Uçsuz bucaksız bir coğrafyaya yayılan Çin tarihî zenginliği, kültürel çeşitliliği ve doğal güzellikleriyle ilgi çekiyor. Asırlardır ticaretin, sanatın ve felsefenin merkezi olan bu ülke, modern metropollerden huzur dolu kasabalara, görkemli dağlardan serin nehir vadilerine kadar keşfedilecek sayısız güzellik sunabiliyor.
Çin’in farklı şehirleri, yalnızca tarih ve kültürle değil, aynı zamanda eşsiz lezzetler, el sanatları ve doğa manzaralarıyla da ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. Hazırsan, kadim İpek Yolu'ndan modern gökdelenlere uzanan bu büyülü diyarı birlikte keşfedelim!
Pekin, Çin’in başkenti ve en büyük metropollerinden biri olarak tarih ve modernizmin büyüleyici bir karışımını sunuyor. Şehir, tarihî zenginlikleri ve kültürel mirasıyla ziyaretçileri kendine çekiyor. Antik İpek Yolu’nun önemli bir durağı olan Pekin, tarih boyunca hem siyasi hem de kültürel bir merkez olmayı başardı.
Şehirdeki en ikonik yerlerden biri olan Yasak Şehir, Ming ve Qing Hanedanları döneminde imparatorların yaşadığı, dünyanın en büyük ahşap yapı kompleksi olması ile öne çıkıyor. Zarif saraylar, avlular ve detaylı süslemeleriyle ziyaretçileri büyüleyebiliyor. Yasak Şehir’in hemen yanında yer alan Tiananmen Meydanı, modern Çin tarihîne tanıklık etmiş önemli bir alan olarak biliniyor. Ayrıca meydanın çevresinde Çin Ulusal Müzesi gibi kültürel duraklar bulunuyor.
Pekin’in bir diğer dikkat çeken noktası olan Yazlık Saray, geniş bahçeleri ve gölüyle huzur dolu bir atmosfer sunan alanı ile dikkat çekiyor. Bu saray imparatorluk ailesinin yaz aylarını geçirdiği yerlerden biri olarak biliniyor. Şehir merkezine biraz uzaklaşınca, ünlü Çin Seddi’nin etkileyici bölümleri de görülebiliyor. Badaling ve Mutianyu bölümleri, hem tarihî hem de doğal güzellikleriyle keşfedilmeyi bekliyor.
Modern mimarisiyle dikkat çeken Pekin Ulusal Stadyumu ve Pekin Operası Binası da şehirdeki çağdaş unsurlar arasında yer alıyor.
Şanghay, Çin’in en büyük ve en hareketli şehirlerinden biri olarak, modern silüeti ve köklü tarihîyle büyülüyor. Huangpu Nehri’nin iki yakasında uzanan şehir, eski ve yeniyi harmanlayan atmosferiyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Şehirde ilk olarak Bund bölgesi öne çıkıyor. Kolonyal dönemden kalma tarihî binalarıyla bu alan, yürüyüş yapmak ve nehir manzarasının tadını çıkarmak için ideal. Karşı yakada yükselen Pudong bölgesindeki ünlü Doğu'nun İncisi Kulesi ve Şanghay Kulesi, şehrin modern yüzünü sergiliyor. Özellikle gece ışıklandırmalarıyla burası göz kamaştırıyor.
Şanghay’ın tarihî zenginlikleri arasında Yu Bahçesi dikkat çekiyor. Ming Hanedanı döneminde inşa edilen bu bahçe, klasik Çin mimarisinin ve peyzaj sanatının en güzel örneklerinden birini sunuyor. Yakınındaki Chenghuang Tapınağı, dini ve kültürel önemiyle turistlerin ilgi odağı oluyor.
Şehirdeki Fransız Mahallesi, geçmişin Avrupai izlerini taşıyor. Burada tarihî binaların arasında kafeler, butikler ve ağaçlı caddeler bulunuyor. Ayrıca Şanghay Müzesi, Çin sanat ve tarihîni keşfetmek isteyenler için kapsamlı bir koleksiyon sunuyor.
Guangzhou, Çin'in güneyinde, modern yaşam ile zengin tarihî mirası harmanlayan bir metropol. Şehir, hem ticaretin hem de kültürel zenginliklerin merkezi olarak biliniyor.
Guangzhou'da keşfedilecek birçok tarihî yapı bulunuyor. Özellikle Chen Klanı Akademisi, 1894 yılında inşa edilmiş ve geleneksel Çin mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Akademi, Guangdong eyaletindeki en iyi mimari yapılar arasında yer alıyor. Altı Banyan Ağacı Tapınağı, 537 yılında inşa edilmiş ve ahşap işçiliğinin en güzel örneklerinden biri olarak biliniyor. Tapınak, şehrin simge yapıları arasında yer alıyor. Guangxiao Tapınağı, şehrin en eski tapınaklarından biri ve tarihî 5. yüzyıla kadar uzanıyor. Geleneksel Çin mimarisinin izlerini taşıyan bu tapınak, ziyaretçilerin ilgisini çekebiliyor.
Shamian Adası, 19. yüzyılda Avrupalı tüccarlar tarafından kullanıldı ve birçok tarihî yapıya ev sahipliği yapıyor. Adada, Batı tarzı mimarinin izleri görülüyor ve tarihî atmosferiyle ziyaretçileri cezbedebiliyor.
Shenzhen, Çin’in en hızlı büyüyen ve modern yüzünü temsil eden şehirlerinden biri. Guangdong eyaletinde yer alan bu canlı metropol, hem modern mimarisi hem de doğal güzellikleri ile dikkat çekiyor.
Şehirdeki tarihî alanlar, modern yapılar arasında geçmişin izlerini arayanlar için ilgi çekici bir deneyim sunuyor. Nantou Antik Şehri, Shenzhen’in tarihîne ışık tutan önemli bir yer. Bu tarihî bölge, Ming Hanedanı dönemine uzanan bir geçmişe sahip. Dar sokakları ve taş binaları ile ziyaretçilere eski Çin atmosferini hissettiriyor. Diğer bir tarihî alan olan Dapeng Antik Kalesi, Ming Hanedanı döneminde korsan saldırılarına karşı savunma amacıyla inşa edilmiş. Korunan duvarları ve eski yapıların arasında yürüyüş yaparken tarih adeta canlanıyor.
