İzmir’in küçük ilçelerinden bir olmasına rağmen Efes Antik Kenti, Meryem Ana Evi, Şirince Köyü ve Pamucak Plajı gibi turistik destinasyonlara ev sahipliği yapan Selçuk, aynı zamanda Kuşadası’na da oldukça yakın. Ünü ülke sınırlarının dışına taşan Selçuk, tarihte “Ayasuluk” adıyla biliniyor.
Aydınoğulları Beyliği zamanından bu yana bölgenin politik, kültürel ve ticari açıdan en önemli merkezlerinden olan Selçuk’a şehir içinden İZBAN araçlarını kullanarak kolayca ulaşabilirsin. İzmir sınırlarında yer almasına rağmen Aydın’a da yakın bir konumda bulunan Selçuk’ta gezilecek yerlere geçmeden önce buraya gidecek olanların çok sorduğu sorulara cevap verelim.
Selçuk hangi ilde yer alıyor?
Selçuk İzmir`in ilçesi. İzmir’in güneyinde, İzmir-Aydın karayolu üzerinde yer alıyor.
Selçuk-İzmir arası kaç kilometre?
Selçuk ile İzmir arası yaklaşık olarak 70 kilometre. Araç ile ortalama 40-45 dakika sürüyor.
Selçuk’ta ne yenir?
Ege lezzetlerine doyacağın Selçuk’ta şevket-i bostan, kabak çiçeği, sarma böreği yemeden dönme deriz.
Sadece Anadolu coğrafyasının değil aynı zamanda tüm dünyanın en önemli antik kentlerinden biri olarak gösterilen Efes Antik Kenti, ziyaretçilerine yoğun bir program sunuyor. Selçuk’un gururu olan bu tarihi kenti keşfetmek adına uzun bir vakit ayırabilirsin. Geçmiş yıllarda antik bir Yunan kenti olan, sonraki yıllarda ise Roma’nın önemli bir şehri olarak kendine yer bulan Efes’in bir zamanlar 250 bin civarında nüfusa sahip olduğu tahmin ediliyor. Bu bilgi bile Efes’in Roma Dönemi özelinde ne denli kritik bir şehir olduğu gerçeğini net şekilde yansıtıyor.
Oldukça gelişmiş bir su kemeri sistemine sahip olan Efes Antik Kenti’nin her köşesinden seni şaşırtacak bir detaya rastlaman mümkün. Selçuk ilçe merkezine geçtiğinde burayla bağı olan Bizans Su Kemeri’nin izlerini takip edebilirsin. Yılın her döneminde çok sayıda yerli ve yabancı turisti ağırlayan Efes Antik Kenti’nde Celsus Kütüphanesi, Kuretler Caddesi, Hadrian Tapınağı, Odeon Tiyatrosu, Büyük Tiyatro, Yamaç Evleri, Artemision, Prytaneum ve Antik Liman gibi kısımları keşfedebilirsin. Aktif olarak kullanıldığı dönemlerde ibadet, ticaret ve kültür merkezi olan Efes’in tarihi MÖ 8600’e dek uzanıyor. Antik kent hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak için Efes Antik Kenti gezi rehberine tıkla.
700 TL
MüzeKart ile ücretsiz.
Yabancı ziyaretçiler için 40 euro
Açık olduğu saatler
Kış dönemi 08.30 -17.30 arası açık.
Gece müzeciliği kapsamında mayıs ayından ekim ayına kadar 00.00’a kadar ziyaret edilebilir.
Selçuk ilçesi ile özdeşleşmiş bir diğer destinasyon olan Meryem Ana Evi, özellikle Hristiyanlar açısından oldukça önemsenen bir yer. Zira Meryem Ana’nın Aziz Yuhanna’yla beraber son dönemlerini bizzat burada geçirdiği düşünülüyor. Hem ev hem de kilise alanı, Hristiyanlar açısından bir Hac mekânı olarak kabul görüyor. Bu kutsal mekânda mum yakıp adaklar adamak ise oldukça eski bir gelenek.
