Sicilya’da gezilecek yerler
Sicilya, İtalya'nın en büyük adası ve Akdeniz'in incisi. Tarihi, kültürü, doğal güzellikleri ve lezzetli mutfağıyla Sicilya, her yıl milyonlarca turisti kendine çekiyor. Akdeniz’in kalbinde yer alan büyüleyici ada İtalya’nın en zengin kültürel mirasa sahip bölgelerinden.
Antik Yunan tapınaklarından Roma kalıntılarına, Arap ve Norman etkileriyle şekillenmiş mimari harikalardan masmavi sulara uzanan Sicilya, hem tarih tutkunları hem de doğa severler için bir cennet. Dünya mirası listesine giren şehirleri, eşsiz plajları, volkanik dağları ve büyüleyici köyleriyle Sicilya, keşfedilecek sayısız güzellik sunuyor.
Sicilya’nın neyi meşhur?
Sicilya, özellikle Etna Yanardağı ile biliniyor ve aktif volkan her yıl binlerce insanı adaya çekiyor. Ayrıca Sicilya’nın mutfağı da oldukça ünlü. Arancini, cannoli ve taptaze deniz ürünleri adanın gastronomik simgelerinden.
Sicilya’ya ne zaman gidilir?
Sicilya’ya gitmek için en ideal zamanlar, ilkbahar (nisan-haziran) ve sonbahar (eylül-ekim) ayları. Bu dönemlerde hava ılıman, sıcaklık bunaltıcı değil ve daha sakin bir atmosfer var. Özellikle doğa yürüyüşü, tarihî kalıntıları keşfetmek veya Etna Yanardağı’na tırmanmak gibi açık hava aktiviteleri için bu mevsimler mükemmel.
Sicilya’da ne yenir?
Sicilya, zengin mutfağıyla Akdeniz’in gastronomi cennetlerinden biri. İçi et, peynir veya sebzelerle doldurulmuş) kızarmış pirinç topları olan arancini, adanın simgesel lezzeti. Tatlı severler için ise ricotta peyniriyle doldurulmuş çıtır hamurlu cannoli ve badem bazlı granita (buzlu tatlı) öne çıkıyor. Deniz ürünleri de adanın mutfağında önemli bir yer tutuyor ve taze sardalyelerle yapılan Pasta con le Sarde (sardalyeli makarna) ve ızgara kılıç balığı gibi yemekler oldukça popüler. Ayrıca Sicilya şarapları ve zeytinyağları da çok ünlü.
1. Palermo Katedrali (Palermo)
Palermo Katedrali, Sicilya’nın başkentinde yer alan görkemli bir yapı ve şehrin en önemli tarihî simgelerinden biri. 1185 yılında inşa edilen katedral Norman, Arap, Bizans ve Barok gibi farklı mimari tarzların birleşimi ile dikkat çekiyor. Palermo Katedrali’nin dış cephesindeki karmaşık süslemeler ve kuleler de ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor. İç mekanda bulunan kraliyet mezarları ve dini eserler ise katedralin tarihî önemini gözler önüne seriyor. Katedralin en dikkat çekici özelliklerinden biri de çatıya çıkılabilen bir terası olması. Buradan Palermo’nun etkileyici manzarasını izleyerek muhteşem fotoğraflar çekebilirsin. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Palermo Katedrali, yalnızca bir dini yapı değil, aynı zamanda sanat ve tarih açısından bir başyapıt.
2. Politeama Meydanı (Palermo)
Palermo'nun kalbi olan Politeama Meydanı, hem tarihî hem de kültürel açıdan şehrin en canlı ve ikonik noktalarından biri. Meydanın merkezinde yer alan etkileyici Politeama Garibaldi Tiyatrosu, 19. yüzyılda inşa edilmiş ve Neoklasik mimarisi ile göz kamaştırıyor. Tiyatronun atlı savaş arabası figürleriyle süslü kemerli girişi de meydanın ana simgeleri arasında.
