Gün doğumu izlenecek EN harika 10 yer

Aslında güneş her sabah harika manzaralara sahne olarak doğuyor ve aynı şekilde her akşam batıyor ama kendimizi günlük hayatımızın yoğunluğuna o kadar kaptırıyoruz ki güneşin güzelliğine dikkat etmeyi unutuyoruz. Hayatın tüm karmaşasını bir kenara bırakıp yeniden doğuşu simgeleyen gün doğumunu izlemeye ne dersin? Ülkemizde ve dünyada unutulmaz bir gün doğumu manzarası sunan yerleri senin için listeledim.

1. Nemrut Dağı, Adıyaman

Kommagene Kralı’nın yaptırdığı anıtsal heykelleriyle bugüne kadar görenleri büyüleyen Nemrut Dağı, UNESCO tarafından 1987 yılında Dünya Mirası Listesi’ne alınmış ve hala listede yerini korumaya devam ediyor. Dağ, 2150 metre yükseklikte bulunduğu için gün doğumunu izlemek için ideal bir nokta. Nemrut Dağı’na çıkmak için en uygun dönem mart ve kasım ayları arasında ama hava koşulları yolların durumunu etkilediği için plan yapmadan önce hava ve yol durumunu kontrol etmekte fayda var. Tabii Nemrut’a sıcak yaz aylarında çıksan bile rüzgâr dolayısıyla üşüyorsun. Şu an aklında “Saat kaçta kalkmam gerekiyor?” sorusu dolandığına eminim. Eğer Adıyaman şehir merkezinden yaklaşık 80 kilometre uzaklıktaki Nemrut’a geleceksen 02.00’de yola çıkman gerekiyor. Böylece gün doğumunun hiçbir saniyesini kaçırmamış olursun.

2. Kapadokya, Nevşehir

Kapadokya yılın her günü, günün her saati bambaşka güzellikler sunuyor. Özellikle de gün doğumu saatlerinde güneşin o ilk ışıklarının manzaranın üzerindeki örtüyü yavaş yavaş kaldırması herkesin hayatında mutlaka görmesi gereken bir an. Kapadokya’da gün doğumu izlemenin en güzel yolu balona binmek. Güneş ışıkları yavaş yavaş yükselmeye başlarken sen de balonla yükseliyorsun ve tüm manzarayı yukardan izleyebiliyorsun. Eğer gün doğumunu balona binip izlemek istersen Kapadokya ziyaretini planlarken balon turunu da ayarlamayı unutmamalısın. Tur fiyatları, tercih edeceğin şirkete göre değişiyor ancak biraz pahalı olduğunu şimdiden söyleyeyim. Balona binmek için hava karanlıkken yola çıkman gerekiyor. Yaklaşık 04.30-05.00 gibi tur otobüsleri seni alıyor. Balon turu pahalı gelirse üzülme, Aşıklar Tepesi ya da Uçhisar Kalesi’ne de gidip gün doğumunu izleyebilirsin. Ben Kapadokya gezim sırasında saat 04.00’da uyanıp Aşıklar Tepesi’ne gidip manzarayı izlemiştim. Benim otelim balonların kalktığı yere oldukça yakındı ve gün doğumu manzarasını otelden de izleyebilmiştim. Sen de kendine gün doğumu manzarasını izleyebileceğin bir Kapadokya oteli seçebilirsin.

3. Kale Tepesi, Bingöl

Nemrut Dağı ve Kapadokya’da gün doğumu manzaralarını izleyebileceğimizi neredeyse herkes biliyor ancak bence Bingöl’ün Karlıova ilçesindeki Kale Tepesi gün doğumu sevdalıları tarafından keşfedilmesi gereken bir yer. 3250 metre yüksekliği sahip olan bu tepe doğal güzellikleriyle adından söz ettiren bir yer olsa da güneşin doğuşu burada gerçekten bir başka oluyor. Güneş daha doğmadan gökyüzünde bir kırmızılık beliriyor. Bu renkli görüntüleri korkutucu olabilecek bir karartı oluşuyor. Sonra yavaş yavaş güneş ışınları kendini göstermeye başlıyor. Karanlığı tamamen deldikten sonra adeta bir altın küre gibi gözüküyor. Sarı ve kırmızının binbir tonunu adeta bir ressam edasıyla gökyüzüne saçarak inanılmaz bir tablo sunuyor bize. Ben anlatmaya çalıştım ama anlatılmaz yaşanır bir deneyim olduğuna garanti verebilirim. En güzel gün doğumu manzarasını izlemek için 15 Temmuz ile 15 Ağustos tarihleri arasında orada olman gerekiyor. Tepeye ulaşmak biraz zor. Bingöl şehir merkezinden dağın eteklerine kadar gelip yaklaşık 30 dakika boyunca da yürümen gerekiyor.

