Aynı isimli ilin merkez ilçesi Zonguldak, Türkiye’de taş kömürü denince akla gelen ilk yerlerden. Gelişmiş limanı sayesinde Karadeniz kıyı ticaretinde etkin rol oynayan Zonguldak, eski çağlarda Hititler, Makedonyalılar, Pontus Rum Devleti ve Romalılar tarafından hakimiyet altına alındı. Roma İmparatorluğu’nun Doğu ve Batı Roma olarak ikiye ayrılmasından sonra Zonguldak Bizans yani Doğu Roma’nın sınırlarına dahil oldu. Şehrin tarihsel anlamda diğer bir ilgi çekici özelliği ise Hristiyanlığın Anadolu toprakları boyunca ilk yayıldığı yerlerden olması. Bizans’ın ardından bir süre Anadolu Selçukluları idaresinde kalan Zonguldak bu dönemden itibaren yoğun olarak Türk kültürünün etkisine girdi. Osmanlılar ise Anadolu Selçuklu Devleti’nden sonra yüzyıllarca bölgede egemenlik kurdular.
Merkez ilçenin nüfusu 100 binin üzerinde ve bu yanıyla Karadeniz Ereğli gibi şehrin sınırlarındaki diğer ilçelere göre daha az kalabalık. Zonguldak’ın merkezinde iklim şartları ise Karadeniz’in tipik iklimiyle büyük benzerlik taşıyor. Yıl boyunca hava sıcaklığı çok fazla yükselmiyor ve termometreler yaz aylarında dahi genellikle 24-25 derecenin üzerine çıkmıyor. Üstelik merkez ilçede tıpkı şehrin diğer sahil yerleşimleri gibi yağış hayli fazla. Öyle ki Zonguldak’a yaz aylarında gelseniz dahi yağmura yakalanma ihtimaliniz her zaman var. Temmuz ve Ağustos aylarında sıcaklık ortalaması 20 dereceden fazla. Bu sayede kış soğuklarında pek fazla üşümeden rahatça buraya seyahat edebilirsiniz.
Karabük ve Ankara gibi şehirlerden demiryolu bağlantısıyla ulaşabileceğiniz merkez ilçeye Türkiye’nin hemen her noktasından otobüsle gelme şansınız var. Eğer yurt dışından buraya seyahat etmeniz gerekiyorsa, uluslararası seferleriyle her yıl milyonlarca yolcuyu ağırlayan İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na inebilir, sonrasında otobüs veya kiralık araç yardımıyla Zonguldak’a gelebilirsiniz.