Politeama Meydanı’nın çevresinde sıralanan kafeler ve restoranlar ise yerel lezzetleri deneme fırsatı sunuyor. Yıl boyunca konserler, etkinlikler ve festivallere ev sahipliği yapan Politeama Meydanı, Palermo'nun hareketli atmosferini hissetmek ve şehrin kültürel nabzını tutmak isteyenlerin ilk uğraması gereken yerler arasında.
3. Tapınaklar Vadisi (Agrigento)
Sicilya'nın ünlü Tapınaklar Vadisi, Antik Yunan’a ait dünyanın en iyi korunmuş arkeolojik alanlarından biri olarak UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor. M.Ö. 5. yüzyıla tarihlenen bu büyüleyici vadi, Akragas’ın antik kalıntılarını barındırıyor ve Yunan mimarisinin görkemini gözler önüne seriyor. Concordia Tapınağı, Juno Tapınağı ve Herkül Tapınağı gibi etkileyici yapıları gezerek binlerce yıl öncesine ait dinî ve kültürel izleri takip edebilirsin.
Gün batımında altın rengine bürünen tapınaklar, özellikle fotoğraf tutkunları için muhteşem kareler yakalama fırsatı veriyor. Zeytin ve badem ağaçlarıyla çevrili bu eşsiz tarih alanı, hem tarih meraklıları hem de doğa tutkunlarının ilk uğraması gereken yerlerden.
4. Etna Yanardağı
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Etna Yanardağı, Avrupa'nın en yüksek ve aktif yanardağı olma özelliğine sahip bir doğa harikası. Yaklaşık 3.300 metre yüksekliğe sahip Etna, hem bilim insanlarının hem de macera tutkunlarının çok ilgisini çekiyor. Tarih boyunca defalarca patlayan Etna, çevresini yalnızca dramatik bir manzaraya dönüştürmekle kalmamış, aynı zamanda bereketli topraklar oluşturarak bağcılık ve tarım için ideal bir ortam sağlamış. Etna'nın eteklerindeki üzüm bağları ve lav akıntılarıyla süslü arazilerde keyifli yürüyüşler yapabilir veya bölgedeki şarap üretim tesislerini ziyaret ederek yerel lezzetlerin tadını çıkarabilirsin.
Rehberli turlarla volkanın aktif kraterlerine yaklaşabilir, lav akıntılarının izlerini takip edebilir ve zirveye doğru yapılan yürüyüşlerle muhteşem manzarayı izleyebilirsin. Teleferik ve arazi araçları ise zirveye ulaşımı kolaylaştıran seçenekler arasında. Kış aylarında ise Etna, kano ve snowboard yapmak isteyenler için popüler bir tatil cenneti haline geliyor.
5. Aelion Adaları
Tiren Denizi'nde bulunan Aelion, büyüleyici doğal güzellikleriyle ünlü yedi volkanik adadan oluşan bir takımada. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bu adalar, doğa tutkunları ve huzurlu bir kaçamak arayanlar için adeta bir cennet. Lipari, Vulcano, Salina, Stromboli, Panarea, Filicudi ve Alicudi adalarından oluşan Aelion, etkileyici volkanik manzaraları ve turkuaz mavisi deniziyle ünlü. Her bir adanın kendine has özellikleri var. Lipari tarihî dokusu, Vulcano sıcak termal çamur banyoları, Salina yemyeşil doğası ve ünlü Malvasia şaraplarıyla öne çıkıyor. Stromboli Adası ise aktif volkanıyla macera tutkunlarını kendine çekiyor ve gece yapılan volkan turları, benzersiz bir deneyim yaşatıyor.
Adalarda yer alan küçük balıkçı köyleri, geleneksel Sicilya mutfağını denemek isteyenler için ideal yerler. Deniz mahsulleriyle ünlü köylerde yöresel yemekleri tadabilir, kristal berraklığında sularda yüzerek veya dalış yaparak Akdeniz'in keyfini çıkarabilirsin. Aelion Adaları volkanik güzellikler, sakin plajlar ve otantik bir atmosfer arayanlar için uygun bir destinasyon.
