Brezilya’da gezilecek yerler

Güney Amerika denildiğinde akla ilk gelen yerlerin başında doğanın tüm güzelliklerini cömertçe sunduğu Brezilya geliyor. Her köşe başında salsa ezgilerini duyabileceğiniz cıvıl cıvıl sokakları, festival döneminde ise dansçıların muhteşem şovu eşliğinde bambaşka bir deneyime dönüşüyor. Dev gökdelenlerin arasında kilometrelerce uzanan göz alıcı plajları ise hayranlık uyandırıyor.

Her yıl milyonlarca turisti ağırlayan ve Türkiye Cumhuriyeti pasaportu ile vizesiz gidilecek yerlerden olan Brezilya karnavalları, sokak partileri, bitmeyen gece hayatı, futbol tutkusu, Amazon ormanları ile her seyahat tutkununun görmek isteyeceği bir ülke. Hadi gel Brezilya’da gezilecek yerleri keşfedelim. Keşfetmeden önce merak edilen birkaç soruyu da yanıtlayalım.

Brezilya’da kaç gün kalınır?

Ülkeyi tam olarak gezmek, keşfetmek ve tadını çıkarmak için en az 7-8 gününü ayırmanı öneriyoruz.

Türkiye-Brezilya arası uçakla kaç saat sürüyor?

Uçakla seyahat süresi kullanılan rota, hava koşulları ve diğer faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Türkiye ile Brezilya arası 11 ile 14 saat arasında değişebiliyor.

Brezilya’ya ne zaman gidilir?

Söz konusu Brezilya ise yılın her dönemi yapacağın tatilden keyif alacağına inanıyoruz. Ancak yağmur ve soğuk havayı sevmeyen gitmen gereken dönem aralık-mart ayları. Türkiye’de kışı yaşanırken sen sıcak havanın tadını çıkarabilirsin.

1. Rio de Janeiro

Kartpostallık manzaraları ile Brezilya’nın en büyük ikinci şehri olan Rio, yemyeşil dağların eteğinde doğanın ve güneşin benzersiz yansımalarını bir arada görebileceğin bir rota. Rio, denildiğinde ise aklımıza karnaval, samba ve futbol geliyor. Dansın ve sokağın ritmini hissedebileceğin, sabahlara kadar partileyebileceğin sokaklarda eşsiz şovlar ve danslarla renkli bir şehir seni bekliyor. Uçsuz bucaksız plajlarında ise gün batımının turuncudan kızıla dönen eşsiz harelerini istersen yüzerek istersen sörf yaparak izleyebilir, dilersen de dünyaca ünlü futbolcuların yetiştiği bu şehirde lokallerle birlikte bir plaj futbolunda kendini bulabilirsin.

Konum Linki

2. Copacabana Plajı

Atlas Okyanusu’na bakan Rio’nun en ünlü plajı Copacabana, Rio denildiğinde akıllarda kalan uçsuz bucaksız plaj manzarasının tam karşılığı. Okyanusa yüzünü dönen Copacabana’da sert dalgaların kıyıya vuran şeridinde yüzmek kolay olmasa da sörf yapanları izlemek bile oldukça keyifli. 4.000 metre uzunluğundaki sahilde plajları birbirinden ayıran kaldırım desenleri ise görülmeye değer.

Copacabana Plajı boyunca çok sayıda otel, restoran, bar ve gece kulübü bulunuyor. Gün boyu hareketli olan plajda etkinlikler ise sınırsız. Dilerseniz sahilde gün boyu güneşlenip kumsalın tadını çıkarabilir, dilerseniz de plajda sörf yapabilir, kumsalda futbol veya voleybol oynayan bir gruba katılıp gününüzü değerlendirebilirsin. Günün yorgunluğunu atmak biraz keyif yapmak istersen plaj boyunca sıralanan restoranlardan birinde nefis yerel lezzetleri tadarak sahilde dans edip şarkı söyleyenleri izleyebilirsin. Sen de Rio’nun en popüler noktalarından olan Copacabana’ya gelerek Güney Amerika’nın eşsiz tropik atmosferinde unutulmaz anılar biriktirebilirsin.

Konum Linki

3. Ipanema Plajı

Copacabana ile birlikte Rio’nun en büyük plajlarından olan Ipanema Plajı, 1960’lı yılları kasıp kavuran “the girl from Ipanema” ile adını tüm dünyaya duyuruyor. Karnaval döneminde ise sahilde şov dakikalarca topu düşürmeden şov yapan genç kız ve erkekler ise tam anlamıyla plaj misafirlerine görsel bir şov sunuyor.