Shenzhen, ayrıca doğa severler için de birçok seçenek sunuyor. Lotus Tepesi Parkı’nda şehrin gürültüsünden uzaklaşıp dinlenmek mümkün. Öte yandan, Splendid China Folk Village gibi kültürel temalı parklar, Çin’in tarihîni ve geleneklerini yakından tanımak isteyenlere keyifli bir deneyim sağlıyor.
Çin’in güneybatısında yer alan Chengdu, tarih ve modernliğin iç içe geçtiği, benzersiz bir şehir. Ünlü Sichuan mutfağının merkezi olan kent, aynı zamanda dev pandalarıyla tanınıyor. Canlı kültürü, eşsiz doğal güzellikleri ve zengin tarihîyle ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Chengdu’nun tarihî dokusunu keşfetmek isteyenler için Qingyang Tapınağı önemli bir durak. Tang Hanedanı döneminden kalma bu tapınak, Taoizm’in en önemli merkezlerinden biri olarak biliniyor. Bunun yanında, 2000 yıllık tarihî ile Jinsha Arkeolojik Bölgesi, antik Shu uygarlığına ait kalıntıları gözler önüne seriyor. Burada sergilenen altın mask ve güneş kuşu motifi oldukça etkileyici. Şehir merkezinde yer alan Wuhou Tapınağı, Üç Krallık Dönemi’ne ait hikâyelerle ilgilenenler için etkileyici bir yer olabiliyor.
Chengdu’nun doğal güzellikleri arasında, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Qingcheng Dağı ve Dujiangyan Sulama Sistemi bulunuyor. Bu alan, hem doğa severler hem de tarih tutkunları için eşsiz bir seçenek sunuyor. Pandaları görmek için Chengdu Panda Araştırma ve Koruma Merkezi’ni ziyaret etmek mümkün.
Xi'an, Çin'in Shaanxi eyaletinin başkenti ve ülkenin en eski şehirlerinden biri. Tarihî İpek Yolu'nun başlangıç noktası olan bu şehir, zengin kültürel mirasıyla dikkat çekebiliyor. Xi'an'da gezilecek yerlerin başında, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Terracotta Ordusu geliyor. İmparator Qin Shi Huang'ın mezarını koruyan bu binlerce kil asker ve at figürü, ziyaretçileri etkileyebiliyor.
Şehir surları da Xi'an'ın önemli tarihî yapılarından. Ming Hanedanı döneminde inşa edilen bu surlar, Çin'deki en iyi korunmuş şehir surları arasında bulunuyor. Bisiklet kiralayarak surlar üzerinde keyifli bir tur yapılabilir. Xi'an'ın Müslüman Mahallesi, hem tarihî hem de kültürel açıdan zengin bir bölge olabiliyor. Dar sokakları, geleneksel mimarisi ve lezzetli sokak yemekleriyle ünlü bir yer olması burayı ilgi çekici hale getiriyor. Ayrıca, Çin'deki en eski camilerden biri olan Büyük Camii de burada yer alıyor. Şehirdeki Çan Kulesi ve Davul Kulesi, Xi'an'ın simgelerin arasında bulunuyor. Bu yapılar, geçmişte zamanı duyurmak için kullanıldı ve günümüzde ziyaretçilere şehrin panoramik manzaralarını sunuyor.
Hangzhou, Çin’in doğusunda, Zhejiang eyaletinin başkenti olarak tarihî ve doğal güzellikleriyle ünlü bir şehir. Batı Gölü (West Lake), şehrin en tanınmış simgesi ve ziyaretçileri büyüleyen bir cazibe merkezi. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan göl, zarif pagodalar, antik köprüler ve yemyeşil tepelerle çevrili. Her mevsim ayrı bir güzellik sunan bu bölge, özellikle bahar aylarında kiraz çiçeklerinin açmasıyla görsel bir şölen sunuyor.
Hangzhou, İpek Yolu’nun önemli bir durağı olmasıyla zenginleşmiş kentler arasında bulunuyor. Şehirdeki Lingyin Tapınağı, Çin’in en eski Budist tapınaklarından biri olarak dikkat çekiyor. Mistik bir atmosfer sunan tapınak, ince işçilikle oyulmuş taş heykelleri ve çevresindeki ormanlık alanıyla huzur dolu bir deneyim sağlıyor. Ayrıca, altın çay yapraklarıyla ünlü Meijiawu Çay Köyü, Longjing çayının (Dragon Well Tea) doğduğu yer olarak ziyaret ediliyor.
Hangzhou’nun tarihî bölgelerinden Hefang Caddesi, geleneksel Çin mimarisinin en güzel örneklerini sergiliyor. Burada yerel hediyelik eşyalar, sokak lezzetleri ve tarihî dükkanlar arasında keyifli bir yürüyüş yapılabiliyor.
Suzhou, Çin'in Jiangsu eyaletinde yer alan ve "Doğu'nun Venedik'i" olarak anılan bir şehir. Kanalları, taş köprüleri ve klasik Çin bahçeleriyle ünlü. Şehirdeki tarihî alanlar, ziyaretçilere zengin bir kültürel miras sunuyor.
Suzhou'nun klasik bahçeleri, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor ve Çin bahçe sanatının en güzel örneklerini oluşturuyor. Özellikle Mütevazı Yöneticinin Bahçesi (Humble Administrator's Garden) ve Kalıcı Bahçe (Lingering Garden), zarif tasarımları ve huzurlu atmosferleriyle dikkat çekiyor.
Şehir, tarihî su kasabalarıyla da ünlü bir yer. Zhouzhuang Su Kasabası, 900 yıllık geçmişiyle geleneksel mimariyi ve su kanalları üzerindeki yaşamı yansıtıyor. Dar sokakları, taş köprüleri ve su yollarıyla ziyaretçilere geçmişe yolculuk hissi verebiliyor.
Suzhou'nun tarihî yapıları arasında Kaplan Tepesi (Tiger Hill) de bulunuyor. Bu tepe, Yunyan Pagodası gibi eski yapıları barındırıyor ve doğal güzellikleriyle ünlü. Ayrıca, Pan Kapısı (Pan Gate) ve Baodai Köprüsü gibi yapılar, şehrin zengin tarihîni yansıtıyor.
