Eskişehir, avantajlı konumu sayesinde hem kış hem de yaz tatili için ideal sayılabilecek destinasyonlara oldukça yakın. Eskişehir şehir merkezindeki gezi rotanı tamamladığında, çevre il ve ilçelere doğru günübirlik kaçamaklar yapmak isteyebilirsin.
Kısa yolculuklar yaparak Kartalkaya Kayak Merkezi’nden Frig Vadisi’ne, Söğüt’ten Han Yeraltı Şehri’ne dek birçok noktayı kolayca keşfedebileceğini görebilirsin. Senin için Eskişehir’e yakın günübirlik yerleri listeledik.
Afyon-Eskişehir yolu içerisinde konumlanan Frig Vadisi, 3 bin yıllık tarihiyle hayranlık uyandırıyor. Burada anıtlardan kalelere, mezarlardan evlere kadar görebileceğin pek çok şey Frigyalılar tarafından kayalara oyularak inşa edilmiş. Doğanın tarihle kucaklaştığı bu özel vadi boyunca yakından inceleme şansı bulabileceğin birçok yapı var. Midas Anıtı, Avdalaz Kalesi, Ayazini Kilisesi, Aslankaya, Aslanlı Mabet bunlardan sadece birkaçı.
Vadi içindeki konaklama seçeneklerini değerlendirerek de Frig Vadisi’nin tüm güzelliklerini detaylıca keşfetme şansı bulabilirsin. Bölgeyi yürüyerek ya da bisikleti rotalarını değerlendirerek keşfetmek, 3 bin yıllık tarihi hissedebilmek adına önemli. Bu arada vadi içerisinde rehberler eşliğinde özel atlı turlar da düzenleniyor. Frig vadisi rehberi yazısına tıklayarak seyahatinden önce daha fazla bilgi sahibi olabilirsin.
Eskişehir’e yakın konumdaki popüler bölgelerden biri de Beypazarı. Normalde Ankara’ya bağlı olan ilçe, Eskişehir’e yaklaşık olarak 240 km uzaklıkta. Yapı itibariyle Odunpazarı’nı anımsatan Beypazarı, tarihi evleri ile öne çıkıyor. Burada çoğunlukla iki katlı ve üst bölümleri ahşaptan yapılan tarih konaklarla ve şirin pansiyonlarla karşılaşman mümkün.
Beypazarı’nın çarşısında yöresel gıdaların satıldığı dükkanlar ve gümüşçüler ağırlıkta. Her bir sokağı adet tablo gibi olan Beypazarı, otantik ruhunu koruyor. Osmanlı evlerinin, cami ve türbelerin arasından geçtikten sonra rotanı Beypazarı Göleti ile tamamlayabilirsin.
Eskişehir’e 210 km uzaklıkta olan Kartalkaya Kayak Merkezi, günübirlik gezi planları için tam isabet diyebiliriz. Kızakla kayıp dağ havasını doya doya içine çekebilir ve aynı günün sonunda Eskişehir’e dönebilirsin. Bolu’nun ülkemize kazandırdığı bu popüler kayak merkezinde toplamda 5 ayrı konaklama tesisi yer alıyor. Ayrıca becerilerine göre 25 ayrı pist arasından seçimini yapabilirsin. Bu pistlerin her birinin eğim ya da zorluk düzeyleri birbirinden farklı. Pistlerin toplam uzunluğu ise 40 km’yi buluyor.
Şehir merkezine 38 km uzaklıkta olan Kartalkaya Kayak Merkezi, Türkiye’nin en geniş snowpark’ını bünyesinde barındırıyor. Bu arada Sarıalan Yaylası, Saraycık Gölü, Abant Gölü Tabiat Parkı, Sülüklü Göl ve Yedigöller gibi popüler yerler de Kartalkaya’ya oldukça yakın. Kayak merkezi hakkında daha detaylı bilgiye sahip olmak için Kartalkaya kayak merkezi yazısına göz atmalısın.
Eskişehir üzerinden yola çıktığında kendini yaklaşık 50 dakika sonra Bilecik’in Söğüt ilçesinde bulabilirsin. Osmanlı mirasını hemen hemen her adımda hissedebileceğin ilçenin Eskişehir’e bu kadar yakın olması gerçekten de büyük bir şans. Söğüt sınırları içerisinde en başta Ertuğrul Gazi Türbesi, Hamidiye Camii, Kaymakam Çeşmesi, Kuyulu Mescit, Çelebi Sultan Mehmet Camii, Dar’ul Eytam olmak üzere sayısız yapıyı kolayca ziyaret edebilirsin.
