Yerli halk tarafından genellikle Akko veya Akka olarak adlandırılan Acre, İsrail’in kuzey kıyılarında yer alıyor. Ülkenin kuzey sınırına oldukça yakın bir noktada kurulan şehirde ilk yerleşimler Bronz Çağı’na kadar gidiyor.
Günümüzde ise daha çok sınıra yakın bir kıyı kenti olarak önem taşıyor. Şehirde yapılan son sayıma göre nüfus 50 binden biraz daha az. Acre nüfusunun büyük bölümü Yahudi kökenlilerden meydan geliyor. Şehirdeki diğer gruplar ise Müslümanlar ve Hristiyanlardan oluşuyor.
Tarih boyunca Romalılar, Bizanslılar, Osmanlılar ve İngilizler gibi çeşitli milletlerin yönetimine giren bölge bugünlerde İsrail’in önemli geçiş yolları üzerinde bulunuyor.
Unesco Dünya Mirası Listesi’ne alınan eski şehir bölgesi aynı zamanda dünyanın en eski limanlarından birine de ev sahipliği yapıyor. Eski kent ve civarında gezerken nefis balıklar servis edilen Arap tarzı restoranlarda yemeğinizi yiyebilir, dinlenebilirsiniz.
Orta Çağ savaşçılarının kalesine girdiğinizde ise kendinizi bir anda yüzyıllar öncesinde bulmanız muhtemel. Günümüze kadar çeşitli restorasyon çalışmalarıyla ulaşabilen kalenin ardından tarihi çarşı ziyaretini kesinlikle planınıza ekleyin. Eski el sanatlarının yaşatıldığı çarşı mistik atmosferiyle ziyaretçilere adeta zaman kavramını unutturacak türden. Eski yıllarda olduğu gibi günümüzde de sanatkar ve zanaatkarlarıyla gelenekleri ayakta tutan çarşıda keyifli vakit geçirebileceğiniz oyun tahtalarını bile bulabilirsiniz.
1990’lı yıllarda keşfedilen uzun tünel ise hiç kuşkusuz şehrin mistik ve şaşırtıcı yerlerinin başında geliyor. Eskiden sahile ulaşmak için kullanıldığı tahmin edilen tünel bugün aydınlatmaları sayesinde daha çok ziyaretçilere enteresan bir deneyim yaşatıyor.
Kentte kurulan pazara denk gelecek kadar şanslıysanız, bu fırsatı değerlendirmek için bir an bile düşünmeyin. Göz kamaştıran renkleriyle büyüleyen tatlılar burada tezgahların başrol oyuncularından. Ortadoğu mutfağının olmazsa olmazlarından humus, ev yapımı pita ekmeği ve şaşırtacak denli çeşitli balıklar pazar tezgahlarında ilk dikkat çekenlerden.
Eğer çok daha farklı bir deneyim peşindeyseniz, artık bir müze olarak kullanılan ve çeşitli heykel figürleriyle süslenen hamamı muhakkak ziyaret etmelisiniz. Eskiden yıkanmak ve temizlenmek için kullanılan geleneksel hamam, şimdilerde daha çok etkileşimli sanatları sevenleri cezbediyor. Modern sanatla içli dışlı olan ziyaretçiler şehirde bu alanda pek çok eser sergilenen müzeye de zaman ayırabilirler.
Şehre eylül veya ekim ayında seyahat etmeyi planlıyorsanız, bu döneme denk gelen festivale katılmayı düşünebilirsiniz. Akko adı verilen festivalin kesin bir tarihi yok ve Yahudi takvimine göre belirleniyor.