Konum Linki

4. Leblon Plajı

Ipanema Plajı’nın batısında yer alan Leblon Plajı, Rio’da gidebileceğin en güzel ve en elit plaj diyebiliriz. Lüks otellerin, gurme restoranların, lüks barların seçkin alışveriş mağazalarının ve butiklerin bulunduğu bir nokta. Dalgaların ve rüzgarın sakin olduğu Leblon’da yüzmek ise oldukça keyifli. Derinlik yavaş yavaş artıyor ve kumsal ayaklarınız altında pürüzsüz ve yumuşak yapısıyla inanılmaz keyifli bir yüzme deneyimi sunuyor. Leblon Plajı, daha çok zengin, orta yaşlı ve ailelere yönelik bu yüzden çok fazla genç yok.

Konum Linki

5. İsa Heykeli

Corcovado Dağının en tepesinde yer alan görkemli İsa Heykeli, şehrin en tepesinde yer alıyor. Her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Rio de janeiro kentinin de sembolik bir yapısı olan Kurtarıcı İsa Heykeli, şehrin en çok ziyaret edilen noktalarından biri. 1931 yılında tamamlanan İsa Heykeli, 28 metre genişliğe ve 30 metre yüksekliğiyle oldukça azametli. Bir mimarlık harikası olan Kurtarıcı İsa heykeli 2007 yılında ise Dünyanın Yedi Harikasından biri seçiliyor. Heykeli ziyaret ettiğinde şehrin en güzel noktalarından biri olan Corcovado Dağı’nın eteklerinde şehri panoramik olarak seyredip eşsiz manzaranın keyfini çıkarabilirsin.

Konum Linki

6. Sugar Loaf

Şekli şeker çuvalına benzediği ve yanındaki Fara Koyu’nda kolonicilik döneminde şeker kamışından üretilen çuval çuval şekerlerin yüklendiği koy olması sebebiyle Sugar Loaf denilen koy, Guanabara Körfezi’nde Atlantik’e uzanan bir yarımada da yer alıyor. 2012 yılında UNESCO Dünya Miras listesine alınan Sugar Loaf her yıl dünyanın dört bir yanından sayısız turisti ağırlıyor. Nefes kesen bir manzaraya sahip tepeye, teleferik hattı ile ulaşım sağlanıyor. Her 20 dakikada bir yolcu alan teleferik 65 kişi kapasiteli ve 1.400 metrelik bir hat. Rio’da mutlaka ziyaret etmen noktalardan biri olan Sugar Loaf’ı ziyaret ederek hem şehrin eşsiz manzarasını seyredebilir aynı zamanda teleferikle yapılan kısa yolculuğun keyfini çıkarabilirsin.

Konum Linki

7. Rio de Janeiro Botanik Bahçesi

1822 yılında ziyarete açılan botanik bahçe, 350 dönümlük bir alandan oluşuyor ve 7.000’den fazla tropik bitki çeşitliliğine sahip. Bünyesinde binlerce bitkiye ev sahipliği yapan botanik bahçe aynı zamanda bir araştırma tesisi olarak da hizmet veriyor. İçeride çok zengin bir kütüphane ve her yönden gelişmiş araştırma laboratuvarları yer alıyor. Dünyanın en büyük botanik bahçelerinden olan Rio de Janeiro Botanik Bahçesi, etkileyici peyzajıyla, muhteşem gölleri, nehirleri ve egzotik ormanlarıyla ziyaretçilerini büyülüyor. Brezilya ile özdeşleşen kanal gagalı tukan gibi egzotik kuşlara, birçok kertenkele ve zararsız yılana ev sahipliği yapıyor. Sen de doğanın eşsiz güzelliklerini yerinde görüp hakkında bilgi sahibi olmak ya da şehrin içinde doğaya küçük bir kaçamak yapmak istersen listene bu eşsiz botanik bahçeyi dahil etmelisin.

Konum Linki

8. Tijuca Ormanı

Dünyada şehrin içinde yer alan ve insan eliyle dikilen en büyük orman olma özelliğini taşıyor. Aynı zamanda büyük bir oksijen deposu olarak ziyaretçilerin sıklıkla tercih ettiği bir rekreasyon merkezi. Yalnızca Atlantik Yağmur Ormanları’nda bulunan soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya yüzlerce vahşi hayvan ve bitki bulunuyor. Orman bir gecekondu mahallesi içerisinde yer alıyor ve burada yaşayan yerli halkın büyük bir kısmı ormanın oluşturulmasında katkı sahibi.