Selçuk ilçe merkezine 9 km uzaklıkta olan Meryem Ana Evi’nin bahçe kısmında şık bir Meryem Ana heykeli bulabilirsin. Öte taraftan aynı alanda bir vaftiz havuzu ile karşılaşabilirsin. 1961 senesinde Papa 23. Johannes tarafından Hac mekânı olarak ilan edilen Meryem Ana Evi’nde ziyaretçiler tarafından dikilen mumlar, kâğıtlara ve kumaşlara yazılan dilekler, son derece etkileyici bir görüntüye neden oluyor.
Yetişkin 30 TL
Öğrenci 10 TL
Otopark 100 TL
Açık olduğu saatler
Haftanın her günü 08.00 ile 18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Efes’e yakın bir konumda, Panayır Dağı’nın hemen eteklerinde konumlanan Yedi Uyurlar Mağarası, hem İslamiyet hem de Hristiyanlıkta bahsi geçen meşhur “Yedi Uyuyanlar” efsanesine ev sahipliği yaptığı düşünülen mağara. Bu hikâye bilindiği üzere Kuran-ı Kerim’de, Kehf suresinde geçiyor. Fakat Ahsab-ı Kehf Mağarası olarak bahsedilen mağaranın günümüzde Tarsus taraflarında olduğuna inanılıyor.
Hristiyanlıkta ise aynı hikayenin bizzat Selçuk’taki bu mağarada gerçekleştiği inancı baskın. Tam olarak Acarlar Mahallesi içerisinde yer alan mağarada bugüne dek birçok kez kazı çalışmaları yapılmış. Bu çalışmalarda çok sayıda kilise ve mezara rastlanmış. Hatta o dönem, kilisenin duvar kısımlarında Yedi Uyuyanlar efsanesine dair yazıtlara tanıklık edilmesi, bu inancın daha da güçlenmesine yol açmış.
Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olarak gösterilen Artemis Tapınağı, aynı zamanda tarihte Efeslilerin yerleştikleri ilk bölge. 127 ayrı sütuna sahip olan tapınağın 36 sütununda özel kabartmalar kullanılmış. Mitolojik izlere tanıklık edebileceğin tapınağın kökenleri MÖ 6’ncı yüzyıla dek uzanıyor. Efes tanrıçası Artemis’in bir bereket ve doğurganlık tanrıçası olduğuna inanılıyor.
Tarihsel süreç içerisinde zaman zaman hasar almasına rağmen yapılan onarım çalışmaları sayesinde bugün ayakta olan Artemis Tapınağı, Efes’in ticaret limanına dönüşmesi ile önem kazanmış. M.S. 400’te gerçekleşen büyük yangında bir bölümü yok olan tapınak, ilçe merkezine 1 km uzaklıkta. Aynı zamanda Ayasuluk Tepesi’ne de komşu olan Artemis Tapınağı, UNESCO’nun resmi listesinde kendine yer buluyor.
Ücretsiz
Açık olduğu saatler
Her gün 08.00 ile 19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Efes’in zenginliklerini daha kompakt bir şekilde keşfetmek adına Selçuk sınırları içerisinde yer alan Efes Arkeoloji Müzesi’ni de değerlendirebilirsin. Temelleri 1929 senesinde atılmaya başlanan bu önemli müze, ilk başlarda bir depo mantığıyla işlev görmüş. Kazılarda toplanan ya da çevreden getirilen eserlerin bir kısmı bu depoda tutulmuş. 1964 senesinde resmi açılışını yapan müze, koleksiyonunu yerli ve yabancı ziyaretçilerle paylaşmaya başlamış.
1976 senesinde kazılardan gelen eserlerin artması nedeniyle müze alanı genişletilmiş. Efes Müzesi’nde günümüzde yaklaşık olarak 64 bin kıymetli eser sergileniyor. Bu eserler Klasik dönem dışında Roma, Selçuklu, Helenistik, Bizans gibi dönemleri kapsıyor. Toplamda 8 ayrı bölümden meydana gelen müzede özellikle Artemis Heykeli, İsis heykeli, Yunuslu Eros gibi eserlere büyük bir ilgi var.
