Marsilya’da gezilecek yerler

Akdeniz’in en büyük limanın yer aldığı Marsilya, MÖ 6. yüzyılda bugünkü Foçalı denizciler tarafından “Massalia” adıyla kuruluyor. Fransa’nın nüfus bakımından en büyük kenti olan Marsilya, uzun süredir Lyon ile Fransa’nın ikinci büyük şehri olma konusunda rekabet içerisinde. Lyon ile bu tarihi rekabet bir yana Marsilya’nın Fransa’nın en eski şehirlerinden olduğu da su götürmez bir gerçek.

Zengin tarihi ve kültürü ile olduğu kadar deniz ürünleriyle de popüler olan Marsilya aynı zamanda mimarisiyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Marsilya’da gezilecek yerler ve bilmen gerekenler için hazırsan başlıyoruz.

Marsilya nerede?

Marsilya, Güney Fransa’nın Provence-Alpes-Côte d’Azur bölgesinde bir liman şehri.

Marsilya-Paris arası kaç kilometre?

Marsilya - Paris arası 627 kilometre. Karayolu ile yaklaşık 8 saat süren yolculuk, hızlı tren ile 3 saat kadar sürüyor.

Marsilya’da havalimanı var mı?

Marsilya'da Provence Havalimanı yer alıyor. Havalimanının şehir merkezine uzaklığı ise 27 kilometre.

1. Eski Liman (Vieux Port)

Eski Liman (Vieux Port), tarihten bugüne Marsilya’nın kalbi olarak anılıyor. Çünkü Marsilya, tarihte ilk olarak M.Ö. 6. yüzyılda bugünkü Foçalı denizcilerin kurduğu ve zamanla Eski Liman (Vieux Port) denilen yerin etrafında gelişmiş.

Bu tarihi liman canlı restoranları, kafeleri ve deniz manzarasıyla ünlü. Limanda yürüyüş yapmak, denizden dönen balıkçıları izlemek, tekne turlarına katılmak ve balık pazarını ziyaret etmek keyifli bir deneyim sunuyor. Marsilya’nın gece hayatının izleri de en çok burada görülüyor. Eski Liman yakınlarında bulunan araç trafiğine kapalı caddelerde gece geç saatlere dek açık barlar ve kulüplerle zengin bir gece hayatı bulmak mümkün.

Konum Linki

2. Notre-Dame de la Garde Bazilikası

Marsilya kentinin simgesi olan Notre-Dame de la Garde Bazilikası, şehrin koruyucusu olarak görülüyor ve halk arasında “la Bonne Mère” (Fransızca ‘İyi Anne’) şeklinde biliniyor. Şehrin en yüksek noktasında bulunan bu Katolik bazilikası, muhteşem bir manzara sunuyor ve içerisindeki nefes kesen mozaiklerle dikkat çekiyor.

Bazilikanın ilk şapeli 1214’de inşa edilmiş, günümüzdeki bazilika inşası ise 1853 yılında başlamış ve 1897’de tamamlanmış. Bazilika, kayadan oyulmuş Romanesk tarzında bir alt kilise ve mozaiklerle süslenmiş Neo-Bizans tarzında bir üst kiliseden oluşuyor. Bazilikanın 41 metrelik çan kulesinin üzerinde altından yapılmış muhteşem bir “İsa’yı tutan Meryem heykeli” bulunuyor. 800 yıldan uzun bir tarihe sahip Notre-Dame de la Garde, Katoliklerin hac mekânı olarak kullanılıyor. İçerisinde denizcilik temaları yer alan bazilika, eski zamanlarda balıkçıların balığa çıkmadan kayıklarını kutsadıkları bir yer olarak dikkat çekiyor. Bazilikanın içerisinde müze de yer alıyor. Müze, Marsilya şehrinin tarihine adanmış ve ziyaretçilerine 17. yüzyıldan günümüze kadar dönemi kapsayan 2000'den fazla nesne, belge ve fotoğraftan oluşan bir koleksiyon sunuyor.