Suzhou, ipek üretimi ve el sanatlarıyla da tanınıyor. Şehirdeki ipek fabrikaları, ziyaretçilere ipek üretim sürecini gösterir ve geleneksel Çin ipeğinin zarafetini sunabiliyor.
Chongqing, Çin'in güneybatısında, Yangtze ve Jialing nehirlerinin birleştiği noktada yer alan, zengin tarihî ve kültürel mirasıyla tanınan bir şehir. Ciqikou Antik Kasabası, geleneksel mimarisi ve dar sokaklarıyla ziyaretçileri geçmişe götürebiliyor.
Kentte yer alan ve birçok turistin ilk ziyaret noktaları arasında bulunan Dazu Kaya Oymaları, 7. yüzyıla kadar uzanan Budist, Konfüçyüsçü ve Taoist figürleriyle UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor. Hongya Mağarası, nehir kenarındaki ahşap yapıları ve gece aydınlatmalarıyla büyüleyici bir atmosfer sunabiliyor. Üç Boğaz Müzesi, bölgenin tarihini ve kültürünü derinlemesine keşfetmek isteyenler için zengin bir koleksiyon sergiliyor.
Luohan Tapınağı, Ming Hanedanı döneminden kalma bir Budist tapınağı olarak huzurlu bir ortam sağlayabiliyor.
Tianjin, Çin'in en büyük metropollerinden biri ve Pekin'e yakın konumuyla dikkat çekiyor. Modern gökdelenlerin yanı sıra tarihî dokunun da korunmuş olduğu bu şehir, ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunuyor. Hai Nehri'nin etrafında gelişen Tianjin, doğal güzellikleriyle de ilgi çekiyor.
Şehirdeki en önemli tarihî alanlardan biri olan Eski Kültür Sokağı, geleneksel Çin mimarisini keşfetmek isteyenler için harika bir rota sunuyor. Sokakta, hediyelik eşya dükkanlarından geleneksel atıştırmalıklara kadar birçok seçenek bulunuyor. Ayrıca, Antik Wen Miao Tapınağı ve Tianjin Konfüçyüs Tapınağı gibi tarihî yapılar bu bölgenin önemli parçaları arasında yer alıyor.
Tianjin'in Batı etkisini en iyi hissedilebilecek yerlerden biri de Beş Caddeler Bölgesi. Bu bölgede, 19. ve 20. yüzyıldan kalma Avrupa tarzı binalar dikkat çekiyor. Bu yapılar, şehrin tarihî boyunca uluslararası bir liman kenti olarak oynadığı rolün izlerini taşıyor.
Ayrıca, Tianjin Gözlemevi ve Büyük Budist Tapınağı da şehrin önemli ziyaret noktaları arasında bulunuyor. Haihe Köprüsü'nde yürüyüş yaparken, şehrin hem modern hem de tarihî yüzünü aynı anda gözlemlemek mümkün. Tianjin, kültürel ve tarihî zenginlikleriyle keşfedilmeyi bekliyor.
Nanjing, Çin'in doğusunda, Yangtze Nehri kıyısında yer alan tarihî ve kültürel zenginliklerle dolu bir şehir. Hem geçmişin izlerini hem de modern yaşamın enerjisini bir arada sunuyor. Tarihî dokusu ve doğal güzellikleriyle ziyaretçileri etkileyen Nanjing, yüzyıllar boyunca Çin'in önemli başkentlerinden biri olarak öne çıkmış.
Şehrin en dikkat çeken tarihî yerlerinden biri Zhonghua Kapısı. Bu devasa sur kapısı, Ming Hanedanlığı döneminde inşa edilmiş ve savaşlarda savunma amacıyla kullanılmış. Yapının görkemli taş işçiliği, geçmişin mühendislik harikalarını gözler önüne seriyor. Bunun yanı sıra, Sun Yat-sen Mozolesi de şehrin simge yapılarından. Çin Cumhuriyeti'nin kurucusunun anısına inşa edilen bu anıt, etkileyici mimarisi ve huzur dolu atmosferiyle ziyaretçileri kendine çekiyor.
Nanjing’in tarihî mirasını keşfetmek isteyenler için Konfüçyus Tapınağı çevresi de önemli bir durak. Tapınağın çevresinde yer alan sokaklar, geleneksel Çin mimarisiyle bezenmiş ve el sanatları dükkanlarıyla dolu. Ayrıca, Xuanwu Gölü Parkı doğal bir kaçış noktası sunuyor. Yeşillikler arasında yürüyüş yapmak ve gölün çevresindeki tarihî köprüleri keşfetmek mümkün.
Guilin, Çin'in Guangxi Zhuang Özerk Bölgesi'nde yer alan ve doğal güzellikleriyle ünlü bir şehirdir. Şehir, kireçtaşı tepeleri, nehirleri ve mağaralarıyla tanınıyor. Li Nehri boyunca uzanan manzaralar, ziyaretçilere eşsiz bir görsel şölen sunuyor.
Guilin'de tarihî ve kültürel öneme sahip birçok alan bulunuyor. Bunlardan biri olan Jingjiang Prens Şehri, Ming Hanedanı döneminde inşa edildi. Bu kompleks, dönemin mimari özelliklerini yansıtıyor ve ziyaretçilere tarihî bir yolculuk imkanı sunuyor. Ayrıca, şehrin merkezinde yer alan Fubo Tepesi, hem doğal güzellikleri hem de içindeki Budist heykelleriyle dikkat çekiyor. Bu tepe, ziyaretçilere hem doğa yürüyüşü yapma hem de tarihî kalıntıları keşfetme fırsatı sağlıyor.
Guilin'in en ikonik yapılarından biri Fil Hortumu Tepesi, birçok turistin ilgisini çekebiliyor. Bu doğal oluşum, Li Nehri kıyısında bulunuyor ve bir filin hortumuyla su içiyormuş gibi görünüyor. Bu eşsiz manzara, şehrin sembollerinden biri haline geldi.
Şehirdeki bir diğer önemli tarihî alan ise Reed Flüt Mağarası. Bu mağara, renkli ışıklandırmalarla aydınlatılmış sarkıt ve dikitleriyle ünlü. İçindeki taş oluşumlar ve duvarlardaki eski yazıtlar, ziyaretçilere hem görsel bir şölen sunuyor hem de tarihî bir atmosfer yaşatıyor.