4. Stonehenge, Wiltshire

İngiltere’de Wiltshire bölgesinde konumlanan Stonehenge, tarih boyunca gizemi çözülememiş bir yer. Yapılan araştırmalar ve gözlemlere göre, Stonehenge’i oluşturan taşların geçmişi Neolitik Taş Devri ve Bronz Çağ’a kadar dayanıyor. M.Ö. 3000 yılında İngiltere bölgesinde mezarlık alanı olarak kullanılan en büyük yer olduğu ve Stonehenge taşlarının güneş tutulması tahminlerinde yol gösterdiği söylenenler arasında. Güneşle alakalandırılmasından dolayı birçok farklı din için de önemli bir sembol haline gelmiş bir yer. Özellikle 21 Mart ve 21 Haziran ekinokslarında Stonehenge güneşi karşılayarak ibadetlerini yerine getirmek isteyen turistlerle dolup taşıyor. Eğer 21 Haziran’da gün doğumu manzaralarına şahit olmak istersen bir önceki gün saat 19.00’da açılan anıta gidip sabah 08.00’e kadar kalabilirsin. Ekinoks tarihlerinde giriş ücreti alınmıyor. Londra uçak bileti almakla başlıyor her şey. Sonra şehir merkezinden otobüs veya trenle Salisbury’ye gelip Salisbury kent merkezinden kalkan servisleri kullanarak Stonehenge’e ulaşabilirsin.

5. Sina Dağı, Sina Yarımadası

Sina Dağı, Hazreti Musa’nın 10 Emir’i aldığı yer olarak dinler tarihinde bir sembol görevi taşıyor. Bu nedenle de semavi dinlere mensup olan turistler her yıl Sina Dağı’na akın ediyorlar. 2.285 metre yüksekliğe sahip olan bu dağ, gün doğumu manzarasıyla da çok seviliyor. Ancak Sina Dağı’na çıkmak biraz zorlayıcı bir yolculukla mümkün. Dahab’tan 2, Şarm El Şeyh’ten ise 2,5 saat mesafe uzaklıkta bulunan dağa çıkmak için turları tercih etmeni öneririm. Böylece herhangi bir aksilik yaşama ihtimalini de ortadan kaldırmış olursun. Gün doğumu için özel turlar düzenleyen şirketleri Dahab’ta bulabilirsin. Turlar genelde saat 22.00 sularında Dahab’tan yola çıkılıyor. Yolculuk yollardaki kontrollere ve molalara bağlı olarak yaklaşık 2 saat sürüyor. Sonrasında ise dağa tırmanış başlıyor. Güneş kendini yavaş yavaş gösterirken tırmanış bitmiş oluyor. Sana da bu inanılmaz manzaranın binlerce fotoğrafını çekmek kalıyor.

6. Büyük Kanyon, Arizona

Amerika’da mutlaka görülmesi gereken noktalar arasında bulunan Büyük Kanyon, görenlerin bir daha unutmayacağı cinste bir büyüleyiciliğe sahip. 466 kilometre uzunlukta 1.6 kilometre derinlikle ve 29 kilometre genişlikte bir büyüklüğe sahip olan Büyük Kanyon’un doğal güzellikleri saymakla bitecek gibi değil. Yüzlerce kuş ve bitkinin bir arada yaşadığı, devasa kaya oluşumlarının ve kanyon duvarlarının oluşturduğu bu görkemli yere bir de gün doğumu manzarası eklenince unutulmaz anlar yaşanıyor. Sarı, turuncu ve kırmızı renkleri kanyonu yavaş yavaş aydınlatarak yükselirken sana da hayranlıkla izlemek kalıyor. Las Vegas’a 4 saat uzaklıkla konumlanan South Rim’de bulunan Mather Point, Yaki Point ve Hopi Point adları verilen noktalar gün doğumu izlemek için en ideal noktalar arasında. Güneşin doğacağı saatten yarım saat önce bu noktalardan birine varırsan en güzel anları kaçırmamış olursun. Giderken yanına üşüdüğünde üstüne giyebileceğin bir şey de almanı öneririm. Sabahın ilk ışıklarında biraz üşüyebilirsin.