6. Erice
Erice, deniz seviyesinde 750 metre yüksekliğindeki bir tepenin üzerinde kurulmuş büyüleyici bir Orta Çağ kasabası. Tarihî ve mistik atmosferiyle ünlü Erice dar taş sokakları, antik duvarları ve taş evleriyle Sicilya'nın en etkileyici yerlerinden biri. Kasabayı gezerken Egadi Adaları ve Sicilya kıyılarının panoramik fotoğraflarını çekebilirsin. Erice’nin en dikkat çekici yapılarından biri ise tepede yükselen Venüs Kalesi. Bu kaleden günün batımını izlemek, Erice'ye yaşanacak en muhteşem anlarından biri.
Erice, kültürel ve gastronomik zenginlikleriyle de çok ilgi çekiyor. Kasaba, özellikle bademli tatlıları ve Sicilya'nın ünlü makarnacılık geleneğiyle biliniyor. Maria Grammatico'nun ünlü pastanesi de badem ezmeli tatlılar ve cannoli gibi lezzetlerin tadına bakmak isteyenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir yer.
7. Monreale Katedrali (Monreale)
Sicilya’nın en etkileyici dini yapılarından biri olan ve 12. yüzyılda inşa edilen Monreale Katedrali, Palermo’ya oldukça yakın. Mimari ve sanatsal açıdan bir başyapıt olarak kabul edilen katedral Norman, Bizans ve Arap etkilerini harmanlayan eşsiz bir yapı. Özellikle iç mekânını süsleyen altın mozaikleriyle ünlü Monreale Katedrali’nin 6.500 metrekarelik alanı kaplayan mozaikleri de İncil hikayelerini canlandıran detaylı ve renkli sahnelerle süslü. Katedralin apsisi ve tavanındaki parıldayan altın işlemeler ise Bizans sanatının en iyi örneklerinden ve unutulmaz bir görsel şölen sunuyor.
Katedralin hemen yanında yer alan manastır, Monreale Katedrali’nin diğer bir önemli özelliği. Bu manastır, 228 sütunla çevrili avlusu ve sütunlardaki karmaşık oymalarıyla dikkat çekiyor. Monreale Katedrali ve Manastırı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor ve her yıl binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor.
8. Norman Sarayı ve Palatine Şapeli (Palermo)
Norman Sarayı ve içinde bulunan Palatine Şapeli, Sicilya’nın en görkemli tarihî yapılarından. 9. yüzyılda Araplar tarafından kale olarak inşa edilen saray, 11. yüzyılda kraliyet sarayına dönüştürülmüş. Bugün hala Sicilya Bölgesel Parlamentosu’na ev sahipliği yapan Norman Sarayı, farklı kültürlerin izlerini taşıyan bir mimari şaheser. Sarayın içinde yer alan Palatine Şapeli ise 12. yüzyılda yaptırılmış ve Bizans, Arap ile Norman sanatının mükemmel bir birleşimine sahip.
Palatine Şapeli’nin en dikkat çekici özelliği ise iç mekânını süsleyen altın mozaikler. Şapelin tavanında yer alan Arap tarzı ahşap işlemeler ve mozaiklerdeki İncil sahneleri de sanatsal bir zenginlik sunuyor.
9. Massimo Tiyatrosu (Palermo)
Sadece Sicilya’nın değil, tüm İtalya’nın en büyük opera binası olan Massimo Tiyatrosu, Avrupa’nın da en büyüklerinden biri. 1897 yılında tamamlanan görkemli yapı, Palermo’nun tam kalbinde yer alıyor ve şehrin kültürel simgeleri arasında. Neoklasik mimarisiyle dikkat çeken tiyatro binası, etkileyici sütunlu girişi ve zarif kubbesiyle büyüleyici görünüyor.