Yabancı ziyaretçiler için 10 euro
425 TL
MüzeKart geçerli
Açık olduğu saatler
Her gün 08.00 ile 21.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Selçuk Kalesi ya da bir diğer adıyla Ayasuluk Kalesi, Efes’in en eski yerleşim bölgesinin hemen üzerinde konumlanıyor. Günümüze taşınmış olan sur duvarlarında genel olarak taş ve tuğla gibi malzemelerden yararlanılmış. Aynı zamanda surlar, Bizans ve Aydınoğulları dönemlerinde aktif biçimde kullanılmış.
15 ayrı kulesi bulunan Selçuk Kalesi’ne çıkmak adına iç bölümdeki merdivenlerden yararlanabilirsin. İç kısımları dolaştığında farklı boyutlara sahip sarnıçlara ve ufak da bir camiye tanıklık edebilirsin. Tek kubbeli bu tarihi caminin minaresi günümüze sağlam bir şekilde ulaşabilmiş. Tüm bunların haricinde Bey Köşkü ve Hamamı da bu büyük kalenin içerisinde görebileceğin yapılar arasında bulunuyor.
Selçuk’ta ziyaret etmeye değer en önemli dini mekânlardan biri olan İsa Bey Camii, Artemis Tapınağı ve Saint Jean Kilisesi’nin ortasında konumlanıyor. 1375 yılında inşa edildiği düşünülen cami, Aydınoğulları Beyliği’ne ait bir yapı. Dolayısıyla Anadolu Beylikleri dönemine ait mimarinin izlerini takip etmek isteyenler için İsa Bey Camii oldukça ideal bir referans olarak kabul ediliyor.
1500’lü yıllarda yaşanan depremlerde ciddi düzeyde hasar alan cami, simetrik olmayan planı ile dikkat çekiyor. Bir dönem kısa süreliğine de olsa kervansaray olarak da değerlendirilen İsa Bey Camii’nin geometrik şekillerle süslü olan iki ayrı giriş kapısı bulunuyor. Orijinal kitabesinde Mehmet oğlu İsa Bey ismi net şekilde okunabiliyor.
Selçuk’a gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerin öncelik verdiği yerlerden biri olan Aziz Yohannes Bazilikası’nın yapımında Büyük Iustinianus’un imzası bulunuyor. Toplamda 6 ayrı kubbeye sahip olan bu tarihi yapı, özellikle Hristiyan halkı için kutsal bir mekan.
Aziz Yohannes Bazilikası’nın tamamlanmasında Bizans İmparatoru Jüstinyen ve karısı Theodora’nın yoğun şekilde emek sarf ettiği biliniyor. Burada Hz. İsa’nın en sevdiği havarilerinden biri olan Aziz Yuhanna’nın mezarı bulunuyor. UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde de kendine yer bulan bazilika, Ayasuluk Tepesi’nin güney kısmında konumlanıyor.
Selçuk’un turistik açıdan tam anlamıyla gözbebeği olan Şirince, hafta boyunca ciddi bir ziyaretçi akınına uğruyor. İlçe merkezine 8 km uzaklıkta olan Şirince, aynı zamanda Efes’in de 11 km uzağında. Hem Rum hem de Türk kültürlerinin iç içe geçtiği bu adı gibi şirin olan köyde çok sayıda Rum evi hala ayakta.
Şirince’nin, alışveriş açısından da son derece hareketli bir yer olduğunu belirtelim. Dar sokaklarında organik ürünler satan tezgahları, zeytinyağı satan köylüleri ya da şarap dükkanları ziyaret edebilirsin. Şirince’nin meşhur üzümlerinden kaynaklı olarak burada şarap tadımı yapabileceğin pek çok mekandan söz etmek mümkün. Meyve şarapları konusunda bir marka olan Şirince’de ev yapımı sabunları ve el işi ürünleri sevdiklerine hediye olarak satın alabilirsin.
