Van tarihi zenginlikleri, doğal güzellikleri ve benzersiz kültürüyle Türkiye'nin gözde destinasyonları arasında yer alıyor. Doğu Anadolu'nun incisi olarak bilinen bu şehir, tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptı ve kendine özgü bir kimlik geliştirdi. Kentin kimliği üzerinde önemli bir etkisi olan Van Gölü, şehrin kuzeyinde muazzam bir görsel şölen sunuyor.

Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölü, etrafındaki dağ manzarasıyla birlikte adeta bir tabloyu andırıyor. Kendine özgü atmosferi ve misafirperverliğiyle ziyaretçilerini büyülemeye devam eden bu şehirde güzel bir gezi planı yapabilmeniz için rehberimizi inceleyebilir ve yeni yerleri keşfetmeye başlayabilirsiniz.

1. Van Gölü

Van Gölü kapalı havada görünümü

Van Gölü, Türkiye’nin yüzölçümü açısından en büyük gölü olarak biliniyor. Bunun yanı sıra aynı zamanda dünyada en büyük sodalı göl olma özelliği de Van Gölü’ne ait. Van ve Bitlis illeri arasında konumlanan Van Gölü, hemen yanı başında yer alan Nemrut Dağı’nın patlaması sonucunda meydana geldi. Bu özelliği sebebiyle de bilim dünyasında volkanik set gölü olarak sınıflandırılıyor. Gölün suları tuzlu ve sodalı olduğu için, gölde çok az canlı türü yaşayabiliyor. Bunlardan en ünlüsü, endemik bir balık olan inci kefali. Gölde uzun yıllardır efsanevi bir canavarın yaşadığına inanılması da burayı ilginç kılan detaylar arasında yer alıyor. Van Gölü hem tarihi hem de kültürel açıdan zengin bir bölge olması ile öne çıkıyor. Gölün doğusunda bulunan Akdamar Adası aynı zamanda 10. yüzyılda inşa edilmiş ve günümüzde halen ayakta olan Akdamar Kilisesini de içerisinde barındırıyor. Kilise, Ermeni mimarisinin en güzel örnekleri arasında yer alıyor. Duvarlarında Hristiyanlık için önemli olan çeşitli sahneler bulunması burayı değerli kılıyor. Kilise, 2007 yılında restore edildi ve müze olarak hizmet vermeye başladı.

Van Gölü’nün adaları olan Çarpanak, Ardır ve Kuş Kültür Bakanlığı tarafından arkeolojik sit alanı ilan edildi ve korunma altına alındı. Gölün kıyısında ise, çeşitli plajlar, koylar ve kaplıcalar bulunduğu için birçok kişi burayı ziyaret edebiliyor. Van Gölü’nün en ilginç özelliği kış aylarında dahi sularının donmaması. Bunu sağlayan ise, yüksek pH değeri ve tuzluluk gibi nedenler. Van Gölü, doğal güzellikleriyle de göz kamaştırıyor. Gölün çevresinde Süphan ve Nemrut gibi önemli dağlar birçok güzel karenin yakalanmasına imkan tanıyor.

Konum Linki

Yazar Notu: Van Gölü’ne gittiğinizde bu harika yeri keşfetmek için tekne turu yapmanızı tavsiye ediyoruz.

2. Akdamar Adası ve Kilisesi

Akdamar Adası ve Kilisesi görünümü

Van Gölü’nün ortasında yer alan şirin bir ada olan Akdamar, aynı zamanda üzerinde yükselen adası ile de birçok turistin ilgisini çekiyor. Akdamar Adası’nda, 10. yüzyılda Ermeni Kralı I. Gagik tarafından inşa edilen ve aynı zamanda Surp Haç Kilisesi olarak bilinen Akdamar Kilisesi tarihi ve kültürel alana ilgi duyan herkesi kendisine çekiyor. Kilise bugünlerde ibadet yerinden çok müze olması ile öne çıkıyor. 2007 yılında yapılan restorasyon ile kilisede yeniden elde geçirildi ve ilgililerin hizmetine sunuldu. Ziyaretçiler, kilisenin etkileyici mimarisini, sanatsal değerini ve tarihî önemini keşfetme fırsatına sahip. Akdamar Adası, sadece tarihi ile değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de büyüleyici bir yer. Van Gölü'nün en büyük adası olan Akdamar, 7 kilometrekarelik bir alanı kapsıyor.

Bahar aylarında adanın çiçeklerle kaplı olması, ziyaretçilere eşsiz bir manzara sunuyor. Ayrıca, adanın çeşitli kuş türlerine ev sahipliği yapması da ilgi çekici yönlerinden birisi. Akdamar Adası ve Kilisesi, Van Gölü’nde gidilebilecek harika destinasyonlar arasında yer alıyor. Sadece Türkiye değil, dünyanın da en önemli tarihi ve kültürel alanlarından birisi olan Akdamar Adası’nı daha fazla keşfetmek için yazımıza tıklayın.

Giriş ücreti

  • 290 TL

  • Müze Kart geçerli

Açık olduğu saatler

  • 08.00-20.00

Konum Linki

Yazar Notu: Adaya teknelerle ulaşım sağlanıyor. Ulaşım için kişi başı 90 TL talep ediliyor.

