Baştan sona tarih kokan İstanbul’da bir semt: Fatih. Fatih ilçesi köklü tarihi ve kültürel uzantıları ile çok zengin bir İstanbul semtidir. Osmanlı İmparatorluğu’nun doğduğu Bizans kalıntılarını taşıyan bir semt olan Fatih geçmişle günümüzün harmanlandığı tarihe ev sahipliği yapıyor.
2008 yılında Tarihi Yarımada’da bulunan Eminönü ilçesinin de Fatih ilçesine bağlanması ile Tarihi Yarımada’daki tek ilçeye dönüşen Fatih’te semtin tarihi ve kültürel önemini yansıtan bir çok nokta bulunuyor. Tarihi ve kültürel tablolarıyla ziyaretçilerine büyüleyici bir deneyim sunan, İstanbul’da gezilecek yerlerin başında gelen Fatih semtinde hazırsanız tarih dolu bir yolculuğa çıkalım.
Sultanahmet yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çeken İstanbul’un en büyük tarihi semtlerinden biri. Fatih bölgesini keşfetmeye Sultanahmet Meydanı ve burada bulunan Sultanahmet Camii, Ayasofya Camii’den başlayabilirsiniz.
Sultanahmet Meydanı’nın adını aldığı en ünlü yapısı olan Sultanahmet Camii, Osmanlı döneminden kalan en önemli camilerden biridir. Mavi renk İznik çinileriyle süslü iç mekanı ve altı minaresi ile ilgi çekicidir.
Sultanahmet Camii’nin karşısında bulunan Ayasofya Camii Bizans döneminde kilise olarak yapılmış tarihi bir yapıdır. Ayasofya, İstanbul’un tarihi ve kültürel simgelerinden biridir. 6.yüzyılda Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından inşa ettirilmiştir bir kiliseydi.
15. yüzyılda İstanbul'un Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedilmesiyle camiye dönüştürülmüştür. 1935 yılından 2020 yılına kadar ise Türkiye Cumhuriyeti tarafından müze olarak kullanılmıştır. 2020 yılında yeniden cami olarak ibadete açıldı.
İstanbul’un tarihi ve renkli çarşısı Kapalıçarşı, İstanbul’un zenginliklerini izlemek için adım attığınız anda sizi büyüler. 15. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu tarafından yapılan dünyanın en eski ve kapalı çarşılarından biridir. Kapalıçarşı’da, kendinizin bir zaman yolculuğunda hissedersiniz. Arnavut kaldırımlı sokaklar, taş yapılar ve tarihi dükkanlar arasında dolaşırken, Osmanlı İmparatorluğu'nun eski günlerine tanık olacaksınız.
Çarşıyı gezerken tarihin atmosferini ve zengin kültürel geçmişini keşfedebilirsiniz. Kapalıçarşı, her türlü ürünün bulunduğu bir alışveriş cennetidir. Koleksiyon dükkanları arasında kaybolabilir ve takı, halı, deri, tekstil, antika, gümüş, altın, el yapımı süs eşyaları gibi çeşitli ürünleri keşfedebilirsiniz. Kapalıçarşı, pazarlık kültürünün yaşadığı canlı bir yer. Dükkanlarda satıcılarla pazarlık yapabilir ve fiyatı daha uygun hale getirebilirsiniz. Pazarlık yaparken hünerli olun ve eğlenceli bir deneyim yaşayın.
Açık olduğu saatler: Dini tatiller, Cumhuriyet Bayramı ve pazar günleri kapalıdır. Diğer günler 08:30-19:00 saatleri arasında açık.
Topkapı Sarayı Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli saraylarından biridir. Sultanahmet Meydanı’nın hemen yanında yer alır. Saray içindeki müzelerde tarihi eserleri ve Osmanlı dönemine ait koleksiyonları görebilirsiniz.
Topkapı Sarayı 2023 giriş ücreti:
Açık olduğu saatler: Salı günleri kapalı. Diğer günler 09:00-18:00 saatleri arasında ziyarete açık.
İslam sanatına farklı dönemlere ait el yazmaları, minyatürler, halılar, seramikler, hat örnekleri ve tarihi eserlerin sergilendiği bir müze. 1984 yılında Avrupa Konseyi Yılın Müzesi Yarışması Jüri Özel Ödülü’ne ve 1985’teki Avrupa Konseyi UNESCO’nun çocuklara kültür mirasını sevdirme konusundaki ödüllerine sahip.