Nesin Matematik Köyü, günümüzde bir açık hava eğitim ve araştırma kurumu olarak faaliyet gösteriyor. Sevan Nişanyan ve Aziz Nesin’in oğlu Ali Nesin’in girişimleri ile oluşturulan Nesin Matematik Köyü, Nesin Vakfı’na ait olan devasa bir arazinin üstüne kuruldu. 2007 senesinde faaliyete geçen Nesin Matematik Köyü, bugüne dek sayısız genci ve bilim meraklısını bünyesinde ağırladı.
Bu orijinal köyde 7 bin kitaba sahip bir kütüphane ve amfi gibi bölümler mevcut. Aynı zamanda odalar ve yemekhaneler de öğrencilerin burada konforlu bir şekilde kalabilmelerini sağlıyor. Yaz aylarında burada yetişkinlere yönelik olarak özel felsefe ve sanat atölyeleri de düzenleniyor. Bu okulların sınırlı bir kontenjana sahip olduğunu belirtelim. Dünyanın her bölgesinden öğrencileri ve hocaları bir araya getiren Nesin Matematik Köyü’nde gazete ya da televizyona yer verilmiyor.
Selçuk’un Ahmetbeyli bölgesinde yer alan Pamucak Plajı, ilçenin merkezine 11 km uzaklıkta. Son derece geniş bir sahil şeridi bulunan plaj, genel olarak sığ bir yapıya sahip. Bu özellikler, plajı yüzme bilmeyenler ya da çocuklu aileler için daha cazip kılıyor. Bahar aylarında görece sakin olsa da yaz aylarıyla birlikte turist kafilelerinin plajın girişine otobüslerini yanaştırdıklarını sıklıkla görebilirsin.
Pamucak Plajı’nın en bariz özelliği, kum alanının normalin çok üzerinde bir genişliğe sahip olması. Plajın hemen arkasında kamp ve piknik yapacak ağaçlık alanlar bulunuyor. Fakat rüzgârın durumuna göre bölgede ara ara sivrisinekler görülebiliyor. Kamp yapmadan önce bu durumu mutlaka kontrolden geçirmelisin. Belediyeye bağlı olmasından dolayı girişin ücretsiz olduğu plajın küçük de olsa bir marketi ve kafesi bulunuyor. Ayrıca ücretsiz soyunma kabinleri ve tuvaletler de mevcut.
Selçuk’un en önemli tarihi kalıntıları arasında gösterilen Pollio Su Kemeri, tam olarak Magnesia yolunun üzerinde bulunuyor. Yuvarlak bir forma sahip olan tarihi kemerler, İmparator Augustus’un onuruna yapılmış. İlçenin 4 km doğusunda Yeniköy’ün girişinde bulunan Pollio Su Kemeri, uzun yıllar boyunca Efes’in su ihtiyacına yanıt vermiş. Aynı zamanda Aqua Throessitica’nın da bir parçası olan su kemerleri, iki ayrı kattan meydana geliyor.
Alttaki bölümde 3 büyük göz, üst kısımda ise 6 küçük göz yer alıyor. Kemerin üzerinde oldukça asimetrik bir yazıt bulunuyor. Bu yazıttaki bilgilere göre, orta kemer ve batı kısımdaki kemerin hemen altından antik bir yol geçiyormuş. Yazıtta Yunanca ve Latince yazılmış iki satır görebilirsin. Sextilius Pollio ve karısı Ofillia Bassa tarafından yaptırılan Pollio Su Kemeri’nin hemen dibindeki duvarda ufak taşlarla düzenli bir sıra oluşturulduğu görülüyor.
Selçuk’ta keyifle vakit geçirebileceğin bir diğer müze olan Çamlık Açık Hava Buharlı Lokomotif Müzesi, 1991 senesinden bu yana hizmet veriyor. Ülkemizin ilk demir yolu hattı, açıldığı ilk yıllarda Çamlık bölgesinden geçiyormuş. Hatta Mustafa Kemal Atatürk’ün ölmeden 1 sene kadar önce köyü ziyaret ettiği de biliniyor.
