Priştine, Kosova'nın başkenti ve en büyük şehri olarak zengin tarihi, kültürel mirası ve canlı atmosferiyle dikkat çekiyor. Vizesiz gidilen şehirlerden Priştine, tarihî yapıları, renkli pazarları, lezzetli yemekleri ve canlı sokaklarıyla ziyaretçilerini büyülüyor. Burası, keşfedilmeyi bekleyen birçok sürpriz ve anı barındırıyor.
Şehir, hem tarih meraklıları hem de modern yaşamın cazibesini arayanlar için birçok seçenek sunduğu için son zamanlarda oldukça gözde lokasyonlardan biri haline geldi. Priştine’de gezilecek yerler listemize geçmeden önce kente dair bazı soruları senin için yanıtladık.
Priştine’den hediye olarak ne alınır?
Piriştine seyahatin sırasında kente özgü yerel kıyafetler, gümüşçüler tarafından üretilen el emeği özel takılar, deri eşyalar, ahşap oymalar, el yapımı heykeller ve el dokuma kilimlerden alabilirsin.
Priştine’ye ne zaman gidilir?
Yağışın az, sıcaklığın en ideal zaman olduğu ilkbahar ve sonbahar aylarında Priştine seyahatini gerçekleştirebilirsin.
Priştine’de ne yenilir?
Priştine seyahatin sırasında bölgeye özgü olan börek, biber dolması, kebap ve flija gibi lezzetlerin tadına bakmadan dönmemeni öneriyoruz.
Priştine şehrinin en merkezi noktalarından birinde Skanderbeg Heykeli bulunuyor. Bu heykel, kentin simgeleri arasında yer aldığı için de sıklıkla ziyaret ediliyor. Skanderbeg Heykeli’ni gördüğünde, Priştineli bir Arnavut asilzadesi olan ve Osmanlıların “İskender Bey” ismiyle bildiği Skanderbeg’i anımsayabilirsin. Skanderbeg, 1423-1443 yılları arasında Osmanlı’ya hizmet etmiş bir kişi. Ancak daha sonra kendini “Arnavutluk’un lordu” ilan ederek Osmanlı ile ters düşmüş. Kosovalı Arnavutlar da İskender Bey’in heykelini yaparak onu unutmadıklarını göstermek istemişler.
Kosova’nın başkenti Priştine’de yer alan Kosova Ulusal Müzesi, 1949 yılından bu yana kentin kültürel ve tarihi mirasını misafirlerine ve şehrin sakinlerine sergiliyor. Ülkenin en büyük ve en önemli müzelerinden birisi olan bu eşsiz yerde Kosova’nın geçmişine ışık tutabilirsin. Ayrıca burası mimarisi ve konumu itibariyle Kosova’nın önemli uğrak noktalarından biri. Müze, 1889 yılında inşa edilen görkemli bir binada yer alıyor. Bu güzel hardal renkli bina, 1898 yılında o dönem ülkede hakimiyet kuran Avusturyalılar tarafından inşa edildi. 1975 yılına kadar Yugoslav ulusal ordusu tarafından kullanılan yapı 2014 yılında Kosova Ulusal Müzesi’nin taşınması ile birlikte farklı bir amaçla kullanılmaya başlandı.
Müzenin içindeki sergiler Tunç çağına kadar uzanıyor. Sergiler, Kosova’da bulunan zengin bir tarih öncesi objeler koleksiyonunu içeriyor. Ancak daha önce burada sergilenen eserlerin bir kısmı Sırbistan’ın başkenti olan Belgrad’a gönderildi ve oradaki müzelerde sergilenmeye başlandı. Müze, Priştine’nin etrafındaki bölgede ve ülkenin geri kalanında keşfedilmiş büyük bir arkeolojik parça koleksiyonuna sahip. Kapsamlı arkeoloji sergisinde, bölgedeki İlirya, Dardanya ve Roma dönemlerindeki yaşam gösteriliyor. İngilizce detaylı metinlerle ve broşürlerle sergiler zenginleştirilmiş olan müzede Tunç Çağı’nın bazı eserleri bulunuyor. Dardanya tanrı ve tanrıçalarının eşsiz heykelleri, anıtları ve cenaze alayını gösteren büyük bir taş kabartmalar da burada görülebilir.
Bağış esasına dayalı olduğu için 1 veya 2 euro verip giriş yapabilir ya da ücretsiz olarak gezebilirsin.