3. Van Kalesi

Van Kalesi görünümü

Van Kalesi, Türkiye'nin doğusunda yer alıyor ve ziyaretçilerine nefes kesici bir manzara sunuyor. Bu tarihi yapı, Van Gölü'nün hemen yanında, Van şehrinin kalbinde bulunuyor. Kale, Urartular dönemine ait ve bu da kalenin 9. yüzyıla kadar uzanan bir tarihi olduğunu gösteriyor. Van Kalesi içerisinde günümüzde birçok tarihi eser yer alıyor. Bunların içerisinde mezar, Urartular dönemine ait eski yazıtlar ve kilise öne çıkıyor. Kale içerisinde bulunan yazıtların Urartulara ait dil olan Urartuca yazılmış olması da dilin özelliklerini incelemek için eşsiz bir belge sunuyor. Van Kalesi, şehrin hakim noktasında yer aldığı için manzarası ile birçok kişiyi adeta büyülüyor.

Van Gölü'nün mavi suları, dağların yeşil yamaçları ve şehrin canlı renkleri, göz alıcı bir kontrast oluşturuyor. Bu manzara, özellikle gün batımında, adeta bir tabloya dönüşüyor. Van Kalesi, tarihi ve doğal güzellikleri bir arada sunan bir yer. Bu kale, hem tarih meraklıları hem de doğa severler için mükemmel bir seçenek olabilir. Mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri olan Van’a gitmek için Van uçak bileti linkine tıklayarak biletini alabilirsin.

Giriş ücreti

  • 70 TL

  • Müze Kart geçerli

Açık olduğu saatler

  • 08.00-17.00

Konum Linki

Yazar Notu: Kale yüksek konumda yer alıyor ve bariyer yer almıyor. Özellikle çocuklu ailelerin tehlike yaşamaması adına dikkatli olmalarını öneriyoruz.

4. Süleyman Han Camii

Süleyman Han Camii dış görünümü

Süleyman Han Camii, Van’ın tarihi zenginliğini yansıtan bir eser. Cami, 16. yüzyılda Osmanlı döneminde Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan’a onarımı yaptırılıyor. Orta Kapı Mahalle sınırları içerisinde yer alan cami, kare planlı ve tek kubbeli olması ile dikkat çekiyor. Caminin kuzey kısmında beş odalı son cemaat adı verilen bir de mekanı bulunuyor. Caminin cepheleri iki renkli kesme taşlarla örüldü.

Caminin içi de çeşitli süslemelerle bezeli olması da dikkat çekici özellikleri arasında yer alıyor. Mihrap, mukarnaslı kavsaralı ve geometrik ve bitkisel motiflerle işlenmiş şekilde günümüze kadar geldi. Minber, ahşap ve alçı ile kaplı olacak şekilde inşa edildi. Cami, Osmanlı döneminde tamir edilse de o dönemin esintilerini yansıtmaya devam ediyor.

Konum Linki

Yazar Notu: Cami, halk arasında Kale Üstü Camii olarak da biliniyor. Van Kalesi’nin içerisinde yer alıyor.

5. Van Müzesi

Van Müzesi iç görünümü

Van Müzesi içerisinde çok geniş bir koleksiyonun olduğu kompleks bir yer olarak biliniyor. 2011 yılında gerçekleşen Van depremi sonrasında böyle bir yapının söz konusu olması sonucunda içerisinde Urartulara ait dönemi de kapsayan bir müze ile çok büyük bir alan ziyaretçilerin beğenisi ile buluştu. 2019 yılında tam kapasite olarak hizmete açılan bu müze Van Kalesi’nin hemen yanı başında yer alıyor. Müze içerisinde Anadolu’nun farklı dönemlerine ve medeniyetlerine ait yaklaşık 100 bin eseri ziyaretçilerine sunuluyor. Burada 16 farklı sergi salonu, konferans salonu, müze satış birimi, çocuk atölyesi, geçici sergi alanı, takı atölyesi gibi birçok mekan yer alıyor. Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı dönemlerine ait eserler, etnografik eserler, gayri İslami ve İslami sikkeler de müzede sergileniyor.

Müzede, Urartu tarihi ve kültürüne ışık tutan simülasyonlar, canlandırmalar, maketler, haritalar, fotoğraflar, belgeler gibi görsel materyaller de kullanılıyor. İçerisinde bulunan Urartu Müzesi, Van’ın tarihi ve kültürel mirasının korunması ve tanıtılması için önemli bir rol oynuyor.

Giriş ücreti

  • 70 TL

  • Müze Kart geçerli

Açık olduğu saatler

  • 08.00-17.00

Konum Linki

Yazar Notu: Çok büyük bir müze olduğu için en az yarım gününüzü ayırmanızı öneriyoruz.

6. Hüsrev Paşa Camii

Hüsrev Paşa Camii görünümü

Van’ın en önemli eserleri arasında yer alan Hüsrev Paşa Camii, Van Gölü kıyısına yakın noktada yer alıyor. Hemen yanı başında yer alan Van Kalesi’nin gölgesinde yükselen cami, Van Beylerbeyi Köse Hüsrev Bey döneminde yaptırıldı. 1567 yılında II. Selim döneminde yaptırılan camii, 1915 yılında başlayan Rus işgaline kadar hiç kesinti vermeden ibadet yeri olarak kullanıldı. Ancak bu tarihten sonra son cemaat yeri olarak isimlendirilen noktası ve mihrabı zarar gören caminin bazı parçaları da Rusya’ya götürüldü ve orada sergilendi. Ancak daha sonraki yıllarda işgal bitince Kültür Bakanlığı tarafından camii onarıldı ve günümüzdeki haline gelmeyi başardı. Kare planlı olan Hüsrev Paşa Camii içerisinde belirli bir noktaya kadar çini bulunuyordu ancak bu tarihi güzellikler de günümüze ne yazık ki ulaşmadı.

