Japonya’nın başkenti Tokyo’nun sınırlarına dahil olan Bunkyo, uzun yıllardan bu yana bölgenin ‘’Edebiyat Başkenti’’ olarak anılıyor. Japonya’nın önde gelen eğitim ve yerleşim noktalarından olan Bunkyo’da pek çok alim ve bilim insanı yaşadı. Bu özelliği nedeniyle bugün de Japonya’da pek çok edebiyatsever tarafından ziyaret edilen yerlerin başında geliyor.
Tokyo Üniversitesi’nin Hongo Kampüsü’ne de ev sahipliği yapan Bunkyo, Almanya’nın Kaiserslautern şehri ile kardeş kent ilan edildi. 1947 yılında Tokyo’nun dönüşümü sırasında aktif yer alan Bunkyo’nun yakınlarındaki Koishikawa ve Hungo gibi yerler de özellikle kültürel zenginlik anlamında fazlasıyla ziyarete değer. 2015 yılında gerçekleşen sayımın verilerine göre Bunkyo’nun nüfusu 215 binin biraz üzerinde. Bölgede nüfusun çok büyük bir kısmı Japonya kökenlilerden meydana geliyor. Yabancıların sayısı ise yaklaşık 10 bin kadar.
Ülkede faaliyet gösteren en büyük yayıncılık şirketlerinden Kodansha International’ın merkezine ev sahipliği yapan bölgede ekonomi genellikle ticaret üzerine dayalı. Penta Ocean ve Tomod's ise bölgede bulunan diğer büyük şirketler arasında gösterilebilir.
Gokoku-ji Tapınağı, Chinzan-so Bahçesi, Kodansha Noma Müzesi ve Koishikawa Botanik Bahçesi bölgeye yapacağınız gezilerde görmekten mutlu olacağınız yerlerden. Bunkyo Civic Center ise yükseğe çıkarak bölgeyi kuşbakışı seyredebileceğiniz harika bir adres. Üstelik eğer isterseniz manzarayı izlerken yemeğinizi de yiyebilirsiniz.
Özellikle edebiyat ve yayıncılık gibi alanlarda Japonya’nın parlayan yıldızı sayılan Bunkyo’nun restoranlarında ülkenin dünyaya armağanı olan meşhur yemeklerden yiyebilirsiniz. Farklı malzemelerden yapılan ve içeriğindekilere göre adlandırılan suşi, deniz ürünlerinin veya sebzelerin kızartılmasıyla hazırlanan tempura ve çiğ balıktan yapılan saşimi Japonya’da muhakkak tadılması gerekenlerden.
Ayrıca ülkede menüsü genellikle tavuk çeşitlerinden meydana gelen ızgara restoranlar hayli meşhur. Karides, somon veya orkinosla yapılan nigiri ise tadılmaya değer diğer bir seçenek olarak karşınıza çıkacak. Yemekler genellikle ‘’Hashi’’ adı verilen geleneksel çubuklarla yeniyor. Bu çubuklar Japonya’da çok uzun süredir, neredeyse 6 bin yıldan uzun zamandır kullanılıyor.
Eğer deniz ürünü veya balıkla aranız çok fazla iyi değilse, dünyaca meşhur Kobe bifteğini deneyin. Özel olarak yetiştirilen hayvanlardan elde edilen biftek aynı zamanda dünyanın en pahalı yiyeceklerinden. Buna karşılık Japonya’da Kobe bifteğini dünyanın diğer yerlerine kıyasla çok daha ucuza yeme şansı bulabilirsiniz. Ramen daha çok Çin’de tüketiliyor ancak Japonya’da da sıkça görmeniz mümkün. Noodle kullanılarak yapılan bir çeşit çorba olarak tarif edilebilir. Ülkede tatlılar ve çaylar ise yine geleneksel yöntemlerle servis ediliyor ve muhakkak tadılmalı.