Kunming, Çin'in Yunnan eyaletinin başkenti olarak ‘bahar şehri’ unvanıyla tanınıyor. Ilıman iklimi ve yıl boyu açan çiçekleriyle ünlü. Şehir, zengin tarihî ve kültürel mirasıyla dikkat çekiyor. Yuantong Tapınağı, 1200 yıllık geçmişiyle Kunming'in en büyük ve en ünlü Budist tapınağı olarak biliniyor. Tapınak, Yuantong Parkı'nın güney tarafında yer alıyor ve Tang Hanedanı döneminde inşa edildi. Batı Tepeleri'nde bulunan Ejderha Kapısı, şehrin önemli turistik noktalarından biri. Ziyaretçiler, taş merdivenleri tırmanarak hem tapınakları keşfedebilir hem de Dianchi Gölü'nün panoramik manzarasının tadını çıkarabilir.
Şehrin merkezinde yer alan Cuihu Parkı (Yeşil Göl Parkı), sakin atmosferi ve doğal güzellikleriyle hem yerel halkın hem de turistlerin uğrak noktası olabiliyor. Park, özellikle sonbahar ve kış aylarında göç eden kırmızı gagalı martılara ev sahipliği yapıyor.
Kunming, aynı zamanda Dongchuan Kızıl Toprakları gibi doğal güzelliklere de yakın konumda bulunuyor. Bu bölge, kırmızı toprakları ve teraslı tarlalarıyla fotoğrafçılar ve doğa severler için cazip bir destinasyon.
Lhasa, Tibet Özerk Bölgesi'nin başkenti olarak, zengin tarihî ve kültürel mirasıyla dikkat çekiyor. Şehir, Tibet Budizmi'nin merkezi konumunda olup, birçok önemli dini ve tarihî yapıya ev sahipliği yapıyor.
Potala Sarayı, Lhasa'nın en ikonik yapıları arasında bulunuyor. 17. yüzyılda 5. Dalai Lama tarafından inşa edilen bu saray, Dalai Lama'ların eski kışlık ikametgahı olarak kullanıldı. 13 katlı ve 1000'den fazla odasıyla saray, Tibet mimarisinin en görkemli örneklerinden biri. Jokhang Tapınağı, Tibet Budizmi'nin en kutsal mabedi olarak kabul ediliyor. 7. yüzyılda Kral Songtsen Gampo döneminde inşa edilen tapınak, Tibetliler için büyük bir manevi öneme sahip. Tapınağın etrafındaki Barkhor Caddesi, geleneksel Tibet kültürünü deneyimlemek isteyen ziyaretçiler için ideal bir yer.
Norbulingka Sarayı, 18. yüzyılda inşa edilmiş olup, Dalai Lama'ların yazlık sarayı olarak hizmet verdi. Geniş bahçeleri ve güzel manzarasıyla ziyaretçilerin ilgisini çekebiliyor. Sera ve Drepung Manastırları, Lhasa'nın önemli dini eğitim merkezleri arasında yer alıyor. 15. yüzyılda kurulan bu manastırlar, Tibet Budizmi'nin Gelugpa okulunun başlıca eğitim kurumları arasında yer alıyor.
Harbin, Çin'in kuzeydoğusunda, Heilongjiang eyaletinin başkenti olarak biliniyor. Şehir, zengin tarihî ve kültürel mirasıyla dikkat çekiyor. Harbin'de, Rus mimarisinin etkileyici örneklerinden biri olan St. Sophia Katedrali bulunuyor. 1907 yılında inşa edilen bu katedral, şehrin en önemli simgelerinden biri. Şehrin kalbinde yer alan Zhongyang Caddesi, Avrupa tarzı mimarisiyle ünlü. Bu cadde, 1.5 kilometre uzunluğunda olup, taş döşeli yolları ve tarihî binalarıyla ziyaretçileri cezbedebiliyor.
Harbin, her yıl Ocak ve Şubat ayları arasında düzenlenen Uluslararası Buz ve Kar Festivali ile tanınıyor. Bu festivalin ana mekanı olan Harbin Buz ve Kar Dünyası, muhteşem buzdan heykelleri ve ışık gösterileriyle büyüleyici bir deneyim sunuyor.
Qingdao, Çin'in Shandong Yarımadası'nda yer alan ve Sarı Deniz'e kıyısı bulunan bir sahil şehri. Kentin mimarisi, Alman sömürge döneminden kalan yapılarla dikkat çekiyor. Özellikle Badaguan bölgesi, farklı ülkelerin mimari tarzlarını yansıtan 200'den fazla villa ve bahçeye ev sahipliği yapıyor.
Zhanqiao İskelesi, Qingdao'nun simgelerinden biri ve denize doğru uzanan yapısıyla ziyaretçilerin ilgisini çekebiliyor. İskelenin ucunda yer alan Huilan Köşkü, panoramik deniz manzarası sunuyor. Kentin dini yapıları arasında, 1934 yılında tamamlanan St. Michael Katedrali öne çıkıyor. Neo-Romanesk tarzındaki bu katedral, Qingdao'nun mimari çeşitliliğini yansıtıyor.
Qingdao, doğal güzellikleriyle de ünlü. Zhongshan Parkı, 1901 yılında inşa edilmiş ve içinde göletler, çiçek bahçeleri ve yürüyüş yolları barındırıyor. Park, huzurlu atmosferiyle ziyaretçilere dinlenme imkanı sunabiliyor. Ayrıca, Qingdao'nun doğusunda yer alan Laoshan Dağı, Taoist tapınakları ve doğal güzellikleriyle ünlü. Dağ, hem doğa severler hem de tarih meraklıları için cazip bir destinasyon.
Dalian, Çin'in kuzeydoğusunda yer alan, etkileyici sahil manzaraları ve zengin tarihîyle dikkat çeken bir liman şehri. Doğal güzellikleri, modern yaşamı ve tarihsel mirasıyla ziyaretçilerini kendine çeken bu şehir, özellikle yaz aylarında tatilciler için popüler bir destinasyon.
Kentteki en dikkat çekici tarihî alanlardan biri, Rus ve Japon mimarisinin izlerini taşıyan Lüshun (Port Arthur) bölgesi. Bu alan, 19. ve 20. yüzyılda yaşanan uluslararası çekişmelerin izlerini barındırıyor. Lüshun'daki Eski Japon Hapishanesi, tarih meraklıları için önemli bir ziyaret noktası. Burası, geçmişteki siyasi mahkumların tutulduğu bir yer olarak biliniyor.