Konum Linki

9. Santa Teresa

Rio’nun en renkli mahallerinden Santa Teresa dar dolambaçlı sokakları, rengarenk evleri ve dünyanın en eski tramvayıyla oldukça karakteristik kendine has bir semt. Santa Teresa, sakin sokakları ile metropolden uzaklaşmak istediğinizde sanat galeriyle, Fransız mimarisinden esinlenen yapılarıyla size huzur vadediyor. Sayısız sanat galerisi, küçük müzeleri ile kültürel bir harmoninin içerisinde kendinizi buluyorsun. Belirli aralıklarla sokaklarda dolanan tarihi tramvay ise semte ayrı bir cazibe katıyor. Escada Selaron merdivenleri ise tamamı mozaiklerle süslenmiş Santa Terasa’daki sanatçıların hünerlerini sergilediği en güzel örneklerden.

Konum Linki

10. Maracana Stadyumu

78.838 kişilik kapasitesiyle Brezilya’nın en büyük, Güney Amerika’nın ise en büyük ikinci stadyumu olan Maracana Stadyumu birçok etkinliğe ve konsere ev sahipliği yapıyor. Maracana Stadyumu ülke için oldukça önemli bir yere sahip. Özellikle dünya üzerinde en önemli futbolcuların yetiştiği bu coğrafyada futbol, 7’den 70’e her yaş grubunun en popüler aktivitesi. Hal böyle olunca en büyük etkinliklerin merkezi de Maracana oluyor. Stad, 1950 yılında Dünya Kupasını açmak için inşa ediliyor. Yine aynı yıl Dünya Kupası Finaline ev sahipliği yapıyor. 2014 yılında FIFA Dünya Kupası Finali, 2016 yılında ise Rio Olimpiyat Oyunları burada yapılıyor. Dünya Kupası Finalinde 199.854 seyirci ile katılım rekoru kırılıyor. Birinci sınıf etkinlik merkezi olarak kullanılan stadyumda bir etkinliğe denk gelirsen mutlaka ziyaret etmeni tavsiye ederiz.

Konum Linki

11. Morro da Urca

Rio şehrinde bulunan Trilha Do Morro da Urca 900 metre uzunluğunda şahane manzaralara ev sahipliği yapan bir yürüyüş yolu. Yolun sonunda ise eşsiz manzaralar sunan bir seyir terası, restoranlar ve kafeler bulunuyor. Sugar Loaf teleferiğinin ilk durağı olan Morro da Urca, dik bir parkurdan oluşuyor. Rio ziyaret edenlerin es geçmediği bu nokta helikopter turlarının da düzenlediği bir alana sahip. Bunun dışında, ağaçların arasında kuşlar ve maymunlarla güzel bir doğa yürüyüşü yapmak istersen ya da şehrin en güzel noktalarından birinden Rio’yu seyretmek istersen buraya mutlaka uğramalısın.

Konum Linki

12. Museu do Amanha

Şehrin merkezinde yer alan Museum of Tomorrow asıl adıyla Museu do Amanha 2015 yılında açılıyor. Guanabara Körfezi’ne oldukça yakın bir konumda yer alan müze Brezilya’nın en çok ziyaret edilen ve değerlendirilen müzesi ünvanını da taşıyor. Ünlü mimar Santiago Calatrava tarafından tasarlanan müze, Carioca kültüründen ilham alınarak, şehir ve doğal çevre arasındaki ilişkiyi öne çıkaran bir mimariye sahip.

Museum of Tomorrow ‘da 32 geçici sergi yer alıyor. Bunlardan ikisi, “Uçan Şair, Santos Dumont” ve “Pratodomundo” Grand Prix ödüllü ünlü sergiler. Müzedeki sergiler; nüfus artışı, artan yaşam beklentisi, tüketim kalıpları, iklim değişikliği, genetik mühendisliği ve biyoetik, zenginliğin dağılımı, teknolojik gelişmeler ve biyoçeşitlilikteki değişiklikler gibi oldukça güncel ve modern konuları ele alıyor. Şehrin merkezinde yer alan müzeye, birkaç saatini ayırarak mutlaka şans vermelisin.

