İstanbul’un gürültüsünden, kalabalığından ve karmaşasından kaçıp uzaklaşmak için en ideal yerlerden biri Şile. Üstelik Şile denince birçok kişinin aklına sadece Karadeniz kıyısında uzanan plajlar gelse de bölge yemyeşil doğasıyla, efsanevi feneriyle ve manzaralarıyla görülmeye değer.
Osmanlı döneminde yapılan fener geçmişten bugüne gemilerin yolunu aydınlatırken Şile’yi ziyaret eden gezginlere de harika bir manzara sunuyor. Üstelik fener günümüzde müze olarak kullanılıyor ve bu sayede içini de gezebiliyorsunuz. Şile’nin doğayla ve tarihle iç içe atmosferine kavuşmak için İstanbul uçak biletleri burada!
Şile’nin merkezinin biraz dışında bulunan Ağlayan Kaya kilometrelerce uzunlundaki plajıyla bölgede denize girmek veya kumsalda dinlenip huzur bulmak için ideal. Ağlayan bir insana benzetilmesi nedeniyle bu adı alan kaya Şile’ye yolu düşenlerin ilk duraklarından biri. Bu arada, bölgede gezerken kalabileceğiniz otellere göz atmak ve rezervasyon yaptırmak isterseniz hemen tıklayın ve Şile otellerini karşılaştırın!
Yemyeşil ağaçların arasına saklanan mucizevi bir yeri andıran Saklı Göl bu özelliği sayesinde adını kesinlikle hak ediyor. Hafta sonu şehirden buraya piknik yapmak için kaçan ailelerin tercihi olan göle gelirken kendi mangalınızı ve yiyeceklerinizi getirebileceğiniz gibi burada bulunan restoranın lezzetli yemeklerini de tadabilirsiniz. Yemekten sonra gölün etrafında biraz yürüyerek manzaraya daha yakından bakmayı unutmayın.
İlk olarak bölgeye yerleşen Cenevizliler tarafından yaptırılan ve daha sonra Osmanlıların eline geçen kale Şile’de görülmesi gereken yerlerden. Limanın yanında bulunan kalenin önünde fotoğraf çektirebilir ve Şile klasiklerinden birine imza atabilirsiniz.
Adını eski dönemlerde bölgede yaşayan Kumbaba’dan alan bu tepe şifa bulmak isteyenlerin uğrak noktası. Romatizma gibi hastalıklara iyi geldiğine inanılan kumlar eski dönemlerden bugüne bölgede ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Şile’den biraz daha ileri gittiğinizde Yeşilçay ve Göksu derelerinin arasına kurulan Ağva’ya ulaşabilirsiniz. Nehrin kıyısına yerleşen otelleri, kafeleri ve restoranlarıyla burası hem İstanbul’dan hem de dünyanın geri kalanından çok daha farklı bir yer. Nehrin üzerinde küçük teknelerle veya deniz bisikletiyle gezebilir veya sadece sakin bir yerde manzaraya karşı uzanıp dinlenebilirsiniz. Hava karardıktan sonra şehre dönmek istemeyenler için ise Ağva’da pek çok küçük otel ve pansiyon var. Ağva’da kalabileceğiniz yerleri incelemek ve rezervasyon yaptırmak için hemen tıklayın!
Şile’nin Karadeniz’e açılan plajları sadece Ağlayan Kaya ile sınırlı değil. Bölgede bulunan Kumbaba ve Ayazma plajlarının her biri berrak ve temiz sularıyla olduğu kadar ince kum plajlarıyla şehirden çok kopmadan denizin tadını çıkarma şansı sunuyor. Plajlarda şezlong ve şemsiye kiralayabileceğiniz gibi isterseniz sadece kendi havlunuzu ve şemsiyenizi kullanabilirsiniz. Kumbaa Plajı’nda kamp yapabileceğiniz alanların da bulunduğunu unutmayın.Yine Şile merkeze oldukça yakın olan Akçakese Köyünde bulunan Akçakese Halk Plajı da sessiz ve sakin bir deniz keyfi isteyenlerin Şile'ye geldiğinde keşfetmesi gereken yerlerden.