Antalya’nın batı sahilleri boyunca uzanan Kaş, Türkiye’de popülerliği gitgide artan tatil beldelerinin başında geliyor. Turkuaz mavisi berrak sularıyla ve eşsiz kumsalıyla görenleri bir anda kendisine hayran bırakan Kaputaş Plajı’nda yüzmek için bile Kaş’a gelmek mümkün. Diğer gözde tatil bölgelerinden daha sakin bir atmosfere sahip Kaş özellikle kalabalıklardan kaçan ve huzuru arayanlar için son derece ideal. Bölgede konaklama için genellikle küçük pansiyonlar ve oteller bulunuyor. Bu nedenle lüks tatil köyleri ve devasa büyüklükteki her şey dahil tesisleri arayanlar için Kaş pek uygun sayılmaz.
Manzaraya hakim antik tiyatrosuyla büyüleyen Antiphellos Antik Kenti Kaş’ta mutlaka görülmesi gereken başlıca tarihi yerlerden. Aynı zamanda doğal bir sit alanı olan Kekova ve Simena Antik Kenti ise Kaş’ı ziyaret edenlerin muhakkak görmesi gereken diğer adresler. Kekova tekne turlarına katılarak tüm bu mucizevi güzelliklere tanıklık edebilir, Akdeniz’in mavisine doğru nefes kesen bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Noel Baba olarak bilinen Aziz Nicholaos’un ölümünden sonra inşa edilen kilise ve kayaların içine oyulan eski mezarlar da bölgede görülebilecek tarihi öneme sahip kalıntılar arasında.
Kaş’a gelen yerli ve yabancı turistlerin tercihi genellikle yaz ayları. Buna karşılık hem baharda hem de kış döneminde Kaş’ta kalabilecek uygun pansiyon ve otel alternatifleri bulabilir, Akdeniz’in mavisinin yemyeşil doğa ile olağanüstü bir uyum içinde buluştuğu bu cennet beldede dilediğiniz zaman tatilin tadına varabilirsiniz.