Konum Linki

13. Metropolitan Katedrali

Aziz Sebastian Metropolitan Katedrali, şimdiye kadar bilinen ikonik yapıların aksine dışarıdan bakıldığında bir katedral görüntüsünü andırmıyor. Hatta içeride bir katedral olduğunu bilmiyorsan bir katedral demeyeceğin piramit şeklinde yapılmış, betonarme bir yapı. Fakat içeriye girdiğinde ise renkli vitray camlardan içeriye süzülen ışık huzmeleri gözlerini kamaştırabilir. Aziz Sebastian Metropolitan Katedrali Rio’da daha çok katoliklerin gittiği bir kilise. Kilise, Meksika’daki Maya piramitlerinden esinlenilerek yapılıyor fakat en başta beğenilmiyor. Şu anda ise en önemli ayinlerin yapıldığı bir nokta.

Konum Linki

14. Sao Paulo

1544 yılında Portekizli Katolik rahipler tarafından Serro do Mar tepeleri üzerine kurulan Sao Paulo, Brezilya’nın ve Güney Amerika’nın en büyük şehri. Sao Paulo aynı zamanda büyük bir sanayi, ticaret, bankacılık ve turizm merkezi aynı zamanda. 1700’lü yıllarda ise kahve üretimi gelişmeye başladıkça daha da büyüyor ve tüm dünyanın tanıdığı bir ülke haline geliyor. Günümüzde ise ülke güneyin New York’u olarak anılıyor. Eğer kültürel anlamda bir gezi planlıyorsan bu megakent seni kültürden sanata ve eğlenceye dair seni her anlamda tatmin edebilecek bir şehir.

Konum Linki

15. Edificio Martinelli

Brezilya’nın Sao Paulo şehrinde yer alan 30 katlı Edificio Martinelli ülkenin ilk gökdeleni olma ünvanına sahip. İtalyan girişimci Giuseppe Martinelli tarafından tasarlanan 130 metre yüksekliğe sahip bina 1934 yılında bitiriliyor. Şehrin en göz alıcı mimari tasarımlarından Martinelli’nin çatı katı panoramik manzarasıyla ziyaretçilerine bir seyir keyfi sunuyor.

Konum Linki

16. Mosterio Sao Bento Katedrali

Brezilya’nın en çok ziyaret edilen dini noktalarından biri olan Sao Bento köklü geçmişi ve görkemli mimarisi ile ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. 1912 yılında inşa edilen bu tarihi manastırı yakından görmek istersen pazar ayinlerine katılabilir, Gregoryen ilahilerini dinleyip rahiplerin yaptığı konserve ve ekmekleri satın alabilirsin. Sao Bento, içerisinde 100.000’den fazla kitabı içeren bir kütüphaneye de sahip. Katedralde 12 havarinin heykelini ve duvarları süsleyen muhteşem freskleri görebilir, gün boyu ilahilerin çalındığı orgu dinleyerek mekanın atmosferini daha yakından soluyabilirsin.

Konum Linki

17. Sao Paulo Şehir Tiyatrosu

Şehrin en gözde yapılarından olan Sao Paulo Tiyatrosu, hem mimarisiyle hem tarihiyle Brezilya için oldukça önemli bir sembol. 110 yıllık tarihi binada klasik ve çağdaş sanatın izleri bulunuyor. İnşaatı yaklaşık 8 yıl süren yapı İtalyan mimarlar Russi ve Rossi’den etkilenerek yapılıyor. İlk prodüksiyonları ise Shakespeare’in ünlü eseri Hamlet operası oluyor. Günümüzde ise Senfoni Orkestrası, Coral Lirico ve Şehir Balesi’ne ev sahipliği yapıyor. Her anlamda oldukça gösterişli olan bina, opera ve tiyatronun da en önemli isimlerini ağırlıyor. Sao Paulo ziyaret listendeyse tiyatronun güncel takvimine bakarak güzel bir etkinliğe katılabilirsin.

Konum Linki

18. Sao Paulo Katedrali

Dünyanın en büyük dördüncü katedrali olan Sao Paulo Katedrali Neo-gotik bir mimari tarza sahip “see katedrali” olarak da biliniyor. Katedralin yapımına 1913 yılında başlanıyor ve yaklaşık olarak 40 yıl sürüyor. Neo-gotik bir tarza sahip olmasına rağmen katedralin kubbesi Floransa Katedrali’nin Rönesans kubbesinden ilham alınarak inşa ediliyor. Mermerlerle dekore edilen mahzenleri ise yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağında. Mimarisi ile misafirlerini büyüleyen bu büyük katedrale görmen gereken yerler listende mutlaka yer vermelisin.