Türk ve İslam Eserleri Müzesi 2023 giriş ücreti:
Açık olduğu saatler: Her gün 09:00-20:00 / gişe kapanış saati 19:30
Sultanahmet Meydanı’nda göreceğiniz bu taşlar farklı dönemlerde konulmuş. Bu taşlar Bizans İmparatorluğu’nun diğer şehirlerine giden mesafelerin ölçüldüğü başlangıç noktası olarak alınıyordu.
Sultanahmet Meydanı'nın yakınında bulunan Arasta Çarşısı tarihi ve geleneksel el sanatları ürünlerinin satıldığı bir çarşı. Burada yöresel hediyelik eşyalar, takılar, halılar ve kilimler gibi birçok ürün bulabilirsiniz.
Açık olduğu saatler: Her gün 09:00-19:00 saatleri arasında açık.
Güzel bir süsleme ve heykellerle bezeli olan Alman Çeşmesi, Sultanahmet Meydanı’nda bulunuyor ve Alman İmparatoriçesi II. Wilhelm’in İstanbul ziyaretinin anısına yaptırılmış.
İstanbul'un en eski ve büyük parklarından biri olan Gülhane Parkı, tarihi ağaçlar, çiçekler, göletler ve güzel peyzajıyla huzurlu bir ortam sunar. Parkta yürüyüş yapabilir, piknik yapabilir veya dinlenmek için banklarda oturabilirsiniz.
Ayrıca, park içinde bulunan 5-6 yüzyılları arasında yapıldığı düşünülen Gülhane Sarnıcı'nı da ziyaret ederek büyülü atmosferine tanık olabilirsiniz. Sultanahmet bölgesinde gezilecek daha fazla yer için Sultanahmet’te gezilecek yerler yazımızı okuyabilirsiniz.
Beyazıt Meydanı Tarihi Yarımada’dadır ve İstanbul’un en eski, en büyük meydanlarından biridir. Osmanlı döneminde saray ve devlet binalarına yakın olduğu için önemli bir konuma sahiptir. Bu meydan etrafındaki tarihi ve eğitim kurumlarıyla bilinir. Ayrıca Beyazıt Meydanı çevresindeki tarihi hanlar ve çarşılarla da ünlü.
Fatih civarında size önerdiğimiz 43 durağı tek tek keşfetmek isterseniz geniş bir alana yayılan bu rotayı toplu taşıma masrafına ve zahmetine girmeden daha konforlu ve nispeten daha hesaplı gezebilmek adına araç kiralama hizmeti almanız daha faydalı ve kârlı olacaktır.
Sultan II. Mahmud tarafından inşa edilen, Beyazıt Meydanı’nın ortasında bulunan ve günümüzde de önemli bir kütüphanelerden biri olan Beyazıt Devlet Kütüphanesi Osmanlı döneminin ilk kütüphanelerinden biri olarak bilinir.
Açık olduğu saatler: Her gün 09:00-23:00 saatleri arasında ziyarete açık.
Türkiye’nin en eski üniversitesi İstanbul Üniversitesi de Beyazıt Meydanı’ndan bulunan ana binasıyla meydana hakim bir konumdadır.
Beyazıt Meydanı’nda bulunan Sahaflar Çarşısı'nda genellikle ikinci el ve antika kitapların satıldığı birçok dükkan bulunuyor. Bu kitapçılarda edebiyat, tarih, sanat, arkeoloji, din, felsefe, dil gibi konularda kitaplar ve ayrıca nadir ve eski kitaplar, el yazmaları ve koleksiyonluk parçalar bulabilirsiniz.
Açık olduğu saatler: Pazar günleri 09:30-17:30, diğer günler 07:30-19:00 saatleri arasında ziyarete açık.
Beyazıt Meydanı’ndaki en önemli yapılardan biridir. Yapımına 1500 yılında başlanmış ve 1505 yılında ibadete açılmıştır. Beyazıt Camii, Sultan II. Bayezid (Beyazıt) döneminde inşa edilmiş, Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk büyük camilerinden biridir ve Türk mimarisinin örneklerinden biri olarak kabul edilir. İç mekanda Osmanlı’ya ait güzel süslemeler ve çini işlemeleri bulunur.