Konum Linki

3. Le Panier Mahallesi

Marsilya’nın en köklü ve en renkli mahallesi Le Panier’in dar sokaklarında büyüleyici bir yolculuğa çıkmaya hazır mısın? Le Panier, Marsilya’nın kültürel mozağini en iyi yansıtan yerlerden biri. Her köşe başında sanatın izlerini görebileceğin Le Panier, eski ahşap panjurlu evleri, yerel sanatçıların atölyeleri, renkli grafitileri ile adeta bir açık hava müzesi gibi.

Le Panier, Marsilya’nın eski şehir bölgesine yakın bir konumda bulunmakta ve Antik dönemden beri burası bir pazar bölgesi olarak biliniyor. Semtin adı olan "Le Panier" Fransızca’da “sepet” anlamına gelir ve isminin kökeni de Antik döneme kadar dayanır. Mahallenin, dar sokaklarında dolaşırken, İlk Çağ’dan Yakın Çağ’a kadar uzanan tarihi izlerle, küçük meydanlar ve “montées” adı verilen taş merdivenlerle karşılaşabilirsin. Ayrıca, Haziran ayında Le Panier’de “Fête de Panier” adlı bir festival düzenleniyor.

Tarihi Le Panier Mahallesi’nde Marsilya’nın birçok önemli yapısı ve müzesi yer alıyor. Freskleri ve Neo-Bizans tarzı ön cephesiyle ünlü Marsilya Katedrali bu bölgede bulunuyor. 1600'lü yıllardan kalma La Vieille Charité ise La Panier’in kalbinde yer alan eski düşkünler evi, burası günümüzde müze ve kültür merkezine ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda Mucem Avrupa ve Akdeniz Uygarlıkları Müzesi de bu mahallede yer alıyor.

Konum Linki

4. Marsilya Katedrali (Cathédrale de la Major)

Le Panier semtinde yer alan Marsilya Katedrali, Eski Liman’ın arka kısmında bulunuyor. Marsilya’nın en büyük katedrali olan bu gotik yapı, 146 metre uzunluğundaki katedral binası ve 70 metre yüksekliğindeki ana kubbesiyle görenleri hayran bırakan bir mimari örneği.

Neo-Bizans tarzındaki katedral, 1852-1893 yılları arasında inşa edilmiş. Katedral kubbeli yapısıyla ve mermer kemerleriyle hem dışarıdan hem de iç kısmından muhteşem bir seyir zevki sunuyor. Katedralin içerisinde altın sarısı freskler, mozaik işlemeler, vitray pencereler dikkat çekiyor.

Konum Linki

5. Mucem Avrupa ve Akdeniz Uygarlıkları Müzesi

Mucem Avrupa ve Akdeniz Uygarlıkları Müzesi, 2013 yılında Marsilya’nın Avrupa Kültür Başkenti seçildiği yıl ziyarete açıldı. Modern ve çağdaş sanat eserlerini barındıran müze 40,000 m²lik bir alanda Akdeniz’in tarihini, kültürünü ve medeniyetlerini keşfetme imkânı sunuyor.

Müze Eski Marsilya Limanı’nın kenarında yapay bir yarımada üzerine inşa edilmiş, görüntüsüyle ilgi çeken bu modern müzenin üzeri ve iki tarafı demir konstrüksiyonla çevrili. Müze özel tasarlanmış bir su kanalı ve köprüyle 17. yüzyıldan kalma Fort Saint Jean Kalesi’ne bağlanmıştır, müzenin içini gezmek ücretliyken kaleyi ücretsiz ziyaret edebilirsin. Müzenin amacı Akdeniz coğrafyasının uygarlaşma sürecini, tarihini ve kültürünü antropolojik sergiler, resim sergileri ve film gösterimleriyle ziyaretçilere anlatmak. Müzenin arkeolojik bulgulardan Akdeniz kültürü ve coğrafyası üzerine yapılmış resimlere kadar çok geniş yelpazeye sahip bir koleksiyonu bulunuyor.