Antik Yunan ve Roma mimarisinden ilham alarak tasarlanan tarihî tiyatro, sadece estetik güzelliğiyle değil, aynı zamanda akustiğiyle de ünlü. Massimo Tiyatrosu, "The Godfather: Part III" filminin final sahnesinin çekildiği yer olarak da özel bir anlam taşıyor. Tiyatronun görkemli iç mekânını, kırmızı kadife koltuklarla donatılmış ana sahnesini ve büyüleyici kubbesini mutlaka görmelisin.
10. Ballaro Pazarı (Palermo)
Ballaro Pazarı, tarih kokan ve canlı atmosferiyle ünlü turistik bir yer. Şehrin en eski pazarlarından biri olarak bilinen Ballaro, hem yerli halkın günlük alışveriş durağı hem de turistlerin mutlaka ziyaret ettiği bir kültür ve lezzet noktası. Dar sokaklar boyunca sıralanan tezgâhlarda taze meyve, sebze, deniz ürünleri ve Sicilya'ya özgü yerel lezzetler bulabilirsin.
Satıcıların yüksek sesle müşterileri çağırmaları da pazara benzersiz bir enerji katıyor. Özellikle arancini, panelle ve cannoli gibi geleneksel Sicilya lezzetlerini deneyebileceğin Ballaro Pazarı, hem damak zevkine düşkün olanlar hem de otantik bir deneyim arayanlar için adeta bir cennet. Ballaro, tarihî dokusu ve canlı renkleriyle Palermo'nun keşfedilmeye değer yerleri arasında.
Kampanyalar
11. Catania Katedrali (Catania)
Mimarisi ve tarihiyle büyüleyen bir yapı olan Catania Katedrali, Aziz Agatha'ya adanmış bir şaheser. 11. yüzyılda inşa edilen katedral, zaman içinde yaşanan depremler ve Etna Yanardağı'nın patlamaları nedeniyle tamamen restore edilmiş. Barok tarzının en güzel örneklerinden biri olan yapı, beyaz mermerden inşa edilmiş cephesiyle hemen dikkat çekiyor. Katedralin içinde Aziz Agatha'nın kutsal kalıntıları korunurken, tarih boyunca Sicilya’daki dini izleri de görmek mümkün.
Ayrıca ünlü yazar Vincenzo Bellini'nin mezarı da burada olduğu için katedral, sanat tutkunları tarafından da çok ziyaret ediliyor. Fil Çeşmesi ile birlikte şehrin en önemli sembollerinden olan katedralin etkileyici freskleri, heykelleri ve tarihî ayrıntıları görülmeye değer. Katedralin çan kulesinden Catania'nın muhteşem manzarasını izlemeyi de unutma.
12. Taormina Antik Tiyatrosu
Sicilya'nın en ikonik ve büyüleyici tarihî yapılarından biri de Taormina Antik Tiyatrosu. M.Ö. 3. yüzyılda Yunanlar tarafından inşa edilen ve daha sonra Romalılar tarafından genişletilen antik tiyatro, hem tarihi hem de konumu ile ziyaretçileri büyülüyor. Tiyatronun en etkileyici özelliği ise Etna Yanardağı'nın ve İyon Denizi'nin muhteşem manzarasını sunan benzersiz konumu.
Antik dönemlerde gladyatör dövüşleri ve tiyatro oyunlarına ev sahipliği yapan yapı, günümüzde ise konserler ve kültürel etkinlikler için kullanılıyor. Yarım daire şeklindeki oturma alanı ve sahne dekorasyonundaki detaylar, antik mimarinin zarafetini yansıtıyor. Taormina Antik Tiyatrosu, tarih ile doğanın buluştuğu bir yer olarak Sicilya'nın en çok ziyaret edilen turistik noktalarından.
13. Neapolis Arkeoloji Parkı (Siracusa)
Neapolis Arkeoloji Parkı, Sicilya'nın en önemli arkeolojik alanlarından biri ve Antik Yunan ile Roma medeniyetlerinden kalıntılara ev sahipliği yapıyor. Etkileyici parkta M.Ö. 5. yüzyıldan kalma Yunan Tiyatrosu hemen dikkat çekiyor ve hala konserler ile klasik tiyatro oyunları için kullanılıyor. Roma Amfitiyatrosu ise antik gladyatör dövüşlerinin yapıldığı başka bir büyüleyici yapı. Parkta yer alan Latomia del Paradiso adlı taş ocakları ve ünlü “Dionysos'un Kulağı” adlı yankılanma özelliğiyle bilinen devasa mağara, hem doğa hem de tarih tutkunlarını cezbediyor. Neapolis Arkeoloji Parkı, Siracusa'nın antik geçmişini öğrenmek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir yer.