Kemerli bir girinti kullanılarak kapının içeriye yerleştirildiği bir planı bulunan camide cemaat buradan içeriye giriş yapabiliyor. Hüsrev Paşa Camii yalnızca Ruslar tarafından değil, 1990’lı yıllarda hazine arayıcıları tarafından da tahrip edildi. Özellikle kalemişi olarak isimlendirilen harika görseller bu sebeple günümüze ulaşamasa da cami halen daha görülmeye değer bir yer olmaya devam ediyor.

Konum Linki

7. Kaya Çelebi Camii

Kaya Çelebi Camii dış görünümü

Van'ın tarih ve kültür hazinelerini yansıtan önemli bir yapılardan olan Kaya Çelebi Camii, Osmanlı döneminde, 17. yüzyılda inşa edildi. Kaya Çelebizade Koçi Bey tarafından yaptırılmaya başlanan bu camii onun idamı sonrası Dedemoğlu Mehmet Bey tarafından tamamlandı. Eski Van'ın Orta Kapı Mahallesinde, Van Kalesinin güneyinde konumlanan bu cami, kare planlı ve tek kubbeli harim ile kuzeydeki beş gözlü son cemaat yerinden oluşuyor. Minare ise kuzey batı köşede yer alıyor. Caminin dışında ise, renkli kesme taşlar kullanıldığı gözlemleniyor. Kuzey cephesinde, camiye girişi sağlayan kapı ve pencerelerde ise bitkisel ve geometrik motiflerle süslemeler yer alıyor. Cami içindeki kıble duvarındaki mihrap büyük önem taşıyor. Düzgün kalker taşlarıyla yapılan mihrap, mukarnaslı bir bordürle çerçevelenmiş, kareye yakın dikdörtgen bir görünüme sahip.

Mihrap, geniş bir yüzeyin ortasında üç dilimli bir kemerle taçlandırılmış, beş kenarlı ve mukarnas kavsaralı bir niş içeriyor. Geometrik ve bitkisel süslemelerle bezenmiş olan mihrap, caminin iç mekanında dikkat çekici öğeler arasında yer alıyor. Minare, kare kaideli ve silindirik gövdeli olarak tasarlanmıştır. Şerefeden sonra kısa bir petek ve külahla tamamlanan minare, camiye karakteristik bir özellik kazandırıyor. Kaya Çelebi Camii, Osmanlı döneminde inşa edilen ve kentte bulunan en önemli eserler arasında yer alıyor. 1993 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilen bu camii, işlem tamamlandıktan sonra yeniden ibadete açıldı.

Konum Linki

Yazar Notu: Caminin kapısı kapalı olsa da kapısında görevli kişinin iletişim numarası bulunuyor. İletişime geçtikten kısa süre sonra görevli size camiyi açıyor.

8. Van Ulu Camii

Van Ulu Camii havadan görünümü

Van Ulu Camii, kentin hem tarihi hem de kültürel zenginliklerini arasında yer alan bir yapı. Cami, eski Van şehri sınırları içinde, Van Kalesi’nin güneyinde yer alıyor. Yapı, her ne kadar Osmanlı dönemi içerisine tarihlense de Selçuklulara ait izlere de rastlandığı biliniyor. Cami, büyük ölçüde yıkıldığı için kitabesine ulaşılamadı. Caminin kare yapısının söz konusu olduğu ve tek kubbe inşa edildiğinden bahsedilebilir.

Son cemaat yeri ve kuzeybatı köşesinde minaresi bulunuyor. Caminin cepheleri iki renkli kesme taşlarla örüldüğü yapılan araştırmalar sonucunda tespit edildi. Caminin içi de çeşitli süslemelerle bezeli. Mihrap, mukarnaslı kavsaralı ve geometrik ve bitkisel motifler bulunuyor. Minber, ahşap ve alçı ile kaplı halde. Harimde, ahşap direkler üstünde yükselen dikdörtgen bir mahfil yer alıyor. Van’da gezilecek yerler arasında yer alan Van Ulu Camii, her ne kadar yıkılmış olsa da kalıntılarının dahi birçok dönemi anlatması nedeniyle görülmeye değer bir yer.

Konum Linki

Yazar Notu: Van Ulu Camii hem gündoğumu hem de gün batımını izleyebileceğiniz bir alan.

9. Muradiye Şelalesi

Muradiye Şelalesi görünümü

Muradiye Şelalesi, Van’ın doğusunda, Muradiye ilçesinde yer alıyor. Şelale, Van’ın doğal alanları arasında yer alan en güzel noktalarından birisi. Van Gölü’nü besleyen en önemli kaynaklardan birisi olan Muradiye Şelalesi, görenleri kendisine hayran bırakıyor. Şelalenin suyu, yüksek bir tepeden aşağıya doğru akıyor ve bu haliyle etkileyici bir görüntü oluşturuyor. Şelalenin etrafında, yeşil ağaçlar ve çiçeklerle dolu bir piknik alanı bulunuyor. Burası ailenizle gelebileceğiniz ve harika bir gün geçirebileceğiniz muhteşem bir lokasyon. Kuş cıvıltılarını dinleyebilir ve Van gezinize ufak bir mola verebilirsiniz. Muradiye Şelalesi, aynı zamanda çevresinde yer alan yürüyüş rotaları ile da birçok turisti kendisine çekiyor. Bu rotaları izleyerek, şelale ve çevresindeki birçok harika alanı keşfedebilir ve birbirinden güzel fotoğraflar ortaya çıkartabilirsiniz. Muradiye Şelalesi, doğayı seven ve onunla unutulmaz bir gün geçirmek isteyenlere göre bir mekan.