Açık olduğu saatler
Pazartesi günleri kapalı, diğer günler 10.00-17.00 arasında açık.
Osmanlı İmparatorluğu yüzyıllar boyunca burada hakimiyet kurduğu için Balkanlarda pek çok İslami eser bıraktı. Priştine’de yer alan Fatih Sultan Mehmed Camii de bu eserler arasında yer alıyor. Osmanlı dönemi Türk klasik mimarisinin heybetli ve güzel eserlerinden biri olan bu cami, 1460-61 yılında yaptırıldığı biliniyor. Bu yapı, kesme taştan yapılmış ve muntazam bir kare şeklinde inşa edildi. Her bir kenarı eşit ölçülerde olan ve üstünü pencereli, yüksekçe kasnaklı 14 metre çapında bir kubbenin örttüğü bir yapıya sahip.
Fatih Sultan Mehmed Camii’nin içine girildiğinde, sade bir çerçeve içinde olan mihrap nişi mukarnaslıdır ve köşelerde kum saati başlıklı sütunçeler bulunur. Kapının sağında duvar kalınlığı içine yerleştirilmiş merdiven, ahşap direklere oturan orta kısmı yüksekçe ahşap bir mahfile çıkışı sağlar. Minber ise klasik üslûbun özelliklerine sahip güzel bir eser olarak karşına çıkar. Caminin alt tarafında etrafı binalarla sarılmış halde bir de hamamı bulunuyor. Bu hamamın sıcaklık kısmının köşelerde dört halvet hücresi olan dört eyvanlı tipte olduğu biliniyor.
Kosova Saat Kulesi, ülkenin başkenti olan Priştine’nin tarihi ve mimari değerlerinin önemli bir parçasını oluşturuyor. Dünyada pek çok kentte olduğu gibi burada da tarihi bir saat kulesi bulunuyor. Burası aynı zamanda kentin en önemli ve simgesel yapıları arasında yer alıyor. Bu nedenle pek çok turist Priştine’ye geldiğinde Saat Kulesi’ni görmek isteyebiliyor. Kulenin hikayesi 1764 yılına kadar uzanıyor.
O dönemde Osmanlı İmparatorluğu'nun Priştine Sancakbeyi olan Mehmet Yaşar Paşa tarafından yaptırılan kule, inşa edildiği dönemden beri şehrin önemli bir simgesi ve buluşma noktası olmaya devam ediyor. Saat Kulesi, altıgen bir tabana ve üç katlı bir gövdeye sahip olması ile öne çıkıyor. Yaklaşık 26 metre yüksekliğindeki kule, kesme taştan inşa edildiği görülebiliyor. Kulenin her cephesinde bir saat bulunuyor. Bu saatler, şehrin birçok yerinden görülebiliyor. Günümüzde Saat Kulesi, Priştine'nin en popüler turistik yerlerinden birisi olmaya devam ediyor. Burayı ziyaret ettiğinde kulenin tepesine çıkarak şehrin panoramik manzarasının keyfini çıkarabilme şansın bulunuyor. Ayrıca, kulenin altında bulunan küçük dükkanlardan hediyelik eşya satın alarak sevdiklerini de düşünebilirsin.
Kosova’nın kalbinde, tarih ve kültürün birleştiği bir yer olan Aziz Nikola Ortodoks Kilisesi. Kilise, 19. yüzyılda inşa edildi. Aziz Nikola Ortodoks Kilisesi, ziyaretçilerine tarihin ve kültürün derinliklerine bir yolculuk sunuyor. Kilisenin duvarları, geçmişin hikayelerini anlatıyor. Her taşında, her köşesinde tarih yatıyor. Kilisenin içindeki ikonalar ve freskler, ziyaretçilere görsel bir şölen sunuyor. Kilise, hem yerel halkın hem de turistlerin uğrak noktası olmuş durumda. Ziyaretçiler, kilisenin huzurlu atmosferinde soluk alıyor, tarihin ve kültürün izlerini keşfediyorlar.
Priştine'deki Ulusal Kütüphane, Kosova'nın başkenti Priştine'de bulunan ve ülkenin en önemli kültürel simgelerinden biri olan bir yapı. Bu yapı, modern mimarinin en ilginç örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Kütüphane, 1982 yılında Yugoslav mimar Andrija Mutnjakovic tarafından tasarlandı. Kütüphane, dışarıdan bakıldığında karmaşık bir yapıya sahip gibi görünse de, içeride ziyaretçilere sakin ve huzurlu bir ortam sunuyor. İçerisinde yüzden fazla okuma odası ve 2 milyondan fazla kitap bulunuyor. Bu kitaplar arasında, Kosova'nın tarihine ışık tutan birçok değerli eser de yer alıyor.