14. Trapani Tuz Tepeleri
Sicilya'nın batı ucunda yer alan Trapani tuz tepeleri, doğanın insan emeğiyle nasıl bir sanat eserine dönüşebileceğini gözlerin önüne seriyor. Trapani ile Marsala arasında uzanan bölge, antik çağlardan beri tuz üretimiyle ünlü ve günümüzde hem kültürel hem de turistik bir cazibe merkezi haline gelmiş durumda. Tuz tepeleri, parlak beyaz renkleriyle özellikle gün batımlarında altın ve pembe tonlara bürünerek muhteşem bir görsel şölen sunuyor. Tarihî yel değirmenleri ise manzaraya adeta bir kartpostal havası katıyor. Trapani tuz tepeleri, yalnızca bir üretim merkezi değil, aynı zamanda Sicilya'nın geleneksel geçim kaynaklarını ve kültürünü yansıtan bir açık hava müzesi.
15. Cefalu Sahili
Sicilya'nın büyüleyici güzelliklerinden biri olan Cefalu sahili, Akdeniz'in masmavi sularıyla çevrili, kartpostal güzelliğinde bir tatil cenneti. Orta Çağ'dan kalma tarihî dokusuyla ünlü sahil kasabası, hem doğal güzellikleri hem de kültürel zenginlikleriyle çok ilgi görüyor. Altın rengi kumsalları, denizle birleşen devasa kayalıkları ve kıyıda sıralanmış pastel renkli evleriyle ünlü Cefalu, çok romantik bir atmosfere sahip. Sahil boyunca sıralanan restoranlarda taze deniz ürünleri tadabilir, dar taş sokaklarında gezerek Norman Katedralleri gibi tarihî yapıları keşfedebilirsin. Sicilya'nın huzurlu ve samimi atmosferini hissedebileceğin Cefalu Sahili, hem kültürel hem de eğlenceli bir gezi isteyenler için ideal bir yer.
16. Marsala şarap bölgesi
Sicilya'nın en çok ziyaret edilen yerlerinden olan Marsala şarap bölgesi, hem damak tadına hem de gözlerine hitap eden görülmeye değer bir yer. Dünyaca ünlü Marsala şaraplarının doğduğu bölge üzüm bağlarıyla süslü tepeleri, Akdeniz güneşi altında parlayan altın renkli manzaraları ve tarihî şaraphaneleri ile muhteşem bir deneyim yaşatıyor. Bölgedeki şarap turları, yerel üretim süreçlerini öğrenirken, zengin aromalı tatlılar ve Marsala şaraplarını tatma şansı da veriyor. Marsala'nın tarihî merkezi ise Arnavut kaldırımlı sokakları, zarif Barok binaları ve deniz manzaralı kafeleriyle keyifli bir mola noktası. Stagnone Lagünü gibi doğal güzellikler de bölgeye ayrı bir çekicilik katıyor. Marsala şarap bölgesi, Sicilya'nın hem tarihini hem de mutfak kültürünü öğrenmek isteyenler için benzersiz bir rota.
17. Stromboli Yanardağı (Aeolian Adaları)
Stromboli Yanardağı, turistik Aeolian Adaları'nın en etkileyici doğal harikalarından biri ve "Akdeniz'in deniz feneri" olarak biliniyor. Hala aktif olan yanardağ, küçük lav püskürtmeleriyle dünyanın dört bir yanından macera tutkunlarını kendine çekiyor. Stromboli'de yapılan rehberli yürüyüş turları, hem nefes kesici manzaraları hem de doğanın gücünü yakından görme fırsatı veriyor. Geceleri yanardağın kızıl lavlarının karanlık gökyüzünde oluşturduğu büyüleyici ışık gösterisi de muhteşem bir deneyim yaşatıyor. Stromboli’yi keşfettikten sonra kasabanın huzurlu plajlarında dinlenebilir ve kristal berraklığında sularda yüzerek Akdeniz’in keyfini çıkarabilirsin.