Söğüt’ün en kritik özelliği, Osmanlı gibi büyük bir imparatorluğun tarih sahnesine çıktığı ilk yer olması. Bilecik’in yaklaşık 30 km güneyinde yer alan tarihi ilçe, Osmanlı Beyliği’nin ilk başkenti olarak tanınıyor. Dolayısıyla beylikten devlet düzenine geçişte Söğüt’ün rol bir hayli fazla. Tarih boyunca Sebasion, Beldd us Safsaf ve İtez gibi isimlerle de anılan Söğüt’te her sene eylül ayında “Ertuğrul Gazi’yi Anma Şenlikleri” düzenleniyor.
Şehrin 82 km güney bölümünde bulunan Han Yeraltı Şehri’nin keşfi 1990’lı yılların başına denk geliyor. O dönem Eskişehir Müzesi’nin özel girişimleri neticesinde ortaya çıkarılan bu değerli yeraltı şehrinin Frig, Bizans, Roma ve Osmanlı gibi medeniyetler tarafından aktif şekilde kullanılmış. Şehir merkezinden hareket eden bir araçla yaklaşık 1 saatte Han Yeraltı Şehri’ne ulaşım sağlayabilirsin.
Günümüzde ikinci derece arkeolojik SİT alanı olarak geçen bölgede 100’ün üzerinde mezar, kayaya oyulan galeriler, gömü odaları ve tahıl ambarları yer alıyor. Oda duvarlarında ve tavanlarında baklava dilimi, yaprak ya da fiyonk biçiminde motifler bulunuyor.
Han ilçesinde bulunan Yazılıköy Köyü, Midas Anıtına ev sahipliği yapıyor. Arkeolojik açıdan kıymetli olan bu yapı, Yazılıkaya Anıtı olarak da biliniyor. Midas Anıtı aynı zamanda Frig Vadisi’nin de en çok ilgi toplayan anıtlarından biri. Frigya’nın merkezi olduğu düşünülen bu alandaki anıt, şehrin yaklaşık 70 km güney kısmında bulunuyor. Midas Anıtı ilk olarak 1800’lü senelerde Dağlık Frigya bölgesinde çıkarılmış. Gravürü Charles Texier tarafından oluşturulan anıt, toplamda 16 metrelik bir genişliğe ve 17 metrelik yüksekliğe sahip.
Kızılinler kaplıcası ve mesire alanına ev sahipliği yapan köy, Porsuk Nehri’nin de etkisiyle oldukça verimli topraklardan meydana geliyor. Köyün içerisindeki ormanlık alan piknik açısından gayet elverişli. Porsuk’un geçiş noktasında olan bölge, doğal güzellikleri kadar kaplıcalarıyla da meşhur.
2006 senesinden bu yana termal turizm merkezi olarak ilan edilen Kızılinler Kaplıcası’nda sıcaklık ortalaması 38 derece. Buranın cilt rahatsızlıklarından romatizmaya kadar birçok sağlık sorununa iyi geldiği düşünülüyor. Ormanlık alanla kaplıcalar iç içe olduğu için ziyaretçiler genellikle sıcak su sonrasında uzun doğa yürüyüşleri yapmayı tercih ediyor.
“Eskişehir’in akciğeri” olarak ifade edilen Çatacık Ormanları, sonu gelmeyen uçsuz bucaksız bir büyüklüğe sahip. Doğal yaşamına yakından tanıklık etmek ve huzuru hissetmek isteyenlerin uğrak mekanı olan Çatacık Ormanları, Eskişehir’in 92 km uzağında bulunuyor. Bitki ve hayvan çeşitliliğinin bir hayli fazla olduğu bölgede kamp yapanların sayısı her geçen sene daha da artıyor.
Eğer şansın yaver giderse ormanlık alan içerisinde geyik sürülerine denk gelme olasılığın bile var. Hatta geyiklerin bu bölgenin en önemli sembollerinden biri olduğunu söyleyebiliriz. Oksijen oranı bir hayli yüksek olan Çatacık Ormanları, Sündike Dağları’nın arasında bulunuyor.