Giriş ücreti

  • 25 TL

Konum Linki

10. Hoşap Kalesi

Hoşap Kalesi görünümü

Hoşap Kalesi, Van’ın Gürpınar ilçesinde yer alıyor ve ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor. Bu kale, her ne kadar 1643 yılında inşa edilmiş ve o zamandan beri bölgenin en önemli tarihi yapılarından biri olmuşsa da geçmişi oldukça eski dönemlere kadar gidiyor. İran ve Anadolu coğrafyası arasında önemli bir köprü görevi gören Hoşap Kalesi, Osmanlılar döneminde ileri uç sınır karakolu olarak kullanıldı. Hakim bir tepe üzerinde yer alan kale, günümüzde turistler için harika fotoğrafların çekildiği bir yer haline geldi. Etrafındaki manzarayı sınırsız bir şekilde görmenize olanak tanıyan Hoşap Kalesi, hemen önünde akan Büyük Deresinin sularını izleme imkanı sunuyor.Hoşap Kalesine geldiğinizde Süleyman Bey Kümbeti ve Evliya Bey Medresesini de ziyaret etmeyi sakın unutmayın.

Giriş ücreti

  • Ücretsiz

Açık olduğu saatler

  • 08.00-19.00

Konum Linki

Yazar Notu: Hoşap Kalesi tadilat nedeniyle geçici olarak kapalı. Kaleyi gezmek istiyorsanız durumu hakkında önceden bilgi almanızı öneriyoruz.

11. Şeytan Köprüsü

Şeytan Köprüsü görünümü

Van’ın Muradiye ilçesinde yer alan Şeytan Köprüsü, Van Gölüne dökülen Bendimahi Çayının hemen üzerinde yer alıyor. Köprünün geçmişi 19. yüzyıla dayanıyor. Yaklaşık olarak 15 metre uzunluğunda olan köprü, 3 metre genişliği ile de dikkat çekiyor. Ayrıca köprü yaklaşık olarak 17 metre yükseklikte konumlanıyor. Çok dar bir köprü olduğu için bölge halkının kullanımında olduğu süre içerisinde birçok kişinin bu köprüden düştüğü biliniyor. Bölgede anlatılan bir rivayete göre, bir düğün alayının köprüden aşağıya düşmesi sonrasında buraya günümüzdeki ismi olan Şeytan Köprüsü adı verildi. Güçlü bir akıntısı olan derenin üzerinde olması açısından etkileyici görüntülere ulaşmanızı sağlayan köprü, günümüzde birçok turist tarafından ziyaret ediliyor. Bendimahi Çayı aynı zamanda Van Gölü’nde yaşayabilen bir canlı türü olan inci kefalinin de üreme alanları arasında yer alıyor. Bu açıdan da önemli bir yere sahip olan bu su kaynağında ek olarak siraz balığı da doğal olarak bulunuyor. Şeytan Köprüsü hem geçmişten günümüze kalan bir miras hem de doğayı keşfetmek ve harika yerler görmek için bir fırsat. Van gezileriniz için yapacağınız listede mutlaka Şeytan Köprüsü’ne ve onun çevresinde yer alan harika alanlara yer vermelisiniz.

Konum Linki

12. Erçek Gölü

Erçek Gölü görünümü

Van Gölünün yakınlarında yer alan ve onun gibi volkanik faaliyetler sonucunda oluşmuş olan Erçek Gölü, birçok güzelliği bir arada sunması ile ünlü bir yer. Bu göl de tuzlu ve sodalı bir su yapısına sahip. Bu nedenle burada balık yaşayamıyor. Van Gölü’nde doğal olarak bulunan inci kefali burada üretilmeye çalışılsa da bunda çevresel ve sosyal faktörler nedeniyle başarılı olunamadı. Ancak tüm bunlara buna karşın flamingo başta olmak üzere birçok kuşa da ev sahipliği yapıyor olması, kuş gözlemcilerini buraya çekiyor. Erçek Gölü, birçok uluslararası kuş sınıflandırmalarından önemli bir yer olarak işaretleniyor. Burada 453 kuş türünün hemen hemen yarısı bulunuyor. Bu nedenle kuş gözlem noktası göl çevresinde yer alıyor. Göle geldiğinizde buraya adını veren Erçek mahallesine de uğrayabilirsiniz. Burası yöresel lezzetlerin tadına bakabileceğiniz ve farklı lezzetlerle karşılaşabileceğiniz harika bir yer. Erçek Gölü, Van’ın en güzel yerlerinden birisi olarak biliniyor. Gölün mavi suları, yeşil doğası ve renkli kuşları, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Erçek Gölüne Van şehir merkezinden de kısa sürede ulaşım sağlayarak gelebilir ve keşfetmeye başlayabilirsiniz.

Konum Linki

Yazar Notu: Flamingoları rahat bir şekilde görebilmek için yanınızda dürbün ya da uzaktan çekim yapabilen fotoğraf makinesi bulundurmanızı tavsiye ediyoruz.

13. Çavuştepe Kalesi

Çavuştepe Kalesi görünümü

Çavuştepe Kalesi, Van’ın Gürpınar ilçesinde bulunan ve son dönemlerde ortaya çıkarılmış tarihi bir alan. Çavuştepe Kalesi, Urartular döneminde II. Sarduri tarafından M.Ö. 764-734 yılları arasında yaptırıldı. Kale burayı yaptıran kişi olan Sardur’dan dolayı onun kenti anlamında kullanılan Sardurinhinili ismi ile anıldı. Kale yapılan kazılar sonucunda ortaya çıkartıldı. Buna göre yapının iki ana parçadan oluştuğu ve bunlara da aşağı ve yukarı kale isimlerinin verildiğini söyleyebiliriz. Aşağı kale, 800 metre uzunluğunda bir alanı kaplıyor. Burada, ahır yapıları, depo binaları, tapınak, saray binaları ve sarnıçlar bulunuyor.

