otel, pansiyon ve kiralık daire hizmet veriyor.

Konum Linki

126. Chamonix

Fransa Alpler'in en güzel köylerinden biri olan Chamonix; nefes kesen manzaraları, kayak pistleri ve dağcılık rotalarıyla dünyanın her yerinden turistleri kendine çekiyor. Mont Blanc masifinin eteklerinde kurulu huzurlu köy, büyük şehirlerin gürültüsünden uzaklaşmak için ideal bir destinasyon.

Alplerin en yüksek zirvesi olan 4.808 metre yüksekliğindeki Mont Blanc'a ev sahipliği yapan Chamonix'nin etrafındaki diğer dağlar da kayak ve snowboard gibi kış sporları yapmak için çok ziyaret ediliyor. Dünyanın en iyi kayak merkezlerinden birine sahip olan Chamonix, her seviyeden kayakçı ve snowboardçu için uygun etkileyici pistleriyle dikkat çekiyor. Ayrıca kayak merkezlerinde kayak ve snowboard kursları da veriliyor. 

Köyün etrafında büyüleyici doğal güzellikleri keşfedebileceğin çok sayıda yürüyüş ve bisiklet parkuru bulabilirsin. Doğa severler için her mevsim farklı güzellikler sunan Chamonix içerisinde çok sayıda otel, restoran ve mağaza da hizmet veriyor. Yıl boyunca sakin ve huzurlu atmosferini korumayı başaran Chamonix'de rehberlerle trekking turlarına katılarak seyir alanlarından panoramik dağ ve orman manzaraları izlemeyi de unutma.

Konum Linki

127. Côte d'Azur

Fransız Rivierası’nın en turistik bölgesi olan Côte d'Azur, Fransa'nın güneydoğusunda Akdeniz kıyı şeridini kapsıyor. Saint Tropez, Nice ve Cannes gibi göz alıcı sahil beldeleriyle ilgi gören Côte d'Azur, milyonlarca turisti kendine çekiyor. Göz alıcı plajları, lüks otelleri, tarihi kasabaları ve güzel manzaralarıyla ünlü bölgede unutulmaz bir gezi yapabilirsin.

Côte d'Azur gezine lüks yatları ve hareketli gece hayatıyla ünlü Saint Tropez ile başlayabilirsin. Cannes Film Festivali'ne ev sahipliği yapan tatil kasabası Cannes de hem büyüleyici plajları hem de tarihi eski kent bölgesiyle gezilmeye değer yerler arasında. Côte d'Azur’un en büyük şehri olan Nice ise geniş sahil şeridi, gurme restoranları ve muhteşem dağ manzaralarıyla insanları kendine çekiyor. Kumarhaneleriyle ünlü Monte Carlo, tarihi Antibes, muhteşem manzaraları sunan Eze de Côte d'Azur’dan kolayca ulaşarak gezebileceğin yerler arasında. 

Côte d'Azur gezinde mutlaka tekne turlarına çıkarak kıyı şeridinde sıralanan birçok güzel koy ve körfezi keşfetmeni öneririm. Yemyeşil dağlarda da yürüyüşe çıkabileceğin gezinde Fransız Rivierası'nın bulunduğu ünlü üzüm bağlarının ise harika fotoğraflarını çekebilirsin. Nice Côte d'Azur Havaalanı (NCE) ve Toulon-Hyères Havaalanı (TLN) dahil olmak üzere bölgeye birçok havaalanı hizmet veriyor. Tren ve otobüslerle de Côte d'Azur’a rahatça gidebilirsin.

Konum Linki

128. Saint Tropez

Fransa'nın Côte d'Azur bölgesindeki en turistik yerlerden biri de Saint Tropez. Zengin ve ünlülerin yaz tatili destinasyonu olmasıyla ünlü Saint Tropez, birçok turistik yere ev sahipliği yapıyor. Bir zamanlar küçük bir balıkçı kasabası olan Saint Tropez, tarihi 1950'lerde Brigitte Bardot'nun "Ve Allah Kadını Yarattı" filminden sonra dünya çapında bir üne kavuştu. Günümüzde Saint Tropez; lüks yatlar, mağazalar, pahalı gece kulüpleri, plajları ve gurme restoranlarıyla zenginlerin Fransa’da ilk uğradığı yerler arasında. 

Büyüleyici plajlarıyla ünlü olan Saint Tropez’de Pampelonne Plajı, Tahiti Plajı, Bouillabaisse Plajı ve Canebiers Plajı, en popüler plajlar arasında yer alıyor. Saint Tropez'in kalbinde yer alan Eski Liman ise lüks yatların ve balıkçı teknelerinin bulunduğu hareketli bir gezi alanı. Liman kenarında sıralanan kafe ve restoranlarda oturarak da muhteşem manzaranın tadını çıkarabilirsin.