Zhongshan Meydanı, şehrin modern yüzünü ve tarihî geçmişini bir arada sunuyor. Meydanın çevresindeki binalar, kolonyal dönemin mimari tarzını yansıtıyor. Ayrıca, Dalian Modern Müzesi, kentin tarihîne ve kültürel gelişimine dair kapsamlı bir bakış sunuyor.
Doğal güzellikler açısından, Xinghai Parkı ve Kaplan Plajı, hem deniz manzarası hem de huzur arayanlar için ideal. Binhai Yolu boyunca yürüyüş yaparak deniz ve dağ manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Dalian, tarihî ve doğayı bir arada deneyimlemek isteyenler için unutulmaz bir durak sunuyor.
Changsha, Çin'in Hunan Eyaleti'nin başkenti olarak, zengin tarihî ve kültürel mirasıyla dikkat çekiyor. Şehir, 3 bin yılı aşkın geçmişiyle önemli bir kültürel merkez konumunda yer alıyor.
Xiang Nehri üzerinde yer alan Orange Isle (Juzizhou), yürüyüş parkurları ve yeşil alanlarıyla ünlü. Bu ada, ziyaretçilere huzurlu bir ortam sunabiliyor. Yuelu Dağı, antik tapınakları ve tarihî anıtlarıyla doğa ve tarih severler için cazip bir nokta olabiliyor. Dağ, şehri yüksekten gören manzarasıyla da biliniyor.
Yuelu Akademisi, 976 yılında kurulan ve Çin'in en eski akademileri arasında bulunuyor. Akademi, geleneksel Çin mimarisi ve eğitim tarihîne ilgi duyanlar için önemli bir durak. Mawangdui Han Mezarları, Batı Han Hanedanı'na ait iyi korunmuş mumyalar ve tarihî eserlerle ünlü. Bu mezarlar, arkeoloji ve tarih meraklıları için ilgi çekici olabiliyor. Tianxin Köşkü, şehir merkezinde yer alan ve geleneksel Çin mimarisiyle dikkat çeken bir yapılar arasında bulunuyor. Köşk, panoramik şehir manzarası sunuyor.
Xiamen, Çin'in güneydoğusunda, Fujian eyaletinde yer alan bir sahil kenti. Tarihî ve doğal güzellikleriyle tanınır. Gulangyu Adası, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunuyor ve araç trafiğine kapalı. Adada, farklı mimari tarzları yansıtan yaklaşık bin tarihî bina yer alıyor.
Nanputuo Tapınağı, Tang Hanedanı dönemine kadar uzanan geçmişiyle önemli bir Budist ibadet yeri. Tapınak, huzurlu atmosferi ve etkileyici mimarisiyle ziyaretçileri cezbedebiliyor. Huli Dağı Kalesi, 1894 yılında inşa edilmiş ve deniz manzaralı konumuyla dikkat çekiyor. Kalede, dönemin savunma yapıları ve büyük toplar sergileniyor.
Zhongshan Yolu, kentin en hareketli alışveriş caddelerinden biri. Cadde boyunca alışveriş merkezleri, sinemalar ve restoranlar sıralanıyor.
Fuzhou, Çin’in güneydoğusunda yer alan ve Fujian eyaletinin başkenti olan, zengin tarihî ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir şehir. Hem geçmişin izlerini taşıyan hem de modern yaşamın dinamizmini barındıran bu kent, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Şehrin kalbinde bulunan Üç Şeref Kapısı (San Fang Qi Xiang), Fuzhou’nun tarihî dokusunu keşfetmek isteyenler için ideal bir başlangıç noktası olabilir. Bu bölge, Ming ve Qing hanedanlarından kalma zarif avluları ve taş döşeli dar sokaklarıyla adeta bir zaman tüneli hissi oluşturabiliyor. Kentin en eski yapılarından biri olan Xichan Tapınağı da burayı ziyaret edenlerin ilgisini çeken bir diğer önemli nokta. Tapınak, huzur dolu bahçeleri ve etkileyici mimarisiyle dikkat çekiyor.
Doğa severler için Fuzhou Milli Orman Parkı harika bir seçenek. Şehirden kısa bir mesafede bulunan bu park, yemyeşil bitki örtüsü ve yürüyüş yollarıyla dinginlik arayanlara hitap ediyor. Ayrıca, Minjiang Nehri boyunca uzanan pitoresk manzaralar, şehrin doğal güzelliklerinin bir başka yüzünü ortaya koyuyor.
Ningbo, Çin’in Zhejiang eyaletinde yer alan, tarihî dokusu ve modern yapılarıyla öne çıkan bir sahil kenti. Antik çağlardan bu yana önemli bir liman olarak bilinen Ningbo, İpek Yolu’nun deniz ticareti rotalarından biri üzerinde bulunduğu için konumuyla zengin bir kültürel geçmişe ev sahipliği yapmayı başaran yerler arasında bulunuyor.
Şehrin en dikkat çeken tarihî yapılarından biri olmayı başaran Tianyi Ge Kütüphanesi, turistlerin durakları arasında yer alıyor. 16. yüzyılda inşa edilmiş olan bu yapı, Çin’in en eski özel kütüphanelerinden biri olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Geleneksel Çin mimarisiyle inşa edilen kütüphane, eski kitaplar ve el yazmalarıyla kültürel bir hazine sunuyor. Ayrıca, Baoguo Tapınağı da Ningbo’nun tarihîni yansıtan bir başka önemli durak olarak öne çıkıyor. Tang Hanedanı döneminden kalma tapınak, ahşap işçiliğiyle mimari açıdan benzersiz bir deneyim sunuyor.
Ningbo’nun sahil bölgeleri ise doğa severler için ideal bir mola noktası oluşturuyor. Özellikle Dongqian Gölü, çevresindeki sakin atmosferi ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerin ilgisini çekebiliyor. Şehirdeki müzeler, geleneksel çay evleri ve modern alışveriş merkezleri de Ningbo’nun geçmişten günümüze uzanan hikâyesini keşfetmek isteyenler için çeşitli fırsatlar sunuyor.