Müzenin temel sergisi olan Akdeniz Uygarlıkları bölümünde, Akdeniz’e damgasını vurmuş uygarlıklardan eserler, portreler ve eşyalar yer alıyor. Burada Osmanlı İmparatorluğu’ndan Avrupa’da Muhteşem Süleyman olarak bilinen Kanuni Sultan Süleyman’ın portresi ve döneminde kullanılan bir sikke de sergileniyor. Ayrıca Nasreddin Hoca’nın da eşeğine ters binmiş heykeli müzede sergileniyor. Mucem’de kalıcı ve geçici sergilerin yanı sıra Akdeniz kültürü ile ilgili birçok etkinlik düzenlenmekte; film gösterileri, konserler, seminerler ve Akdeniz mutfağından sunumlarla görülmeye değer.

Konum Linki

6. Vieille Charite (Old Charity Center)

Vieille Charite, Marsilya’nın Le Panier Mahallesi’nde yer alıyor, şu anda bir müze ve kültür merkezi. Mimar Pierre Puget’in tasarımıyla Barok tarzda inşa edilmiş olan şapel, 1749 yılında tamamlanmış. Tarihte dilencilerin hapsedilip cezalandırıldığı bir merkez olan yapı, 1951’de tarihi anıtlar sınıfına alınmış. Bugünkü halini ise 1986’da tamamlanan restorasyonla almış. Günümüzde içerisinde Akdeniz Arkeolojisi Müzesi, Afrika, Okyanusya, Kızılderili Sanatları Müzesi (M.A.A.O.A), geçici sergiler ve bir sinema salonu yer alıyor.

Konum Linki

7. Saint Jean Kalesi (Fort Saint Jean)

Saint Jean Kalesi, 1660’da Louis XIV tarafından savunma amacıyla Eski Liman’ın girişine yapılmış. Kalenin toplarının limana değil şehre dönük olması, olası bir yerel ayaklanmaya karşı inşa edildiğini ortaya koyuyor. Kale eski zamanlarda hapishane ve hastane olarak kullanılmış, 2013’te tarihi Le Panier bölgesine ve Mucem Avrupa ve Akdeniz Medeniyetleri Müzesi’ne iki yaya köprüsü ile bağlanmış.

Saint Jean Kalesi’nin içerisindeki yürüyüş yollarını takip ederken bahçesindeki banklarda dinlenebilirsin ve ardından kuleye çıkıp Marsilya’nın eşsiz panoramik manzarasını keşfedebilirsin.

Konum Linki

8. Saint Viktor Manastırı (Abbeye Saint Victor)

Marsilya’nın Eski Liman bölgesinde bulunan Saint Victor Manastırı, Avrupa'nın Hıristiyanlığa ait en eski yapıları arasında sayılmakta. Manastır 5. yüzyılda John Cassian tarafından kurulmuş, burası aslında Helenistik dönemde ve Hristiyanlığın ilk dönemlerinde nekropol olarak kullanılan bir alanmış. Aziz Victor, 302’de burada Romalılar tarafından öldürülünce 440 tarihinde bu alanda bir kilise yapılmış ve rivayete göre Saint Viktor’un mezarının kalıntıları da burada yer alıyormuş.

Konum Linki

9. Marsilya Tarih Müzesi (Musée d’histoire de la Ville de Marseille)

Eski Liman’ın hemen arkasında yer alan Marsilya Tarih Müzesi, antik limanın arkeolojik alanında yer alıyor. Marsilya şehir tarihine adanan müze 1983’de kurulmuş ve 2013 yılında tamamen yenilenmiş. Marsilya Tarih Müzesi, Fransa’nın en eski şehrinin yüzlerce yıllık geçmişini keşfetmeni sağlıyor. Müze, 3500 m2'lik bir alanda yaklaşık 3.000 esere ev sahipliği yapıyor.