Saint Tropez’in 16. yüzyıldan kalma kalesi olan La Citadelle, surlarından muhteşem şehir ve liman manzaraları sunduğu için turistleri kendine çekiyor. Kalede Denizcilik Müzesi’nin koleksiyonlarını da inceleyebilirsin. 18. yüzyılda inşa edilen, Barok mimarili Notre Dame de la Misericorde Kilisesi ve bölgenin sanat tarihine odaklanan Annonciade Müzesi de çok ilgi gören turistik yerlerden. Salı günleri kurulan Saint Tropez Pazarı’na uğrayarak ise yerel ürünler, hediyelik eşyalar ve el yapımı süs eşyaları satın alabilirsin. Saint Tropez'e en yakın havalimanı olan Toulon Hyeres Havalimanı'na uçak kolayca ulaşabilirsin. Havalimanından Saint Tropez merkezine ise taksi, otobüs veya özel transfer ile geçebilirsin. 

Konum Linki

129. Provence

Fransa'nın güneydoğusunda yer alan Provence; büyüleyici lavanta tarlaları, zeytinlikler, üzüm bağları ve tarihi kasabaları ile ünlü turistik bir bölge. Yıl boyu Akdeniz ikliminin hakim olduğu Provence, güneşli havası ve lezzetli mutfağıyla da turistleri kendine çekiyor. Lavanta tarlaları ve tarihi kasabaların bulunduğu Luberon bölgesini mutlaka keşfetmeni önerdiğim gezinde seyir alanlarından da büyüleyici panoramik fotoğraflar çekebilirsin. Renkli evleri ile ünlü bir kasaba olan Roussillon da fotoğraf çekmekten hoşlananlar için ideal bir adres. 

Roma döneminden kalma tarihi eserlerin bulunduğu bir şehir olan Arles ile ünlü Papalık Sarayı’nı gezebileceğin Avignon da bölgedeki keşfedilmeye değer turistik yerler arasında. İlginç çeşmeleri ve tarihi binalarıyla ünlü Aix-en-Provence şehrine uğrayarak da geleneksel Fransız mutfağından yemekler tadarak gezinin bütün yorgunluğunu atabilirsin. Bisiklet turları, doğa yürüyüşleri ve şarap tadımı gibi birçok aktiviteye katılarak ise bölgenin güzelliklerini keşfedebilirsin.

Konum Linki

130. La Treille Kilisesi - Lille 

Lille şehrinin en önemli tarihi yapılarından biri olan La Treille Kilisesi, Gotik Uyanış tarzı mimarisiyle görülmeye değer bir mimari şaheser. 1854 yılında başlayan inşası ancak 63 yıl sonra 1911 yılında tamamlanan kilisenin dış cephesi, Hz. İsa ve azizlerin heykelleriyle süslü. Kilisenin içini süsleyen vitraylar ve heykelleri de yakından incelemeni öneririm. Fransa'nın en yüksek kiliselerinden biri olarak da bilinen La Treille Kilisesi’nin devasa kulesi, yaklaşık olarak 104 metre yüksekliğinde. Kilisenin başka bir önemli özelliği ise 700'den fazla vitray pencereyle süslü olması. 

Konum Linki

131. Toulon Operası - Toulon 

Fransa'nın güneydoğu kıyısında yer alan Toulon şehrinde bulunan Toulon Operası, 1862 yılında inşa edilmiş görülmeye değer bir yapı. Paris'teki Palais Garnier'den sonra Fransa'nın en büyük ikinci opera binası olan Toulon Operası, İtalyan Rönesans tarzındaki mimarisiyle de çok dikkat çekiyor. İç kısmı altın varaklar ve fresklerle süslenmiş opera binası, uzun tarihinde birkaç kez de restore edildi.

1.800 kişilik bir kapasiteye sahip Toulon Operası, Avrupa'nın en büyük opera sahnelerinden biri konumunda. Her yıl opera, bale ve konser gibi çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan Toulon Operası, her yıl yaklaşık 200.000 ziyaretçiyi ağırlıyor. 

Konum Linki

132. Fransa Futuroscope - Poitou-Charentes

Fransa'nın Poitou-Charentes bölgesinde bulunan bir tema parkı olan Futuroscope, 1987 yılında açıldı. Avrupa'nın en büyük tema parklarından biri olmasıyla ünlü Futuroscope, gelecek temalı olmasıyla dikkat çekiyor. Park, birçok heyecan verici bölümü, gösterileri ve sergileriyle binlerce insanı kendine çekiyor. 

