Türkiye’nin Trakya Yarımadası üzerinde yer alan şehirlerinden olan Kırklareli, görkemli tarihi ve enfes doğası sayesinde her geçen yıl ziyaretçi sayısını daha fazla artırıyor. 8 ayrı ilçeye ayrılan şehirde 400 bine yakın nüfus yaşamını sürdürüyor. İstanbul ve Tekirdağ ile komşu olan Kırklareli ayrıca Bulgaristan’ın tam sınırında yer alıyor. İstanbul’dan otobüslerle yaklaşık 3 saatte ulaşılabilen şehir tarih boyunca Makedonlar, Bizanslılar ve Osmanlılar gibi çok farklı medeniyetlere beşiklik etmiş bir yer. Bugün de eski camileri, görkemli kiliseleri, yerin metrelerce altına inen mağaraları ve uçsuz bucaksız ormanlarıyla ziyaretçilerini etkisi altına almaya devam ediyor.
Şehre yılın hangi döneminde gelirseniz gelin, her zaman tadını çıkarabileceğiniz keyifli aktiviteler bulmanız mümkün. Ancak özellikle yaz aylarında düzenlenen geleneksel yağlı güreşleri Kırklareli ve civarını adeta devasa bir panayır alanına çeviriyor. Kırklareli Tren Garı, eskiden günümüze değin çok iyi bir şekilde korunmuş tarihi atmosferiyle mutlaka görülmesi tavsiye edilen yapıların başında geliyor. Trakya’nın hayli zengin arkeolojik geçmişine şahitlik etmek istediğinizde ise rotanızı doğrudan Kırklareli Arkeoloji Müzesi’ne çevirmeniz yeterli. Şehrin Romalılar döneminde inşa edilen görkemli eserlerinden olan Vize Kalesi, tarihte sefere çıkan Osmanlı askerleri tarafından Rumeli’ye geçiş için kullanılan Babaeski Köprüsü, sonradan camiye dönüştürülerek Gazi Süleyman Paşa adını alan Küçük Ayasofya ve neredeyse 3000 metreye yaklaşan uzunluğuyla dikkat çeken Dupnisa Mağarası, Kırklareli ve civarına yolu düşenleri cezbeden harika noktalardan.
Dillere destan Trakya mutfağının başarılı temsilcisi Kırklareli, tarihi değeriyle olduğu kadar nefis yemekleriyle de ziyarete değer. Lahana ile yapılan kapuska, özellikle düğünlerde ve özel günlerde hazırlanarak konuklara ikram edilen yahni, kıymalı içle hazırlanan çoban böreği ve Kırklareli köftesi, şehirde yeme içme denince ilk akla gelen seçeneklerden. Üstelik Kırklareli, denizden tutularak sofralara gelen lezzetli balıklardan tatmak için de hayli ideal. Torik, hamsi, lüfer ve palamut gibi alternatifleri burada tadabilir, dilerseniz kabak veya irmikten yapılan yöresel tatlılarla yemeğinizi noktalayabilirsiniz.