Kalıcı sergiler, geçici sergiler, bir dokümantasyon merkezi ve bir oditoryuma sahip olan Marsilya Tarih Müzesi, Fransa’nın en önemli şehir tarihi müzesi olarak anılıyor. Müzede Marsilya’nın kuruluşu olan MÖ 6. yüzyıldan başlayarak tarihi dönemlere seramikler, amforalar, bardaklar, vazolar ve çeşitli nesneler yer alıyor, müzenin en değerli parçaları arasında 2. yüzyıldan kalma bir gemi iskeleti bulunuyor.

Konum Linki

10. Saint Charles Tren Garı (Gare de Marseille Saint Charles)

Saint Charles Tren Garı, Fransa’nın Afrika ve Orta Doğu kolonilerini sembolize eden ihtişamlı merdivenleri ile ününe kavuşmuş. İlk olarak 1848’de Paris-Lyon-Marsilya hattı için yapılan istasyona, 1920’lerde Afrika ve Asya kolonilerini temsilen anıtsal heykeller dikilmiş ve Saint Charles’ı şehre bağlayan görkemli merdivenler yapılmış. Bugün tren istasyonu ve yanındaki otobüs terminali ile Marsilya’nın en hareketli noktalarından.

Konum Linki

11. Marsilya Operası (Opera de Marseille)

“Opera Municipal” olarak da bilinen Marsilya Operası, 1685’te Bordeaux’dan sonra Fransa’da ikinci opera binası olarak kurulmuş ancak bugünkü opera binası 1924’te açılmış. Art-Deco tarzında dizayn edilmiş olan bu opera binası Marsilya’nın en göz alıcı yapıları arasın. Programlarını takip edip 1800 kişi kapasiteli bu opera binasına konuk olabilirsin veya opera binası içerisindeki restorana uğrayıp Fransız lezzetlerinin tadını çıkarabilirsin.

Konum Linki

12. Zafer Takı (Porte d’Aix)

“Porto Royale” olarak da bilinen Porte d’Aix, Michel-Robert Penchaud tarafından yapılmış bir zafer takı. Bu zafer takı Marsilya’nın eski giriş noktasını işaret ediyor. Roma İmparatorluğu’nun zafer taklarından esinlenilerek tasarlanan bu zafer anıtı, şehrin güneyinde, eskiden Aix-en-Provence’a giden yolun üzerinde yer alıyor. Anıtın 1784’te Louis XIV şerefine yapılması planlanmış, 1823’te Fransa’nın İspanya’daki zaferleri de bu taka eklenmiş ve son hali 1839’da tamamlanmış. 18 metre yüksekliğindeki anıtın işlemeleri ve heykel süslemeleri görülmeye değer.

Konum Linki

13. Unité d'Habitation (La Cité Radieuse - Le Corbusier)

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Cité Radieuse-Le Corbusier, daha çok Le Corbusier olarak bilinen İsviçre kökenli mimar Charles-Edouard Jeanneret tarafından 1947 ve 1952 yılları arasında inşa edilmiş.

Işıklarla, perspektiflerle, renklerle oynayan farklı bir konsepte sahip olan yapı, rengarenk balkonlarına karşın boyasız, çıplak bırakılmış beton binasıyla dikkat çekiyor. 20. yüzyıl için oldukça yeni ve modern olan bu bina sanki bir sehpayı andıran kazıkların üzerinde yükseliyormuş gibi görünüyor. İçerisindeki dükkânlar, okul, açık hava tiyatrosu, çatı katındaki bahçe ve oyun alanlarıyla bu yapı bir “dikey bir bahçe şehri” olarak nitelendiriliyor.