Arthur ve Minimoys filmine dayılı bölümlerin çok ilgi gördüğü tema parkında saatte 100 kilometreye kadar hızlanan The Machine Infernale trenini de deneyebilirsin. Robotlar ve insan dansçıların birlikte dans ettiği gösterin de çok sevildiği parkta küçük çocuklar için özel olarak tasarlanmış Futuroscope Junior da görülmeye değer güzellikte. Futuroscope'a Paris'ten ve diğer Fransız şehirlerinden trenle ve otobüsle ulaşabilirsin. Poitiers Havaalanı da parka oldukça yakın.

Konum Linki

133. Fransa Canyoning Park - Verdon

Fransa'nın güneydoğusundaki Gorges du Verdon'da bulunan bir macera parkı olan Canyoning Park, kaya tırmanışı ve ziplining gibi birçok açık hava etkinlikleriyle çok ilgi görüyor. Her seviyeye uygun birçok kanyon parkuru bulunan parkta kaya tırmanışı alanlarında da rehberlerle unutulmaz anlar yaşayabilirsin. 1000 metreden fazla uzunluğa sahip zipline ile çok ilgi gören tema parkında büyüleyici tabiat güzellikleri görebileceğin doğa yürüyüşü parkurları da var. Sıcak yaz aylarında dere, nehir ve göletlerinde doyasıya yüzebileceğin Canyoning Park’a Nice'ten ve diğer Fransız şehirlerinden arabayla veya trenle ulaşabilirsin.

Konum Linki

134. Colmar Plajı - Houssen 

Turistik cennet Colmar'a yakın bir komün olan Houssen şehrinde bulunan Colmar Plajı, Fransa’nın en güzel plajlarından biri. Ilık yaz havası, ince kumlu sahili ve geniş turizm olanaklarına sahip Colmar Plajı’nda denetimli yüzmeye ayrılmış 250 metrelik bölüm ve 380 metre uzunluğunda ince kumlu bir sahil var. Plajın arkasındaki çimenlik dinlenme alanları ise piknik yapmak için ideal.  

Tüm gün masmavi denizin ve güneşin tadını çıkarabileceğin plajın çevresinde de deniz manzaralı restoranlardan otellere kadar olanaklar da bulabilirsin. Plaj voleybolu, plaj futbolu ve diğer plaj sporları için olanaklar bulabileceğin Colmar Plajı, kış aylarında kapalı ve yeni sezon için 2024 Mayıs ayında tekrar açılacak. 

Konum Linki

135. Sainte-Anne

Fransa'nın Guadeloupe adalar bölgesinde bulunan bir komün olan Sainte-Anne, Grande-Terre Adası’nın güneydoğu kıyısında yer alan bir doğa cenneti. Birbirinden güzel plajlarıyla çok ilgi gören Sainte-Anne, yemyeşil yağmur ormanları ve renkli kültürüyle de milyonlarca turistin ilgisini çekiyor. Nüfusu yaklaşık 24.000 kişi olan Sainte-Anne, tropikal bir iklime sahip olmasından dolayı Fransa’nın en turistik yerlerinden biri haline gelmiş durumda. 

Yüzmek, güneşlenmek ve şnorkelli dalışlar yapmak için ideal olan Sainte-Anne gezinde küçük yağmur ormanlarında yürüyüş yapabilir ve muhteşem doğa fotoğrafları da çekebilirsin. Bölgenin en güzel plajlarından biri olarak kabul edilen Sainte-Anne Plajı’nın beyaz kumları ve turkuaz renkli denizinde ise yaz aylarında keyifli bir tatil yapabilirsin.

Muhteşem manzaralar sunan bir burun olan La Pointe des Chateaux, fotoğraf çekmekten hoşlananların bölgede mutlaka uğramasını önerdiğim yerler arasında. eski bir şeker plantasyonu olan ama günümüzde bir botanik bahçesi ve doğa koruma alanı olarak hizmet veren Le Domaine de Valombreuse de turistlerin sıkça uğradığı yerlerden. Yerel ürünler ve el sanatları eserleri bulabileceğin bir pazar olan Le Marche de Sainte-Anne de hem kültürü tanımak hem alışveriş yapmak için ideal bir adres.

Sainte-Anne'i ziyaret etmek için en iyi zaman, kuru sezonun olduğu Aralık'tan Nisan'a kadardır. Bu süre zarfında hava sıcak ve güneşlidir. Yağmurlu sezon Mayıs'tan Kasım'a kadardır ve bu süre zarfında hava nemli ve yağmurlu olabilir.

Konum Linki

Modanın, sanatın ve estetiğin başkenti Paris’i keşfetmek için Paris’te gezilecek yerler rehberin linkte!