Bugün köyün müzesine geldiğinde o yıllardan miras kalan 30 ayrı buharlı lokomotifi yakından keşfetme şansı bulabilirsin. İlçe merkezine 7 km uzaklıkta olan Çamlık Açık Hava Buharlı Lokomotif Müzesi’nde sergilenen en eski buharlı lokomotif 1887 yapımı.
Yetişkin 220 TL
Çocuklar 110 TL
Açık olduğu saatler
Her gün 08.30 ile 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
St. Jean Takip Kapısı’nın doğu kısmını takip ettiğinde, istasyonun hemen etrafında bugüne sağlam şekilde ulaşan Bizans Su Kemerleri’ni görebilirsin. Aktif olarak kullanıldığı dönemlerde su kemerleri, Selçuk ve Belevi arasındaki içme suyunu St. Jean Kilisesi’ne kadar götürüyormuş.
İstasyon bölgesinde yaklaşık 15 metrelik uzunlukları ile görülen Bizans Su Kemerleri’nin ayak kısımlarında Efes’ten özel olarak taşınan devşirme mermer bloklar tercih edilmiş. Bu kısımda özellikle İon sütun başlıkları görece daha fazla dikkat çekiyor. Bizans Su Kemerleri sadece tarihi kimliğiyle değil aynı zamanda leyleklere yuva olmasıyla da ünlenmiş bir yer.
M.Ö. 301 senesinde yapıldığı düşünülen Belevi Mozolesi, Kral Lysimachus için yaptırılmış. Tarihi kaynaklarda Kral Lysimachus’un mezarı bizzat yaptıran kişi olduğu yazıyor. “Anıt mezar” statüsünde olan Belevi Anıt Mezarı’nın belli bölümleri Selçuk Müzesi ve İzmir Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.
Efes Antik Kenti’ne 14 km uzaklıkta olan mezar, Helenistik Dönem’e ait. Toplamda 10 metrelik bir yüksekliğe sahip olan Belevi Anıt Mezarı, devasa bir kayanın üzerine inşa edilmiş. Belevi bölgesinde yer aldığı için böyle bir isimle anılan Belevi Anıt Mezarı, yapım aşamasında Halikarnassos Mozolesi’nden etkilenmiş.
Pamucak-Kuşadası döner kavşağına oldukça yakın olan Çetin Kültür Köyü Müzesi, emekli bir öğretmen olan Ayhan Çetin ve eşinin adını yaşatıyor. Bu iki değerli ismin girişimleri ile açılan müze, Anadolu kültürünü gelecek kuşaklara tanıtma amacı taşıyor. Müzedeki koleksiyonlar, toplamda 300 metrekarelik mütevazi bir alanda sergileniyor. 2000’li senelerin hemen başında oluşturulan Çetin Kültür Köyü Müzesi’ndeki eserler, 1980’den sonra oluşturulan çalışmalara dayanıyor. Toplamda iki ayrı bölümden meydana gelen müzenin özellikle de bahçe kısmı büyük ilgi görüyor. Müzenin hemen çevresi, gerçek bir köy atmosferi sunuyor.
Batı Anadolu köylülerin günlük yaşamlarına ve sosyo-kültürel yapılarına odaklanan müzede Nasrettin Hoca fıkralarından Kurtuluş Savaşı’nı yansıtan kompozisyonlara dek çok sayıda unsur bulunuyor. Ufak maketler sayesinde kilim dokuyan kadınlar, koyun sağan, kırkan köylüler, eve su taşıyan gençlerin yansıtıldığı çalışmaları inceleyebilirsin.
Kişi başı 60 TL
Açık olduğu saatler
Pazartesi ve perşembe hariç 12.00 ile 18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Selçuk’ta kurulan bu pazar, çevrede yer alan turistik pazarlara kıyasla biraz daha ufak olmasına rağmen turistlerin buradan oldukça mutlu ayrıldığını söyleyebiliriz. Bölgeye özgü figürler, el emeği hediyelik eşyalara estetik bir şekilde yansıtılıyor.