Konum Linki

14. Longchamp Su Sarayı (Palais Longchamp)

Palais Longchamp, büyük bir anıt-saray, park ve müzelerden oluşuyor. Palais Longchamp, Marsilya’ya su getirmek için inşa edilen kanalı kutlamak için, kanalın bittiği yere inşa edilmiş, 1869’da saray ve park açılmış. Önceleri içerisinde bir hayvanat bahçesi bulunuyorken halktan gelen tepkilerle kapatılmış. Palais Longchamp, saray olarak anılsa aslında bir anıt ve suyu kutlamak adına inşa edildiği için heykellerin eşlik ettiği su alanlarıyla ve fıskiyelerle süslenmiş. Işıklandırılmasıyla dikkat çekici hale gelen bu görkemli anıtın ortasında bereketi temsil eden Yunan Tanrıçası Demeter’in heykeli ile üç kadın heykeli ve dört boğa heykeli bulunuyor. Bu heykellerin arasından geçen su, altındaki başka bir havuza aktarılıyor, oradan da suni bir gölete ulaşıyor ve neticesinde eşsiz bir seyir zevki sunuyor.

Palais Longchamp’ın içerisinde iki müze yer alıyor, bunlar Güzel Sanatlar Müzesi (Musée des Beaux-Arts) ve Doğa Tarihi Müzesi (Museum d'Histoire Naturelle). Güzel Sanatlar Müzesi’nde 16. yüzyıl ila 19. yüzyıl arasında yapılmış, yaklaşık 2000 resim ve 300 heykel bulunuyor. Doğa Tarihi Müzesi ise aslında 1819’da başka bir yerde kurulmuş ve 1869’da Palais Longcham’ın sağ kanadına taşınmış. Müzede zoolojik örnekler, botanik örnekler, çeşitli mineraller ve fosiller bulunuyor. Ayrıca Palais Longchamp’ın içerisinde Marsilya Gözlemevi (l'Observatoire de Marseille) de bulunuyor, planetaryumu ziyaret edip burada Fransa’nın en eskilerinden olan 150 yıllık teleskopu görebilirsin.

Konum Linki

15. Monte Cristo Kontu Adası (Château d’If)

Eski Liman’ın önündeki Frioul Takımadaları’nın bir parçası olan If Adası, eski limandan kalkan teknelerle gezilebiliyor. İles du Froil olarak bilinen adalar grubu, If, Promegues, Raton Neau, Tibulen olmak üzere dört adadan oluşuyor ve milli park olarak korunuyorlar. Parc National des Calanques’in bir parçası olan bu bölge ayrıntılı gezmeyi hak ediyor. Château d’If, Vieux Port’tan kalkan kısa bir vapur yolculuğuyla varabileceğin If Adası’nda yer alıyor, 1524’de yapılan kale, 17. yüzyıla gelindiğinde hapishane olarak kullanılmaya başlanmış.

Marsilya’nın açıklarında bulunan bu ada ve üzerindeki kale, Alexandre Dumas’nın ünlü romanı Monte Cristo Kontu’nun da geçtiği hapishane olarak biliniyor. Hapishane oldukça kirli bir üne sahip, romanda adadan kaçabilen olmuşsa da gerçekte bu mümkün olamamış. 1890’dan itibaren kalenin hapishane olarak kullanım sona ermiş ve ada halkın ziyaretine açılmış. Adada kale dışında bir yerleşim yeri bulunmuyor. Muhteşem deniz manzarasını görmek ve kaleyi ziyaret etmek için Eski Liman’dan kalkan tekne turlarına katılabilirsin.

Konum Linki

16. Vallon des Auffres

Vallon des Auffes, Marsilya’nın güney sahil şeridinde, Catalans Plajı ile Malmousque Körfezi arasında, Corniche Kennedy’nin hemen dışında bulunan küçük ve geleneksel balıkçıların kurduğu bir semt. Semtin adı balık ağları ve gemi halatları yapmak için kullanılan bir materyalden geliyor.

Bugün Vallon des Auffres, Eski Liman’dan sadece 20-30 dakikalık bir yürüyüş mesafesinde. Daha önceleri Marsilya’dan izole bir durumda olan semt, Korniche Kennedy’nin ve vadiyi kaplayan köprünün inşa edilmesiyle şehre bağlanmış. Semtte yer alan renkli evler, balıkçı kulübeleri, parlak geleneksel tekneler görülmeye değer. Semtin balık restoranlarında yerel lezzetleri tatmak harika bir deneyim sunuyor.