İstanbul’un ihtişamlı mabedi Süleymaniye Camii,İstanbul’un siluetine egemen olan ziyaretçilerini büyüleyen tarihi camilerden biridir. Topkapı Sarayı, Marmara, Boğaziçi ve Haliç’i gören panoramik manzaraya sahip, tarihi yarımadanın en yüksek tepesine 1551-1557 yılları arasında Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılmıştır. Mimar Sinan’ın eşsiz eserlerinden biridir. Mimar Sinan'ın estetik anlayışı, caminin iç ve dış süslemelerinde de görülür. Geniş bir avlu ve çeşmeleri olan cami, geniş bir ibadet alanına sahiptir. Yüksek kubbesi, göz alıcı süslemeleri ve desenli camlar ile dikkat çekiyor. 1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Süleymaniye Külliyesi’nin bir parçasıdır.
Mimar Sinan'ın ustalık eseri olan bu cami sadece dini bir mabet değil, aynı zamanda bir kültür merkezidir. Cami kompleksi içinde Süleymaniye Kütüphanesi ve Süleymaniye Medresesi gibi yapılar bulunur. Süleymaniye Kütüphanesi’nde birçok nadir el yazması ve tarihi eser bulabilirsiniz. Süleymaniye Medresesi ise dini eğitim merkezi olarak kullanılmaktadır.
İstanbul’un yükselen ihtişamı Yavuz Sultan Selim Camii, 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman tarafından Yavuz Sultan Selim anısına Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Mimar Sinan'ın estetik anlayışı ve mükemmeliyetçiliği, caminin iç ve dış süslemelerinde kendini gösteriyor.
Caminin büyük kubbesi ve minareleri, İstanbul'un siluetine hakim bir noktada yükselir. Cami geniş bir avlu ve büyük bir ibadethaneye sahiptir. Yavuz Sultan Selim Camii, İstanbul'un farklı noktalarından görülebilen bir yapıdır. Cami, yüksek bir tepe üzerine inşa edilmiş ve , şehrin manzarasına hakim bir yerdedir. Camiden dışarı çıktığınızda, İstanbul Boğazı'nın ve şehrin muhteşem manzarasının keyfine varacaksınız.
İstanbul’un sanat hazinesi Kariye Müzesi, sanatseverlerin ve tarih tutkunlarının mutlaka görmesi gereken bir müzedir. Kilise olarak 4. yüzyılda İstanbul surlarının dışında bir manastır kompleksinin parçası olarak inşa edilmiştir. Zamanla birçok değişikliğe uğrayan yapının bugünkü hali 11.yüzyılda Bizans döneminde kilise olarak inşa edilen yapının bir parçası.
Kariye Kilisesi İstanbul’un fethinden sonra camiye dönüştürülmüştür. 1948 yılında Amerika Bizans Enstitüsü Kariye Camii’sinde yapılacak restorasyona sponsor olmuş ve 1958 yılında müze olarak hizmet vermeye başlamıştır.Kariye Müzesi’ni ziyaret ettiğinizde antik Roma’ya ait çeşitli mozaikleri keşfedebilir, huzur veren bahçesinde dinlenerek manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz.
Kariye Müzesi 2023 giriş ücreti: Müze Kart geçerlidir. Giriş ücreti 45 TL’dir.
Açık olduğu saatler: Her gün 09:00-19:00 saatleri arasında ziyarete açık.
Yapımı 1470 yılında tamamlandı. Mimari Atik Sinan’dır. Depremlerden dolayı hasar gören cami dönem dönem yeniden yapılandırılmıştır. Fatih Camii'nin bünyesinde, Osmanlı İmparatoru II. Mehmed'in mezarının bulunduğu Fatih Sultan Mehmed Türbesi yer alır. Fatih Camii ve Külliyesi, İstanbul'un önemli bir dini merkezi olmuştur.
Cami kompleksi, cami binasıyla birlikte medrese, imaret, kütüphane, hamam ve çeşitli sosyal tesislerden oluşur. Hala aktif olarak ibadetlere ev sahipliği yapmaktadır. Cami kompleksi dini etkinliklerin yanı sıra çeşitli kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapar. Özellikle ramazanda salonlarında düzenlenen etkinlikler ve iftar programları, caminin ve külliyesine renk katar.