18. Zingaro Doğa Koruma Alanı
Trapani ile Palermo arasında uzanan Zingaro Doğa Koruma Alanı, adanın en etkileyici köşelerinden biri. Akdeniz'in kristal berraklığında sularıyla buluşan dik kayalıklar, uzun kumsallar ve zengin bitki örtüsü, Zingaro’yu huzur dolu bir kaçış noktası yapıyor. Araç trafiğine kapalı olan koruma alanındaki yürüyüş parkurlarında Sicilya'ya özgü endemik bitkileri keşfedebilir, kartallar ve deniz kuşları gibi birçok canlıyı yakından görebilirsin.
Ormanlar içindeki huzurlu köylerde molalar vererek de masmavi Sicilya doğasının benzersiz huzurunu hissedebilirsin. Zingaro, hem yürüyüş hem de deniz tutkunları için harika bir rota sunmasının yanında Sicilya'nın koruması altındaki doğal güzelliklerini görmek isteyenler için de benzersiz bir adres.
19. San Vito Lo Capo Plajı
Akdeniz'in en güzel kumsallarından biri olarak gösterilen San Vito Lo Capo Plajı, tropik bir cenneti andıran manzarasıyla keşfedilmeye değer yerlerden. İnce beyaz kumları, turkuaz berrak denizi ve çevresini saran sarp kayalıklarla eşsiz bir doğal güzelliğe sahip plaj, yüzme ve güneşlenmek isteyen turistleri kendine çekiyor. Palmiyelerle süslü sahil boyunca sıralanan restoran ve kafelerde Sicilya mutfağının en lezzetli örneklerini tadabilir, tüm gün tertemiz denizin tadını çıkarabilirsin. Her yıl düzenlenen ünlü Kuskus Festivali sırasında da plaj, binlerce gastronomi ve kültür meraklısını bir araya getiriyor. San Vito Lo Capo, huzurlu bir plaj tatili arayanlar için Sicilya'nın en gözde noktası olarak öne çıkıyor.
20. Noto Barok Şehri
“Barok'un başkenti” olarak anılan Noto, etkileyici bir şehir ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan benzersiz bir destinasyon. 1693 yılında meydana gelen büyük depremden sonra yeniden inşa edilen Noto, birbirinden güzel barok binalarıyla ünlü. Altın renginde kireç taşından yapılmış zarif kiliseler, görkemli saraylar ve geniş caddeler, adeta bir açık hava müzesini andırıyor.
Noto Katedrali, San Francesco Kilisesi ve Palazzo Nicolaci gibi yapılar ise şehrin mimari şaheserleri arasında özellikle öne çıkıyor. Her yıl mayıs ayında düzenlenen ünlü Infiorata Festivali sırasında sokaklar rengarenk çiçek halılarıyla kaplanıyor ve şehirde büyüleyici bir atmosfer oluşuyor. Noto sanat, tarih ve mimari tutkunları için Sicilya'nın mutlaka görülmesi gereken en önemli kültürel duraklarından biri.
21. Bellini Parkı (Catania)
Bellini Parkı, Sicilya’nın en eski ve en güzel parklarından biri olarak hem halkın hem de turistlerin ilgi odağı. 19. yüzyılda inşa edilen büyüleyici park, adını Catania doğumlu ünlü sanatçı Vincenzo Bellini'den alıyor. Park, yemyeşil ortamıyla huzurlu bir mola vermek için ideal bir yer. Yürüyüş yolları boyunca sıralanan süs havuzları, rengarenk çiçek bahçeleri ve gölgeli ağaçlar, keyifli bir doğa kaçamağı yaşatıyor. Parkın en yüksek seviyeden görülebilen Etna Yanardağı manzarası ise büyüleyici bir görsel şölen sunuyor. Yıl boyunca çeşitli konserlere ve kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapan Bellini Parkı, Catania'nın tarihî ve doğal güzelliklerini bir arada deneyimlemek isteyenler için mutlaka görülmesi gereken bir nokta.