Konum Linki

19. Ibirapuera Parkı

Ibirapuera Parkı, Sao Paulo şehrinin merkezinde, günlük hayatın koşturmacasından uzaklaşabileceğin bir vaha. Niemeyer tarafından 1954 yılında tasarlanan park pek çok kültürel ve sanatsal aktivitenin de yapıldığı bir nokta. Şehrin merkezindeki bu doğa harikasında istersen yürüyüş yapabilir istersen bisikletle parkı turlayabilir ya da dilersen göl kenarında sevdiklerinde güzel bir piknik yapabilirsin. Özellikle hafta sonu ve hava güneşliyse oldukça kalabalık olan bu park, New York için Central Park ne kadar önemliyse Sao Paulo’lular için oldukça önemli.

Farkın her bir köşesi ayrı bir etkinlik bulmak mümkün. Kaykay öğrenmeye çalışan ya da gösteri amaçlı arkadaşlarıyla eğlenen yüzlerce Brezilya’yı burada görebilirsin. Parkın içerisinde oldukça yemyeşil doğaya eşlik ede oldukça güzel bir gölde bulunuyor. İçerisinde yüzlerce çeşit canlıyı barındıran göl misafirler için bir seyir keyfi sunuyor. Bunca doğal güzelliğin yanı sıra parkın içinde çeşitli müzeler, gösteri merkezleri, heykeller de bulunuyor. Oldukça keyifli vakit geçirebileceğin bir park olan Ibirapuera Parkı’nı görmeden dönme.

Konum Linki

20. Mercado Municipal

Şehrin en renkli yerlerinden biri olan Sao Paulo Marketi turistlerin en uğrak merkezlerinden biri. Taze meyve, sebze et, deniz mahsulleri, tatlı türleri ve dünyanın çeşitli yerlerinden getirilen baharatlarıyla oldukça zengin bir yer. Mimari açıdan da sizi etkileyecek olan Mercado’da hem yerel lezzetleri tadabilir hem de alışveriş yapabilirsin. Brezilya kültürünü yakından keşfetmek ve halkla iç içe olmak için mutlaka deneyimlemen gerek bu noktayı es geçmemelisin.

Konum Linki

21. Sao Paulo Sanat Müzesi

1968 yılında inşa edilen sanat müzesi, Güney Amerika’daki en iyi Avrupa Sanat Koleksiyonu’na sahip. Mimari tasarımıyla da daha müzeye girmeden sizi etkileyen bu müze birçok sanatseverin de uğrak bir mekanı. Müzede Rembrandt, Botticelli, Picasso, Goya ve Cezanne gibi dünyaca ünlü sanatçıların eserlerin yakından görüp inceleme fırsatına sahip olabilirsin. Bunların yanı sıra, Afrika ve Asya sanatına ait birçok eseri de koleksiyonunda barındıran sanat müzesi, ülkedeki en büyük sanat kütüphanelerinden birine de ev sahipliği yapıyor. Sao Paulo seyahatini bir sanat müzesiyle taçlandırabilir, sanatın derinliklerinde bir yolculuğa çıkabilirsin.

Konum Linki

22. Memorial do Imigrante

Sao Paulo şehrinin Mocco semtinde yer alan müze Brezilya’ya gelen göçmenlerin sürecini anlatıyor. 14.000’den fazla ismin kazılı olduğu duvara ev sahipliği yapan müze, dijital koleksiyonu ile de oldukça ilgi çekiyor. Buradaki eserler ise göçmenler ve akrabaları tarafından müzeye bağışlanıyor. Eşyaların arasında yemekhane, mobilya gibi gündelik eşyalar bulunuyor. Göçmen kültürünü yakından tanımak yaşanan sürece tanık olmak açısından kültürel bir hafıza görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor.

Konum Linki

23. Luz Tren Garı

Walter Macfarlane & Co Saracen Foundry tarafından İngiltere’nin Glasgow kentinde inşa edilen gar, 1901 yılında yeniden sökülüp Brezilya’ya taşınıyor. Sao Paulo’ya eşsiz bir güzellik katan tarihi tren garı günümüzde ise birçok turistin akınına uğruyor. İstasyon aynı zamanda ithalatın ve ihracatın önemli bir hatırlatıcısı. Günümüzde ise hala binlerce yolcu tren hattını kullanıyor. Bir anda binlerce insanın akın ettiği bir insan selini görmek ise oldukça ilginç bir deneyim. Bu tarihi gardaki büyülü atmosferi deneyimlemek istersen Luz Tren İstasyonu’nu görülecek yerler listene eklemelisin.