Çifteler ilçesinde yer alan Sakaryabaşı, aynı zamanda Sakarya Nehri’nin de doğduğu yer. Derinliği dalış yapmaya da elverişli olan Sakaryabaşı’nda doğrudan nehirden çıkan taze balıkları yeme şansı bulabileceğin restoranlar da bulabilirsin. Ankara ve Eskişehir’den günübirlik gelen ziyaretçilerin ağırlıkta olduğu Sakaryabaşı, tam olarak Konya-Eskişehir Yolu üstünde konumlanıyor. Genelde piknik yapmak amacıyla kullanılan Sakaryabaşı, Eskişehir’e 65 km uzaklıkta.
Şehrin en ünlü kaplıcalarından biri olan Sakarıılıca kaplıcaları, her ne kadar tesisleşme konusunda beklentilerin altında kalsa da potansiyeli ile ilgi görmeyi başarıyor. Eskişehir’e geldiğinde günübirlik bir ziyaretle kaplıcalara gelebilir ve buranın şifalı olduğuna inanılan sularından yararlanabilirsin. Benzersiz dağ manzarası ile öne çıkan kaplıcaların zihinsel yorgunluklardan yüksek tansiyona mide rahatsızlıklarından kadın hastalıklarına kadar birçok rahatsızlığa iyi geldiği düşünülüyor.
Şehrin 29 km kuzey bölümünde yer alan Sakarıılıca Kaplıcaları, konum olarak Sakarya Vadisi sınırlarının içerisinde. Ormanlık bir alanda bulunmasından dolayı piknik de yapılabilen bölge, “Turizmi Teşvik Kanunu” kapsamında resmi bir “Turizm Merkezi” olarak geçiyor. Burada ortalama sıcaklığı 43-48 ˚C arasında değişen kaplıca suyu dışında içilebilir maden suyuyla da karşılaşabilirsin.
Sivrihisar ilçesinde yer alan ve Ulu Camii’nin hemen karşı tarafında ziyaret edilebilen Alemşah Kümbeti, özellikle Selçuklu sanatına dair izler sunuyor. 1328 senesinde Sultan Şah’a özel olarak inşa edilen bu etkileyici kümbet, iki kattan oluşuyor. Aynı zamanda kare bir plana sahip olan Alemşah Kümbeti, kesme taşlardan meydana geliyor.
Kümbetin hemen alt kısmında ufak da olsa bir mumyalık yer alıyor. Mumyalık, kapı süslemeleri ile ziyaretçilerin ilgisini çekmeyi başarıyor. İnşa aşamasında 13 mermer kesme blokunun kullanıldığı Alemşah Kümbeti, geçme yıldızlardan çengel motiflere pek çok motifle bezenmiş. Yapının orijinal kitabesini günümüzde de okuyabilmek mümkün. Yapı, Eskişehir’e 95 km uzaklıkta bulunuyor.
Eskişehir’de günübirlik bir piknik macerası için Laçin mesire alanı oldukça ideal bir seçim. Sarıcakaya bölgesindeki piknik alanı, aynı zamanda kamp için de elverişli bir yapı sunuyor. Şehir merkezine yaklaşık 60 km uzaklıkta olan Laçin mesire alanı, aynı adı taşıyan köyde konumlanıyor. Yaz mevsiminde özellikle de hafta sonlarında son derece kalabalık olabilen mesire alanına minibüslerle ulaşmak mümkün.
Bu arada kamp yapmak isteyenlerin bölgede özel bir tesisin, dolayısıyla da elektrik veya çeşme gibi konforlu olanakların olmadığını bilmeli. Sadece Laçin köyü içinde ufak bir marketin yer aldığını anımsatalım.
1881 senesinden kalan kiliseyi ziyaret etmek mümkün. Her iki bölümünde de çan kuleleri buluna kilise, freskleriyle dikkat çekiyor. Kızıl kesme taşların ağırlıkta olmasından dolayı halk arasında “Kızıl Kilise” adıyla da biliniyor.
Sivrihisar Ermeni Kilisesinin orijinal kitabesi bugüne dek sorunsuz bir şekilde korunmuş. Kitabedeki ifadeleri net bir şekilde okuyabilmek mümkün. Mimarı Minteş Panoyat olan kilise, tam olarak Kevser Caddesi’ne konumlanıyor. Ülkemizin en büyük kiliselerinden biri olan Sivrihisar Ermeni Kilisesi’nin yapımında birçok Türk işçinin çalıştığı aktarılıyor. Bu arada yapının tümüyle taş işçiliğine dayalı olması, kiliseyi görsel açıdan özel kılıyor.