Yedikule surlarında ilk kule Doğu Roma İmparatorluğu’nun II. Theodosius döneminde 413 yılında inşa edildi. Bizanslılar döneminden daha sonra buraya birkaç kule daha yapıldı. Osmanlıların İstanbul’u fethetmesiyle Fatih Sultan Mehmet tarafından üç kule daha yaptırıldı ve bölgede toplam 7 kule oluştu. 1457 yılında kulelerin tamamlanmasıyla bulunduğu bölge Yedikule olarak anılmaya başlandı. Kuleler, Doğu Roma İmparatorluğu döneminde şehre giriş kapısı, savunma, hapishane ve infaz yeri olarak kullanılmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde kuleler arasında surla örülüp kaleye bağlanarak burada bir garnizon oluşturuldu ve Hazine-i Hümayun buraya taşındı. Genç Osman başta olmak üzere burası suçlu elçiler ve devlet adamları için zindan olarak kullanıldı. Daha sonra burası hapishaneden baruthaneye dönüştürüldü. Bir süre hayvanat bahçesi olarak da kullanıldı. Daha sonra Müze-i Hümayun İdaresi’ne bağlandı ve Hisar içine Kız Sanat Okulu kuruldu. Cumhuriyet Dönemi’nde 1968 yılında İstanbul Hisarlar Müzesi Müdürlüğü’ne bağlandı ve restorasyon çalışmalarıyla güçlendirmeler yapıldı.
Yedikule Hisarı Müzesi 2023 giriş ücreti:
Açık olduğu saatler: Cumartesi ve pazar günleri belediyenin açtığı online seansları takip edebilirsiniz.
İstanbul’un fethinden sonra manastırdan camiye çevrilen Bizans dönemine ait yapılardandır. 1118-1124 yılları arasında Bizans İmparatoru II. İoannis ve ailesi tarafından yaptırılmıştır. İmparatoriçe Irene Komnena’nın bağışlarıyla kilise, kütüphane ve hastane yapıları içeren Pantokrator (yani Yüce İsa) Manastırı olarak inşa edilmiştir.
İstanbul’un fethine kadar Haçlı Seferleri’nin de etkisiyle hasara uğrayan kilise İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye ve medreseye çevrilmiş. Bu nedenle hem Bizans hem de Osmanlı izlerine ait mimari özellikleri bulunmaktadır.
Hırka-i Şerif Camii, Osmanlı dönemi mimarisinin güzel bir örneğidir. 1851 yılında inşa edilmiştir. Caminin içerisinde Hz. Muhammed'in Hırka-i Şerif adı verilen kutsal eşyalarından bir parça bulunmaktadır. Hz. Muhammed’in Veysel Karani’ye hediye ettiği hırkanın muhafaza edilmesi ve ziyaret edilebilmesi için padişah Sultan Abdülmecid tarafından Hırka-i Şerif Camii yaptırılmıştır.
Eminönü, İstanbul’un tarihi ve kültürel miraslarının en yoğun olduğu yerdir. Burada Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait çok fazla tarihi yapı bulunmaktadır. Eminönü’nde gezebileceğiniz yerleri detaylı olarak Eminönü’nde gezilecek yerler yazımızda bulabilirsiniz. Bu yazımızda da kısaca en popüler noktalarına değinelim.
İstanbul’un en hareketli meydanlarından biri ve bölgenin kalbi. Eminönü Meydanı’nda kalabalık sokakları birleştiren canlı bir alışveriş ve kültür merkezi oluşmuştur. Meydanı dolaşarak buradaki tarihi yapıları ziyaret edin, sokak satıcılarından yiyecek atıştırmalıklar alın, çeşitli hediyelik eşya satan dükkanları keşfedin.
Eminönü’nün en ünlü en renkli çarşısı. Burada lokum çeşitleri, kuruyemiş, çay çeşitleri ve daha birçok yerel lezzet, baharat, el işi ürünler bulabilirsiniz. Mısır Çarşısı, Osmanlı döneminde baharat ticareti için kullanılıyordu ve günümüzde de hala geleneksel pazar atmosferini korumaktadır.