Çin’in Jiangsu eyaletinde yer alan Wuxi, Taihu Gölü kıyısındaki zarif atmosferi ve tarihî dokusuyla dikkat çekiyor. “küçük Şanghay” olarak da anılan şehir, uzun bir geçmişe sahip. Doğal güzelliklerin ve kültürel mirasın bir araya geldiği bu yer, ziyaretçilerine huzur ve keşif dolu anlar sunuyor.
Wuxi’nin en bilinen noktalarından biri Lingshan Büyük Buda Heykeli birçok kişinin ilk ziyaret noktaları arasında bulunuyor. Devasa boyutları ve etkileyici detaylarıyla bu heykel, hem turistlerin hem de manevi yolculuk yapmak isteyenlerin uğrak noktası oluyor. Yanındaki Brahma Sarayı ve Beş İnciler Tapınağı da görülmeye değer. Şehirdeki antik kanallar ve taş köprüler, geçmişin izlerini taşıyan başka bir rota oluşturuyor. Nanchan Tapınağı ve çevresindeki çarşı, geleneksel Çin mimarisini hissetmek isteyenler için ideal bir durak.
Taihu Gölü, şehrin doğal güzelliklerinin merkezinde yer alıyor. Göl çevresindeki parklar, yürüyüş yolları ve manzaralı noktalar ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim yaşatıyor. Özellikle Plum Garden, bahar aylarında çiçeklerle dolup taşan muhteşem bir peyzaj sunuyor.
Hefei, Çin'in doğusunda, Anhui Eyaleti'nin başkenti olarak biliniyor ve hem modern şehir yapısıyla hem de derin tarihîyle dikkat çekiyor. Şehir, doğal güzellikleri ve kültürel mirasıyla ziyaretçilerine farklı bir deneyim sunabiliyor.
Hefei'nin en önemli tarihî noktalarından biri olan Baohe Parkı ünlü filozof Bao Zheng’in onuruna inşa edildi. Parkın içinde yer alan Bao Zheng Tapınağı, geleneksel Çin mimarisini ve huzurlu bir atmosferi bir araya getiriyor. Tapınak çevresindeki yeşil alanlar, yürüyüş yapmak ve dinlenmek için ideal bir ortam sunabiliyor. Şehirde, Çin'in tarihî savaşlarından birine sahne olan Sanhe Antik Kenti de bulunuyor. Sanhe’nin taş döşeli sokakları, geleneksel köprüleri ve eski tarz evleri, ziyaretçileri zamanda bir yolculuğa çıkarıyor.
Shenyang, Çin’in kuzeydoğusunda yer alan ve Liaoning Eyaleti’nin başkenti olan tarihî ve kültürel bir şehir. Hem geçmişin izlerini taşıyan tarihî yapıları hem de modern yaşamı harmanlayan yapısıyla ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Şehirdeki en dikkat çekici yerlerden biri ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan Mukden Sarayı, turistlerin ilk ziyaret durakları arasında bulunuyor. Çin’in ünlü İmparatorluk Sarayları’ndan biri olan bu yapı, Qing Hanedanlığı’nın erken dönemlerinde inşa edilmiş. Geleneksel Çin mimarisinin zarif detayları ve ihtişamlı atmosferi ile tarih meraklılarını kendine çekiyor.
Shenyang, aynı zamanda Zhaoling Mozolesi ile de ünlü. Beiling Parkı’nın içinde yer alan bu anıt mezar, Qing Hanedanlığı’nın kurucularından Hong Taiji ve eşine adanmış. Doğa ile iç içe olan bu alan, huzur verici bir yürüyüş parkuru sunuyor.
Şehirdeki diğer önemli duraklardan biri ise Marshal Zhang’ın Konağı olabiliyor. Bu konak, 20. yüzyıl başlarında inşa edilmiş ve Zhang Ailesi’nin yaşamına tanıklık etmiş bir yapı olarak biliniyor. Mimari detayları ve tarihî atmosferi ile ziyaretçilere farklı bir bakış açısı sunuyor.
Zhengzhou, Çin’in merkezi bir noktasında yer alan ve tarihî zenginlikleriyle dikkat çeken bir kent. Hem geçmişin izlerini taşıyan hem de modern yapısıyla büyüleyen bu şehir, tarih ve kültür tutkunları için özel bir deneyim sunuyor.
Kentin en önemli tarihî yapılarından biri olan Shaolin Tapınağı otantik havası ile ziyaretçileri ilginç anlar yaşatabiliyor. Kung Fu’nun doğduğu yer olarak bilinen bu tapınak, hem mimarisiyle hem de spiritüel atmosferiyle ziyaretçilerini etkiliyor. Tapınağın çevresindeki dağlar ve doğal güzellikler de bölgeye ayrı bir anlam katıyor. Zhengzhou’da yer alan Henan Müzesi, Çin tarihîne ışık tutan zengin bir koleksiyona sahip. Müzede, eski çağlardan kalma eserler ve bölgenin kültürel mirasını anlatan sergiler bulunuyor.
Zhengzhou’nun batısında yer alan Songshan Dağı, doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için ideal bir destinasyon. Bu dağ, aynı zamanda Çin’in beş kutsal dağından biri olarak kabul ediliyor. Şehrin merkezinde ise Erqi Anıtı, modern mimariyle tarihîn buluştuğu bir noktada ziyaretçileri ağırlıyor.
Urumçi, Çin’in kuzeybatısında yer alan, hem modern hem de tarihî dokuyu bir arada sunan bir şehir. Doğu ile Batı’nın kültürel kesişim noktasında bulunan bu kent, İpek Yolu’nun önemli duraklarından biri olarak geçmişte büyük bir ticaret merkezi olmuş. Bugün de farklı kültürlerin bir arada yaşadığı renkli bir atmosfer sunuyor.
Şehirdeki ilk durak genellikle Kızıl Dağ Parkı oluyor. Buradan Urumçi’nin geniş manzarasını izlemek mümkün. Tarihe ilgi duyanlar için Tianshan Dağları’nın eteğinde yer alan Doğu Hanedanlıkları Mezarlığı dikkat çekici bir destinasyon. Binlerce yıllık bu alanda eski uygarlıkların izleri hissediliyor. Ayrıca, Uygur kültürünü ve yaşam tarzını tanımak isteyenler Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi Müzesi'ni ziyaret edebilir. Burada, antik eserler, mumyalar ve bölgenin zengin etnografik geçmişi sergileniyor. Şehirden biraz uzaklaşarak Tianchi Gölü’ne gidildiğinde, doğanın en huzurlu yüzüyle karşılaşılabiliyor.