Son dönemde Eskişehirlilerin ilgi göstermeye başladığı Gürleyik şelalesi, Çatacık Ormanları’nın içerisinde bulunuyor. Ankara’ya da oldukça yakın bir konuda bulunan şelale, Eskişehir’in 120 km uzağında. Gürleyik şelalesinin olduğu alanda tuvalet ve soyunma kabinleri mevcut. Şelalenin sağ bölümü belediye tarafından işletiliyor. Sol bölüm ise özel işletme olduğu için girişleri hafta boyunca ücretli.
Gürleyik şelalesinde irili ufaklı havuzlarla karşılaşabilirsin. Yüzmek adına bu havuzları değerlendirebilirsin. Mihalıççık ilçe merkezine yaklaşık 25 km uzaklıkta olan Gürleyik şelalesi doğa yürüyüşü, kamp, fotoğrafçılık ve piknik için de oldukça ideal.
Tam olarak Bilecik şehrindeki Pazaryeri ilçesinde konumlanan Bozcaarmut göleti, müthiş doğası ve manzaraları ile ilgi görüyor. Eskişehir’e geldiğinde yaklaşık 83 km’lik bir yolculuk yaparak bu tabiat güzelliğine yakından tanıklık edebilirsin.
Gölet çevresinde piknik haricinde fotoğrafçılık ve yürüyüş olanakları da mevcut. Bu arada gölet çevresi bir nebze engebeli olduğu için kamp için alanların sınırlı düzeyde olduğunu anımsatalım. Dolayısıyla kamp meraklılarının erkenden hareket edip uygun noktaları keşfetmeleri gerekiyor. Olta balıkçılığına meraklı olanların da uğrak yeri olan gölet, çam ağaçlarının yoğunlukta olduğu bir yer.
Şehre yaklaşık 110 km uzaklıkta olan Pessinus Antik Kenti tarih ve kültür meraklılarına keyifli bir macera vadediyor. Tam olarak Sivrihisar ilçesindeki Ballıhisar bölgesinde konumlanan Pessinus Antik Kenti’ne yaklaşık 1 saatlik bir yolculuğun sonunda ulaşabilirsin. İlçe merkezinin 15 km güney bölümünde yer alan kent, 8’inci yüzyıldan beri ayakta. Frigya Kralı olan Midas’ın önderliğinde kurulan kentin ortaya çıkarılmasında özellikle Avusturya ve Belçikalı arkeologların payı büyük.
1980 senesinde “1. Derece Arkeolojik SİT Alanı” olarak ilan edilen bölge, özellikle Roma için önemli bir merkez olmayı başarmış. 1967-2011 yılları arasındaki yoğun uğraşların neticesine ortaya çıkarılan Pessinus Antik Kenti’nde tapınak, tiyatro ve sütunlu cadde gibi noktalar korunabilmiş durumda. Ayrıca Bizans kiliselerine dair kalıntılar ve mermer lahitler de ziyaret edilebiliyor.
Ücretsiz
Açık olduğu saatler
Nisan-ekim arasında her gün 08.00 ile 19.00, Ekim-nisan arasında her gün 08.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Ankara’nın Nallıhan ilçesinde konumlanan Nallıhan Kuş Cenneti, Eskişehir’e yaklaşık olarak 140 km uzaklıkta. Günübirlik geziler için sıklıkla tercih edilen bu popüler destinasyon, tam olarak Davutoğlan Köyü içerisinde bulunuyor. Bu nedenle kimi zaman Davutoğlan Kuş Cenneti ismiyle de anılıyor.
Milli parkın bir parçası olarak ziyaret edilebilen Nallıhan Kuş Cenneti’nde ortalama 50 bin civarında su kuşunun yaşadığını belirtelim. Şu ana dek 191 ayrı kuş türünün keşfedildiği bölgede turna, yeşilbaş, kaşıkçı, kartal, bıldırcın, sutavuğu ve çulluk gibi türler öne çıkıyor. Nallıhan Kuş Cenneti Hoşebe Mesire Alanı ve Sarıyar Barajı gibi yerlere de oldukça yakın.
Sana önerimiz tüm bu güzellikleri görmek için yola çıkmadan önce Eskişehir’de güzel bir kahvaltı yapman. Eskişehir’in en iyi kahvaltı mekanları yazısına tıklayarak güne güzel bir kahvaltı ile başlayabilirsin.