Tapınak, Tanrı İrmuşini adına inşa edilmiş ve üzerinde çivi yazılı kitabesi var. Saray binaları, iki katlı ve dikdörtgen planlı olması ile biliniyor. Sarnıçlar, anakayaya oyulmuş şekilde yapılan kazılarda bulundu. Yukarı kale, aşağı kaleden 30 metre yüksekte yer alıyor. Yukarı kale kısmında Haldi Tapınağı ile birlikte açık hava tapınağı adı verilen bir yapı da bulunuyor. Çavuştepe Kalesi son zamanlarda Van’ın en fazla ziyaret edilen noktaları arasında yer alıyor.

Giriş ücreti

  • Ücretsiz

Açık olduğu saatler

  • 00.00-12.00

Konum Linki

14. Vanadokya Peri Bacaları

Vanadokya Peri Bacaları görünümü

Her ne kadar Kapadokya’daki peri bacaları kadar ünlü olmasa da Van’da da bu tarz yapılardan bulunuyor. Vanadokya da ismini o bölgeyi çağrıştıracak şekilde alan bu bölgedeki yapılar aynı Kapadokya’dakilere benzer nitelikte. Vanadokya, yakınlarında bulunan Yiğit Dağı’nın püskürttüğü kayaçların aşınması sonucunda oluştu. Vanadokya oldukça geniş alana yayılmış bir hazine. Burada yaklaşık olarak 17 bin peri bacası yer alıyor. Buna ek olarak 35 mağara ve 12 oyma evde 20 kilometrelik bir alanda konumlanıyor. Bahsi geçen mağara ve evlerde geçmişten günümüze gelen Van’ın tarihini de görebilmek mümkün. Ermeni, Urartu, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çeşitli miraslar bu alanda yer alıyor. Van’a yapacağınız ziyaretlerde eğer vaktiniz varsa Vanadokya’ya uğrayarak harika anlar geçirebilirsiniz. Hem doğanın gücünü görebilir hem de kültürel bazı öğeleri gözlemleyebilirsiniz. Bu harika deneyimi yaşamak için hemen Van otelleri linkine tıklayarak otel araştırmaya başlayabilirsiniz.

Konum Linki

Yazar Notu: Çevresinde herhangi bir tesis olmadığı için yanınıza atıştırmalık yiyecekler ve su almanızı tavsiye ediyoruz.

15. Meher Kapı

Meher Kapı görünümü

Meher Kapısı, Van’ın Tuşba ilçesinde bulunan tarihi ve kültürel bir eserin ismi. Urartuların başkenti olarak bilinen Tuşpa’ya yaklaşık olarak 600 metre uzaklıkta yer alan ve Zım Zım Dağı’nın eteklerinde yer alan Meher Kapısı, o döneme ait önemli eserler arasında yer alıyor. Bu kapı, Urartu krallarından İşpuini ve oğlu Minua dönemlerinde (MÖ 830-785/80) Tanrı Haldi adına yaptırıldı. Meher Kapısı, kaya üzerine oyularak oluşturulan bir niş olarak sınıflandırılabilir. Kapıda, Urartu dönemine ait çivi yazılarının yer aldığı dikdörtgen iki adet çerçeve de bulunuyor. Meher Kapısı, Urartu diniyle ilgili önemli bilgiler içeren kaynaklardan birisi. Kapı üzerindeki yazıtta, Urartu ülkesi içinde saygı gören tüm tanrılar ve tanrıçalar, günlük kurban listeleri ve kutsal kabul edilen dağlar, nehirler ve şehirler detaylı bir şekilde anlatılıyor. Kitabenin yer aldığı nişin hemen önünde ise, kayaya oyulmuş yatay dikdörtgen formda bir kurban sunağı bulunuyor. Kapının isminin anlamı ise Ermenice “aydınlatan” şeklinde açıklanıyor. Meher Kapısı, ismini Tanrı Haldi'nin bu noktadan bir ışık demeti içinde çıkacağına dair inançtan aldığı söyleniyor. Yapı çevresinde çeşitli mitler ve inançlar mevcut. Bu yapı, bir hazine kapısı olarak kabul ediliyor ve yılda bir defa, ancak belirsiz bir zaman diliminde açıldığına dair efsaneler anlatılıyor. Ayrıca, Hz. Ali'ye ait ganimetlerin ve atların bu yerde bulunduğuna dair söylentiler de dolaşıyor. Meher Kapısı, Van'ın tarihi ve kültürel mirasının korunması ve tanıtılması için önemli bir rol oynuyor.

Konum Linki

16. Zeril Köprüsü

Zeril Köprüsü havadan görünümü

Zeril Köprüsü, Çatak ilçesinde bulunan ve bölgenin tarihi hakkında daha iyi bilgilere sahip olmamızı sağlayan önemli bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Zeril Köprüsü’nün ne zaman yapıldığı ile ilgili net bir bilgi bulunmuyor. Buna göre yapılan araştırmalarda 17 veya 18. yüzyılda inşa edildiği ve Osmanlı dönemi eserlerinden birisi olduğu tahmin ediliyor. Çatak’ın yakınlarında akan Zeril Çayı’nın üzerinde yer alan köprü 1990’lı yıllarda kullanılmaz hale gelince o dönem onarılarak yeniden kullanıma sunuldu. Köprü genel olarak eğimli bir yapıya sahip. Ahlat taşından düzgün kesme taş malzemeyle inşa edilen Zeril Köprüsünün gözleri sivri kemerli olarak yapıldı. Köprünün bugünkü görevi genel olarak patikaları birbirine bağlamak. Bu nedenle günümüzde sağlam şekilde yerinde duruyor ve aktif olarak da kullanılabiliyor. Zeril Köprüsü geçmişin bir yansıması olarak Çatak’ta durmaya devam ediyor. Van gezilerinizde bu eşsiz yeri görüp, etrafını keşfedebilir ve kendinize harika bir tur ayarlayabilirsiniz.