Lanzhou, Çin’in kuzeybatısında, Sarı Nehir kıyısında yer alıyor ve tarih boyunca İpek Yolu üzerinde önemli bir durak olarak biliniyor. Bu stratejik konumu, şehri hem ticaretin hem de kültürler arası etkileşimlerin merkezlerinden biri haline getirdi.
Şehirdeki en dikkat çekici tarihî alanlardan biri, Bingling Tapınakları olarak bilinen Bin Buda Mağaraları. Bu tapınak kompleksi, kayalara oyulmuş Budist heykelleri ve freskleriyle ziyaretçilerini büyüleyebiliyor. Sarı Nehir’in doğal güzelliklerini tamamlayan bu alan, şehrin ruhunu yansıtan önemli bir durak olarak öne çıkıyor. Bir diğer etkileyici nokta ise Zhongshan Köprüsü olabiliyor. Sarı Nehir üzerindeki bu demir köprü, modern ve geleneksel mimarinin izlerini taşıyor ve yürüyüş yapmak için harika bir ortam sunuyor.
Gansu Eyalet Müzesi, şehrin zengin tarihîne ışık tutan eserleriyle kültür meraklılarını kendine çekiyor. Müze, İpek Yolu dönemine ait paha biçilemez sergiler sunuyor. Ayrıca, Beyaz Pagoda Parkı, Baita Dağı’nın tepesindeki manzarasıyla huzur arayanlar için ideal bir kaçış noktası oluşturuyor.
Sanya, Çin'in güneyindeki Hainan Adası'nın kıyısında yer alan tropik bir tatil cenneti. Muhteşem kumsalları, palmiye ağaçları ve sıcak iklimiyle ziyaretçilerine huzur dolu bir deneyim sunuyor. Deniz kenarındaki atmosferiyle romantik kaçamaklar ve aile tatilleri için ideal bir destinasyon.
Kentteki en popüler yerlerden biri olan Yalong Körfezi, beyaz kumları ve berrak deniziyle dikkat çekiyor. Bölge, su sporları tutkunları ve dalış meraklıları için çok sayıda seçenek sunuyor. Nanshan Tapınağı, Sanya'nın tarihî ve kültürel zenginliğini yansıtan önemli bir yer. Tapınağın içinde yer alan 108 metrelik Guan Yin heykeli, etkileyici bir atmosfer yaratıyor. Burada doğanın ve huzurun tadını çıkaran ziyaretçiler sıkça meditasyon yapıyor.
Tianya Haijiao, (kelime anlamıyla Cennetin Kenarı), romantik hikayeleriyle tanınıyor. Kaya oluşumları ve masalsı manzaralarıyla burası, fotoğraf çekmeyi sevenler için eşsiz bir nokta. Şehir merkezindeki Sanya Pearl Plaza ise alışveriş ve yemek severler için keşfedilmeyi bekliyor. Tropikal meyveler ve deniz ürünleri, mutfak deneyimini renklendiriyor.
Haikou, Çin'in Hainan Eyaleti'nin başkenti ve en büyük şehri olarak, tropikal iklimi ve zengin kültürel mirasıyla dikkat çekiyor. Kent, hem doğal güzellikleri hem de tarihî alanlarıyla ziyaretçilerine eşsiz deneyimler sunuyor.
Qilou Old Street, Haikou'nun tarihî dokusunu yansıtan önemli bir bölge. 20. yüzyılın başlarında inşa edilen bu sokak, barok ve güney Asya mimari tarzlarının harmanlandığı binalarıyla ünlü. Yaklaşık 4 kilometre uzunluğundaki bu caddede, 600'den fazla arkadlı bina bulunuyor. Sipailou, Güney Song Hanedanı döneminde inşa edilmiş en eski yapılar arasında yer alıyor. Ziyaretçiler, burada yerel lezzetleri tadabilir ve geleneksel mimarinin keyfini çıkarabilir.
Wugong Tapınağı, Tang ve Song hanedanlıkları döneminde Hainan'a sürgün edilen beş ünlü devlet adamının anısına inşa edildi. Tapınak, Haikou'nun tarihî ve kültürel zenginliğini yansıtıyor.
Haikou Volkanik Kümeler Global Jeoparkı, şehrin doğal güzelliklerinden biri. Bu jeopark, antik volkanik patlamaların oluşturduğu kraterler ve lav tünelleriyle doğa severler için cazip bir destinasyon. Ma'An Ling Krateri, Haikou'nun en yüksek noktası ve buradan şehrin panoramik manzarası izlenebilir.
Haikou, aynı zamanda güzel plajlarıyla da ünlü. 7 kilometre uzunluğundaki kumsalı ve çeşitli eğlence olanaklarıyla ziyaretçilerin ilgisini çeken plajda gün batımında sahilde yürüyüş yapmak, unutulmaz anılar arasında yer alabiliyor.
Çin’in Shanxi eyaletinin başkenti Taiyuan, zengin tarihî mirası ve kültürel dokusuyla dikkat çekiyor. Eski çağlardan beri önemli bir ticaret ve kültür merkezi olarak bilinen bu şehir, bugün modern bir görünümle tarihîni harmanlayan özel bir yer. Taiyuan, geleneksel Çin mimarisi ile modern yapıları bir araya getiriyor ve ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Jinci Tapınağı, şehirdeki en önemli tarihî alanlardan biri. Bu antik tapınak, Çin’in Konfüçyüsçü mimarisi ile inşa edilmiş ve etrafındaki bahçeleriyle huzur veren bir atmosfere sahip. Tapınaktaki ahşap oymalar ve heykeller, bölgenin zanaatkarlık kültürünü gözler önüne seriyor.
Taiyuan’da, Shanxi Müzesi de görülmeye değer bir alan. Burada, Çin tarihîne ışık tutan binlerce yıllık eserler sergileniyor. Özellikle Tang Hanedanı’na ait seramik figürler, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Ayrıca Taiyuan'ın simgelerinden biri olan Fenhe Parkı, nehir boyunca uzanan yemyeşil alanları ve yürüyüş yollarıyla hem dinlenme hem de spor yapma imkanı sunabiliyor.