Konum Linki

24. Belo Horizonte

Mina Gerais Eyaleti’nin başkenti olan Belo Horizonte, Brezilya’nın güneydoğusunda yer alıyor. İki buçuk milyonluk şehir, ülkenin en büyük üçüncü şehri aynı zamanda. Düzenli şehir tasarımı, ağaçlarla kaplı yolları ile uzun ve keyifli yürüyüşler yapabileceğin bu şehir ismini ise çevresini saran görkemli dağlardan alıyor. Her yönüyle görülmeye değer olan bu şehirde, Belo Horizonte Savassi Mahallesi’nin kozmopolit sokaklarını adım adım keşfedebilir, Mercado Central’de tezgahlara bakınarak bir şeyler atıştırabilir, keyifli bir alışveriş yapabilirsin. Eğer leziz bir yemek yemek istersen de Lourdes’de bulunan restoranlardan birini tercih edebilirsin.

Seyahatin hafta sonuna denk geliyorsa her hafta kurulan kent pazarlarına uğrayabilir, akşamüstü Palacio das Artes’de düzenlenen konserlere katılabilirsin. Sanatsal bir etkinliğe katılmak istersen de şehrin batısında bulunan Inhotim Sanat Müzesi’ni ziyaret edebilirsin. Güney Amerika’nın bu sıcak şehrinde yerel halkın samimi ve misafirperver tavırları da eklenince Belo Horizonte de seni unutulmaz bir seyahat bekliyor.

Konum Linki

25. Centro Cultural Banco do Brasil

Dünyanın en çok ziyaret edilen yüz sanat müzesi arasında yer alan sanat müzesi birden fazla sinema, tiyatro salonu ve sanat galerisini bünyesinde barındırıyor. Birçok etkinlikte tercih edilen sanat galerisi mimari açıdan da oldukça önemli bir değer. Yapılacak etkinlikler internet sitesi ve sosyal medya hesaplarından önceden duyuruluyor.

Konum Linki

26. Pampulha

Geçmişi 1940’lı yıllara dayanan bu semt Brezilya’nın modern mimarisinin en güzel örneklerini barındırıyor. Sao Francisco de Assis Kilisesi de bunlardan biri. Modern mimarisinden dolayı kilise olduğu anlaşılmayan kilise, tam on sene boyunca Katolik Kilisesi tarafından kabul edilmiyor, bu yüzden de geç kutsanıyor. Kilisenin ise hemen yanında bir eğlence parkı olan Parque Guanabara bulunuyor. Pampulha’da bir diğer önemli yapı ise Oscar Niemeyer tarafından tasarlanan dünyaca ünlü Iate Tenis Kulübü. Kulüp davetiyesi satın alarak içeriye giriş yapabilirsin.

Konum Linki

27. Praça de Liberdade

Oscar Niemeyer tarafından tasarlanan bölge, yüksek palmiye ağaçları ve hükümet binasını içini alan yapısıyla kentin en hareketli bölgelerinden. Fransa’daki Versay Sarayı’ndan ilham alınarak yapılan bina, Art-Deco, Modern ve Post-Modern izler taşıyor. Praça de Liberdade’te 60’lı yıllardan kalma pek çok yapıyı bir arada görebilir kenti yakından tanıma fırsatına sahip olabilirsin.

Konum Linki

28. Igreja São Francisco De Assis

Yine bir Oscar Niemeyer eseri olan sıra dışı killise 14 yıl boyunca ibadete kapalı kalsa da bugün farklı mimarisi ile özellikle yapılarla ilgilenenler için ziyaret edilesi bir durak.

Konum Linki

29. Parque Das Mangabeiras

Kentin en sevilen yeşil alanlarından biri olan park ayda 30.000 kişiyi ağırlıyor. Yeşilin ve doğal güzelliğinin binbir çeşidini görebileceğin bu alanda birçok kuş türü, sürüngen ve çeşitli canlı türleri yer alıyor. Oldukça büyük bir alanda yer alan bu parkta piknik, gezinti ve egzersiz yapabilir doğanın keyfini çıkarabilirsin.

Konum Linki

Güney Amerika’da gezebileceğin birçok vizesiz ülke yer alıyor. Güney Amerika'da vizesiz gezilebilecek 5 ülke yazısına tıklayarak yeni rotalar keşfedebilirsin.