17. Altınsaç Kilisesi

Altınsaç Kilisesi görünümü

Altınsaç Kilisesi, Gevaş ilçesinde yer alan ve manzarası ile insanı büyüleyen tarihi alanlardan birisi. Kilisenin kesin olarak ne zaman yaptırıldığı bilinmiyor. Ancak yapılan bazı araştırmalarda 1581 yılında o dönemin başrahibi olan Kirakos tarafından inşa ettirildiği de yazıyor. Esas ismi St. Thomas Manastırı olan kilise günümüzdeki adı ile de anılıyor. İnşa edilme amacı genel olarak Aziz Thomas’a ait olan eşyaların korunup saklanmasıydı. Günümüzde manastıra ait kısım yıkılsa da kilisenin ayakta durması buraya birçok ziyaretçinin gelmesini sağlıyor. Ermeni mimarisinde sıkça kullanılan jamatuna burada da rastlıyoruz. Dolayısıyla Ermeni mimarisinin izlerini burada net bir şekilde görebiliyoruz. Ek olarak Hristiyan dünyasının sıkça kullandığı yöntemleri burada da gözlemlemek mümkün. Van Gölü kıyısında yer alan Altınsaç Kilisesi, doğası ile de birçok turisti kendisine hayran bırakıyor. Hakim bir tepeden gölün masmavi sularını izlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Bu kilise yalnızca tarihi değil doğal yanları ile de harika bir seçenek sunuyor.

Konum Linki

Yazar Notu:Yolu genel olarak asfalt olsa da son 8 kilometre toprakta ilerlemeniz gerekiyor. Bu nedenle gidiş yolunda dikkatli olmanızı öneriyoruz.

18. Halime Hatun Kümbeti

Halime Hatun Kümbeti görünümü

Halime Hatun Kümbeti, Gevaş ilçesindeki Selçuklu mezarlığının doğusunda yer alan tarihi ve estetik bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Saltuklular döneminde yaptırılan kümbet, Meliki İzettin Saltuk tarafından inşa ettirildi. Kızı Halime Hatun için yapılan yapı, iki katlı ve kare planlı cenazeliğe sahip olduğu net bir şekilde görülebiliyor. Cenazelik kısmına gidebilmek için kümbetin doğusundaki merdivenleri kullanmak gerekiyor. Dış yapısına gelecek olursak onikigen planı hemen göze çarpıyor. Üzerinde ise külaha benzer bir çatının yapıyı örttüğü gözlemleniyor. Kümbetin çevresinde dolaştığınızda taç kapıları ve onları destekleyen pencereleri görebilmek mümkün. Ayrıca her cephede bitkisel, geometrik ve yazılı süsler de birçok kişinin dikkatini çekebiliyor. Yapının inşa edildiği malzeme ise kesme taş. Selçuklu mimarisinin yansımaları arasında yer alan Halime Hatun Kümbeti, restorasyon süreci geçirerek günümüze kazandırıldı. Van Gölü’nün kıyısında yer alan bu muhteşem eser günümüzde de görülmeye değer alanlar arasında yer alıyor. Van’ın tarihi ve kültürel parçalarından birisi olan Halime Hatun Kümbetini kesinlikle görmeli ve o dönemin ruhunu yaşamalısınız.

Konum Linki

19. Ayanis Kalesi

Ayanis Kalesi kalıntılar

Ayanis Kalesi, Van’ın Urartular döneminden kalma önemli eserleri arasında yer alıyor. Van Gölü’nün üzerinde 250 metre yükseklikte yer alan ve hem manzarası hem de tarihi alanı ile dikkat çeken Ayanis Kalesi, Urartu Krallığı’nın son kalesi olarak biliniyor. Yapı, Ağartı Köyü’nün kuzeybatısında, kayalık bir tepe üzerinde yükseliyor. Kale, M.Ö. 645-643 yılları arasında Urartu kralı Rusa tarafından yaptırıldığı çıkan yazıtlarda görüldü. Kalede iki katlı bir sur duvarı, güneyde bir giriş kapısı, üst kesimde bir tapınak ve payeli salon, güneybatı kesimde ise çok sayıda depo binası bulunuyor. Kalede ayrıca Urartu tarihinin son dönemlerini anlatan çivi yazılı bir kitabe de var. Kale, Van Gölü’ne hakim bir konumda olduğu için, ziyaretçilerine harika bir manzara sunuyor. Kaleyi gezenler, hem Urartu kültürünü yakından tanıyabilir hem de Van Gölü’nün eşsiz güzelliğini seyredebilirler. Ayrıca gün batımını da bu noktadan izleyebilir ve romantik anlar yaşayabilirsiniz. Van’da gezilecek yerler listenizde Ayanis Kalesi kesinlikle yer almalı.

Konum Linki

Yazar Notu:Yakınlarında yer alan mavi bayraklı Molla Kasım plajında Van Gölü’nün tadını çıkarmanızı öneriyoruz.