Geniş bir koleksiyona sahip olan kütüphane bu anlamda ülkenin en önemli bilgi kaynakları arasında yer alıyor. Kütüphane, her yıl binlerce öğrenci, araştırmacı ve turist tarafından ziyaret ediliyor.
Cumartesi, 07.00-14.00, diğer günler 07.00-20.00 saatleri arasında açık
Priştine'nin kalbinde, Sultan Murat Camii, tarihi ve kültürel bir simge olarak karşımıza çıkıyor. Bu cami, Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma bir yapıdır ve Priştine'nin en eski ve en önemli camilerinden birisi. Sultan Murat Camii, genellikle Çarşı Camii olarak da bilinir. Çünkü cami, Priştine'nin ana çarşısının tam ortasında yer alıyor. Bu konumu, caminin hem yerel halk hem de turistler için popüler bir buluşma noktası olmasını sağlıyor.
Caminin içi, zarif Osmanlı mimarisinin güzel örneklerinden biridir. İç mekan, detaylı süslemeler ve karmaşık desenlerle dolu. Ayrıca, caminin içindeki aydınlatma geceleri lambalarla yapılsa da gündüz saatlerinde iç mekanı aydınlatan büyük pencereler sayesinde doğal güneş ışığı ile aydınlatılıyor. Sultan Murat Camii, tarihi ve kültürel önemi nedeniyle Priştine'nin en çok ziyaret edilen yerlerinden birisi. Cami, hem yerel halkın hem de turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği bir yer. Bu cami Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından birkaç sene önce restore edilerek yeniden kullanıma açıldı.
Zahir Pajaziti Meydanı, Kosova’nın başkenti Priştine’nin kalbinde yer alıyor. Meydan, Kosova Kurtuluş Ordusu’nun (KLA) kurucu üyelerinden biri olan Zahir Pajaziti’ye adanmış. Pajaziti, KLA’nın ilk Komutanı olarak biliniyor. Pajaziti, 1997 yılında Sırp güçleriyle çıkan bir çatışmada hayatını kaybetti ve onun anısına buraya bir meydan yapıldı. Meydanda, 2000 yılında Pajaziti’nin anısına dikilmiş büyük bir anıt bulunuyor. Anıt ünlü Arnavut heykeltraş olan Muntaz Dhrami tarafından bronzdan yapıldı.
Zahir Pajaziti Meydanı, hem yerel halkın hem de turistlerin uğrak noktası. Meydanın etrafında birçok kafe, restoran ve dükkan bulunuyor. Burası, insanların bir araya gelip sosyalleştiği, çocukların oynadığı ve gençlerin buluştuğu bir yer. Meydan, aynı zamanda birçok festival ve etkinliğe de ev sahipliği yapıyor. Zahir Pajaziti, Kosova’nın modern tarihinde önemli bir figür. Onun anısını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak için bu meydanın oluşturulması, Kosova’nın tarihine ve kültürüne değer veren herkes için önemli.
Gracanica Manastırı, Kosova’nın Priştine yakınlarındaki bir kasabada yer alıyor. Bu manastır, Ortodoks Hristiyanlar için önemli bir dini merkez ve aynı zamanda bir sanat eseri. Manastırın içinde, duvarları süsleyen muhteşem freskler bulunuyor. Bu freskler, orta çağdan kalma ve Bizans sanatının en güzel örneklerinden biri. Manastır, 14. yüzyılda Sırp kralı Stefan Milutin tarafından 6. yüzyıldan kalan bir bazilika üzerine inşa edildi. O zamandan beri, birçok kez tahrip edilen manastır birçok kez restorasyon gördü.
En son restorasyonu 20. yüzyılın sonunda gerçekleşti ve o zamandan beri, manastır hem dini törenler için kullanılıyor hem de turistler tarafından ziyaret ediliyor. Gracanica Manastırı’nın etrafındaki bahçeler, huzur ve sessizlik sunuyor. Bahçelerde yürürken, kuşların cıvıltısını ve rüzgarın yaprakları hışırdattığını duyabilirsin. Manastırın etrafındaki bu doğal güzellik, ziyaretçilere huzur veriyor. Manastırın içinde zaman zaman dini tören düzenleniyor. Bu törenler sırasında, rahipler ve rahibeler dini ilahiler söylüyor ve dua ediyor. Bu ilahiler ve dualar, manastırın duvarları arasında yankılanıyor ve ziyaretçilere mistik bir deneyim sunuyor.