Shijiazhuang, Çin'in Hebei eyaletinin başkenti ve önemli bir kültürel, tarihî ve ticaret merkezi olarak öne çıkıyor. Kent, hem modern mimarisi hem de zengin tarihî dokusuyla ziyaretçilerini etkileyebiliyor. Şehir, aynı zamanda Pekin’e yakın konumu sayesinde kolay ulaşılabilir bir destinasyon olarak biliniyor.
Shijiazhuang’da gezilecek yerler arasında, özellikle tarih meraklılarının ilgisini çekecek pek çok alan bulunuyor. Longxing Tapınağı, şehir merkezine yakın bir konumda yer alıyor ve Tang Hanedanı dönemine kadar uzanan geçmişiyle dikkat çekiyor. Bu tapınak, zarif heykelleri ve detaylı mimarisiyle büyüleyici bir atmosfere sahip. Ayrıca Zhengding antik kasabası, tarihî binaları ve geleneksel Çin mimarisini keşfetmek isteyenler için bir diğer önemli nokta olabiliyor. Kasabanın sokakları, ziyaretçilere zamanda yolculuk hissi yaşatıyor.
Doğal güzellikleri keşfetmek isteyenler için Cangyan Dağı, etkileyici manzaralar sunabiliyor. Dağın zirvesindeki köprü tapınağı, hem mimari hem de doğal güzelliklerin uyumunu yansıtıyor. Ayrıca, Hebei Müzesi de bölgenin tarihni ve kültürünü derinlemesine anlamak için ziyaret edilebilecek bir yer.
Nanning, Çin'in güneyinde yer alan ve "Yeşil Şehir" olarak bilinen bir metropol. Zengin tarihî ve kültürel mirasıyla dikkat çekiyor. Şehirdeki Qingxiu Dağı, yemyeşil bitki örtüsü ve huzurlu atmosferiyle doğaseverlerin ilgisini cezbedebiliyor. Bu dağda yer alan Longxiang Pagodası, ziyaretçilere şehrin panoramik manzaralarını sunuyor.
Nanhu Gölü Parkı, subtropikal bitki örtüsü ve sakin göl manzarasıyla şehrin önemli dinlenme alanlarından biri olarak görülüyor. Parkta botanik bahçeleri, yürüyüş yolları ve geleneksel Çin mimarisi örnekleri bulunuyor.
Guangxi Etnik Azınlıklar Müzesi, bölgedeki etnik grupların kültürel mirasını sergiliyor. Müze, Zhuang, Yao, Dong ve Maonan gibi etnik grupların geleneksel kıyafetleri, el sanatları ve günlük yaşamlarına dair objeler içeriyor. Yangmei Antik Kenti, Qing Hanedanı döneminden kalma mimarisiyle ziyaretçileri zamanda bir yolculuğa çıkarıyor. Dar sokakları, eski taş evleri ve geleneksel pazarlarıyla bu antik kent, Nanning'in tarihî dokusunu yansıtıyor.
Hohhot, Çin'in İç Moğolistan Özerk Bölgesi'nin başkenti olarak, zengin tarihî ve kültürel mirasıyla dikkat çekiyor. Şehir, Moğolcada "Mavi Şehir" anlamına gelir ve 16. yüzyılda Altan Han tarafından kuruldu. Hohhot'ta, tarihî ve kültürel öneme sahip birçok alan bulunuyor. Dazhao Tapınağı, 1580 yılında inşa edilmiş ve şehrin en eski ve en büyük Budist tapınaklarından biri. Tapınak, gümüşten yapılmış bir Buda heykeli, ejderha motifli oymalar ve duvar resimleriyle ünlü.
Beş Pagoda Tapınağı (Wuta Si), 1727 yılında tamamlanmış ve Hint tapınak mimarisine benzerliğiyle dikkat çekiyor. Duvarlarında 1500'den fazla Buda figürü bulunuyor. Zhaojun Mezarı, şehir merkezinin yaklaşık dokuz kilometre güneyinde yer alıyor ve Han Hanedanı döneminde yaşamış Wang Zhaojun'un mezarı olarak biliniyor. Mezar, güzel manzarası ve tarihî önemiyle ziyaretçileri cezbedebiliyor.
Hohhot Büyük Camii, 1693 yılında inşa edilmiş ve İç Moğolistan'ın en eski ve en büyük camilerinden biri. Sino-İslam mimarisiyle tasarlanmış cami, siyah tuğlalarla inşa edildi ve 15 metre yüksekliğinde bir minareye sahip. İç Moğolistan Müzesi, bölgenin tarihîni, kültürünü ve doğal zenginliklerini sergiler. Müze, etnografik koleksiyonları ve sanat eserleriyle dikkat çeker.
Guiyang, Çin'in güneybatısında, Guizhou eyaletinin başkenti olarak doğal güzelliklerin ve tarihî mirasın bir araya geldiği bir şehir. Tropikal iklimi, yemyeşil dağları ve büyüleyici nehirleriyle doğa severler için eşsiz bir destinasyon sunuyor. Şehir, aynı zamanda farklı etnik grupların kültürel çeşitliliğiyle de dikkat çekiyor.
Guiyang'da tarihî bir yolculuğa çıkmak isteyenler için Jiaxiu Kulesi, ilk duraklardan biri oluyor. Ming Hanedanlığı döneminde inşa edilen bu kule, Nanming Nehri üzerindeki zarif konumuyla hem tarih hem de estetik bir deneyim sunuyor. Eski Çin mimarisinin ince detaylarını burada görmek mümkün. Bunun yanı sıra, Qingyan Antik Kasabası, zamanın yıpratamadığı bir tarihî atmosferle ziyaretçilerini karşılıyor. Dar taş sokakları, geleneksel mimarisi ve el sanatlarıyla geçmişin izlerini hissettiren bu kasaba, Guiyang'ın en özel bölgelerinden biri.
Doğa ile tarihîn iç içe geçtiği bu şehirde Qianling Parkı, hem huzur hem de tarih arayanlar için ideal. Parkta, eski tapınakların yanı sıra şehrin simgesi haline gelen Qianling Dağı da yer alıyor.
Ülkeleri keşfederken seyahatin öncesi sana ne lazım? Seyahate hazırlık rehberi yazımız sana yol göstersin.