1597 yılında lll. Murat’ın eşi Sultan lll. Mehmet’in annesi Safiye Sultan’ın emriyle temeli atılan Yeni Camii Osmanlı sultanları tarafından yaptırılan büyük camilerin sonuncu. Yapımının tamamlanması çeşitler nedenlerden dolayı 66 yıl sürmüş. Büyük bir avlu, zarif kubbeler ve etkileyici minarelerle dikkat çekici cami Osmanlı Dönemi mimarisinin en güzel örneklerinden. Camiyi ziyaret ederek iç mekanın güzelliklerini keşfedebilir ve manevi bir deneyim yaşayabilirsiniz.
İstanbul’un deniz ulaşımının merkezi diyebileceğimiz Eminönü’nden vapurlara binerek Boğaz turu yapabilir, farklı İstanbul semtlerine ulaşım sağlayabilir, adaları keşfetmeye çıkabilirsiniz.
Fener ve Balat semtleri İstanbul’un tarihi semtleridir. Dar sokakları, renkli evleri, tarihi dokusu ve dini yapılarıyla öne çıkarlar. Eskiden yoğunluklu olarak Fener’de Rumlar, Balat’ta ise Yahudiler yaşardı.
Birkaç saatlik keyifli bir kültür rotasıyla Fatih’e bağlı Balat ve Fener semtlerinde renkli evleri, tarihi yapıları, şirin kafeleri keşfedebilirsiniz. Ayrıca bu bölgede çeşitli sanat galerileri, antika dükkanları ve butik mağazaları da bulunuyor. Bu sokaklarda gezerken, yerel el sanatları ürünleri satın alınabilir veya eşsiz hediyelik eşyalar bulabilirsiniz.
Fener İstanbul’daki Ortodoks Hristiyanların cemaat merkezi olan Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi’ne ev sahipliği yapıyor. Etkileyici mimariye de sahip olan bu patrikhane tarihi ve dini önemiyle öne çıkıyor.
Açık olduğu saatler: Hafta içi ve cumartesi günleri 08:30-16:00, pazar günleri ise öğleden önce ayin olduğu için 12:30-16:00 arasında ziyarete açık.
Bu bölgenin sembol yapılarından biri olan Fener Rum Erkek Lisesi, Osmanlı döneminde inşa edilmiştir. Kırmızı tuğlalardan yapıldığı için halk arasında ‘Kırmızı Mektep’ olarak da bilinir. Yıllar içinde restore edilen lise, mükemmel bir mimariye sahiptir. Binanın dışında yürüyebilir veya tarihi atmosferin keyfini çıkarabilirsiniz. Ayrıca yılın bazı dönemlerinde bazı etkinlikler ve sergiler düzenleniyor olabilir, bu da ziyaretinizi daha da özel kılabilir.
Açık olduğu saatler: Fener Rum Erkek Lisesi dışarıdan ziyaretçilere kapalı. Burayı gezebilmek için özel izin alınması gerekiyor.
Balat'ın en ünlü caddelerinden biri olan Kiremit Caddesi, renkli evleriyle bilinir. Burada, farklı renklerdeki evlerin ve duvarların güzelliğine hayran kalacaksınız.
Dünyada tamamı demirden yapılmış, hala faal olan tek kilise Stevi Stefan Bulgar Kilisesi, 19.yüzyılda Sultan Abdülaziz’in Bulgarlara verdiği özel izinle Haliç’te yapılmıştır. Dökümü Viyana’da yaptırılıp, Haliç kıyısında birleştirilmiştir. Haliç kıyısını süsleyen ihtişamlı yapısıyla Fener-Balat rotasında mutlaka ziyaret edilecek yapılardan biridir.
Açık olduğu saatler: Her gün 08.00 – 17.00
Samatya, İstanbul’un tarihi semtlerinden biri olup, Bizans dönemine kadar uzanan köklü bir tarihe sahiptir. Samatya’nın resmi adı Kocamustafapaşa olsa da bölge Samatya olarak bilinir. Samatya, Nuri Bilge Ceylan’ın burada çekilen aile onuru konulu, ödüllü ‘Üç Maymun’ filmine de set olmuştu.
Samatya sokakları, tarihi yapıları, eski evleri, kiliseleri, camileri ve hamamlarıyla tarihin izlerini önümüze serer. Semt uzun yıllar boyunca Ermeni ve Levanten nüfusu ağırlamıştır.