7. Tac Mahal, Agra

Tac Mahal, güzelliğiyle ayrı hikayesiyle ayrı bir etkiye sahip bir yer. Hindistan hükümdarı Şah Cihan’ın karısı Mümtaz Mahal için yaptırdığı bu eser, dünya üzerinde aşkın mimari sembolü diyebiliriz. UNESCO Dünya Mirası Listesi tarafından korunan ve Dünyanın Yeni 7 Harikası listesinde kendine yer bulan Tac Mahal, yaklaşık 20 bin işçinin emekleriyle neredeyse 20 yıllık bir çalışma sonucunda tamamlanmasıyla da önemli bir yere sahip. Tac Mahal, beyaz mermer ve kırmızı kum taşından yapıldı ve duvarları yakut, zümrüt, safir ve pırlanta gibi değerli taşlarla süslü. Günün her saati Tac Mahal’in mermerleri farklı bir renge bürünüyor. Özellikle de gün doğumu saatlerinde gökyüzünün pembe rengi Tac Mahal’in mermerlerini pembeleştiriyor. Yapının renginin en güzel olduğu an olan gün doğumu anını görmek için Agra uçak bileti alabilirsin. 

8. Fuji Dağı, Honshü

Japonya’nın en ikonik simgelerinden biri olan Fuji Dağı, 3.766 metre yüksekliğe sahip. Doğan Güneşin Ülkesi olarak anılan Japonya’daki en yüksek dağ olan Fuji, güneşle böyle yakın bir ilişkisi olan ülkede önemli bir konumda. Japonların gelenekleri arasında yeni yılın ilk gün doğumu manzarasını Fuji Dağı’nda karşılamak bulunuyor. Hatta Shinto inancına göre, gün doğumu esnasında Fuji’de bulunup bir dilek tutarsan tüm yıl boyunca kutsanıyorsun ve dileğin gerçekleşiyor. Gün doğumu manzarasını zirveye tırmanarak ya da dağın eteklerinde izleyebilirsin. Hatta dağı uzaktan gören bir noktadan güneşin dağın içinden doğuyormuşçasına yükselişine de şahit olabilirsin.

9. Machu Picchu, Cusco

Peru’nun Cusco şehrine yaklaşık 88 kilometre uzaklıkta konumlanan Machu Picchu, çok iyi korunarak günümüze gelen bir İnka antik şehri. UNESCO tarafından 1983 yılında Dünya Mirası Listesi’ne alınan Machu Picchu bir mimari başyapıtı olarak tanımlanıyor. UNESCO, bu yapının günümüzde de bozulmaması için günlük ziyaretçi sayısına sınır getirmiş. Bir günde Machu Picchu’yu sadece 800 kişi ziyaret edebiliyor. Ziyaretçi giriş saati 06.00’da başlıyor. 2.340 metre yükseklikten gün doğumu izlemek istiyorsan 06.00’da orada olmalısın. Zirveye çıkmak için istersen tırmanabilir istersen de otobüse binebilirsin. Zirveye çıkan otobüsler 05.20 civarında kalkmaya başlıyor ama tabii otobüs sırasını göz önünde bulundurmak lazım. Ayrıca Machu Picchu gezini planlarken sis ve yağmur ihtimalini unutmamalısın. Gün doğumunu en iyi şekilde gözlemleyebileceğin zamanlar, mayıs ayının sonları ve Ekim ayının başları ama tabii hava durumunu sürekli kontrol etmeni tavsiye ederim.

10. Angkor Wat Tapınağı, Kamboçya

Dünyanın en büyük taponaklarından biri olan Angkor Wat Tapınağı, birçok yönden görenleri mistik bir şekilde etkiliyor. Su üzerine inşa edilmiş olan tapınak mühendislik ve mimari konusunda birçok kişi tarafından başyapıt olarak değerlendiriliyor. Yemyeşil bir ormanın içinde konumlanmış olduğu için din ve doğanın el ele olduğu bir yer. Dolayısıyla insanı ruhani yönden de etkiliyor. Bir güzel yanı da gün doğumu saatlerinde daha da etkileyici bir hal alması. Güneşin doğuşunun tapınağın üzerinde yarattığı ışık oyunları seni çok etkileyecek. Machu Picchu da olduğu gibi burada da hava durumu çok önem taşıyor. Sisten etkilenmemek için kasım ve mart ayları arasında gitmeyi tercih edebilirsin ama hava koşullarını sık sık kontrol etmelisin. Angkor Wat Tapınağı’na giriş biletleri 3 ya da 7 gün girişli olacak şekilde alınabiliyor. Biletini böyle alırsan hem gün doğumu için gideceğin erken saatten biraz uykuya ayırabilir hem de sisle karşılaşma ihtimaline karşılık güvenceye sahip olabilirsin.