22. Cappuccini Yer Altı Mezarlığı İskelet Müzesi (Palermo)
Benzersiz ve etkileyici bir deneyim sunan Cappuccini Yer Altı Mezarlığı, dünyaca ünlü bir iskelet müzesi. 16. yüzyıldan itibaren Kapuçin rahipleri tarafından kullanılan bu mezarlık, bugün binlerce mumya ve iskeletiyle tarihî hazine olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Koridorlara özenle yerleştirilmiş rahipler, soylular, çocuklar ve farklı sosyal sınıflardan kişilere ait kalıntılar, dönemin mumyalama teknikleri ve Palermo’nun kültürel geçmişi hakkında bilgi veriyor.
Özellikle küçük Rosalia Lombardo’nun neredeyse bozulmamış bir şekilde günümüze ulaşan bedeni, mezarlığın en ünlü simgesi olarak dikkat çekiyor. Hem ürpertici hem de büyüleyici bir atmosfere sahip yer altı mezarlığı, Palermo’nun tarihine ve ölümle ilgili farklı kültürel yaklaşımlara ilgi duyanlar için unutulmaz bir durak.
Kişi başı 5 euro
Açık olduğu saatler
Haftanın her günü 09.30-17.00 saatleri arasında açık.
24. Ortigia Adası (Siracusa)
Ortigia Adası, Sicilya’nın Siracusa şehrine bağlı büyüleyici bir tarihî yarımada ve adeta bir açık hava müzesi. Antik Yunan dönemine kadar uzanan köklü geçmişe sahip Ortigia dar taş sokakları, barok mimarisi ve etkileyici deniz manzarasıyla ziyaretçilerini büyülüyor. Adanın kalbi olan Duomo Meydanı, barok tarzdaki görkemli Siracusa Katedrali ile dikkat çekiyor ve meydandaki kafelerde tarihî atmosferin tadını çıkarabilirsin. Ortigia’nın dar sokaklarında dolaşırken antik tapınak kalıntıları, şirin butik mağazalar ve yerel restoranlar seni karşılıyor. Deniz kenarında yer alan Fonte Aretusa, mitolojik hikayesiyle büyüleyici bir nokta. Gün batımında adanın sahil şeridinde romantik bir yürüyüş yapmak da unutulmaz bir deneyim. Sicilya’nın tarih, kültür ve doğal güzelliklerini bir arada sunan Ortigia Adası, keşfedilmeye değer.
25. Türk Merdivenleri (Agrigento)
Sicilya’nın güney kıyısındaki Agrigento kenti yakınlarında yer alan Türk Merdivenleri (Scala dei Turchi), doğanın yarattığı eşsiz bir şaheser. Akdeniz’in masmavi sularıyla çevrili etkileyici beyaz kayalıklar, rüzgâr ve deniz tarafından şekillendirilerek basamaklı bir görünüm kazanmış. İsmini geçmişte Osmanlı korsanlarının bölgeye yaptıkları saldırılardan aldığı düşünülen Türk Merdivenleri, kireçtaşı ve kil karışımından oluşan yumuşak kaya yapısıyla hem görsel hem de dokunsal açıdan benzersiz bir deneyim yaşatıyor. Gün batımında altın renklere bürünen bu doğal anıt, fotoğrafçılık ve doğa tutkunları için Sicilya’nın mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Bölgedeki plajlarda da denizin tadını çıkarabilir ve bu büyüleyici manzara eşliğinde huzurlu bir deniz günü geçirebilirsin.
Sicilya gezilecek yerler yazımızı okuduktan sonra Sicilya hakkında bilmen gereken 14 şey içeriğimizi de inceleyebilirsin.