Konum Linki

17. Prado Beaches

Prado Beaches, 1970’lerde sahil şeridinin genişletilmesiyle kurulmuş, Marsilya’nın en büyük plajıdır. Marsilya halkının ve turistlerin cazibe merkezi olan bu plaj tertemiz deniziyle sizi karşılıyor. Yemyeşil çimenlerle çevrelenmiş plajın etrafında kafe-barlar, restoranlar yer alıyor. Sportif aktivitelere de katılabileceğin plajda, rüzgâr sörfü yapabilirsin, paten kayabilirsin ya da futbol oynayabilirsin.

Konum Linki

18. Massif des Calanques (Parc national des Calanques)

Massif des Calanques, Marsilya’nın kıyı bölgesinde yer alan eşsiz coğrafi oluşumların bulunduğu bir milli park. “Calanque” kireçtaşı kayalardan oluşan çok özel bir jeolojik oluşuma verilen isim, girintili çıkıntılı kayalara eşlik eden koyların etrafında oluşan harika bir doğal yapıyı mutlaka görmelisin.

Bu bölgenin yakınlarında bir de yer altı mağarası bulunuyor. “La Grotte Cosquer” adlı mağara yaklaşık 37 metre su altında yer alıyor, mağarada 200’den fazla kaya resmi (penguenler, foklar, bizonlar, atlar, erkekler, eller) ve gravür keşfedilmeyi bekliyor. Mağaranın ve içerisindeki resimlerin 25.000 yıldan daha eski olduğu tahmin ediliyor.

Konum Linki

19. Jardin de la Colline Puget

Parklar ve bahçeler Marsilya’da görülmesi gereken yerler arasında ayrıcalıklı bir değere sahip. Jardin de la Colline Puget, Marsilya’nın en eski bahçesi. Bahçe 1801’de kuruluyor ve 1872’de içerisine bir Pierre Puget büstü yerleştirilmesiyle bu isimle anılmaya başlanıyor. Parkın yemyeşil atmosferinin yanında, eğer en tepesine kadar çıkmayı göze alırsan seni yine muhteşem bir Marsilya manzarası bekliyor, bu tepeden Eski Liman manzarasının keyfini çıkarabilirsin.

Konum Linki

20. Parc Borély ve Château Borély

Parc Borély, Marsilya’nın biraz dışındaki muhteşem bir park ve içinde bir de malikâneden oluşuyor. 17. yüzyılda armatör ve tüccar Joseph Borely tarafından kurulmuş. 17 hektarlık bir alana yayılan bu halka açık parkın içinde İngiliz bahçeleri, Fransız bahçeleri, göletler bulunuyor, biraz ilerisinde şehrin simgelerinden dönme dolap da görülebiliyor.

Parkın kurucusu olan Joseph Borely’nın 1768’de yaptırdığı Château Borély, Prado deniz manzarasına sahip ve binanın önünde havuzlu bir yürüyüş yolu yer alıyor. 2003’ten beri ise burada Musee des arts decoratifs, de la faience et de la mode bulunuyor. Dekoratif sanatlar ve moda sergilerine ayrılan müzenin hem sergileri hem de binası görmeye değer; duvar freskleri, oda döşemeleri, porselen takımları, dönem kıyafetleri hepsi o dönemin nadide eserleri. Malikane bir yandan 18. yüzyıl aristokrasisinin hayat tarzına ışık tutarken bir yandan da günümüz modasından izler taşımakta.

Konum Linki

21. Cantini Müzesi (Musee Cantini)

Cantini Müzesi, 1694 yılında Marsilya’nın merkezinde Compagnie du Cap Nègre tarafından inşa edilmiş bir konakta yer almaktadır. Bir heykeltıraş ve sanat âşığı olan Jules Cantini’nin evini ve tüm koleksiyonunu 1916’da müzeye dönüştürülmek üzere bağışlamasıyla oluşan müze, çağdaş sanatın klasik eserlerini barındırıyor.