20. Van Travertenleri

Van Travertenleri görünümü

Van Travertenleri, Başkale ilçesinde bulunan doğa harikası bir yer. Denizli’nin Pamukkale ilçesindeki travertenlere benzeyen bu yer, görenleri büyülüyor. Van Travertenleri, 2 bin 400 metre yükseklikte, Van Gölü’nün doğu kıyısında, Dereiçi Mahallesinde yer alıyor. Travertenler, suyun içindeki kalsiyum karbonatın çökelmesiyle oluşuyor. Travertenlerin üzerinde akan su, beyaz ve parlak bir görünüm veriyor. Travertenlerin rengi, suyun içindeki mineraller ve bitkilerden kaynaklanıyor. Travertenler, yıllarca güvenlik sorunları nedeniyle ziyaret edilemiyordu. Ancak son yıllarda bölgedeki huzur ortamı sayesinde, travertenleri görmek isteyen yerli ve yabancı turistler artıyor. Travertenleri ziyaret edenler, hem doğal güzelliğin keyfini çıkarıyor hem de Van Gölü’nün muhteşem manzarasına tanık oluyor. Travertenlerin bulunduğu bölge, aynı zamanda piknik yapmak için de ideal bir yer. Bu sayede hem ortamın keyfini çıkartabilir hem de eğlenceli bir gün geçirebilirsiniz. Travertenlere ulaşmak için, Van’dan Başkale’ye giden minibüsleri kullanabilir ya da özel araçla gidebilirsiniz. Van gezinizde travertenlere uğrayarak bu doğa harikası yeri keşfedebilirsiniz.

Konum Linki

21. Cumhuriyet Caddesi

Cumhuriyet Caddesi, Van şehrinin kalbinde yer alıyor ve ziyaretçilere birçok farklı deneyim sunuyor. Bu cadde, modern mağazalar, restoranlar ve kafelerle dolu. Ayrıca, yerel halkın günlük yaşamını gözlemlemek için harika bir yer. Caddenin boyunca yürürken, Van’ın birçok alanını keşfedebilirsiniz. Ayrıca, Cumhuriyet Caddesi’nde alışveriş yapabilir, yerel ürünleri ve el sanatlarını keşfedebilirsiniz. Van’ın ünlü kilimleri, halıları ve el işlemesi gümüş takıları, bu caddede bulabileceğiniz bazı özel ürünler. Son olarak, Cumhuriyet Caddesi’nde birçok lezzetli yemek seçeneği bulunuyor. Van’ın ünlü kahvaltısını deneyebilir, yerel peynirler, bal ve taze ekmekle güne başlayabilirsiniz. Cumhuriyet Caddesi, Van’ın kültürünü deneyimlemek isteyenler için mükemmel bir yer. Bu caddeyi ziyaret etmek, Van’ın canlı atmosferini ve misafirperverliğini görmek için harika bir fırsat olabilir.

Konum Linki

22. Van Kedisi Evi

Van Kedisi Evi, kentin en dikkat çekici alanları arasında yer alıyor. Şehirde yer alan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi bünyesinde kurulan bu yer bu türlere ilgi duyan hemen herkese kapılarını açıyor. Van kedileri, beyaz tüyleri, değişik renkteki gözleri, suda oynamayı sevmeleri ve sadık olmaları ile biliniyor. İki katlı bir yapıya sahip olan kedi evinde girişte yaşam alanı yer alıyor. Üst katta ise, kediler ile ilgili bilgi edinebileceğiniz müze, kütüphane ve konferans odası gibi çeşitli yerler bulunuyor. Van Kedisi evinde yaklaşık olarak 100 adet kedi yaşıyor. Tatil günleri de dahil olmak üzere her gün kapılarını ziyaretçilerine açan bu eşsiz yerde fotoğraf çekebilir ve harika anılar biriktirebilirsiniz. Van’ın kültürel ve doğal mirasında önemli bir yere sahip olan bu sevimli canlıları korumak ve onları sağlıklı bir şekilde yaşatmak amacıyla kurulan bu yerde çeşitli hediyelik eşya ve bilgi edinmenizi sağlayacak kitaplar satın alabilirsiniz.

Giriş ücreti

  • 20 TL

Açık olduğu saatler

  • 10.30-17.30

Konum Linki

Yazar Notu:İçeride edineceğiniz mamalarla kedileri besleme şansına sahipsiniz.

23. Yedi Kilise

Van Yedi Kilise, Anadolu’nun en eski ve en önemli Hristiyan manastırları arasında yer alıyor. Van Yedi Kilise, aslında Varagavank ya da Varak Surp Haç Manastırı olarak biliniyor. Ermenice bir kelime olan Varagavank (Varag’ın Manastırı) ismi verilen bu yapı günümüzde Yedi Kilise adı ile anılıyor. Kilise 8. yüzyılda Ermeni Kralı Senekim tarafından yaptırıldı. Manastır, Van Kalesinin güneyinde, Van Gölünün kıyısında, Erek Dağının eteklerinde yer alıyor. Manastır, beş kilise, bir jamaton, bir kütüphane ve bir çan kulesinden oluşuyor. Bu yapılar, farklı dönemlerde birbirine eklenerek günümüze kadar gelmeyi başardı. Manastırın en eski yapısı olan St. Sophia Kilisesi. 8. yüzyılda inşa edildi ve sadece apsisi günümüze ulaştı.

Manastırın en görkemli yapıları arasında ise, 11. yüzyılda yapılan Meryem Ana Kilisesi yer alıyor. Bu kilise, dörtlü yonca planlı, merkezi kubbeli ve iki renkli taşlarla süslü bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Manastır kısmı aynı zamanda bir eğitim merkezi olarak da kullanıldığı için Ermeni kültürü, sanatı, edebiyatı ve tarihi ile ilgili eserler bulunuyor. 1915 yılında başlayan Rus işgali sırasında zarar gören ve birçok kısmı yıkılan manastır yıkıldı. Bugün manastırdan yalnızca bu yıkıntı kaldı. Van denilince akla gelen yerlerden olan ve hem tarihi hem de kültürel olması açısından önemli bir yere oturan Yedi Kilise, kompleks bir yapı olması ile öne çıkıyor.