Azize Teresa Caddesi, Priştine’nin kalbinde yer alıyor. Bu caddenin kendine has bir havası var. Etrafı çeşitli dükkanlar, restoranlar ve kafelerle çevrili. Burada zaman geçirirken, Kosova’nın canlı ve dinamik kültürünü hissedebilirsin. Caddenin adı, Azize Teresa’ya ithafen verilmiş. Azize Teresa, Kosova’nın en tanınmış kişiliklerinden biri ve dünya çapında bir insan hakları savunucusu. Onun adını taşıyan bu cadde, onun anısını yaşatıyor. Azize Teresa Caddesi’nde yürürken, Priştine’nin tarihini ve kültürünü keşfedebilirsin.
Kosova’nın başkenti olan bu şehir, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle biliniyor. Bu caddenin etrafında, Kosova’nın tarihini anlatan birçok anıt ve yapı bulunuyor. Bu cadde, hem yerel halkın hem de turistlerin uğrak noktası. Burada, Kosova’nın lezzetli yemeklerini tadabilir, yerel sanat eserlerini inceleyebilir ve Priştine’nin canlı atmosferini deneyimleyebilirsin. Azize Teresa Caddesi, Priştine’nin en önemli caddelerinden biri. Burası, şehrin tarihini, kültürünü ve enerjisini yansıtan bir yer.
Priştine’nin en dikkat çeken noktalarından biri, Bill Clinton Heykeli. Bu heykel, Kosova’nın başkentinde, Bill Clinton Bulvarı’na yerleştirilmiş 3 metrelik bir yapı. Heykel, Izeir Mustafa tarafından realist bir tarzda yapıldı ve küçük bir meydanda üç katlı bir kaidenin üzerinde duruyor. 1 Kasım 2009’da Bill Clinton’ın konuşma yaptığı törenle ABD eski başkanının heykeli sergilenmeye başlandı. Bu heykel, Priştine’yi gezen turistlerin uğrak noktalarından biri oldu.
Priştine’de yer alan New Born Anıtı farklı tarzı ile dikkat çekiyor. Tipografik heykel formunda değerlendirilen bu eser, Kosova’nın Sırbistan’dan bağımsızlığını ilan ettiği 17 Şubat 2008’de açıldı. Anıt, Kosova’nın yeni, çağdaş ve modaya uyan ülke olduğunu ifade eden “Newborn” kelimesinin büyük blok harflerinden oluşuyor. İlk açıldığında parlak sarıya boyanmıştı. Ancak daha sonra her yıl farklı şekilde boyanmaya başlandı.
New Born Anıtı, Kosova’nın bağımsızlık bildirisini duyuran uluslararası medyanın dikkatini çekti ve The New York Times’ın ön sayfasında belirgin olarak gösterildi. Anıt, gece gündüz çalışmayla 10 günde inşa edildi ve bağımsızlık gününe yetiştirildi. Anıtın üzerindeki “Newborn” yazısı, devletin doğuşunu ve tanınma mücadelesini anlatıyor. Her yıl 17 Şubat’ta, anıt farklı bir şekilde boyanıyor ve yeniden açılıyor. Bu, Kosova’nın bağımsızlık yıllarını kutlamak için yapılan bir ritüel haline geldi. Anıtın boyası, yıllar boyunca çeşitli temalarla değişti. 2013’te, Birleşmiş Milletler’den Kosova’yı bağımsız bir ülke olarak tanıyan bütün ülkelerin bayraklarıyla boyandı. 2014’te, NATO ve Kosova Kurtuluş Ordusu’nun üniforma renkleri ve küçük kalplerle resmedildi. 2015’te, daha iyi bir yaşam arayışıyla Avrupa’nın farklı ülkelerine göç eden pek çok Kosovalı adına tasarlandı.
Kosova’nın başkenti Priştine’de bulunan Kurtarıcı İsa Kilisesi, bir Sırp ortodoks kilisesi olarak tasarlanmış ancak tamamlanmamış bir yapı. Priştine Üniversitesi kampüsü içinde yer alan ve bu konumuyla hem öğrencilerin hem de ziyaretçilerin dikkatini çeken bir yapı olması ile öne çıkıyor. Kilise, ilk olarak 1973 yılında Arnavut mimar Bashkim Fehmiu tarafından tasarlandı. Kilise o dönem içerisinde Arnavut halkının bilgi yayma sembolü olarak görüldü.