1866-1887 yılları arasında 11.yüzyıldan kalma eski bir Bizans kilisesi ve manastırı üzerinde inşa edilmiştir. Altındaki ayazma ve büyük sarnıç sebebiyle ‘Sulu Manastır’ olarak da bilinir. Kilise zamanla yangınlar, savaşlardan etkilenmiş ve defalarda restore edilmiştir. İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından Bursa’da yaşayan Ermeniler Samatya’ya yerleştirilmiş ve kilise Ermenilere verilmiştir.
Kumkapı, İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı Tarihi Yarımada’daki denize kıyısı olan tarihi semtlerinden biridir. Bizans döneminde liman olarak kullanılmıştır. Yakın zamanlara kadar burada yoğunluklu olarak Ermeniler yaşardı. İstanbul’un fethinden sonra Samatya’da kurulan Ermeni Patrikliği 1641 yılında Kumkapı’ya nakledildi ve günümüzde de Türkiye Ermenilerinin ruhani merkezi burada olmaya devam etmektedir.
Tarih açısından, Türkiye Ermenileri Patrikliği, 1461 yılında İstanbul'da kurulan Ermeni Patrikhanesi'nin devamı niteliğindedir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde kurulan Ermeni Patrikhanesi, 1461-1923 yılları arasında Ermeni cemaatinin dini merkezi olarak faaliyet gösterdi.
1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla birlikte, Ermeni cemaati de diğer gruplar gibi bazı zorluklarla karşılaşmıştı. Türkiye Ermenileri Patrikliği, bu süreçte de faaliyetlerini sürdürdü ve Ermeni cemaatinin dini ve kültürel özelliklerini karşılamaya devam etti. Türkiye Ermenileri Patrikliği, Türkiye'deki Ermeni cemaatinin geçmişi, kültürü ve üyeleri için çalışan bir kurumdur.
Kumkapı'da yer alan Meryem Ana Patriklik Kilisesi, 1831 yılında inşa edilmiştir. Osmanlı döneminde Hristiyan cemaatinin ibadet yeri olarak kullanılan kilise, tarihi doku ve dikkat çekici mimarisiyle büyüler.
Kumkapı'nın en ünlü noktalarından biri olan Balıkçılar Çarşısı, taze deniz ürünleri ile ünlüdür. Burada balıkçı teknelerini, balık pazarını ve restoranlarını bulabilirsiniz. Özellikle balık restoranlarında lezzetli bir akşam yemeği yiyebilirsiniz.
Vefa semti tarihi Bizans’a kadar dayanan Fatih’in kültürel zenginliklerini barındıran semtlerinden biridir. Bizans ve Osmanlı döneminde bürokratların, tüccarların yaşadığı bir semt iken günümüzde ise birkaç tarihi yapısı dışında popülerliğini yitirmiş bir semt olmaya doğru gidiyor.
Boza denince akla ilk gelen Vefa semti burada bulunan Tarihi Vefa Bozacısı mekanına 1876 yılından beri ev sahipliği yapıyor. Vefa semti, ünlü Vefa Bozacısı ile özdeşleşmiştir. Burada, geleneksel Türk içeceği olan boza keyfini yaşayabilirsiniz. Boza, özellikle kışın tercih edilen bir içecektir.
Açık olduğu saatler: Her gün 10:00-22:00 saatleri arasında açık.
Vefa semti, Türkiye'nin en eski liselerinden birine ev sahipliği yapar. Vefa Lisesi, 1871 yılında kurulmuş olan tarihi bir eğitim kurumudur. Osmanlı döneminde çeşitli ünlü şair, yazar ve devlet adamı bu okuldan mezun olmuştur. Vefa Lisesi'nin tarihi binası, semtin simgelerinden biridir.
4.yüzyılın sonlarında Bizans İmparatoru Valens tarafından kentin su ihtiyacının karşılanması amacıyla inşa ettirilmiş. Günümüzde şehrin görselliğine güzellik katan bir yapı olarak sadece bir kısmı ayakta duruyor.
Roma İmparatoru Markianos anısına MS 455 yılında dikilmiştir. İstanbul’un fethinden sonra ilk Türk mahallelerinden olan Kıztaşı, adını bu sütundan almaktadır. Roma döneminden kalan birkaç anıt sütundan biri olan yapı günümüze kadar gelmeyi başarabilmiştir.