Konum Linki

24. Sanat Parkı

Sanat Parkı, Van’ın İpekyolu ilçesinde bulunan kültür ve sanatın yeni adresi haline geldi. Sanat Parkı, İpekyolu Belediyesi tarafından 2020 yılında tamamlanmış bir proje. Sanat Parkı, sanat galerisi, sanat sokağı ve sanat parkından oluşuyor. Sanat galerisi, Van’ın ilk ve tek sanat galerisi olma özelliği taşıyor. Burada, yerel ve ulusal sanatçıların eserleri sergileniyor. Sanat galerisi, aynı zamanda konferans, seminer, sempozyum gibi etkinliklere de ev sahipliği yapıyor. Bu sokakta, sanatçılar, esnaf ve vatandaşlar bir araya geliyor. Sanat sokağı, sanat atölyeleri, kafe ve restoranlar, hediyelik eşya dükkanları, kitapçılar, müzik evleri gibi mekanlara sahip ve sürekli canlı bir nokta olma özelliği taşıyor. Sanat parkı, sanat galerisi ve sanat sokağının arasında yer alan bir park. Burada, yeşil alanlar, çocuk oyun alanları, spor alanları, dinlenme alanları, su oyunları, ışık oyunları, heykeller, duvar resimleri gibi unsurlar bulunması da parkı ciddi anlamda cazip kılıyor. Park, aynı zamanda açık hava sineması, tiyatro, konser, festival gibi etkinliklere de ev sahipliği yapması ile ünlü.

Konum Linki

25. Müküs Çayı

Van’ın doğal güzellikleri arasında yer alan Müküs Çayı, Bahçesaray ilçe sınırlarında bulunuyor. Müküs Çayı, Yiğit Dağı’nın eteklerinden çıkan buz gibi bir su olması ile biliniyor. Müküs Çayı, ilçenin su ihtiyacını karşılaması açısından stratejik bir öneme sahip. Müküs Çayı, doğaya aşık olan kişiler için bulunmaz bir yer olabilir. Çay aynı zamanda bir macera merkezi olarak da görülebilir. Çayda, rafting, kano, balıkçılık gibi aktiviteler yapabilirsiniz. Çayın kenarında, çadır kurabilir, piknik yapabilir, ateş yakabilirsiniz. Çayın etrafında, yürüyüş, bisiklet, atv, motosiklet gibi araçlarla gezebilirsiniz. Çayın manzarası, özellikle gün batımında çok güzel bir görüntü sunuyor. Müküs Çayı, Van’ın gizli bir cennetlerinden birisi. Müküs Çayına ulaşmak için, Van merkezden Başkale dolmuşlarıyla Bahçesaray ilçesine gelmek gerekiyor. Buradan, çayın bulunduğu alana araçla veya yürüyerek ulaşabilirsiniz.

Konum Linki

26. Kanispi Şelalesi

Kanispi Şelalesi, Çatak ilçesinde bulunan doğal bir güzellikler arasında bulunuyor. Kanispi Şelalesi, Yiğit Dağının eteklerinden çıkan suların yüksekten akması ile oluşuyor. Şelale ilkbahar aylarında karların erimesi ile birlikte gür bir şekilde akmaya başlıyor. Ancak yaz aylarının sonuna doğru sıcaklığın etkisi ile birlikte azalma gözleniyor. Sonbahar aylarında ise tamamen kuruyor. Kanispi ismi, şelale akarken oluşan beyaz görüntüden geliyor. Süt beyazı anlamına gelen Kanispi günümüzde de kullanılmaya devam ediyor. Şelale, 100 metre yükseklikten kayalıklar arasından coşkulu bir şekilde dökülüyor. Şelale yakınlarında mesire yerlerinin bulunması ziyaret edenler için büyük bir avantaj olabilir. Özellikle yaz aylarında burada suyun akışı eşliğinde birlikte piknik yapmak doğa severler için harika anlar arasında yer alabilir. Ek olarak hemen yanı başında yer alan alabalık tesisleri de ziyaretçilerin uğrak noktası haline geldi. Şelale, Van’ın gizli kalmış özel yerlerinden birisi. Şelaleye gitmek için en uygun zaman ilkbahar ve yaz aylarının başı olabilir.

Konum Linki

Yazar Notu: Şelalenin hemen yakınında yer alan piknik alanı küçük olduğu için dolu olabiliyor. Bu nedenle erken saatlerde şelaleye gitmenizi öneriyoruz.

Sizlere bir sonraki rota önerimiz ise Erzurum. Erzurum’da gezilecek yerler yazısına tıklayarak keşfetmeniz gereken yerleri öğrenebilirsin.


ipekincir
İpek İncir
634 Yazı
Marmara Üniversitesi Reklam bölümünde yüksek lisans yaptı. Eğitimini tamamlamak için bir süre Londra’ya gitti. Otomotiv, sağlık, turizm sektörü gibi birçok farklı alanda içerik üretti. Şimdi ise Enuygun ekibinin bir parçası olarak seyahat yazıları yazıyor.
Yorum Yap
Yorumlar
Bu yazı için henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorumu yapan sen ol.
Uzman Yazarlar

10 milyondan fazla kullanıcı, seyahatini Enuygun’la planlıyor!

Hemen İndir

App Store'dan

indirin

Google Play

'DEN ALIN

AppGallery

ile KEŞFEDİN