Kilisenin dört yarım kubbesi, büyük merkezi bir kubbe, büyük altın haç ve çan kulesi bulunuyor. Yapının tamamlanması durumunda Ras-Prizren Piskoposluğunun yeri olması planlandı. Ancak bugün yarısı bitmiş haliyle, Sırp Ortodoks kilisesi ile Priştine Üniversitesi arasındaki tartışmaların bir sonucu olarak kampüste duruyor. Kurtarıcı İsa Kilisesi, tamamlanmamış haliyle bile ziyaretçilerin ilgisini çeken bir yer.
Priştine Etnografya Müzesi, kentin en önemli gezi durakları arasında yer alıyor. Bu müze, Kosova halkının yerel kültürünü tanımak için gezilmesi gereken yerlerden biri. 18. yüzyıldan kalan Osmanlı binaları, yaşam döngüsü konsepti ve görülebilecek değerli eserleriyle turistlerin dikkatini çekiyor. Müze, Priştine şehrinin “Eski Çarşı” kısmında bulunan 18 ve 19. yüzyıllardan kalma dört binadan oluşuyor.
Müzenin iç avlusunda bu koleksiyon sergilenirken, yeniden konumlanan girişteki yapı çağdaş sanat merkezi olarak hizmet veriyor. Bu merkez, sanatseverler için ilgi çekici bir durak noktası oluşturuyor. Priştine Etnografya Müzesi, ziyaretçilerine Kosova’nın zengin tarihini ve kültürünü yakından tanıma fırsatı sunuyor. Müzede sergilenen eserler, Kosova’nın tarihindeki önemli dönemeçleri ve bu topraklarda yaşayan insanların yaşamlarını anlatıyor.
Ücretsiz
Açık olduğu saatler
Pazartesi günleri kapalı,
Pazar günü, 10.00-15.00
Hafta içi, 10.00-16.30 arasında açık
Ulpiana Antik Kenti, Priştine'nin dışında yer alıyor. Bu antik kent, Roma İmparatorluğu dönemine kadar uzanan bir tarihe sahip. Ulpiana, bir zamanlar önemli bir ticaret ve askeri merkezdi. Şehir, geniş bir alana yayılmış durumda ve birçok farklı yapıyı barındırıyor. Burada, birçok farklı döneme ait kalıntıları görebilirsin. Roma dönemine ait kalıntılar, Bizans dönemine ait yapılar ve daha fazlası burada yer alıyor. Ulpiana'nın tarihi, Roma İmparatorluğu'nun en parlak dönemlerine kadar uzanıyor. Bu dönemde, şehir önemli bir merkez haline geldi ve birçok önemli yapı inşa edildi. Ancak, tarih boyunca birçok kez yıkıldı ve yeniden yapıldı. Şehir, tarih boyunca birçok farklı kültüre ev sahipliği yaptı.
Roma döneminden kalma kalıntılar, Bizans dönemine ait yapılar ve daha fazlası burada yer alıyor. Bu çeşitlilik, Ulpiana'nın tarihindeki zenginliği ve çeşitliliği gösteriyor. Ulpiana, sadece tarihi kalıntılarıyla değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de dikkat çekiyor. Şehir, yeşil bir vadiye kurulmuş ve etrafı güzel manzaralarla çevrili. Bu doğal güzellik, Ulpiana'yı ziyaret etmenin bir başka nedeni. Ulpiana'yı ziyaret etmek, tarihin derinliklerine bir yolculuk anlamına geliyor.
Ücretsiz
Açık olduğu saatler
Pazar günleri kapalı
Cumartesi 10.00-14.00
Hafta içi 09.30-15.30 arasında açık.
Priştine'deki Sultan Birinci Murat Türbesi, Kosova'nın başkenti Priştine'de bulunan tarihi bir mekan. Bu türbe Sultan Birinci Murat'ın anısına inşa edildi. Türbe, Sultan Birinci Murat'ın Kosova Savaşı'nda öldürüldüğü yerde bulunuyor. Türbe, Osmanlı mimarisinin güzel bir örneği. Yapının dikkat çeken özellikleri arasında kubbesi ve minaresi bulunuyor. Türbenin içinde Sultan Birinci Murat'ın sandukası yer alıyor.