Selçuk’un meşhur yöresel pazarı yalnızca cumartesi günleri açık oluyor. Zafer mevkiinde açılan Selçuk Pazarı, özellikle de köy çiftliklerinden gelen organik ürünlerle öne çıkıyor. Bu arada pazarda alışveriş yaparken köylülerle samimi bir şekilde sohbet edip ürünler hakkında detaylı şekilde bilgiler alabilirsin.
Selçuk Efes Müzesi’ne komşu durumda olan Saadet Hatun Hamamı Müzesi, ülkemizin ilk hamam müzesi olarak geçiyor. Selçuk sınırları içerisinde toplamda 6 Türk hamamı daha mevcut. Hatun Hamamı Müzesi’ne ev sahipliği yapan yapının tarihi bizi 1500’lü yıllara dek götürüyor..
Efes Müzesi’nin onarıma girmesiyle beraber uzun süre atıl durumda kalan bu hamam da müzeye dönüştürülmüş. Müze kimliğinin yanında aynı zamanda hamam olarak da bugün itibarıyla aktif durumda. Geçmişte burası, Ayasuluk Mescidi ve kervansaray ile beraber külliyenin bir parçası olarak işlev görmüş. 1972 senesinde onarım süreci tamamlanan müzenin yapımında tuğladan ve moloz taşlardan yararlanılmış.
Her gün 09.00 ile 18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Ayasuluk Tepesi’ne çıkarken karşılaşabileceğin Alparslan Camii, 1300’lü yılların mimarisini yansıtıyor. Aydınoğlu Beyliği tarafından inşa edilen tarihi cami, son büyük onarımını 1965 senesinde görmüş. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün üstlendiği bu onarımdan sonra yeniden ibadete açılan Alparslan Camii, İsa Bey Caddesi’nde konumlanıyor.
Devşirme materyallerin haricinde kesme taşların ve tuğlaların kullanıldığı yapı, kare bir plana sahip. Aynı zamanda tek bir kubbeye sahip olan Alparslan Camii, Selçuk Kalesi ve St. Jean Kilisesi’ne de oldukça yakın. Bu avantajlı konumu sayesinde yabancı turistler tarafından kolaylıkla ziyaret edilebiliyor.
Celal Mordeniz’in girişimleri ile kurulan Tiyatro Medresesi’nde tiyatro haricinde pek çok gösteri sanatına da yer veriyor. Aynı zamanda kuruluş aşamasında Seyyar Sahne’de rol alan oyuncuların da katkı sunduğu Tiyatro Medrese günümüzde tiyatro, edebiyat ve felsefe meraklılarını bir araya getiriyor. Medrese tiyatroya dönüştürülürken sanatçıların ve seyircilerin birlikte konaklayabilecekleri, verimli etkinliklerin düzenlenebileceği bir mekân olarak kurgulanmış.
Matematik Köyü’ne de oldukça yakın bir konumda olan Tiyatro Medrese, 6 dönümlük bir arazi üzerinde hizmet veriyor. Medrese ağırlıklı olarak gönüllülerin çabaları ve maddi destekleriyle ayakta duruyor. Performans araştırmaları merkezi olarak da tanımlanan Tiyatro Medrese 2010 yılından bu yana sayısız oyuncu, akademisyen ve sanatçıya ev sahipliği yaptı.
Selçuk, sahip olduğu avantajlı konum sayesinde birçok plajı bünyesinde barındırıyor. Pamucak Plajı ile beraber bölge halkının yaz aylarında sıklıkla uğradığı Pygela Plajı, ismini Pygeia Antik Kenti’nden alıyor.
Halk arasında bu plaj, “Kuştur Plajı” adıyla da anılıyor. Pamucak Plajı İle kıyaslandığında daha küçük bir alanı kaplayan Pygela Plajı, ince kumları ve dalgasız denizi ile tanınıyor. Aynı zamanda mavi bayraklı bir plaj olan Pygela Plajı’nda çeşitli işletmeler mevcut. Makul fiyatlar karşılığında şezlong ve şemsiye kiralaman mümkün.
Selçuk’u keşfettikten sonra çok yakında yer alan Kuşadası’na da rotanı çevirebilirsin. Kuşadası’nda gezilecek yerler rehberini ise linkte bulabilirsin.