Soyut, sürrealist, ilginç birçok çalışmayı görebileceğin müzenin kalıcı koleksiyonunda Picasso, Miró, Chabaud, Le Corbusier ve Francis Bacon’un resimleri dikkat çekiyor. Müzenin giriş katı ise geçici sergilere ayrılmış durumda.

Konum Linki

22. Stade Velodrome (Orange Velodrome)

Futbol düşkünlerinin kayıtsız kalamayacağı Stade Velodrome, bugün “Olympique de Marseille” futbol takımının stadı. 1938 Dünya Kupası için düşünülen stat, 13 Haziran 1937’de açılmış. Önceleri atletizm yani velodrom yarışmaları yapıldığı için stat bu ismi almış, daha sonraları ise tamamen futbol maçlarına ayrılmış. İlginç mimarisi, dalgalı yapısıyla dikkat çeken bir tarza sahip olan yapının altında bir de hediyelik dükkân bulunuyor. Stadın içini keşfetmek, koridorlarında yürüyüp futbol atmosferini canlı canlı tatmak isteyenler için rehberli turlar düzenleniyor.

Konum Linki

23. Galeri La Fayatte

Fransa’nın en lüks alışveriş merkezi zincirlerinden biri olan Galeri La Fayatte, Centre Commercial Centre Bourse’da yer alıyor. Marsilya’nın merkezinde bulunan bu alışveriş merkezinde lüks markaları bulabilirsin. Restoranları, eğlence alanlarını keşfedip yerel ürünlerden ve hediyelik eşyalardan satın alabilirsin.

Konum Linki

24. Musee des Docks Romains

Antik deniz ticaretine adanan bu müze 1947’de, II. Dünya Savaşı sırasında yıkılan bir bölgenin inşası sırasında ortaya çıkarılmış. Roma dönemine tarihlenen bir depo kalıntısının sergilendiği müze, 1963’te açılmış, 1987’de ise yenilenmiş. Tarihi MÖ 6. yüzyıla kadar giden amforaların sergilendiği müzede dönemin eşyaları ve mozaik panolar görülebilir. Ayrıca müzenin yer aldığı bölge Roma döneminden kalma kemerler, kuleler gibi birçok yapı kalıntısına ev sahipliği yapıyor.

Konum Linki

25. Musee Regards de Provence

Müze deniz kenarında, Marsilya Katedrali, Saint Jean Kalesi ve Mucem arasında kalan kısımda, önceleri limanın karantina binası olarak kullanılan yapının dönüştürülmesiyle oluşturulmuş. Bu müze de Marsilya’nın Avrupa Kültür Başkenti olduğu 2013 senesinde açılmış.

Regards de Provence Vakfı, Güney Fransa ile ilgili eserleri toplayarak bu müzeyi oluşturmuş. Birçok sanatçının dört yüzyıla yayılan eserleri müzenin koleksiyonunda yer alıyor. Özellikle Jean-Pierre Blanc’ın resimlerinin sergilendiği kısım görülmeye değer. Müzede ayrıca muhteşem bir terasa sahip bir restoran da yer alıyor, burada şehrin manzarasının izleyerek yerel yemekleri tadabilirsin.

Konum Linki

26. Randonnées Théâtrales Marcel Pagnol

Bir tiyatro mu bir yürüyüş mü ya da ikisi birden mi? Randonnées Théâtrales Marcel Pagnol, oldukça ilginç bir deneyim sunan bir tiyatro. Farklı oyunlar, farklı mekanlar, farklı yürüyüşler eşliğinde performanslar sergileniyor ve izleyiciler de bunun bir parçası oluyor. Bu mükemmel oyuncu topluluğu eşliğinde doğada dolaşmak gerçekten büyük bir keyif.

Konum Linki

Fransa’yı keşfetmeye devam etmek için rotana Lyon’u eklemeyi unutma! Lyon’da gezilecek yerler için tıkla!