Türbenin bulunduğu alan, yeşil bir parkla çevrili ve ziyaretçilere huzurlu bir ortam sunuyor. Sultan Birinci Murat Türbesi, Priştine'nin en önemli turistik yerlerinden biri. Burası, hem yerel halkın hem de turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği bir yer. Türbenin etrafında çeşitli kafe ve restoranlar bulunuyor. Bu mekanlar, ziyaretçilere türbeyi ziyaret ettikten sonra dinlenme ve yemek yeme imkanı sunuyor.
Her gün 09.00-16.00 saatleri arasında açık
Priştine’nin sokaklarında dolaşırken, her köşede tarihle karşılaşabilirsin. Bu tarihi yapıların en önemlilerinden biri de Yaşar Paşa Camii. Yaşar Paşa Camii, 1834 yılında Üsküp idarecisi Yaşar Mehmed Paşa tarafından inşa ettirildi. Bu yapı, Priştine’deki en son yapılan cami olma özelliğini taşıyor. 9,60 metrelik kubbe yarıçapı ile diğer camilere göre daha küçük bir yapıya sahip. Ancak bu küçüklüğü, caminin tarihi ve kültürel önemini azaltmıyor. Aksine, bu özelliği onu diğerlerinden ayırıyor ve benzersiz kılıyor.
Gadime Mağarası, Kosova’nın Liplan belediyesindeki Gadime e Ulet köyünde bulunuyor. Bu mağara, karst kireç taşı türünde bir mağara ve bu özelliği ile dikkat çekiyor. Mağaranın büyük bir kısmı hala keşfedilmemiş durumda. 1966 yılında, bahçesinde çalışan bir köylü olan Ahmet Asllani tarafından keşfedildi. Mağara, Mezozoik döneme ait mermer kireçtaşları içinde yer alıyor. Tersiyer dönemde oluşmuş ve zaman içinde tektonik erozyonlar sonucunda çatlamalar oluşmuş.
Mağaranın iki girişi bulunuyor. Alt girişi nispeten karmaşık ve 3 enine kanal, 2 paralel ve kavisli koridordan oluşuyor. Üst giriş ise iki karmaşık koridordan oluşuyor. Mağaranın toplam uzunluğu 1.260 metre olarak hesaplandı. Gadime Mağarası, doğal güzelliği ve bilim insanları için sunduğu keşfedilmemiş alanları ile turistlerin ilgisini çekiyor. Mağaranın içindeki mermer kireç taşları, tarih öncesi dönemlere ait izler taşıyor ve bu da mağaranın bilimsel önemini artırıyor.
4 euro
Açık olduğu saatler
Pazartesi-Cuma: 10.00-16.00
Cumartesi-Pazar: Kapalı
Lap Camii, Priştine’nin kültürel ve dini yaşamına ışık tutan önemli bir mekan. Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1470 yılında inşa edildi. Priştine’nin en eski yapılarından biri olan bu cami, şehrin merkezine yakın bir konumda yer alıyor. Bir giriş ve altı metre yüksekliğindeki mescidin bir araya gelmesiyle oluşan bu yapı, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Lap Camii, aynı zamanda Ramazanije Camii olarak da biliniyor.
Priştine, Kosova’nın başkenti, Balkanlar’ın kalbinde yer alıyor. Şehir, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle biliniyor. Bu zenginliklerden biri de Tarihi Çeşme. Şehrin merkezinde, Nazım Gaffuri Caddesi ile Zeynel Salihi Caddesinin kesişiminde bulunuyor. Çeşme, 17. yüzyıl sonlarında Osmanlı tarafından yapıldı. Hem su doldurmak, hem abdest almak, hem de çamaşır yıkamak için kullanıldığı biliniyor.
Çeşme, zamanın yaşam tarzını ve kültürünü yansıtıyor. Osmanlı döneminde, çeşmeler sadece su temini için değil, aynı zamanda sosyal etkileşim için de önemli bir yerdi. İnsanlar burada toplanır, sohbet eder ve günlük yaşamlarını paylaşırlardı. Tarihi Çeşme, bu sosyal etkileşimin bir simgesi. Tarihi Çeşme, Priştine’nin kalbinde, Kosova Ulusal Müzesi’nin hemen karşısında yer alıyor.
Priştine’ye ev sahipliği yapan Kosova’nın tüm güzelliklerini keşfetmeye devam etmek için Kosova’da gezilecek yerler listen linkte!