Konya iline bağlı 31 ilçeden biri olan Akşehir’in tarihi de Lidyalılar döneminde Kral Yolu’nun geçtiği bir kent olmasından dolayı önem taşıyor. Müslüman Arapların himayesindeyken Belde-i Beyza (Beyaz Şehir) olarak anılan ilçeye şimdiki ismini veren ise beyaz çiçek açmış dallarından etkilenen bir Selçuklu Hükümdarı. Karasal iklimin görüldüğü ilçede yazlar sıcak, kışlar ise yağışlı ve soğuk geçerken bir günde dört mevsim özelliği de görülebiliyor. Akşehir İç Anadolu’da en fazla yağış düşen bölgelerden ve yağış alması da başta Napolyon kirazı olmak üzere meyve ve sebze üretimini artırıyor. İlçe ekonomisine baklagiller, hububat, pancar ve hayvan yemleri üretimi de katkı sağlanıyor. İlçeyi en bilinir kılan ise herkesin fıkralarıyla tanıdığı Nasreddin Hoca. Nasreddin Hoca’nın suyuna maya çaldığı Akşehir Gölü, vefatından sonra defnedildiği türbenin yanında, ilçe Selçuklulardan kalma Türk-İslam sanatından birçok esere de ev sahipliği yapıyor. Bu eserler arasında; Ulu Camii, Kızılca Mescidi, Taş Medrese Mescidi, Kalaycı Mescidi, Küçük Ayasofya Mescidi, günümüzde Arkeoloji Müzesi olan Taş Medrese ve Osmanlı Dönemi’ne ait Hasan Paşa İmaret Camii bulunuyor. İlçenin Konya Mevlana Müzesi yol güzergahında bulunması bu eserleri görmek için gelen ziyaretçi sayısını da artırıyor. Ayrıca av ve tırmanışa olanak sağlayan dağ turizmi de oldukça rağbet görüyor. 1959’dan bu yana kutlanan ve zamanla uluslararası bir kimlik de kazanan Nasreddin Hoca şenliği ilçeyi en dinamik tutan aktivitelerden.
Akşehir Orta Doğu – Avrupa bağlantısını sağlayan merkezi bir yer olmasından dolayı karayoluyla ve demiryoluyla ulaşım oldukça rahat sağlanıyor. Havayolu ulaşımlarda ise Konya Havaalanı ile mesafesi 140 km, Afyon Havaalanı ile mesafesi ise 108 km. Her iki havaalanı ulaşımı için şehir merkezlerinden kalkan Havaş servisleri bulunuyor. Ayrıca taksi ve minibüs ulaşımından da yararlanabiliyorsunuz.